ABOUT THE SPEAKER
Naomi Klein - Journalist, activist
Naomi Klein is a public intellectual, journalist and activist.

Why you should listen

In her first book, No Logo: Taking Aim at the Brand Bullies, Naomi Klein made a strong case against the takeover of public life by global corporations and brands. She ended that pre-internet essay suggesting as a counterpoint that everyone could become their own "personal brand." In her most recent book, No Is Not Enough: Resisting Trump's Shock Politics and Winning the World We Need, she analyzes how social media has made the idea of personal branding commonplace -- and how it helped Donald Trump become the first brand-president.

Klein's other books The Shock Doctrine: The Rise of Disaster Capitalism and This Changes Everything: Capitalism vs. The Climate have also energized the global conversation. Klein is a board member of climate-action group 350.org and one of the organizers of Canada’s Leap Manifesto, and in 2015 she helped launch Pope Francis’s historic encyclical on ecology. In 2016, she received the Sydney Peace Prize for "inspiring us to stand up locally, nationally and internationally to demand a new agenda for sharing the planet that respects human rights and equality."

More profile about the speaker
Naomi Klein | Speaker | TED.com
TEDGlobal>NYC

Naomi Klein: How shocking events can spark positive change

Naomi Klein: Sarsıcı olaylar nasıl olumlu değişikliklere yol açar

Filmed:
1,022,840 views

Dünyada oldukça sarsıcı şeyler olup bitiyor -- daha önce görülmemiş büyüklükte fırtınalar, ölümcül terör saldırıları, dalgalar ise kaybolup giden binlerce göçmen ve açıkça yükselen üstün ırk hareketleri. Bu üst üste gelen krizlere, gerektiği gibi acillik ile karşılık veriyor muyuz? Yazar ve aktivist Naomi Klein, hükumetlerin büyük ölçekli şokları toplumları geri götürmek için nasıl kullandıkları üzerinde duruyor. "The Leap (Sıçrayış)"ten birkaç öneriyi bizlerle paylaşıyor. The Leap, Klein'ın yerlilerin ileri gelenleri, iklim değişikliği aktivistleri, sendika liderleri ve farklı geçmişten kişilerle yazdığı bir manifesto. Bu manifesto, temiz ekonomi ve daha adil bir topluma geçişin gerçekleştiği bir dünya hayal eder. "Bugün bizi korkutan sarsıcı olaylar, bizi değiştirebilir, bizi ve dünyayı daha iyiye götürebilir," diyor Klein. "Ama öncelikle mücadelesini verdiğimiz dünyayı resmetmeliyiz. Ve bunun hayalini birlikte kurmalıyız."
- Journalist, activist
Naomi Klein is a public intellectual, journalist and activist. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
There's a questionsoru I've been
puzzlingşaşırtıcı over and writingyazı about
0
880
3336
Neredeyse tüm yetişkin hayatım boyunca,
00:16
for prettygüzel much all of my adultyetişkin life.
1
4240
3080
çözmeye çalıştığım ve üzerinde
yazdığım bir soru var.
00:20
Why do some large-scalebüyük ölçekli criseskrizler
2
8200
3216
Bazı büyük ölçekli krizler,
00:23
joltsarsıntı us awakeuyanık and inspireilham vermek us
to changedeğişiklik and evolvegelişmek
3
11440
4735
bizi birden uyandırıp
bize ilham verirken,
00:28
while othersdiğerleri mightbelki joltsarsıntı us a bitbit,
4
16200
2896
diğerlerinden neden birazcık sarsılıp
00:31
but then it's back to sleepuyku?
5
19120
2000
sonra tekrar uykuya döneriz?
00:33
Now, the kindtür of shocksşoklara
I'm talkingkonuşma about are bigbüyük --
6
21600
3416
Büyük şoklardan bahsediyorum --
00:37
a cataclysmicfelaket marketpazar crashkaza,
risingyükselen fascismFaşizm,
7
25040
4576
piyasalardaki büyük çöküş,
artan faşizm,
00:41
an industrialSanayi accidentkaza
that poisonszehirler on a massivemasif scaleölçek.
8
29640
4440
büyük ölçüde zehirlemeye yol açan
endüstriyel bir kaza.
00:46
Now, eventsolaylar like this
can actdavranmak like a collectivetoplu alarmalarm bellçan.
9
34880
5216
Böyle olaylar, toplu bir
ikaz alarmı gibi gerçekleşebilir.
00:52
SuddenlyAniden, we see a threattehdit,
we get organizedörgütlü.
10
40120
3240
Birden bir tehdit görüp
organize oluruz.
00:55
We discoverkeşfetmek strengthkuvvet and resolveçözmek
that was previouslyÖnceden unimaginabledüşünülemez.
11
43800
4680
Önceden hayal bile edemediğimiz
gücü ve kararlılığı keşfederiz.
01:01
It's as if we're no longeruzun
walkingyürüme, but leapingsıçramak.
12
49240
3640
Sanki artık yürümüyoruz da,
sıçrıyormuşuz gibi.
01:06
ExceptHariç, our collectivetoplu alarmalarm
seemsgörünüyor to be bustedbaskın.
13
54240
4000
Fakat, kolektif alarmımız
bozulmuş gibi.
01:11
FacedKarşı karşıya with a crisiskriz,
we oftensık sık falldüşmek apartayrı, regressgerileme
14
59320
4136
Bir krizle karşı karşıya geldiğimizde,
genellikle dağılıp gerileriz
01:15
and that becomesolur a windowpencere
for antidemocraticantidemocratic forcesgüçler
15
63480
3976
ve bu da antidemokratik güçlere,
01:19
to pushit societiestoplumlar backwardsgeriye doğru,
to becomeolmak more unequaleşitsiz and more unstablekararsız.
16
67480
6000
toplumları geriletme, daha adaletsiz
ve daha istikrarsız yapma fırsatı verir.
01:26
TenOn yearsyıl agoönce, I wroteyazdı
about this backwardsgeriye doğru processsüreç
17
74240
3816
On yıl önce, bu ters süreç
hakkında yazdım
01:30
and I calleddenilen it the "ShockŞok DoctrineDoktrin."
