TED2016
Courtney E. Martin: The new American Dream
Courtney Martin: Yeni Amerikan Rüyası
Filmed:
Readability: 4
2,727,712 views
Tarihte ilk kez, Amerikalı anne babaların çoğunluğu çocuklarının kendilerinden daha iyi koşullarda yaşayacağını fikrinde değil. Gazeteci Courtney Martin, bunun telaşa sebebiyet vermemesi gerektiğini söylüyor. Aksine, bunu çalışma ve aile hayatında beraberliği ve yaratıcılığı öne çıkaran yeni bir yaklaşım belirleme fırsatı olarak değerlendiriyor. Amerika'nın çok uzaklarında da yankılanacak konuşmasında "En büyük tehlike Amerikan Rüyası'nı gerçekleştirememek değil," diyor. "En büyük tehlike aslında hiç de inanmadığın bir rüyayı gerçekleştirmektir."
Courtney E. Martin - Journalist
Courtney E. Martin’s work has two obsessions at its core: storytelling and solutions. Full bio
Courtney E. Martin’s work has two obsessions at its core: storytelling and solutions. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I'm a journalist,
0
680
1411
Ben bir gazeteciyim,
00:14
so I like to look for the untold stories,
1
2115
2551
bu yüzden anlatılmamış hikâyeler,
00:16
the lives that quietly play out
under the scream of headlines.
under the scream of headlines.
2
4690
3706
manşet çığlıkları altında sessizce
tükenen yaşamlar aramayı seviyorum.
tükenen yaşamlar aramayı seviyorum.
00:20
I've also been going about the business
of putting down roots,
of putting down roots,
3
8977
3457
Ayrıca bir süredir bir yere kök salmak,
00:24
choosing a partner, making babies.
4
12458
2304
bir eş seçmek ve çocuk
yapmak da ilgimi çekiyor.
yapmak da ilgimi çekiyor.
00:27
So for the last few years,
5
15206
2231
Yani son birkaç yıldır,
00:29
I've been trying to understand
6
17461
1463
hem ahlaki hem de felsefi
00:30
what constitutes
the 21st-century good life,
the 21st-century good life,
7
18948
3448
şeylerden etkilendiğim için,
hem de çaresizce bir cevap arayışında
hem de çaresizce bir cevap arayışında
olduğum için; 21. yüzyılda güzel yaşamı
00:35
both because I'm fascinated by the moral
and philosophical implications,
and philosophical implications,
8
23085
4610
00:39
but also because I'm in desperate
need of answers myself.
need of answers myself.
9
27719
3080
oluşturan şeyin ne
olduğunu anlamaya çalışıyorum.
olduğunu anlamaya çalışıyorum.
00:43
We live in tenuous times.
10
31641
2292
Çok sağlıksız bir dönemde yaşıyoruz.
00:46
In fact, for the first time
in American history,
in American history,
11
34402
3185
Aslında, Amerikan
tarihinde bir ilk olarak,
tarihinde bir ilk olarak,
00:49
the majority of parents do not think
that their kids will be better off
that their kids will be better off
12
37611
4120
ailelerin çoğu, çocuklarının
gelecekte daha iyi durumda
gelecekte daha iyi durumda
00:53
than they were.
13
41755
1432
olacaklarını düşünmüyorlar.
00:55
This is true of rich and poor,
men and women.
men and women.
14
43211
3278
Fakiri, zengini, kadını,
erkeği böyle düşünüyor.
erkeği böyle düşünüyor.
00:59
Now, some of you
might hear this and feel sad.
might hear this and feel sad.
15
47000
2565
Bazılarınız bunu duyduğuna üzülebilir.
01:01
After all, America is deeply invested
16
49589
2992
Nihayetinde Amerika, her neslin
01:04
in this idea of economic transcendence,
17
52605
2879
bir önceki nesilden bir adım önde olacağı,
01:07
that every generation kind of
leapfrogs the one before it,
leapfrogs the one before it,
18
55508
3560
daha çok kazanıp, daha çok satın
alıp, daha iyi durumda olacağını belirten
alıp, daha iyi durumda olacağını belirten
01:11
earning more, buying more, being more.
19
59092
3698
ekonomik üstünlük fikrine derinden bağlı.
01:15
We've exported this dream
all over the world,
all over the world,
20
63299
2158
Bu rüyayı dünyanın
dört bir yanına ulaştırdık,
dört bir yanına ulaştırdık,
01:17
so kids in Brazil and China and even Kenya
21
65481
2909
Brezilyalı, Çinli ve hatta
Kenyalı çocuklar bile
Kenyalı çocuklar bile
01:20
inherit our insatiable expectation
22
68414
2369
bizim daha fazlasına
duyduğumuz açgözlü beklentiyi
duyduğumuz açgözlü beklentiyi
01:23
for more.
23
71195
1159
genlerinde taşıyor.
01:25
But when I read this historic poll
for the first time,
for the first time,
24
73063
3057
Fakat bu tarihi anketin
sonuçlarını ilk öğrendiğimde,
sonuçlarını ilk öğrendiğimde,
01:28
it didn't actually make me feel sad.
25
76144
1973
çok da üzüldüğümü söyleyemem.
01:30
It felt like a provocation.
26
78593
1746
Daha çok, bir kışkırtı gibi geldi.
01:33
"Better off" -- based on whose standards?
27
81181
2833
Kime göre -- "daha iyi"?
01:37
Is "better off" finding a secure job
28
85030
2083
"Daha iyi" olmak, hayatın sonuna
01:39
that you can count on
for the rest of your life?
for the rest of your life?
29
87137
2491
dek dayanabileceğimiz,
güvenli bir iş bulmak mıdır?
güvenli bir iş bulmak mıdır?
01:42
Those are nearly extinct.
30
90027
1737
Bunlar neredeyse sona erdi.
01:43
People move jobs, on average,
every 4.7 years,
every 4.7 years,
31
91788
3997
İnsanlar, ortalama her 4,7
yılda bir iş değiştiriyor
yılda bir iş değiştiriyor
01:47
and it's estimated that by 2020,
32
95809
1961
ve 2020'ye kadar
Amerikalıların neredeyse
Amerikalıların neredeyse
01:49
nearly half of Americans
will be freelancers.
will be freelancers.
