ABOUT THE SPEAKER
Sethembile Msezane - Artist
Sethembile Msezane deconstructs the act of public commemoration -- how it creates myths, constructs histories, includes some and excludes others.

Why you should listen

With masked face and powerful gestures, Sethembile Msezane disrupts and deconstructs the process of commemorative practice in South Africa, demanding space next to colonial-era statues for her country's, and her gender's, erased histories. In one iconic work, she performed at the removal of the John Cecil Rhodes statue at the University of Cape Town ("Chapungu: The Day Rhodes Fell," 2015), and starting in 2013 she performed a series of pieces called "Public Holiday" that place her body in contrast to colonial-era monuments in Cape Town's CBD.

Msezane is a ANTI Festival International Prize for Live Art nominee (2017). She is the TAF & Sylt Emerging Artist Residency Award winner (2016), and she is the first recipient of the Rising Light award at the Mbokodo Awards. She is also a a Barclays L’Atelier Top 10 Finalist (2016). Her 2017 solo show at Gallery MOMO is titled "Kwasuka Sukel: Re-imagined Bodies of a (South African) '90s Born Woman", and features sculptural work that places colonial images in the context of Victorian-style furniture and dress, reframing and reclaiming a part of colonial history. She was one of the selected artists for gallery solo projects at the FNB Joburg Art Fair (2017), and her work is currently housed in the Zeitz MOCAA collection as well as Iziko South African National Gallery's collection.

Selected group shows include "Women's Work and The Art of Disruptions" at the Iziko South African National Gallery (2016), "Dis(colour)ed Margins" at the National Gallery of Zimbabwe (2017), "Re[as]sisting Narratives" at Framer Framed, Amsterdam (2016), "Dance, if you want to enter my country!/ Global Citizen" at GoetheOnMain, Johannesburg (2016), "Nothing Personal" at SMAC Gallery, Cape Town, #theopening at Greatmore Studios, Cape Town (2016) and "Translations" at Emergent Art Space and Reed College, Portland, Oregon (2015).

More profile about the speaker
Sethembile Msezane | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2017

Sethembile Msezane: Living sculptures that stand for history's truths

Sethembile Msezane: Tarihi gerçeklerin tanığı yaşayan heykeller

Filmed:
1,173,604 views

Cape Town'u kuşatan yüz yıllık anıtlarda Sethembile Mzesane kendi gerçekliğini anlatan hiçbir şey göremiyordu. O da şehrin ve kamu alanlarının ait olduğu topluluğa geri verilmesi için kendisini yaşayan bir heykele çevirmeye karar verdi ve sembolik kıyafetler içinde saatlerce kamu alanlarında dikildi. Mzesane, bir başyapıt niteliğindeki konuşmada büyüleyici gösteri sanatına hayat veren hikâyeleri ve motivasyonu anlatıyor.
- Artist
Sethembile Msezane deconstructs the act of public commemoration -- how it creates myths, constructs histories, includes some and excludes others. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'd like for you to take a momentan
to imaginehayal etmek this with me.
0
824
3920
Benimle bir an için
şunu hayal etmenizi istiyorum.
00:18
You're a little girlkız of fivebeş yearsyıl oldeski.
1
6144
3108
Beş yaşında küçük bir kız çocuğusunuz,
00:22
SittingOturma in frontön of a mirrorayna,
2
10069
1729
aynanın karşısında oturuyorsunuz,
00:23
you asksormak yourselfkendin,
3
11822
1499
kendi kendinize soruyorsunuz:
00:26
"Do I existvar olmak?"
4
14395
1191
"Var mıyım?"
00:29
In this spaceuzay, there is
very little contextbağlam,
5
17254
2652
Bu ortamda pek bir bağlam yok;
00:31
and so you movehareket into a differentfarklı one,
6
19930
2564
o yüzden başka bir ortama geçiyorsunuz,
00:34
one filleddolu with people.
7
22518
1574
insanlarla dolu bir ortama.
00:37
SurelyKesinlikle, now you know you're not
a figmentürünü of your ownkendi imaginationhayal gücü.
8
25124
3263
Hayal gücünüzün bir ürünü
olmadığınıza artık eminsiniz.
00:41
You breathenefes almak theironların airhava.
9
29223
1531
Onların havasını soluyorsunuz.
00:43
You see them,
10
31385
1430
Onları görüyorsunuz.
00:44
so they mustşart see you.
11
32839
1414
Öyleyse onlar da sizi görüyordur.
00:47
And yethenüz, you still can't help but wondermerak etmek:
12
35348
3640
Yine de düşünmeden edemiyorsunuz:
00:52
Do I only existvar olmak when people speakkonuşmak to me?
