ABOUT THE SPEAKER
Pierre Thiam - Chef
Pierre Thiam shares the cuisine of his home in Senegal through global restaurants and highly praised cookbooks.

Why you should listen

Chef, restaurateur and cookbook author Pierre Thiam was born in Dakar, Senegal. He is the chief visionary officer and co-founder of Yolélé Foods Inc.

Thiam moved to New York City in the late eighties where he became a chef and opened two restaurants in Brooklyn, Yolele and Le Grand Dakar, both visionary African bistros that became culinary and cultural centers for Africans from the continent and the diaspora. Thiam is also the Executive Chef of NOK by Alara in Lagos, Nigeria.

Thiam is the author of Yolele! Recipes from the Heart of Senegal, a finalist for IACP Best First Cookbook, and of Senegal: Modern Recipes from the Source to the Bowl, nominated for the James Beard Award for Best International Cookbook.

More profile about the speaker
Pierre Thiam | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2017

Pierre Thiam: A forgotten ancient grain that could help Africa prosper

Pierre Thiam: Afrika'yı refaha ulaştıracak kadim tohum

Filmed:
1,195,830 views

Kinoa'yı unutun. Senegal menşeili, besleyici, çok yönlü ve glutensiz kadim "mucizevi tohum" Fonio'yla tanışın. Bu tutkulu konuşmada, Şef Pierre Thiam, bu dayanıklı tohuma olan takıntısını ve Fonio'nun endüstriyel seviyede yetiştirilmesinin Afrika toplumlarını nasıl değiştirebileceğini anlatıyor.
- Chef
Pierre Thiam shares the cuisine of his home in Senegal through global restaurants and highly praised cookbooks. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I was borndoğmuş and raisedkalkık in DakarDakar, SenegalSenegal,
0
760
3136
Senegal'de, Dakar'da doğup büyüdüm
00:15
and throughvasitasiyla a combinationkombinasyon
of accidentskazalar and cosmickozmik justiceadalet,
1
3920
5016
ve türlü kazalar ile kozmik adaletin
bir birleşimi sonucu
00:20
becameoldu a chefşef in the US.
2
8960
1896
Amerika'da şef oldum.
00:22
(LaughterKahkaha)
3
10880
1776
(Kahkaha)
00:24
When I first arrivedgeldi in NewYeni YorkYork,
4
12680
1600
New York'a ilk geldiğimde,
00:27
I beganbaşladı workingçalışma in these restaurantsrestoranlar --
differentfarklı typestürleri of restaurantsrestoranlar --
5
15120
3456
restoranlarda çalışmaya başladım.
Farklı türde restoranlarda çalıştım.
00:30
from FrenchFransızca bistroBistro to Italianİtalyanca,
6
18600
2696
Fransız bistrolarından İtalyan mutfağına,
00:33
globalglobal ethnicetnik to modernmodern AmericanAmerikan.
7
21320
1920
küresel etnik'ten modern Amerikan'a...
00:36
At the time,
8
24280
1256
O zamanlar,
00:37
NewYeni YorkYork was alreadyzaten well-establishedköklü
as a foodGıda capitalBaşkent of the worldDünya.
9
25560
3720
New York dünyanın yemek başkenti
olarak çoktan yerini almıştı.
00:42
HoweverAncak ...
10
30080
1200
Ancak,
00:44
with the exceptionistisna of a fewaz WestBatı AfricanAfrika
and EthiopianEtiyopya mom-and-popAnne eateriesatılmış,
11
32800
5736
birkaç Batı Afrika ve Etiyopya
ev lokantası haricinde,
00:50
there was no suchböyle thing
as AfricanAfrika cuisinemutfağı in the entiretüm cityŞehir.
12
38560
3880
koca şehirde Afrika mutfağı
yapan yer yok gibiydi.
00:55
EarlyErken in my life,
13
43760
1496
Hayatımın ilk yıllarında,
00:57
I was influencedetkilenmiş
by Senegal'sSenegal'ın first presidentDevlet Başkanı,
14
45280
2976
Senegal'in ilk cumhurbaşkanından
etkilenmiştim.
01:00
opoldopolddardar SenghorSenghor,
15
48280
1600
Léopold Sédar Senghor,
01:03
nicknamedtakma, "the poetşair presidentDevlet Başkanı,"
16
51000
2216
"Şair Başkan" olarak da biliniyordu.
01:05
who talkedkonuştuk about a newyeni humanismhümanizm,
17
53240
2336
Yeni bir hümanizmden,
01:07
a universalevrensel civilizationmedeniyet,
18
55600
1376
evrensel bir medeniyetten,
01:09
in whichhangi all cultureskültürler would come togetherbirlikte
around a communaltoplumsal tabletablo as equalseşittir,
19
57000
6016
tüm kültürlerin eşit şekilde
bir masa etrafında bir araya gelmesi
01:15
eachher bringinggetiren its ownkendi beautifulgüzel
contributionkatkı to sharepay.
20
63040
3400
ve kendi güzelliklerini paylaşıma
katmalarından bahsediyordu.
01:19
He calleddenilen it "the rendezvousbuluşma
of givingvererek and receivingkabul."
21
67680
3360
Buna "verme ve alma buluşması"
adını vermişti.
01:24
That conceptkavram resonatedyankı with me,
22
72200
2296
Bu konsepti içselleştirdim
01:26
and it has guideddestekli my careerkariyer pathyol.
