ABOUT THE SPEAKER
Amy Edmondson - Leadership expert
Amy Edmondson, the Novartis Professor of Leadership and Management at the Harvard Business School, studies people and teams seeking to make a positive difference through the work they do.

Why you should listen

Amy Edmondson's work sheds light on the related questions of why teamwork is so critically important in today’s organizations and why it is so challenging.

Long ago, approaching graduation from college, Edmondson took a leap of faith to write an advice-seeking letter to a personal hero. To her surprise, Buckminster Fuller wrote back -- and that set events in motion that would shape her life and work. Fuller's letter arrived, barely a week later, with far more than advice. The iconoclastic inventor, architect and futurist offered her a job. Spending the next three years as Fuller's "chief engineer" working on new geodesic projects, Edmondson developed an intense and enduring interest in big thinking, innovation, and the built environment. Fuller was a visionary, whose ideas about the built environment outpaced reality by decades. His remarkable legacy, however, did not answer the question of how visionaries can make practical progress in the world. Today, one answer to that question is found in teaming – in recognizing its power and its challenges. 

Edmondson has been named one of the top management thinkers in the world by Thinkers50 since 2011. Her other awards include the 2004 Accenture Award for significant contribution to improving the practice of management, the Academy of Management’s 2006 Cummings Award for mid-career achievement and the 2017 Thinkers50 Talent Award. Edmondson received her PhD in organizational behavior, AM in psychology and AB in engineering and design, all from Harvard University. She lives in Cambridge, Massachusetts with her husband, George Daley, and their two sons.

(Photo: Brian Smale Photography)

More profile about the speaker
Amy Edmondson | Speaker | TED.com
TED Salon Brightline Initiative

