Elizabeth G. Anderson School
Michelle Obama: A passionate, personal case for education
Michelle Obama'nın eğitim isteği
Filmed:
Readability: 3.3
1,252,421 views
Londralı kızların okulunda konuşan Michelle Obama her bir öğrencinin eğitimini ciddiye alması için tutkulu bir konuşma yapıyor. Dünyanın olması gereken haliyle şu andaki hali arasındaki uçurumu bu yeni, parlak neslin kapatacağını söylüyor.
Michelle Obama - First Lady of the United States
First Lady Michelle Obama, a lawyer and administrator, is an advocate for working parents and education for girls all around the world. Full bio
First Lady Michelle Obama, a lawyer and administrator, is an advocate for working parents and education for girls all around the world. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
This is my first trip,
0
0
2000
Bu benim ilk gezim.
00:20
my first foreign trip as a first lady.
1
2000
2000
Başkan eşi olarak ilk gezim.
00:22
Can you believe that?
2
4000
2000
Buna inanabiliyor musunuz?
00:24
(Applause)
3
6000
10000
(Alkış)
00:34
And while this is not my first visit to the U.K.,
4
16000
3000
Ve bu benim Birleşik Krallığa ilk ziyaretim olmamasına rağmen,
00:37
I have to say that I am glad that this is my first official visit.
5
19000
5000
ilk resmi ziyaretim oluşundan memnuniyet duyduğumu söylemek zorundayım.
00:42
The special relationship between the United States and the U.K.
6
24000
4000
Birleşik Devletler ve Birleşik Krallık arasındaki özel ilişki,
00:46
is based not only on the relationship between governments,
7
28000
5000
sadece hükümetler arasındaki ilişkiye dayanmayıp,
00:51
but the common language and the values that we share,
8
33000
3000
paylaştığımız ortak değerler ve dile dayanır.
00:54
and I'm reminded of that by watching you all today.
9
36000
4000
Her gün sizleri izleyerek bunu anımsıyorum.
00:58
During my visit I've been especially honored
10
40000
4000
Ziyaretim boyunca Britanya’nın en olağanüstü kadınlarıyla tanışmaktan
01:02
to meet some of Britain's most extraordinary women --
11
44000
3000
özellikle onur duydum.
01:05
women who are paving the way for all of you.
12
47000
3000
Hepinize yol açan kadınlar.
01:08
And I'm honored to meet you,
13
50000
3000
Ve sizinle tanışmaktan onur duyuyorum,
01:11
the future leaders of Great Britain and this world.
14
53000
6000
Birleşik Krallığın ve bu dünyanın yarınki liderleriyle.
01:17
And although the circumstances of our lives may seem very distant,
15
59000
5000
Ve yaşam koşullarımız birbirinden farklı gözükse de,
01:22
with me standing here as the First Lady of the United States of America,
16
64000
4000
burada Amerika Birleşik Devletleri başkanının eşi olarak duruyorum,
01:26
and you, just getting through school,
17
68000
4000
ve siz, sadece okulunuzla uğraşıyorsunuz.
01:30
I want you to know that we have very much in common.
18
72000
4000
Birçok ortak noktamız olduğunu bilmenizi isterim.
01:34
For nothing in my life's path
19
76000
4000
Yaşamımdaki hiçbir şey
01:38
would have predicted that I'd be standing here
20
80000
2000
benim burada
01:40
as the first African-American First Lady
21
82000
3000
Amerika Birleşik Devletlerinin
01:43
of the United States of America.
22
85000
2000
ilk Afrika kökenli Amerikalı başkan eşi olarak durmamı tahmin ettiremezdi.
01:45
There is nothing in my story that would land me here.
23
87000
5000
Hikayemde beni buraya koyacak hiçbir şey yok.
01:50
I wasn't raised with wealth or resources
24
92000
3000
Varlık ve imkanlarla büyümedim,
01:53
or any social standing to speak of.
25
95000
4000
ya da bir sosyal sınıf mensubu da değildim.
01:57
I was raised on the South Side of Chicago.
26
99000
4000
Şikago’nun güney kısmında büyüdüm.
02:01
That's the real part of Chicago.
27
103000
3000
Şikago’nun asıl bölgesinden.
02:04
And I was the product of a working-class community.
28
106000
3000
İşçi sınıfına ait bir toplumun meyvesiydim.
02:07
My father was a city worker all of his life,
29
109000
4000
Babam hayatı boyunca şehirde işçi olarak çalışmış.
