TEDxToronto 2010
Drew Dudley: Everyday leadership
Drew Dudley: Olağan liderlik
Filmed:
Readability: 3.1
4,575,243 views
Hepimiz birilerinin hayatını değiştirmişizdir -- hem de genellikle bunu fark etmeden. Bu eğlendirici konuşmada, Drew Dudley hepimizi, liderliği başkalarının hayatlarını her gün değiştirebilen bir eylem olarak görmeye çağırıyor. (TEDxToronto'da çekilmiştir.)
Drew Dudley - Leadership educator
Drew Dudley believes leadership is not a characteristic reserved for the extraordinary. He works to help people discover the leader within themselves. Full bio
Drew Dudley believes leadership is not a characteristic reserved for the extraordinary. He works to help people discover the leader within themselves. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
How many of you are completely comfortable
0
176
1758
Kaçınız kendinize lider diyebilecek kadar
00:17
with calling yourselves a leader?
1
1934
2818
rahat hissediyorsunuz?
00:20
See, I've asked that question all the way across the country,
2
4752
2869
Görüyorsunuz, bu soruyu ülkenin her köşesinde sordum
00:23
and everywhere I ask it, no matter where,
3
7621
1835
ve yer fark etmeksizin sorduğum her yerde,
00:25
there's always a huge portion of the audience that won't put up their hand.
4
9456
3104
seyircinin büyük bir kısmı çoğunlukla ellerini kaldırmaz.
00:28
And I've come to realize that we have made leadership
5
12560
2025
Ve şunu anladım ki biz liderliği
00:30
into something bigger than us.
6
14585
1401
kendimizden daha büyük bir şey yapmışız.
00:31
We've made into something beyond us.
7
15986
1569
Kendimizden öte bir şey yapmışız.
00:33
We've made it about changing the world.
8
17555
1973
Dünyayı değiştirmekle ilgili bir anlam yüklemişiz.
00:35
And we've taken this title of leader, and we treat it
9
19528
1882
Ve biz bu liderlik sıfatına
00:37
as if it's something that one day we're going to deserve,
10
21410
3065
sanki bir gün hak edeceğimiz bir şeymiş de
00:40
but to give it to ourselves right now
11
24475
1883
şu anda kendimize lider dememiz
00:42
means a level of arrogance or cockiness that we're not comfortable with.
12
26358
3112
bir kibir ve ukalalık göstergesiymiş gibi davranıyoruz.
00:45
And I worry sometimes that we spend so much time
13
29470
2527
Ve bazen, sadece başkalarının çok zor başarabileceği
00:47
celebrating amazing things that hardly anybody can do
14
31997
3437
inanılmaz şeyleri başardığımız zaman kutlamaya çok zaman harcadığımızdan,
00:51
that we've convinced ourselves that those are
15
35434
1054
sadece bu tarz şeylerin kutlamaya değer olduğuna
00:52
the only things worth celebrating, and we start to
16
36488
2016
kendimizi inandırdığımızdan endişeleniyorum ve böylece
00:54
devalue the things that we can do every day, and we start
17
38504
2139
her gün yapabildiğimiz şeylerin değerini düşürmeye
00:56
to take moments where we truly are a leader
18
40643
2811
ve gerçek bir lider olduğumuz durumlar için zaman ayırmaya başlıyoruz
00:59
and we don't let ourselves take credit for it,
19
43454
1896
ve bu durumlar için kendimize pay çıkarmamıza
01:01
and we don't let ourselves feel good about it.
20
45350
1435
ve kendimizi bu hususta iyi hissetmemize izin vermiyoruz.
01:02
And I've been lucky enough over the last
21
46785
1847
Geçtiğimiz 10 yıl boyunca,
01:04
10 years to work with some amazing people
22
48632
1923
beni daha mutlu ettiğine inandığım bir şekilde
01:06
who have helped me redefine leadership in a way
23
50555
1467
liderliği tekrar tanımlamama yardım eden
01:07
that I think has made me happier.
24
52022
1326
inanılmaz insanlarla çalıştım.
01:09
And with my short time today, I just want to share with you
25
53348
2549
Bugün bu kısa zamanımda sadece, bu yeniden tanımlamanın
01:11
the one story that is probably most responsible for that redefinition.
