TED2002
Emily Levine: A theory of everything
Emily Levine: bir düzenbazın herşeye ait teorisi
Filmed:
Readability: 3.9
2,545,435 views
Felsefeci ve komedyen Emily Levine bilim, matematik, toplum ile ilgili ve herşeyin birbiriyle nasıl bağlantılı olduğuyla ilgili konuşuyor. Kendisi parlak bir düzenbaz, bizim kafamızdaki sabit fikirleri dürtüyor ve gizli gerçekleri gün ışığına çıkarıyor. Arkanıza yaslanın ve beyninizi gıdıklamasına izin verin.
Emily Levine - Philosopher-comic
Humorist, writer and trickster Emily Levine riffs on science and the human condition. Full bio
Humorist, writer and trickster Emily Levine riffs on science and the human condition. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I am going to talk about myself,
0
0
3000
Kendimle ilgili konuşacağım,
00:15
which I rarely do, because I --
1
3000
3000
bunu nadiren yaparım, çünkü
00:18
well for one thing, I prefer to talk about things I know nothing about.
2
6000
5000
hakkında hiçbirşey bilmediğim şeylerle ilgili konuşmayı tercih ederim.
00:23
And secondly, I'm a recovering narcissist.
3
11000
5000
Ve ikincisi, ben iyileşmekte olan bir narsistim.
00:28
(Laughter)
4
16000
2000
(Kahkahalar)
00:30
I didn't know I was a narcissist actually.
5
18000
2000
Ben aslında bir narsist olduğumun farkında değildim.
00:32
I thought narcissism meant you loved yourself.
6
20000
3000
Narsizmin kendini sevmek anlamına geldiğini düşünürdüm.
00:35
And then someone told me there is a flip side to it.
7
23000
2000
Sonra biri bana madalyonun diğer yüzü olduğunu söyledi.
00:37
So it's actually drearier than self-love;
8
25000
2000
Sonuçta bu durum kendini sevmekten daha derin bişey.
00:39
it's unrequited self-love.
9
27000
3000
Bu karşılıksız bir sevgi.
00:42
(Laughter)
10
30000
4000
(Kahkahalar)
00:46
I don't feel I can afford a relapse.
11
34000
3000
Bir çöküşle başedemeyeceğimi düşünüyorum.
00:49
But I want to, though, explain
12
37000
3000
Ama ben yine de
00:52
how I came to design my own particular brand of comedy
13
40000
3000
kendime ait komediyi nasıl ouşturduğumu açıklamak istiyorum
00:55
because I've been through so many different forms of it.
14
43000
2000
çünkü onun çok farklı boyutlarından geçtim.
00:57
I started with improvisation,
15
45000
2000
İlk başta doğaçlamayla başladım.
00:59
in a particular form of improvisation called theater games,
16
47000
4000
Tiyatral oyunlar olarak adlandırılan bir doğaçlama şekliyle başladım,
01:03
which had one rule,
17
51000
2000
bunun bir tane kuralı vardı,
01:05
which I always thought was a great rule for an ethic for a society.
18
53000
3000
bu kuralın bir topluluk etiği için önemli bir kural olduğunu düşünüyorum.
01:08
And the rule was, you couldn't deny the other person's reality,
19
56000
4000
Bu kural, bir başkasının gerçeğini görmezden gelemezsiniz,
01:12
you could only build on it.
20
60000
2000
sadece onun üzerine bişeyler kurabilirsinizdir.
01:14
And of course we live in a society that's all about
21
62000
3000
Ve biz diğer kimselerin gerçeklerinin sürekli hor görüldüğü
01:17
contradicting other peoples' reality.
22
65000
2000
bir toplulukta yaşıyoruz.
01:19
It's all about contradiction,
23
67000
2000
Tamamen hor görme üzerine,
01:21
which I think is why I'm so sensitive to contradiction in general.
24
69000
3000
ve bu nedenle de hor görme üzerinde oldukça hassasım.
01:24
I see it everywhere.
25
72000
2000
Bunu heryerde görüyorum.
01:26
Like polls. You know, it's always curious to me
26
74000
3000
Örneğin anketler. Bilirsiniz, bana hep ilginç gelen birşeydir,
01:29
that in public opinion polls
27
77000
2000
toplumların görüşlerini belirlemeye yönelik anketlerde
01:31
the percentage of Americans who don't know the answer to any given question
28
79000
4000
sorulan soruların cevabını bilen Amerikalıların oranı
01:35
is always two percent.
29
83000
2000
genellikle yüzde ikidir.
01:37
75 percent of Americans
30
85000
3000
Amerikalıların yüzde yetmişbeşi
01:40
think Alaska is part of Canada.
31
88000
2000
Alaska'nın Kanada'nın bir parçası olduğunu düşünürler.
01:42
But only two percent don't know the effect
32
90000
3000
Ama sadece yüzde ikisi Arjantin'deki mali çöküşün
01:45
that the debacle in Argentina will have on the IMF's monetary policy --
33
93000
5000
IMF'nin para politikasına etkisini bilmekte
01:50
(Laughter)
34
98000
1000
(Kahkahalar)
01:51
seems a contradiction.
35
99000
3000
bu bir çelişki.
01:54
Or this ad that I read in the New York Times:
36
102000
3000
Ya da New York Times'ta okuduğum reklam şöyleydi:
01:57
"Wearing a fine watch speaks loudly of your rank in society.
37
105000
4000
"İyi bir saat kullanmak sizin toplumdaki yerinizi gösterir söyler.
02:01
Buying it from us screams good taste."
38
109000
3000
Bunu bizden almak ise güzel bir çığlıktır."
02:04
(Laughter)
39
112000
2000
(Kahkahalar)
02:06
Or this that I found in a magazine called California Lawyer,
40
114000
3000
Ya da Kaliforniya Avukatları adlı dergide okuduğum başka bir yazı
02:09
in an article that is surely meant for the lawyers at Enron.
41
117000
4000
ki bence Enron'daki avukatlar için yazılmıştı.
02:13
"Surviving the Slammer: Do's and Don'ts."
42
121000
4000
"Hapishanede hayatta kalmak için yapılması ve yapılmaması gerekenler."
02:17
(Laughter)
43
125000
1000
(Kahkahalar)
02:18
"Don't use big words."
44
126000
2000
"Çok iddialı sözler etmeyin"
02:20
(Laughter)
45
128000
1000
(Kahkahalar)
02:21
"Learn the lingua franca."
46
129000
3000
"Ortak dili öğrenin"
02:24
(Laughter)
47
132000
7000
(Kahkahalar)
02:31
Yeah. "Lingua this, Frankie."
48
139000
2000
Evet. Lingua this Frankie.
02:33
(Laughter)
49
141000
3000
(Kahkahalar)
02:36
And I suppose it's a contradiction that I
50
144000
3000
Ve bir çelişki daha var
02:39
talk about science when I don't know math.