02:11
and my mother was a stay-at-home mom.
30
113000
2000
Annem ise ev hanımıydı.
02:13
And she stayed at home to take care of me and my older brother.
31
115000
5000
Evde, bana ve ağabeyime bakıyordu.
02:18
Neither of them attended university.
32
120000
3000
Hiçbiri üniversiteye gitmedi.
02:21
My dad was diagnosed with multiple sclerosis
33
123000
3000
Babama hayatının baharında
02:24
in the prime of his life.
34
126000
2000
çoklu skleroz teşhisi konuldu.
02:26
But even as it got harder for him to walk
35
128000
3000
Onun için yürümek veya
02:29
and get dressed in the morning --
36
131000
2000
sabahları giyinmek zorlaşsa bile --
02:31
I saw him struggle more and more --
37
133000
2000
onun daha fazla mücadele ettiğini görüyordum.
02:33
my father never complained about his struggle.
38
135000
4000
Bu mücadelesi ile ilgili hiç şikayet etmedi.
02:37
He was grateful for what he had.
39
139000
2000
Sahip olduğu şeyler için memnundu.
02:39
He just woke up a little earlier and worked a little harder.
40
141000
5000
Sabah biraz daha erken uyanıp biraz daha fazla çalışırdı.
02:44
And my brother and I were raised with all that you really need:
41
146000
3000
Ağabeyim ve ben aslında sizlerin de ihtiyacı olan şeylerle büyüdük:
02:47
love, strong values
42
149000
3000
sevgiyle, güçlü değerlerle
02:50
and a belief that with a good education
43
152000
3000
ve iyi bir eğitimin yanında çok çalışmakla
02:53
and a whole lot of hard work,
44
155000
2000
başarılamayacak hiçbir şeyin olmayacağı
02:55
that there was nothing that we could not do.
45
157000
3000
inancıyla.
02:58
I am an example of what's possible
46
160000
4000
Ben, kızların yaşamlarının başlangıcından itibaren
03:02
when girls from the very beginning of their lives
47
164000
4000
etrafındaki insanlar tarafından sevildikleri ve büyütüldükleri zaman
03:06
are loved and nurtured by the people around them.
48
168000
5000
neleri başarabileceklerinin bir örneğiyim.
03:11
I was surrounded by extraordinary women in my life:
49
173000
4000
Hayatım sıradışı kadınlarla çevriliydi.
03:15
grandmothers, teachers, aunts, cousins, neighbors,
50
177000
5000
Bana dayanma gücünü ve saygınlığı öğreten
03:20
who taught me about quiet strength and dignity.
51
182000
4000
büyükannelerim, öğretmenlerim, teyzelerim, kuzenlerim, komşularım.
03:24
And my mother, the most important role model in my life,
52
186000
5000
Ve benim annem, hayatımda örnek aldığım en önemli kişi,
03:29
who lives with us at the White House
53
191000
2000
bizimle birlikte Beyaz Saray’da yaşıyor
03:31
and helps to care for our two little daughters,
54
193000
3000
ve iki küçük kızıma bakmamda yardımcı oluyor,
03:34
Malia and Sasha.
55
196000
2000
Malia ve Saşa'ya.
03:36
She's an active presence in their lives, as well as mine,
56
198000
4000
Onların yaşamlarında aynı zaman da benimkinde de, aktif mevcudiyeti var.
03:40
and is instilling in them
57
202000
2000
Ağabeyime ve bana öğrettiği değerleri,
03:42
the same values that she taught me and my brother:
58
204000
3000
tutkuyu, doğruluğu,
03:45
things like compassion, and integrity,
59
207000
3000
kendine güveni, azmi,
03:48
and confidence, and perseverance --
60
210000
4000
onlara da aşılıyor.
03:52
all of that wrapped up in an unconditional love
61
214000
3000
Ve bunların hepsini, sadece bir büyükannenin verebileceği
03:55
that only a grandmother can give.
62
217000
3000
koşulsuz bir sevgiyle donatıyor.
03:58
I was also fortunate enough to be cherished and encouraged
63
220000
4000
Aynı zamanda bazı örnek aldığım erkeklerden de,
04:02
by some strong male role models as well,
64
224000
5000
babam, amcalarım, büyük babalarım olmak üzere,
04:07
including my father, my brother, uncles and grandfathers.
65
229000
3000
şefkat görecek ve cesaretlendirilecek kadar şanslıydım.
04:10
The men in my life taught me some important things, as well.
