TED2010
Marian Bantjes: Intricate beauty by design
Marian Bantjes: Tasarım yoluyla girift güzellik
Filmed:
Readability: 3.8
698,836 views
Marian Bantjes'e göre grafik tasarımda kişiliğinizi bir projeye yansıtmanız sapkınlıktır.İmzası olan narin ilüstrasyonlarını vitrinlere, sevgililer günü kartlarına ve hatta genetik şemalara taşıyarak kariyerini bu sapkınlıkla nasıl inşaa ettiğini anlatıyor.
Marian Bantjes - Designer, illustrator, typographer
At the intersection of word and form, Marian Bantjes makes her art. Full bio
At the intersection of word and form, Marian Bantjes makes her art. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
I'm going to begin by reciting a poem.
0
1000
2000
Bir şiir okuyarak başlayacağım.
00:20
"Oh beloved dentist:
1
5000
2000
"Ah, sevgili dişçi:
00:22
Your rubber fingers in my mouth ...
2
7000
3000
Lastik parmakların ağzımda ...
00:25
your voice so soft and muffled ...
3
10000
3000
sesin yumuşak ve boğuk ...
00:29
Lower the mask, dear dentist,
4
14000
2000
maskeni indir sevgili dişçi,
00:31
lower the mask."
5
16000
3000
maskeni indir."
00:34
(Laughter)
6
19000
2000
(Gülüşmeler)
00:36
Okay, in this presentation,
7
21000
2000
Tamam, bu sunumda,
00:38
I'm going to be putting the right side of your brains
8
23000
2000
beyinlerinizin sağ tarafını
00:40
through a fairly serious workout.
9
25000
2000
epeyce ciddi bir antremana sokacağım.
00:42
You're going to see a lot of imagery,
10
27000
2000
Pek çok imge göreceksiniz
00:44
and it's not always connected to what I'm talking about,
11
29000
3000
ve bunlar her zaman bahsettiğim konuyla ilişkili olmayacaklar.
00:47
so I need you to kind of split your brains in half
12
32000
3000
Yani, beyinlerinizi ikiye bölmenize
00:50
and let the images flow over one side
13
35000
3000
ve bir yanda imajlar akarken
00:53
and listen to me on the other.
14
38000
2000
diğer yanda beni dinlemenize ihtiyacım var.
00:55
So I am one of those people
15
40000
2000
Ben kişisel hikayesi dönüşümsel
00:57
with a transformative personal story.
16
42000
3000
olan insanlardan biriyim.
01:00
Six years ago,
17
45000
2000
Grafik tasarım ve tipografiyle geçirilen
01:02
after 20 years in graphic design and typography,
18
47000
3000
20 senenin ardından, altı yıl önce
01:05
I changed the way I was working
19
50000
2000
sevdiğim bir şeyi yaparak
01:07
and the way most graphic designers work
20
52000
3000
geçinmek gibi alçakgönüllü bir amaçla
01:10
to pursue a more personal approach to my work,
21
55000
3000
kendimin ve çoğu grafik tasarımcının
01:15
with only the humble attempt
22
60000
2000
çalıştığı yöntemden vazgeçip,
01:17
to simply make a living doing something that I loved.
23
62000
3000
işimde kişisel bir yaklaşım yakalamanın peşine düştüm.
01:21
But something weird happened.
24
66000
3000
Ama garip bir şey oldu.
01:24
I became bizarrely
25
69000
2000
Garip bir biçimde
01:26
popular.
26
71000
2000
popüler oldum.
01:28
My current work
27
73000
2000
Güncel işim
01:30
seems to resonate with people
28
75000
2000
sıklıkla ne haltlar döndüğünü
01:32
in a way that has so taken me by surprise
29
77000
3000
kendime sormama sebep olacak kadar
01:35
that I still frequently wonder
30
80000
2000
beni şaşırtan bir şekilde insanlarla
01:37
what in the hell is going on.
31
82000
2000
bağlantı kuruyormuş gibi gözüküyor.
01:39
And I'm slowly coming to understand
32
84000
2000
Yavaş yavaş anlıyorum ki,
01:41
that the appeal of what I do
33
86000
2000
yaptığım şeyin çekiciliği ne yaptığımdan ziyade
01:43
may be connected to why I do it.
34
88000
3000
neden yaptığımla bağlantılı olabilir.
01:47
These days, I call myself a graphic artist.
35
92000
2000
Şimdilerde kendimi bir grafik sanatçısı olarak tanıtıyorum.
01:51
So where my work as a graphic designer
36
96000
3000
Bir grafik tasarımcı olarak yaptığım iş
01:54
was to follow strategy,
37
99000
2000
stratejiyi izlemekken,
01:56
my work now
38
101000
2000
şimdiki işim
01:58
follows my heart
39
103000
2000
egomun liderliğinde
02:00
and my interests
40
105000
2000
kalbimi
02:02
with the guidance of my ego
41
107000
3000
ve ilgi alanlarımı
02:05
to create work that is mutually beneficial to myself and a client.
