ABOUT THE SPEAKER
Mechai Viravaidya - Public health expert
Since 1974, Mechai Viravaidya has been creating and running innovative family planning and poverty reduction programs throughout Southeast Asia.

Why you should listen

Mechai Viravaidya is the founder and chair of the Population and Community Development Association (PDA). He's a widely acclaimed leader in the fields of public health, education and community development.

Since 1974, Mr. Mechai has initiated community-based family planning services, innovative poverty reduction and rural education programs, large-scale rural development and environmental programs, as well as groundbreaking HIV/AIDS prevention activities throughout Southeast Asia.

More profile about the speaker
Mechai Viravaidya | Speaker | TED.com
TEDxChange

Mechai Viravaidya: How Mr. Condom made Thailand a better place for life and love

Mechai Viravaidya: Bay Kondom Tayland'ı nasıl daha iyiye götürdü

Filmed:
1,169,694 views

TEDExchange'de konuşan Tayland'ın "Bay Kondom"u Mechai Viravaidya, ülkenin yaşam standardını artırmak için 1970'lerde başlattığı cesur planı adım adım bize gösteriyor. İlk adım: nüfus planlaması. Bu da kondomlarla ilintili epey cesur, komik ve bir o kadar da etkili bir konuşma demek.
- Public health expert
Since 1974, Mechai Viravaidya has been creating and running innovative family planning and poverty reduction programs throughout Southeast Asia. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
WelcomeHoş geldiniz to ThailandTayland.
0
0
3000
Tayland'a hoş geldiniz.
00:18
Now, when I was a younggenç man -- 40 yearsyıl agoönce,
1
3000
3000
Ben genç bir adamken, 40 yıl önce
00:21
the countryülke was very, very poorfakir
2
6000
2000
ülke çok ama çok fakirdi
00:23
with lots and lots and lots of people livingyaşam in povertyyoksulluk.
3
8000
3000
çok fazla sayıda insan yoksulluk içindeydi.
00:26
We decidedkarar to do something about it,
4
11000
3000
Biz de buna karşı bir şey yapmaya karar verdik
00:29
but we didn't beginbaşla with a welfarerefah programprogram
5
14000
2000
ama bunu sosyal yardımlaşma ya da
00:31
or a povertyyoksulluk reductionindirgeme programprogram.
6
16000
3000
yoksullara maddi yardım yolu ile yapmadık.
00:34
But we beganbaşladı with a family-planningAile planlama programprogram,
7
19000
3000
Onu yerine çok başarılı bir dizi ana çocuk sağlığı
00:37
followingtakip etme a very successfulbaşarılı
8
22000
2000
aktivitelerinin hemen ardından
00:39
maternalAnne childçocuk healthsağlık activityaktivite,
9
24000
2000
bir aile planlaması programı
00:41
setskümeler of activitiesfaaliyetler.
10
26000
2000
ile başladık.
00:43
So basicallytemel olarak, no one would acceptkabul etmek familyaile planningplanlama
11
28000
3000
Yani aslında, eğer çocukları hayatta kalıyor olmasaydı
00:46
if theironların childrençocuklar didn't survivehayatta kalmak.
12
31000
2000
zaten kimse aile planlamasını kabul etmezdi.
00:48
So the first stepadım: get to the childrençocuklar, get to the mothersanneler,
13
33000
3000
Öyleyse ilk adım: önce çocuklara, sonra annelere ulaşmak,
00:51
and then followtakip et up with familyaile planningplanlama.
14
36000
2000
daha sonra da aile planlaması ile devam etmek.
00:53
Not just childçocuk mortalityölüm oranı aloneyalnız, you need alsoAyrıca familyaile planningplanlama.
15
38000
3000
Tek başına çocuk ölümlerini düzeltmek yetmez, aile planlaması da lazım.
00:56
Now let me take you back
16
41000
2000
Şimdi sizi biraz geri götürmeme izin verin
00:58
as to why we neededgerekli to do it.
17
43000
2000
ki neden buna gerek duyduğumuzu anlatayım.
01:00
In my countryülke, that was the casedurum in 1974.
18
45000
3000
1974 yılında, benim ülkemde
01:03
SevenYedi childrençocuklar perbaşına familyaile --
19
48000
2000
aile başında ortalama 7 çocuk düşüyordu.
01:05
tremendousmuazzam growthbüyüme at 3.3 percentyüzde.
20
50000
2000
Yüzde 3.3 seviyesinde müthiş bir büyüme vardı.
01:07
There was just no futuregelecek.
21
52000
2000
Ama gelecek umudu yoktu.
01:09
We neededgerekli to reduceazaltmak the populationnüfus growthbüyüme rateoran.
22
54000
2000
Nüfus artış hızını bir şekilde düşürmemiz gerekliydi.
01:11
So we said, "Let's do it."
23
56000
2000
Biz de "Hadi düşürelim" dedik.
01:13
The womenkadınlar said, "We agreeanlaşmak. We'llWe'll use pillshaplar,
24
58000
2000
Kadınlar da "Aynı fikirdeyiz, doğum kontrol hapı kullanalım,
01:15
but we need a doctordoktor to prescribereçete the pillshaplar,"
25
60000
3000
ama bunlar reçete etmek için doktor gerekli." dediler.
01:18
and we had very, very fewaz doctorsdoktorlar.
26
63000
2000
Ve bizim çok ama çok az sayıda doktorumuz vardı.
01:20
We didn't take no as an answerCevap;
27
65000
2000
Hayır'ı cevap olarak kabul etmedik,
01:22
we tookaldı no as a questionsoru.
28
67000
2000
onun yerine soru olarak algıladık.
01:24
We wentgitti to the nurseshemşireler and the midwivesEbe, who were alsoAyrıca womenkadınlar,
29
69000
3000
Hemşirelere ve ebelere ulaştık, onlar da kadındı
01:27
and did a fantasticfantastik job
30
72000
2000
ve hapın nasıl kullanacağını anlatma
01:29
at explainingaçıklayan how to use the pillhap.
31
74000
2000
konusunda müthiş bir iş başardılar.
01:31
That was wonderfulolağanüstü,
32
76000
2000
Gerçekten harikaydı.
01:33
but it coveredkapalı only 20 percentyüzde of the countryülke.
33
78000
2000
ama sadece ülkede yaşayanların %20'sine ulaşabildik.
01:35
What do we do for the other 80 percentyüzde --
34
80000
2000
Peki kalan %80'e ne yapacaktık?
01:37
leaveayrılmak them aloneyalnız and say, "Well, they're not medicaltıbbi personnelpersonel."
35
82000
3000
Onları kendi başlarına bırakıp "Pardon sağlık personeli yok?" mu demeliydik?
