TED2019
Priya Parker: 3 steps to turn everyday get-togethers into transformative gatherings
Priya Parker: 3 adımda gündelik buluşmaları dönüştürücü toplantılar haline getirmek
Filmed:
Readability: 4.2
2,078,372 views
Neden bazı toplantılar çok başarılıyken diğerleri vasat kalır? Yazar Priya Parker bu konuşmasında organize ettiğimiz partileri, akşam yemeklerini, iş toplantılarını ve tatilleri nasıl anlamlı ve dönüştürücü nitelik taşıyan toplantılara çevirebileceğimizi anlatıyor.
Priya Parker - Conflict mediator, author
Priya Parker teaches people to gather better at home, at work, at school and in our communities. Full bio
Priya Parker teaches people to gather better at home, at work, at school and in our communities. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
When I was a child,
0
1026
1497
Ben küçükken
00:14
every other Friday,
1
2547
1159
iki haftada bir cumaları
00:15
I would leave my mother
and stepfather's home --
and stepfather's home --
2
3730
2942
ateist, budist, agnostik, vejetaryen olan
ve zaman zaman New Age tarzında takılan
ve zaman zaman New Age tarzında takılan
00:18
an Indian and British, atheist, Buddhist,
3
6696
4649
son derece demokratik hayat süren
biri Hintli ve biri İngiliz olan
biri Hintli ve biri İngiliz olan
00:23
agnostic, vegetarian, new age-y sometimes,
4
11369
5654
annem ve üvey babamın evinden ayrılır
00:29
Democratic household.
5
17047
1292
00:31
And I would go 1.4 miles
to my father and stepmother's home
to my father and stepmother's home
6
19339
4473
ve 2,2 km ötede yaşayan babam
ve üvey annemin evine gider
ve üvey annemin evine gider
00:35
and enter a white, Evangelical Christian,
7
23836
3584
onların beyaz, Evanjelist Hristiyan,
00:39
conservative, Republican,
8
27444
2853
muhafazakâr, cumhuriyetçi,
00:42
twice-a-week-churchgoing,
9
30321
2515
haftada iki defa kiliseye gidilen
00:44
meat-eating family.
10
32860
2094
ve mutfağında et pişen
aile yaşamına katılırdım.
aile yaşamına katılırdım.
00:47
It doesn't take a shrink
to explain how I ended up
to explain how I ended up
11
35996
2450
Sonuç olarak uyuşmazlık
çözümlemesi alanında
çözümlemesi alanında
00:50
in the field of conflict resolution.
12
38470
1716
çalışmayı seçmemin nedeni çok bariz.
00:52
(Laughter)
13
40210
1542
(Gülüşmeler)
00:54
Whether I was facilitating dialogues
in Charlottesville or Istanbul
in Charlottesville or Istanbul
14
42164
3747
Charlottesville, İstanbul ya da
Ahmedabad fark etmeksizin
Ahmedabad fark etmeksizin
00:57
or Ahmedabad,
15
45935
1223
uyuşmazlıkları çözümlerken
00:59
the challenge was always the same:
16
47182
1905
karşıma çıkan sorun hep aynıydı:
01:02
despite all odds,
17
50088
1699
Tüm kültür farklılıklarına rağmen
01:03
and with integrity,
18
51811
1542
yine de dürüst kalarak
01:05
how do you get people
to connect meaningfully,
to connect meaningfully,
19
53377
2901
insanların anlamlı bir şekilde
iletişime geçmeleri,
iletişime geçmeleri,
01:08
to take risks,
20
56302
1618
riskler almaya yönelmeleri
01:09
to be changed by their experience?
21
57944
2564
ve bu deneyimle birlikte
değişmeleri nasıl sağlanırdı?
değişmeleri nasıl sağlanırdı?
01:13
And I would witness extraordinarily
beautiful electricity in those rooms.
beautiful electricity in those rooms.
22
61626
5479
Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki
elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken
elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken
01:19
And then I would leave those rooms
23
67930
1682
bu ortamı terk ettiğimde ise
01:21
and attend my everyday
gatherings like all of you --
gatherings like all of you --
24
69636
2768
aynı sizler gibi gündelik hayattaki
toplantılara katılır,
toplantılara katılır,
01:24
a wedding or a conference
or a back-to-school picnic --
or a back-to-school picnic --
25
72428
3217
bir düğüne, konferansa ya da
okula dönüş pikniğine giderdim
okula dönüş pikniğine giderdim
01:27
and many would fall flat.
