ABOUT THE SPEAKER
Rebecca Onie - Health services innovator
Rebecca Onie is the founder of Health Leads, a program that connects patients to basic care and resources, such as food and housing, that are the root cause of many health problems.

Why you should listen

In 1996, as a sophomore in college, Rebecca Onie had a realization: The health care system in the United States was not set up to diagnose nor treat the socioeconomic issues that lead to poor health, and that health care providers are not given tools to address basic problems like nutrition and housing.

So, while still a sophomore, she co-founded Health Leads, a program that assists low-income patients and their families to access food, heat, and other basic resources they need to be healthy. With the additional insight that college volunteers could be recruited and trained into an elite group just like a college sport team, she found the people and skills needed to produce such an audacious idea. Since then it has grown tremendously, and now operates in Baltimore, Boston, Chicago, New York, Providence, and Washington, DC, and in the last year assisted over 8,800 patients.

In 2009, Rebecca was awarded a MacArthur “Genius” Fellowship.

Photo: Courtesy of the John D. & Catherine T. MacArthur Foundation

More profile about the speaker
Rebecca Onie | Speaker | TED.com
TED Salon Optum

Rebecca Onie: What Americans agree on when it comes to health

Rebecca Onie: Konu sağlığa geldiğinde Amerikalılar ne düşünüyor?

