ABOUT THE SPEAKER
Ben Saunders - Polar explorer
In 2004, Ben Saunders became the youngest person ever to ski solo to the North Pole. In 2013, he set out on another record-breaking expedition, this time to retrace Captain Scott’s ill-fated journey to the South Pole on foot.

Why you should listen

Although most of the planet's surface was mapped long ago, there's still a place for explorers in the modern world. And Ben Saunders' stories of arctic exploration -- as impressive for their technical ingenuity as their derring-do -- are decidedly modern. In 2004, at age 26, he skied solo to the North Pole, updating his blog each day of the trip. Humble and self-effacing, Saunders is an explorer of limits, whether it's how far a human can be pushed physically and psychologically, or how technology works hundreds of miles from civilization. His message is one of inspiration, empowerment and boundless potential.

He urges audiences to consider carefully how to spend the “tiny amount of time we each have on this planet.” Saunders is also a powerful advocate for the natural world. He's seen first-hand the effects of climate change, and his expeditions are raising awareness for sustainable solutions. 

Being the youngest person to ski solo to the North Pole did not satiate Saunders' urge to explore and push the boundaries. In 2008, he attempted to break the speed record for a solo walk to the North Pole; however, his journey was ended abruptly both then and again in 2010 due to equipment failure. From October 2013 to February 2014, he led a two-man team to retrace Captain Robert Falcon Scott’s ill-fated 1,800-mile expedition to the South Pole on foot. He calls this journey the hardest 105 days of his life.

More profile about the speaker
Ben Saunders | Speaker | TED.com
TED2005

Ben Saunders: Why did I ski to the North Pole?

Ben Saunders, Kuzey Kutbu'nda kayak yapıyor

Filmed:
914,689 views

Buzul kaşifi Ben Saunders, Kuzey Kutbu'na tek başına yaptığı kayak yolculuğunu ilginç anektodlar, muazzam fotoğraflar ve daha önce hiç görülmemiş videolar eşliğinde anlatıyor.
- Polar explorer
In 2004, Ben Saunders became the youngest person ever to ski solo to the North Pole. In 2013, he set out on another record-breaking expedition, this time to retrace Captain Scott’s ill-fated journey to the South Pole on foot. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:25
This is me. My nameisim is BenBen SaundersSaunders.
0
1000
1000
Bu benim. Adım, Ben Saunders.
00:26
I specializeuzmanlaşmak in draggingsürükleme heavyağır things
1
2000
2000
Soğuk bölgelerde...
00:28
around coldsoğuk placesyerler.
2
4000
2000
...ağır eşyaları sürükleme konusunda uzmanım.
00:30
On MayMayıs 11thinci last yearyıl,
3
6000
2000
Geçen sene 11 Mayıs'ta...
00:32
I stooddurdu aloneyalnız at the NorthKuzey geographiccoğrafi PoleKutup.
4
8000
3000
...Kuzey coğrafi kutbuna tek başıma gittim.
00:35
I was the only humaninsan beingolmak in an areaalan
5
11000
2000
Amerika'nın bir buçuk katı büyüklüğündeki...
00:37
one-and-a-halfbir buçuk timeszamanlar the sizeboyut of AmericaAmerika,
6
13000
2000
...o bölgede, ki bu 15.000 kilometrekare ediyor...
00:39
five-and-a-halfBeş buçuk thousandbin squarekare milesmil.
7
15000
2000
...bulunan tek insan evladı bendim.
00:41
More than 2,000 people have climbedtırmandı EverestEverest.
8
17000
2000
Everest'e 2000'den fazla kişi tırmandı.
00:43
12 people have stooddurdu on the moonay.
9
19000
2000
Aya 12 kişi ayak bastı.
00:45
IncludingDahil olmak üzere me, only fourdört people
10
21000
2000
Kuzey Kutbu'na ise ben dahil...
00:47
have skiedskied solosolo to the NorthKuzey PoleKutup.
11
23000
2000
...sadece 4 kişi kayakla tek başına yolculuk yaptı.
00:50
And I think the reasonneden for that --
12
26000
2000
Bence bunun nedeni...
00:52
(ApplauseAlkış)
13
28000
4000
(Alkış)
00:56
-- thank you -- I think the reasonneden for that is that it's -- it's --
14
32000
2000
Sağolun. Bence bunun nedeni...
00:58
well, it's as ChrisChris said, bonkerskafadan kontak.
15
34000
2000
Chris'in söylediği gibi, bir kaç tahtamın eksik olması.
01:00
It's a journeyseyahat that is right at the limitsınır
16
36000
3000
İnsan kapasitesinin sınırlarını zorlayan...
01:03
of humaninsan capabilitykabiliyet.
17
39000
2000
...bir yolculuk oldu.
01:05
I skiedskied the equivalenteşdeğer of 31 marathonsmaraton
18
41000
2000
Arka arkaya 31 adet maratona eş değer mesafede...
01:07
back to back. 800 milesmil in 10 weekshaftalar.
19
43000
3000
kayak kullandım. 10 haftada 1300 kilometre.
01:10
And I was draggingsürükleme all the foodGıda I neededgerekli,
20
46000
2000
Üstelik ihtiyacım olan yiyecek...
01:12
the suppliesgereçler, the equipmentekipman, sleepinguyuyor bagsırt çantası,
21
48000
2000
...malzeme, ekipman, uyku tulumu ve tek kullanımlık iç çamaşırı gibi...
01:14
one changedeğişiklik of underweariç çamaşırı -- everything I neededgerekli for nearlyneredeyse threeüç monthsay.
22
50000
3000
...üç aylık ihtiyaçlarımı da arkamda çekiyordum.
01:17
(LaughterKahkaha)
23
53000
3000
(Gülüyorlar)
01:20
What we're going to try and do todaybugün, in the 16 and a bitbit minutesdakika I've got left,
24
56000
3000
Bugün, konuşmamın kalan 16 dakikasında...
01:23
is to try and answerCevap threeüç questionssorular. The first one is, why?
25
59000
3000
...üç soruya cevap vermeye çalışacağım. İlk soru "neden"?
01:26
The secondikinci one is,
26
62000
2000
İkinci soru...
01:28
how do you go to the lootuvalet at minuseksi 40?
27
64000
2000
...eksi 40 derecede tuvaletimi nasıl yaptım?
01:30
"BenBen, I've readokumak somewherebir yerde that at minuseksi 40,
28
66000
3000
"Ben, bir yerde eksi 40 derecede ciltte bir dakika içinde soğuk ısırığı olduğunu...
01:33
exposedmaruz skincilt becomesolur frostbittendonmuş in lessaz than a minutedakika, so how do you answerCevap the call of naturedoğa?"
29
69000
3000
...okudum. Peki sen doğanın çağrısına nasıl cevap verdin?"
01:36
I don't want to answerCevap these now. I'll come on to them at the endson.
30
72000
2000
Bunu şimdilik cevaplamak istemiyorum. Konuşmamın sonunda geleceğim bu soruya.
01:39
ThirdÜçüncü one: how do you topüst that? What's nextSonraki?
31
75000
3000
Üçüncü soru: Bu yolculuğu nasıl tamamladım? Sırada ne var?
01:43
It all startedbaşladı back in 2001.
32
79000
2000
Her şey 2001 yılında başladı.
01:45
My first expeditionsefer was with a guy calleddenilen PenKalem HadowHadow -- enormouslyçok experienceddeneyimli chapCHAP.
33
81000
3000
İlk keşif gezime Pen Hadow adındaki inanılmaz tecrübeli bir delikanlıyla birlikte çıktım.
01:48
This was like my polarkutup apprenticeshipçıraklık.
34
84000
3000
O yolculuk benim kutup çıraklığım gibiydi.
01:51
We were tryingçalışıyor to skikayak from this groupgrup of islandsadaları up here,
35
87000
3000
Şuradaki Severnaya Zemlya takım adalarından...
01:54
SevernayaSevernaya ZemlyaZemlya, to the NorthKuzey PoleKutup.
36
90000
2000
...Kuzey Kutbu'na kayakla gitmeye çalışıyorduk.
01:56
And the thing that fascinatesbüyüleyen me about the NorthKuzey PoleKutup,
37
92000
2000
Kuzey Kutbu'nun beni en çok etkileyen yönü...
01:58
geographiccoğrafi NorthKuzey PoleKutup, is that it's slaptokat bangpatlama in the middleorta of the seadeniz.
38
94000
3000
...denizin ortasında bulunmasıydı.
02:01
This is about as good as mapsharitalar get,
39
97000
2000
Bu adeta haritalarda bulunan...
02:03
and to reachulaşmak it you've got to skikayak literallyharfi harfine
40
99000
2000
...ve oraya ulaşmak için ille de donmuş tabakalarda...
02:05
over the frozendondurulmuş crustkabuk,
41
101000
2000
...Kuzey Buz Denizi'nde yüzen buzların üstünde
02:07
the floatingyüzer skincilt of icebuz on the ArticKutup OceanOkyanus.
