TEDCity2.0
Mohamed Ali: The link between unemployment and terrorism
Mohamed Ali: İşsizlik ve terörizm arasındaki bağ
Filmed:
Readability: 4
1,077,230 views
Dünyanın büyük şehirlerindeki genç ve işsiz insanlar için, fırsat ve servet hayalleri gerçeğe dönüşüyor -- ama sıklıkla terörist gruplar ve diğer şiddet örgütleri tarafından çalıştırıldıkları için. İnsan hakları savunucusu Mohamed Ali, kendi şehirlerimizin genç ve tutkulu insanları için güçlü bir yenilik ve yaratıcılık dosyası oluşturmak adına, kendi şehri Mogadishu'dan hikayeler anlatıyor.
Mohamed Ali - Human rights advocate
Human rights advocate Mohamed Ali fights terrorism with entrepreneurship. Full bio
Human rights advocate Mohamed Ali fights terrorism with entrepreneurship. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I would like to talk to you about a story
0
197
1885
Size bir hikaye anlatmak istiyorum,
00:14
about a small town kid.
1
2082
2481
küçük bir kasabada yaşayan
bir çocuk hakkında.
bir çocuk hakkında.
00:16
I don't know his name, but I do know his story.
2
4563
3675
Adını bilmiyorum, ama hikayesini biliyorum.
00:20
He lives in a small village in southern Somalia.
3
8238
3076
Güney Somali'de küçük bir köyde yaşıyor.
00:23
His village is near Mogadishu.
4
11314
4030
Köyü, Mogadishu'nun yakınlarında.
00:27
Drought drives the small village into poverty
5
15344
2174
Kuraklık, bu küçük köyü yoksulluğa sürüklüyor
00:29
and to the brink of starvation.
6
17518
1868
ve açlığın kıyısına.
00:31
With nothing left for him there,
7
19386
1836
Orada kendisi için hiçbir şey kalmayınca,
00:33
he leaves for the big city,
8
21222
1827
büyük şehire gitmek için ayrıldı,
00:35
in this case, Mogadishu, the capital of Somalia.
9
23049
3405
bu hikayede, Mogadishu'ya, Somali'nin başkentine.
00:38
When he arrives, there are no opportunities,
10
26454
2830
Oraya ulaştığında, hiçbir fırsat yoktu,
00:41
no jobs, no way forward.
11
29284
2988
iş yoktu, ilerleme yoktu.
00:44
He ends up living in a tent city
12
32272
2024
Mogadishu'nun kenar mahallelerinde
00:46
on the outskirts of Mogadishu.
13
34296
2704
bir çadır kentte yaşamaya başladı.
00:49
Maybe a year passes, nothing.
14
37000
4009
Belki de bir yıl geçti, hiçbir şey yok.
00:53
One day, he's approached by a gentleman
15
41009
2300
Bir gün, yanına bir beyefendi yanaştı,
00:55
who offers to take him to lunch,
16
43309
2198
kendisini öğle yemeğine davet etti,
00:57
then to dinner, to breakfast.
17
45507
3076
sonra da akşam yemeğine, kahvaltıya.
01:00
He meets this dynamic group of people,
18
48583
3019
Dinamik bir insan grubuyla tanıştı,
01:03
and they give him a break.
19
51602
1505
kendisine rahat bir ortam verdiler.
01:05
He's given a bit of money
20
53107
1319
Biraz para verdiler,
01:06
to buy himself some new clothes,
21
54426
2102
kendisine yeni kıyafetler alması,
01:08
money to send back home to his family.
22
56528
2536
arkada kalan ailesine, evine göndermesi için.
01:11
He is introduced to this young woman.
23
59064
1973
Genç bir bayanla tanıştırıldı.
01:13
He eventually gets married.
24
61037
1715
Sonunda onunla evlendi.
01:14
He starts this new life.
25
62752
2805
Bu yeni hayata başladı.
01:17
He has a purpose in life.
26
65557
2926
Artık hayatta bir amacı vardı.
01:20
One beautiful day in Mogadishu,
27
68483
2774
Mogadishu'da güzel bir günde,
01:23
under an azure blue sky,
28
71257
2888
masmavi gökyüzünün altında,
01:26
a car bomb goes off.
29
74145
2521
bir arabaya yüklenmiş bomba patladı.