Filmed:
1,706,025 views

Rebecca Onie, Amerika'da sağlık konusunda düşünüldüğü kadar derin bir şekilde bölünmüş olmadığımızı belirtiyor. Tüm dikkatleri üzerine çeken bu konuşmada Onie, ekonomik, politik ve ırksal ayrımlarda bile Amerikalıların iyi yaşamak için neye ihtiyaç duydukları konusunda hemfikir olduklarını gösteren araştırmaları paylaşıyor ve hem sağlık hizmetleri kuruluşlarına, hem de hastalara bizi neyin kızdırdığına değil, neyin sağlıklı yapacağına odaklanmalarını söylüyor.
- Health services innovator
Rebecca Onie is the founder of Health Leads, a program that connects patients to basic care and resources, such as food and housing, that are the root cause of many health problems. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
TodayBugün, we are a countryülke dividedbölünmüş,
0
984
2658
Bugün, bizler bölünmüş bir ülkeyiz
00:15
or at leasten az that's what we're told.
1
3666
1892
ya da en azından bize öyle söyleniyor.
Göçle, eğitimle, silahlarla
00:18
We are tornyırtık apartayrı
by immigrationGöçmenlik, educationEğitim, gunssilahlar
2
6065
5128
ve sağlıkla ayrıştırıldık.
00:23
and healthsağlık carebakım.
3
11217
1357
00:25
HealthSağlık carebakım is uglyçirkin and it is loudyüksek sesle,
4
13038
2825
Sağlık hizmeti kötü ve kaba,
hatta öyle kaba ki diğer her şeyin sesini
bastırmakla tehdit ediyor.
00:28
so loudyüksek sesle that it threatenstehdit
to drownboğulmak out everything elsebaşka.
5
16432
4151
00:32
(Voice-overSesli anlatım) ProtestersProtestocu -lar: HealthSağlık carebakım
is a humaninsan right! FightMücadele, fightkavga, fightkavga!
6
20607
3580
Sağlık hizmeti bir insan hakkıdır!
Mücadele et!
00:36
ProtestersProtestocu -lar: Hey hey! HoHo hoHo!
ObamacareObamacare has got to go!
7
24211
3702
Hey, hey! Obama'nın hizmeti değişmelidir!
00:41
RebeccaRebecca OnieOnıe: But what if
underneathaltında all the noisegürültü,
8
29009
2448
Peki ya tüm bu sesin altında
00:43
we're not dividedbölünmüş?
9
31481
1714
bölünmüş değilsek?
00:45
What if the things that we don't asksormak about
10
33219
2657
Peki ya sorgulamadığımız şeyler
en az fikir ayrılığı yaşadığımız
konular ise?
00:47
are the things that we mostçoğu agreeanlaşmak uponüzerine?
11
35900
2348
Doğru soruları sormaya
başladığımızda ortaya çıkıyor ki,
00:50
It turnsdönüşler out that when we asksormak
the right questionssorular,
12
38822
2663
00:53
the answerscevaplar are startlingşaşırtıcı,
13
41509
2469
cevaplar korkunç,
00:56
because we agreeanlaşmak, not on healthsağlık carebakım,
but on something more importantönemli:
14
44002
5971
çünkü sağlık hizmetleri üzerine değil,
daha önemli bir şey üzerine hemfikiriz:
01:01
we agreeanlaşmak on healthsağlık.
15
49997
1723
Sağlığın kendisi üzerine.
01:04
For 20 yearsyıl, I've been obsessedkafayı takmış
with one questionsoru:
16
52627
3644
Yirmi yıldır, tek bir soruya
takılı kaldım:
01:08
What do we, what do all of us need
in ordersipariş to be healthysağlıklı?
17
56295
4115
Ne yapalım, sağlıklı olmak için
hepimizin ihtiyaç duyduğu şey ne?
1995'te bir üniversite öğrencisi olarak,
01:13
As a collegekolej studentÖğrenci in 1995,
18
61043
2050
01:15
I spentharcanmış monthsay talkingkonuşma to physicianshekimler
at a chaotickarmakarışık hospitalhastane in BostonBoston,
19
63117
4741
Boston'da çok yoğun bir hastanede
hekimlerle aylarımı geçirdim,
onlara şunu sordum,
01:19
askingsormak them, "What's the one thing
your patientshastalar mostçoğu need to be healthysağlıklı?"
20
67882
5016
''Hastalarınızın sağlıklı olmak
için en çok ihtiyaç duyduğu şey nedir?''
01:25
They sharedpaylaşılan the sameaynı storyÖykü
again and again,
21
73709
2513
ve her defasında daha önce yüzlerce kez
01:28
one that I've heardduymuş hundredsyüzlerce
of variationsvaryasyonlar of sincedan beri.
22
76246
3301
farklı varyasyonlarını duymuş
olduğum hikâyeyi anlattılar.
01:32
They say, "EveryHer day I see a patienthasta
with an asthmaastım exacerbationalevlenmesi,
23
80143
3313
Dedikleri şöyle: ''Astım hastası
biri geldiğinde,
01:35
and I prescribereçete a controllerdenetleyicisi medicationilaç.
24
83480
2596
ona gerekli ilaçları yazıyorum.
01:38
But I know she is livingyaşam
in a mold-infestedkalıp istilasına uğramış apartmentapartman.
25
86100
3162
Ama biliyorum ki evi küf ve
rutubetle kaplı.
01:41
Or I see a kidçocuk with an earkulak infectionenfeksiyon,
and I prescribereçete antibioticsantibiyotikler,
26
89860
4296
Ya da kulağı iltihap kapmış bir çocuğa
antibiyotik veriyorum,
fakat evinde yiyecek hiçbir şey
olmadığını da biliyorum.
01:46
but I know there is no foodGıda at home.
27
94180
2038
01:48
And I don't asksormak about those issuessorunlar,
because there's nothing I can do."
28
96702
3854
Ve hastalara bu konuları hiç sormuyorum
çünkü yapabileceğim hiçbir şey yok."
01:53
Now, it seemedgibiydi that it shouldn'tolmamalı
be so complicatedkarmaşık
29
101586
2429
Şimdi düşününce, hastaların gerçek anlamda