33
97794
2856
yarısının, serbest
çalışacağı tahmin ediliyor.
çalışacağı tahmin ediliyor.
01:53
OK, so is better off just a number?
34
101523
2951
Peki, o zaman daha iyi
olmak, sadece bir rakam mı?
olmak, sadece bir rakam mı?
01:56
Is it about earning
as much as you possibly can?
as much as you possibly can?
35
104498
2967
Olabildiğince para kazanmak mı?
02:00
By that singular measurement,
we are failing.
we are failing.
36
108060
3232
Yalnızca bu ölçümlemeyi
yaparak, başarısız oluyoruz.
yaparak, başarısız oluyoruz.
02:03
Median per capita income
has been flat since about 2000,
has been flat since about 2000,
37
111316
4197
Kişi başına düşen gelirin orta değeri,
neredeyse 2000 yılından beri sabit,
neredeyse 2000 yılından beri sabit,
02:07
adjusted for inflation.
38
115537
1562
enflasyona göre ayarlanmış olarak.
02:10
All right, so is better off getting
a big house with a white picket fence?
a big house with a white picket fence?
39
118005
4229
Pekâlâ, o zaman "daha iyi" olmak,
pembe panjurlu bir ev almak mı demek?
pembe panjurlu bir ev almak mı demek?
02:14
Less of us are doing that.
40
122710
1437
Pek azımız bunu yapıyor.
02:16
Nearly five million people lost
their homes in the Great Recession,
their homes in the Great Recession,
41
124718
3656
Büyük Ekonomik Durgunluk'ta neredeyse
beş milyon insan evlerini kaybetti ve
beş milyon insan evlerini kaybetti ve
02:20
and even more of us sobered up
about the lengths we were willing to go --
about the lengths we were willing to go --
42
128398
4374
hatta çoğumuz, ulaşmak istediğimiz
mesafeler konusunda kendimize geldik --
mesafeler konusunda kendimize geldik --
02:24
or be tricked into going,
in many predatory cases --
in many predatory cases --
43
132796
2747
ya da çoğu yağmacılık
durumunda, oyuna geldik -- ve bu,
durumunda, oyuna geldik -- ve bu,
02:27
to hold that deed.
44
135567
1507
o işi sürdürmek içindi.
02:29
Home-ownership rates
are at their lowest since 1995.
are at their lowest since 1995.
45
137575
3683
Ev sahibi olma oranları,
1995'ten beri en düşük derecede.
1995'ten beri en düşük derecede.
02:34
All right, so we're not
finding steady employment,
finding steady employment,
46
142117
3348
Pekâlâ, istikrarlı bir
istihdam bulamıyoruz,
istihdam bulamıyoruz,
02:37
we're not earning as much money,
47
145489
1733
çok para kazanmıyoruz ve
02:39
and we're not living in big fancy houses.
48
147246
2412
büyük, süslü evlerde yaşamıyoruz.
02:42
Toll the funeral bells
49
150372
1715
Amerika'yı mükemmelleştiren her şey
02:44
for everything that made America great.
50
152111
2569
için cenaze çanları çalıyor.
02:48
But,
51
156147
1152
Fakat,
02:49
are those the best measurements
of a country's greatness,
of a country's greatness,
52
157767
3906
bir ülkenin mükemmelliği ve
iyi bir yaşam için bu ölçüler,
iyi bir yaşam için bu ölçüler,
02:53
of a life well lived?
53
161697
1501
en iyi ölçüler mi?
02:55
What I think makes America great
is its spirit of reinvention.
is its spirit of reinvention.
54
163870
3585
Amerika'yı muhteşem yapanın, yeniden
icat etme ruhu olduğunu düşünüyorum.
icat etme ruhu olduğunu düşünüyorum.
03:00
In the wake of the Great Recession,
55
168034
1718
Büyük Ekonomik Durgunluğun ardından
03:01
more and more Americans are redefining
what "better off" really means.
what "better off" really means.
56
169776
4157
daha fazla Amerikalı, "daha iyi" olmanın
gerçekten ne demek olduğunu tanımlıyor.
gerçekten ne demek olduğunu tanımlıyor.
03:06
Turns out, it has more to do
with community and creativity
with community and creativity
57
174412
3986
Görünen o ki, bunun dolarlar ve
sentlerden çok, iletişim ve yaratıcılıkla
sentlerden çok, iletişim ve yaratıcılıkla
03:10
than dollars and cents.
58
178422
1685
ilgisi var.
03:12
Now, let me be very clear:
59
180917
2039
Daha açık konuşayım:
03:15
the 14.8 percent of Americans
living in poverty need money,
living in poverty need money,
60
183480
5193
Yoksullukla yaşayan Amerikalıların
yüzde 14,8'inin paraya ihtiyacı var,
yüzde 14,8'inin paraya ihtiyacı var,
03:20
plain and simple.
61
188697
1380
bu kadar basit.
03:22
And all of us need policies
that protect us from exploitation
that protect us from exploitation
62
190101
3661
Ayrıca bizleri, işverenlerin ve
mali kurumların suistimalinden
mali kurumların suistimalinden
03:25
by employers and financial institutions.
63
193786
3201
koruyacak yasalara ihtiyacımız var.
03:29
Nothing that follows is meant to suggest
that the gap between rich and poor
that the gap between rich and poor
64
197011
4651
Yürürlükteki hiçbir şey, zengin ve fakir
arasındaki uçurumun son derece
arasındaki uçurumun son derece
03:33
is anything but profoundly immoral.
65
201686
3371
ahlak dışı olduğunu göstermiyor.
03:38
But,
66
206224
1305
Ancak,
03:39
too often we let
the conversation stop there.
the conversation stop there.
67
207553
2639
konuyu genelde burada kapatıyoruz.
03:42
We talk about poverty as if
it were a monolithic experience;
it were a monolithic experience;
68
210804
3725
Fakirlikten, tekil bir tecrübeymiş gibi
bahsediyoruz ve fakir insanlardan da,
bahsediyoruz ve fakir insanlardan da,
03:46
about the poor as if
they were solely victims.
they were solely victims.