42
110000
3000
bana ve müşteriye yararlı olabilecek bir biçimde takip ediyor.
02:09
Now, this is heresy
43
114000
2000
Şimdi, bu,
02:11
in the design world.
44
116000
2000
tasarım dünyasında sapkınlıktır.
02:13
The ego is not supposed
45
118000
2000
Ego, grafik tasarımın
02:15
to be involved in graphic design.
46
120000
3000
içinde yer almamalıdır.
02:18
But I find that for myself,
47
123000
2000
Ancak benim için,
02:20
without exception,
48
125000
2000
istisnasız,
02:22
the more I deal with the work
49
127000
2000
işi ne kadar bana ait
02:24
as something of my own,
50
129000
2000
ve kişisel bir çalışma
02:26
as something that is personal,
51
131000
2000
olarak görürsem,
02:28
the more successful it is
52
133000
2000
iş de o kadar başarılı,
02:30
as something that's compelling,
53
135000
3000
tatmin edici,
02:33
interesting and sustaining.
54
138000
3000
ilginç ve kendisini satar hale geliyor.
02:36
So I exist somewhat outside of the mainstream
55
141000
2000
Bir şekilde ortalama tasarım düşüncesinin
02:38
of design thinking.
56
143000
2000
dışında yer alıyorum.
02:40
Where others might look at measurable results,
57
145000
3000
Başkaları ölçülebilir sonuçlara bakarken
02:43
I tend to be interested in more ethereal qualities,
58
148000
3000
ben daha manevi değerlerle ilgileniyorum.
02:46
like "Does it bring joy?"
59
151000
2000
Mesela, neşelendiriyor mu?
02:48
"Is there a sense of wonder?"
60
153000
2000
Hayret veriyor mu?
02:50
and "Does it invoke curiosity?"
61
155000
3000
Merak uyandırıyor mu?
02:53
This is a scientific diagram, by the way.
62
158000
3000
Bu arada, bu bilimsel bir şema.
02:56
I don't have time to explain it,
63
161000
2000
Açıklamaya vaktim yok
02:58
but it has to do with DNA and RNA.
64
163000
3000
ama DNA ve RNA ile ilgili olduğunu söyleyebilirim.
03:01
So I have a particular imaginative approach to visual work.
65
166000
3000
Görsel işlere karşı kendime has yaratıcı bir yaklaşımım var.
03:04
The things that interest me when I'm working
66
169000
3000
Çalışırken beni ilgilendiren şeyler
03:07
are visual structure,
67
172000
2000
görsel yapı,
03:09
surprise
68
174000
2000
sürpriz
03:11
and anything that requires figuring things out.
69
176000
3000
ve düşünerek bir sonuca varmayı gerektirmektir.
03:14
So for this reason, I'm particularly drawn
70
179000
2000
Bu nedenden dolayı, özellikle
03:16
to systems and patterns.
71
181000
3000
sistemlere ve desenlere yakınlık duyuyorum.
03:19
I'm going to give you a couple of examples of how my brain works.
72
184000
3000
Beynimin nasıl çalıştığıyla ilgili size bir kaç örnek vereceğim.
03:22
This is a piece that I did for
73
187000
2000
Bu, Birleşik Krallık'ta yayımlanan The Guardian
03:24
The Guardian newspaper in the U.K.
74
189000
2000
gazetesi için yaptığım bir çalışma.
03:26
They have a magazine that they call G2.
75
191000
3000
G2 adında bir dergileri var.
03:30
And this is for their puzzle special
76
195000
2000
Ve, bu 2007 bulmaca özel
03:32
in 2007.
77
197000
2000
sayısı için.
03:34
And puzzling it is.
78
199000
2000
Kendisi düşündürücü.
03:36
I started by creating a series of tiling units.
79
201000
3000
Bir seri döşeme üniteleri tasarlayarak başladım.
03:39
And these tiling units, I designed
80
204000
2000
Bu döşeme parçaları,
03:41
specifically so that they would contain
81
206000
2000
şekillerinin içinde harf formlarında parçalar
03:43
parts of letterforms within their shapes
82
208000
3000
olacak biçimde özel olarak tasarlandılar,
03:46
so that I could then
83
211000
2000
böylece, ben de
03:48
join those pieces together
84
213000
2000
bu parçaları bir araya getirip
03:50
to create letters and then words
85
215000
2000
soyut desenin içinde
03:52
within the abstract patterning.
86
217000
3000
harfleri ve kelimeleri oluşturabilecektim.
03:55
But then as well, I was able to
87
220000
2000
Ayrıca bu parçaları sadece döndürerek,
03:57
just flip them, rotate them
88
222000
2000
ters çevirerek ve
03:59
and combine them in different ways
89
224000
2000
farklı yönlerde birleştirerek
04:01
to create either regular patterns
90
226000
2000
düzenli ya da soyut desenler
04:03
or abstract patterns.