01:40
No, we decidedkarar to do a bitbit more.
36
85000
2000
Hayır, daha fazla çabalamaya karar verdik.
01:42
So we wentgitti to the ordinarysıradan people that you saw.
37
87000
3000
Biz de gördüğünüz bu sıradan insanlara gittik.
01:45
ActuallyAslında, belowaltında that yellowSarı signişaret --
38
90000
2000
Aslında, bu sarı ilanın altında
01:47
I wishdilek they hadn'tolmasaydı wipedyok that,
39
92000
2000
keşke silmelesermiş, görebilirdiniz,
01:49
because there was "Coca-ColaCoca-Cola" there.
40
94000
3000
çünkü orada "Coca-Cola" yazılıydı.
01:52
We were so much biggerDaha büyük than Coca-ColaCoca-Cola in those daysgünler.
41
97000
3000
O günlerde Coca-Cola'dan bile ünlüydük.
01:55
And no differencefark,
42
100000
2000
Ve onların seçtiği insanlarla
01:57
the people they choseseçti were the people we choseseçti.
43
102000
3000
bizim seçtiklerimiz arasında fark yok.
02:00
They were well-knowniyi bilinen in the communitytoplum,
44
105000
2000
Hepsi toplum tarafından yakından tanınan kişilerdi,
02:02
they knewbiliyordum that customersmüşteriler were always right,
45
107000
2000
müşterinin her zaman haklı olduğunu biliyorlardı,
02:04
and they were terrificMüthiş, and they practiceduygulanan theironların familyaile planningplanlama themselveskendilerini.
46
109000
3000
ve muhteşemdiler, kendileri de aile planlaması uyguluyorlardı.
02:07
So they could supplyarz pillshaplar and condomsPrezervatif
47
112000
2000
Böylece ülkenin her yanına hap ve kondom
02:09
throughoutboyunca the countryülke, in everyher villageköy of the countryülke.
48
114000
2000
temın edebiliyorlardı, her bir köye kadar.
02:11
So there we are. We wentgitti to the people
49
116000
2000
İşte buradayız. Sorunun ana kaynağı olduğu
02:13
who were seengörüldü as the causesebeb olmak of the problemsorun
50
118000
2000
düşünülen insanlara giderek, çözümün parçası
02:15
to be the solutionçözüm.
51
120000
2000
olmalarını sağladık.
02:17
WhereverHer yerde there were people --
52
122000
2000
İnsanların olduğu her yerde --
02:19
and you can see boatstekneler with the womenkadınlar, sellingsatış things --
53
124000
2000
bakın sandallardaki kadınları görüyorsunuz -- birşeyler satıyorlar--
02:21
here'sburada the floatingyüzer marketpazar
54
126000
2000
işte bu yüzer pazar
02:23
sellingsatış bananasmuz and crabsYengeçler
55
128000
2000
muz ve yengeç satıyorlar
02:25
and alsoAyrıca contraceptiveskontraseptifler --
56
130000
2000
beraberinde de doğum kontrol cihazları--
02:27
whereverher nerede you find people,
57
132000
2000
Tayland'da insan bulabileceğiniz her yerde
02:29
you'llEğer olacak find contraceptiveskontraseptifler in ThailandTayland.
58
134000
2000
doğum kontrol cihazları da bulabilirsiz.
02:31
And then we decidedkarar, why not get to religiondin
59
136000
2000
Daha sonra şunu düşündük, niye işin içine dini katmayalım ki?
02:33
because in the PhilippinesFilipinler,
60
138000
2000
Çünkü Filipinler'de
02:35
the CatholicKatolik ChurchKilise was prettygüzel stronggüçlü,
61
140000
2000
Katolik Kilise çok etkiliydi,
02:37
and ThaiTay dili people were BuddhistBudist.
62
142000
2000
Taylandlılar ise Budisttiler.
02:39
We wentgitti to them and they said, "Look, could you help us?"
63
144000
2000
Biz de onlara gittik ve sorduk: "Bize yardım eder misiniz?"
02:41
I'm there -- the one in bluemavi, not the yellowSarı --
64
146000
3000
Şuradaki mavili olan benim, hayır sarılı olan değil,
02:44
holdingtutma a bowlçanak of holyKutsal waterSu
65
149000
2000
rahibin ailenin kutsallığı için
02:46
for the monkkeşiş to sprinkleserpin holyKutsal waterSu
66
151000
2000
haplar ve kondomlara serpeceği
02:48
on pillshaplar and condomsPrezervatif
67
153000
2000
kutsal su kasesini
02:50
for the sanctitykutsallığı of the familyaile.
68
155000
3000
tutuyorum elimde.
02:53
And this pictureresim was sentgönderilen throughoutboyunca the countryülke.
69
158000
2000
Bu resim bütün ilkeye dağıtlıldı.
02:55
So some of the monkskeşişler in the villagesköyler were doing the sameaynı thing themselveskendilerini.
70
160000
3000
Köylerdeki bazı yerel papazlar aynı şeyi tek başlarına yapıyorlardı.
02:58
And the womenkadınlar were sayingsöz, "No wondermerak etmek we have no side-effectsyan etkiler.
71
163000
3000
Kadınlar da diyorlardı ki "Kullandığımız bu şeylerin yan etkisi olmaması normal,
03:01
It's been blessedmübarek."
72
166000
2000
hepsi kutsandı çünkü."
03:03
That was theironların perceptionalgı.
73
168000
2000
Onların algılaması bu şekildeydi.
03:05
And then we wentgitti to teachersöğretmenler.
74
170000
2000
Daha sonra öğretmenlere gittik.
03:07
You need everybodyherkes to be involvedilgili
75
172000
3000
İnsanlığı daha iyi bir yere getirebilmek
03:10
in tryingçalışıyor to providesağlamak whateverher neyse it is
76
175000
3000
için birşeyler yapmaya çalışıyorsanız
03:13
that make humanityinsanlık a better placeyer.
77
178000
2000
herkesi için içine katmanız gerekir.
03:15
So we wentgitti to the teachersöğretmenler.
78
180000
2000
Bu nedenle öğretmenlere gittik.
03:17
Over a quarterçeyrek of a millionmilyon were taughtöğretilen about familyaile planningplanlama
79
182000
2000
Çeyrek milyon insana aile planlaması öğretildi
03:19
with a newyeni alphabetalfabe -- A, B for birthdoğum, C for condomPrezervatif,
80
184000
3000
hem de yeni alfabe ile -- A, B, Kondom'un C'si, Doğum'un D'si
03:22
I for IUDSPİRAL, V for vasectomyVazektomi.
81
187000
2000
IUD'nin I'sı, Vazektomi'nin V'si.