26
75669
1663
ki bu toplantıların çoğu da vasat kalırdı.
01:30
There was a meaning gap
27
78155
1832
Benim gündelik toplantılarımla
01:32
between these high-intensity
conflict groups
conflict groups
28
80011
2620
zıt grupların yüksek
gerilimli ortamı arasında
gerilimli ortamı arasında
01:34
and my everyday gatherings.
29
82655
2051
bir mana farklılığı seziyordum.
01:37
Now, you could say, sure,
somebody's birthday party
somebody's birthday party
30
85412
2444
Diyebilirsiniz ki, basit bir
doğum günü partisinin
doğum günü partisinin
01:39
isn't going to live up to a race dialogue,
31
87880
2335
ırkçılık tartışmasına dönüşecek
hali yok tabii,
hali yok tabii,
01:42
but that's not what I was responding to.
32
90239
2005
ancak benim anlatmaya çalıştığım bu değil.
01:45
As a facilitator,
33
93688
1395
Bir uyuşmazlık çözümlemecisi,
01:47
you're taught to strip everything away
34
95107
2073
her şeyi bir kenara bırakıp
01:49
and focus on the interaction
between people,
between people,
35
97204
2989
sadece insanlar arasındaki
etkileşime odaklanmayı öğrenir.
etkileşime odaklanmayı öğrenir.
01:52
whereas everyday hosts
focus on getting the things right --
focus on getting the things right --
36
100217
4099
Günlük bir organizasyonun ev sahibi ise
her şeyin yerli yerinde olmasına odaklanır
her şeyin yerli yerinde olmasına odaklanır
01:56
the food, the flowers, the fish knives --
37
104340
3033
-yemek, çiçekler, balık bıçağı gibi-
01:59
and leave the interaction
between people largely to chance.
between people largely to chance.
38
107397
3324
ve konuklar arasındaki etkileşimin
nasıl işleyeceğini şansa bırakır.
nasıl işleyeceğini şansa bırakır.
02:03
So I began to wonder how we might change
our everyday gatherings
our everyday gatherings
39
111599
4279
Ben de düşünmeye başladım,
nasıl yapsak da günlük toplantılarımızda
nasıl yapsak da günlük toplantılarımızda
02:07
to focus on making meaning
by human connection,
by human connection,
40
115902
4194
yemek gibi ayrıntılara takılmak yerine
insanları daha anlamlı bir şekilde
insanları daha anlamlı bir şekilde
02:12
not obsessing with the canapés.
41
120120
2188
bir araya getirmeye odaklansak diye.
02:15
And I set out and interviewed
dozens of brave and unusual hosts --
dozens of brave and unusual hosts --
42
123777
3877
Bunun için de onlarca cesur ve ilginç
organizasyon sahibiyle röportaj yaptım;
organizasyon sahibiyle röportaj yaptım;
02:19
an Olympic hockey coach,
a Cirque du Soleil choreographer,
a Cirque du Soleil choreographer,
43
127678
3184
bir olimpik hokey antrenörüyle,
Cirque du Soleil koreografıyla,
Cirque du Soleil koreografıyla,
02:22
a rabbi, a camp counselor--
44
130886
2083
bir hahamla, kamp sorumlusuyla.
02:24
to better understand
what creates meaningful
what creates meaningful
45
132993
2340
Toplantıyı manalı kılan ve
insanları dönüştüren şeyin
insanları dönüştüren şeyin
02:27
and even transformative gatherings.
46
135357
1837
ne olduğunu öğrenmekti amacım.
02:29
And I want to share with you
some of what I learned today
some of what I learned today
47
137513
2668
Bugün de öğrendiklerimi,
yani yeni toplantı kurallarını
yani yeni toplantı kurallarını
02:32
about the new rules of gathering.
48
140205
2083
sizlerle paylaşmak istiyorum.
02:35
So when most people plan a gathering,
49
143812
1774
Pek çokları bir toplantı planlarken
02:37
they start with an off-the-rack format.
50
145610
2289
kalıplaşmış bir formattan yola çıkıyor.