13
40480
3829
Sadece insanlar benimle
konuştuğunda mı varım?
00:57
PrettyOldukça heavyağır thoughtsdüşünceler for a childçocuk, right?
14
45796
1954
Bir çocuk için epey
ağır düşünceler, değil mi?
01:01
But throughvasitasiyla variousçeşitli artworkssanat eserleri
that reflectyansıtmak uponüzerine our societytoplum,
15
49001
4508
Toplumumuzu yansıtan birçok
sanat eseri aracılığıyla anladım ki
01:05
I camegeldi to understandanlama
how a younggenç blacksiyah girlkız can growbüyümek up
16
53533
4150
küçük siyahi bir kız çocuğu,
görünmediğini,
01:09
feelingduygu as if she's not seengörüldü,
and perhapsbelki she doesn't existvar olmak.
17
57707
5114
belki de var olmadığını
hissederek büyüyebilir.
01:16
You see, if younggenç people don't have
positivepozitif imagesGörüntüler of themselveskendilerini
18
64337
3769
Gençlerin kendileriyle
ilgili imajları olumlu değilse,
01:20
and all that remainskalıntılar
are negativenegatif stereotypesklişeler,
19
68130
3168
çevrelerinde olumsuz klişeler
dışında bir şey yoksa
01:23
this affectsetkiler theironların self-imageözeleştiri.
20
71322
1825
bu onların benlik saygılarını etkiler.
01:26
But it alsoAyrıca affectsetkiler the way
that the restdinlenme of societytoplum treatsmuamele etmek them.
21
74214
3346
Ama bu, aynı zamanda, toplumun
onlara olan tavrını da etkiler.
01:31
I discoveredkeşfedilen this
22
79282
1236
Bunu fark ettiğimde
01:32
havingsahip olan livedyaşamış in CapeCape TownŞehir
for about fivebeş yearsyıl at the time.
23
80542
3705
yaklaşık beş yıldır
Cape Town'da yaşıyordum.
01:37
I feltkeçe a deepderin senseduyu
of dislocationçıkık and invisibilityGörünmezlik.
24
85114
4950
Çok derinden bir yerini bilememe
ve görünmezlik hissediyordum.
01:43
I couldn'tcould see myselfkendim representedtemsil.
25
91322
2064
Beni anlatan hiçbir yer yoktu.
01:46
I couldn'tcould see the womenkadınlar who'veettik kim raisedkalkık me,
26
94361
2855
Ne beni büyüten kadınları görüyordum,
01:49
the onesolanlar who'veettik kim influencedetkilenmiş me,
27
97240
1862
ne de bana ilham veren
01:51
and the onesolanlar that have madeyapılmış
SouthGüney AfricaAfrika what it is todaybugün.
28
99126
2731
veya Güney Afrika'yı
bugünkü hâline getiren kadınları.
01:54
I decidedkarar to do something about it.
29
102889
1935
Bir şeyler yapmaya karar verdim.
01:59
What do you think when you see this?
30
107125
2573
Bunu gördüğünüzde ne düşünürsünüz?
02:03
If you were a blacksiyah girlkız,
31
111751
2121
Siyahi bir kız olsaydınız,
02:05
how would it make you feel?
32
113896
1735
kendinizi nasıl hissederdiniz?
02:09
WalkingYürüyüş down the streetsokak,
33
117273
2445
Yürüdüğünüz cadde,
02:11
what does the cityŞehir you livecanlı in say to you?
34
119742
2914
yaşadığınız şehir size ne anlatıyor?
02:15
What symbolssemboller are presentmevcut?
35
123626
1436
Hangi semboller var?
02:17
WhichHangi historiesgeçmişleri are celebratedünlü?
36
125550
1601
Hangi tarihi olaylar kutlanıyor?
02:20
And on the other handel,
37
128059
1226
Öte yandan,
02:21
whichhangi onesolanlar are omittedatlanmış?
38
129309
1541
hangileri göz ardı ediliyor?
02:23
You see, publichalka açık spacesalanlarda are hardlyzorlukla
ever as neutralnötr as they mayMayıs ayı seemgörünmek.
39
131703
4051
Bakın, halka açık alanlar hiç de
göründüğü gibi tarafsız değildir.
02:28
I discoveredkeşfedilen this when I madeyapılmış
this performanceperformans in 2013 on HeritageMiras Day.
40
136452
6020
Bunu 2013'teki Miras Günü için
yaptığım performansla keşfettim.
02:36
CapeCape TownŞehir is teemingiç içedir
with masculineeril architecturemimari,
41
144272
5135
Cape Town anıtları ve heykelleriyle
maskulen mimarinin
02:41
monumentsanıtlar and statuesheykeller,
42
149431
2059
dolup taştığı bir yer.