69
214553
2747
onlar yalnızca birer
kurbanmış gibi bahsediyoruz.
kurbanmış gibi bahsediyoruz.
03:50
Part of what I've learned
in my research and reporting
in my research and reporting
70
218126
2857
Araştırmalarım ve haberciliğim
bana, iyi yaşama sanatının
bana, iyi yaşama sanatının
03:53
is that the art of living well
71
221007
2406
genellikle en zayıf olanlar tarafından
03:55
is often practiced most masterfully
72
223437
2988
ustaca icra edildiğini
03:58
by the most vulnerable.
73
226449
2106
öğretti.
04:02
Now, if necessity
is the mother of invention,
is the mother of invention,
74
230253
2492
Yani, gereksinim, buluşları
ortaya çıkarıyorsa eğer,
ortaya çıkarıyorsa eğer,
04:04
I've come to believe
75
232769
1698
zannediyorum ki,
04:06
that recession can be
the father of consciousness.
the father of consciousness.
76
234491
3817
durgunluk da
bilinçliliği ortaya çıkarabilir.
bilinçliliği ortaya çıkarabilir.
04:10
It confronts us with profound questions,
77
238879
2838
Bu, karşımıza derin sorular çıkarıyor,
04:13
questions we might be too lazy
or distracted to ask
or distracted to ask
78
241741
3143
rahat zamanlarda sormaya
üşeneceğimiz ya da sormaktan
üşeneceğimiz ya da sormaktan
04:16
in times of relative comfort.
79
244908
1673
kaçınacağımız sorular.
04:19
How should we work?
80
247047
1563
Nasıl çalışmalıyız?
04:20
How should we live?
81
248634
1313
Nasıl yaşamalıyız?
04:22
All of us, whether we realize it or not,
82
250766
2239
Hepimiz, fark etsek de etmesek de,
04:25
seek answers to these questions,
83
253029
1572
kulaklarımıza fısıldayan
04:26
with our ancestors
kind of whispering in our ears.
kind of whispering in our ears.
84
254625
3165
atalarımızla birlikte, bu
soruların cevaplarını arıyoruz.
soruların cevaplarını arıyoruz.
04:31
My great-grandfather
was a drunk in Detroit,
was a drunk in Detroit,
85
259020
4123
Büyük dedem Detroit'te bir sarhoştu,
04:35
who sometimes managed
to hold down a factory job.
to hold down a factory job.
86
263167
2563
bazen bir fabrika işini
yürütmeyi başarabiliyordu.
yürütmeyi başarabiliyordu.
04:38
He had, as unbelievable as it might sound,
87
266611
2916
Kulaklarınıza inanamayacaksınız
ama, tek bir kadından,
ama, tek bir kadından,
04:41
21 children,
88
269551
1871
büyük-büyük annemden,
04:43
with one woman, my great-grandmother,
89
271446
2382
21 çocuğu vardı ve büyük-büyük annem
04:45
who died at 47 years old
of ovarian cancer.
of ovarian cancer.
90
273852
3400
47 yaşında yumurtalık kanserinden öldü.
04:49
Now, I'm pregnant with my second child,
91
277945
1935
Şimdi ben ikinci çocuğuma hamileyim ve
04:51
and I cannot even fathom
what she must have gone through.
what she must have gone through.
92
279904
4574
onun ne yaşadığını
anlamakta güçlük çekiyorum.
anlamakta güçlük çekiyorum.
04:56
And if you're trying to do the math --
there were six sets of twins.
there were six sets of twins.
93
284502
3586
Hesabını yapacak olursak
-- altı tane ikizi vardı.
-- altı tane ikizi vardı.
05:00
So my grandfather, their son,
94
288810
2738
Böylece, onların oğlu olan büyükbabam,
05:03
became a traveling salesman,
95
291572
1699
seyahat eden bir satıcı oldu ve ani
05:05
and he lived boom and bust.
96
293295
1495
yükseliş ve düşüşlerle yaşadı.
05:06
So my dad grew up answering
the door for debt collectors
the door for debt collectors
97
294814
3686
Babam da, alacaklılara kapıyı açıp
05:10
and pretending his parents weren't home.
98
298524
1995
ailesi evde yokmuş
gibi davranarak büyüdü.
gibi davranarak büyüdü.
05:12
He actually took his braces off himself
with pliers in the garage,
with pliers in the garage,
99
300979
4180
Babası, dişçiye gitmek için
parasının olmadığını söylediği zaman,
parasının olmadığını söylediği zaman,
05:17
when his father admitted
he didn't have money
he didn't have money
100
305183
2159
garajdaki penseyle kendi kendine
05:19
to go back to the orthodontist.
101
307366
1674
diş tellerini çıkardı.
05:21
So my dad, unsurprisingly,
102
309778
2771
Babam da, beklenildiği gibi,
05:24
became a bankruptcy lawyer.
103
312573
2068
iflas avukatı oldu.
05:26
Couldn't write this in a novel, right?
104
314665
2048
Bunu bir romanda anlatamazdı, değil mi?
05:29
He was obsessed with providing
a secure foundation
a secure foundation
105
317236
3281
Bana ve erkek kardeşime
güvenli bir dayanak sağlama
güvenli bir dayanak sağlama
05:32
for my brother and I.
106
320541
1346
takıntısı vardı.
05:34
So I ask these questions
by way of a few generations of struggle.
by way of a few generations of struggle.
107
322521
3747
Bu soruları, birkaç nesillik
mücadele vasıtasıyla soruyorum.
mücadele vasıtasıyla soruyorum.
05:38
My parents made sure that I grew up
on a kind of steady ground
on a kind of steady ground
108
326895
3057
Ailem benim, bir insanın
sorgulamasına, risk almasına ve
sorgulamasına, risk almasına ve
05:41
that allows one to question
and risk and leap.
and risk and leap.
109
329976
3317
sıçramasına izin veren,
istikrarlı bir zeminde büyümemi sağladı.
istikrarlı bir zeminde büyümemi sağladı.