18
78080
1770
ve adını "Şok Doktrini" koydum.
01:32
So what determinesbelirleyen whichhangi roadyol
we navigategezinmek throughvasitasiyla crisiskriz?
19
80680
5576
Peki kriz boyunca hangi yolu
seçtiğimizi ne belirler?
01:38
WhetherOlup olmadığı we growbüyümek up fasthızlı
and find those strengthsgüçlü
20
86280
3376
Hızlıca büyüyüp
bu güçleri bulmak mı,
01:41
or whetherolup olmadığını we get knockedçaldı back.
21
89680
1840
devrilip düşmek mi?
01:44
And I'd say this is
a pressingbasma questionsoru these daysgünler.
22
92360
3856
Bunun da, hemen yanıtlanması
gereken bir soru olduğunu söyleyebilirim.
01:48
Because things are
prettygüzel shockingşok edici out there.
23
96240
2120
Çünkü olanlar oldukça sarsıcı şeyler.
01:51
Record-breakingRekor stormsfırtınalar, drowningboğulma citiesşehirler,
24
99200
3416
Görülmemiş büyüklükte fırtınalar,
su altında kalan şehirler,
01:54
record-breakingRekor firesyangınlar
threateningtehdit to devourhırsla yiyip yutmak them,
25
102640
3936
yerle bir eden büyük yangınlar,
01:58
thousandsbinlerce of migrantsgöçmenler
disappearingyok olan beneathaltında the wavesdalgalar.
26
106600
4080
dalgalarda kaybolup giden
binlerce göçmen.
02:03
And openlyaçıkça supremacistüstünlükçü movementshareketler risingyükselen,
27
111320
3216
Açıkça yükselen üstün ırk hareketleri,
02:06
in manyçok of our countriesülkeler
there are torchesel fenerleri in the streetssokaklar.
28
114560
3960
birçok ülkemizde sokaklarda
yangınlar var.
02:11
And now there's no shortagesıkıntısı
of people who are soundingsondaj the alarmalarm.
29
119440
4440
Şimdi de alarmı duyuran
yeterince insan yok.
02:16
But as a societytoplum,
I don't think we can honestlydürüstçe say
30
124560
4536
Ama toplum olarak,
02:21
that we're respondingtepki vermek
with anything like the urgencyaciliyet
31
129120
3936
bu üst üste gelen krizlere
gerektiği gibi bir aciliyetle
02:25
that these overlappingörtüşen criseskrizler
demandtalep from us.
32
133080
3080
karşılık verdiğimizi dürüstçe
söyleyebileceğimizi sanmıyorum.
02:29
And yethenüz, we know from historytarih
33
137560
1896
Ama, tarihten biliyoruz ki,
02:31
that it is possiblemümkün for crisiskriz
to catalyzekatalizler a kindtür of evolutionaryevrimsel leapsıçrama.
34
139480
6776
krizlerin bir çeşit evrimsel sıçrayışa
yol açması mümkün.
02:38
And one of the mostçoğu strikingdikkat çekici examplesörnekler
of this progressiveilerici powergüç of crisiskriz
35
146280
6176
Krizin bu artan gücünün
en çarpıcı örneklerinden biri,
02:44
is the Great CrashCrash of 1929.
36
152480
2560
1929'daki Büyük İflas'tır.
02:47
There was the shockşok
of the suddenani marketpazar collapseçöküş
37
155520
2776
Piyasanın ani çöküşünün
getirdiği şoku takip eden
02:50
followedtakip etti by all of the aftershocksartçı sarsıntı,
38
158320
2096
artçı sarsıntılarla,
02:52
the millionsmilyonlarca who lostkayıp everything
thrownatılmış ontoüstüne breadlinesbreadlines.
39
160440
4096
her şeyini kaybeden milyonlarca insan
açlık sınırına itildi.
02:56
And this was takenalınmış by manyçok as a messagemesaj
that the systemsistem itselfkendisi was brokenkırık.
40
164560
5736
Birçok kişi bundan sistemin bozuk
olduğu mesajını aldı.
03:02
And manyçok people listeneddinlenen
and they leaptatladı into actionaksiyon.
41
170320
4576
Bir sürü insan da buna kulak verip
harekete geçti, sıçradı.
03:06
In the UnitedAmerika StatesBirleşik and elsewherebaşka yerde,
governmentshükümetler beganbaşladı to weavedokuma a safetyemniyet net
42
174920
5096
Birleşik Devletler'de ve başka yerlerde,
hükümetler güvenlik ağı örmeye başladılar
03:12
so that the nextSonraki time there was a crashkaza
43
180040
2216
böylece bir daha iflas olduğunda,
03:14
there would be programsprogramlar
like socialsosyal securitygüvenlik to catchyakalamak people.
44
182280
3320
insanları yakalayacak
sosyal güvenlik gibi sistemler olacaktı.
03:18
There were hugeKocaman job-creatingiş oluşturma
publichalka açık investmentsyatırımlar
45
186240
3456
İskan, elektrik ve taşımada
03:21
in housingKonut, electrificationElektrifikasyon and transittransit.
46
189720
3360
istihdam yaratan
büyük yatırımlar yapıldı.
03:25
And there was a wavedalga
of aggressiveagresif regulationdüzenleme
47
193800
3496
Bankalarda gücü elde
tutmak için tüzükte,
03:29
to reignsaltanatı in the banksbankalar.
48
197320
1296
ciddi artış yaşandı.
03:30
Now, these reformsreformlar were faruzak from perfectmükemmel.
49
198640
2736
Şimdi, bu reformlar mükemmel
olmaktan çok uzaktı.
03:33
In the US, AfricanAfrika AmericanAmerikan workersişçiler,
immigrantsgöçmenler and womenkadınlar
50
201400
3736
ABD'de, Afrikalı Amerikalı işçiler,
göçmenler ve kadınlar
03:37
were largelybüyük oranda excludedhariç.
51
205160
1640
büyük ölçüde hariç tutuldu.