02:43
suchböyle as LouisLouis BothaBotha in that photographfotoğraf.
43
151514
2264
Fotoğraftaki Louis Botha mesela.
02:46
This overtaçık presencevarlık of whitebeyaz colonialsömürge
and AfrikanerAfrikaner nationalistmilliyetçi menerkekler
44
154836
5916
Kolonyal ve Hollanda asıllı Afrika
milliyetçisi erkeklerin baskın varlığı,
02:52
not only echoesyankıları a socialsosyal,
genderCinsiyet and racialırk dividebölmek,
45
160776
5422
toplum, cinsiyet ve ırk arasındaki
bölünmüşlüğü yansıttığı kadar
02:58
but it alsoAyrıca continuesdevam ediyor to affectetkilemek
the way that womenkadınlar --
46
166927
4626
kamu alanlarındaki baskın
erkek figürlere karşı
03:03
and the way, particularlyözellikle, blacksiyah womenkadınlar --
47
171577
3200
kadınların ve özellikle siyahi kadınların
03:06
see themselveskendilerini in relationilişkisi
to dominantbaskın maleerkek figuresrakamlar
48
174801
5411
kendilerini nasıl gördüğünü
03:12
in publichalka açık spacesalanlarda.
49
180236
1425
etkilemeye de devam ediyor.
03:17
For this reasonneden, amongarasında othersdiğerleri,
50
185076
2292
Bu yüzden ve başka sebeplerle de
heykellere ihtiyacımız
olduğunu düşünmüyorum.
03:19
I don't believe that we need statuesheykeller.
51
187392
2072
03:22
The preservationkoruma of historytarih
and the actdavranmak of rememberinganımsama
52
190506
3886
Hatırlanmaya daha değer
ve daha etkili yollarla da
03:26
can be achievedelde in more memorableunutulmaz
and effectiveetkili waysyolları.
53
194416
4335
tarihi koruyabilir,
geçmişi hatırlatabiliriz.
03:32
As partBölüm of a year-longyıl süren
publichalka açık holidaytatil seriesdizi,
54
200424
3859
Performans sanatını,
yıl içindeki resmi tatillerde
03:36
I use performanceperformans artSanat
as a formform of socialsosyal commentaryyorum
55
204307
4127
bir çeşit toplum eleştirisi
amacıyla kullanıyorum.
03:40
to drawçekmek people'sinsanların attentionDikkat
to certainbelli issuessorunlar,
56
208458
3198
İnsanların dikkatini hem
belli meselelere çekmek için,
03:43
as well as addressingadresleme the absenceyokluk
of the blacksiyah femalekadın bodyvücut
57
211680
5950
hem de siyahi kadın bedeninin
anmaya ayrılmış kamu alanlarında
03:49
in memorializedmemorialized publichalka açık spacesalanlarda,
58
217654
2238
yadsınmasına karşı
özellikle resmi tatillerde
03:51
especiallyözellikle on publichalka açık holidaystatil.
59
219916
1966
kullandığım bir yol.
03:55
Women'sKadın Day was cominggelecek up.
60
223155
1619
Kadınlar Günü yaklaşıyordu.
03:57
I lookedbaktı at what the day meansanlamına geliyor --
61
225269
1713
Günün anlamına baktım:
03:59
the Women'sKadın MarchMart
to the unionbirlik buildingsbinalar in 1956,
62
227960
4655
Kadınların "geçiş yasalarına" karşı
1956'da sendika binalarına yürüyüşü.
04:04
petitioningdilekçe againstkarşısında the passpas lawsyasalar.
63
232639
2460
04:08
JuxtaposedBitişik with the hypocrisyikiyüzlülük
of how womenkadınlar are treatedişlenmiş,
64
236070
4806
Özellikle günümüzün kamu alanlarında,
kadınlara yapılan
ikiyüzlü muameleyi de düşününce
04:12
especiallyözellikle in publichalka açık spacesalanlarda todaybugün,
65
240900
2131
04:15
I decidedkarar to do something about it.
66
243980
2238
bu konuda bir şeyler
yapmaya karar verdim.
04:19
HeadlineBaşlık:
67
247337
1656
Manşet:
04:21
[WomenKadınlar in miniskirtMini etek attackedsaldırıya at taxitaksi ranksırası]
68
249017
5542
[Mini etekli kadınlara
taksi sırasında saldırı]
04:29
How do I commentyorum Yap on suchböyle polarkutup oppositeszıt kutuplar birbirini?
69
257009
3602
Böylesine kutuplaşmış tarafları
sanatımla nasıl yorumlayacaktım?
