ABOUT THE SPEAKER
Melinda Gates - Philanthropist
Melinda French Gates is co-chair of the Bill & Melinda Gates Foundation, where she puts into practice the idea that every life has equal value.

Why you should listen

The Bill & Melinda Gates Foundation works to help all people lead healthy, productive lives. As co-chair, Melinda French Gates helps shape and approve strategies, review results, advocate for foundation issues and set the overall direction. In developing countries, the foundation focuses on improving people's health with vaccines and other life-saving tools and giving them a chance to lift themselves out of hunger and extreme poverty. In the United States, it seeks to dramatically improve education so that all young people have the opportunity to reach their full potential. Based in Seattle, Washington, the foundation is led by CEO Jeff Raikes and co-chair William H. Gates Sr., under the direction of Bill Gates, Melinda Gates and Warren Buffett.

In recent years, Melinda French Gates has become a vocal advocate for access to contraception, advancing the idea that empowering women to decide whether and when to have children can have transformational effects on societies. In 2012, Gates spearheaded the London Summit on Family Planning, with the goal of delivering contraceptives to 120 million women in developing countries by 2020. When asked why she got involved in this issue, Gates said, "We knew that 210 million women were saying they wanted access to the contraceptives we have here in the United States and we weren't providing them because of political controversy in our country. To me, that was just a crime. I kept looking around trying to find the person to get this back on the global stage. I realized I just had to do it."

 

More profile about the speaker
Melinda Gates | Speaker | TED.com
TEDxChange

Melinda Gates: What nonprofits can learn from Coca-Cola

Melinda French Gates: Kar amacı gütmeyen oluşumlar Coca-Cola'dan ne öğrenebilirler?

Filmed:
1,422,797 views

TEDxChange'de, Melinda Gates, kar gütmeyen oluşumların, Coca-Cola gibi pazarlamacı ve dağıtımcılardan oluşan, en uzaktaki köylerin kola istemelerini -ve almalarını- sağlayan küresel şebekelere sahip büyük şirketlerden ipuçları almasını öneriyor. Bu niçin prezervatif, sulama ya da aşılar için de kullanılmasın?
- Philanthropist
Melinda French Gates is co-chair of the Bill & Melinda Gates Foundation, where she puts into practice the idea that every life has equal value. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
One of my favoritesevdiğim partsparçalar
0
0
2000
Gates Vakfı'ndaki işimin
00:17
of my job at the GatesGates FoundationVakfı
1
2000
2000
en sevdiğim kısmı
00:19
is that I get to travelseyahat to the developinggelişen worldDünya,
2
4000
2000
dünyanın gelişmekte olan bölgelerine
00:21
and I do that quiteoldukça regularlydüzenli olarak.
3
6000
2000
sık sık seyahat edebilmem.
00:23
And when I meetkarşılamak the mothersanneler
4
8000
2000
Ve dünyanın farklı bölgerindeki
00:25
in so manyçok of these remoteuzak placesyerler,
5
10000
2000
annelerle tanıştığımda
00:27
I'm really struckvurdu by the things
6
12000
2000
birbirimize aslında ne kadar
00:29
that we have in commonortak.
7
14000
2000
benzediğimize şaşıyorum.
00:31
They want what we want for our childrençocuklar
8
16000
3000
Biz çocuklarımız için ne istiyorsak, onlar da aynı şeyleri
00:34
and that is for theironların childrençocuklar to growbüyümek up successfulbaşarılı,
9
19000
3000
istiyorlar: büyüyünce başarılı olmaları,
00:37
to be healthysağlıklı, and to have a successfulbaşarılı life.
10
22000
3000
sağlıklı olmaları ve başarılı bir hayata sahip olmaları.
00:40
But I alsoAyrıca see lots of povertyyoksulluk,
11
25000
3000
Aynı zamanda yoksulluğu görüyorum
00:43
and it's quiteoldukça jarringsarsıcı,
12
28000
3000
ve bunun hem boyutu hem de kapsamı
00:46
bothher ikisi de in the scaleölçek and the scopekapsam of it.
13
31000
2000
çok sıkıntı verici.
00:48
My first tripgezi in IndiaHindistan, I was in a person'skişiler home
14
33000
3000
Hindistan'a ilk gittiğimde birisinin evindeydim.
00:51
where they had dirtkir floorskatlar, no runningkoşu waterSu,
15
36000
2000
Yerler topraktandı, suları akmıyordu,
00:53
no electricityelektrik,
16
38000
2000
elektrik yoktu
00:55
and that's really what I see all over the worldDünya.
17
40000
3000
ve aslında bunu bütün dünyada görüyorum.
00:58
So in shortkısa, I'm startledşaşırttı by all the things
18
43000
3000
Kısacası, onların sahip olmadığı şeyler karşısında
01:01
that they don't have.
19
46000
3000
dehşete düşüyorum.
01:04
But I am surprisedşaşırmış by one thing that they do have:
20
49000
3000
Ama aynı zamanda, sahip oldukları başka birşey de beni oldukça şaşırtıyor:
01:08
Coca-ColaCoca-Cola.
21
53000
2000
Coca-Cola.
01:10
CokeKola is everywhereher yerde.
22
55000
2000
Kola her yerde.
01:12
In factgerçek, when I travelseyahat to the developinggelişen worldDünya,
23
57000
2000
Gerçekten de dünyanın gelişen bölgelerine gittiğimde de
01:14
CokeKola feelshissediyor ubiquitousher yerde birden bulunan.
24
59000
2000
kolanın ne kadar da bol olduğunu görüyorum.
01:16
And so when I come back from these tripsgezileri,
25
61000
2000
Ve bu seyahatlerimden döndüğümde,
01:18
and I'm thinkingdüşünme about developmentgelişme,
26
63000
2000
ilerleme hakkında düşünüyorum,
01:20
and I'm flyinguçan home and I'm thinkingdüşünme,
27
65000
2000
uçakta düşünüyorum:
01:22
"We're tryingçalışıyor to deliverteslim etmek condomsPrezervatif to people or vaccinationsaşılar,"
28
67000
3000
"İnsanlara prezervatif veya aşı götürmeye çalışıyoruz"
01:25
you know, Coke'sKola'nın successbaşarı kindtür of stopsdurak and makesmarkaları you wondermerak etmek:
29
70000
3000
ve kolanın bu başarısı insanı durup düşünmeye sevk ediyor:
01:28
how is it that they can get CokeKola
30
73000
2000
kolayı bu kadar da
01:30
to these far-flungücra placesyerler?
31
75000
2000
uzak yerlere nasıl götürebiliyorlar?
01:32
If they can do that,
32
77000
2000
Onlar bunu yapabiliyorsa,
01:34
why can't governmentshükümetler and NGOsSivil toplum örgütleri do the sameaynı thing?
33
79000
3000
neden hükümetler ve sivil toplum örgütleri de aynı şeyi yapamıyorlar?
01:37
And I'm not the first personkişi to asksormak this questionsoru.
34
82000
3000
Ve bu soruyu soran ilk kişi ben değilim.