23
74520
1920
ve kariyerimde bana yol gösterdi.
01:29
After yearsyıl of workingçalışma in restaurantsrestoranlar,
24
77480
3096
Senelerce restoranlarda çalıştıktan sonra,
01:32
I yearnedözlemini çekiyordu for my work
to have a deeperDaha derine impactdarbe
25
80600
3136
işimin, son sunduğum yemekten
daha öteye taşınan
01:35
that would go beyondötesinde
the last mealyemek I had servedhizmet.
26
83760
3400
daha derin bir etkisi
olmasını arzuladım.
01:40
I wanted to give back, bothher ikisi de to NewYeni YorkYork --
27
88600
2936
Bugüne dek aldıklarımı hem New York'a,
01:43
the cityŞehir that allowedizin me
the opportunityfırsat to followtakip et my callingçağrı --
28
91560
4056
bana hevesimi gerçekleştirme
imkanını sunan şehre;
01:47
but alsoAyrıca to my originskökenleri
and ancestorsatalarımız in SenegalSenegal.
29
95640
3680
hem de Senegal'deki atalarıma ve
köklerime geri vermek istedim.
01:52
I wanted to contributekatkıda bulunmak
to that universalevrensel civilizationmedeniyet
30
100640
2936
Senghor'un tasvir ettiği
o evrensel medeniyete
01:55
SenghorSenghor had describedtarif edilen.
31
103600
1520
katkıda bulunmak istedim.
01:57
But I didn't know how to make
a measurableölçülebilir impactdarbe
32
105880
2576
Ama aşçı ve yazar kimliğimle
nasıl anlamlı bir etki
02:00
as a cookpişirmek and writeryazar.
33
108480
1360
yaratacağımı bilmiyordum.
02:03
While I was writingyazı my first cookbookyemek kitabı,
34
111680
3296
İlk yemek kitabımı yazarken,
02:07
I oftensık sık traveledseyahat to differentfarklı regionsbölgeler
of SenegalSenegal for researchAraştırma.
35
115000
4520
araştırma için Senegal'in
farklı bölgelerine seyahat ettim.
02:12
DuringSırasında one of those tripsgezileri,
36
120560
2136
Bu seyahatlerden birinde,
02:14
in the remoteuzak, southeastgüneydoğu
regionbölge of Kédougoudougou
37
122720
2840
ücra bir güneydoğu bölgesi olan
Kédougou'da,
02:18
I rediscoveredyeniden keşfedilen
an ancienteski graintahıl calleddenilen foniofonio
38
126440
3360
Fonio adında tarihi bir tahılı
yeniden keşfettim.
02:22
that had all but disappearedkayboldu
from the urbankentsel SenegaleseSenegal dietdiyet.
39
130680
4440
Etkin bir tahıldı ama Senegal
beslenme düzeninden kaybolmuştu.
02:28
It turnsdönüşler out that foniofonio
had been cultivatedekili
40
136680
2856
Fonio'nun beş bin yıldan uzun
süredir yetiştirildiği
02:31
for more than fivebeş thousandbin yearsyıl
41
139560
2576
ve muhtemelen yetiştirilen
en eski hububat olduğu
02:34
and is probablymuhtemelen the oldesten eski
cultivatedekili cerealtahıl in AfricaAfrika.
42
142160
3760
ortaya çıktı.
02:38
OnceBir kez a popularpopüler graintahıl
on much of the continentkıta,
43
146760
3400
Bir zamanlar kıta genelinde
popüler bir tohum olan Fonio,
02:43
foniofonio was grownyetişkin
all the way to ancienteski EgyptMısır,
44
151000
2880
Antik Mısır'a kadar ulaşmış,
orada da yetiştirilmişti.
02:46
where archaeologistsArkeologlar foundbulunan grainstahıl
insideiçeride pyramids'Piramitler burialdefin groundszeminler.
45
154680
5240
Arkeologlar, piramitlerin içlerindeki
mezarlarda tohumlarına rastlamışlardı.
02:52
TodayBugün it is mostlyçoğunlukla cultivatedekili
in the westernbatı partBölüm of the SahelSahel regionbölge,
46
160880
5736
Fonio, günümüzde en sık
Sahel bölgesinin batısında yetiştiriliyor.
02:58
from SenegalSenegal to MaliMali,
47
166640
2296
Bu alan Senegal'den Mali'ye,
03:00
BurkinaBurkina FasoFaso,
48
168960
1296
Burkina Faso, Togo
03:02
TogoTogo, NigeriaNijerya.
49
170280
1440
ve Nijerya'ya uzanıyor.
03:05
The SahelSahel regionbölge is that semiaridYarıverimsiz areaalan
southgüney of the SaharaSahara desertçöl
50
173080
5856
Sahel bölgesi Sahra Çölü'nün
güneyinde kalan yarı kurak alan.
03:10
that extendsuzanır from the AtlanticAtlantik
in the westbatısında to the RedKırmızı SeaDeniz in the eastDoğu.
51
178960
5320
Batıda Atlantik'ten,
doğuda Kızıldeniz'e uzanıyor.
03:17
I becameoldu more interestedilgili in this graintahıl
52
185560
3696
Bu tahıla ilgim giderek artıyordu,
03:21
that was deemedsayılır worthdeğer takingalma
to the afterlifeölümden sonra yaşam by earlyerken EgyptiansMısırlılar.