01:28
That small town kid with the big city dreams
30
76666
3195
Küçük bir kasabada, büyük şehir
hayallerine sahip o çocuk
hayallerine sahip o çocuk
01:31
was the suicide bomber,
31
79861
2248
bir intihar bombacısıydı,
01:34
and that dynamic group of people
32
82109
2358
o dinamik insan grubu, el-Şebab'dı,
01:36
were al Shabaab, a terrorist organization
33
84467
2369
bir terör örgütü,
01:38
linked to al Qaeda.
34
86836
3681
El-kaide'ye bağlı.
01:42
So how does the story of a small town kid
35
90517
2872
Peki, nasıl oluyor da küçük bir
kasaba çocuğunun hikayesi,
kasaba çocuğunun hikayesi,
01:45
just trying to make it big in the city
36
93389
1821
büyük şehirde geçinmeye çalışırken
01:47
end up with him blowing himself up?
37
95210
2830
kendini havaya uçurmasıyla sonuçlanıyor?
01:50
He was waiting.
38
98040
1972
Bekliyordu.
01:52
He was waiting for an opportunity,
39
100012
1898
Bir fırsat için bekliyordu,
01:53
waiting to begin his future,
40
101910
1782
geleceğine başlamak için bekliyordu,
01:55
waiting for a way forward,
41
103692
2035
ilerlemek için bekliyordu
01:57
and this was the first thing that came along.
42
105727
2379
karşısına çıkan ilk şey bu oldu.
02:00
This was the first thing that pulled him out
43
108106
2414
Bekleyiş dediğimiz şeyden onu çekip çıkaran
02:02
of what we call waithood.
44
110520
2940
ilk şey buydu.
02:05
And his story repeats itself
45
113460
2296
Ve onun hikayesi dünya çapında,
02:07
in urban centers around the world.
46
115756
2416
şehir merkezlerinde kendisini tekrarlıyor.
02:10
It is the story of the disenfranchised,
47
118172
2754
Bu, mahrum bırakılmanın hikayesi,
02:12
unemployed urban youth
48
120926
1808
işsiz genç kentlilerin,
02:14
who sparks riots in Johannesburg,
49
122734
3943
Johannesburg'da bir isyanın
kıvılcımını ateşleyen,
kıvılcımını ateşleyen,
02:18
sparks riots in London,
50
126677
2334
Londra'da bir isyanın
kıvılcımını ateşleyen,
kıvılcımını ateşleyen,
02:21
who reaches out for something other than waithood.
51
129011
4654
beklemek dışında birşeyler yapmaya
çalışanların hikayesi.
çalışanların hikayesi.
02:25
For young people, the promise of the city,
52
133665
2664
Genç insanlar için büyük şehirlerin vaat ettiği şey,
02:28
the big city dream is that of opportunity,
53
136329
2694
büyük şehir hayalleri, bu fırsattır,
02:31
of jobs, of wealth,
54
139023
2155
iştir, servettir,
02:33
but young people are not sharing
in the prosperity of their cities.
in the prosperity of their cities.
55
141178
3741
ama genç insanlar şehirlerinin
zenginliğinden pay almazlar.
zenginliğinden pay almazlar.
02:36
Often it's youth who suffer from
the highest unemployment rates.
the highest unemployment rates.
56
144919
4098
Gençler, sıklıkla en yüksek işsizlik oranlarından muzdarip olanlardır.
02:41
By 2030, three out of five people living in cities
57
149017
3193
2030 yılına kadar, şehirlerde yaşayan
her 5 insandan 3'ü
her 5 insandan 3'ü
02:44
will be under the age of 18.
58
152210
2560
18 yaşın altında olacak.
02:46
If we do not include young people
59
154770
1764
Eğer şehirlerimizin büyümesinde
02:48
in the growth of our cities,
60
156534
1819
genç insanları da hesaba katmazsak,
02:50
if we do not provide them opportunities,
61
158353
2479
eğer onlara fırsatlar sunmazsak,
02:52
the story of waithood,
62
160832
2022
bu bekleyiş hikayesi,
02:54
the gateway to terrorism, to violence, to gangs,
63
162854
2913
terörizme, şiddete, çetelere bir geçit olarak
02:57
will be the story of cities 2.0.
64
165767
4175
yeni nesil şehirlerin hikayesi olacak.