01:40
But I think, as a communitytoplum,
35
85000
2000
Bence toplum olarak
01:42
we still have a lot to learnöğrenmek.
36
87000
3000
daha öğrenecek çok şeyimiz var.
01:45
It's staggeringşaşırtıcı, if you think about Coca-ColaCoca-Cola.
37
90000
2000
Coca-Cola'nın yaptığı çok şaşırtıcı.
01:47
They sellsatmak 1.5 billionmilyar servingsporsiyon
38
92000
3000
Her gün 1.5 milyar bardak
01:50
everyher singletek day.
39
95000
3000
içecek satıyorlar.
01:53
That's like everyher man, womankadın and childçocuk on the planetgezegen
40
98000
2000
Bu bir bakıma dünyadaki her erkek, kadın, çocuğun
01:55
havingsahip olan a servingservis of CokeKola everyher weekhafta.
41
100000
3000
haftada bir bardak kola içmesi demek.
01:58
So why does this mattermadde?
42
103000
3000
Peki bu neden önemli?
02:01
Well, if we're going to speedhız up the progressilerleme
43
106000
3000
Eğer süreci hızlandırmak istiyorsak
02:04
and go even fasterDaha hızlı
44
109000
2000
ve dünyaca kararlaştırdığımız Yeni Binyıl İlerleme Planı'nda
02:06
on the setset of MillenniumMillennium DevelopmentGeliştirme GoalsGol that we're setset as a worldDünya,
45
111000
3000
daha hızlı gitmek istiyorsak,
02:09
we need to learnöğrenmek from the innovatorsyenilikçiler,
46
114000
2000
bu yenilikçilerden öğrenmemiz gereken şeyler var.
02:11
and those innovatorsyenilikçiler
47
116000
2000
Ve bu yenilikçiler, olabilecek
02:13
come from everyher singletek sectorsektör.
48
118000
3000
her iş dalından gelebilir.
02:16
I feel that, if we can understandanlama
49
121000
2000
Bence, Coca-Cola'nın nasıl olup bu kadar bol
02:18
what makesmarkaları something like Coca-ColaCoca-Cola ubiquitousher yerde birden bulunan,
50
123000
3000
bulunduğunu anlarsak,
02:21
we can applyuygulamak those lessonsdersler then for the publichalka açık good.
51
126000
3000
öğrendiklerimizi toplum yararına kullanabiliriz.
02:26
Coke'sKola'nın successbaşarı is relevantuygun,
52
131000
2000
Coca-Cola'nın başarısı bu açıdan çok önemli,
02:28
because if we can analyzeçözümlemek it, learnöğrenmek from it,
53
133000
3000
çünkü onu çözümleyebilirsek, ondan öğrenebilirsek
02:31
then we can savekayıt etmek liveshayatları.
54
136000
2000
hayat kurtarabiliriz.
02:33
So that's why I tookaldı a bitbit of time to studyders çalışma CokeKola.
55
138000
3000
Bu yüzden, bu kola hakkında biraz çalışma yaptım.
02:37
And I think there are really threeüç things
56
142000
2000
Bence Coca-Cola'dan öğreneceğimiz
02:39
we can take away from Coca-ColaCoca-Cola.
57
144000
2000
üç şey var.
02:41
They take real-timegerçek zaman dataveri
58
146000
2000
Gerçek zamanlı bilgi alıp bunu
02:43
and immediatelyhemen feedbesleme it back into the productürün.
59
148000
3000
hemen ürüne uyguluyorlar.
02:46
They tapmusluk into localyerel entrepreneurialgirişimci talentyetenek,
60
151000
3000
Bölgesel girişimci yeteneklerle çalışıyorlar
02:49
and they do incredibleinanılmaz marketingpazarlama.
61
154000
3000
ve inanılmaz pazarlama yapıyorlar.
02:52
So let's startbaşlama with the dataveri.
62
157000
3000
Bilgiyle başlayalım.
02:55
Now CokeKola has a very clearaçık bottomalt linehat --
63
160000
2000
Çok belirgin bir amaçları var.
02:57
they reportrapor to a setset of shareholderspay sahipleri, they have to turndönüş a profitkâr.
64
162000
3000
Hissedalara rapor veriyorlar. Kar etmek zorundalar.
03:00
So they take the dataveri,
65
165000
2000
Bu yüzden bilgiyi alıyorlar
03:02
and they use it to measureölçmek progressilerleme.
66
167000
2000
ve gidişatı ölçmek için kullanıyorlar.
03:04
They have this very continuoussürekli feedbackgeri bildirim loopdöngü.
67
169000
2000
Çok sürekli bir geri bildirim döngüleri var.
03:06
They learnöğrenmek something, they put it back into the productürün,
68
171000
2000
Birşey öğreniyorlar, onu ürüne uyguluyorlar,
03:08
they put it back into the marketpazar.
69
173000
2000
pazara geri sürüyorlar.
03:10
They have a wholebütün teamtakım calleddenilen "KnowledgeBilgi and InsightInsight."
70
175000
2000
"Bilgi ve Sezgi" isimli bir takımları var.
03:12
It's a lot like other consumertüketici companiesşirketler.
71
177000
2000
Diğer tüketimci şirketleri gibiler.
03:14
So if you're runningkoşu NamibiaNamibya for Coca-ColaCoca-Cola,
72
179000
2000
Mesela Coca-Cola'nın Namibya kolunu idare ediyorsanız
03:16
and you have a 107 constituenciesseçim,
73
181000
2000
ve 107 şubeniz varsa,
03:18
you know where everyher can versuse karşı bottleşişe
74
183000
3000
nerede ne kadar teneke ya da şişe
03:21
of SpriteSprite, FantaFanta or CokeKola was soldsatıldı,
75
186000
2000
Sprite, Fanta ya da kolanın satıldığını,
03:23
whetherolup olmadığını it was a cornerköşe storemağaza,
76
188000
2000
bunların bir büfede mi, bir süpermarkette mi,
03:25
a supermarketsüpermarket or a pushcartarabasında.
77
190000
2000
yoksa bir seyyar satıcıda mı satıldığını bilirsiniz.
03:27
So if salessatış startbaşlama to dropdüşürmek,
78
192000
2000
Eğer satışlar düşüyorsa,
03:29
then the personkişi can identifybelirlemek the problemsorun
79
194000
2000
yetkili kişi sorunu teşhis edebilir
03:31
and addressadres the issuekonu.
80
196000
2000
ve onunla ilgilenebilir.
03:34
Let's contrastkontrast that for a minutedakika to developmentgelişme.
81
199000
3000
Simdi bununla ilerleme arasında bir bağ kurmaya çalışalım.
03:38
In developmentgelişme, the evaluationdeğerlendirme comesgeliyor
82
203000
3000
İlerlemede, değerlendirme
03:41
at the very endson of the projectproje.
83
206000
3000
projenin en sonunda yapılır.
03:44
I've satoturdu in a lot of those meetingstoplantılar,
84
209000
2000
Bu tarz birçok toplantıya katıldım.
03:46
and by then,
85
211000
2000
Ve oraya gelinceye kadar,
03:48
it is way too lategeç to use the dataveri.
