TED2008
David Griffin: How photography connects us
David Griffin fotoğrafçılığın bizi nasıl birleştirdiği üzerine
Filmed:
Readability: 4.5
1,348,574 views
National Geographic fotoğraf müdürü David Griffin fotoğrafçılığın bizi dünyamıza bağlama gücünü anlatıyor. Harika görüntülerle dolu bu konuşmada, hepimizin hikayelerimizi anlatmak için fotoğrafları nasıl kullandığımızdan bahsediyor.
David Griffin - Director of photography, National Geographic
As director of photography for National Geographic, David Griffin works with some of the most powerful photographs the world has ever seen. Full bio
As director of photography for National Geographic, David Griffin works with some of the most powerful photographs the world has ever seen. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
Let's just start by looking at some great photographs.
0
0
3000
Bir kaç harika fotoğrafa bakarak başlayalım.
00:23
This is an icon of National Geographic,
1
5000
3000
Bu National Geographic'in bir simgesi,
00:26
an Afghan refugee taken by Steve McCurry.
2
8000
3000
Stave McCurry tarafından fotoğraflanmış bir Afgan mülteci.
00:29
But the Harvard Lampoon is about to come out
3
11000
3000
Ama Harvard Lampoon bir National Geographic
00:32
with a parody of National Geographic,
4
14000
2000
parodisi ile yayınlanmak üzere,
00:34
and I shudder to think what they're going to do to this photograph.
5
16000
4000
ve bu fotoğrafa ne yapacaklarını düşünmek bile tüylerimi ürpertiyor.
00:38
Oh, the wrath of Photoshop.
6
20000
2000
Photoshop'un gazabı.
00:42
This is a jet landing at San Francisco, by Bruce Dale.
7
24000
3000
Bu Bruce Dale tarafından fotoğraflanmış San Francisco'da iniş yapan bir jet.
00:45
He mounted a camera on the tail.
8
27000
3000
Kuyruğuna bir fotoğraf makinesi monte etmiş.
00:52
A poetic image for a story on Tolstoy, by Sam Abell.
9
34000
3000
Sam Abell'den bir Tolstoy hikayesi için şiirsel bir imge.
00:58
Pygmies in the DRC, by Randy Olson.
10
40000
2000
Randy Olson'dan Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki Pigme'ler.
01:00
I love this photograph because it reminds me
11
42000
2000
Bu fotoğrafı seviyorum çünkü bana..
01:02
of Degas' bronze sculptures of the little dancer.
12
44000
3000
Degas'ın 14 Yaşındaki Küçük Dansçı adlı bronz heykelini hatırlatıyor.
01:08
A polar bear swimming in the Arctic, by Paul Nicklen.
13
50000
5000
Paul Nicklin'den Kuzey Kutbu'nda yüzen bir kutup ayısı.
01:13
Polar bears need ice to be able to move back and forth --
14
55000
3000
Kutup ayılarının hareket edebilmeleri için buza ihtiyaçları var,
01:16
they're not very good swimmers --
15
58000
2000
pek de iyi yüzücü değiller.
01:18
and we know what's happening to the ice.
16
60000
2000
Ve buzullara neler olduğunu hepimiz biliyoruz.
01:22
These are camels moving across the Rift Valley in Africa,
17
64000
4000
Bunlar Afrika'daki Rift Vadi'sini geçen develer,
01:26
photographed by Chris Johns.
18
68000
2000
Chris Johns tarafından fotoğraflanmış.
01:29
Shot straight down, so these are the shadows of the camels.
19
71000
6000
Doğruca aşağı doğru çekilmiş, yani bunlar develerin gölgesi.
01:37
This is a rancher in Texas, by William Albert Allard,
20
79000
2000
Bu Texas'ta bir çiftlik sahibi,
01:39
a great portraitist.
21
81000
3000
harika bir portreci olan William Albert Allard'dan.
01:43
And Jane Goodall, making her own special connection,
22
85000
2000
Ve Jane Goodall, kendi özel bağlantısını kurarken,
01:45
photographed by Nick Nichols.
23
87000
2000
Nick Nichols tarafından fotoğraflanmış.
01:50
This is a soap disco in Spain, photographed by David Alan Harvey.
24
92000
4000
Burası İspanya'da bir köpük diskosu, David Alan Harvey tarafından fotoğraflanmış.
01:54
And David said that there was lot of weird stuff
25
96000
2000
Ve David'in dediğine göre o dans pistinde
01:56
happening on the dance floor.
26
98000
2000
bir çok garip şey oluyormuş.
01:58
But, hey, at least it's hygienic.
27
100000
3000
Ama, en azından hijyenik.
02:01
(Laughter)
28
103000
4000
(Gülüşmeler)
02:05
These are sea lions in Australia doing their own dance,
29
107000
4000
Bunlar Avusturalya'daki deniz aslanları, kendi danslarını ediyorlar,
02:09
by David Doubilet.
30
111000
2000
David Doubilet'den.
02:12
And this is a comet, captured by Dr. Euan Mason.
31
114000
4000
Ve bu da Dr. Euan Mason tarafından yakalanan bir kuyruklu yıldız.
02:18
And finally, the bow of the Titanic, without movie stars,
32
120000
4000
Ve son olarak, Titanic'in pruvası, film yıldızları olmadan,
02:22
photographed by Emory Kristof.
