TEDxCambridge
Scott Summit: Beautiful artificial limbs
Filmed:
Readability: 4.1
192,140 views
Prosthetics can’t replicate the look and feel of lost limbs but they can carry a lot of personality. At TEDxCambridge, Scott Summit shows 3D-printed, individually designed prosthetic legs that are unabashedly artificial and completely personal -- from macho to fabulous.
(Filmed at TEDxCambridge.)
Scott Summit - Industrial Designer
Scott Summit uses his 20 years of experience as an industrial designer to make artificial limbs that help people take personal control of these intimate objects. Full bio
Scott Summit uses his 20 years of experience as an industrial designer to make artificial limbs that help people take personal control of these intimate objects. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
I'm an industrial designer,
0
2335
1332
Endüstriyel tasarımcıyım,
00:14
which means I create all these cool things
1
3691
2037
bu, bütün bu havalı şeyleri,
etrafımızı --
etrafımızı --
00:16
from ideas that we surround ourselves
with, or in this case,
with, or in this case,
2
5752
3159
çevreleyen fikirlerden yaratıyoruz
demenin bir yolu, bizim gibiler
demenin bir yolu, bizim gibiler
00:19
geeky people surround themselves
with, for the most part.
with, for the most part.
3
8935
2706
etrafını bu tür fikirlerle dolduruyor
da diyebiliriz.
da diyebiliriz.
00:22
I have absolutely no background
in biology, chemistry or engineering,
in biology, chemistry or engineering,
4
11665
4378
Herhangi bir biyoloji, kimya ya da
mühendislik alt yapım yok,
mühendislik alt yapım yok,
00:27
so bear with me, because I'll be talking
about biomedical engineering today.
about biomedical engineering today.
5
16067
4187
üstüme çok gelmeyin, çünkü biomedikal
mühendisliği hakkında konuşacağım.
mühendisliği hakkında konuşacağım.
00:31
(Laughter)
6
20278
1009
(Gülüşmeler)
00:32
And please do stay here in the meantime.
7
21311
4172
Ayrıca kalkıp gitmeyin de lütfen.
00:36
Industrial design is about
making lots of things identical.
making lots of things identical.
8
25507
3971
Endüstriyel tasarımcı birbirine benzeyen
pek çok şey yapar.
pek çok şey yapar.
00:40
The downside about that is,
there's something impersonal
there's something impersonal
9
29502
2698
Bunun dezavantajı, birbirine benzeyen
pek çok şey yapmanın
pek çok şey yapmanın
00:43
about lots of identical things,
10
32224
1540
kişisel olmayan bir yanı var.
00:44
because when you're trying
to design one thing for one person
to design one thing for one person
11
33788
2953
Biri için bir şey tasarlamaya
çalıştığınızda,
çalıştığınızda,
00:47
to solve one issue,
12
36765
1369
tek bir sorunu çözmek için,
00:49
you can't really do that
13
38158
1281
bunu yapamazsınız.
00:50
when you're making things
aimed more to a demographic model
aimed more to a demographic model
14
39463
3062
Daha geniş bir kitleyi ya da pazar neyi
talep ediyorsa onu hedefleyen
talep ediyorsa onu hedefleyen
00:53
or to a marketing requirements document,
15
42549
2454
bir şeyler tasarlayıp yapamazsınız,
00:56
which is what we live by.
16
45027
1404
ki bizim yaptığımız buydu.
00:57
So I got disheartened
by the whole process in general,
by the whole process in general,
17
46455
3229
Dolayısıyla bütün bu süreç sırasında
hayal kırıklığına uğradım,
hayal kırıklığına uğradım,
01:00
and went to rethink it
and redesign designing altogether,
and redesign designing altogether,
18
49708
3233
yeniden düşünüp, modelin tamamını
yeniden tasarladım,
yeniden tasarladım,
01:03
went way back to my early, early
design inspirations,
design inspirations,
19
52965
2858
geçmişe gittim, tasarım konusunda
bana ilham veren ilk şeylere
bana ilham veren ilk şeylere
01:06
and back to about eight years old,
and that got me to this guy.
and that got me to this guy.
20
55847
4266
ve bu beni sekiz yaşında olduğum
zamana ve bu adama götürdü.
zamana ve bu adama götürdü.
01:11
Anyone here from MIT knows him
21
60870
2335
MIT'den biri varsa aranızda
tanıyordur onu,
tanıyordur onu,
01:14
or has a tattoo or poster
of him somewhere.
of him somewhere.
22
63229
2032
bir dövme ya da posterde
görmüşsünüzdür.
görmüşsünüzdür.
01:16
(Laughter)
23
65285
1013
(Gülüşmeler)
01:17
Anyone else in the room, just for a hint,
24
66322
2225
Tanımayanlar için, bir ipucu verelim.
01:19
he is the engineer of engineers
or the designer of designers.
or the designer of designers.