04:33
In the guisedış görünüş of my great-grandmotherbüyük-büyükannesi,
70
261737
2141
Büyük büyük annemin kılığında,
04:35
I performedgerçekleştirilen bare-breastedçıplak göğüslü,
71
263902
1703
göğüslerimi açıkta bırakarak
04:37
closekapat to the taxitaksi ranksırası in KwaLangaKwaLanga.
72
265629
2956
KwaLanga'daki taksi durağının oradaydım.
04:41
This spaceuzay is alsoAyrıca calleddenilen FreedomÖzgürlük SquareKare,
73
269326
2581
Kadınlar, "Özgürlük Meydanı"
olarak bilinen bu yerde,
04:43
where womenkadınlar were a partBölüm of demonstrationsgösteriler
againstkarşısında apartheidırk ayrımı lawsyasalar.
74
271931
3853
ırk ayrımı yasalarına karşı
yapılan gösterilere katılmıştı.
04:49
I was not comfortablerahat with womenkadınlar
beingolmak seengörüldü as only victimskurbanlar in societytoplum.
75
277156
6141
Kadınların yalnızca toplumun kurbanları
gibi gösterilmesi beni rahatsız ediyordu.
04:56
You mightbelki wondermerak etmek
how people reactedtepki gösterdi to this.
76
284539
2622
İnsanların buna tepkilerini
merak ediyor olabilirsiniz.
04:59
(VideoVideo) WomanKadın: (CheeringTezahürat)
77
287931
2698
(Video) Kadın: (Neşeyle bağırıyor)
05:03
WomanKadın 2 (offscreenekran dışı): Yes!
78
291366
1588
Kadın 2 (ekran dışında): İşte bu!
05:13
SethembileSethembile MsezaneMsezane: PrettyOldukça coolgüzel, huh?
79
301054
2155
Sethembile Msezane: Çok iyi, ha?
05:16
(ApplauseAlkış)
80
304134
2550
(Alkışlar)
05:19
So I realizedgerçekleştirilen that throughvasitasiyla
my performancesperformansları,
81
307882
2954
Fark ettim ki sanatıma devam ederek
05:22
I've been ableyapabilmek to make regulardüzenli people
reflectyansıtmak uponüzerine theironların societytoplum,
82
310860
5084
sokaktaki insanları
toplumları üzerine kafa yormaya,
05:27
looking at the pastgeçmiş
as well as the currentşimdiki democracydemokrasi.
83
315968
3700
geçmiş ve günümüz demokrasisi
hakkında düşünmeye teşvik edebilirim.
05:31
(VideoVideo) Man (offscreenekran dışı):
She's been there sincedan beri threeüç o'clocksaat.
84
319692
2957
(Video) Adam (ekran dışı):
Saat üçten beri orada duruyor.
05:34
Man 2 (offscreenekran dışı): Just before threeüç.
About an hoursaat still?
85
322673
2734
İkinci adam (ekran dışı): Üç olmamıştı.
Bir saattir dikiliyor mu?
05:37
Man 1: Yeah. It's just a really hotSıcak day.
86
325431
1965
Birinci adam: Evet.
Bugün de nasıl sıcak.
05:45
Man 1: It's very interestingilginç.
87
333711
1984
Birinci adam: Çok ilginç.
05:47
It's very powerfulgüçlü.
88
335719
1506
Çok etkileyici.
05:50
I think it's coolgüzel.
89
338324
1459
Harika görünüyor.
05:54
I think a lot of people
are quickhızlı to joinkatılmak a groupgrup
90
342643
5325
İnsanların çoğu hemen
bir gruba katılabiliyor,
05:59
that's a movementhareket towardskarşı something,
91
347992
1872
bir harekette yer alabiliyor;
06:01
but not manyçok people are readyhazır
to do something as an individualbireysel.
92
349888
5227
ama herkes bu kadar bireysel
bir şey yapmaya yanaşmaz.
06:07
Man 2: So it's the individualbireysel
versuse karşı the collectivetoplu.
93
355139
2607
İkinci adam: İşte,
bireysel ile kolektifin farkı.
06:09
Man 1: Yeah.
94
357770
1156
Birinci adam: Aynen.
06:10
So I think her pushingitme her ownkendi
individualbireysel messagemesaj in performanceperformans ...
95
358950
5257
Bence, kendi kişisel mesajını
performansıyla öne çıkarması...
06:17
it's powerfulgüçlü.
96
365920
1262
oldukça güçlü bir şey.
06:20
Yeah, I think it's quiteoldukça powerfulgüçlü
that she's doing it on her ownkendi.
97
368185
3174
Aynen. Bunu kendi başına yapması
oldukça etkileyici.
