TED2017
Laolu Senbanjo: "The Sacred Art of the Ori"
Laolu Senbanjo: ''Kutsal Ori Sanatı''
Filmed:
Readability: 3.1
987,472 views
Her sanatçının bir adı ve bir hikayesi vardır. Laolu Senbanjo'nun hikayesi Nijerya'da başladı, Yoruba kültür ve mirasıyla çevriliydi ve bu onu New York'a hukuk okumaya, sonra da Beyonce'nin ''Lemonade'' klibinde oynamaya getirdi. İnsan tenini tuval olarak kullanarak sanat ve düşünceyi, akıl, beden ve ruh içerisinde birleştiren ''Kutsal Ori Sanatı''nı bizimle paylaşıyor.
Laolu Senbanjo - Artist, musician, lawyer, activist
Laolu Senbanjo's motto is: “Everything is my canvas.” Full bio
Laolu Senbanjo's motto is: “Everything is my canvas.” Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
[Yoruba: Freeborn Ijebu-Ode son,]
0
1120
1640
''Dürüst Ogbogbo kabilesinden
00:16
[of true Ogbogbo Clan,]
1
4920
2200
hür doğan Ijebu-Ode oğul,
00:21
[whose wealth and resources
surpass all that Europe ever had,]
surpass all that Europe ever had,]
2
9640
2930
o ki ki varlığı ve zenginliği
tüm Avrupa'yı geçmiş,
tüm Avrupa'yı geçmiş,
00:24
[whose altar is filled with gold.]
3
12640
2320
ve altarı altınlarla doldurulmuştur.''
00:30
This chant is called the oríkì.
4
18360
1600
Bu dinsel şarkının adı oríkì.
00:32
My grandmother used to sing it
to me when I was a child in Nigeria.
to me when I was a child in Nigeria.
5
20600
3400
Ben Nijerya'da bir çocukken
büyükannem bana söylerdi.
büyükannem bana söylerdi.
00:38
See, an oríkì is the song of praise
of the Yoruba people,
of the Yoruba people,
6
26000
3216
Şöyle ki Oríkì Yoruba insanlarının
övgü şarkısıdır
övgü şarkısıdır
00:41
and this particularly speaks
of treasures that the West does not have.
of treasures that the West does not have.
7
29240
3760
ve bu şarkı batıda özellikle batıda var
olmayan hazineden bahseder.
olmayan hazineden bahseder.
00:46
Mama -- that's what
I call my grandmother --
I call my grandmother --
8
34840
2096
Mama, büyükanneme böyle seslenirdim,
00:48
told me many stories
about Yoruba mythology.
about Yoruba mythology.
9
36960
2480
Yoruba mitolojisiyle
alakalı hikâyeler anlatırdı.
alakalı hikâyeler anlatırdı.
00:52
You see, the Yorubas are an ethnic group
from the southwestern part of Nigeria,
from the southwestern part of Nigeria,
10
40000
3936
Gördüğünüz gibi, Yorubalar Nijerya'nın
güneybatısında yer alan bir etnik topluluk
güneybatısında yer alan bir etnik topluluk
00:55
and I was always fascinated
by these stories.
by these stories.
11
43960
2136
ve ben her zaman bu hikâyelere
hayrandım.
hayrandım.
00:58
I was always intrigued.
12
46120
1200
Her zaman ilgimi çekti.
00:59
And Yoruba culture has inspired
my art since I was a child.
my art since I was a child.
13
47920
3040
Çocukluğumdan beri Yoruba kültürü
sanatıma ilham verdi.
sanatıma ilham verdi.
01:03
You see, African art is not just what
you buy at Harlem markets in New York.
you buy at Harlem markets in New York.
14
51440
3600
Afrikan sanatı New York'ta
Harlem'de alabileceğiniz bir şey değil.
Harlem'de alabileceğiniz bir şey değil.
01:07
Every artist has a name,
15
55520
3056
Her ressamın bir ismi
01:10
and every artist has a story.
16
58600
1400
ve bir hikâyesi vardır.
01:12
This is my story.
17
60680
1320
Bu da benim hikâyem.
01:15
See, mama had tattoos
on her arms and her legs.
on her arms and her legs.