42
103000
3000
kayak kullanmanızla ilgili bir durum.
02:10
I'd spokenkonuşulmuş to all the expertsuzmanlar.
43
106000
2000
Konunun bütün uzmanlarıyla konuştum.
02:12
I'd readokumak lots of bookskitaplar. I studiedokudu mapsharitalar and chartsçizelgeleri.
44
108000
2000
Bir sürü kitap okudum, haritaları ve grafikleri inceledim.
02:14
But I realizedgerçekleştirilen on the morningsabah of day one
45
110000
2000
Ama birinci günün sabahında...
02:16
that I had no ideaFikir exactlykesinlikle
46
112000
2000
...kendimi nasıl bir maceraya sürüklediğimi...
02:18
what I'd let myselfkendim in for.
47
114000
2000
...hiç bilmediğimi farkettim.
02:20
I was 23 yearsyıl oldeski. No one my ageyaş
48
116000
2000
23 yaşındaydım. Benim yaşımdaki hiç kimse...
02:22
had attemptedteşebbüs anything like this,
49
118000
2000
...böyle bir şeye kalkışmamıştı.
02:24
and prettygüzel quicklyhızlı bir şekilde, almostneredeyse everything
50
120000
2000
Ve ters gidebilecek neredeyse her şey...
02:26
that could have gonegitmiş wrongyanlış did go wrongyanlış.
51
122000
2000
...ters gitti.
02:28
We were attackedsaldırıya by a polarkutup bearayı on day two.
52
124000
3000
İkinci gün bir kutup ayısının saldırısına uğradık.
02:31
I had frostbitedonma in my left bigbüyük toeayak.
53
127000
3000
Sol ayak baş parmağım soğuk ısırığı oldu.
02:34
We startedbaşladı runningkoşu very lowdüşük on foodGıda. We were bothher ikisi de prettygüzel hungry, losingkaybetme lots of weightağırlık.
54
130000
3000
Yiyeceğimiz azaldı. İkimiz de çok açtık ve çok fazla kilo verdik.
02:37
Some very unusualolağandışı weatherhava conditionskoşullar, very difficultzor icebuz conditionskoşullar.
55
133000
3000
Olağanüstü hava ve çok zor buz koşulları yüzünden...
02:41
We had
56
137000
2000
...dünyayla iletişimimiz...
02:43
decidedlykesinlikle low-techDüşük teknolojili communicationsiletişim.
57
139000
2000
...son derece kısıtlıydı.
02:45
We couldn'tcould affordparası yetmek a satelliteuydu phonetelefon, so we had HFHF radioradyo.
58
141000
3000
Uydu telefonuna gücümüz yetmediği için yüksek frekanslı bir telsiz almıştık.
02:48
You can see two skikayak poleskutuplar stickingyapışkan out of the roofçatı of the tentçadır.
59
144000
2000
Çadırın çatısında birbirine bağlı iki kayak batonu görebilirsiniz.
02:50
There's a wiretel danglingsarkan down eitherya sideyan.
60
146000
2000
Her iki yanından da bir kablo sarkıyor.
02:52
That was our HFHF radioradyo antennaanten.
61
148000
2000
İş o yüksek frekanslı telsizimizin anteniydi.
02:54
We had lessaz than two hourssaatler
62
150000
2000
İki ay boyunca, dış dünyayla karşılıklı olarak...
02:56
two-wayiki yönlü communicationiletişim with the outsidedışında worldDünya in two monthsay.
63
152000
3000
...iki saatten az iletişim kurabildik.
03:00
UltimatelySonuçta, we ranran out of time.
64
156000
2000
Sonuç olarak zamanımız tükenmişti.
03:02
We'dBiz istiyorsunuz skiedskied 400 milesmil. We were just over 200 milesmil left
65
158000
3000
650 km kayak kullandık. Kutba 320 km yolumuz kalmıştı...
03:05
to go to the PoleKutup, and we'devlenmek runkoş out of time.
66
161000
2000
...ve zamanımız azalıyordu.
03:07
We were too lategeç into the summeryaz; the icebuz was startingbaşlangıç to melteritmek;
67
163000
2000
Geç kaldığımız için yaz mevsimi geliyordu ve buzlar erimeye başlamıştı.
03:09
we spokekonuştu to the RussianRusça helicopterhelikopter pilotspilotlar on the radioradyo,
68
165000
2000
Telsizden Rus helikopter pilotlarıyla konuştuk...
03:11
and they said, "Look boysçocuklar, you've runkoş out of time.
69
167000
2000
...bize "Bakın çocuklar, zamanınız azaldı...
03:13
We'veBiz ettik got to pickalmak you up."
70
169000
2000
...sizi almamız lazım" dediler.
03:15
And I feltkeçe that I had failedbaşarısız oldu, wholeheartedlyNe mutlu Türküm diyene.
71
171000
3000
Samimiyetle söylüyorum, başarısız olduğumu hissettim.
03:18
I was a failurebaşarısızlık.
72
174000
2000
Başaramamıştım.
03:20
The one goalhedef, the one dreamrüya I'd had
73
176000
2000
Kendimi bildim bileli hayalini kurduğum...
03:22
for as long as I could rememberhatırlamak -- I hadn'tolmasaydı even come closekapat.
74
178000
3000
...tek amacımı gerçekleştirmeye çok uzaktım.
03:26
And skiingkayak yapma alonguzun bir that first tripgezi, I had two
75
182000
2000
İlk yolculuğumda kayak kullanmakla ilgili...
03:28
imaginaryhayali videovideo clipsklip that I'd replayyeniden yürütme over and over again in my mindus
76
184000
3000
...şartlar zorlaşınca motivasyonumu sürdürmek için...
03:31
when the going got toughsert, just to keep my motivationmotivasyon going.
77
187000
3000
...hayalimde sürekli iki video klip oynatıyordum.
03:34
The first one was reachingulaşan the PoleKutup itselfkendisi.
78
190000
3000
İlki kutba ulaşmaktı.
03:37
I could see vividlycanlı, I supposevarsaymak,
79
193000
2000
Gayet net görüyordum.
03:39
beingolmak filmedfilme out of the doorkapı of a helicopterhelikopter, there was, kindtür of, rockKaya musicmüzik playingoynama in the backgroundarka fon,
80
195000
3000
Bir helikopterin kapısında başlıyordu ve arka planda rock müzik çalıyordu.
03:42
and I had a skikayak polekutup with a UnionBirliği JackJack, you know, flyinguçan in the windrüzgar.
81
198000
3000
Üstünde İngiltere bayrağı olan bir kayak batonum vardı. Rüzgarda dalgalanıyordu.
03:45
I could see myselfkendim stickingyapışkan the flagbayrak in a polekutup, you know --
82
201000
3000
Kendimi kutba bayrak dikerken görüyordum.
03:48
ahAh, gloriousşanlı momentan -- the musicmüzik kindtür of reachingulaşan a crescendokreşendo.
83
204000
2000
Ne muhteşem bir an... Müzik gitgide yükseliyordu.
03:50
The secondikinci videovideo clipklips
84
206000
2000
Hayalimde canlandırdığım için ikinci klipte ise...
03:52
that I imaginedhayal was gettingalma back to HeathrowHeathrow airporthavalimanı,
85
208000
2000
...Heatrow Havaalanı'na dönüyordum.
03:54
and I could see again, vividlycanlı,
86
210000
2000
O klibi de çok net görebiliyordum.
03:56
the camerakamera flashbulbsflaş için ampul going off,
87
212000
2000
Fotoğraf makinelerinin flaşları patlıyor...
03:58
the paparazzipaparazziler, the autographimza huntersavcılar,
88
214000
3000
...paparazziler ve imza isteyenler...
04:01
the bookkitap agentsajanları cominggelecek to signişaret me up for a dealanlaştık mı.
89
217000
2000
...anlaşma imzalamaya çalışan kitap mümesilleri.
04:03
And of coursekurs, neitherne of these things happenedolmuş.
90
219000
3000
Ve elbette iki klipte de gördüklerimin hiçbiri gerçekleşmedi.
04:06
We didn't get to the PoleKutup, and we didn't have any moneypara
91
222000
3000
Kutba ulaşamadık ve piyasa araştırmasına verecek...
04:09
to payödeme anyonekimse to do the PRPR, so no one had heardduymuş
92
225000
2000
...paramız olmadığı için hiç kimsenin...
04:11
of this expeditionsefer.
93
227000
2000
...bu geziden haberi olmadı.
04:13
And I got back to HeathrowHeathrow. My mumAnnem was there; my brothererkek kardeş was there;
94
229000
3000
Heathrow'a döndüğümde annem, kardeşim...
04:16
my granddadBüyükbaba was there -- had a little UnionBirliği JackJack --
95
232000
3000
...ve büyükbabam oradaydı. Ellerinde de küçük birer İngiliz bayrağı vardı.