sağlıklı olabilmeleri için tasarlanmış
01:56
to designdizayn a doctor'sdoktorda visitziyaret etmek around
what people actuallyaslında need to be healthysağlıklı.
30
104039
4362
bir doktor randevusu oluşturmak
çok da zor olmamalı.
02:00
So I createdoluşturulan HealthSağlık LeadsMüşteri adayları,
31
108925
1346
Tam da bu yüzden ''Health Leads''
(Sağlık Öncüleri)'i kurdum.
02:02
an organizationorganizasyon enablingetkinleştirme thousandsbinlerce
of physicianshekimler and other caregiversbakıcılar
32
110295
4785
Health Leads, binlerce doktorun ve
hastabakıcının hastalarına
02:07
to asksormak theironların patientshastalar,
33
115104
1762
şunu sormasını sağlıyor.
02:08
"What do you need to be healthysağlıklı?"
34
116890
1924
''Sağlıklı olmak için neye
ihtiyacın var?''
02:10
and then prescribereçete those things --
35
118838
2468
Onlar da ilaç yerine
o şeyi reçeteye yazıyorlar.
Bunlar, meyveler, sebzeler,
kış ayları için ısıtma,
02:13
fruitsmeyve and vegetablessebzeler, heatsıcaklık in the winterkış,
36
121330
3216
02:16
electricityelektrik to refrigeratebuzdolabında bekletin
theironların medicationilaç --
37
124570
3265
ilaçlarını buzdolabında saklayabilmeleri
için elektrik gibi şeyler.
02:19
and we then navigatednavigasyon
patientshastalar to those resourceskaynaklar
38
127859
3359
Sonra biz hastaları, kendi
topluluklarında bu imkânlara
02:23
in theironların communitiestopluluklar.
39
131242
1535
doğru yönlendiriyoruz.
02:25
The modelmodel worksEserleri.
40
133584
1156
Yöntem işe yarıyor.
Mass General Hastanesi'nde
yapılan araştırmada,
02:26
A MassKitle GeneralGenel HospitalHastane studyders çalışma foundbulunan that
navigatinggezinme patientshastalar to essentialgerekli resourceskaynaklar
41
134764
4785
hastalara temel ihtiyaçları sağlamak,
02:31
is associatedilişkili with improvementsiyileştirmeler
in bloodkan pressurebasınç and cholesterolkolesterol levelsseviyeleri
42
139573
4427
tansiyon ve kolesterolde
iyileşme gösterme ile ilişkilendiriliyor,
02:36
similarbenzer to introducingtanıtım a newyeni drugilaç,
43
144024
2833
bir nevi piyasaya hiçbir
yan etkisi olmayan
02:38
but withoutolmadan all the sideyan effectsetkileri.
44
146881
1864
yeni bir ilaç sunmak gibi bir şey.
02:41
So two decadeson yıllar latersonra, what's changeddeğişmiş?
45
149817
3243
Peki 20 yıl sonrasına gelelim, ne değişti?
02:45
It's now widelygeniş ölçüde recognizedtanınan
that just 20 percentyüzde of healthsağlık outcomesçıktıları
46
153084
3985
Artık, sağlık çıktılarının yalnızca
yüzde 20'sini
02:49
are tiedbağlı to medicaltıbbi carebakım,
47
157093
2000
tıbbi bakımın oluşturduğu ve bunun aksine
02:51
whereasbuna karşılık up to 70 percentyüzde
are tiedbağlı to healthysağlıklı behaviorsdavranışlar
48
159117
5060
neredeyse yüzde 70'ini sağlık davranışları
02:56
and what's calleddenilen the socialsosyal
determinantsbelirleyicileri of healthsağlık --
49
164201
3475
ve sağlığın toplumsal belirleyicileri
dedimiz şeylerin,
02:59
basicallytemel olarak, everything that happensolur to us
for that vastgeniş majorityçoğunluk of time
50
167700
4115
yani bir doktor odasında
ya da bir hastanede
03:03
when we're not in the doctor'sdoktorda officeofis
51
171839
2003
olmadığımız her an, hayatta yaşadığımız
03:05
or the hospitalhastane.
52
173866
1540
her şeyin oluşturduğu biliniyor.
03:08
HealthSağlık carebakım executivesYöneticiler
now routinelyrutin remindhatırlatmak us
53
176509
2406
Sağlık yöneticileri artık bizlere sık sık,
03:10
that our zipzip codekod mattershususlar more
than our geneticgenetik codekod.
54
178939
3478
posta kodumuzun genetik kodumuzdan daha
önemli olduğunu hatırlatıyor.
03:14
And one healthsağlık carebakım publicationyayın
even recentlyson günlerde had the audacityküstahlık
55
182441
3779
Hatta, bir süre önce,
sağlık alanında bir yayın,
Sosyal Sağlık Belirleyicileri'ni
03:18
to describetanımlamak the socialsosyal
determinantsbelirleyicileri of healthsağlık
56
186244
2179
''Yılın Keyif-Veren Kelimesi''
03:20
as "the feel-good-iyi-hisset buzzwordterim of the yearyıl."
57
188447
2554
olarak seçme cesaretinde bulundu.
03:23
Now, there's been some actionaksiyon, too.
58
191785
1691
Tabii bazı çalışmalar da oldu.
03:25
Over the pastgeçmiş decadeonyıl, sixaltı majormajör
healthsağlık carebakım providerssağlayıcıları and insurersSigortacılar
59
193500
3879
Geçtiğimiz on yıl boyunca, önde giden altı
sağlık hizmetleri kuruluşu
03:29
have committedtaahhüt over 600 millionmilyon dollarsdolar
60
197403
2626
ve sigortacıları 600 milyon dolardan
fazla parayı
03:32
to affordablesatın alınabilir housingKonut,
61
200053
1701
bebek ölüm oranını azaltıp
03:33
recognizingtanıyan that it reducesazaltır
infantbebek mortalityölüm oranı
62
201778
3975
ortalama yaşam süresini
arttırdığı gerekçesiyle,
03:37
and increasesartışlar life expectancybeklenti.
63
205777
2372
karşılanabilir konut yapımına harcadı.
03:41
But let's be honestdürüst.