02:39
Birthday party? Cake and candles.
51
147923
2798
Doğum günü partisi mi?
Pasta ve mum lazım.
Pasta ve mum lazım.
02:43
Board meeting?
52
151112
1237
Yönetim kurulu toplantısı mı?
02:44
One brown table, 12 white men.
53
152373
2602
Kahverengi bir masa ve on iki adet
beyaz erkeğe ihtiyaç var.
beyaz erkeğe ihtiyaç var.
02:46
(Laughter)
54
154999
2440
(Gülüşmeler)
02:51
Assuming the purpose is obvious,
we skip too quickly to form.
we skip too quickly to form.
55
159405
4286
Amacın zaten çok belirli olduğu düşünülüp
doğrudan formata geçiliyor.
doğrudan formata geçiliyor.
02:55
This not only leads to dull
and repetitive gatherings,
and repetitive gatherings,
56
163715
2656
Bu da toplantıları sadece sıkıcı
ve benzer yapmıyor,
ve benzer yapmıyor,
02:58
it misses a deeper opportunity
57
166395
2225
aynı zamanda da daha önemli bir şeyi,
03:00
to actually address our needs.
58
168644
2416
ihtiyaçlarımıza hitap etme
fırsatını kaçırtıyor.
fırsatını kaçırtıyor.
03:03
The first step of creating
more meaningful everyday gatherings
more meaningful everyday gatherings
59
171904
3608
Daha anlamlı bir günlük toplantı
organize etmenin ilk adımı,
organize etmenin ilk adımı,
03:08
is to embrace a specific
disputable purpose.
disputable purpose.
60
176405
3746
özgün, tartışmaya yer açan bir amaç
benimsemekten geçiyor.
benimsemekten geçiyor.
03:13
An expectant mother I know
was dreading her baby shower.
was dreading her baby shower.
61
181381
3565
Tanıdığım bir anne adayı doğum
öncesi partisi vermekten çekiniyordu.
öncesi partisi vermekten çekiniyordu.
03:17
The idea of "pin the diaper
on the baby" games
on the baby" games
62
185542
2907
Kartondan bebeklerle oynanan
kalıplaşmış oyunları
kalıplaşmış oyunları
03:20
and opening gifts felt odd and irrelevant.
63
188473
2830
ya da hediye açma törenini
tuhaf ve önemsiz buluyordu.
tuhaf ve önemsiz buluyordu.
03:23
So she paused to ask:
64
191787
1343
O da bir an durup düşündü:
03:25
What is the purpose of a baby shower?
65
193154
2641
"Doğum öncesi partisi neden verilir
03:27
What is my need at this moment?
66
195819
2735
ve benim şu anda ihtiyacım olan nedir?"
03:31
And she realized it was
to address her fears
to address her fears
67
199268
2336
Bu şekilde farkına vardı ki
asıl ihtiyacı olan şey
asıl ihtiyacı olan şey
03:33
of her and her husband's --
remember that guy? --
remember that guy? --
68
201628
3160
kendisinin ve eşinin -onu da unutmamak
gerek- ebeveynliğe geçişteki
gerek- ebeveynliğe geçişteki
03:36
transition to parenthood.
69
204812
1581
korkularından bahsetmekti.
03:38
And so she asked two friends
to invent a gathering based on that.
to invent a gathering based on that.
70
206817
3623
O da iki arkadaşından bu temayla
ilgili bir parti hazırlamalarını istedi.
ilgili bir parti hazırlamalarını istedi.
03:42
And so on a sunny afternoon,
six women gathered.
six women gathered.
71
210978
3060
Güneşli bir öğle sonrası
altı kadın buluşmuş oldular.
altı kadın buluşmuş oldular.
03:46
And first, to address her fear of labor --
she was terrified --
she was terrified --
72
214062
4682
İlk olarak da doğum korkusundan konuştular
zira anne adayı doğumdan çok korkuyordu.
zira anne adayı doğumdan çok korkuyordu.
03:50
they told her stories from her life
73
218768
2308
Anne adayına onun hayatından
hikâyeler anlattılar
hikâyeler anlattılar
03:53
to remind her of the characteristics
she already carries --
she already carries --
74
221100
3823
ki aslında sahip olduğu
03:56
bravery, wonder, faith, surrender --
75
224947
3740
cesur, mucizevi, inançlı, feragatli
karakterini ona hatırlatsın
karakterini ona hatırlatsın
04:01
that they believed would carry her
and help her in labor as well.
and help her in labor as well.