04:19
(LaughterKahkaha)
96
235000
2000
(Gülüyorlar)
04:21
-- and that was about it. I wentgitti back to livecanlı with my mumAnnem.
97
237000
2000
Doğru söylüyorum. Annemin yanında yaşamaya geri döndüm.
04:23
I was physicallyfiziksel olarak exhaustedbitkin,
98
239000
2000
Bedenen tükenmiştim.
04:25
mentallyzihinsel an absolutekesin wreckbatık, considereddüşünülen myselfkendim a failurebaşarısızlık.
99
241000
3000
Zihnen enkaza dönmüştüm. Varlığımı bir hata olarak görüyordum.
04:28
In a hugeKocaman amounttutar of debtborç personallyŞahsen to this expeditionsefer,
100
244000
2000
Bu gezi için gırtlağıma kadar borca girmiş halde...
04:30
and lyingyalan söyleme on my mum'sAnnemin sofakanepe,
101
246000
2000
...annenim evindeki divanda yatmış...
04:32
day in day out, watchingseyretme daytimegündüz TVTV.
102
248000
3000
...bütün gün TV izliyordum.
04:36
My brothererkek kardeş sentgönderilen me a textMetin messagemesaj, an SMSSMS --
103
252000
2000
Kardeşim bir SMS yolladı...
04:38
it was a quotealıntı from the "SimpsonsSimpsons." It said,
104
254000
2000
...Simpson'lardan bir alıntı yazmış. Diyordu ki...
04:40
"You trieddenenmiş your hardestEn zor and failedbaşarısız oldu miserablyberbat şekilde.
105
256000
3000
..."en zor olanı denedin ve sefil bir halde başarısız oldun.
04:44
The lessonders is: don't even try."
106
260000
2000
Alınacak ders: bir daha deneme."
04:46
(LaughterKahkaha)
107
262000
1000
(Gülüyorlar)
04:47
FastHızlı forwardileri threeüç yearsyıl. I did eventuallysonunda get off the sofakanepe,
108
263000
3000
Üç yıl ileri sıçradım. Nihayet divandan kalktım...
04:50
and startbaşlama planningplanlama anotherbir diğeri expeditionsefer. This time,
109
266000
2000
...ve yeni bir gezi planlamaya başladım. Bu sefer...
04:52
I wanted to go right acrosskarşısında, on my ownkendi this time,
110
268000
2000
kendime başıma haritanın en tepesindeki
04:54
from RussiaRusya, at the topüst of the mapharita,
111
270000
2000
Rusya'dan başlayıp
04:56
to the NorthKuzey PoleKutup, where the sortçeşit of kinkkink in the middleorta is,
112
272000
2000
haritanın ortalarında olan Kuzey Kutbu'na
04:58
and then on to CanadaKanada.
113
274000
2000
oradan da Kanada'ya gitmek istiyordum.
05:00
No one has madeyapılmış a completetamamlayınız crossinggeçit of the ArcticArctic OceanOkyanus on theironların ownkendi.
114
276000
3000
Kimse Kuzey Buz Denizi'ni kendi başına geçmemişti.
05:03
Two NorwegiansNorveçliler did it as a teamtakım in 2000. No one'sbiri donetamam it solosolo.
115
279000
4000
2000 yılında 2 Norveçli takım olarak bunu yapsa da kimse tek başına yapmadı.
05:07
Very famousünlü, very accomplishedbaşarılı Italianİtalyanca mountaineerdağcı,
116
283000
3000
Çok başarılı ve tanınmış Italyan dağcı
05:11
ReinholdReinhold MessnerMessner, trieddenenmiş it in 1995,
117
287000
1000
Reinhold Messner bunu 1995'te denedi
05:12
and he was rescuedkurtarıldı after a weekhafta.
118
288000
2000
ve 1 hafta sonra kurtarıldı.
05:14
He describedtarif edilen this expeditionsefer as 10 timeszamanlar
119
290000
3000
Geziyi Everest'e tırmanmadan
05:17
as dangeroustehlikeli as EverestEverest.
120
293000
2000
10 kat daha tehkileli olarak tanımladı.
05:19
So for some reasonneden, this was what I wanted to have a crackçatlak at,
121
295000
4000
Belirsiz bir sebepten ötürü her ne kadar
05:24
but I knewbiliyordum that even to standdurmak a chanceşans of gettingalma home in one pieceparça,
122
300000
2000
bırakın Kanada'ya kadar gitmeyi,
05:26
let aloneyalnız make it acrosskarşısında to CanadaKanada,
123
302000
2000
eve tek parça olarak dönmek bile zor olsa bile
05:28
I had to take a radicalradikal approachyaklaşım.
124
304000
2000
bunu başarmak istiyordum ve bunun için de radikal bir yöntem kullanmalıydım.
05:31
This meantdemek everything from perfectingMükemmelleştirici the
125
307000
2000
Bu gezi ile ilgili teknik ekipmanları
05:33
sawn-offpompalı, sub-two-gramalt iki gram toothbrushdiş fırçası,
126
309000
3000
kusursuz duruma getirmek ve
05:36
to workingçalışma with one of the world'sDünyanın en leadingönemli nutritionistsbeslenme
127
312000
2000
dünyanın en iyi diyetisyenlerinden biri ile
05:38
in developinggelişen a completelytamamen newyeni,
128
314000
2000
tamamen yeni bir diyet stratejisi
05:40
revolutionarydevrimci nutritionalbesin strategystrateji from scratchçizik:
129
316000
3000
oluşturmak anlamına geliyordu:
05:43
6,000 calorieskalori a day.
130
319000
2000
günde 6,000 kalori.
05:45
And the expeditionsefer startedbaşladı in FebruaryŞubat last yearyıl.
131
321000
3000
Ve gezi geçen Şubat ayında başladı.
05:48
BigBüyük supportdestek teamtakım. We had a filmfilm crewmürettebat,
132
324000
2000
Geniç bir destek ekibimiz vardı. Bir belgesel ekibi,
05:50
a coupleçift of logisticsLojistik people with us,
133
326000
2000
bir kaç tane lojistik destek sağlayacak insan,
05:52
my girlfriendkız arkadaşı, a photographerfotoğrafçı.
134
328000
2000
kız arkadaşım ve bir fotoğrafçı.
05:55
At first it was prettygüzel sensiblemantıklı. We flewuçtu Britishİngiliz AirwaysHavayolları to MoscowMoskova.
135
331000
3000
İlk başta işler epey kolaydı. British Airways ile Moskova'ya uçtuk.
05:59
The nextSonraki bitbit in SiberiaSibirya to KrasnoyarskKrasnoyarsk,
136
335000
2000
İkinci aşamada ise Siberya'dan Krasnoyarsk'a
06:01
on a RussianRusça internal airlinehavayolu calleddenilen KrasAirKrasAir,
137
337000
3000
Rusya'ya ait K-R-A-S diye okunan KrasAir
06:04
spelledyazıldığından K-R-A-SK-R-A-S.
138
340000
2000
havayolu ile uçtuk.
06:06
The nextSonraki bitbit, we'devlenmek charteredChartered a prettygüzel elderlyyaşlı RussianRusça planeuçak
139
342000
3000
Daha sonra ise de epey yaşlı bir Rus uçağı ile
06:09
to flyuçmak us up to a townkasaba calleddenilen KhatangaKhatanga,
140
345000
2000
medeniyetin son noktası olan
06:11
whichhangi was the sortçeşit of last bitbit of civilizationmedeniyet.
141
347000
3000
Khatanga adlı bir kasabaya uçtuk.
06:14
Our cameramankameraman, who it turneddönük out was a prettygüzel nervoussinir flierhızlı tren at the besten iyi of timeszamanlar,
142
350000
3000
Uçmaktan hazzetmediğini anladığımız kameramanımız
06:18
actuallyaslında askeddiye sordu the pilotpilot, before we got on the planeuçak, how long this flightuçuş would take,
143
354000
2000
pilota bu uçuşun ne kadar süreceğini sordu ve
06:20
and the pilotpilot -- RussianRusça pilotpilot -- completelytamamen deadpanportresinden, repliedcevap verdi,
144
356000
3000
Rus pilot, tamamen tepkisiz, şöyle cevap verdi:
06:23
"SixAltı hourssaatler -- if we livecanlı."
145
359000
3000
6 saat, eğer yaşarsak.
06:26
(LaughterKahkaha)
146
362000
3000
(Gülüşmeler)
06:29
We got to KhatangaKhatanga.
147
365000
2000
Khatanga'ya gittik.
06:31
I think the jokeşaka is that KhatangaKhatanga isn't the endson of the worldDünya,
148
367000
3000
Komik olan şey buradan gördüğünüz gibi
06:34
but you can see it from there.
149
370000
2000
Khatanga dünyanın sonu değil.
06:36
(LaughterKahkaha)
150
372000
1000
(Gülüşmeler)
06:37
It was supposedsözde to be an overnightbir gecede staykalmak. We were stucksıkışmış there for 10 daysgünler.
