TEDGlobal 2017
Dayo Ogunyemi: Visions of Africa's future, from African filmmakers
Dayo Ogunyemi: Afrikalı film yapımcılarının Afrika'nın geleceği hakkındaki görüşleri
Filmed:
Readability: 5.5
990,900 views
Filmler sınırları genişleterek, olasılıkları keşfederek ve doğruyu yayarak Afrika'nın gerçekliğini değiştirmeye ("Black Panther" filminden bile önce) yardımda bulunmuştur. Dayo Ogunyemi bizlere Afrika'nın ufuk açıcı film yapımcılarının Afrika'ya nasıl yüz yıllık bir gelişim sıçrayışı yapma ilhamı verdiklerini göstererek bizleri, kıtanın geleceğini onların gözünden hayal etmeye davet ediyor.
Dayo Ogunyemi - Cultural media builder
As an entrepreneur and investor in film, media and technology, Dayo Ogunyemi reconstructs the image and reality of Africa. Full bio
As an entrepreneur and investor in film, media and technology, Dayo Ogunyemi reconstructs the image and reality of Africa. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
As a child growing up in Nigeria,
0
982
2651
Nijerya'da büyümüş bir çocuk olarak
00:15
books sparked my earliest imagination,
1
3657
2179
kitaplar hayal gücümü harekete geçirdi.
00:19
but films, films transported me
2
7088
3301
Fakat filmler beni
büyülü yerlere sürükledi.
büyülü yerlere sürükledi.
00:23
to magical places with flying cars,
3
11524
2357
Uçan arabalar,
00:27
to infinite space with whole universes
of worlds to discover.
of worlds to discover.
4
15162
3275
sonsuz uzay ve gezegenler
keşfedilmeyi bekliyordu.
keşfedilmeyi bekliyordu.
00:31
And my journey of discovery
has led to many places and possibilities,
has led to many places and possibilities,
5
19413
3459
Keşif serüvenim yeni yerleri
ve imkânları da beraberinde getirdi.
ve imkânları da beraberinde getirdi.
00:34
all linked with ideas and imagination.
6
22896
3237
Hepsi fikirler ve hayal gücüyle doluydu.
15 yıl önce,
00:39
A decade and a half ago,
7
27213
2016
00:41
I moved from working in law
and technology in New York
and technology in New York
8
29253
3075
New York'ta hukuk ve teknoloji
alanında çalışmayı bırakıp
alanında çalışmayı bırakıp
Nairobi, Lagos ve Johannesburg'da
film yapmaya,
film yapmaya,
00:44
to financing, producing
and distributing films
and distributing films
9
32352
4096
00:48
in Nairobi, Lagos and Johannesburg.
10
36472
2707
onları finanse etmeye
ve dağıtmaya gittim.
ve dağıtmaya gittim.
Afrika'da bir filmin olağanüstü
ve sıradanı nasıl keşfettiğini
ve sıradanı nasıl keşfettiğini
00:52
I've been privileged
to see firsthand how in Africa,
to see firsthand how in Africa,
11
40677
3559
00:56
film powerfully explores
the marvelous and the mundane,
the marvelous and the mundane,
12
44260
3888
sonsuz olasılıkları
ve temel gerçekleri nasıl aktardığını
ve temel gerçekleri nasıl aktardığını
01:01
how it conveys infinite possibilities
and fundamental truths.
and fundamental truths.
13
49224
4032
doğrudan görmek için
ayrıcalıklı bir konumdaydım.
ayrıcalıklı bir konumdaydım.
01:06
Afrofuturist films like "Pumzi,"
14
54552
2539
"Pumzi" gibi Afrofütürist filmler,
01:09
Wanuri Kahiu's superb sci-fi flick,
15
57115
3917
Wanuri Kahiu'nun harika bilim kurgu filmi,
01:13
paint brilliant pictures
of Africa's future,
of Africa's future,
16
61056
4096
Afrika'nın geleceğinin
zekice bir resmini çizdi.
zekice bir resmini çizdi.
01:17
while Rungano Nyoni's "I Am Not A Witch"
17
65176
2841
Bu sırada, Rugano Nyoni'nin
"I Am Not A Witch" ile
"I Am Not A Witch" ile
01:20
and Akin Omotoso's "Vaya"
18
68041
2032
Akin Omotoso'nun "Vaya" filmleri
01:22
show us and catalogue our present.
