ABOUT THE SPEAKER
Hamdi Ulukaya - Yogurt maker, humanitarian
Hamdi Ulukaya is a pioneer of the natural food movement and the founder of Chobani, one of the fastest-growing food companies of the last decade.

Why you should listen

Hamdi Ulukaya was raised in a dairy-farming family in a small village in eastern Turkey. He launched Chobani in 2007 with the mission and vision of making better food more accessible. In less than five years, Chobani became the number-one-selling Greek yogurt brand in the US, with more than a billion dollars in annual sales.

An advocate of reducing income and wealth inequality nationwide, Ulukaya implemented innovative profit-sharing and paid parental leave programs for Chobani's 2,000 employees. He founded the Tent Partnership for Refugees to improve the lives of more than 25 million refugees around the globe. He also signed the Giving Pledge, committing the majority of his personal wealth to the cause.

More profile about the speaker
Hamdi Ulukaya | Speaker | TED.com
TED2019

Hamdi Ulukaya: The anti-CEO playbook

Hamdi Ulukaya: Anti-CEO kitabı

Filmed:
2,454,716 views

Kâr, para, hissedarlar... Bugün çoğu şirketin öncelikleri bunlar. Ama hangi bedel uğruna? Chobani'nin kurucusu Hamdi Ulukaya, dünya çapındaki tüm kurumsal liderlere çağrıda bulunarak geçmişin işletme kitabının kaldırılmasını savunuyor -- ve önceliği kâr yerine insan olan yeni ''Anti CEO kitabı''nın vizyonunu paylaşıyor. Hamdi Ulukaya'ya göre ''Kâr ve gerçek zenginlik arasındaki fark bu.''
- Yogurt maker, humanitarian
Hamdi Ulukaya is a pioneer of the natural food movement and the founder of Chobani, one of the fastest-growing food companies of the last decade. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:14
A coldsoğuk JanuaryOcak day of 2005,
0
2183
3856
2005’te soğuk bir Ocak günü
00:18
I tookaldı one of my mostçoğu importantönemli
drivessürücüler of my life.
1
6063
3790
yaşamımın en önemli
araba yolculuğunu yaptım.
00:23
I was on this roadyol in upstateşehir dışında NewYeni YorkYork,
2
11117
3763
New York'un kuzeyinde bir yoldaydım.
00:28
tryingçalışıyor to find this oldeski factoryfabrika.
3
16021
2142
Eski bir fabrikayı bulmaya çalışıyordum.
00:31
The day before,
I receivedAlınan a flyerel ilanı in the mailposta
4
19601
3340
Ve bir gün önce postada
bir broşür bulmuştum:
00:34
that said, "FullyTam olarak equippeddonanımlı
yogurtyoğurt plantbitki for saleSatılık."
5
22965
3360
“Tam teçhizatlı
yoğurt fabrikası satılık .”
00:39
I threwattı it in the garbageçöp can.
6
27315
1582
Çöpe attım gitti.
00:42
And 20 minutesdakika latersonra,
I pickedseçilmiş it up and calleddenilen the numbernumara.
7
30038
3887
Yirmi dakika sonra,
broşürü çöpten alıp numarayı aradım.
00:47
The plantbitki was 85 yearsyıl oldeski,
8
35351
1743
Fabrika 85 yıllıktı.
00:50
and it was closingkapanış.
9
38012
1181
Kapatılmak üzereydi.
00:52
So I decidedkarar to go see it.
10
40073
1562
Gidip görmeye karar verdim.
00:55
At this time,
11
43970
1226
O esnada
00:57
I wasn'tdeğildi sure where this roadyol
or my life was going.
12
45220
3467
bu yolun veya hayatın beni
nereye götüreceğinden emin değildim.
01:02
I ownedSahip olunan a smallküçük cheesepeynir shopDükkan
13
50307
2204
Küçük bir peynir dükkânım vardı
01:04
but really hatednefret edilen business.
14
52535
1319
ama işten nefret ediyordum.
01:08
But the hillstepeler and the roadsyollar
and the smellskokuyor are all familiartanıdık.
15
56576
4202
Ancak tepeler, yollar
ve burnuma gelen kokular tanıdıktı.
01:14
I grewbüyüdü up in TurkeyTürkiye,
in a similarbenzer environmentçevre,
16
62425
3822
Türkiye’de, buraya benzer bir yerde,
01:18
nearyakın the KurdishKürt mountainsdağlar.
17
66271
1433
Kürt dağları yakınında büyüdüm.
01:20
My familyaile madeyapılmış cheesepeynir and yogurtyoğurt;
18
68613
1948
Ailem peynir ve yoğurt üretirdi.
01:22
I grewbüyüdü up listeningdinleme to shepherd'sShepherd'ın storieshikayeleri.
19
70585
2019
Çoban hikâyeleri dinleyerek büyüdüm.
01:25
We didn't have much,
20
73882
1838
Fazla bir şeyimiz yoktu,
01:27
but we had the moonay and the starsyıldızlar,
simplebasit foodGıda, eachher other.
21
75744
3936
ama Ay, yıldızlar, sade yiyeceklerimiz
ve her şeyden önce ailemiz vardı.
01:33
EventuallySonunda, I camegeldi to AmericaAmerika.
22
81101
2000
Sonunda okumak için Amerika’ya geldim.
01:35
I didn't even know NewYeni YorkYork had farmsçiftlikleri.
23
83724
2120
New York’ta çiftlikler
olduğunu bile bilmiyordum.
01:39
I madeyapılmış it to upstateşehir dışında, and I never left.
24
87081
2793
Eyaletin kuzeyine bir kez gittim,
bir daha da ayrılmadım
01:43
Now I'm lostkayıp.
25
91121
1150
…ama kaybolmuştum.
