ABOUT THE SPEAKER
Clemantine Wamariya - Storyteller, human rights advocate
In her work, Clemantine Wamariya is learning and sharing how remembering our life experiences in story form guides us to make sense and appreciate our present moments.

Why you should listen

Clemantine Wamariya is a human rights advocate, social entrepreneur and public speaker committed to inspiring others through the power of storytelling. Her personal accounts of childhood in Rwanda, displacement throughout war-torn countries and various refugee camps have encouraged myriads of people to persevere despite great odds. With no formal education before the age of 13, Wamariya went on to graduate from Yale University with a BA in Comparative Literature.

Wamariya was recognized for her dedication to improving the lives of others, especially the underserved. In 2011, President Obama appointed her, as the youngest member in history, to the board of the United States Holocaust Memorial Museum, and she was reappointed in 2016. She continues to share her experiences of adversity and seized opportunities as a way to reframe the way her audiences think, whether it be about their own privilege or basic human rights -- and she strives to catalyze development personally, locally and globally. Though still a nomad, she is based out of San Francisco, where she is writing her first book, due in spring 2018.

More profile about the speaker
Clemantine Wamariya | Speaker | TED.com
TEDWomen 2017

Clemantine Wamariya: War and what comes after

Clemantine Wamariya: Savaş ve ardından gelenler

Filmed:
1,057,110 views

Clemantine Wamariya, kendisi ve ablasını Kigali'deki evlerinden kaçmaya ve ebeveynleri de dahil bildikleri her şeyi arkalarında bırakarak ayrılmaya zorlayan Ruanda İç Savaşı çıktığında 6 yaşındaydı. Bu anlamlı konuşmasında; bir mülteciye nasıl dönüştüğünü, altı yıl boyunca 7 farklı ülkedeki kamplarda yaşayışını ve ardından gerçekleşenleri anlamlandırmaya çalışışını anlatıyor.
- Storyteller, human rights advocate
In her work, Clemantine Wamariya is learning and sharing how remembering our life experiences in story form guides us to make sense and appreciate our present moments. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
WordsKelimeler mattermadde.
0
1960
2280
Sözcükler önemlidir.
00:19
They can healiyileşmek
1
7480
2176
İyileştirebilirler
00:21
and they can killöldürmek ...
2
9680
1280
ve öldürebilirler...
00:24
yethenüz, they have a limitsınır.
3
12040
2920
Yine de bir limitleri vardır.
00:28
When I was in eighthsekizinci gradesınıf,
4
16960
2000
Sekizinci sınıftayken
00:32
my teacheröğretmen gaveverdi me a vocabularykelime hazinesi sheettabaka
5
20600
4016
öğretmenim bana
bir kelime listesi vermişti,
00:36
with the wordsözcük "genocidesoykırım."
6
24640
2560
içinde "soykırım" sözcüğü
geçiyordu.
00:43
I hatednefret edilen it.
7
31120
2640
Nefret etmiştim.
00:46
The wordsözcük genocidesoykırım is clinicalklinik ...
8
34840
4480
Soykırım sözcüğü;
ilgisiz...
00:52
overgeneralovergeneral ...
9
40480
1520
aşırı genelleyici...
00:56
bloodlesskansız ...
10
44640
2136
kansız...
00:58
dehumanizinginsansızlaştıran.
11
46800
1840
kişiliksizleştirilmiş.
01:03
No wordsözcük
12
51280
1520
Hiçbir kelime
01:06
can describetanımlamak
13
54240
2176
bunun, bir ulusa
01:08
what this does to a nationulus.
14
56440
3120
neler yapabileceğini anlatamaz.
01:14
You need to know,
