TEDGlobal 2011
Elizabeth Murchison: Fighting a contagious cancer
Elizabeth Murchison: Bulaşıcı bir kanserle savaşmak
Filmed:
Readability: 4.8
552,510 views
Tazmanya canavarlarını ne öldürüyor? Öldürücü bir kanser binlercesine bulaşıyor -- ve birçok kanser türünün aksine, bu bulaşıcı. Araştırmacı Elizabeth Murchison bize Taz'ı kurtarmak için nasıl mücadele ettiğini ve bu alışılmamış tür sayesinde tüm kanser türleri hakkında öğrendiklerini anlatıyor. Yüz kanseriyle ilgili rahatsız edici resimler içermektedir.
Elizabeth Murchison - Cancer researcher
Elizabeth Murchison studies a mysterious (and contagious) cancer that threatens to wipe out Tasmanian devils. Full bio
Elizabeth Murchison studies a mysterious (and contagious) cancer that threatens to wipe out Tasmanian devils. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
Everyone's familiar with cancer,
0
0
4000
Hepimiz kanserin ne olduğunu biliyoruz
00:19
but we don't normally think of cancer
1
4000
2000
ama normalde kanseri hiç
00:21
as being a contagious disease.
2
6000
4000
bulaşıcı bir hastalık olarak düşünmeyiz.
00:25
The Tasmanian devil has shown us
3
10000
2000
Tazmanya canavarı bize gösterdi ki
00:27
that, not only can cancer be a contagious disease,
4
12000
3000
kanser sadece bulaşıcı bir hastalık olmakla kalmayıp
00:30
but it can also threaten
5
15000
2000
aynı zamanda bir türün tamamını
00:32
an entire species with extinction.
6
17000
3000
yok olma tehlikesine düşürebilir.
00:36
So first of all, what is a Tasmanian devil?
7
21000
4000
Peki, ilk olarak, Tazmanya canavarı nedir?
00:40
Many of you might be familiar with Taz, the cartoon character,
8
25000
3000
Birçoğunuz çizgi film kahramanı Taz'ı biliyorsunuzdur
00:43
the one that spins around and around and around.
9
28000
2000
hani kendi etrafında sürekli döner, döner, döner.
00:45
But not many people know
10
30000
2000
Ama birçok kişi bilmiyor ki
00:47
that there actually is a real animal called the Tasmanian devil,
11
32000
3000
gerçekten Tazmanya canavarı denilen
00:50
and it's the world's largest carnivorous marsupial.
12
35000
4000
ve dünyanın etle beslenen en büyük keseli hayvanı olan bir hayvan var.
00:54
A marsupial is a mammal with a pouch
13
39000
2000
Keseli hayvan dediğimiz
00:56
like a kangaroo.
14
41000
2000
kanguru gibi kesesini taşıyan memelidir.
00:58
The Tasmanian devil got its name
15
43000
2000
Tazmanya canavarı adını
01:00
from the terrifying nocturnal scream that it makes.
16
45000
4000
geceleri attığı korkutucu çığlıktan alır.
01:04
(Screaming)
17
49000
11000
(Çığlıklar)
01:15
(Laughter)
18
60000
2000
(Gülüşmeler)
01:17
The Tasmanian devil is predominantly a scavenger,
19
62000
3000
Tazmanya canavarı genellikle leş yiyicidir
01:20
and it uses its powerful jaws
20
65000
2000
ve güçlü çenesini
01:22
and its sharp teeth
21
67000
2000
ve keskin dişlerini
01:24
to chomp on the bones of rotting dead animals.
22
69000
3000
çürümüş hayvanların kemiklerini parçalamak için kullanır.
01:27
[The] Tasmanian devil is found only on the island of Tasmania,
23
72000
3000
Tazmanya canavarı sadece, Avustralya anakarasının güneyindeki
01:30
which is that small island
24
75000
2000
küçük bir ada olan
01:32
just to the south of the mainland of Australia.
25
77000
2000
Tazmanya adasında yaşar.
01:34
And despite their ferocious appearance,
26
79000
4000
Ve vahşi görünüşlerine rağmen,
01:38
Tasmanian devils are actually
27
83000
2000
Tazmanya canavarları aslında
01:40
quite adorable little animals.
28
85000
3000
oldukça sevimli küçük hayvanlardır.