26
55897
4399
belki de en büyük sebebi olan hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
01:16
I went to school in a little school called
27
60296
2195
Ben, Sackville, New Brunswick'te küçük bir okul olan
01:18
Mount Allison University in Sackville, New Brunswick,
28
62491
2373
Mount Allison Üniversitesi'nde eğitim gördüm
01:20
and on my last day there, a girl came up to me
29
64864
2027
ve ordaki son günümde, bir kız bana geldi
01:22
and she said, "I remember the first time that I met you."
30
66891
3204
ve dedi ki, "senle tanıştığım ilk anı hatırlıyorum."
01:25
And then she told me a story that had happened four years earlier.
31
70095
2409
Ve bana dört yıl önce olmuş bir olay anlattı.
01:28
She said, "On the day before I started university,
32
72504
2946
Dedi ki, "Üniversiteye başlamadan bir önceki gün,
01:31
I was in the hotel room with my mom and my dad, and
33
75450
2150
annem ve babamla bir otel odasındaydım ve
01:33
I was so scared and so convinced that I couldn't do this,
34
77600
2616
bunu yapamayacağımdan o kadar çok korkuyordum,
01:36
that I wasn't ready for university, that I just burst into tears.
35
80216
3166
kendimi üniversiteye hazır olmadığıma öyle çok ikna etmiştim ki, gözyaşlarına boğuldum.
01:39
And my mom and my dad were amazing. They were like,
36
83382
1619
Ve annemle babam inanılmazdı. Bana dediler ki,
01:40
'Look, we know you're scared, but let's just go tomorrow.
37
85001
3095
'Bak, korktuğunu biliyoruz, ama yine de yarın gidelim.
01:43
Let's go to the first day, and if at any point
38
88096
1627
İlk gününde gidelim ve eğer herhangi bir noktada
01:45
you feel as if you can't do this, that's fine, just tell us,
39
89723
2592
bunu yapamayacağını hissedersen, önemli değil, sadece söyle,
01:48
we will take you home. We love you no matter what.'"
40
92315
2599
seni eve geri götüreceğiz. Ne olursa olsun seni seviyoruz."
01:50
And she says, "So I went the next day
41
94914
1138
Ve kız dedi ki, "Ertesi gün gittim,
01:51
and I was standing in line getting ready for registration,
42
96052
2205
kayıt olmak için sırada bekliyordum,
01:54
and I looked around and I just knew I couldn't do it.
43
98257
1984
ve etrafıma baktım ve yapamayacağımı biliyordum.
01:56
I knew I wasn't ready. I knew I had to quit."
44
100241
2451
Hazır olmadığımı biliyordum. Bırakmam gerektiğini biliyordum."
01:58
And she says, "I made that decision, and as soon as I made it,
45
102692
1953
Ve dedi ki, "Bu kararı verdim ve verdiğim gibi
02:00
there was this incredible feeling of peace that came over me.
46
104645
2451
bu inanılmaz huzur hissi içime doldu.
02:02
And I turned to my mom and my dad to tell them
47
107096
1871
Anneme ve babama dönerek onlara
02:04
that we needed to go home, and just at that moment,
48
108967
2131
eve gitmemiz gerektiğini söyledim, tam o anda
02:06
you came out of the Student Union building
49
111098
1961
Öğrenci Birliği binasından hayatımda gördüğüm
02:08
wearing the stupidest hat I have ever seen in my life." (Laughter)
50
113059
3120
en aptal şapkayla sen çıkageldin." (Kahkahalar)
02:12
"It was awesome.
51
116179
1720
"Harikaydı.
02:13
And you had a big sign promoting Shinerama,
52
117899
2139
Ve Shinerama'yı destekleyen büyük bir tabela taşıyordun,
02:15
which is Students Fighting Cystic Fibrosis,"
53
120038
1547
bunun açılımı Kistik Fibrozisle Savaşan Öğrenciler,"
02:17
— a charity I've worked with for years —
54
121585
1060
- yıllarca birlikte çalıştığım bir hayır kurumu -
02:18
"and you had a bucketful of lollipops.
55
122645
1989
"ve elinde bir kova dolusu lolipop vardı.
02:20
And you were walking along and you were handing the lollipops out
56
124634
2398
Ve sıra boyunca yürüyordun ve sıradaki insanlara lolipop veriyor,
02:22
to people in line and talking about Shinerama.
57
127032
2544
onlara Shinerama'yı anlatıyordun.