19
70097
2761
bize, şimdimizi gösteriyor
ve bilgi veriyordu.
ve bilgi veriyordu.
01:25
These filmmakers offer nuanced snapshots
of Africa's imagined and lived reality,
of Africa's imagined and lived reality,
20
73358
5683
Afrika dışı kaynaklı bazı imajların
ve bu imajlara eşlik eden
ve bu imajlara eşlik eden
01:31
in contrast to some of the images
of Africa that come from outside,
of Africa that come from outside,
21
79065
4404
insanların Afrikayı görüş biçimini
şekillendiren ya da çarpıtan,
şekillendiren ya da çarpıtan,
01:35
and the perspectives
that accompany all of these images,
that accompany all of these images,
22
83493
3271
sempatik veya küçümseyici
perspektiflerin aksine
perspektiflerin aksine
01:38
whether sympathetic or dismissive,
shape or distort
shape or distort
23
86788
3404
bu yapımcılar Afrika'nın hayali
ve yaşanmış gerçekliklerine ait
ve yaşanmış gerçekliklerine ait
01:43
how people see Africa.
24
91383
1618
nüanslı enstantaneler sunuyorlar.
01:47
And the truth is,
25
95065
2263
Ve gerçek şu ki çoğu kişi
01:49
many people think Africa is screwed up.
26
97352
2055
Afrika'nın berbat olduğunu düşünüyor.
01:53
Images play a big part of the reason why.
27
101134
2420
İmaj, bu kanının
büyük bir kısmını oluşturuyor.
büyük bir kısmını oluşturuyor.
01:59
Many tropes about Africa
persist from pictures,
persist from pictures,
28
107015
3999
Afrika hakkındaki pek çok kinaye
filmlerde üsteleniyor;
filmlerde üsteleniyor;
02:03
pictures of famine
in Ethiopia 30 years ago,
in Ethiopia 30 years ago,
29
111038
3699
30 yıl önceki Etiyopya kıtlığı filmleri,
02:06
pictures of the Biafran war
half a century ago.
half a century ago.
30
114761
3134
yarım yüzyıl önceki Biafran savaşı
filmleri gibi.
filmleri gibi.
02:11
But on a continent
where the average age is 17,
where the average age is 17,
31
119132
5278
Ancak ortalama yaşın 17 olduğu bir kıtada,
02:16
these tragic events
seem almost prehistoric.
seem almost prehistoric.
32
124434
2633
bu trajik olaylar neredeyse
tarih öncesi sayılır.
tarih öncesi sayılır.
02:20
Their images are far removed
33
128168
2626
Onların Afrika imajları,
buradakilerin kendilerini
buradakilerin kendilerini
02:22
from how people in Africa's many countries
see themselves and their neighbors.
see themselves and their neighbors.
34
130818
4219
ve komşularını
nasıl gördüklerinden çok uzak.
nasıl gördüklerinden çok uzak.
02:28
For them, these images
do not represent their reality.
do not represent their reality.
35
136021
4068
Onlar için, bütün bu imaj
gerçeği yansıtmamaktadır.
gerçeği yansıtmamaktadır.
Peki, Afrika'nın gerçeği nedir?
Daha doğrusu,
Daha doğrusu,
02:32
So what is Africa's reality,
36
140113
2091
02:34
or rather, which of Africa's
many realities do we choose to focus on?
many realities do we choose to focus on?
37
142228
4497
Afrika'nın pek çok gerçekliğinden
hangisine odaklanmayı seçiyoruz.
hangisine odaklanmayı seçiyoruz.
02:39
Do we accept Emmanuel Macron's
imagination of Africa in 2017
imagination of Africa in 2017
38
147053
6072
Emmanuel Macron'un; Afrika'yı 2017'de,
kadınların 7-8 çocuk sahibi olduğu
kadınların 7-8 çocuk sahibi olduğu
02:45
as a place in which all women
have seven or eight children?
have seven or eight children?
39
153149
3515
bir yer olarak tasavvur edişine
katılıyor muyuz
katılıyor muyuz
02:50
Or do we instead rely on the UN's account
40
158807
3231
veya onun yerine BM'nin, 54 Afrika
ülkesinden sadece bir tanesinde
ülkesinden sadece bir tanesinde
02:54
that only one of Africa's 54 countries
has a fertility rate as high as seven?
has a fertility rate as high as seven?