01:43
In fact, growing up in Tasmania,
29
88000
2000
Aslında, Tazmanya'da büyümek
01:45
it always was incredibly exciting
30
90000
2000
Tazmanya canavarını doğal ortamında
01:47
when we got a chance to see
31
92000
2000
görme şansı yakaladığımızda
01:49
a Tasmanian devil in the wild.
32
94000
2000
inanılmaz heyecan vericiydi.
01:51
But the Tasmanian devil population
33
96000
2000
Ama Tazmanya canavarının sayısı
01:53
has been undergoing a really extremely fast decline.
34
98000
4000
gerçekten inanılmaz hızlı bir şekilde düşüş gösteriyor.
01:57
And in fact, there's concern
35
102000
2000
Aslında, bu türün
01:59
that the species could go extinct in the wild
36
104000
3000
20 ila 30 yıl içerisinde neslinin tükeneceğine dair
02:02
within 20 to 30 years.
37
107000
3000
bir endişe var.
02:05
And the reason for that
38
110000
2000
Ve bunun sebebi
02:07
is the emergence of a new disease,
39
112000
2000
yeni bir hastalığın ortaya çıkması,
02:09
a contagious cancer.
40
114000
3000
bulaşıcı bir kanser.
02:13
The story begins in 1996
41
118000
2000
Hikaye 1996 yılında başlıyor
02:15
when a wildlife photographer took this photograph here
42
120000
3000
bir vahşi yaşam fotoğrafçısının bu fotoğrafı çekmesiyle
02:18
of a Tasmanian devil
43
123000
2000
Tazmanya canavarını
02:20
with a large tumor on its face.
44
125000
2000
yüzünde kocaman bir tümörle.
02:22
At the time, this was thought to be a one-off.
45
127000
3000
O zamanlar, bunun bir kerelik birşey olduğu düşünüldü.
02:25
Animals, just like humans,
46
130000
2000
Hayvanların da tıpkı insanlar gibi
02:27
sometimes get strange tumors.
47
132000
3000
bazen garip tümörleri olabiliyor.
02:30
However, we now believe
48
135000
2000
Fakat şimdi bunun
02:32
that this is the first sighting of a new disease,
49
137000
3000
Tazmanya'da yayılmakta olan bir salgın bir hastalığın
02:35
which is now an epidemic spreading through Tasmania.
50
140000
4000
ilk işareti olduğuna inanılıyor.
02:39
The disease was first sighted
51
144000
2000
Hastalık ilk kez
02:41
in the northeast of Tasmania in 1996
52
146000
3000
Tazmanya'nun kuzeydoğusunda 1996'da görüldü
02:44
and has spread across Tasmania like a huge wave.
53
149000
3000
ve tüm Tazmanya'ya büyük dalgalar halinde yayıldı.
02:47
Now there's only a small part of the population,
54
152000
3000
Şu an nüfuslarının sadece küçük bir bölümü
02:50
which remains unaffected.
55
155000
2000
etkilenmeden kalabildi.
02:52
This disease appears first as tumors,
56
157000
3000
Bu hastalık Tazmanya canavarlarında
02:55
usually on the face or inside the mouth
57
160000
2000
öncelikle tümör olarak genellikle yüzlerinde
02:57
of affected Tasmanian devils.
58
162000
2000
veya ağızlarının içlerinde ortaya çıkar.
02:59
These tumors inevitably grow into larger tumors,
59
164000
3000
Bu tümörler kaçınılmaz olarak daha büyük tümörlere dönüşürler.
03:02
such as these ones here.
60
167000
2000
buradakiler gibi.
03:04
And the next image I'm going to show
61
169000
2000
Ve size göstereceğim fotoğraf
03:06
is quite gruesome.
62
171000
2000
oldukça ürkütücü.
03:08
But inevitably, these tumors progress
63
173000
2000
Ama er ya da geç bu tümörler
03:10
towards being enormous, ulcerating tumors like this one here.
64
175000
6000
buradaki gibi devasa, ülserli tümörlere dönüşüyor.
03:16
This one in particular sticks in my mind,
65
181000
2000
Özellikle bu, gözümün önünden gitmiyor
03:18
because this is the first case of this disease
66
183000
2000
çünkü bu hastalığın kendi gözümle gördüğüm
03:20
that I saw myself.