03:39
But the DepressionDepresyon perioddönem,
52
207880
1456
Fakat, Buhran dönemi,
03:41
alonguzun bir with the transformationdönüşüm
of alliedmüttefik nationsmilletler and economiesekonomiler
53
209360
4056
müttefik devletler ve ekonomilerin,
2. Dünya Savaşı çabası esnasındaki
03:45
duringsırasında the WorldDünya WarSavaş IIII effortçaba,
54
213440
2136
dönüşümü ile birlikte
03:47
showgöstermek us that it is possiblemümkün
for complexkarmaşık societiestoplumlar
55
215600
4256
bize, kompleks toplumların
03:51
to rapidlyhızla transformdönüştürmek themselveskendilerini
in the faceyüz of a collectivetoplu threattehdit.
56
219880
4680
toplu tehdit karşısında hızlıca
dönüşüme uğrayabileceğini gösteriyor.
03:57
Now, when we tell this storyÖykü
of the 1929 CrashCrash,
57
225240
3896
Şimdi, 1929 İflası'nı anlatırken,
04:01
that's usuallygenellikle the formulaformül
that it followsşu --
58
229160
3256
genellikle takip edilen formül şu --
04:04
that there was a shockşok
and it inducedindüklenmiş a wake-upuyandırma call
59
232440
5096
bir şok meydana geldi
ve bu bir uyarı işaretine neden oldu
04:09
and that producedüretilmiş a leapsıçrama to a saferdaha güvenli placeyer.
60
237560
3456
ve bu da daha güvenli bir yere
doğru bir sıçrayış yarattı.
04:13
Now, if that's really what it tookaldı,
61
241040
2096
Peki, bu sıçrayış için bunlar gerektiyse,
04:15
then why isn't it workingçalışma anymoreartık?
62
243160
2816
bu artık neden işe yaramıyor?
04:18
Why do today'sbugünkü non-stopkesintisiz shocksşoklara --
63
246000
3456
Günümüzün durmak bilmeyen şokları neden --
04:21
why don't they spurmahmuz us into actionaksiyon?
64
249480
2976
neden bizi harekete geçirmiyor?
04:24
Why don't they produceüretmek leapsatılım?
65
252480
1696
Neden sıçrayış yaratmıyorlar?
04:26
EspeciallyÖzellikle when it comesgeliyor
to climateiklim changedeğişiklik.
66
254200
2560
Özellikle de konu
küresel ısınmaya gelince.
04:29
So I want to talk to you todaybugün
67
257720
1775
Bugün sizlere,
04:31
about what I think is a much more
completetamamlayınız recipeyemek tarifi for deepderin transformationdönüşüm
68
259519
4777
sarsıcı olayların yol açtığı derin
dönüşümler için bence neyin daha eksiksiz
04:36
catalyzedkatalize by shockingşok edici eventsolaylar.
69
264320
2136
bir çözüm olacağını anlatmak istiyorum.
04:38
And I'm going to focusodak
on two keyanahtar ingredientsmalzemeler
70
266480
2536
Tarih kitaplarında
genellikle yer verilmeyen
04:41
that usuallygenellikle get left out
of the historytarih bookskitaplar.
71
269040
3920
İki temel unsura odaklanacağım.
04:45
One has to do with imaginationhayal gücü,
the other with organizationorganizasyon.
72
273680
5416
Biri hayal gücüyle,
diğeri de organize olmakla alakalı.
04:51
Because it's in the interplayetkileşim
betweenarasında the two
73
279120
2976
Çünkü devrimsel güç,
04:54
where revolutionarydevrimci powergüç liesyalanlar.
74
282120
2776
bu iki unsurun etkileşiminde yatıyor.
04:56
So let's startbaşlama with imaginationhayal gücü.
75
284920
1600
Hayal gücüyle başlayalım.
04:59
The victorieszaferler of the NewYeni DealAnlaşma
didn't happenolmak just because suddenlyaniden
76
287360
4056
Yeni Düzen'in zaferleri, herkesin
serbest ekonomi anlayışının gaddarlığını
05:03
everybodyherkes understoodanladım
the brutalitiesvahşet of laissez-fairelaissez-faire.
77
291440
3720
bir anda anladığı için meydana gelmedi.
05:07
This was a time, let's rememberhatırlamak,
of tremendousmuazzam ideologicalideolojik fermentMaya,
78
295720
5336
O dönemin, toplumların nasıl
organize edileceğine dair
05:13
when manyçok differentfarklı ideasfikirler
about how to organizedüzenlemek societiestoplumlar
79
301080
3056
birçok farklı fikrin, meydanlarda
çatıştığı, muazzam bir
05:16
did battlesavaş with one anotherbir diğeri
in the publichalka açık squarekare.
80
304160
3296
ideolojik karmaşa dönemi
olduğunu hatırlayalım.
05:19
A time when humanityinsanlık daredcesaret to dreamrüya bigbüyük
81
307480
2856
İnsanlığın farklı gelecekler hayal etme
cüretinde bulunduğu
05:22
about differentfarklı kindsçeşit of futuresvadeli işlem,
82
310360
2256
ve birçoğunun da radikal bir şekilde,
05:24
manyçok of them organizedörgütlü
alonguzun bir radicallykökünden egalitarianeşitlikçi lineshatlar.
83
312640
4496
eşitlikçi çizgide
organize olduğu bir dönem.
05:29
Now, not all of these ideasfikirler were good
84
317160
2736
Şimdi, bu fikirlerin
hepsi iyi fikir değildi;
05:31
but this was an eraçağ
of explosivepatlayıcı imagininghayal.
85
319920
3960
fakat o dönem ses getiren
hayal kurma dönemiydi.
05:36
This meantdemek that the movementshareketler
demandingzahmetli changedeğişiklik
86
324480
2816
Bu, değişim talep eden akımların,
neye karşı olduklarını --
05:39
knewbiliyordum what they were againstkarşısında --
crushingKırma povertyyoksulluk, wideninggenişletme inequalityeşitsizlik --
87
327320
3976
şiddetli yoksulluk,
büyüyen eşitsizlik -- bildikleri gibi,
05:43
but just as importantönemli,
they knewbiliyordum what they were for.
88
331320
3416
neleri savunduklarını da
bildikleri anlamına geliyordu.