91
228000
2000
oluşturmakta kullanabildim.
04:06
So here's the word puzzle again.
92
231000
3000
İşte "puzzle" (bulmaca) kelimesi.
04:09
And here it is with the abstract surrounding.
93
234000
3000
Ve burada da soyut çerçevesiyle beraber.
04:12
And as you can see, it's extremely difficult to read.
94
237000
3000
Görebildiğiniz gibi okuması bir hayli zor.
04:16
But all I have to do is
95
241000
2000
Ama tek yapmam gereken
04:18
fill certain areas of those letterforms
96
243000
3000
harf formlarının belli alanlarını doldurmak,
04:21
and I can bring those words out of
97
246000
2000
ve arka plandakı desenden harfleri
04:23
the background pattern.
98
248000
2000
ortaya çıkartabiliyorum.
04:25
But maybe that's a little too obvious.
99
250000
2000
Ama belki böyle biraz fazla belli oluyor.
04:27
So then I can add some color in with the background
100
252000
3000
Arka plana biraz renk ekleyebilirim
04:30
and add a bit more color in with the words themselves,
101
255000
3000
ve biraz da harflerin kendilerine.
04:33
and this way, working with the art director,
102
258000
2000
Bu yolla sanat direktörüyle beraber çalışarak
04:35
I'm able to bring it to just the right point
103
260000
3000
okuyucular için bir bilmece olabilecek şekilde
04:38
that it's puzzling for the audience --
104
263000
3000
doğru noktaya ulaşıyorum.
04:41
they can figure out that there's something they have to read --
105
266000
2000
Okuyucular okumaları gereken bir şey olduğunu fark ediyorlar,
04:43
but it's not impossible for them to read.
106
268000
3000
fakat okumaları imkansız da değil.
04:48
I'm also interested in working with
107
273000
2000
Sıra dışı malzemeler
04:50
unusual materials
108
275000
2000
ve sıradan malzemelerin
04:52
and common materials in unusual ways.
109
277000
3000
sıra dışı kullanımlarına da ilgi duyuyorum.
04:55
So this requires figuring out how to
110
280000
2000
Bu malzemenin doğal özelliklerini etkin biçimde kullanmayı
04:57
get the most out of something's innate properties
111
282000
3000
ve ayrıca onu nasıl kendi amacıma göre
05:00
and also how to bend it to my will.
112
285000
2000
yönlendireceğimi çözmemi gerektiriyor.
05:02
So ultimately,
113
287000
2000
Sonuç olarak benim amacım
05:04
my goal is to create something unexpected.
114
289000
3000
beklenmeyen bir şey yaratmak.
05:09
To this end, I have worked in sugar
115
294000
2000
Şimdiye kadar üç kez
05:11
for Stefan Sagmeister,
116
296000
2000
TED konuşmacısı olan Stefan Sagmeister için
05:13
three-time TED speaker.
117
298000
2000
şekerle çalıştım.
05:15
And this project began essentially
118
300000
2000
Bu proje aslında
05:17
on my kitchen table.
119
302000
2000
benim mutfak masamda başladı.
05:19
I've been eating cereal for breakfast
120
304000
2000
Tüm hayatım boyunca kahvaltıda
05:21
all of my life.
121
306000
2000
tahıl yedim.
05:23
And for that same amount of time,
122
308000
2000
Ve bu süre boyunca
05:25
I've been spilling sugar on the table
123
310000
2000
masaya şeker döküp,
05:27
and just kind of playing with it with my fingers.
124
312000
3000
onlarla parmaklarımla oynadım.
05:30
And eventually I used this technique
125
315000
2000
Sonunda bu tekniği
05:32
to create a piece of artwork.
126
317000
2000
bir çizim yaratmak için kullandım.
05:34
And then I used it again to create
127
319000
2000
Tekniği bir kez daha Stefan'ın kitabı
05:36
six pieces for Stefan's book,
128
321000
2000
"Thing in My Life I've Learned So Far" için
05:38
"Things in My Life I've Learned So Far."
129
323000
3000
altı çalışma yaratmakta kullandım.
05:41
And these were created
130
326000
2000
Bu çalışmalar herhangi bir eskiz olmadan,
05:43
without sketches, just freehand,
131
328000
2000
beyaz bir yüzeye şekeri döküp
05:45
by putting the sugar down on a white surface
132
330000
2000
daha sonra bu yığından harfler ve çizimler
05:47
and then manipulating it to get
133
332000
2000
elde etmek için onlarla
05:49
the words and designs out of it.
134
334000
3000
oynarak elde edildi.
05:52
Recently, I've also made some
135
337000
2000
Yakın bir zamanda ayrıca
05:54
rather highbrow baroque borders
136
339000
2000
kaba makarnayı ince barok çerçeveler
05:56
out of lowbrow pasta.
137
341000
2000
yapmak için kullandım.