25
68571
3471
O, mühendislerin mühendisi,
tasarımcıların atasıdır.
tasarımcıların atasıdır.
01:23
He is the guy who made bionics
a household word
a household word
26
72066
3452
Biyonik kelimesini literatüre
kazandıran adam,
kazandıran adam,
01:26
in the form of the polyester-clad
Six Million Dollar Man
Six Million Dollar Man
27
75542
3139
polyester kaplı bir formdaki,
Altı Milyon Dolarlık Adam,
Altı Milyon Dolarlık Adam,
01:29
that I grew up with.
28
78705
1746
bununla büyüdüm ben.
01:32
The thing that came from
this pop culture show,
this pop culture show,
29
81165
2551
Popüler kültürün yarattığı bu şeyde,
01:34
the real takeaway, was two main things:
30
83740
2297
iki ana mesaj vardı:
01:37
if you're designing for the person,
for a real person,
for a real person,
31
86061
3174
Eğer biri için bir tasarım yapıyorsan,
gerçek bir insan için,
gerçek bir insan için,
01:40
you don't settle for the minimum
functional requirements;
functional requirements;
32
89259
3211
fonksiyonel nitelikleri
minimumda tutamazsın,
minimumda tutamazsın,
01:43
you see how far beyond that you can go,
33
92494
1896
yapabileceklerinin sınırına kadar git
01:45
where the rewards really are
way out in the fringe
way out in the fringe
34
94414
2439
asıl ödülü, sınırların ötesine çıkıp,
gidebildiğin--
gidebildiğin--
01:47
of how far past that document you can go.
35
96877
2384
kadar uzağa gittiğinde alırsın.
01:50
And if you can nail that,
36
99285
1608
Bunu yakaladığınız zaman,
01:51
you stand to improve
the quality of life for somebody
the quality of life for somebody
37
100917
2508
başkalarının hayat standartlarını
onlar yaşadıkça --
onlar yaşadıkça --
01:54
for every moment
for the rest of their life.
for the rest of their life.
38
103449
2197
her an,
geliştirmek için yaşıyorsunuz.
geliştirmek için yaşıyorsunuz.
01:56
I kind of distilled that down
into a design philosophy,
into a design philosophy,
39
105670
3729
Bunu bir tasarım felsefesi hâline
getirdim kendim için
getirdim kendim için
02:00
and infuse that
into the studio that I have now;
into the studio that I have now;
40
109423
3315
ve sahibi olduğum stüdyoda da bu
fikri aşılıyorum;
fikri aşılıyorum;
02:03
I'm trying to get everyone
to think along these lines.
to think along these lines.
41
112762
3004
herkesin bu felsefe etrafında düşünmesini
sağlamaya çalışıyorum.
sağlamaya çalışıyorum.
02:06
It's not a profound philosophy,
but it works for us.
but it works for us.
42
115790
4081
Akıl almaz bir felsefe değil,
ama, bizim işimize yarıyor.
ama, bizim işimize yarıyor.
02:12
We work with prosthetic limbs,
43
121599
1778
Biz protez uzuvlarla çalışıyoruz
02:14
and the first thing you see
about prosthetic limbs
about prosthetic limbs
44
123401
2740
ve protez uzuvlarda
dikkatinizi çekecek ilk şey
dikkatinizi çekecek ilk şey
02:17
is that they are engineering brilliance.
45
126165
3192
mühendislik harikaları olmalıdır.
02:20
They can do amazing things;
46
129381
1415
İnanılmaz şeyler yapabilirler;
02:21
they can return all kinds
of functionality and performance
of functionality and performance
47
130820
3781
birinin hayatı, bütünüyle değiştirip
ona eski fonksiyonelliğini
ona eski fonksiyonelliğini
02:25
back to somebody's life.
48
134625
1253
tekrar kazandırabilirler.
02:26
But from the vantage
of an industrial designer,
of an industrial designer,
49
135902
2391
Ancak bir endüstriyel tasarımcı
açısından bakarsak,
açısından bakarsak,
02:29
they're not quite there.
50
138317
1220
yeterince iyi değiller.
02:30
What we don't see is the sculpture
or the beauty or the individual qualities
or the beauty or the individual qualities
51
139561
4308
Bizim görmek istediğimiz şey, taş gibi
ya da güzel, kişiye özel olması,
ya da güzel, kişiye özel olması,
02:34
or the uniqueness or the elegance to them.
52
143893
2560
benzersiz veya zarif durması değil.
02:37
They are brilliant, mechanical,
utilitarian devices.
utilitarian devices.
53
146477
4844
Tamam, çok başarılı, faydalı
mekanik araçlar.
mekanik araçlar.
02:42
And that's great, except
for a lot of people, that doesn't work.
for a lot of people, that doesn't work.
54
151345
3382
Bu harika, ancak pek çok insan için
durum böyle değil.
durum böyle değil.