05:46
They had theironların "no"
and they had theironların "yes," too.
89
334760
3960
"Hayır"ları olduğu gibi,
"evet,"leri de vardı.
05:51
They alsoAyrıca had very differentfarklı
modelsmodeller of politicalsiyasi organizationorganizasyon
90
339600
3456
Ayrıca, bugünkü politik örgütlenmeden
çok daha farklı
05:55
than we do todaybugün.
91
343080
1536
örgütlenme modelleri vardı.
05:56
For decadeson yıllar, socialsosyal and laboremek movementshareketler
92
344640
2456
Yıllardır, toplumsal ve işçi hareketleri,
05:59
had been buildingbina up
theironların membershipÜyelik basesbazlar,
93
347120
2616
hedeflerini birleştirerek
ve güçlerini arttırarak,
06:01
linkingbağlayıcı theironların causesnedenleri togetherbirlikte
and increasingartan theironların strengthkuvvet.
94
349760
3760
üye tabanlarını oluşturmaktalar.
06:06
WhichHangi meantdemek that by the time
the CrashCrash happenedolmuş,
95
354160
2576
Bu da, İflas gerçekleşmeden önce,
06:08
there was alreadyzaten a movementhareket
that was largegeniş and broadgeniş enoughyeterli
96
356760
3736
yalnızca fabrikaları kapatmak için değil,
tüm şehri kapatmak için
06:12
to, for instanceörnek, stageevre strikesvurur
that didn't just shutkapamak down factoriesfabrikalar,
97
360520
4816
halihazırda yeterince geniş ve kapsamlı
06:17
but shutkapamak down entiretüm citiesşehirler.
98
365360
2080
hareketlerin olduğu anlamına geliyor.
06:20
The bigbüyük policypolitika winskazanç of the NewYeni DealAnlaşma
were actuallyaslında offeredsunulan as compromisesuzlaşma.
99
368120
5576
Yeni Düzen'in büyük politika kazanımları
aslında, tavizler olarak sunulmuştu.
06:25
Because the alternativealternatif
seemedgibiydi to be revolutiondevrim.
100
373720
3400
Çünkü tek alternatif,
devrim gibi görünüyordu.
06:30
So, let's adjustayarlamak
that equationdenklem from earlierdaha erken.
101
378080
3760
O zaman, az önceki denklemi düzeltelim.
06:34
A shockingşok edici eventolay plusartı utopianütopik imaginationhayal gücü
102
382480
3736
Sarsıcı bir olay artı ütopik hayal gücü
06:38
plusartı movementhareket musclekas,
103
386240
1616
artı hareket kası,
06:39
that's how we get a realgerçek leapsıçrama.
104
387880
2400
işte bu şekilde
gerçek bir sıçrayış elde ederiz.
06:43
So how does our presentmevcut momentan measureölçmek up?
105
391120
2856
Öyleyse şu anki durum
bu denklem için ne kadar iyi?
06:46
We are livingyaşam, oncebir Zamanlar again, at a time
of extraordinaryolağanüstü politicalsiyasi engagementsnişan.
106
394000
4696
Bir kez daha, olağan dışı siyasi
ilişkilerin olduğu bir dönemde yaşıyoruz.
06:50
PoliticsSiyaset is a masskitle obsessiontakıntı.
107
398720
2120
Siyaset, kitlesel bir takıntı.
06:53
Progressiveİlerici movementshareketler are growingbüyüyen
and resistingdirençli with tremendousmuazzam couragecesaret.
108
401560
5416
İlerici hareketler, muazzam cesaretle
büyüyor ve direniyor.
06:59
And yethenüz, we know from historytarih
that "no" is not enoughyeterli.
109
407000
4040
Ama tarihten de biliyoruz ki
"hayır" yeterli değil.
07:03
Now, there are some "yesesEvetler"
out there that are emerginggelişmekte olan.
110
411640
3256
Yeni yeni ortaya çıkan
bazı "evet"ler de var.
07:06
And they're actuallyaslında gettingalma
a lot bolderdaha cesur quicklyhızlı bir şekilde.
111
414920
3376
Hem de hızlıca,
çok daha cesur hale geliyorlar.
07:10
Where climateiklim activistseylemciler
used to talk about changingdeğiştirme lightışık bulbsampuller,
112
418320
3776
İklim aktivistleri önceden
ampulleri değiştirmekten bahsederken,
artık tüm enerjimizin Güneş, rüzgar
ve dalgalardan gelmesini
07:14
now we're pushingitme
for 100 percentyüzde of our energyenerji
113
422120
2696
07:16
to come from the sunGüneş, windrüzgar and wavesdalgalar,
114
424840
3176
ve bunun hızlıca gerçekleştirilmesini
07:20
and to do it fasthızlı.
115
428040
1680
şiddetle talep ediyorlar.
07:22
MovementsHareketleri catalyzedkatalize
by policepolis violenceşiddet againstkarşısında blacksiyah bodiesbedenler
116
430440
3736
Siyahilere karşı uygulanan
polis şiddetinden ortaya çıkan hareketler,
07:26
are callingçağrı for an endson
to militarizedMilitarize policepolis, masskitle incarcerationhapsetme
117
434200
4816
askerileşmiş polislere, toplu hapsetmelere
ve hatta kölelik için telafilerin
07:31
and even for reparationstazminat for slaverykölelik.
118
439040
2560
son bulmasını talep ediyorlar.
07:34
StudentsÖğrenciler are not just
opposingkarşı tuitionözel ders increasesartışlar,
119
442360
3456
Öğrenciler yalnızca okul harçlarının
artmasına karşı çıkmıyor,
07:37
but from ChileŞili to CanadaKanada to the UKİNGİLTERE,
120
445840
3216
Şile'den Kanada'ya, Birleşik Krallık'a,
07:41
they are callingçağrı for freeücretsiz tuitionözel ders
and debtborç cancellationiptal.
121
449080
3640
öğrenciler ücretsiz eğitim
ve borçların silinmesini talep ediyor.