05:45
And ironically, and probably
sometimes to their frustration,
sometimes to their frustration,
110
333909
3314
İronik olarak ve bazen de, muhtemelen
hayal kırıklıkları nedeniyle,
hayal kırıklıkları nedeniyle,
05:49
it is their steadfast
commitment to security
commitment to security
111
337247
3284
güvenliğin değerini ya da 21. yy'da
tarihsel olarak tanımladığımız
tarihsel olarak tanımladığımız
05:52
that allows me to question its value,
112
340555
2465
şekilde değerini
sorgulamama izin veren şey,
sorgulamama izin veren şey,
05:55
or at least its value
as we've historically defined it
as we've historically defined it
113
343044
2978
ailemin güvenliğe karşı sabit bir
05:58
in the 21st century.
114
346046
1713
bağlılık göstermesiydi.
06:00
So let's dig into this first question:
115
348870
1984
Öyleyse ilk soruya gelelim:
06:03
How should we work?
116
351267
1781
Nasıl çalışmalıyız?
06:06
We should work like our mothers.
117
354397
2611
Annelerimiz gibi çalışmalıyız.
06:09
That's right -- we've spent decades
118
357754
2139
Evet -- yüzyıllarca, şirket adamları
06:11
trying to fit women into a work world
built for company men.
built for company men.
119
359917
4030
için inşa edilmiş bir iş dünyasına
kadınları oturtabilmek için uğraştık.
kadınları oturtabilmek için uğraştık.
06:16
And many have done backbends to fit in,
120
364358
1890
Çoğu, uyum sağlamak için taklalar attı
06:18
but others have carved
a more unconventional path,
a more unconventional path,
121
366272
2625
fakat diğerleri daha
alışılmadık bir yol seçti ve
alışılmadık bir yol seçti ve
06:21
creating a patchwork of meaning and money
122
369652
2199
sevdiklerinin ihtiyacı
olan şeyleri yapabilmek
olan şeyleri yapabilmek
06:23
with enough flexibility
to do what they need to do
to do what they need to do
123
371875
2721
için gereken esneklikle,
anlam ve para üzerinden
anlam ve para üzerinden
06:26
for those that they love.
124
374620
1666
bir kırk yama yarattılar.
06:28
My mom called it "just making it work."
125
376993
2166
Annem buna "yürütmek" derdi.
06:31
Today I hear life coaches
call it "a portfolio career."
call it "a portfolio career."
126
379574
3469
Bugün yaşam koçları ona
"bir portföy kariyeri" diyorlar.
"bir portföy kariyeri" diyorlar.
06:35
Whatever you call it,
127
383956
1659
Ne derseniz deyin,
06:37
more and more men are craving
these whole, if not harried, lives.
these whole, if not harried, lives.
128
385639
5069
gitgide daha fazla erkek, eğer rahatsız
değilse, bu bütün yaşamı arzuluyor.
değilse, bu bütün yaşamı arzuluyor.
06:43
They're waking up to their desire
and duty to be present fathers and sons.
and duty to be present fathers and sons.
129
391332
4358
Her gün, baba ve oğul olma arzusu
ve görevleriyle uyanıyorlar.
ve görevleriyle uyanıyorlar.
06:48
Now, artist Ann Hamilton has said,
130
396547
2437
Sanatçı Ann Hamilton'ın da dediği gibi,
06:51
"Labor is a way of knowing."
131
399008
2515
"İş, bir bilme biçimidir".
06:54
Labor is a way of knowing.
132
402458
1288
İş, bir bilme biçimidir.
06:55
In other words, what we work on
133
403770
2008
Yani, dünyayı anlama biçimimizi,
06:57
is what we understand about the world.
134
405802
2503
üzerinde çalıştığımız şey belirler.
07:01
If this is true, and I think it is,
135
409043
2199
Eğer bu doğruysa, ki bence doğru,
07:03
then women who have disproportionately
cared for the little ones
cared for the little ones
136
411266
3572
o zaman, dengesizlik içinde küçük,
hasta ve yaşlı insanlarla ilgilenmiş
hasta ve yaşlı insanlarla ilgilenmiş
07:06
and the sick ones and the aging ones,
137
414862
1977
kadınlar, yine aynı dengesizlikle,
07:08
have disproportionately benefited
138
416863
2932
bilmenin en derin biçiminden
07:11
from the most profound kind
of knowing there is:
of knowing there is:
139
419819
3530
faydalandılar, yani:
07:15
knowing the human condition.
140
423373
2145
İnsanlık hâlini bilmekten.
07:18
By prioritizing care,
141
426442
2152
Erkekler, ilgiye öncelik vererek,
07:20
men are, in a sense, staking their claim
142
428618
2576
bir bakıma, insanın varoluşunun tamamında
07:23
to the full range of human existence.
143
431218
2903
hak iddia ediyorlar.
07:27
Now, this means the nine-to-five
no longer works for anyone.
no longer works for anyone.
144
435097
3136
Bu da, dokuza beş çalışmanın
artık hiç kimseye yaramaması demek.
artık hiç kimseye yaramaması demek.
07:30
Punch clocks are becoming obsolete,
as are career ladders.
as are career ladders.
145
438685
2826
İş çizelgeleri, tıpkı
kariyer liderleri gibi, eskiyor.
kariyer liderleri gibi, eskiyor.
07:33
Whole industries are being born
and dying every day.
and dying every day.
146
441535
3068
Her gün bir endüstri doğuyor ve ölüyor.
07:36
It's all nonlinear from here.
147
444627
1931
Hiçbiri doğrusal değil.
07:39
So we need to stop asking kids,
148
447090
2012
Yani, çocuklara artık "büyüyünce
07:41
"What do you want to be when you grow up?"
149
449126
2056
ne olacaksın?" diye sormayı bırakmalıyız
07:43
and start asking them,
"How do you want to be when you grow up?"
"How do you want to be when you grow up?"
150
451206
3304
ve onlara "büyüyünce nasıl
olmak istiyorsun?" diye sormalıyız.
olmak istiyorsun?" diye sormalıyız.
07:47
Their work will constantly change.
151
455247
1899
İşleri sürekli değişecek.
07:49
The common denominator is them.
152
457170
1975
Onlar, ortak payda.
07:51
So the more they understand their gifts
153
459504
1941
Yani, kabiliyetlerini anlayıp ideal
07:53
and create crews of ideal collaborators,
154
461469
2455
ortaklıklar için takımlar yarattıkça,
07:55
the better off they will be.