53
189280
4080
zira antik Mısırlılar tarafından
ölüm sonrasına taşınmaya layık bulunmuştu.
03:27
As I continueddevam etti my researchAraştırma,
54
195120
2136
Araştırmama devam ederken,
03:29
I foundbulunan out that foniofonio was actuallyaslında --
55
197280
4856
Fonio'nun temelde
03:34
whereverher nerede it was cultivatedekili --
56
202160
1976
yetiştirildiği her yerde
03:36
there was always some mythefsane,
or some superstitionbatıl inanç connectedbağlı to it.
57
204160
3640
bir mitle ya da batıl inançla
ilişkilendirildiğini gördüm.
03:40
The DogonDogon,
58
208760
1456
Dogonlar,
03:42
anotherbir diğeri great culturekültür in MaliMali,
59
210240
1856
Mali'deki ulu kültürlerden biridir,
03:44
calleddenilen it "popo,"
60
212120
1656
Fonio'ya "po" diyorlardı,
03:45
or, "the seedtohum of the universeEvren."
61
213800
1640
ya da "evrenin tohumu".
03:48
In that ancienteski culture'skültürün mythologymitoloji,
62
216480
2336
Bu kadim kültürün mitolojisinde
03:50
the entiretüm universeEvren
sproutedFiliz from a seedtohum of foniofonio.
63
218840
3760
tüm evren bir Fonio tohumundan
filizlenmişti.
03:56
AsideBir yana from its purportedsözde
mysticalmistik propertiesözellikleri,
64
224440
3016
Sözde mistik özellikleri
bir yana bırakırsak,
03:59
foniofonio is a miraclemucize graintahıl in manyçok aspectsyönleri.
65
227480
2520
Fonio birçok açıdan mucize bir tahıl.
04:03
It is nutritiousBesleyici,
66
231520
1536
Besleyici,
04:05
particularlyözellikle richzengin
in methioninemetiyonin and cysteinesistein,
67
233080
3776
özellikle metionin ve sistein
açısından zengin,
04:08
two aminoamino acidsasitler that are deficienteksik
in mostçoğu other majormajör grainstahıl:
68
236880
4376
ki bu aminoasitlere arpa,
pirinç veya buğday gibi
04:13
barleyarpa, ricepirinç or wheatbuğday to nameisim a fewaz.
69
241280
3040
diğer ana tahıllarda rastlamak zor.
04:17
In additionilave,
70
245520
1296
Ek olarak,
04:18
foniofonio cultivationekimi
is great for the environmentçevre.
71
246840
3200
Fonio tarımı çevre için
çok faydalı.
04:22
It tolerates' in tolerans göstereceği poorfakir soiltoprak
72
250760
2016
Zayıf toprakta yetişebiliyor
04:24
and needsihtiyaçlar very little waterSu,
73
252800
1736
ve çok az su istiyor;
04:26
survivinghayatta kalan where nothing elsebaşka will growbüyümek.
74
254560
2200
başka ürünlerin yetişmediği
yerde büyüyebiliyor.
04:31
As a chefşef,
75
259680
1456
Bir şef olarak,
04:33
what first struckvurdu me was
its delicatenarin tastedamak zevki and its versatilityçok yönlülük.
76
261160
4920
beni ilk etkileyen hafif tadı
ve çok yönlülüğüydü.
04:39
SimilarBenzer to couscouskuskus,
77
267960
1520
Tıpkı kuskus gibi,
04:43
foniofonio has a deliciouslezzetli,
nuttyçatlak and earthydünyevi flavorlezzet.
78
271000
3960
Fonio'nun leziz, yemişsi
ve dolgun bir tadı var.
04:48
It can be turneddönük into saladsalata,
79
276080
2296
Salatada kullanılabiliyor,
04:50
servedhizmet as noodleserişte,
80
278400
2096
Noodle olarak servis edilebiliyor,
04:52
used in bakingfırında pişirme
81
280520
1616
fırına giriyor,
04:54
or simplybasitçe as a substitutevekil for any
other grainstahıl in your favoritesevdiğim recipesyemek tarifleri.
82
282160
5696
ya da favori tarifinizdeki
herhangi bir tahılın yerini alabiliyor.
04:59
I am happymutlu to sharepay some of my
foniofonio sushisuşi and sweettatlı potatopatates sushisuşi
83
287880
6376
Fonio'dan ve tatlı patatesten
yaptığım suşileri şu anda
05:06
with some of you right now.
84
294280
1360
sizinle paylaşmak isterim.
05:08
(AudienceSeyirci) Oh!
85
296400
1896
(Seyirci) Oh!
05:10
(ApplauseAlkış)
86
298320
2496
(Alkış)
05:12
And okrabamya.
87
300840
1200
Bamya da var.
05:19
(AudienceSeyirci murmursÜfürümleri)
88
307480
2120
(Seyirciden mırıltılar)
05:23
In Kédougoudougou
89
311600
1696
Fonio'ya, Kédougou'da,
05:25
it is alsoAyrıca nicknamedtakmaamuAMU buurbuur,"
90
313320
2160
"ñamu buur" da deniyor.
05:28
whichhangi meansanlamına geliyor "foodGıda for royaltyKraliyet ailesi,"
91
316640
2496
anlamı "kraliyet gıdası".