01:46
I passedgeçti the roadyol signişaret
that said "DeadÖlü endson."
26
94641
3828
Bir tabelanın yanından geçtim:
“Çıkmaz Sokak.”
01:51
Then soonyakında after,
27
99506
1209
Ve hemen sonra
01:53
there it was:
28
101308
1445
işte oradaydı,
01:54
the factoryfabrika.
29
102777
1150
fabrika karşıma çıktı.
01:58
The smellkoku hitvurmak me first.
30
106642
1912
Kokuyu hemen fark ettim.
02:01
It was a like a milkSüt containerkonteyner
left out in the sunGüneş.
31
109118
2702
Güneşin altında bırakılmış
süt kabı gibi kokuyordu.
02:05
The wallsduvarlar were so thickkalın,
32
113228
1646
Duvarlar çok kalındı,
02:08
paintsboyalar were peelingpeeling,
there were cracksçatlaklar everywhereher yerde.
33
116061
3016
boyalar soyulmuştu,
her yerde çatlaklar vardı.
02:13
The factoryfabrika was so oldeski,
the ownerssahipleri thought it was worthlessdeğersiz.
34
121161
3519
Fabrika o kadar eskiydi ki sahipleri
fabrikanın değersiz olduğunu düşünüyordu.
02:18
I thought they left a zerosıfır off,
35
126209
3062
Bir sıfırı eksik yazdıklarını sandım.
02:21
I couldn'tcould believe the pricefiyat.
36
129295
1934
Fiyat o kadar düşüktü ki...
02:25
As I enteredgirdi in,
37
133569
1873
İçeri girdim.
02:28
I stoppeddurduruldu noticingfark things.
38
136331
3770
Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.
02:32
All I could see were the people.
39
140125
2133
Tek gördüğüm insanlardı.
02:35
There were 55 of them.
40
143897
1674
Toplam 55 kişiydiler.
02:38
Just quietsessiz.
41
146976
1150
Çok sessizdi…
02:40
TheirOnların only job was
to breakkırılma the plantbitki apartayrı
42
148738
3921
Tek işleri, tesisi parçalara ayırmak
02:44
and closekapat it foreversonsuza dek.
43
152683
1400
ve temelli kapatmaktı.
02:47
I was metmet with a guy namedadlı RichZengin,
44
155875
1980
Rich adında bir kişi beni karşıladı,
02:51
the productionüretim managermüdür.
45
159044
1177
üretim müdürü.
02:53
He offeredsunulan to take me around,
showgöstermek me around.
46
161256
2591
Bana etrafı gezdirip gösterdi.
02:56
He didn't say much,
47
164339
1167
Çok konuşmuyordu
02:57
but around everyher cornerköşe,
he would pointpuan out some storieshikayeleri.
48
165530
3475
ama her bir noktada anılarını anlatıyordu.
03:02
RichZengin workedişlenmiş there for 20 yearsyıl.
49
170268
2079
Rich 20 yıl fabrikada çalışmıştı.
03:04
His fatherbaba madeyapılmış yogurtyoğurt before him,
50
172371
2214
Ondan önce babası yoğurt yapıyormuş
03:06
and his grandfatherBüyük baba
madeyapılmış creamkrem cheesepeynir before that.
51
174609
2655
hatta büyükbabası da krem peynir yaparmış.
03:10
You could tell that RichZengin feltkeçe guiltysuçlu
52
178855
3953
Rich’in kendini suçlu hissettiği belliydi
03:15
that this factoryfabrika
was closingkapanış on his watch.
53
183792
3785
çünkü fabrika onun zamanında kapanıyordu.
03:23
What hitvurmak me the hardestEn zor at that time
54
191768
2754
O an beni en çok etkileyen şey,
03:27
was that this wasn'tdeğildi just an oldeski factoryfabrika.
55
195442
3129
buranın yalnızca
eski bir fabrika olmamasıydı.
03:31
This was a time machinemakine.
56
199173
1600
Burası bir zaman makinesiydi.
03:33
This is where people builtinşa edilmiş liveshayatları,
they left for warssavaşlar,
57
201836
4572
İnsanların hayatlarını inşa ettiği,
savaşmak için bıraktıkları bir yerdi,
03:38
they braggedövündü about home runskoşar
and reportrapor cardskartları.
58
206432
2828
beyzboldan ve karnelerden
övünerek söz ettikleri bir yer.
03:42
But now, it was closingkapanış.
59
210091
1600
Ama artık kapatılıyordu.
03:45
And the companyşirket
wasn'tdeğildi just givingvererek up on yogurtyoğurt,
60
213064
3589
Şirket yalnızca yoğurttan değil,
03:49
it was givingvererek up on them.
61
217445
1667
çalışanlarından da vazgeçiyordu.
03:52
As if they were not good enoughyeterli.
62
220191
1670
Yeterince iyi değillermiş gibi.
03:56
And I was shockedşok
how these people were behavingdavranışlar.
63
224567
3564
Beni en çok etkileyen ise
insanların davranışlarını görmek oldu.
04:01
There was no angeröfke, there were no tearsgözyaşı.
64
229177
2667
Gözyaşı yoktu. Öfkelenen yoktu.
04:05
Just silenceSessizlik.
65
233059
1439
Sadece sessizlik vardı.
04:06
With graceGrace, they were
closingkapanış this factoryfabrika.
66
234522
2933
Onurlu bir şekilde
fabrikayı kapatıyorlardı.
04:13
I was so angrykızgın
67
241212
1849
Çok sinirlenmiştim.
04:16
that the CEOCEO was faruzak away,
68
244308
2047
CEO orada bile değildi,
04:20
in a towerkule or somewherebir yerde,
69
248522
2294
cam kulesinde bir yerde,
04:22
looking at the spreadsheetselektronik tablolar
70
250840
2205
önündeki hesap tablolarına bakıyor
04:25
and closingkapanış the factoryfabrika.