02:45
People come to our studio all the time,
55
154751
1995
Stüdyomuza her zaman birileri gelir,
02:47
and they have bubble wrap and duct tape,
56
156770
2932
yanlarında koli bandı ve naylon olur,
02:50
trying to approximate their original form.
57
159726
2374
uzuvlarını orjinal göstermek için.
02:53
Or they'll have a gym sock
stuffed with other gym socks
stuffed with other gym socks
58
162124
2614
Ya da iç içe geçmiş çorapları kullanırlar,
02:55
to try to recreate
the shape that once was;
the shape that once was;
59
164762
2507
eskiden olduğu gibi
bir şekil yaratmak için
bir şekil yaratmak için
02:58
and that, to us, is not thriving.
60
167293
2837
ve bu, bizim için, bir başarısızlık.
03:01
The body, to us,
is not a mechanical entity,
is not a mechanical entity,
61
170154
3337
Vücuda bütünüyle mekanik
olarak bakmıyoruz,
olarak bakmıyoruz,
03:04
where mechanical-only solutions
can address them.
can address them.
62
173515
2544
yalnızca mekanik çözümlerin gerektiği
durumlarda bile.
durumlarda bile.
03:07
It's our personal sculpture,
our kinematic sculpture.
our kinematic sculpture.
63
176083
3203
Bizim için bu kişisel,
kinematik bir heykel.
kinematik bir heykel.
03:10
It is our canvas;
64
179310
1166
Bizim tuvalimiz
03:11
it represents not just our physicality,
65
180500
1956
ve bizce, sadece fiziksellikten oluşmuyor
03:13
but also a lot of our personality as well.
66
182480
2110
ancak kişiliğimizin büyük bir kısmı bu.
03:15
So when you're designing for the body,
67
184614
1931
Dolayısıyla, bir gövde tasarlarken,
03:17
maybe the thing isn't to design
for mass production,
for mass production,
68
186569
2479
tasarımı kitleselleştirmektense,
03:20
but to design with the body in mind,
69
189072
2450
gövdeyi, bir fikrin etrafında tasarlamak
03:22
to really think about curves
instead of hard geometry,
instead of hard geometry,
70
191546
2579
sert geçişler yerine daha kıvrımlı
yüzeyler yapmak,
yüzeyler yapmak,
03:25
or uniqueness instead of identical.
71
194149
2909
ya da benzersiz bir şeyler yapmak
daha doğrudur.
daha doğrudur.
03:28
The problem is, we're constrained
by mass production,
by mass production,
72
197082
2785
Burada bizi zorlayan şey,
seri üretim yaklaşımıdır;
seri üretim yaklaşımıdır;
03:30
which makes a million identical things
73
199891
1928
bize, milyonlarca benzer şey yaptıran,
03:32
but can't make one unique,
individualized thing.
individualized thing.
74
201843
2405
ancak benzersiz tek bir şey
yaptırmayan, yaklaşım.
yaptırmayan, yaklaşım.
03:35
So we scrapped that
in the new design process,
in the new design process,
75
204272
2629
Bu yaklaşımı, yeni tasarım süreçlerinde
bir tarafa attık
bir tarafa attık
03:37
and we start with the person.
76
206925
1694
ve bireyselliği ön plana aldık.
03:39
This is a three-dimensional scanner,
77
208643
2009
Bu, üç boyutlu bir tarama
03:41
and that's what happens
when you scan somebody:
when you scan somebody:
78
210676
2220
ve vücudunuz tarandıktan sonra:
03:43
you get three-dimensional data
into your computer.
into your computer.
79
212920
2515
üç boyutlu bilgi paketi
bilgisayara aktarılıyor.
bilgisayara aktarılıyor.
03:46
You can take the sound-side limb there,
the surviving limb, mirror it over,
the surviving limb, mirror it over,
80
215459
4582
Ardından, sağlıklı olan uzvu, ampüte olan
kısma aynalayabiliriz,
kısma aynalayabiliriz,
03:51
and from now on,
81
220065
1167
bundan sonra,
03:52
anything in the process
will recreate symmetry --
will recreate symmetry --
82
221256
2382
bu süreç içerisinde, böyle kişisel
ve vücut simetrisi --
ve vücut simetrisi --
03:54
something as personal
and as hard to achieve
and as hard to achieve
83
223662
2073
gibi taklit edilmesi zor bir şey,
kendini --
kendini --
03:56
as symmetry in the body.
84
225759
1770
yeniden oluşturacaktır.
03:58
And you create a product
that, no matter what,
that, no matter what,
85
227553
2483
Ve böyle bir ürün yarattığınızda,
ne olduğu farketmez,
ne olduğu farketmez,
04:01
it's going to be as unique
as their fingerprint.
as their fingerprint.