51
147000
4000
ben matematik bilmediğimde bilim konuşurum.
02:43
You know, because -- and by the way to I was so grateful to Dean Kamen
52
151000
3000
Çünkü--bu arada Dean Kamen'e de minnettarım
02:46
for pointing out that one of the reasons,
53
154000
2000
kendisi bayanların bilim ve teknolojiye
02:48
that there are cultural reasons
54
156000
2000
bulaşmamalarıyla ilgili
02:50
that women and minorities don't enter the fields of science and technology --
55
158000
4000
kültürel gerekçeleri ifade etmişti.
02:54
because for instance, the reason I don't do math is,
56
162000
3000
benim matematiği bilmeme nedenim
02:57
I was taught to do math and read at the same time.
57
165000
4000
bana aynı anda matematik yapma ve okuma yapma öğretildi.
03:01
So you're six years old, you're reading Snow White and the Seven Dwarves,
58
169000
3000
Altı yaşındasınız ve Pamuk Prenses ve Yedi Cüceleri okuyorsunuz.
03:04
and it becomes rapidly obvious
59
172000
2000
Bir süre sonra
03:06
that there are only two kinds of men in the world:
60
174000
2000
dünyada sadece iki tür erkek olduğuna inanmaya başlarsınız,
03:08
dwarves and Prince Charmings.
61
176000
2000
cüceler ve prens.
03:10
And the odds are seven to one against your finding the prince.
62
178000
3000
Ve yedi taneyi birbiriyle topladığında sonuç bir prenstir.
03:13
(Laughter)
63
181000
3000
(Kahkahalar)
03:16
That's why little girls don't do math. It's too depressing.
64
184000
3000
Bu yüzden küçük kızlar matematik yapmazlar. Bu çok sıkıcıdır.
03:19
(Laughter)
65
187000
6000
(Kahkahalar)
03:25
Of course, by talking about science
66
193000
2000
Şüphesiz bilim hakkında konuşarak
03:27
I also may, as I did the other night,
67
195000
2000
diğer taraftan
03:29
incur the violent wrath of some scientists
68
197000
4000
bazı fencilerin şiddetli tepkilerini çektim
03:33
who were very upset with me.
69
201000
3000
bana kızgındılar.
03:36
I used the word postmodern as if it were OK.
70
204000
5000
Postmodern kavramını herşey yolunda anlamında kullandım.
03:41
And they got very upset.
71
209000
3000
Onlar da bana kızdılar.
03:44
One of them, to his credit, I think really just wanted to engage me
72
212000
3000
İçlerinden birinin gerçekten
03:47
in a serious argument.
73
215000
2000
beni ciddi bir makalenin yazarlarına eklemeyi istediğini düşündüm.
03:49
But I don't engage in serious arguments.
74
217000
3000
Ama ciddi makalelerde yer almak istemem.
03:52
I don't approve of them
75
220000
2000
Onları kabul etmem
03:54
because arguments, of course, are all about contradiction,
76
222000
3000
çünkü makaleler çelişkilerle ilgilidir.
03:57
and they're shaped by the values that I have questions with.
77
225000
2000
Ve onları değerler şekillendirir.
03:59
I have questions with the values of Newtonian science,
78
227000
4000
Newton biliminin değerleri hakkında sorularım var.
04:03
like rationality. You're supposed to be rational in an argument.
79
231000
4000
RAsyonellik gibi, bir makalede rasyonel olmalısınız.
04:07
Well rationality is constructed
80
235000
2000
Rasyonellik Christie Hefner tarafından oluşturulmuştur.
04:09
by what Christie Hefner was talking about today,
81
237000
3000
Kendisi akıl-beden ayrımı
04:12
that mind-body split, you know?
82
240000
2000
hakkında konuşmuştur. Biliyor musunuz?
04:14
The head is good, body bad.
83
242000
3000
Akıl iyi, beden kötüdür.
04:17
Head is ego, body id.
84
245000
2000
Akıl ego, beden iddir.
04:19
When we say "I," -- as when Rene Descartes said,
85
247000
2000
"Ben" dediğimizde -Rene Descartes'in de dediği gibi,
04:21
"I think therefore I am," --
86
249000
3000
"Düşünüyorum öyleyse varım"-
04:24
we mean the head.
87
252000
2000
aklımızı kastederiz.
04:26
And as David Lee Roth sang in "Just a Gigolo,"
88
254000
3000
David Lee Roth'un da "Just a Gigolo"şarkısında dediği gibi
04:29
"I ain't got no body."
89
257000
3000
"Benim bedenim yok."
04:32
That's how you get rationality.
90
260000
4000
Bu rasyonelleiği nasıl algıladığınızdır.
04:36
And that's why so much of humor
91
264000
2000
İşte bu yüzden beden
04:38
is the body asserting itself against the head.
92
266000
4000
akıldan daha fazla mizah üretmektedir.
04:42
That's why you have toilet humor and sexual humor.
93
270000
3000
Bu yüzden cinsel mizahımız var.
04:45
That's why you have the Raspyni Brothers
94
273000
2000
Bu yüzden Raspyni KArdeşlerde
04:47
whacking Richard in the genital area.
95
275000
4000
Rİchard cinsel bölgeye vurur.
04:51
And we're laughing doubly then
96
279000
2000
Ve biz buna gülüyoruz
04:53
because he's the body, but it's also --
97
281000
3000
çünkü O bedendir, ama aynı zamanda--
04:56
Voice offstage: Richard.
98
284000
1000
Dış ses: Richard
04:57
Emily Levine: Richard. What did I say?
99
285000
2000
Emily Levine: Richard. Ben ne dedim?
04:59
(Laughter)
100
287000
1000
(Kahkahalar)
05:00
Richard. Yes but it's also the head,
101
288000
2000
Richard. Evet O aynı zamanda da akıldır,
05:02
the head of the conference.
102
290000
3000
konferansın aklı.
05:05
That's the other way that humor --
103
293000
2000
Bu mizahın--
05:07
like Art Buchwald takes shots at the heads of state.
104
295000
4000
Eminim Art Buchwald'ın sahnede aklına darbeler alması
05:11
It doesn't make quite as much money as body humor I'm sure --
105
299000
3000
bedene ilişkin mizah kadar para kazandırmıyordur--
05:14
(Laughter)
106
302000
2000
(Kahkahalar)
05:16
but nevertheless, what makes us treasure you and adore you.
107
304000
3000
bizim sizdeki hazineyi keşfetmemizin ve sizi sevmemizin nedenidir.
05:19
There's also a contradiction in rationality in this country though,
108
307000
4000
Aynı zamanda bu ülkede rasyonellikte de bir çelişki vardır,
05:23
which is, as much as we revere the head,
109
311000
3000
o da, her ne kadar akla saygı duysak da
05:26
we are very anti-intellectual.
110
314000
2000
oldukça anti-entellektüel olmamızdır.
