TEDGlobal 2009
Lewis Pugh: How I swam the North Pole
Lewis Pugh Kuzey Kutbu'nda yüzüyor
Filmed:
Readability: 2.6
805,262 views
Lewis Pugh kuzey kutup noktasındaki rekor kıran yüzüşü hakkında konuşuyor. O eriyen buzullara ışık tutmak için buzlu sulara (hız ölçerle) girme cesaretini gösteriyor. Şaşırtıcı film çekimini ve süper-soğuk sularda yüzme üzerine bazı keskin yorumları dikkatle dinleyin.
Lewis Pugh - Coldwater swimmer
Pushing his body through epic cold-water swims, Lewis Gordon Pugh wants to draw attention to our global climate. He's just back from swimming in a meltwater lake on the slopes of Mount Everest. Full bio
Pushing his body through epic cold-water swims, Lewis Gordon Pugh wants to draw attention to our global climate. He's just back from swimming in a meltwater lake on the slopes of Mount Everest. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
Today I want to talk to you about
0
0
2000
Bugün sizlerle konuşmak istediğim konu
00:20
swimming across the North Pole,
1
2000
3000
Kuzey Kutbu'ndaki yüzüşüm
00:23
across the most northern place in the whole world.
2
5000
2000
bütün dünyanın en kuzey ucundaki yerde
00:25
And perhaps the best place to start is with my late father.
3
7000
4000
Başlamak için en iyisinin merhum babam olduğunu düşünüyorum.
00:29
He was a great storyteller.
4
11000
2000
O büyük bir öykü anlatıcıydı.
00:31
He could tell a story about an event,
5
13000
3000
Bir olay hakkında öykü anlatabilirdi
00:34
and so you felt you were absolutely there at the moment.
6
16000
3000
ve bu yüzden siz o an kendinizi kesinlikle orada hissederdiniz.
00:37
And one of the stories he told me so often when I was a young boy
7
19000
3000
Ben gençken bana sıklıkla anlattığı öykülerden biri
00:40
was of the first British atomic bomb test.
8
22000
4000
İngiltere'nin ilk atom bombası testiydi.
00:44
He had been there and watched it go off.
9
26000
4000
Babam orada bulunmuştu ve bombanın infilakını izlemişti.
00:48
And he said that the explosion was so loud
10
30000
3000
Ve dedi ki patlama öyle gürültülü
00:51
and the light was so intense,
11
33000
2000
ve ışık o kadar yoğunmuş ki
00:53
that he actually had to put his hands in front of his face to protect his eyes.
12
35000
4000
o gözlerini korumak için yüzünü elleriyle kapatmak zorunda kalmış.
00:57
And he said that he could actually see an x-ray
13
39000
3000
Ve dedi ki aslında parmaklarının x-ray'ini
01:00
of his fingers,
14
42000
2000
görebiliyormuş
01:02
because the light was so bright.
15
44000
3000
çünkü ışık o kadar parlakmış.
01:05
And I know that watching that atomic bomb going off
16
47000
4000
Ve ben biliyorum ki o atom bombasının infilakını izlemek
01:09
had a very, very big impact on my late father.
17
51000
3000
babam üzerinde çok çok büyük bir etki oluşturmuştu.
01:12
Every holiday I had as a young boy
18
54000
3000
Gençken her tatilimi
01:15
was in a national park.
19
57000
2000
ulusal parkta geçiriyordum.
01:17
What he was trying to do with me was to inspire me
20
59000
2000
Benimle yapmaya çalıştığı şey, bana ilham vermekti
01:19
to protect the world,
21
61000
2000
dünyayı korumak için,
01:21
and show me just how fragile the world is.
22
63000
4000
ve dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu göstermek için.
01:25
He also told me about the great explorers.
23
67000
3000
Ayrıca büyük kaşiflerden de bana bahsetti.
01:28
He loved history. He would tell me about Captain Scott
24
70000
3000
Tarihi severdi. O güney kutbuna bütün yol boyunca yürüyen
01:31
walking all the way to the South Pole
25
73000
2000
Kaptan Scott'ın hikayesini anlatırdı.
01:33
and Sir Edmund Hillary climbing up Mount Everest.
26
75000
3000
Ve Everest dağına tırmanan Sir Edmund Hillary hakkında da.
01:36
And so ever since I think I was just six years old,
27
78000
3000
Ve bu yüzden düşünüyorum da sadece 6 yaşından beri
01:39
I dreamed of going to the polar regions.