76
229513
3307
ve doğum sırasında ona
yardımcı olsun diye.
yardımcı olsun diye.
04:04
And as they spoke, they tied a bead
for each quality into a necklace
for each quality into a necklace
77
232844
4660
Her karakter özelliği için de getirdikleri
kolyeye bir boncuk bağladılar,
kolyeye bir boncuk bağladılar,
04:09
that she could wear around her neck
in the delivery room.
in the delivery room.
78
237528
3104
bu kolyeyi doğum sırasında da taksın diye.
04:13
Next, her husband came in,
79
241216
2022
Sonrasında baba adayı da onlara katıldı,
04:15
and they wrote new vows,
family vows, and spoke them aloud,
family vows, and spoke them aloud,
80
243262
3927
karı koca yeni aile yeminleri yazdılar
ve bunları yüksek sesle okudular.
ve bunları yüksek sesle okudular.
04:19
first committing to keep
their marriage central
their marriage central
81
247213
2305
Ebeveyn olduklarında
evliliklerinin önce geleceğine
evliliklerinin önce geleceğine
04:21
as they transitioned to parenthood,
82
249542
1681
yemin ettiler ilk olarak,
04:23
but also future vows to their future son
83
251247
2807
sonrasında da doğacak oğulları için
bir yemin yazdılar,
bir yemin yazdılar,
04:26
of what they wanted to carry with them
from each of their family lines
from each of their family lines
84
254078
3302
her iki aileye ait vasıflardan
hangilerini oğullarına öğreteceklerini
hangilerini oğullarına öğreteceklerini
04:29
and what would stop with this generation.
85
257404
2435
ve hangilerinden onu uzak
tutacaklarını söylediler.
tutacaklarını söylediler.
04:32
Then more friends came along,
including men, for a dinner party.
including men, for a dinner party.
86
260392
3764
Sonunda da akşam yemeği için kadınlı
erkekli bir arkadaş grubu katıldı onlara.
erkekli bir arkadaş grubu katıldı onlara.
04:36
And in lieu of gifts, they each brought
a favorite memory from their childhood
a favorite memory from their childhood
87
264180
3916
Hediye yerine her biri kendi çocukluk
dönemine ait bir hatırayı getirmişti
dönemine ait bir hatırayı getirmişti
04:40
to share with the table.
88
268120
1654
ve bu hatıraları paylaştılar.
04:41
Now, you might be thinking
this is a lot for a baby shower,
this is a lot for a baby shower,
89
269798
3791
Bütün bunların bir doğum öncesi partisi
için çok fazla olduğunu düşünebilirsiniz
için çok fazla olduğunu düşünebilirsiniz
04:45
or it's a little weird
or it's a little intimate.
or it's a little intimate.
90
273613
2688
ya da biraz garip olduğunu,
fazlaca özele girdiğini.
fazlaca özele girdiğini.
04:48
Good.
91
276325
1174
Şöyle söyleyeyim,
04:49
It's specific.
92
277523
1240
bu gayet özgün
ve tartışmaya yer açan bir toplantı.
04:50
It's disputable.
93
278787
1606
04:52
It's specific to them,
94
280417
1589
O insanlara özgün,
04:54
just as your gathering
should be specific to you.
should be specific to you.
95
282030
2819
tıpkı sizin toplantılarınızın da
size özgün olması gerektiği gibi.
size özgün olması gerektiği gibi.
04:58
The next step of creating
more meaningful everyday gatherings
more meaningful everyday gatherings
96
286353
3694
Daha anlamlı bir günlük toplantı
organize edebilmenin ikinci adımı,
organize edebilmenin ikinci adımı,
05:02
is to cause good controversy.
97
290071
2702
iyi bir tartışma ortamı
yaratmaktan geçiyor.
yaratmaktan geçiyor.
05:05
You may have learned, as I did,
98
293908
1635
Belki benim gibi sizlere de
05:07
never to talk about sex, politics
or religion at the dinner table.
or religion at the dinner table.
