TED2004
Eve Ensler: Happiness in body and soul
Eve Ensler: Ruhta ve bedende mutluluk
Filmed:
Readability: 3.9
1,319,042 views
Eve ensler, Vajina Monologları'nın yaratıcısı, arkadaşlarıyla menopoz hakkında sohbet ederken nasıl olup da cinsel eylemler hakkında sahnede konuşmaya başladığını, kadına yönelik şiddeti durdurmak için dünya çapında bir kampanya başlattığını ve kendi mutluluğunu nasıl bulduğunu paylaşıyor.
Eve Ensler - Playwright, activist
Eve Ensler created the ground-breaking "Vagina Monologues," whose success propelled her to found V-Day -- a movement to end violence against women and girls everywhere. Full bio
Eve Ensler created the ground-breaking "Vagina Monologues," whose success propelled her to found V-Day -- a movement to end violence against women and girls everywhere. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:25
I bet you're worried.
0
1000
2000
Bahse girerim endişelisiniz.
00:27
(Laughter)
1
3000
2000
(Gülüşmeler)
00:29
I was worried. That's why I began this piece.
2
5000
4000
Ben endişeliydim. Bu yüzden bu piyese başladım.
00:33
I was worried about vaginas. I was worried what we think about vaginas,
3
9000
6000
Vajinalar konusunda endişeliydim. Vajinalar hakkında düşündüklerimizden
00:39
and even more worried that we don't think about them.
4
15000
4000
ve vajinalar hakkında hiç düşünmememizden daha çok endişeliydim.
00:43
I was worried about my own vagina.
5
19000
2000
Kendi vajinam hakkında endişeliydim.
00:45
It needed a context, a culture, a community of other vaginas.
6
21000
5000
Bir çevreye, kültüre, başka vajinalara ihtiyacı vardı.
00:50
There is so much darkness and secrecy surrounding them.
7
26000
4000
Bu konu üzerinde öyle bir karanlık ve gizem var ki...
00:54
Like the Bermuda Triangle, nobody ever reports back from there.
8
30000
5000
Bermuda Şeytan Üçgeni gibi, oraya giden kimseden haber alınamıyor.
00:59
(Laughter)
9
35000
1000
(Gülüşmeler)
01:00
In the first place, it's not so easy to even find your vagina.
10
36000
4000
Herşeyden önce, kendi vajinanıza ulaşmak bile pek kolay değildir.
01:04
Women go days, weeks, months, without looking at it.
11
40000
3000
Kadınların günlerce, haftalarca, aylarca vajinalarına bakmadıkları olur.
01:07
I interviewed a high-powered businesswoman;
12
43000
2000
Nüfuzlu bir işkadınıyla röportaj yapmıştım,
01:09
she told me she didn't have time.
13
45000
3000
bunun için zamanının olmadığını söyledi.
01:12
"Looking at your vagina," she said, "is a full day's work."
14
48000
3000
"Vajinanıza bakmak bütün gününüzü alacak bir iştir." dedi.
01:15
(Laughter)
15
51000
1000
(Gülüşmeler)
01:16
"You've got to get down there on your back, in front of a mirror,
16
52000
3000
"Aynanın karşısında, sırt üstü uzanacaksınız,
01:19
full-length preferred. You've got to get in the perfect position,
17
55000
3000
boylu boyunca. Doğru pozisyonda olmalısınız ve
01:22
with the perfect light, which then becomes shadowed by the angle you're at.
18
58000
4000
doğru ışığı bulmalısınız, açıdan dolayı orası gölgede kalmamalı.
01:26
You're twisting your head up, arching your back, it's exhausting."
19
62000
3000
Başınızı kaldırmalı, sırtınızı bükmelisiniz, bu çok yorucu."
01:29
She was busy; she didn't have time.
20
65000
3000
Meşguldü. Buna zamanı yoktu.
01:32
So I decided to talk to women about their vaginas.
21
68000
3000
Böylece, kadınlarla vajinaları hakkında konuşmaya karar verdim.
01:35
They began as casual vagina interviews,
22
71000
3000
Vajina söyleşileri ile başladı,
01:38
and they turned into vagina monologues.
23
74000
3000
daha sonra Vajina Monologları'na dönüştü.
01:41
I talked with over 200 women. I talked to older women,
24
77000
4000
200' den fazla kadınla konuştum. Yaşlı kadınlarla,
01:45
younger women, married women, lesbians, single women;
25
81000
3000
genç kadınlarla, evli kadınlarla, lezbiyenlerle, bekar kadınlarla konuştum.
01:48
I talked to corporate professionals, college professors, actors, sex workers;
26
84000
5000
Üst düzey yöneticilerle, üniversite hocalarıyla, oyuncularla, seks işçileriyle konuştum.
01:53
I talked to African-American women, Asian-American women,
27
89000
4000
Afrika ya da Asya kökenli Amerikalılarla,
01:57
Native-American women, Caucasian women, Jewish women.
28
93000
4000
yerli kadınlarıyla, Kafkasyalı kadınlarla, Yahudi kadınlarla konuştum.
02:01
OK, at first women were a little shy, a little reluctant to talk.
29
97000
5000
Tamam, başlangıçta kadınlar biraz utangaçtılar, konuşmaya gönülsüzdüler.
02:06
Once they got going, you couldn't stop them.
30
102000
3000
Ama bir kere başladılar mı onları durduramıyordunuz.
02:09
Women love to talk about their vaginas -- they do.
31
105000
4000
Kadınlar vajinaları hakkında konuşmaya bayılıyorlar, gerçekten.
02:13
Mainly because no one's ever asked them before.
32
109000
3000
En çok da daha önce kimse onlara bunu sormadığı için.
02:16
(Laughter)
33
112000
1000
(Gülüşmeler)
02:17
Let's just start with the word "vagina" -- vagina, vagina.
34
113000
5000
Gelin vajina kelimesiyle başlayalım-- vajina, vajina.
02:22
It sounds like an infection at best. Maybe a medical instrument.
35
118000
5000
Kulağa en iyi ihtimalle bir enfeksiyon adı gibi geliyor. Ya da tıbbi bir cihaz.
02:27
"Hurry, nurse, bring the vagina."
36
123000
2000
"Hemşire, vajinayı getir."
02:29
(Laughter)
37
125000
1000
(Gülüşmeler)
02:30
Vagina, vagina, vagina. It doesn't matter how many times
38
126000
3000
Vajina, vajina, vajina, kaç defa tekrar ederseniz edin
02:33
you say the word, it never sounds like a word you want to say.
39
129000
3000
güzel bir kelime gibi tınlamıyor.
02:36
It's a completely ridiculous, totally un-sexy word.