05:28
I know this because I read in the New York Times,
111
316000
4000
Bunu biliyorum çünkü New York Times'ta
05:32
the Ayn Rand foundation took out a full-page ad
112
320000
3000
Ayn Rand Vakfı'nın 11 Eylül sonrasında
05:35
after September 11,
113
323000
2000
tam sayfa reklamını gördüm,
05:37
in which they said, "The problem is not Iraq or Iran,
114
325000
4000
orada "Sorun Irak ya da İran değildir
05:41
the problem in this country, facing this country
115
329000
4000
Sorun bu ülkededir ve
05:45
is the university professors and their spawn."
116
333000
3000
bu ülkeyle yüzleşmek üniversite profesörleri ve onların takipçileridir." diyordu.
05:48
(Laughter)
117
336000
8000
(Kahkahalar)
05:56
So I went back and re-read "The Fountainhead."
118
344000
2000
Sonra ben geri döndüm ve "The Fountainhead"i tekrar okudum.
05:58
(Laughter)
119
346000
2000
(Kahkahalar)
06:00
I don't know how many of you have read it.
120
348000
2000
İçinizden kaçınızın onu okuduğunu bilmiyorum.
06:02
And I'm not an expert on sadomasochism.
121
350000
4000
Ve ben sadomazoizm konusunda uzman değilim.
06:06
(Laughter)
122
354000
1000
(Kahkahalar)
06:07
But let me just read you a couple of random passages from page 217.
123
355000
5000
Ama size 217. sayfadan bikaç paragraf okumak istiyorum.
06:12
"The act of a master
124
360000
2000
"O'nun acı veren ve aşağılayıcı
06:14
taking painful contemptuous possession of her,
125
362000
3000
delilikleri aynı zamanda
06:17
was the kind of rapture she wanted.
126
365000
2000
O'nun istediği sevinçlerdi.
06:19
When they lay together in bed it was,
127
367000
3000
Yatakta birlikte yattıklarında
06:22
as it had to be, as the nature of the act demanded,
128
370000
3000
olan şey, doğal olarak olması gereken
06:25
an act of violence.
129
373000
3000
bir şiddetti.
06:28
It was an act of clenched teeth and hatred. It was the unendurable.
130
376000
4000
O, sıkılmış dişlerdi. Dayanılmazdı.
06:32
Not a caress, but a wave of pain.
131
380000
3000
Bir ilgi değil acıydı.
06:35
The agony as an act of passion."
132
383000
3000
Bir tutku olarak acı çekmekti".
06:38
So you can imagine my surprise
133
386000
2000
Artık The New Yorker'da
06:40
on reading in The New Yorker
134
388000
3000
Federal Hazine Başkanı Alan Greenspan'ın
06:43
that Alan Greenspan, Chairman of the Federal Reserve,
135
391000
3000
Any Rand'in kendisinin mentörü olduğunu söylediğini
06:46
claims Ayn Rand as his intellectual mentor.
136
394000
3000
okuduğumda yaşadığım şaşkınlığı tahmin edebilirsiniz.
06:49
(Laughter)
137
397000
3000
(Kahkahalar)
06:52
It's like finding out your nanny is a dominatrix.
138
400000
3000
Bu, dadınızın kaba ve baskın bir kadın olduğunu farketmeniz gibi birşey.
06:55
(Laughter)
139
403000
2000
(Kahkahalar)
06:57
Bad enough we had to see J. Edgar Hoover in a dress.
140
405000
4000
J. Edgar Hoover'i bir elbise içinde görmek yeterince kötüydü.
07:01
Now we have to picture Alan Greenspan
141
409000
2000
Şimdi ise elimizde Alan Grrenspan'in
07:03
in a black leather corset, with a butt tattoo that says,
142
411000
2000
deri bir korse giydiği ve kalçasında "Şimdi enflasyonu kırbaçla" yazan
07:05
"Whip inflation now."
143
413000
2000
bir dövme bulunan bir resmi var.
07:07
(Laughter)
144
415000
8000
(Kahkahalar)
07:15
And Ayn Rand of course, Ayn Rand
145
423000
2000
Ve şüphesiz Any Rand,
07:17
is famous for a philosophy called Objectivism,
146
425000
2000
Any Rand Objektivizm denilen bir felsefesiyle bilinir,
07:19
which reflects another value of Newtonian physics,
147
427000
3000
ve objektivite
07:22
which is objectivity.
148
430000
2000
Newton fiziğinin bir diğer değeridir.
07:24
Objectivity basically is constructed
149
432000
3000
Objetivite temel olarak
07:27
in that same S&M way.
150
435000
3000
S ve M gibi oluşturulmuştur.
07:30
It's the subject subjugating the object.
151
438000
3000
Nesneyi subjektif olarak değerlendiren subjedir.
07:33
That's how you assert yourself.
152
441000
2000
Bu kendinizi kanıtlama yolunuzdur.
07:35
You make yourself the active voice.
153
443000
2000
Kendinizi aktif olarak seslendirirsiniz.
07:37
And the object is the passive no-voice.
154
445000
3000
Ve obje pasif sessizliktir.
07:40
I was so fascinated by that Oxygen commercial.
155
448000
3000
Ben Oxygen şirketinden çok etkilenmiştim.
07:43
I don't know if you know this but --
156
451000
4000
Bunu bilip bilmediğinizden emin değilim ama--
07:47
maybe it's different now, or maybe you were making a statement --
157
455000
3000
belki şimdi durum farklıdır--
07:50
but in many hospital nurseries across the country,
158
458000
3000
ama ülkedeki birçok hastanenin kreşinde
07:53
until very recently anyway, according to a book by Jessica Benjamin,
159
461000
4000
Jessica Benjamin'in kitabına göre
07:57
the signs over the little boys cribs read,
160
465000
3000
erkek çocuklarının karyolalarında
08:00
"I'm a boy,"
161
468000
2000
"Ben bir erkek çocuğuyum" yazar.
08:02
and the signs over the little girls cribs read,
162
470000
2000
Kız çocuklarının karyolalarında ise
08:04
"It's a girl." Yeah.
163
472000
3000
"Bu bir kız çocuğu" yazar. Evet.
08:07
So the passivity was culturally
164
475000
4000
Sonuç olarak küçük kızların üzerine
08:11
projected onto the little girls.
165
479000
2000
bir edilgelik gölgesi düşmüş olur.
08:13
And this still goes on as I think I told you last year.
166
481000
3000
Ve söylediğim gibi bu geçen yıl bile devam eden bir uygulamaydı.
08:16
There's a poll that proves --
167
484000
2000
Bir ankette--
08:18
there was a poll that was given by Time magazine,
168
486000
4000
Time dergisinde yayınlanan bir ankette--
08:22
in which only men were asked, "Have you ever had sex
169
490000
3000
Erkeklere "Hoşlanmadığınız bir bayanla
08:25
with a woman you actively disliked?"