28
81000
2000
kutup bölgelerine gitmenin hayalini kuruyordum.
01:41
I really, really wanted to go to the Arctic.
29
83000
3000
Ben cidden Kuzey Kutup bölgesine gitmeyi istedim.
01:44
There was something about that place
30
86000
2000
Orada beni oraya çeken
01:46
which drew me to it.
31
88000
2000
bir şey vardı.
01:48
And, well, sometimes it takes a long time
32
90000
3000
Ve, evet, bazen bir hayalin gerçekleşmesi
01:51
for a dream to come true.
33
93000
2000
uzun zaman alır.
01:53
But seven years ago, I went to the Arctic
34
95000
3000
Fakat 7 yıl önce kuzey kutup bölgesine gittim
01:56
for the first time.
35
98000
2000
ilk defa.
01:58
And it was so beautiful that I've been back there
36
100000
3000
Ve son 7 yıl içinde oraya her yeniden gidişim
02:01
ever since, for the last seven years.
37
103000
2000
çok güzeldi.
02:03
I love the place.
38
105000
2000
Ben o yeri çok seviyorum.
02:05
But I have seen that place change
39
107000
3000
Fakat o yerin bütün tanımların ötesinde
02:08
beyond all description,
40
110000
2000
değişimini gördüm
02:10
just in that short period of time.
41
112000
2000
sadece çok küçük bir zaman içerisinde.
02:12
I have seen polar bears walking across very, very thin ice
42
114000
3000
Beslenmek için çok çok ince buzların üzerinde yürüyen
02:15
in search of food.
43
117000
2000
kutup ayılarını gördüm.
02:17
I have swum in front of glaciers
44
119000
3000
Çok hızlı bir şekilde erimekte olan
02:20
which have retreated so much.
45
122000
2000
buzdağlarının önünde yüzdüm.
02:22
And I have also, every year,
46
124000
2000
Ve bununla birlikte her yıl,
02:24
seen less and less sea ice.
47
126000
3000
gittikçe azalan deniz buzu gördüm.
02:27
And I wanted the world to know what was happening up there.
48
129000
3000
Ve dünyanın orada neler olup bittiğininden haberdar olmasını istiyorum.
02:30
In the two years before my swim,
49
132000
3000
Yüzüşümden önceki iki yıl içerisinde
02:33
23 percent of the arctic sea ice cover
50
135000
3000
kuzey kutup bölgesindeki deniz buz örtüsünün
02:36
just melted away.
51
138000
2000
yüzde 23'ü eriyip gitti.
02:38
And I wanted to really shake the lapels of world leaders
52
140000
3000
Ve gerçekten dünya liderlerinin yakalarını sallamak istiyorum
02:41
to get them to understand what is happening.
53
143000
4000
onların neler olup bittiğini anlamasını istiyorum.
02:45
So I decided to do this symbolic swim
54
147000
2000
Bu yüzden bu sembolik yüzüşü yapmaya karar verdim,
02:47
at the top of the world, in a place which should be frozen over,
55
149000
4000
dünyanın tepesinde, buzlarla donmuş olması gereken,
02:51
but which now is rapidly unfreezing.
56
153000
3000
fakat şimdi süratle erimekte olan bir yerde.
02:54
And the message was very clear:
57
156000
2000
Ve mesaj çok açıktı.
02:56
Climate change is for real,
58
158000
2000
İklim değişikliği gerçek
02:58
and we need to do something about it.
59
160000
2000
ve bizim bu konuda bir şeyler yapmamız lazım.
03:00
And we need to do something about it right now.
60
162000
4000
Ve bunu şu an şimdi yapmalıyız.
03:04
Well, swimming across the North Pole,
61
166000
3000
Evet, Kuzey Kutbu'nda yüzmek
03:07
it's not an ordinary thing to do.
62
169000
3000
yapılacak sıradan bir şey değil.
03:10
I mean, just to put it in perspective,
63
172000
2000
Demek istediğimi şu şekilde arz edeyim.
03:12
27 degrees is the temperature of a normal indoor swimming pool.
64
174000
4000
27 derece normal kapalı bir yüzme havuzunun sıcaklığıdır.
03:16
This morning, the temperature of the English Channel was 18 degrees.
65
178000
5000
Bu sabah, İngiliz TV'nin söylediği sıcaklık 18 derece.
03:21
The passengers who fell off the Titanic
66
183000
3000
Titanik'ten düşen yolcular
03:24
fell into water of just five degrees centigrade.