99
295567
3357
yemek masasında seks, politika ve dinden
bahsedilmemesi öğretilmiştir.
bahsedilmemesi öğretilmiştir.
05:11
It's a good rule in that
it preserves harmony,
it preserves harmony,
100
299295
2907
Güzel bir kural aslında,
ortamdaki uyumu korur
ortamdaki uyumu korur
05:14
or that's its intention.
101
302226
1607
ya da en azından bunu amaçlar.
05:15
But it strips away a core ingredient
of meaning, which is heat,
of meaning, which is heat,
102
303857
4472
Ancak toplantıyı anlamlı kılan kilit bir
bileşeni, böyle ortak bir konunun
bileşeni, böyle ortak bir konunun
05:20
burning relevance.
103
308353
1626
cezbedici hararetini yok eder.
05:22
The best gatherings learn
to cultivate good controversy
to cultivate good controversy
104
310736
4147
İyi bir toplantı kendiliğinden
doğru koşulları yaratarak
doğru koşulları yaratarak
05:26
by creating the conditions for it,
105
314907
2366
iyi bir tartışma ortamı üretir.
05:29
because human connection
is as threatened by unhealthy peace
is as threatened by unhealthy peace
106
317297
4458
Zira insanlar arasındaki iletişimi bozan
sadece sağlıksız bir uyuşmazlık değil
sadece sağlıksız bir uyuşmazlık değil
05:33
as by unhealthy conflict.
107
321779
1781
aynı zamanda da sağlıksız bir huzurdur.
05:37
I was once working
with an architecture firm,
with an architecture firm,
108
325218
2711
Bir seferinde bir mimarlık
şirketiyle çalışmıştım,
şirketiyle çalışmıştım,
05:39
and they were at a crossroads.
109
327953
1479
şirket bir dönüm noktasındaydı.
05:41
They had to figure out whether they wanted
to continue to be an architecture firm
to continue to be an architecture firm
110
329456
3862
Bir mimarlık şirketi olarak devam
edip yapı inşaatına mı odaklanmaları
edip yapı inşaatına mı odaklanmaları
05:45
and focus on the construction of buildings
111
333342
2011
yoksa yeni moda dizayn
firmasına dönüşerek
firmasına dönüşerek
05:47
or pivot and become
the hot new thing, a design firm,
the hot new thing, a design firm,
112
335377
2486
mekânlar inşa etmenin
ötesine mi geçmeleri
ötesine mi geçmeleri
05:49
focusing on beyond
the construction of spaces.
the construction of spaces.
113
337887
2813
gerektiğine karar veremiyorlardı.
05:52
And there was real
disagreement in the room,
disagreement in the room,
114
340724
2077
Ortada gerçek bir fikir
uyuşmazlığı vardı
uyuşmazlığı vardı
05:54
but you wouldn't know, because no one
was actually speaking up publicly.
was actually speaking up publicly.
115
342825
3416
ancak bunu göremiyordunuz çünkü
kimse fikrini paylaşmıyordu.
kimse fikrini paylaşmıyordu.
05:58
And so we hosted good controversy.
116
346265
1845
Biz de iyi bir tartışma ortamı kurduk.
06:00
After a lunch break,
all the architects came back,
all the architects came back,
117
348134
3193
Öğle yemeğinden sonra
tüm mimarlar geri geldiğinde
tüm mimarlar geri geldiğinde
06:03
and we hosted a cage match.
118
351351
3044
bir kafes dövüşü düzenledik.
06:07
They walked in,
119
355479
1187
Mimarlar içeri girdiler,
06:08
we took one architect, put him
in one corner to represent architecture,
in one corner to represent architecture,
120
356690
3405
onlardan birini bir köşeye oturtup
yapı mimarisini savunmasını istedik,
yapı mimarisini savunmasını istedik,
06:12
the other one to represent design.
121
360119
1865
diğer köşedeki de dizaynı savunacaktı.