03:24
And then we had a snakesyılan and laddersMerdivenler gameoyun, where you throwatmak dicezar.
82
189000
2000
Daha sonra yılanlar ve merdivenler olan oyundan oynadık, heni zar atarsınız
03:26
If you landarazi on anything pro-familyyanlısı aile planningplanlama, you movehareket aheadönde.
83
191000
3000
ve aile planlaması gelince devam edersiniz.
03:29
Like, "MotherAnne takes the pillhap everyher night.
84
194000
2000
"Anne her gün doğum kontrolü hapı alıyor.
03:31
Very good, motheranne. MoveHareket aheadönde.
85
196000
2000
Aferim anne, ilerleyebilirsin.
03:33
UncleAmca buyssatın alır a condomPrezervatif. Very good, uncleamca dayı. MoveHareket aheadönde.
86
198000
2000
Amcam kondom satın alıyor. Aferim amca, ilerleyebilirsin.
03:35
UncleAmca getsalır drunksarhoş, doesn't use condomPrezervatif. Come back, startbaşlama again."
87
200000
2000
Amca sarhoş oluyor, kondom kullanmıyor. Yandın amca, en baştan başla.
03:37
(LaughterKahkaha)
88
202000
2000
(Gülüşmeler)
03:39
Again, educationEğitim, classsınıf entertainmenteğlence.
89
204000
3000
Tekrar söylüyorum, eğitim, sınıfı eğlendirerek.
03:42
And the kidsçocuklar were doing it in schoolokul too.
90
207000
2000
Çocuklar da okulda benzer şeyler yapıyorlardı.
03:44
We had relayRöle racesyarışları with condomsPrezervatif,
91
209000
2000
Kondomlarla ilgili yarışmalar düzenledik.
03:46
we had children'sçocuk condom-blowingPrezervatif üfleme championshipŞampiyonası.
92
211000
2000
Kondom şişirme şampiyonası.
03:48
And before long,
93
213000
2000
Ve çok geçmeden
03:50
the condomPrezervatif was know as the girl'sKızın besten iyi friendarkadaş.
94
215000
3000
kondom, genç kızların en iyi arkadaşı haline geldi.
03:53
In ThailandTayland, for poorfakir people, diamondselmaslar don't make it --
95
218000
2000
Tayland'da fakir insanlar için pırlanta söz konusu değildir.
03:55
so the condomPrezervatif is the girl'sKızın besten iyi friendarkadaş.
96
220000
3000
bu nedenle genç kızların en iyi dostu kondomdur.
03:59
We introducedtanıtılan our first microcreditmikrokredi programprogram in 1975,
97
224000
3000
İlk mikro-kredi programını 1975'te devreye aldık,
04:02
and the womenkadınlar who organizedörgütlü it said,
98
227000
2000
bunu organize eden kadınlar dediler ki,
04:04
"We only want to lendödünç
99
229000
2000
"Bu krediyi sadece aile planlaması
04:06
to womenkadınlar who practiceuygulama familyaile planningplanlama.
100
231000
2000
uygulayan kadınlarar vereceğiz."
04:08
If you're pregnanthamile, take carebakım of your pregnancygebelik.
101
233000
2000
Eğer hamileyseniz, bebeğinize bakın.
04:10
If you're not pregnanthamile, you can take a loanborç out from us."
102
235000
2000
Eğer hamile değilseniz, bizden kredi alabilirsiniz."
04:12
And that was runkoş by them.
103
237000
2000
Bu fonları kadınlar yönetiyordu.
04:14
And after 35/36 yearsyıl,
104
239000
2000
35-36 yıl sonra
04:16
it's still going on.
105
241000
2000
hala devam ediyor.
04:18
It's a partBölüm of the VillageKöyü DevelopmentGeliştirme BankBanka;
106
243000
2000
Köy Kalkınma bankasının bir parçası bu fonlar,
04:20
it's not a realgerçek bankbanka, but it's a fundfon, sermaye -- microcreditmikrokredi.
107
245000
3000
tam bir banka değiller, ama bir tür fon- mikrokredi aslında.
04:23
And we didn't need a bigbüyük organizationorganizasyon to runkoş it --
108
248000
2000
Bunu yönetmek için büyük bir organizasyona ihtiyaç yoktu.
04:25
it was runkoş by the villagersköylüler themselveskendilerini.
109
250000
2000
Köylüler kendileri yönettiler.
04:27
And you probablymuhtemelen hardlyzorlukla see a ThaiTay dili man there,
110
252000
2000
Büyük olasılıkla içlerinde bir erkek de göremezdiniz.
04:29
it's always womenkadınlar, womenkadınlar, womenkadınlar, womenkadınlar.
111
254000
3000
Her zaman kadınlar, kadınlar, kadınlar.
04:32
And then we thought we'devlenmek help AmericaAmerika,
112
257000
2000
Daha sonra Amerika'ya yardım etmeye karar verdik,
04:34
because America'sAmerika'nın been helpingyardım ediyor everyoneherkes,
113
259000
2000
ne de olsa Amerika diğerlerine isteseler de istemeseler de
04:36
whetherolup olmadığını they want help or not.
114
261000
2000
sürekli yardım ediyor.
04:38
(LaughterKahkaha)
115
263000
5000
(Gülüşmeler)
04:43
And this is on the FourthDördüncü of JulyTemmuz.
116
268000
3000
Temmuz ayının dördünde
04:46
We decidedkarar to providesağlamak vasectomyVazektomi to all menerkekler,
117
271000
3000
tüm erkeklere vazektomi ameliyatı yapmaya karar verdik
04:49
but in particularbelirli, AmericanAmerikan menerkekler to the frontön of the queuekuyruk,
118
274000
2000
ama özellikle de kuyruğun en önündeki Amerikalı adama,
04:51
right up to the Ambassador'sBüyükelçi'nin residenceResidence
119
276000
2000
Büyükelçinin konağının
04:53
duringsırasında his [unclearbelirsiz].
120
278000
2000
hemen yakınında.
04:55
And the hotelotel gaveverdi us the ballroomBalo Salonu for it --
121
280000
2000
Otel bize bir balo salonu verdi.
04:57
very appropriateuygun roomoda.
122
282000
2000
İsmi çok uygun gerçekten de.
04:59
(LaughterKahkaha)
123
284000
3000
(Gülüşmeler)
05:02
And sincedan beri it was nearyakın lunchöğle yemeği time,
124
287000
2000
Öğlen yemeği zamanı olduğu için
05:04
they said, "All right, we'lliyi give you some lunchöğle yemeği.
125
289000
2000
"Size yemek verelim" dediler.
05:06
Of coursekurs, it mustşart be AmericanAmerikan colaCola.