02:25
And all of a sudden, you got to me, and you just stopped,
58
129576
3402
Ve birdenbire, bana geldin ve sadece durdun
02:28
and you stared. It was creepy." (Laughter)
59
132978
3635
ve bana gözlerini diktin. Tüyler ürperticiydi." (Kahkahalar)
02:32
This girl right here knows exactly what I'm talking about. (Laughter)
60
136613
2802
Şuradaki kız ne dediğimi tam olarak biliyor. (Kahkahalar)
02:35
"And then you looked at the guy next to me,
61
139415
2000
"Ve sonra yanımdaki çocuğa baktın,
02:37
and you smiled, and you reached in your bucket, and you pulled
62
141415
1618
gülümsedin ve sepetine uzanarak bir lolipop çıkardın
02:38
out a lollipop, and you held it out to him, and you said,
63
143033
2085
ve çocuğa tutarak dedin ki,
02:41
'You need to give a lollipop to the beautiful woman standing next to you.'"
64
145118
3881
'Yanında duran bu güzel kadına bir lolipop vermelisin.'"
02:44
And she said, "I have never seen anyone get more embarrassed faster in my life.
65
148999
4197
Ve dedi ki, "daha önce hiç bu kadar çabuk utanan birini görmemiştim.
02:49
He turned beet red, and he wouldn't even look at me.
66
153196
1671
Pancar kırmızısına dönmüş ve bana bakamamıştı bile.
02:50
He just kind of held the lollipop out like this." (Laughter)
67
154867
4134
Lolipopu sadece şu şekilde tutabilmişti." (Kahkahalar)
02:54
"And I felt so bad for this dude that I took the lollipop,
68
159001
2441
Ve o çocuk için o kadar kötü hissetmiştim ki lolipopu aldım
02:57
and as soon as I did, you got this incredibly severe look
69
161442
2565
ve ben alır almaz, senin yüzünde inanılmaz haşin bir ifade oluştu
02:59
on your face and you looked at my mom and my dad,
70
164007
1516
ve anneme ve babama bakarak dedin ki,
03:01
and you said, 'Look at that. Look at that.
71
165523
2319
'Şuna bakın. Şuna bakın.
03:03
First day away from home, and already she's taking candy
72
167842
3242
Evden uzaktaki ilk günü ve şimdiden bir yabancının elinden
03:06
from a stranger?!'" (Laughter)
73
171084
2916
şeker alıyor?!' (Kahkahalar)
03:09
And she said, "Everybody lost it. Twenty feet in every
74
174000
2402
Ve dedi ki, "Herkes kendini kaybetti. 7 metre uzağımızdaki
03:12
direction, everyone started to howl.
75
176402
2005
herkes ulumaya başladı.
03:14
And I know this is cheesy, and I don't know why I'm telling you this,
76
178407
2656
Bu aptalca biliyorum ve sana bunu neden söylüyorum bilmiyorum,
03:16
but in that moment when everyone was laughing,
77
181063
1489
ama o an herkes gülerken,
03:18
I knew that I shouldn't quit.
78
182552
1691
bırakıp gidemeyeceğimi biliyordum.
03:20
I knew that I was where I was supposed to be,
79
184243
1895
Olmam gereken yerde olduğumu biliyordum,
03:22
and I knew that I was home, and I haven't spoken to you
80
186138
2665
evimde olduğumu biliyordum ve o günden beri
03:24
once in the four years since that day,
81
188803
2107
dört yıl boyunca seninle hiç konuşmadığımı biliyorum,
03:26
but I heard that you were leaving,
82
190910
1594
ama ayrılıyor olduğunu duydum
03:28
and I had to come up and tell you that you've been
83
192504
1633
ve buraya gelip sana, benim hayatımda
03:30
an incredibly important person in my life, and I'm going to miss you. Good luck."
84
194137
4312
ne kadar önemli bir insan olduğunu ve seni özleyeceğimi söylemeliydim. İyi şanslar."
03:34
And she walks away, and I'm flattened.
85
198449
2129
Ve yürüyüp gitti, ben dümdüz oldum.
03:36
And she gets about six feet away, she turns around and smiles, and goes,
86
200578
2679
İki metre uzağa gitti, arkasına döndü ve gülümseyerek dedi ki,
03:39
"You should probably know this, too.
87
203257
1411
"Şunu da bilmelisin.
03:40
I'm still dating that guy four years later." (Laughter)
88
204668
3487
Dört yıl geçti ama o çocukla hala çıkıyorum." (Kahkahalar)
03:44
A year and a half after I moved to Toronto,
89
208155
3007
Toronto'ya taşındıktan bir buçuk yıl sonra,
03:47
I got an invitation to their wedding.
