TEDxBroadway
David Korins: 3 ways to create a space that moves you, from a Broadway set designer
David Korins: Bir Broadway set tasarımcısından sizi harekete geçiren bir alan yaratmak için 3 adım
Filmed:
Readability: 3.4
1,632,858 views
Yönetmen David Korins, bir set tasarlamak için Broadway'de çalışmanıza gerek yok kendi hayatınızda herhangi bir boşluğun set tasarımcısı olabilirsiniz diyor. Hamilton ve Sevgili Evan Hansen gibi başarılı çalışmalarından çıkarımlarını paylaşan Korins yaşamak istediğiniz dünyayı yaratmanız için üç adım sunuyor.
David Korins - Creative director, set designer
David Korins develops and designs innovative experiences. Full bio
David Korins develops and designs innovative experiences. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
You're sitting there,
0
999
1462
Burada oturuyorsun
00:14
and it's incredibly frustrating.
1
2485
3867
ve bu inanılmaz derecede sinir bozucu.
00:19
It's maddening.
2
7003
1164
Bu delirtici.
00:20
You've been sitting there for hours,
3
8192
1739
Saatlerdir orada oturuyorsun,
00:21
filling in those little tiny circles
with your No. 2 pencil --
with your No. 2 pencil --
4
9955
2952
kurşun kaleminle o küçük
daireleri dolduruyorsun
daireleri dolduruyorsun
00:24
this is a standardized test.
5
12931
1341
Tek tipleştirilmiş bir test.
00:26
You look up, half-erased chalkboard,
6
14296
3364
Bakıyorsun, yarı silinmiş kara tahta,
00:29
you can see that perfectly
written cursive alphabet,
written cursive alphabet,
7
17684
3176
o mükemmel yazılmış
el yazısı alfabeyi görebiliyorsun
el yazısı alfabeyi görebiliyorsun
00:33
the pull-down maps,
8
21590
1986
çekmeli haritalar,
00:35
you can hear, tick, tick, tick, ticking
on the wall, that industrial clock.
on the wall, that industrial clock.
9
23600
4861
duvardaki tik tak tik tak sesini,
o endüstriyel saati duyuyorsun.
o endüstriyel saati duyuyorsun.
00:40
But most importantly, you can feel
that oppressive fluorescent light,
that oppressive fluorescent light,
10
28485
5256
Fakat en önemlisi, o baskıcı
florasan ışığını hissedebiliyorsun
florasan ışığını hissedebiliyorsun
00:45
that death ray over your head.
11
33765
1861
kafanın üzerindeki o ölü ışını.
00:47
Bzzzzzz.
12
35650
2092
Bzzzzzzz.
00:49
And you can't take it anymore,
but you don't have to,
but you don't have to,
13
37766
2535
Buna artık katlanamıyorsun,
ama zorunda da değilsin,
ama zorunda da değilsin,
00:52
because Miss Darling says,
"OK, boys and girls, you're done."
"OK, boys and girls, you're done."
14
40325
2880
çünkü Bayan Darling,
"Tamam, çocuklar, bitti." diyor.
"Tamam, çocuklar, bitti." diyor.
00:55
So you jump up -- I mean, there is nothing
left of you but a vapor trail.
left of you but a vapor trail.
15
43229
3502
Sen de atlıyorsun -- yani, geride tüten
buhardan başka bir şey kalmamış.
buhardan başka bir şey kalmamış.
00:58
You move so quickly, you slam
that little molded plastic chair,
that little molded plastic chair,
16
46755
3756
Hızlıca hareket ediyorsun, o küçük
kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun
kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun
01:02
and you sprint down the hallway;
17
50535
1771
ve holden hızlıca koşuyorsun;
01:04
you go past the Lysol smell
and the BO smell and the cubbies,
and the BO smell and the cubbies,
18
52330
3784
ayakkabı ve vücut kokusunu,
ve de küçük odacıkları geçiyorsun
ve de küçük odacıkları geçiyorsun
01:08
and you push the door --
19
56138
1793
ve kapıyı itiyorsun --
01:09
(Inhales deeply)
20
57955
1116
(Derinden nefes alıyor)
01:11
and finally, you're outside.
21
59095
1580
ve sonunda, dışarıdasın.
01:13
Oh, you can feel the wind on your face,
22
61139
2749
Oh, yüzünde rüzgârı hissediyorsun,
01:15
then the sun on your skin
23
63912
2494
daha sonra güneşi teninde
01:18
and most importantly, the big blue sky.
24
66430
3159
ve en önemlisi, büyük mavi gökyüzünü.
01:22
That is a revelation of space.
25
70776
2359
Bu bir boşluğun açığa çıkışı.