67
185000
2000
ilk örneği.
03:22
And I remember the horror of seeing this little female devil
68
187000
3000
Ve bu küçük dişi canavarı
03:25
with this huge ulcerating, foul-smelling tumor
69
190000
2000
ağzında alt çenesini çatlatan kocaman, ülserli
03:27
inside her mouth
70
192000
2000
ve korkunç tümörle
03:29
that had actually cracked off her entire lower jaw.
71
194000
4000
gördüğüm zamanı çok iyi hatırlıyorum.
03:33
She hadn't eaten for days.
72
198000
3000
Günlerce bir şey yememişti.
03:36
Her guts were swimming with parasitic worms.
73
201000
2000
Bağırsakları asalak kurtçuklar içindeydi.
03:38
Her body was riddled with secondary tumors.
74
203000
3000
Tüm vücudu ikinci dereceden tümörlerle delik deşik olmuştu.
03:41
And yet, she was feeding three little baby Tasmanian devils
75
206000
3000
Ama yine de Tazmanya canavarı üç yavrusunu
03:44
in her pouch.
76
209000
3000
kesesinde besliyordu.
03:47
Of course, they died along with the mother.
77
212000
3000
Tabi ki anneyle birlikte onlar da öldüler.
03:50
They were too young to survive without their mother.
78
215000
3000
Anneleri olmadan hayatta kalamayacak kadar küçüktüler.
03:53
In fact, in the area where she comes from,
79
218000
3000
Aslında onun geldiği yerde
03:56
more than 90 percent of the Tasmanian devil population
80
221000
3000
Tazmanya canavarı nüfusunun yüzde 90'ından fazlası
03:59
has already died of this disease.
81
224000
3000
bu hastalıktan çoktan öldü.
04:02
Scientists around the world
82
227000
2000
Tüm dünyada bilim adamlarını
04:04
were intrigued by this cancer,
83
229000
2000
bu kanser,
04:06
this infectious cancer,
84
231000
2000
Tazmanya canavarları arasında yayılan
04:08
that was spreading through the Tasmanian devil population.
85
233000
3000
bu bulaşıcı kanser, şaşkına çevirdi.
04:11
And our minds immediately turned to cervical cancer in women,
86
236000
3000
Ve akıllara hemen kadınlarda görülen ve virüsle yayılan
04:14
which is spread by a virus,
87
239000
2000
rahim ağzı kanseri
04:16
and to the AIDS epidemic,
88
241000
2000
ve birtakım farklı kanser tipleriyle ilişkilendirilen
04:18
which is associated with a number of different types of cancer.
89
243000
4000
AIDS salgını geldi.
04:22
All the evidence suggested that this devil cancer
90
247000
3000
Tüm kanıtlar gösterdi ki bu ölümcül kanser
04:25
was spread by a virus.
91
250000
3000
bir virüs tarafından yayılmıştı.
04:28
However, we now know -- and I'll tell you right now --
92
253000
3000
Yine de şu an biliyoruz ki -sizinle de hemen paylaşayım-
04:31
that we know that this cancer is not spread by a virus.
93
256000
3000
biliyoruz ki bu kanser virüsle yayılmadı.
04:34
In fact, the infectious agent of disease in this cancer
94
259000
4000
Aslında bu kanserde salgının suçlusu
04:38
is something altogether more sinister,
95
263000
2000
çok daha kötü bir şey,
04:40
and something that we hadn't really thought of before.
96
265000
3000
ve daha önce hiç düşünmediğimiz bir şey.
04:43
But in order for me to explain what that is,
97
268000
3000
Ama bunu açıklayabilmem için
04:46
I need to spend just a couple of minutes
98
271000
2000
kanserin kendisi hakkında
04:48
talking more about cancer itself.
99
273000
3000
birkaç dakika konuşmalıyım.
04:51
Cancer is a disease
100
276000
2000
Kanser her yıl
04:53
that affects millions of people around the world every year.
101
278000
3000
dünyanın her yerinde milyonlarca insanı etkileyen bir hastalıktır.
04:56
One in three people in this room
102
281000
2000
Bu odadaki her üç kişiden biri
04:58
will develop cancer at some stage in their lives.
103
283000
3000
hayatlarının bir döneminde kansere yakalanacak.