155
463948
1840
daha iyi durumda olacaklar.
07:58
The challenge ahead is to reinvent
the social safety net
the social safety net
156
466717
2663
Gelecekteki görev, gitgide
büyüyen bu ekonomiye
büyüyen bu ekonomiye
08:01
to fit this increasingly
fragmented economy.
fragmented economy.
157
469404
2937
uyum sağlamak için, sosyal
güvenlik ağını yeniden icat etmek.
güvenlik ağını yeniden icat etmek.
08:04
We need portable health benefits.
158
472365
1859
Bize, portatif sağlık yardımları lazım.
08:06
We need policies that reflect
that everyone deserves to be vulnerable
that everyone deserves to be vulnerable
159
474248
3609
Herkesin hassas olmayı hak ettiğini
yansıtan ya da hassas insanlar muhtaç
yansıtan ya da hassas insanlar muhtaç
08:09
or care for vulnerable others,
160
477881
1498
kalmadan onlarla ilgilenen
08:11
without becoming destitute.
161
479403
1608
yasalara ihtiyacımız var.
08:13
We need to seriously consider
a universal basic income.
a universal basic income.
162
481035
2648
Evrensel bir gelir, ciddi
olarak değerlendirilmelidir.
olarak değerlendirilmelidir.
08:15
We need to reinvent labor organizing.
163
483707
2197
İşçi örgütlenmesi yeniden düzenlenmeli.
08:18
The promise of a work world
that is structured to actually fit
that is structured to actually fit
164
486682
3866
Eve ekmek parası getirmek gibi
eski bir fikrin değil, ancak gerçekten
eski bir fikrin değil, ancak gerçekten
08:22
our 21st century values,
165
490572
1900
21.yy'a uyacak biçimde inşa edilmiş bir
08:24
not some archaic idea
about bringing home the bacon,
about bringing home the bacon,
166
492496
2937
iş dünyası sözünün uzun zaman önce
08:27
is long overdue --
167
495457
2190
vadesi doldu --
08:29
just ask your mother.
168
497671
1383
annenize sorun.
08:31
Now, how about the second question:
169
499877
1702
Şimdi, ikinci soruya ne dersiniz:
08:33
How should we live?
170
501603
1229
Nasıl yaşamalıyız?
08:35
We should live
171
503737
1746
Göçmen atalarımız gibi
08:37
like our immigrant ancestors.
172
505507
2072
yaşamalıyız.
08:41
When they came to America,
173
509174
1437
Amerika'ya geldiklerinde,
08:42
they often shared apartments,
survival tactics, child care --
survival tactics, child care --
174
510635
4230
odaları, hayatta kalma taktiklerini,
çocuk bakımını paylaştılar --
çocuk bakımını paylaştılar --
08:46
always knew how to fill one more belly,
175
514889
2006
ne kadar az yemekleri de olsa, daima
08:48
no matter how small the food available.
176
516919
2260
bir karın daha doyurmayı bildiler.
08:51
But they were told that success meant
leaving the village behind
leaving the village behind
177
519770
3566
Fakat onlara başarının, köyü terk edip
08:55
and pursuing that iconic symbol
of the American Dream,
of the American Dream,
178
523360
3052
simgesel Amerikan Rüyası
sembolünü ve beyaz bahçe çitini takip
sembolünü ve beyaz bahçe çitini takip
08:58
the white picket fence.
179
526436
1476
etmek olduğu söylendi.
09:00
And even today,
we see a white picket fence
we see a white picket fence
180
528460
2024
Günümüzde bile, beyaz
bahçe çiti gördüğümüz
bahçe çiti gördüğümüz
09:02
and we think success, self-possession.
181
530508
2373
zaman, başarıyı ve iradeyi düşünüyoruz.
09:04
But when you strip away
the sentimentality,
the sentimentality,
182
532905
2231
Fakat duygusallığı bırakırsak, onun
09:07
what it really does is divides us.
183
535160
2376
yaptığı şey aslında bizi ayırmak.
09:10
Many Americans are rejecting
the white picket fence
the white picket fence
184
538140
2573
Çoğu Amerikalı, beyaz
bahçe çitini ve içerisindeki,
bahçe çitini ve içerisindeki,
09:12
and the kind of highly privatized life
that happened within it,
that happened within it,
185
540737
3315
oldukça özelleştirilmiş türden
yaşamı reddediyor ve bunun yerine
yaşamı reddediyor ve bunun yerine
09:16
and reclaiming village life,
186
544076
1790
dayanışma isteğiyle,
09:17
reclaiming interdependence instead.
187
545890
2580
köy yaşamına dönüyor.
09:21
Fifty million of us, for example,
188
549311
1603
Örneğin, elli milyonumuz kuşaklar
09:22
live in intergenerational households.
189
550938
2675
arası evlerde yaşıyor.
09:26
This number exploded
with the Great Recession,
with the Great Recession,
190
554018
2728
Bu rakam, Büyük Ekonomik
Durgunluk ile patlama yaptı,
Durgunluk ile patlama yaptı,
09:28
but it turns out people
actually like living this way.
actually like living this way.
191
556770
2638
ama insanların böyle
yaşamayı sevdiği aşikâr.
yaşamayı sevdiği aşikâr.
09:31
Two-thirds of those who are living
with multiple generations under one roof
with multiple generations under one roof
192
559432
3848
Bir çatı altında birkaç nesille
yaşayan insanların üçte ikisi, bunun
yaşayan insanların üçte ikisi, bunun
09:35
say it's improved their relationships.
193
563304
2369
ilişkilerini geliştirdiğini söylüyor.
09:38
Some people are choosing
to share homes not with family,
to share homes not with family,
194
566145
2824
Bazı insanlar evlerini
aileleriyle değil, günlük çevrenin
aileleriyle değil, günlük çevrenin
09:40
but with other people who understand
the health and economic benefits
the health and economic benefits
195
568993
3360
sağlık ve ekonomiyle ilgili
faydalarını anlayan insanlarla
faydalarını anlayan insanlarla
09:44
of daily community.
196
572377
1681
paylaşmayı seçiyorlar.