66
232000
5000
Hayatımdaki erkekler de bana önemli şeyler öğrettiler.
04:15
They taught me about what a respectful relationship
67
237000
3000
Bana öğrettikleri, kadınlar ve erkekler arasındaki
04:18
should look like between men and women.
68
240000
4000
saygılı bir ilişkinin nasıl olması gerektiğiydi.
04:22
They taught me about what a strong marriage feels like:
69
244000
4000
Güçlü bir evliliğin nasıl olduğunu bana öğrettiler.
04:26
that it's built on faith and commitment
70
248000
3000
Evliliğin sadakat ve bağlılığa dayandığını
04:29
and an admiration for each other's unique gifts.
71
251000
4000
ve birbirinin yeteneğine hayran olmayı gerektirdiğini öğrettiler.
04:33
They taught me about what it means
72
255000
2000
Bana öğrettikleri, baba olmanın
04:35
to be a father
73
257000
2000
ve bir aileyi yetiştirmenin
04:37
and to raise a family.
74
259000
2000
ne anlama geldiğiydi.
04:39
And not only to invest in your own home
75
261000
2000
Yalnızca kendi evine yatırım yapmayıp,
04:41
but to reach out and help raise kids
76
263000
5000
aynı zamanda daha geniş bir çevrede aynı koşullardaki çocuklara ulaşmaya
04:46
in the broader community.
77
268000
2000
ve yardım etmeye çalışmayı öğrendim.
04:48
And these were the same qualities
78
270000
2000
Kendi kocamda aradığım
04:50
that I looked for in my own husband,
79
272000
3000
aynı özelliklerdi bunlar.
04:53
Barack Obama.
80
275000
2000
Barack Obama.
04:56
And when we first met,
81
278000
3000
İlk tanıştığımız zamanlardan hatırladığım bir şey de,
04:59
one of the things that I remember is that he took me out on a date.
82
281000
4000
beraber bir buluşmaya gitmiştik.
05:03
And his date was to go with him to a community meeting.
83
285000
3000
Buluşma bir cemiyet toplantısı idi.
05:06
(Laughter)
84
288000
2000
(Gülüşmeler)
05:08
I know, how romantic.
85
290000
2000
Biliyorum, ne kadar da romantik.
05:10
(Laughter)
86
292000
3000
(Gülüşmeler)
05:13
But when we met, Barack was a community organizer.
87
295000
2000
Onunla tanıştığımda, Barack bir toplum organizatörüydü.
05:15
He worked, helping people to find jobs
88
297000
4000
İnsanların iş bulmalarına yardım etmek için çalışıyordu,
05:19
and to try to bring resources into struggling neighborhoods.
89
301000
4000
çabalayan muhitlere kaynak sağlamaya çalışıyordu.
05:23
As he talked to the residents in that community center,
90
305000
2000
Cemiyet merkezindeki konuşmasında
05:25
he talked about two concepts.
91
307000
2000
iki kavramdan bahsetti.
05:27
He talked about "the world as it is" and "the world as it should be."
92
309000
6000
"dünyanın şu anki halini" ve "dünyanın olması gereken halini" anlattı.
05:33
And I talked about this throughout the entire campaign.
93
315000
4000
Ve ben de bütün seçim kampanyası boyunca bundan bahsettim.
05:37
What he said, that all too often,
94
319000
2000
Onun dediği şey şuydu,
05:39
is that we accept the distance between those two ideas.
95
321000
5000
bu iki fikir arasındaki ayrılığı kabulleniyoruz.
05:44
And sometimes we settle for the world as it is,
96
326000
4000
Ve bazen dünyayı olduğu gibi kabulleniriz,
05:48
even when it doesn't reflect our values and aspirations.
97
330000
4000
bizim değerlerimizi ve isteklerimizi yansıtmasa bile.
05:52
But Barack reminded us on that day,
98
334000
3000
Fakat Barack bize, o odadaki herkese, o gün şunu hatırlattı:
05:55
all of us in that room, that we all know
99
337000
3000
hepimiz dünyamızın neye benzemesi gerektiğini
05:58
what our world should look like.
100
340000
4000
biliyoruz.
06:02
We know what fairness and justice and opportunity look like.
101
344000
3000
Doğruluğun, adaletin, fırsatın ne olduğunu biliyoruz.
06:05
We all know.
102
347000
2000
Hepimiz biliyoruz.