67
186000
3000
sadece 5 derece sıcaklığındaki suyun içine düştüler.
03:27
Fresh water freezes at zero.
68
189000
3000
Saf su sıfırda donar.
03:30
And the water at the North Pole is minus 1.7.
69
192000
4000
Ve kuzey kutbunda su eksi 1,7 dir.
03:34
It's fucking freezing.
70
196000
2000
Boktan şekilde buz kesiyor.
03:36
(Laughter)
71
198000
2000
(Kahkahalar)
03:38
(Applause)
72
200000
3000
(Alkışlar)
03:41
I'm sorry, but there is no other way to describe it.
73
203000
3000
Üzgünüm fakat onu tarif eden başka bir yol yok.
03:44
(Laughter)
74
206000
4000
(Kahkaha)
03:48
And so I had to assemble an incredible team around me
75
210000
4000
Ve ben bu yüzden etrafımda olağanüstü bir takımı bir araya getirmek zorundaydım
03:52
to help me with this task.
76
214000
2000
bana bu konuda yardım etmeleri için.
03:54
I assembled this team of 29 people from 10 nations.
77
216000
7000
10 milletten 29 insanla bu takımı meydana getirdim.
04:01
Some people think that swimming is a very solo sport,
78
223000
3000
Bazı insanlar yüzmenin tek kişilik bir spor olduğunu düsünüyor,
04:04
you just dive into the sea and off you go.
79
226000
2000
sadece denize dalar ve ilerlersiniz.
04:06
It couldn't be further from the truth for me.
80
228000
3000
Benim için gerçekten daha öte olamazdı.
04:09
And I then went and did a huge amount of training,
81
231000
3000
Sonra gittim ve muazzam derecede eğitim yaptım.
04:12
swimming in icy water, backwards and forwards.
82
234000
3000
Buzlu suda yüzmek, ileriye ve geriye doğru.
04:15
But the most important thing was to train my mind
83
237000
3000
Fakat en önemli şey zihnimi eğitmekti
04:18
to prepare myself for what was going to happen.
84
240000
2000
maydana gelecek şeylere kendimi hazırlamak için.
04:20
And I had to visualize the swim.
85
242000
2000
Ve ben yüzüşü gözümde canlandırmalıydım.
04:22
I had to see it from the beginning all the way to the end.
86
244000
3000
Başlangıçtan bitişe bütün yoluyla onu görmeliydim.
04:25
I had to taste the salt water in my mouth.
87
247000
2000
Ağzımın içinde tuzlu suyu tatmalıydım.
04:27
I had to see my coach screaming for me,
88
249000
2000
Koçumun benim için bağırdığini görmeliydim,
04:29
"Come on Lewis! Come on! Go! Go! Go! Don't slow down!"
89
251000
4000
"Haydi Lewis! Haydi! Yavaşlama!"
04:33
And so I literally swam across the North Pole
90
255000
3000
Ve böylece aklımda Kuzey Kutbu'nda tam anlamıyla
04:36
hundreds and hundreds of times in my mind.
91
258000
4000
yüzlerce ve yüzlerce kez yüzdüm.
04:40
And then, after a year of training, I felt ready.
92
262000
3000
Ve bir yıllık eğitimden sonra hazır olduğumu hissettim.
04:43
I felt confident that I could actually
93
265000
2000
Bu yüzüşü yapabileceğimden
04:45
do this swim.
94
267000
2000
emin olduğumu hissettim.
04:47
So myself and the five members of the team,
95
269000
2000
Böylelikle kendim ve takımda 5 üye
04:49
we hitched a ride on an icebreaker
96
271000
2000
Kuzey Kutbu'na gitmekte olan
04:51
which was going to the North Pole.
97
273000
2000
bir buzkıran gemisine takıldık.
04:53
And on day four, we decided to just do a quick
98
275000
3000
Ve dördüncü günde 5 dakikalık hızlıca bir test yüzüşü
04:56
five minute test swim.
99
278000
2000
yapmaya karar verdik.
04:58
I had never swum in water of minus 1.7 degrees before,
100
280000
4000
Daha önce hiç eksi 1,7 derecedeki bir suda yüzmemiştim
05:02
because it's just impossible to train
101
284000
2000
çünkü bu tarz koşullarda
05:04
in those types of conditions.
102
286000
2000
eğitim yapmak nerdeyse imkansızdır.
05:06
So we stopped the ship, as you do.
103
288000
2000
Böylece gemiyi durdurduk.