07:46
And yethenüz, this still doesn't addeklemek up
122
454040
2016
Yine de, bizden öncekilerin sahip olduğu,
07:48
to the kindtür of holisticbütünsel
and universalistevrenselci visionvizyon
123
456080
4096
farklı bir dünyanın bütüncül,
evrenselci türde bir görüşe
07:52
of a differentfarklı worldDünya
than our predecessorsÖncel had.
124
460200
3376
denk gelmiyor.
07:55
So why is that?
125
463600
1200
Peki bunun sebebi ne?
07:57
Well, very oftensık sık
we think about politicalsiyasi changedeğişiklik
126
465880
3016
Günümüzde, siyasi değişikliği sıklıkla,
08:00
in definedtanımlanmış compartmentsbölmeler these daysgünler.
127
468920
2816
tanımlanmış bölmelerde düşünüyoruz.
08:03
EnvironmentÇevre in one boxkutu,
inequalityeşitsizlik in anotherbir diğeri,
128
471760
3616
Çevre bir kutuda,
eşitsizlik bir diğerinde,
08:07
racialırk and genderCinsiyet justiceadalet
in a coupleçift of other boxeskutuları,
129
475400
4096
ırksal ve cinsiyet adaleti
başka bir çift kutuda,
08:11
educationEğitim over here, healthsağlık over there.
130
479520
3000
eğitim şurada, sağlık burada.
08:15
And withiniçinde eachher compartmentbölme,
131
483320
1536
Her bir bölmede,
08:16
there are thousandsbinlerce uponüzerine thousandsbinlerce
of differentfarklı groupsgruplar and NGOsSivil toplum örgütleri,
132
484880
4576
binlerce farklı grup ve STK'lar var
08:21
eachher competingrakip with one anotherbir diğeri
for creditkredi, nameisim recognitiontanıma
133
489480
3976
ve bunların da her biri övgü almak,
isim bilinirliği ve tabii ki
08:25
and of coursekurs, resourceskaynaklar.
134
493480
2496
kaynak için birbiriyle yarışıyor.
08:28
In other wordskelimeler, we actdavranmak
a lot like corporatetüzel brandsmarkalar.
135
496000
3800
Bir diğer deyişle, tıpkı
kurumsal markalar gibi davranıyoruz.
08:32
Now, this is oftensık sık referredsevk to
as the problemsorun of silossiloları.
136
500560
3416
Bu genellikle siloların
sorunu olarak adlandırılır.
08:36
Now, silossiloları are understandableanlaşılabilir.
137
504000
2176
Siloları anlamak mümkündür.
08:38
They carveoymak up our complexkarmaşık worldDünya
into manageableyönetilebilir chunksparçaları.
138
506200
4056
Karmaşık dünyamızı
daha idare edilebilir bölümlere ayırır.
08:42
They help us feel lessaz overwhelmedboğulmuş.
139
510280
2855
Daha az bunalmış
hissetmemize yardımcı olurlar.
08:45
But in the processsüreç,
they alsoAyrıca traintren our brainsbeyin to tunenağme out
140
513159
4496
Ama bu süreçte beynimizi,
başka birinin sorunu olduğunda
08:49
when somebodybirisi else'sbaşka var issuekonu comesgeliyor up
141
517679
3057
ve başkasının sorunu yardım
ve desteğimize ihitiyaç duyduğunda,
08:52
and when somebodybirisi else'sbaşka var issuekonu
needsihtiyaçlar our help and supportdestek.
142
520760
4296
duymazdan gelmeye alıştırır.
08:57
And they alsoAyrıca keep us from seeinggörme
glaringgöze batan connectionsbağlantıları betweenarasında our issuessorunlar.
143
525080
5976
Ayrıca sorunlarımız arasındaki
bariz bağlantıları görmemizi engellerler.
09:03
So for instanceörnek, the people fightingkavga
povertyyoksulluk and inequalityeşitsizlik
144
531080
3296
Mesela, yoksulluk ve eşitsizlikle
mücadele eden kişiler,
09:06
rarelynadiren talk about climateiklim changedeğişiklik.
145
534400
1896
nadiren iklim değişikliğinden bahseder.
09:08
Even thoughgerçi we see time and again
146
536320
2376
En yoksul insanların,
09:10
that it's the poorestyoksul of people
147
538720
1496
sert havalara karşı
09:12
who are the mostçoğu vulnerablesavunmasız
to extremeaşırı weatherhava.
148
540240
3040
en zayıf olduğunu defalarca
görmemize rağmen.
09:16
The climateiklim changedeğişiklik people
rarelynadiren talk about warsavaş and occupationMeslek.
149
544120
3896
İklim değişikliği insanları
nadiren savaş ve işgalden bahseder.
09:20
Even thoughgerçi we know
that the thirstsusuzluk for fossilfosil fuelsyakıtlar
150
548040
2736
Fosil yakıtlara susamışlığın
en büyük karmaşa yaratıcı
09:22
has been a majormajör driversürücü of conflictfikir ayrılığı.
151
550800
2720
olduğunu bilmemize rağmen.
09:26
The environmentalçevre movementhareket
has gottenkazanılmış better at pointingişaret out
152
554400
3176
Çevreci hareketler, iklim değişikliğinin
en çok vurduğu ulusların
09:29
that the nationsmilletler that are gettingalma
hitvurmak hardestEn zor by climateiklim changedeğişiklik
153
557600
3456
nüfusunun büyük çoğunluğunun siyah
ve kahverengi tenli insanlar
09:33
are populatednüfuslu overwhelminglyezici
by blacksiyah and brownkahverengi people.
154
561080
3560
olduğuna işaret etmede
daha iyi hale geldiler.
09:37
But when blacksiyah liveshayatları
are treatedişlenmiş as disposableTek kullanımlık
155
565320
2696
Ama siyahilerin hayatları hapishanelerde,
09:40
in prisonsHapishaneler, in schoolsokullar and on the streetssokaklar,
156
568040
3976
okullarda ve sokaklarda
kullanıp atılabilir muamelesi gördüğünde,
09:44
these connectionsbağlantıları are too rarelynadiren madeyapılmış.
157
572040
2800
bu bağlantılar neredeyse hiç kurulmuyor.