15
62160
1736
Bilmelisiniz ki,
01:15
in this kindtür of warsavaş,
16
63920
1680
bu tür bir savaşta;
01:19
husbandsKocalar killsöldürür wiveseşleri,
17
67120
2480
kocalar karılarını öldürür,
01:22
wiveseşleri killöldürmek husbandsKocalar,
18
70640
2440
karılar kocalarını öldürür,
01:26
neighborsKomşular and friendsarkadaşlar killöldürmek eachher other.
19
74600
3360
komşular ve arkadaşlar birbirini öldürür.
01:33
SomeoneBirisi
20
81640
1320
İktidarda
01:36
in powergüç
21
84120
1216
olan biri
01:37
saysdiyor,
22
85360
1200
şöyle der,
01:39
"Those over there ...
23
87960
1200
"Şuradakiler...
01:42
they don't belongait.
24
90520
1280
ait değiller.
01:44
They're not humaninsan."
25
92680
1360
Onlar insan değil."
01:47
And people believe it.
26
95120
2240
Ve insanlar inanır.
01:51
I don't want wordskelimeler
27
99760
2336
Bu tip tutumları
01:54
to describetanımlamak this kindtür of behaviordavranış.
28
102120
2520
tanımlayan sözcükler olsun
istemiyorum.
01:58
I want wordskelimeler to stop it.
29
106720
3600
Durduracak sözcükleri istiyorum.
02:04
But where are the wordskelimeler to stop this?
30
112800
2680
Oysa durduracak kelimeler nerede?
02:08
And how do we find the wordskelimeler?
31
116120
3280
Ve biz bu sözcükleri nasıl bulabiliriz?
02:14
But I believe, trulygerçekten,
we have to keep tryingçalışıyor.
32
122120
5640
Yürekten inanıyorum ki,
denemeye devam etmeliyiz.
02:21
I was borndoğmuş in KigaliKigali, RwandaRuanda.
33
129960
2640
Kigali, Ruanda'da doğdum.
02:26
I feltkeçe lovedsevilen by my entiretüm familyaile
34
134120
4120
Tüm ailem ve komşularım tarafımdan
02:31
and my neighborsKomşular.
35
139240
1360
sevildiğimi hissettim.
02:34
I was constantlysürekli
beingolmak teasedalay by everybodyherkes,
36
142000
4296
Herkes,
özellikle iki büyük kardeşim
02:38
especiallyözellikle my two olderdaha eski siblingsKardeşler.
37
146320
2600
devamlı olarak bana sataşıyordu.
02:42
When I lostkayıp my frontön toothdiş,
38
150240
1960
Ön dişlerimi kaybettiğimde
02:45
my brothererkek kardeş lookedbaktı at me and said,
39
153440
2096
abim bana bakıp
02:47
"Oh, it has happenedolmuş to you, too?
40
155560
2600
"Ah, bu sana da mı oldu?
02:51
It will never growbüyümek back."
41
159920
1496
Asla geri çıkmayacak." demişti.
02:53
(LaughterKahkaha)
42
161440
1016
(Gülüşler)
02:54
I enjoyedzevk playingoynama everywhereher yerde,
43
162480
2216
Her yerde, özellikle de annemin
02:56
especiallyözellikle my mother'sannenin gardenBahçe
and my neighbor'sKomşunun.
44
164720
4000
ve komşularımızın bahçesinde
oynamaktan keyif alıyordum.
03:01
I lovedsevilen my kindergartenAnaokulu.
45
169480
2080
Kreşimi seviyordum.
03:04
We sangşarkı söyledi songsşarkılar,
46
172440
2416
Şarkılar söylüyor,
03:06
we playedOyunun everywhereher yerde
47
174880
1256
her yerde oynuyor
03:08
and ateyemek yedi lunchöğle yemeği.
48
176160
1480
ve öğle yemeklerimizi yiyorduk.
03:11
I had a childhoodçocukluk
49
179600
3336
Herkesin sahip olmasını
03:14
that I would wishdilek for anyonekimse.
50
182960
3720
dileyebileceğim bir çocukluk geçirdim.
03:20
But when I was sixaltı,
51
188680
1720
Ancak ben altı yaşımdayken
03:23
the adultsyetişkinler in my familyaile
beganbaşladı to speakkonuşmak in whispersFısıltılar
52
191400
5616
ailemizin yetişkinleri
fısıltılarla konuşmaya
03:29
and shushedsusturdu me any time
that I askeddiye sordu a questionsoru.
53
197040
3840
ve ne zaman soru sorsam