71
253069
1510
ve fabrikayı kapatıyordu.
04:28
SpreadsheetsElektronik tablolar are lazytembel.
72
256060
1468
Hesap tabloları tembeldir.
04:30
They don't tell you about people,
they don't tell you about communitiestopluluklar.
73
258716
3801
Size insanlar ve topluluklar hakkında
hiçbir şey söylemezler.
04:34
But unfortunatelyne yazık ki,
74
262541
1611
Ne yazık ki
04:36
this is how too manyçok
business decisionskararlar are madeyapılmış todaybugün.
75
264176
3388
günümüzde işle ilgili birçok karar
bu şekilde alınıyor.
04:44
I was never the sameaynı personkişi
after what I saw.
76
272659
3067
Gördüklerimden sonra aynı kişi değildim.
04:48
On my way back home,
I calleddenilen MarioMario, my lawyeravukat.
77
276318
4555
Eve dönerken avukatım Mario’yu aradım.
04:54
I calleddenilen MarioMario, I said,
"MarioMario, I want to buysatın almak this placeyer."
78
282454
3452
“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.
04:59
MarioMario said,
79
287510
1429
Bana şöyle dedi:
05:00
"HamdiHamdi, one of the largesten büyük foodGıda companiesşirketler
in the worldDünya is closingkapanış this placeyer,
80
288963
4448
“Hamdi, fabrikayı kapatan, dünyanın
en büyük gıda şirketlerinden biri.
05:06
and they're gettingalma out
of the yogurtyoğurt business.
81
294567
2420
Yoğurt işini bırakıyorlar.
05:09
Who the hellcehennem are you to make it work?"
82
297011
1923
Sen kim oluyorsun da
işi yürütebileceksin?”
05:12
I said, "You're right."
83
300432
1257
“Haklısın,” dedim.
05:14
But the nextSonraki day, I calleddenilen him again,
84
302559
1828
Bir sonraki gün tekrar aradım
05:16
and I said, "MarioMario, really,
I really want to buysatın almak this placeyer."
85
304411
3142
ve “Mario, gerçekten
almak istiyorum,” dedim.
05:19
He said, "HamdiHamdi, you have no moneypara.
86
307577
1699
“Hamdi, paran yok," dedi,
05:21
(LaughterKahkaha)
87
309300
1023
(Kahkahalar)
05:22
You haven'tyok even paidödenmiş me in sixaltı monthsay."
88
310347
1913
altı aydır benim paramı bile ödemedin.”
05:24
(LaughterKahkaha)
89
312284
1007
(Kahkahalar)
05:25
WhichHangi was truedoğru.
90
313315
1159
Söyledikleri doğruydu.
05:26
(LaughterKahkaha)
91
314498
1150
(Kahkahalar)
05:28
But I got a loanborç, anotherbir diğeri loanborç.
92
316268
2066
Ama bir kredi aldım,
ardından bir kredi daha.
05:30
By AugustAğustos 2005,
I had the keysanahtarları for this factoryfabrika.
93
318831
4284
2005 yılının Ağustos ayında,
fabrikanın anahtarları bendeydi.
05:36
The first thing I did was to hirekiralama fourdört
of the originalorijinal 55 people.
94
324093
3637
İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan
dördünü işe almak oldu.
05:40
I had MariaMaria, the officeofis managermüdür.
95
328215
2135
Ofis müdürü Maria,
05:42
I had FrankFrank, the wastewateratıksu guy.
96
330374
2642
atık sudan sorumlu Frank,
05:45
I had MikeMike, the maintenancebakım guy.
97
333040
3077
bakım ve onarımdan sorumlu Mike
05:48
And RichZengin, who showedgösterdi me
the plantbitki, the productionüretim guy.
98
336141
3011
ve bana fabrikayı gezdiren,
üretimden sorumlu Rich.
05:51
And we had our first boardyazı tahtası meetingtoplantı.
99
339855
1765
İlk yönetim kurulu toplantımızı yaptık.
05:55
MikeMike saysdiyor, "HamdiHamdi, what
are we going to do now?"
100
343173
2392
Mike şöyle dedi: “Evet Hamdi,
şimdi ne yapacağız?”
05:58
They look at me
as if I have the magicsihirli answerCevap.
101
346133
2360
Elimde sihirli bir değnek varmış gibi
bana bakıyorlardı.
06:01
So I said, "MikeMike,
102
349593
1200
Mike'a dedim ki:
06:03
we're going to go to AceAce HardwareDonanım storemağaza,
103
351974
2512
“Ace yapı marketine gideceğiz
06:07
and we're going to get some paintsboyalar.
104
355268
1682
ve boya alacağız.
06:09
And we're going to paintboya
the wallsduvarlar outsidedışında."
105
357649
2094
Sonra da dışarıdaki
duvarları boyayacağız.”
06:13
MikeMike wasn'tdeğildi impressedetkilendim.
106
361217
1163
Hiç etkilenmedi.
06:14
He lookedbaktı at me.
107
362404
1165
Bana öylece baktı.
06:16
He said, "HamdiHamdi, that's fine,
we’llll do that,
108
364138
2571
Sonra şöyle dedi: “Bunu yaparız,
Hamdi, sorun değil.
06:18
but tell me you have
more ideasfikirler than that."
109
366733
2022
Ama bundan başka
bir fikrin vardır umarım.”
06:20
(LaughterKahkaha)
110
368779
2616
(Kahkahalar)
06:23
I said, "I do.
111
371419
1150
''Elbette var.'' dedim,
06:25
We'llWe'll paintboya the wallsduvarlar whitebeyaz."
112
373490
1595
''Duvarları beyaza boyayacağız.''
