Gus Casely-Hayford: The powerful stories that shaped Africa
Gus Casely-Hayford: Afrika'ya şekil veren güçlü hikayeler
Gus Casely-Hayford writes, lectures, curates and broadcasts about African culture. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
has nurtured, has fought for,
tarihi ile bu kadar ilgilenmiş,
bir şekilde kutlamış değildir.
more concertedly.
African narrative alive
verilen mücadele
of African peoples,
mücadelelerinden biridir
made to hold onto narrative
sömürgecilik, ırkçılık, savaşlar
racism, wars and so much else
ve kurbanlar verildi
tarihimizin temelini oluşturan
survived the assaults
tarihin saldırılarına karşı
and intellectual output.
and we've captured our histories
ve tarihlerimizi
of anywhere else on earth.
ölçü olacak şekilde zapt ettik.
arrival of Europeans --
varışlarından çok önce
mired in its Dark Age --
içinde boğuşuyordu -
in recording, in nurturing history,
koruma tekniklerine öncülük ediyor,
for keeping their story alive.
devrimsel metodlar üretiyorlardı.
şekillerde görüyoruz.
you might remember it --
belki hatırlarsınız,
and sent to the Hague.
ve Lahey'e gönderildi.
was Ahmad al-Faqi,
olan genç bir Malili,
of the instigators of a campaign
miraslarından bazılarının
important cultural heritage.
olmasından dolayı.
yapılan şeyler değildi.
tanıtması istendiğinde
to identify himself in court
that he was a teacher.
bir öğretmen olduğuydu.
they engaged in a systematic campaign
kültürel mirasını yok etme gibi
that could be envisaged:
in destroying stories.
hikayeleri yok etmek.
yok etme teşebbüsü
to hold communities together,
öykülerin gücünü anlamışlardı
that in destroying stories,
and their insurgency
onların ayaklanmaları da
of Timbuktu and its libraries.
savunması ve kütüphaneleri de.
with stories of the Mali Empire;
hikayeleriyle büyüyen toplumlardı;
of Timbuktu's great libraries.
gölgesinde yaşadılar.
of its origin from their childhood,
şarkılarını dinlediler
risked their lives
hayatlarını riske atarak
documents to safety,
to protect historic buildings
ellerinden geleni yaptılar
always successful,
were thankfully saved,
el yazmalarının çoğu kurtarıldı.
that was damaged during that uprising
zarar gören tapınakların her biri
that is the symbolic heart of the city.
14. yüzyıl camisi de
of the occupation,
simply would not bow
al-Faqi gibi adamlara
to be wiped away,
izin vermemişlerdir
that part of the world,
are of such importance.
anlayacaktır.
systematically assaulted over centuries,
gören Afrika kökenli insanlar için
across our history
tarihleri için direnen
for their story, for their history.
yankılarının bir parçası.
descent in the Caribbean
Afrika kökenli insanlar
to celebrate Carnival,
bayramlarını kutlamak,
to make great sacrifices,
fedakârlıklar yapmak için hazırdı
colonial campaigns were crystallized.
bazıları sonuç elde etti.
of one narrative over another
of colonialism became palpable.
belirgin hale geldi.
attacked the Ashanti,
Ashanti'ye saldırdığında,
and captured the Asantehene.
Ashanti hükümdarını esir aldılar.
and subjugating the head of state --
devletin başına boyun eğdirmenin
the emotional authority of state
farkında varmışlardı,
was absolutely critical
hikâyenin kontrolünün
the precious Golden Stool,
asla vazgeçmediler,
capitulate to the British.
tamamen teslim olmadılar.
working in Southern Africa,
Alman Jeolog Karl Mauch,
an extraordinary complex,
from what he saw:
above an empty savannah:
bir mostraya gömülmüş halde:
mimari bir başarıdan
an astonishing feat of architecture,
Mauch'un en ufak bir fikri yoktu,
architecture of Great Zimbabwe
been built by Africans.
kadar özel olduğunu yazdı.
that followed in his footsteps,
onlarca Avrupalı gibi
might have built the city.
olabileceğine kafa yordu.
if I suppose that that ruin on the hill
Mabedinin bir kopyası olduğunu düşünerek
King Solomon's Temple,
complex of buildings
Afrika uygarlığı tarafından inşa edilmiş
African civilization
a fellow German anthropologist
bir Alman antropolog
ilk defa gördüğünde
for the very first time,
from the long-lost kingdom of Atlantis.
Atlantis krallığının kalıntıları olmalı."
to rob Africa of its history.
mahrum bırakma ihtiyacını hissetti.
with the physical archaeology,
yüzleştirilseler bile
with Enlightenment Europe,
ile ilişkilerinde olduğu gibi,
and control of the continent.
ve kıtanın kontrolü vardı.
to bend narrative to Europe's ends.
çıkarlarına göre bükmek de vardı.
to find an answer to his question,
veya büyük taş bina nereden geldi?"
or that great stone building come from?"
bir cevap bulmak isteseydi,
where Africa meets the Indian Ocean.
buluştuğu yerden başlaması gerekirdi.
the gold and the goods
ve etkisini anlamak,
of the Swahili coast to Great Zimbabwe,
medeniyetler üzerinden Büyük Zimbabve'yi
as a political, cultural entity
altın ve eşyanın
to that bit of the coast
Çin ve Orta Doğu gibi uzak yerlerden
and China and the Middle East.
beautiful, that building,
zarif bir güzellik ki --
nexus of economies
önemli bir ekonomik ilişkinin
is not just against time.
sadece zamana karşı değildir.
organizations like Ansar Dine.