06:25
I'd be interestedilgili to know why
she's usingkullanma hairsaç extensionsuzantıları as wingskanatlar,
98
373466
4141
O postişleri neden kanat olarak
kullandığını bilmek isterdim doğrusu
06:29
or whateverher neyse those things are meantdemek to be.
99
377631
3748
veya başka ne amaçla kullanılıyorsa.
06:34
They are wingskanatlar, yes?
100
382874
1691
Demek onlar kanat, ha?
06:38
WomanKadın 3: With her standingayakta
there right now,
101
386754
2266
Üçüncü kadın: Onu tam orada
dikilirken görünce
06:41
I think it's just my interpretationyorumu
102
389044
3960
bunun bana düşündürdüğü,
06:45
that we are bringinggetiren the statueheykel down
103
393028
3371
bir heykeli yıkıyoruz
06:48
and bringinggetiren up something
104
396423
2225
ama yerine yeni bir şey doğuyor.
06:50
that's supposedsözde to representtemsil etmek
AfricanAfrika pridegurur, I think.
105
398672
4605
Bu şeyin temsil ettiği şey,
Afrika'nın onuru sanırım.
06:55
Or something like that.
106
403301
1520
Ya da bunun gibi bir şey.
06:57
Something should standdurmak while RhodesRhodes fallsdüşme,
107
405801
3476
Rhodes düşerken başka bir şeyin
ayakta durması gerekiyor.
07:01
I think that's what it's sayingsöz. Yeah.
108
409301
2707
Anlatmaya çalıştığı bu,
evet bu olabilir.
07:04
Yes. Thank you.
109
412748
1216
Peki. Teşekkürler.
07:05
Man 3: What is behindarkasında me
representstemsil the AfricanAfrika culturekültür.
110
413988
3463
Üçüncü adam:
Arkamdaki Afrika kültürünü temsil ediyor.
07:09
We can't have the colonialistsömürgeci lawhukuk,
111
417475
2389
Kolonyal yasalarına bağlı olamayız,
07:11
so we need to removeKaldır
all these colonialsömürge statuesheykeller.
112
419888
2891
bu yüzden kolonyal heykellerin
kaldırılması gerekiyor.
07:14
We have have our ownkendi statuesheykeller now,
113
422803
2494
Artık kendi anıtlarımız var;
07:17
our AfricanAfrika leadersliderler --
BhambathaBhambatha, MoshoeshoeMoshoeshoe, KwameKwame NkrumahNkrumah --
114
425321
4872
Afrikalı liderlerimiz olan Bhambatha,
Moshoeshoe, Kwame Nkrumah...
07:22
all those who paidödenmiş theironların liveshayatları
for our liberationkurtuluş.
115
430217
4233
özgürlüğümüz için hayatlarını
ortaya koyan liderlerimiz.
07:26
We can't continuedevam et in the 21stst centuryyüzyıl,
116
434474
2308
21. yüzyılda buna devam edemeyiz;
07:28
and after 21 yearsyıl of democracydemokrasi,
117
436806
2037
21 yıllık demokrasiden sonra,
07:30
have the colonizerssömürgecilerin in our ownkendi countryülke.
118
438867
2140
kendi ülkemizde sömürgecileri tutamayız.
07:33
They belongait somewherebir yerde.
Maybe in a museummüze; not here.
119
441031
2973
Başka bir yere aitler.
Müze olabilir; ama burası değil.
07:36
I mean learningöğrenme institutionskurumlar,
placesyerler where younggenç people,
120
444028
3150
Yani bilgi kurumları diyorum.
Gençlerin, genç beyinlerin
şekillendiği yerler.
07:39
younggenç mindszihinler are beingolmak shapedbiçimli.
121
447202
1578
07:40
So we cannotyapamam continuedevam et to have LouisLouis BothaBotha,
RhodesRhodes, all these people,
122
448804
4690
Artık Louis Botha, Rhodes
ve tüm o insanları burada tutamayız,
07:45
because they're representingtemsil eden
the colonialismsömürgecilik.
123
453518
2765
çünkü hepsi sömürgeciliği
temsil ediyor.
07:50
(ApplauseAlkış)
124
458699
4022
(Alkışlar)
07:56
SethembileSethembile MsezaneMsezane: On AprilNisan 9, 2015,
125
464015
3023
Sethembile Msezane:
Destek veren ya da karşı çıkan tarafların
07:59
the CecilCecil JohnJohn RhodesRhodes statueheykel
was scheduledZamanlanmış to be removedçıkarıldı
126
467062
3977
bir ay süren tartışmalarından sonra,
08:03
after a monthay of debatestartışmalar
for and againstkarşısında its removaluzaklaştırma
127
471063
4215
Cecil John Rhodes heykelinin
9 Nisan 2015'te
08:07
by variousçeşitli stakeholderspaydaşlar.