01:25
Making revelations of space is what I do;
I'm a designer and creative director,
I'm a designer and creative director,
26
73853
5098
İşim boşluğun açığa çıkışlarını sağlamak;
ben bir tasarımcı ve kreatif yönetmenim,
ben bir tasarımcı ve kreatif yönetmenim,
01:30
and that's what I do for a living.
27
78975
1630
bu benim mesleğim.
01:32
I do it for all sorts of people
in all kinds of different ways,
in all kinds of different ways,
28
80629
2995
Bunu her türde insan için
her farklı biçimde yapıyorum,
her farklı biçimde yapıyorum,
01:35
and it might seem
complicated, but it's not.
complicated, but it's not.
29
83648
2106
karmaşık gözükebilir, fakat değil.
01:37
And over the next couple of minutes,
I'm going to give you three ways
I'm going to give you three ways
30
85778
3333
Birkaç dakika içinde, size hayatınızda
kullanabileceğinizi düşündüğüm
kullanabileceğinizi düşündüğüm
01:41
that I think you can
move through your world
move through your world
31
89135
2094
üç adım vereceğim, böylece siz de
01:43
so that you, too, can make revelations
of space, or at least reveal them.
of space, or at least reveal them.
32
91253
3500
boşlukların açığa çıkışlarını yapabilin
veya en azından açığa çıkarın.
veya en azından açığa çıkarın.
01:47
Step one: therapy.
33
95459
2287
İlk adım: terapi.
01:50
I know, I know, I know: blah, blah, blah,
New Yorker, blah, blah, blah, therapy.
New Yorker, blah, blah, blah, therapy.
34
98449
3871
Biliyorum, biliyorum, biliyorum: bla, bla,
New Yorklu, bla, bla, bla, terapi.
New Yorklu, bla, bla, bla, terapi.
01:54
But seriously, therapy -- you have to know
why you're doing these things, right?
why you're doing these things, right?
35
102344
3802
Fakat gerçekten, terapi - bu şeyleri neden
yapmanız gerektiğini bilmelisiniz.
yapmanız gerektiğini bilmelisiniz.
01:58
When I got the job
of designing "Hamilton,"
of designing "Hamilton,"
36
106170
2175
"Hamilton"ı tasarlama işini aldığımda
02:00
I sat with Lin-Manuel Miranda, writer,
37
108369
2224
yazar Lin-Mauel Miranda ve yönetmen
02:02
Tommy Kail, director, and I said,
38
110617
1811
Tommy Kail ile oturdum ve dedim ki
02:04
"Why are we telling
this 246-year-old story?
this 246-year-old story?
39
112452
3085
"Neden bu 246 yıllık
eski hikâyeyi anlatıyoruz?
eski hikâyeyi anlatıyoruz?
02:07
What is it about the story
that you want to say,
that you want to say,
40
115561
2553
Hikâye hakkında ne demek istiyorsun
02:10
and what do you want people to feel like
when they experience the show?"
when they experience the show?"
41
118138
3557
ve gösteriyi izlediklerinde insanların
ne hissetmelerini istiyorsun?"
ne hissetmelerini istiyorsun?"
02:13
It's important. When we get that,
we move into step two: the design phase.
we move into step two: the design phase.
42
121719
3873
Bu önemli. Bunu başardığımızda
ikinci adıma geçeriz: tasarım aşaması.
ikinci adıma geçeriz: tasarım aşaması.
02:17
And I'll give you
some little tricks about that,
some little tricks about that,
43
125616
2278
Bununla ilgil size bazı
küçük tüyolar vereceğim
küçük tüyolar vereceğim
02:19
but the design phase is important
because we get to make these cool toys.
because we get to make these cool toys.
44
127918
4551
fakat tasarım aşaması önemli çünkü
bu küçük havalı oyuncakları yapıyoruz.
bu küçük havalı oyuncakları yapıyoruz.
02:24
I reach into Lin's brain,
he reaches into mine,
he reaches into mine,
45
132493
2593
Lin'in beynine giriyorum,
o benimkine giriyor,
o benimkine giriyor,
02:27
this monologue becomes a dialogue.
46
135110
1779
bu monolog diyaloğa dönüşüyor.
02:28
And I make these cool toys,
47
136913
1307
Ben de o oyuncakları yapıyorum
02:30
and I say, "Does this world
look like the world
look like the world
48
138244
2209
ve de "Bu dünya senin gösterine
02:32
that you think could be a place
where we could house your show?"
where we could house your show?"
49
140477
3056
ev sahipliği yapacağını düşündüğün yere
benziyor mu?" diyorum.
benziyor mu?" diyorum.
02:35
If the answer is yes --
and when the answer is yes --
and when the answer is yes --
50
143557
2508
Eğer cevap evet ise --
ve cevap evet olduğunda --
ve cevap evet olduğunda --
02:38
we move into what I think
is the most terrifying part,
is the most terrifying part,
51
146089
3158
en dehşet verici olduğunu düşündüğüm
bölüme geçiyoruz;
bölüme geçiyoruz;
02:41
which is the execution phase.