05:01
I myself had a tumor removed from my large intestine
104
286000
2000
Ben de sadece 14 yaşındayken kalın bağırsağımdan
05:03
when I was only 14.
105
288000
3000
tümör aldırdım.
05:06
Cancer occurs
106
291000
2000
Kanser vücudunuzdaki
05:08
when a single cell in your body
107
293000
2000
tek bir hücrenin kendini defalarca kopyalamaya
05:10
acquires a set of random mutations in important genes
108
295000
3000
başlamasına neden olan önemli genlerde
05:13
that cause that cell to start to produce
109
298000
3000
bir takım gelişigüzel mutasyonlara
05:16
more and more and more copies of itself.
110
301000
4000
neden olmasıyla meydana gelir.
05:20
Paradoxically, once established,
111
305000
3000
Çelişkili bir şekilde, bir kere oluştuğunda,
05:23
natural selection actually favors
112
308000
2000
aslında doğal seleksiyon kanserin
05:25
the continued growth of cancer.
113
310000
2000
devam eden büyümesini destekler.
05:27
Natural selection is survival of the fittest.
114
312000
3000
Doğal seleksiyon en güçlü olanın hayatta kalması ilkesine dayanır.
05:30
And when you have a population of fast-dividing cancer cells,
115
315000
3000
Ve hızla bölünen kanserli hücrelere sahip olduğunuzda,
05:33
if one of them acquires new mutations,
116
318000
2000
eğer içlerinden biri daha hızlı büyümelerine
05:35
which allow them to grow more quickly,
117
320000
2000
izin veren yeni mutasyonlara uğrarsa,
05:37
acquire nutrients more successfully,
118
322000
2000
besinleri daha iyi bir şekilde alırsa,
05:39
invade the body,
119
324000
2000
bedeni ele geçirirse,
05:41
they'll be selected for by evolution.
120
326000
3000
evrim geçirmek üzere seçilirler.
05:44
That's why cancer is such a difficult disease to treat.
121
329000
4000
İşte bu yüzden kanser tedavi edilmesi çok zor bir hastalıktır.
05:48
It evolves.
122
333000
2000
Evrim geçirir.
05:50
Throw a drug at it,
123
335000
2000
İlaç verildiğindeyse
05:52
and resistant cells will grow back.
124
337000
3000
dirençli hücreler geri çekilecektir.
05:55
An amazing fact is that,
125
340000
2000
Hayret verici gerçek şu ki,
05:57
given the right environment and the right nutrients,
126
342000
3000
doğru ortamda ve doğru besinler verildiğinde,
06:00
a cancer cell has the potential
127
345000
2000
bir kanser hücresi sonsuza dek
06:02
to go on growing forever.
128
347000
3000
büyüme potansiyeline sahiptir.
06:05
However cancer is constrained
129
350000
2000
Fakat kanser bedenlerimizde
06:07
by living inside our bodies,
130
352000
2000
yaşamak mecburiyetindedir,
06:09
and its continued growth,
131
354000
2000
ve devamlı büyümesi,
06:11
its spreading through our bodies
132
356000
2000
bedenlerimize yayılması
06:13
and eating away at our tissues,
133
358000
2000
ve dokularımızı yiyip bitirmesi,
06:15
leads to the death of the cancer patient
134
360000
3000
kanser hastasının ve ayrıca
06:18
and also to the death of the cancer itself.
135
363000
4000
kendi ölümüne yol açar.
06:22
So cancer could be thought of
136
367000
2000
Bu nedenle kanser tuhaf, kısa ömürlü,
06:24
as a strange, short-lived, self-destructive life form --
137
369000
5000
kendi kendine zarar veren bir yaşam formu olarak düşünülebilir --
06:29
an evolutionary dead end.
138
374000
3000
evrimsel bir çıkmaz.
06:33
But that is where the Tasmanian devil cancer
139
378000
2000
Fakat işte bu noktada Tazmanya canavarı kanseri
06:35
has acquired an absolutely amazing
140
380000
3000
kesinlikle şaşırtıcı bir evrimsel
06:38
evolutionary adaptation.
141
383000
3000
adaptasyon sürecinden geçti.
06:41
And the answer came from studying
142
386000
2000
Ve cevap Tazmanya canavarı kanserinin
06:43
the Tasmanian devil cancer's DNA.
