TEDxYYC
Ben Cameron: Why the live arts matter
Ben Cameron: Sahne sanatlarının gerçek gücü
Filmed:
Readability: 5.9
568,130 views
Sanat yöneticisi ve sahne gösterisi hayranı Ben Cameron, sahne sanatının durumuna bakıyor ve soruyor: Canlı tiyatro gösterilerinin, canlı müzik konserlerinin ve canlı dans gösterilerinin büyüsü Internet'le nasıl yarışabilir? Ben Cameron, TEDxYYC'de geleceğe cesur bir bakış atıyor.
Ben Cameron - Arts administrator
Ben Cameron runs the arts granting program at the Doris Duke Foundation, focusing on live theater, dance and jazz. Full bio
Ben Cameron runs the arts granting program at the Doris Duke Foundation, focusing on live theater, dance and jazz. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
I am a cultural omnivore,
0
0
2000
Ben kültürle beslenen,
00:17
one whose daily commute
1
2000
2000
günlük yaşantısını
00:19
is made possible by attachment to an iPod --
2
4000
3000
yanında taşıdığı iPod la sağlayan,
00:22
an iPod that contains Wagner and Mozart,
3
7000
2000
öyle bir iPod ki, içinde Wagner'in ve Mozart'ın
00:24
pop diva Christina Aguilera,
4
9000
2000
pop divası Christina Aguilera'nın
00:26
country singer Josh Turner,
5
11000
2000
"country" şarkıcısı Josh Turner'ın
00:28
gangsta rap artist Kirk Franklin,
6
13000
2000
"gangsta rap" sanatçısı Kirk Franklin'in
00:30
concerti, symphonies and more and more.
7
15000
2000
konçertoların, senfonilerin ve daha birçoğunun olduğu bir iPod.
00:32
I'm a voracious reader,
8
17000
2000
Gözü doymayan bir okurum,
00:34
a reader who deals with Ian McEwan down to Stephanie Meyer.
9
19000
3000
Ian McEwan'dan Stephanie Meyer'e kadar okuyan.
00:37
I have read the "Twilight" tetralogy.
10
22000
3000
"Twilight" dörtlemesini okudum.
00:40
And one who lives for my home theater,
11
25000
3000
Ve evimdeki sinema sistemi için yaşıyorum,
00:43
a home theater where I devour DVDs, video-on-demand
12
28000
2000
öyle bir sistem ki DVD'leri, videoları
00:45
and a lot of television.
13
30000
2000
ve televizyonu yiyip yuttuğum.
00:47
For me, "Law and Order: SVU,"
14
32000
2000
Benim için "Law and Order: SVU,"
00:49
Tine Fey and "30 Rock"
15
34000
2000
Tine Fey ve "30 Rock"
00:51
and "Judge Judy" -- "The people are real, the cases are real,
16
36000
3000
ve "Judge Judy"'deki insanlar gerçek, davalar gerçek,
00:54
the rulings are final."
17
39000
2000
ve hükümler kesin.
00:56
Now, I'm convinced a lot of you
18
41000
2000
Şimdi eminim ki, çoğunuz
00:58
probably share my passions,
19
43000
2000
benimle bu tutkuları paylaşıyorsunuz,
01:00
especially my passion for Judge Judy,
20
45000
2000
özellikle de "Judge Judy" tutkumu,
01:02
and you'd fight anybody
21
47000
2000
ve onu bizden ayırmak isteyecek
01:04
who attempted to take her away from us,
22
49000
2000
herkesle kavga edersiniz,
01:06
but I'm a little less convinced that you share the central passion of my life,
23
51000
3000
ama hayatımın temel tutkusunu paylaştığınızdan o kadar da emin değilim,
01:09
a passion for the live professional performing arts,
24
54000
3000
canlı profesyonel sahne sanatları için hissettiğim tutku,
01:12
performing arts that represent the orchestral repertoire, yes,
25
57000
3000
evet, orkestra repertuvarını ifade eden ama aynı zamanda
01:15
but jazz as well, modern dance, opera,
26
60000
3000
caz, modern dans, opera, tiyatro
01:18
theater and more and more and more.
27
63000
2000
ve daha da fazlasını ifade eden.
01:20
You know, frankly
28
65000
2000
Dürüst olmak gerekirse,
01:22
it's a sector that many of us who work in the field worry
29
67000
2000
bu öyle bir alan ki, bu alanda çalışan çoğumuz
01:24
is being endangered and possibly dismantled
30
69000
2000
onun gelişen teknoloji yüzünden yok olma ve büyük ihtimalle parçalanma tehlikesiyle
01:26
by technology.