03:01
And in my city of birth, Mogadishu,
65
169942
3161
Ve benim doğduğum şehirde, Mogadishu'da
03:05
70 percent of young people
suffer from unemployment.
suffer from unemployment.
66
173103
3690
genç insanların yüzde yetmişi
işsizlikle boğuşuyor.
işsizlikle boğuşuyor.
03:08
70 percent don't work,
67
176793
2378
Yüzde yetmiş, çalışmıyor,
03:11
don't go to school.
68
179171
2027
okula gitmiyor.
03:13
They pretty much do nothing.
69
181198
2425
Hemen hemen hiçbir şey yapmıyorlar.
03:15
I went back to Mogadishu last month,
70
183623
3516
Geçen ay Mogadishu'ya gittim,
03:19
and I went to visit Madina Hospital,
71
187139
2010
Madina hastanesini ziyaret ettim,
03:21
the hospital I was born in.
72
189149
2048
doğduğum hastaneyi.
03:23
I remember standing in front of that
73
191197
2025
O kurşunlanmış hastanenin önünde
03:25
bullet-ridden hospital thinking,
74
193222
2978
durup düşündüğümü hatırlıyorum,
03:28
what if I had never left?
75
196200
2033
eğer hiç gitmemiş olsaydım ne olurdu?
03:30
What if I had been forced
76
198233
1193
Eğer aynı bekleyiş durumunda
03:31
into that same state of waithood?
77
199426
2519
kalmaya zorlansaydım ne olurdu?
03:33
Would I have become a terrorist?
78
201945
4011
Bir terörist mi olurdum?
03:37
I'm not really sure about the answer.
79
205956
2891
Cevaptan kesin olarak emin değilim.
03:40
My reason for being in Mogadishu that month
80
208847
2168
O ay Mogadishu'da olma nedenim
03:43
was actually to host
81
211015
1547
aslında bir gençlik ve girişimcilik
03:44
a youth leadership and entrepreneurship summit.
82
212562
2547
zirvesine ev sahipliği yapmaktı.
03:47
I brought together about 90 young Somali leaders.
83
215109
2996
Yaklaşık 90 genç Somalili lideri bir araya getirdim.
03:50
We sat down and brainstormed on solutions
84
218105
2246
Oturup, şehirlerinin karşılaştığı en büyük zorlukların
03:52
to the biggest challenges facing their city.
85
220351
2876
çözümü için beyin fırtınası yaptık.
03:55
One of the young men in the room was Aden.
86
223227
3402
Odadaki genç adamlardan biri Aden'di.
03:58
He went to university in Mogadishu, graduated.
87
226629
4455
Mogadishu'da üniversiteye gitmiş ve mezun olmuştu.
04:03
There were no jobs, no opportunities.
88
231084
2189
Ortada ne bir fırsat ne bir iş vardı.
04:05
I remember him telling me,
89
233273
1718
Bana, üniversite mezunu ve işsiz,
04:06
because he was a college graduate,
90
234991
2808
hayal kırıklığına uğramış biri olduğu için,
04:09
unemployed, frustrated,
91
237799
2750
El-Şebap ve diğer terör örgütleri için
04:12
that he was the perfect target for al Shabaab
92
240549
2397
kendisinin mükemmel bir hedef olduğunu
04:14
and other terrorist organizations, to be recruited.
93
242946
3052
söylediğini hatırlıyorum.
04:17
They sought people like him out.
94
245998
3878
Onun gibi insanları arıyorlar.
04:21
But his story takes a different route.
95
249876
3096
Ama onun hikayesi farklı bir rotaya sapıyor.
04:24
In Mogadishu, the biggest barrier
96
252972
1937
Mogadishu'da A noktasından B noktasına
04:26
to getting from point A to point B are the roads.
97
254909
3253
gitmek için en büyük engel, yollar.
04:30
Twenty-three years of civil war
98
258162
1783
Yirmi üç yıl süren iç savaş
04:31
have completely destroyed the road system,
99
259945
2231
yol sistemini tamamen yok etti
04:34
and a motorbike can be the easiest way
100
262176
2009
ve ulaşımın en kolay yolu
04:36
to get around.
101
264185
1630
bir motosikletle olabilmektedir.
04:37
Aden saw an opportunity and seized it.
102
265815
3241
Aden, bir fırsat gördü ve sahiplendi.