05:58
And this is for a chapter that I'm doing in a book,
138
343000
3000
Ve bu, hazırladığım bir kitabın bir bölümü için.
06:01
and the chapter is on honor.
139
346000
2000
Bölümün konusu şeref üzerine.
06:03
So it's a little bit unexpected,
140
348000
2000
Biraz beklenmedik olsa da,
06:05
but, in a way, it refers
141
350000
2000
bir şekilde çocukların ebeveynlerine
06:07
to the macaroni art
142
352000
2000
vermek için yaptıkları ya da okulda yapıp
06:09
that children make for their parents
143
354000
2000
ailelerine verdikleri ve
06:11
or they make in school and give to their parents,
144
356000
2000
kendi içinde bir onur biçimi olan
06:13
which is in itself a form of honor.
145
358000
3000
makarna elişine atıfta bulunuyor.
06:17
This is what you can do with some household tinfoil.
146
362000
3000
Bu, evde bulunan kalaylı varakla ne yapabileceğiniz.
06:22
Okay, well, it's what I can do with some household tinfoil.
147
367000
3000
Peki, öyleyse, benim evde bulunan kalaylı varakla ne yapabileceğim.
06:25
(Laughter)
148
370000
5000
(Gülüşmeler)
06:31
I'm very interested in wonder,
149
376000
3000
Tasarımda sorgulamaya yol açtığı için
06:34
in design as an impetus to inquiring.
150
379000
3000
merak etmeye ilgi duyuyorum.
06:38
To say I wonder is to say
151
383000
2000
Merak ediyorum derken
06:40
I question, I ask.
152
385000
2000
kast ettiğim, sorguluyorum.
06:42
And to experience wonder is to experience awe.
153
387000
3000
Merakı yaşamak demek, huşu duymak demek.
06:46
So I'm currently working on a book,
154
391000
2000
Şu anda üzerinde çalıştığım kitapta
06:48
which plays with both senses of the word,
155
393000
2000
tavuskuşu gibi azametli
06:50
as I explore some of my own ideas
156
395000
2000
bir görsel sunumla
06:52
and inquiries
157
397000
2000
kendi fikirlerimi ve sorgularımı keşfederken
06:54
in a visual display of rather
158
399000
2000
kelimenin eş anlamlarıyla da
06:56
peacock-like grandeur.
159
401000
3000
oynuyorum.
06:59
The world is full of wonder.
160
404000
2000
Dünya harikalarla dolu.
07:01
But the world of graphic design,
161
406000
3000
Fakat grafik tasarım dünyası
07:04
for the most part, is not.
162
409000
2000
çoğunlukla öyle değil.
07:06
So I'm using my own writings
163
411000
2000
Yazılarımı, baştan çıkarıcı bir güç olarak
07:08
as a kind of testing ground for a book that has
164
413000
2000
kelime ve görüntü arasındaki dayanışmayı
07:10
an interdependency between word and image
165
415000
3000
kullanan bir kitap için
07:13
as a kind of seductive force.
166
418000
3000
deneme tahtası olarak kullanıyorum.
07:16
I think that one of the things
167
421000
2000
Bence dinlerin doğru
07:18
that religions got right
168
423000
2000
anladığı şeylerden biri de
07:20
was the use of visual wonder
169
425000
2000
görsel mucizelerin
07:22
to deliver a message.
170
427000
2000
mesaj vermek için kullanılmasıdır.
07:24
I think this true marriage of art and information
171
429000
3000
Sanatın ve ve enformasyonun gerçek birleşmesinin
07:27
is woefully underused in adult literature,
172
432000
3000
yetişkin edebiyatında üzücü derecede az kullanıldığını düşünüyorum.
07:30
and I'm mystified as to
173
435000
2000
Entellektüel zenginliğin
07:32
why visual wealth is not more commonly used
174
437000
3000
arttırılması için neden görsel zenginliğin daha fazla kullanılmadığı
07:35
to enhance intellectual wealth.
175
440000
3000
beni hayrete düşürüyor.
07:38
When we look at works like this,
176
443000
2000
Böyle işlere baktığımız zaman
07:40
we tend to associate them with children's literature.
177
445000
3000
onları çocuk edebiyatıyla ilişkilendirmeye meyilliyiz.
07:43
There's an implication that ornamental graphics
178
448000
3000
Süslü grafiklerin içeriğin ciddiyetini
07:46
detract from the seriousness of the content.
179
451000
3000
azalttığına dair bir yargı var.
07:49
But I really hope to have the opportunity
180
454000
2000
Ama umuyorum ki,
07:51
to change that perception.
181
456000
3000
bu algıyı değiştirme fırsatım olur.
07:54
This book is taking rather a long time,
182
459000
3000
Bu kitap oldukça uzun bir vakit alıyor.
07:58
but I'm nearly done.
183
463000
3000
Ama neredeyse bitirdim.