126
291000
2000
"Elbette, Amerikan kolası olmalı
05:08
You get two brandsmarkalar, CokeKola and PepsiPepsi.
127
293000
2000
iki markadan seçebilirsiniz: Coca Cola ya da Pepsi,
05:10
And then the foodGıda is eitherya hamburgerHamburger or hotdogHotdog."
128
295000
3000
yemek olarak da Hamburger ya da hotdog olabilir."
05:13
And I thought a hotdogHotdog will be more symbolicsembolik.
129
298000
2000
Hotdog'un daha simgesel olacağını düşündüm.
05:15
(LaughterKahkaha)
130
300000
2000
(Gülüşmeler)
05:17
And here is this, then, younggenç man calleddenilen WillyWilly BohmBohm
131
302000
3000
Bakın görüyorsunuz Willy Bohm isimli bu genç adam
05:20
who workedişlenmiş for the USAIDUSAID.
132
305000
2000
USAID için çalışıyordu.
05:22
ObviouslyBelli ki, he's had his vasectomyVazektomi
133
307000
2000
Gördüğünüz gibi vazektomi operasyonu tamamlanmış
05:24
because his hotdogHotdog is halfyarım eatenyemiş, and he was very happymutlu.
134
309000
3000
şünkü yarısı yenen hotdogunu tutuyor elinde, oldukça da mutlu.
05:27
It madeyapılmış a lot of newshaber in AmericaAmerika, and it angeredkızdırdı some people alsoAyrıca.
135
312000
3000
Bu, Amerika'da epey haber oldu, bazı insanları da çok kızdırdı.
05:30
I said, "Don't worryendişelenmek. Come over and I'll do the wholebütün lot of you."
136
315000
2000
Dedim ki "Üzülmeyin, buraya gelin, sizi de ameliyat edelim."
05:32
(LaughterKahkaha)
137
317000
2000
(Gülüşmeler)
05:34
And what happenedolmuş?
138
319000
2000
Peki sonra ne oldu?
05:36
In all this thing,
139
321000
2000
Bütün bunların sonunda,
05:38
from sevenYedi childrençocuklar to 1.5 childrençocuklar,
140
323000
2000
ortama çocuk sayısı 7'den 1.5'a indi,
05:40
populationnüfus growthbüyüme rateoran of 3.3 to 0.5.
141
325000
3000
Nüfus artış hısı 3.3'tan 0.5'e geriledi.
05:43
You could call it the Coca-ColaCoca-Cola approachyaklaşım if you like --
142
328000
3000
İsterseniz buna Coca-Cola yöntemi deyin,
05:46
it was exactlykesinlikle the sameaynı thing.
143
331000
2000
tamamen aynı yöntem.
05:48
I'm not sure whetherolup olmadığını Coca-ColaCoca-Cola followedtakip etti us, or we followedtakip etti Coca-ColaCoca-Cola,
144
333000
3000
Emin değilim biz mi Coca Cola'yı taklit ettik, yoksa o mu bizi
05:51
but we're good friendsarkadaşlar.
145
336000
2000
ama iyi dostuz.
05:53
And so that's the casedurum of everyoneherkes joiningbirleştirme in.
146
338000
2000
Herkesi için içine dahil etmenin sonucu bu.
05:55
We didn't have a stronggüçlü governmenthükümet. We didn't have lots of doctorsdoktorlar.
147
340000
3000
Çok güçlü bir devletimiz yoktu. Çok fazla sayıda doktorumuz yoktu.
05:58
But it's everybody'sherkesin job
148
343000
2000
Ama davranış ve bakış açısını
06:00
who can changedeğişiklik attitudetutum and behaviordavranış.
149
345000
2000
değiştirmek herkesin işi.
06:02
Then AIDSAIDS camegeldi alonguzun bir and hitvurmak ThailandTayland,
150
347000
2000
Daha sonra AIDS ortaya çıktı ve Tayland'a vardı,
06:04
and we had to stop doing a lot of good things
151
349000
2000
AIDS ile savaşmak için yapmakta olduğumuz
06:06
to fightkavga AIDSAIDS.
152
351000
2000
iyi işleri bırakmamız gerekiyordu.
06:08
But unfortunatelyne yazık ki, the governmenthükümet was in denialret, denialret, denialret.
153
353000
3000
Ama ne yazık ki hükümet inkar, inkar, inkar halindeydi.
06:11
So our work wasn'tdeğildi affectedetkilenmiş.
154
356000
2000
Bu nedenle bizim işimiz etkilenmedi.
06:13
So I thought, "Well, if you can't go to the governmenthükümet, go to the militaryaskeri."
155
358000
3000
Ben de "Eğer hükümete gidemezsem ben de askere giderim." dedim.
06:16
So I wentgitti to the militaryaskeri
156
361000
2000
Ve askerlere gittim
06:18
and askeddiye sordu to borrowödünç almak 300 radioradyo stationsistasyonlar.
157
363000
2000
ve 300 radyo istasyonunu kullanma izni istedim.
06:20
They have more than the governmenthükümet,
158
365000
2000
Hükümetten daha çokistasyona sahiplerdi,
06:22
and they'veonlar ettik got more gunssilahlar than the governmenthükümet.
159
367000
2000
ilaveten daha fazla sayıda silahları vardı.
06:24
So I askeddiye sordu them, could they help us
160
369000
2000
Ben de onlara, bizim HIV ile olan savaşımızda
06:26
in our fightkavga againstkarşısında HIVHIV.
161
371000
2000
bize yardım edip edemeyeceklerini sordum.
06:28
And after I gaveverdi them statisticsistatistik,
162
373000
2000
Onlara istatistikleri gösterdikten sonra
06:30
they said, "Yes. Okay. You can use all the radioradyo stationsistasyonlar, televisiontelevizyon stationsistasyonlar."
163
375000
3000
"Tamam, bütün radyo istasyonlarını, hatta televizyon istasyonlarını kullanabilirsin."
06:33
And that's when we wentgitti ontoüstüne the airwaveshavasında.
164
378000
3000
Böylece canlı yayına geçtik.
06:36
And then we got a newyeni primeasal ministerbakan soonyakında after that.
165
381000
2000
Kısa bir zaman sonra yeni bir başbakan geldi
06:38
And he said, "MechaiMechai, could you come and joinkatılmak?"
166
383000
3000
ve bana "Mechai, gelip bana katılmak ister misin?" dedi
06:41
He askeddiye sordu me in because he likedsevilen my wifekadın eş a lot.
167
386000
2000
Eşimi çok sevdiği için bana bu daveti yaptı
06:43
So I said, "Okay."
168
388000
2000
ben de "Tamam" dedim.