170
493000
4000
seks yaptınız mı?" diye sorulmuş.
08:29
And well, yeah.
171
497000
2000
Ve evet.
08:31
Well, 58 percent said yes,
172
499000
2000
Yüzde 58'i evet cevabını vermiş.
08:33
which I think is overinflated though
173
501000
2000
Bence bu biraz abartılı bir oran,
08:35
because so many men if you just say,
174
503000
2000
çünkü erkeklere sadece
08:37
"Have you ever had sex ... " "Yes!"
175
505000
2000
Seks yapmakla başlayan bir soru sorduğunuzda.. Evet derler.
08:39
They don't even wait for the rest of it.
176
507000
2000
Sorunun devamını beklemezler.
08:41
(Laughter)
177
509000
3000
(Kahkahalar)
08:44
And of course two percent did not know whether they'd had --
178
512000
3000
Ve şüphesiz yüzde ikisi ne yaptıklarını bilmezler.
08:47
(Laughter)
179
515000
3000
(Kahkahalar)
08:50
That's the first callback,
180
518000
2000
Bu benim dördüncü girişimimin
08:52
of my attempted quadruple.
181
520000
2000
geri çağrılmasıdır.
08:54
(Laughter)
182
522000
3000
(Kahkahalar)
08:57
So this subject-object thing,
183
525000
3000
Bu subje-obje ilişkisi
09:00
is part of something I'm very interested in
184
528000
3000
benim çok ilgimi çeken bir şeyin parçasıdır,
09:03
because this is why, frankly, I believe in political correctness.
185
531000
6000
çünkü ben bu yüzden politik doğruluğa inanıyorum.
09:09
I do. I think it can go too far.
186
537000
2000
Bunun çok ilerilere gidebileceğine inanıyorum.
09:11
I think Ringling Brothers may have gone too far
187
539000
3000
Ben, Ringling kardeşlerin New York Times'ta yayınlanan bir reklamla
09:14
with an ad they took out in the New York Times Magazine.
188
542000
2000
çok ilerilere gidebildiğine inanıyorum.
09:16
"We have a lifelong emotional and financial
189
544000
3000
"Biz Asya Filleri ortaklarına
09:19
commitment to our Asian Elephant partners."
190
547000
4000
ömür boyu süren bir duygusal ve finansal bağlılığa sahibiz."
09:23
(Laughter)
191
551000
2000
(Kahkahalar)
09:25
Maybe too far. But you know --
192
553000
2000
Belki çok uzaklara olabilir. Ama biliyorsunuz--
09:27
I don't think that
193
555000
5000
Ben, siyah bir insanın beyaz biriyle ilgili
09:32
a person of color making fun of white people
194
560000
2000
şaka yapmasıyla
09:34
is the same thing as a white person making fun of people of color.
195
562000
3000
beyaz bir insanın siyah biriyle ilgili şaka yapmasının aynı olmadığına inanıyorum.
09:37
Or women making fun of men is the same as men making fun of women.
196
565000
4000
Ya da bir kadının erkeklerle ilgili şaka yapmasıyla bir erkeğin kadınlarla ilgili şaka yapması...
09:41
Or poor people making fun of rich people, the same as rich people.
197
569000
2000
Ya da fakirlerin zenginlerle ilgili şaka yapması
09:43
I think you can make fun of the have but not the have-nots,
198
571000
3000
Bence sahip olunanla ilgili şaka yapılabilir ama olunmayanla ilgili yapılamaz,
09:46
which is why you don't see me making fun of
199
574000
3000
Bu yüzden Kenneth Lay etkileyici eşiyle
09:49
Kenneth Lay and his charming wife.
200
577000
3000
ilgili şaka yapamaz.
09:52
(Laughter)
201
580000
1000
(Kahkahalar)
09:53
What's funny about being down to four houses?
202
581000
3000
Dört tane eve sahip olmanın nesi komik?
09:56
(Laughter)
203
584000
2000
(Kahkahalar)
09:58
And I really learned this lesson
204
586000
3000
Ve ben bu dersi
10:01
during the sex scandals of the Clinton administration or,
205
589000
4000
Clinton yönetimindeki seks skandalları sırasında öğrendim.
10:05
Or as I call them, the good ol' days.
206
593000
2000
Ben o günleri eski iyi günler olarak adlandırıyorum.
10:07
(Laughter)
207
595000
3000
(Kahkahalar)
10:10
When people I knew, you know, people who considered themselves liberal,
208
598000
3000
İnsanlar, yani kendini liberal olarak adlandıranlar,
10:13
and everything else,
209
601000
3000
ve başka birşey olarak
10:16
were making fun of Jennifer Flowers and Paula Jones.
210
604000
3000
Jennifer Flowers ve Paula Jones ile ilgili şakalar yapmaktaydılar.
10:19
Basically, they were making fun of them for being
211
607000
4000
Temel olarak onların yaptığı şakalar
10:23
trailer trash or white trash.
212
611000
3000
işe yaramaz çöp ile işe yarar çöp olmakla ilgiliydi
10:26
It seems, I suppose, a harmless prejudice
213
614000
3000
Bence kimseye zarar vermediğiniz sürece
10:29
and that you're not really hurting anybody.
214
617000
2000
bu zararsız bir önyargıdır.
10:31
Until you read, as I did, an ad in the Los Angeles Times.
215
619000
5000
Tabi bu durum benim gibi Los Angeles Times'taki makaleyi okuyana kadar sürer.
10:36
"For sale: White trash compactor."
216
624000
4000
"Satılık zararsız çöp sıkıştırıcısı."
10:40
(Laughter)
217
628000
8000
(Kahkahalar)
10:48
So this whole subject-object thing
218
636000
3000
Sonuçta bu nesne-obje arasındaki ilişki
10:51
has relevance to humor in this way.
219
639000
4000
içinde bu şekilde bir mizah içermektedir.
10:55
I read a book by a woman named Amy Richlin,
220
643000
4000
USC bünyesindeki klasik bir bölümün başkanı olan
10:59
who is the chair of the Classics department at USC.
221
647000
3000
Amy Richlin isimli bayanın bir kitabını okudum.
11:02
And the book is called "The Garden of Priapus."
222
650000
2000
Kitabın adı "Priapus Bahçesi".
11:04
And she says that Roman humor
223
652000
4000
Ve orda Roma'daki mizahın
11:08
mirrors the construction of Roman society.
224
656000
4000
Roma toplumunun yapısının bir yansıması olduğunu söylüyordu.
11:12
So that Roman society was very top/bottom,
225
660000
3000
Roma toplumunun alt üst olmuş bir toplum olduğunu düşündüğümüzde ki
11:15
as ours is to some degree.
226
663000
2000
bizim toplumumuzda hemen hemen öyledir.
11:17
And so was humor.
227
665000
2000
Oradaki mizah da aynı durumdaydı.