64
209055
1707
Ama lütfen dürüst olalım.
03:42
Is our 3.5 trilliontrilyon dollardolar
healthsağlık carebakım systemsistem
65
210786
4486
Bizim 3,5 trilyon dolarlık
sağlık hizmeti sistemimiz
03:47
fundamentallyesasen designedtasarlanmış to createyaratmak healthsağlık?
66
215296
2354
esasında sağlık oluşturmak
için mi yaratılmıştı?
03:50
AbsolutelyKesinlikle not.
67
218317
1508
Kesinlikle hayır.
03:52
Take accesserişim to healthysağlıklı foodGıda.
68
220468
1968
Sağlıklı yiyeceklere erişimi ele alalım.
03:54
Not long agoönce, a teenagegenç boyoğlan showsgösterileri up
at a hospitalhastane in BaltimoreBaltimore,
69
222952
4164
Kısa bir süre önce, genç bir erkek çocuk
kilo kaybı nedeniyle Baltimore'da
03:59
losingkaybetme weightağırlık.
70
227140
1519
bir hastaneye getirildi.
04:00
Just as his doctorsdoktorlar are huddledsokulmuş up
figuringendam out whichhangi metabolicmetabolik panelspaneller
71
228683
3932
Tam çocuğun doktorları acaba hangi
metabolik panel ya da kan testlerini
04:04
and bloodkan teststestler to runkoş,
72
232639
2082
yapsak diye şekilden şekle girerken,
04:06
one of my colleaguesmeslektaşlar askssorar out loudyüksek sesle,
73
234745
2339
meslektaşlarımdan biri,
sesli bir şekilde sordu:
04:09
"Do you think he mightbelki be hungry?"
74
237108
2083
''Aç olabileceği aklınıza
hiç geliyor mu?''
04:12
It turneddönük out that this kidçocuk
had been kickedtekmeledi out of his housingKonut
75
240314
2919
O an öğrendik ki bu çocuk evden
kovulmuştu ve tam anlamıyla
04:15
and literallyharfi harfine hadn'tolmasaydı had a mealyemek in weekshaftalar.
76
243257
2587
haftalardır ağzına tek lokma koymamıştı.
04:18
He said he was "... so relievedrahatladım
that somebodybirisi finallyen sonunda askeddiye sordu me."
77
246900
4112
Çocuk, sonunda biri bunu sorduğu için çok
rahatladığını söyledi.
04:24
SomehowBir şekilde, we'vebiz ettik createdoluşturulan
a healthsağlık carebakım systemsistem
78
252269
2473
Bir şekilde, bir hastaya ''Aç mısın?''
diye sormanın,
04:26
where askingsormak a patienthasta "Are you hungry?"
79
254766
2876
çoğunlukla başarısız olduğumuz ya da
bütünüyle sorgulamayı unuttuğumuz,
04:29
is so faruzak outsidedışında the boundssınırları
of what countssayımları as healthsağlık carebakım
80
257666
3971
sağlık hizmeti olarak bilinen şeyin
04:33
that we mostlyçoğunlukla failbaşarısız or forgetunutmak
to asksormak altogethertamamen;
81
261661
3358
çok dışında olduğu;
04:37
where doctorsdoktorlar lamentağıt a hospital'sHastanenin
"no thirdüçüncü sandwichsandviç policypolitika,"
82
265708
4858
doktorların, bir hastanenin eğer aç bir
acil servis hastasıysanız yalnızca
04:42
meaninganlam that if you're
a hungry patienthasta in the ERACİL SERVİS,
83
270590
2870
iki tane ücretsiz sandviç alabileceğiniz
04:45
you can have only two freeücretsiz sandwichessandviç,
84
273484
2811
anlamına gelen ''Üçüncü Sandviç Yok''
politikaları yüzünden
04:48
but as manyçok MRIsMRI as the doctordoktor ordersemirler;
85
276319
2717
yakındığı fakat olabildiğince
emar çekilmesini istediği;
04:52
where, in 2016 in the statebelirtmek, bildirmek of TexasTexas,
86
280186
3113
2016'da Teksas'ta sağlıklı yiyeceklere
04:55
they spentharcanmış 1.2 billionmilyar dollarsdolar
on the medicaltıbbi costsmaliyetler of malnutritionyetersiz beslenme
87
283323
5459
erişim sağlamak yerine,
kötü beslenme üzerine
05:00
insteadyerine of on accesserişim to healthysağlıklı foodGıda;
88
288806
2555
1,2 milyar dolarlık
tıbbi masrafın yapıldığı;
05:03
where a CentersMerkezleri for MedicareMedicare
and MedicaidMedicaid ServicesHizmetleri programprogram
89
291385
3715
Medicare ve Medicaid
Merkezleri programının
05:07
stratifieskatmanlaştırmış hungry patientshastalar,
90
295124
2423
aç insanların, bazıları
gıdalara erişebilsin,
05:09
so that some get accesserişim to foodGıda
and some get informationbilgi about foodGıda,
91
297571
5225
bazılarını da gıdalar hakkında bilgi
alabilsin diye katmanlara ayırdığı,
05:14
with the justificationiki yana yaslama that
doing nothing for hungry patientshastalar
92
302820
3132
bu ülkede aç insanlar için hiçbir şey
yapmamanın sıradanlaştığı
05:17
is standardstandart and usualolağan carebakım
in this countryülke.
93
305976
2889
gerekçesini öne süren bir
sağlık sistemi yarattık.
05:21
And that's just foodGıda.
94
309649
1227
Ve bu sadece yiyecek.
05:22
The sameaynı is truedoğru
for housingKonut, electricityelektrik ...
95
310900
2719
Aynısı konaklama, elektrik
içinde geçerli...
05:25
The bottomalt linehat is,
healthsağlık carebakım mayMayıs ayı be changingdeğiştirme,
96
313643
3447
Uzun lafın kısası, sağlık hizmeti
değişiyor olabilir,
05:29
but not by enoughyeterli
and certainlykesinlikle not fasthızlı enoughyeterli.
97
317114
3181
ancak bu değişim kesinlikle yeterli değil
ve yeterince hızlı değil.
05:33
We asksormak the wrongyanlış questionssorular
of our doctorsdoktorlar, of our patientshastalar,