05:31
and it's servedhizmet for guestsmisafir of honorOnur.
92
319160
2240
Onur konuklarına ikram ediliyor.
05:34
LocatedYer alan at the bordersınır
with GuineaGine and MaliMali,
93
322160
2680
Kédougou, Gine ve Mali ile
sınır bölgesinde,
05:38
dougoudougou first strikesvurur visitorsZiyaretçi
with its stunningçarpıcı vistasuzak manzara
94
326640
3416
ziyaretçilerini ilk olarak
çarpıcı manzarası
05:42
and viewsgörünümler of the FoutaFouta DjallonDjallon MountainsDağlar.
95
330080
2280
ve Fouta Djallon Dağları'nın
görünümü ile etkiliyor.
05:45
SadlyNe yazık ki, it is alsoAyrıca one of the poorestyoksul
regionsbölgeler of SenegalSenegal.
96
333200
5160
Ancak maalesef
Senegal'inen fakir yerlerinden.
05:52
Because of desertificationçölleşme
and lackeksiklik of job prospectsumutlar,
97
340320
3816
Çölleşme ve iş olanaklarının
azlığı nedeniyle,
05:56
much of Kédougou'sdougou'nın
younggenç populationnüfus has left.
98
344160
3040
Kédougou'nun genç nüfusunun
çoğu orayı terk ediyor.
Daha "iyi" olanaklar adına,
06:00
They choseseçti the deadlyölümcül pathyol of migrationgöç
99
348240
2936
06:03
in searcharama of "better" opportunitiesfırsatlar.
100
351200
2440
ölümcül göç yolunu seçiyorlar.
06:06
OftenKez,
101
354920
1200
Sıklıkla,
06:09
they riskrisk theironların liveshayatları
tryingçalışıyor to reachulaşmak EuropeEurope.
102
357040
2920
Avrupa'ya ulaşmak için
hayatlarını tehlikeye atıyorlar.
06:13
Some leaveayrılmak by crossinggeçit the SaharaSahara desertçöl.
103
361080
2520
Bazıları Sahra Çölü'nü
06:16
OthersDiğerleri endson up on inadequateyetersiz woodenahşap canoesKano
104
364560
3376
diğerleri yetersiz ahşap kanoları seçiyor.
06:19
in desperateumutsuz attemptsdenemeler to reachulaşmak Spainİspanya.
105
367960
2520
Umutsuzca İspanya'ya ulaşmayı deniyorlar.
06:24
AccordingAccording to a recentson "GuardianKoruyucu" articlemakale,
106
372280
2616
"Guardian"daki yeni bir makale,
06:26
by 2020 more that 60 millionmilyon people
from sub-SaharanSahra AfricaAfrika
107
374920
5816
2020'ye dek, Sahra Altı Afrika'dan
60 milyon kişinin
06:32
are expectedbeklenen to migrategöç
108
380760
2336
çölleşme nedeniyle
06:35
duenedeniyle to desertificationçölleşme.
109
383120
1936
göç edeceğini öngörüyor.
06:37
This is the biggesten büyük globalglobal wavedalga
of migrationgöç sincedan beri the Secondİkinci WorldDünya WarSavaş,
110
385080
5856
Bu 2. Dünya Savaşı'ndan beri
en büyük küresel göç
ve devamı bekleniyor.
06:42
and it's only setset to growbüyümek.
111
390960
1760
06:46
So faruzak this yearyıl,
112
394080
1360
Bugüne dek, bu yıl içinde,
06:48
more that 2,100 migrantsgöçmenler
have lostkayıp theironların liveshayatları
113
396160
4096
2100'den fazla göçmen
Avrupa yolunda
06:52
on theironların way to EuropeEurope.
114
400280
1600
hayatlarını kaybetti.
06:55
This is the realitygerçeklik of Kédougoudougou
115
403080
2976
Kédougou'da ve Sahra genelinde
06:58
and of much of the SahelSahel todaybugün.
116
406080
1960
bu gerçeklik yaşanıyor.
07:01
ScaryKorkunç futuregelecek,
117
409520
1856
Korkutucu bir gelecek,
kısıtlı gıda,
07:03
scarcekıt foodGıda
118
411400
1776
ve durumu değiştirmek için
fırsat olmaması...
07:05
and no opportunitiesfırsatlar
to changedeğişiklik theironların situationdurum.
119
413200
3120
07:10
If life in your villageköy
weren'tdeğildi so precarioustehlikeli,
120
418040
3040
Köyünüzdeki yaşam
istikrarsız olmasaydı,
07:14
if there was a way
to havingsahip olan enoughyeterli foodGıda to get by,
121
422440
3376
idare edecek kadar
gıda bulmanın bir yolu olsaydı,
07:17
or havingsahip olan a payingödeme yapan job --
122
425840
1480
ya da yeterli gelir...
07:20
if you and your sisterskız kardeşler
123
428800
1336
siz ve kız kardeşleriniz,
07:22
didn't have to spendharcamak
30 percentyüzde of theironların wakinguyanma hourssaatler
124
430160
5336
uyanık olduğunuz saatlerin
yüzde 30'unu
suya ulaşmaya harcamasaydınız,
07:27
fetchingalımlı waterSu,
125
435520
1320
07:30
if conditionskoşullar were just
a little more hospitablemisafirperver ...