31
71000
2000
yüz yüze olduğuna inanıyoruz.
01:28
While we initially heralded the Internet
32
73000
2000
İlk başlarda İnternet'i,
01:30
as the fantastic new marketing device
33
75000
2000
her problemimizi çözecek olan
01:32
that was going to solve all our problems,
34
77000
2000
harika bir pazarlama aracı olarak selamlamış olmamıza rağmen
01:34
we now realize that the Internet is, if anything,
35
79000
2000
şimdi fark ediyoruz ki İnternet
01:36
too effective in that regard.
36
81000
2000
bu anlamda gereğinden fazla etkili oldu.
01:38
Depending on who you read, an arts organization
37
83000
3000
Kimi okuduğunuza bağlı olarak,
01:41
or an artist, who tries to attract the attention
38
86000
2000
insanların ilgisini çekmeye çalışan
01:43
of a potential single ticket buyer,
39
88000
2000
bir sanat organizasyonu ya da bir sanatçı,
01:45
now competes with between
40
90000
2000
artık normal bir vatandaşın her gün gördüğü
01:47
three and 5,000
41
92000
2000
3 ila 5000
01:49
different marketing messages
42
94000
2000
farklı pazarlama mesajıyla
01:51
a typical citizen sees every single day.
43
96000
3000
rekabet etmekte.
01:54
We now know in fact
44
99000
2000
Artık biliyoruz ki aslında
01:56
that technology is our biggest competitor for leisure time.
45
101000
2000
teknoloji boş zamanımızın en büyük rakibi haline geldi.
01:58
Five years ago,
46
103000
2000
5 yıl önce,
02:00
Gen-X'ers spent 20.7 hours online and TV,
47
105000
3000
X jenerasyonu mensupları 20.7 saati İnternet'te çevrim içi olarak ve
02:03
the majority on TV.
48
108000
2000
çoğunlukla da televizyon izleyerek geçiriyorlardı.
02:05
Gen-Y'ers spent even more --
49
110000
2000
Y jenerasyonu mensupları daha da fazla--
02:07
23.8 hours, the majority online.
50
112000
2000
23.8 saati, çoğunluk İnternet'te geçiriyordu.
02:09
And now, a typical
51
114000
2000
Ve şimdi, normal
02:11
university entering student
52
116000
2000
bir üniversite öğrencisi
02:13
arrives at college
53
118000
2000
üniversiteye başladığında
02:15
already having spent
54
120000
2000
20,000 saatini İnternet'te,
02:17
20,000 hours online
55
122000
2000
ve 10,000 saatini de
02:19
and an additional 10,000 hours
56
124000
2000
bilgisayar oyunlarıyla
02:21
playing video games --
57
126000
2000
çoktan geçirmiş oluyor,
02:23
a stark reminder that we operate
58
128000
2000
ki bu da bize
02:25
in a cultural context
59
130000
2000
bilgisayar oyunlarının satışının
02:27
where video games now outsell
60
132000
2000
müzik ve film satışlarının toplamını
02:29
music and movie recordings combined.
61
134000
3000
geçtiği bir kültürel bağlamda çalıştığımızın sade bir göstergesidir.
02:33
Moreover, we're afraid that technology
62
138000
2000
Dahası, teknolojinin bizim kültürel tüketim ile
02:35
has altered our very assumptions of cultural consumption.
63
140000
3000
ilgili varsayımlarımızı değiştirmiş olmasından endişe duymaktayız.
02:38
Thanks to the Internet,
64
143000
2000
İnternet sayesinde zannediyoruz ki,
02:40
we believe we can get anything we want whenever we want it,
65
145000
3000
istediğimiz her şey, ne zaman istersek
02:43
delivered to our own doorstep.
66
148000
2000
kapımıza gelecek.
02:45
We can shop at three in the morning or eight at night,
67
150000
2000
Sabahın 3'ünde ya da akşam 8'de
02:47
ordering jeans tailor-made for our unique body-types.
68
152000
3000
üzerimize göre yapılmış kotların siparişini verebiliriz.
02:50
Expectations of personalization
69
155000
2000
Başlama saati, yeri belli olan
02:52
and customization
70
157000
2000
park veya ulaşım sıkıntıları yaşanan
02:54
that the live performing arts --
71
159000
2000
sahne sanatlarıyla
02:56
which have set curtain times, set venues,
72
161000
3000
kişiselleştirme
02:59
attendant inconveniences of travel, parking and the like --
73
164000
3000
ve özelleştirme beklentileri
03:02
simply cannot meet.
74
167000
2000
bir arada olamaz.