Amy Edmondson: How to turn a group of strangers into a team

Amy Edmondson: Bir grup yabancıyı nasıl bir takıma dönüştürürüz

Filmed:
2,097,778 views

İşletme fakültesi profesörü Amy Edmondson insanların hızlıca (ve genellikle geçici olarak) yeni, acil ve ender problemleri çözmek için bir araya geldikleri "takım olmayı" inceliyor. 2010'da Şili'de 800 metre yerin altında mahsur kalmış 33 madencinin inanılmaz kurtarılışı gibi doğaçlama gelişen ekip çalışması hikâyelerini hatırlatırken Edmondson bir grup yabancıyı zorluklara çabucak karşılık verebilen hızlı düşünebilen bir takıma dönüştüren unsurları paylaşıyor.
- Leadership expert
Amy Edmondson, the Novartis Professor of Leadership and Management at the Harvard Business School, studies people and teams seeking to make a positive difference through the work they do. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
It's AugustAğustos 5, 2010.
0
864
2571
Takvimler 5 Ağustos 2010'u gösteriyordu.
00:16
A massivemasif collapseçöküş at the SanSan JosJosé
CopperBakır MineBenim in NorthernKuzey ChileŞili
1
4166
4115
Kuzey Şili'de bulunan San Jose Bakır
Madeni'nde yaşanan çok büyük bir çöküntü
00:20
has left 33 menerkekler trappedhapsolmuş halfyarım a milemil --
that's two Empireİmparatorluğu StateDevlet BuildingsBinalar --
2
8305
6181
33 kişiyi dünyanın en sert
kayalarının 800 metre altında bıraktı
00:26
belowaltında some of the hardestEn zor
rockKaya in the worldDünya.
3
14510
2831
ki bu yaklaşık iki tane
Empire State Binası'na denk gelir.
00:30
They will find theironların way to a smallküçük refugesığınak
designedtasarlanmış for this purposeamaç,
4
18522
4690
Bu gibi durumlar için hazırlanmış
ufak bir sığınak vardı
00:35
where they will find intenseyoğun heatsıcaklık, filthpislik
5
23236
4080
ki orası çok sıcak, pis
00:39
and about enoughyeterli foodGıda
for two menerkekler for 10 daysgünler.
6
27340
2961
ve iki kişiye 10 gün
yetecek kadar erzağa sahipti.
00:43
AbovegroundYerüstü, it doesn't take long
7
31436
3468
Yeryüzünde, uzmanların
00:46
for the expertsuzmanlar to figureşekil out
that there is no solutionçözüm.
8
34928
3155
bir çözüm olmadığını anlamaları
fazla uzun sürmemişti.
00:50
No drillingdelme technologyteknoloji in the industrysanayi
is capableyetenekli of gettingalma throughvasitasiyla rockKaya
9
38560
5678
Elde bulunan sondaj teknolojisi,
bu kadar sert ve derinde bulunan
00:56
that hardzor and that deepderin
10
44262
2433
kayaları işçilerin hayatını
kurtaracak hızda
00:58
fasthızlı enoughyeterli to savekayıt etmek theironların liveshayatları.
11
46719
2335
delecek kapasiteye sahip değildi.
01:02
It's not exactlykesinlikle clearaçık
where the refugesığınak is.
12
50612
3051
Sığınağın nerede olduğu
tam olarak bilinmiyordu.
Madencilerin hayatta olup
olmadıkları bile belirsizdi.
01:06
It's not even clearaçık
if the minersmadenciler are alivecanlı.
13
54933
2312
01:10
And it's not even clearaçık who'skim in chargeşarj etmek.
14
58593
2012
Hatta komuta kimde
o bile bilinmiyordu.
01:12
YetHenüz, withiniçinde 70 daysgünler, all 33 of these menerkekler
will be broughtgetirdi to the surfaceyüzey alivecanlı.
15
60629
5925
Yine de 70 günün sonunda, 33 işçinin hepsi
canlı bir şekilde oradan çıkarıldı.
01:19
This remarkabledikkat çekici storyÖykü is a casedurum studyders çalışma
16
67090
3610
Bu, takım olmanın gücünü gösteren
01:22
in the powergüç of teamingekip.
17
70724
1359
örnek bir olaydır.
01:24
So what's "teamingekip"?
18
72678
1339
Peki "takım olma" nedir?
01:26
TeamingEkip is teamworkTakım çalışması on the flyuçmak.
19
74041
2207
Takım olma doğaçlama yapılan ekip işidir.
01:28
It's coordinatingkoordine
and collaboratingişbirliği with people
20
76272
2452
Her türlü zorluk altında insanları
01:30
acrosskarşısında boundariessınırları of all kindsçeşit --
21
78748
1965
bir araya getirip iş birliği yapmaktır.
01:32
expertiseUzmanlık, distancemesafe,
time zonebölge, you nameisim it --
22
80737
4684
Bu farklılıklar uzmanlık alanı, mesafe,
zaman dilimi vs. olabilir.
01:37
to get work donetamam.
23
85445
1740
Amaç işi halletmektir.
01:39
Think of your favoritesevdiğim sportsSpor Dalları teamtakım,
because this is differentfarklı.
24
87209
3575
Tuttuğunuz spor takımını düşünün
çünkü bu farklı bir şeydir.
01:42
SportsSpor teamstakımlar work togetherbirlikte: that magicsihirli,
those game-savingoyun tasarrufu playsoyunlar.
25
90808
4985
Spor takımları birlikte çalışırlar:
O sihirli, maçı kurtaran anları düşünün.
01:47
Now, sportsSpor Dalları teamstakımlar winkazanmak
because they practiceuygulama.
26
95817
4083
Spor takımları antrenman
yaptıkları için kazanırlar.
01:51
But you can only practiceuygulama
if you have the sameaynı membersüyeler over time.
27
99924
4465
Ama antrenman yapma şartı, bir süre
boyunca aynı elemanlara sahip olmaktır.
01:56
And so you can think of teamingekip ...
28
104413
2116
Şimdi takım olmayı düşünebilirsiniz.
01:58
SportsSpor teamstakımlar embodysomutlaştırmak
the definitiontanım of a teamtakım,
29
106553
3290
Spor takımları, takım olmanın
somutlaşmış halidir.
02:01
the formalbiçimsel definitiontanım.
30
109867
1369
Sözlük tanımı şöyledir:
02:03
It's a stablekararlı, boundedsınırlı,
reasonablymakul smallküçük groupgrup of people
31
111260
4001
Ortak bir amacı başarmak
için birbirine bağlı olan
02:07
who are interdependentbirbirine bağlı
in achievingelde a sharedpaylaşılan outcomesonuç.
32
115285
2682
sabit, sınırlı, makulen
az kişiden oluşan grup.
02:10
You can think of teamingekip
as a kindtür of pickuppikap gameoyun in the parkpark,
33