86
213000
3000
bilgiyi kullanmak için çok geç oluyor.
03:51
I had somebodybirisi from an NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ
87
216000
2000
Bir keresinde bir sivil toplum örgütünden birisi
03:53
oncebir Zamanlar describetanımlamak it to me as bowlingBovling in the darkkaranlık.
88
218000
2000
bana bunu karanlıkta bowling oynamak olarak tarif etti.
03:55
They said, "You rollrulo the balltop, you hearduymak some pinsiğne go down.
89
220000
3000
"Topu yuvarlıyorsun, bazı lobutların düştüğünü duyuyorsun.
03:58
It's darkkaranlık, you can't see whichhangi one goesgider down untila kadar the lightsışıklar come on,
90
223000
3000
Ama karanlık olduğu için ışıklar yanana kadar hangilerinin düştüğünü bilmiyorsun.
04:01
and then you an see your impactdarbe."
91
226000
3000
Ancak o zaman yaptığının etkisini görebiliyorsun." demişti.
04:04
Real-timeGerçek zamanlı dataveri
92
229000
2000
Gerçek zamanlı bilgi
04:06
turnsdönüşler on the lightsışıklar.
93
231000
3000
ışıkları yakar.
04:10
So what's the secondikinci thing that Coke'sKola'nın good at?
94
235000
2000
Peki Coca-Cola'nın başarılı olduğu ikinci şey ne?
04:12
They're good at tappingdokunarak into
95
237000
2000
Yerel girişimcilerden
04:14
that localyerel entrepreneurialgirişimci talentyetenek.
96
239000
2000
yararlanmada iyiler.
04:16
Coke'sKola'nın been in AfricaAfrika sincedan beri 1928,
97
241000
2000
Kola Afrika'da 1928'den beri var,
04:18
but mostçoğu of the time they couldn'tcould reachulaşmak the distantuzak marketspiyasalar,
98
243000
3000
ama çoğunlukla uzak pazarlara ulaşamadılar,
04:21
because they had a systemsistem that was a lot like in the developedgelişmiş worldDünya,
99
246000
3000
çünkü sistemleri gelişmiş dünyadakine benziyordu,
04:24
whichhangi was a largegeniş truckkamyon rollingyuvarlanan down the streetsokak.
100
249000
3000
yolda yürüyen büyük bir kamyon.
04:27
And in AfricaAfrika, the remoteuzak placesyerler,
101
252000
2000
Ama Afrika'nın uzak bölgelerinde
04:29
it's hardzor to find a good roadyol.
102
254000
2000
iyi bir yol bulmak biraz zor.
04:31
But CokeKola noticedfark something --
103
256000
2000
Ama kola başka birşeyi fark etti.
04:33
they noticedfark that localyerel people were takingalma the productürün, buyingalış it in bulkkütle
104
258000
3000
Fark ettiler ki bölgenin insanları ürünü toptan alıp
04:36
and then resellingsatma it in these hard-to-reacherişilmesi zor placesyerler.
105
261000
3000
bu zor ulaşılan yerlerde yeniden satıyorlardı.
04:40
And so they tookaldı a bitbit of time to learnöğrenmek about that.
106
265000
2000
Kola bunu analiz etmeye kara verdi.
04:42
And they decidedkarar in 1990
107
267000
2000
Ve 1990'da bu bölgesel girişimcilere
04:44
that they wanted to startbaşlama trainingEğitim the localyerel entrepreneursgirişimciler,
108
269000
2000
ufak krediler verip
04:46
givingvererek them smallküçük loanskrediler.
109
271000
2000
onları eğitmeye karar verdi.
04:48
They setset them up as what they calleddenilen micro-distributionmikro-dağıtım centersmerkezleri,
110
273000
3000
Onları mikro-dağıtım merkezleri olarak hazırladılar.
04:51
and those localyerel entrepreneursgirişimciler then hirekiralama salessatış people,
111
276000
3000
Bu yerel girişimciler,
04:54
who go out with bicyclesbisikletler and pushcartsitmeli and wheelbarrowsel arabası
112
279000
3000
bisikletle, seyyar satıcı arabalarıyla, el arabalarıyla
04:57
to sellsatmak the productürün.
113
282000
2000
satış yapacak insanlar tutacaklardı.
04:59
There are now some 3,000 of these centersmerkezleri
114
284000
2000
Şimdi Afrika'da bu merkezlerden 3.000 tane var
05:01
employingistihdam about 15,000 people in AfricaAfrika.
115
286000
3000
ve bunlar 15.000 insan çalıştırıyorlar.
05:05
In TanzaniaTanzanya and UgandaUganda,
116
290000
2000
Tanzanya ve Uganda'da bunlar
05:07
they representtemsil etmek 90 percentyüzde
117
292000
2000
toplam kola satışlarının
05:09
of Coke'sKola'nın salessatış.
118
294000
2000
yüzde 90'ını oluşturuyorlar.
05:13
Let's look at the developmentgelişme sideyan.
119
298000
2000
Şimdi de işin ilerleme kısmına bakalım.
05:15
What is it that governmentshükümetler and NGOsSivil toplum örgütleri
120
300000
2000
Hükümetler ve sivil toplum kuruluşları
05:17
can learnöğrenmek from CokeKola?
121
302000
2000
koladan ne öğrenebilirler?
05:19
GovernmentsHükümetler and NGOsSivil toplum örgütleri
122
304000
2000
Hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarının da
05:21
need to tapmusluk into that localyerel entrepreneurialgirişimci talentyetenek as well,
123
306000
3000
yerel girişimcilerden yararlanmaları gerekiyor,
05:24
because the localsyerliler know how to reachulaşmak
124
309000
2000
çünkü zor yerlere nasıl ulaşılacağını bilenler
05:26
the very hard-to-servezor hizmet placesyerler, theironların neighborsKomşular,
125
311000
3000
ve değişim için gerekenleri en iyi anlayanlar
05:29
and they know what motivatesmotive eder them to make changedeğişiklik.
126
314000
3000
bölge insanları.
05:33
I think a great exampleörnek of this
127
318000
2000
Bence bunun harika bir örneği
05:35
is Ethiopia'sEtiyopya'nın newyeni healthsağlık extensionuzantı programprogram.
128
320000
3000
Etiyopya'nın yeni sağlık programı.
05:38
The governmenthükümet noticedfark in EthiopiaEtiyopya
129
323000
2000
Etiyopya hükümeti
05:40
that manyçok of the people were so faruzak away from a healthsağlık clinicklinik,
130
325000
3000
birçok insana sağlık kliniklerinin
05:43
they were over a day'sgünün travelseyahat away from a healthsağlık clinicklinik.
131
328000
3000
bir günlük yol uzağında olduğunu belirledi.
05:46
So if you're in an emergencyacil Servis situationdurum -- or if you're a momanne about to deliverteslim etmek a babybebek --
132
331000
3000
Yani acil bir durumda, mesela doğurmak üzere olan bir anne iseniz
05:49
forgetunutmak it, to get to the healthsağlık carebakım centermerkez.
133
334000
3000
bir sağlık kuruluşuna gitmeniz imkansızdı.