08:01
For some reason, I thought it would be a good idea
184
466000
2000
Bir nedenle konuşmamda
08:03
to put an intermission
185
468000
2000
bir ara vermenin iyi
08:05
in my talk.
186
470000
2000
olacağını düşündüm.
08:07
And this is it -- just to give you and me a moment to catch up.
187
472000
3000
Ve şimdi, kendime ve size toparlamamız için küçük bir an.
08:10
(Laughter)
188
475000
3000
(Gülüşmeler)
08:18
So I do these valentines.
189
483000
3000
Bu sevgililer günü kartlarını yapıyorum.
08:21
I've been sending out valentines
190
486000
2000
2005'ten beri geniş çaplı olarak
08:23
on a fairly large scale since 2005.
191
488000
3000
sevgililer günü kartları yolluyorum.
08:26
These are my valentines
192
491000
2000
Bunlar benim 2005 ve 2006
08:28
from 2005 and 2006.
193
493000
2000
yıllarından kartlarım.
08:30
And I started by
194
495000
2000
Bunun gibi tek bir resim hazırlayıp
08:32
doing just a single image like this
195
497000
2000
herkese yollarak
08:34
and sending them out to each person.
196
499000
2000
başlamıştım.
08:36
But in 2007,
197
501000
2000
Ama 2007'de aklıma
08:38
I got the cockamamie idea
198
503000
2000
adres listemdeki herkes için
08:40
to hand-draw each valentine
199
505000
3000
kartları ayrı ayrı elle çizmek
08:43
for everyone on my mailing list.
200
508000
3000
gibi aptal bir fikir geldi.
08:46
I reduced my mailing list to 150 people.
201
511000
3000
Listemi 150 kişiye indirdim.
08:50
And I drew each person
202
515000
2000
Ve her bir kişi için ona özel kartı
08:52
their own unique valentine
203
517000
3000
çizip, üstüne ismini yazdım,
08:55
and put their name on it
204
520000
2000
numaralandırdım, imzaladım
08:57
and numbered it and signed it and sent it out.
205
522000
2000
ve yolladım.
08:59
Believe it or not, I devised this
206
524000
2000
İster inanın ister inanmayın
09:01
as a timesaving method.
207
526000
3000
bunu zaman kazandıran bir yöntem olarak düşünmüştüm.
09:05
I was very busy in the beginning of that year,
208
530000
2000
O yılın başında çok meşguldüm,
09:07
and I didn't know when I was going to find time
209
532000
2000
ve tek bir kartı tasarlamak ve basmak için
09:09
to design and print a single valentine.
210
534000
3000
ne zaman vaktim olacağını bilmiyordum.
09:12
And I thought that I could kind of do this piecemeal
211
537000
2000
Seyahat ederken parça parça
09:14
as I was traveling.
212
539000
3000
yapabileceğimi düşünmüştüm.
09:17
It didn't exactly work out that way.
213
542000
3000
Tam bu şekilde sonuçlanmadı.
09:20
There's a longer story to this,
214
545000
2000
Anlatması uzun bir hikaye ancak
09:22
but I did get them all done in time,
215
547000
3000
hepsini zamanında yetiştirdim ve
09:25
and they were extremely well received.
216
550000
3000
çok güzel karşılandılar.
09:28
I got an almost 100 percent response rate.
217
553000
2000
Neredeyse %100 cevap aldım.
09:30
(Laughter)
218
555000
2000
(Gülüşmeler)
09:32
And those who didn't respond
219
557000
2000
Cevap vermeyenler
09:34
will never receive anything from me ever again.
220
559000
2000
benden asla bir şey almayacaklar.
09:36
(Laughter)
221
561000
3000
(Gülüşmeler)
09:42
Last year,
222
567000
2000
Geçen sene,
09:44
I took a more conceptual approach to the valentine.
223
569000
3000
sevgililer gününe çok daha kavramsal yaklaştım.
09:47
I had this idea that I wanted people
224
572000
2000
İnsanların posta kutularında
09:49
to receive a kind of
225
574000
3000
gizemli bir aşk mektubunun
09:52
mysterious love letter,
226
577000
2000
bir parçasını bulmaları gibi
09:54
like a found fragment in their mailbox.
227
579000
3000
bir fikrim vardı.
09:57
I wanted it to be something
228
582000
2000
Bulacakları parçanın onlar adına
09:59
that was not addressed to them
229
584000
2000
yazılmamış ya da benim tarafımdan imzalanmamış
10:01
or signed by me,
230
586000
2000
ama onların
10:03
something that caused them to wonder
231
588000
2000
"bu da neyin nesi" diye düşünmelerini
10:05
what on Earth this thing was.
232
590000
3000
sağlayacak bir şey olmasını istedim.
10:08
And I specifically wrote
233
593000
2000
Özellikle birbiriyle ilişkisi olmayan
10:10
four pages that don't connect.
234
595000
3000
dört sayfa yazdım.
10:13
There were four different versions of this.
235
598000
2000
Bunun dört farklı versiyonu vardı.