118690
3523
Takım olmayı parkta yaptığınız,
plansız maçlara benzetebilirsiniz.
02:14
in contrastkontrast to the formalbiçimsel,
well-practicediyi uygulamalı teamtakım.
34
122237
2924
Ki bu resmi, iyi antrenmanlı takım
tanımına hiç uymuyor.
02:17
Now, whichhangi one is going
to winkazanmak in a playoffPlayoff?
35
125185
2528
Sizce rövanş maçını hangi takım kazanır?
02:19
The answerCevap is obviousaçık.
36
127737
1596
Cevap çok açık.
02:21
So why do I studyders çalışma teamingekip?
37
129828
1864
O zaman neden
bu konuyu araştırıyorum?
02:24
It's because it's the way
more and more of us have to work todaybugün.
38
132550
4422
Çünkü günümüzde çoğumuzun
bu şekilde çalışması gerekiyor.
02:29
With 24/7 globalglobal fast-pacedhızlı tempolu operationsoperasyonlar,
39
137368
3927
Bitmek bilmeyen hızlı, küresel işlemler,
02:33
crazyçılgın shiftingdeğişken scheduleszamanlamaları
40
141319
2712
değişken takvimlerimiz,
02:36
and ever-narrowerdaha dar expertiseUzmanlık,
41
144055
2716
kısıtlı uzmanlıklarımız,
02:38
more and more of us have to work
with differentfarklı people all the time
42
146795
3230
işlerimizi bitirmek için sürekli başka
insanlarla birlikte çalışmamız gerekiyor.
02:42
to get our work donetamam.
43
150049
1363
02:43
We don't have the luxurylüks of stablekararlı teamstakımlar.
44
151436
2634
Sabit takımlara
sahip olma lüksümüz yok.
02:46
Now, when you can have that luxurylüks,
by all meansanlamına geliyor do it.
45
154094
4130
Eğer böyle bir lüksünüz varsa,
bunu kullanın.
02:50
But increasinglygiderek for a lot
of the work we do todaybugün,
46
158248
2744
Ama bugün yaptığımız işlerin bir çoğunda
02:53
we don't have that optionseçenek.
47
161016
1458
bu seçeneğe sahip değiliz.
02:54
One placeyer where this is truedoğru is hospitalshastaneler.
48
162498
2852
Bunun geçerli olduğu
yerlerden biri de hastaneler.
02:57
This is where I've donetamam
a lot of my researchAraştırma over the yearsyıl.
49
165831
3104
Ben de yıllar boyunca birçok
araştırmamı orada gerçekleştirdim.
03:00
So it turnsdönüşler out hospitalshastaneler
have to be openaçık 24/7.
50
168959
4842
Hastaneler 7/24 açık olmak zorundalar.
03:06
And patientshastalar -- well,
they're all differentfarklı.
51
174524
3440
Hastaların da hepsi birbirinden farklı.
Farklı ve benzersiz yönleriyle
birbirlerinden ayrılıyorlar.
03:09
They're all differentfarklı
in complicatedkarmaşık and uniquebenzersiz waysyolları.
52
177988
2757
03:12
The averageortalama hospitalizedhastaneye kaldırıldı patienthasta is seengörüldü
by 60 or so differentfarklı caregiversbakıcılar
53
180769
5603
Hastaneye yatan bir hasta,
kaldığı süre boyunca yaklaşık 60 civarı
03:18
throughoutboyunca his staykalmak.
54
186396
1452
tıbbi görevli görüyor.
03:20
They come from differentfarklı shiftskaymalar,
differentfarklı specialtiesÖzel,
55
188555
2683
Bu kişiler farklı zamanlarda ve
özelliklerde geliyorlar.
03:23
differentfarklı areasalanlar of expertiseUzmanlık,
56
191262
3941
Uzmanlık alanları da farklı.
03:27
and they mayMayıs ayı not even
know eachher other'sdiğer en nameisim.
57
195227
2493
Birbirlerinin isimlerini
bile bilmiyor olabilirler.
03:29
But they have to coordinatekoordinat in ordersipariş
for the patienthasta to get great carebakım.
58
197744
3555
Ancak hastanın en iyi hizmeti
alabilmesi için birlikte çalışmalılar.
03:33
And when they don't,
the resultsSonuçlar can be tragictrajik.
59
201323
2727
Bunu başaramazlarsa,
trajik sonuçlar ortaya çıkabilir.
03:36
Of coursekurs, in teamingekip,
the stakeskazıklar aren'tdeğil always life and deathölüm.
60
204885
3792
Tabii ki takım olma konusunda,
ihtimaller hep yaşam ya da ölüm değil.
03:40
ConsiderDüşünün what it takes
to createyaratmak an animatedcanlandırılmış filmfilm,
61
208701
4040
Bir animasyon yaratmak için
gerekenleri düşünün,
03:44
an award-winningödüllü animatedcanlandırılmış filmfilm.
62
212765
1695
ödül kazanan bir animasyon.
03:46
I had the good fortuneservet
to go to DisneyDisney AnimationAnimasyon
63
214484
3156
Disney Animation'u ziyaret etme
şansına sahip olmuştum.
03:49
and studyders çalışma over 900 scientistsBilim adamları, artistssanatçılar,
64
217664
4938
"Karlar Ülkesi" gibi harika
yapıtlar yaratmak için
03:54
storytellersöykü anlatan kimse, computerbilgisayar scientistsBilim adamları
65
222626
2387
değişken şartlarda bir araya gelen
03:57
as they teamedtakım up in constantlysürekli
changingdeğiştirme configurationskonfigürasyonları
66
225037
3963
900 bilim insanı, sanatçı, öykü yazarı
ve bilgisayar uzmanı
04:01
to createyaratmak amazingşaşırtıcı outcomesçıktıları like "FrozenDonmuş."
67
229024
3318
üzerinde araştırma yaptım.
04:04
They just work togetherbirlikte,
and never the sameaynı groupgrup twiceiki defa,
68
232366
4439
Birlikte çalışıyorlar,
aynı grupta iki kez bulunmuyorlar,
04:08
not knowingbilme what's going to happenolmak nextSonraki.
69
236829
2322
ileride ne olacağını bilmiyorlar.
04:11
Now, takingalma carebakım of patientshastalar
in the emergencyacil Servis roomoda
70
239175
3491
Acil serviste hastalara bakmakla
04:14
and designingtasarım an animatedcanlandırılmış filmfilm
71
242690
2438
bir animasyon oluşturmak
04:17
are obviouslybelli ki very differentfarklı work.
72
245152
2288
tabii ki çok farklı işler.
04:19
YetHenüz underneathaltında the differencesfarklar,
they have a lot in commonortak.
73
247464
3736
Ancak farkları çıkartınca
birçok ortak yönleri var.
04:23
You have to get differentfarklı expertiseUzmanlık
at differentfarklı timeszamanlar,
74
251224
3399
Farklı zamanlarda, farklı