86
230060
2295
parmak izi gibi
benzersiz bir şey olmalı.
benzersiz bir şey olmalı.
04:03
In fact, our process is incapable
of creating two identical things.
of creating two identical things.
87
232379
3522
Aslında, bu işlem iki özdeş şey yaratmak
için yetersiz bir işlem.
için yetersiz bir işlem.
04:06
So we run it through
computer modeling, 3D CAD.
computer modeling, 3D CAD.
88
235925
3541
Biz buna, bir bilgisayar modeliyle
işlerlik kazandırmaya çalışıyoruz.
işlerlik kazandırmaya çalışıyoruz.
04:10
Here, we actually infuse a lot
of the individual's taste and personality
of the individual's taste and personality
89
239490
4949
Burada yaptığımız şey, birçok kişisel
zevki ve karakteri,
zevki ve karakteri,
04:15
into it, everywhere we can,
90
244463
1628
elimizden geldiğince harmanlamak
04:17
and we three-dimensionally
print the results.
print the results.
91
246115
2305
ve üç boyutlu olarak sonuçları yazdırmak.
04:19
We call the resulting parts "fairings,"
92
248444
1904
Son ürüne "kaplama" diyoruz,
04:21
because they're named
after the panels on a motorcycle
after the panels on a motorcycle
93
250372
2987
ismini, mekanik bir şeyden,
estetik bir şeye dönüşen
estetik bir şeye dönüşen
04:24
that turn it from a mechanical thing
into a sculptural thing.
into a sculptural thing.
94
253383
3310
motosiklet panellerinden aldı.
04:27
We tried this on Chad.
95
256717
3490
Bunu Chad'te denedik.
04:31
Chad is a competitive soccer player,
96
260231
2326
Chad, iddialı bir futbolcu,
04:33
lost his leg eight years ago to cancer.
97
262581
1904
bacağını, 8 yaşında kanserden kaybetti.
04:35
You can imagine,
it's really tricky to play soccer
it's really tricky to play soccer
98
264509
2452
Takdir edersiniz ki;
bir futbolcu için, ayağında --
bir futbolcu için, ayağında --
04:37
when you have titanium pipe
where there used to be a leg.
where there used to be a leg.
99
266985
2946
titanyum bir parça olması
karmaşık bir durum.
karmaşık bir durum.
04:40
The resulting parts recreated his shape
100
269955
4031
Ortaya çıkan bu protez,
04:45
and deliberately had an aesthetic
that look like sporting gear.
that look like sporting gear.
101
274010
3071
estetik görünüme sahip, sportif bir
dişliye benzetildi.
dişliye benzetildi.
04:48
We wanted it to make it look like
he just pulled it out of the gym bag,
he just pulled it out of the gym bag,
102
277105
3412
Spor çantasından çıkarılmış bir şeymiş
gibi olmasını istedik,
gibi olmasını istedik,
04:51
so it's fairly utilitarian in that regard.
103
280541
2367
bu yüzden gayet kullanışlı oldu.
04:53
Two things happened.
104
282932
1180
İki şey gerçekleşti.
04:55
One, we expected: his sense
of his body came back to him.
of his body came back to him.
105
284136
4302
Birincisi, bizim de beklediğimiz:
kas hafızası geri geldi.
kas hafızası geri geldi.
04:59
He was suddenly able to control
the ball, to feel the ball,
the ball, to feel the ball,
106
288462
2850
Topu birden kontrol etmeye ve
hissetmeye başladı
hissetmeye başladı
05:02
because his body remembered
that original shape that he had had
that original shape that he had had
107
291336
3027
çünkü vücudu, önceden sekiz yaşından beri
sahip olduğu,
sahip olduğu,
05:05
up until eight years ago.
108
294387
1226
o, orijinal şekli hatırladı.
05:06
The other thing, though,
is that the other members of the team
is that the other members of the team
109
295637
3088
İkincisi, diğer takım üyeleri,
05:09
stopped thinking of him
as the amputee on the team.
as the amputee on the team.
110
298749
2757
onun takımın ampütesi olduğunu
düşünmeyi bıraktı.
düşünmeyi bıraktı.
05:12
Not that they didn't know, but it stopped
becoming a focal point for him.
becoming a focal point for him.
111
301530
3536
Bilmediklerinden değil, ancak artık onun
için, ayağı ilgi odağı değildi.
için, ayağı ilgi odağı değildi.
05:16
And there is a certain
very quiet value in that,
very quiet value in that,
112
305090
3205
İşte buradaki bu tutum,
bizim de her zaman --
bizim de her zaman --
05:19
we like to believe.
113
308319
1490
görmek istediğimiz şeydir.
05:21
James lost his leg in a motorcycle crash.
114
310537
2618
James, ayağını bir motosiklet
kazasında kaybetti.
kazasında kaybetti.
05:24
And the motorcycle is still a big part
of James's personality and style.
of James's personality and style.