06:07
And he urged the people in that meeting,
103
349000
2000
Ve o gün buluşmadaki herkesten,
06:09
in that community,
104
351000
2000
o cemiyetteki herkesten,
06:11
to devote themselves to closing the gap
105
353000
3000
bu iki farklı fikir arasındaki uçurumu azaltmaya
06:14
between those two ideas,
106
356000
2000
kendilerini adamalarını istedi.
06:16
to work together to try to make the world as it is
107
358000
4000
Birlikte çalışarak,
06:20
and the world as it should be, one and the same.
108
362000
4000
dünyanın olması gerektiği gibi olmasını sağlamamızı istedi.
06:24
And I think about that today because I am
109
366000
3000
Bu konuyu neden gündeme getirdim? Çünkü bugün
06:27
reminded and convinced that all of you in this school
110
369000
4000
bu okuldaki herkesin bu uçurumu kapatma işleminin
06:31
are very important parts of closing that gap.
111
373000
5000
önemli bir parçası olduğunu hatırladım ve ikna oldum.
06:36
You are the women who will build the world as it should be.
112
378000
5000
Dünyanın olması gerektiği halini inşaa edecek kadınlar sizlersiniz.
06:41
You're going to write the next chapter in history.
113
383000
2000
Tarihin diğer sayfalarını sizler yazacaksınız.
06:43
Not just for yourselves, but for your generation
114
385000
4000
Sadece kendiniz için değil, aynı zamanda sizin nesliniz için
06:47
and generations to come.
115
389000
3000
ve gelecek nesiller için.
06:50
And that's why getting a good education
116
392000
2000
Ve bu yüzden iyi bir eğitim almak
06:52
is so important.
117
394000
2000
çok önemlidir.
06:54
That's why all of this that you're going through --
118
396000
3000
Bu yüzden içinden geçmekte olduğunuz bu şeyler --
06:57
the ups and the downs, the teachers that you love and the teachers that you don't --
119
399000
4000
inişler ve çıkışlar, sevdiğiniz öğretmenleriniz, sevmediğiniz öğretmenleriniz --
07:01
why it's so important.
120
403000
3000
bu kadar çok önemlidir.
07:04
Because communities and countries and ultimately the world
121
406000
3000
Çünkü toplumlar, ülkeler ve son olarak dünya,
07:07
are only as strong as the health of their women.
122
409000
5000
kadınların sağlığı kadar güçlüdür.
07:12
And that's important to keep in mind.
123
414000
2000
Bunu aklınızdan çıkarmayın.
07:14
Part of that health includes an outstanding education.
124
416000
6000
Sıhhatin bir kısmını seçkin bir eğitim oluşturur.
07:20
The difference between a struggling family and a healthy one
125
422000
5000
Mücadele eden bir aile ile sağlıklı aile arasındaki fark
07:25
is often the presence of an empowered woman
126
427000
3000
güçlü bir kadının varlığıdır
07:28
or women at the center of that family.
127
430000
3000
veya kadınların ailenin merkezinde bulunmasıdır.
07:31
The difference between a broken community and a thriving one
128
433000
3000
Çökmüş bir toplum ile yükselen bir toplum arasındaki fark,
07:34
is often the healthy respect between men and women
129
436000
4000
kadınlar ve erkekler arasındaki sağlıklı bir saygının olmasıdır,
07:38
who appreciate the contributions each other makes to society.
130
440000
5000
ikisinin birbirlerinin topluma yaptıkları katkıları takdir etmeleridir.
07:43
The difference between a languishing nation
131
445000
3000
Zayıflayan bir ulus ile
07:46
and one that will flourish
132
448000
2000
yükselen bir ulus arasındaki fark,
07:48
is the recognition that we need equal access to education
133
450000
4000
hem erkeklerin ve hem de kızların
07:52
for both boys and girls.
134
454000
2000
eşit derecede eğitim hakkına sahip olmaları gerektiğini kabul etmektir.
07:54
And this school, named after the U.K.'s first female doctor,
135
456000
5000
Birleşik Krallığın ilk kadın doktorunun ismini alan bu okul
07:59
and the surrounding buildings named for Mexican artist Frida Kahlo,
136
461000
6000
ve Meksikalı sanatçı Frida Kahlo'nun
08:05
Mary Seacole,
137
467000
2000
Mary Seacole,
08:07
the Jamaican nurse known as the "black Florence Nightingale,"
138
469000
4000
"zenci Florence Nightingale" olarak bilinen Jamaika'lı hemşirenin,
08:11
and the English author, Emily Bronte,
139
473000
3000
ve İngiliz yazar, Emily Bronte'ın adını taşıyan yan binalar
08:14
honor women who fought sexism, racism and ignorance,
140
476000
4000
ruhlarını beslemek ve tutkularını sürdürmek için
08:18
to pursue their passions to feed their own souls.