beni susturmaya başladılar.
03:35
One night,
54
203000
1256
Bir gece
03:36
my momanne and dadbaba camegeldi.
55
204280
1680
annem ve babam geldi.
03:39
They had this strangegarip look
when they wokeuyandı us.
56
207200
2720
Bize uyandırdıklarında bakışlarında
bir tuhaflık vardı.
03:43
They sentgönderilen my olderdaha eski sisterkız kardeş ClaireClaire and I
to our grandparent'sbüyükbaba veya büyükanne,
57
211640
5296
Her ne oluyorsa üstesinden gelmeyi umarak
ablam Claire'i ve beni,
03:48
hopingumut whateverher neyse was happeningolay
would blowdarbe away.
58
216960
2920
büyükannemlere gönderdiler.
03:54
SoonYakında we had to escapekaçış from there, too.
59
222160
3520
Çok geçmeden oradan da
kaçmak zorunda kaldık.
03:59
We hidsakladı,
60
227400
1416
Saklandık,
04:00
we crawledsürünerek,
61
228840
1216
süründük,
04:02
we sometimesara sıra ranran.
62
230080
1280
bazı zamanlar kaçtık.
04:08
SometimesBazen I heardduymuş laughterkahkaha
63
236840
4000
Bazen gülüşler duyuyorum,
04:14
and then screamingbağıran and cryingağlıyor
64
242880
3520
ardından çığlık ve ağlama,
04:19
and then noisegürültü that I had never heardduymuş.
65
247600
2520
ve ardından daha önce
hiç duymadığım bir ses.
04:24
You see,
66
252000
1216
Anlayacağınız
o seslerin ne olduğunu
04:25
I did not know
67
253240
1880
04:29
what those noisesgürültüler were.
68
257040
2640
bilmiyordum.
04:32
They were neitherne humaninsan --
69
260560
2296
Hem insan değillerdi
04:34
and alsoAyrıca at the sameaynı time,
they were humaninsan.
70
262880
2480
hem de aynı zamanda insanlardı.
04:38
I saw people who were not breathingnefes.
71
266680
3800
Nefes almayan insanlar gördüm.
04:43
I thought they were asleepuykuda.
72
271920
1840
Uyuduklarını düşünüyordum.
04:48
I still didn't understandanlama what deathölüm was,
73
276480
4896
Ölümün ya da öldürmenin ne olduğunu
04:53
or killingöldürme in itselfkendisi.
74
281400
2520
hâlâ anlayabilmiş değilim.
04:57
When we would stop
to restdinlenme for a little bitbit
75
285760
3496
Dinlenmek ya da yemek aramak için
durduğumuzda,
05:01
or searcharama for foodGıda,
76
289280
1936
gözlerimi açtığımda uyanacağım ümidi ile
05:03
I would closekapat my eyesgözleri,
77
291240
1936
05:05
hopingumut when I openedaçıldı them,
78
293200
2536
gözlerimi kapatırdım.
05:07
I would be awakeuyanık.
79
295760
1400
Evin hangi yönde olduğuna dair
hiçbir fikrim yoktu.
05:11
I had no ideaFikir whichhangi directionyön was home.
80
299480
3360
05:16
DaysGün were for hidinggizleme
81
304800
1960
Günler saklanmak,
05:20
and night for walkingyürüme.
82
308120
1920
geceler yürümek içindi.
05:28
You go from a personkişi who'skim away from home
83
316280
5016
Evinden uzaktaki insandan,
evi olmayan insana dönüşüyorsunuz.
05:33
to a personkişi with no home.
84
321320
2240
İstenmeniz gereken yerden
05:37
The placeyer that is supposedsözde to want you
85
325200
2656
05:39
has pusheditilmiş you out,
86
327880
1680
kovuluyorsunuz
05:44
and no one takes you in.
87
332360
3560
ve kimse tarafından
içeri alınmıyorsunuz.
05:48
You are unwantedistenmeyen
88
336760
2360
Kimse tarafından istenmeyen kişi
oluyorsunuz.
05:52
by anyonekimse.
89
340160
2440
Bir mültecisiniz.
05:56
You are a refugeemülteci.
90
344760
2320
06:02
From ageyaş sixaltı to 12,
91
350240
2216
6 yaşından 12 yaşına kadar
06:04
I livedyaşamış in sevenYedi differentfarklı countriesülkeler,
92
352480
2280
yedi farklı ülkede yaşadım,