04:41
He started a motorbike company.
103
269056
2125
Bir motosiklet şirketi kurdu.
04:43
He began renting out motorbikes
104
271181
2291
Normalde satın almaya gücü
yetmeyen yerel halka
yetmeyen yerel halka
04:45
to local residents who couldn't normally afford them.
105
273472
3300
motosiklet kiralamaya başladı.
04:48
He bought 10 bikes, with the help
106
276772
2021
Ailesinin ve arkadaşlarının yardımları ile
04:50
of family and friends,
107
278793
1698
on motosiklet satın aldı,
04:52
and his dream is to eventually expand
108
280491
1733
hayali ise, gelecek üç yıl içinde toplamda
04:54
to several hundred within the next three years.
109
282224
2981
birkaç yüz motosiklete ulaşmak.
04:57
How is this story different?
110
285205
2568
Bu hikayenin nesi farklı?
04:59
What makes his story different?
111
287773
2357
Onun hikayesini ne farklı kılıyor?
05:02
I believe it is his ability to identify
112
290130
2830
Farkın, yeni bir fırsatı tanıma ve sahiplenme
05:04
and seize a new opportunity.
113
292960
3338
konusundaki yeteneği olduğuna inanıyorum.
05:08
It's entrepreneurship,
114
296298
2031
Bu girişimcilik
05:10
and I believe entrepreneurship can be
115
298329
1759
ve inanıyorum ki girişimcilik,
05:12
the most powerful tool against waithood.
116
300088
2978
bekleyiş karşısında en güçlü araç olabilir.
05:15
It empowers young people
117
303066
1770
Girişimcilik genç insanlara,
05:16
to be the creators of the very economic opportunities
118
304836
3380
umutsuzca aramakta oldukları ekonomik fırsatların
05:20
they are so desperately seeking.
119
308216
2498
yaratıcıları olma gücünü veriyor.
05:22
And you can train young people to be entrepreneurs.
120
310714
3682
Ve genç insanları girişimciler olmak üzere eğitebilirsiniz.
05:26
I want to talk to you about a young man
121
314396
2116
Size toplantılarımdan birine katılan
05:28
who attended one of my meetings,
122
316512
2289
genç bir adamdan söz etmek istiyorum,
05:30
Mohamed Mohamoud, a florist.
123
318801
2884
Mohamed Mohamoud, bir çiçekçi.
05:33
He was helping me train some of the young people
124
321685
1683
Zirve sırasında girişimcilik ve nasıl yenilikçi olunacağı
05:35
at the summit in entrepreneurship
125
323368
1437
ve bir girişimcilik kültürünün
05:36
and how to be innovative
126
324805
1622
nasıl oluşturulacağı konusunda
05:38
and how to create a culture of entrepreneurship.
127
326427
2767
bazı genç insanları eğitmede bana yardımcı oluyordu.
05:41
He's actually the first florist Mogadishu has seen
128
329194
2497
Aslında kendisi Mogadishu'da yaklaşık 22 yıldır
05:43
in over 22 years,
129
331691
2684
görülen ilk çiçekçiydi,
05:46
and until recently, until Mohamed came along,
130
334375
3264
son zamanlara kadar, Mohamed ortaya çıkana kadar,
05:49
if you wanted flowers at your wedding,
131
337639
1890
eğer düğününüzde çiçek istiyorsanız,
05:51
you used plastic bouquets
132
339529
1393
yurtdışından gönderilen plastik
05:52
shipped from abroad.
133
340922
1586
buketleri kullanırdınız.
05:54
If you asked someone,
134
342508
1806
Eğer, "En son ne zaman
05:56
"When was the last time you saw fresh flowers?"
135
344314
2275
taze bir çiçek gördünüz?" diye sorarsanız,
05:58
for many who grew up under civil war,
136
346589
2586
iç savaş sırasında büyüyenlerin çoğunluğu için
06:01
the answer would be, "Never."
137
349175
2783
cevap "Hiç görmedim" olacaktır.
06:03
So Mohamed saw an opportunity.
138
351958
1948
Mohamed bir fırsat gördü.
06:05
He started a landscaping and design floral company.
139
353906
4447
Bir peyzaj ve tasarım çiçekçiliği şirketi kurdu.