98
321418
3941
Doktorlarımıza, hastalarımıza hatta
vatandaşlarımıza
05:37
but alsoAyrıca of our citizensvatandaşlar.
99
325383
2024
yanlış soruları soruyoruz.
05:40
We asksormak about and arguetartışmak about healthsağlık carebakım,
100
328423
2870
Sağlık hizmeti hakkında sorup
bu konuda tartışıyoruz
05:43
but how do votersSeçmenler think about healthsağlık?
101
331317
1935
fakat seçmenler sağlık konusunda
ne düşünüyor?
05:46
No one could tell us
the answerCevap to that questionsoru,
102
334042
3085
Bu sorumuzu kimse cevaplayamadı,
bu yüzden yeni bir girişim oluşturduk
05:49
so we launchedbaşlattı a newyeni initiativegirişim
103
337151
1947
ve ülke çapında insanlara
05:51
and hiredkiralanmış a pollingyoklama firmfirma
to asksormak votersSeçmenler acrosskarşısında the countryülke:
104
339122
3371
''Sağlıklı olmak için ihtiyacınız
olan şey nedir?'' diye sormaları için
05:54
What do you need to be healthysağlıklı?
105
342517
1891
bir anket şirketiyle anlaştık.
05:58
What was so strikingdikkat çekici about this
was that no one has any clueipucu
106
346893
5290
Bu konuda en şaşırtıcı şeyse aslında
hiç kimsenin sağlık hizmeti derken neden
bahsettiğimiz hakkında ufacık bir
fikrinin olmamasıydı.
06:04
what we are talkingkonuşma about in healthsağlık carebakım.
107
352207
2452
06:07
VotersSeçmenler do not think
the socialsosyal determinantsbelirleyicileri of healthsağlık
108
355135
2936
Seçmenler sağlığın toplumsal
belirleyicilerinin keyif veren
06:10
is a feel-good-iyi-hisset phraseifade.
109
358095
1613
bir kelime olduğunu düşünmüyor.
06:12
They actuallyaslında hatenefret it.
110
360097
1623
Tam tersine nefret ediyorlar.
06:14
"What uneducatedeğitimsiz personkişi
camegeldi up with that languagedil?"
111
362265
2904
''Hangi eğitimsiz insan uydurdu
bu kelimeyi?''
06:17
one of the votersSeçmenler said.
112
365193
1875
diyen bile çıktı aralarından.
06:19
Or my favoritesevdiğim was the guy who said,
113
367092
2039
Benim favorimse ''Beni öldürüyorsunuz.''
06:21
"You're killingöldürme me."
114
369155
1417
diyen adamdı.
06:23
But when you stripşerit away
all the ridiculousnessanlamsızlık
115
371842
2597
Fakat sağlık hizmeti konusunda
tüm bu kelime
06:26
of our languagedil in healthsağlık carebakım,
116
374463
1878
saçmalıklarını bir kenara koyduğumuzda,
06:28
we know exactlykesinlikle what createsyaratır healthsağlık.
117
376365
2247
neyin sağlığı yarattığını
çok iyi biliyoruz.
06:31
So take CharlotteCharlotte, NorthKuzey CarolinaCarolina.
118
379165
2304
Kuzey Carolina'da Charlotte'u ele alalım.
06:33
We had two focusodak groupsgruplar,
119
381493
1487
İki odak grubumuz vardı.
06:35
one of AfricanAfrika AmericanAmerikan DemocraticDemokratik womenkadınlar
and one of whitebeyaz RepublicanCumhuriyetçi womenkadınlar.
120
383004
4201
İlki Afroamerikan Demokratik
kadınların olduğu grup,
diğeriyse beyaz ırktan
Cumhuriyetçi kadınlar.
06:39
And we askeddiye sordu them,
"If you had a hundredyüz dollarsdolar,
121
387229
2821
Onlara şunu sorduk:
''Yüz dolarınız olsa,
06:42
how would you spendharcamak it
to buysatın almak healthsağlık in your communitytoplum?
122
390074
3115
bunu topluluğunuza sağlık
almak için nasıl harcardınız?''
06:45
TurnsDöner out, they agreeanlaşmak
nearlyneredeyse to the last percentageyüzde pointpuan.
123
393672
4170
Görünen o ki, cevapları son yüzde
noktasına kadar neredeyse aynıydı.
06:50
First, they agreeanlaşmak that healthsağlık carebakım
only sortçeşit of impactsetkiler healthsağlık.
124
398537
4080
Önce, sağlık hizmetinin, sağlığı sadece
biraz etkilediği konusunda anlaştılar.
06:54
So they chooseseçmek to spendharcamak
the majorityçoğunluk of theironların dollarsdolar
125
402641
2545
Bu yüzden paralarının çoğunu
hastane ya da klinikler
06:57
outsidedışında of hospitalshastaneler and clinicsklinikler.
126
405210
1823
dışındaki yerlere harcamak istediler.
06:59
And secondikinci, they agreeanlaşmak
on what createsyaratır healthsağlık,
127
407632
3136
İkinci olarak, paralarının yüzde 19'unu
karşılanabilir konut için,
07:02
spendingharcama 19 percentyüzde on affordablesatın alınabilir housingKonut
128
410792
2225
yaklaşık yüzde 25'ini sağlıklı yiyeceklere
07:05
and about 25 percentyüzde
on accesserişim to healthysağlıklı foodGıda.
129
413041
2897
erişim için harcayarak, sağlığı oluşturan
şeyler konusunda anlaştılar.
07:08
So I am sure you are thinkingdüşünme,
"This has got to be a flukeşans eseri."
130
416868
3496
Eminim ki, '' Tesadüftür'' diye
düşünüyorsunuz.
07:12
But it's not.
131
420388
1191
Ama tesadüf değil.
07:14
WhiteBeyaz and LatinoLatino maleerkek
swingsalıncak votersSeçmenler in SeattleSeattle,
132
422112
3431
Seattle'daki Beyaz ve Latin erkek
kararsız seçmenler,
07:17
whitebeyaz and AfricanAfrika AmericanAmerikan
DemocraticDemokratik votersSeçmenler in ClevelandCleveland,
133
425567
3891
Cleveland'daki beyaz ve afroamerikan
demokratik seçmenler,
07:21