18
63640
3616
Mama'nın kollarında
ve bacaklarında dövmeler vardı.
ve bacaklarında dövmeler vardı.
01:19
As a child, I thought
she was born with them,
she was born with them,
19
67280
2256
Çocukken onlarla beraber
doğduğunu düşünürdüm.
doğduğunu düşünürdüm.
01:21
with beautiful black lines
and detailed symbols.
and detailed symbols.
20
69560
2280
Güzel siyah çizgiler
ve detaylı sembollerle.
ve detaylı sembollerle.
01:24
And then she told me
21
72240
1256
Ve bana şunu söyledi:
01:25
that they were actually symbols
from the Yoruba mythology.
from the Yoruba mythology.
22
73520
2840
Bunlar aslında Yoruba mitolojisinden
sembollerdi.
sembollerdi.
01:29
I never knew how this was going
to influence the artist that I am today.
to influence the artist that I am today.
23
77320
3440
Bunun bugün olduğum sanatçıyı
bu kadar etkileyeceğini bilmiyordum.
bu kadar etkileyeceğini bilmiyordum.
01:33
You see, as a young child,
I saw art everywhere.
I saw art everywhere.
24
81520
2416
Yani küçük bir çocukken
sanatı her yerde görürdüm.
sanatı her yerde görürdüm.
01:35
I remember the house we lived in
in Ilorin, in Stadium Road.
in Ilorin, in Stadium Road.
25
83960
3736
Iloerin'de yaşadığımız evi hatırlıyorum,
Stadyum youlundaki.
Stadyum youlundaki.
01:39
We had marble floors,
26
87720
1576
Mermer zemini vardı
01:41
and you know, I would look
at the marble floors,
at the marble floors,
27
89320
2576
ve mermer zemine bakardım
01:43
and I would see all sorts
of patterns and designs in it,
of patterns and designs in it,
28
91920
2656
ve onun içinde her çeşit
kalıbı ve tasarımı görürdüm.
kalıbı ve tasarımı görürdüm.
01:46
and I thought everybody could see them.
29
94600
1896
Herkesin de görebildiğini
düşünürdüm.
düşünürdüm.
01:48
So I would call my brother,
and I would be like,
and I would be like,
30
96520
2256
Kardeşimi çağırır
şöyle derdim:
şöyle derdim:
01:50
"Ikeolu, come and see this marble design,
see this pattern, see this mask."
see this pattern, see this mask."
31
98800
3536
"Ikeolu, gel ve şu mermer desenine bak,
modele bak, maskeye bak."
modele bak, maskeye bak."
01:54
And he would tell me,
"Laolu, I don't see anything."
"Laolu, I don't see anything."
32
102360
2456
O da "Laolu,
hiçbir şey görmüyorum." derdi.
hiçbir şey görmüyorum." derdi.
01:56
So I would use ink, and I would trace out
what I saw on the floor.
what I saw on the floor.
33
104840
3096
Ben de mürekkep kullanarak
zeminde ne gördüğümün çizerdim.
zeminde ne gördüğümün çizerdim.
01:59
And then when my mom noticed,
she got really upset.
she got really upset.
34
107960
2576
Sonra annem mürekkebi fark edince
gerçekten üzülürdü.
gerçekten üzülürdü.
02:02
(Laughter)
35
110560
1576
(Gülüşmeler)
02:04
But that didn't stop me.
36
112160
1256
Ama bu beni durdurmadı.
02:05
I switched from ink to chalk,
37
113440
1656
Mürekkebi tebeşire çevirdim
02:07
because I got in trouble a lot
with my teachers and my parents.
with my teachers and my parents.
38
115120
2976
çünkü öğretmenlerim
ve ailemle çok fazla sorunum vardı.
ve ailemle çok fazla sorunum vardı.
02:10
So I remember my mom said,
"Laolu, we are Christians.
"Laolu, we are Christians.
39
118120
2896
Annemin bana şöyle derdi,
"Laolu, biz Hristiyanız.
"Laolu, biz Hristiyanız.
02:13
Why don't you draw like other people?
40
121040
1816
Neden diğer insanlar gibi çizmiyorsun?