40
132000
5000
Tamamen gülünç, kesinlikle seksi bir kelime değil.
02:41
If you use it during sex, trying to be politically correct,
41
137000
3000
İlişki sırasında, diplomatik bir dille
02:44
"Darling, would you stroke my vagina," you kill the act right there.
42
140000
6000
"Sevgilim, vajinamı okşar mısın" derseniz işin bütün heyecanı kaçar.
02:50
(Laughter)
43
146000
1000
(Gülüşmeler)
02:51
I'm worried what we call them and don't call them.
44
147000
4000
Onu nasıl adlandırdığımızdan ya da adlandırmadığımızdan endişeliyim.
02:55
In Great Neck, New York, they call it a "pussy-cat."
45
151000
3000
Great Neck, New York'ta ona 'pisi pisi' diyorlar.
02:58
A woman told me there, her mother used to tell her,
46
154000
2000
Oradaki bir kadın bana, annesinin ona eskiden
03:00
"Don't wear panties, dear, underneath your pajamas.
47
156000
2000
"Pijamanın altına külot giyme ki
03:02
You need to air out your pussy-cat."
48
158000
2000
pisi pisi hava alsın" dediğini söylemişti.
03:04
(Laughter)
49
160000
4000
(Gülüşmeler)
03:08
In Westchester they call it a "pooky," in New Jersey a "twat."
50
164000
5000
Westchester'de ayıcık, New Jersey'de ahmak diyorlar.
03:13
There's powder-box, derriere, a pooky, a poochy, a poopy,
51
169000
5000
Pudra kutusu, arka, ayıcık, puçi, pupi
03:18
a poopaloo, a pooninana, a padepachetchki, a pow, and a peach.
52
174000
4000
pupalo, puninana, padepaçetski, tutsak ve şeftali de var.
03:22
(Laughter)
53
178000
2000
(Gülüşmeler)
03:24
There's toadie, dee dee, nishi, dignity, coochie snorcher, cooter,
54
180000
5000
Dalkavuk, didi, nişi, kıymetli, kuçi snorçır, kaplumbağa,
03:29
labi, gladis siegelman, va, wee-wee, whore-spot, nappy dugout,
55
185000
9000
dudak, gladis siegelman, va, çiş, fahişe noktası, bezli oyuk,
03:38
mungo, ghoulie, powder-box, a "mimi" in Miami,
56
194000
6000
kaba kumaş, gulyabani, pudra kutusu da var. Miami' de mimi
03:44
a "split knish" in Philadelphia, and a "schmende" in the Bronx.
57
200000
6000
Philedelphia' da yarık börek, Bronx'ta şimende.
03:50
(Laughter)
58
206000
1000
(Gülüşmeler)
03:51
I am worried about vaginas.
59
207000
2000
Vajinalar hakkında endişeliyim.
03:53
This is how the "Vagina Monologues" begins.
60
209000
3000
Vajina Monologları işte böyle başladı.
03:56
But it really didn't begin there; it began with a conversation with a woman.
61
212000
6000
Aslında tam olarak orada başlamadı. Bir kadınla sohbet ederken başladı.
04:02
We were having a conversation about menopause,
62
218000
3000
Menopoz hakkında konuşuyorduk
04:05
and we got onto the subject of her vagina --
63
221000
2000
ve konu onun vajinasına geldi
04:07
which you'll do if you're talking about menopause.
64
223000
2000
tabi ki, çünkü menapoz hakkında konuşurken konu hep oraya gelir.
04:09
And she said things that really shocked me about her vagina --
65
225000
3000
Vajinası hakkında beni şoke eden şeyler söyledi.
04:12
that it was dried-up and finished and dead -- and I was kind of shocked.
66
228000
4000
Vajinası kurumuş, bitmiş, ölmüş. Ben şoke olmuştum.
04:16
And so I said to a friend casually, "Well, what do you think about your vagina?"
67
232000
3000
Sonra bir arkadaşıma sohbet sırasında "Vajinan hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordum.
04:19
And that woman said something more amazing,
68
235000
3000
O kadın bana daha hayret verici bir şey anlattı,
04:22
and then the next woman said something more amazing,
69
238000
2000
onun ardından konuştuğum kadın daha hayret verici bir şey anlattı.
04:24
and before I knew it, every woman was telling me
70
240000
2000
Ben farkında olmadan, her kadın bana
04:26
I had to talk to somebody about their vagina because they had an amazing story,
71
242000
3000
vajinası hakkında şaşırtıcı bir hikayesi olan birinden bahsediyordu
04:29
and I was sucked down the vagina trail.
72
245000
3000
ve ben vajinaların peşinden iz sürmeye başladım.
04:32
(Laughter)
73
248000
2000
(Gülüşmeler)
04:34
And I really haven't gotten off it. I think if you had told me
74
250000
3000
Ve bu işten paçamı kurtaramadım. Bir gün
04:37
when I was younger that I was going to grow up, and be in shoe stores,
75
253000
3000
bir ayakkabı mağazasına girdiğimde insanların
04:40
and people were going to scream out, "There she is, the Vagina Lady!"
76
256000
3000
" Bakın vajinacı kadın burda!" diye çığlık atacaklarını önceden bilseydim
04:43
I don't know that that would have been my life ambition.
77
259000
3000
böyle bir tutkuya kapılır mıydım, emin değilim.
04:46
(Laughter)
78
262000
1000
(Gülüşmeler)
04:47
But I want to talk a little bit about happiness and the relationship
79
263000
3000
Biraz mutluluktan ve onun bütün bu vajina yolculuğu
04:50
to this whole vagina journey because
80
266000
2000
ile ilişkisinden bahsetmek istiyorum, çünkü
04:52
it has been an extraordinary journey that began eight years ago.
81
268000
3000
bu sekiz yıl önce başlayan sıradışı bir yolculuk.
04:55
I think before I did the "Vagina Monologues"
82
271000
3000
Vajina Monologları' ndan önce
04:58
I didn't really believe in happiness.
83
274000
3000
mutluluğa gerçekten inanmıyordum.
05:01
I thought that only idiots were happy, to be honest.
84
277000
3000
Açıkçası sadece aptallar mutludur sanıyordum.
05:04
I remember when I started practicing Buddhism 14 years ago,
85
280000
4000
On dört yıl önce Budizm pratiklerini yerine getirirken,
05:08
and I was told that the end of this practice was to be happy,
86
284000
3000
bana bu pratiklerin sonunda mutlu olunduğunu söylemişlerdi.
05:11
I said, "How could you be happy and live in this world of suffering
87
287000
3000
Dedim ki " Izdırap içindeki bu dünyada yaşarken
05:14
and live in this world of pain?" I mistook happiness for a lot of other things,
88
290000
6000
nasıl mutlu olabilirsiniz? ". Mutluluğu pek çok diğer şeyle karıştırmıştım
05:20
like numbness or decadence or selfishness.