41
162062
5063
doğum oranının 7 kadar yüksek
olduğu hesabına güvenebilir miyiz?
olduğu hesabına güvenebilir miyiz?
02:59
Do we focus on the fact
42
167843
1743
Bugünün Afrika'sındaki
03:01
that infant mortality
and life expectancy in Africa today
and life expectancy in Africa today
43
169610
3789
bebek ölüm oranının ve yaşam beklentisinin
kabaca yüzyıl önceki ABD ile
kabaca yüzyıl önceki ABD ile
03:05
is roughly comparable
to the US a hundred years ago,
to the US a hundred years ago,
44
173423
2985
karşılaştırılabilir olduğuna
03:08
or do we focus on progress,
45
176432
2555
veya Afrika'nın bebek ölüm oranını
03:11
the fact that Africa has cut
infant mortality in half
infant mortality in half
46
179011
3231
son 40 yılda yarı yarıya düşürdüğüne
ve yaşam beklentisini 2000'den bu yana
03:14
in the last four decades
47
182266
1269
03:15
and has raised life expectancy by 10 years
since the year 2000?
since the year 2000?
48
183559
4127
10 yıl artırdığına mı odaklanalım?
03:21
These dueling perspectives
49
189556
1809
Bütün bu meydan okuyucu
03:25
are all accurate.
50
193327
1166
bakış açıları doğrudur.
03:26
Well, aside from Macron's.
He's just wrong.
He's just wrong.
51
194517
2286
Peki, Macron açısından...
Kesinlikle hatalı.
Kesinlikle hatalı.
03:28
(Laughter)
52
196827
1865
(Gülme sesleri)
03:30
But one version makes it easy
to dismiss Africa as hopeless,
to dismiss Africa as hopeless,
53
198716
5540
Diğer yakıtlar bir milyar insanın
refah yönünde
refah yönünde
03:36
while the other fuels hope
that a billion people
that a billion people
54
204280
2254
ilerleme kaydedeceğini umarken
bir versiyon,
bir versiyon,
03:38
can continue to make progress
towards prosperity.
towards prosperity.
55
206558
2563
Afrika'yı umutsuz olarak
savmayı kolaylaştırıyor.
savmayı kolaylaştırıyor.
03:43
The fact that Africans
56
211609
1604
Gerçek şu ki Afrikalıların bakışlarını
03:45
do not have the luxury
of turning their gaze elsewhere,
of turning their gaze elsewhere,
57
213237
3412
başka bir yöne çevirme lüksü yok.
03:48
the fact that we must make progress
58
216673
2491
Gerçek şu ki, ilerleme kaydetmeliyiz
03:51
or live with the consequence of failure,
59
219188
2469
veya başarısızlığın sonuçları
ile yaşamalıyız.
ile yaşamalıyız.
03:53
are the reason we must continue
to tell our own stories
to tell our own stories
60
221681
3032
Bu sebeple kendi hikâyelerimizi
anlatmaya devam etmeliyiz,
anlatmaya devam etmeliyiz,
03:56
and show our own images,
61
224737
1810
ayrıca, dürüstçe ve öncelikle
03:58
with honesty and primarily
to an African audience,
to an African audience,
62
226571
4057
Afrikalı izleyicilere
kendi imajımızı sergilemeliyiz.
kendi imajımızı sergilemeliyiz.
04:02
because the image that matters most
63
230652
2507
Çünkü Afrika'nın imajları arasında
04:05
is the image of Africa
in African imaginations.
in African imaginations.
64
233183
3920
en önemli olanı
Afrikalıların hayal gücünde olandır.
Afrikalıların hayal gücünde olandır.
04:11
Now, honesty requires that we acknowledge
65
239931
2699
Şimdi, dürüstlük Afrika'nın
dünyanın gerisinde kaldığını
dünyanın gerisinde kaldığını
04:14
that Africa is behind
the rest of the world
the rest of the world
66
242654
2016
ve hızlıca yetişmesi gerektiğini
04:16
and needs to move swiftly to catch up.
67
244694
2530
kabul etmeyi gerektirir.