uzmanlıklara sahip olmalısınız.
04:26
you don't have fixedsabit rolesroller,
you don't have fixedsabit deliverablesçıktılar,
75
254647
3525
Sabit roller veya sabit bir iş yok.
04:30
you're going to be doing a lot of things
that have never been donetamam before,
76
258196
3538
Daha önce yapılmamış
birçok şey yapmanız gerekiyor.
04:33
and you can't do it in a stablekararlı teamtakım.
77
261758
2462
Bunu da sabit bir takımda yapamazsınız.
04:36
Now, this way of workingçalışma isn't easykolay,
78
264776
3587
Bu çalışma tarzı hiç kolay değil.
04:40
but as I said, it's more and more
the way manyçok of us have to work,
79
268387
3552
Ama dediğim gibi, artık çoğumuzun
bu şekilde çalışması gerektiği için
04:43
so we have to understandanlama it.
80
271963
1397
bunu anlamamız lazım.
04:45
And I would arguetartışmak
that it's especiallyözellikle neededgerekli
81
273384
3610
Ayrıca bunun karmaşık,
tahmin edilemez işlerde
04:49
for work that's complexkarmaşık and unpredictableöngörülemeyen
82
277018
2106
ve büyük problemleri çözmede
04:51
and for solvingçözme bigbüyük problemssorunlar.
83
279148
2001
gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum.
04:53
PaulPaul PolmanPolman, the UnileverUnilever CEOCEO,
put this really well
84
281173
3799
Unilever CEO'su Paul Polman
bunu çok güzel anlatıyor.
04:56
when he said, "The issuessorunlar we faceyüz todaybugün
are so bigbüyük and so challengingmeydan okuma,
85
284996
4124
Kendisi, "Bugün karşılaştığımız sorunlar
çok büyük ve zorlular ki
05:01
it becomesolur quiteoldukça clearaçık
we can't do it aloneyalnız,
86
289144
2372
bunları kendi başımıza
çözemeyeceğimiz çok bariz,
05:03
and so there is a certainbelli humilitytevazu
in knowingbilme you have to inviteDavet etmek people in."
87
291540
3991
başka insanları da dahil etmek
bu yüzden güzel bir tevazu örneğidir."
05:07
IssuesSorunları like foodGıda or waterSu scarcitykıtlık
cannotyapamam be donetamam by individualsbireyler,
88
295943
6167
Yiyecek ve su kıtlığı gibi sorunlar
bireyler tarafından çözülemez.
05:14
even by singletek companiesşirketler,
89
302134
1598
Bir şirket bile bunu başaramaz.
05:15
even by singletek sectorsSektörler.
90
303756
1576
Salt bir sektör bile.
05:17
So we're reachingulaşan out
to teamtakım acrosskarşısında bigbüyük teamingekip,
91
305356
5140
Bu yüzden büyük takımlar
oluşturmak için temaslar kuruyoruz.
05:22
grand-scalebüyük ölçekli teamingekip.
92
310520
1499
Çok büyük takımlar.
05:24
Take the questQuest for smartakıllı citiesşehirler.
93
312591
2213
Akıllı şehirleri düşünün.
05:27
Maybe you've seengörüldü some of the rhetoricretorik:
94
315342
2585
Onlar hakkında söylenenleri
duymuş olabilirsiniz:
05:29
mixed-usekarışık kullanım designstasarımlar,
zerosıfır net energyenerji buildingsbinalar,
95
317951
3574
Karışık tasarımlar,
sıfır enerjili binalar,
05:33
smartakıllı mobilityhareketlilik,
96
321549
2285
akıllı mobilite,
05:35
greenyeşil, livableyaşanabilir, wonderfulolağanüstü citiesşehirler.
97
323858
2495
yeşil, yaşanabilir, harika şehirler.
05:39
We have the vocabularykelime hazinesi,
we have the visionsvizyonları,
98
327162
3193
Gerekli söz oyunlarına ve vizyona sahibiz.
05:42
not to mentionsöz etmek the need.
99
330379
1889
Tabii ki ihtiyaçtan bahsetmiyorum bile.
05:44
We have the technologyteknoloji.
100
332292
1496
Gerekli teknolojiye de sahibiz.
05:45
Two megatrendsMegatrends --
101
333812
1487
İki büyük trend var.
05:47
urbanizationkentleşme, we're fasthızlı
becomingolma a more urbankentsel planetgezegen,
102
335323
2907
Biri olan kentleşme, bizi daha
kentsel bir gezegen yapıyor.
05:50
and climateiklim changedeğişiklik --
103
338254
1300
Bir de iklim değişimi var.
05:51
have been increasinglygiderek pointingişaret to citiesşehirler
104
339578
2862
Bu iki trend, inovasyon için
şehirleri hedef alıyor.
05:54
as a crucialçok önemli targethedef for innovationyenilik.
105
342464
2254
05:57
And now around the worldDünya
in variousçeşitli locationsyerleri,
106
345106
2270
Günümüzde dünyanın
farklı yerindeki insanlar
05:59
people have been teamingekip up
107
347400
1988
yeşil, yaşanabilir, akıllı şehirler
06:01
to designdizayn and try to createyaratmak
greenyeşil, livableyaşanabilir, smartakıllı citiesşehirler.
108
349412
4211
yaratmak için bir araya geliyorlar.
06:06
It's a massivemasif innovationyenilik challengemeydan okuma.
109
354154
2500
Bu büyük bir inovasyon meydan okuması.
06:09
To understandanlama it better,
110
357362
1696
Durumu daha iyi anlamak için
06:11
I studiedokudu a start-upbaşlangıç --
a smart-cityakıllı şehir softwareyazılım start-upbaşlangıç --
111
359082
5508
bir akıllı şehir yazılımı
üzerine araştırma yaptım.
06:16
as it teamedtakım up
with a realgerçek estatearazi developergeliştirici,
112
364614
2654
Gerçek bir şehir planlamacısı,
06:19
some civilsivil engineersmühendisler,
113
367292
1979
inşaat mühendisleri,
06:21
a mayorBelediye Başkanı,
114
369295
1457
belediye başkanı,
06:23
an architectmimar, some buildersinşaatçılar,
some techteknoloji companiesşirketler.
115
371680
3859
bir mimar, birkaç müteahhit
ve teknoloji firmaları bir araya geldi.
06:27
TheirOnların goalhedef was to buildinşa etmek
a demodemo smartakıllı cityŞehir from scratchçizik.
116
375563
4274
Amaçları sıfırdan bir
akıllı şehir demosu yaratmaktı.
06:32
OK. FiveBeş yearsyıl into the projectproje,
not a wholebütün lot had happenedolmuş.
117
380475
4511
Projenin beşinci yılında
fazla bir şey olmamıştı.
06:37
SixAltı yearsyıl, still no groundzemin brokenkırık.
118
385010
4349
Altıncı yıl, hâlâ pek bir şey yok.
06:41