115
313179
3707
Ve motosiklet hâlâ James'in kişiliğinde ve
tarzında büyük bir yer sahibi.
tarzında büyük bir yer sahibi.
05:27
Check out the tattoo on his forearm.
116
316910
2837
Kolundaki dövmeye dikkat edin.
05:30
We three-dimensionally printed that
into what would be his calf.
into what would be his calf.
117
319771
3870
Bunu üç boyutlu olarak
baldırına yazdırdık.
baldırına yazdırdık.
05:34
He has his tattoo, he has his morphology
118
323665
2615
Bir dövmesi var, bir biçimi var
05:37
and he has the materials
of his motorcycle.
of his motorcycle.
119
326304
2314
ve bir motosiklet parçasından yapıldı.
05:39
And the result is interesting in that
you can't really tell at first glance
you can't really tell at first glance
120
328642
4695
Buradaki sonuç biraz ilginç, ilk
karşılaşmada pek fark edemeyebilirsiniz.
karşılaşmada pek fark edemeyebilirsiniz.
05:44
where the motorcycle stops
and where James starts.
and where James starts.
121
333361
2427
Motosiklettiğin bittiği yerde
James başlıyor.
James başlıyor.
05:46
It's kind of a chimera hybrid
between the two,
between the two,
122
335812
3463
Motorla beraber bir tür Kimera gibi
bir şey oldular,
bir şey oldular,
05:50
and James likes that.
123
339299
1966
ama James bunu seviyor.
05:52
(Laughter)
124
341289
1394
(Gülüşmeler)
05:55
So, we don't ever try to make something
look like it could be human.
look like it could be human.
125
344082
4478
Bir şeyleri insana
benzetmeye çalışmıyoruz.
benzetmeye çalışmıyoruz.
05:59
Our whole goal is to be
unapologetically man-made,
unapologetically man-made,
126
348584
2890
Bütün amacımız bireyleri engelsiz yapmak,
06:02
to take what's already there, morphology,
127
351498
2693
orada olan şekli muhafaza etmek
06:05
and just make it really
cool and beautiful,
cool and beautiful,
128
354215
2088
ve havalı, güzel bir görünüş elde etmek.
06:07
something that somebody
can't wait to show the world,
can't wait to show the world,
129
356327
2509
Bazı insanlar bu tür engellerini
gizlemek istiyorlar,
gizlemek istiyorlar,
06:09
because that changes their look.
130
358860
1536
çünkü, değişen onların görünüşü.
06:11
You don't look at him and say,
"He's an amputee with a prosthetic."
"He's an amputee with a prosthetic."
131
360420
3265
Karşılarına çıkıp, "Şu adam protezli bir
ampüte." demeyip,
ampüte." demeyip,
06:14
You say, "He's a guy
with something really cool going on.
with something really cool going on.
132
363709
2755
"Bak ne güzel başa çıkıyor." deseniz de
bu zor bir durum.
bu zor bir durum.
06:17
Deborah wanted her curves back,
133
366488
1696
Deborah, eski hâline dönmek istedi,
06:19
but she also just wanted
what came out of it to be really sexy,
what came out of it to be really sexy,
134
368208
4046
Öte yandan, bu yeni hâlinin gerçekten
seksi gözükmesini de istedi,
seksi gözükmesini de istedi,
06:23
which is great for us to hear.
135
372278
2370
-ki bunu duymak bizim için harika-.
06:25
We created this lace pattern
that lends itself well to 3D printing.
that lends itself well to 3D printing.
136
374672
4137
3D baskıda iyi sonuçlar veren bu
dantelli modeli yarattık.
dantelli modeli yarattık.
06:29
We created the first leg, I think,
137
378833
1935
Sanırım, ilk kez --
06:31
where the lace defines
the contour of the leg,
the contour of the leg,
138
380792
3693
dantelin, bacağa şeklini verdiği bir
protez yaptık.
protez yaptık.
06:35
instead of the leg
giving form to the lace.
giving form to the lace.
139
384509
2755
Normalde bacağın dantele bir form
vermesini beklersiniz.
vermesini beklersiniz.
06:38
We switched things over.
140
387288
1765
Biz bu ikisini değiştirdik.
06:40
What I like about this shot
is you can see daylight through it.
is you can see daylight through it.
141
389077
3031
Bunda en çok hoşuma giden şey,
gün boyunca protezin tamamını--
gün boyunca protezin tamamını--
06:43
So we're not trying to hide anything;
142
392132
1811
görebiliyorsunuz, bir şey saklamadık:
06:44
the load-bearing carbon component
is totally visible.
is totally visible.
143
393967
2519
dayanıklı karbon bileşen
tamamıyla görünür hâlde.
tamamıyla görünür hâlde.
06:47
We're just giving it form
and shape and contours
and shape and contours
144
396510
3694
Yaptığımız şey ona formunu, şeklini ve
hatlarını vermek,
hatlarını vermek,
06:51
that were hers to begin with.