04:20
But thinking of a way forward,
68
248044
1922
İleriye giden yolu düşünürken,
04:21
I'd like us to engage
in a thought exercise.
in a thought exercise.
69
249990
2134
düşünce egzersizine katılmanızı isterim.
04:25
What if we could go back a hundred years,
70
253370
1969
Eğer 100 yıl önceye gitseydik,
04:27
say to the US in 1917,
71
255363
2562
diyelim ki 1917 Amerika'sındayız
04:29
but we could take with us
all the modern ideas,
all the modern ideas,
72
257949
3576
ama inovasyon, buluşlar gibi
bugün sahip olduğumuz
bugün sahip olduğumuz
04:33
innovations, inventions
that we have today?
that we have today?
73
261549
2320
bütün modern fikirleri
yanımıza alabiliyoruz.
yanımıza alabiliyoruz.
04:37
What could we achieve with this knowledge?
74
265557
2580
Bu bilgi ile neyi başarabiliriz?
04:40
How richly could we improve quality
of life and living conditions for people?
of life and living conditions for people?
75
268161
4546
İnsanların yaşam kalitesi ve şartlarını
ne kadar zenginleştirebiliriz?
ne kadar zenginleştirebiliriz?
04:46
How widely could we spread prosperity?
76
274355
2397
Refahı ne kadar yayabiliriz?
04:50
Imagine if a hundred years ago,
77
278594
1914
Yüz yıl önce eğitim sisteminin
04:52
the education system had
all the knowledge we have today,
all the knowledge we have today,
78
280532
3213
en iyi öğretme yöntemleri de
dâhil olmak üzere
dâhil olmak üzere
bugün sahip olduğumuz tüm bilgiye
sahip olduğunu bunun yanında
sahip olduğunu bunun yanında
04:55
including how best to teach.
79
283769
1682
doktor ve bilim insanlarının halk sağlığı
önlemleri, cerrahi teknikleri,
önlemleri, cerrahi teknikleri,
04:58
And doctors and scientists knew all we do
80
286778
3123
05:01
about public health measures,
surgery techniques,
surgery techniques,
81
289925
3992
DNA dizilimi, kanser araştırmaları
ve tedavisi hakkında
ve tedavisi hakkında
05:05
DNA sequencing,
cancer research and treatment?
cancer research and treatment?
82
293941
3045
bugün bildiğimiz her şeyi
bildiğini hayal edin.
bildiğini hayal edin.
05:09
If we had access then
to modern semiconductors,
to modern semiconductors,
83
297010
3794
Eğer modern yarı iletkenlere,
bilgisayarlara, mobil cihazlara
bilgisayarlara, mobil cihazlara
05:12
computers, mobile devices, the internet?
84
300828
2499
ve internete erişebilseydik.
05:16
Just imagine.
85
304151
1627
Sadece hayal edin.
05:17
If we did, we could take
a quantum leap forward, couldn't we.
a quantum leap forward, couldn't we.
86
305802
4706
Eğer yapabilseydik, kuantum sıçramasını
yapabilirdik, değil mi?
yapabilirdik, değil mi?
05:22
Well, Africa can take a leap
of that magnitude today.
of that magnitude today.
87
310532
3857
Peki, Afrika bugün bu büyüklükte
bir sıçrama yapabilir mi?
bir sıçrama yapabilir mi?
05:27
There's enough untapped innovation
88
315100
3063
Eğer istek ve adanmışlık varsa
05:30
to move Africa a century forward
in living conditions
in living conditions
89
318187
4128
Afrika'yı yaşam standartları bakımından
yüzyıl ileri taşıyacak kadar
yüzyıl ileri taşıyacak kadar
05:34
if the will and commitment is there.
90
322339
2466
kullanılmayan inovasyon var.
05:37
This is not just a possibility;
it's an imperative for Africa's future,
it's an imperative for Africa's future,
91
325580
3814
Bu sadece bir ihtimal değil,
Afrika'nın geleceği için bir zorunluluk.
Afrika'nın geleceği için bir zorunluluk.
05:42
a future that will see
Africa's population double
Africa's population double
92
330375
3604
Afrika'nın nüfusunun
30 yılda ikiye katlanıp
30 yılda ikiye katlanıp
05:46
to two and a half billion people
in just three decades,
in just three decades,
93
334003
3654
2,5 milyar olduğu bir gelecek...