06:10
He created a farm right outside of Mogadishu,
140
358353
3308
Mogadishu'nun hemen dışında bir çiftlik kurdu,
06:13
and started growing tulips and lilies,
141
361661
2056
sert Mogadishu ikliminde
06:15
which he said could survive
142
363717
1706
hayatta kalabileceğini düşündüğü
06:17
the harsh Mogadishu climate.
143
365423
2711
laleler, zambaklar yetiştirmeye başladı,
06:20
And he began delivering flowers to weddings,
144
368134
3698
Ve düğünlere çiçek teslimatı yapmaya,
06:23
creating gardens at homes
145
371832
1933
şehrin her yanında evlerde ve iş yerlerinde
06:25
and businesses around the city,
146
373765
2604
bahçeler oluşturmaya başladı,
06:28
and he's now working on creating
147
376369
1737
şimdi ise, son 22 yılda Mogadishu'nun ilk
06:30
Mogadishu's first public park in 22 years.
148
378106
3625
halka açık parkını oluşturmaya çalışıyor.
06:33
There's no public park in Mogadishu.
149
381731
2099
Mogadishu'da halka açık bir park yok.
06:35
He wants to create a space where families,
150
383830
2329
Ailelerin, genç insanların bir araya gelebileceği
06:38
young people, can come together,
151
386159
1651
ve kendi deyimiyle, şu ünlü gülleri
06:39
and, as he says, smell the proverbial roses.
152
387810
4638
koklayabilecekleri bir alan yaratmak istiyor.
06:44
And he doesn't grow roses because
153
392448
1956
Ve bu arada, çok fazla su tükettikleri
06:46
they use too much water, by the way.
154
394404
4124
için kendisi gül yetiştirmiyor.
06:50
So the first step is to inspire young people,
155
398528
4312
Yani, ilk adım, genç insanlara ilham vermek,
06:54
and in that room, Mohamed's presence
156
402840
2192
o odada Mohamed'in bulunması
06:57
had a really profound impact
on the youth in that room.
on the youth in that room.
157
405032
3476
oradaki genç insanlar üzerinde
gerçekten derin bir etki yarattı
gerçekten derin bir etki yarattı
07:00
They had never really thought
about starting up a business.
about starting up a business.
158
408508
2587
Gerçekten bir iş kurmayı hiç
düşünmemişlerdi.
düşünmemişlerdi.
07:03
They've thought about working for an NGO,
159
411095
1847
Bir STK'de çalışmayı düşünmüşlerdi,
07:04
working for the government,
160
412942
1687
devlet için çalışmayı düşünmüşlerdi,
07:06
but his story, his innovation,
161
414629
4307
ama onun hikayesi, onun yenilikçiliği,
07:10
really had a strong impact on them.
162
418936
1953
üzerlerinde gerçekten güçlü bir etki yarattı.
07:12
He forced them to look at their city
163
420889
2119
Onları kendi şehirlerine bir fırsatlar
07:15
as a place of opportunity.
164
423008
1754
bölgesi olarak bakmaya zorladı.
07:16
He empowered them to believe
that they could be entrepreneurs,
that they could be entrepreneurs,
165
424762
3748
Onları, birer girişimci olabileceklerine,
değişim yaratabileceklerine
değişim yaratabileceklerine
07:20
that they could be change makers.
166
428510
2420
inanmaları için teşvik etti.
07:22
By the end of the day, they were coming up
167
430930
1560
Günün sonunda, şehirlerinin en büyük
07:24
with innovative solutions
168
432490
1551
problemlerine yenilikçi çözümler
07:26
to some of the biggest challenges facing their city.
169
434041
3332
üretmeye başlamışlardı.
07:29
They came up with entrepreneurial solutions
170
437373
2603
Yerel sorunlarına girişimsel çözümler
07:31
to local problems.
171
439976
2922
buluyorlardı.
07:34
So inspiring young people
172
442898
2231
Yani genç insanlara ilham vermek
07:37
and creating a culture of entrepreneurship
173
445129
2414
ve bir girişimcilik kültürü oluşturmak
07:39
is a really great step,
174
447543
1867
gerçekten büyük bir adım,
07:41
but young people need capital
175
449410
1689
ama genç insanların,
fikirlerini gerçekleştirmek için
fikirlerini gerçekleştirmek için
07:43
to make their ideas a reality.
176
451099
1789
sermayeye de ihtiyaçları var.