09:46
CoAbode, an online platform
for single moms looking to share homes
for single moms looking to share homes
197
574082
3634
Tek yaşayan annelerin, evlerini diğer
annelerle paylaşmasını sağlayan bir
annelerle paylaşmasını sağlayan bir
09:49
with other single moms,
198
577740
1363
platform olan CoAbode'un,
09:51
has 50,000 users.
199
579127
1991
50.000 kullanıcısı var.
09:53
And people over 65 are especially prone
200
581761
2637
Özellikle 65 yaş üstü
insanlar da bu alternatif yaşam
insanlar da bu alternatif yaşam
09:56
to be looking for these alternative
living arrangements.
living arrangements.
201
584422
3149
düzenlemelerini aramaya çok yatkınlar.
10:00
They understand that their quality of life
202
588074
2499
Hayat standartlarının,
yalnızlık ve dayanışmadan
yalnızlık ve dayanışmadan
10:02
depends on a mix
of solitude and solidarity.
of solitude and solidarity.
203
590597
4249
oluşan bir karışımına
bağlı olduğunu anlıyorlar.
bağlı olduğunu anlıyorlar.
10:07
Which is true of all of us
when you think about it,
when you think about it,
204
595727
2493
Düşündüğümüz zaman, genç ya da yaşlı,
10:10
young and old alike.
205
598244
1364
bu hepimiz için doğru.
10:11
For too long, we've pretended
that happiness is a king in his castle.
that happiness is a king in his castle.
206
599632
4031
Uzun süredir mutluluk,
kalede bir kralmış gibi davrandık.
kalede bir kralmış gibi davrandık.
10:16
But all the research proves otherwise.
207
604306
2171
Fakat araştırmalar tam tersini gösteriyor.
10:19
It shows that the healthiest,
happiest and even safest --
happiest and even safest --
208
607006
3003
Araştırmalar -- iklim
değişikliği afetleri, suç, hepsi
değişikliği afetleri, suç, hepsi
10:22
in terms of both climate change disaster,
in terms of crime, all of that --
in terms of crime, all of that --
209
610033
6074
açısından -- en sağlıklı, en mutlu
ve hatta en güvenli insanların,
ve hatta en güvenli insanların,
10:28
are Americans who live lives
intertwined with their neighbors.
intertwined with their neighbors.
210
616131
3832
komşularıyla iç içe yaşayan
Amerikalılar olduğunu gösteriyor.
Amerikalılar olduğunu gösteriyor.
10:32
Now, I've experienced this firsthand.
211
620661
1897
Ben bunu şahsen tecrübe ettim.
10:35
For the last few years, I've been living
in a cohousing community.
in a cohousing community.
212
623076
3192
Son birkaç yıldır, ortak konutlu
bir toplulukta yaşıyorum.
bir toplulukta yaşıyorum.
10:38
It's 1.5 acres of persimmon trees,
213
626292
3609
6,07 dönüm içerisinde hurma ağaçları,
10:41
this prolific blackberry bush
that snakes around a community garden,
that snakes around a community garden,
214
629925
3752
bir bahçenin etrafını saran bu
üretken böğürtlen çalılığı var ve
üretken böğürtlen çalılığı var ve
10:45
all smack-dab, by the way,
in the middle of urban Oakland.
in the middle of urban Oakland.
215
633701
3213
ayrıca, Oakland şehrinin tam
ortasında, merkezinde.
ortasında, merkezinde.
10:49
The nine units are all built
to be different,
to be different,
216
637447
2119
Dokuz daire de birbirinden
farklı şekillerde,
farklı şekillerde,
10:51
different sizes, different shapes,
217
639590
1649
boyutları ve biçimleri farklı
10:53
but they're meant to be
as green as possible.
as green as possible.
218
641263
2114
fakat olabildiğince yeşiller.
10:55
So big, shiny black
solar cells on our roof
solar cells on our roof
219
643401
2143
Çatılardaki büyük, parlak siyah güneş
10:57
mean our electricity bill rarely exceeds
220
645568
1934
hücreleri ile, elektrik faturalarımız
10:59
more than five bucks in a month.
221
647526
1618
nadiren 5 doları geçiyor.
11:01
The 25 of us who live there are all
different ages and political persuasions
different ages and political persuasions
222
649787
3811
Burada yaşayan 25 kişiden
her birinin yaşları, politik inançları ve
her birinin yaşları, politik inançları ve
11:05
and professions,
223
653622
1158
meslekleri farklı ve
11:06
and we live in homes that have everything
a typical home would have.
a typical home would have.
224
654804
3278
tipik bir evde olan her şeyin
olduğu evlerde yaşıyoruz.
olduğu evlerde yaşıyoruz.
11:10
But additionally,
225
658106
1154
Ek olarak,
11:11
we share an industrial-sized
kitchen and eating area,
kitchen and eating area,
226
659284
2516
sanayi boyutunda bir mutfak
ve yemek alanını paylaşıyor,
ve yemek alanını paylaşıyor,
11:13
where we have common meals twice a week.
227
661824
2065
haftada iki kez yemek yiyoruz.
11:15
Now, people, when I tell them
I live like this,
I live like this,
228
663913
2239
İnsanlara böyle yaşadığımı
söylediğimde, genelde
söylediğimde, genelde
11:18
often have one of two extreme reactions.
229
666176
1906
iki aşırı tepki alıyorum.
11:20
Either they say, "Why doesn't
everyone live like this?"
everyone live like this?"
230
668106
2649
Ya, "Neden herkes
böyle yaşamıyor?" diyorlar
böyle yaşamıyor?" diyorlar
11:22
Or they say, "That sounds
totally horrifying.
totally horrifying.
231
670779
2728
ya da "Kulağa korkunç geliyor. Bunu asla
11:25
I would never want to do that."
232
673531
1499
yapmak istemezdim" diyorlar.