05:49
a future that will see Africa
have the world's largest workforce,
have the world's largest workforce,
94
337681
4238
Afrika'nın dünyanın en büyük iş gücüne
sahip olacağı bir gelecek,
sahip olacağı bir gelecek,
05:55
just as the idea of work itself
is being radically reconsidered.
is being radically reconsidered.
95
343019
4111
tıpkı iş fikrinin temelinden
gözden geçirileceği gibi.
gözden geçirileceği gibi.
06:00
Now taking the leap forward
isn't that far-fetched.
isn't that far-fetched.
96
348467
2640
Şu anda ileriye sıçramak
o kadar da zor değil.
o kadar da zor değil.
06:03
There are tons of examples
that demonstrate the potential
that demonstrate the potential
97
351131
2963
Afrika'nın değişim potansiyelini gösteren
06:06
for change in Africa.
98
354118
1356
tonlarca örnek mevcut.
06:09
Just 20 years ago,
99
357044
1404
Sadece 20 yıl önce,
Nijerya yarım milyondan az çalışır
durumda telefon hattına sahipti.
durumda telefon hattına sahipti.
06:11
Nigeria had fewer than half a million
working phone lines.
working phone lines.
100
359782
3143
06:14
Today it has a hundred million
mobile phone subscriptions,
mobile phone subscriptions,
101
362949
3072
Bugün yüz milyon cep telefonu
abonesi var ve bu mobil mucizesi
abonesi var ve bu mobil mucizesi
06:18
and this mobile miracle
is mirrored in every African country.
is mirrored in every African country.
102
366045
3930
her Afrika ülkesine yansıtılıyor.
06:21
There are over three quarters of a billion
mobile phones in use in Africa today,
mobile phones in use in Africa today,
103
369999
4694
Bugün Afrika'da 750 milyonun üzerinde
cep telefonu kullanımda
cep telefonu kullanımda
06:26
and this has spurred justified
excitement about leapfrogging,
excitement about leapfrogging,
104
374717
3882
ve bu Afrika'yı; paylaşımcı ekonomi,
yapay zekâ ve otonom makineler
yapay zekâ ve otonom makineler
06:30
about bringing the sharing economy,
artificial intelligence,
artificial intelligence,
105
378623
3944
gibi sıçrayışlar konusunda
06:34
autonomous machines to Africa.
106
382591
2230
haklı bir heyecana teşvik etti.
06:38
And this is all promising,
107
386686
1945
Bütün bunlar umut verici
06:40
but we need to think about sequencing.
108
388655
2119
ama öncelikler hakkında düşünmemiz lazım.
06:44
Forget putting the cart before the horse.
109
392504
2689
At olmadan arabasını yola süremezsiniz.
06:47
You can't put the self-driving car
before the roads.
before the roads.
110
395217
2666
Yolu inşa etmeden kendi kendine giden
araba yapamazsınız.
araba yapamazsınız.
06:51
(Applause)
111
399502
5151
(Alkış)
06:56
There's a whole infrastructural
and logical layer to innovation
and logical layer to innovation
112
404677
3429
Hafife aldığımız inovasyon için
kocaman bir altyapısal
ve mantıksal katman mevcut
ve mantıksal katman mevcut
07:00
that we take for granted,
113
408130
2294
07:02
but we have to triage for Africa,
114
410448
2574
ama Afrika için aciliyet sıralaması var.
07:05
because some of the biggest
infrastructure gaps
infrastructure gaps
115
413046
3230
Çünkü en büyük altyapı
boşluklarının bazıları,
boşluklarının bazıları,
Batılıların nadiren
düşünmeleri gereken
düşünmeleri gereken
07:08
are for things that are so basic
116
416300
1588
07:09
that Westerners rarely
have to think about them.
have to think about them.
117
417912
2332
çok temel şeyler hakkındadır.
07:13
So let's explore this.
118
421772
1520
Hadi bunu keşfedelim.
07:18
Imagine your internet access
went off for a day,
went off for a day,
119
426008
3500
İnternetinizin bir gün boyunca gittiğini
hayal edin
hayal edin
07:23
and when it came back,
120
431158
2001
ve geri geldiğinde
07:25
it only stayed on
for three hours at a time,
for three hours at a time,
121
433183
2286
tek seferde sadece 3 saat kalıyor,
07:27
with random 15-hour outages?