90
211162
3026
düğünleri için bir davetiye aldım.
03:50
Here's the kicker. I don't remember that.
91
214188
2635
Şimdi asıl nokta geliyor. Bu olayı hatırlamıyorum.
03:52
I have no recollection of that moment,
92
216823
1804
O ana ait bir şey anımsamıyorum,
03:54
and I've searched my memory banks, because that is funny
93
218627
1908
belleğimi yokladım, çünkü gülünç
03:56
and I should remember doing it, and I don't remember it.
94
220535
2609
ve bunu yaptığımı hatırlamam gerekir, ama hatırlamıyorum.
03:59
And that was such an eye-opening, transformative moment
95
223144
2451
Ve belki de birinin hayatına yaptığım en büyük etki olduğunu düşünmek
04:01
for me to think that maybe the biggest impact I'd ever had
96
225595
2533
benim için öylesine göz açıcı ve dönüştürücü bir andı ki,
04:04
on anyone's life, a moment that had a woman walk up
97
228128
2344
bir kadın çıkıp dört yıl sonra
04:06
to a stranger four years later and say,
98
230472
2078
bir yabancıya diyor ki
04:08
"You've been an incredibly important person in my life,"
99
232550
1696
"Benim için olağanüstü önemli bir insansın,"
04:10
was a moment that I didn't even remember.
100
234246
2578
ve ben bu anı hatırlamıyorum bile.
04:12
How many of you guys have a lollipop moment,
101
236824
1468
Kaçınız hayatınızı temelden iyileştirdiğini hissettiğiniz,
04:14
a moment where someone said something or did something
102
238292
2276
birinin bir şey söylediği ya da bir şey yaptığı
04:16
that you feel fundamentally made your life better?
103
240568
2450
bir lolipop anı yaşadınız?
04:18
All right. How many of you have told that person they did it?
104
243018
4180
Pekala. Kaçınız bunu yapan insana yaptığını söyleyebildiniz?
04:23
See, why not? We celebrate birthdays,
105
247198
2326
Gördünüz mü, neden olmasın? Doğum günlerini kutluyoruz,
04:25
where all you have to do is not die for 365 days — (Laughter) —
106
249524
4412
ki bunu yapmak için tek yapmak gereken 365 gün boyunca ölmemek - (Kahkahalar) -
04:29
and yet we let people who have made our lives better
107
253936
1803
ve yine de hayatımızı daha iyi yapan insanların
04:31
walk around without knowing it.
108
255739
1625
bunu bilmeden yürüyüp geçmelerine izin veriyoruz.
04:33
And every single one of you, every single one of you
109
257364
2465
Ve her biriniz, tek tek her biriniz,
04:35
has been the catalyst for a lollipop moment.
110
259829
1435
bir lolipop anı için katalizör oldunuz.
04:37
You have made someone's life better by something
111
261264
1628
Söylediğiniz ya da yaptığınız bir şeyle birinin hayatını
04:38
that you said or that you did, and if you think you haven't,
112
262892
2553
daha iyi yaptınız ve eğer yapmadığınızı düşünüyorsanız,
04:41
think about all the hands that didn't go back up when I asked that question.
113
265445
2665
deminki soruyu sorduğumda tekrardan kalkmayan onca eli düşünün.
04:44
You're just one of the people who hasn't been told.
114
268110
1982
Siz sadece kendisine söylenmeyen insanlardan birisiniz.
04:45
But it is so scary to think of ourselves as that powerful.
115
270092
2803
Ama kendimizi bu derece güçlü düşünmek oldukça korkutucu.
04:48
It can be frightening to think that we can matter that much
116
272895
2119
Başka insanların hayatlarına bu kadar etki edebildiğimizi düşünmek
04:50
to other people, because as long as we make leadership something bigger than us,
117
275014
3422
dehşet verici, çünkü liderliği bizden büyük bir şey yaptıkça,
04:54
as long as we keep leadership something beyond us,
118
278436
1872
liderliği bizden öte bir konumda tuttukça,
04:56
as long as we make it about changing the world,
119
280308
1740
liderliği dünyayı değiştirmekle ilgili bir hususa bürüdükçe,
04:57
we give ourselves an excuse not to expect it
120
282048
1963
aynı zamanda liderliği kendimizden ve birbirimizden
04:59
every day from ourselves and from each other.
121
284011
2873
her gün beklememek için bir bahane bulmuş oluyoruz.