09:47
The wallsduvarlar betweenarasında our silossiloları
158
575280
2216
Silolarımız arasındaki duvarlar,
09:49
alsoAyrıca meansanlamına geliyor that our solutionsçözeltiler,
when they emergeçıkmak,
159
577520
3856
çözümlerimizin, ortaya çıktığında dahi
09:53
are alsoAyrıca disconnectedbağlantı kesildi from eachher other.
160
581400
2296
birbirlerinden kopuk
oldukları anlamına geliyor.
09:55
So progressivesilericiler now have this long listliste
of demandstalepler that I was mentioningsöz earlierdaha erken,
161
583720
4976
Yani ilericilerin artık az önce
bahsettiğim uzun bir talepler listesi var,
10:00
those "yesesEvetler."
162
588720
1616
o "evet"ler.
10:02
But what we're still missingeksik
163
590360
1376
Ama hala eksik olan şey,
10:03
is that coherenttutarlı pictureresim
of the worldDünya we're fightingkavga for.
164
591760
3376
uğruna mücadele ettiğimiz
dünyanın anlaşılabilir bir resmi.
10:07
What it looksgörünüyor like, what it feelshissediyor like,
and mostçoğu of all, what its coreçekirdek valuesdeğerler are.
165
595160
4800
Görünüşü, verdiği hissiyat,
temel değerlerinin ne olduğu.
10:12
And that really mattershususlar.
166
600720
1736
Bu gerçekten çok önemli.
10:14
Because when large-scalebüyük ölçekli criseskrizler hitvurmak us
167
602480
2816
Çünkü büyük ölçekli bir kriz
bizi vurduğunda
10:17
and we are confrontedkarşı karşıya with the need
to leapsıçrama somewherebir yerde saferdaha güvenli,
168
605320
4416
ve daha güvenli bir yere sıçrama
ihtiyacıyla karşılaştığımızda,
10:21
there isn't any agreementanlaşma
on what that placeyer is.
169
609760
3976
o yerin ne olduğuna dair hiçbir
uzlaşmışlığımız yok.
10:25
And leapingsıçramak withoutolmadan a destinationhedef
170
613760
2736
Hedefi olmayan bir sıçrayış da
10:28
looksgörünüyor a lot like jumpingatlama up and down.
171
616520
2656
yerimizde zıplayıp durmak gibi.
10:31
(LaughterKahkaha)
172
619200
1216
(Kahkaha)
10:32
FortunatelyNeyse ki, there are all kindsçeşit
of conversationskonuşmaları and experimentsdeneyler going on
173
620440
3576
Neyse ki, bizi ilerleyişimizden
alıkoyan ayrılıkları aşmaya çalışan
10:36
to try to overcomeüstesinden gelmek these divisionsbölümler
that are holdingtutma us back.
174
624040
3256
her türlü görüşme
ve deneyler yapılmakta.
10:39
And I want to finishbitiş
by talkingkonuşma about one of them.
175
627320
2800
Konuşmamı bunlardan birinden
bahsederek bitirmek istiyorum.
10:42
A coupleçift of yearsyıl agoönce,
a groupgrup of us in CanadaKanada
176
630960
2216
Birkaç yıl önce,
Kanada'da bir grubumuz,
10:45
decidedkarar that we were hittingisabet the limitssınırları
177
633200
2216
çeşitli silolarımızda
ulaşabilecek her şeye
10:47
of what we could accomplishbaşarmak
in our variousçeşitli silossiloları.
178
635440
3040
ulaştığımıza karar verdik.
10:50
So we lockedkilitli ourselveskendimizi
in a roomoda for two daysgünler,
179
638920
2736
Kendimizi iki gün boyunca
bir odaya kilitleyip
10:53
and we trieddenenmiş to figureşekil out
what boundciltli us togetherbirlikte.
180
641680
3456
bizi birbirimize bağlayan şeylerin
ne olduğunu anlamaya çalıştık.
10:57
In that roomoda were people
who rarelynadiren get faceyüz to faceyüz.
181
645160
3856
O odadakiler nadiren
yüz yüze gelen insanlardı.
11:01
There were indigenousyerli eldersyaşlılar
with hipstershipsters workingçalışma on transittransit.
182
649040
4576
Yerlilerin ileri gelenleriyle,
ulaşım üzerinde çalışan hippiler.
11:05
There was the headkafa of GreenpeaceGreenpeace
183
653640
1816
Greenpeace'in yöneticisiyle
11:07
with a unionbirlik leaderlider
representingtemsil eden oilsıvı yağ workersişçiler and loggersLogger.
184
655480
4056
petrol çalışanlarını ve oduncuları
temsil eden sendika lideri.
11:11
There were faithinanç leadersliderler
and feministfeminist iconssimgeler and manyçok more.
185
659560
3000
Farklı inançların liderleri,
feminist ikonları ve daha fazlası.
11:15
And we gaveverdi ourselveskendimizi
a prettygüzel ambitiousiddialı assignmentatama:
186
663480
3416
Kendimize oldukça
azimli bir görev verdik:
11:18
agreeingkabul on a shortkısa statementaçıklama
describingaçıklayan the worldDünya after we winkazanmak.
187
666920
5120
kazandıktan sonraki dünyayı açıklayan
kısa bir ifade üzerinde anlaşmaya varma.
11:24
The worldDünya after we'vebiz ettik alreadyzaten
madeyapılmış the transitiongeçiş to a cleantemiz economyekonomi
188
672920
4576
Temiz ekonomiye
ve daha adil bir topluma
11:29
and a much fairerdaha adil societytoplum.
189
677520
2256
geçtikten sonraki dünya.
11:31
In other wordskelimeler,
190
679800
1216
Bir diğer deyişle,
11:33
insteadyerine of tryingçalışıyor to scarekorkutmak people
about what will happenolmak if we don't actdavranmak,
191
681040
4696
harekete geçmezsek ne olacağıyla
insanları korkutmak yerine,
11:37
we decidedkarar to try to inspireilham vermek them
with what could happenolmak if we did actdavranmak.
192
685760
5976
harekete geçersek ne olabileceğiyle
onlara ilham vermeye karar verdik.