03:04
And we're all acutely aware:
75
169000
2000
Ve ciddi bir şekilde farkındayız ki:
03:06
what's it going to mean in the future
76
171000
2000
İnternet'ten günün 24 saati,
03:08
when we ask someone to pay a hundred dollars
77
173000
2000
99 sente ya da bedavaya
03:10
for a symphony, opera or ballet ticket,
78
175000
3000
şarkı indirmeye alışmış kültürel tüketiciden
03:13
when that cultural consumer is used to downloading on the internet
79
178000
3000
bir senfoni, opera ya da bale bileti için
03:16
24 hours a day
80
181000
2000
100 dolar ödemesini istediğimizde
03:18
for 99 cents a song or for free?
81
183000
2000
bu ne anlam ifade edecek?
03:22
These are enormous questions
82
187000
2000
Bunlar, bu alanda çalışan bizler için
03:24
for those of us who work in this terrain.
83
189000
2000
çok önemli sorular.
03:26
But as particular as they feel to us,
84
191000
2000
Ama ne kadar bize özgü görünürlerse görünsün,
03:28
we know we're not alone.
85
193000
2000
biliyoruz ki yalnız değiliz.
03:30
All of us are engaged
86
195000
2000
Hepimiz, iletişim ve kültürün
03:32
in a seismic, fundamental
87
197000
2000
şiddetli ve derin, yeniden
03:34
realignment of culture and communications,
88
199000
2000
düzenlemesiyle meşgulüz,
03:36
a realignment that is shaking and decimating
89
201000
2000
bu yeni düzenleme gazete, dergi, kitap
03:38
the newspaper industry, the magazine industry,
90
203000
3000
ve basım endüstrilerini derinden
03:41
the book and publishing industry and more.
91
206000
3000
sarsmakta ve yok etmekte.
03:45
Saddled in the performing arts as we are, by antiquated union agreements
92
210000
3000
Sahne sanatlarıyla uğraşan herkes, tıpkı bizim gibi,
03:48
that inhibit and often prohibit
93
213000
3000
mekanik üretimleri ve yayınları kısıtlayan
03:51
mechanical reproduction and streaming,
94
216000
2000
ve çoğunlukla yasaklayan,
03:53
locked into large facilities
95
218000
2000
demode sendika sözleşmeleri ile
03:55
that were designed to ossify
96
220000
2000
ancak 19. yüzyıla uygun,
03:57
the ideal relationship
97
222000
2000
fahiş fiyatlar talep edilen,
03:59
between artist and audience
98
224000
2000
yüksek bilet gelirleri üzerine kurulmuş,
04:01
most appropriate to the 19th century
99
226000
2000
sanatçı ve seyirci arasındaki ideal ilişkiyi kalıplaştırmak için
04:03
and locked into a business model dependent on high ticket revenues,
100
228000
3000
tasarlanmış ticaret modelleri tarafından büyük tesislere tıkılmış durumda
04:06
where we charge exorbitant prices.
101
231000
3000
ve bir çoğumuz,
04:09
Many of us shudder in the wake of the collapse of Tower Records
102
234000
3000
Tower Records'un çökmesi üzerine ürpererek kendimize soruyoruz:
04:12
and ask ourselves, "Are we next?"
103
237000
3000
" Sırada biz mi varız?"
04:16
Everyone I talk to in performing arts
104
241000
2000
Sahne sanatlarında konuştuğum insanların hepsinin kulaklarında
04:18
resonates to the words of Adrienne Rich,
105
243000
3000
Adrienne Rich'in, "Dreams of a Common Language"da
04:21
who, in "Dreams of a Common Language," wrote,
106
246000
2000
yazdığı şu sözler yankılanıyor:
04:23
"We are out in a country that has
107
248000
2000
"Hiçbir dili ve kuralı olmayan
04:25
no language, no laws.
108
250000
2000
bir ülkede yaşıyorz.
04:27
Whatever we do together is pure invention.
109
252000
2000
Yaptığımız her şey saf bir keşif.
04:29
The maps they gave us
110
254000
2000
Bize verdikleri haritalar
04:31
are out of date by years."
111
256000
3000
geçerliliğini yitirdi."
04:35
And for those of you who love the arts,
112
260000
2000
Ve sanata aşık sizler
04:37
aren't you glad you invited me here to brighten your day?
113
262000
3000
beni gününüzü aydınlatmam için buraya davet ettiğinize memnun değil misiniz?