145
400228
1832
böylece yeniden başlayabilir.
06:54
We made her another leg
that matched her purse,
that matched her purse,
146
403152
2757
Bir tane de çantasıyla uyumlu
bir protez yaptık ona,
bir protez yaptık ona,
06:56
just because we could.
147
405933
1276
çünkü yapabiliyoruz.
06:58
(Laughter)
148
407233
1935
(Gülüşmeler)
07:02
(Applause)
149
411108
2871
(Alkış)
07:07
We made another one
where we laser-tattooed the leather,
where we laser-tattooed the leather,
150
416022
3338
Başka bir tanesinde de dövme yapılabilir,
deri bir protez yaptık,
deri bir protez yaptık,
07:10
because how cool would it be
151
419384
1397
bir dakika içinde dövmelerini
07:11
to be able to change your tattoos out
from one minute to the next?
from one minute to the next?
152
420805
3157
değiştirebiliyor olmanın ne kadar havalı
olacağını görmek için.
olacağını görmek için.
07:14
Love that.
153
423986
1338
Bayıldım buna.
07:16
We try to capture as much
of somebody's personality as we can.
of somebody's personality as we can.
154
425348
2965
Çok sayıda insanın kişiliklerini
bu yolla yansıtmaya çalıştık.
bu yolla yansıtmaya çalıştık.
07:19
This is George.
His will be finished next week.
His will be finished next week.
155
428337
3316
Bu George'un protezi,
önümüzdeki hafta bitecek.
önümüzdeki hafta bitecek.
07:23
This is the raw computer data
that we deal with.
that we deal with.
156
432137
3238
Bu üzerinde çalıştığımız
ham bilgisayar verisi.
ham bilgisayar verisi.
07:26
He's kind of a classic,
timeless-type personality,
timeless-type personality,
157
435399
3579
Bu klasik bir tip, modası geçmeyenlerden,
07:29
so we did herringbone tweed,
but in polished nickel.
but in polished nickel.
158
439002
2906
bu yüzden balık sırtı deseninde,
nikel kaplı olarak yaptık.
nikel kaplı olarak yaptık.
07:32
(Laughter)
159
441932
1288
(Gülüşmeler)
07:34
And Uve was all too proud
to show his tattoos,
to show his tattoos,
160
443244
2420
Uve ise dövmelerini göstermekten
gurur duyan biri,
gurur duyan biri,
07:36
so we are laser-tattooing those
into the leather.
into the leather.
161
445688
3477
bu yüzden o da bu derinin üzerine
dövme yaptırıyor.
dövme yaptırıyor.
07:40
Part of it is, yes, we're showing off,
because we can do this,
because we can do this,
162
449189
2989
Bu işin bir parçası, bunları
yapabildiğimiz için gösteriyoruz.
yapabildiğimiz için gösteriyoruz.
07:43
but the other part is this connects him
to what will be a part of him.
to what will be a part of him.
163
452202
3421
İşin diğer tarafında ise bu parçalar ile
insanların kurduğu bağlar var.
insanların kurduğu bağlar var.
07:46
That is something really valuable;
we believe in that.
we believe in that.
164
455647
2632
Bizim inancımız, bunun gerçekten çok
önemli olduğudur.
önemli olduğudur.
07:49
Tattoos are especially exciting for us.
165
458303
1957
Dövmeler bizim için çok özel bir heyecan.
07:51
What happens if you take the tattoo,
166
460284
1797
Bir dövme yaptırdığınızda, bu --
07:53
which is a combination
of somebody's personal taste and choice,
of somebody's personal taste and choice,
167
462105
3187
birinin kişisel zevk ve seçimlerinin
bir kombinasyonu
bir kombinasyonu
07:56
and their morphology,
168
465316
1586
ve onun şekli oluyor,
07:57
but now, let's say, you remove the person.
169
466926
2403
ancak, artık öyle değil.
08:00
You get a free-floating tattoo
defining their body.
defining their body.
170
469353
3988
Vücudunda geçici bir dövmeye
sahip olabilirsin.
sahip olabilirsin.
08:04
So everything we do is about recreating
and expressing something
and expressing something
171
473365
4343
Burada yaptığımız şey, insanlara bir şey
ifade eden şeyleri, yeniden --
ifade eden şeyleri, yeniden --
08:08
that means something to that person,
172
477732
1737
yaratmak ve tanımlamak,
08:10
and expressing that through
what would be their body,
what would be their body,
173
479493
2546
vücutlarında ne olacağına karar
vererek tanımlamak,
vererek tanımlamak,
08:13
whether it's speed or attitude or bling,
174
482063
3881
hız mı, tarz mı, havalı bir şeyler mi,
08:16
whatever it is that captures
and suggests them in the best way we can.
and suggests them in the best way we can.