11:43
SensibleMantıklı people are always tellingsöylüyorum us
193
691760
2416
Mantıklı insanlar bize hep,
11:46
that changedeğişiklik needsihtiyaçlar to come
in smallküçük incrementsartışlarla.
194
694200
3936
değişimin küçük artışlarla
gelmesi gerektiğini söylüyor.
11:50
That politicssiyaset is the artSanat of the possiblemümkün
195
698160
2336
Siyasetin, mümkün olanın
sanatı olduğunu
11:52
and that we can't let the perfectmükemmel
be the enemydüşman of the good.
196
700520
3856
ve mükemmel olanı iyi olana
düşman etmememiz gerektiğini söylüyorlar.
11:56
Well, we rejectedreddedilen all of that.
197
704400
2496
Biz bunların hepsini reddettik.
11:58
We wroteyazdı a manifestoManifesto,
and we calleddenilen it "The LeapSıçrama."
198
706920
3936
Bir manifesto yazdık ve adını
"The Leap (Sıçrayış)" koyduk.
12:02
I have to tell you
that agreeingkabul on our commonortak "yes"
199
710880
3416
Ortak "evet"imizde anlaşmaya varmak,
12:06
acrosskarşısında suchböyle diversityçeşitlilik of experiencesdeneyimler
200
714320
2376
böylesi bir çeşitliliğe sahip grupta,
12:08
and againstkarşısında a backdropzemin
of a lot of painfulacı verici historytarih
201
716720
4096
çok acılar görmüş tarih bağlamında,
12:12
was not easykolay work.
202
720840
1576
çok da kolay olmadığını söylemeliyim.
12:14
But it was alsoAyrıca prettygüzel thrillingheyecan verici.
203
722440
1856
Ama aynı zamanda çok heyecan vericiydi.
12:16
Because as soonyakında as we gaveverdi ourselveskendimizi
permissionizin to dreamrüya,
204
724320
3656
Çünkü kendimize
hayal etme izni verdiğimiz an,
12:20
those threadsipler connectingbağlantı
much of our work becameoldu self-evidentçok aşikar.
205
728000
4336
işimizin çoğunu birbirine bağlayan
ipler aşikar hale geldi.
12:24
We realizedgerçekleştirilen, for instanceörnek,
206
732360
1416
Mesela şunu fark ettik,
12:25
that the bottomlessdipsiz questQuest for profitskar
207
733800
2576
birçok insanı, güvenceleri olmadan
12:28
that is forcingzorlama so manyçok people
to work more than 50 hourssaatler a weekhafta,
208
736400
4256
haftada 50 saatten fazla
çalışmak zorunda bırakan
12:32
withoutolmadan securitygüvenlik,
209
740680
1496
ve çaresizlik salgınını
12:34
and that is fuelingyakıt
this epidemicsalgın of despairumutsuzluk
210
742200
3576
körükleyen sonu olmayan kâr arayışı,
12:37
is the sameaynı questQuest for bottomlessdipsiz
profitskar and endlesssonsuz growthbüyüme
211
745800
4656
ekolojik krizin temelinde yatan
12:42
that is at the heartkalp
of our ecologicalekolojik crisiskriz
212
750480
3336
ve gezegenimizi istikrarsızlaştıran
sonu olmayan kar
12:45
and is destabilizingkararsız hale our planetgezegen.
213
753840
2576
ve bitmek bilmeyen büyüme
arayışının aynısı.
12:48
It alsoAyrıca becameoldu clearaçık what we need to do.
214
756440
2680
Ne yapmamız gerektiği de gayet netleşti.
12:51
We need to createyaratmak
a culturekültür of care-takingbakım alma.
215
759680
3456
Bir koruma kültürü
oluşturmamız gerekli.
12:55
In whichhangi no one
and nowhereHiçbir yerde is thrownatılmış away.
216
763160
4296
Bu kültürde, hiç kimse ve hiçbir
yer bir kenara atılmayacak.
12:59
In whichhangi the inherentdoğal valuedeğer of all people
and everyher ecosystemekosistem is foundationaltemel.
217
767480
5960
Tüm insanların ve her eko-sistemin
doğal değerinin temel alındığı bir kültür.
13:06
So we camegeldi up with this people'sinsanların platformplatform,
218
774120
2016
Böylece bu platform fikri ortaya çıktı,
13:08
and don't worryendişelenmek, I'm not going to readokumak
the wholebütün thing to you out loudyüksek sesle --
219
776160
3456
merak etmeyin, her şeyi
okumayacağım --
13:11
if you're interestedilgili,
you can readokumak it at theleaptheleap.orgorg.
220
779640
3016
eğer ilginizi çekerse,
theleap.org'da okuyabilirsiniz.
13:14
But I will give you a tastedamak zevki
of what we camegeldi up with.
221
782680
3376
Ama ortaya çıkanlara
dair biraz fikir vereceğim.
13:18
So we call for that 100 percentyüzde
renewableyenilenebilir economyekonomi in a hurryacele,
222
786080
5616
O %100 yenilenebilir ekonomi
için acil çağrıda bulunduk,
13:23
but we wentgitti furtherayrıca.
223
791720
1656
ama bunun da ötesine gittik.
13:25
CallsAramalar for newyeni kindsçeşit of tradeTicaret dealsfırsatlar,
224
793400
2296
Yeni türde ticaret anlaşmaları,
13:27
a robustgüçlü debatetartışma
on a guaranteedgarantili annualyıllık incomegelir,
225
795720
3056
teminatlı yıllık gelir
için güçlü tartışma,
13:30
fulltam rightshaklar for immigrantGöçmen workersişçiler,
226
798800
2016
göçmen çalışanlara tüm haklar,
13:32
gettingalma corporatetüzel moneypara out of politicssiyaset,
227
800840
2256
kurumsal paranın siyasetten çekilmesi,
13:35
freeücretsiz universalevrensel day carebakım,
electoralseçim reformreform and more.
228
803120
3600
ücretsiz evrensel çocuk bakımı,
seçim reformu ve daha fazlasına çağrı.