07:44
They need expertise and mentorship
177
452888
2324
İşlerini geliştirmek ve yürütmek için
07:47
to guide them in developing
and launching their businesses.
and launching their businesses.
178
455212
3400
kendilerine yol gösterecek tecrübe ve
rehberliğe ihtiyaçları var.
rehberliğe ihtiyaçları var.
07:50
Connect young people with the resources they need,
179
458612
2487
Genç insanları ihtiyaçları olan kaynaklarla buluşturun,
07:53
provide them the support they need
to go from ideation to creation,
to go from ideation to creation,
180
461099
3465
fikir aşamasından yaratmaya geçmeleri için
ihtiyaçları olan desteği sağlayın,
ihtiyaçları olan desteği sağlayın,
07:56
and you will create catalysts for urban growth.
181
464564
4100
böylece kentsel büyüme için bir
katalizör yaratacaksınız.
katalizör yaratacaksınız.
08:00
For me, entrepreneurship is more than just
182
468664
2924
Bana göre, girişimcilik, bir iş kurmaktan
08:03
starting up a business.
183
471588
1556
daha fazla bir şey.
08:05
It's about creating a social impact.
184
473144
2381
Sosyal bir etki yaratmakla ilgili.
08:07
Mohamed is not simply selling flowers.
185
475525
2135
Mohamed sadece çiçek satmıyor.
08:09
I believe he is selling hope.
186
477660
2487
İnanıyorum ki, umut da satıyor.
08:12
His Peace Park, and that's what he calls it,
187
480147
2589
Onun Barış Parkı, o öyle adlandırıyor,
08:14
when it's created, will actually transform
188
482736
2172
tamamlandığı zaman,aslında insanların
08:16
the way people see their city.
189
484908
2072
şehirlerine bakış açısını değiştirecek.
08:18
Aden hired street kids to help rent out
190
486980
2153
Aden, motosiklerini kiralamaya ve bakımlarını
08:21
and maintain those bikes for him.
191
489133
1862
yapmaya yardım etmeleri için
sokak çocuklarını işe alıyor.
sokak çocuklarını işe alıyor.
08:22
He gave them the opportunity to escape
192
490995
2058
Onlara bekleyişin felç edici etkisinden kaçmak için
08:25
the paralysis of waithood.
193
493053
2936
gereken fırsatı veriyor.
08:27
These young entrepreneurs are having
194
495989
2030
Bu genç girişimciler, şehirlerinde
08:30
a tremendous impact in their cities.
195
498019
3534
muazzam etkiler yaratıyorlar.
08:33
So my suggestion is,
196
501553
2516
Benim önerim,
08:36
turn youth into entrepreneurs,
197
504069
2516
gençliği, girişimcilere dönüştürün,
08:38
incubate and nurture their inherent innovation,
198
506585
3223
içlerinden gelen yenilikçiliği
ortaya çıkarıp besleyin,
ortaya çıkarıp besleyin,
08:41
and you will have more stories
of flowers and Peace Parks
of flowers and Peace Parks
199
509808
3839
bu şekilde, çiçekçiler ve
Barış Parkları hakkında,
Barış Parkları hakkında,
08:45
than of car bombs and waithood.
200
513647
3093
bombalamalar ve bekleyişlerden
daha çok hikayeniz olacak.
daha çok hikayeniz olacak.
08:48
Thank you.
201
516740
2820
Teşekkür ederim.
08:51
(Applause)
202
519560
3513
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Mohamed Ali - Human rights advocateHuman rights advocate Mohamed Ali fights terrorism with entrepreneurship.
Why you should listen
In urban hubs like Mogadishu, says Mohamed Ali, we're losing our brightest minds to terrorism and violence. Why not channel the energy of ambitious and eager young people toward innovation instead of destruction? Ali is doing his part to make this dream a reality. He is the Executive Director of the Iftiin Foundation, an organization that builds and supports young entrepreneurs to encourage a culture of change and innovation in Somalia and other post-conflict countries. Ali believes these untapped youths can become figures of hope for their communities and ultimately promote peace and stability in the region.
Ali is a founding member of End Famine, a campaign founded in 2011 aimed at promoting food security and eradicating famine worldwide, starting with the Horn of Africa. Ali has a law degree from Boston College Law School.
Mohamed Ali | Speaker | TED.com