151
373000
3000
Sadece gece için orada kalmayı planlamıştık ama 10 gün orada kaldık.
06:40
There was a kindtür of vodka-fueledvotka-Ramen payödeme disputeanlaşmazlık betweenarasında
152
376000
2000
Helikopter pilotları ile helikopterin
06:42
the helicopterhelikopter pilotspilotlar and the people that ownedSahip olunan the helicopterhelikopter,
153
378000
2000
sahipleri arasında Votka yüzünden bir ödeme tartışması
06:44
so we were stucksıkışmış. We couldn'tcould movehareket.
154
380000
2000
çıktı ve orada kaldık. Yola devam edemedik.
06:46
FinallySon olarak, morningsabah of day 11, we got the all-cleartüm açık,
155
382000
2000
En sonunda 11. günde havalanabildik
06:49
loadedyüklü up the helicoptersHelikopterler -- two helicoptersHelikopterler flyinguçan in tandemTandem --
156
385000
4000
ve arka arkaya giden 2 helikopter
06:53
droppeddüştü me off at the edgekenar of the packpaket icebuz.
157
389000
2000
beni buzulun köşesine bıraktı.
06:55
We had a franticçılgınca sortçeşit of 45 minutesdakika of filmingfilme,
158
391000
3000
45 dakikalık çılgın bir belgesel çekimi ve
06:58
photographyfotoğrafçılık; while the helicopterhelikopter was still there,
159
394000
2000
fotoğraf çekimi oldu, sonra uydu
07:00
I did an interviewröportaj on the satelliteuydu phonetelefon;
160
396000
2000
telefonu ile bir röportaj verdim
07:02
and then everyoneherkes elsebaşka climbedtırmandı back into the helicopterhelikopter,
161
398000
3000
sonra ise herkes helikoptere bindi,
07:06
whamgüm, the doorkapı closedkapalı, and I was aloneyalnız.
162
402000
4000
kapılar kapandı ve ben orada yalnız kaldımi
07:11
And I don't know if wordskelimeler will ever quiteoldukça do that momentan justiceadalet.
163
407000
2000
O anı kelimelerle ifade edebilir miyim bilmiyorum.
07:13
All I could think about was runningkoşu back up to the doorkapı,
164
409000
2000
Tek düşündüğüm helikopterin kapısına doğru koşup
07:15
bangingbeceriyor on the doorkapı, and sayingsöz, "Look guys,
165
411000
2000
kapıya vurmak ve :" Arkadaşlar
07:17
I haven'tyok quiteoldukça thought this throughvasitasiyla."
166
413000
2000
bu işi çok detaylı düşünmedim" demekti.
07:19
(LaughterKahkaha)
167
415000
5000
(Gülüşmeler)
07:24
To make things worsedaha da kötüsü, you can just see the whitebeyaz dotnokta
168
420000
2000
İşleri daha da kötüleştiren... sağ üst köşede
07:26
up at the topüst right handel sideyan of the screenekran; that's a fulltam moonay.
169
422000
3000
küçük noktayı görebilirsiniz, dolunay o.
07:29
Because we'devlenmek been heldbekletilen up in RussiaRusya, of coursekurs,
170
425000
2000
Rusya'da vakit kaybettiğimizden ötürü...
07:31
the fulltam moonay bringsgetiriyor the highesten yüksek and lowesten düşük tidesgelgit;
171
427000
2000
dolunay en yüksek ve en alçak gelgitleri getirir
07:33
when you're standingayakta on the frozendondurulmuş surfaceyüzey of the seadeniz,
172
429000
3000
ve donmuş bir su kütlesinin üzerindeysen
07:36
highyüksek and lowdüşük tidesgelgit generallygenellikle mean
173
432000
2000
yüksek ve alçak gelgitler genelde
07:38
that interestingilginç things are going to happenolmak -- the icebuz is going to startbaşlama movinghareketli around a bitbit.
174
434000
3000
buzun hareket etmeye başlayacağı ve ilginç şeyler olacağı anlamına gelir.
07:42
I was, you can see there, pullingçeken two sledgeskızakları.
175
438000
2000
Burada gördüğünüz gibi iki tane kızak sürüyorum.
07:44
GrandGrand totalGenel Toplam in all, 95 daysgünler of foodGıda and fuelyakıt,
176
440000
2000
Her şey dahil 95 günlük yakıt ve yiyecek,
07:46
180 kiloskilo -- that's almostneredeyse exactlykesinlikle 400 poundspound.
177
442000
4000
180 kilo, yani yaklaşı 400 pound.
07:50
When the icebuz was flatdüz or flattishflattish,
178
446000
2000
Zemin düz olduğu zaman
07:52
I could just about pullÇek bothher ikisi de.
179
448000
2000
ikisini beraber çekebiliyordum.
07:54
When the icebuz wasn'tdeğildi flatdüz, I didn't have a hopeumut in hellcehennem.
180
450000
2000
Ama eğer zemin düz değilse o zaman hiç şansım yoktu.
07:56
I had to pullÇek one, leaveayrılmak it, and go back and get the other one.
181
452000
2000
Bir tanesini çekip, sonra geriye dönüp diğerini getirmeliydim.
07:58
LiterallyKelimenin tam anlamıyla scramblingşifreleme throughvasitasiyla what's calleddenilen pressurebasınç icebuz --
182
454000
3000
Bastırılmış buz olarak düşünebileceğiniz bir şeyin üzerinde sürünüyordum.
08:01
the icebuz had been smashedparçalanmış up underaltında the pressurebasınç of the currentsakımlar of the oceanokyanus,
183
457000
3000
Buz okyanus akıntıları, rüzgar ve gelgitler yüzünden
08:04
the windrüzgar and the tidesgelgit.
184
460000
2000
ezilmişti.
08:07
NASANASA describedtarif edilen the icebuz conditionskoşullar last yearyıl as the worsten kötü sincedan beri recordskayıtlar beganbaşladı.
185
463000
4000
NASA kayıtların başladığı günden beri buzul koşullarını en kötü durumda olduğunu açıklamıştı.
08:12
And it's always driftingsürüklenen. The packpaket icebuz is always driftingsürüklenen.
186
468000
2000
Ve her zaman hareketli. Buz kütlesi her zaman hareketli.
08:15
I was skiingkayak yapma into headwindsheadwinds for ninedokuz
187
471000
2000
Yalnız olduğum 10 haftanın dokuzunda
08:17
out of the 10 weekshaftalar I was aloneyalnız last yearyıl,
188
473000
2000
bana karşı esen rüzgara karşı kayıyordum
08:19
and I was driftingsürüklenen backwardsgeriye doğru mostçoğu of the time.
189
475000
3000
ve genelde arka tarafa doğru sürükleniyordum.
08:22
My recordkayıt was minuseksi 2.5 milesmil.
190
478000
3000
Rekorum -2.5 mil.
08:25
I got up in the morningsabah, tookaldı the tentçadır down, skiedskied northkuzeyinde for seven-and-a-halfYedi buçuk hourssaatler,
191
481000
3000
Sabah kalktım, çadırımı topladım, kuzeye doğru yedi buçuk saat gittim
08:28
put the tentçadır up, and I was two and a halfyarım milesmil furtherayrıca back
192
484000
3000
ve çadırımı tekrar kuruduğumda
08:31
than when I'd startedbaşladı.
193
487000
2000
başladığım yerin iki buçuk mil gerisideydim.
08:33
I literallyharfi harfine couldn'tcould keep up with the driftsürüklenme of the icebuz.
194
489000
3000
Sözün tam anlamıyla buzulun hareketinden hızlı gidemiyordum.
08:37
(VideoVideo): So it's day 22.
195
493000
3000
(Video): 22. gün.
08:42
I'm lyingyalan söyleme in the tentçadır, gettingalma readyhazır to go.
196
498000
3000
Çadırımda oturup gitmeye hazır hale geliyorum.
08:45
The weatherhava is just appallingkorkunç --
197
501000
2000
Hava inanılmaz kötü --
08:47
oh, driftedsürüklendi back about fivebeş milesmil
198
503000
3000
dün akşam 5 mil
08:50
in the last -- last night.
199
506000
2000
geriye doğru sürüklendim.
08:52
LaterDaha sonra in the expeditionsefer, the problemsorun was no longeruzun the icebuz.
200
508000
3000
Gezinin ilerleyen kısmında sorun buzullar değildi.
08:55
It was a lackeksiklik of icebuz -- openaçık waterSu.
201
511000
2000
Sorun buzulun olmamasıydı: açık su.
08:57
I knewbiliyordum this was happeningolay. I knewbiliyordum the ArticKutup was warmingısınma.
202
513000
3000
Buzulların eridiğini biliyordum.
09:00
I knewbiliyordum there was more openaçık waterSu. And I had a secretgizli weaponsilah up my sleevekol.
203
516000
3000
Daha fazla açıkta su olacağını biliyordum ve göğsümün üzerinde gizli bir silahım vardı.