06:14
We threw white towels around their necks,
122
362008
1978
Boyunlarına da birer beyaz havlu verdik,
06:16
stolen from the bathroom -- sorry --
123
364010
2198
havluları banyodan çalmıştık ama neyse,
06:18
played Rocky music on an iPad,
124
366232
2427
iPadlerden birinde Rocky müziği açtık,
06:20
got each a Don King-like manager
125
368683
2169
her birine Don King benzeri
bir menajer verdik
bir menajer verdik
06:22
to rev them up and prepare them
with counterarguments,
with counterarguments,
126
370876
2601
ki şevke gelsinler, karşı
savlara hazırlansınlar diye
savlara hazırlansınlar diye
06:25
and then basically made them each argue
the best possible argument
the best possible argument
127
373501
3511
ve firmanın geleceği için en iyisi
olduğunu düşündükleri argümanları
olduğunu düşündükleri argümanları
06:29
of each future vision.
128
377036
1609
birbirleriyle yarıştırdık.
06:31
The norm of politeness
was blocking their progress.
was blocking their progress.
129
379344
3294
Ama kibar olma gereği hissediyorlar
ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.
ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.
06:34
And we then had everybody else
physically choose a side
physically choose a side
130
382662
4006
Biz de geri kalan herkesten
iş arkadaşlarının gözü önünde
iş arkadaşlarının gözü önünde
06:38
in front of their colleagues.
131
386692
1640
bir taraf seçmelerini istedik.
06:40
And because they were able
to actually show where they stood,
to actually show where they stood,
132
388356
2967
Herkesin açık açık nerede durduğunu
gösterebilmesiyle birlikte
gösterebilmesiyle birlikte
06:43
they broke an impasse.
133
391347
1287
kördüğüm çözülmüş oldu.
06:45
Architecture won.
134
393240
1493
Yapı mimarisi kazandı.
06:47
So that's work.
135
395479
1443
Bu iş dünyasından bir örnekti.
06:48
What about a hypothetical
tense Thanksgiving dinner?
tense Thanksgiving dinner?
136
396946
5181
Peki ya gergin geçebilecek bir
Şükran Günü örneği vermek istersek?
Şükran Günü örneği vermek istersek?
06:54
Anyone?
137
402151
1233
Fikri olan?
06:55
(Laughter)
138
403408
1671
(Gülüşmeler)
06:58
So first, ask the purpose.
139
406041
2532
Öncelikle amacı sorgulayalım.
07:00
What does this family need this year?
140
408597
3200
Yemeği verecek olan ailenin
bu sene neye ihtiyacı var?
bu sene neye ihtiyacı var?
07:04
If cultivating good heat is part of it,
141
412594
3016
Eğer sağlıklı bir hararetli ortamsa
ihtiyaç duyulan,
ihtiyaç duyulan,
07:07
then try for a night banning opinions
and asking for stories instead.
and asking for stories instead.
142
415634
4911
fikir paylaşımı yerine bir geceliğine
hikâye paylaşımı denenebilir.
hikâye paylaşımı denenebilir.
07:13
Choose a theme
related to the underlying conflict.
related to the underlying conflict.
143
421387
2917
İçinde çatışma unsuru bulunduran
bir tema seçin örneğin
bir tema seçin örneğin
ve herkese fikirleri yerine
07:16
But instead of opinions,
144
424995
1151
07:18
ask everybody to share a story
from their life and experience
from their life and experience
145
426170
3056
hayat tecrübelerinden
bir hikâye paylaşmalarını söyleyin.
bir hikâye paylaşmalarını söyleyin.
07:21
that nobody around the table
has ever heard,
has ever heard,
146
429250
2512
O masadaki kimsenin
duymadığı bir hikâye olsun,
duymadığı bir hikâye olsun,
07:23
to difference or to belonging
147
431786
2565
farklılıklar ya da aidiyetle ilgili
07:26
or to a time I changed my mind,
148
434375
2399
ya da fikirlerin değiştiği
bir döneme ait olsun
bir döneme ait olsun
07:29
giving people a way in to each other
149
437542
2224
ve ortamın huzuru bozulmadan
07:31
without burning the house down.
150
439790
1880
herkes birbirinin
dünyasına girebilsin.
dünyasına girebilsin.
07:35
And finally, to create more meaningful
everyday gatherings,
everyday gatherings,
151
443559
3278
Daha anlamlı bir günlük toplantı organize
edebilmenin üçüncü adımı da
edebilmenin üçüncü adımı da
07:39
create a temporary alternative world
152
447948
2779
tek seferlik ve duruma özgün
kurallar kullanarak
kurallar kullanarak
07:42
through the use of pop-up rules.