It seemedgibiydi that teamingekip
acrosskarşısında industrysanayi boundariessınırları
119
389383
3315
Görünüşe göre farklı sektörlerden
06:44
was really, really hardzor.
120
392722
2313
bir takım oluşturmak oldukça zormuş.
06:48
OK, so ...
121
396215
1212
Pekâlâ...
06:50
We had inadvertentlyyanlışlıkla discoveredkeşfedilen
122
398362
3476
Bu projede farkında olmadan
06:53
what I call "professionalprofesyonel culturekültür clashçatışma"
with this projectproje.
123
401862
3504
"profesyonel kültür çatışması"
dediğim şeyi keşfettik.
06:57
You know, softwareyazılım engineersmühendisler
and realgerçek estatearazi developersgeliştiriciler
124
405390
4059
Yazılım mühendisleri
ve şehir planlamacıları
07:01
think differentlyfarklı olarak --
125
409473
1593
farklı düşünüyorlar.
07:03
really differentlyfarklı olarak:
126
411090
1758
Bayağı farklı:
07:04
differentfarklı valuesdeğerler, differentfarklı time framesçerçeveler --
time framesçerçeveler is a bigbüyük one --
127
412872
4341
farklı değerler, farklı zaman dilimleri --
zaman dilimleri farkı büyük bir fark --
07:09
and differentfarklı jargonjargon, differentfarklı languagedil.
128
417237
3157
farklı mesleki diller, farklı lisanlar.
07:12
And so they don't always see eyegöz to eyegöz.
129
420418
2667
Bu nedenle her zaman
aynı fikirde olmuyorlar.
07:15
I think this is a biggerDaha büyük problemsorun
than mostçoğu of us realizegerçekleştirmek.
130
423109
3995
Bence bu çoğumuzun düşündüğünden
daha büyük bir problem.
07:19
In factgerçek, I think
professionalprofesyonel culturekültür clashçatışma
131
427128
4604
Doğrusu, bence
profesyonel kültürel çatışması
07:23
is a majormajör barrierbariyer to buildingbina
the futuregelecek that we aspireçok istemek to buildinşa etmek.
132
431756
4500
hayalini kurduğumuz geleceği
inşa etmemizin önündeki başlıca problem.
07:28
And so it becomesolur a problemsorun
that we have to understandanlama,
133
436280
2781
Bu yüzden anlamamız gereken bir problem.
07:31
a problemsorun that we have
to figureşekil out how to crackçatlak.
134
439085
3932
Nasıl çözeceğimizi bulmamız gereken
bir problem.
07:35
So how do you make sure teamingekip goesgider well,
especiallyözellikle bigbüyük teamingekip?
135
443041
4047
Peki takım olmanın iyi
gideceğinden nasıl emin oluyoruz,
özellikle büyük takımlar için?
07:39
This is the questionsoru I've been tryingçalışıyor
to solveçözmek for a numbernumara of yearsyıl
136
447819
3274
İşte bu, benim senelerdir,
farklı iş yerlerinde, araştırmamla,
07:43
in manyçok differentfarklı workplacesişyerleri
137
451117
1455
cevabını bulmaya çalıştığım soru.
07:44
with my researchAraştırma.
138
452596
1281
07:46
Now, to beginbaşla to get just a glimpsebelirti
of the answerCevap to this questionsoru,
139
454266
4180
Şimdi, bu sorunun cevabını
bir an için görmeye başlamak adına
Şili'ye geri dönelim.
07:50
let's go back to ChileŞili.
140
458470
1312
Şili'de farklı mesleklerden,
07:52
In ChileŞili, we witnessedtanık 10 weekshaftalar of teamingekip
141
460403
5066
farklı şirketlerden, farklı sektörlerden
07:57
by hundredsyüzlerce of individualsbireyler
142
465493
2161
hatta farklı milletlerden yüzlerce bireyin
07:59
from differentfarklı professionsmeslekler,
differentfarklı companiesşirketler,
143
467678
2558
on hafta süren takım olma
serüvenlerine şahit olduk.
08:02
differentfarklı sectorsSektörler, even differentfarklı nationsmilletler.
144
470260
2461
08:04
And as this processsüreç unfoldedgelişeceğini,
145
472745
3383
Bu süreç ilerledikçe
pek çok fikirleri vardı,
pek çok şey denediler,
08:08
they had lots of ideasfikirler,
they trieddenenmiş manyçok things,
146
476152
4610
08:12
they experimentedtecrübe, they failedbaşarısız oldu,
147
480786
2250
deneme yaptılar, başarısız oldular,
08:15
they experienceddeneyimli
devastatingyıkıcı dailygünlük failurebaşarısızlık,
148
483060
3498
her gün yıkıcı
başarısızlıklarla karşılaştılar
ama toparlandılar, dayandılar
08:18
but they pickedseçilmiş up, perseveredsebat etmek,
149
486582
1723
08:20
and wentgitti on forwardileri.
150
488329
2084
ve ilerledier.
08:22
And really, what we witnessedtanık there
151
490437
4629
Gerçekten orda şahit olduğumuz şey
oldukça gerçek bir mücadele karşısında
08:27
was they were ableyapabilmek to be humblemütevazi
152
495090
2634
alçak gönüllü olabilmeleriydi,
08:29
in the faceyüz of the very
realgerçek challengemeydan okuma aheadönde,
153
497748
3313
özellikle çeşitli uzmanlıktan
ve ayrıca milliyetten olan
08:33
curiousMeraklı -- all of these
diverseçeşitli individualsbireyler,
154
501085
2275
bütün bu farklı bireylerin,
08:35
diverseçeşitli expertiseUzmanlık especiallyözellikle,
nationalityMilliyet as well,
155
503384
2704
birbirlerinin ne sunduğu hakkında
oldukça meraklı olabilmeleriydi.
08:38
were quiteoldukça curiousMeraklı about
what eachher other bringsgetiriyor.
156
506112
2369
08:40
And they were willingistekli to take risksriskler
to learnöğrenmek fasthızlı what mightbelki work.
157
508505
4451
Neyin işe yarayabilceğini hızlıca
öğrenmek için risk almaya hazırdılar.
Nihayetinde, bu olağanüstü
hikâyenin 17 gün sonunda
08:44
And ultimatelyen sonunda, 17 daysgünler
into this remarkabledikkat çekici storyÖykü,
158
512980
5226
her yerden fikirler geldi.
08:50
ideasfikirler camegeldi from everywhereher yerde.
159
518230
1741
08:51
They camegeldi from AndrAndreé SougarretSougarret,
who is a brilliantparlak miningmadencilik engineermühendis
160
519995
3478
Devlet tarafından kurtarmaya
öncülük etmek için atanan
oldukça akıllı bir maden mühendisi olan