örgütlere karşı değildir.
a truly African voice
tesis etme meselesidir.
to recolonize our history,
kolonileştirmek değil
the intellectual underpinning
düşünsel desteği
yollarını bulmak zorundayız.
keşfetmek zorundayız.
it wasn't a freak moment.
garip bir an değildi.
across the whole of the continent.
değişimin bir parçasıydı.
was Sundiata Keita,
en büyük imparatorluk olan
kurucusu Sundiata Keita,
that West Africa has ever seen.
örneğini oluşturmuştur.
between the Berber dynasties to the north,
arasındaki geçişi görüyor,
of the Ife to the south
ve belki hatta batıdaki
of the Solomaic Dynasty
that he was living through a moment
hızlı bir değişimin
sultanlıklarına kadar
and the Swahili sultanates,
kıtanın ötesini hedefleyen
beyond the continent itself,
güvence altına almak adına
their intellectual and cultural legacy.
farkında olmalıydı.
in trade with these peer nations
Afrika ekonomilerinin
parçası olarak
ticaret yapmakla ilgilenirdi.
his legacy through history
mirasını tarihle güvence altına almaya
the idea of storytelling,
şekillendirmekle kalmayıp,
tesis etmenin
after the death of Sundiata,
for his vast gold reserves
rezervleri ve elçilerini
of Europe and the Middle East.
göndermekle ünlüdür.
as his predecessors,
of securing his place in history.
farklı bir yol seçti.
went on pilgrimage to Mecca,
with a retinue of thousands.
binlerce kişiyle seyahat etti.
each carried 100 pounds of gold.
100 deve olduğu söyleniyor.
a fully functioning mosque
bir cami yaptırıyormuş
Ibn Battuta, wrote,
İbn Batuta şöyle yazmış:
of North Africa and the Middle East
çok fazla harcama yaptı,
into the next decade."
altın değerini etkiledi."
at the heart of his empire.
inşa ettirerek anıtlaştırmıştır.
of written historical material
birini temsil eder:
often by private households.
in the 15th and 16th centuries,
15. ve 16. yüzyılda
eğitim kuruluşu kadar etkiliydi
establishment in Europe,
için geliyordu.
of around 100,000 people.
kişilik bir şehirdi.
as a world center of learning.
olarak pekiştirdi.
kind of learning
libraries across Africa,
kütüphaneyi ziyaret ettim
that Africa has no history,
görüşüne rağmen
with an embarrassment of history,
for collecting and promoting it.
eşsiz bir sistem geliştiren bir kıtadır.
saklandığı kaplardan fazlası olan
of manuscripts and material culture.
of communal narrative,
of those European philosophers
Afrika düşünsel geleneğini sorgulayan
intellectual tradition
of Africa's intellectuals
Batı ilmine katkılarının
medieval philosophers
and been aware of
bu geleneği,
of Christianity, of the three wise men.
ve onların farkında olmalılardı.
Balthazar, that third wise man,
üçüncü müneccim olan Baltazar,
of Old World learning,
son derece popüler oldu,
bir eş olarak.
did not grow up in isolation.
because the city became
ticaret yollarının merkezi oldu.
intercontinental trade routes.
confident continent.
kıtanın bir merkeziydi.
they carried salt and textiles
down into West Africa
yeni, değerli eşyalar
after the life of Mansa Musa,
of sub-Saharan trade routes,
worth of Timbuktu
birliği de vardı.
of communal narrative,
those European intellectuals
tarihimizi hor gören
about our traditions.
like Ansar Dine and Boko Haram
Boko Haram gibi katı güçlerin
dynamic, intellectual defiance
başkaldırı ruhudur.
traditions in good stead.
as a Medici looked upon Florence:
baktığı gibi baktı,
entrepreneurial empire
büyük fikirlerin geliştiği
wherever they came from.
imparatorluğun merkezi.
complex and diverse,
karmaşık ve çeşitli kalmıştır ki,
yerli geleneklerden türeyen
that derive from indigenous,
that developed in Mali became popular
son derece başarılı biçimi,
rağbet gördü.
contested discourse,
söylemin sevgisi,
Batı Afrika'nın kalbindeydi
vandalized by Ansar Dine
tahrip edilen türbeler ve camiler
of their destruction have been jailed.
birçoğu hapsedildi.
of how our history and narrative
together for millennia,
bir arada tuttuğu,
in making sense of modern Africa.
hayati önem taşıdıklarını hatırladık.
intellectual, entrepreneurial,
tariff-free Africa
gümrüksüz Afrika'nın köklerinin
gıpta nedeni olduğunu hatırladık.
ABOUT THE SPEAKER
Gus Casely-Hayford - Cultural historianGus Casely-Hayford writes, lectures, curates and broadcasts about African culture.
Why you should listen
Dr. Gus Casely-Hayford is a curator and cultural historian who focuses on African culture. He has presented two series of The Lost Kingdoms of Africa for the BBC and has lectured widely on African art and culture, advising national and international bodies (including the United Nations and the Canadian, Dutch and Norwegian Arts Councils) on heritage and culture.
In 2005, Casely-Hayford deployed his leadership, curatorial, fundraising and communications skills to organize the biggest celebration of Africa that Britain has ever hosted; more than 150 organizations put on more than 1,000 exhibitions and events to showcase African culture. Now, he is developing a National Portrait Gallery exhibition that will tell the story of abolition of slavery through 18th- and 19th-century portraits -- an opportunity to bring many of the most important paintings of black figures together in Britain for the first time.
Gus Casely-Hayford | Speaker | TED.com