05:08
We all got down onto the ice,
104
290000
2000
Hepimiz buzun üzerine indik,
05:10
and I then got into my swimming costume
105
292000
2000
ve ben sonra yüzüş kıyafetimi giydim
05:12
and I dived into the sea.
106
294000
3000
ve suya daldım.
05:15
I have never in my life felt anything
107
297000
3000
Hayatımda hiç o dakikaki gibi
05:18
like that moment.
108
300000
2000
bir şey hissetmemiştim.
05:20
I could barely breathe. I was gasping for air.
109
302000
2000
Zorlukla nefes alabiliyordum. Nefes darlığı çektim
05:22
I was hyperventilating so much,
110
304000
3000
Son derece soluk soluğa kaldım
05:25
and within seconds my hands were numb.
111
307000
2000
ve saniyeler içerisinde ellerim uyuştu.
05:27
And it was -- the paradox is
112
309000
2000
Ve çelişki şu ki
05:29
that you're in freezing cold water,
113
311000
2000
siz donmakta olan soğuk bir sudasınız
05:31
but actually you're on fire.
114
313000
2000
fakat aslında siz yanmaktasınız.
05:33
I swam as hard as I could for five minutes.
115
315000
2000
Yapabildiğim kadar 5 dakika boyunca yüzdüm.
05:35
I remember just trying to get out of the water.
116
317000
2000
Sudan güç bela çıkmaya çalıştığımı hatırlıyorum.
05:37
I climbed out of the ice.
117
319000
2000
Buzun üzerine tırmandım.
05:39
And I remember taking the goggles off my face
118
321000
3000
Ve yüzücü gözlüğümü çıkardığımı
05:42
and looking down at my hands in sheer shock,
119
324000
3000
ve tam bir şok içerisinde ellerime baktığımı hatırlıyorum
05:45
because my fingers
120
327000
3000
çünkü parmaklarım
05:48
had swollen so much that they were like sausages.
121
330000
3000
o kadar kabarmışlardı ki sosis gibiydiler.
05:51
And they were swollen so much, I couldn't even close them.
122
333000
5000
Ve yine o kadar kabarmışlardı ki onları bitiştiremiyordum.
05:56
What had happened is that we are made partially of water,
123
338000
3000
Olan şuydu, biz kısmi olarak sudan oluşuyoruz
05:59
and when water freezes it expands.
124
341000
3000
ve su donduğunda genişler.
06:02
And so what had actually happened is
125
344000
2000
ve gerçekte olan şuydu
06:04
that the cells in my fingers had frozen and expanded.
126
346000
4000
parmaklarımdaki hücreler donmuş ve genişlemişti.
06:08
And they had burst. And I was in so much agony.
127
350000
4000
Ve onlar şişerek patlamıştı. Ve ben işte öyle bir ızdırap içerisindeydim.
06:12
I immediately got rushed onto the ship and into a hot shower.
128
354000
3000
Derhal gemiye koşuşturdum ve sıcak bir duşa girdim.
06:15
And I remember standing underneath the hot shower
129
357000
3000
Ve o sıcak duşun altında beklediğimi ve
06:18
and trying to defrost my fingers.
130
360000
4000
parmaklarımı eritmeye çalıştığımı hatırlıyorum.
06:22
And I thought, in two days' time, I was going to do this swim across the North Pole.
131
364000
6000
Ve düşündüm de, iki günlük zaman içerisinde bu yüzüşü Kuzey Kutbu'nda yapacaktım.
06:28
I was going to try and do a 20-minute swim,
132
370000
4000
Kuzey Kutbu'nda bir kilometre boyunca 20 dakikalık bir yüzüşü
06:32
for one kilometer across the North Pole.
133
374000
2000
deneyecek ve yapacaktım.
06:34
And this dream which I had had ever since I was a young boy
134
376000
3000
Ve gençliğimden bu yana babamla hayalini kurduğum bu rüya
06:37
with my father, was just going out the window.
135
379000
3000
pencereden kaçıyordu.
06:40
There is no possibility that this was going to happen.
136
382000
5000
Bunun gerçekleşmesine imkan yoktu.
06:45
And I remember then getting out of the shower
137
387000
2000
Sonra duştan çıktığımı
06:47
and realizing I couldn't even feel my hands.
138
389000
4000
ve ellerimi bile hissedemediğimi hatırlıyorum
06:51
And for a swimmer, you need to feel your hands
139
393000
3000
Ve bir yüzücü olarak sizin ellerinizi hissetmeye ihtiyacınız var
06:54
because you need to be able to grab the water
140
396000
3000
çünkü suyu kavrayabilmeniz
06:57
and pull it through with you.