175
485968
3891
hangisine ihtiyaçları varsa onu anlıyor ve
en iyi şekilde yapıyoruz.
en iyi şekilde yapıyoruz.
08:22
Back to the 3D-printing thing
and this whole process:
and this whole process:
176
491251
2520
3D baskı olayına ve bütün bu işleyişe
geri dönelim:
geri dönelim:
08:24
we have a process that lends itself
to making one thing per person;
to making one thing per person;
177
493795
3327
Kişiye özel bir şeyler yapılmasına olanak
veren bir işleyişimiz var;
veren bir işleyişimiz var;
08:28
it's very individual, and it actually
really lends itself well to complexity.
really lends itself well to complexity.
178
497146
3812
çok kişisel ve kendi kendini
karmaşıklaştıran bir sistem bu.
karmaşıklaştıran bir sistem bu.
08:31
So why not just print the entire leg?
179
500982
1949
O zaman neden bütün bacağı basmıyorsunuz?
08:33
That's the concept that preceded
the work we're doing now.
the work we're doing now.
180
502955
3892
Bu, burada yaptığımız işten
önce gelen bir konsept.
önce gelen bir konsept.
08:37
This is a three-dimensionally printed leg.
It's symmetric to the other leg.
It's symmetric to the other leg.
181
506871
4176
Bu üç boyutlu olarak basılmış bir bacak.
Diğer bacağın simetriği.
Diğer bacağın simetriği.
08:42
It is made in America,
182
511071
2365
Amerika'da yapıldı,
08:44
it is a trivially low-carbon footprint
to create, curbside recyclable,
to create, curbside recyclable,
183
513460
5651
çok düşük karbon ayak izine sahip, geri
dönüşüm malzemelerinden yapıldı,
dönüşüm malzemelerinden yapıldı,
08:50
costs about 4,000 dollars to create,
184
519135
2761
yaklaşık 4000 dolara mal oldu
08:52
and it is dishwasher-safe.
185
521920
2257
ve bulaşık makinesinde bile yıkanabilir.
08:55
(Laughter)
186
524201
1884
(Gülüşmeler)
08:57
There's a value to that, too.
187
526109
1482
Burada önemli bir nokta var.
08:58
People don't think
about that all the time,
about that all the time,
188
527615
2055
İnsanların çoğu zaman dikkat etmediği,
09:00
but yes, throw it in the dishwasher,
it works just great.
it works just great.
189
529694
2810
at bulaşık makinesine, işte bu,
harika çalışıyor.
harika çalışıyor.
09:03
This was based on the original idea
that I could go anywhere in the world
that I could go anywhere in the world
190
532528
3512
Asıl fikre bağlı kalarak, bununla dünyada
her yere gidilebilir,
her yere gidilebilir,
09:07
with nothing more than a camera
and a laptop computer,
and a laptop computer,
191
536064
2613
bir kamera ve bilgisayardan daha fazlasına
gerek olmadan
gerek olmadan
09:09
use the camera as a 3D scanner and create
for somebody, in a matter of hours,
for somebody, in a matter of hours,
192
538701
3779
kameranı 3D tarama için kullan ve saatler
içinde kendin için bir şeyler yarat,
içinde kendin için bir şeyler yarat,
09:13
a very high-quality, three-dimensionally
printed leg for a very low cost.
printed leg for a very low cost.
193
542504
3658
çok kaliteli, üç boyutta basılmış, düşük
giderli bir ayak gibi.
giderli bir ayak gibi.
09:17
The proof of concept works great,
we're finding it; we'll get there.
we're finding it; we'll get there.
194
546186
3678
Bu sistem harika şekilde çalışıyor,
daha da geliştiriyoruz.
daha da geliştiriyoruz.
09:21
Or, we upped the quality of the materials
and created this for John.
and created this for John.
195
550699
3833
Malzeme kalitesini arttırıp, John için
böyle bir şey yaptık.
böyle bir şey yaptık.
09:25
The fun thing with John's leg
is that when his fiancee looked at this,
is that when his fiancee looked at this,
196
554556
4494
John'un bacağındaki en keyifli şey,
nişanlısının onu gördüğünde --
nişanlısının onu gördüğünde --
09:30
she joked and said, "I like that leg
better than that leg."
better than that leg."
197
559074
3899
"Bunu diğer bacağından daha çok sevdim."
diye şaka yapmış olması.
diye şaka yapmış olması.
09:33
(Laughter)
198
562997
1673
(Gülüşmeler)
09:35
And it's a joke -- she knows full well
what he goes through --
what he goes through --
199
564694
3321
Ve bu bir şaka -- Baktığında ne gördüğünü
o da biliyor --
o da biliyor --
09:39
but at the same time,
there's something very valuable.
there's something very valuable.
200
568039
2608
ama aynı zamanda, burada değerli
bir durum da var.
bir durum da var.