02:14
Why don't you draw landscapes
or maybe you draw chairs or furniture,
or maybe you draw chairs or furniture,
41
122880
4296
Neden manzara çizmiyorsun
ya da belki sandalye veya mobilya,
ya da belki sandalye veya mobilya,
02:19
or maybe even draw Jesus?"
42
127200
1240
veya belki Yüce İsa'yı?"
02:21
You know, I could paint
the whole house if I had a chance,
the whole house if I had a chance,
43
129400
2736
Eğer bunu yapacak fırsatım olsa
bütün evi boyardım,
bütün evi boyardım,
02:24
but when I grew up,
I knew being an artist was not an option,
I knew being an artist was not an option,
44
132160
2936
ama büyüyünce sanatçı olmanın
seçenek olmadığını biliyordum.
seçenek olmadığını biliyordum.
02:27
so I wanted to be the person
my parents wanted me to be,
my parents wanted me to be,
45
135120
2976
Ben de ailemin olmamı istediği kişi oldum,
02:30
so I went to law school.
46
138120
1576
hukuk fakültesine gittim.
02:31
Of course, that's my dad there.
He was so proud that day.
He was so proud that day.
47
139720
2680
Tabii ki babam oradaydı
ve o gün çok gururluydu.
ve o gün çok gururluydu.
02:35
And this was what my notebooks
looked like in law school.
looked like in law school.
48
143520
3296
Ve bu da hukuk fakültesinde
notlarımın nasıl göründüğü.
notlarımın nasıl göründüğü.
02:38
(Laughter)
49
146840
2576
(Gülüşmeler)
02:41
Of course I would miss classes,
50
149440
1496
Tabii ki dersleri kaçırırdım,
02:42
and I would make up excuses
why I wasn't going to class.
why I wasn't going to class.
51
150970
3270
neden okula gitmediğimle ilgili
bahaneler üretirdim.
bahaneler üretirdim.
02:47
But when I started working
at the Human Rights Commission
at the Human Rights Commission
52
155160
2696
Ancak İnsan Hakları Komisyonu'nda
avukat olarak
avukat olarak
02:49
as a human rights attorney,
53
157880
1336
çalışmaya başladığımda,
02:51
my mind was elsewhere.
54
159240
1200
aklım başka yerdeydi.
02:53
I saw a very tough reality.
55
161320
1480
Çok zor bir gerçekliği gördüm.
02:56
I worked with children
56
164120
1256
Eğitim veya evlenme
02:57
who had to choose
between getting an education
between getting an education
57
165400
2816
arasında seçim yapmak zorunda kalan
03:00
and actually being forced into marriage.
58
168240
1920
çocuklarla tanıştım.
03:02
I was so frustrated
seeing all the injustice around me,
seeing all the injustice around me,
59
170960
3576
Etrafımdaki adaletsizlik
sinirlerimi altüst etmişti
sinirlerimi altüst etmişti
03:06
and my only outlet was art,
60
174560
1576
ve tek yapabildiğim şey sanattı,
03:08
so I started painting.
61
176160
1600
ben de resim yapmaya başladım.
03:10
This piece is called "Dreamscape."
62
178160
1856
Bu parçanın ismi "Dreamscape".
03:12
So when you zoom into this piece,
63
180040
1616
Yaklaştığınız zaman,
03:13
you're going to see a girl child
64
181680
1720
Bir kız çocuğu göreceksiniz
03:16
and the accidental birth,
65
184080
1856
ve tesadüfi bir doğum,
03:17
the fact that our future
is controlled by where we are born.
is controlled by where we are born.
66
185960
3960
gelecek olgumuz
nerede doğduğumuzla kontrol ediliyor.
nerede doğduğumuzla kontrol ediliyor.
03:23
Now, the next one you see
a man and a man holding hands,
a man and a man holding hands,
67
191320
3776
Gördüğünüz bir sonraki şey,
erkek ve erkek el ele tutuşuyorlar,
erkek ve erkek el ele tutuşuyorlar,
03:27
a woman and a woman holding hands.
68
195120
1856
kadın ve kadın el ele tutuşuyorlar.
03:29
You see, in Nigeria,
same-sex relationship is criminalized.
same-sex relationship is criminalized.