06:27
(LaughterKahkaha)
113
375109
1150
(Kahkahalar)
06:28
HonestDürüst to God,
that was the only ideaFikir I had.
114
376657
2238
Gerçekten de başka hiçbir fikrim yoktu.
06:30
(LaughterKahkaha)
115
378919
1634
(Kahkahalar)
06:34
But we paintedboyalı those wallsduvarlar that summeryaz.
116
382133
2692
Ama o yaz duvarları boyadık.
06:39
I sometimesara sıra wondermerak etmek
117
387318
2372
Bazen düşünüyorum,
06:41
what they would have said
to me if I told them,
118
389714
3374
eğer onlara şöyle deseydim ne derlerdi,
06:45
"See these wallsduvarlar we're paintingboyama?
119
393112
2200
“Boyadığımız duvarları görüyor musunuz?
06:47
In two yearsyıl,
120
395938
1754
İki yıl içinde
06:49
we're going to launchbaşlatmak a yogurtyoğurt here
121
397716
1749
Amerikalıların daha önce
hiç görmediği ve tatmadığı
06:51
that AmericansAmerikalılar have never seengörüldü
and never tastedtadı before.
122
399489
2869
bir yoğurdu piyasaya süreceğiz.
06:54
It will be deliciouslezzetli, it will be naturaldoğal.
123
402382
2151
Hem doğal hem de leziz olacak.
06:56
And we're going to call it 'Chobani'Chobani --
it meansanlamına geliyor 'shepherd'Shepherd in TurkishTürkçe."
124
404557
3563
Adına da Türkçe “çoban”
kelimesinden gelen Chobani diyeceğiz.
07:02
And if I said,
125
410446
1150
Ya şöyle deseydim:
07:04
"We are going to hirekiralama
all of the 55 employeesçalışanlar back,
126
412446
3579
“Eski 55 çalışanın her birini işe alacağız
07:08
or mostçoğu of them back.
127
416049
1182
veya çoğunu.
07:09
And then 100 more after,
and then 100 more after,
128
417255
2339
Ardından 100 kişi daha. 100 kişi daha.
07:11
and then 1,000 more after that."
129
419618
1603
Sonra 1000 kişi daha.”
07:13
But if I told them,
"You see that townkasaba over there?
130
421245
2769
Peki ya şunu söyleseydim:
“Şuradaki kasabayı görüyorsunuz.
07:16
EveryHer personkişi we hirekiralama,
10 more localyerel jobsMeslekler will be createdoluşturulan.
131
424038
3619
İşe aldığımız her kişiye karşılık
10 kişi için iş imkânı ortaya çıkacak.
07:19
The townkasaba will come back to life,
the truckskamyonlar will be all over the roadsyollar.
132
427681
3515
Kasaba yeniden hayata dönecek,
iş makinaları yollarda olacak.
07:23
And the first moneypara we make,
133
431220
1532
Kazandığımız ilk parayla da
07:24
we're going to buildinşa etmek one of the besten iyi
Little LeagueLig baseballbeyzbol fieldsalanlar
134
432776
3663
kasabada en iyisinden
bir beyzbol sahası inşa edeceğiz,
07:28
for our childrençocuklar.
135
436463
1200
çocuklarımız için.
07:30
And fivebeş yearsyıl after that,
136
438323
1735
Beşinci yılımızda da
07:32
we're going to be the numbernumara one
GreekYunanca yogurtyoğurt brandmarka in the countryülke."
137
440082
3311
Amerika’daki bir numaralı
süzme yoğurt markası olacağız.”
07:36
Would they have believedinanılır me?
138
444096
1364
Bana inanırlar mıydı?
07:38
Of coursekurs not.
139
446556
1150
Tabii ki hayır.
07:41
But that's exactlykesinlikle what happenedolmuş.
140
449104
2005
Ancak bunların hepsi oldu.
07:43
(ApplauseAlkış)
141
451673
5950
(Alkışlar)
07:50
In paintingboyama those wallsduvarlar,
142
458085
2880
O duvarları boyarken
07:52
we got to know eachher other.
143
460989
1466
birbirimizi tanıdık.
07:55
We believedinanılır in eachher other.
144
463442
1438
Birbirimize inandık.
07:57
And we figuredanladım it out togetherbirlikte.
145
465633
1760
Her şeyi birlikte çözdük.
08:03
FiveBeş yearsyıl, me and all my colleaguesmeslektaşlar,
we never left the factoryfabrika.
146
471353
4533
İlk beş yıl, ben ve iş arkadaşlarım
fabrikadan hiç çıkmadık.
08:08
We workedişlenmiş day and night,
throughvasitasiyla the holidaystatil,
147
476909
3843
Gece gündüz. Tatillerde.
Fabrikayı işe yarar hale getirmek için
08:12
to fixdüzeltmek that plantbitki.
148
480776
1412
durmadan çalıştık.
08:15
The besten iyi partBölüm of ChobaniChobani for me is this:
149
483601
2800
Chobani’nin en önemli yanı
benim için şu oldu:
08:18
the sameaynı exactkesin people
who were givenverilmiş up on
150
486958
3548
Daha önce kendilerinden vazgeçilen kişiler
08:22
were the onesolanlar who builtinşa edilmiş it back
100 timeszamanlar better than before.
151
490530
4327
her şeyi öncekinden
100 kat daha iyi hâle getirdi.
08:28
And they all have a financialmali stakekazık
in the companyşirket todaybugün.
152
496389
3437
Bugün tamamının şirkette hissesi var.
08:32
(ApplauseAlkış)
153
500579
5214
(Alkışlar)
08:38
And all this time, I kepttuttu wonderingmerak ediyor --
154
506491
2398
Tüm bu süre boyunca, kendi kendime sordum,
08:40
you see, I'm not a businessmanişadamı,
I don't come from that traditiongelenek --
155
508913
3237
bakın ben bir iş insanı değilim
ve bu gelenekten gelmiyorum –
08:44
I just kepttuttu wonderingmerak ediyor:
What is this all about?