11:27
So let me reassure you: there is
a sacred respect for privacy among us,
a sacred respect for privacy among us,
233
675054
5147
Sizi rahatlatayım: Aramızda,
büyük bir mahremiyet saygısı var fakat
büyük bir mahremiyet saygısı var fakat
11:32
but also a commitment to what we call
"radical hospitality" --
"radical hospitality" --
234
680614
4317
aynı zamanda, "radikal konukseverlik"
adı verilen şeye de bağlıyız --
adı verilen şeye de bağlıyız --
11:37
not the kind advertised
by the Four Seasons,
by the Four Seasons,
235
685535
2423
bu, Four Seasons'ın
reklamını yaptığı türden değil;
reklamını yaptığı türden değil;
11:40
but the kind that says that every
single person is worthy of kindness,
single person is worthy of kindness,
236
688704
5627
her bir insanın iyiliğe
layık olduğunu belirten türden,
layık olduğunu belirten türden,
11:46
full stop, end of sentence.
237
694355
1758
nokta, cümlenin sonu.
11:49
The biggest surprise for me
of living in a community like this?
of living in a community like this?
238
697129
3477
Böyle bir toplulukta yaşarken
beni en çok şaşırtan şey ne miydi?
beni en çok şaşırtan şey ne miydi?
11:53
You share all the domestic labor --
the repairing, the cooking, the weeding --
the repairing, the cooking, the weeding --
239
701335
3751
Tüm ev işlerini -- hazırlamayı, pişirmeyi,
ayıklamayı -- paylaşıyorsunuz fakat
ayıklamayı -- paylaşıyorsunuz fakat
11:57
but you also share the emotional labor.
240
705110
2063
ayrıca duygusal bir işi paylaşıyorsunuz.
11:59
Rather than depending only
on the idealized family unit
on the idealized family unit
241
707573
3023
Duygusal ihtiyaçlarınızı
karşılamak için, idealleştirilmiş aile
karşılamak için, idealleştirilmiş aile
12:02
to get all of your emotional needs met,
242
710620
1868
birimine bağlı kalmaktansa; burada
12:04
you have two dozen other people
that you can go to
that you can go to
243
712512
2409
işte geçirdiğiniz zor bir
günü anlatmak veya kötü
günü anlatmak veya kötü
12:06
to talk about a hard day at work
244
714945
1836
davranan bir öğretmen problemini çözmek
12:08
or troubleshoot how to handle
an abusive teacher.
an abusive teacher.
245
716805
2685
için gidebileceğiniz iki düzine insan var.
12:12
Teenagers in our community will often go
to an adult that is not their parent
to an adult that is not their parent
246
720038
5564
Topluluğumuzdaki gençler, bir tavsiye
almak için genelde ailesinden olmayan bir
almak için genelde ailesinden olmayan bir
12:17
to ask for advice.
247
725626
1259
büyüğe gidiyorlar.
12:19
It's what bell hooks
called "revolutionary parenting,"
called "revolutionary parenting,"
248
727310
3519
Bu, Bell hooks'un "devrimsel
ebeveynlik" dediği şey;
ebeveynlik" dediği şey;
12:22
this humble acknowledgment
249
730853
1798
çocukların etrafında imrenebileceği
12:24
that kids are healthier when they have
a wider range of adults
a wider range of adults
250
732675
3096
ve güvenebileceği fazla sayıda
yetişkin olduğu zaman, çocukların
yetişkin olduğu zaman, çocukların
12:27
to emulate and count on.
251
735795
1840
daha sağlıklı oldukları düşüncesi.
12:30
Turns out, adults are healthier, too.
252
738451
2601
Görünen o ki, yetişkinler de
daha sağlıklı oluyor.
daha sağlıklı oluyor.
12:33
It's a lot of pressure,
253
741568
1588
Beyaz bahçe çitinin ardında o
12:35
trying to be that perfect family
behind that white picket fence.
behind that white picket fence.
254
743180
3904
mükemmel aile olmaya
çalışmak, büyük bir baskı.
çalışmak, büyük bir baskı.
12:40
The "new better off,"
as I've come to call it,
as I've come to call it,
255
748290
2344
"Yeni, daha iyi durum" adını verdiğim şey,
12:42
is less about investing
in the perfect family
in the perfect family
256
750658
2956
mükemmel aile yatırımıyla
daha az ilgili, fakat
daha az ilgili, fakat
12:45
and more about investing
in the imperfect village,
in the imperfect village,
257
753638
3485
daha çok, kusurlu bir
köye yatırım yapmakla ilgili;
köye yatırım yapmakla ilgili;
12:49
whether that's relatives
living under one roof,
living under one roof,
258
757147
2226
bu ister bir çatı altında
yaşayan akrabalar,
yaşayan akrabalar,
12:51
a cohousing community like mine,
259
759397
1840
benimki gibi ortak bir topluluk olsun,
12:53
or just a bunch of neighbors
who pledge to really know
who pledge to really know
260
761261
2930
ister birbirlerini gerçekten
tanıyan ve birbirlerine sahip
tanıyan ve birbirlerine sahip
12:56
and look out for one another.
261
764215
1506
çıkan komşular olsun.
12:58
It's good common sense, right?
262
766134
1869
Güzel bir sağduyu, değil mi?
13:00
And yet, money has often made us dumb
263
768466
2807
Hâl böyleyken, para
bizleri, el uzatmak konusunda
bizleri, el uzatmak konusunda
13:03
about reaching out.
264
771297
1365
aptallaştırdı.
13:05
The most reliable wealth
265
773575
2033
En güvenli zenginlik,
13:07
is found in relationship.
266
775632
2559
ilişkilerde bulunur.
13:11
The new better off is not
an individual prospect at all.
an individual prospect at all.
267
779511
3220
Yeni daha iyi durum,
asla kişisel bir beklenti değildir.
asla kişisel bir beklenti değildir.
13:15
In fact, if you're a failure
or you think you're a failure,
or you think you're a failure,
268
783384
3069
Aslında, başarısızsanız ya da
öyle olduğunuzu düşünüyorsanız,
öyle olduğunuzu düşünüyorsanız,
13:18
I've got some good news for you:
269
786477
1611
size iyi haberlerim var:
13:20
you might be a success by standards
you have not yet honored.
you have not yet honored.
270
788112
3790
Henüz itibar etmediğiniz
standartlarla başarılı olabilirsiniz.
standartlarla başarılı olabilirsiniz.
13:24
Maybe you're a mediocre earner
but a masterful father.
but a masterful father.