69
197000
4136
Nijerya'da hemcins birlikteliği
bir suçtur.
bir suçtur.
03:33
You can actually get 14 years for that.
70
201160
1880
14 yıl yatabilirsiniz bundan dolayı.
03:35
With my art, I like to tell stories.
71
203680
2016
Sanatımla, hikâye anlatabilirim,
03:37
Through my art,
I like to start a conversation.
I like to start a conversation.
72
205720
2216
Sanatım sayesinde,
sohbet başlatabilirim.
sohbet başlatabilirim.
03:39
So in this one, you see the map of Africa,
73
207960
2216
Bunun içinde
Afrika haritasını görebilirsiniz.
Afrika haritasını görebilirsiniz.
03:42
you see the questions, you see crying,
74
210200
1856
Soruları, ağlamaları görebilirsiniz,
03:44
and there you see syringes
plugged into Africa
plugged into Africa
75
212080
2176
Afrika'ya saplanmış
şırıngayı görebilirsiniz,
şırıngayı görebilirsiniz,
03:46
and the natural resources
being drained out.
being drained out.
76
214280
2096
doğal kaynakların akıp gittiğini.
03:48
So I asked myself, where does it go?
77
216400
2536
Ben de kendime sordum, bu nereye gidiyor?
03:50
Who benefits from all of this?
78
218960
1480
Bunlardan kim yarar sağlıyor?
03:53
You see, with my art,
79
221640
1256
Görüyorsunuz, sanatımla,
03:54
the way I weave my art around
the patterns, the masks, the stories,
the patterns, the masks, the stories,
80
222920
3856
sanatımla modelleri, maskeleri,
hikâyeleri ördüğüm yol,
hikâyeleri ördüğüm yol,
03:58
and the way I use my lines,
81
226800
1336
çizgileri kullanışım,
04:00
it's all from the Yoruba culture.
82
228160
1736
hepsi Yoruba kültüründe.
04:01
So in 2013, I made a big gamble.
83
229920
2536
2013'te büyük bir kumar oynadım.
04:04
I quit my job and I moved to New York City
to practice art full time.
to practice art full time.
84
232480
4336
İşimden ayrıldım ve bütün zamanımı ayırıp
alıştırma yapmak için NewYork'a yerleştim.
alıştırma yapmak için NewYork'a yerleştim.
04:08
Of course, my parents were like,
85
236840
1550
Tabii ailem şu tavırdaydı,
04:10
"Oh, [it's just a phase.]
He'll come back."
He'll come back."
86
238440
1700
"Oh, [bu bir aşama]
Geri gelecektir.
Geri gelecektir.
04:13
But life as an artist
in New York was not easy,
in New York was not easy,
87
241120
2976
Ancak hayat New York'ta
bir sanatçı için kolay değildi,
bir sanatçı için kolay değildi,
04:16
because I was broke,
88
244120
2016
Çünkü fakirdim,
04:18
no money, no gallery agents,
no representation,
no representation,
89
246160
2936
para yok, galeri temsilciliği yok,
intibah yok,
intibah yok,
04:21
so no gallery would show my work.
90
249120
1616
hiçbir galeri beni kabul etmezdi.
04:22
So I thought to myself, I need to survive.
91
250760
2136
Kendi kendime düşündüm,
hayatta kalmalıyım.
hayatta kalmalıyım.
04:24
So I started painting on clothes
to make a living.
to make a living.
92
252920
2720
Ben de yaşamak için
kıyafetlere çizim yapmaya başladım.
kıyafetlere çizim yapmaya başladım.
04:28
I started painting on shoes.
93
256519
1361
Ayakkabıları boyadım.
04:30
I started customizing things for people.
94
258519
2296
İnsanlara eşyaları
kişiselleştirmeye başladım.
kişiselleştirmeye başladım.
04:32
And then soon I realized the power,
95
260839
1697
Çok geçmeden gücü fark ettim.
04:34
because people were so proud
to wear their stories.
to wear their stories.
96
262560
3656
Çünkü insanlar hikâyelerini giymekten
gururlanıyorlardı.
gururlanıyorlardı.
04:38
So I started painting on everything.