156
512174
3580
tüm bunlar ne anlama geliyor?
08:49
CorporateKurumsal AmericaAmerika saysdiyor it's about profitskar.
157
517287
2911
Amerikalı şirketlere göre “kâr için.”
08:52
MainstreamGenel kullanıma uygun business saysdiyor it's about moneypara.
158
520222
2358
Hâkim iş düşüncesine göre “para için.”
08:54
The CEOCEO playbookSenaryo saysdiyor
it's about shareholderspay sahipleri.
159
522604
2886
CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”
08:57
And so much is sacrificedkurban for it --
it's factoriesfabrikalar, communitiestopluluklar, jobsMeslekler.
160
525514
4722
Bu üçü adına birçok şey feda edildi:
çalışanlar, fabrikalar, topluluklar.
09:03
But not by CEOsCEO'ları.
161
531093
1587
Bunları feda eden CEO’lar değil.
09:05
CEOsCEO'ları have theironların employeesçalışanlar sufferacı çekmek for them.
162
533956
2402
CEO’ların kendileri yerine
acı çekecek çalışanları var.
09:09
But yethenüz, the CEOs'sCEO 'Lar payödeme
goesgider up and up and up.
163
537011
3541
Bu sırada CEO’ların kazançları
sürekli olarak artıyor.
09:12
And so manyçok people are left behindarkasında.
164
540979
2494
Çok fazla kişi geride bırakılıyor.
09:17
I'm here to tell you:
165
545227
1951
Şunu söylemek için buradayım:
09:19
no more.
166
547202
1162
Artık yeter.
09:20
It's not right, it's never been right.
167
548830
2722
Bu olanlar doğru değil.
Hiçbir zaman da olmadı.
09:24
It's time to admititiraf etmek
168
552648
2123
Kabul etmemiz gerekiyor ki
09:26
that the playbookSenaryo that guideddestekli businessesişletmeler
and CEOsCEO'ları for the last 40 yearsyıl
169
554795
4226
Şirketlere 40 yıldır kılavuzluk yapan
09:31
is brokenkırık.
170
559045
1150
CEO kitabı sorunlu.
09:32
(ApplauseAlkış)
171
560625
4378
(Alkışlar)
09:37
It tellsanlatır you everything about business
172
565027
2936
Kitap, iş dünyasıyla ilgili
her şeyi anlatıyor,
09:39
exceptdışında how to be a nobleasil leaderlider.
173
567987
3117
onurlu bir lider olmak dışında.
09:44
We need a newyeni playbookSenaryo.
174
572757
2234
Yeni bir oyun kitabına ihtiyacımız var.
09:47
We need a newyeni playbookSenaryo
that seesgörür people again.
175
575015
2582
Tekrar insanlara önem veren
09:50
That seesgörür aboveyukarıdaki and beyondötesinde profitskar.
176
578950
3719
ve kâr dışındaki şeyleri de
temsil eden bir kitaba.
09:55
In the moviesfilmler, they have a nameisim
for people who take a differentfarklı pathyol
177
583540
5039
Filmlerde doğru şeyi yapmak için
farklı bir yol izleyen
kişilere verilen bir ad var:
10:00
to do things right.
178
588603
2000
10:02
They call them "antiheroesAhlakça."
179
590627
1818
Anti kahraman.
10:04
I think we need the sameaynı ideaFikir in business.
180
592966
2810
İş dünyasında da aynı fikre
ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
10:07
We need anti-CEOsAnti-CEO 'Lar,
and we need an anti-CEOAnti-CEO playbookSenaryo.
181
595800
3579
Anti CEO’lara ve bir anti CEO
kitabına ihtiyacımız var.
10:11
So let me tell you about
what this anti-CEOAnti-CEO playbookSenaryo is all about.
182
599403
3826
Size bu anti CEO kitabının
ne olduğunu anlatayım.
10:16
An anti-CEOAnti-CEO playbookSenaryo is about gratitudeŞükran.
183
604712
2690
Anti CEO kitabının temelinde
şükran duygusu var.
10:20
Today'sBugünün business bookkitap saysdiyor:
184
608541
1952
Bugünün işletme kitabı şöyle diyor:
10:22
business existsvar to maximizeen üst düzeye çıkarmak profitkâr
for the shareholderspay sahipleri.
185
610517
3626
Şirketler yalnızca kârı en maksimize etmek
ve hissedarları zengin etmek için var.
10:27
I think that's the dumbestaptal ideaFikir
I've ever heardduymuş in my life.
186
615929
2779
Açıkçası bu, şu ana kadar
hayatımda duyduğum en aptalca fikir.
10:30
(LaughterKahkaha)
187
618732
1005
(Kahkahalar)
10:31
In realitygerçeklik, business should take carebakım
of theironların employeesçalışanlar first.
188
619761
4467
Gerçekte olması gereken, şirketlerin
öncelikle çalışanlarla ilgilenmesi.
10:36
(ApplauseAlkış)
189
624752
5195
(Alkışlar)
10:41
You know, a fewaz yearsyıl agoönce,
190
629971
1261
Birkaç yıl önce,
10:43
when we announcedaçıkladı that we are givingvererek
shareshisseleri to all our 2,000 employeesçalışanlar,
191
631256
4342
2.000 çalışanımızın tamamına
hisse vereceğimizi açıkladığımızda
10:47
some people said it's PRPR,
some said it's a gifthediye.
192
635622
4584
kimileri bunun reklam çalışması olduğunu,
kimileri de hediye olduğunu söyledi.
10:52
I said, it's not a gifthediye.
193
640230
1600
Bunun hediye olmadığını söyledim.