89
296000
4000
duygusuzluk, yozlaşma ve bencillik gibi.
05:24
And what happened through the course of the "Vagina Monologues"
90
300000
2000
Vajina Monologları ve bu yolculuk sırasında
05:26
and this journey is I think I have come to understand
91
302000
3000
mutluluk hakkında biraz daha fazla şey
05:29
a little bit more about happiness.
92
305000
2000
anlamış oldum.
05:31
There're three qualities I want to talk about.
93
307000
3000
Size üç nitelikten bahsetmek istiyorum.
05:34
One is seeing what's right in front of you, and talking about it,
94
310000
5000
birincisi önümüzdeki şeyi görmek, onun hakkında konuşmak,
05:39
and stating it. I think what I learned from talking about the vagina,
95
315000
4000
onu ifade etmek. Vajinadan bahsederken,
05:43
and speaking about the vagina, is it was the most obvious thing --
96
319000
3000
vajina hakkında konuşurken şunu öğrendim: O apaçık ortadaydı
05:46
it was right in the center of my body and the center of the world --
97
322000
3000
- vücudumun merkezindeydi, dünyanın merkezindeydi-
05:49
and yet it was the one thing nobody talked about.
98
325000
3000
ama kimse ondan bahsetmiyordu.
05:52
The second thing is that what talking about the vagina did
99
328000
4000
İkinci olarak, vajinalar hakkında konuşmak bana şunu kazandırdı:
05:56
is it opened this door which allowed me to see
100
332000
3000
Dünyayı daha iyi hale getirmeye hizmet etmenin
05:59
that there was a way to serve the world to make it better.
101
335000
3000
mümkün olduğunu gösteren bir kapı açtı önümde.
06:02
And that's where the deepest happiness has actually come from.
102
338000
4000
En derin mutluluk işte oradan geliyor.
06:06
And the third principle of happiness, which I've realized recently.
103
342000
4000
Ve mutluluğun üçüncü prensibi, ben de bunu yakın zamanda fark ettim.
06:10
Eight years ago, this momentum and this energy, this "V-wave" started --
104
346000
4000
Sekiz yıl önce, bu ivme ve bu enerji, bu V-dalgası başladı.
06:14
and I can only describe it as a "V-wave" because, to be honest,
105
350000
3000
Ben onu sadece bir 'V- dalgası' olarak tanımlıyorum, çünkü açıkçası
06:17
I really don't understand it completely; I feel at the service of it.
106
353000
4000
ben onu tamamen anlayamadım. Ben ona hizmet ediyorum.
06:21
But this wave started, and if I question the wave,
107
357000
3000
Eğer bu dalgayı sorgularsam
06:24
or try to stop the wave or look back at the wave,
108
360000
3000
veya durdurmaya çalışırsam ya da geri dönüp bakacak olursam
06:27
I often have the experience of whiplash
109
363000
3000
omurgam hasar görebilir
06:30
or the potential of my neck breaking. But if I go with the wave,
110
366000
4000
ya da boynum kırılabilir. Ama eğer dalgayla birlikte gidersem,
06:34
and I trust the wave and I move with the wave, I go to the next place,
111
370000
3000
ona inanırsam ve onunla birlikte hareket edersem bir sonraki yere varıyorum.
06:37
and it happens logically and organically and truthfully.
112
373000
3000
Büyük bir tutarlılıkla, doğallıkla ve açıkyüreklilikle oluyor bu.
06:40
And I started this piece, particularly with stories and narratives,
113
376000
6000
Ben bu piyese öykü ve anlatılarla başladım.
06:46
and I was talking to one woman and that led to another woman
114
382000
3000
Bir kadınla konuşuyordum, o konuşma beni başka bir kadına yönlendirdi.
06:49
and that led to another woman, and then I wrote those stories down
115
385000
4000
O kadın da bir başka kadına. Sonra ben tüm bu hikayeleri oturup yazdım
06:53
and I put them out in front of other people.
116
389000
2000
ve insanların önüne koydum.
06:55
And every single time I did the show at the beginning,
117
391000
2000
Başlangıçta her gösteriden sonra
06:57
women would literally line up after the show
118
393000
3000
kadınlar kendi hikayelerini anlatmak için
07:00
because they wanted to tell me their stories.
119
396000
3000
kapıda sıra oluyorlardı.
07:03
And at first I thought, "Oh great, I'll hear about wonderful orgasms,
120
399000
2000
Ben de dedim ki "Harika, muhteşem orgazmlarını,
07:05
and great sex lives, and how women love their vaginas."
121
401000
4000
süper cinsel hayatlarını ve vajinalarını ne kadar sevdiklerini anlatacaklar".
07:09
But in fact, that's not what women lined up to tell me.
122
405000
3000
Ama aslında kadınlar bunları anlatmak için sıraya girmemişti.
07:12
What women lined up to tell me was how they were raped,
123
408000
3000
Nasıl hırpalandıklarını, dövüldüklerini,
07:15
and how they were battered, and how they were beaten,
124
411000
3000
otoparkta tecavüze uğradıklarını,
07:18
and how they were gang-raped in parking lots,
125
414000
2000
amcalarının onlarla nasıl
07:20
and how they were incested by their uncles.
126
416000
2000
ensest ilişkiye girdiğini anlatacaklardı.
07:22
And I wanted to stop doing the "Vagina Monologues"
127
418000
3000
Vajina Monologları'nı durdurmak istedim
07:25
because it felt too daunting. I felt like a war photographer
128
421000
3000
çünkü gözüm korkmuştu. Kendimi korkunç şeylerin resmini çeken
07:28
who takes pictures of terrible events, but doesn't intervene on their behalf.
129
424000
4000
ama düzeltmek için müdahale etmeyen bir savaş fotoğrafçısı gibi hissettim.
07:32
And so in 1997, I said, "Let's get women together.
130
428000
4000
Böylece 1997'de dedim ki "Kadınları bir araya getirelim.
07:36
What could we do with this information that all these women are being violated?"
131
432000
5000
Tüm bu kadınların saldırıya uğramış olduğu bilgisiyle neler yapabiliriz?"
07:41
And it turned out, after thinking and investigating,
132
437000
4000
Düşündükten ve araştırdıktan sonra
07:45
that I discovered -- and the UN has actually said this recently --
133
441000
3000
fark ettim ki - BM de bunu geçenlerde açıkladı-
07:48
that one out of every three women on this planet
134
444000
3000
bu gezegendeki her üç kadından biri
07:51
will be beaten or raped in her lifetime.