97
266240
1936
Ben de her şeyin üstüne çizmeye başladım.
04:40
I painted on guitars,
98
268200
1536
Gitarları boyadım,
04:41
I started doing murals,
99
269760
1216
duvar resimleri yaptım.
04:43
anything I could find
my hand on I painted,
my hand on I painted,
100
271000
2056
Bulabildiğim her şeyi boyadım
04:45
and everything became my canvas.
101
273080
1816
ve her şey tuvalim oldu.
04:46
So one day, I was just going
on my Instagram feed,
on my Instagram feed,
102
274920
3296
Bir gün Instagram'da geziyordum,
04:50
and I saw this picture.
103
278240
1456
bir resim gördüm.
04:51
It was Reign. She took a picture
standing in front my art,
standing in front my art,
104
279720
3096
Bu Reign'di.
Sanatımın önünde fotoğraf çekmişti.
Sanatımın önünde fotoğraf çekmişti.
04:54
and the moment I saw that photo,
105
282840
1736
O fotoğrafı gördüğüm an,
04:56
something happened in that moment.
106
284600
1656
o an bir şey oldu.
04:58
I could actually see my artwork
go into her and come out of her literally,
go into her and come out of her literally,
107
286280
4416
Gerçek anlamda sanatımın onun içinden
geçip sonra da dışarı çıktığını gördüm
geçip sonra da dışarı çıktığını gördüm
05:02
and that's how I started painting
on human bodies.
on human bodies.
108
290720
2360
ve bu şekilde insan vücudunu
boyamaya başladım.
boyamaya başladım.
05:06
As a child I saw art on the marble floors,
109
294920
2856
Çocukken zeminde sanat gördüm,
05:09
I saw art on walls,
110
297800
1616
duvarda sanat gördüm
05:11
but now I see art on people's faces
and people's bodies.
and people's bodies.
111
299440
2720
ama şimdi insanların yüzünde
ve vücudunda görüyorum.
ve vücudunda görüyorum.
05:14
I remember my grandmother,
112
302920
1280
Büyükannemi hatırlıyorum
05:16
and I realized that
most of my creative instincts
most of my creative instincts
113
304960
2856
ve fark ettim ki bütün yaratıcı içgüdüm
05:19
were actually based
on my childhood memories
on my childhood memories
114
307840
2080
aslında çocukluk hatıralarımdan kaynaklı
05:22
and the art on my grandmother's skin.
115
310920
1800
ve büyükannemin derisi üstündeki sanatta.
05:25
Now I look at all the people I painted,
and I think to myself, like,
and I think to myself, like,
116
313320
3216
Şimdi bütün boyadığım insanlara bakıp
şöyle düşünüyorum:
şöyle düşünüyorum:
Acaba hepimiz Yoruba mitolojisindeki
05:28
what would it look like
if we all walked around
if we all walked around
117
316560
2216
tanrı ve tanrıçalar gibi yürüsek
nasıl görünürdü?
nasıl görünürdü?
05:30
like gods and goddesses
from Yoruba mythology?
from Yoruba mythology?
118
318800
2176
05:33
And boom, that's how
The Sacred Art of the Ori was born.
The Sacred Art of the Ori was born.
119
321000
2776
Ve boom,
Kutsal Ori Sanatı böyle doğdu.
Kutsal Ori Sanatı böyle doğdu.
05:35
You see, Ori in Yoruba mythology
120
323800
2496
Yoruba mitolojisinde Ori
05:38
means your soul, it means your essence,
it means your instincts.
it means your instincts.
121
326320
3056
ruhunuz, özünüz, içgüdüleriniz
anlamına gelir.
anlamına gelir.
05:41
And I realized that only
when you tap into your Ori,
when you tap into your Ori,
122
329400
2496
Ben de sadece Orinize dokunduğunuzda
05:43
then you can actually move mountains.
123
331920
2536
dağları oynatabileceğinizi fark ettim.
05:46
So there's something so immediate
about painting on human bodies.
about painting on human bodies.
124
334480
4760
İnsan bedenine resim yapmak
konusu o kadar heyecan verici ki
konusu o kadar heyecan verici ki
05:51
It's like art in motion.
125
339640
2816
hareketli resim gibi.