271
792404
3406
Kazanç konusunda belki vasatsınız,
ama belki de babalıkta ustasınız.
ama belki de babalıkta ustasınız.
13:28
Maybe you can't afford your dream home,
272
796477
1882
Belki hayalinizdeki evi alamıyorsunuz,
13:30
but you throw legendary
neighborhood parties.
neighborhood parties.
273
798383
2706
ama efsanevi komşu
partileri veriyorsunuz.
partileri veriyorsunuz.
13:34
If you're a textbook success,
274
802462
1764
Eğer okul kitaplarında başarılıysanız
13:36
the implications of what I'm saying
could be more grim for you.
could be more grim for you.
275
804250
3491
söylediğim şeyler size sıkıcı gelebilir.
13:40
You might be a failure
by standards you hold dear
by standards you hold dear
276
808344
3341
Değer verdiğiniz standartlara
göre başarısız olabilirsiniz,
göre başarısız olabilirsiniz,
13:43
but that the world doesn't reward.
277
811709
2402
ancak dünya sizi ödüllendirmez.
13:46
Only you can know.
278
814719
1400
Yalnızca siz bilebilirsiniz.
13:49
I know that I am not a tribute
279
817310
3216
Ben, herkese rahatlık sağlayacak kadar
13:52
to my great-grandmother,
280
820550
1486
para kazanmadığım sürece,
13:54
who lived such a short and brutish life,
281
822060
2669
kısa ve yabani bir hayat yaşamış olan
13:56
if I earn enough money to afford
every creature comfort.
every creature comfort.
282
824753
3163
büyük-büyük annem için övgüye
değer birisi olmadığımı biliyorum.
değer birisi olmadığımı biliyorum.
14:00
You can't buy your way
out of suffering or into meaning.
out of suffering or into meaning.
283
828614
3129
Istırap çekerek ya da anlam
çıkararak, yaşamı satın alamazsınız.
çıkararak, yaşamı satın alamazsınız.
14:03
There is no home big enough
284
831767
1734
Onun katlandığı acıları silmeye
14:05
to erase the pain
that she must have endured.
that she must have endured.
285
833525
3022
yetecek kadar büyük bir ev yok.
14:09
I am a tribute to her
286
837435
1250
Olabildiğince bağlı ve
14:10
if I live a life as connected
and courageous as possible.
and courageous as possible.
287
838709
4447
cesur bir hayat yaşarsam,
onun için övgü kaynağı olurum.
onun için övgü kaynağı olurum.
14:16
In the midst of such
widespread uncertainty,
widespread uncertainty,
288
844256
3001
Böyle geniş bir belirsizliğin ortasında,
14:19
we may, in fact, be insecure.
289
847281
2213
gerçekten, güvensiz olabiliriz.
14:22
But we can let that insecurity
make us brittle
make us brittle
290
850334
2526
Ama bu güvensizliğin bizi
kırmasına veya yumuşatmasına
kırmasına veya yumuşatmasına
14:25
or supple.
291
853216
1159
izin verebiliriz.
14:26
We can turn inward, lose faith
in the power of institutions to change --
in the power of institutions to change --
292
854859
5007
İçimize dönüp kurumların
değişim güçlerine olan inancımızı -- hatta
değişim güçlerine olan inancımızı -- hatta
14:31
even lose faith in ourselves.
293
859890
1914
kendimize inancımızı -- kaybedebiliriz.
14:34
Or we can turn outward,
294
862332
1404
Ya da dışa dönerek temas,
iletişim kurma ve yaratma yeteneklerimize
olan inancımızı geliştirebiliriz.
olan inancımızı geliştirebiliriz.
14:36
cultivate faith in our ability
to reach out, to connect, to create.
to reach out, to connect, to create.
295
864300
5085
14:43
Turns out, the biggest danger
296
871063
2394
Görünen o ki,
Amerikan Rüyası'nda başarısız
Amerikan Rüyası'nda başarısız
olmak, en büyük tehlike değil.
14:46
is not failing to achieve
the American Dream.
the American Dream.
297
874020
2858
14:49
The biggest danger is achieving a dream
298
877624
2438
Asıl büyük tehlike, inanmadığınız bir
14:52
that you don't actually believe in.
299
880086
2363
rüyayı gerçekleştirmeniz.
14:55
So don't do that.
300
883362
1230
Bunu yapmayın.
14:57
Do the harder, more interesting thing,
301
885046
2642
Her gün yaptığınız şeylerin, sevginizi ve
14:59
which is to compose a life
where what you do every single day,
where what you do every single day,
302
887712
4048
becerilerinizi ve enerjinizi adadığınız
insanların, inandığınız şeylere
insanların, inandığınız şeylere
15:03
the people you give your best love
and ingenuity and energy to,
and ingenuity and energy to,
303
891784
3678
olabildiğince yaklaşabildiği
bir yaşam oluşturarak,
bir yaşam oluşturarak,
15:07
aligns as closely as possible
with what you believe.
with what you believe.
304
895486
3010
daha zor ve daha ilginç olanı yapın.
15:11
That, not something as mundane
as making money,
as making money,
305
899010
3405
Bu, para kazanmak kadar
sıradan değildir ve atalarınız için de bir
sıradan değildir ve atalarınız için de bir
15:14
is a tribute to your ancestors.
306
902439
1969
övgü kaynağıdır.
15:16
That is the beautiful struggle.
307
904432
3611
En güzel mücadele budur.
15:20
Thank you.
308
908861
1191
Teşekkürler.
15:22
(Applause)
309
910076
9179
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Courtney E. Martin - JournalistCourtney E. Martin’s work has two obsessions at its core: storytelling and solutions.
Why you should listen
In her upcoming book, The New Better Off, Courtney E. Martin explores how people are redefining the American dream with an eye toward fulfillment. Martin is a columnist for On Being, and the cofounder of the Solutions Journalism Network, Valenti Martin Media, and FRESH Speakers, as well as a strategist for the TED Prize and an editor emeritus at Feministing.com.
In her previous book Do It Anyway: The New Generation of Activists, she profiled eight young people doing social justice work, a fascinating look at the generation of world-changers who are now stepping up to the plate.
Courtney E. Martin | Speaker | TED.com