13:39
What we discoveredkeşfedilen
is that a great manyçok of us
229
807760
3216
Birçoğumuzun bir marka gibi değil de,
13:43
are looking for permissionizin to actdavranmak
lessaz like brandsmarkalar and more like movementshareketler.
230
811000
6016
bir akım gibi hareket etmek
istediğini keşfettik.
13:49
Because movementshareketler don't carebakım about creditkredi.
231
817040
2376
Çünkü övgü, akımların umurunda değildir.
13:51
They want good ideasfikirler
to spreadYAYILMIŞ faruzak and widegeniş.
232
819440
3000
İyi fikirlerin geniş bir alana
yayılmasını isterler.
13:55
What I love about The LeapSıçrama
233
823160
1536
The Leap'in sevdiğim yanı,
13:56
is that it rejectsreddeder the ideaFikir
that there is this hierarchyhiyerarşi of crisiskriz,
234
824720
3776
krizlerin hiyerarşisi fikrini
reddediyor ve kimseden
14:00
and it doesn't asksormak anyonekimse
to prioritizeöncelik one strugglemücadele over anotherbir diğeri
235
828520
4416
bir sıkıntıyı diğerinin üzerinde
tutmasını ya da sırasının gelmesini
14:04
or wait theironların turndönüş.
236
832960
1240
beklemesini istemiyor oluşu.
14:07
And thoughgerçi it was birthedbirthed in CanadaKanada,
237
835000
2136
Kanada'da ortaya çıkmış
olmasına rağmen,
14:09
we'vebiz ettik discoveredkeşfedilen that it travelsNow well.
238
837160
2496
başka yerlere de yayıldığını öğrendik.
14:11
SinceBeri we launchedbaşlattı, The LeapSıçrama
has been pickedseçilmiş up around the worldDünya
239
839680
3096
Başladığımızdan beri,
The Leap, benzer platformlarla
14:14
with similarbenzer platformsplatformlar,
240
842800
1656
dünya çapında kavranmış,
14:16
beingolmak writtenyazılı from NunavutNunavut to AustraliaAvustralya,
241
844480
3136
Nunavut'tan Avustralya'ya,
14:19
to NorwayNorveç to the UKİNGİLTERE and the US,
242
847640
3176
Norveç'e, Birleşik Krallık'a
14:22
where it's gainingkazanma a lot of tractionçekiş
in citiesşehirler like LosLos AngelesAngeles,
243
850840
3016
ABD'ye ve yerelleştiği
Los Angeles gibi şehirlerde çokça
14:25
where it's beingolmak localizedlokalize.
244
853880
2016
ilgi görüyor ve yazılıyor.
14:27
And alsoAyrıca in ruralkırsal communitiestopluluklar
that are traditionallygeleneksel very conservativemuhafazakâr,
245
855920
3416
Geleneksel olarak tutucu olan
kırsal kesimlerde
14:31
but where politicssiyaset is failinghata
the vastgeniş majorityçoğunluk of people.
246
859360
3920
ve siyasetin büyük bir çoğunluğu
memnun etmediği yerlerde de görüyoruz.
14:37
Here'sİşte what I've learnedbilgili from studyingders çalışıyor
shocksşoklara and disastersafetler for two decadeson yıllar.
247
865240
6600
20 yıl boyunca sarsıntı ve felaketler
üzerinde çalışmadan şunu öğrendim,
14:44
CrisesKrizler testÖlçek us.
248
872640
1760
Krizler bizi sınar.
14:47
We eitherya falldüşmek apartayrı or we growbüyümek up fasthızlı.
249
875080
3480
Ya dağılırız, ya da hızlıca büyürüz.
14:51
FindingBulma newyeni reservesrezervler of strengthkuvvet
and capacitykapasite that we never knewbiliyordum we had.
250
879400
4600
Yeni güç kaynakları ve varlığından
haberimizin olmadığı kapasitemizi bularak.
14:57
The shockingşok edici eventsolaylar
that filldoldurmak us with dreaddehşet todaybugün
251
885120
2976
Bugün bizi korkutan sarsıcı olaylar,
15:00
can transformdönüştürmek us, and they can
transformdönüştürmek the worldDünya for the better.
252
888120
5240
bizi dönüştürebilir ve
dünyayı daha iyiye götürebilir.
15:06
But first we need to pictureresim the worldDünya
that we're fightingkavga for.
253
894000
3480
Ama ilk önce mücadelesini verdiğimiz
dünyanın resmine ihtiyacımız var.
15:10
And we have to dreamrüya it up togetherbirlikte.
254
898120
2280
Bunun hayalini de birlikte
kurmak durumundayız.
15:13
Right now, everyher alarmalarm in our houseev
is going off simultaneouslyeşzamanlı.
255
901800
4760
Tam şu anda, evimizdeki
tüm alarmlar aynı anda çalıyor.
15:19
It's time to listen.
256
907360
1856
Dinleme zamanı.
15:21
It's time to leapsıçrama.
257
909240
1776
Sıçrama vakti.
15:23
Thank you.
258
911040
1216
Teşekkür ederim.
15:24
(ApplauseAlkış)
259
912280
4600
(Alkış)

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Naomi Klein - Journalist, activist
Naomi Klein is a public intellectual, journalist and activist.

Why you should listen

In her first book, No Logo: Taking Aim at the Brand Bullies, Naomi Klein made a strong case against the takeover of public life by global corporations and brands. She ended that pre-internet essay suggesting as a counterpoint that everyone could become their own "personal brand." In her most recent book, No Is Not Enough: Resisting Trump's Shock Politics and Winning the World We Need, she analyzes how social media has made the idea of personal branding commonplace -- and how it helped Donald Trump become the first brand-president.

Klein's other books The Shock Doctrine: The Rise of Disaster Capitalism and This Changes Everything: Capitalism vs. The Climate have also energized the global conversation. Klein is a board member of climate-action group 350.org and one of the organizers of Canada’s Leap Manifesto, and in 2015 she helped launch Pope Francis’s historic encyclical on ecology. In 2016, she received the Sydney Peace Prize for "inspiring us to stand up locally, nationally and internationally to demand a new agenda for sharing the planet that respects human rights and equality."

More profile about the speaker
Naomi Klein | Speaker | TED.com