126
438240
2640
şartlar az daha yaşanabilir olsaydı...
07:35
could the solutionçözüm
be right here in our soiltoprak?
127
443800
3000
Peki ya çözüm burada,
toprağımızdaysa?
07:40
Could bringinggetiren foniofonio
to the restdinlenme of the worldDünya
128
448280
2896
Fonio'yu dünyanın kalanıyla paylaşmak
07:43
be the answerCevap?
129
451200
1200
çözüm sağlayabilir mi?
07:46
AncientAntik grainstahıl are gettingalma more popularpopüler,
130
454520
2136
Kadim tohumlar giderek
popülerleşiyor,
07:48
and salessatış of gluten-freegluten free itemsürün
are growingbüyüyen in the US --
131
456680
4776
ABD'de glutensiz ürünlerin satışı
07:53
16.4 percentyüzde sincedan beri 2013,
132
461480
3216
2013'ten bu yana %16.4 arttı.
07:56
makingyapma it a 23.3-billion-dollar-milyar-dolar industrysanayi.
133
464720
4160
Bu, 23,3 milyar dolarlık bir sektör.
08:02
How could foniofonio
partakepaylaşmak in this marketpazar sharepay?
134
470960
2480
Fonio bu pazar payına
nasıl dahil olabilir?
08:07
There are manyçok challengeszorluklar
in turningdöndürme foniofonio into foodGıda.
135
475960
2560
Fonio'yu yemeğe çevirmenin
pek çok zorluğu bulunuyor.
08:11
TraditionalGeleneksel processingişleme
is laboriouszahmetli and time-consumingzaman alıcı,
136
479360
3456
Geleneksel yöntemler
işgücü ve zaman alıyor.
08:14
especiallyözellikle when comparedkarşılaştırıldığında to other grainstahıl.
137
482840
2240
Özellikle de diğer tahıllarla
karşılaştırıldığında...
08:20
Well, thankfullyneyse ki, technologyteknoloji has evolvedgelişti.
138
488720
4000
Neyse ki teknoloji ilerledi.
08:25
And there are now machinesmakineler
139
493520
2616
Ayrıca artık Fonio'yu daha etkili
şekilde işleyecek
08:28
that can processsüreç foniofonio
in a more efficientverimli way.
140
496160
3616
makineler bulunuyor.
08:31
And as a mattermadde of factgerçek,
141
499800
2376
Hatta
08:34
a fewaz yearsyıl agoönce,
142
502200
1616
birkaç sene önce,
08:35
SanoussiSanoussi DiakitDiakité,
143
503840
1456
Sanoussi Diakité adlı
08:37
a SenegaleseSenegal engineermühendis,
144
505320
1256
Senegalli bir mühendis,
08:38
wonwon a RolexRolex prizeödül
145
506600
2216
İlk mekanik Fonio işleyiciyi icat ederek
08:40
for his inventionicat of the first
mechanizedmekanize foniofonio processorişlemci.
146
508840
3600
Rolex ödülünü kazandı.
08:45
TodayBugün, suchböyle machinesmakineler are makingyapma life
much easierDaha kolay for producersüreticileri
147
513760
4895
Günümüzde bu tür makineler
Sahel bölgesi genelinde
üreticilerin hayatını kolaylaştırıyor.
08:50
around the wholebütün SahelSahel regionbölge.
148
518679
1681
08:54
AnotherBaşka bir challengemeydan okuma
is the colonialsömürge mentalityzihniyet
149
522840
4256
Diğer bir zorluk ise koloni zihniyeti;
08:59
that what comesgeliyor from the westbatısında is besten iyi.
150
527120
2720
Batı'dan gelenin hep
en iyi olduğu sanısı.
09:03
This tendencyeğilim to look down
on our ownkendi productsÜrünler
151
531360
3016
Kendi ürünlerimizi küçümseme eğilimi
09:06
and to see cropsbitkileri like foniofonio
as simplybasitçe "countryülke peoples'halklar foodGıda,"
152
534400
4336
ve Fonio gibi mahsulleri
"köylü yemeği" olarak algılayıp
09:10
thereforebu nedenle substandardstandartların altında,
153
538760
1856
düşük görmemiz,
09:12
explainsaçıklar why even thoughgerçi we don't
produceüretmek wheatbuğday in SenegalSenegal traditionallygeleneksel,
154
540640
5136
Senegal'de geleneksel olarak
buğday yetiştirmediğimiz halde,
09:17
it is faruzak easierDaha kolay to find baguettesbaget
or croissantsay çöreği in the streetssokaklar of DakarDakar
155
545800
4456
Dakar sokaklarında Fonio
ürünlerinden ziyade
baget ve kruvasan bulmanın
kolaylığını açıklıyor.
09:22
than it is to find any foniofonio productsÜrünler.
156
550280
2160
09:27
This sameaynı mindsetzihniyet popularizedpopüler
the overprocessedoverprocessed, leftoverArtık ricepirinç debrisenkaz
157
555000
6376
Aynı zihniyet, aşırı işlenmiş
artık pirinç kalıntılarını ünlendirdi.
09:33
knownbilinen as "brokenkırık ricepirinç,"
158
561400
1920
"Kırık pirinç" denen ürün,
09:37
whichhangi was importedithal to SenegalSenegal
from IndochinaIndochina
159
565120
3536
Fransız koloniciler tarafından
Hindiçini'nden Senegal'e
09:40
and introducedtanıtılan by the colonialsömürge FrenchFransızca.