09:03
This was my little bitbit of bio-mimicrybiyo-taklit.
204
519000
2000
Bu benim canlı taklidim.
09:05
PolarKutup bearsayılar on the ArticKutup OceanOkyanus movehareket in deadölü straightDüz lineshatlar.
205
521000
4000
Kuzey Buz Okyanusu'nda kutup ayıları dümdüz çizgilerde yürürler.
09:09
If they come to waterSu, they'llacaklar climbtırmanış in, swimyüzmek acrosskarşısında it.
206
525000
2000
Suyla karşılaşırlarsa içine girip yüzerler.
09:11
So we had a drykuru suittakım elbise developedgelişmiş -- I workedişlenmiş with a teamtakım in NorwayNorveç --
207
527000
3000
Bu yüzden Norveç'ten bir ekiple çalışarak su tutmayan bir elbise geliştirdik.
09:14
basedmerkezli on a sortçeşit of survivalhayatta kalma suittakım elbise --
208
530000
2000
Helikopter pilotlarının kullandığı
09:16
I supposevarsaymak, that helicopterhelikopter pilotspilotlar would weargiyinmek --
209
532000
2000
.. can yeleklerinden esinlenerek.
09:18
that I could climbtırmanış into. It would go on over my bootsbot ayakkabı, over my mittensEldivenler,
210
534000
2000
Ayaklarımın ve giysimin üzerinden geçip
09:20
it would pullÇek up around my faceyüz,
and sealfok balığı prettygüzel tightlysıkıca around my faceyüz.
211
536000
3000
kafamı sımsıkı sarmalıyordu.
09:23
And this meantdemek I could skikayak
212
539000
2000
Bu kayda kayabileceğim
09:25
over very thinince icebuz,
213
541000
2000
ve düşersem de
09:27
and if I felldüştü throughvasitasiyla, it wasn'tdeğildi the endson of the worldDünya.
214
543000
2000
bunun benim için dünyanın sonu olmadığı anlamına geliyordu.
09:29
It alsoAyrıca meantdemek, if the worsten kötü camegeldi to the worsten kötü,
215
545000
2000
Aynı zamanda eğer en kötüsü olursa
09:31
I could actuallyaslında jumpatlama in and swimyüzmek acrosskarşısında
216
547000
2000
suya atlayıp yüzebileceğim
09:33
and dragsürüklemek the sledgekızak over after me.
217
549000
3000
ve kızağı da peşimden sürükleyebileceğim anlamına geliyordu.
09:36
Some prettygüzel radicalradikal technologyteknoloji,
218
552000
2000
Radikal bir teknoloji
09:38
a radicalradikal approachyaklaşım --but--Ama it workedişlenmiş perfectlykusursuzca.
219
554000
2000
radikal bir yöntem, ama mükemmel bir şekilde çalıştı.
09:40
AnotherBaşka bir excitingheyecan verici thing we did last yearyıl
220
556000
2000
Geçen sene yaptığımız başka bir heyecan verici icat ise
09:42
was with communicationsiletişim technologyteknoloji.
221
558000
2000
haberleşme teknolojisiydi.
09:45
In 1912, Shackleton'sShackleton'ın EnduranceDayanıklılık expeditionsefer --
222
561000
3000
1912 yılı Shackleton'un Fuarı'nda
09:48
there was -- one of his crewmürettebat, a guy calleddenilen ThomasThomas Orde-LeesOrde Lees.
223
564000
3000
ismi Thomas Orde-Lees olan bir adamı vardı.
09:51
He said, "The explorerskaşifler of 2012,
224
567000
2000
Demişti ki " 2012 yılında bilim adamları
09:53
if there is anything left to explorekeşfetmek,
225
569000
2000
her yeri gezdiklerinde
09:55
will no doubtşüphe carrytaşımak pocketcep wirelesskablosuz telephonestelefonlar
226
571000
3000
hiç kuşkusuz telsiz teleskopla birlikte
09:58
fitteduygun with wirelesskablosuz telescopesteleskoplar."
227
574000
3000
telsiz telefon taşıyacaklar."
10:01
Well, Orde-LeesOrde Lees guessedtahmin wrongyanlış by about eightsekiz yearsyıl. This is my pocketcep wirelesskablosuz telephonetelefon,
228
577000
3000
Orde-Lees 8 yıl farkla doğruyu söyledi. Bu benim telsiz cep telefonum.
10:04
Iridiumİridyum satelliteuydu phonetelefon.
229
580000
2000
Iridyum uydu telefonu.
10:06
The wirelesskablosuz telescopeteleskop was a digitaldijital camerakamera I had tuckedsıkışmış in my pocketcep.
230
582000
3000
Telsiz teleskop cebime koyduğum dijital kamera.
10:09
And everyher singletek day of the 72 daysgünler I was aloneyalnız on the icebuz,
231
585000
2000
Buzullarda yalnız olduğum 72 günün her biri
10:11
I was bloggingblogging livecanlı from my tentçadır,
232
587000
3000
çadırımda blog(günlük) yazıp,
10:14
sendinggönderme back a little diarygünlüğü pieceparça,
233
590000
2000
günlük parçası ekleyip,
10:16
sendinggönderme back informationbilgi on the distancemesafe I'd coveredkapalı --
234
592000
2000
gittiğim mesafeye dair bilgi aktarıp ve
10:18
the icebuz conditionskoşullar, the temperaturesıcaklık --
235
594000
2000
buzulların durumları, sıcaklık verilerini ve
10:20
and a dailygünlük photoFotoğraf.
236
596000
2000
günlük bir resim yolluyordum.
10:22
RememberHatırlıyorum, 2001,
237
598000
2000
2001'i hatırlayın,
10:24
we had lessaz than two hourssaatler radioradyo contacttemas with the outsidedışında worldDünya.
238
600000
3000
dış dünya ile 2 saatin altında temasımız vardı.
10:28
Last yearyıl, bloggingblogging livecanlı from an expeditionsefer
239
604000
2000
Geçen sene ise Everest'ten 10 kat daha tehlikeli
10:30
that's been describedtarif edilen as 10 timeszamanlar as dangeroustehlikeli as EverestEverest.
240
606000
3000
olan yerden blok yazıyoruz.
10:33
It wasn'tdeğildi all high-techyüksek teknoloji. This is navigatinggezinme
241
609000
2000
Sadece yüksek teknoloji değil. Bu
10:35
in what's calleddenilen a whiteoutdüzeltme sıvısını.
242
611000
2000
meteor denilen yerde yön bulmak.
10:37
When you get lots of mistsis, lowdüşük cloudbulut, the windrüzgar startsbaşlar blowingüfleme the snowkar up.
243
613000
3000
Çok fazla sis varsa rüzgar karı uçuşturmaya başlar.
10:40
You can't see an awfulkorkunç lot. You can just see, there's a yellowSarı
244
616000
2000
Çok fazla şey göremezsiniz. Sadece küreklerimin birinin
10:42
ribbonŞerit tiedbağlı to one of my skikayak poleskutuplar.
245
618000
2000
etrafına sardığım sarı bir bezi görüyorsunuz.
10:44
I'd navigategezinmek usingkullanma the directionyön of the windrüzgar.
246
620000
2000
Rüzgarın esme yönünü kullanarak yönümü tarif ediyorum.
10:46
So, kindtür of a weirdtuhaf combinationkombinasyon of high-techyüksek teknoloji and low-techDüşük teknolojili.
247
622000
2000
Yani yeni ve eski teknolojinin garip bir karışımı.
10:49
I got to the PoleKutup on the 11thinci of MayMayıs.
248
625000
2000
Kutba 11 Mayıs'ta ulaştım.
10:51
It tookaldı me 68 daysgünler to get there from RussiaRusya,
249
627000
2000
Rusya'dan oraya gitmem 68 günümü aldı
10:53
and there is nothing there.
250
629000
2000
ve orada hiç bir şey yok.
10:56
(LaughterKahkaha).
251
632000
2000
(Gülüşmeler)
10:58
There isn't even a polekutup at the PoleKutup. There's nothing there,
252
634000
2000
Kutupta bir kutup bile yok. Hiç bir şey yok,
11:00
purelyyalnızca because it's seadeniz icebuz. It's driftingsürüklenen.
253
636000
3000
sadece buzul ve hareket ediyor.
11:03
StickSopa a flagbayrak there, leaveayrılmak it there, prettygüzel soonyakında it will driftsürüklenme off, usuallygenellikle towardskarşı CanadaKanada or GreenlandGrönland.
254
639000
3000
Oraya bir bayrak as ve kısa zaman sonra Kanada ya da Grönland'a doğru sürüklenmeye başlayacak.
11:06
I knewbiliyordum this, but I was expectingbekliyor something.
255
642000
4000
Bunu biliyordum ama gene de bir şey olmasını hayal ediyordum.