André Sougarret'den geldi.
08:55
who was appointeddöşenmiş by the governmenthükümet
to leadöncülük etmek the rescuekurtarmak.
161
523497
2708
NASA'dan geldi.
08:58
They camegeldi from NASANASA.
162
526229
1642
Şili Özel Kuvvetleri'nden geldi.
08:59
They camegeldi from ChileanŞili SpecialÖzel ForcesKuvvetler.
163
527895
2572
Tüm dünyada gönüllülerden geldi.
09:03
They camegeldi from volunteersgönüllüler
around the worldDünya.
164
531070
2261
09:05
And while manyçok of us,
includingdahil olmak üzere myselfkendim, watchedizledi from afaruzaktan,
165
533355
4291
Birçoğumuz, kendim de dahil
olmak üzere, uzaktan izlerken
bu insanlar kayaları delerken
yavaş, acılı aşama kaydettiler.
09:10
these folksarkadaşlar madeyapılmış slowyavaş,
painfulacı verici progressilerleme throughvasitasiyla the rockKaya.
166
538273
4069
09:14
On the 17thinci day, they
brokekırdı throughvasitasiyla to the refugesığınak.
167
542366
4004
17. günde, sığınağa ulaştılar.
Bu gerçekten olağanüstü bir andı.
09:18
It's just a remarkabledikkat çekici momentan.
168
546394
1952
09:20
And with just a very smallküçük incisionkesi,
they were ableyapabilmek to find it
169
548905
4543
Sadece çok küçük bir yarıktan
bir dizi deneysel teknikler bulabildiler.
09:25
throughvasitasiyla a bunchDemet
of experimentaldeneysel techniquesteknikleri.
170
553472
2195
09:27
And then for the nextSonraki 53 daysgünler,
171
555691
2469
Sonraki 53 gün boyunca,
o dar hayat bağı,
09:30
that narrowdar lifelineyaşam çizgisi would be the pathyol
172
558184
4154
yeryüzünde geniş bir delik
yaratmaya bir yol bulmak
09:34
where foodGıda and medicinetıp
and communicationiletişim would travelseyahat,
173
562362
3994
09:38
while abovegroundYerüstü, for 53 more daysgünler,
they continueddevam etti the teamingekip
174
566380
4066
ve aynı zamanda bir kapsül tasarlamak için
takım olmaya devam ederken
09:42
to find a way to createyaratmak a much largerdaha büyük holedelik
175
570470
3825
yiyecek, ilaç ve iletişimin
ulaşacağı yol olacaktı.
09:46
and alsoAyrıca to designdizayn a capsulekapsül.
176
574319
3436
Kapsül bu.
09:49
This is the capsulekapsül.
177
577779
1189
Daha sonra 69. günde
09:50
And then on the 69thinci day,
178
578992
2241
09:53
over 22 painstakingözenli hourssaatler,
179
581257
2785
itinali 22 saat süresince
09:56
they managedyönetilen to pullÇek
the minersmadenciler out one by one.
180
584066
3186
madencileri teker teker
çıkarmayı başardılar.
09:59
So how did they overcomeüstesinden gelmek
professionalprofesyonel culturekültür clashçatışma?
181
587276
3075
Peki profesyonel kültür çatışmasının
üstesinden nasıl geldiler?
10:02
I would say in a wordsözcük, it's leadershipliderlik,
but let me be more specificözel.
182
590375
4403
Tek kelimeyle liderlik derdim
ama daha açık olayım.
Bir takım olurken
10:06
When teamingekip worksEserleri,
183
594802
1921
bazı liderlerin, her seviyedeki liderlerin
cevapların onlarda olmadığının
10:08
you can be sure that some leadersliderler,
184
596747
2833
10:11
leadersliderler at all levelsseviyeleri,
185
599604
1395
10:13
have been crystalkristal clearaçık
that they don't have the answerscevaplar.
186
601023
3281
gün gibi ortada olduğundan
emin olabilirsiniz.
10:16
Let's call this "situationalDurumsal humilitytevazu."
187
604328
2337
Buna "durumsal alçak gönüllülük" diyelim.
Uygun bir alçak gönüllülük.
10:18
It's appropriateuygun humilitytevazu.
188
606689
1299
10:20
We don't know how to do it.
189
608012
1593
Nasıl yapıldığını bilmiyoruz.
Daha önce de söylediğim gibi insanların
çok meraklı olduğundan emin olabilirsiniz
10:21
You can be sure, as I said before,
people were very curiousMeraklı,
190
609629
3199
10:24
and this situationalDurumsal humilitytevazu
191
612852
2078
ve bu durumsal alçak gönüllülük
merakla birleştiğinde
10:26
combinedkombine with curiositymerak
192
614954
2161
yabancılarla risk almanızı sağlayan
bir çeşit psikolojik güven yaratıyor.
10:29
createsyaratır a senseduyu of psychologicalpsikolojik safetyemniyet
193
617139
2566
10:31
that allowsverir you take risksriskler with strangersyabancı insanlar,
194
619729
2019
Çünkü hadi yüzleşelim:
çekinmeden konuşmak zordur, değil mi?
10:33
because let's faceyüz it:
it's hardzor to speakkonuşmak up, right?
195
621772
3667
10:37
It's hardzor to asksormak for help.
196
625463
1299
Yardım istemek zordur.
10:38
It's hardzor to offerteklif an ideaFikir
that mightbelki be a stupidaptal ideaFikir
197
626786
3490
Eğer iyi tanımadığınız insanlar varsa
aptal bir fikir olabilen
bir fikir sunmak zordur.
10:42
if you don't know people very well.
198
630300
1716
10:44
You need psychologicalpsikolojik safetyemniyet to do that.
199
632040
2827
Bunu yapmak için psikolojik
güvene ihtiyaç duyarsınız.
Temel insan mücadelesi demeyi
tercih ettiğim şeyin üstesinden geldiler:
10:47
They overcameüstesinden what I like to call
the basictemel humaninsan challengemeydan okuma:
200
635613
4654
10:52
it's hardzor to learnöğrenmek if you alreadyzaten know.
201
640291
3046
zaten biliyorsanız öğrenmek zordur.
Maalesef, bildiğimizi düşünmeye yatkınız.
10:55
And unfortunatelyne yazık ki, we're hardwiredKablolu
to think we know.
202
643361
3424
Bu yüzden kendimize meraklı olmayı;
10:58
And so we'vebiz ettik got to remindhatırlatmak ourselveskendimizi --
and we can do it --
203
646809
3294
başkalarının sunacaklarına
meraklı olmayı hatırlatmalıyız
11:02
to be curiousMeraklı;
204
650127
1190
11:03
to be curiousMeraklı about what othersdiğerleri bringgetirmek.
205
651341
2198
ve bunu yapabiliriz.
Bu merak aynı zamanda bir tür