160
568680
2360
ithal edilerek yaygınlaştırıldı.
09:45
SoonYakında, brokenkırık ricepirinç becameoldu
a keyanahtar ingredientMadde in our nationalUlusal dishtabak,
161
573600
4736
Kısa sürede kırık pirinç
ulusal yemeğimiz Thieboudienne
09:50
thiThiéboudienneboudienne,
162
578360
1256
için vazgeçilmez oldu.
09:51
replacingyerine our ownkendi traditionalgeleneksel,
more nutritiousBesleyici AfricanAfrika ricepirinç,
163
579640
5456
Oryza glaberrima adlı
kendi geleneksel Afrika pirincimizin
09:57
OryzaOryza glaberrimaglaberrima.
164
585120
1240
yerini aldı.
10:00
Ironicallyİronik bir şekilde, the sameaynı AfricanAfrika ricepirinç
despisedhor at home
165
588080
3896
Tuhaf bir şekilde aynı Afrika pirinci
evlerimizde hor görülürken
10:04
was hailedselamladı abroadyurt dışı.
166
592000
1416
dışarıda baştacı oldu.
10:05
IndeedGerçekten de, duringsırasında the AtlanticAtlantik slaveköle tradeTicaret,
167
593440
4016
Atlantik köle ticareti sırasında,
10:09
this ricepirinç becameoldu
a majormajör cropekin in the AmericasAmericas ...
168
597480
3560
yerel pirincimiz Amerika kıtasında
ana tahıl haline geldi.
10:14
particularlyözellikle in the CarolinasCarolinas
169
602560
1536
Özellikle Carolina bölgesinde,
10:16
where it was nicknamedtakma, "CarolinaCarolina goldaltın."
170
604120
2520
"Carolina altını" olarak anıldı.
10:20
But let's returndönüş to foniofonio.
171
608640
1480
Neyse, Fonio'ya dönelim.
10:23
How can we turndönüş its currentşimdiki statusdurum
of "country-peopleülke-insanlar foodGıda"
172
611840
4496
Şu anki "köylü yemeği" sıfatını
nasıl "birinci sınıf tohum"a
10:28
into a world-classDünya çapında cropekin?
173
616360
2000
dönüştürebiliriz?
10:32
Last yearyıl,
174
620560
1576
Geçen sene,
10:34
a business partnerortak and I securedemniyete
a commitmenttaahhüt from WholeBütün FoodsGıdalar MarketPazar,
175
622160
4416
bir çözüm ortağımla birlikte,
ABD'nin en geniş doğal gıda zinciri
10:38
the US'sBİZE'ın largesten büyük naturaldoğal foodGıda storemağaza chainzincir,
176
626600
3376
Whole Foods'dan, Fonio'yu tanıtma
10:42
to carrytaşımak foniofonio.
177
630000
1200
sözü aldık.
10:44
And we got a largegeniş
AmericanAmerikan ingredientMadde importerİthalatçı
178
632000
4896
Büyük bir Amerikan gıda ithalat firması,
10:48
interestedilgili enoughyeterli
to sendgöndermek a teamtakım of executivesYöneticiler
179
636920
3016
tedarik zincirini incelemek üzere
Batı Afrika'ya bizimle
10:51
to WestBatı AfricaAfrika with us
180
639960
1816
bir yönetici ekibi göndermeye
10:53
to explorekeşfetmek the supplyarz chain'szincirinin viabilityyaşayabilirlik.
181
641800
2480
ikna oldu.
10:58
We foundbulunan ourselveskendimizi
observinggözleme manualManuel operationsoperasyonlar
182
646200
5136
Kendimizi ücra bölgelerde
kalite kontrolü neredeyse olmayan
11:03
in remoteuzak locationsyerleri
183
651360
2336
el işçiliğini
11:05
with fewaz controlskontroller over qualitykalite.
184
653720
1960
incelerken bulduk.
11:08
So we startedbaşladı focusingodaklanma
on processingişleme issuessorunlar.
185
656800
2960
Dolayısıyla işleme konusuna odaklandık.
11:12
We drewdrew up a visionvizyon
186
660960
1696
Bir vizyon oluşturduk.
11:14
with a beneficialfaydalı and commerciallyticari
sustainablesürdürülebilir supplyarz chainzincir for foniofonio,
187
662680
4776
Fonio'ya karlı ve ticareten sürdürülebilir
bir tedarik zinciri kurmak için
11:19
and we connectedbağlı ourselveskendimizi
with organizationsorganizasyonlar
188
667480
2856
bize yardım edebileceğine inandığımız
11:22
that can help us achievebaşarmak it.
189
670360
1600
organizasyonlarla görüştük.
11:25
WalkingYürüyüş backwardsgeriye doğru from the marketpazar,
here is what it looksgörünüyor like.
190
673360
2905
Uzaktan bakıldığında manzara
şöyle görünecek:
11:29
ImagineHayal that foniofonio
is consumedtüketilen all acrosskarşısında the globeküre
191
677640
6256
Fonio tüm dünyada tüketilen,
diğer ana tahıllarla eş değerde
11:35
as other popularpopüler ancienteski grainstahıl.
192
683920
3640
bir tahıl haline gelecek.