141
399000
2000
ve onu sizinle birlikte itebilmeniz gerekiyor.
06:59
The next morning, I woke up
142
401000
2000
Ertesi sabah uyandım ve
07:01
and I was in such a state of depression,
143
403000
4000
acayip kasvetli bir durumdaydım.
07:05
and all I could think about was Sir Ranulph Fiennes.
144
407000
3000
Ve aklıma gelen tek şey Sir Ranulph Fiennes idi.
07:08
For those of you who don't know him, he's the great British explorer.
145
410000
3000
Onu tanımayanlarınız için, o büyük bir kaşiftir.
07:11
A number of years ago, he tried to ski all the way to the North Pole.
146
413000
5000
Birkaç yıl önce Kuzey Kutbunu kayakla kat etmeyi denedi.
07:16
He accidentally fell through the ice into the sea.
147
418000
3000
Kazayla buz katmanı arasında suya düştü.
07:19
And after just three minutes in that water,
148
421000
3000
ve o suda sadece 3 dakika sonra
07:22
he was able
149
424000
2000
o suda sadece 3 dakika sonra
07:24
to get himself out.
150
426000
2000
kendisini çıkarmayı başardı.
07:26
And his hands were so badly frostbitten
151
428000
2000
Ve elleri o kadar kötü kangren olmuştu ki
07:28
that he had to return to England.
152
430000
2000
İngiltere'ye dönmek zorunda kaldı.
07:30
He went to a local hospital and there they said,
153
432000
3000
Yerel bir hastaneye gitti ve orada ona dediler ki
07:33
"Ran, there is no possibility
154
435000
3000
"Ran, bu parmakları kurtarabilmenin
07:36
of us being able to save these fingers.
155
438000
2000
hiçbir ihtimali yok.
07:38
We are going to actually have to take them off."
156
440000
3000
Aslında onları ameliyatla almamız gerekecek."
07:41
And Ran decided to go into his tool shed
157
443000
5000
Ve Ran alet edevatlarının buluduğu kulübesine gitmeye
07:46
and take out a saw
158
448000
2000
ve bir testere alıp
07:48
and do it himself.
159
450000
4000
onu kendisi yapmaya karar verdi.
07:52
And all I could think of was, if that happened to Ran after three minutes,
160
454000
4000
Ve benim tek düşünebildiğim, eğer Ran'a 3 dakikada bu olduysa
07:56
and I can't feel my hands after five minutes,
161
458000
3000
ve ben ellerimi 5 dakika sonra hissedemiyorsam
07:59
what on earth is going to happen if I try 20 minutes?
162
461000
4000
ya 20 dakikayı denersem ne biçim bir şey olacak.
08:03
At the very best, I'm going to end up losing some fingers.
163
465000
3000
En iyi ihtimalle bazı parmaklarımı kaybedecektim.
08:06
And at worst, I didn't even want to think about it.
164
468000
5000
En kötüsü ise, aklıma bile getirmek istemedim.
08:11
We carried on sailing through the ice packs towards the North Pole.
165
473000
3000
Kuzey kutbuna doğru yüzen buz kütlelerinin arasında sefere devam ettik.
08:14
And my close friend David, he saw the way I was thinking,
166
476000
3000
Ve en yakın arkadaşım David neler düşündüğümü anladı.
08:17
and he came up to me and he said, "Lewis,
167
479000
2000
Ve bana yaklaştı ve dedi ki, " Lewis,
08:19
I've known you since you were 18 years old.
168
481000
5000
18 yaşından beri seni tanıyorum.
08:24
I've known you, and I know, Lewis,
169
486000
3000
Seni yakinen tanıyorum ve biliyorum ki Lewis,
08:27
deep down, right deep down here,
170
489000
2000
bütün kalbimle inanıyorum ki,
08:29
that you are going to make this swim.
171
491000
2000
sen bu yüzüşü başaracaksın.
08:31
I so believe in you Lewis. I've seen the way you've been training.
172
493000
3000
Sana inanıyorum Lewis. Senin nasıl eğitimlerini gördüm.
08:34
And I realize the reason why you're going to do this.
173
496000
3000
Ve senin bunu niçin yaptığının farkındayım.
08:37
This is such an important swim.
174
499000
3000
Bu çok önemli bir yüzme.