05:52
They decidedkarar that wasn'tdeğildi good enoughyeterli,
134
337000
2000
Bundan daha iyisinin yapılabileceğine karar verdiler
05:54
so they wentgitti to IndiaHindistan and studiedokudu the IndianHint statebelirtmek, bildirmek of KeralaKerala
135
339000
2000
ve Hindistan'a gidip Kerala eyaletindeki
05:56
that alsoAyrıca had a systemsistem like this,
136
341000
2000
benzer sistemi incelediler
05:58
and they adapteduyarlanmış it for EthiopiaEtiyopya.
137
343000
2000
ve bunu Etiyopya'ya uyarladılar.
06:00
And in 2003, the governmenthükümet of EthiopiaEtiyopya
138
345000
2000
Ve 2003'te Etiyopya hükümeti
06:02
startedbaşladı this newyeni systemsistem in theironların ownkendi countryülke.
139
347000
3000
bu yeni sistemi kendi ülkelerinde uygulamaya koydular.
06:05
They trainedeğitilmiş 35,000 healthsağlık extensionuzantı workersişçiler
140
350000
3000
İnsanlarda direk ilgilenecek
06:08
to deliverteslim etmek carebakım directlydirekt olarak to the people.
141
353000
3000
35.000 sağlık elemanı eğittiler.
06:11
In just fivebeş yearsyıl,
142
356000
2000
Sadece beş yılda,
06:13
theironların ratiooranı wentgitti from one workerişçi for everyher 30,000 people
143
358000
4000
oran her 30.000 kişiye bir sağlık elemanından
06:17
to one workerişçi for everyher 2,500 people.
144
362000
3000
her 2.500 kişiye bir sağlık elemanına düştü.
06:22
Now, think about
145
367000
2000
Şimdi bunun insanların
06:24
how this can changedeğişiklik people'sinsanların liveshayatları.
146
369000
3000
hayatlarını ne kadar değiştirebileceğini düşünün.
06:27
HealthSağlık extensionuzantı workersişçiler can help with so manyçok things,
147
372000
3000
Sağlık elemanları o kadar değişik konuda yararlı olabilirler ki
06:30
whetherolup olmadığını it's familyaile planningplanlama, prenatalDoğum öncesi carebakım,
148
375000
3000
aile planlanmasında, gebe bakımında,
06:33
immunizationsaşı for the childrençocuklar,
149
378000
2000
çocukların aşılanmasında,
06:35
or advisingdanışmanlık the womankadın to get to the facilitytesis on time
150
380000
3000
ya da kadınların doğum için
06:38
for an on-timezamanında deliveryteslim.
151
383000
2000
sağlık kuruluşuna zamanında yetişmesinde.
06:41
That is havingsahip olan realgerçek impactdarbe
152
386000
2000
Bunun Etiyopya gibi bir ülke için
06:43
in a countryülke like EthiopiaEtiyopya,
153
388000
2000
önemli sonuçları oluyor
06:45
and it's why you see theironların childçocuk mortalityölüm oranı numberssayılar
154
390000
3000
ve bunun sayesinde olarak çocuk ölümleri
06:48
cominggelecek down 25 percentyüzde
155
393000
2000
2000'den 2008'e
06:50
from 2000 to 2008.
156
395000
3000
yüzde 25 azaldı.
06:53
In EthiopiaEtiyopya, there are hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of childrençocuklar livingyaşam
157
398000
3000
Bugün Etiyopya'da yüzbinlerce çocuk
06:56
because of this healthsağlık extensionuzantı workerişçi programprogram.
158
401000
3000
hayatını bu sağlık elemanlarına borçlu.
07:00
So what's the nextSonraki stepadım for EthiopiaEtiyopya?
159
405000
2000
Peki Etiyopya için bir sonraki adım ne?
07:02
Well, they're alreadyzaten startingbaşlangıç talk about this.
160
407000
2000
Bunu konuşmaya şimdiden başladılar.
07:04
They're startingbaşlangıç to talk about, "How do you have the healthsağlık communitytoplum workersişçiler
161
409000
3000
Konuştukları "Sağlık elemanlarının kendi fikirlerini
07:07
generateüretmek theironların ownkendi ideasfikirler?
162
412000
2000
üretmesini nasıl sağlarız?
07:09
How do you incentincent them basedmerkezli on the impactdarbe that they're gettingalma
163
414000
2000
Bu uzak yerlerdeki etkilerinin karşılığını
07:11
out in those remoteuzak villagesköyler?"
164
416000
3000
nasıl verebiliriz?"
07:14
That's how you tapmusluk into localyerel entrepreneurialgirişimci talentyetenek
165
419000
3000
Bu yerel girişimci yeteneklerden yararlanmak
07:17
and you unlockkilidini people'sinsanların potentialpotansiyel.
166
422000
3000
ve onların potansiyellerini açığa çıkarmak oluyor.
07:22
The thirdüçüncü componentbileşen of Coke'sKola'nın successbaşarı
167
427000
2000
Kolanın başarısının üçüncü anahtarı
07:24
is marketingpazarlama.
168
429000
2000
pazarlama.
07:26
UltimatelySonuçta, Coke'sKola'nın successbaşarı
169
431000
2000
Kolanın başarısının
07:28
dependsbağlıdır on one crucialçok önemli factgerçek
170
433000
2000
dayandığı en önemli unsur
07:30
and that is that people want
171
435000
2000
insanların Coca-Cola
07:32
a Coca-ColaCoca-Cola.
172
437000
2000
istemesi.
07:34
Now the reasonneden these micro-entrepreneursmikro-girişimciler
173
439000
2000
Bu mikro-girişimcilerin satış ya da kar
07:36
can sellsatmak or make a profitkâr
174
441000
2000
yapmasının tek yolu
07:38
is they have to sellsatmak everyher singletek bottleşişe in theironların pushcartarabasında or theironların wheelbarrowel arabası.
175
443000
3000
seyyar arabalarındaki her şişeyi satmaları.
07:41
So, they relygüvenmek on Coca-ColaCoca-Cola
176
446000
3000
Bunun için Coca-Cola'nın
07:44
in termsşartlar of its marketingpazarlama,
177
449000
2000
pazarlamasına güveniyorlar.
07:46
and what's the secretgizli to theironların marketingpazarlama?
178
451000
3000
Peki onların pazarlamasının sırrı ne?
07:49
Well, it's aspirationalaspirational.
179
454000
2000
Özendiricilik.
07:51
It is associatedilişkili that productürün
180
456000
2000
Kolayı insanların yaşamayı isteyecekleri
07:53
with a kindtür of life that people want to livecanlı.
181
458000
3000
bir hayatla ilişkilendiriyorlar.
07:56
So even thoughgerçi it's a globalglobal companyşirket,
182
461000
2000
Bu da küresel bir şirket olmalarına rağmen
07:58
they take a very localyerel approachyaklaşım.
183
463000
3000
yerel bir yol izlemelerine olanak veriyor.
08:01
Coke'sKola'nın globalglobal campaignkampanya slogansloganı
184
466000
2000
Coca-Cola'nın küresel sloganı
08:03
is "OpenAçık HappinessMutluluk."