04:40
(Laughter)
114
265000
2000
(Gülüşmeler)
04:42
(Applause)
115
267000
2000
(Alkış)
04:44
Now, rather than saying that we're on the brink of our own annihilation,
116
269000
3000
Şimdi, kendi yıkımımızın kenarındayız demek yerine,
04:47
I prefer to believe that we are engaged in a fundamental reformation,
117
272000
3000
tıpkı 16.yy'daki dini Reformda olduğu gibi
04:50
a reformation like the religious Reformation
118
275000
3000
şu anda da önemli bir reformun içinde olduğumuza
04:53
of the 16th century.
119
278000
2000
inanmayı tercih ediyorum.
04:55
The arts reformation, like the religious Reformation,
120
280000
3000
Sanat reformu, dini Reform'da olduğu gibi,
04:58
is spurred in part by technology,
121
283000
2000
kısmen teknolojiyle birlikte
05:00
with indeed, the printing press really leading the charge
122
285000
2000
ama daha çok, dini Reform'da başı çeken
05:02
on the religious Reformation.
123
287000
2000
matbaa tarafından şekillenmiştir.
05:04
Both reformations were predicated on fractious discussion,
124
289000
3000
İki reform da, kavgacı tartışmalara
05:07
internal self-doubt
125
292000
2000
içsel şüphelere
05:09
and massive realignment of antiquated business models.
126
294000
3000
ve demode iş modellerinin yeniden düzenlemelerine dayanıyordu.
05:12
And at heart, both reformations, I think
127
297000
2000
Ve bana kalırsa, en derinde, iki reform da
05:14
were asking the questions:
128
299000
2000
aynı soruyu soruyordu:
05:16
who's entitled to practice?
129
301000
2000
Uygulamadan kimler sorumlu?
05:18
How are they entitled to practice?
130
303000
2000
Uygulamadan nasıl sorumlu oldular?
05:20
And indeed, do we need anyone
131
305000
2000
Ve aslında, ruhani bir güçle
05:22
to intermediate for us
132
307000
2000
bir tecrübe yaşamak için
05:24
in order to have an experience with a spiritual divine?
133
309000
3000
bir aracıya ihtiyacımız var mı?
05:29
Chris Anderson, someone I trust you all know,
134
314000
3000
Hepinizin bildiğini umduğum, Chris Anderson,
05:32
editor-in-chief of Wired magazine and author of "The Long Tail,"
135
317000
2000
Wired dergisinin müdürü ve editörü, "The Long Tail"in yazarı,
05:34
really was the first -- for me -- to nail a lot of this.
136
319000
3000
bana kalırsa, bunun çoğunu kavrayan ilk kişiydi.
05:37
He wrote a long time ago, you know,
137
322000
2000
Bildiğiniz gibi, çok uzun zaman önce yazdığı üzere:
05:39
thanks to the invention of the Internet,
138
324000
2000
internetin,
05:41
web technology,
139
326000
2000
web teknolojisinin
05:43
mini-cams and more,
140
328000
2000
mini kameraların ve dahasının
05:45
the means of artistic production
141
330000
2000
icadı sayesinde, sanatsal üretim yöntemleri
05:47
have been democratized
142
332000
2000
insanlık tarihinde
05:49
for the first time in all of human history.
143
334000
3000
ilk kez demokratikleştirildi.
05:52
In the 1930s, if any of you wanted to make a movie,
144
337000
2000
1930'larda, aranızdan biri film yapmak istese,
05:54
you had to work for Warner Brothers or RKO
145
339000
3000
ya Warner Bros. ya da RKO için çalışması gerekirdi,
05:57
because who could afford a movie set
146
342000
2000
çünkü kim film setinin
05:59
and lighting equipment and editing equipment
147
344000
2000
ve ışık ekipmanlarının ve kurgu ekipmanlarının
06:01
and scoring and more?
148
346000
2000
ve orkestranın ve dahasının parasını karşılayabilirdi ki?
06:03
And now who in this room doesn't know a 14 year-old
149
348000
3000
Peki ya şimdi, aranızdan kim, 14 yaşında birinin
06:06
hard at work on her second, third, or fourth movie?
150
351000
2000
ikinci, üçüncü veya dördüncü filmi üzerinde çalıştığını bilmiyor?
06:08
(Laughter)
151
353000
2000
(Gülüşmeler)
06:10
Similarly, the means of artistic distribution
152
355000
3000
Benzer şekilde, sanatsal dağıtım yöntemleri de
06:13
have been democratized for the first time in human history.
153
358000
3000
insanlık tarihinde ilk kez demokratikleştirildi.
06:16
Again, in the '30s, Warner Brothers, RKO did that for you.
154
361000
3000
Yine '30'larda, Warner Bros, RKO bunu sizin için yaptı.