128
475302
1788
kaldırılması planlandı.
08:10
This causedneden oldu a widespreadyaygın interestfaiz
in statuesheykeller in SouthGüney AfricaAfrika.
129
478614
3906
Bu, Güney Afrika'daki anıtların
daha fazla dikkat çekmesine neden oldu.
08:15
OpinionsGörüşleri variedçeşitli, but the mediamedya
focusedodaklı on problematizingproblematizing
130
483211
5331
Farklı fikirler vardı ama medyada
anıtların kaldırılması daha çok
08:20
the removaluzaklaştırma of statuesheykeller.
131
488566
1581
bir sorun olarak ele alındı.
08:25
On that -- well, that yearyıl,
I had just begunbaşladı my master'syüksek lisans
132
493092
3835
O sırada - aynı yıl,
Cape Town Üniversitesi'nde
08:28
at the UniversityÜniversitesi of CapeCape TownŞehir.
133
496951
1865
yüksek lisansa yeni başlamıştım.
08:32
DuringSırasında the time
of the debatetartışma of the statueheykel,
134
500245
3390
Anıtla ilgili tartışmalar devam ederken
08:35
I had been havingsahip olan reoccurringyeniden oluşmasını dreamsrüyalar
135
503659
3099
rüyalarımda tekrar tekrar
gördüğüm bir şey vardı:
08:39
about a birdkuş.
136
507593
1332
Bir kuş.
08:41
And so I startedbaşladı conjuringconjuring her
137
509497
2678
Onu tasarlamaya başladım;
08:44
mentallyzihinsel, spirituallyruhsal and throughvasitasiyla dresselbise.
138
512199
3467
zihinsel, ruhsal olarak
ve kıyafetler içinde.
08:50
On that day,
139
518052
1693
O gün,
08:51
I happenedolmuş to be havingsahip olan
a meetingtoplantı with my supervisorsDenetçiler,
140
519769
3636
tez danışmanlarımla görüşmem vardı.
08:55
and they told me that the statueheykel
was going to falldüşmek on that day.
141
523429
3605
Bana anıtın o gün yıkılacağını söylediler.
09:00
I told them that I'd explainaçıklamak latersonra,
142
528105
2419
Nedenini daha sonra açıklayacağımı,
09:02
but we had to postponeertelemek the meetingtoplantı
143
530548
1938
ama gitmek zorunda olduğumu söyledim.
09:04
because I was going to performyapmak her
as the statueheykel camegeldi down.
144
532510
4478
Gitmeliydim çünkü anıt kaldırılırken
onu sergileyecektim.
09:09
Her nameisim was ChapunguChapungu.
145
537532
1880
Adı Chapungu'ydu.
09:11
She was a soapstonesabuntaşı birdkuş
that was lootedyağmalanmış from Great ZimbabweZimbabve
146
539436
4380
Sabun taşından yapılmış bu kuş,
1800'lerin sonlarında Büyük Zimbabve'den
09:15
in the lategeç 1800s,
147
543840
1748
yağmalanarak alınmıştı.
09:17
and is still currentlyşu anda housedyer
in CecilCecil JohnJohn Rhodes'sRhodes'ın estatearazi
148
545612
4033
Bugün hâlâ Cecil John Rhodes'un
Cape Town'daki mülkünde duruyor.
09:21
in CapeCape TownŞehir.
149
549669
1150
09:24
On that day,
150
552104
1176
O gün,
09:25
I embodiedsomutlaşan her existencevaroluş usingkullanma my bodyvücut,
151
553304
4110
kendi vücudumda
onun varlığını somutlaştırdım;
09:29
while standingayakta in the blazingyanan sunGüneş
for nearlyneredeyse fourdört hourssaatler.
152
557438
3861
kızgın güneşte neredeyse
dört saat boyunca dikildim.
09:35
As the time camegeldi,
153
563246
1844
Saat geldi,
09:37
the craneVinç camegeldi alivecanlı.
154
565114
1543
vinç boynunu uzattı.
09:39
The people did, too --
155
567201
1777
İnsanlar da canlandı;
09:41
shoutinghaykırış,
156
569002
1159
bağıranlar,
09:42
screamingbağıran,
157
570185
1237
çığlık atanlar,
09:43
clenchingkenetlendik theironların fistsyumruk
158
571446
1910
yumruklarını kaldıranlar,
09:45
and takingalma picturesresimler of the momentan
on theironların phonestelefonlar and cameraskameralar.
159
573380
3882
telefon ve kameralarıyla
o anları kaydedenler.