06:45
He becameoldu the chairmanbaşkan of the NationalUlusal AIDSAIDS CommitteeKomitesi
169
390000
2000
Daha sonra Ulusal AIDS Komıtesi'nin başkanı oldu ve
06:47
and increasedartmış the budgetbütçe fifty-foldFifty-Fold.
170
392000
2000
bütçeyi elli kat artırdı.
06:49
EveryHer ministryBakanlığı, even judgesyargıçlar, had to be involvedilgili in AIDSAIDS educationEğitim --
171
394000
3000
Her bakanlık, hatta hakimler bile AIDS eğitimine katkıda bulunmak zorundaydı.
06:52
everyoneherkes -- and we said the publichalka açık, institutionskurumlar,
172
397000
3000
Herkes. Ve tüm halk, kurumlar,
06:55
religiousdini institutionskurumlar, schoolsokullar --
173
400000
2000
dini kurumlar, okullar--
06:57
everyoneherkes was involvedilgili.
174
402000
2000
herkes işin içindeydi.
06:59
And here, everyher mediamedya personkişi
175
404000
2000
Burada, her bir basın mensubu
07:01
had to be trainedeğitilmiş for HIVHIV.
176
406000
2000
HIV ile ilgili eğitimi almak zorunda.
07:03
And we gaveverdi everyher stationistasyon halfyarım a minutedakika extraekstra
177
408000
3000
Her istasyona daha çok para kazanabilmeleri için
07:06
for advertisingreklâm to earnkazanmak more moneypara.
178
411000
3000
ilaveden birbuçuk dakika verdik.
07:09
So they were happymutlu with that.
179
414000
2000
Bundan çok memnun olmuşlardı.
07:11
And then AIDSAIDS educationEğitim in all schoolsokullar,
180
416000
2000
Sonra, üniversiteden başlayarak tüm okullarda
07:13
startingbaşlangıç from universityÜniversite.
181
418000
2000
AIDS eğitimi vermeye koyulduk.
07:15
And these are highyüksek schoolokul kidsçocuklar teachingöğretim highyüksek schoolokul kidsçocuklar.
182
420000
3000
Burada lise öğrencileri lise öğrencilerine eğitim veriyor.
07:18
And the besten iyi teachersöğretmenler were the girlskızlar, not the boysçocuklar,
183
423000
2000
En iyi öğretmenler ise erkekler değil, kızlardı.
07:20
and they were terrificMüthiş.
184
425000
2000
Muhteşemdiler.
07:22
And these girlskızlar who go around teachingöğretim about safekasa sexseks and HIVHIV
185
427000
3000
Okul okul dolanıp güvenli seks ve HIV hakkında eğitim veren bu kızlara
07:25
were knownbilinen as MotherAnne TheresaTheresa.
186
430000
3000
Rahibe Teresa ismini taktılar.
07:28
And then we wentgitti down one more stepadım.
187
433000
2000
Sonra bir basamak daha aşğıya indik.
07:30
These are primarybirincil schoolokul kidsçocuklar -- thirdüçüncü, fourthdördüncü gradesınıf --
188
435000
2000
Burası ilkokul -- içinci, dördüncü sınıflar --
07:32
going to everyher householdev halkı in the villageköy,
189
437000
2000
Tayland'daki her bir eve tek tek
07:34
everyher householdev halkı in the wholebütün of ThailandTayland,
190
439000
2000
ziyaret ederek AIDS hakkında bilgi veriyor
07:36
givingvererek AIDSAIDS informationbilgi and a condomPrezervatif
191
441000
2000
ve kondom dağıtıyorlar,
07:38
to everyher householdev halkı,
192
443000
2000
her bir ev hanesi
07:40
givenverilmiş by these younggenç kidsçocuklar.
193
445000
2000
bu gençler tarafından ziyaret edildi.
07:42
And no parentsebeveyn objecteditiraz, because we were tryingçalışıyor to savekayıt etmek liveshayatları,
194
447000
3000
Anne babaların ise bir itirazı olmadı, çünkü biz hayat kurtarmaya çalışıyorduk
07:45
and this was a lifesaverHayatımı kurtardın.
195
450000
3000
ve bu bir hayat kurtarıcı idi.
07:48
And we said, "EveryoneHerkes needsihtiyaçlar to be involvedilgili."
196
453000
2000
Biz "Herkes işin içine dahil olmalı" dedik
07:50
So you have the companiesşirketler alsoAyrıca realizingfark
197
455000
2000
Bunu firmalar da fark ediyorlardı
07:52
that sickhasta staffpersonel don't work, and deadölü customersmüşteriler don't buysatın almak.
198
457000
2000
hasta personel çalışamaz, ve ölü müşteriler mal satın almazlar.
07:54
So they all trainedeğitilmiş.
199
459000
2000
Bu nedenle hepsi ağitim aldılar.
07:56
And then we have this CaptainKaptan CondomPrezervatif,
200
461000
2000
Bir de Kaptan Kondom'umuz vardı,
07:58
with his HarvardHarvard MBAMBA,
201
463000
2000
Harvard'dan aldığı MBA'sı ile
08:00
going to schoolsokullar and night spotsnoktalar.
202
465000
2000
okullara ve gece toplantılarına gidiyordu.
08:02
And they lovedsevilen him. You need a symbolsembol of something.
203
467000
3000
Herkes ona bayılıyordu. Bu tip bir sembole ihtiyaç duyarsınız.
08:05
In everyher countryülke, everyher programprogram, you need a symbolsembol,
204
470000
3000
Her bir ülkede, her programda bir sembole ihtiyaç vardır,
08:08
and this is probablymuhtemelen the besten iyi thing he's ever donetamam with his MBAMBA.
205
473000
3000
bu, MBA'sı ile yaptığı en iyi şey muhtemelen.
08:11
(LaughterKahkaha)
206
476000
3000
(Gülüşmeler)
08:14
And then we gaveverdi condomsPrezervatif out everywhereher yerde on the streetssokaklar --
207
479000
2000
Sonra, sokakta heryerde herkese kondom dağıtmaya başladık --
08:16
everywhereher yerde, everywhereher yerde.
208
481000
2000
herkese, her yerde.
08:18
In taxistaksiler, you get condomsPrezervatif.
209
483000
2000
Taksiye bindiğinizde, kondom ikram ediliyor.
08:20
And alsoAyrıca, in traffictrafik,
210
485000
2000
Trafikte de,
08:22
the policemenPolis give you condomsPrezervatif -- our "copspolisler and rubbersKauçuklar" programsprogramlar.
211
487000
3000
polisler size kondom veriyorlar -- bu bizim "polisler ve lateksler" programımız.