08:40
We stand at a very, very important moment in this history,
175
502000
4000
Biz tarihte çok çok önemli bir dakikada duruyoruz.
08:44
and you're going to make a symbolic swim here
176
506000
3000
Ve sen burada bir sembolik yüzüş gerçekleştirecek ve
08:47
to try to shake the lapels of world leaders.
177
509000
2000
dünya liderlerinin yakalarını sallamaya çalışacaksın.
08:49
Lewis, have the courage to go in there,
178
511000
2000
Lewis, oraya gitme cesaretini göster
08:51
because we are going to look after you every moment of it."
179
513000
5000
çünkü biz oranın her anında seni kollayacağız."
08:56
And I just, I got so much confidence from him saying that,
180
518000
3000
Ve onun öyle söylemesinden son derece güven aldım,
08:59
because he knew me so well.
181
521000
3000
cünkü beni çok iyi tanıyordu.
09:02
So we carried on sailing and we arrived at the North Pole.
182
524000
3000
Böylece seferimize devam ettik ve Kuzey Kutbu'na vardık.
09:05
And we stopped the ship,
183
527000
2000
Ve gemiyi durdurduk,
09:07
and it was just as the scientists had predicted.
184
529000
2000
ve burası bilim adamlarının tam olarak öngördüğü gibiydi.
09:09
There were open patches of sea everywhere.
185
531000
3000
Her tarafta açık deniz parçacıkları vardı.
09:12
And I went down into my cabin
186
534000
2000
Kabinime indim
09:14
and I put on my swimming costume.
187
536000
2000
ve yüzme kıyafetimi giydim.
09:16
And then the doctor strapped on a chest monitor,
188
538000
2000
Sonra doktor, iç vücut sıcaklığını ve kalp hızını
09:18
which measures my core body temperature
189
540000
2000
ölçen bir monitörü
09:20
and my heart rate.
190
542000
2000
kayışla göğsüme bağladı.
09:22
And then we walked out onto the ice.
191
544000
3000
Ve sonra buzun üzerinde yürüdük.
09:25
And I remember looking into the ice,
192
547000
4000
Buzun içine doğru baktığımı hatırlıyorum
09:29
and there were big chunks of white ice in there,
193
551000
2000
ve orada büyük beyaz buz kütleleri vardi,
09:31
and the water was completely black.
194
553000
4000
ve su tamamiyle siyahtı.
09:35
I had never seen black water before.
195
557000
2000
Daha önce hiç siyah su görmemiştim.
09:37
And it is 4,200 meters deep.
196
559000
4000
Ve 4.200 metre derinlikteydi.
09:41
And I said to myself, "Lewis, don't look left, don't look right.
197
563000
3000
Sonra kendime dedim ki, "Lewis, ne sağa ne de sola bak.
09:44
Just scuttle forward and go for it."
198
566000
4000
sadece ileri doğru yol al ve devam et."
09:48
And so I now want to show you a short video
199
570000
2000
Ve şimdi size orada buzun üzerinde neler olduğunu gösteren
09:50
of what happened there on the ice.
200
572000
3000
kısa bir video izlettirmek istiyorum.
10:09
Narrator (Video): We're just sailing out of harbor now, and it's at this stage
201
591000
3000
Video: Şimdi limandan ayrılıyoruz ve bu aşamada
10:12
when one can have a bit of a wobble mentally.
202
594000
3000
herhangi biri zihnen tereddüt edebilir.
10:15
Everything just looks so gray around here,
203
597000
4000
Burada her şey gri ve
10:19
and looks so cold.
204
601000
2000
çok soğuk gözüküyor,
10:56
We've just seen our first polar bears.
205
638000
2000
İlk kutup ayımızı biraz önce gördük.
10:58
It was absolutely magical.
206
640000
2000
Tam anlamıyla fevkaladeydi.
11:00
A mother and a cub, such a beautiful sight.
207
642000
2000
Bir anne ve bir yavru. Ne kadar güzel bir manzara.
11:02
And to think that in 30, 40 years
208
644000
2000
Ve 30, 40 yıl sonrasını düşününce
11:04
they could become extinct.
209
646000
2000
soyları tükenmiş olacak.
11:06
It's a very frightening, very, very frightening thought.
210
648000
4000
Çok ürkütücü, çok çok ürkütücü bir düşünce.
11:35
We're finally at the North Pole. This is
211
677000
2000
En sonunda Kuzey Kutbu'ndayız.