whitebeyaz maleerkek RepublicansCumhuriyetçiler in DallasDallas,
134
429482
2629
Dallas'taki beyaz erkek Cumhuriyetçiler,
07:24
low-incomedüşük gelirli whitebeyaz DemocratsDemokratlar
in HendersonvilleHendersonville, NorthKuzey CarolinaCarolina:
135
432135
4435
Kuzey Carolina, Hendersonville'deki düşük
gelirli beyaz Demokratlar:
07:28
theironların answerscevaplar are strikinglyçarpıcı similarbenzer,
136
436594
2243
Hepsinin cevabı şaşırtıcı derecede benzer.
07:31
with all of them choosingSeçme
to spendharcamak more moneypara
137
439498
2297
Hepsi paralarını, hastaneler
07:33
on healthysağlıklı foodGıda and safekasa housingKonut
138
441819
2576
ya da sağlık merkezleri yerine,
sağlıklı yiyecekler
07:36
than they would on hospitalshastaneler
and healthsağlık centersmerkezleri.
139
444419
2825
ve güvenli barınma
üzerine harcamayı seçtiler.
07:40
When you asksormak the right questionssorular,
140
448430
2248
Doğru soruyu sorduğunuzda,
07:42
it becomesolur prettygüzel clearaçık:
141
450702
1741
her şey daha net ortaya çıkıyor:
07:44
we mayMayıs ayı be fracturedkırık
on healthsağlık carebakım in this countryülke,
142
452974
3483
Bu ülkede sağlık hizmetleri konusunda
çatlaklarımız olabilir,
07:48
but we are unifiedbirleşik on healthsağlık.
143
456481
2160
fakat sağlık konusunda hepimiz hemfikiriz.
07:51
The thing that I've been
strugglingmücadele with is why.
144
459839
3160
Anlamakta zorlandığım şey neden olduğuydu.
07:55
Why do we agreeanlaşmak on healthsağlık?
145
463023
1849
Neden sağlık konusunda hemfikiriz?
07:57
We agreeanlaşmak on healthsağlık
because it is commonortak senseduyu.
146
465712
3157
Sağlık konusunda hemfikiriz,
çünkü sağlık bir ortak akıl.
08:01
We all know that the things
we need to get healthysağlıklı --
147
469270
3232
Hepimiz biliyoruz ki daha sağlıklı
hâle getirmeye çalıştığımız şeyler --
08:04
medicinetıp and medicaltıbbi carebakım --
148
472526
2234
ilaçlar ve tıbbi bakım --
08:06
are not the things we need to be healthysağlıklı,
149
474784
2594
aslında daha en başında hasta olmamamız,
08:09
to not get sickhasta in the first placeyer.
150
477402
2077
sağlıklı olmamız için
gerekli şeyler değil.
08:12
But we alsoAyrıca agreeanlaşmak because
of commonortak experiencedeneyim.
151
480255
3136
Fakat aynı zamanda, ortak deneyimlerimiz
nedeniyle hemfikiriz.
08:15
In a studyders çalışma of 5,000 patientshastalar,
152
483966
2638
5.000 hastanın yer aldığı bir çalışmada,
08:18
24 percentyüzde of the patientshastalar
with commercialticari healthsağlık insurancesigorta --
153
486628
4284
özel sağlık sigortasına sahip, yani bir
yerde çalışan hastaların yüzde 24'ü
08:22
meaninganlam, they had a job --
154
490936
1810
hâlâ yiyecek sıkıntısı çekiyordu
08:24
still ranran out of foodGıda or struggledmücadele
to find housingKonut or transportationtaşımacılık
155
492770
4717
ve barınacak yer, ulaşım ve diğer temel
08:29
or other essentialgerekli resourceskaynaklar.
156
497511
2007
imkânları bulma konusunda zorlanıyordu.
08:31
Twenty-four24 percentyüzde.
157
499542
1515
Yüzde 24'ü.
08:33
And we saw the sameaynı thing
in our focusodak groupsgruplar.
158
501505
2344
Aynı şeyi kendi odak
gruplarımızda da gördük.
08:35
NearlyNeredeyse everyher voterseçmen knewbiliyordum
what it meantdemek to strugglemücadele,
159
503873
3748
Neredeyse her seçmen zorluk çekmenin
ne demek olduğunu
08:39
eitherya themselveskendilerini or theironların familiesaileleri
160
507645
2745
ya kendilerinden, ya ailelerinden ya da
komşularından
08:42
or theironların neighborsKomşular.
161
510414
1278
dolayı çok iyi biliyordu.
08:44
One of those whitebeyaz RepublicanCumhuriyetçi
womenkadınlar in CharlotteCharlotte was a waitressbayan garson
162
512674
3960
Charlotte'te beyaz Cumhuriyetçi
kadınlardan biri elinde kocaman kola
08:49
strugglingmücadele to staykalmak awakeuyanık
with an enormousmuazzam BigBüyük GulpYudum sodasoda.
163
517443
4113
bardağıyla uyanık kalmaya çalışan
bir garsondu.
08:53
She just lookedbaktı exhaustedbitkin.
164
521580
1983
Çok yorgun görünüyordu.
08:56
And she was.
165
524160
1587
Öyleydi de.
08:57
She told us that she workedişlenmiş two jobsMeslekler
166
525771
1977
Bize iki işte çalıştığını, ama yine de
08:59
but still could not affordparası yetmek
a membershipÜyelik to the Y,
167
527772
2989
Y'ye üye olmaya yetecek
parası olmadığını söyledi
09:02
but it was OK that she couldn'tcould go
to the gymspor salonu, she said,
168
530785
3089
ama önemli değildi aynı şekilde
spora da gidemiyordu,
09:05
because she alsoAyrıca could not affordparası yetmek gasgaz
169
533898
2687
çünkü benzin almaya parası yetmiyordu
09:08
and walkedyürüdü 10 milesmil to and from work
170
536609
2731
ve her gün evden işe, işten eve
09:11
everyher singletek day.
171
539364
1500
16 km yürüyordu.
09:14
ListeningDinleme to her, I feltkeçe
this familiartanıdık panicPanik riseyükselmek in me,
172
542212
4093
Onu dinlerken, benzer