52
149271
1713
icra aşaması.
02:43
The execution phase is when
we get to build this thing,
we get to build this thing,
53
151008
2625
İcra aşaması işi yapmaya başladığımız
02:45
and when this conversation goes
from a few people to a few hundred people
from a few people to a few hundred people
54
153657
4429
ve bu konuşmanın birkaç
kişiden birkaç yüz kişiye
kişiden birkaç yüz kişiye
02:50
now translating this idea.
55
158110
1670
bu fikri çevirerek geçtiğimiz bölüm.
02:51
We put it in this beautiful little thing,
56
159804
2099
Bunu, bu güzel küçük şeye koyuyoruz,
02:53
put it in the "Honey, I Shrunk the Kids"
super-sizer machine
super-sizer machine
57
161927
2859
"Eyvah, Çocuklar Küçüldü"deki
süper-boyutlayıcı makineye,
süper-boyutlayıcı makineye,
02:56
and blow it up full-scale,
58
164810
1303
ve tamamen patlatıyoruz
02:58
and we never know if we did it right
59
166137
1802
sahneye çıkıp "Tamam mı, Tamam mı?"
02:59
until we show up onstage and go,
"Is it OK? Is it OK?"
"Is it OK? Is it OK?"
60
167963
2835
diyene dek doğru yapıp
yapmadığımızı asla bilmiyoruz.
yapmadığımızı asla bilmiyoruz.
03:02
Here's the thing:
61
170822
1199
Olay şu:
03:04
you don't have to be Lin,
62
172045
1407
Lin olmak zorunda değilsin,
03:05
you don't have to have a book
that you want to turn into a show
that you want to turn into a show
63
173476
3315
gerçek hayatında bunu yapmak için
bir gösteriye döndürmek isteyeceğin
bir gösteriye döndürmek isteyeceğin
03:08
in order to do this in your real life.
64
176815
1826
bir kitabın olmak zorunda değil.
03:10
You're already starring in a show,
by the way. It's called your life.
by the way. It's called your life.
65
178665
3257
Zaten bir gösteride oynuyorsun.
Bunun adı senin hayatın.
Bunun adı senin hayatın.
03:13
Congratulations. (Laughter)
66
181946
1343
Tebrikler. (Kahkaha)
03:15
But seriously, Shakespeare said it:
"All the world's a stage."
"All the world's a stage."
67
183313
3098
Fakat cidden, Shakespeare'in dediği gibi
"Tüm dünya bir sahne."
"Tüm dünya bir sahne."
03:18
He nailed that part.
68
186435
1164
Bu kısmı tutturmuş.
03:19
What he screwed up royally
was that part where he said,
was that part where he said,
69
187623
3560
Asilce içine ettiği kısım ise,
03:23
"And we are merely players."
70
191207
1992
"Ve biz de sadece oyuncularız." dediği.
03:25
It's ridiculous. We're not merely players.
71
193223
2031
Çok gülünç. Sırf oyuncular değiliz.
03:27
We are the costume designers
and the lighting designers
and the lighting designers
72
195278
2845
Biz kostüm ve ışık tasarımcılarıyız
03:30
and the makeup artists in our own world,
73
198147
1951
ve de kendi dünyamızın makyaj sanatçıları
03:32
and I want to get you to think about
being the set designer in your world.
being the set designer in your world.
74
200122
3794
ve kendi dünyanızın set tasarımcısı olarak
düşünmenizi istiyorum.
düşünmenizi istiyorum.
03:35
Because I think you can leave here
if you do these three steps
if you do these three steps
75
203940
4086
Çünkü bu söylediğim üç adımı ve de
birkaç küçük tüyoyu uyguladığınızda
birkaç küçük tüyoyu uyguladığınızda
03:40
and a couple of little tricks,
as I said, I'm going to tell you,
as I said, I'm going to tell you,
76
208050
3047
buradan gidebilirsiniz, dediğim gibi,
size söyleyeceğim ve
size söyleyeceğim ve
03:43
and you can begin to change the world
77
211121
1857
dünyayı değiştirmeye başlayabilirsiniz
03:45
the way you want to.
78
213002
1434
istediğiniz şekilde.
03:46
You want to do it?
79
214460
1164
Yapmak istiyor musunuz?
03:47
OK. Everybody write a show.
80
215648
1316
Herkes bir gösteri yazsın.
03:48
(Laughter)
81
216988
1006
(Kahkaha)
03:50
No. Just kidding.
82
218018
1153
Hayır. Şaka yapıyorum.
03:51
OK. Step one: therapy. Right?
83
219195
3045
Peki. İlk adım: Terapi. Doğru mu?
03:54
How are you feeling?
84
222756
1681
Nasıl hissediyorsunuz?