11:37
months and months and months of dreaming to get here,
212
679000
3000
Buraya gelmek aylardır hayalini kurduğumuz şeydi.
11:40
years of training and planning and preparation.
213
682000
4000
Yıllarca süren eğitim, plan ve hazırlık.
11:44
Ooh. In a couple of hours' time I'm going to get in here and do my swim.
214
686000
3000
Bir iki saat içinde buraya girecek ve yüzüşümü gerçekleştireceğim.
11:47
It's all a little bit frightening,
215
689000
2000
Biraz ürkütücü
11:49
and emotional.
216
691000
2000
ve dokunaklı.
12:31
Amundson, you ready? Amudson: Ready.
217
733000
2000
Amundson, hazır mısın?
12:43
Lewis Pugh: Ten seconds to swim. Ten seconds to swim.
218
745000
3000
Dalışa 10 saniye. Dalışa 10 saniye.
15:11
Take the goggles off. Take the goggles off!
219
893000
2000
Gözlükleri çıkar. Gözlükleri çıkar.
15:30
Man: Take the shoes. Take the shoes.
220
912000
2000
Adam: Ayakkabıları al. Ayakkabıları al.
15:33
Well done lad! You did it! You did it Lewis!
221
915000
3000
Aferin Lewis. Başardın. Sen başardın Lewis!
15:36
You did it! You did it man!
222
918000
3000
Başardın. Başardın adamım!
16:01
LP: How on earth did we do that?
223
943000
2000
Lewis Pugh: Bunu nasıl yaptık?
16:03
Man: Against the current! You did it against the current!
224
945000
3000
Adam: Akıntıya karşı! Akıntıya karşı başardın!
16:08
(Applause)
225
950000
15000
(Alkışlar)
16:23
LP: Thank you very much. Thank you very much.
226
965000
3000
Lewis Pugh: Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim.
16:26
(Applause)
227
968000
6000
(Alkışlar)
16:32
Thank you so much.
228
974000
2000
Çok teşekkür ederim.
16:34
Audience: Encore!
229
976000
2000
İzleyici: Tekrar!
16:36
(Laughter)
230
978000
2000
(Kahkahalar)
16:38
LP: I'd just like to end off by just saying this:
231
980000
2000
Lewis Pugh: Birkaç şey söyleyerek konuşmamı sonlandırmak istiyorum.
16:40
It took me four months again to feel my hands.
232
982000
3000
Ellerimi yeniden hissetmek 4 ay sürdü.
16:43
But was it worth it? Yes, absolutely it was.
233
985000
2000
Fakat değdi mi? Evet, kesinlikle değdi.
16:45
There are very, very few people who don't know now
234
987000
3000
Şimdi Kuzey Kutup bölgesinde meydana gelmekte olan şeylerden
16:48
about what is happening in the Arctic.
235
990000
2000
haberdar olmayan sayısı daha da az.
16:50
And people ask me, "Lewis, what can we do about climate change?"
236
992000
3000
Ve insanlar bana soruyorlar, "Lewis, iklim değişikliği hakkında biz ne yapabiliriz?"
16:53
And I say to them,
237
995000
2000
Ve onlara diyorum ki;
16:55
I think we need to do three things.
238
997000
2000
3 şeyi yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
16:57
The first thing we need to do is we need to break this problem down
239
999000
3000
Yapmamız gereken ilk şey bu problemi
17:00
into manageable chunks.
240
1002000
2000
ele avuca gelir lokmalara ayırmak.
17:02
You saw during that video all those flags.
241
1004000
3000
Video boyunca bütün o bayrakları gördünüz.
17:05
Those flags represented the countries
242
1007000
3000
O bayraklar takımızın geldiği ülkeleri
17:08
from which my team came from.
243
1010000
2000
temsil ediyor.
17:10
And equally, when it comes to climate change,
244
1012000
2000
Ve eşit şekilde, iklim değişikliği konusunda
17:12
every single country is going to have to make cuts.
245
1014000
4000
herbir ülke kendi üzerine düşen parçayı alacak.
17:16
Britain, America, Japan,
246
1018000
2000
İngiltere, Amerika, Japonya,
17:18
South Africa, the Congo.
247
1020000
2000
Güney Afrika, Kongo.
17:20
All of us together, we're all on the same ship together.
248
1022000
4000
Birlikte hepimiz aynı geminin içerisindeyiz.