122
435493
2261
rastgele 15 saat ise kesiliyor.
07:31
How would your life change?
123
439027
1412
Hayatınız nasıl değişirdi?
07:33
Now replace internet access
with electricity.
with electricity.
124
441773
2420
Şimdi interneti elektrik ile
yer değiştirelim.
yer değiştirelim.
07:38
Think of your fridges,
your TVs, your microwaves,
your TVs, your microwaves,
125
446363
2548
Düşünün ki buzdolabınız,
televizyonunuz, mikrodalganız
televizyonunuz, mikrodalganız
07:40
just sitting idly for days.
126
448935
1602
boş bir şekilde günlerce duruyor.
07:43
Now extend this nightmare
to government offices,
to government offices,
127
451389
3808
Şimdi bu kabusu hükûmet ofislerine,
07:47
to businesses, to schools,
128
455221
2586
iş yerlerine, okullara, hastanelere
07:50
to hospitals.
129
458896
1190
doğru genişletelim.
07:54
This, or worse,
130
462991
2540
Yüz milyonlarca Afrikalı bunun gibi
veya daha kötü
veya daha kötü
07:57
is the type of access
that hundreds of millions of Africans
that hundreds of millions of Africans
131
465555
3203
bir şekilde bazı şeylere ulaşabiliyor;
08:00
have to electricity,
132
468782
1217
elektrik,
08:03
and to water,
133
471372
1150
su,
08:05
and to healthcare,
134
473687
1150
sağlık hizmeti,
08:07
and to sanitation,
135
475769
1253
temizlik işleri,
08:09
and to education.
136
477748
1227
ve eğitim.
08:12
We must fix this.
137
480183
1206
Bunu düzeltmek zorundayız.
08:14
We must fix this because ensuring
widespread and affordable access
widespread and affordable access
138
482789
3991
Zorundayız çünkü uygun altyapı
ve hizmetin yayılmasını garantiye almak
ve hizmetin yayılmasını garantiye almak
08:18
to decent infrastructure and services
139
486804
2970
ve uygun fiyata ulaşılabilir hâle getirmek
08:21
isn't just low-hanging fruit:
140
489798
1674
sadece kolay yapılabilir değil,
08:24
it's fundamental to achieving
the hundred-year leap.
the hundred-year leap.
141
492183
2630
aynı zamanda yüz yıllık
bir sıçramanın temel taşıdır.
bir sıçramanın temel taşıdır.
08:28
And when we fix it,
142
496673
1866
Ve biz bunu düzelttiğimizde,
08:30
we might find some unexpected benefits.
143
498563
2864
bazı beklenmedik faydalara da
ulaşabiliriz.
ulaşabiliriz.
08:35
One unexpected benefit
of the mobile miracle
of the mobile miracle
144
503093
3746
Mobil mucizenin
beklenmedik faydalarından biri
beklenmedik faydalarından biri
08:38
was that it led to what is perhaps
the greatest cultural resurgence
the greatest cultural resurgence
145
506863
4143
Afrika'nın bir nesilde gördüğü
belki de en büyük kültürel canlanmaya
neden olmasıydı:
neden olmasıydı:
08:43
that Africa has seen in a generation:
146
511030
2468
08:45
the rebirth of African popular music.
147
513522
2292
Afrika popüler müziğinin yeniden doğuşu.
08:49
For musicians like P-Square,
148
517162
3912
P-Square,
08:53
Bongo Maffin
149
521098
1230
Bongo Maffin
ve Wizkid gibi müzisyenler için
08:55
and Wizkid,
150
523764
1346
08:57
mobile phones paved the path
to local dominance
to local dominance
151
525134
3715
mobil telefonlar yerel egemenliğe
ve küresel yıldızlığa giden yolu açtı.
09:00
and global stardom.
152
528873
1174
09:04
And the impact
isn't limited just to music.
isn't limited just to music.
153
532634
3470
Ve bu etki sadece müzikle kısıtlı değildi.
09:08
It extends to film, too.
154
536128
1411
Filmlere de sıçradı.
09:10
Beautiful, engaging films
155
538226
2588
Güzel, çekici filmler
09:12
like these stills of "Pumzi,"
156
540838
2397
tıpkı "Pumzi", "Vaya"
09:15
"Vaya," and "I Am Not A Witch" show.