11:11
StrangeGarip mixturekarışım of feelingsduygular: it was extremelyson derece warmIlık, hafif sıcak by this stageevre,
256
647000
3000
Duyguların garip bir karışımı: şu an epey sıcaktı,
11:15
a lot of openaçık waterSu around, and
257
651000
2000
etrafta epey bir su vardı ve
11:17
of coursekurs, elatedsevinçli that I'd got there underaltında my ownkendi steambuhar,
258
653000
3000
oraya tek başıma gitmiş olmanın sevinci
11:20
but startingbaşlangıç to really realizegerçekleştirmek
259
656000
3000
.. fakat bir yandan da Kanada'ya kadar
11:23
that my chancesşansı of makingyapma it all the way acrosskarşısında to CanadaKanada,
260
659000
2000
gitme ihtimalimin
11:25
whichhangi was still 400 milesmil away,
261
661000
2000
oranın 400 mil uzakta olduğunu düşünürsek bayağı
11:27
were slimince at besten iyi.
262
663000
2000
zayıf olduğunun farkına varmaya başlıyordum.
11:29
The only proofkanıt I've got that I was there
263
665000
2000
Orada olduğumun tek kanıtı
11:31
is a blurrybulanık photoFotoğraf of my GPSGPS, the little satelliteuydu navigationGezinti gadgetgadget.
264
667000
3000
GPS'imdeki bulanık resmimdi.
11:34
You can just see --
265
670000
2000
Gördüğünüz gibi bir tane 9 ve
11:36
there's a ninedokuz and a stringsicim of zerossıfır here.
266
672000
3000
bir sürü 0 rakamı var.
11:39
NinetyDoksan degreesderece northkuzeyinde -- that is slaptokat bangpatlama in the NorthKuzey PoleKutup.
267
675000
3000
90 derece kuzey... Kuzey Kutbu'nun tam ortası.
11:43
I tookaldı a photoFotoğraf of that. SatSat down on my sledgekızak. Did a sortçeşit of videovideo diarygünlüğü pieceparça.
268
679000
3000
Bunun resmini çektim, oturdum ve ufak bir video çektim.
11:46
TookAldı a fewaz photosfotoğraflar. I got my satelliteuydu phonetelefon out.
269
682000
2000
Bir kaç tane fotoğraf çektim, uydu telefonumu çıkardım.
11:48
I warmedısındı the batterypil up in my armpitkoltuk altı.
270
684000
2000
Bataryayı avcumun içinde ısıttım.
11:50
I dialedAranan threeüç numberssayılar. I dialedAranan my mumAnnem.
271
686000
3000
3 tane numarayı aradım: annemi aradım,
11:53
I dialedAranan my girlfriendkız arkadaşı. I dialedAranan the CEOCEO of my sponsorsponsor.
272
689000
2000
kız arkadaşımı aradım. Sponsorumun CEO'sunu aradım.
11:55
And I got threeüç voicemailssesli mesajlar.
273
691000
3000
3 tane sesli mesaj aldım.
11:58
(LaughterKahkaha)
274
694000
3000
(Gülüşmeler)
12:04
(VideoVideo): NinetyDoksan.
275
700000
2000
(Video): doksan
12:11
It's a specialözel feelingduygu.
276
707000
2000
Özel bir duygu.
12:13
The entiretüm planetgezegen
277
709000
2000
Bütün gezegen ayaklarımın
12:15
is rotatingdöndürme
278
711000
2000
altında
12:17
beneathaltında my feetayaklar.
279
713000
2000
dönmekte.
12:21
The -- the wholebütün worldDünya underneathaltında me.
280
717000
2000
Bütün dünya benim altımda.
12:23
I finallyen sonunda got throughvasitasiyla to my mumAnnem. She was at the queuekuyruk of the supermarketsüpermarket.
281
719000
3000
Sonunda anneme ulaştım. Süpermarkette kuyruktaydı.
12:26
She startedbaşladı cryingağlıyor. She askeddiye sordu me to call her back.
282
722000
3000
Ağlamaya başladı, onu tekrar aramamı söyledi.
12:29
(LaughterKahkaha)
283
725000
1000
(Gülüşmeler)
12:31
I skiedskied on for a weekhafta pastgeçmiş the PoleKutup.
284
727000
2000
Kutuptan itibaren bir hafta kaymaya devam ettim.
12:33
I wanted to get as closekapat to CanadaKanada as I could
285
729000
2000
Koşullar yol almamı iyice tehlikeli hale getirene
12:35
before conditionskoşullar just got too dangeroustehlikeli to continuedevam et.
286
731000
2000
kadar Kanada'ya olabildiğince yakınlaşmak istiyordum.
12:38
This was the last day I had on the icebuz.
287
734000
2000
Bu buzdaki son günüm.
12:40
When I spokekonuştu to the -- my projectproje managementyönetim teamtakım,
288
736000
2000
Proje idarecileri ile konuştuğumda
12:42
they said, "Look, BenBen, conditionskoşullar are gettingalma too dangeroustehlikeli.
289
738000
3000
bana şunu dediler: " Ben, işler iyice tehlikeli olmaya başladı.
12:47
There are hugeKocaman areasalanlar of openaçık waterSu just southgüney of your positionpozisyon.
290
743000
2000
hemen güneyinde çok geniş su dolu alanlar var.
12:49
We'dBiz istiyorsunuz like to pickalmak you up.
291
745000
2000
seni almak istiyoruz.
12:51
BenBen, could you please look for an airstripPist?"
292
747000
2000
Helikopterin inebileceği bir alan var mı etrafında?"
12:53
This was the viewgörünüm outsidedışında my tentçadır
293
749000
3000
Bu çağrıdan sonra çadırımdan
12:56
when I had this fatefulKader phonetelefon call.
294
752000
3000
dışarısının görünümü.
13:00
I'd never trieddenenmiş to buildinşa etmek an airstripPist before. TonyTony, the expeditionsefer managermüdür, he said,
295
756000
2000
Daha önce hiç böyle bir alan aramamıştım. Tone, gezinin yöneticisi şöyle dedi:
13:02
"Look BenBen, you've got to find 500 metersmetre of
296
758000
2000
"Ben, 500 metrelik düz, kalın
13:04
flatdüz, thickkalın safekasa icebuz."
297
760000
2000
buz tabakası bulmalısın."
13:06
The only bitbit of icebuz I could find --
298
762000
2000
36 saatlik dolaşmadan sonra bulabildiğim
13:08
it tookaldı me 36 hourssaatler of skiingkayak yapma around tryingçalışıyor to find an airstripPist --
299
764000
3000
buzul alan tam olarak 473 metreydi.
13:12
was exactlykesinlikle 473 metersmetre. I could measureölçmek it with my skiskayaklar.
300
768000
3000
Kızağımla tam olarak ölçebildim.
13:15
I didn't tell TonyTony that. I didn't tell the pilotspilotlar that.
301
771000
2000
Tony'ye bunu söylemedim. Pilotlara da söylemedim.
13:17
I thought, it'llolacak have to do.
302
773000
2000
Bunun yeterli olduğunu düşündüm.
13:20
(VideoVideo): Oh, oh, oh, oh, oh, oh.
303
776000
2000
(Video): Aman...
13:23
It just about workedişlenmiş. A prettygüzel dramaticdramatik landinginiş --
304
779000
3000
Zar zoruna yetti. Epey dramatik bir iniş.
13:26
the planeuçak actuallyaslında passedgeçti over fourdört timeszamanlar,
305
782000
2000
Uçak 4 kere pas geçti ve
13:28
and I was a bitbit worriedendişeli it wasn'tdeğildi going to landarazi at all.
306
784000
2000
hiç inemeyeceğini düşündüm.
13:30
The pilotpilot, I knewbiliyordum, was calleddenilen TroyTroy. I was expectingbekliyor someonebirisi calleddenilen TroyTroy
307
786000
3000
Pilot'un adı Troy'du. Adı Troy olan ve bu işi geçinmek için
13:33
that did this for a livingyaşam to be a prettygüzel toughsert kindtür of guy.
308
789000
2000
yapan birinin iyi olacağını umut ediyordum.
13:36
I was bawlinghıçkıra ağlamaya my eyesgözleri out by the time the planeuçak landedindi -- a prettygüzel emotionalduygusal momentan.
309
792000
4000
Uçağın alana indiği an inanılmaz duygusal bir andı.
13:40
So I thought, I've got to composeoluşturmak myselfkendim for TroyTroy.
310
796000
3000
Böylece kendimi Troy'a tanıştırmam gerektiğini düşündüm.
13:43
I'm supposedsözde to be the roughtyroughty toughtytoughty explorerExplorer typetip.
311
799000
3000
Benim sert bir gezgin olmam gerekir.
13:47
The planeuçak taxiedtaxied up to where I was standingayakta.
312
803000
2000
Uçak durduğum yere geldi.
13:49
The doorkapı openedaçıldı. This guy jumpedatladı out. He's about that talluzun boylu. He said, "HiMerhaba, my nameisim is TroyTroy."
313
805000
3000
Kapı açıldı ve pilot dışarı atladı. Şu kadar uzundu. "Benim adım Troy" dedi.