185
468000
2000
"Mutluluğa kapak aç"
08:05
But they localizeYerelleştir it.
186
470000
2000
Ama bunu yöreselleştiriyorlar.
08:07
And they don't just guesstahmin what makesmarkaları people happymutlu;
187
472000
2000
Ve insanları neyin mutlu ettiğini sadece tahmin etmiyorlar,
08:09
they go to placesyerler like LatinLatin AmericaAmerika
188
474000
2000
Latin Amerika gibi yerlere gidip
08:11
and they realizegerçekleştirmek that happinessmutluluk there
189
476000
2000
orada mutluluğun aile
08:13
is associatedilişkili with familyaile life.
190
478000
2000
yaşantısıyla ilişkili olduğunu görüyorlar.
08:15
And in SouthGüney AfricaAfrika,
191
480000
2000
Güney Afrika'da
08:17
they associateilişkilendirme happinessmutluluk
192
482000
2000
mutluluğun saygınlıkla
08:19
with seritiseriti or communitytoplum respectsaygı.
193
484000
3000
ilişkili olduğunu görebiliyorlar.
08:23
Now, that playedOyunun itselfkendisi out in the WorldDünya CupKupası campaignkampanya.
194
488000
3000
Bunu dünya kupası kampanyasında kullandılar.
08:26
Let's listen to this songşarkı that CokeKola createdoluşturulan for it,
195
491000
2000
Şimdi Coca-Cola'nın bunun için yaptırdığı şarkıyı dinleyelim.
08:28
"Wavin'Wavin ' FlagBayrak" by a SomaliSomali hipkalça hopHop artistsanatçı.
196
493000
3000
Somalili bir hip hop sanatçısından "Bayrağı Salla"
08:32
(VideoVideo) K'NaanK'Naan: ♫ Oh oh oh oh oh o-oho-oh
197
497000
3000
(Video) K'Naan: ♫ Oh oh oh oh oh o-oh ♫
08:35
♫ Oh oh oh oh oh oh oh oh oh oh ♫
198
500000
4000
♫ Oh oh oh oh oh oh oh oh oh oh ♫
08:39
♫ Oh oh oh oh oh o-oho-oh
199
504000
2000
♫ Oh oh oh oh oh o-oh ♫
08:41
♫ Oh oh oh oh oh oh oh oh o-oho-oh
200
506000
4000
♫ Oh oh oh oh oh oh oh oh o-oh ♫
08:45
♫Give you freedomözgürlük, give you fireateş
201
510000
3000
♫Özgürlüğünü verir, ateşini verir♫
08:48
♫ Give you reasonneden, take you higherdaha yüksek
202
513000
3000
♫Amacını verir, seni daha yukarı çıkarır♫
08:51
♫ See the championsŞampiyonlar take the fieldalan now ♫
203
516000
3000
♫Şimdi sahaya şampiyonlar çıkıyor♫
08:54
♫ You definetanımlamak us, make us feel proudgururlu
204
519000
4000
♫Bizi tanımlıyorsunuz, bizi gururlandırıyorsunuz♫
08:58
♫ In the streetssokaklar our headskafalar are liftedkaldırdı
205
523000
3000
♫Sokaklarda başımız yukarıda♫
09:01
♫ As we losekaybetmek our inhibitionengelleme
206
526000
3000
♫Engellerimiz kalktıkça♫
09:04
CelebrationKutlama, it's around us ♫
207
529000
3000
♫Kutlamalar her yanımızda♫
09:07
EveryHer nationulus, all around us ♫
208
532000
3000
♫Bütün ülkeler her yanımızda♫
09:11
MelindaMelinda FrenchFransızca GatesGates: It feelshissediyor prettygüzel good, right?
209
536000
2000
Melinda French Gates: İnsana kendini bir hayli iyi hissettiriyor değil mi?
09:13
Well, they didn't stop there --
210
538000
2000
Bununla kalmadılar.
09:15
they localizedlokalize it into 18 differentfarklı languagesdiller.
211
540000
2000
Bunu 18 farklı dile uyarladılar.
09:17
And it wentgitti numbernumara one on the poppop chartgrafik
212
542000
2000
Ve bu, 17 ülkede listelerde
09:19
in 17 countriesülkeler.
213
544000
3000
birinci sırada oldu.
09:22
It remindshatırlatır me of a songşarkı that I rememberhatırlamak from my childhoodçocukluk,
214
547000
3000
Bu bana çocukluğumdan bir şarkıyı hatırlatıyor.
09:25
"I'd Like to TeachÖğretmek the WorldDünya to SingŞarkı,"
215
550000
3000
"Dünyaya Şarkı Söylemeyi Öğretmek İstiyorum",
09:28
that alsoAyrıca wentgitti numbernumara one on the poppop chartsçizelgeleri.
216
553000
3000
o da listelerde bir numara olmuştu.
09:31
BothHer ikisi de songsşarkılar have something in commonortak:
217
556000
3000
İki şarkının ortak bir yanı var:
09:34
that sameaynı appealtemyiz
218
559000
2000
kutlama ve birlikteliğin
09:36
of celebrationkutlama and unityBirlik.
219
561000
3000
çekiciliği.
09:40
So how does healthsağlık and developmentgelişme marketpazar?
220
565000
3000
Peki sağlık ve ilerleme nasıl pazarlanıyor?
09:43
Well, it's basedmerkezli on avoidancekaçınma,
221
568000
3000
Uzak durma üzerine,
09:46
not aspirationsözlemleri.
222
571000
2000
emeller üzerine değil.
09:48
I'm sure you've heardduymuş some of these messagesmesajları.
223
573000
2000
Eminim bu mesajlardan bir kısmını duymuşsunuzdur.
09:50
"Use a condomPrezervatif, don't get AIDSAIDS."
224
575000
3000
"Prezervatif kullanın, AIDS'e yakalamayın."
09:53
"WashYıkama you handseller, you mightbelki not get diarrheaishal."
225
578000
3000
"Ellerinizi yıkanın, böylece ishalden korunabilirsiniz."
09:56
It doesn't soundses anything like "Wavin'Wavin ' FlagBayrak" to me.
226
581000
3000
Hiçbiri "Bayrağı Salla" gibi durmuyor.
10:01
And I think we make a fundamentaltemel mistakehata --
227
586000
2000
Bence çok önemli bir hata yapıyoruz
10:03
we make an assumptionvarsayım,
228
588000
2000
düşünüyoruz ki
10:05
that we think that, if people need something,
229
590000
2000
insanların bir şeye ihtiyaçları varsa
10:07
we don't have to make them want that.
230
592000
3000
onlara onu istetmemize gerek yok.
10:10
And I think that's a mistakehata.
231
595000
2000
Bence bu bir hata.
10:12
And there's some indicationsGöstergeler around the worldDünya that this is startingbaşlangıç to changedeğişiklik.
232
597000
3000
Artık dünyada bunun değiştiğine dair bazı işaretler görüyoruz.
10:15
One exampleörnek is sanitationsanitasyon.
233
600000
3000
Birisi hijyen.