157
543259
2746
ve "I Am Not A Witch" tarzlarında.
09:19
For while its external image
might be dated,
might be dated,
158
547515
3410
Bir süredir dış kaynaklı Afrika imajları
eskimiş olabilir.
eskimiş olabilir.
09:22
Africa continues to evolve,
as does African film.
as does African film.
159
550949
3352
Afrika evrilmeye devam ediyor,
tıpkı Afrika filmlerinin yaptığı gibi.
tıpkı Afrika filmlerinin yaptığı gibi.
09:26
Now, every now and again,
the rest of the world catches on,
the rest of the world catches on,
160
554920
3698
Şimdi, dünyanın kalanı kavrayabilir;
09:30
perhaps with Djo Munga's
hard-hitting "Viva Riva!"
hard-hitting "Viva Riva!"
161
558642
4310
belki Djo Munga'nın
vurucu filmi "Viva Riva!" ile,
vurucu filmi "Viva Riva!" ile,
09:34
with Newton Aduaka's intense "Ezra,"
162
562976
2719
Newton Aduaka'nın
çarpıcı filmi "Ezra" ile
çarpıcı filmi "Ezra" ile
09:37
or with Abderrahmane Sissako's
poetic "Timbuktu."
poetic "Timbuktu."
163
565719
2746
veya Abderrahmane Sissako'nun
şiirsel "Timbuktu"su ile.
şiirsel "Timbuktu"su ile.
09:41
With mobile, Africans are discovering
more and more of these films,
more and more of these films,
164
569140
4332
Mobil telefonlar ile Afrikalılar
bu filmlerin daha fazlasını
bu filmlerin daha fazlasını
09:45
and what that means is that it really
matters less in Kinshasa or Cotonou
matters less in Kinshasa or Cotonou
165
573496
5306
ve Kinshasa veya Cotonou'da Cannes'ın
bu filmler hakkında ne düşündüğünün
bu filmler hakkında ne düşündüğünün
09:50
what Cannes thinks of African film,
166
578826
2668
veya onların fikirlerinin bilgili
veya adil olduğunun
veya adil olduğunun
09:53
or if those opinions are informed or fair.
167
581518
3649
daha az umursanmasının
ne anlama geldiğini keşfediyorlar.
ne anlama geldiğini keşfediyorlar.
09:58
Who really cares what
the "New York Times" thinks?
the "New York Times" thinks?
168
586113
2500
Gerçekten "New York Times"ı kim takar ki?
10:01
What matters is that Africans
are validating African art and ideas,
are validating African art and ideas,
169
589565
4636
Önemli olan Afrikalıların hem eleştirel
hem de ticari olarak Afrika sanatını
hem de ticari olarak Afrika sanatını
10:06
both critically and commercially,
170
594225
2342
ve fikirlerini onaylamalarıdır.
10:08
that they are watching what they want,
171
596591
2008
Onlar istediklerini izlerler,
10:10
and that African filmmakers
are connecting with their core audiences.
are connecting with their core audiences.
172
598623
3275
Afrikalı yapımcılar da çekirdek
izleyicileri ile buluşmuş olur.
izleyicileri ile buluşmuş olur.
10:15
And this is important.
173
603881
1646
Bu çok önemlidir.
10:18
It's important because film
can illuminate and inspire.
can illuminate and inspire.
174
606480
3318
Önemli çünkü filmler aydınlatır
ve ilham verir.
ve ilham verir.
10:22
Film can bring visions of the future
to us here in the present.
to us here in the present.
175
610590
3216
Filmler geleceğin vizyonunu
bize buraya, şimdiye getirirler.
bize buraya, şimdiye getirirler.
10:26
Films can serve
as a conveyor belt for hope.
as a conveyor belt for hope.
176
614800
2817
Filmler umut için taşıma bandı
olarak hizmet ederler.
olarak hizmet ederler.
10:30
And film can change perspectives
faster than we can build roads.
faster than we can build roads.