06:08
movinghareketli from one refugeemülteci campkamp to anotherbir diğeri,
93
356560
3200
bir mülteci kampından diğerine giderken
birileri tarafından istenenler olmayı
umarak.
06:12
hopingumut we would be wanted.
94
360720
2440
06:18
My olderdaha eski sisterkız kardeş ClaireClaire,
95
366200
2376
Ablam Claire
genç bir anne ve
06:20
she becameoldu a younggenç motheranne ...
96
368600
1880
06:25
and a masterana at gettingalma things donetamam.
97
373320
3120
istediklerini halledebilme uzmanı oldu.
06:29
When I was 12,
98
377920
1896
12 yaşımda,
Claire ve ailesiyle beraber
06:31
I camegeldi to AmericaAmerika with ClaireClaire
and her familyaile on refugeemülteci statusdurum.
99
379840
4720
mülteci olarak ABD'ye geldim.
06:39
And that's only the beginningbaşlangıç,
100
387960
2656
Ve bu sadece başlangıçtı,
06:42
because even thoughgerçi I was 12 yearsyıl oldeski,
101
390640
3016
çünkü her ne kadar 12 yaşında da olsam
bazen üç yaşında
06:45
sometimesara sıra I feltkeçe like threeüç yearsyıl oldeski
102
393680
2216
06:47
and sometimesara sıra 50 yearsyıl oldeski.
103
395920
2000
bazense 50 yaşında biri gibi
hissettim.
06:50
My pastgeçmiş recededçekildi,
104
398960
1816
Geçmişim ardımda kalmış,
06:52
grewbüyüdü jumbledkarmakarışık,
105
400800
1216
allak bullak ilerlemiş,
06:54
distortedbozuk.
106
402040
1200
tahrif edilmişti.
06:56
Everything was too much
107
404200
2856
Her şey hem fazla ağırdı,
06:59
and nothing.
108
407080
1360
hem de hiçbir şey yoktu.
Zaman, kitaptan koparılarak
07:02
Time seemedgibiydi like pagessayfalar tornyırtık out of a bookkitap
109
410880
5136
etrafa saçılan sayfalara benziyordu.
07:08
and scattereddağınık everywhereher yerde.
110
416040
1880
07:11
This still happensolur to me
standingayakta right here.
111
419600
4800
Bu, bana
burada dururken bile oluyor.
07:20
After I got to AmericaAmerika,
112
428800
2080
Ben Amerika'ya geldikten sonra
07:25
ClaireClaire and I did not talk about our pastgeçmiş.
113
433840
3040
Claire ile geçmişimiz
hakkında konuşmadık.
07:31
In 2006,
114
439400
2216
2006'da,
07:33
after 12 yearsyıl
115
441640
1680
12 yıl boyunca
07:37
beingolmak separatedayrıldı away from my familyaile,
116
445440
1896
ailemden ayrı kalmış ve
07:39
and then sevenYedi yearsyıl
knowingbilme that they were deadölü
117
447360
2776
yedi yıl boyunca biz onların,
onlarsa bizim öldüğümüzü sanarken
07:42
and them thinkingdüşünme that we were deadölü,
118
450160
1840
07:44
we reunitedtekrar bir araya ...
119
452880
1800
olabilecek en dramatik ve
07:47
in the mostçoğu dramaticdramatik,
AmericanAmerikan way possiblemümkün.
120
455480
5480
Amerikanvari yol ile
bir araya geldik...
07:53
LiveCanlı,
121
461880
1896
Canlı yayında,
07:55
on televisiontelevizyon --
122
463800
1616
televizyonda,
(Gülüşler)
07:57
(LaughterKahkaha)
123
465440
1136
07:58
on "The OprahOprah ShowGöster."
124
466600
1416
"The Oprah Show"da.
08:00
(LaughterKahkaha)
125
468040
1816
(Gülüşler)
(Alkışlar)
08:01
(ApplauseAlkış)
126
469880
4400
Sana söylemiştim. Sana söylemiştim.
08:09
I told you, I told you.
127
477000
1936
08:10
(LaughterKahkaha)
128
478960
1320
(Gülüşler)
08:13
But after the showgöstermek,
129
481840
1840
Fakat programdan sonra
08:20
as I spentharcanmış time with my momanne and dadbaba
130
488840
4976
annem, babam
küçük kız kardeşim
08:25
and my little sisterkız kardeş
131
493840
2656
08:28