11:19
There always had to be the butt of a joke.
228
667000
2000
Herzaman için bir şakanın en alt düzeyi olmuştur.
11:21
So it was always the satirist,
229
669000
3000
Ve o düzey Marshall'ın Juvenall'inde olduğu gibi
11:24
like Juvenal or Martial,
230
672000
3000
satirist bir durumdur,
11:27
represented the audience,
231
675000
3000
ve dinleyicileri temsil eder,
11:30
and he was going to make fun of the outsider,
232
678000
3000
ve o eserde durumla hiç alakası olmayan
11:33
the person who didn't share that subject status.
233
681000
4000
dışarda bulunan insanlarla ilgili şakalar içermektedir.
11:37
And in stand-up of course,
234
685000
3000
Aynı şey stand-up için de geçerlidir,
11:40
the stand-up comedian is supposed to dominate the audience.
235
688000
4000
stand-up komedyeninin izleyiciden baskın olması beklenir.
11:44
A lot of heckling is the tension
236
692000
3000
Gösterideki sataşmaların amacı
11:47
of trying to make sure that the
237
695000
3000
komedyenin izleyicilerden baskın olup
11:50
comedian is going to be able to dominate,
238
698000
3000
sataşmalarla başaçıkabileceğinden
11:53
and overcome the heckler.
239
701000
4000
emin olmak içindir.
11:57
And I got good at that when I was in stand up.
240
705000
2000
Ben bir satnd-upta oldukça iyiyimdir.
11:59
But I always hated it because they were
241
707000
2000
Ama aynı zamanda etkileşim ifadelerini
12:01
dictating the terms of the interaction,
242
709000
3000
dikte ettirdikleri için de nefret ederim.
12:04
in the same way that engaging in a serious argument
243
712000
3000
Bu aynı şekilde
12:07
determines the content, to some degree,
244
715000
3000
konuya eklenen ciddiyet de
12:10
of what you're talking about.
245
718000
2000
konuştuğunuz içerikle ilgili bilgi verir.
12:12
And I was looking for a form
246
720000
3000
Ben bunu içermeyen
12:15
that didn't have that.
247
723000
2000
bir şekil arıyordum.
12:17
And so I wanted something that was more interactive.
248
725000
7000
Daha etkileşimli birşey.
12:24
I know that word is so debased now
249
732000
4000
Bu kelimenin internet pazarlamacıları tarafından
12:28
by the use of it by Internet marketers.
250
736000
4000
ayağa düşürüldüğünün farkındayım.
12:32
I really miss the old telemarketers now, I'll tell you that.
251
740000
4000
Gerçekten eski telefonla pazarlamacıları özlüyorum.
12:36
(Laughter)
252
744000
1000
(kahkahalar)
12:37
I do, because at least there you stood a chance. You know?
253
745000
2000
Özlüyorum. Çünkü en azından bir şansa sahip oluyordunuz. Biliyor musunuz?
12:39
I used to actually hang up on them.
254
747000
4000
Gerçekten onlara asılıyordum.
12:43
But then I read in "Dear Abby" that that was rude.
255
751000
2000
Ama sonra Dear Abby'de bunun kabalık olduğunu okudum.
12:45
So the next time that one called
256
753000
3000
Sonra onlardan biri beni aradı
12:48
I let him get halfway through his spiel and then I said,
257
756000
2000
konuşmasının yarısını dinledim ve
12:50
"You sound sexy."
258
758000
2000
"Sesiniz çok seksi." dedim.
12:52
(Laughter)
259
760000
4000
(Kahkahalar)
12:56
He hung up on me!
260
764000
2000
O bana asılmaya başladı.
12:58
(Laughter)
261
766000
8000
(Kahkahalar)
13:06
But the interactivity allows the audience
262
774000
3000
Ama etkileşim dinleyicilerin deneyimlerini
13:09
to shape what you're going to do as much as
263
777000
3000
şekillendirdiğiniz ölçüde
13:12
you shape their experience of the world.
264
780000
4000
sizin yaptığınız şeyleri de onların şekillendirmesini sağlar.
13:16
And that's really what I'm looking for.
265
784000
2000
Benim gerçekten aradığım bu.
13:18
And I was sort of, as I was starting to analyze
266
786000
3000
Ve benim yaptığım şeyi
13:21
what exactly it is that I do,
267
789000
2000
analiz etmeye başlamıştım.
13:23
I read a book called "Trickster Makes This World," by Lewis Hyde.
268
791000
5000
Lewis Hyde'ın "Bu Dünyayı Düzenbazlar Oluşturur" kitabını okudum.
13:28
And it was like being psychoanalyzed.
269
796000
2000
Psikolojik analiz gibiydi.
13:30
I mean he had laid it all out.
270
798000
2000
O şekilde düzenlenmişti.
13:32
And then coming to this conference,
271
800000
2000
Ve sonra bu konferansa geldiğimde
13:34
I realized that most everybody here
272
802000
3000
anladım ki buradaki herkes
13:37
shared those same qualities
273
805000
2000
bu özellğe sahip
13:39
because really what trickster is
274
807000
2000
çünkü gerçek bir düzenbaz
13:41
is an agent of change.
275
809000
2000
değişimin aracısıdır.
13:43
Trickster is a change agent.
276
811000
2000
Düzenbaz değişim ajanıdır.
13:45
And the qualities that I'm about to describe
277
813000
2000
Birazdan tanımlayacağım özellikler
13:47
are the qualities that make it possible
278
815000
3000
bir değişimi gerçekleştirebilecek
13:50
to make change happen.
279
818000
2000
özelliklerdir.
13:52
And one of these is boundary crossing.
280
820000
4000
Bunlardan birisi sınırları aşmaktır.
13:56
I think this is what so, in fact, infuriated the scientists.
281
824000
3000
Bence bu biliminsanlarını kızdıran bir şeydir.
13:59
But I like to cross boundaries.
282
827000
2000
Ama ben sınırları aşmayı severim.
14:01
I like to, as I said, talk about things I know nothing about.
283
829000
3000
Ben, dediğim gibi, hakkında hiçbirşey bilmediğim şeyler hakkında konuşmayı severim.
14:05
(Phone Ringing)
284
833000
2000
(Telefon sesi)
14:07
I hope that's my agent,
285
835000
3000
Umarım bu benim ajanımdır,
14:10
because you aren't paying me anything.
286
838000
2000
çünkü burda bana bir ödeme yapmıyorsunuz.
14:12
(Laughter)
287
840000
2000
(Kahkahalar)
14:14
And I think it's good to talk about things I know nothing about
288
842000
3000
Ve bence hakkında hiçbirşey bilmediğiniz konularda konuşmak iyidir,
14:17
because I bring a fresh viewpoint to it, you know?
289
845000
2000
çünkü ben ona yeni bir bakış açısı getirdiğime inanıyorum.