143
388000
2000
DNA'sı üzerinde yapılan çalışmalardan elde edildi.
06:45
This was work from many people,
144
390000
2000
Bir birçok kişinin ortak çalışmasıydı,
06:47
but I'm going to explain it through a confirmatory experiment
145
392000
2000
ama ben birkaç yıl önce yaptığım doğrulayıcı
06:49
that I did a few years ago.
146
394000
2000
deney üzerinden açıklayacağım.
06:51
The next slide is going to be gruesome.
147
396000
3000
Bir sonraki slayt dehşet verici olacak.
06:54
This is Jonas.
148
399000
2000
Bu Jonas.
06:56
He's a Tasmanian devil that we found
149
401000
3000
O yüzünde büyük bir tümörle bulduğumuz
06:59
with a large tumor on his face.
150
404000
2000
bir Tazmanya canavarı.
07:01
And being a geneticist,
151
406000
2000
Ve bir kalıtım bilimci olarak,
07:03
I'm always interested to look at DNA and mutations.
152
408000
3000
DNA ve mutasyonları araştırmakla her zaman ilgilenmişimdir.
07:06
So I took this opportunity
153
411000
2000
Böylece bu fırsatı Jonas'ın
07:08
to collect some samples from Jonas' tumor
154
413000
2000
tümöründen ve bedeninin diğer kısımlarından
07:10
and also some samples from other parts of his body.
155
415000
3000
örnekler toplamak için kullandım.
07:13
I took these back to the lab.
156
418000
2000
Onları laboratuvara götürdüm.
07:15
I extracted DNA from them.
157
420000
2000
DNA'larını çıkardım.
07:17
And when I looked at the sequence of the DNA,
158
422000
3000
Ve DNA dizinlerine baktım,
07:20
and compared the sequence of Jonas' tumor
159
425000
3000
ve Jonas'ın tümörünün diziniyle bedeninin
07:23
to that of the rest of his body,
160
428000
2000
geri kalanına ait olanları karşılaştırdım,
07:25
I discovered that they had a completely different genetic profile.
161
430000
5000
Tamamen faklı genetik profilleri olduğunu keşfettim.
07:30
In fact, Jonas and his tumor
162
435000
2000
Aslında, Jonas ve tümörü
07:32
were as different from each other
163
437000
3000
birbirlerinden farklıydılar
07:35
as you and the person sitting next to you.
164
440000
3000
tıpkı siz ve yanınızda oturan kişi gibi.
07:38
What this told us was that Jonas' tumor
165
443000
3000
Bunun bize gösterdiği şey Jonas'ın tümörünün
07:41
did not arise from cells of his own body.
166
446000
3000
kendi vücudunun hücrelerinden kaynaklanmadığıydı.
07:44
In fact, more genetic profiling
167
449000
3000
Aslında, daha fazla genetik profilleme
07:47
told us that this tumor in Jonas
168
452000
2000
gösterdi ki Jonas'taki tümör
07:49
actually probably first arose
169
454000
2000
aslında muhtemelen dişi Tazmanya canavarının
07:51
from the cells of a female Tasmanian devil --
170
456000
2000
hücreleri neden olmuş --
07:53
and Jonas was clearly a male.
171
458000
2000
ve Jonas açıkça görülüyor ki bir erkekti.
07:55
So how come
172
460000
2000
Peki nasıl olur da
07:57
a tumor that arose from the cells of another individual
173
462000
3000
başka birinin hücrelerinin neden olduğu bir tümör
08:00
is growing on Jonas' face?
174
465000
3000
Jonas'ın yüzünde büyüyebilir?
08:03
Well the next breakthrough
175
468000
2000
Bir sonraki büyük buluş
08:05
came from studying hundreds of Tasmanian devil cancers
176
470000
3000
Tüm Tazmanyadaki Tazmanya canavarı kanserleri üzerinde
08:08
from all around Tasmania.
177
473000
2000
çalışılmasıyla ortaya çıktı.
08:10
We found that all of these cancers
178
475000
2000
Tüm bu kanserlerin aynı DNA'yı
08:12
shared the same DNA.
179
477000
2000
paylaştığını keşfettik.
08:14
Think about that for a minute.
180
479000
2000
Şunu bir süre düşünün.