08:25
(LaughterKahkaha)
212
490000
3000
(Gülüşmeler)
08:28
So, can you imaginehayal etmek NewYeni YorkYork policemenPolis givingvererek out condomsPrezervatif?
213
493000
3000
New York polisinin halka kondom dağıttığını düşünebiliyor musunuz?
08:31
Of coursekurs I can. And they'dgittiklerini enjoykeyfini çıkarın it immenselyson derece;
214
496000
3000
Ben düşünebiliyorum, ve eminim ki çok keyif alırlardı bundan.
08:34
I see them standingayakta around right now, everywhereher yerde.
215
499000
2000
her tarafta onları görebiliyorum.
08:36
ImagineHayal if they had condomsPrezervatif,
216
501000
2000
Hayal edin, eğer ellerinde kondom olsaydı
08:38
givingvererek out to all sortssıralar of people.
217
503000
2000
her tür insana verebilirlerdi.
08:40
And then, newyeni changedeğişiklik,
218
505000
2000
Sonra bir başka değişiklik.
08:42
we had hairsaç bandsbantları, clothingGiyim
219
507000
2000
Saç bantları, kılık kıyafet,
08:44
and the condomPrezervatif for your mobileseyyar phonetelefon
220
509000
2000
yağmur mevsiminde kullanmak üzere
08:46
duringsırasında the rainyYağmurlu seasonsezon.
221
511000
2000
cep telefonunuz için bir kondom.
08:48
(LaughterKahkaha)
222
513000
2000
(Gülüşmeler)
08:50
And these were the condomsPrezervatif that we introducedtanıtılan.
223
515000
3000
Bizim topluma tanıttığımız kondomlar bunlardı.
08:55
One saysdiyor, "WeaponSilah of masskitle protectionkoruma."
224
520000
2000
Bazıları "Kitle Koruma Silahları" diyor,
08:57
We foundbulunan --
225
522000
2000
işte onu biz bulduk.
08:59
you know -- somebodybirisi here was searchingArama for the weaponsilah of masskitle destructionimha,
226
524000
3000
Biliyorunuz, burada birileri kitle imha silahları arayıp duruyor,
09:02
but we have foundbulunan the weaponsilah of masskitle protectionkoruma: the condomPrezervatif.
227
527000
3000
ama biz kitle koruma silahlarını bulduk -- kondom.
09:05
And then it saysdiyor here, with the AmericanAmerikan flagbayrak,
228
530000
2000
Bakın, üzerinde Amerikan bayrağı olan şöyle diyor,
09:07
"Don't leaveayrılmak home withoutolmadan it."
229
532000
2000
"Evden onsuz ayrılmayın."
09:09
But I have some to give out afterwardsonra.
230
534000
3000
Konuşmadan sonra dağıtmak için yanımda getirdim,
09:12
But let me warnuyarmak you, these are Thai-sizedTay ölçekli,
231
537000
2000
ama baştan uyarayım, bunlar Tayland boyu,
09:14
so be very carefuldikkatli.
232
539000
2000
bu nedenle çok dikkatli olun.
09:16
(LaughterKahkaha)
233
541000
2000
(Gülüşmeler)
09:18
And so you can see
234
543000
2000
Gördüğünüz gibi bu kondomlar
09:20
that condomsPrezervatif can do so manyçok things.
235
545000
3000
pekçok şeyi başarabilir.
09:23
Look at this --
236
548000
2000
Buna bakın.
09:25
I gaveverdi this to AlAl GoreGore and to BillBill SeniorKıdemli alsoAyrıca.
237
550000
3000
Bundan Al Gore ve Bıll Senir'a da verdim.
09:28
Stop globalglobal warmingısınma; use condomsPrezervatif.
238
553000
3000
Küresel ısınmayı durdurun: Kondom kullanın.
09:32
And then this is the pictureresim I mentionedadı geçen to you --
239
557000
3000
Demin bahsettiğim resim işte burada --
09:35
the weaponsilah of masskitle protectionkoruma.
240
560000
3000
Kitle Koruma Silahları
09:38
And let the nextSonraki OlympicsOlimpiyatları savekayıt etmek some liveshayatları.
241
563000
3000
Bir sonraki Olimpiyatlarda biraz hayat kurtarmaya ne dersiniz?
09:41
Why just runkoş around?
242
566000
2000
Neden sadece koşmakla yetinelim ki?
09:43
(LaughterKahkaha)
243
568000
3000
(Gülüşmeler)
09:46
And then finallyen sonunda,
244
571000
2000
Ve son olarak,
09:48
in ThailandTayland we're BuddhistBudist, we don't have a God,
245
573000
3000
biz Taylandlılar Budistiz, Tanrıya inanmayız,
09:51
so insteadyerine, we say, "In rubbersilgi we trustgüven."
246
576000
2000
bu nedenle deriz ki "lastiğin üzerine yemin ederim."
09:53
(LaughterKahkaha)
247
578000
2000
(Gülüşmeler)
09:55
So you can see that we addedkatma everything to our endeavorçaba
248
580000
2000
Gördüğümüz gibi insanların hayatını daha iyiye
09:57
to make life better for the people.
249
582000
2000
götürmek için çok çabaladık.
09:59
We had condomsPrezervatif in all the refrigeratorsbuzdolapları in the hotelsoteller and the schoolsokullar,
250
584000
3000
Okullarda ve otellerdeki buzdolaplarına kondomlar koyduk,
10:02
because alcoholalkol impairsbozar judgmentyargı.
251
587000
2000
çünkü alkol muhakeme yeteneğini ortadan kaldırır.
10:04
And then what happenedolmuş?
252
589000
2000
Peki sonra ne oldu dersiniz?
10:06
After all this time, everybodyherkes joinedkatıldı in.
253
591000
3000
Birden herkes bu kampanyaya katıldı.
10:09
AccordingAccording to the U.N.,
254
594000
1000
Birleşmiş Milletler verilerine göre
10:10
newyeni casesvakalar of HIVHIV
255
595000
2000
yeni HIV vakalarında
10:12
declinedreddetti by 90 percentyüzde,
256
597000
2000
%90 azalma oldu.
10:14
and accordinggöre to the WorldDünya BankBanka,
257
599000
2000
Dünya Bankası verilerine göre
10:16
7.7 millionmilyon liveshayatları were savedkaydedilmiş.
258
601000
2000
7.7 milyon kişi hastalanmaktan kurtuldu.
10:18
OtherwiseAksi takdirde there wouldn'tolmaz be manyçok ThaisThais walkingyürüme around todaybugün.
259
603000
3000
Yoksa bugün ortalıkta dolanan bu kadar çok sayıda Taylandlı olmazdı.
10:21
So it just showedgösterdi you, you could do something about it.
260
606000
3000
Bakın, bu size birşeyler yapabileceğinizi gösteriyor.