10:18
We know that a millionmilyon and a halfyarım childrençocuklar
234
603000
2000
Dünyada yılda bir buçuk milyon
10:20
dieölmek a yearyıl from diarrheaishal
235
605000
2000
çocuğun ishalden öldüğünü biliyoruz
10:22
and a lot of it is because of openaçık defecationdışkılama.
236
607000
3000
ve bunun büyük coğunluğu açık foseptikler yüzünden.
10:25
But there's a solutionçözüm: you buildinşa etmek a toilettuvalet.
237
610000
3000
Ama bunun bir çözümü var, tuvalet yapmak.
10:28
But what we're findingbulgu around the worldDünya, over and over again,
238
613000
3000
Ama dünyada tekrar tekrar gördüğümüz bir şey var,
10:31
is, if you buildinşa etmek a toilettuvalet and you leaveayrılmak it there,
239
616000
3000
o da bir tuvalet yapıp orada bırakırsanız
10:34
it doesn't get used.
240
619000
2000
o tuvalet kullanılmaz.
10:36
People reuseyeniden it for a slablevha for theironların home.
241
621000
2000
İnsanlar onu bir beton parçası olarak kullanıyorlar.
10:38
They sometimesara sıra storemağaza graintahıl in it.
242
623000
2000
Kimisi içinde buğday saklıyor.
10:40
I've even seengörüldü it used for a chickentavuk coopkümes.
243
625000
2000
Tavuk kümesi olarak kullanananı bile gördüm.
10:42
(LaughterKahkaha)
244
627000
2000
(Gülüşmeler)
10:44
But what does marketingpazarlama really entailgerektirecektir
245
629000
2000
Peki ishali temizlikle önlemek için
10:46
that would make a sanitationsanitasyon solutionçözüm get a resultsonuç in diarrheaishal?
246
631000
3000
pazarlamanın ne yapması gerekiyor?
10:49
Well, you work with the communitytoplum.
247
634000
2000
Toplumla çalışmanız gerekiyor.
10:51
You startbaşlama to talk to them about why openaçık defecationdışkılama
248
636000
2000
Önce açık foseptiklerin köylerde
10:53
is something that shouldn'tolmamalı be donetamam in the villageköy,
249
638000
2000
neden kullanılmaması gerektiğini onlara anlatıyorsunuz,
10:55
and they agreeanlaşmak to that.
250
640000
2000
onlar da bunu kabul ediyorlar.
10:57
But then you take the toilettuvalet and you positionpozisyon it
251
642000
3000
Sonra da onlara tuvaletten bahsediyorsunuz
11:00
as a modernmodern, trendytrendy conveniencekolaylık.
252
645000
3000
ve onu modern ve moda bir kolaylık olarak anlatıyorsunuz.
11:03
One statebelirtmek, bildirmek in NorthernKuzey IndiaHindistan has gonegitmiş so faruzak
253
648000
2000
Kuzey Hindistan'da bu
11:05
as to linkbağlantı toiletstuvaletler to courtshipkur.
254
650000
3000
flörtle ilişkilendi.
11:08
And it worksEserleri -- look at these headlineshaber başlıkları.
255
653000
3000
Ve bu işe yarıyor. Şu başlıklara bakın.
11:11
(LaughterKahkaha)
256
656000
4000
(Gülüşmeler)
11:15
I'm not kiddingdalga geçmek.
257
660000
2000
Şaka yapmıyorum.
11:17
WomenKadınlar are refusingreddeden to marryevlenmek menerkekler withoutolmadan toiletstuvaletler.
258
662000
2000
Kadınlar klozeti olmayan erkeklerle evlenmiyorlar.
11:19
No lootuvalet, no "I do."
259
664000
3000
Tuvalet yoksa, "Evet" de yok.
11:22
(LaughterKahkaha)
260
667000
2000
(Gülüşmeler)
11:24
Now, it's not just a funnykomik headlinebaşlık --
261
669000
3000
Bu sadece komik bir başlık değil.
11:27
it's innovativeyenilikçi. It's an innovativeyenilikçi marketingpazarlama campaignkampanya.
262
672000
3000
Bu yaratıcı. Bu yaratıcı bir pazarlama kampanyası.
11:30
But more importantlyönemlisi,
263
675000
2000
Ama daha önemlisi,
11:32
it saveskaydeder liveshayatları.
264
677000
2000
hayat kurtarıyor.
11:35
Take a look at this --
265
680000
2000
Şuna bir bakın.
11:37
this is a roomoda fulltam of younggenç menerkekler
266
682000
2000
Bu genç erkeklerle dolu ve eşim Bill'in olduğu
11:39
and my husbandkoca, BillBill.
267
684000
2000
bir oda.
11:41
And can you guesstahmin what the younggenç menerkekler are waitingbekleme for?
268
686000
3000
Bu genç erkeklerin neyi beklediğini tahmin edebilir misiniz?
11:45
They're waitingbekleme to be circumcisedsünnetli.
269
690000
3000
Sünnet olmayı bekliyorlar.
11:48
Can you you believe that?
270
693000
2000
Buna inanabiliyor musunuz?
11:50
We know that circumcisionSünnet reducesazaltır HIVHIV infectionenfeksiyon
271
695000
3000
sünnetin erkeklerde HIV enfeksiyonunu
11:53
by 60 percentyüzde in menerkekler.
272
698000
2000
erkeklerde yüzde 60 azalttığını biliyoruz.
11:55
And when we first heardduymuş this resultsonuç insideiçeride the FoundationVakfı,
273
700000
3000
Vakıf'ta bu bilgiyi öğrendiğimizde itiraf etmeliyim ki
11:58
I have to admititiraf etmek, BillBill and I were scratchingtırmalamak our headskafalar a little bitbit
274
703000
2000
Bill ve ben bir süre kafamızı kaşıdık,
12:00
and we were sayingsöz, "But who'skim going to volunteergönüllü for this procedureprosedür?"
275
705000
3000
diyorduk ki "Bu prosedüre kim gönüllü olur ki?"
12:03
But it turnsdönüşler out the menerkekler do,
276
708000
2000
Ama aslında erkekler bunu istiyorlar,
12:05
because they're hearingişitme from theironların girlfriendsKız
277
710000
2000
çünkü kızarkadaşlarının bunu
12:07
that they prefertercih etmek it,
278
712000
2000
tercih ettiklerini öğreniyorlar,
12:09
and the menerkekler alsoAyrıca believe it improvesgeliştirir theironların sexseks life.
279
714000
3000
kendileri de ayrıca cinsel yaşamlarını iyileştirdiğini düşünüyorlar.
12:13
So if we can startbaşlama to understandanlama
280
718000
3000
Yani insanların
12:16
what people really want
281
721000
2000
sağlık ve ilerlemede
12:18
in healthsağlık and developmentgelişme,
282
723000
2000
gerçekte ne istediklerini
12:20
we can changedeğişiklik communitiestopluluklar
283
725000
2000
anlayabilirsek
12:22
and we can changedeğişiklik wholebütün nationsmilletler.
284
727000
3000
toplumları değiştirebiliriz.
12:26
Well, why is all of this so importantönemli?
285
731000
3000
Peki bunlar neden bu kadar önemli?