135
447000
3000
dayak yiyecek ya da tecavüze uğrayacak.
07:54
That's essentially a gender; that's essentially a resource of the planet, which is women.
136
450000
5000
Gezegenin yaşam kaynağı olan cins, yani kadın.
07:59
So in 1997 we got all these incredible women together and we said,
137
455000
3000
Böylece 1997' de tüm bu olağanüstü kadınları topladık dedik ki
08:02
"How can we use the play, this energy, to stop violence against women?"
138
458000
5000
"Bu tiyatro oyununu ve bu enerjiyi, kadınlara yönelik şiddeti durdurmak için nasıl kullanabiliriz?"
08:07
And we put on one event in New York City, in the theater,
139
463000
2000
New York'ta bir etkinlik düzenledik, tiyatroda
08:09
and all these great actors came -- from Susan Sarandon,
140
465000
3000
ve tüm o büyük oyuncular geldiler - Susan Sarandon' dan
08:12
to Glenn Close, to Whoopi Goldberg -- and we did one performance
141
468000
3000
Glenn Close' a, Whoopi Goldberg' e - ve bir akşamda
08:15
on one evening, and that catalyzed this wave, this energy.
142
471000
6000
bir performans sunduk. Bu dalgayı iyice tetikledi.
08:21
And within five years, this extraordinary thing began to happen.
143
477000
4000
Beş yıl içinde, bu olağanüstü şey olmaya başladı.
08:25
One woman took that energy and she said, "I want to bring this wave,
144
481000
4000
Bir kadın bu enerjiyi aldı ve dedi ki " Bu dalgayı, bu enerjiyi
08:29
this energy, to college campuses," and so she took the play
145
485000
4000
üniversite kampüslerine taşımak istiyorum" ve oyunu aldı
08:33
and she said, "Let's use the play and have performances of the play
146
489000
3000
ve dedi ki " Oyunu kullanalım, yılda bir sahneleyelim
08:36
once a year, where we can raise money to stop violence against women
147
492000
3000
ve dünyanın dört bir yanında yaşayan
08:39
in local communities all around the world."
148
495000
3000
kadınlara yönelik şiddeti durdurmak için para toplayalım."
08:42
And in one year, it went to 50 colleges, and then it expanded.
149
498000
3000
Bir yıl içinde 50 üniversiteye gitti, sonra daha da genişledi.
08:45
And over the course of the last six years, it's spread
150
501000
3000
Son altı yıl içinde yayıldı, yayıldı
08:48
and it's spread and it's spread and it's spread around the world.
151
504000
3000
ve dünya çapında yayıldı.
08:51
What I have learned is two things. One: that the epidemic
152
507000
6000
İki şey öğrendim. Kadınlara yönelik şiddet
08:57
of violence towards women is shocking; it's global;
153
513000
4000
salgın boyutunda, dünya çapında,
09:01
it is so profound and it is so devastating,
154
517000
2000
çok büyük, çok yıkıcı,
09:03
and it is so in every little pocket of every little crater,
155
519000
3000
bütün küçük toplumlarda,
09:06
of every little society, that we don't even recognize it
156
522000
2000
her taşın altından çıkıyor ve biz fark etmiyoruz bile
09:08
because it's become ordinary. This journey has taken me to Afghanistan,
157
524000
6000
çünkü artık sıradan hale geldi. Bu yolculuk beni Afganistan' a götürdü.
09:14
where I had the extraordinary honor and privilege to go into
158
530000
5000
Orada Afganistan' ın Taliban rejimi altındaki kısmına girme şerefi
09:19
parts of Afghanistan under the Taliban -- I was dressed in a burqa --
159
535000
3000
ve ayrıcalığına sahip oldum - burka giymiştim -
09:22
and I went in with an extraordinary group called the
160
538000
3000
ve Afganistan Devrimci Kadın Birliği
09:25
Revolutionary Association of the Women of Afghanistan,
161
541000
3000
denilen olağanüstü grupla birlikteydim.
09:28
and I saw firsthand how women had been stripped
162
544000
3000
Kadınların mümkün olan her türlü haktan
09:31
of every single right that was possible to strip women of --
163
547000
4000
nasıl mahrum bırakıldıklarını gözlerimle gördüm.
09:35
from being educated, to being employed, to being
164
551000
4000
Eğitim almaktan, çalışmaktan,
09:39
actually allowed to eat ice cream.
165
555000
2000
hatta dondurma yemekten mahrum edilmişlerdi.
09:41
For those of you who don't know it, it was illegal to eat ice cream under the Taliban.
166
557000
3000
Bilmeyenler için, Taliban rejiminde dondurma yemek yasaktı.
09:44
And I actually saw and met women who had been flogged
167
560000
4000
Vanilyalı dondurma yerken yakalandığı için kırbaçlanan
09:48
by being caught eating vanilla ice cream.
168
564000
3000
kadınlar gördüm ve onlarla tanıştım.
09:51
And I was taken to the secret ice cream-eating place in a little town,
169
567000
4000
Beni küçük bir şehirdeki gizli dondurma yeme yerine götürdüler.
09:55
where we went to a back room, and women were seated
170
571000
3000
Arka odaya geçtik ve kadınlar oturdu.
09:58
and a curtain was pulled around us, and they were served vanilla ice cream.
171
574000
4000
Etrafımıza perde çekildi ve vanilyalı dondurma servisi yapıldı.
10:02
And women lifted their burqas and ate this ice cream,
172
578000
3000
Kadınlar burkalarını kaldırıp bu dondurmayı yediler.
10:05
and I don't think I ever understood pleasure until that moment,
173
581000
3000
O ana kadar hazzın ne olduğunu anlamış olduğumu sanmıyorum,
10:08
and how women have found a way to keep their pleasure alive.
174
584000
4000
ya da kadınların hazlarından vazgeçmemek için nasıl yollar bulduğunu.
10:12
It has taken me, this journey, to Islamabad, where I have
175
588000
3000
Bu yolculuk beni İslamabad'a götürdü. Orada
10:15
witnessed and met women with their faces melted off.
176
591000
3000
yüzleri erimiş kadınlar gördüm.
10:18
It has taken me to Juarez, Mexico, where I was a week ago,
177
594000
4000
Beni Juarez, Meksika' ya götürdü, bir hafta önce oradaydım,
10:22
where I have literally been there in parking lots
178
598000
3000
kadınların kemiklerinin temizlenip
10:25
where bones of women have washed up and been dumped
179
601000
3000
Coca Cola şişelerinin yanına atıldığı
10:28
next to Coca-Cola bottles.
180
604000
3000
park yerlerine götürdü.
10:31
It has taken me to universities
181
607000
2000
Beni bu ülkenin pek çok yerindeki, kızların uyuşturucu ilaç verilerek
10:33
all over this country where girls are date-raped and drugged.