10:24
90 percentyüzde of the fundingfinansman camegeldi from ThailandTayland.
261
609000
2000
Bu kampanyanın maddi kaynağının %90'ı Taylanddan.
10:26
There was politicalsiyasi commitmenttaahhüt, some financialmali commitmenttaahhüt,
262
611000
3000
hm politik, hem finansal anlamda insanlar buna destek oldular
10:29
and everybodyherkes joinedkatıldı in the fightkavga.
263
614000
2000
ve herkes savaşa katıldı.
10:31
So just don't leaveayrılmak it to the specialistsuzmanlar and doctorsdoktorlar and nurseshemşireler.
264
616000
3000
Bu nedenle, bu savaşı sadece doktorlara ve hemşirelere bırakmayın.
10:34
We all need to help.
265
619000
2000
hepimizin destek olması gerekli.
10:36
And then we decidedkarar to help people out of povertyyoksulluk,
266
621000
2000
Derken bu defa da fakirlikle savaşmaya karar verdik
10:38
now that we got AIDSAIDS somewhatbiraz out of the way --
267
623000
2000
Bize engel olan AIDS'ten kurtulmuştuk,
10:40
this time, not with governmenthükümet aloneyalnız,
268
625000
2000
bu defa yanlızca devlet ile değil
10:42
but in cooperationişbirliği with the business communitytoplum.
269
627000
3000
iş dünyasındaki kurumsal şirketlerle de işe giriştik.
10:45
Because poorfakir people are business people
270
630000
2000
Çünkü fakir insanlar aslında işletme konusunda
10:47
who lackeksiklik business skillsbecerileri and accesserişim to creditkredi.
271
632000
3000
yeteneklier olmayan ve kredi alamayan insanlardır.
10:50
Those are the things to be providedsağlanan by the business communitytoplum.
272
635000
3000
Bu ikisi de iş dünyası tarafından temin edilebilir.
10:53
We're tryingçalışıyor to turndönüş them into barefootyalınayak entrepreneursgirişimciler,
273
638000
3000
Biz, bu kişileri çıplak ayaklı girişimciler haline getirmek istiyoruz,
10:56
little business people.
274
641000
2000
küçük girişimciler.
10:58
The only way out of povertyyoksulluk is throughvasitasiyla business enterpriseKurumsal.
275
643000
2000
Fakirlikten kurtulmalarının tek yolu bu girişim ruhunu canladırmak.
11:00
So, that was donetamam.
276
645000
2000
Bunu yaptık.
11:02
The moneypara goesgider from the companyşirket into the villageköy
277
647000
2000
Para şirketten köye aktarılıyor, bunu
11:04
viaüzerinden tree-plantingağaç dikme.
278
649000
2000
ağaç dikerek yapıyoruz.
11:06
It's not a freeücretsiz gifthediye.
279
651000
2000
Bu bir hediye değil.
11:08
They plantbitki the treesağaçlar, and the moneypara goesgider into theironların microcreditmikrokredi fundfon, sermaye,
280
653000
2000
Şirketler ağaç dikiyorlar, para ise küçük krediler fonuna aktarılıyor,
11:10
whichhangi we call the VillageKöyü DevelopmentGeliştirme BankBanka.
281
655000
2000
bu fona Köy Kalkınma Bankası adını verdik.
11:12
EverybodyHerkes joinskatılır in,
282
657000
2000
Herkes sisteme dahil,
11:14
and they feel they ownkendi the bankbanka,
283
659000
2000
ve kendilerini bankanın sahibi gibi hissediyorlar,
11:16
because they have broughtgetirdi the moneypara in.
284
661000
2000
çünkü parayı getiren onlar.
11:18
And before you can borrowödünç almak the moneypara, you need to be trainedeğitilmiş.
285
663000
3000
Bu fondan kredi almadan önce eğitiminizi tamamlamanız şart.
11:21
And we believe if you want to help the poorfakir,
286
666000
2000
Biz şuna inanıyoruz, eğer fakirlere yardım etmek istiyorsanız,
11:23
those who are livingyaşam in povertyyoksulluk,
287
668000
2000
krediye ulaşabilmenin bir nevi
11:25
accesserişim to creditkredi mustşart be a humaninsan right.
288
670000
3000
insan hakkı olduğunu unutmayın.
11:28
AccessErişim to creditkredi mustşart be a humaninsan right.
289
673000
2000
Kredi alabilme insanın temel haklarından biri.
11:30
OtherwiseAksi takdirde they'llacaklar never get out of povertyyoksulluk.
290
675000
3000
Başka türlü fakirlikten kurtulmalarına imkan yok.
11:33
And then before gettingalma a loanborç, you mustşart be trainedeğitilmiş.
291
678000
2000
Dediğim gibi, kredi alabilmek için önce eğitim almanız şart
11:35
Here'sİşte what we call a "barefootyalınayak MBAMBA,"
292
680000
2000
İşte, buna çıplak ayaklı MBA diyoruz
11:37
teachingöğretim people how to do business
293
682000
2000
İnsanlara iş yapmayı öğretiyoruz ki,
11:39
so that, when they borrowödünç almak moneypara, they'llacaklar succeedbaşarılı olmak with the business.
294
684000
3000
daha sonra kredi aldıklarında kurdukları iş başarılı olsun.
11:42
These are some of the businessesişletmeler:
295
687000
2000
bakın kurdukları işlerden bazıları:
11:44
mushroomsmantarlar, crabsYengeçler, vegetablessebzeler,
296
689000
3000
mantar, yengeç, sebze,
11:47
treesağaçlar, fruitsmeyve,
297
692000
2000
ağaçlar, meyveler,
11:49
and this is very interestingilginç -- NikeNike icebuz creamkrem and NikeNike biscuitsbisküvi;
298
694000
3000
bakın bu çok ilginç -- Nike dondurmaları ve Nıke Bisküileri.
11:52
this is a villageköy sponsoredsponsor by NikeNike.
299
697000
2000
Bu köyün sponsorluğunu Nike üstlenmişti.
11:54
They said, "They should stop makingyapma shoesayakkabı and clothesçamaşırlar.
300
699000
2000
Görenler "Nike ayakkabı ve tshirt yapmayı bırakıp
11:56
Make these better, because we can affordparası yetmek them."
301
701000
3000
bunları daha iyi yapsın, çünkü biz bunları alabiliyoruz." dedi.
12:00
And then we have silkipek, ThaiTay dili silkipek.
302
705000
2000
Ayrıca ipek dokuma da var, Tayland ipeği
12:02
Now we're makingyapma Scottishİskoç tartanskareliler, as you can see on the left,
303
707000
3000
Şimdi bunlardan İskoç desenli kumaşlar yapıyoruz, solda görebilirsiniz,
12:05
to sellsatmak to all people of Scottishİskoç ancestorsatalarımız.