177
618953
3156
Ve filmler bakış açılarını, yolları inşa
ettiğimizden daha hızlı değiştirirler
ettiğimizden daha hızlı değiştirirler
10:36
In just over a decade,
178
624171
1970
10 yıldan fazla bir sürede,
10:38
Nigeria's film industry, Africa's largest,
179
626165
2770
Afrika'nın en büyüğü olan
Nijerya film endüstrisi
Nijerya film endüstrisi
10:40
has taken the country's
words and languages
words and languages
180
628959
4914
ülkenin kelimelerini ve dillerini
10:45
into the vocabulary
and imaginations of millions
and imaginations of millions
181
633897
3826
diğer pek çok Afrika ülkesinin
10:49
in many other African countries.
182
637747
2328
kelime hazinesi ve hayal gücüne kattı.
10:52
It has torn down borders,
183
640099
1985
Bu sınırları alt üst etti,
10:54
perhaps in the most effective way
since the Berlin Conference
since the Berlin Conference
184
642108
2878
belki de bunu Berlin Konferansı'nın
Afrika'yı boydan boya
Afrika'yı boydan boya
10:57
sowed linguistic and geographic
division across Africa.
division across Africa.
185
645010
3119
dilsel ve coğrafi bölüşünden
bu yana en etkili yolla yaptı.
bu yana en etkili yolla yaptı.
11:00
Film does speak a universal language,
186
648572
2524
Filmler evrensel bir dil konuşur,
11:03
and boy, Nigerian film speaks it loudly.
187
651120
2824
Nijerya filmleri ise yüksek sesle konuşur.
11:06
Making Africa's hundred-year leap
188
654845
2175
Afrika'nın yüz yıllık sıçrayışı;
Afrikalıların fikir üretmek için
Afrikalıların fikir üretmek için
11:09
will require that Africans summon
the creativity to generate ideas
the creativity to generate ideas
189
657044
3801
yaratıcılığı desteklemelere,
ayrıca açık sözlülüğü kabul edip
ayrıca açık sözlülüğü kabul edip
11:13
and find the openness to accept and adapt
ideas from anywhere else in the world
ideas from anywhere else in the world
190
661916
4484
yaygın problemlerini
çözmek için nereden gelirse gelsin
çözmek için nereden gelirse gelsin
11:18
to solve our pervasive problems.
191
666424
2393
fikirlere açık olmalarına ihtiyaç duyacak.
11:21
With focus on investment,
192
669121
1953
Yatırımlara odaklanılırsa
11:23
films can help drive that change
in Africa's people,
in Africa's people,
193
671098
3357
filmler Afrika halklarının
değişimine yön verebilir,
değişimine yön verebilir,
11:26
a change that is necessary
to make the hundred-year leap,
to make the hundred-year leap,
194
674479
3104
yüz yıllık bir sıçrayış yapmak için
gerekli olan bir değişim,
gerekli olan bir değişim,
11:29
a change that will help create
a prosperous Africa,
a prosperous Africa,
195
677607
3634
refah yaratmaya yardım edecek bir değişim
11:33
an Africa that is dramatically
better than it is today.
better than it is today.
196
681265
2666
ve bugün olduğundan
çok daha iyi bir Afrika.
çok daha iyi bir Afrika.
11:37
Thank you.
197
685609
1151
Teşekkür ederim.
11:38
Asante sana.
198
686784
1150
Asante sana.
11:39
(Applause)
199
687959
3961
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Dayo Ogunyemi - Cultural media builderAs an entrepreneur and investor in film, media and technology, Dayo Ogunyemi reconstructs the image and reality of Africa.
Why you should listen
Over his career, Dayo Ogunyemi has worked as an entrepreneur, investor, music journalist, DJ, producer, entertainment and IP lawyer and strategy consultant. Now he advises, promotes and invests in companies in Africa's creative and entrepreneurial scenes, including startups in technology, fashion and apparel, event production, content aggregation, film production and distribution. 234 Media's portfolio includes mSurvey, Cinemart, Starflix Cinemas, House of Deola Sagoe, Pixaplex and the African Movie Academy Awards.
Prior to 234 Media, Ogunyemi founded Lexscape, a start-up that used AI and expert system technology to change the consumption and practice of law. He subsequently co-founded Constant Capital, a West African boutique investment bank. Ogunyemi has long been interested in the impact of technology and media on how societies and economies develop, especially in Africa, stemming back to 1991 when he founded Naijanet (the first Nigerian online community) as a freshman at MIT.
Dayo Ogunyemi | Speaker | TED.com