182
609000
3000
erkek arkadaşlarının tecavüzüne uğradığı üniversitelere götürdü.
10:36
I have seen terrible, terrible, terrible violence.
183
612000
4000
Korkunç, çok korkunç şiddete tanık oldum.
10:40
But I have also recognized, in the course of seeing that violence,
184
616000
4000
Ama şiddete tanık olurken fark ettim ki
10:44
that being in the face of things and seeing actually
185
620000
3000
birşeylerle yüzleşmek,
10:47
what's in front of us is the antidote to depression and to a feeling
186
623000
6000
gözümüzün önünde duran şeyleri görmek, depresyona
10:53
that one is worthless and has no value.
187
629000
2000
ve kendini değersiz hissetmeye birebir.
10:55
Because before the "Vagina Monologues,"
188
631000
2000
Çünkü Vajina Monogları'ndan önce
10:57
I will say that 80 percent of my consciousness was closed off
189
633000
3000
bilincimin yüzde sekseni
11:00
to what was really going on in this reality.
190
636000
3000
gerçekte olup bitenlere kapalıydı.
11:03
And that closing-off closed off my vitality and my life energy.
191
639000
5000
Bu da benim yaşam enerjimi, canlılığımı azaltıyordu.
11:08
What has also happened is in the course of these travels --
192
644000
2000
Bu yolculuklar sırasında bir de şu oldu-
11:10
and it's been an extraordinary thing -- is that every single place
193
646000
4000
ki çok olağandışı birşey- yeni bir canlı türüyle
11:14
that I have gone to in the world, I have met a new species.
194
650000
3000
dünyanın neresine gittiysem karşılaştım.
11:17
And I really love hearing about all these species at the bottom of the sea.
195
653000
4000
Sualtında yaşayan birsürü canlı türüyle ilgili şeyler öğrenmeye bayılıyorum.
11:21
And I was thinking about how being with these
196
657000
2000
Bu özel panelde bu olağanüstü insanlarla
11:23
extraordinary people on this particular panel
197
659000
3000
birlikte olmanın nasıl olduğunu düşünüyordum.
11:26
that it's beneath, beyond, and between,
198
662000
3000
Birşeylerin altında, ötesinde ve arasında,
11:29
and the vagina kind of fits into all those categories.
199
665000
3000
ve vajina bu kategorilerin hepsine giriyor.
11:32
(Laughter)
200
668000
1000
(Gülüşmeler)
11:33
But one of the things I've seen is this species --
201
669000
3000
Gördüğüm şeylerden biri bu yeni canlı türü--
11:36
and it is a species, and it is a new paradigm,
202
672000
3000
bu yeni bir tür, yeni bir paradigma
11:39
and it doesn't get reported in the press or in the media
203
675000
2000
basına veya medyaya yansımıyor
11:41
because I don't think good news ever is news,
204
677000
4000
çünkü iyi bir haber asla haber sayılmaz,
11:45
and I don't think people who are transforming the planet
205
681000
2000
ve dünyayı değiştiren insanlar
11:47
are what gets the ratings on TV shows.
206
683000
3000
TV şovlarında bol reyting alanlar değiller.
11:50
But every single country I have been to -- and in the last six years
207
686000
3000
Gittiğim her bir ülkede- ki son 6 yılda yaklaşık 45 farklı ülkeye
11:53
I've been to about 45 countries, and many tiny little villages and cities and towns --
208
689000
5000
pek çok şehre ve küçücük köylere gittim-
11:58
I have seen something what I've come to call "vagina warriors."
209
694000
4000
'Vajina savaşçısı' dediğim birşey gördüm.
12:02
A "vagina warrior" is a woman, or a vagina-friendly man,
210
698000
4000
Vajina savaşçıları, inanılmaz boyutta şiddete
12:06
who has witnessed incredible violence or suffered it,
211
702000
4000
tanık olmuş veya maruz kalmış,
12:10
and rather than getting an AK-47 or a weapon of mass destruction
212
706000
4000
ve bir AK-47, kitle imha silahı ya da büyük bir bıçak edinmek yerine
12:14
or a machete, they hold the violence in their bodies;
213
710000
5000
şiddeti vücutlarında tutmuş, onun yüzünden üzülmüş
12:19
they grieve it; they experience it; and then they go out and devote
214
715000
5000
onu yaşamış ve başka kimseye aynı şeylerin olmasına izin vermemeye
12:24
their lives to making sure it doesn't happen to anybody else.
215
720000
4000
hayatını adamış kadınlar veya vajina-dostu erkekler.
12:28
I have met these women everywhere on the planet.
216
724000
3000
Bu kadınlara gezgenin her köşesinde rastladım.
12:31
And I want to tell a few stories because I believe that
217
727000
2000
Birkaç hikaye anlatmak istiyorum, çünkü bence
12:33
stories are the way that we transmit information,
218
729000
3000
bilginin iletimi ve vücudumuza girişi
12:36
where it goes into our bodies. And I think that one of the things
219
732000
3000
hikayeler yoluyla oluyor. TED' de bulunmanın
12:39
about being at TED that's been very interesting
220
735000
3000
ilginç yanlarından biri de şu: Ben daha çok
12:42
is that I live in my body a lot, and I don't live in my head very much anymore.
221
738000
4000
bedenimin içinde yaşıyorum, artık pek fazla kafamın içinde yaşamıyorum.
12:46
And this is a very heady place.
222
742000
2000
Ve burası çok entellektüel bir ortam.
12:48
And it's been really interesting to be in my head
223
744000
3000
Kafamın içinde olmak çok ilginç.
12:51
for the last two days; I've been very disoriented --
224
747000
2000
Son iki gündür yönüm şaştı-
12:53
(Laughter)
225
749000
1000
(Gülüşmeler)
12:54
because I think the world, the V-world, is very much in your body.
226
750000
4000
çünkü bence dünya, V-dünyası bedenin içinde.
12:58
It's a body world, and the species really exists in the body,
227
754000
4000
Bu bir beden dünyası ve bu yeni tür bedeni içinde var,
13:02
and I think there's a real significance in us
228
758000
2000
ve bence bedenimizle beynimizi nasıl birleştirdiğimiz
13:04
attaching our bodies to our heads -- that that separation
229
760000
3000
çok önemli- bu ayrım
13:07
has created a divide that is often separating purpose from intent.
230
763000
6000
amacı niyetten ayıran bir fark ortaya çıkardı.
13:13
And the connection between body and head often brings those things into union.
231
769000
6000
Beden ve beyin arasındaki bağlantı, bu ikisinin birliğini sağlıyor.