05:02
Marianne Williamson said, "Our greatest fear is not that we are inadequate.
122
286884
2744
Marianne Williamson demiş ki, "En büyük korkumuz, yetersiz olmamız değil.
05:05
Our greatest fear is that we are powerful beyond measure.
123
289628
2359
En büyük korkumuz, ölçemeyeceğimiz kadar güçlü olmamız.
05:07
It is our light, and not our darkness, that frightens us."
124
291987
2912
Bizi korkutan şey karanlığımız değil, ışığımız."
05:10
And my call to action today is that we need to get over that.
125
294899
2456
Ve bugün sizi bunun üstesinden gelmek için harekete geçmeye davet ediyorum.
05:13
We need to get over our fear of how extraordinarily
126
297355
1999
Birbirimizin hayatlarında olağanüstü bir biçimde
05:15
powerful we can be in each other's lives.
127
299354
1543
güçlü olmaktan korkmamamız gerekiyor.
05:16
We need to get over it so we can move beyond it, and our
128
300897
2405
Bunun üstesinden gelmeliyiz ki, bunun ötesine geçebilelim
05:19
little brothers and our little sisters, and one day our kids --
129
303302
2888
ve küçük kardeşlerimiz ve bir gün çocuklarımız --
05:22
or our kids right now -- can watch and start to value
130
306190
2322
veya şu anda çocuklarımız -- bizi izleyebilir ve
05:24
the impact we can have on each other's lives
131
308512
2076
birbirimizin hayatlarına bulunduğumuz katkılara
05:26
more than money and power and titles and influence.
132
310588
3252
paradan, güçten, ünvanlardan ve nüfuzdan çok daha fazla değer verebilirler.
05:29
We need to redefine leadership as being about lollipop moments,
133
313840
2635
Liderliği lolipop anlarından oluşturarak tekrar tanımlamamız gerekiyor;
05:32
how many of them we create, how many of them we acknowledge,
134
316475
2887
kaç tane böyle an yarattık, kaç tane böyle an bize yaşatıldı,
05:35
how many of them we pay forward, and how many of them we say thank you for.
135
319362
3433
bize yaşatılanların kaçını başkalarıyla devam ettirdik ve kaç tanesi için teşekkür ettik.
05:38
Because we've made leadership about changing the world,
136
322795
2358
Çünkü biz liderliğe dünyayı değiştirmekle ilgili bir anlam yükledik
05:41
and there is no world. There's only six billion understandings of it,
137
325153
3335
ve dünya diye bir şey yok. Sadece altı milyar tane yorumlaması var
05:44
and if you change one person's understanding of it,
138
328488
1811
ve eğer bunlardan birisinin yorumunu,
05:46
one person's understanding of what they're capable of,
139
330299
2318
o bir kişinin neler yapabileceğine dair düşüncelerini,
05:48
one person's understanding of how much people care about them,
140
332617
2385
onu kimlerin önemsediğine dair bildiklerini,
05:50
one person's understanding of how powerful an agent
141
335002
2464
bu dünyada onun, tek bir insanın gücüyle neleri değiştirebileceğine dair
05:53
for change they can be in this world, you've changed the whole thing.
142
337466
3464
düşüncelerini değiştirirseniz, her şeyi değiştirmiş olursunuz.
05:56
And if we can understand leadership like that,
143
340930
2791
Ve eğer liderliği bu yönden anlayabilirsek,
05:59
I think if we can redefine leadership like that,
144
343721
2295
bana öyle geliyor ki liderliğin tanımını böyle değiştirebilirsek,
06:01
I think we can change everything.
145
346016
1973
bence her şeyi değiştirebiliriz.
06:03
And it's a simple idea, but I don't think it's a small one,
146
347989
2696
Ve bu basit bir fikir, ama küçük bir fikir olduğunu düşünmüyorum
06:06
and I want to thank you all so much for letting me share it with you today.
147
350685
3300
ve bugün sizlerle bunu paylaşmama izin verdiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.
ABOUT THE SPEAKER
Drew Dudley - Leadership educatorDrew Dudley believes leadership is not a characteristic reserved for the extraordinary. He works to help people discover the leader within themselves.
Why you should listen
Drew Dudley’s interest in developing people’s leadership began when he was the Leadership Development coordinator at the University of Toronto, Scarborough. In 2010 he founded Nuance Leadership Development Services, a company that creates leadership curricula for communities, organizations and individuals -- a subject on which he also speaks widely.
Drew Dudley | Speaker | TED.com