06:19
Now, go to YouTube, Facebook;
155
364000
2000
Şimdi, Youtube'a, Facebook'a girerseniz
06:21
you have worldwide distribution
156
366000
2000
odanızın kapısından dahi çıkmadan
06:23
without leaving the privacy of your own bedroom.
157
368000
3000
dünya çapında dağıtım yapma imkanına sahipsiniz.
06:27
This double impact is occasioning
158
372000
2000
Herkesin potansiyel bir yaratıcı olduğu bu zamanlarda,
06:29
a massive redefinition of the cultural market,
159
374000
3000
bu çifte darbe, kültürel pazarın geniş, yeniden bir tanımına
06:32
a time when anyone is a potential author.
160
377000
3000
sebep oluyordu.
06:36
Frankly, what we're seeing now in this environment
161
381000
2000
Açıkçası, şu an çevremizde önemli bir zamana
06:38
is a massive time,
162
383000
2000
tanıklık ediyoruz,
06:40
when the entire world is changing
163
385000
2000
bütün dünya değişirken,
06:42
as we move from a time when audience numbers are plummeting.
164
387000
3000
seyirci sayısının azaldığı bir zamandan geçiyoruz.
06:45
But the number of arts participants,
165
390000
2000
Ama sanatla uğraşanların sayısı,
06:47
people who write poetry, who sing songs,
166
392000
3000
şiir yazan insanlar, şarkı söyleyenler,
06:50
who perform in church choirs,
167
395000
2000
kilise korolarında çalanlar
06:52
is exploding beyond our wildest imaginations.
168
397000
3000
hayal edebileceğimizin bile ötesinde bir hızla artıyorlar.
06:55
This group, others have called the "pro ams,"
169
400000
3000
Bu grup, başkalarının deyimiyle "pro ams",
06:58
amateur artists doing work at a professional level.
170
403000
2000
profesyonel düzeyde iş yapan amatör sanatçılar.
07:00
You see them on YouTube, in dance competitions,
171
405000
2000
Onları Youtube'da, dans yarışmalarında,
07:02
film festivals and more.
172
407000
2000
film festivallerinde ve dahasında görüyorsunuz.
07:04
They are radically expanding
173
409000
2000
Geleneksel kurumlarımızın
07:06
our notions of the potential of an aesthetic vocabulary,
174
411000
3000
kültürel otonomlarını zorlarken ve kuyusunu kazarken,
07:09
while they are challenging and undermining
175
414000
3000
potansiyel estetik dağarcığın kavramlarını
07:12
the cultural autonomy of our traditional institutions.
176
417000
3000
temelinden genişletiyorlar.
07:15
Ultimately, we now live in a world
177
420000
2000
Sonuçta, şu anda, tüketimle değil
07:17
defined not by consumption,
178
422000
2000
katılımla tanımlanmış
07:19
but by participation.
179
424000
2000
bir dünyada yaşıyoruz.
07:22
But I want to be clear,
180
427000
2000
Açıkça söylemem gerekirse,
07:24
just as the religious Reformation did not spell the end
181
429000
2000
tıpkı dini Reform'un, resmi Kilise'nin ve
07:26
to the formal Church or to the priesthood;
182
431000
3000
papazlığın sonunu getirmediği gibi
07:29
I believe that our artistic institutions
183
434000
2000
inanıyorum ki; sanatsal kurumlarımız da
07:31
will continue to have importance.
184
436000
2000
belli bir öneme sahip olmaya devam edecekler.
07:33
They currently are the best opportunities
185
438000
2000
Bu kurumlar, ekonomik saygınlık, bolluk değil saygınlık,
07:35
for artists to have lives of economic dignity --
186
440000
2000
içerisinde yaşamak isteyen sanatçılar için,
07:37
not opulence -- of dignity.
187
442000
3000
en iyi fırsat konumundalar.
07:40
And they are the places where artists
188
445000
2000
Ve bu kurumlar, belirli bir derecede kaynağa
07:42
who deserve and want to work at a certain scale of resources
189
447000
2000
sahip olarak çalışmak isteyen ve bunu hakeden sanatçılar için
07:44
will find a home.
190
449000
2000
ev olacaktır.
07:46
But to view them as synonymous
191
451000
2000
Ama bu kurumları,
07:48
with the entirety of the arts community
192
453000
2000
tüm sanat camiasıyla eşdeğer tutmak
07:50
is, by far, too short-sighted.
193
455000
3000
tabii ki, çok dar görüşlü bir düşünce olur.