bir paniği kendimde hissettim.
09:18
the residuekalıntı of my ownkendi childhoodçocukluk.
173
546948
2438
Çocukluğumdan kalma bir şeyi.
09:22
When I was 10 yearsyıl oldeski,
174
550441
1594
10 yaşındayken,
09:24
my fatherbaba layyatırmak on the livingyaşam roomoda floorzemin
175
552059
2574
babam salonda depresyonlarından
birinin pençesinde,
09:26
in the gripskulpları of one
of his manyçok depressionscoğrafi terim taslakları.
176
554657
3111
yerde uzanıyordu.
09:30
As I crouchedçömelmiş nextSonraki to him, he told me
that he wanted to killöldürmek himselfkendisi.
177
558435
3913
Yanına eğildiğimde, bana kendini
öldürmek istediğini söyledi.
09:37
My fatherbaba livedyaşamış,
178
565721
2083
Babam ölmedi,
09:39
but he struggledmücadele to work.
179
567828
1550
ama çalışmak için çok çabaladı.
09:41
And my familyaile survivedhayatta,
180
569939
1593
Ailem ayakta kaldı,
09:43
but we teeteredteetered,
181
571556
1708
fakat çok sendeledik,
09:45
down one paycheckmaaş,
182
573288
1477
her şey için sadece
09:46
relyingbağlı olduğu on my mom'sannemin schoolteacheröğretmen salarymaaş.
183
574789
2958
annemin öğretmenlik maaşına güveniyorduk.
09:49
Even as a little kidçocuk, I knewbiliyordum
we livedyaşamış in the shadowGölge
184
577771
4021
Küçücük bir çocukken bile, finansal
ve duygusal çöküşün
09:53
of financialmali and emotionalduygusal collapseçöküş.
185
581816
2610
gölgesinde yaşadığımızı biliyordum.
09:57
This is really hardzor to say,
186
585482
2238
Söylemesi çok zor
09:59
because it's takenalınmış me 25 yearsyıl
to be honestdürüst with myselfkendim
187
587744
3929
fakat bu işi yapmamın asıl
nedeninin bu olduğunu
10:03
that this is why I do this work:
188
591697
2292
kendime itiraf etmem 25 yılımı aldı.
10:07
knowingbilme that my fatherbaba
neededgerekli healthsağlık carebakım to recoverkurtarmak,
189
595100
3342
Babamın iyileşmesi için sağlık
hizmetine ihtiyacı vardı,
10:10
but to be healthysağlıklı, my familyaile
neededgerekli something elsebaşka,
190
598466
3562
fakat sağlıklı olması için, ailemin
başka bir şeye ihtiyacı vardı,
10:14
we neededgerekli a decentiyi incomegelir;
191
602052
2330
o da yeterli bir gelirimiz olmasıydı.
10:16
and knowingbilme, as so manyçok do more than I,
192
604406
3237
Bunu bilerek, ki çoğu benden
daha iyi biliyordu,
10:19
that panicPanik when the basicstemel bilgiler
threatentehdit to slipkayma away.
193
607667
3332
temel ihtiyaçlarımızın elimizden kayıp
gideceğini gördüğümüz anki o panik.
10:24
To the votersSeçmenler in our focusodak groupsgruplar,
the solutionsçözeltiler were straightforwardbasit.
194
612378
4184
Odak gruplarımızdaki
seçmenler için çözüm ortadaydı.
10:28
As one of those whitebeyaz RepublicanCumhuriyetçi
womenkadınlar in CharlotteCharlotte said,
195
616586
3256
Charlotte'ta beyaz Cumhuriyetçi bir
kadının da söylediği gibi,
10:31
"InsteadBunun yerine of puttingkoyarak all this moneypara
into healthsağlık carebakım,
196
619866
2716
''Paranızın tümünü sağlık
hizmetlerine harcayacağınıza,
10:34
put it into affordablesatın alınabilir housingKonut.
197
622606
1828
karşılanabilir konut için harcayın.
10:36
You know, like, take it
and distributedağıtmak it differentlyfarklı olarak."
198
624458
3687
Yani, alın ve farklı bir
şekilde dağıtın.''
10:41
It turnsdönüşler out that when you have
the right languagedil
199
629201
2651
Anlaşılan o ki, doğru dili kullandığında
10:43
and you asksormak the right questionssorular,
200
631876
2392
ve doğru soruları sorduğunda,
10:46
the answerscevaplar becomeolmak remarkablyoldukça clearaçık
201
634292
2613
cevaplar önemli derecede açık ve
hemfikir olunmuş
10:48
and unanimousoybirliği.
202
636929
1245
hâle geliyor.
10:53
What we know is that,
despiterağmen all the noisegürültü,
203
641055
5180
Bildiğimiz tek şey ise, tüm bu
gürültüye rağmen,
10:58
the planplan for healthsağlık carebakım in this countryülke
204
646259
3148
bu ülkede sağlık hizmetleri için planın,
11:01
is that there is no planplan.
205
649431
1580
aslında hiç plan olmaması.
11:03
But we have something more powerfulgüçlü
than any politician'spolitikacının billfatura,
206
651880
4296
Fakat bir siyasetçinin yasa tasarısından,
11:08
any candidate'sadayın platformplatform,
207
656200
2763
aday birinin platformundan,
düşünce kuruluşlarının
11:10
any think tank'sTank policypolitika statementaçıklama.
208
658987
2659
politik beyanından daha güçlü
bir şeyimiz var.
11:13
We have our commonortak senseduyu
and our commonortak experiencedeneyim.
209
661670
3528
Ortak aklımız ve ortak deneyimlerimiz var.
11:18
So I asksormak, if you are
a healthsağlık carebakım executiveyönetici:
210
666057
4091
Öyleyse soruyorum, bir sağlık hizmetleri
yöneticisi olsanız:
11:22
Do you know how manyçok
of your patientshastalar runkoş out of foodGıda
211
670172
2704
Kaç tane hastanızın yiyecek
sıkıntısı çektiğini
ya da ay sonunda kirasını ödemekte
zorlandığını bilebilir miydiniz?