14:19
I'm able to see the contradiction
290
847000
2000
Ben sizin göremediğiniz şekilde
14:21
that you may not be able to see.
291
849000
2000
çelişkiyi görebildiğime inanıyorum.
14:23
Like for instance a mime once --
292
851000
2000
Örneğin bir pandomim sanatçısı
14:25
or a meme as he called himself.
293
853000
2000
.
14:27
He was a very selfish meme.
294
855000
4000
Çok bencil bir pandomimciydi.
14:31
And he said that I had to show more respect
295
859000
4000
Bana kendisine saygı duymam gerektiğini
14:35
because it took up to 18 years
296
863000
2000
çünkü bu sanatı tam olarak öğrenmesinin
14:37
to learn how to do mime properly.
297
865000
3000
tam 18 yılını aldığını söylemişti.
14:40
And I said, "Well, that's how you know only stupid people go into it."
298
868000
4000
Ben de cevap olarak "Bu, aptal insanların nasıl öğrendiğinin kanıtıdır" demiştim.
14:44
(Laughter)
299
872000
1000
(Kahkahalar)
14:45
It only takes two years to learn how to talk.
300
873000
3000
Konuşmayı öğrenmek sadece iki yıl alır.
14:48
(Laughter)
301
876000
4000
(Kahkahalar)
14:52
(Applause)
302
880000
2000
(Alkışlar)
14:54
And you know people, this is the problem with
303
882000
3000
Ve biliyorsunuz bu alıntı yapmakla ilgili bir sorundur,
14:57
quote, objectivity, unquote.
304
885000
2000
nesnellik.
14:59
When you're only surrounded by people
305
887000
2000
Çevrenizde sizinle aynı kelime haznesine sahip
15:01
who speak the same vocabulary as you,
306
889000
2000
kişiler bulunduğunda
15:03
or share the same set of assumptions as you,
307
891000
3000
ya da aynı varsayımlara sahip kişiler
15:06
you start to think that that's reality.
308
894000
3000
bunun gerçeklik olduğuna inanmaya başlarsınız.
15:09
Like economists, you know, their definition of rational,
309
897000
3000
Ekonomistler gibi, rasyonel tanımlamalarını
15:12
that we all act out of our own economic self-interest.
310
900000
4000
kendi kişisel ilgi alanlarımız olarak kabul ederiz.
15:16
Well, look at Michael Hawley,
311
904000
2000
Michael Hawley'e bakın,
15:18
or look at Dean Kamen,
312
906000
2000
ya da Dean Kamen'e
15:20
or look at my grandmother.
313
908000
2000
ya da benim babaanneme.
15:22
My grandmother always acted in other people's interests,
314
910000
3000
Babaennem diğer insanların ilgi alanlarına göre hareket eder,
15:25
whether they wanted her to or not.
315
913000
2000
onların neyi isteyip neyi istemediklerini dikkate alır.
15:27
(Laughter)
316
915000
2000
(Kahkahalar)
15:29
If they had had an Olympics in martyrdom,
317
917000
3000
eğer işkence çekme olimpiyatı olsa
15:32
my grandmother would have lost on purpose.
318
920000
2000
babaannem bilerek kaybeden olurdu.
15:34
(Laughter)
319
922000
7000
(Kahkahalar)
15:41
"No, you take the prize.
320
929000
2000
"Hayır, ödülü sen kazandın.
15:43
You're young. I'm old. Who's going to see it?
321
931000
2000
Sen gençsin. Ben yaşlıyım. Kim görecek ki?
15:45
Where am I going? I'm going to die soon."
322
933000
2000
Ben nereye gidiyorum. Ben yakın zamanda öleceğim."
15:47
(Laughter)
323
935000
3000
(Kahkahalar)
15:50
So that's one -- this boundary crossing,
324
938000
3000
Sonuçta bu -- sınırları aşmak,
15:53
this go-between which --
325
941000
2000
arayı aşmak--
15:55
Fritz Lanting, is that his name,
326
943000
2000
Fritz Lanting, isim doğru mu,
15:57
actually said that he was a go-between.
327
945000
2000
kendisinin bir sınır aşan olduğunu söylerdi.
15:59
That's an actual quality of the trickster.
328
947000
2000
Bu bir düzenbazın gerçek özelliğidir.
16:01
And another is, non-oppositional strategies.
329
949000
4000
Bir diğeri de muhalif olmayan stratejilerdir.
16:05
And this is instead of contradiction.
330
953000
3000
Ve bu, çelişkinin yerine geçer.
16:08
Where you deny the other person's reality,
331
956000
3000
Başka insanların gerçeklerini kabul etmediğinizde
16:11
you have paradox
332
959000
2000
birden fazla gerçeği kabul etme
16:13
where you allow more than one reality to coexist,
333
961000
3000
gibi bir paradoks içine girmiş olursunuz.
16:16
I think there's another philosophical construction.
334
964000
4000
Ve burada bir diğer felsefik yapının olduğuna inanıyorum.
16:20
I'm not sure what it's called.
335
968000
3000
Bunun tam olarak nasıl adlandırıldığını bilmiyorum.
16:23
But my example of it is a sign that I saw in a jewelry store.
336
971000
3000
Bununla ilgili benim örneğim bir mücevheratçıda gördüğüm bir işarettir.
16:26
It said, "Ears pierced while you wait."
337
974000
4000
"Sizbeklerken kulaklar delinmiştir."
16:30
(Laughter)
338
978000
4000
(Kahkahalar)
16:34
There the alternative just boggles the imagination.
339
982000
3000
Bu seçenek imajinasyondan korkmaktır.
16:37
(Laughter)
340
985000
2000
(Kahkahalar)
16:39
"Oh no. Thanks though, I'll leave them here. Thanks very much.
341
987000
3000
"Hayır. Teşekkür ederim, ben onları burada bırakayım.
16:42
I have some errands to run. So I'll be back to pick them up
342
990000
3000
Yapmam gereken işler var. Saat beş gibi gelip
16:45
around five, if that's OK with you.
343
993000
3000
geri alırım. Mümkün mü?
16:48
Huh? Huh? What? Can't hear you."
344
996000
2000
Pardon, sizi duyamıyorum."
16:50
(Laughter)
345
998000
6000
(Kahkahalar)
16:56
And another attribute of the trickster
346
1004000
2000
Bir düzenbazın bir diğer özelliği
16:58
is smart luck.
347
1006000
3000
zeki şanstır.
17:01
That accidents, that Louis Kahn, who talked about accidents,
348
1009000
4000
Louis Kahn'ın bahsettiği kazalar örneğin
17:05
this is another quality of the trickster.
349
1013000
2000
düzenbazlığın bir başka özelliğidir.
17:07
The trickster has a mind that is prepared for the unprepared.
350
1015000
5000
Düzenbazların hazırlıksızlık durumlara yönelik hazırlıkları vardır.