09:49
Chapungu'sChapungu'nın wingskanatlar,
160
577939
1519
Chapungu'nun kanatları,
09:51
alonguzun bir with the craneVinç,
161
579482
1399
vinçle birlikte,
09:52
rosegül to declareilan the falldüşmek
of CecilCecil JohnJohn RhodesRhodes.
162
580905
4973
Cecil John Rhodes'un düşüşünü
duyururcasına yükseldi.
09:59
(ApplauseAlkış)
163
587143
4076
(Alkışlar)
10:04
EuphoriaÖfori filleddolu the airhava
as he becameoldu absentyok from his basebaz,
164
592192
4593
Anıt kaidesinden ayrılırken
havayı büyük bir coşku sardı.
10:08
while she remainedkalmıştır still,
165
596809
2048
Bu sırada Chapungu hâlâ oradaydı,
10:12
very presentmevcut,
166
600191
1599
tüm varlığıyla dikiliyordu -
10:13
halfyarım an hoursaat after his removaluzaklaştırma.
167
601814
2645
anıtın kaldırılmasından
yarım saat sonra bile.
10:18
Twenty-threeYirmi üç yearsyıl after apartheidırk ayrımı,
168
606450
2760
Irk ayrımı politikasından
yirmi üç yıl sonra,
10:21
a newyeni generationnesil of radicalsradikaller
has arisenortaya çıktığı in SouthGüney AfricaAfrika.
169
609234
3403
Güney Afrika'da yeni bir
radikal nesil yetişmişti.
10:24
The storyÖykü of ChapunguChapungu and RhodesRhodes
in the sameaynı spaceuzay and time
170
612661
4873
Chapungu ve Rhodes'un
aynı yer ve zamandaki bu öyküsü,
10:29
askssorar importantönemli questionssorular
171
617558
1755
önemli sorular soruyor.
10:31
relatedilgili to genderCinsiyet,
172
619337
2275
Cinsiyet hakkında,
10:34
powergüç,
173
622236
1277
güç,
10:35
self-representationkendini temsil,
174
623537
1781
öz temsil,
10:37
historytarih makingyapma
175
625342
1589
tarih yazımı,
10:38
and repatriationgeri dönüş.
176
626955
1428
ülkeye dönüş hakkında sorular.
10:43
From then on,
177
631250
1150
O günden sonra,
10:44
I realizedgerçekleştirilen that my spiritualmanevi
beliefsinançlar and dreamsrüyalar
178
632424
5221
somut gerçekliğimin dokusunu
ruhsal inanç ve rüyalarımın
10:49
texturedoku my materialmalzeme realitygerçeklik.
179
637669
2515
oluşturduğunu fark ettim.
10:53
But for me, Chapungu'sChapungu'nın storyÖykü
feltkeçe incompletetamamlanmamış.
180
641429
3363
Ama Chapungu'nun öyküsü
yarım kalmış gibi hissediyordum.
10:56
This soapstonesabuntaşı birdkuş,
181
644816
1749
Bu sabun taşı kuşunun,
10:58
a spiritualmanevi mediumorta and messengerMessenger
of God and the ancestorsatalarımız,
182
646589
4367
Tanrı ve atalar arasındaki
bu ruhsal aracı ve habercinin,
öyküsünü tamamlamak için
bana ihtiyacı vardı.
11:02
neededgerekli me to continuedevam et her storyÖykü.
183
650980
2099
11:05
And so I dabbledMüzikleri in the dreamrüya spaceuzay
a little bitbit more,
184
653681
4416
Hayal aleminde biraz daha didindim,
11:10
and this is how "FallingDüşen" was borndoğmuş.
185
658121
2631
bunun sonunda "Düşüş" doğdu.
11:19
[A filmfilm by SethembileSethembile MsezaneMsezane]
186
667389
1467
[Bir Sethembile Msezane filmi]
11:20
(VideoVideo) (A capellaCapella singingşan)
187
668880
3245
[Video] (Akapella seslendiriliyor)
11:51
[FALLINGDÜŞEN]
188
699989
3191
[DÜŞÜŞ - FALLING]
11:58
(ApplauseAlkış)
189
706914
2978
(Alkışlar)
12:02
In the filmfilm,
190
710751
1150
Filmde,
12:03
ZimbabweZimbabve, SouthGüney AfricaAfrika and GermanyAlmanya
sharepay a commonortak storyÖykü
191
711925
3758
Zimbabve, Güney Afrika ve Almanya
arasında ortak bir öykü işleniyor.
12:07
about the soapstonesabuntaşı birdskuşlar
that were lootedyağmalanmış from Great ZimbabweZimbabve.
192
715707
3690
Büyük Zimbabve'den zorla alınan
sabun taşı kuşları hakkında bir öykü.