05:54
It's like a 3D experience.
126
342480
2056
3 boyutlu bir deneyim gibi.
05:56
So one day, I was just doing
my regular work in Brooklyn,
my regular work in Brooklyn,
127
344560
4776
Bir gün Brooklyn'de işimi yapıyordum,
06:01
and I got an email that said,
128
349360
1696
şöyle bir eposta aldım:
06:03
"Hi, I'm a big fan of your work.
129
351080
2296
''Selam, çalışmalarının
büyük bir hayranıyım.
büyük bir hayranıyım.
06:05
Would you like to paint
for my music video?
for my music video?
130
353400
2016
Klibim için resim yapmak ister misin?
06:07
Signed, Beyoncé."
131
355441
1256
İmza, Beyonce.''
06:08
Like, Beyoncé emailed me.
132
356720
1456
Beyonce bana eposta atmıştı.
06:10
I was like, what?
133
358200
1336
Afalladım.
06:11
(Laughter)
134
359560
1656
(Kahkaha)
06:13
I was like, what,
how did she even know me?
how did she even know me?
135
361240
2056
Beni nasıl tanıyor ki
dedim kendime.
dedim kendime.
06:15
I thought this can't be true.
Of course I thought it was a scam.
Of course I thought it was a scam.
136
363320
3016
Doğru olamaz dedim.
Oyun olduğunu düşündüm.
Oyun olduğunu düşündüm.
06:18
The Nigerian in me was like, nah.
137
366360
1616
İçimdeki Nijeryalı hayır diyordu.
06:20
(Laughter)
138
368000
1216
(Kahkaha)
06:21
(Applause)
139
369240
2136
(Alkış)
06:23
But incredibly enough,
it was real, it was true,
it was real, it was true,
140
371400
2456
İnanılmaz bir şekilde doğruydu.
Tamamen doğruydu
Tamamen doğruydu
06:25
and things happened really fast.
141
373880
1576
ve her şey çok hızlı gelişti.
06:27
You see, Beyoncé wanted
to pay homage to New Orleans,
to pay homage to New Orleans,
142
375480
2496
Beyonce New Orleans'ı
takdir etmek istiyordu
takdir etmek istiyordu
06:30
and my art reminded her
of her creole origins.
of her creole origins.
143
378000
3256
ve sanatım ona
kreole resimlerini hatırlattı.
kreole resimlerini hatırlattı.
06:33
So when "Lemonade" dropped, of course,
144
381280
2336
Bu yüzden ''Lemonade'' çıktığında,
06:35
boom, everything just went
from zero to 100 real fast.
from zero to 100 real fast.
145
383640
3840
her şey sıfırdan 100'a
çok hızlı bir şekilde yükseldi.
çok hızlı bir şekilde yükseldi.
06:40
People featured me in magazines,
146
388200
2376
Dergilere, söyleşilere
06:42
interviews.
147
390600
1216
konu oldum.
06:43
People stopped me in the street.
148
391840
1576
Beni yolda durdurmaya başladılar.
06:45
People knew my name, like --
149
393440
1456
İsmimi biliyorlardı.
06:46
And sometimes I had to step back
150
394920
1576
Bazen de bir adım geride durup
06:48
and just chill,
and, like, take everything in.
and, like, take everything in.
151
396520
3056
sakinleşmem,
olan biteni hazmetmem gerekiyordu.
olan biteni hazmetmem gerekiyordu.
06:51
You know, as artists,
we work so hard all our lives
we work so hard all our lives
152
399600
2416
Biz hayatımız boyunca
sanatımızın tanınması için
sanatımızın tanınması için
06:54
for our art to be recognized,
153
402040
1416
o kadar çok çalışıyorlar ki
06:55
and for this I feel blessed.
154
403480
1360
kendimi çok özel hissettim.
06:57
However, the attorney
in me is still there,
in me is still there,
155
405240
2056
Ancak o avukat yine de içimde,
06:59
so I use my art
to fight for what I believe in.
to fight for what I believe in.
156
407320
2680
sanatımı kullanarak
inandığım şey için savaşıyorum.
inandığım şey için savaşıyorum.
07:03
My Yoruba heritage is always there.