yorumlama cömertliğine de neden olabilir.
11:05
And that curiositymerak can alsoAyrıca spawnyumurtlamak
a kindtür of generositycömertlik of interpretationyorumu.
206
653563
5643
Ama hepinizin bildiği başka bir engel var.
11:11
But there's anotherbir diğeri barrierbariyer,
and you all know it.
207
659830
3074
11:14
You wouldn'tolmaz be in this roomoda
if you didn't know it.
208
662928
2398
Eğer bilmeseydiniz bu odada olmazdınız.
Bunu açıklamak için "The Paper Chase"
filminden bir alıntı yapacağım.
11:17
And to explainaçıklamak it, I'm going to quotealıntı
from the moviefilm "The PaperKağıt ChaseChase."
209
665350
3435
Bu arada Hollywood Harvard profesörünün
böyle görünmesi gerektiğini düşünüyor.
11:20
This, by the way, is what HollywoodHollywood thinksdüşünüyor
210
668809
2017
11:22
a HarvardHarvard professorprofesör
is supposedsözde to look like.
211
670850
2116
Yargılamayı size bırakıyorum.
11:24
You be the judgehakim.
212
672990
1258
11:26
The professorprofesör in this famousünlü scenefaliyet alani, sahne,
213
674272
2010
Bu meşhur sahnedeki profesör,
11:28
he's welcomingKarşılama the newyeni 1L classsınıf,
214
676306
3062
hukuk fakültesi birinci sınıfını
karşılıyor ve şöyle diyor:
11:31
and he saysdiyor, "Look to your left.
Look to your right.
215
679392
2469
"Solunuza bakın. Sağınıza bakın.
Biriniz seneye burada olmayacak."
11:33
one of you won'talışkanlık be here nextSonraki yearyıl."
216
681885
1722
Mesaj neydi?
"Ya ben ya sen."
11:35
What messagemesaj did they hearduymak?
"It's me or you."
217
683631
2891
Benim başarmam için
sen başarısız olmak zorundasın.
11:39
For me to succeedbaşarılı olmak, you mustşart failbaşarısız.
218
687300
2059
11:41
Now, I don't think too manyçok organizationsorganizasyonlar
welcomeHoşgeldiniz newcomersyeni gelenler that way anymoreartık,
219
689383
4509
Birçok organizasyonun artık yeni gelenleri
bu şekilde karşıladığını sanmıyorum
11:45
but still, manyçok timeszamanlar people arrivevarmak
with that messagemesaj of scarcitykıtlık anywayneyse.
220
693916
5011
ama yine de çoğu zaman insanlar zaten
yetersizlik düşüncesiyle geliyolarlar.
11:50
It's me or you.
221
698951
1397
Ya ben ya sen.
Kasıtsızca diğerlerini rakipler olarak
görüyorsanız takım olmak oldukça zordur.
11:52
It's awfullyçok hardzor to teamtakım if you
inadvertentlyyanlışlıkla see othersdiğerleri as competitorsrakipler.
222
700372
4576
Bu yüzden bunun da üstesinden gelmeliyiz
11:56
So we have to overcomeüstesinden gelmek that one as well,
223
704972
2323
11:59
and when we do,
the resultsSonuçlar can be awesomemüthiş.
224
707319
3642
ve bunu başardığımızda
sonuçlar harika olabilir.
Abraham Lincoln
bir keresinde şöyle demişti:
12:03
Abrahamİbrahim LincolnLincoln said oncebir Zamanlar,
225
711450
1944
12:05
"I don't like that man very much.
I mustşart get to know him better."
226
713418
3585
"O adamı pek sevmesem de
onu yakından tanımalıyım."
12:09
Think about that --
227
717827
1151
Bunu bir düşünün --
12:11
I don't like him, that meansanlamına geliyor
I don't know him well enoughyeterli.
228
719002
2742
Onu sevmiyorum ki bu onu yeterince
tanımadığım anlamına geliyor. Olağanüstü.
12:13
It's extraordinaryolağanüstü.
229
721768
1151
Söylemeliyim ki
12:14
This is the mindsetzihniyet, I have to say,
230
722943
1673
12:16
this is the mindsetzihniyet you need
for effectiveetkili teamingekip.
231
724640
3397
etkili bir takım olmak için
ihtiyacın olan zihniyet bu.
12:21
In our silossiloları, we can get things donetamam.
232
729285
2541
Başarabilceğimizi biliyoruz.
Ama ne zaman geri adım atıp
iletişime geçtiğimizde
12:23
But when we stepadım back
and reachulaşmak out and reachulaşmak acrosskarşısında,
233
731850
3385
12:27
miraclesmucizeler can happenolmak.
234
735259
2043
mucizeler gerçekleşebilir.
12:29
MinersMadenci can be rescuedkurtarıldı,
235
737326
1831
Madenciler kurtarılabilir,
12:31
patientshastalar can be savedkaydedilmiş,
236
739181
1443
hastalar kurtarılabilir,
12:32
beautifulgüzel filmsfilmler can be createdoluşturulan.
237
740648
2917
güzel filmler çekilebilir.
Bu konuma ulaşmak için bence
bundan daha iyi bir tavsiye yoktur:
12:36
To get there, I think there's
no better advicetavsiye than this:
238
744065
2721
12:38
look to your left, look to your right.
239
746810
2227
Soluna bak, sağına bak.
12:41
How quicklyhızlı bir şekilde can you find
the uniquebenzersiz talentsyetenekleri, skillsbecerileri
240
749061
5950
Yanındaki insanın eşsiz yeteneklerini,
becerilerilerini ve umutlarını
ne kadar hızlı bulabilirsin?
12:47
and hopesumutlar of your neighborkomşu,
241
755035
1451
Karşılığında seninkileri
ne kadar hızlı aktarabilirsin?
12:48
and how quicklyhızlı bir şekilde, in turndönüş,
can you conveyiletmek what you bringgetirmek?
242
756510
3469
Çünkü hiçbirimizin yalnız yapamayacağı
yaratabilceğimizi bildiğimiz geleceği
12:52
Because for us to teamtakım up
to buildinşa etmek the futuregelecek we know we can createyaratmak
243
760003
4333
inşa etmek için bizim
bir araya gelmemiz önemli.
12:56
that noneYok of us can do aloneyalnız,
244
764360
1509
12:57
that's the mindsetzihniyet we need.
245
765893
1582
İhtiyacımız olan zihniyet bu.
12:59
Thank you.
246
767831
1291
Teşekkür ederim.
13:01
(ApplauseAlkış)
247
769146
3749
(Alkış)
Translated by Gözde Alpçetin
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Amy Edmondson - Leadership expert
Amy Edmondson, the Novartis Professor of Leadership and Management at the Harvard Business School, studies people and teams seeking to make a positive difference through the work they do.