13:52
(LaughterKahkaha).
314
808000
2000
(Gülüşmeler)
13:54
The co-pilotyardımcı pilot was a ladybayan calleddenilen MonicaMonica.
315
810000
2000
Yardımcı pilot adı Monica olan biriydi.
13:56
She satoturdu there in a sortçeşit of hand-knittedel örgü jumperJumper.
316
812000
2000
Üzerinde el örgüsü bir kazak vardı.
13:58
They were the leasten az machomaço people I've ever metmet, but they madeyapılmış my day.
317
814000
3000
Tanıştığım en maço olmayan insanlardı ama beni kurtardılar.
14:02
TroyTroy was smokingsigara içmek a cigarettesigara on the icebuz;
318
818000
2000
Troy buzun üzerinde sigara içiyordu
14:04
we tookaldı a fewaz photosfotoğraflar. He
319
820000
2000
ve bir kaç fotoğraf çektirdik.
14:06
climbedtırmandı up the laddermerdiven. He said, "Just -- just get in the back."
320
822000
3000
Merdiveni tırmandı ve "Arkaya otur" dedi.
14:09
He threwattı his cigarettesigara out as he got on the frontön,
321
825000
2000
Sigarayı fırlattı, öne oturdu
14:11
and I climbedtırmandı in the back.
322
827000
2000
ve ben arkaya otrudum.
14:13
(LaughterKahkaha)
323
829000
1000
(Gülüşmeler)
14:14
TaxiedTaxied up and down the runwaykoşu yolu a fewaz timeszamanlar,
324
830000
2000
Pistte bir kaç defa orayı
14:16
just to flattenDüzleştir it out a bitbit, and he said, "Right, I'm going to --
325
832000
2000
düzleştirmek için gidip geldik ve "Şimdi
14:18
I'm going to give it a go." And he --
326
834000
2000
kalmayı deneyeceğim dedi".
14:21
I've now learnedbilgili that this is standardstandart practiceuygulama, but it had me worriedendişeli at the time.
327
837000
2000
Bunun standart bir yöntem olduğunu biliyorum ama o zaman beni endişelendirmişti.
14:23
He put his handel on the throttlegaz.
328
839000
2000
Elini kelebeğin üzerine koydu.
14:25
You can see the controlkontrol for the enginesmotorlar is actuallyaslında on the roofçatı of the cockpitpilot kabini.
329
841000
3000
Gördüğünüz gibi motorların kontrolleri kokpitin üzerinde.
14:28
It's that little barbar there. He put his handel on the throttlegaz.
330
844000
2000
Şuradaki küçük kol. Elini kelebeğin üzerine koydu.
14:30
MonicaMonica very gentlyYavaşça put her handel sortçeşit of on topüst of his.
331
846000
2000
Monica nazik bir şekilde elini onun elinin üzerine koydu.
14:32
I thought, "God, here we go. We're, we're -- this is all or nothing."
332
848000
3000
Düşündüm ki "Allah'ım şimdi gidiyoruz. Ya şimdi ya da hiç."
14:35
RammedRammed it forwardsiletir. BouncedKarşılıksız çıktı down the runwaykoşu yolu. Just tookaldı off.
333
851000
2000
İleriye fırladık, pistte sektik ve uçak sonunda kalktı.
14:37
One of the skiskayaklar just clippedkırpılmış a pressurebasınç ridgeRidge at the endson of the runwaykoşu yolu,
334
853000
3000
Kayaklardan biri pistin sonunda çarparak durdu.
14:40
bankingBankacılık. I could see into the cockpitpilot kabini, TroyTroy battlingmücadele the controlskontroller,
335
856000
3000
Kokpitin içini görebiliyordum. Troy kontrollerle
14:43
and he just tookaldı one handel off, reachedulaştı back,
336
859000
3000
uğraşıyor, elinin teki ile arakaya uzandı
14:46
flippedsaygısız a switchşalter on the roofçatı of the cockpitpilot kabini,
337
862000
2000
kokpitin üzerindeki bir anahtarı çevirdi
14:48
and it was the "fastenKemerlerinizi bağlayın seatoturma yeri beltkemer" signişaret you can see on the wallduvar.
338
864000
4000
ve o duvarda gördüğünüz "kemerlerinizi bağlayın" yazısı yazdı.
14:52
(LaughterKahkaha)
339
868000
3000
(Gülüşmeler)
14:56
And only from the airhava did I see the bigbüyük pictureresim.
340
872000
2000
Ve havadan bütün alanı komple gördüm.
14:58
Of coursekurs, when you're on the icebuz, you only ever see one obstacleengel at a time,
341
874000
2000
Tabii ki eğer buzun üzerindeyseniz sadece bir engel görebilirseniz
15:00
whetherolup olmadığını it's a pressurebasınç ridgeRidge or there's a bitbit of waterSu.
342
876000
3000
bayır veya bir su parçası.
15:03
This is probablymuhtemelen why I didn't get into troublesorun about the lengthuzunluk of my airstripPist.
343
879000
3000
Muhtemelen pistin uzunluğu ile ilgili endişenlenmememin nedeni bu.
15:06
I mean, it really was startingbaşlangıç to breakkırılma up.
344
882000
2000
Demek istediğim, kırılmaya başlamıştı.
15:08
Why? I'm not an explorerExplorer in the traditionalgeleneksel senseduyu.
345
884000
3000
Neden? Ben geleneksel bir gezgin değilim.
15:11
I'm not skiingkayak yapma alonguzun bir drawingçizim mapsharitalar;
346
887000
2000
Harita çizmek için kayak yapmıyorum,
15:13
everyoneherkes knowsbilir where the NorthKuzey PoleKutup is.
347
889000
2000
herkes Kuzey Kutbunun yerini biliyor.
15:15
At the SouthGüney PoleKutup there's a bigbüyük scientificilmi basebaz. There's an airstripPist.
348
891000
2000
Güney Kutbunda büyük bir bilimsel üs var. Orada kalkış pisti var.
15:17
There's a cafeCafe and there's a touristturist shopDükkan.
349
893000
2000
Orada bir kafe ve turist mağazası var.
15:20
For me, this is about exploringkeşfetmek humaninsan limitssınırları,
350
896000
3000
Benim için amaç insanın limitlerini,
15:23
about exploringkeşfetmek the limitssınırları of physiologyfizyoloji, of psychologyPsikoloji
351
899000
3000
fizyoloji, psikoloji ve teknolojisinin
15:26
and of technologyteknoloji. They're the things that exciteheyecanlandırmak me.
352
902000
2000
limitlerini araştırmak. Bunlar beni heyecanlandıran şeyler.
15:29
And it's alsoAyrıca about potentialpotansiyel, on a personalkişisel levelseviye.
353
905000
2000
Kişisel bir bağlamda bu aynı zamanda potensiyelle de ilgili.
15:31
This, for me, is a chanceşans to explorekeşfetmek the limitssınırları --
354
907000
3000
Bu benim için limitimin sonunu araştırmak,
15:34
really pushit the limitssınırları of my ownkendi potentialpotansiyel, see how faruzak they stretchUzatmak.
355
910000
3000
ne kadar ileriye gidebildiğimi görmek.
15:37
And on a widerDaha geniş scaleölçek, it amazesşaşırtıyor me how people go throughvasitasiyla life
356
913000
3000
Daha geniç bir kapsamda insanların
15:41
just scratchingtırmalamak the surfaceyüzey of theironların potentialpotansiyel,
357
917000
3000
potensiyellerinin sadece yüzde 3 ya da
15:44
just doing threeüç or fourdört or fivebeş percentyüzde
358
920000
3000
4'ünü kullanarak bir hayat geçirmeleri
15:47
of what they're trulygerçekten capableyetenekli of. So,
359
923000
2000
beni gerçekten şaşırtıyor. Bu yüzden,
15:49
on a widerDaha geniş scaleölçek, I hopeumut that this journeyseyahat
360
925000
2000
geniş kapsamda umut ediyorum ki
15:51
was a chanceşans to inspireilham vermek other people
361
927000
2000
be gezi insanlara potensiyellerini
15:53
to think about what they want to do
362
929000
2000
ve bu dünyadaki kısıtlı zamanlarını nasıl
15:55
with theironların potentialpotansiyel, and what they want to do with the tinyminik amounttutar of time
363
931000
3000
kullanacakları konusunda
15:58
we eachher have on this planetgezegen.
364
934000
3000
bir ilham olmuştur.
16:02
That's as closekapat as I can come to summingözetleme that up.
365
938000
2000
Bu olayı en fazla bu kadar özetleyebilirim.
16:04
The nextSonraki questionsoru is, how do you answerCevap the call of naturedoğa at minuseksi 40?
366
940000
3000
Diğer soru da eksi 40 derece nasıl tuvaletinizi yaptınız.
16:07
The answerCevap, of coursekurs, to whichhangi is a tradeTicaret secretgizli --
367
943000
4000
Cevap da doğal olarak, meslek sırrı.