157
411160
2120
Yoruba mirasım her zaman burada.
07:05
I'd like to share with you tonight
some of my art in motion.
some of my art in motion.
158
413800
4936
Bu gece sizlerle sanatımı canlı olarak
paylaşmak istiyorum.
paylaşmak istiyorum.
07:10
Please, welcome with me on stage.
159
418760
2336
Lütfen benimle sahneye gelin.
07:13
(Music)
160
421120
1736
(Müzik)
07:14
(Applause)
161
422880
3240
(Alkışlar)
07:29
Now, this is Geli, and this is Reign.
162
437360
3416
Bu Geli, bu da Reign.
07:32
These are the first two people
I ever painted in my life,
I ever painted in my life,
163
440800
3296
Üzerlerinde sanatımı çalıştığım
ilk iki insan
ilk iki insan
07:36
and I spent the past day painting on them.
164
444120
2280
son günlerimi bu çizimlerle geçirdim.
07:39
Tonight, they represent
my hopes and my fears.
my hopes and my fears.
165
447880
3160
Bu gece onlar benim umut
ve korkularımı temsil ediyorlar.
ve korkularımı temsil ediyorlar.
07:43
Now, I put my fears on the back.
166
451960
2200
Korkularımı sırtlarına,
07:48
I put my hopes in front.
167
456840
2760
umutlarımı ise önlerine çizdim.
07:52
What are my hopes?
168
460880
1240
Umutlarım neler?
07:56
I hope that people know
169
464440
1256
Umuyorum ki
07:57
that Africa is not just
one huge, nameless continent
one huge, nameless continent
170
465720
4216
Afrika tek bir büyük ve tamamen aynı
08:01
that is all the same.
171
469960
1576
bir kıta olarak kalmayacak.
08:03
I also hope that people know
172
471560
1376
Yine umuyorum ki
08:04
that in Nigeria, we have
over 350 ethnic groups and languages,
over 350 ethnic groups and languages,
173
472960
5976
Nijerya'da 350 etnik gtup ve dil var,
08:10
and I am just one artist from one of them.
174
478960
2120
bu grupların sadece birinden
bir ressamım.
bir ressamım.
08:13
(Applause)
175
481720
4656
(Alkışlar)
08:18
I also hope that you know
that I hope I will be able to change
that I hope I will be able to change
176
486400
2976
İnsanların Afrika sanatı hakkında
08:21
the way people talk about African art
on the continent and here,
on the continent and here,
177
489400
3976
konuştuklarını değiştirebileceğimi
umuyorum,
umuyorum,
08:25
and I hope you know that African art
178
493400
1736
Afrikan sanatının,
08:27
is not just what you buy
at Harlem markets in New York
at Harlem markets in New York
179
495160
3496
New York'ta sadece Harlem marketlerinde
bulunanan bir şey olmadığını
bulunanan bir şey olmadığını
08:30
and that every piece of art
you see has a story,
you see has a story,
180
498680
2856
gördüğünüz her parçanın bir tarihi,
bir hikâyesi ve bir ismi
bir hikâyesi ve bir ismi
08:33
and every artist has a name.
181
501560
1616
olduğunu anlatacağım.
08:35
Thank you very much.
182
503200
1216
Çok teşekkür ederim.
08:36
(Applause)
183
504440
6440
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Laolu Senbanjo - Artist, musician, lawyer, activistLaolu Senbanjo's motto is: “Everything is my canvas.”
Why you should listen
A visual artist, musician, human rights lawyer and activist, Laolu Senbanjo puts his mark on everything from canvas, to shoes, to walls and buildings, to clothing and even the body with his Sacred Art of the Ori. Born and raised in Ilorin, Nigeria, his Yoruba heritage is ever-present in his work, which marries modern detail and ornate style to create a vision of Afrofuturism.
His preferred medium is charcoal, "because it’s something as natural as life and death," he writes, and he also works in acrylics, inks and even wood. Senbanjo created work for the astonishing "Sorry" video from Beyoncé's Lemonade, and he has worked with Angelique Kidjo, Kenneth Cole, Alicia Keys, Usher and many more.
Laolu Senbanjo | Speaker | TED.com