153
450751
2986
geçici bir alternatif
dünya yaratmak.
dünya yaratmak.
07:47
A few years ago, I started noticing
invitations coming with a set of rules.
invitations coming with a set of rules.
154
455021
3740
Bundan birkaç yıl önce fark etmiştim
davetiyelere çeşitli kurallar eklendiğini.
davetiyelere çeşitli kurallar eklendiğini.
07:51
Kind of boring or controlling, right?
155
459580
2484
Sıkıcı ya da kontrol edici
kurallar mı dersiniz?
kurallar mı dersiniz?
07:55
Wrong.
156
463000
1233
Kesinlikle hayır.
07:56
In this multicultural,
intersectional society,
intersectional society,
157
464257
2756
Bulunduğumuz bu çok kültürlü
ve kesişimsel toplumda,
ve kesişimsel toplumda,
07:59
where more of us are gathered and raised
158
467037
2077
çoğumuzun bir araya getirilip
08:01
by people and with etiquette
unlike our own,
unlike our own,
159
469138
2767
bizimkilere benzemeyen
normlarla yetiştirildiği,
normlarla yetiştirildiği,
08:03
where we don't share the etiquette,
160
471929
2269
kendi normlarımızınsa
farklı kaldığı bu toplumda
farklı kaldığı bu toplumda
08:06
unspoken norms are trouble,
161
474222
1916
dile getirilmeyen kurallar
sorun doğurur.
sorun doğurur.
08:09
whereas pop-up rules allow us
to connect meaningfully.
to connect meaningfully.
162
477141
3554
Halbuki özgün, anında belirlenen kurallar
manalı bir toplanmaya kapı açar.
manalı bir toplanmaya kapı açar.
08:12
They're one-time-only constitutions
for a specific purpose.
for a specific purpose.
163
480719
4169
Bunlar, özel bir amaca hizmet eden
tek seferlik anayasalar gibidir.
tek seferlik anayasalar gibidir.
08:16
So a team dinner,
164
484912
2521
İş yerindekilerle çıkılan
bir yemekte örneğin,
bir yemekte örneğin,
08:19
where different generations are gathering
165
487457
2225
farklı jenerasyonlar bir araya gelir ki
08:21
and don't share the same
assumptions of phone etiquette:
assumptions of phone etiquette:
166
489706
3099
bu grupların topluluk içinde
telefon kullanma kuralları farklıdır.
telefon kullanma kuralları farklıdır.
08:25
whoever looks at their phone first
167
493991
1970
"Telefonuna ilk bakan hesabı üstlenir!"
08:27
foots the bill.
168
495985
1255
kuralı böyle bir ortamda
08:29
(Laughter)
169
497264
1412
(Gülüşmeler)
08:30
Try it.
170
498700
1206
denenebilir mesela.
08:31
(Applause)
171
499930
1468
(Alkışlar)
08:33
For an entrepreneurial advice circle
of just strangers,
of just strangers,
172
501422
2885
Girişimcilik tavsiyeleri verilen
bir toplantıda
bir toplantıda
08:36
where the hosts don't want
everybody to just listen
everybody to just listen
173
504331
2433
tek konuşanın o bilindik,
cesur sermayeci olmasını
cesur sermayeci olmasını
08:38
to the one venture capitalist
in the room --
in the room --
174
506788
2056
önlemek için
08:40
(Laughter)
175
508868
1016
(Gülüşmeler)
08:41
knowing laugh --
176
509908
1443
-anladığınızı görebiliyorum-
08:43
(Laughter)
177
511375
1034
(Gülüşmeler)
08:44
you can't reveal what you do for a living.
178
512433
3424
katılımcıların mesleklerini söylemelerinin
yasak olması kuralı mesela.
yasak olması kuralı mesela.
08:48
For a mom's dinner,
179
516437
1747
Ya da annelerin buluştuğu
bir yemekte
bir yemekte
08:50
where you want to upend the norms
180
518208
1669
bir araya geldiklerinde
hep konuşulan
hep konuşulan
08:51
of what women who also happen
to be mothers talk about when they gather,
to be mothers talk about when they gather,
181
519901
4515
standart konuları değiştirmek adına,
çocuklarından bahsederlerse
çocuklarından bahsederlerse
08:56
if you talk about your kids,
you have to take a shot.
you have to take a shot.