and my two newyeni siblingsKardeşler that I never metmet,
132
496520
2880
ve daha önce görmediğim iki yeni yeğenimle
vakit geçirince
öfkeli hissettim.
08:33
I feltkeçe angeröfke.
133
501200
2160
İçimdeki tüm derin acıları hissettim.
08:36
I feltkeçe everyher deepderin painAğrı in me.
134
504960
4200
Birlikte geçiremediğimiz zamanları
08:43
And I know that
there is absolutelykesinlikle nothing,
135
511520
4896
ve sahip olabileceğimiz ilişkiyi
08:48
nothing,
136
516440
1200
düzeltebilecek hiçbir şeyin,
08:50
that could restoregeri the time
we lostkayıp with eachher other
137
518440
5056
hiçbir şeyin olmadığını biliyordum.
08:55
and the relationshipilişki we could'veolabilirdin had.
138
523520
2720
09:00
SoonYakında, my parentsebeveyn
movedtaşındı to the UnitedAmerika StatesBirleşik,
139
528480
4176
Kısa süre sonra
annem ve babam ABD'ye taşındı
ve Claire gibi
09:04
but like ClaireClaire,
140
532680
1200
onlar da geçmiş hakkında konuşmuyor.
09:07
they don't talk about our pastgeçmiş.
141
535200
3520
Hiç bitmeyen bir şimdide yaşıyorlar.
09:12
They livecanlı in never-endinghiç bitmeyen presentmevcut.
142
540200
4016
Çok fazla soru sormuyorlar,
09:16
Not askingsormak too manyçok questionssorular,
143
544240
3016
kendilerine küçük adımlarla ilerlemiş gibi
09:19
not allowingizin themselveskendilerini to feel --
144
547280
3440
hissetmek konusunda izin vermiyorlar.
09:24
movinghareketli in smallküçük stepsadımlar.
145
552240
3640
09:29
NoneHiçbiri of us, of coursekurs,
can make senseduyu of what happenedolmuş to us.
146
557800
4960
Elbette hiçbirimiz başımıza gelenlere
anlam veremiyor.
09:38
ThoughYine de my familyaile is alivecanlı --
147
566680
2720
Ailem hayatta olsa bile
09:42
yes, we were brokenkırık,
148
570840
2576
evet, paramparçaydık
09:45
and yes, we are numbuyuşmuş
149
573440
2736
evet, hissiziz
09:48
and we were silencedsusturdu
by our ownkendi experiencedeneyim.
150
576200
4800
ve tecrübelerimiz tarafından
susturulduk.
Sadece benim ailem değil.
09:55
It's not just my familyaile.
151
583800
4520
10:02
RwandaRuanda is not the only countryülke
152
590320
4776
İnsanların birbirine düşman olup
birbirlerini öldürdükleri tek ülke
10:07
where people have turneddönük on eachher other
153
595120
2936
Ruanda değil.
10:10
and murderedöldürülmüş eachher other.
154
598080
1440
Tüm insan ırkı
10:13
The entiretüm humaninsan raceyarış,
155
601440
2360
10:17
in manyçok waysyolları,
156
605640
1256
birçok yönden
10:18
is like my familyaile.
157
606920
1520
tıpkı benim ailem gibi.
Ölü değil;
10:23
Not deadölü;
158
611800
1696
10:25
yes, brokenkırık, numbuyuşmuş and silencedsusturdu
by the violenceşiddet of the worldDünya
159
613520
6056
ama paramparça, hissiz
ve dünyayı ele geçiren
şiddet nedeniyle susturulmuş.
10:31
that has takenalınmış over.
160
619600
1680
10:35
You see,
161
623680
1216
Görüyorsunuz ki
şiddetin sürüklediği kaos,
10:36
the chaoskaos of the violenceşiddet continuesdevam ediyor insideiçeride
162
624920
4936
her gün kullandığımız kelimelerin
10:41
in the wordskelimeler we use
163
629880
3136
ve yarattığımız hikâyelerin içinde
10:45
and the storieshikayeleri
we createyaratmak everyher singletek day.
164
633040
4080
devam ediyor.
Kendimize ve birbirimize empoze ettiğimiz
10:51
But alsoAyrıca on the labelsetiketleri
that we imposeempoze on ourselveskendimizi
165
639480
5616
etiketlerin içinde de.
10:57
and eachher other.
166
645120
1360
Birilerini
11:01