17:24
The second thing we need to do is
249
1026000
2000
Yapmamız gereken ikinci şey ise
17:26
we need to just look back
250
1028000
2000
çok kısa bir süre zarfında
17:28
at how far we have come
251
1030000
2000
ne kadar yol kat etdiğimize
17:30
in such a short period of time.
252
1032000
2000
geri donüp bakmamız gerekiyor.
17:32
I remember, just a few years ago, speaking about climate change,
253
1034000
3000
Ben hatırlıyorum da sadece birkaç yıl öncesinde iklim değişikliği
17:35
and people heckling me in the back
254
1037000
2000
hakkında konuştuğumda insanlar sözümü kesip
17:37
and saying it doesn't even exist.
255
1039000
3000
böyle bir şeyin mevcut bile olmadığını söylüyorlardı.
17:40
I've just come back from giving a series of speeches
256
1042000
3000
Güney Afrika'nın en yoksul şehirlerinde
17:43
in some of the poorest townships in South Africa
257
1045000
3000
10 yaşındaki gençlere verdiğim
17:46
to young children as young as 10 years old.
258
1048000
3000
birkaç düzine konuşmadan daha yeni döndüm.
17:49
Four or five children sitting behind a desk,
259
1051000
3000
Bir masanın arkasında oturmuş 4 ya da 5 çocuk
17:52
and even in those poorest conditions,
260
1054000
3000
ve en yoksul koşullar altında bile
17:55
they all have a very, very good grasp
261
1057000
3000
hepsi bu konuyu çok iyi idrak etmişler.
17:58
of climate change.
262
1060000
2000
çok iyi idrak etmişler.
18:00
We need to believe in ourselves.
263
1062000
2000
Kendimize inanmamız gerekiyor.
18:02
Now is the time to believe.
264
1064000
2000
Şimdi inanma zamanı.
18:04
We've come a long way. We're doing good.
265
1066000
3000
Uzun bir yol kat ettik. İyi gidiyoruz.
18:07
But the most important thing we must do
266
1069000
2000
Fakat yapmamız gereken en önemli şey ise
18:09
is, I think, we must all walk to the end of our lives
267
1071000
4000
düşünüyorum da, hepimiz hayatımızın sonuna doğru yürümeli
18:13
and turn around, and ask ourselves a most fundamental question.
268
1075000
5000
ve arkamızı dönmeli ve kendimize şu mühim soruyu sormalıyız.
18:18
And that is, "What type of world do we want to live in,
269
1080000
5000
Ve o " Ne tür bir dünyada yaşamak istiyoruz,
18:23
and what decision are we going to make today
270
1085000
3000
ve hep birlikte sürdürülebilir bir dünyada
18:26
to ensure that we all live
271
1088000
2000
yaşamayı garanti altına almak için
18:28
in a sustainable world?"
272
1090000
3000
bugün hangi kararları almamız gerekiyor?"
18:31
Ladies and gentlemen, thank you very, very much.
273
1093000
2000
Hanımefendi ve beyefendiler, çok teşekkür ederim.
18:33
(Applause)
274
1095000
14000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Lewis Pugh - Coldwater swimmerPushing his body through epic cold-water swims, Lewis Gordon Pugh wants to draw attention to our global climate. He's just back from swimming in a meltwater lake on the slopes of Mount Everest.
Why you should listen
Lewis Gordon Pugh loves to pioneer new swimming routes around or between landmarks once thought unswimmable. In 2006, he swam the drought-stricken Thames; also that year he became the first swimmer to do a long-distance swim in all five oceans of the world. The following year, he made the first long-distance swim across the North Pole -- where climate change made the ice temporarily disappear. Heading into the second decade of his swimming career, he's regarded as the greatest cold-water swimmer in history.
His swims have given him a sea-level view of our planet, and inspired him to do his bit to help preserve it. He left a career in maritime law to become a public speaker on environmental issues with his group, Polar Defence Project -- and of course to plan more astonishing swims and treks. In September 2008, Pugh and Robbie Hedgus kayaked across the Arctic Ocean into the polar ice pack, to raise awareness of the thinning sea ice and the dangers of climate change in the Arctic and across the world. And at the end of May 2010 he swam 1 kilometer across Pumori, a meltwater lake situated next to the Khumbu Glacier on Mount Everest, at an altitude of 5300 meters, to draw attention to the melting of the Asian glaciers. He completed the swim -- the highest any person has undertaken -- in less than 23 minutes. "Glaciers are not just ice: they are a lifeline, they provide water to 2 billion people, and we need to protect them," he says.
Lewis Pugh | Speaker | TED.com