10:55
I watchedizledi it, I've been partBölüm of it.
194
643341
2531
Başından beri bizzat gördüm,
10:57
They earnedkazanılan it with theironların talentyetenek
and with theironların hardzor work,
195
645896
2727
bunu yetenekleri
ve sıkı çalışmalarıyla kazanmışlardı
11:00
and I don't see any other way.
196
648637
1582
ve yapılması gereken buydu.
11:03
The newyeni way of business --
197
651315
1992
Yeni işletme anlayışında,
11:05
it's your employeesçalışanlar
you take carebakım of first.
198
653331
2451
öncelikle çalışanlarınızla
ilgilenmelisiniz.
11:08
Not the profitskar.
199
656692
1301
kâr hesaplamasıyla değil.
11:12
The newyeni anti-CEOAnti-CEO playbookSenaryo
is about communitytoplum.
200
660144
3772
Anti CEO kitabının temelinde topluluk var.
11:17
TodayBugün, the businessesişletmeler that have it all
201
665359
2926
Zaten her şeye sahip olan şirketler
topluluklara soruyor:
11:20
asksormak communitiestopluluklar, "What kindtür of taxvergi breakssonları
and incentivesteşvikler can you give me?"
202
668309
4287
“Bana ne tür bir vergi muafiyeti
ve teşvik vereceksiniz?”
11:26
The realitygerçeklik is, businessesişletmeler should go
to the strugglingmücadele communitiestopluluklar
203
674132
4493
Gerçekte olması gereken,
şirketlerin sıkıntı çeken topluluklara
11:30
and asksormak, "How can I help you?"
204
678649
2166
“Size nasıl yardım edebiliriz?”
diye sorması.
11:34
(ApplauseAlkış)
205
682176
3762
(Alkışlar)
11:37
When we wanted to buildinşa etmek
our secondikinci yogurtyoğurt plantbitki,
206
685962
2999
İkinci bir yoğurt fabrikası
inşa etmek istediğimde
11:40
IdahoIdaho was on nobody'sKimsenin radarradar screenekran.
207
688985
2334
kimse Idaho ile ilgilenmiyordu.
11:43
It was too ruralkırsal, too faruzak away,
didn't have much incentivesteşvikler.
208
691784
3782
Fazla kırsaldı, uzaktı,
teşvikler vermiyordu.
11:47
So I wentgitti there.
209
695974
1150
Oraya gittim.
11:50
I metmet with the localyerel people,
I metmet with the farmersçiftçiler.
210
698014
3425
Yerli insanlar ve çiftçilerle tanıştım.
11:53
We shooksalladı handseller, we brokekırdı breadekmek.
211
701463
2261
Birlikte yemek yedik.
El sıkıştık.
11:55
I said, "I want to buildinşa etmek it right here."
212
703748
2700
Fabrikayı Idaho’ya kurmak
istediğimi söyledim.
11:58
I don't need to see financialmali studiesçalışmalar.
213
706472
2041
Finansal araştırma yapmama gerek yoktu.
12:01
And the resultsonuç --
214
709732
1329
Sonuç ne mi oldu?
12:05
its communitytoplum is thrivinggelişen.
215
713236
1944
Oranın halkı büyük gelişme kaydediyor.
12:07
There's newyeni schoolsokullar that openaçık everyher yearyıl.
216
715204
2056
Her geçen yıl yeni okullar açılıyor.
12:10
NewYeni foodGıda companiesşirketler
are cominggelecek up everyher yearyıl.
217
718101
2809
Her yıl yeni bir gıda firması kuruluyor.
12:14
And they told me,
218
722053
1151
Bazıları bana dedi ki
12:15
"You're not going to find
any trainedeğitilmiş workersişçiler here."
219
723228
2452
“Eğitimli işçi bulamazsın.”
12:17
I said, "It's OK, we'lliyi teachöğretmek them."
220
725704
1913
Ben de, “O zaman öğretiriz,” dedim.
12:19
We partneredOrtaklık with
the localyerel communitytoplum collegekolej,
221
727641
2373
Yerel üniversitelerle iş birlikleri yaptık
12:22
and while we were buildingbina the plantbitki,
222
730919
1794
ve fabrikayı inşa ederken
12:24
we trainedeğitilmiş hundredsyüzlerce of hundredsyüzlerce of people
for advancedileri manufacturingimalat.
223
732737
3610
yüzlerce kişiye ileri üretim
alanında eğitim verdik.
12:28
And todaybugün, our factoryfabrika is one
of the largesten büyük yogurtyoğurt plantsbitkiler in the worldDünya.
224
736371
4486
Ve bugün fabrikamız dünyadaki
en büyük yoğurt fabrikası oldu.
12:33
(ApplauseAlkış)
225
741540
2912
(Alkışlar)
12:36
The newyeni way of business --
226
744476
1695
Yeni işletme anlayışında
12:39
communitiestopluluklar.
227
747148
1343
topluluklar var.
12:40
Go searcharama for communitiestopluluklar
that you can be partBölüm of.
228
748515
2768
Dâhil olabileceğiniz toplulukları arayın,
12:43
AskSormak for permissionizin.
229
751307
1397
İzinlerini isteyin.
12:45
And be with them, openaçık the wallsduvarlar
and succeedbaşarılı olmak togetherbirlikte.
230
753338
4461
Onlarla omuz omuza verin, duvarları yıkın
ve beraber başarıya ulaşın.
12:52
The anti-CEOAnti-CEO playbookSenaryo
is about responsibilitysorumluluk.
231
760985
3341
Anti CEO kitabının
temelinde sorumluluk var.
12:57
Today'sBugünün playbookSenaryo saysdiyor, the businessesişletmeler
should staykalmak out of politicssiyaset.