10:15
And I wrote them
236
600000
2000
Mektupları bir cümlenin
10:17
so that they begin in the middle of a sentence,
237
602000
2000
ortasında başlayıp ortasında
10:19
end in the middle of a sentence.
238
604000
2000
bitecek şekilde yazdım.
10:21
And they're on the one hand, universal,
239
606000
3000
Bir taraftan herhangi bir isim ya da yer
10:24
so I avoid specific names or places,
240
609000
3000
belirtmekten kaçındığım için evrensel,
10:27
but on the other hand, they're personal.
241
612000
2000
ama bir yandan da kişiseldiler.
10:29
So I wanted people to really get the sense that
242
614000
3000
İnsanların, onlar için de yazılmış olabilecek
10:32
they had received something that could have been
243
617000
2000
bir aşk mektubuymuş gibi hissetmelerini sağlayacak
10:34
a love letter to them.
244
619000
2000
bir şeyler almalarını istedim.
10:36
And I'm just going to read one of them to you.
245
621000
3000
Bunlardan birini şimdi sizlere okuyacağım.
10:39
"You've never really been sure of this,
246
624000
3000
"Bundan hiç bir zaman emin olamadın,
10:42
but I can assure you that this quirk
247
627000
2000
ama seni temin ederim ki
10:44
you're so self-conscious of
248
629000
2000
senin bu garip utangaçlığın
10:46
is intensely endearing.
249
631000
2000
çok sevimli.
10:48
Just please accept that this piece of you
250
633000
2000
Sadece kabul et,
10:50
escapes with your smile,
251
635000
2000
bu parçan gülümsediğin zaman kaçıyor ve
10:52
and those of us who notice
252
637000
2000
biz, fark edenler onu kaçarken
10:54
are happy to catch it in passing.
253
639000
2000
yakalamaktan mutluyuz.
10:56
Time spent with you is like chasing and catching small birds,
254
641000
3000
Seninle geçirilen zaman küçük kuşları kovalamak ve yakalamak gibi,
10:59
but without the scratches and bird shit."
255
644000
2000
ama çizikler ve kuş boku olmadan."
11:01
(Laughter)
256
646000
2000
(Gülüşmeler)
11:03
"That is to say,
257
648000
2000
"Bu demektir ki,
11:05
your thoughts and words flit and dart,
258
650000
2000
düşüncelerin ve kelimelerin uçar ve ok gibi fırlar,
11:07
disconcertedly elusive at times,
259
652000
2000
bazı zamanlar sinirlenmişcesine ele geçmez,
11:09
but when caught and examined --
260
654000
2000
ama yakalanıp incelendiklerinde --
11:11
ahh, such a wonder,
261
656000
2000
ah, nasıl bir mucize.
11:13
such a delightful reward.
262
658000
2000
Nasıl da leziz bir ödül.
11:15
There's no passing time with you,
263
660000
2000
Seninle zaman geçirilmez,
11:17
only collecting --
264
662000
2000
sadece toplanır --
11:19
the collecting of moments with the hope for preservation
265
664000
2000
aynı zamanda hem saklamak umuduyla hem de serbest bırakarak
11:21
and at the same time release.
266
666000
3000
anlar toplanır.
11:24
Impossible? I don't think so.
267
669000
2000
İmkansız mı? Bence değil.
11:26
I know this makes you embarrassed.
268
671000
2000
Biliyorum, seni utandırıyor.
11:28
I'm certain I can see you blushing.
269
673000
2000
Seni kızarırken görebileceğime eminim.
11:30
But I just have to tell you because
270
675000
2000
Ama sana bunları söylemeliyim çünkü
11:32
sometimes I hear your self-doubt,
271
677000
2000
bazen duyuyorum ki kendinden şüphe ediyormuşsun,
11:34
and it's so crushing to think
272
679000
2000
ve kendinin gerçekte ne kadar muhteşem,
11:36
that you may not know how truly wonderful you are,
273
681000
2000
ilham verici ve enfes olduğunu bilmiyor
11:38
how inspiring and delightful
274
683000
3000
olabileceğini düşünmek çok kırıcı
11:41
and really, truly the most completely ..."
275
686000
3000
ve sen gerçekten ..."
11:44
(Laughter)
276
689000
2000
(Gülüşmeler)
11:46
(Applause)
277
691000
6000
(Alkış)
11:52
So Valentine's Day
278
697000
2000
Bir kaç gün sonra
11:54
is coming up in a couple of days,
279
699000
2000
Sevgililer Günü.
11:56
and these are currently arriving
280
701000
2000
Ve bu parçalar dünyanın
11:58
in mailboxes all around the world.
281
703000
3000
pek çok yerinde posta kutularına varıyorlar.
12:01
This year, I got, what I really have to say
282
706000
2000
Bu sene aklıma, gerçekten parlak bir fikir
12:03
is a rather brilliant idea,
283
708000
3000
olduğunu söylemeliyim,
12:06
to laser cut
284
711000
3000
sevgililer günü kartlarını kullanılmış
12:09
my valentines
285
714000
2000
noel kartlarından lazerle kesme
12:11
out of used Christmas cards.