304
710000
3000
amacımız ataları İskoç olan herkese bunları satmak.
12:08
So anyonekimse sittingoturma in and watchingseyretme TVTV,
305
713000
2000
TV karşısında dinleyip ilgilenen varsa
12:10
get in touchdokunma with me.
306
715000
2000
benimle iletişime geçebilir.
12:12
And then this is our answerCevap to StarbucksStarbucks in ThailandTayland --
307
717000
3000
Bakın bu da bizim Tayland'daki Starbucks'a olan yanıtımız
12:15
"CoffeeKahve and CondomsPrezervatif."
308
720000
2000
"Kahve ve Kondomlar"
12:17
See, StarbucksStarbucks you awakeuyanık, we keep you awakeuyanık and alivecanlı.
309
722000
3000
bak Starbucks sen insanları uyanık tutuyorsun, biz ise hem uyanık hem de hayatta tutuyoruz.
12:20
That's the differencefark.
310
725000
2000
aramızdaki fark bu.
12:22
Can you imaginehayal etmek, at everyher StarbucksStarbucks
311
727000
2000
Gittiğiniz her Starbucks şubesinde
12:24
that you can alsoAyrıca get condomsPrezervatif?
312
729000
2000
kondom da alabildiğinizi düşünebiliyor musunuz?
12:26
You can ordersipariş your condomsPrezervatif with your with your cappuccinokapuçino.
313
731000
3000
Capuccino ısmarlarken kondom siparişi de verebilirsiniz.
12:31
And then now, finallyen sonunda in educationEğitim,
314
736000
2000
Ve son olarak eğitime bakalım.
12:33
we want to changedeğişiklik the schoolokul as beingolmak underutilizedatıl
315
738000
3000
Yeterice faydalanılmayan okulları alıp, onları
12:36
into a placeyer where it's a lifelongömür boyu learningöğrenme centermerkez for everyoneherkes.
316
741000
4000
herkes için yaşam boyu eğitim verecek yerler haline getirmek istedik.
12:40
We call this our School-BasedOkul temelli IntegratedEntegre RuralKırsal DevelopmentGeliştirme.
317
745000
3000
Buna da Okul-Kökenli Entegre Kırsal Gelişim adını verdik.
12:43
And it's a centermerkez, a focalodak pointpuan
318
748000
2000
Burası ekonomik ve sosyel gelişme için
12:45
for economicekonomik and socialsosyal developmentgelişme.
319
750000
2000
bir merkez, bir odak noktası.
12:47
Re-doYeniden yapma the schoolokul,
320
752000
2000
Okulu tekrar yaratın ki
12:49
make it serveservis the communitytoplum needsihtiyaçlar.
321
754000
3000
toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilsin.
12:52
And here is a bamboobambu buildingbina --
322
757000
2000
Bakın bu bambudan bir bina.
12:54
all of them are bamboobambu.
323
759000
2000
Aslında binaların hepsi bambu.
12:56
This is a geodesicjeodezik domekubbe madeyapılmış of bamboobambu.
324
761000
3000
Bu, bambudan yapılmış jeodezik bir kubbe.
12:59
And I'm sure BuckminsterBuckminster FullerFuller would be very, very proudgururlu
325
764000
3000
Ve eminim ki bu mimari şekli icat eden Buckminster Fuller
13:02
to see a bamboobambu geodesicjeodezik domekubbe.
326
767000
3000
bambudan bir jeodezik kubbe gösrseydi çok duygulanırdı.
13:05
And we use vegetablessebzeler around the schoolokul groundzemin,
327
770000
2000
Okul bahçesini kullanarak sebze yetiştiriyoruz,
13:07
so they raiseyükseltmek theironların ownkendi vegetablessebzeler.
328
772000
2000
herkes kendi sebzesini yetiştiriyor.
13:09
And then, finallyen sonunda, I firmlysıkıca believe,
329
774000
3000
Ve ben tam olarak innaıyorum ki
13:12
if we want the MDGsBinyıl Kalkınma Hedefleri to work --
330
777000
2000
eğer Milenyum Gelişme Hedeflerinin
13:14
the MillenniumMillennium DevelopmentGeliştirme GoalsGol --
331
779000
2000
gerçekleşmesi için
13:16
we need to addeklemek familyaile planningplanlama to it.
332
781000
2000
aile planlamasını da işin içine katmalıyız.
13:18
Of coursekurs, childçocuk mortalityölüm oranı first and then familyaile planningplanlama --
333
783000
3000
Elbette önce çocuk ölümlerini azaltmalı, sonra aile planlamasını eklemeliyiz.
13:21
everyoneherkes needsihtiyaçlar familyaile planningplanlama servicehizmet --
334
786000
2000
herkesin aile planlamasına ihtiyacı vardır.
13:23
it's underutilizedatıl.
335
788000
2000
Bunu çok az kullanıyoruz.
13:25
So we have now foundbulunan the weaponsilah of masskitle protectionkoruma.
336
790000
2000
Şimdi, hazır Kitle Koruma Silahlarını bulmuşken
13:27
And we alsoAyrıca asksormak the nextSonraki OlympicsOlimpiyatları
337
792000
2000
bir sonraki Olimpiyatların da yaçam kurtarmaya
13:29
to be involvedilgili in savingtasarruf liveshayatları.
338
794000
3000
destek olacağını umuyoruz.
13:32
And then, finallyen sonunda, that is our network.
339
797000
3000
Bu gördükğiniz bizim iletişim bilgilerimiz
13:35
And these are our ThaiTay dili tulipsLale.
340
800000
3000
bunlar da Tayland laleleri...
13:38
(LaughterKahkaha)
341
803000
2000
(Gülüşmeler)
13:40
Thank you very much indeedaslında.
342
805000
2000
Çok çok teşekkür ederim.
13:42
(ApplauseAlkış)
343
807000
2000
(Alkışlar)
Translated by Isil Arican
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Mechai Viravaidya - Public health expert
Since 1974, Mechai Viravaidya has been creating and running innovative family planning and poverty reduction programs throughout Southeast Asia.

Why you should listen

Mechai Viravaidya is the founder and chair of the Population and Community Development Association (PDA). He's a widely acclaimed leader in the fields of public health, education and community development.

Since 1974, Mr. Mechai has initiated community-based family planning services, innovative poverty reduction and rural education programs, large-scale rural development and environmental programs, as well as groundbreaking HIV/AIDS prevention activities throughout Southeast Asia.

More profile about the speaker
Mechai Viravaidya | Speaker | TED.com