08:16
That means that all of these cancers
181
481000
2000
Bu şu demek oluyor
08:18
actually are the same cancer
182
483000
2000
aslında bütün kanserler
08:20
that arose once from one individual devil,
183
485000
3000
tek bir canavarın neden olduğu,
08:23
that have broken free of that first devil's body
184
488000
3000
ilk canavarın vücudundan serbest kalmış,
08:26
and spread through the entire Tasmanian devil population.
185
491000
4000
ve tüm Tazmanya canavarlarına yayılan aynı kanser türü.
08:30
But how can a cancer spread in a population?
186
495000
3000
Ama kanser bir toplulukta nasıl yayılır?
08:33
Well the final piece of the puzzle came
187
498000
2000
Bulmacanın son parçası
08:35
when we remember how devils behave when they meet each other in the wild.
188
500000
3000
canavarların vahşi doğada bir araya geldiklerinde nasıl davrandıklarını hatırladığımızda ortaya çıktı.
08:38
They tend to bite each other,
189
503000
2000
Birbirlerini ısırma eğilimi gösteriyorlar,
08:40
often quite ferociously and usually on the face.
190
505000
3000
genellikle oldukça yırtıcı bir şekilde ve yüzlerinden.
08:43
We think that cancer cells
191
508000
3000
Kanser hücrelerinin aslında
08:46
actually come off the tumor, get into the saliva.
192
511000
3000
tümörlerden salya yoluyla bulaştığını düşünüyoruz.
08:49
When the devil bites another devil,
193
514000
2000
Canavar başka bir canavarı ısırdığında,
08:51
it actually physically implants living cancer cells into the next devil,
194
516000
3000
aslında yaşayan kanser hücrelerini fiziksel yolla diğer canavara bulaştırıyor,
08:54
so the tumor continues to grow.
195
519000
2000
böylece tümör büyümeye devam ediyor.
08:56
So this Tasmanian devil cancer
196
521000
2000
Bu Tazmanya canavarı kanseri
08:58
is perhaps the ultimate cancer.
197
523000
2000
belki de en üst düzeyde bir kanserdir.
09:00
It's not constrained by living within the body that gave rise to it.
198
525000
3000
Oluşumuna sebebiyet veren vücutta yaşamaya mecbur olmayan bir tür.
09:03
It spreads through the population,
199
528000
2000
Popülasyona yayılıyor,
09:05
has mutations that allow it to evade the immune system,
200
530000
3000
bağışıklık sisteminden kurtulmasını sağlayan mutasyonlara uğruyor,
09:08
and it's the only cancer that we know of
201
533000
2000
ve bir türün tamamını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
09:10
that's threatening an entire species with extinction.
202
535000
4000
bıraktığını bildiğimiz tek kanser türü.
09:14
But if this can happen in Tasmanian devils,
203
539000
3000
Ama eğer bu Tazmanya canavarlarında olabiliyorsa,
09:17
why hasn't it happened in other animals
204
542000
2000
neden diğer hayvanlara ve hatta insanlara
09:19
or even humans?
205
544000
2000
aynı şey olmadı?
09:21
Well the answer is, it has.
206
546000
4000
Aslında cevap, evet oldu.
09:25
This is Kimbo.
207
550000
2000
Bu Kimbo.
09:27
He's a dog that belongs to a family in Mombasa in Kenya.
208
552000
4000
Kenya'daki Mombasa şehrindeki bir aileye ait olan bir köpek.
09:31
Last year, his owner noticed some blood
209
556000
3000
Geçen yıl, sahibi genital bölgesinde
09:34
trickling from his genital region.
210
559000
3000
kanama olduğunu fark etti.
09:37
She took him to the vet
211
562000
2000
Onu veterinere götürdü
09:39
and the vet discovered something quite disgusting.
212
564000
3000
ve veteriner oldukça iğrenç birşey keşfetti.
09:42
And if you're squeamish, please look away now.
213
567000
3000
Ve eğer midesi kolay bulanan biriyseniz, lütfen başka tarafa bakın.
09:45
He discovered this,
214
570000
2000
Bunu fark etti,
09:47
a huge bleeding tumor
215
572000
2000
Kimbo'nun penisindeki
09:49
at the base of Kimbo's penis.
216
574000
3000
kanayan büyük bir tümör.