13:19
I want to talk about three particular people
232
775000
2000
Birer vajina kahramanı olan,
13:21
that I've met, vagina warriors, who really transformed my understanding
233
777000
4000
bu prensip ve bu türe dair anlayışımı değiştiren
13:25
of this whole principle and species,
234
781000
2000
üç özel insandan bahsetmek istiyorum,
13:27
and one is a woman named Marsha Lopez.
235
783000
3000
bunlardan biri Marsha Lopez adında bir kadın.
13:30
Marsha Lopez was a woman I met in Guatemala.
236
786000
3000
Marsha Lopez Guatemala' da tanıştığım bir kadın.
13:33
She was 14 years old, and she was in a marriage
237
789000
3000
14 yaşındaydı, evliydi,
13:36
and her husband was beating her on a regular basis,
238
792000
3000
kocası onu sürekli dövüyordu
13:39
and she couldn't get out because she was addicted to the relationship
239
795000
4000
ve kaçamıyordu çünkü bu ilişkiye bağımlıydı
13:43
and she had no money. Her sister was younger than her
240
799000
3000
ve parası yoktu. Kardeşi ondan daha küçüktü
13:46
and she applied -- we had a "stop rape" contest a few years ago in New York --
241
802000
5000
ve başvurdu - bir kaç yıl önce New York'ta "Tecavüzü durdurun" yarışması düzenlemiştik-
13:51
and she applied, hoping that she would become a finalist
242
807000
3000
başvurdu. Finale kalmayı ve kardeşini
13:54
and she could bring her sister.
243
810000
2000
getirebilmeyi umuyordu.
13:56
She did become a finalist; she brought Marsha to New York.
244
812000
4000
Finale kaldı, Marsha 'yı New York'a getirdi.
14:00
And at that time we did this extraordinary V-Day
245
816000
2000
O zaman Madison Square Garden'da
14:02
at Madison Square Garden where we sold out the entire testosterone-filled dome,
246
818000
5000
bu olağanüstü V- gününü düzenledik, testesteron dolu bu kubbedeki tüm biletler satıldı,
14:07
18,000 people standing up to say
247
823000
2000
18,000 kişi ayağa kalkıp vajinalara "evet" dediler,
14:09
"yes" to vaginas, which was really a pretty incredible transformation.
248
825000
4000
bu inanılmaz bir dönüşüm.
14:13
And she came, and she witnessed this, and she decided
249
829000
3000
O geldi, buna şahit oldu, ve geri dönüp
14:16
that she would go back and leave her husband,
250
832000
2000
kocasını terk etmeye ve V- gününü
14:18
and that she would bring V-Day to Guatemala.
251
834000
2000
Guatemala'ya götürmeye karar verdi.
14:20
She was 21 years old. I went to Guatemala and she had sold out
252
836000
4000
Yirmi bir yaşındaydı. Guatemala'ya gittim, Guatemala Ulusal Tiyatro Binasındaki
14:24
the National Theater of Guatemala.
253
840000
3000
tüm yerleri doldurmuştu.
14:27
And I watched her walk up on stage in her red short dress, and high heels,
254
843000
5000
Kırmızı mini elbisesi ve yüksek topuklularıyla sahneye çıkışını izledim,
14:32
and she stood there and she said, "My name is Marsha.
255
848000
2000
orda durdu ve dedi ki, " Ben Marsha.
14:34
I was beaten by my husband for five years.
256
850000
4000
Beş yıl boyunca eşimden dayak yedim.
14:38
He almost murdered me. I left and you can too."
257
854000
3000
Beni neredeyse öldürecekti. Onu terk ettim. Siz de yapabilirsiniz."
14:41
And the entire 2,000 people went absolutely crazy.
258
857000
4000
Tüm 2000 kişi buna tam anlamıyla deli oldu.
14:45
There's a woman named Esther Chavez
259
861000
2000
Esther Chavez adında bir kadın vardı
14:47
who I met in Juarez, Mexico. And Esther Chavez
260
863000
3000
Juarez, Meksika 'da tanışmıştım. Esther Chavez
14:50
was a brilliant accountant in Mexico City; she was 72 years old;
261
866000
3000
Mexico City'de çalışan çok zeki bir muhasebeciydi, 72 yaşındaydı,
14:53
and she was planning to retire.
262
869000
2000
emekli olmayı planlıyordu.
14:55
She went to Juarez to take care of an ailing aunt, and over the course of it,
263
871000
5000
Hasta halasına bakmak için Juarez'e gitti, bu sırada
15:00
she began to discover what was happening to the murdered
264
876000
2000
Juarez'in öldürülen ve kaybolan kadınlarına
15:02
and disappeared women of Juarez.
265
878000
3000
neler olduğunu öğrendi.
15:05
She gave up her life; she moved to Juarez;
266
881000
3000
İşini gücünü bıraktı, Juarez'e taşındı
15:08
she started to write the stories which documented the disappeared women.
267
884000
4000
kaybolan kadınları belgeleyen hikayeler yazmaya başladı.
15:12
300 women have disappeared
268
888000
2000
Bir sınır kasabasında 300 kadın
15:14
in a border town because they're brown and poor.
269
890000
2000
kaybolmuştu, çünkü yoksul ve esmerdiler.
15:16
There has been no response to the disappearance,
270
892000
2000
Kaybolmalarına hiç bir tepki gelmedi,
15:18
and not one person has been held accountable.
271
894000
2000
hiç kimse bundan sorumlu tutulmadı.
15:20
She began to document it; she opened a center called Casa Amiga;
272
896000
5000
O, bunları belgelemeye başladı, Casa Amiga adında bir merkez açtı,
15:25
and in six years, she has literally brought this
273
901000
2000
altı yıl içinde tam anlamıyla dünyanın
15:27
to the consciousness of the world.
274
903000
2000
bunu fark etmesini sağladı.
15:29
We were there a week ago, when there were 7,000 people on the street,
275
905000
3000
Bir hafta önce oradaydık, sokakta 7000 kişi toplanmıştı
15:32
and it was truly a miracle. And as we walked through the streets,
276
908000
4000
bu bi mucizeydi, çok tehlikeli olduğu için normalde
15:36
the people of Juarez, who normally don't even come into the streets
277
912000
3000
pek sokağa çıkmayan Juarez halkı, biz sokaklarda yürüdükçe
15:39
because the streets are so dangerous, literally stood there and wept
278
915000
3000
orada durdu ve dünyanın başka bir ucundan insanların
15:42
to see that other people from the world had showed up
279
918000
3000
bu özel topluluk için
15:45
for that particular community.
280
921000
3000
geldiğini görüp ağladı.