12:12
After ZimbabweZimbabve gainedkazanmış its independencebağımsızlık,
193
720336
2313
Zimbabve bağımsızlığını kazanınca
12:14
all the birdskuşlar exceptdışında for one
were returnediade to the monumentanıt.
194
722673
3921
bir tanesi hariç
tüm kuşların anıtları iade edildi.
12:19
"FallingDüşen" exploresaraştırıyor the mythologicalmitolojik beliefinanç
that there will be unresthuzursuzluk
195
727164
5126
"Düşüş", son kuş geri gelene kadar
huzursuzluğun bitmeyeceğini söyleyen
12:24
untila kadar the finalnihai birdkuş is returnediade.
196
732314
2677
mitolojik inanışı keşfediyor.
12:28
ThroughAracılığıyla my work,
197
736898
1323
Sanatım sayesinde,
12:30
I have realizedgerçekleştirilen a lot
about the worldDünya around me:
198
738245
3430
etrafımda olup bitenleri
çok daha iyi fark etmeye başladım:
12:34
how we movehareket throughvasitasiyla spacesalanlarda,
199
742237
1996
Mekânlar arasında nasıl dolaşıyoruz,
12:37
who we chooseseçmek to celebratekutlamak
200
745289
2335
kutlamak için kimleri,
12:39
and who we rememberhatırlamak.
201
747648
1656
hatırlamak için kimleri seçiyoruz.
12:42
Now I look in the mirrorayna
and not only see an imagegörüntü of myselfkendim,
202
750080
3989
Artık aynaya baktığımda
sadece kendi görüntümü değil,
12:46
but of the womenkadınlar
who have madeyapılmış me who I am todaybugün.
203
754859
3075
beni ben yapan kadınları da görüyorum.
12:50
I standdurmak talluzun boylu in my work,
204
758716
3048
Sanatımla dimdik duruyorum,
12:53
celebratingkutlama women'sBayanlar historiesgeçmişleri,
205
761788
2461
kadınların tarihlerini kutluyorum;
12:56
in the hopeumut that perhapsbelki one day,
206
764273
2528
bu sayede umuyorum ki
belki bir gün,
12:59
no little blacksiyah girlkız has to ever feel
207
767494
3256
hiçbir siyahi kız çocuğu kendisine,
13:02
like she doesn't existvar olmak.
208
770774
1886
"var mıyım?" diye sormayacak.
13:04
Thank you.
209
772684
1220
Teşekkür ederim.
13:05
(ApplauseAlkış)
210
773928
4245
(Alkışlar)
Translated by Burcu Uluçay
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sethembile Msezane - Artist
Sethembile Msezane deconstructs the act of public commemoration -- how it creates myths, constructs histories, includes some and excludes others.

Why you should listen

With masked face and powerful gestures, Sethembile Msezane disrupts and deconstructs the process of commemorative practice in South Africa, demanding space next to colonial-era statues for her country's, and her gender's, erased histories. In one iconic work, she performed at the removal of the John Cecil Rhodes statue at the University of Cape Town ("Chapungu: The Day Rhodes Fell," 2015), and starting in 2013 she performed a series of pieces called "Public Holiday" that place her body in contrast to colonial-era monuments in Cape Town's CBD.

Msezane is a ANTI Festival International Prize for Live Art nominee (2017). She is the TAF & Sylt Emerging Artist Residency Award winner (2016), and she is the first recipient of the Rising Light award at the Mbokodo Awards. She is also a a Barclays L’Atelier Top 10 Finalist (2016). Her 2017 solo show at Gallery MOMO is titled "Kwasuka Sukel: Re-imagined Bodies of a (South African) '90s Born Woman", and features sculptural work that places colonial images in the context of Victorian-style furniture and dress, reframing and reclaiming a part of colonial history. She was one of the selected artists for gallery solo projects at the FNB Joburg Art Fair (2017), and her work is currently housed in the Zeitz MOCAA collection as well as Iziko South African National Gallery's collection.

Selected group shows include "Women's Work and The Art of Disruptions" at the Iziko South African National Gallery (2016), "Dis(colour)ed Margins" at the National Gallery of Zimbabwe (2017), "Re[as]sisting Narratives" at Framer Framed, Amsterdam (2016), "Dance, if you want to enter my country!/ Global Citizen" at GoetheOnMain, Johannesburg (2016), "Nothing Personal" at SMAC Gallery, Cape Town, #theopening at Greatmore Studios, Cape Town (2016) and "Translations" at Emergent Art Space and Reed College, Portland, Oregon (2015).

More profile about the speaker
Sethembile Msezane | Speaker | TED.com