17:12
That, and I will say this to the scientists,
351
1020000
4000
Biliminsanlarına söyleyeceğim başka bir şey var,
17:16
that the trickster has the ability to hold
352
1024000
4000
düzenbazlar düşüncelerini
17:20
his ideas lightly
353
1028000
2000
hafif tutarlar
17:22
so that he can let room in for new ideas
354
1030000
4000
böylece yeni düşüncelerin oluşmasına izin verirler
17:26
or to see the contradictions or the hidden problems
355
1034000
3000
ya da düşünceleriyle ilgili
17:29
with his ideas.
356
1037000
2000
çelişki ve gizli sorunların ortaya çıkmasına fırsat verirler.
17:31
I had no joke for that.
357
1039000
2000
Bununla ilgili bir esprim yok.
17:33
I just wanted to put the scientists in their place.
358
1041000
3000
Sadece biliminsanlarını yerlerinde bırakmak istiyorum.
17:36
(Laughter)
359
1044000
5000
(Kahkahalar)
17:41
But here's how I think I like to make change,
360
1049000
4000
Ben değişim oluşturmaktan hoşlanıyorum
17:45
and that is in making connections.
361
1053000
2000
ve bunu bağlantılarortaya koyarak yapıyorum.
17:47
This is what I tend to see
362
1055000
2000
Ve bu çelişkilerden daha
17:49
almost more than contradictions.
363
1057000
2000
fazla görmek istediğim bir şey.
17:51
Like the, what do you call those toes of the gecko?
364
1059000
4000
Gecko'nun parmakları gibi
17:55
You know, the toes of the gecko,
365
1063000
2000
Gecko'nun parmaklarını biliyorsunuz.
17:57
curling and uncurling like the fingers of Michael Moschen.
366
1065000
4000
Michael Moschen'in parmakları gibi kıvrık olan ve olmayan.
18:01
I love connections.
367
1069000
2000
Bağlantılardan hoşlanıyorum.
18:03
Like I'll read that one of the two attributes
368
1071000
2000
Newton evrenindeki bir sorunda yer alan
18:05
of matter in the Newtonian universe --
369
1073000
3000
iki tutumu okuyacağım--
18:08
there are two attributes of matter in the Newtonian universe --
370
1076000
3000
Newton evreninde iki tutum vardır--
18:11
one is space occupancy. Matter takes up space.
371
1079000
3000
birisi boşlukta yer kaplamaktır. Madde yer kaplar.
18:14
I guess the more you matter the more space you take up,
372
1082000
3000
Ne kadar fazla sorunsanız o kadar fazla boşluk kaplarsanız diye düşünüyorum,
18:17
which explains the whole SUV phenomenon.
373
1085000
2000
ki bu da 4x4 deliliğini açıklamaktadır.
18:19
(Laughter)
374
1087000
3000
(Kahkahalar)
18:22
And the other one though is impenetrability.
375
1090000
3000
Ve diğeri de geçirgensizliktir.
18:25
Well, in ancient Rome, impenetrability
376
1093000
3000
Antik Roma'daki geçirgensizlik
18:28
was the criterion of masculinity.
377
1096000
3000
kriteri erkek egemenliğiydi.
18:31
Masculinity depended on you
378
1099000
2000
Erkek egemenliği
18:33
being the active penetrator.
379
1101000
3000
aktif bir geçirgensiz olmanıza dayanmaktadır.
18:36
And then, in economics, there's an active producer
380
1104000
4000
Ve ekonomide de bir aktif üretici ve
18:40
and a passive consumer,
381
1108000
2000
pasif tüketici vardır,
18:42
which explains why business always has to
382
1110000
2000
bu durum iş yaşamının hiçin sürekli
18:44
penetrate new markets.
383
1112000
3000
yeni pazarlara girdiğini açıklamaktadır.
18:47
Well yeah, I mean why we forced China
384
1115000
2000
Bu bizim neden yeni pazarlar açmak için
18:49
to open her markets.
385
1117000
3000
Çin'e girdiğini açıklamaktadır.
18:52
And didn't that feel good?
386
1120000
2000
Ve sizce bu iyi hissettirmez mi?
18:54
(Laughter)
387
1122000
3000
(Kahkahalar)
18:57
And now we're being penetrated.
388
1125000
2000
Ve şimdi biz geçirgen hale geliyoruz.
18:59
You know the biotech companies are actually going inside us
389
1127000
3000
Biliyorsunuz biyoteknoloji şirketleri bizim içimize girip
19:02
and planting their little flags on our genes.
390
1130000
3000
genlerimize küçük bayraklarını dikiyorlar.
19:05
You know we're being penetrated.
391
1133000
2000
Biz geçirgen hale geliyoruz.
19:07
And I suspect, by someone who actively dislikes us.
392
1135000
3000
Ve tahminim bunu bizden hoşlanmayan kimseler yapıyorlar.
19:10
(Laughter)
393
1138000
4000
(Kahkahalar)
19:14
That's the second of the quadruple.
394
1142000
3000
Buradaki dörtlünün ikincisidir.
19:17
Yes of course you got that. Thank you very much.
395
1145000
2000
Evet bunu anladınız. Çok teşekkür ederim.
19:19
I still have a way to go.
396
1147000
2000
Hala gidece bir yolum var.
19:21
(Laughter)
397
1149000
4000
(Kahkahalar)
19:25
And what I hope to do, when I make these connections,
398
1153000
3000
Ve bu bağlantıları yaparkenki umudum,
19:28
is short circuit people's thinking.
399
1156000
4000
insanların düşüncelerinde bir kısa devre oluşturmaktır.
19:32
You know, make you not follow your usual
400
1160000
3000
Sizi alışık olduğunuz
19:35
train of association,
401
1163000
2000
yoldan farklı bir yola yönlendirmek,
19:37
but make you rewire.
402
1165000
3000
ama aynı zamanda yeni bağlantılar kurmanızı sağlamak.
19:40
It literally -- when people say about the shock of recognition,
403
1168000
3000
Bu edebi olarak-- farketmenin yaşattığı şok,
19:43
it's literally re-cognition, rewiring how you think --
404
1171000
10000
düşünme şeklinizi yeniden şekillendirmek --
19:53
I had a joke to go with this and I forgot it.
405
1181000
3000
Bununla ilgili bir şakam vardı ve unuttum.
19:56
I'm so sorry. I'm getting like
406
1184000
3000
Üzgünüm. Şu fıkradaki
19:59
the woman in that joke about --
407
1187000
2000
kadına benzemeye başladım--
20:01
have you heard this joke about the woman driving with her mother?
408
1189000
3000
şu annesisinin araba kullandığı kadın fıkasını biliyor musunuz?
20:04
And the mother is elderly.
409
1192000
2000
Anne yaşlıdır.
20:06
And the mother goes right through a red light.
410
1194000
2000
Anne kırmızı ışıkta geçer.
20:08
And the daughter doesn't want to say anything.
411
1196000
3000
Kız birşey söylemek istemez.