15:48
There's another woman named Agnes. And Agnes, for me,
281
924000
4000
Agnes adında bir başka kadın daha var. Agnes bence
15:52
epitomizes what a vagina warrior is.
282
928000
2000
tam anlamıyla bir vajina savaşçısı.
15:54
I met her three years ago in Kenya. And Agnes was mutilated as a little girl,
283
930000
6000
Onunla üç yıl önce Kenya' da tanıştım. Agnes küçük bir kızken zarar görmüştü,
16:00
she was circumcised against her will
284
936000
2000
rızası olmadan sünnet edilmişti
16:02
when she was 10 years old, and she really made a decision
285
938000
4000
10 yaşındayken ciddi bir karar verdi,
16:06
that she didn't want this practice to continue anymore in her community.
286
942000
4000
kendi toplumunda bu adetin son bulmasını istiyordu.
16:10
So when she got older she created this incredible thing:
287
946000
3000
Büyüdüğünde bu inanılmaz şeyi yarattı,
16:13
it's an anatomical sculpture of a woman's body; it's half a woman's body.
288
949000
5000
bu kadın bedeninin anatomik bir maketi, yarım bir kadın vücuduydu,
16:18
And she walked through the Rift Valley, and she had
289
954000
3000
onunla Rift Vadisi' ni dolaştı, vajina ve
16:21
vagina and vagina replacement parts where she would teach
290
957000
3000
çıkarılıp takılabilen parçalarıyla, kızlara, erkeklere, anne- babalara
16:24
girls and parents and boys and girls what a healthy vagina looks like,
291
960000
4000
sağlıklı bir vajinanın ve sünnetli bir vajinanın neye benzediğini
16:28
and what a mutilated vagina looks like. And in the course of her travel
292
964000
4000
anlatıp durdu. Yolculuğu süresince,
16:32
she walked literally for eight years through the Rift Valley,
293
968000
3000
tam yedi yıl, Rift vadisi boyunca yürüdü,
16:35
through dust, through sleeping on the ground -- because the Masais are nomads,
294
971000
4000
tozun içinde, yerde uyuyuyarak - çünkü Masailer göçebe bir topluluk,
16:39
and she would literally have to find them, and they would move,
295
975000
4000
onları önce bulması gerekiyor, sonra yine hareket ediyorlar,
16:43
and she would find them again. She saved 1,500 girls from being cut.
296
979000
5000
onları tekrar buluyor- 1500 kadının vajinasını kesilmekten kurtardı.
16:48
And in that time she created an alternative ritual which involved
297
984000
3000
O zaman yaşı gelip de vajinası kesilmeyen kızlar için
16:51
girls coming of age without the cut.
298
987000
3000
alternatif bir ritüel oluşturdu.
16:54
When we met her three years ago,
299
990000
2000
Üç yıl önce tanıştığımızda ona sorduk
16:56
we said, "What could V-Day do for you?"
300
992000
2000
" V- günü senin için ne yapabilir?"
16:58
And she said, "Well, if you got me a Jeep, I could get around a lot faster."
301
994000
3000
O da dedi ki "Eğer bana bir jeep alırsanız daha hızlı dolaşabilirim."
17:01
(Laughter)
302
997000
1000
(Gülüşmeler)
17:02
So we bought her a Jeep. And in the year that she had the Jeep,
303
998000
3000
Biz de ona bir jeep aldık. Jeep' i olduğu yıl 4500 kızın
17:05
she saved 4,500 girls from being cut. So then we said to her,
304
1001000
4000
vajinasının kesilmesini engelledi. O zaman ona sorduk,
17:09
"Agnes, well, what else could we do for you?" And she said,
305
1005000
2000
"Agnes, senin için başka ne yapabiliriz?" O da dedi ki,
17:11
"Well, Eve, you know, if you gave me some money,
306
1007000
2000
"Yani Eve bilirsin, bana biraz para verirseniz,
17:13
I could open a house and girls could run away and they could be saved."
307
1009000
4000
kızların evden kaçıp sığınabileceği bir ev açabilirim."
17:17
And I want to tell this little story about my own beginnings
308
1013000
3000
Kendi başlangıcımla ilgili küçük bir hikaye anlatmak istiyorum
17:20
because it's very interrelated to happiness and Agnes.
309
1016000
4000
çünkü mutlulukla ve Agnes' le çok ilgisi var.
17:24
When I was a little girl -- and I grew up
310
1020000
3000
Ben küçük bir kızken - ve ben varlıklı
17:27
in a wealthy community; it was an upper-middle class white community,
311
1023000
4000
bir zümrede büyüdüm, üst orta-sınıf beyaz bir zümre -
17:31
and it had all the trappings
312
1027000
2000
herşey tuzaklarla doluydu
17:33
and the looks of a perfectly nice, wonderful, great life.
313
1029000
5000
ve harika, muhteşem bir hayat gibi görünüyordu.
17:38
And everyone was supposed to be happy in that community
314
1034000
3000
O zümrede herkesin mutlu olması bekleniyordu. Oysa
17:41
and, in fact, my life was hell. I lived with an alcoholic father
315
1037000
3000
hayatım cehennem gibiydi. Beni döven ve bana her şekilde
17:44
who beat me and molested me, and it was all inside that.
316
1040000
3000
saldıran alkolik bir babayla yaşıyordum.
17:47
And always as a child I had this fantasy that somebody would come and rescue me.
317
1043000
5000
Bir çocuk olarak hep birinin gelip beni kurtaracağını hayal ederdim.
17:52
And I actually made up a little character whose name was Mr. Alligator,
318
1048000
3000
Hatta kafamda küçük bir karakter yaratmıştım, adı da Bay Timsah'tı,
17:55
and I would call him up when things got really bad,
319
1051000
3000
birşeyler kötü gitmeye başladığında onu arıyordum,
17:58
and I would say it was time to come and pick me up.
320
1054000
2000
gelip beni almasının zamanı geldiğini söylüyordum.
18:00
And I would go and pack a little bag and I would wait for Mr. Alligator to come.
321
1056000
4000
Gidip küçük bir çanta hazırlıyordum ve Bay Timsah' ın gelmesini bekliyordum.
18:04
Now, Mr. Alligator never did come,
322
1060000
2000
Bay Timsah, hiç gelmedi,
18:06
but the idea of Mr. Alligator coming actually saved my sanity
323
1062000
5000
ama Bay Timsah'ın gelip beni kurtaracağı fikri çıldırmamı engelledi
18:11
and made it OK for me to keep going because I believed,
324
1067000
2000
devam etmemi sağladı, çünkü uzakta bir yerde, gelip beni
18:13
in the distance, there would be someone coming to rescue me.
325
1069000
4000
kurtaracak birinin olduğuna inanıyordum.