286
716000
3000
fikri geldi.
12:14
So I solicited friends
287
719000
2000
Arkadaşlarımdan bana kullanılmış
12:16
to send me their used Christmas cards,
288
721000
3000
noel kartlarını yollamalarını rica ettim.
12:19
and I made 500 of these.
289
724000
3000
Ve bunlardan 500 adet hazırladım.
12:22
Each one of them is completely different.
290
727000
2000
Her biri tamamen farklı.
12:24
I'm just really, really thrilled with them.
291
729000
2000
Onlara gerçekten bayıldım.
12:26
I don't have that much else to say,
292
731000
3000
Söyleyeceğim fazla bir şey yok.
12:30
but they turned out really well.
293
735000
3000
Oldukça iyi sonuçlandılar.
12:35
I do spend a lot of time on my work.
294
740000
3000
İşim üzerinde çokca vakit harcarım.
12:38
And one of the things that I've been thinking about recently
295
743000
3000
Son zamanlarda düşündüğüm şeylerden biri de
12:41
is what is worth while.
296
746000
2000
neyin değeceği.
12:43
What is it that's worth spending my time on
297
748000
2000
Hayatımı ve zamanımı bu şekilde kullanmaya
12:45
and my life on in this way?
298
750000
3000
neyin değeceği.
12:48
Working in the commercial world,
299
753000
2000
Ticari dünyada çalışırken bu ara sıra
12:50
this is something that I do have to struggle with at times.
300
755000
3000
uğraşmak zorunda kaldığım bir konu.
12:54
And yes, sometimes I'm swayed by money.
301
759000
3000
Evet, bazen para bana hükmediyor.
12:57
But ultimately, I don't consider that a worthy goal.
302
762000
3000
Ama eninde sonunda bunun değecek bir amaç olmadığını düşünüyorum.
13:00
What makes something worthwhile for me
303
765000
3000
Benim için bir şeyi değer kılanlar,
13:03
is the people I work for or with,
304
768000
3000
kimlerle ya da kimin için çalıştığım,
13:06
the conditions I work under
305
771000
2000
çalışma şartlarım
13:08
and the audience that I'm able to reach.
306
773000
3000
ve ulaşabildiğim insanlar.
13:11
So I might ask: "Who is it for?"
307
776000
2000
Kimin için diye sorabilirim.
13:13
"What does it say?"
308
778000
2000
Ne söylüyor?
13:15
and "What does it do?"
309
780000
3000
Ve ne yapıyor?
13:18
You know, I have to tell you, it's really difficult
310
783000
3000
Dünyayı, hayatı değiştiren fikirleri ve teknolojileri düşünen,
13:21
for someone like me to come up on stage
311
786000
3000
büyük resmi gören, inanılmaz derecede
13:24
at this conference
312
789000
2000
akıllı insanların bulunduğu
13:26
with these unbelievably brilliant minds,
313
791000
3000
bu konferansta
13:29
who are thinking these
314
794000
2000
benim gibi birinin
13:31
really big-picture,
315
796000
2000
sahneye gelip
13:33
world-changing, life-changing
316
798000
3000
konuşmasının zor
13:36
ideas and technologies.
317
801000
3000
olduğunu söylemeliyim.
13:41
And it's very, very common
318
806000
3000
Tasarımcılar ve görsel sanatlarla
13:44
for designers and people in the visual arts
319
809000
3000
uğraşanlar arasında
13:47
to feel that we're
320
812000
2000
yeterince katkıda bulunmadığımızı
13:49
not contributing enough,
321
814000
3000
hissetmek çok yaygındır.
13:52
or worse, that all we're doing is
322
817000
2000
Daha da kötüsü, tek yaptığımız
13:54
contributing to landfill.
323
819000
2000
çöplükleri doldurmaya katkıda bulunmak.
13:56
Here I am; I'm showing you
324
821000
2000
İşte burada, size
13:58
some pretty visuals
325
823000
2000
bazı şirin imajlar gösterip
14:00
and talking about aesthetics.
326
825000
3000
estetik hakkında konuşuyorum.
14:04
But I've come to believe that
327
829000
2000
Şuna inanıyorum ki, toplumda
14:06
truly imaginative visual work
328
831000
3000
gerçek yaratıcı görsel işler
14:09
is extremely important in society.
329
834000
3000
çok önemlidir.