12:29
So let's talk about what happensolur when this all comesgeliyor togetherbirlikte,
286
734000
3000
Şimdi de bu üç öğe birleşince
12:32
when you tiekravat the threeüç things togetherbirlikte.
287
737000
2000
neler olduğunu konuşalım.
12:34
And polioçocuk felci, I think, is one of the mostçoğu powerfulgüçlü examplesörnekler.
288
739000
3000
Bence bunun en önemli örneklerinden biri çocuk felci.
12:38
We'veBiz ettik seengörüldü a 99 percentyüzde reductionindirgeme in polioçocuk felci in 20 yearsyıl.
289
743000
4000
Son 20 yılda çocuk felcinde yüzde 99 azalma kaydedildi.
12:42
So if you look back to 1988,
290
747000
2000
1988'e dönüp baktığınızda
12:44
there are about 350,000 casesvakalar of polioçocuk felci
291
749000
3000
gezegenimizde yaklaşık 350.000
12:47
on the planetgezegen that yearyıl.
292
752000
2000
çocuk felci vakasının olduğunu görüyoruz.
12:49
In 2009, we're down to 1,600 casesvakalar.
293
754000
3000
2009'da ise sadece 1600 vaka.
12:52
Well how did that happenolmak?
294
757000
3000
Peki bu nasıl oldu?
12:55
Let's look at a countryülke like IndiaHindistan.
295
760000
2000
Şimdi Hindistan gibi bir ülkeyi düşünelim.
12:57
They have over a billionmilyar people in this countryülke,
296
762000
3000
Bu ülkede bir milyardan fazla insan yaşıyor,
13:00
but they have 35,000 localyerel doctorsdoktorlar
297
765000
3000
ama felci rapor eden yerel doktorların
13:03
who reportrapor paralysisfelç,
298
768000
2000
ve klinisyenlerin sayısı
13:05
and cliniciansklinisyenler, a hugeKocaman reportingraporlama systemsistem in chemistskimyacılar.
299
770000
3000
35.000.
13:08
They have two and a halfyarım millionmilyon vaccinatorsvaccinators.
300
773000
3000
İki buçuk milyon aşıcı var.
13:12
But let me make the storyÖykü a little bitbit more concretebeton for you.
301
777000
2000
Ama izin verin konuyu sizin için biraz daha somutlaştırayım.
13:14
Let me tell you the storyÖykü of ShriramShriram,
302
779000
2000
Size kuzey Hindistan'ın Bihar eyaletinde
13:16
an 18 monthay boyoğlan in BiharBihar,
303
781000
2000
yaşayan 18 aylık
13:18
a northernkuzey statebelirtmek, bildirmek in IndiaHindistan.
304
783000
2000
Shriram'dan bahsetmek istiyorum.
13:20
This yearyıl on AugustAğustos 8thinci, he feltkeçe paralysisfelç
305
785000
3000
Bu yıl 8 Ağustos'ta felç hissetti
13:23
and on the 13thinci, his parentsebeveyn tookaldı him to the doctordoktor.
306
788000
3000
ve 13'ünde ailesi onu doktora götürdü.
13:27
On AugustAğustos 14thinci and 15thinci, they tookaldı a stooltabure sampleNumune,
307
792000
2000
14 ve 15 Ağustos'ta dışkı örneği alındı
13:29
and by the 25thinci of AugustAğustos,
308
794000
2000
ve Ağustos'un 25'inde
13:31
it was confirmedonaylı he had TypeTürü 1 polioçocuk felci.
309
796000
3000
Tip 1 çocuk felci olduğu onaylandı.
13:34
By AugustAğustos 30thinci, a geneticgenetik testÖlçek was donetamam,
310
799000
3000
Ağustos'un 30'unda yapılan genetik testiyle
13:37
and we knewbiliyordum what strainGerginlik of polioçocuk felci ShriramShriram had.
311
802000
3000
Shriram'ın çocuk felcinin hangi soydan olduğu anlaşıldı.
13:40
Now it could have come from one of two placesyerler.
312
805000
2000
Bu soy iki farklı yerden gelebilir.
13:42
It could have come from NepalNepal, just to the northkuzeyinde, acrosskarşısında the bordersınır,
313
807000
3000
Eyaletin ve ülkenin kuzey sınırı Nepal'den
13:45
or from JharkhandJharkhand, a statebelirtmek, bildirmek just to the southgüney.
314
810000
3000
ya da hemen güneydeki eyalet Jharkhand'tan gelmiş olabilir.
13:48
LuckilyNeyse ki, the geneticgenetik testingtest yapmak provedkanıtlanmış
315
813000
3000
Neyse ki, genetik testi
13:51
that, in factgerçek, this strandStrand camegeldi northkuzeyinde,
316
816000
2000
mikrobun kuzeyden geldiğini gösterdi,
13:53
because, had it come from the southgüney,
317
818000
2000
çünkü eğer güneyden gelseydi
13:55
it would have had a much widerDaha geniş impactdarbe in termsşartlar of transmissiontransmisyon.
318
820000
2000
bulaşma açısından çok daha önemli sorunları olacaktı
13:57
So manyçok more people would have been affectedetkilenmiş.
319
822000
2000
ve çok daha fazla insan bundan etkilenecekti.
13:59
So what's the endgameOyunun sonu?
320
824000
2000
Peki sonuç olarak ne oldu?
14:01
Well on SeptemberEylül 4thinci, there was a hugeKocaman mop-uptemizliği campaignkampanya,
321
826000
3000
4 Eylül'de, çocuk felcinde her zaman yapıldığı gibi
14:04
whichhangi is what you do in polioçocuk felci.
322
829000
2000
bir hayli büyük bir temizleme kampanyası düzenlendi.
14:06
They wentgitti out and where ShriramShriram liveshayatları,
323
831000
2000
Shriram'ın yaşadığı yere gidip
14:08
they vaccinatedaşı two millionmilyon people.
324
833000
2000
iki milyon kişiyi aşıladılar.
14:10
So in lessaz than a monthay,
325
835000
2000
Böylece bir aydan kısa bir sürede
14:12
we wentgitti from one casedurum of paralysisfelç
326
837000
2000
bir felç vakasından
14:14
to a targetedHedeflenen vaccinationaşılama programprogram.
327
839000
3000
hedefli bir aşılama kampanyasına geçildi.
14:17
And I'm happymutlu to say only one other personkişi in that areaalan got polioçocuk felci.
328
842000
3000
Ve mutlulukla söyleyebilirim ki o bölgeden sadece bir kişide daha çocuk felci görüldü.
14:20
That's how you keep
329
845000
2000
İşte büyük bir salgının
14:22
a hugeKocaman outbreaksalgın from spreadingyayma,
330
847000
2000
daha fazla yayılmasını böyle engelleyebilirsiniz
14:24
and it showsgösterileri what can happenolmak
331
849000
2000
ve görüyoruz ki bölge insanları
14:26
when localyerel people have the dataveri in theironların handseller;
332
851000
3000
gerekli bilgiye sahip olduklarında
14:29
they can savekayıt etmek liveshayatları.
333
854000
3000
hayat kurtarabilirler.