03:56
That's what the therapist says:
"How are you feeling today?"
"How are you feeling today?"
85
224461
2855
Terapistin dediğin gibi:
"Bugün nasıl hissediyorsun?"
"Bugün nasıl hissediyorsun?"
03:59
It's important to remember that,
because when we design the world for you,
because when we design the world for you,
86
227340
4000
Hatırlamakta fayda var, çünkü sizin için
dünyayı tasarlarken
dünyayı tasarlarken
04:03
the therapy is important.
87
231364
2387
terapi önemli.
04:05
It tells you that emotion
is going to become light and color.
is going to become light and color.
88
233775
4315
Size duygunun ışık ve
renk olacağını söylüyor.
renk olacağını söylüyor.
04:10
A good example of that light and color
89
238114
4104
"Sevgili Eva Hansen" adında
tasarladığım bir gösteri
tasarladığım bir gösteri
04:14
is a show I designed called
"Dear Evan Hansen."
"Dear Evan Hansen."
90
242242
2231
bu ışık ve renge güzel bir örnek.
04:16
(Cheers)
91
244497
1015
(Tezahürat)
04:17
"Dear Evan Hansen" exists -- oh my God --
92
245536
1961
"Sevgili Evan Hansen" bulunur
aman Tanrım
aman Tanrım
04:19
"Dear Evan Hansen" exists in a world
of almost all light and color.
of almost all light and color.
93
247521
3560
"Sevgili Evan Hansen" neredeyse
ışıktan ve renkten bir dünyada bulunur.
ışıktan ve renkten bir dünyada bulunur.
04:23
So I chose a color: inky-black darkness.
94
251105
2585
Bu yüzden bir renk seçtim:
kapkara bir siyah.
kapkara bir siyah.
04:25
(Laughter)
95
253714
1035
(Kahkaha)
04:26
Inky-black darkness is a color
the way that sadness is an emotion.
the way that sadness is an emotion.
96
254773
4840
Kapkara siyah üzüntünün bir duygu
olduğu şekilde bir renktir.
olduğu şekilde bir renktir.
04:31
And this show transforms people,
but not before it wrecks people.
but not before it wrecks people.
97
259637
4261
Bu gösteri ise insanları değiştirir,
fakat önce onlar mahveder.
fakat önce onlar mahveder.
04:35
I bet you're wondering, "How expensive
could the set possibly be to transform you
could the set possibly be to transform you
98
263922
4520
Eminim, merak ediyorsunuzdur,
"Kapkaranlıkta 2 saat 20 dakika oturursan
"Kapkaranlıkta 2 saat 20 dakika oturursan
04:40
if you sit for two hours and 20 minutes
99
268466
1997
seni dönüştürecek set
04:42
in inky-black darkness?"
100
270487
1408
ne kadar pahalı olabilir ki?
04:43
The answer is: cheap!
101
271919
2154
Cevap ise: ucuz!
04:46
Inky-black darkness,
102
274572
1348
Kapkaranlık,
04:48
turn the lights on at the right time.
103
276735
1781
ışıklarını doğru zamanda açıyor.
04:50
Seriously, think about leaving
Miss Darling's class.
Miss Darling's class.
104
278540
2613
Cidden, Bayan Darling'in
dersini terketmeyi düşünün.
dersini terketmeyi düşünün.
04:53
Inky-black darkness gives way
at the right moment,
at the right moment,
105
281177
2800
Kapkaranlık sana doğru anda yol veriyor,
04:56
we fly away that wall and reveal
a beautiful blue sky.
a beautiful blue sky.
106
284001
4894
o duvardan uçup gidiyoruz ve güzel
mavi bir gökyüzü ortaya çıkıyor.
mavi bir gökyüzü ortaya çıkıyor.
05:01
It blows people away
and it transports them,
and it transports them,
107
289558
2126
İnsanları sürüklüyor ve onları taşıyor
05:03
and it makes them feel hopeful.
108
291708
1492
ve onları umutlu hissettiriyor.
05:05
And we know this because color is emotion,
109
293224
2206
Biz de bunu biliyoruz
çünkü renk bir duygudur
çünkü renk bir duygudur
05:07
and when you paint with color,
you're painting with feelings.
you're painting with feelings.
110
295454
3449
ve renkle boyadığında
aslında duygularla resmediyorsun.
aslında duygularla resmediyorsun.
05:12
So think about that emotion, the one I had
you file away in your mental Rolodex.
you file away in your mental Rolodex.
111
300033
3817
O duyguyu düşün,
zihninde sıraya soktuğum o duygu.
zihninde sıraya soktuğum o duygu.
05:15
What color is it?
112
303874
1153
O ne renk?
05:17
Where in your wardrobe does it exist,
and where in your home does it exist?
and where in your home does it exist?
113
305051
3552
Dolabında nerede duruyor
ve evinde nerede duruyor?
ve evinde nerede duruyor?
05:20
When we design the show for you,
114
308627
1881
Gösteriyi senin için tasarladığımızda
05:22
we're going to use that color
to tell you how you feel in certain times.
to tell you how you feel in certain times.
115
310532
3513
o rengi belli zamanlarda nasıl
hissettiğini söylemek için kullanacağız.
hissettiğini söylemek için kullanacağız.
05:26
But also, you know this exists
because you put the hero in white,
because you put the hero in white,
116
314830
3075
Ayrıca, bunun varolduğunu biliyorsun
zira kahramanı beyaza,
zira kahramanı beyaza,
05:29
you put the lead character in red,
you put the villain in all black.
you put the villain in all black.
117
317929
3286
baş karakteri kırmızıya
ve kötü adamı siyaha boyadın.
ve kötü adamı siyaha boyadın.
05:33
It's typecasting. You know that.
118
321239
2041
Bu tipleme yapmak. Biliyorsunuz.
05:35
So think about it.
119
323304
1158
Bunun hakkında düşünün.
05:36
But there's also something else
that happens in the world
that happens in the world
120
324486
2722
Fakat, aynı zamanda dünyada
daha emin hareket etmemize
daha emin hareket etmemize
05:39
that helps us move through
the world in a safe way.
the world in a safe way.
121
327232
2433
yardım eden başka bir şeyler oluyor.
05:41
They're called architectural standards.
122
329689
2026
Onların adı mimari standartlar.
05:43
They make us not fall down and go boom.
123
331739
2248
Düşmememizi ve
patlamamamızı sağlıyorlar.
patlamamamızı sağlıyorlar.
05:46
Doorknobs are all at the same height.
Light switches are all at the same height.
Light switches are all at the same height.
124
334011
3947
Kapı kollarının tümü aynı boyda.
Işık anahtarlarının hepsi aynı boyda.
Işık anahtarlarının hepsi aynı boyda.
05:49
Toilet bowls are always --
thank God -- at the same height,
thank God -- at the same height,
125
337982
2810
Klozetlerin hepsi - şükür - aynı boyda
05:52
because no one ever
misses the toilet bowl.
misses the toilet bowl.
126
340816
2153
böylece kimse asla klozetleri ıskalamıyor.
05:54
But seriously,
127
342993
1723
Fakat cidden,
05:56
what would happen if we started
to tweak those architectural standards
to tweak those architectural standards
128
344740
3369
istediğimizi elde etmek için
bu mimari standartlarla
uğraşmaya başlasak ne olurdu?
uğraşmaya başlasak ne olurdu?
06:00
to get what we wanted?
129
348133
1309
06:01
It reminds me of the stairs
I made for Pee-Wee Herman.
I made for Pee-Wee Herman.
130
349466
3819
Pee-Wee Herman için yaptığım
merdivenleri hatırlattı.
merdivenleri hatırlattı.
06:05
Pee-Wee Herman is a child,
131
353309
1630
Pee-Wee bir çocuk
06:06
and his entire world is created
so that we perceive Pee-Wee as a child.
so that we perceive Pee-Wee as a child.
132
354963
4498
ve onun tüm dünyası biz Pee-Wee'yi bir
çocuk olarak algılayalım diye yaratılmış.
çocuk olarak algılayalım diye yaratılmış.
06:12
The architecture and the furniture
and everything come to life,
and everything come to life,
133
360246
3784
Mimari, mobilyalar ve var olan her şey
06:16
but nothing more important
than those stairs.
than those stairs.
134
364054
2754
fakat hiçbir şey o merdivenler
kadar önemli değil.
kadar önemli değil.
06:18
Those stairs are 12 inches high,
135
366832
2287
O merdivenler 30 cm uzunlukta,
bu yüzden Pee-Wee merdivenlerde
aşağı yukarı inip çıktığında
aşağı yukarı inip çıktığında
06:21
so when Pee-Wee clomps
up and down those stairs,
up and down those stairs,
136
369143
2725
06:23
he interacts with them like a kid.
137
371892
2183
onlarla bir çocuk gibi anlaşıyor.
06:26
You can't fake that kind of interaction,
138
374099
2220
O tür bir etkileşimi taklit edemezsiniz,
06:28
and that's the exact opposite
of what we ask people in opera to do.
of what we ask people in opera to do.
139
376343
4766
bu da bizim operada insanlardan
istediğimizin tam tersi.
istediğimizin tam tersi.
06:33
In opera, we shrink those stairs
140
381501
2220
Operada, ana karakterlerimiz kolayca
06:35
so that our main characters
can glide up and down effortlessly
can glide up and down effortlessly
141
383745
4373
yukarı aşağı kayabilsinler diye
onların seslerini hiç kesmeden
onların seslerini hiç kesmeden
06:40
without ever breaking their voice.
142
388142
1912
merdivenleri daraltırız.
06:42
You could never put an opera singer
in Pee-Wee's Playhouse,
in Pee-Wee's Playhouse,
143
390078
3144
Pee-Wee'nin Oyun Evine asla
bir opera sanatçısı koyamazsın,
bir opera sanatçısı koyamazsın,
06:45
(Sings in Pee-Wee's voice)
or they wouldn't be able to do their job.
or they wouldn't be able to do their job.
144
393246
3217
(Pee-Wee'nin sesiyle söyler)
veya işlerini yapamazlardı.
veya işlerini yapamazlardı.
06:48
(Laughter)
145
396487
1003
(Kahkaha)
06:49
But you couldn't put Pee-Wee
in an opera set.
in an opera set.
146
397514
2103
Fakat, Pee-Wee'yi bir opera
setine konamaz.
setine konamaz.
06:51
He couldn't climb
up and down those stairs.
up and down those stairs.
147
399641
2008
Merdivenlerden aşağı yukarı tırmanamaz.
06:53
There'd be no Pee-Wee.
148
401673
1155
O zaman Pee-Wee olmaz.
06:54
He'd be like James Bond slinking
elegantly up and down the stairs.
elegantly up and down the stairs.
149
402852
3127
James Bond'un merdivenlerden gizlice
ve zarif yürümesi olur.
ve zarif yürümesi olur.
06:58
It wouldn't work.
150
406003
1157
Bu bir işe yaramaz.
06:59
(Laughter)
151
407184
1017
(Kahkaha)
07:00
Now think of your set, your home,
what you exist in every single day.
what you exist in every single day.
152
408225
3362
Şimdi kendi setinizi düşünün, evinizi,
günlük hayatta neden olduğunuzu.
günlük hayatta neden olduğunuzu.
07:03
If you're anything like me,
the trash can is just too small
the trash can is just too small
153
411611
2933
Eğer benim gibi bir şeyseniz,
geceleri ısmarladıklarınızı
geceleri ısmarladıklarınızı
07:06
for the amount of takeout
that you buy every night, right?
that you buy every night, right?
154
414568
2753
atmak için çöp tenekesi
çok küçük değil mi?
çok küçük değil mi?
07:09
And I find myself jamming
like I'm kneading dough at a pizza place,
like I'm kneading dough at a pizza place,
155
417345
3559
Ben de kendimi bir dükkanda pizza hamuru
yoğuruyormuş gibi sıkışmış buluyorum,
yoğuruyormuş gibi sıkışmış buluyorum,
07:12
I'm jamming it in
because I don't understand.
because I don't understand.
156
420928
2640
içinde sıkışıyorum çünkü anlamıyorum.
07:15
Or, maybe the light switch in your foyer
157
423592
2713
Veya belki de girişteki ışık anahtarı
tehlikeli şekilde yerleştirilmiş
birçok ceketin arkasında gizlenmiştir,
birçok ceketin arkasında gizlenmiştir,
07:18
is just stashed behind too many
precariously placed coats,
precariously placed coats,
158
426329
3136
07:21
and so you don't even go for it.
159
429489
1836
bu yüzden de anahtarı aramamışsındır.
07:23
Therefore, day after day,
160
431349
2176
Böylece, günden güne,
kendini karanlık bir uçurumdan
kendini karanlık bir uçurumdan
07:25
you wind up walking in and out
of a chasm of darkness.
of a chasm of darkness.
161
433549
2692
içeri dışarı yürürken buluyorsun.
07:28
(Laughter)
162
436265
1461
(Kahkaha)
07:29
It's true.
163
437750
1156
Bu doğru.
07:30
But what would happen if the space
revealed something about yourself
revealed something about yourself
164
438930
3366
Peki ya boşluk, kendin hakkında
senin de bilmediğin
senin de bilmediğin
07:34
that you didn't even know?
165
442320
1413
bir şey ortaya çıkarsa ne olurdu?
07:36
Kanye never told me specifically
that he wanted to be God.
that he wanted to be God.
166
444369
4240
Kanye bana özellikle Tanrı
olmak istediğini söylemedi.
olmak istediğini söylemedi.
07:41
But --
167
449485
1151
Fakat --
07:42
(Laughter)
168
450660
1178
(Kahkaha)
07:43
when we started working together,
we were sending images back and forth,
we were sending images back and forth,
169
451862
4750
beraber çalışmaya başladığımızda
resim gönderip duruyorduk,
resim gönderip duruyorduk,
07:48
and he sent me a picture
of the aurora borealis
of the aurora borealis
170
456636
2236
o da bana içinde ışıklar çarpışan
07:50
with lightning strikes through it.
171
458896
1651
aurora borealisin bir resmini attı.
07:52
And he sent me pictures
from a mountaintop looking down
from a mountaintop looking down
172
460571
2640
Dağın tepesinden
07:55
at a smoke-filled canyon,
173
463235
2109
sis dolu kanyona bakan ya da
07:57
or smoke underneath
the surface of water --
the surface of water --
174
465368
2458
su yüzeyinin altındaki
dumanın resimlerini attı.
dumanın resimlerini attı.
07:59
like, epic stuff.
175
467850
1296
Yani, efsanevi şeylerdi.
08:01
So the first set I designed for him
was a huge light box
was a huge light box
176
469170
3377
Böylece, ona ilk tasarladığım set
kocaman albüm etiketinin olduğu
kocaman albüm etiketinin olduğu
08:04
with the name of his record label.
177
472571
1671
kocaman bir ışık kutusu oldu.
08:06
He would stand triumphantly
in front of it,
in front of it,
178
474266
2051
Onun önünde zafer kazanmışçasına durdu
08:08
and it would flash lights
like a lightning bolt.
like a lightning bolt.
179
476341
2262
ve bir şimşek gibi ışıklar çaktı.
08:10
And it was epic, but, like,
starter-kit epic.
starter-kit epic.
180
478627
2122
Efsaneviydi, ama başlangıç kiti seviyesi.
08:12
We moved on to a large swath of sky
with a tear down the middle,
with a tear down the middle,
181
480773
3048
Ortasında gözyaşı olan büyükçe
bir gökyüzüne devam ettik
bir gökyüzüne devam ettik
08:15
and through the tear, you could see
deep parts of the cosmos.
deep parts of the cosmos.
182
483845
4122
ve gözyaşından, evrenin derin
kısımlarını görebilirdiniz.
kısımlarını görebilirdiniz.
08:19
Getting closer.
183
487991
1471
Yakınlaştık.
08:21
We evolved to standing
on top of an obelisk,
on top of an obelisk,
184
489486
3611
Bir dikilitaşın üstünde,
bir dağın yamacında,
bir dağın yamacında,
08:25
standing on top of a mountainside,
standing on top of boxes.
standing on top of boxes.
185
493121
2859
kutuların üstünde durmak için geliştik.
08:28
You know, he was evolving
as an artist through space,
as an artist through space,
186
496004
2503
O, bir sanatçı olarak boşluk
sayesinde gelişiyordu
sayesinde gelişiyordu
08:30
and it was my job to try and keep up.
187
498531
1843
ve benim işimse
denemek ve sürdürmekti.
denemek ve sürdürmekti.
08:32
When we did Coachella,
188
500398
1755
Biz Coachella'dayken
08:34
there he was,
189
502177
1152
o da oradaydı,
08:35
standing in front of an 80-foot-wide
by 40-foot-tall ancient artifact,
by 40-foot-tall ancient artifact,
190
503353
4007
25 metre genişlikte 12 metre uzunlukta
eski yapay bir şeyin önünde duruyorudu
eski yapay bir şeyin önünde duruyorudu
08:39
literally handed down from God to man.
191
507384
2367
cidden Tanrı'nın
insanlara bıraktığı bir şey.
insanlara bıraktığı bir şey.
08:42
He was evolving,
and we were all witness to it.
and we were all witness to it.
192
510352
2762
Gelişiyordu ve hepimiz de buna şahittik.
08:45
And in his last show,
which I didn't design but I witnessed,
which I didn't design but I witnessed,
193
513138
3194
Tasarlamadığım ama şahit
olduğum son gösterisinde
olduğum son gösterisinde
08:48
he had self-actualized.
194
516357
1492
kendini gerçekleştirmişti.
08:49
He was literally standing
on a floating plexiglass deck
on a floating plexiglass deck
195
517873
4330
Tam anlamıyla sevgi dolu
hayranlarının üstünde dalgalanan
hayranlarının üstünde dalgalanan
08:54
over his adoring fans,
196
522227
2033
plastik cam bir güvertenin üstündeydi.
08:56
who had no choice but to praise
to Yeezus up above.
to Yeezus up above.
197
524284
5211
Yukarıdaki İsa'yı methetmekten
başka şansı yoktu.
başka şansı yoktu.
09:01
(Laughter)
198
529519
1014
(Kahkaha)
09:02
He had deified himself.
199
530557
1759
Kendini tanrılaştırmıştı.
09:04
You can't become Yeezus
in your living room.
in your living room.
200
532340
2377
Oturma odanda oturarak İsa olamazsın.
09:06
The space told him
who he was about himself,
who he was about himself,
201
534741
2694
Boşluk ona kendi hakkında şeyler söyledi
09:09
and then he delivered that to us.
202
537459
1800
o da bunu bize iletti.
09:11
When I was 20 years old,
203
539968
1636
20 yaşındayken
09:13
I was driving through a parking lot,
and I saw a puddle.
and I saw a puddle.
204
541628
3359
bir park yerine doğru sürüyordum
ve bir su birikintisi gördüm.
ve bir su birikintisi gördüm.
09:17
I thought, "I'm going to veer to the left.
No -- I'm going through it."
No -- I'm going through it."
205
545011
3458
"Sola sapacağım. Hayır -- içinden
geçeceğim." diye düşündüm.
geçeceğim." diye düşündüm.
09:20
And I hit the puddle, and -- ffftt! --
all the water underneath my car,
all the water underneath my car,
206
548493
3461
Birikintiye girdim, ve -- ffftt! --
ve tüm su arabanın altındaydı
ve tüm su arabanın altındaydı
09:23
and instantly, I have an aha moment.
207
551978
1926
ve de aniden evet! anını yaşadım.
09:26
Light bulb goes off.
208
554463
1345
Ampul patladı.
09:28
Everything in the world
needs to be designed.
needs to be designed.
209
556364
2227
Dünyadaki her şeyin tasarlanması gerek.
09:31
I mean, I'm sure I was thinking,
"The drainage needs to be designed
"The drainage needs to be designed
210
559923
3208
Yani, "Bu park yerindeki kanalizasyonun
tasarlanması gerekli" diye
tasarlanması gerekli" diye
09:35
in this parking lot."
211
563155
1161
düşündüğüme eminim.
09:36
But then I was like, "Everything
in the world needs to be designed."
in the world needs to be designed."
212
564340
3236
Fakat sonrasında "Dünyadaki her şeyin
tasarlanması gerek." dedim.
tasarlanması gerek." dedim.
09:39
And it's true: left to its own devices,
213
567600
1882
Doğru: her şeyi kendi hâline bırakan
09:41
Mother Nature isn't going to carve
an interesting or necessarily helpful path
an interesting or necessarily helpful path
214
569506
4009
Doğa Ana senin için ilginç ve yararlı
bir yol açmayacak.
bir yol açmayacak.
09:45
for you.
215
573539
1284
09:47
I've spent my career
reaching into people's minds
reaching into people's minds
216
575569
3479
Kariyerimi, insanların zihinlerine
girmekle ve herkesin
girmekle ve herkesin
09:51
and creating worlds out here
that we can all interact with.
that we can all interact with.
217
579072
3935
etkileşeceği dünyalar yaratarak geçirdim.
09:56
And yeah, you might not get
to do this with fancy collaborators,
to do this with fancy collaborators,
218
584309
3090
Tamam, bunu havalı ortaklarla yapamazsın
09:59
but I think if you leave here,
those three easy steps --
those three easy steps --
219
587423
3614
ama bence buradan
gidersen o üç kolay adım --
gidersen o üç kolay adım --
10:03
therapy, who do I want to be,
why do I do the things that I do;
why do I do the things that I do;
220
591061
3966
terapi kim olmak istiyorum,
yaptığım şeyleri neden yapıyorum,
yaptığım şeyleri neden yapıyorum,
10:07
design, create a plan and try
and follow through with it,
and follow through with it,
221
595051
4253
tasarım bir plan yap,
dene ve gerçekleştir
dene ve gerçekleştir
10:11
what can I do;
222
599328
1794
ne yapabilirim;
10:13
execute it --
223
601146
1273
bunu yap --
10:15
I think if you add that
with a little color theory --
with a little color theory --
224
603061
2596
Bence, buna biraz da
renk teorisini katarsan --
renk teorisini katarsan --
10:17
(Laughter)
225
605681
1006
(Kahkaha)
10:18
some cool design choices and a general
disrespect for architectural standards,
disrespect for architectural standards,
226
606711
4451
bazı havalı tasarım seçenekler ve
mimari standartlarla genel bir başkaldırı
mimari standartlarla genel bir başkaldırı
10:23
you can go out
227
611186
1643
ve dışarı çıkabilirsin
10:24
and create the world
that you want to live in,
that you want to live in,
228
612853
2954
ve yaşamak istediğim
dünyayı yaratabilirsin,
dünyayı yaratabilirsin,
10:27
and I am going to go home
and buy a new trash can.
and buy a new trash can.
229
615831
2492
ben de eve gideceğim
ve yeni bir çöp kutusu alacağım.
ve yeni bir çöp kutusu alacağım.
10:30
Thank you.
230
618760
1169
Teşekkürler.
10:31
(Applause)
231
619953
2661
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
David Korins - Creative director, set designerDavid Korins develops and designs innovative experiences.
Why you should listen
David Korins is the founder and principal designer of David Korins Design, a multidisciplinary creative firm developing and designing innovative experiences. Korins is currently represented on Broadway with the back-to-back Tony Award-winning hits Hamilton and Dear Evan Hansen. David has worked extensively as a production designer in TV, film and award shows. He also won an Emmy Award for Fox's Grease: Live!
David Korins | Speaker | TED.com