14:12
Just in the way that I'm inspired
330
837000
2000
Benim kitaplardan,
14:14
by books
331
839000
2000
her türde dergiden,
14:16
and magazines of all kinds,
332
841000
2000
ettiğim sohbetlerden, filmlerden
14:18
conversations I have, movies,
333
843000
3000
ilham almam gibi
14:21
so I also think,
334
846000
2000
kitle iletişim araçlarına koyduğum
14:23
when I put visual work out there into the mass media,
335
848000
3000
ilginç, sıradışı,
14:26
work that is interesting, unusual,
336
851000
3000
merak uyandıran,
14:29
intriguing,
337
854000
2000
belki akılda sorular yaratan
14:31
work that maybe opens up that sense
338
856000
2000
işlerim
14:33
of inquiry in the mind,
339
858000
3000
insanların hayal güçlerine
14:36
that I'm seeding the imagination of the populace.
340
861000
3000
ektiğim tohumlardır.
14:40
And you just never know who
341
865000
2000
Kimin, ne zaman
14:42
is going to take something from that
342
867000
2000
onlardan bir şeyler alıp başka bir şeye
14:44
and turn it into something else,
343
869000
3000
dönüştüreceğini bilemezsiniz.
14:47
because inspiration
344
872000
2000
Çünkü ilham,
14:49
is cross-pollinating.
345
874000
2000
bulaşıcıdır.
14:51
So a piece of mine
346
876000
2000
Benim bir parçam bir oyun yazarına,
14:53
may inspire a playwright
347
878000
2000
bir romancıya ya da bir bilim insanına
14:55
or a novelist or a scientist,
348
880000
3000
ilham verebilir ve bu da karşılığında
14:58
and that in turn may be the seed
349
883000
3000
bir doktora
15:01
that inspires a doctor
350
886000
2000
veya bir hayırsevere
15:03
or a philanthropist
351
888000
2000
veya bir bebek bakıcısına ilham veren
15:05
or a babysitter.
352
890000
2000
bir tohuma dönüşebilir.
15:07
And this isn't something that you can quantify
353
892000
2000
Bu dönüşümü sayısallaştıramaz,
15:09
or track or measure,
354
894000
3000
takip edemez ya da ölçemezsiniz.
15:12
and we tend to undervalue things in society
355
897000
2000
Toplumda ölçemediğimiz şeylerin
15:14
that we can't measure.
356
899000
2000
değerlerini küçümsemeye meyilliyizdir.
15:16
But I really believe
357
901000
2000
Ama tam işleyen zengin bir toplumun
15:18
that a fully operating, rich society
358
903000
3000
hayalgücünün ve ilhamın çarklarını
15:21
needs these seeds coming from all directions
359
906000
2000
döndürmek ve büyütmek için
15:23
and all disciplines
360
908000
2000
tüm yönlerden ve tüm disiplinlerden
15:25
in order to keep the gears of inspiration
361
910000
3000
gelen bu tohumlara
15:28
and imagination
362
913000
2000
ihtiyacı olduğunu
15:30
flowing and cycling and growing.
363
915000
3000
düşünüyorum.
15:35
So that's why I do what I do,
364
920000
3000
Bu nedenle yaptığım işi yapıyorum,
15:38
and why I spend so much time and effort on it,
365
923000
3000
ve bu nedenle işim için bu kadar vakit ve çaba harcıyorum,
15:42
and why I work in the commercial, public sphere,
366
927000
3000
ve bu nedenle güzel sanatların
15:45
as opposed to the isolated, private sphere
367
930000
3000
izole ve kapalı dünyasına karşılık
15:48
of fine art:
368
933000
2000
ticari ve umumi alanda çalışmayı tercih ediyorum.
15:50
because I want as many people as possible
369
935000
3000
Çünkü olabildiğince çok insanın
15:53
to see my work, notice it, be drawn into it,
370
938000
3000
işlerimi görmesini, algılamasını, onlara çekilmesini
15:56
and be able to take something from it.
371
941000
3000
ve onlardan bir şeyler alabilmelerini istiyorum.
15:59
And I actually really feel that it's worthwhile
372
944000
3000
Bu dünyadaki değerli
16:02
to spend my valuable
373
947000
2000
ve kısıtlı zamanımı
16:04
and limited time on this Earth
374
949000
2000
bu şekilde harcamaya
16:06
in this way.
375
951000
2000
değdiğini düşünüyorum.
16:08
And I thank you for allowing me to show it to you.
376
953000
3000
Bunu size de göstermeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim.
16:11
(Applause)
377
956000
10000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Marian Bantjes - Designer, illustrator, typographerAt the intersection of word and form, Marian Bantjes makes her art.
Why you should listen
Organic, logical, complex, beautiful: Marian Bantjes' illustrations draw on her deep relationship with letterforms (she was a typesetter for ten years). With flowing lines, filigree and generosity, she plays in the space between a and b and c. Her illustration work has appeared in Wired, Wallpaper, the Walrus and many other magazines and newspapers worldwide, and once took over Saks Fifth Avenue top to bottom.
She's also a blunt and funny writer on design and other matters, an advocate for self-reinvention, self-education (and formal education) and continuous self-appraisal. She works from her home on an island near Vancouver and sends legendary Valentine's Day cards.
Marian Bantjes | Speaker | TED.com