232
765033
3595
Şu andaki kitap şöyle diyor:
Şirketler siyasete bulaşmamalı.
13:00
The realitygerçeklik is
233
768652
1246
Gerçekte olması gereken,
13:01
businessesişletmeler, as citizensvatandaşlar, mustşart take a sideyan.
234
769922
3161
şirketler vatandaşlar olarak
bir taraf seçmeli.
13:06
When we were growingbüyüyen in NewYeni YorkYork
and looking for more people to hirekiralama,
235
774728
4149
New York'ta Chobani büyümeye
ve insanları işe almaya devam ederken
13:10
I rememberedhatırladı that in UticaUtica, an hoursaat away,
236
778901
4992
bir saatlik mesafedeki Utica’da
13:15
there were refugeesmülteciler
from SoutheastGüneydoğu AsiaAsya and AfricaAfrika,
237
783917
3769
Afrika ve Güneydoğu Asya’dan gelen
mülteciler olduğunu hatırladım,
13:19
who were looking for a placeyer to work.
238
787710
2042
iş arıyorlardı.
13:23
"They don't speakkonuşmak Englishİngilizce,"
someonebirisi told me.
239
791518
2072
Birisi, “İngilizce bilmiyorlar,” dedi.
13:25
I said, "I don't really, eitherya.
Let's get translatorsÇevirmenler."
240
793614
2670
“Ben de pek biliyor sayılmam.” dedim,
“O zaman çevirmen alırız.”
13:28
(LaughterKahkaha)
241
796308
2511
(Kahkahalar)
13:31
"They don't have transportationtaşımacılık."
242
799327
1663
“Ulaşım imkânları yok.”
13:33
I said, "Let's get busesotobüsler,
it's not a rocketroket scienceBilim."
243
801014
2602
"O zaman otobüs satın alalım,
atla deve değil" dedim.
13:36
TodayBugün,
244
804506
1150
Tüm bunların sonucunda,
13:39
in one of America'sAmerika'nın ruralkırsal areasalanlar,
245
807339
2857
Amerika’nın en kırsal
bölgelerinden birinde,
13:42
30 percentyüzde of the ChobaniChobani workforceişgücü
are immigrantsgöçmenler and refugeesmülteciler.
246
810220
3315
Chobani’nin işgücünün %30’u
göçmenler ve mültecilerden oluşuyor.
13:45
(ApplauseAlkış) (CheersAlkış)
247
813559
5760
(Alkışlar) (Tezahüratlar)
13:51
And it changeddeğişmiş us for better.
248
819343
1733
Bu sayede her şey daha da iyiye gitti.
13:55
The newyeni way of business --
249
823188
1976
Yeni işletme anlayışında,
13:57
it's business, not governmenthükümet,
in the besten iyi positionpozisyon to make a changedeğişiklik
250
825188
4334
hükûmetler yerine
şirketlerin fark yaratması daha kolay,
14:01
in today'sbugünkü worldDünya:
251
829546
1166
bugünün dünyasında.
14:02
in guntabanca violenceşiddet, in climateiklim changedeğişiklik,
252
830736
3254
Silahlı şiddet, iklim değişikliği,
14:06
in incomegelir inequalityeşitsizlik,
in refugeesmülteciler, in raceyarış.
253
834014
3703
gelir eşitsizliği, mülteci sorunu,
ırkçılık gibi konularda
14:09
It's business that mustşart take a sideyan.
254
837741
2161
şirketler duruşunu seçmeli.
14:12
(ApplauseAlkış)
255
840653
3937
(Alkışlar)
14:16
And lastlyson olarak, an anti-CEOAnti-CEO playbookSenaryo
is about accountabilityHesap verebilirlik.
256
844614
5487
Son olarak anti CEO kitabının temelinde
hesap verebilirlik var.
14:23
Today'sBugünün playbookSenaryo saysdiyor, the CEOCEO reportsraporlar
to the corporatetüzel boardspanoları.
257
851546
3944
Şu andaki kitaba göre CEO’lar yalnızca
yönetim kurullarına sorumludur.
14:28
In my opiniongörüş, CEOCEO reportsraporlar to consumertüketici.
258
856181
3502
Benim düşüncem ise
CEO’lar tüketicilere karşı sorumlu olmalı.
14:32
In the first fewaz yearsyıl of ChobaniChobani,
259
860401
1779
Chobani’nin ilk yıllarında,
14:34
the 1-800 numbernumara on the cupFincan
was my personalkişisel numbernumara.
260
862204
3480
yoğurt kaplarının üstündeki
800’lü numara benim telefon numaramdı.
14:38
(LaughterKahkaha)
261
866052
1024
(Kahkahalar)
14:39
When somebodybirisi calleddenilen and wroteyazdı,
I respondedcevap personallyŞahsen.
262
867100
3525
Tüm aramalar doğrudan bana geliyordu.
Aramalara ben yanıt veriyordum.
14:42
SometimesBazen I madeyapılmış changesdeğişiklikler
basedmerkezli on what I heardduymuş,
263
870649
3200
Bazen duyduklarım doğrultusunda
değişiklikler yapıyordum
14:47
because consumertüketici is in powergüç.
264
875427
2388
çünkü güç tüketicinin elinde.
14:50
That's the reasonneden the business existsvar.
265
878795
2533
Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.
14:55
It's you -- everyher singletek one of you
is in powergüç to make changesdeğişiklikler todaybugün.
266
883350
5317
Tüketiciler olarak her biriniz
bir şeyleri değiştirme gücüne sahipsiniz.
15:01
If you don't like the brandmarka
and the companiesşirketler,
267
889165
2158
Markaları ve şirketleri beğenmiyorsanız,
15:03
what they are doing with theironların business,
268
891347
1960
işleyişlerinden hoşnut değilseniz
15:05
you can throwatmak them into the garbageçöp can.