OnceBir kez we call someonebirisi "other,"
167
649320
5096
"öteki"
11:06
"lessaz than,"
168
654440
1336
"daha aşağı"
11:07
"one of them"
169
655800
1256
"onlardan biri"
11:09
or "better than,"
170
657080
1360
ya da "daha iyi"
olarak çağırmak,
11:11
believe me ...
171
659600
1240
11:16
underaltında the right conditionşart,
172
664080
2000
uygun koşullar altında
11:20
it's a shortkısa pathyol to more destructionimha.
173
668160
4400
daha çok tahribat yaratmanın kısa yoludur.
Anlayamayacağımız
11:25
More chaoskaos
174
673880
1816
daha çok kaos
11:27
and more noisegürültü
175
675720
1336
11:29
that we will not understandanlama.
176
677080
2200
ve daha çok gürültü.
11:33
WordsKelimeler will never be enoughyeterli
177
681080
3040
Kelimeler, insanların sebep olduğu
11:37
to quantifyölçmek and qualifynitelemek
the manyçok magnitudesbüyüklükleri
178
685480
5336
tahribatların nitelik ve niceliklerini
11:42
of human-causedinsan neden oldu destructionimha.
179
690840
3000
anlatmaya asla yetmeyecek.
Dünya üzerinde süre giden şiddete
11:49
In ordersipariş for us
180
697520
2320
11:53
to stop the violenceşiddet
that goesgider on in the worldDünya,
181
701040
4200
son vermek için
11:59
I hopeumut --
182
707600
1736
umuyor
ya da en azından
12:01
at leasten az I begdilenmek you --
183
709360
2536
durdurmak için
12:03
to pauseDuraklat.
184
711920
1280
yalvarıyorum sizlere...
Kendimize şunları soralım:
12:06
Let's asksormak ourselveskendimizi:
185
714960
2040
12:11
Who are we withoutolmadan wordskelimeler?
186
719000
3400
Bizler, kelimeler olmadan kimleriz?
12:16
Who are we withoutolmadan labelsetiketleri?
187
724080
3680
Etiketler olmadan kimleriz?
12:21
Who are we in our breathnefes?
188
729480
3240
Aldığımız nefeste kimiz?
12:26
Who are we in our heartbeatkalp atışı?
189
734640
4800
Kalp atışlarımızda kimiz?
(Alkışlar)
12:33
(ApplauseAlkış)
190
741000
4760
Translated by Merve Kılıç
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Clemantine Wamariya - Storyteller, human rights advocate
In her work, Clemantine Wamariya is learning and sharing how remembering our life experiences in story form guides us to make sense and appreciate our present moments.

Why you should listen

Clemantine Wamariya is a human rights advocate, social entrepreneur and public speaker committed to inspiring others through the power of storytelling. Her personal accounts of childhood in Rwanda, displacement throughout war-torn countries and various refugee camps have encouraged myriads of people to persevere despite great odds. With no formal education before the age of 13, Wamariya went on to graduate from Yale University with a BA in Comparative Literature.

Wamariya was recognized for her dedication to improving the lives of others, especially the underserved. In 2011, President Obama appointed her, as the youngest member in history, to the board of the United States Holocaust Memorial Museum, and she was reappointed in 2016. She continues to share her experiences of adversity and seized opportunities as a way to reframe the way her audiences think, whether it be about their own privilege or basic human rights -- and she strives to catalyze development personally, locally and globally. Though still a nomad, she is based out of San Francisco, where she is writing her first book, due in spring 2018.

More profile about the speaker
Clemantine Wamariya | Speaker | TED.com