07:53
And indeed, while we've tended to polarize
194
458000
2000
Ve aslinda, biz amatörle profesyoneli
07:55
the amateur from the professional,
195
460000
2000
kutuplaştırma eğilimindeyken,
07:57
the single most exciting development
196
462000
2000
son 5-10 yilda gerçekleşen
07:59
in the last five to 10 years
197
464000
2000
en heyecan verici gelişme
08:01
has been the rise
198
466000
2000
öncelikli olarak
08:03
of the professional hybrid artist,
199
468000
2000
konser salonlarında veya sahnede değil de
08:05
the professional artist
200
470000
2000
daha çok kadın hakları
08:07
who works, not primarily in the concert hall or on the stage;
201
472000
2000
veya insan hakları
08:09
but most frequently around
202
474000
2000
veya küresel ısınma konuları
08:11
women's rights, or human rights,
203
476000
2000
veya AIDS yardımlari etrafinda
08:13
or on global warming issues or AIDS relief for more --
204
478000
3000
ekonomik nedenlerden ötürü değil de
08:16
not out of economic necessity,
205
481000
2000
sıkı bir sanat ortamında
08:18
but out of a deep, organic conviction
206
483000
2000
gerçekleştirmesi mümkün olmayan
08:20
that the work that she or he, is called to do
207
485000
3000
içsel ve derinden bir inançla iş yapmak isteyen
08:23
cannot be accomplished in the traditional
208
488000
2000
iyi eğitimli profesyonel veya profesyonel sanatçı tipinin
08:25
hermetic arts environment.
209
490000
2000
yükselişi oldu.
08:27
Today's dance world is not defined solely
210
492000
3000
Bugünün dans dünyası
08:30
by the Royal Winnipeg Ballet or the National Ballet of Canada,
211
495000
3000
sadece Royal Winnipeg Ballet veya National Ballet of Canada ile değil de,
08:33
but by Liz Lerman's Dance Exchange --
212
498000
3000
dansçilarinin yaşlari 18 ile 82 arasında değişen,
08:36
a multi-generational, professional dance company,
213
501000
3000
ve DNA sarmalını şekillendirmeye çalışan gen mühendisleri
08:39
whose dancers range in age from 18 to 82,
214
504000
3000
ve CERN'deki nükleer fizikçilerle çalışan,
08:42
and who work with genomic scientists
215
507000
2000
geniş yaş aralığına sahip,
08:44
to embody the DNA strand
216
509000
2000
profesyonel dans şirketi
08:46
and with nuclear physicists at CERN.
217
511000
3000
Liz Lerman's Dance Exchange ile tanımlanıyor.
08:49
Today's professional theater community
218
514000
2000
Bugünün profesyonel tiyatro topluluğu
08:51
is defined, not only the Shaw and Stratford Festivals,
219
516000
3000
sadece the Shaw and Stratford Festival ile değil de,
08:54
but by the Cornerstone Theater of Los Angeles --
220
519000
3000
11 Eylül' den sonra,
08:57
a collective of artists that after 9/11,
221
522000
3000
10 farklı dini topluluğu
09:00
brought together 10 different religious communities --
222
525000
3000
biraraya getiren --
09:03
the Bahia, the Catholic,
223
528000
2000
Bahialara, Katoliklere,
09:05
the Muslim, the Jewish,
224
530000
2000
Müslümanlara, Yahudilere
09:07
even the Native American
225
532000
2000
ve hatta Amerikan Yerlilerine
09:09
and the gay and lesbian communities of faith,
226
534000
2000
ve gay ve lezbiyen topluluklara,
09:11
helping them create their own individual plays
227
536000
3000
topluluklar arası iyileşme için önemli bir ilk adım oluşturacak;
09:14
and one massive play,
228
539000
2000
inançlarındaki farklılıkları keşfettikleri
09:16
where they explored the differences in their faith
229
541000
2000
ve benzerlikleri buldukları, kendi bireysel oyunlarını
09:18
and found commonality
230
543000
2000
ve bir büyük oyun yaratmalarına yardım eden,
09:20
as an important first step
231
545000
2000
sanatçılar kolektifi,
09:22
toward cross-community healing.
232
547000
2000
Cornerstone Theater of Los Angeles ile tanımlanıyor.
09:25
Today's performers, like Rhodessa Jones,
233
550000
2000
Rhodessa Jones gibi, bugünün sanatçıları
09:27
work in women's prisons,
234
552000
2000
kadın mahkumların hapsedilme acısını
09:29
helping women prisoners articulate the pain of incarceration,
235
554000
3000
ifade edebilmeleri için kadın mahkumlarla çalışırken,
09:32
while today's playwrights and directors work with youth gangs
236
557000
2000
bugünün oyun yazarları ve yönetmenleri, şiddete alternatif kanallar aramak için
09:34
to find alternate channels to violence
237
559000
3000
genç çetelerle çalışıyor ve bunun gibi
09:37
and more and more and more.