11:24
or strugglemücadele to payödeme the rentkira
at the endson of the monthay?
212
672900
2906
11:27
Is that dataveri on your scorecardkarne,
213
675830
2376
Bu veriler sizin yönetiminize
ve primlerinize
11:30
shapingşekillendirme your business and your bonusesikramiye?
214
678230
2789
şekil verecek şekilde
puantaj kartınızda yer alır mıydı?
11:33
If you are a politicianpolitikacı:
215
681796
1920
Bir siyasetçi olsaydınız:
11:35
Will you continuedevam et to fightkavga
on the scorchedyanık earthtoprak of healthsağlık carebakım,
216
683740
4279
Sağlık hizmetlerinin karmaşık dünyasında
savaşmaya devam mı ederdiniz,
yoksa Demokratik
ve Cumhuriyetçiler de dâhil
11:40
or will you actdavranmak on what your votersSeçmenler,
217
688043
2445
seçmenlerinizin de bildiği,
sağlığı yaratan şeylerin
11:42
what DemocraticDemokratik
and RepublicanCumhuriyetçi votersSeçmenler alikebenzer,
218
690512
2890
11:45
alreadyzaten know,
219
693426
1391
iyi maaş, sağlıklı yiyecek
11:46
whichhangi is that good wagesücret,
healthysağlıklı foodGıda and safekasa housingKonut
220
694841
3352
ve güvenli barınma olduğu
konusu üzerinde mi
11:50
are healthsağlık?
221
698217
1165
çalışırdınız?
11:51
And for the restdinlenme of us,
for the citizensvatandaşlar of this countryülke:
222
699997
4110
Ve hepimiz için,
bu ülkenin vatandaşları için,
11:56
Will we demandtalep accountabilityHesap verebilirlik
to what we know to be truedoğru,
223
704131
4326
bizi sağlıklı olmak için neye ihtiyacımız
olduğu konusunda uzmanlar yapan,
12:00
whichhangi is that our commonortak senseduyu,
224
708481
2186
hepimizin doğru olduğunu bildiğimiz,
12:02
our commonortak experiencedeneyim,
225
710691
1820
ortak akıl ve ortak deneyimlerimiz
12:04
makesmarkaları us the expertsuzmanlar
in what it takes to be healthysağlıklı?
226
712535
3391
konusunda güvenmelerini isteyecek miyiz?
12:09
This momentan, as it turnsdönüşler out,
227
717123
2632
Görünen o ki, bu aslında
12:11
is not about changingdeğiştirme mindszihinler.
228
719779
2098
fikirleri değiştirmekle ilgili değil.
12:14
It is about something more powerfulgüçlü.
229
722632
2157
Daha güçlü bir şey ile ilgili.
12:17
It is about changingdeğiştirme the questionssorular we asksormak
230
725205
2574
Sorduğumuz soruları değiştirmek
12:19
and quietingsessiz the noisegürültü
to hearduymak eachher other'sdiğer en answerscevaplar.
231
727803
3927
ve birbirimizin cevaplarını duyabilmek
için kuru gürültüyü bastırmakla ilgili.
12:24
It is about the radicalradikal possibilityolasılık
that we the patientshastalar,
232
732659
3918
Bu, biz hastaların, hekimlerin,
12:28
we the physicianshekimler, we the caregiversbakıcılar,
233
736601
2457
hasta bakıcıların, sağlık hizmeti
12:31
we the healthsağlık carebakım executivesYöneticiler
234
739082
1416
yöneticilerinin hatta
12:32
and yes, even we the people,
235
740522
2064
biz insanların, hemfikir olduğu
12:34
that we agreeanlaşmak.
236
742610
1403
radikal olabilirlikle ilgili.
12:36
And it is now time --
237
744642
1890
Ve artık, çok geç kalınmış olsa da
12:38
in factgerçek, long overduevadesi geçmiş --
238
746556
1951
zaman, cesaretimizi toplayıp
12:40
for us to marshalMareşal the couragecesaret
239
748531
2154
o cevapları duyma
12:43
to hearduymak those answerscevaplar
and to actdavranmak uponüzerine them.
240
751409
3231
ve ona göre hareket etme zamanı.
12:47
Thank you.
241
755058
1182
Teşekkür ederim.
12:48
(ApplauseAlkış)
242
756264
4119
(Alkış)
Translated by Nurten KONAKCI
Reviewed by Eren Gokce

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Rebecca Onie - Health services innovator
Rebecca Onie is the founder of Health Leads, a program that connects patients to basic care and resources, such as food and housing, that are the root cause of many health problems.

Why you should listen

In 1996, as a sophomore in college, Rebecca Onie had a realization: The health care system in the United States was not set up to diagnose nor treat the socioeconomic issues that lead to poor health, and that health care providers are not given tools to address basic problems like nutrition and housing.

So, while still a sophomore, she co-founded Health Leads, a program that assists low-income patients and their families to access food, heat, and other basic resources they need to be healthy. With the additional insight that college volunteers could be recruited and trained into an elite group just like a college sport team, she found the people and skills needed to produce such an audacious idea. Since then it has grown tremendously, and now operates in Baltimore, Boston, Chicago, New York, Providence, and Washington, DC, and in the last year assisted over 8,800 patients.

In 2009, Rebecca was awarded a MacArthur “Genius” Fellowship.

Photo: Courtesy of the John D. & Catherine T. MacArthur Foundation

More profile about the speaker
Rebecca Onie | Speaker | TED.com