11:41
FonioFonio toutedlanse on the levelsseviyeleri of cerealsHububat Ürünleri,
193
689320
3056
Fonio her yerde; kahvaltılık gevreklerde,
11:44
breadsekmek,
194
692400
1616
ekmeklerde,
11:46
nutritionbeslenme barsBarlar,
195
694040
1200
destek gıdalarında,
11:48
cookiestanımlama bilgileri, pastasMakarnalar,
196
696400
1696
kurabiyelerde, makarnalarda,
11:50
snacksaperatifler -- why not?
197
698120
1640
atıştırmalıklarda yer alacak.
Neden olmasın?
11:52
It's easierDaha kolay to say than quinoaQuinoa.
198
700560
2016
Telaffuzu Quinoa'dan daha kolay!
11:54
(LaughterKahkaha)
199
702600
2320
(Kahkahalar)
11:57
(ApplauseAlkış)
200
705840
5000
(Alkış)
12:04
To get there,
201
712080
1496
Bunu yaratabilmek için,
12:05
foniofonio needsihtiyaçlar to be readilykolayca availablemevcut
202
713600
2416
Fonio'nun, gıda üreticileri
12:08
at a consistenttutarlı qualitykalite
for commercialticari userskullanıcılar,
203
716040
2736
ve restoran zincirleri gibi
ticari kullanıcılar için
12:10
suchböyle as foodGıda manufacturersüreticileri
and restaurantrestoran chainszincirler.
204
718800
3816
ulaşılabilir ve istikrarlı
bir kalitede olması gerekiyor.
12:14
That's the partBölüm we're missingeksik.
205
722640
1480
Eksik olduğumuz kısım da bu.
12:17
To make foniofonio availablemevcut
at a consistenttutarlı qualitykalite
206
725040
3056
Fonio'yu ticari kullanım için
istikrarlı bir kalitede
12:20
for commercialticari use,
207
728120
1736
ulaşılabilir kılmak için
12:21
you need a commercial-scaleticari ölçekli foniofonio milldeğirmen
208
729880
3416
uluslararası kalite
standartlarına uygun
12:25
that adheresyapışır to internationalUluslararası
qualitykalite standardsstandartlar.
209
733320
3320
ticari ölçekte
bir Fonio değirmeni gerekiyor.
12:29
CurrentlyŞu anda, there is no suchböyle milldeğirmen
in the wholebütün worldDünya,
210
737360
3856
Şu anda dünyada
böyle bir değirmen bulunmuyor.
12:33
so in our visionvizyon,
211
741240
1656
Dolayısıyla amacımız
12:34
there is an African-ownedAfrika sahip olduğu
and operatedameliyat foniofonio milldeğirmen
212
742920
4536
Afrikalılar tarafından
sahiplenilip kullanılacak
12:39
that processessüreçler efficientlyverimli biçimde
213
747480
2496
etkili işleme gücüne sahip
12:42
and in complianceuyum with the requirementsGereksinimler
of multinationalçok uluslu foodGıda companiesşirketler.
214
750000
5360
çok uluslu gıda firmalarının
taleplerine uyan bir değirmen kurmak.
12:48
It is very difficultzor
for the foniofonio producersüreticileri todaybugün
215
756360
5296
Günümüzde Fonio üreticileri,
neredeyse tüm zaman ve enerjilerini
12:53
to sellsatmak and use foniofonio
216
761680
2536
harman dövmeye, yaba yapmaya
12:56
unlessolmadıkça they devoteadamak
a hugeKocaman amounttutar of time and energyenerji
217
764240
3856
ve kabuk soymaya ayırmadıkları sürece
bu tahılı satacak ya da kullanacak
13:00
in threshingHarman, winnowingTampah and huskinghusking it.
218
768120
3296
hale getiremiyorlar.
13:03
In our visionvizyon,
219
771440
1296
Vizyonumuz,
13:04
the milldeğirmen will take on those tasksgörevler,
220
772760
2696
değirmenin bu işleri üstleneceği
13:07
allowingizin the producersüreticileri to focusodak
on farmingtarım ratherdaha doğrusu than processingişleme.
221
775480
5880
ve üreticilerin, tahılı işlemektense
tarıma vakit bulabileceği yönünde.
13:14
There is untappedkullanılmayan
agriculturaltarım capacitykapasite in the SahelSahel,
222
782400
4440
Sahel bölgesinde henüz
kullanılmamış bir tarım potansiyeli var.
13:20
and all it takes
is changingdeğiştirme marketpazar conditionskoşullar
223
788000
3040
Bu potansiyeli harekete geçirmenin yolu da
13:24
to activateetkinleştirmek that capacitykapasite.
224
792080
1800
piyasa şartlarını değiştirmek.
13:27
By relievingrahatlatma foniofonio producersüreticileri
of manualManuel operationsoperasyonlar,
225
795040
4816
Değirmen, Fonio üreticilerini
el işlerinden kurtararak,
13:31
the milldeğirmen will freeücretsiz up theironların time
226
799880
2296
onlara zaman kazandıracak,
13:34
and removeKaldır the productionüretim bottleneckdarboğaz
that limitssınırları theironların outputçıktı.
227
802200
4160
verimliliği kısıtlayan dar boğazı çözecek.
13:39
And there are other benefitsfaydaları as well
228
807280
2216
Elbette Sahel topraklarında tarımı
13:41
in usingkullanma SahelSahel landarazi for agriculturetarım.