Why you should listen

Amy Edmondson's work sheds light on the related questions of why teamwork is so critically important in today’s organizations and why it is so challenging.

Long ago, approaching graduation from college, Edmondson took a leap of faith to write an advice-seeking letter to a personal hero. To her surprise, Buckminster Fuller wrote back -- and that set events in motion that would shape her life and work. Fuller's letter arrived, barely a week later, with far more than advice. The iconoclastic inventor, architect and futurist offered her a job. Spending the next three years as Fuller's "chief engineer" working on new geodesic projects, Edmondson developed an intense and enduring interest in big thinking, innovation, and the built environment. Fuller was a visionary, whose ideas about the built environment outpaced reality by decades. His remarkable legacy, however, did not answer the question of how visionaries can make practical progress in the world. Today, one answer to that question is found in teaming – in recognizing its power and its challenges. 

Edmondson has been named one of the top management thinkers in the world by Thinkers50 since 2011. Her other awards include the 2004 Accenture Award for significant contribution to improving the practice of management, the Academy of Management’s 2006 Cummings Award for mid-career achievement and the 2017 Thinkers50 Talent Award. Edmondson received her PhD in organizational behavior, AM in psychology and AB in engineering and design, all from Harvard University. She lives in Cambridge, Massachusetts with her husband, George Daley, and their two sons.

(Photo: Brian Smale Photography)

More profile about the speaker
Amy Edmondson | Speaker | TED.com