18:17
Cut to 40-some-odd years later, we go to Kenya,
326
1073000
4000
Şimdi 40 küsür yıl sonrasına gelelim, Kenya' ya gittik
18:21
and we're walking, we arrive at the opening of this house --
327
1077000
4000
yürüyoruz, evin açılışına vardık -
18:25
and Agnes hadn't let me come to the house for days
328
1081000
2000
Agnes günlerdir beni eve yaklaştırmıyordu -
18:27
because they were preparing this whole ritual.
329
1083000
2000
çünkü tüm bu ritüellerini hazırlıyorlardı.
18:29
And I want to tell you a great story. When Agnes first started
330
1085000
3000
Size müthiş bi hikaye anlatmak istiyorum, Agnes kendi toplumunda
18:32
fighting to stop female genital mutilation in her community,
331
1088000
4000
kadın sünnetini durdurmak için mücadeleye yeni başladığında,
18:36
she had become an outcast, and she was exiled and she was slandered,
332
1092000
3000
dışlanmıştı, kovulmuştu, kötülenmişti,
18:39
and the whole community turned against her.
333
1095000
2000
tüm toplum ona sırtını dönmüştü.
18:41
But, being a vagina warrior, she kept going,
334
1097000
3000
Ama o, bir vajina kahramanı olarak, yoluna devam etti.
18:44
and she kept committing herself to transforming consciousness.
335
1100000
3000
Hayatını insanları bilinçlendirmeye adadı.
18:47
And in the Masai community, goats and cows are the most valued possession.
336
1103000
5000
Masai toplumunda keçiler ve inekler en değerli mal varlığıdır.
18:52
They're like the Mercedes-Benz of the Rift Valley.
337
1108000
4000
Rift Vadisinde Mercedes-Benz gibi birşey bunlar.
18:56
And she said, two days before the house opened, two different people
338
1112000
4000
Dedi ki, evin açılmasından iki gün önce, iki farklı kişi
19:00
arrived to give her a goat each, and she said to me,
339
1116000
3000
gelip ona birer keçi getirmiş, ve dedi ki
19:03
"I knew then that female genital mutilation would end one day in Africa."
340
1119000
5000
"Afrika' da kadın sünnetinin bir gün sona ereceğini biliyordum."
19:08
Anyway, we arrived, and when we arrived,
341
1124000
3000
Neyse, eve vardık, vardığımızda,
19:11
there were hundreds of girls dressed in red, homemade dresses --
342
1127000
4000
kırmızı el yapımı elbiseler giymiş yüzlerce kız vardı -
19:15
which is the color of the Masai and the color of V-Day --
343
1131000
3000
kırmızı Masailer'in ve V gününün rengi -
19:18
and they greeted us, and they had made up these songs
344
1134000
3000
bizi selamladılar, bizimle birlikte yürürken
19:21
that they were singing about the end of suffering,
345
1137000
2000
acının bitişi, kadın sünnetinin bitişi ile ilgili
19:23
and the end of mutilation, and they walked us down the path.
346
1139000
3000
kendi yazdıkları şarkıları söylüyorlardı.
19:26
And it was a gorgeous day in the African sun,
347
1142000
2000
Afrika güneşi altında harikulade bir gündü,
19:28
and the dust was flying and the girls were dancing,
348
1144000
3000
tozlar uçuşuyordu, kızlar dans ediyordu,
19:31
and there was this house, and it said, "V-Day Safe House for the Girls."
349
1147000
5000
ve bu ev vardı, üzerinde 'V günü Kadın sığınma evi' yazıyordu.
19:36
And it hit me in that moment that it had taken 47 years,
350
1152000
5000
O anda anladım ki 47 yıl almıştı bu,
19:41
but that Mr. Alligator had finally shown up.
351
1157000
3000
ama Bay Timsah sonunda gelmişti.
19:44
And he'd show up obviously in a form that it took me a long time to understand,
352
1160000
5000
Öyle bir kılıkta gelmişti ki, anlamam çok zaman aldı
19:49
which is that when we give
353
1165000
3000
en çok istediğimiz şeyi
19:52
in the world what we want the most, we heal the broken part inside each of us.
354
1168000
6000
dünyaya verirsek eğer, içimizdeki kırık parça iyileşiyor.
19:58
And I feel, in the last eight years,
355
1174000
3000
Son sekiz yılda
20:01
that this journey, this miraculous vagina journey,
356
1177000
3000
bu yolculuk, bu mucizevi vajina yolculuğu,
20:04
has taught me this really simple thing, which is that happiness exists in action;
357
1180000
7000
bana şu gerçekten basit şeyi öğretti: mutluluk eylemde mevcuttur,
20:11
it exists in telling the truth and saying what your truth is;
358
1187000
4000
doğruyu söylemekte ve kendi doğrularının ne olduğunu söylemekte,
20:15
and it exists in giving away what you want the most.
359
1191000
4000
ve en çok istediğin şeyi başkalarına vermekte mevcut.
20:19
And I feel that knowledge and that journey
360
1195000
4000
Bu bilgi ve bu yolculuk
20:23
has been an extraordinary privilege,
361
1199000
2000
benim için olağanüstü bir ayrıcalık,
20:25
and I feel really blessed to have been here today to communicate that to you.
362
1201000
4000
bugün burada olup sizlerle bunları paylaşabildiğim için mutluyum.
20:29
Thank you very much.
363
1205000
2000
Çok teşekkürler
20:31
(Applause)
364
1207000
3000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Eve Ensler - Playwright, activistEve Ensler created the ground-breaking "Vagina Monologues," whose success propelled her to found V-Day -- a movement to end violence against women and girls everywhere.
Why you should listen
Inspired by intimate conversations with friends, Eve Ensler wrote The Vagina Monologues. The play recounts tender, funny, gripping and horrifying stories she gathered from hundreds of women about their bodies, their sexual experiences, and yes, their vaginas. Since its first staging in 1996, it has been translated into more than 45 languages, performed in more than 120 countries and re-created as an HBO film.
The Vagina Monologues' success allowed Ensler to create V-Day, a global activist movement to end violence against women and girls, which has so far raised $85 million to prevent violence and protect abused women. In February 2011, Ensler received the Isabelle Stephenson Tony Award for her philanthropic work. Ensler has also drawn praise for The Good Body, a play that cuts to women's obsession with their appearance, and her film What I Want My Words to Do to You, which portrays a writing group she leads at a correctional facility for women. Today, she continues to find new projects and push the envelope. Her latest play, I Am an Emotional Creature: The Secret Life of Girls Around the World, hit the New York Times bestseller list and just wrapped a workshop production in Johannesburg -- nest stop is Paris and then Berkeley in June 2012.
Eve Ensler | Speaker | TED.com