141
480000
5000
cinsiyet ayrımcılığına, ırkçılığa ve cehalete karşı savaşan kadınları onurlandırdılar.
08:23
They allowed for no obstacles.
142
485000
3000
Onlar hiçbir engele izin vermediler.
08:26
As the sign said back there, "without limitations."
143
488000
4000
Arkamdaki yazının dediği gibi "sınırlamalar olmaksızın".
08:30
They knew no other way to live
144
492000
2000
Hayallerini takip etmekten başka
08:32
than to follow their dreams.
145
494000
3000
bir yaşam biçimi olmadığını biliyorlardı.
08:35
And having done so, these women
146
497000
5000
Ve buraya kadar, bu kadınlar
08:40
moved many obstacles.
147
502000
2000
birçok engeli kaldırdılar.
08:42
And they opened many new doors
148
504000
2000
Ve milyonlarca kadın doktor ve hemşire için
08:44
for millions of female doctors and nurses
149
506000
3000
sanatçı ve yazarlar için
08:47
and artists and authors,
150
509000
3000
onları takip eden herkes için
08:50
all of whom have followed them.
151
512000
2000
birçok yeni kapı açtılar.
08:52
And by getting a good education,
152
514000
3000
Ve iyi bir eğitim alarak,
08:55
you too can control your own destiny.
153
517000
4000
siz de kendi alın yazınızı kontrol edebilirsiniz.
08:59
Please remember that.
154
521000
3000
Bunu unutmayın lütfen.
09:02
If you want to know the reason why I'm standing here,
155
524000
4000
Buradan niçin bulunduğumu bilmek istiyorsanız,
09:06
it's because of education.
156
528000
3000
eğitim için,
09:09
I never cut class. Sorry, I don't know if anybody is cutting class.
157
531000
4000
Hiç ders ekmedim. Üzgünüm eğer içinizden ders ekenler varsa.
09:13
I never did it.
158
535000
2000
Ben hiç yapmadım.
09:15
I loved getting As.
159
537000
2000
Her zaman "A" almayı sevdim.
09:17
I liked being smart.
160
539000
2000
Zeki olmak hoşuma gidiyordu.
09:19
I liked being on time. I liked getting my work done.
161
541000
4000
İşlerii vaktinde yapmayı severdim. Ödevlerimi bitirmekten hoşlanırdım.
09:23
I thought being smart was cooler than anything in the world.
162
545000
5000
Zeki olmanın dünyadaki her şeyden daha havalı olduğunu düşünüyordum.
09:28
And you too, with these same values,
163
550000
2000
Ve siz de, aynı değerlerle
09:30
can control your own destiny.
164
552000
2000
kendi alın yazınızı kontrol edebilirsiniz.
09:32
You too can pave the way.
165
554000
3000
Kendi yolunuzu çizebilirsiniz.
09:35
You too can realize your dreams,
166
557000
2000
Hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz,
09:37
and then your job is to reach back
167
559000
4000
ve sonra işiniz geriye dönüp
09:41
and to help someone just like you do the same thing.
168
563000
4000
sizin gibi birine aynı şeyleri yapmak için yardım etmek.
09:45
History proves that it doesn't matter
169
567000
3000
Tarih bunu gösteriyor,
09:48
whether you come from a council estate
170
570000
2000
ister sosyal konutlardan olun,
09:50
or a country estate.
171
572000
2000
ya da bir kırsal bölgeden.
09:52
Your success will be determined
172
574000
2000
Başarınızı
09:54
by your own fortitude,
173
576000
3000
kendi cesaretiniz,
09:57
your own confidence, your own individual hard work.
174
579000
4000
kendinize güveniniz, kendi bireysel çalışmanız belirleyecek.
10:01
That is true. That is the reality of the world that we live in.
175
583000
4000
Bu gerçek. Yaşadığımız dünyanın gerçeği bu.
10:05
You now have control over your own destiny.
176
587000
3000
Şimdi kendi kaderiniz üzerinde kontrolünüz var.
10:08
And it won't be easy -- that's for sure.
177
590000
5000
Ve bu kolay olmayacak. Orası kesin.
10:13
But you have everything you need.