229
809520
4400
geliştirmekten başka faydaları da olacak.
13:47
More benefitsfaydaları,
230
815840
1200
Çok daha büyük faydalar.
13:49
higherdaha yüksek employment,
231
817880
1280
Daha fazla iş olanağı,
13:52
climateiklim changedeğişiklik mitigationhafifletme
by reversinggeri desertificationçölleşme
232
820280
3800
çölleşmeyi tersine çevirerek
iklimin yumuşatılması
13:57
and greaterbüyük foodGıda securitygüvenlik.
233
825360
1560
ve daha yüksek gıda garantisi.
13:59
NiceGüzel visionvizyon, right?
234
827680
1360
Güzel bir vizyon, değil mi?
14:02
Well, we are workingçalışma
towardskarşı gettingalma it donetamam.
235
830120
2160
İşte bunu elde etmeye uğraşıyoruz.
14:05
Last monthay we introducedtanıtılan foniofonio
to shoppersalışveriş in NewYeni YorkYork CityŞehir
236
833240
4256
Geçen ay Fonio'yu çekici,
hoş ve ulaşılabilir bir ambalajla,
14:09
and onlineinternet üzerinden,
237
837520
1216
hem internette
14:10
in a packagepaket that makesmarkaları it attractiveçekici
and desirableçekici and accessibleulaşılabilir.
238
838760
5656
hem de New York'ta
dükkan sahiplerine sunduk.
14:16
(ApplauseAlkış)
239
844440
3200
(Alkış)
14:24
We are talkingkonuşma with operatorsişleçler
and investorsyatırımcılar in WestBatı AfricaAfrika
240
852000
4696
Batı Afrika'daki işletme
ve yatırımcılarla bir Fonio değirmeni
14:28
about buildingbina a foniofonio milldeğirmen.
241
856720
1880
kurulması için görüşüyoruz.
14:31
And mostçoğu importantlyönemlisi,
242
859440
1616
Ve en önemlisi,
14:33
we have teamedtakım with an NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ
calleddenilen SOSSOS SAHELSAHEL
243
861080
3176
SOS SAHEL adında bir STK ile
ortaklaşa biçimde
14:36
to recruitaskere, traintren and equipdonatmak
smallholderssmallholders in the SahelSahel
244
864280
4896
Sahel'deki küçük çiftlik sahiplerine
eğitim ve donatım sağlayarak
14:41
to increaseartırmak theironların foniofonio productionüretim.
245
869200
1880
Fonio üretimlerini artıracağız.
14:44
HungerAçlık levelsseviyeleri are higherdaha yüksek
in sub-SaharanSahra AfricaAfrika
246
872600
3136
Güney Sahra bölgesindeki açlık seviyesi,
dünyanın geri kalanından
14:47
than any other placeyer in the worldDünya.
247
875760
2440
çok daha yüksekte seyrediyor.
14:51
The SahelSahel populationnüfus is setset to growbüyümek
248
879520
3416
Sahel bölgesi nüfusunun
135 milyondan
14:54
from 135 millionmilyon to 340 millionmilyon people.
249
882960
4560
340 milyona çıkması bekleniyor.
15:00
HoweverAncak, in that drought-kuraklık-
and famine-pronekıtlık eğilimli regionbölge,
250
888320
4616
Her şeye rağmen,
bu kurak ve açlığa meyilli bölgede
15:04
foniofonio growsbüyür freelyserbestçe.
251
892960
1640
Fonio rahatça yetişebiliyor.
15:08
This tinyminik graintahıl mayMayıs ayı providesağlamak bigbüyük answerscevaplar,
252
896360
2800
Bu küçücük tohumcuk,
15:11
reassertingreasserting its DogonDogon nameisim,
253
899960
2456
Dogon dilindeki adıyla "Po"
15:14
"popo," the seedtohum of the universeEvren,
254
902440
2776
gerçekten de evrenin tohumu olabilir.
15:17
and takingalma us one stepadım closeryakın
255
905240
2176
Sağlayacağı çözümle bizi
15:19
to the universalevrensel civilizationmedeniyet.
256
907440
1760
evrensel medeniyete taşıyabilir.
15:22
Thank you.
257
910520
1576
Teşekkür ederim.
15:24
(ApplauseAlkış)
258
912120
3080
(Alkış)
Translated by Aslihan Tuna
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Pierre Thiam - Chef
Pierre Thiam shares the cuisine of his home in Senegal through global restaurants and highly praised cookbooks.

Why you should listen

Chef, restaurateur and cookbook author Pierre Thiam was born in Dakar, Senegal. He is the chief visionary officer and co-founder of Yolélé Foods Inc.

Thiam moved to New York City in the late eighties where he became a chef and opened two restaurants in Brooklyn, Yolele and Le Grand Dakar, both visionary African bistros that became culinary and cultural centers for Africans from the continent and the diaspora. Thiam is also the Executive Chef of NOK by Alara in Lagos, Nigeria.

Thiam is the author of Yolele! Recipes from the Heart of Senegal, a finalist for IACP Best First Cookbook, and of Senegal: Modern Recipes from the Source to the Bowl, nominated for the James Beard Award for Best International Cookbook.

More profile about the speaker
Pierre Thiam | Speaker | TED.com