182
524440
3057
ceza olarak bir shot kadehini
kafaya dikmeleri kuralı gibi.
kafaya dikmeleri kuralı gibi.
08:59
(Laughter)
183
527521
2618
(Gülüşmeler)
09:02
That's a real dinner.
184
530624
1314
Tam bir akşam yemeği yani.
09:05
Rules are powerful,
185
533258
2045
Kurallar son derece güçlüdür
09:07
because they allow us to temporarily
change and harmonize our behavior.
change and harmonize our behavior.
186
535327
4869
zira geçici olsa da değişmemizi ve
kendimizi ortama uydurmamızı sağlar.
kendimizi ortama uydurmamızı sağlar.
09:12
And in diverse societies,
187
540220
1990
Duruma özgün, tek seferlik kuralların da
09:14
pop-up rules carry special force.
188
542234
2324
farklı toplumlar üzerinde
özgün etkileri vardır.
özgün etkileri vardır.
09:17
They allow us to gather across difference,
189
545028
2241
Farklılıkları aşarak
bir araya gelmemizi,
bir araya gelmemizi,
09:19
to connect,
190
547293
1484
bağlanmamızı sağlar,
09:20
to make meaning together
191
548801
1359
aynı olmak zorunda olmadan
09:22
without having to be the same.
192
550184
1774
bir aradalığımızı anlamlı kılar.
09:25
When I was a child,
193
553104
1478
Ben küçükken
iki farklı dünyamda da yolumu
bir bukalemuna dönüşerek bulurdum.
bir bukalemuna dönüşerek bulurdum.
09:27
I navigated my two worlds
by becoming a chameleon.
by becoming a chameleon.
194
555564
2972
09:31
If somebody sneezed in my mother's home,
195
559266
2211
Mesela biri hapşırdığında
annemin evindeysem
annemin evindeysem
09:33
I would say, "Bless you,"
196
561501
1630
"Çok yaşa",
09:35
in my father's, "God bless you."
197
563155
2828
babamın evindeysem
"Tanrı seni korusun" derdim.
"Tanrı seni korusun" derdim.
09:38
To protect myself, I hid,
198
566848
2368
Kendimi korumak adına,
pek çoklarımız gibi
pek çoklarımız gibi
09:41
as so many of us do.
199
569240
1524
ben de saklanmayı seçerdim.
09:43
And it wasn't until I grew up
and through conflict work
and through conflict work
200
571420
2759
Yetişkin olup uyuşmazlık alanında
çalışana kadar da
çalışana kadar da
09:46
that I began to stop hiding.
201
574203
2019
saklanmayı bırakmadım.
09:49
And I realized that gatherings for me,
202
577730
2844
Bu noktada görüyorum ki
bütün o toplantıların
bütün o toplantıların
09:52
at their best,
203
580598
1587
bana göre en üst amacı
09:54
allow us to be among others,
204
582209
2344
bizlerin bir araya gelmesini,
09:57
to be seen for who we are,
205
585410
2512
kim olduğumuzu göstermemizi
09:59
and to see.
206
587946
2135
ve görmemizi sağlamak.
10:03
The way we gather matters
207
591510
2208
Nasıl toplandığımızın önemi de
çok büyük
çok büyük
10:07
because how we gather
208
595210
2352
zira toplantı tarzımız
aynı zamanda
aynı zamanda
10:09
is how we live.
209
597586
1294
hayatımızı nasıl yaşadığımızı gösterir.
10:11
Thank you.
210
599627
1157
Teşekkürler.
10:12
(Applause)
211
600808
2922
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Priya Parker - Conflict mediator, authorPriya Parker teaches people to gather better at home, at work, at school and in our communities.
Why you should listen
Priya Parker is helping us take a deeper look at how anyone can create collective meaning in modern life, one gathering at a time. A group conflict mediator, she's spent 15 years helping leaders and communities have complicated conversations during times of heat and transition. Frustrated by dull and disappointing gatherings, Parker set out to rewrite the rule book for creating transformative group experiences.
Parker interviewed more than 100 gatherers and wove together their wisdom and her own experiences in her acclaimed book The Art of Gathering. She has worked on racial dialogues on American campuses and peace-building projects in India, Africa and the Arab world.
Priya Parker | Speaker | TED.com