09:41
He turned to us and said,
"Nobody says that."
"Nobody says that."
201
570671
2207
Bize dönüp, "Kimse öyle demiyor." dedi.
09:43
He's never heard that in his life.
202
572902
1668
Daha önce böyle bir şey duymamıştı.
09:45
That connected with him very deeply.
203
574594
2683
Yeni bacağıyla derin bir bağ kurdu.
09:48
So we like to think
that this is a new type of design,
that this is a new type of design,
204
577301
3294
Ve biz bunun yeni bir tasarım tipi
olduğunu düşünmeyi seviyoruz,
olduğunu düşünmeyi seviyoruz,
09:51
where you're turning
the original process on its head,
the original process on its head,
205
580619
4186
orjinal işlemin başına döndüğünüzde,
09:55
where there is a dialogue that forms
between the designer and the end user,
between the designer and the end user,
206
584829
3544
tasarım ve nihai kullanıcı arasındaki
ilişki formunu göreceksiniz,
ilişki formunu göreceksiniz,
09:59
where the designer relinquishes
some of the control --
some of the control --
207
588397
2591
burada bazı şeyler tasarımcının kontrolü
dışındadır --
dışındadır --
10:02
designers hate doing that --
208
591012
1340
tasarımcılar bunu sevmez,
10:03
and instead, is the curator of a process.
209
592376
3373
tasarıma mutlak hakim olmak varken.
10:06
And the end user relinquishes their body
into the process, and their taste.
into the process, and their taste.
210
595773
4273
Ve son kullanıcı arzularını ve kendini bu
sürece teslim eder.
sürece teslim eder.
10:11
I'd like to think that speaks
to a greater change that's happening
to a greater change that's happening
211
600070
3284
Bu konuşmanın tasarım dünyası içinde
büyük bir değişime yol açacağını
büyük bir değişime yol açacağını
10:14
in the design world altogether;
212
603378
1560
düşünmek istiyorum;
10:15
in this case, it's one where
products will be evaluated
products will be evaluated
213
604962
3627
aynı zamanda, burası ürünlerin nasıl
bireylere hitap edeceğinin
bireylere hitap edeceğinin
10:19
on how well they address the individual.
214
608613
2760
hesaplandığı ilk yer.
10:23
The individual will actually be
part of the DNA of the end product itself.
part of the DNA of the end product itself.
215
612264
5022
Aslında birey, son ürünün DNA'sının
bir parçası olacaktır.
bir parçası olacaktır.
10:28
We will be evaluating products
on how well they address a unique person,
on how well they address a unique person,
216
617310
4372
Ve biz de ürünlerimizi nüfus yoğunluğuna
göre değil, her bir bireyin ihtiyaçlarına
göre değil, her bir bireyin ihtiyaçlarına
10:32
instead of a demographic model.
217
621706
1873
karşılık verecek şekilde çözümleyeceğiz.
10:35
This all really hit home for us
in one of the first legs we did;
in one of the first legs we did;
218
624316
3801
Yaptığımız ilk bacak bizi gerçekten
can evimizden vurdu;
can evimizden vurdu;
10:39
when Chad here put on the leg,
219
628141
2717
Clad onu giydiğinde,
10:41
reached down and felt it
220
630882
1660
elini uzatıp, onu hissetti
10:43
and thought about it for a while.
221
632566
1591
ve bir süre düşündü.
10:45
Then he turned to us and said,
222
634181
1581
Sonra bize dönüp,
10:46
"That's the first time I've felt
that shape in eight years."
that shape in eight years."
223
635786
3453
"Sekiz yaşından beri ilk kez böyle
hissettim." dedi.
hissettim." dedi.
10:50
We thought about that.
224
639783
1416
Bunun üzerine düşündük.
10:52
And for all the technology
225
641223
1262
Ve bütün bu teknoloji
10:53
and all the nights
and energy we put into it,
and energy we put into it,
226
642509
2670
bu uykusuz geceler,
sarf ettiğimiz bütün bu enerji,
sarf ettiğimiz bütün bu enerji,
10:56
that's all we really wanted to hear.
227
645203
1962
sadece bunu duymak içindi.
10:58
Thanks.
228
647769
1192
Teşekkürler.
10:59
(Applause)
229
648985
1483
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Scott Summit - Industrial DesignerScott Summit uses his 20 years of experience as an industrial designer to make artificial limbs that help people take personal control of these intimate objects.
Why you should listen
Scott Summit is the founder and chief technology officer of Bespoke Innovations. Founded in 2010 in collaboration with an orthopaedic surgeon, their focus is to create individualized artificial limbs that the patients themselves can choose and personalize. With more than 20 patents to his name, he has held faculty positions at Stanford, Carnegie Mellon and Singularity University. He is also the founder of industrial design firm Summit ID.
Scott Summit | Speaker | TED.com