238
562000
3000
bir sürü bir sürü bir sürü örnek daha.
09:40
And indeed, I think, rather than being annihilated,
239
565000
3000
Ve aslında, bence, yok olmaktan ziyade
09:43
the performing arts are posed on the brink of a time
240
568000
2000
sahne sanatları, şimdiye kadar olduğumuzdan
09:45
when we will be more important
241
570000
2000
çok daha önemli olacağımız bir zamanın
09:47
than we have ever been.
242
572000
2000
eşiğine geldi.
09:49
You know, we've said for a long time,
243
574000
2000
Biliyorsunuz, çok uzun zamandır söylüyoruz,
09:51
we are critical to the health of the economic communities in your town.
244
576000
3000
şehrinizdeki ekonomik toplumların sağlığı konusunda hassasız.
09:54
And absolutely --
245
579000
2000
Ve kesinlikle.
09:56
I hope you know that every dollar spent on a performing arts ticket in a community
246
581000
3000
Umarım biliyorsunuzdur ki, bir toplumda, bir sahne sanatları bileti için harcanan her dolar
09:59
generates five to seven additional dollars for the local economy,
247
584000
3000
yerel ekonomi için 5 ila 7 arası ek dolar oluşturuyor;
10:02
dollars spent in restaurants or on parking,
248
587000
2000
restoranlarda veya park yapmada,
10:04
at the fabric stores where we buy fabric for costumes,
249
589000
3000
kostümler için kumaş aldığımız kumaş mağazalarında,
10:07
the piano tuner who tunes the instruments and more.
250
592000
3000
piyanonun akordunu yapan akordçu için ve daha birçoğu için harcanan dolarlar.
10:10
But the arts are going to be more important to economies
251
595000
2000
Ama sanatlar, biz ilerledikçe ekonomiler için
10:12
as we go forward,
252
597000
2000
çok daha önemli hale gelecek,
10:14
especially in industries we can't even imagine yet,
253
599000
3000
özellikle de henüz tahmin edemediğimiz endüstrilerde,
10:17
just as they have been central to the iPod
254
602000
2000
tıpkı iPod'un ve bilgisayar oyunlarının
10:19
and the computer game industries,
255
604000
2000
merkezini oluşturdukları gibi,
10:21
which few, if any of us
256
606000
2000
ki bunu bazılarımız,
10:23
come have foreseen 10 to 15 years ago.
257
608000
2000
10 - 15 sene önce görmüşlerdi.
10:26
Business leadership will depend more and more
258
611000
2000
İş yönetimi; duygusal anlayışa,
10:28
on emotional intelligence,
259
613000
2000
içten dinleme yeteneğine,
10:30
the ability to listen deeply,
260
615000
2000
empati kurmaya,
10:32
to have empathy,
261
617000
2000
değişimi ifade etmeye,
10:34
to articulate change, to motivate others --
262
619000
2000
diğerlerini motive etmeye çok daha fazla
10:36
the very capacities
263
621000
2000
bağımlı hale gelecek --
10:38
that the arts cultivate with every encounter.
264
623000
3000
her karşılaşmada sanatların kapasiteleri daha da geliştirdiği.
10:41
Especially now,
265
626000
2000
Özellikle şu an,
10:43
as we all must confront
266
628000
2000
toplumsal bilinç tarafindan
10:45
the fallacy of a market-only orientation,
267
630000
3000
bilgilendirilmemiş, pazar-bazlı yönelimin
10:48
uninformed by social conscience;
268
633000
2000
yanlışlığıyla yüzleşmek zorunda olduğumuz gibi,
10:50
we must seize and celebrate the power of the arts
269
635000
3000
bireysel ve ulusal karakterlerimizi,
10:53
to shape our individual and national characters,
270
638000
3000
özellikle de sıklıkla; sindirilmiş bir tecrübeden ziyade,
10:56
and especially characters of the young people,
271
641000
3000
duyum bombardımanına maruz kalan
10:59
who all too often, are subjected to bombardment of sensation,
272
644000
3000
genç insanların karakterlerini şekillendirecek sanatların
11:02
rather than digested experience.
273
647000
2000
gücünü anlamalı ve onları yüceltmeliyiz.