09:53
The vet diagnosed this as transmissible venereal tumor,
217
578000
3000
Veteriner bulaşıcı zührevi tümör teşhisi koydu,
09:56
a sexually transmitted cancer
218
581000
3000
köpekleri etkileyen cinsel yolla bulaşan
09:59
that affects dogs.
219
584000
2000
bir kanser.
10:01
And just as the Tasmanian devil cancer is contagious
220
586000
3000
Ve tıpkı Tazmanya canavarı kanseri gibi canlı
10:04
through the spread of living cancer cells,
221
589000
2000
kanser hücreleri boyunca yaylan bulaşıcı bir kanser,
10:06
so is this dog cancer.
222
591000
2000
yani bu köpek kanseri.
10:08
But this dog cancer is quite remarkable,
223
593000
2000
Ama bu köpek kanseri oldukça dikkat çekici,
10:10
because it spread all around the world.
224
595000
2000
çünkü tüm dünyaya yayıldı.
10:12
And in fact, these same cells
225
597000
2000
Ve aslında, Kimbo'yu etkileyen
10:14
that are affecting Kimbo here
226
599000
3000
bu aynı hücreler
10:17
are also found affecting dogs
227
602000
2000
ayrıca New York Şehrindeki,
10:19
in New York City,
228
604000
2000
Himalayadaki dağ köylerinde
10:21
in mountain villages in the Himalayas
229
606000
2000
ve Outback Avustralya'daki
10:23
and in Outback Australia.
230
608000
3000
köpekleri de etkiliyor.
10:26
We also believe this cancer might be very old.
231
611000
2000
Ayrıca bu kanserin çok eski olduğuna inanıyoruz.
10:28
In fact, genetic profiling tells
232
613000
2000
Aslında, genetik profilleme
10:30
that it may be tens of thousands of years old,
233
615000
3000
on binlerce yıllık olduğunu gösteriyor,
10:33
which means that this cancer
234
618000
2000
ki bu şu demek oluyor bu kansere
10:35
may have first arisen
235
620000
2000
ilk defa Neandertal döneminde
10:37
from the cells of a wolf
236
622000
2000
yaşamış olan bir kurdun
10:39
that lived alongside the Neanderthals.
237
624000
3000
neden olmuş olabilir.
10:42
This cancer is remarkable.
238
627000
2000
Bu kanser dikkate değer.
10:44
It's the oldest mammalian-derived life form that we know of.
239
629000
4000
Bu bilinen en eski memelilerden türemiş yaşam formu.
10:48
It's a living relic
240
633000
2000
Bu uzak geçmişin
10:50
of the distant past.
241
635000
3000
yaşayan bir kalıntısı.
10:54
So we've seen that this can happen in animals.
242
639000
2000
Yani bunun hayvanlarda olabileceğini görmüş olduk.
10:56
Could cancers be contagious between people?
243
641000
5000
Peki kanser insanlar arasında bulaşıcı olabilir mi?
11:01
Well this is a question
244
646000
2000
Bu soru
11:03
which fascinated Chester Southam,
245
648000
2000
50'lerde bir kanser doktoru olan
11:05
a cancer doctor in the 1950s.
246
650000
3000
Chester Southam'ı büyüledi.
11:08
Ad he decided to put this to the test
247
653000
3000
Ve bunu başkasından kasten
11:11
by actually deliberately inoculating people
248
656000
3000
kanserli hücreleri alıp insanlara
11:14
with cancer from somebody else.
249
659000
3000
aşılayarak test etmeye karar verdi.
11:17
And this is a photograph of Dr. Southam in 1957
250
662000
4000
Ve bu Dr. Southam'ın 1957'de
11:21
injecting cancer into a volunteer,
251
666000
3000
Ohio State Cezaevinde bir mahkum
11:24
who in this case was an inmate
252
669000
2000
olan bir gönüllüye kanser
11:26
in Ohio State Penitentiary.
253
671000
3000
aşılarkenki bir resmi.
11:30
Most of the people that Dr. Southam injected
254
675000
2000
Dr. Southam'ın aşıladığı birçok kişi
11:32
did not go on to develop cancer
255
677000
2000
aşılanmış hücrelerden kanser
11:34
from the injected cells.
256
679000
2000
bulaşmadı.