16:12
and the last questionsoru,
368
948000
2000
Son soru:
16:14
what's nextSonraki? As quicklyhızlı bir şekilde as possiblemümkün,
369
950000
2000
Sıradaki ne? Olabildiği kadar hızlı,
16:16
if I have a minutedakika left at the endson, I'll go into more detaildetay.
370
952000
3000
eğer en sonra bir dakika kalırsa daha detayına gireceğim.
16:20
What's nextSonraki:
371
956000
2000
Sıradaki ne?
16:22
AntarcticaAntarktika.
372
958000
2000
Antartika.
16:24
It's the coldestEn soğuk, highesten yüksek,
373
960000
2000
Dünyadaki en soğuk,
16:26
windiestEn rüzgarlı and driestkurak continentkıta on EarthDünya.
374
962000
3000
yüksek, rüzgarlı ve kuru kıta.
16:30
LateGeç 1911, earlyerken 1912,
375
966000
2000
1991'in sonunda, 1912'nin başında
16:32
there was a raceyarış to be the first
376
968000
2000
Güney Kutbuna, Antartika'nın kalbine
16:36
to the SouthGüney PoleKutup: the heartkalp of the AntarcticAntarktika continentkıta.
377
972000
1000
ilk gitme yarışı vardı.
16:38
If you includeDahil etmek the coastalsahil icebuz shelvesraflar, you can see that the RossRoss IceBuz ShelfRaf --
378
974000
3000
Sahildeki buzulları da eklerseniz, Ross Buzulunu görebilirsiniz burda--
16:41
it's the bigbüyük one down here -- the RossRoss IceBuz ShelfRaf is the sizeboyut of FranceFransa.
379
977000
3000
şuradaki büyük şey-- Ross Buzulu Fransa büyüklüğünde.
16:44
AntarcticaAntarktika, if you includeDahil etmek the icebuz shelvesraflar,
380
980000
2000
Küçük buzulları da eklerseniz Antartika
16:46
is twiceiki defa the sizeboyut of AustraliaAvustralya -- it's a bigbüyük placeyer.
381
982000
2000
Avutralya'nın iki katı büyüklüğünde... büyük bir yer.
16:48
And there's a raceyarış to get to the PoleKutup betweenarasında AmundsenAmundsen,
382
984000
2000
Ve Norveçli eskimo köpeği olan Amundsen ile
16:50
the NorwegianNorveç dili -- AmundsenAmundsen had dogköpek sledskızaklarımız and huskiesdış yapraklar --
383
986000
3000
Ingiliz Scott,
16:53
and ScottScott, the Britishİngiliz guy, CaptainKaptan ScottScott.
384
989000
2000
Kaptan Scott arasında kutba gitme yarışı var.
16:55
ScottScott had sortçeşit of poniesMidilli and some tractorsTraktörler
385
991000
3000
Scott'un atları, traktörleri ve bir kaç tane
16:58
and a fewaz dogsköpekler, all of whichhangi wentgitti wrongyanlış,
386
994000
2000
köpeği vardı, ve hepsinde bir sorun çıktı,
17:00
and ScottScott and his teamtakım of fourdört people endedbitti up on footayak.
387
996000
3000
sonunda Scott ve 4 kişilik takımı yalınayak kaldılar.
17:04
They got to the PoleKutup lategeç JanuaryOcak 1912
388
1000000
2000
1912'nin sonunda kutba gittiler
17:06
to find a NorwegianNorveç dili flagbayrak alreadyzaten there.
389
1002000
3000
ve orada zaten bir Norveç bayrağı olduğunu gördüler.
17:09
There was a tentçadır, a lettermektup to the NorwegianNorveç dili kingkral.
390
1005000
2000
Bir çadır ve Norveç mektubuna bir mektup vardı.
17:11
And they turneddönük around, headedbaşlı back to the coastsahil,
391
1007000
3000
Sonra geriye döndüler, sahile yöneldiler
17:14
and all fivebeş of them diedvefat etti on the returndönüş journeyseyahat.
392
1010000
3000
ve beşi de dönüş yolculuğunda öldüler.
17:17
SinceBeri then, no one has ever skiedskied --
393
1013000
2000
O zamandan, yani 93 yıldan beri
17:19
this was 93 yearsyıl agoönce -- sincedan beri then, no one has ever skiedskied
394
1015000
3000
kimse Antartika sahilinden kızakla kutba gidip
17:22
from the coastsahil of AntarcticaAntarktika to the PoleKutup and back.
395
1018000
3000
oradan da geri dönmedi.
17:25
EveryHer SouthGüney PoleKutup expeditionsefer you mayMayıs ayı have heardduymuş about
396
1021000
2000
Duyduğunuz bütün Güney Kutbu gezileri
17:27
is eitherya flownuçakla out from the PoleKutup or has used vehiclesAraçlar
397
1023000
2000
ya uçakla gerçekleşti ya da
17:29
or dogsköpekler or kitesUçurtma to do some kindtür of crossinggeçit --
398
1025000
3000
köpek, uçurtma gibi bazı araçlarla--
17:32
no one has ever madeyapılmış a returndönüş journeyseyahat. So that's the planplan.
399
1028000
2000
ve kimse geri dönmedi. O yüzden plan bu.
17:34
Two of us are doing it.
400
1030000
2000
2 kişi yapacağız.
17:36
That's prettygüzel much it.
401
1032000
2000
Söyleceklerim bu kadar.
17:39
One finalnihai thought before I get to the toilettuvalet bitbit, is --
402
1035000
3000
Tuvalete gitmeden önce söyleyeceğim son şey--
17:42
is, I have a -- and I meantdemek to scantaramak this and I've forgottenunutulmuş --
403
1038000
3000
bunu daha önce söylecektim ama unuttum,
17:45
but I have a -- I have a schoolokul reportrapor. I was 13 yearsyıl oldeski,
404
1041000
3000
fakat elimde bir okul raporu var. 13 yaşındaydım ve
17:48
and it's framedçerçeveli aboveyukarıdaki my deskbüro at home. It saysdiyor,
405
1044000
2000
masamın üzerinde çerçevelenmiş halde duruyor. Diyor ki
17:50
"BenBen lacksyoksun sufficientyeterli impetusivme
406
1046000
3000
"Ben işe yaracak herhangi bir şey yapmak
17:53
to achievebaşarmak anything worthwhiledeğerli."
407
1049000
2000
için gerekli şevke sahip değil."
17:56
(LaughterKahkaha)
408
1052000
1000
(Gülüşmeler)
17:57
(ApplauseAlkış)
409
1053000
3000
(Alkışlar)
18:00
I think if I've learnedbilgili anything, it's this: that no one elsebaşka
410
1056000
2000
Eğer öğrendiğim bir şey varsa o da şu: "Hiç kimse
18:02
is the authorityyetki on your potentialpotansiyel.
411
1058000
2000
sizin potensiyelinizin belirleyicisi değil.
18:04
You're the only personkişi that decideskarar how faruzak you go and what you're capableyetenekli of.
412
1060000
3000
Ne kadar ileriye gidebileceğinizi ve yapabileceklerinizin sınırını belirleyecek tek kişi sizsiniz.
18:07
LadiesBayanlar and gentlemenbeyler, that's my storyÖykü.
413
1063000
3000
Baylar ve bayanlar, bu benim hikayem. Çok teşekkür ederim.
18:11
Thank you very much.
414
1067000
1000
Çok teşekkür ederim.
Translated by osman oguz ahsen
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Ben Saunders - Polar explorer
In 2004, Ben Saunders became the youngest person ever to ski solo to the North Pole. In 2013, he set out on another record-breaking expedition, this time to retrace Captain Scott’s ill-fated journey to the South Pole on foot.

Why you should listen

Although most of the planet's surface was mapped long ago, there's still a place for explorers in the modern world. And Ben Saunders' stories of arctic exploration -- as impressive for their technical ingenuity as their derring-do -- are decidedly modern. In 2004, at age 26, he skied solo to the North Pole, updating his blog each day of the trip. Humble and self-effacing, Saunders is an explorer of limits, whether it's how far a human can be pushed physically and psychologically, or how technology works hundreds of miles from civilization. His message is one of inspiration, empowerment and boundless potential.

He urges audiences to consider carefully how to spend the “tiny amount of time we each have on this planet.” Saunders is also a powerful advocate for the natural world. He's seen first-hand the effects of climate change, and his expeditions are raising awareness for sustainable solutions. 

Being the youngest person to ski solo to the North Pole did not satiate Saunders' urge to explore and push the boundaries. In 2008, he attempted to break the speed record for a solo walk to the North Pole; however, his journey was ended abruptly both then and again in 2010 due to equipment failure. From October 2013 to February 2014, he led a two-man team to retrace Captain Robert Falcon Scott’s ill-fated 1,800-mile expedition to the South Pole on foot. He calls this journey the hardest 105 days of his life.

More profile about the speaker
Ben Saunders | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee