TED2003
David Carson: Design and discovery
David Carson'la tasarım, keşif ve mizah
Filmed:
Readability: 3.4
917,473 views
Büyük tasarım sağlıklı bir mizah duygusu geliştirmeye yardımcı olduğu için keşfin hiç bitmeyen bir yolculuğudur. Sosyolog ve gezgin-gelişmiş-tasarımcı olan David Carson çalışmaları ve görüntülerinin bulunduğu mükemmel (ve sıklıkla eğlenceli) slayt gösterisini sunuyor.
David Carson - Type designer
David Carson is the "grunge typographer" whose magazine Ray Gun helped explode the possibilities of text on a page. Full bio
David Carson is the "grunge typographer" whose magazine Ray Gun helped explode the possibilities of text on a page. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
I had requested slides,
0
0
3000
Slaytlarıma talep vardı,
00:21
kind of adamantly,
1
3000
2000
çok sert bir şekilde
00:23
up till the -- pretty much, last few days,
2
5000
3000
neredeyse son birkaç güne kadar
00:26
but was denied access to a slide projector.
3
8000
3000
fakat bir slayt projektörüne ulaşıncaya kadar engellendi.
00:29
(Laughter)
4
11000
5000
(Kahkaha)
00:34
I actually find them a lot more emotional --
5
16000
3000
Aslında onları çok fazla duygusal,
00:37
(Laughter)
6
19000
2000
(Kahkaha)
00:39
-- and personal,
7
21000
3000
-- ve kişisel,
00:42
and the neat thing about a slide projector
8
24000
2000
ve bir slayt projektörü hakkında mükemmel şeyler olarak görürüm.
00:44
is you can actually focus the work,
9
26000
3000
sen gerçekte işine odaklanabilirsin,
00:47
unlike PowerPoint and some other programs.
10
29000
3000
PowerPoint ve bazı diğer programların aksine.
00:52
Now, I agree that
11
34000
3000
Şimdi, Aynı fikirdeyim
00:55
you have to -- yeah, there are certain concessions
12
37000
3000
Sen yapmak zorundasın--evet, bazı ayrıcalıklar var
00:58
and, you know, if you use a slide projector,
13
40000
2000
ve, biliyorsun, bir slayt projektörü kullanırsan,
01:00
you're not able to have the bad type
14
42000
3000
kötü tipine sahip olmayacaksın
01:03
swing in from the back or the side, or up or down,
15
45000
3000
arkadan ya da yandan, üstten ya da alttan salındığında,
01:07
but maybe that's an O.K. trade-off,
16
49000
3000
Tamam, bir ters orantı olabilir,
01:10
to trade that off for a focus.
17
52000
2000
Orantı(kapalı bir odak ) için
01:12
(Laughter)
18
54000
3000
(Kahkaha)
01:15
It's a thought. Just a thought.
19
57000
2000
Bir fikir, sadece bir fikir.
01:18
And there's something nice about slides getting stuck.
20
60000
3000
ve başarısız olmuş bazı slaytlar hakkında bazı güzel şeyler var.
01:22
And the thing you really hope for
21
64000
2000
Ve gerçekten umduğun şey için
01:24
is occasionally they burn up,
22
66000
2000
Zaman zaman onlar yanıp biter,
01:26
which we won't see tonight. So.
23
68000
3000
Bu gece göremeyeceğiz, Bu yüzden,
01:30
With that, let's get the first slide up here.
24
72000
3000
Bununla, buraya ilk slaydı hadi alalım.
01:33
This, as many of you have probably guessed,
25
75000
3000
Bu, çok büyük olasılıkla siz tahmin ediyorsunuz,
01:36
is a
26
78000
2000
bu bir
01:38
recently emptied beer can in Portugal.
27
80000
3000
Yakın geçmişte Portekizde boşalan bira kutusu olabilir
01:41
(Laughter)
28
83000
3000
(Kahkaha)
01:44
This -- I had just arrived in Barcelona for the first time,
29
86000
4000
Bu--ilk kez Barselona'da elime ulaşmıştı,
01:48
and I thought --
30
90000
2000
ve Düşündüm--
01:50
you know, fly all night, I looked up,
31
92000
2000
Bilirsiniz, bütün gece uçtum, bakındım
01:52
and I thought, wow, how clean.
32
94000
2000
ve düşündüm, vay be!, nasıl temiz.
01:54
You come into this major airport, and they simply have a B.
33
96000
4000
Sen bu büyük havaalanına girersin, ve onlar basitçe bir B'ye sahip olur.
01:59
I mean, how nice is that?
34
101000
2000
Ne güzel değil mi? diye düşünürüm.
02:01
Everything's gotten simpler in design,
35
103000
2000
Herşey, tasarım içerisinde basitçe kazanılmış,
02:03
and here's this mega airport,
36
105000
2000
ve burası bu büyük havaalanı,
02:05
and God, I just -- I took a picture.
37
107000
2000
ve Tanrım, Ben sadece--bir resim aldım
02:07
I thought, God, that is the coolest thing I've ever seen at an airport.
38
109000
3000
Düşündüm, Tanrım, şimdiye kadar bir havaalanında görmüş olduğum en harika şey bu.
02:11
Till a couple months later,
39
113000
2000
Yaklaşık birkaç ay sonra,
02:13
I went back to the same airport --
40
115000
2000
Aynı havaalanına geri döndüm
02:15
same plane, I think -- and looked up,
41
117000
2000
aynı uçak, sanırım--ve bakındım,
02:17
and it said C.
42
119000
2000
ve C söylendi.
02:19
(Laughter)
43
121000
6000
(Kahkaha)
02:25
It was only then that I realized
44
127000
2000
O sadece benim anladığımdan ibaretti.
02:27
it was simply a gate that I was coming into.
45
129000
3000
o benim içine girdiğim basitçe bir kapıydı.
02:30
(Laughter)
46
132000
3000
(Kahkaha)
02:33
I'm a big believer in the emotion of design,
47
135000
4000
Ben tasarım duygusuna sahip büyük bir inananım,
02:37
and the message that's sent
48
139000
2000
ve mesaj gönderilmişti
02:39
before somebody begins to read,
49
141000
2000
Birileri okumaya başlamadan önce,
02:41
before they get the rest of the information;
50
143000
2000
bilginin geri kalanını onlar almadan önce;
02:43
what is the emotional response they get to the product,
51
145000
3000
Onlar ürünü aldığında duygusal yanıt ne?
02:46
to the story, to the painting -- whatever it is.
52
148000
4000
hikaye için, boyama için--Her neyse.
02:50
That area of design interests me the most,
53
152000
2000
Tasarımın bu kısmı beni çok fazla ilgilendiriyor,
02:52
and I think this for me is a real clear,
54
154000
2000
ve sanırım bu benim için açık bir gerçek,
02:54
very simplified version
55
156000
2000
çok sadeleştirilmiş bir versiyonu
02:56
of what I'm talking about.
56
158000
2000
Ne hakkında konuşuyorum.
02:58
These are a couple of garage doors painted identical,
57
160000
3000
Bunlar özdeş boyanmış bir çift garaj kapısı,
03:01
situated next to each other.
58
163000
2000
birbiriyle yan yana bulunan.
03:03
So, here's the first door. You know, you get the message.
59
165000
4000
Yani, burası birinci kapı. Mesajı aldınız, biliyorsunuz.
03:07
You know, it's pretty clear.
60
169000
2000
Biliyorsunuz, oldukça açık.
03:09
Take a look at the second door and see
61
171000
2000
Ikinci kapıya bir göz atın ve görün
03:12
if there's any different message.
62
174000
2000
eğer farklı bir mesaj varsa.
03:14
O.K., which one would you park in front of?
63
176000
2000
Tamam, önünüzde nasıl bir park olsun istersiniz?
03:16
(Laughter)
64
178000
2000
(Kahkaha)
03:18
Same color, same message, same words.
65
180000
2000
Aynı renk, aynı mesaj, aynı kelimeler.
03:20
The only thing that's different
66
182000
2000
Farklı olan tek şey
03:22
is the expression that the individual door-owner here put into the piece --
67
184000
4000
Kapı sahibi kişinin buraya birkaç şey koyduğu açıklamasıdır.
03:26
and, again,
68
188000
2000
ve, tekrar,
03:28
which is the psycho-killer here?
69
190000
2000
Burada psikolojik katil hangisi?
03:30
(Laughter)
70
192000
4000
(Kahkaha)
03:34
Yet it doesn't say that; it doesn't need to say that.
71
196000
2000
Henüz o söylenemez; söylenmesine gerek yok.
03:36
I would probably park in front of the other one.
72
198000
3000
muhtemelen, diğeri önünde park edilecek
03:41
I'm sure a lot of you are aware
73
203000
2000
Sizin fazlasıyla farkında olduğunuzdan eminim
03:43
that graphic design has gotten a lot simpler in the last
74
205000
2000
Şu grafik tasarımı çok daha sade olmuş
03:45
five years or so.
75
207000
2000
son beş yıldakinden
03:47
It's gotten so simple that it's already starting to kind of
76
209000
2000
çeşitliliğe başlangıcı zaten var olan sade olanı alalım
03:49
come back the other way again and get a little more expressive.
77
211000
3000
tekrar diğer duruma geri dönelim ve biraz daha etkileyici olanı alalım
03:52
But I was in Milan and saw this street sign,
78
214000
2000
Ancak, Milan'daydım ve bu sokak işaretini gördüm
03:54
and was very happy to
79
216000
2000
ve çok mutluydum
03:56
see that apparently this idea of minimalism
80
218000
2000
açıkça bu minimalizm fikrini gördüm
03:58
has even been translated by the graffiti artist.
81
220000
4000
Hatta duvar yazısı sanatçısı tarafından tercüme edilmiştir
04:02
(Laughter)
82
224000
3000
(Kahkaha)
04:05
And this graffiti artist has come along,
83
227000
2000
Ve bu duvar yazısı sanatçısı birlikte geldi
04:07
made this sign a little bit better, and then moved on.
84
229000
3000
bu işareti bir parça daha iyi hale getirdi ve sonra ilerledi.
04:10
(Laughter)
85
232000
2000
(Kahkaha)
04:12
He didn't overpower it like they have a tendency to do.
86
234000
3000
Yapmaya eğilim gösterdikleri gibi fazladan güç uygulamadılar.
04:15
(Laughter)
87
237000
2000
(Kahkaha)
04:17
This is for a book by "Metropolis."
88
239000
4000
Bu bir kitap için Metropolis yapımı
04:21
I took some photos, and this is
89
243000
3000
Birkaç fotoğraf aldım, ve bu
04:24
a billboard in Florida,
90
246000
2000
Florida'da bir ilan panosu
04:26
and either they hadn't paid their rent,
91
248000
2000
Ya onlar kiralarını ödememişti,
04:28
or they didn't want to pay their rent again on the sign,
92
250000
2000
ya da onlar tabelaya tekrar kira ödemek istemediler
04:30
and the billboard people were too cheap to tear the whole sign down,
93
252000
3000
tabelacılar ise bütün reklamı indiremeyecek kadar ucuzlardı,
04:33
so they just teared out sections of it.
94
255000
2000
onlarda parça parça yırttılar.
04:35
And I would argue that it's possibly more effective
95
257000
2000
Ve katılıyorum ki
04:37
than the original billboard in terms of getting your attention,
96
259000
3000
sizin ilginizi çekmesi açısından orjinal halinden daha etkili,
04:40
getting you to look over that way.
97
262000
2000
o tarafa doğru bakmanızı sağlıyor.
04:42
And hopefully you don't stop and buy those awful pecan things -- Stuckey's.
98
264000
5000
Ve umarım o korkunç pekan cevizlerin den almak için durmuyosunuzdur -- Stuckey'nin yerinden.
04:47
This is from my second book.
99
269000
3000
Bu benim ikinci kitabım dan.
04:50
The first book is called, "The End of Print,"
100
272000
3000
İlk kitabımın adı, ''The End of Print,''
04:53
and it was done along with a film,
101
275000
2000
ve bir film ile birlikte bitti,
04:55
working with William Burroughs.
102
277000
2000
William Burroughs ile çalışarak.
04:57
And "The End of Print" is now in its fifth printing.
103
279000
3000
Ve ''The End of Print'' şuan beşinci baskıda.
05:00
(Laughter)
104
282000
5000
(Kahkaha)
05:05
When I first contacted William Burroughs about being part of it,
105
287000
3000
William Burrows ile bu işin bir parçası olması için ilk iletişime geçtiğimde,
05:08
he said no; he said he didn't believe it was the end of print.
106
290000
4000
cevabı hayır oldu; baskının sonunun gelmediğine inandığını söyledi.
05:12
And I said, well, that's fine;
107
294000
2000
Ve bende tamam dedim;
05:14
I just would love to have your input on this film and this book,
108
296000
3000
Bu film ve kitap da senin de bir katkın olsun çok isterdim,
05:17
and he finally agreed to it.
109
299000
2000
ve sonunda kabul etti.
05:19
And at the end of the film, he says in this great voice
110
301000
4000
Ve filmin sonunda, o muazzam sesiyle şöyle söyledi,
05:23
that I can't mimic but I'll kind of try, but not really, he says,
111
305000
3000
mimik taklidi yapamam, deneyeceğim ama pek sanmıyorum, dedi ki;
05:26
"I remember attending an exhibition called,
112
308000
3000
''Bir sergiye katıldığımı hatırlıyorum, adı,
05:29
'Photography: The End of Painting.'"
113
311000
4000
'Fotoğraf: Resmin Sonu.''
05:33
And then he says, "And, of course, it wasn't at all."
114
315000
3000
Ve devam etti, ''Ve, tabi ki, kesinlikle öyle değildi.''
05:36
So, apparently when photography was perfected,
115
318000
3000
Öyleki, görünüşe bakılırsa fotoğraf kusursuzlaştığında,
05:39
there were people going around saying,
116
321000
3000
etrafta gezip şunları söyleyen insanlar oldu,
05:42
that's it: you've just ruined painting.
117
324000
2000
işte bu kadar: artık resim sanatını mahvettiniz.
05:44
People are just going to take pictures now.
118
326000
3000
Bundan böyle insanlar sadece fotoğraf çekecekler.
05:47
And of course, that wasn't the case.
119
329000
2000
Ve tabi ki, durum bu değildi.
05:49
So, this is from "2nd Sight,"
120
331000
2000
İşte bu da ''2nd Sight,''
05:51
a book I did on intuition.
121
333000
2000
sezgiler üzerine yazdığım bir kitaptan.
05:53
I think it's not the only ingredient in design,
122
335000
2000
Tasarımın içeriklerinden tek bir tanesi olduğunu düşünmüyorum,
05:55
but possibly the most important.
123
337000
2000
ama büyük ihtimalle en önemlisi.
05:57
It's something everybody has.
124
339000
3000
Herkesin sahip olduğu bir şey.
06:00
It's not a matter of teaching it;
125
342000
2000
Bu bir öğretme olayı değil;
06:02
in fact, most of the schools tend to discount intuition
126
344000
2000
hatta çoğu okul sezgiyi azaltma eğiliminde
06:04
as an ingredient of your working process
127
346000
3000
çalışma sürecinizin bir içeriği olarak
06:07
because they can't quantify it:
128
349000
2000
çünkü rakamlara dökemiyorlar:
06:09
it's very hard to teach people the four steps to intuitive design,
129
351000
5000
insanlara sezgisel tasarımın dört aşamasını öğretmek çok zordur,
06:14
but we can teach you the four steps to a nice business card
130
356000
2000
ama size güzel bir kart tasarımı'nın dört aşamasını öğretebiliriz
06:16
or a newsletter.
131
358000
2000
yada gazete.
06:18
So it tends to get discounted.
132
360000
2000
Bu yüzden azaltılma eğilimi vardır.
06:20
This is a quote from Albert Einstein, who says,
133
362000
4000
Bu Albert Einstein dan bir alıntıdır, şöyle diyor,
06:24
"The intellect has little to do on the road to discovery.
134
366000
4000
''Keşfe giden yolda aklın rolü çok azdır.
06:28
There comes a leap in consciousness --
135
370000
2000
İşte bilinçlilikte yeni bir seviye --
06:30
call it intuition or what you will --
136
372000
3000
ister sezgi olarak adlandırın, ister başka bir şey --
06:33
and the solution just comes to you, and you don't know from where or why."
137
375000
4000
ve çözüm size kendi gelecektir, nereden ve niçin bilemezsiniz.''
06:37
So, it's kind of like when somebody says, Who did that song?
138
379000
2000
Şu anlardan biri gibidir, biri ''Bu şarkıyı kim yazmıştı?'' diye sorar
06:39
And the more you try to think about it,
139
381000
2000
Ve siz cevap üzerinde ne kadar uzun düşünürseniz,
06:41
the further the answer gets from you,
140
383000
2000
sizden o kadar uzaklaşır,
06:43
and the minute you stop thinking about it,
141
385000
2000
ve düşünmekten vazgeçtiğiniz dakika,
06:45
your intuition gives you that answer, in a sense.
142
387000
3000
sezgileriniz size cevabı sunar, bir anlamda.
06:51
I like this for a couple of reasons.
143
393000
2000
Bir kaç nedenle bunu seviyorum.
06:53
If you've had any design courses, they would teach you you can't read this.
144
395000
3000
Eğer herhangi bir tasarım dersi aldıysanız, bunu okuyamayacağınızı size öğretmişlerdir.
06:56
I think you eventually can and, more importantly, I think it's true.
145
398000
3000
Bence elinde sonunda okuyabilirsiniz, ama daha önemlisi, bu doğru.
06:59
"Don't mistake legibility for communication."
146
401000
4000
''Okunurluğu iletişim ile karıştırmayın.''
07:03
Just because something's legible doesn't means it communicates.
147
405000
3000
Bir şeyin okunabilir olması iletişim sağlayabildiği anlamına gelmez.
07:06
More importantly, it doesn't mean it communicates the right thing.
148
408000
3000
Daha da önemlisi, iletişim sırasında doğru şeyden bahsettiği anlamına gelmez.
07:09
So, what is the message sent before
149
411000
2000
Öyleyse, daha evvel gönderilen mesaj neydi
07:11
somebody actually gets into the material?
150
413000
4000
birileri gerçekten maddenin içine mi giriyor?
07:15
And I think that's sometimes an overlooked area.
151
417000
4000
Ve bunun bazen gözden kaçırılmış bir yer olduğunu düşünüyorum.
07:19
This is working with Marshall McLuhan.
152
421000
2000
Bu Marshall McLuhan ile işe yarıyor.
07:21
I stayed and worked with his wife and son, Eric,
153
423000
4000
Onlarda kaldım, karısı ve oğluyla birlikte çalıştım, Eric.
07:25
and we came up with close to 600 quotes from Marshall
154
427000
5000
ve Marshall dan 600'e kadar alıntı elde ettik
07:30
that are just amazing in terms of being ahead of the times,
155
432000
3000
hepsi zamanının ötesinde olmasından dolayı mükemmeller,
07:33
predicting so much of what has happened
156
435000
2000
olan biteni bu kadar çok öngörebilme
07:35
in the advertising, television, media world.
157
437000
4000
reklamcılıkta, televizyonda ve medya dünyasında.
07:39
And so this book is called "Probes." It's another word for quotes.
158
441000
4000
Ve bu kitabın adı da ''Probes.'' Alıntı yerine kullanılan başka bir kelime.
07:43
And it's -- a lot of them are never -- have never been published before,
159
445000
4000
Ve şöyle ki -- çoğu hiç bir zaman -- hiç, daha önce yayınlanmamış.
07:47
and basically, I've interpreted the different quotes.
160
449000
3000
kısacası, farklı alıntıları yorumladım.
07:50
So, this was the contents page originally.
161
452000
3000
Ve bu da içindekiler sayfasının orjinaliydi.
07:53
When I got done it was 540 pages,
162
455000
2000
Bitirdiğimde tam 540 sayfaydı,
07:55
and then the publisher, Gingko Press,
163
457000
2000
ve sonra yayımcı, Gingko Press,
07:57
ended up cutting it down considerably:
164
459000
3000
onları değerlendirilebilir şekilde kesmeye başladı,
08:00
it's just under 400 pages now.
165
462000
2000
şu anda 400 sayfanın bile altında.
08:02
But I decided I liked this contents page --
166
464000
3000
Ama ben içindekiler sayfasını sevdiğime karar verdim --
08:05
I liked the way it looks -- so I kept it.
167
467000
2000
Nasıl göründüğü hoşuma gidiyordu -- ve öyle muhafaza ettim.
08:07
(Laughter)
168
469000
3000
(Kahkaha)
08:10
It now has no relevance to the book whatsoever,
169
472000
3000
Artık kitapla hiç bir alakası yok;
08:13
but it's a nice spread, I think, in there.
170
475000
3000
ama sanırım orada iyi dağıtm yapmışlar.
08:16
(Laughter)
171
478000
2000
(Kahkaha)
08:18
So, a couple spreads from the book:
172
480000
2000
Kitaptaki dağıtımlardan bir kaçı:
08:20
here McLuhan says,
173
482000
2000
burada McLuhan bahsediyor,
08:22
"The new media are not bridges between Man and Nature; they are Nature."
174
484000
4000
''Yeni medya İnsan ile Doğa arasında köprüler değildir; Doğa'nın kendisidir.''
08:29
"The invention of printing did away with anonymity,
175
491000
2000
''Baksının icadı uzakta anonim olarak oldu.
08:31
fostering ideas of literary fame
176
493000
3000
edebi şöhretin fikirlerine teşvik edici oldu
08:34
and the habit of considering intellectual effort as private property,"
177
496000
4000
ve entellektüel çabaların özel mülk sayılma alışkanlığı.''
08:38
which had never been done before printing.
178
500000
3000
baskı dan önce hiç bir zaman yapılmayan bir şey.
08:43
"When new technologies impose themselves
179
505000
2000
''Yeni teknolojiler kendilerini düzenledikleri zaman
08:45
on societies long habituated to older technologies,
180
507000
3000
eski teknolojiler'e uzun zamanlarda alışmış toplumlar üzerinde,
08:48
anxieties of all kinds result."
181
510000
3000
elde edeceğimiz telaşın her türlüsüdür.''
08:52
"While people are engaged in creating a totally different world,
182
514000
3000
''İnsanlar tamamen farklı bir dünya yaratmakla meşgulken,
08:55
they always form vivid images of the preceding world."
183
517000
5000
öcenki dünyanın canlı ve renkli karelerini oluştururlar.''
09:03
I hate this stuff. It's hard to read.
184
525000
3000
Bu şeylerden nefret ediyorum. Okuması çok güç.
09:06
(Laughter)
185
528000
7000
(Kahkaha)
09:13
(Applause)
186
535000
3000
(Alkış)
09:16
"People in the electronic age have no possible environment except the globe,
187
538000
7000
''Elektronik çağ da yaşayan insanların bu gezegen dışında mümkün olan bir çevreleri yok,
09:23
and no possible occupation except information gathering."
188
545000
4000
ve bilgi toplamak dışında mümkün olan bir uğraşları.''
09:27
That was it. That's all he saw as the options. And not too far off.
189
549000
4000
Hepsi bu kadardı. Gördüğü bütün seçenekler bunlardı. Ve doğru da sayılırdı.
09:31
So, this is a project for Nine Inch Nails.
190
553000
3000
İşte bu da Nine Inch Nails için bir proje.
09:34
And I only show it because it seemed like it got all this relevancy all of a sudden,
191
556000
3000
Ve bunu gösteriyorum çünkü birden bir alaka olduğu hissine kapıldım.
09:37
and it was done right after 9/11.
192
559000
2000
ve 9/11 olayının hemen ardından gerçekleştirildi.
09:40
And I had recently discovered a bomb shelter
193
562000
4000
Ve kısa süre önce bir bomba sığınağı keşfettim.
09:44
in the backyard of a house I had bought in LA
194
566000
3000
Los Angeles da satın aldığım bir evin arka bahçesinde.
09:47
that the real estate person hadn't pointed out.
195
569000
3000
emlakçının bahsetmediği bir şeydi bu.
09:50
(Laughter)
196
572000
4000
(Kahkaha)
09:54
There was some bomb shelter built, apparently in the '60s Cuban missile crisis.
197
576000
4000
Kurulmuş bir bomba sığınağı vardı, görünüşe bakılırsa 60'ların Küba füze krizi sırasında.
09:58
And I asked the real estate guy what it was as we were walking by,
198
580000
3000
Ve emlakçıma bir yandan yürürken sordum,
10:01
and he goes, "It's something to do with the sewage system."
199
583000
2000
ve cevapladı, ''Kanalizasyon sistemi ile ilgili bir şey.''
10:03
I was, O.K.; that's fine.
200
585000
1000
Tamam, sorun yoktu.
10:04
I finally went down there, and it was this old rusted circular thing,
201
586000
4000
Sonunda oraya, aşağıya indim, bu eski, paslanmış dairesel şey,
10:08
and two beds, and very kind of creepy and weird.
202
590000
3000
gerçekten çok ürkütücü ve garip olan iki yatak vardı.
10:11
And also, surprisingly, it was done in kind of a cheap metal,
203
593000
3000
Ve birde, şaşırtıcı olan, ucuz metal den yapılmıştı.
10:14
and it had completely rusted through, and water everywhere, and spiders.
204
596000
5000
ve zamanla tamamen paslanmıştı, her yerde su ve örümcekler vardı.
10:19
And I thought, you know, what were they thinking?
205
601000
2000
Ve düşündüm, bilirsiniz, bunlar ne düşünerek yapmıştı bütün bunları?
10:21
You'd think maybe cement, possibly, or something.
206
603000
2000
Sizin aklınıza çimento gelebilirdi yada mümkünse başka bir şey.
10:23
But anyway, I used this for a cover for the Nine Inch Nails DVD,
207
605000
5000
Ama herneyse, bunu Nine Inch Nails DVD'sine kapak olarak kullandım,
10:28
and I've also now fixed the bomb shelter with duct tape,
208
610000
6000
ve şimdi de bomba sığınağını koli bandıyla tamir ettim,
10:34
and it's ready. I think I'm ready. So.
209
616000
7000
ve artık hazır, sanırım bende hazırım. Öyleyse,
10:43
This is an experiment, really, for a client, Quicksilver,
210
625000
3000
Bu bir deney, gerçekten, bir müşterim için, Quicksilver,
10:46
where we were taking what was a six-shot sequence
211
628000
3000
altı çekim den oluşan bu diziyi çekiyorduk
10:49
and trying to use print as a medium to get people to the Web.
212
631000
3000
insanları Web'e çekmek için baskı yolunu seçtik.
10:52
So, this is a six-shot sequence.
213
634000
2000
İş, bu altı kare den oluşan bir resim.
10:54
I've taken one shot; I cropped it a few different ways.
214
636000
4000
Resimler den birini aldım; bir kaç değişik şekilde kestim.
10:58
And then the tiny line of copy says,
215
640000
2000
Ve minik bir şerit yazı şöyle diyordu;
11:00
If you want to see this entire sequence --
216
642000
2000
Bu resmin tamamını görmek istiyorsanız --
11:02
how this whole ride was -- go to the website.
217
644000
3000
bütün bu süreç nasıldı görmek -- web sitesi'ni ziyaret edin.
11:05
And my guess is that a lot of the surf kids did go to the site
218
647000
4000
Ve tahminimce internette sörf yapan çocukların hepsi siteye girdi
11:09
to get this entire picture.
219
651000
3000
resmin bütününü görmek için.
11:12
Got no way of tracking it, so I could be totally wrong.
220
654000
3000
Ama bunu araştırmadım, o yüzden tamamen yanlış tahmin ediyor da olabilirim.
11:15
(Laughter)
221
657000
3000
(Kahkaha)
11:18
I don't have the site. It's just the piece itself.
222
660000
3000
Site bende değil, kendisi de bir parça sadece.
11:21
This is a group in New York called the Coalition for a Smoke-free Environment --
223
663000
3000
New York da Dumansız bir Çevre Koalisyonu adlı bir grup bunlar;
11:24
asked me to do these posters.
224
666000
2000
bu posterleri yapmamı istediler.
11:26
They were wild-posted around New York City.
225
668000
3000
Çılgınca New York şehrinin dört bir yanına dağıtıldı.
11:29
You can't really -- well, you can't see it at all --
226
671000
2000
Gerçekten -- aslında, hiç bir kısmını göremiyorsunuz --
11:31
but the second line is really the more kind of payoff, in a sense.
227
673000
3000
ama ikinci çizgi gerçekten daha çok bir anlamda netice gibi.
11:34
It says, "If the cigarette companies can lie, then so can we." But --
228
676000
4000
Diyor ki, ''Eğer sigara şirketleri yalan söyleyebiliyorsa, bizde söyleyebiliriz.'' Ama --
11:38
(Laughter)
229
680000
3000
(Kahkaha)
11:41
(Applause)
230
683000
3000
(Alkış)
11:44
-- but I did.
231
686000
2000
-- ama yaptım.
11:46
These were literally wild-posted all over New York one night,
232
688000
4000
Bunlar gerçek anlamında New York'a tek bir gecede çılgınca dağıtıldı,
11:50
and there were definitely some heads turning,
233
692000
2000
ve onlara doğru dönen bazı kafalar kesinlikle vardı,
11:52
you know, people smoking and, "Huh!"
234
694000
2000
bilirsiniz, sigara içen insanlar ve ''Huh!''
11:54
(Laughter)
235
696000
6000
(Kahkaha)
12:00
And it was purposely done to look fairly serious.
236
702000
3000
Ve bilinçli olarak oldukça ciddi gözükmesi sağlandı.
12:03
It wasn't some, you know, weird grunge type or something;
237
705000
3000
garip grunge tarzı bir şey de değildi;
12:06
it looked like they might be real. Anyway.
238
708000
3000
gerçek olabilir gibi görünüyorlardı, Her neyse.
12:09
Poster for Atlantic Center for the Arts, a school in Florida.
239
711000
3000
Floridada ki Atlantik Sanat Merkezi için bir afiş.
12:12
This amazes me. This is a product I just found out.
240
714000
3000
Beni büyülüyor. Bu yeni bulduğum bir ürün.
12:15
I was in the Caribbean at Christmas,
241
717000
2000
Yılbaşına Karayipler de girdim,
12:17
and I'm just blown away that in this day and age they will still sell --
242
719000
3000
ve olağanüstü bir şeydi, bugün bu yaşta hala satıyorlardı --
12:20
not that they will sell --
243
722000
3000
satacaklarından değil --
12:23
that there is felt a need for people to lighten the color of their skin.
244
725000
3000
insanların ciltleri'nin rengini açma ihtiyaçları olduğu hissedildi.
12:26
This was either an old product with new packaging,
245
728000
2000
Bu ya yeni paketlenmiş eski bir üründü,
12:28
or a brand-new package, and I just thought,
246
730000
3000
ya da yepyeni bir paket, ve düşündüm,
12:31
Yikes! How's that still happening?
247
733000
2000
Eyvah! Bu nasıl hala olabilir?
12:34
I do a lot of workshops all over the world, really,
248
736000
2000
Dünya'nın her yanında atölye çalışmaları yaptım, gerçekten,
12:36
and this particular assignment was
249
738000
2000
ve bu belirli görev
12:38
to come up with new symbols for the restroom doors.
250
740000
3000
tuvalet kapılarına yeni sembollerle bulmaktı.
12:41
(Laughter)
251
743000
16000
(Kahkaha)
12:57
I felt this was one of the more successful solutions.
252
759000
4000
Bunun daha başarılı çözümlerden biri olduğu hissine kapıldım.
13:01
The students actually cut them up
253
763000
2000
Öğrenciler onları gerçekten kesip açıyordu
13:03
and put them up around bars and restaurants that night,
254
765000
3000
ve onları barlara ve restoranlara asıyorlardı geceleri,
13:06
and I just always have this vision of this elderly couple going to use the restroom ...
255
768000
4000
ve ben hep tuvaleti kullanmaya giden bu yaşlı çiftin hayalini kurdum ...
13:10
(Laughter)
256
772000
3000
(Kahkaha)
13:13
I did some work for Microsoft a few years back.
257
775000
3000
Bir kaç yıl önce Microsoft için bir çalışma yapmıştım.
13:16
It was a worldwide branding campaign.
258
778000
2000
Dünya çapında bir markalaştırma şirketiydi.
13:18
And it was interesting to me --
259
780000
2000
Ve benim için ilginçti --
13:20
my background is in sociology; I had no design training,
260
782000
3000
sosyolojideki geçmişim; Hiç tasarım eğitimim yoktu,
13:23
and sometimes people say, well, that explains it --
261
785000
2000
ve bazen insanlar derdi, eh, bu açıklıyor --
13:25
but it was a very interesting experiment
262
787000
3000
ama çok ilginç bir deneydi
13:28
because there's no product that I had to sell;
263
790000
2000
çünkü satmam gereken bir ürün yoktu;
13:30
it was simply the image of Microsoft they were trying to improve.
264
792000
3000
yapılmak istenen tek şey Microsoft'un imajını geliştirmekti.
13:33
They thought some people didn't like them.
265
795000
3000
Bazı insanların onları sevmediklerini düşünüyorlardı.
13:36
(Laughter)
266
798000
4000
(Kahkaha)
13:40
I found out that's very true,
267
802000
2000
Öğrendimki bu çok doğruymuş,
13:42
working on this campaign worldwide.
268
804000
3000
bu kampanya üzerinde dünya çapında çalışma yaptık.
13:45
And our goal was to try to humanize them a bit,
269
807000
3000
Ve amacımız onları biraz daha insani göstermekti,
13:48
and what I did was add type and people to the ad,
270
810000
4000
ve reklama biraz daha yazı ve insan ekledim,
13:52
which the previous campaign had not had,
271
814000
2000
önceki kapmanya da olmayan bir şeydi,
13:54
and nobody remembered them, and nobody referenced them.
272
816000
2000
ve kimse onları hatırlamadı, kimse onları referans göstermedi.
13:56
And we were trying to say that,
273
818000
1000
Ve söylemeye çalıştığımız,
13:57
hey, some of these guys that work there are actually OK;
274
819000
3000
hey, burada çalışan insanlardan bazıları aslında İYİ;
14:00
some of them actually have friends and family,
275
822000
2000
bazılarının hatta arkadaşları ve aileleri bile var,
14:02
and they're not all awful people.
276
824000
3000
ve hepsi korkunç insanlar da değil.
14:05
And the umbrella campaign was "Thank God it's Monday."
277
827000
4000
Ve şemsiye reklamı şöyle diyordu ''Teşekkürler Tanrım Bugün Pazartesi.''
14:09
So, we tried to take this --
278
831000
2000
Öyleki, bunu ele almayı denedik --
14:11
what was perceived as a negative:
279
833000
2000
negatif algılanan:
14:13
their over-competitiveness, their,
280
835000
2000
onların aşırı rekabetçiliği, onların,
14:15
you know, long working hours --
281
837000
2000
bilirsiniz, uzun çalışma saatleri --
14:17
and turn it into a positive and not run from it.
282
839000
2000
ve bundan kaçmadan, pozitif hale getirmeleri.
14:20
You know: Thank God it's Monday --
283
842000
1000
Bilirsiniz: Teşekkürler Tanrım Bugün Pazartesi --
14:21
I get to go back to that little cubicle, those fake gray walls,
284
843000
3000
O küçük bölmeye dönmem lazım, o sahte gri duvarlar,
14:24
and hear everybody else's conversations f
285
846000
2000
ve etraftaki herkesin konuşmalarını duyabilirsin
14:26
or 10 hours and then go home.
286
848000
2000
yada 10 saat sonra eve gidebilirsin.
14:28
But anyway, this is one of the ads I was most pleased with,
287
850000
4000
Ama herneyse, bu beni en çok tatmin eden reklamlardan biridir,
14:32
because they were all elaborately art-directed,
288
854000
3000
çünkü hepsi ayrıntılı bir şekilde sanatsal olarak yönetildi,
14:35
and this one I thought actually felt like the girl was looking at the computer.
289
857000
3000
ve bunda aslında kızın bilgisayar'a baktığını düşündüm hatta hissettim.
14:38
It says, "Wonder Around." And then it's a piece of the software.
290
860000
3000
''Etrafta Gezin.'' diyordu. Ve yazılımın bir parçasıydı.
14:41
And this is how the ad ran around the world.
291
863000
2000
Ve reklam işte bu şekilde dünyayı gezdi.
14:43
In Germany, they made one small change without checking with me --
292
865000
4000
Almanya da benden onay almadan küçük bir değişiklik yaptılar --
14:47
nor did they have to, because it was done through agencies --
293
869000
2000
almaları da gerekmezdi zaten, çünkü herşey ajanslar sayesinde oldu --
14:49
but see if you can tell the difference.
294
871000
2000
ve bakın bakalım farkı anlayabilecekmisiniz.
14:51
This is how the ad ran throughout the world;
295
873000
2000
Ve işte reklam bu şekilde dünyayı gezdi;
14:53
Germany made one slight change in the ad.
296
875000
4000
Almanya reklamda ufak tefek bir değişiklik yaptı.
14:57
(Laughter)
297
879000
3000
(Kahkaha)
15:01
Now, there's kind of two issues here.
298
883000
2000
Şimdi, burada iki türlü bir durum var.
15:03
If you're going to put a kid in the ad, pick one that looks alive.
299
885000
4000
Eğer reklama bir çocuk koymayı düşünüyorsanız, canlı gözüken bir tane seçin.
15:07
(Laughter)
300
889000
6000
(Kahkaha)
15:13
I just have a feeling this kid's been there for a week, you know.
301
895000
2000
İçimden bir ses bu çocuğun haftalardır orada olduğunu söylüyordu, bilirsiniz.
15:15
He's just really hoping that boots up and, you know ...
302
897000
3000
O gerçekten hızlandıracak bir şeyler umuyor ve bilirsiniz ...
15:18
(Laughter)
303
900000
4000
(Kahkaha)
15:22
And then as the agency explained to me, they said,
304
904000
4000
Sonra ajansın bana açıkladığı gibi, dediler ki,
15:26
"Look, we don't have little green people in our country;
305
908000
3000
''Bak, bizim ülkemizde küçük yeşil insanlar bulunmaz;
15:29
why would we put little green people in our ads, for instance?"
306
911000
3000
reklamımıza neden küçük yeşil insanlar koyalım, örnek olarak?''
15:32
So, I understand their logic. I totally disagree with it;
307
914000
4000
Öyleki, mantıklarını anlayabiliyorum. Ve kesinlikle katılmıyorum;
15:36
I think it's a very small-minded approach,
308
918000
2000
Bana kalırsa bu çok dar görüşlü bir yaklaşım,
15:38
the world is certainly much more global,
309
920000
2000
kelime çok daha evrensel,
15:40
and I certainly think the people of Germany
310
922000
2000
ve Almanya halkı kesinlikle
15:42
could have handled a little black girl sitting in front of a computer,
311
924000
2000
bilgisayar başında oturan küçük bir kızı kaldırabilirdi,
15:44
though we'll never know.
312
926000
2000
ama bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz.
15:46
This is some work from Ray Gun.
313
928000
2000
Bu Ray Gun dan bir iş.
15:48
And the point of this magazine was to read the articles,
314
930000
3000
Ve bu dergide ki amaç makaleleri okumaktı,
15:51
listen to the music, and try to interpret it.
315
933000
2000
müzik dinlemek ve yorumlamak.
15:53
There's no grid, there's no system, there's nothing set up in advance.
316
935000
4000
Bir kılavuz yok, bir sistem yok, ve haliyle kurulacak bir şey de yok.
15:57
This is an opener for Brian Eno,
317
939000
2000
Bu Brian Eno için bir başlangıç,
15:59
and it's just kind of my personal interpretation of the music.
318
941000
4000
ve benim için sadece müziğe kişisel bir anlam getirme.
16:03
This is rockstars talking about teachers they had lusted after in school.
319
945000
5000
Bunlar okuldan sonra öğretmenlerini arzulayan rock yıldızları.
16:09
There's a lot of great writing in "Ray Gun."
320
951000
2000
Ray Gun'ın bir çok başarılı yazısı var.
16:11
And I was fortunate to find a photograph of a teacher sitting on some books.
321
953000
4000
Ve kitaplar üzerinde oturan bir öğretmen fotoğrafı bulabildiğim için şanslıydım.
16:15
(Laughter)
322
957000
4000
(Kahkaha)
16:19
Article on Bryan Ferry -- just really boring article --
323
961000
2000
Brian Ferry hakkında bir makale - gerçekten sıkıcı bir makale --
16:21
so I set the whole article in Dingbat.
324
963000
3000
bende bütün makaleyi küçük sembollerle değiştirdim.
16:24
(Laughter)
325
966000
7000
Kahkaha
16:31
You could -- you could highlight it; you could make it Helvetica or something:
326
973000
4000
Yapabilirdiniz -- altını çizebilirdiniz; Helvetica veya başka bir şey de yapabilirdiniz:
16:35
it is the actual article.
327
977000
2000
makalenin ta kendisi.
16:37
I suppose you could eventually decode it,
328
979000
3000
Sanırım elinde sonunda deşifre de edebilirdiniz,
16:40
but it's really not very well written; it really wouldn't be worthwhile.
329
982000
3000
ama gerçekten çok iyi bir şekilde yazılmamış; zamanınıza değmezdi.
16:43
(Laughter)
330
985000
2000
(Kahkaha)
16:45
Having done a lot of magazines,
331
987000
1000
Bir çok dergi yapmak,
16:46
I'm very curious how big magazines handle big stories,
332
988000
4000
Büyük dergilerin büyük hikayeleri nasıl ele aldığını çok merak ediyorum,
16:50
and I was very curious to see how Time and Newsweek would handle 9/11.
333
992000
4000
Times ve Newsweek gazetelerinin 9/11 olayını nasıl ele aldıklarını görmek için sabırsızlanıyordum.
16:54
And I was basically pretty disappointed
334
996000
2000
Ve kısacası biraz hayal kırıklığına uğramıştım
16:56
to see that they had
335
998000
2000
gördüklerimin
16:58
chosen to show the photo we'd already seen a million times,
336
1000000
3000
zaten milyonlarca kez gösterilmiş aynı fotoğraf olmasından,
17:01
which was basically the moment of impact.
337
1003000
2000
tam çarpma anının karesiydi.
17:03
And People magazine, I thought,
338
1005000
2000
Ve People dergisi, düşündüm ki,
17:05
got probably the best shot.
339
1007000
2000
en iyi kare'ye sahiptir.
17:07
It's kind of horsey type, but the texture --
340
1009000
4000
Biraz at suratlı bir yazıydı, ama doku --
17:11
the second plane not quite hitting:
341
1013000
2000
ikinci uçan tam olarak çarpmıyor:
17:13
there was something more enticing,
342
1015000
2000
daha da ayartıcı bir şey vardı,
17:15
if that's the right -- it's not the right word --
343
1017000
2000
eğer doğru olan oysa -- doğru kelime o değil --
17:17
but in this cover than Time or Newsweek.
344
1019000
3000
Time ve Newsweek kapaklarında olduğundan daha çok.
17:20
But when I got into this magazine,
345
1022000
2000
Ama bu dergiye girdiğimde,
17:22
there's something kind of disturbing, and this continued.
346
1024000
4000
rahatsız edici olan bir şey vardı ve devam etti.
17:26
On the left we see people dying; we see people running for their lives.
347
1028000
3000
Sol tarafta insanların öldüğünü görüyoruz; insanların hayatları için koşuşturduğunu.
17:29
And on the right we learn that there's a new way to support your breast.
348
1031000
4000
Ve sağ tarafta ise göğsünüzü destekleyecek yeni bir yol olduğunu öğreniyoruz.
17:33
The coveted right-hand page was not given up to the whole issue.
349
1035000
4000
İlgi çeken sağ taraftaki sayfa bütün bir olay için verilmemiş.
17:37
Look at the image of this lady --
350
1039000
2000
Bu bayanın resmine bir bakın --
17:39
who knows what she's going through? --
351
1041000
2000
neler yaşadığını kim bilebilir ki? --
17:41
and the copy says: "He knows just how to give me goosebumps."
352
1043000
3000
ve kopya diyor ki: ''Nasıl tüylerimi ürperteceğimi iyi biliyor.''
17:44
Yeah, he jumps out of buildings. It's --
353
1046000
2000
Evet, binalardan atlıyor. Bu --
17:46
unfortunately, this one works, kind of, as a spread.
354
1048000
4000
malesef, işe yarıyor, daha çok yayılmış gibi.
17:50
And this continued through the entire magazine.
355
1052000
2000
Ve bu bütün dergi boyunca devam etti böyle.
17:52
It did not let up.
356
1054000
2000
Ben duraksamadım.
17:54
This says: "One clean fits all." .
357
1056000
2000
Bu da ''Rahatlıkla herşeye olur.'' diyor,
17:56
There were a lot of orphans made this day,
358
1058000
3000
Bugün çok sayıda yetim çocuk oldu
17:59
and here's a dead body being brought out.
359
1061000
2000
Ve işte burda da dışarı çıkarılan bir ölü.
18:01
It just seems to me possibly even a blank page
360
1063000
3000
Bana öyle geliyor ki boş bir sayfa bile
18:04
would have been more appropriate.
361
1066000
3000
daha doğru olurdu.
18:07
And this one I think is possibly the worst:
362
1069000
2000
Ve işte bu da sanırım aralarında en kötüsü:
18:09
two ladies, both facing the same way, both wearing jeans.
363
1071000
4000
iki bayan, ikisi de aynı tarafa doğru bakıyor ve kot giyiyorlar.
18:13
One -- who knows what she's going through;
364
1075000
2000
Biri -- neler yaşadığının farkında olan;
18:15
the other one is worried about model behavior and milk.
365
1077000
5000
diğerinin ise model olarak hareketleriyle ve süt ile ilgili endişeleri var.
18:20
And --
366
1082000
2000
Ve --
18:22
I gave a talk in New York a couple months after this,
367
1084000
4000
bundan bir kaç hafta sonra New York da bir konuşma yaptım,
18:26
and afterwards somebody came up to me and they said that --
368
1088000
3000
ve sonrasında birileri bana gelip dedilerki --
18:29
they actually emailed me -- and they said that they appreciated the talk,
369
1091000
4000
daha doğru email attılar -- ve konuşmayı çok takdir ettiklerini söylediler,
18:33
and when they got back to their car,
370
1095000
2000
ve arabalarına bindiklerinde,
18:35
they found a note on their car that made them think
371
1097000
2000
araba da onları düşündüren bir not bulduklarını söylediler
18:37
maybe New York was getting back to being New York again after this event --
372
1099000
4000
belki New York bu olaydan sonra tekrar New York olma yolundaydı --
18:41
it had been a few months.
373
1103000
2000
bir kaç ay olmuştu.
18:43
This was what they found on their car.
374
1105000
2000
Arabalarında buldukları da buydu.
18:45
(Laughter)
375
1107000
11000
(Kahkaha)
19:03
There's very few times you'd be happy to find this on your car,
376
1125000
3000
Bunu arabanızda bulduğunuza sevindiğiniz zamanlar çok nadirdir.
19:06
but it did seem to indicate that we were coming back.
377
1128000
2000
ama geri gelişimizin bir göstergesiydi.
19:08
This is my desktop.
378
1130000
2000
Bu benim masaüstüm.
19:10
Somebody told me today there was this thing called folders,
379
1132000
3000
Biri bana bugün dosyalar diye birşey olduğunu söyledi,
19:13
but I don't know what they are.
380
1135000
2000
ama ne olduklarını bilmiyorum.
19:15
These are my notes for the talk -- there might be a correlation here.
381
1137000
4000
Bunlar benim bu konuşma için notlarım -- burada bir bağıntı olabilir.
19:19
We are wrapping up.
382
1141000
2000
Hemen toparlıyorum.
19:21
This I saw on the plane, flying in, for hot new products.
383
1143000
3000
Bunu uçakta gördüm, yeni ürünler için uçarak gidip geliyorum.
19:24
I'm not sure this is an improvement, or a good idea,
384
1146000
4000
Bunun bir gelişme mi veya iyi bir fikir mi olduğundan emin değilim.
19:28
because, like, if you don't spend quite enough time in front of your computer,
385
1150000
3000
çünkü, bilgisayar başında yeterince vakit geçirmezseniz,
19:31
you can now get a plate in the keyboard,
386
1153000
2000
artık tabakta klavye alabilirsiniz,
19:33
so there's no more faking it --
387
1155000
4000
böylece artık daha fazla sahtecilik yok --
19:37
that you don't really sit at your desk all day and eat and work anyway.
388
1159000
4000
bütün gün masa başında oturup yemek yiyerek ve çalışarak zaman geçirmediğinize göre;
19:41
Now there's a plate, and it would be really, really convenient
389
1163000
2000
şimdi bir tabak var, ve gerçekten çok uygun olabilir
19:43
to get a piece of pizza, then type a little bit, then ...
390
1165000
3000
bir dilim pizza almak için, biraz yazı yazarsınız, sonra ...
19:46
I'm just not sure this is improvement.
391
1168000
3000
Bunun gelişme olup olmadığından emin değilim.
19:49
If you ever doubt the power of graphic design,
392
1171000
3000
Eğer grafik tasarımı'nın gücün den şüphe duyarsanız,
19:52
this is a very generic sign that literally says, "Vote for Hitler." It says nothing else.
393
1174000
5000
bu çok genel bir tabela ve en açık şekilde, ''Oyunuzu Hitler'e Verin.'' diyor, başka bir şey değil.
19:57
And this to me is an extreme case
394
1179000
2000
Ve bana kalırsa bu çok uç nokta da verilmiş bir örnek
19:59
of the power of emotion, of graphic design,
395
1181000
3000
duygunun ve grafik tasarımının gücü,
20:02
even though, in fact, was a very generic poster at the time.
396
1184000
5000
yine de, aslında, zamanının da çok kapsamlı bir afişi,
20:07
What's next? What's next is going to be people.
397
1189000
2000
Sırada ne var? Sırada olacak, insanlar.
20:09
As we get more technically driven,
398
1191000
2000
Bizler teknik olarak sürüklendikçe,
20:11
the importance of people becomes more than it's ever been before.
399
1193000
4000
insanların önemi daha önce hiç bir zaman olmadığı kadar fazla olur,
20:15
You have to utilize who you are in your work.
400
1197000
3000
Çalışma alanında kim olduğunuz dan faydalanmanız gerekir.
20:18
Nobody else can do that: nobody else can pull from your background,
401
1200000
3000
Başka kimse onu yapamaz: başka kimse sizin geçmişinizden çıkaramaz,
20:21
from your parents, your upbringing, your whole life experience.
402
1203000
3000
sizin aileniz, çocuklarınız, sizin bütün hayat tecrübeleriniz.
20:24
If you allow that to happen, it's really the only way you can do some unique work,
403
1206000
4000
Eğer bunun olmasına izin verirseniz, ancak o şekilde eşsiz işler yaratabilirsiniz,
20:28
and you're going to enjoy the work a lot more as well.
404
1210000
3000
ve tabi ki yaptığınız işten de daha çok zevk alacaksınız.
20:31
This is -- I like found art; hand lettering's coming back in a big way,
405
1213000
3000
Bu -- bulunmuş sanat gibi; büyük bir dönüş yapan el yazıları.
20:34
and I thought this was a great example of both.
406
1216000
2000
ve bunun ikisi içinde çok iyi bir örnek olduğunu düşündüm.
20:36
This lady's advertising for her lost pit bull.
407
1218000
2000
Bu reklam da bu bayanın kayıp pit bull'u için.
20:38
It's friendly -- she's underlined friendly --
408
1220000
3000
Dost canlısı -- dost canlısı'nın altını çizmiş --
20:41
that's probably why she calls it Hercules or Hercles. She can't spell.
409
1223000
4000
heralde bu yüzden ona Hercules adını vermiş.. yada Hercles. Yazmayı bilmiyor.
20:45
(Laughter)
410
1227000
3000
(Kahkaha)
20:48
But more importantly,
411
1230000
2000
Ama daha da önemlisi,
20:50
she's willing to give you 20 bucks to go find this lost pit bull.
412
1232000
3000
pit bull'unu aramaya çıkan insanlara 20 dolar vermeye razı.
20:53
And I'm thinking, yeah, right,
413
1235000
2000
Ve bende, evet, tabi diye düşündüm.
20:55
I'll go look for a lost pit bill for 20 bucks.
414
1237000
3000
20 dolar için dışarı çıkıp kayıp bir pit bull ararım.
20:58
I have visions of people going down alleyways yelling out for Hercles,
415
1240000
3000
Aklım da oluşan sokaklardan aşşağı doğru Hercles diye bağırarak yürüyen insanlar,
21:01
and you get charged by this thing and you go,
416
1243000
4000
ve bu şey için heyecanlandırılmışınız, öyle gidiyorsunuz,
21:05
oh, please be Hercles; please be the friendly one.
417
1247000
2000
oh, lütfen Hercles ol; arkadaş canlısı olan.
21:07
(Laughter)
418
1249000
4000
(Kahkaha)
21:11
I'm sure she never found the dog, because I took the sign.
419
1253000
3000
Eminim köpeğini hiç bir zaman bulamamıştır, çünkü tabelayı kaldırdım.
21:14
(Laughter)
420
1256000
1000
(Kahkaha)
21:15
But I was asked to give a talk at a conference in Sacramento a few years back.
421
1257000
4000
Ama bir kaç sene evvel Sacramento'ya bir konferans vermek üzere çağırılmıştım.
21:19
And the theme was courage, and they asked me to talk
422
1261000
2000
Ve konu cesaretti, ve konuşmamı istediler
21:21
about how courageous it is to be a graphic designer.
423
1263000
3000
grafik tasarımcı olmanın ne kadar cesaret gerektiren bir şey olduğuyla ilgiliydi.
21:24
And I remembered seeing this photograph of my father,
424
1266000
3000
Ve sonra babamın bu fotoğrafını gördüğümü hatırladım,
21:27
who was a test pilot, and he told me that
425
1269000
2000
kendisi test pilotuydu ve bana demişti ki
21:29
when you signed up to become a test pilot,
426
1271000
2000
test pilot'u olmak için başvurduğun zaman,
21:31
they told you that there was a 40 to 50 percent chance
427
1273000
2000
sana yüzde 40 ile 50 arası bir şans olarak
21:33
of death on the job.
428
1275000
2000
ölüm riski var bu işte.
21:35
That's pretty high for most occupations.
429
1277000
3000
Çoğu iş için bile bu çok yüksek.
21:38
(Laughter)
430
1280000
2000
(Kahkaha)
21:40
But, you know, the government would make a plane;
431
1282000
2000
Ama, bilirsiniz, devlet bir uçak yapıyor;
21:42
they'd say, go see if that one flies, would you?
432
1284000
2000
ve git bak bakalım bu uçuyor mu diyor size, gider misiniz?
21:44
Some of them did; some of them didn't.
433
1286000
3000
Bazıları gitti, bazıları ise gitmedi.
21:47
And I started thinking about some of these decisions I have to make
434
1289000
3000
Ve vermem gereken bu kararlar üzerine düşünmeye başladım
21:50
between, like, serif versus san-serif.
435
1292000
3000
tırnaklı mı yoksa tırnaksız mı gibi.
21:53
(Laughter)
436
1295000
3000
(Kahkaha)
21:56
And for the most part, they're not real life-threatening.
437
1298000
4000
Ve büyük bir çoğunluğu, hayati tehlike içermiyor.
22:00
Why not experiment? Why not have some fun?
438
1302000
3000
Neden deneysel olmasın? Neden eğlenmeyelim?
22:03
Why not put some of yourself into the work?
439
1305000
3000
Neden iş'e kendiniz den bir şeyler katmamak?
22:06
And when I was teaching, I used to always ask the students,
440
1308000
2000
Eğitim verdiğim zamanlarda öğrencilerime hep sorardım,
22:08
What's the definition of a good job?
441
1310000
2000
İyi bir işin tanımı nedir?
22:10
And as teachers, after you get all the answers,
442
1312000
2000
Ve öğretmen olarak, bütün cevapları aldıktan sonra,
22:12
you like to give them the correct answer.
443
1314000
2000
onlara doğru olanı vermeniz gerekir.
22:14
And the best one I've heard -- I'm sure some of you have heard this --
444
1316000
3000
Ve benim duyduklarım arasında en iyisi -- Eminim bunu bazılarınız daha önce duymuştur --
22:17
the definition of a good job is:
445
1319000
2000
iyi bir işin tanımı:
22:19
If you could afford to -- if money wasn't an issue --
446
1321000
4000
Eğer parası yetiyorsa -- para sorun değilse --
22:23
would you be doing that same work?
447
1325000
2000
aynı işi yapıyor olurmuydunuz?
22:25
And if you would, you've got a great job.
448
1327000
3000
Eğer cevabınız evet ise, çok iyi bir işiniz var demektir.
22:28
And if you wouldn't, what the heck are you doing?
449
1330000
3000
Eğer değilse, siz ne yapıyorsunuz ki?
22:31
You're going to be dead a really long time.
450
1333000
2000
Çok uzun bir süre için ölü olacaksınız.
22:33
Thank you very much.
451
1335000
1000
Çok teşekkürler.
ABOUT THE SPEAKER
David Carson - Type designerDavid Carson is the "grunge typographer" whose magazine Ray Gun helped explode the possibilities of text on a page.
Why you should listen
David Carson's boundary-breaking typography in the 1990s, in Ray Gun magazine and other pop-cult books, ushered in a new vision of type and page design -- quite simply, breaking the traditional mold of type on a page and demanding fresh eyes from the reader. Squishing, smashing, slanting and enchanting the words on a layout, Carson made the point, over and over, that letters on a page are art. You can see the repercussions of his work to this day, on a million Flash intro pages (and probably just as many skateboards and T-shirts).
His first book, with Lewis Blackwell and a foreword by David Byrne, is The End of Print, and he's written or collaborated on several others, including the magisterial Book of Probes, an exploration of the thinking of Marshall McLuhan. His latest book is Trek, a collection of his recent work.
David Carson | Speaker | TED.com