178
595000
2000
Fakat ihtiyacınız olan her şeye sahipsiniz.
10:15
Everything you need to succeed,
179
597000
3000
Başarmak için her şeye,
10:18
you already have, right here.
180
600000
3000
zaten sahipsiniz.
10:21
My husband works in this big office.
181
603000
4000
Kocam o büyük ofiste çalışıyor.
10:25
They call it the Oval Office.
182
607000
3000
Oval Ofis diyorlar.
10:28
In the White House, there's the desk that he sits at --
183
610000
2000
Beyaz Saray'da, oturduğu bir masası var.
10:30
it's called the Resolute desk.
184
612000
3000
Kararlı masa deniliyor.
10:33
It was built by the timber of Her Majesty's Ship Resolute
185
615000
4000
Majestelerinin Resolute gemisinin kerestesi ile yapılmış ve
10:37
and given by Queen Victoria.
186
619000
3000
Kraliçe Viktoria tarafından verilmiş.
10:40
It's an enduring symbol of the friendship between our two nations.
187
622000
5000
Bu bizim iki ulusumuz arasındaki kalıcı bir semboldür.
10:45
And its name, Resolute,
188
627000
2000
Ve onun ismi Kararlı,
10:47
is a reminder of the strength of character that's required
189
629000
4000
gerekli olan karakterin gücünü hatırlatıyor,
10:51
not only to lead a country,
190
633000
2000
sadece bir ülkeye yol gösteren biri değil,
10:53
but to live a life of purpose, as well.
191
635000
5000
aynı zamanda amaçlı bir hayat yaşayan biri olmalı.
10:58
And I hope in pursuing your dreams, you all remain resolute,
192
640000
4000
Ve umarım ki hayallerinizin peşine düşersiniz, hepiniz kararlı kalırsınız,
11:02
that you go forward without limits,
193
644000
3000
limitler olmadan ilerlersiniz,
11:05
and that you use your talents -- because there are many; we've seen them;
194
647000
5000
ve yeteneklerinizi kullananırsınız -- çünkü onlardan sizlerde çok var. Onları gördük.
11:10
it's there --
195
652000
2000
Orada.
11:12
that you use them to create the world as it should be.
196
654000
4000
Dünyayı olması gerektiği gibi yapmak için onları kullanın.
11:16
Because we are counting on you.
197
658000
3000
Çünkü size güveniyoruz.
11:19
We are counting on every single one of you
198
661000
2000
Olabileceğinizin en iyisi olmanız için
11:21
to be the very best that you can be.
199
663000
3000
her birinize güveniyoruz.
11:24
Because the world is big.
200
666000
2000
Çünkü dünya büyük.
11:26
And it's full of challenges.
201
668000
2000
Ve zorluklarla dolu.
11:28
And we need strong, smart, confident young women
202
670000
4000
Ayakta durabilmek ve kontrolü ele geçirebilmek için
11:32
to stand up and take the reins.
203
674000
2000
güçlü, zeki ve kendine güvenen genç kadınlara ihtiyacımız var.
11:34
We know you can do it. We love you. Thank you so much.
204
676000
4000
Bunu başarabileceğinizi biliyoruz. Sizi seviyoruz. Çok teşekkür ederim.
11:38
(Applause)
205
680000
7000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Michelle Obama - First Lady of the United StatesFirst Lady Michelle Obama, a lawyer and administrator, is an advocate for working parents and education for girls all around the world.
Why you should listen
Michelle Obama's life as First Lady of the United States is informed by her early life, growing up as the daughter of a pump operator for the Chicago water department. Though money was tight, her parents emphasized education and possibility for their two brilliant children. Both kids went to Princeton (her older brother, Craig Robinson, was a bond trader, then become a much-respected basketball coach at Brown and now Oregon State University); Michelle went on to Harvard Law School, and returned to Chicago to do corporate law at the firm where she met her future husband, Barack Obama. She left corporate law to become a civil servant, working in planning, social outreach and administration with the city of Chicago, AmeriCorps and the University of Chicago Medical Center.
While Michelle Obama's personal focus is on raising her own two children, Malia and Sasha, in the glare of White House life, her outward focus, as First Lady, revolves around issues of education and work-life balance; she's a passionate supporter of working mothers and for global education of women and girls. She's helping to lead the drive for national service, encouraging Americans to volunteer in their own communities. Follow her on Snapchat at @michelleobama.
Plus: Read what it was like to be in the audience for this surprise talk.
Michelle Obama | Speaker | TED.com