11:05
Ultimately, especially now in this world,
274
650000
3000
Sonuçta, özellikle şu anda,
11:08
where we live in a context
275
653000
2000
reality TV programlarında
11:10
of regressive and onerous immigration laws,
276
655000
3000
göçmenleri aşağılamayı meşrulaştıran
11:13
in reality TV that thrives on humiliation,
277
658000
3000
geriye yönelik ve ağır göçmen yasalarıyla dolu,
11:16
and in a context of analysis,
278
661000
2000
ve United States'te gün aşırı,
11:18
where the thing we hear most repeatedly,
279
663000
2000
her tren istasyonunda
11:20
day-in, day-out in the United States,
280
665000
3000
her otobüs durağında, her havaalanında
11:23
in every train station, every bus station, every plane station is,
281
668000
2000
tekrar tekrar duyduğumuz
11:25
"Ladies and gentlemen,
282
670000
2000
"Bayanlar ve baylar,
11:27
please report any suspicious behavior
283
672000
2000
lütfen şüpheli hareketlerde bulunan
11:29
or suspicious individuals
284
674000
2000
veya şüpheli gördüğünüz kişileri
11:31
to the authorities nearest you,"
285
676000
2000
en yakınınızdaki ilgili kişiye bildirin."
11:33
when all of these ways we are encouraged
286
678000
2000
anonslarıyla yaşadığımız bu dünyada,
11:35
to view our fellow human being with hostility
287
680000
2000
bizi hemcinsimiz insanoğluna düşmanca ve korkuyla ve nefretle
11:37
and fear and contempt and suspicion.
288
682000
3000
ve şüpheyle bakmaya teşvik ediyorlar.
11:41
The arts, whatever they do, whenever they call us together,
289
686000
3000
Sanatlar, ne yaparlarsa, ne zaman bizi bir araya getirirlerse;
11:44
invite us to look at our fellow human being
290
689000
2000
bizi, hemcinsimiz insanoğluna
11:46
with generosity and curiosity.
291
691000
3000
cömertle ve merakla bakmaya davet ediyor.
11:50
God knows, if we ever needed
292
695000
2000
Tanrı biliyor ki, insanlık tarihi boyunca
11:52
that capacity in human history,
293
697000
2000
böyle bir güce ihtiyacımız olmadıysa bile,
11:54
we need it now.
294
699000
3000
şu anda var.
12:00
You know, we're bound together,
295
705000
2000
Biliyorsunuz, birbirimize kenetlendik,
12:02
not, I think by technology, entertainment and design,
296
707000
3000
bana kalırsa; teknoloji, eğlence ve tasarımla değil de
12:05
but by common cause.
297
710000
2000
ortak bir neden için.
12:07
We work to promote healthy vibrant societies,
298
712000
3000
İnsanların acı çekmesini önleyecek,
12:10
to ameliorate human suffering,
299
715000
3000
daha düşünceli, anlamlı ve duyarlı bir dünya düzeni oluşturacak
12:13
to promote a more thoughtful,
300
718000
2000
sağlıklı ve enerji dolu toplumlar
12:15
substantive, empathic world order.
301
720000
3000
oluşturmak için çalışıyoruz.
12:19
I salute all of you as activists in that quest
302
724000
3000
Amacınız ne olursa olsun,
12:22
and urge you to embrace and hold dear the arts in your work,
303
727000
3000
hepinizi bu maceradaki birer aktivist olarak selamlıyorum
12:25
whatever your purpose may be.
304
730000
3000
ve işlerinizdeki sanatı kucaklamaya ve ona değer vermeye çağırıyorum.
12:28
I promise you the hand of the Doris Duke Charitable Foundation
305
733000
3000
Size temin ederim ki; Doris Duke Charitable Foundation'ın eli
12:31
is stretched out in friendship for now and years to come.
306
736000
3000
bugünden itibaren hepinize dostlukla uzanıyor.
12:34
And I thank you for your kindness and your patience in listening to me this afternoon.
307
739000
2000
Ve bugün beni dinlemekte gösterdiğiniz incelik ve sabrınız için hepinize teşekkür ederim.
12:36
Thank you, and godspeed.
308
741000
2000
Teşekkürler, yolunuz açık olsun.
ABOUT THE SPEAKER
Ben Cameron - Arts administratorBen Cameron runs the arts granting program at the Doris Duke Foundation, focusing on live theater, dance and jazz.
Why you should listen
Ben Cameron is the Program Director, Arts, at the Doris Duke Charitable Foundation in New York, where he supervises a $13 million grants program aimed at the theatre, contemporary dance, jazz and presenting fields. Grants happen in three main areas: commissioning and distribution of new works; building strong arts organizations; and supporting national arts organizations.
During 13 seasons, Cameron has been a panelist on the opera quiz during the Live from the Metropolitan radio broadcasts from New York. He has also served as a member of the Tony Awards Nominating Committee.
Ben Cameron | Speaker | TED.com