269
893331
1952
onları cezalandırabilirsiniz.
15:07
And if you see the onesolanlar
that are doing it right,
270
895307
2254
Doğru yaptıklarına inanıyorsanız da
15:09
you can rewardödül them.
271
897575
1333
onları ödüllendirebilirsiniz.
15:12
In the endson, this is all
in our responsibilitysorumluluk.
272
900083
3527
Günün sonunda
bu sorumlulukların tümü bize ait.
15:15
The newyeni way of business --
273
903956
1309
Yeni işletme anlayışında
15:17
it's the consumertüketici we reportrapor to,
not to the corporatetüzel boardspanoları.
274
905289
3087
önemli olan tüketiciler,
yönetim kurulları değil.
15:21
You see,
275
909019
1279
Şu var ki...
15:23
if you are right with your people,
276
911160
3169
İnsanlarınıza hak ettiğini,
15:27
if you are right with your communitytoplum,
277
915276
2683
topluluğunuza hak ettiğini,
15:29
if you are right with your productürün,
278
917983
2627
ürünlerinize hak ettiğini verirseniz
15:32
you will be more profitablekârlı,
279
920634
2309
daha fazla kâr edersiniz.
15:34
you will be more innovativeyenilikçi,
280
922967
2032
Daha yenilikçi olursunuz.
15:37
you will have more passionatetutkulu
people workingçalışma for you
281
925023
2508
Tutkuyla çalışan daha çok çalışanınız
15:39
and a communitytoplum that supportsdestekler you.
282
927555
1982
ve sizi destekleyen bir halk olur.
15:41
And that's what the anti-CEOAnti-CEO
playbookSenaryo is all about.
283
929561
3082
Anti CEO kitabı işte bu.
15:47
The treasureHazine that I foundbulunan
in that factoryfabrika --
284
935355
3944
O fabrikada bulduğum hazine --
15:55
dignityhaysiyet of work,
285
943220
2308
iş ahlâkı,
15:57
strengthkuvvet of characterkarakter,
286
945552
1900
güçlü karakter,
15:59
humaninsan spiritruh --
287
947476
1306
insani değerler --
16:01
is what we need to unleashUnleash
all acrosskarşısında the worldDünya.
288
949212
2883
bunları tüm dünyaya
yaymaya ihtiyacımız var.
16:07
BrothersKardeşler and sisterskız kardeşler,
289
955088
1485
Kardeşlerim,
16:09
there are people and placesyerler
all around the worldDünya
290
957874
4905
Dünyadaki tüm topluluklarda,
16:16
left out and left behindarkasında.
291
964232
1810
dışarıda bırakılan ve geride kalan
kişiler ve yerler var.
16:19
But theironların spiritruh is still stronggüçlü.
292
967193
2532
Ancak ruhları hâlâ güçlü.
16:24
They just want anotherbir diğeri chanceşans,
293
972490
1930
Tek istedikleri bir şans daha,
16:26
they want someonebirisi
to give them a chanceşans again,
294
974444
3427
onlara bir şans daha verecek
kişileri bekliyorlar,
16:29
not to just buildinşa etmek it back,
but buildinşa etmek it better than before.
295
977895
3757
aynı şeyleri tekrar inşa etmek yerine
daha iyisini yapacak kişileri bekliyorlar.
16:34
And this is the differencefark
betweenarasında returndönüş on investmentyatırım
296
982520
4818
Yatırımın getirisi ile
iyilikseverliğin getirisi
arasındaki fark bu.
16:39
and returndönüş on kindnessnezaket.
297
987362
1539
16:42
This is the differencefark betweenarasında profitkâr
298
990717
4048
Azami kâr ile
gerçek zenginlik arasındaki fark bu.
16:46
and truedoğru wealthservet.
299
994789
1256
16:50
And if it can happenolmak
300
998701
1436
New York’un kuzeyindeki küçük bir kasaba
16:53
in a smallküçük townkasaba
in upstateşehir dışında NewYeni YorkYork and IdahoIdaho,
301
1001034
3488
veya Idaho’da bunlar yapılabiliyorsa
16:56
it can happenolmak in everyher cityŞehir and townkasaba
and villageköy acrosskarşısında the worldDünya.
302
1004546
4293
dünyadaki her şehirde, kasabada,
köyde de yapılabilir.
17:02
This is not the time to buildinşa etmek wallsduvarlar,
303
1010395
2428
Zaman duvar inşa etme zamanı değil,
17:04
this is a time to startbaşlama
paintingboyama the wallsduvarlar.
304
1012847
2905
zaman duvarları boyama zamanı.
17:07
I leaveayrılmak the colorsrenkler all up to you.
305
1015776
1825
Renk seçimini size bırakıyorum.
17:09
Thank you so much.
306
1017625
1200
Çok teşekkürler.
17:10
(ApplauseAlkış)
307
1018849
5135
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by TED Translators Admin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Hamdi Ulukaya - Yogurt maker, humanitarian
Hamdi Ulukaya is a pioneer of the natural food movement and the founder of Chobani, one of the fastest-growing food companies of the last decade.

Why you should listen

Hamdi Ulukaya was raised in a dairy-farming family in a small village in eastern Turkey. He launched Chobani in 2007 with the mission and vision of making better food more accessible. In less than five years, Chobani became the number-one-selling Greek yogurt brand in the US, with more than a billion dollars in annual sales.

An advocate of reducing income and wealth inequality nationwide, Ulukaya implemented innovative profit-sharing and paid parental leave programs for Chobani's 2,000 employees. He founded the Tent Partnership for Refugees to improve the lives of more than 25 million refugees around the globe. He also signed the Giving Pledge, committing the majority of his personal wealth to the cause.

More profile about the speaker
Hamdi Ulukaya | Speaker | TED.com