20:11
She doesn't want to be like, "You're too old to drive."
412
1199000
3000
Hani annesine "çok yaşlısın " gibi bir imada bulunmak istememiş.
20:14
And the mother goes through a second red light.
413
1202000
3000
Ve anne ikinci kez kırmızı ışıkta geçer.
20:17
And the daughter says, as tactfully as possible,
414
1205000
3000
Ve kızı mümkün olduğunca nazik bir şekilde:
20:20
"Mom, are you aware that you just went through two red lights?"
415
1208000
4000
"Anne iki kez kırmızı ışıkta geçtiğinin farkında mısın?" diye sormuş.
20:24
And the mother says, "Oh! Am I driving?"
416
1212000
3000
Ve anne cevap vermiş: "Oh! Arabayı ben mi sürüyorum?"
20:27
(Laughter)
417
1215000
6000
(Kahkahalar)
20:33
And that's the shock of recognition
418
1221000
2000
İşte bu farketmenin şokunu
20:35
at the shock of recognition.
419
1223000
2000
farketmekten dolayı şok olmaktır.
20:37
That completes the quadruple.
420
1225000
3000
Böylece dörtlü tamamlanmış oldu.
20:40
(Laughter)
421
1228000
2000
(Kahkahalar)
20:42
I just want to say two more things.
422
1230000
4000
İki şeyden daha bahsetmek istiyorum.
20:46
One is, another characteristic of trickster
423
1234000
4000
Bunlardan biri bir düzenbazın diğer bir
20:50
is that the trickster has to
424
1238000
2000
özelliği de
20:52
walk this fine line.
425
1240000
2000
bu çizgiden sapmamaktır.
20:54
He has to have poise.
426
1242000
2000
Dengeyi korumak zorundadır.
20:56
And you know the biggest hurdle for me,
427
1244000
3000
Ve benim bu yaptığımla ilgili
20:59
in doing what I do,
428
1247000
2000
en büyük engel,
21:01
is constructing my performance
429
1249000
2000
performansımı oluşturmaktır,
21:03
so that it's prepared and unprepared.
430
1251000
3000
hazır olan ve olmayan kısımları vardır.
21:06
Finding the balance between those things
431
1254000
3000
Bü şeyler arasında bir denge bulmak
21:09
is always dangerous
432
1257000
2000
tehlikelidir
21:11
because you might tip off too much in the direction of unprepared.
433
1259000
3000
çünkü hazır olmayan ile ilgili çok fazla ipucu verebilirsiniz.
21:14
But being too prepared doesn't leave room
434
1262000
3000
Fakat hazır olmak
21:17
for the accidents to happen.
435
1265000
2000
kazaların oluşmasını önleyebilir.
21:19
I was thinking about what Moshe Safdie
436
1267000
5000
Moshe Safdie'nin güzellik hakkında
21:24
said yesterday about beauty
437
1272000
2000
dün söyledikleri hakkında düşünüyordum.
21:26
because in his book, Hyde says that
438
1274000
4000
Çünkü Hyde kitabında,
21:30
sometimes trickster can tip over into beauty.
439
1278000
5000
bazen düzenbazların güzelliğin üzerine kapaklanabileceklerini söylüyor.
21:35
But to do that you have to
440
1283000
3000
Ama bunu yapabilmek için
21:38
lose all the other qualities
441
1286000
2000
tüm diğer özelliklerinizden kurtulmanız gerekir
21:40
because once you're into beauty
442
1288000
2000
çünkü eğer güzelliğe bulaşırsanız
21:42
you're into a finished thing.
443
1290000
2000
birgün mutlaka bitecek birşeye sahip olmuş olursunuz.
21:44
You're into something that
444
1292000
2000
Boşlukta yer kaplayan ve
21:46
occupies space and inhabits time.
445
1294000
2000
zaman alan birşeydir.
21:48
It's an actual thing.
446
1296000
2000
Bu gerçektir.
21:50
And it is always extraordinary to see a thing of beauty.
447
1298000
5000
Güzel birşeyi görmek herzaman olağanüstüdür.
21:55
But if you don't do that,
448
1303000
2000
Ama bunu yapmazsanız,
21:57
if you allow for the accident to keep on happening,
449
1305000
4000
eğer kazaların gerçekleşmesine izin verirseniz,
22:01
you have the possibility of getting on a wavelength.
450
1309000
3000
bir dalgaboyuna sahip olma ihtimaline sahipolursunuz.
22:04
I like to think of what I do as a probability wave.
451
1312000
7000
Ben olasılıklar için neler yaptığımı düşünmekten hoşlanırım.
22:11
When you go into beauty the probability wave
452
1319000
2000
Güzelliğin içine girdiğinizde
22:13
collapses into one possibility.
453
1321000
3000
olaslıklar gerçekleşmeye başlar.
22:16
And I like to explore all the possibilities
454
1324000
3000
Ve ben dinleyicilerle aynı dalgada buluşmak için
22:19
in the hope that you'll be on the wavelength of your audience.
455
1327000
5000
tüm olasılıkları keşfetmekten hoşlanırım.
22:24
And the one final quality I want to say about trickster is
456
1332000
3000
Bir düzenbazın sahip olması gerekenbir diğer özellik ise
22:27
that he doesn't have a home.
457
1335000
2000
bir eve sahip olmamasıdır.
22:29
He's always on the road.
458
1337000
2000
O sürekli yollardadır.
22:31
I want to say to you Richard, in closing,
459
1339000
4000
Kapanışta Richard'a söylemek istediğim
22:35
that in TED you've created a home.
460
1343000
6000
TED'de bir ev oluşturdunuz.
22:41
And thank you for inviting me into it.
461
1349000
2000
Ve beni bu eve davet ettiğiniz için size teşekkür ederim.
22:43
Thank you very much.
462
1351000
2000
Çok teşekkür ederim.
22:45
(Applause)
463
1353000
2000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Emily Levine - Philosopher-comicHumorist, writer and trickster Emily Levine riffs on science and the human condition.
Why you should listen
Humorist Emily Levine works a heady vein of humor, cerebral and thoughtful as well as hilarious. Oh, she's got plenty of jokes. But her work, at its core, makes serious connections -- between hard science and pop culture, between what we say and what we secretly assume ... She plumbs the hidden oppositions, the untouchable not-quite-truths of the modern mind.
Levine's background in improv theater, with its requirement to always say "yes" to the other actor's reality, has helped shape her worldview. Always suspicious of sharp either/or distinctions, she proposes "the quantum logic of and/and" -- a thoroughly postmodern, scientifically informed take on life that allows for complicated states of being. Like the one we're in right now.
For more on Levine's thoughts about life and death, read her blog, "The Yoy of Dying," at EmilysUniverse.com, along with updates on "Emily @ the Edge of Chaos" and pronouncements from Oracle Em.
Emily Levine | Speaker | TED.com