14:32
Now one of the challengeszorluklar in polioçocuk felci, still, is marketingpazarlama,
334
857000
3000
Şimdi çocuk felcinin hala karşılaştığı bir engel pazarlama,
14:35
but it mightbelki not be what you think.
335
860000
2000
ama düşündüğünüz biçiminde değil.
14:37
It's not the marketingpazarlama on the groundzemin.
336
862000
2000
Sahadaki pazarlama değil.
14:39
It's not tellingsöylüyorum the parentsebeveyn,
337
864000
2000
Ailelere "Felç görürseniz,
14:41
"If you see paralysisfelç, take your childçocuk to the doctordoktor
338
866000
2000
çocuğunuzu doktora götürün ya da aşılattırın."
14:43
or get your childçocuk vaccinatedaşı."
339
868000
2000
demek değil.
14:45
We have a problemsorun with marketingpazarlama in the donordonör communitytoplum.
340
870000
3000
Bağış yapan toplumlardaki pazarlamada sorun var.
14:48
The G8 nationsmilletler have been incrediblyinanılmaz generouscömert on polioçocuk felci
341
873000
2000
Son yirmi yıldır G8 ülkeleri
14:50
over the last 20 yearsyıl,
342
875000
2000
çocuk felci konusunda oldukça bonkörler,
14:52
but we're startingbaşlangıç to have something calleddenilen polioçocuk felci fatigueyorgunluk
343
877000
3000
ama artık bizim çocuk felci yorgunluğu dediğimiz bir olay olmaya başladı,
14:55
and that is that the donordonör nationsmilletler
344
880000
2000
bu da bağış yapan ülkeler
14:57
aren'tdeğil willingistekli to fundfon, sermaye polioçocuk felci any longeruzun.
345
882000
2000
artık buna maddi kaynak sağlamak istemiyorlar.
14:59
So by nextSonraki summeryaz, we're sightedgörüldü to runkoş out of moneypara on polioçocuk felci.
346
884000
3000
Yani önümüzdeki yaza çocuk felci için paramızın biteceğini öngörüyoruz.
15:02
So we are 99 percentyüzde
347
887000
3000
Yani bu konuda
15:05
of the way there on this goalhedef
348
890000
2000
yüzde 99 çözüme ulaşmışken
15:07
and we're about to runkoş shortkısa of moneypara.
349
892000
3000
paramız bitmek üzere.
15:10
And I think that if the marketingpazarlama were more aspirationalaspirational,
350
895000
3000
Ve bence eğer pazarlama daha özendirici olsaydı,
15:13
if we could focusodak as a communitytoplum
351
898000
2000
eğer bir toplum olarak
15:15
on how faruzak we'vebiz ettik come
352
900000
2000
ne kadar ilerlediğimizi
15:17
and how amazingşaşırtıcı it would be
353
902000
2000
ve bu hastalığı silmenin
15:19
to eradicatekökünü kurutmak this diseasehastalık,
354
904000
2000
ne kadar muhteşem birşey olacağını anlayabilseydik
15:21
we could put polioçocuk felci fatigueyorgunluk
355
906000
2000
bu çocuk felci yorgunluğunu
15:23
and polioçocuk felci behindarkasında us.
356
908000
2000
ve çocuk felcinin kendisini arkamızda bırakabilirdik.
15:25
And if we could do that,
357
910000
2000
Ve eğer bunu yapabilseydik,
15:27
we could stop vaccinatingtelkih everybodyherkes, worldwideDünya çapında,
358
912000
2000
dünya çapında herkesi aşılamayı
15:29
in all of our countriesülkeler for polioçocuk felci.
359
914000
3000
bırakabilirdik.
15:32
And it would only be the secondikinci diseasehastalık ever
360
917000
2000
Ve çocuk felci gezegenden
15:34
wipedyok off the faceyüz of the planetgezegen.
361
919000
3000
sildiğimiz ikinci hastalık olabilirdi.
15:37
And we are so closekapat.
362
922000
2000
Ve buna o kadar yakınız ki.
15:39
And this victoryzafer is so possiblemümkün.
363
924000
3000
Ve bunu yapmak o kadar mümkün ki.
15:43
So if Coke'sKola'nın marketerspazarlamacıların camegeldi to me
364
928000
3000
Coca-Cola'nın pazarlamacıları
15:46
and askeddiye sordu me to definetanımlamak happinessmutluluk,
365
931000
3000
bana gelip mutluluğun tanımını sorsaydı,
15:50
I'd say my visionvizyon of happinessmutluluk
366
935000
2000
benim mutluluk tanımım
15:52
is a motheranne holdingtutma healthysağlıklı babybebek
367
937000
3000
bir annenin sağlıklı bebeğini kollarında tutuyor
15:55
in her armssilâh.
368
940000
2000
olması olurdu.
15:57
To me, that is deepderin happinessmutluluk.
369
942000
3000
Bence bu, derinden mutluluk.
16:02
And so if we can learnöğrenmek lessonsdersler from the innovatorsyenilikçiler in everyher sectorsektör,
370
947000
3000
Ve sonuç olarak her alandaki yenilikçilerden ders alabilirsek
16:05
then in the futuregelecek we make togetherbirlikte,
371
950000
3000
gelecekte hep birlikte
16:08
that happinessmutluluk
372
953000
2000
mutluluğun da kola kadar
16:10
can be just as ubiquitousher yerde birden bulunan
373
955000
2000
bol bulunmasını
16:12
as Coca-ColaCoca-Cola.
374
957000
2000
sağlayabiliriz.
16:14
Thank you.
375
959000
2000
Teşekkür ederim.
16:16
(ApplauseAlkış)
376
961000
6000
(Alkış)
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Melinda Gates - Philanthropist
Melinda French Gates is co-chair of the Bill & Melinda Gates Foundation, where she puts into practice the idea that every life has equal value.

Why you should listen

The Bill & Melinda Gates Foundation works to help all people lead healthy, productive lives. As co-chair, Melinda French Gates helps shape and approve strategies, review results, advocate for foundation issues and set the overall direction. In developing countries, the foundation focuses on improving people's health with vaccines and other life-saving tools and giving them a chance to lift themselves out of hunger and extreme poverty. In the United States, it seeks to dramatically improve education so that all young people have the opportunity to reach their full potential. Based in Seattle, Washington, the foundation is led by CEO Jeff Raikes and co-chair William H. Gates Sr., under the direction of Bill Gates, Melinda Gates and Warren Buffett.

In recent years, Melinda French Gates has become a vocal advocate for access to contraception, advancing the idea that empowering women to decide whether and when to have children can have transformational effects on societies. In 2012, Gates spearheaded the London Summit on Family Planning, with the goal of delivering contraceptives to 120 million women in developing countries by 2020. When asked why she got involved in this issue, Gates said, "We knew that 210 million women were saying they wanted access to the contraceptives we have here in the United States and we weren't providing them because of political controversy in our country. To me, that was just a crime. I kept looking around trying to find the person to get this back on the global stage. I realized I just had to do it."

 

More profile about the speaker
Melinda Gates | Speaker | TED.com