11:36
But a small number of them did,
257
681000
2000
Ama ufak bir kısmına bulaştı,
11:38
and they were mostly people who were otherwise ill --
258
683000
3000
ve onların çoğu zaten hastaydı --
11:41
whose immune systems were probably compromised.
259
686000
3000
bağışıklık sistemleri muhtemelen tehlikedeydi.
11:46
What this tells us,
260
691000
2000
Bu da bize şunu anlatıyor,
11:48
ethical issues aside,
261
693000
2000
etik sorunları bir tarafa bırakırsak,
11:50
is that ...
262
695000
2000
bu...
11:52
(Laughter)
263
697000
2000
(Gülüşmeler)
11:54
it's probably extremely rare
264
699000
3000
muhtemelen insanlar arasında
11:57
for cancers to be transferred between people.
265
702000
3000
kanserin bulaşması çok nadir bir durum.
12:01
However, under some circumstances,
266
706000
2000
Fakat, bazı durumlarda,
12:03
it can happen.
267
708000
3000
bu olabilir.
12:06
And I think that this is something
268
711000
2000
Ve öyle düşünüyorum ki bu
12:08
that oncologists and epidemiologists
269
713000
2000
onkologların ve epidemiyologların
12:10
should be aware of in the future.
270
715000
3000
gelecekte dikkate almaları gereken bir şey.
12:13
So just finally,
271
718000
2000
Böylece son olarak,
12:15
cancer is an inevitable outcome
272
720000
2000
kanser hücrelerimizin
12:17
of the ability of our cells
273
722000
2000
bülünme ve çevrelerine
12:19
to divide
274
724000
2000
adapte olma
12:21
and to adapt to their environments.
275
726000
3000
yeteneğinin kaçınılmaz bir ürünüdür.
12:24
But that does not mean that we should give up hope
276
729000
3000
Ama bu kansere karşı savaşmada umudumuzu
12:27
in the fight against cancer.
277
732000
2000
kaybetmemiz gerektiği anlamına gelmez.
12:29
In fact, I believe, given more knowledge
278
734000
2000
Aslında, inanıyorum ki, kanserin ilerlemesini
12:31
of the complex evolutionary processes that drive cancer's growth,
279
736000
3000
tetikleyen karmaşık evrimsel süreçleri hakkında daha fazla bilgiye sahip olarak,
12:34
we can defeat cancer.
280
739000
3000
kanseri yenebiliriz.
12:37
My personal aim
281
742000
2000
Benim kişisel amacım
12:39
is to defeat the Tasmanian devil cancer.
282
744000
4000
Tazmanya canavarlarını kanserden kurtarmak.
12:43
Let's prevent the Tasmanian devil
283
748000
2000
Haydi Tazmanya canavarını
12:45
from being the first animal
284
750000
2000
kanserden nesli tükenen
12:47
to go extinct from cancer.
285
752000
2000
ilk hayvan olmaktan kurtaralım.
12:49
Thank you.
286
754000
2000
Teşekkürler.
12:51
(Applause)
287
756000
6000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Elizabeth Murchison - Cancer researcherElizabeth Murchison studies a mysterious (and contagious) cancer that threatens to wipe out Tasmanian devils.
Why you should listen
Elizabeth Murchison grew up in Tasmania, the island home of the small, aggressive marsupial known as the Tasmanian devil. In the mid-'90s, the devils were beset with a terrible new disease -- a contagious facial cancer, spread by biting, that killed the animals just as they reached breeding age. By 2008, half the devil population of Australia had contracted the cancer and died. And as Murchison says: "I didn’t want to sit back and let the devils disappear.”
Leading an international team at Cold Spring Harbor Laboratory, she worked to understand why this cancer was so virulent -- with the goal of saving the Taz, as it is called, but also of understanding how a contagious cancer works. Analyzing gene and microRNA activity in 25 different facial tumors and in healthy tissue, the team found that cancers from animals across Tasmania were identical, and that the cancer stems from Schwann cells, which normally insulate nerve fibers.
Now a Research Fellow in Medical Sciences at King's College, Cambridge, Murchison is using high-throughput DNA sequencing technologies to investigate the genetics and evolution of this disease, one of only three known cancers that spread contagiously.
She says: "This is why cancer is such a difficult disease to treat: It evolves."
Elizabeth Murchison | Speaker | TED.com