33
124000
2000
Emory Kristof tarafından fotoğraflandı.
02:29
Photography carries a power that holds up
34
131000
2000
Fotoğrafçılık, günümüzün doymuş medya dünyasının
02:31
under the relentless swirl of today's saturated, media world,
35
133000
4000
acımasız girdapları altında direnen bir güç taşır,
02:35
because photographs emulate the way
36
137000
2000
çünkü fotoğraflar,
02:37
that our mind freezes a significant moment.
37
139000
2000
aklımızın belirli bir anı dondurmasına benzer.
02:39
Here's an example.
38
141000
2000
İşte bir örnek.
02:41
Four years ago, I was at the beach with my son,
39
143000
2000
Dört yıl önce oğlumla sahildeydim,
02:43
and he was learning how to swim
40
145000
3000
ve o Delaware plajlarının sakin köpüklü dalgalarında
02:46
in this relatively soft surf of the Delaware beaches.
41
148000
3000
yüzmeyi öğreniyordu.
02:50
But I turned away for a moment, and he got caught into a riptide
42
152000
3000
Ama bir an için başka tarafa döndüm ve o bir akıntıya kapılıp
02:53
and started to be pulled out towards the jetty.
43
155000
1000
iskeleye doğru sürüklenmeye başladı.
02:56
I can stand here right now and see,
44
158000
3000
Şu an burada dururken bile hala görebiliyorum,
02:59
as I go tearing into the water after him,
45
161000
3000
suyun içine onun arkasından fırladığım sırada
03:02
the moments slowing down and freezing into this arrangement.
46
164000
3000
zaman yavaşlamaya ve bu sahne de donmaya başladı.
03:05
I can see the rocks are over here.
47
167000
4000
Oradaki kayaları görebiliyordum.
03:09
There's a wave about to crash onto him.
48
171000
2000
Bir dalga oğlumun üzerine çarpmak üzereydi.
03:11
I can see his hands reaching out,
49
173000
3000
Uzanan kollarını görebiliyordum,
03:14
and I can see his face in terror,
50
176000
2000
ve yüzündeki korkuyu görebiliyordum,
03:16
looking at me, saying, "Help me, Dad."
51
178000
3000
bana bakıyor ve "Baba, yardım et" diyordu.
03:20
I got him. The wave broke over us.
52
182000
2000
Onu yakaladım ve dalga üzerimize vurdu.
03:22
We got back on shore; he was fine.
53
184000
2000
Sağ salim kıyıya döndük.
03:24
We were a little bit rattled.
54
186000
2000
Biraz titriyorduk.
03:26
But this flashbulb memory, as it's called,
55
188000
4000
Bu "flashbulb memory" olarak isimlendirilir,
03:30
is when all the elements came together to define
56
192000
2000
yani bütün elementlerin biraraya gelerek sadece olayı değil,
03:32
not just the event, but my emotional connection to it.
57
194000
5000
benim olaya olan duygusal bağlantımın da tanımlandığı andır.
03:37
And this is what a photograph taps into
58
199000
2000
Ve bu bir fotoğrafın
03:39
when it makes its own powerful connection to a viewer.
59
201000
3000
izleyiciyle bağlantı oluşturduğu zaman sağladığı duygudur.
03:42
Now I have to tell you,
60
204000
2000
Şimdi size söylemem lazım,
03:44
I was talking to Kyle last week about this,
61
206000
2000
geçen hafta bu konu hakkında Kyle ile konuşuyordum,
03:46
that I was going to tell this story.
62
208000
2000
ona hikayesini anlattığımdan bahsediyordum.
03:48
And he said, "Oh, yeah, I remember that too!
63
210000
2000
O da bana, "Evet ben de o anı hatırlıyorum!" dedi.
03:50
I remember my image of you
64
212000
2000
"Senin bana
03:52
was that you were up on the shore yelling at me."
65
214000
2000
sahilden bağıran görüntünü hatırlıyorum."
03:54
(Laughter)
66
216000
2000
(Gülüşmeler)
03:56
I thought I was a hero.
67
218000
2000
Ben de kendimi kahraman sanıyordum.
03:58
(Laughter)
68
220000
1000
(Gülüşmeler)
03:59
So,
69
221000
3000
Yani...
04:02
this represents -- this is a cross-sample of
70
224000
2000
Bu tablo -- ustalıklarının en üst seviyesinde olan
04:04
some remarkable images taken by some of the world's greatest photojournalists,
71
226000
4000
dünyanın en önemli foto muhabirleri tarafından çekilmiş
04:08
working at the very top of their craft --
72
230000
3000
çarpıcı görüntülerin bir örneği.
04:11
except one.
73
233000
2000
Bir tanesi dışında.
04:13
This photograph was taken by Dr. Euan Mason
74
235000
3000
Bu fotoğraf geçen sene Yeni Zelanda'da
04:16
in New Zealand last year,
75
238000
2000
Dr. Euan Mason tarafından çekildi
04:18
and it was submitted and published in National Geographic.
76
240000
3000
ve National Geographic'te yayınlandı.
04:21
Last year, we added a section to our website called "Your Shot,"
77
243000
2000
Geçen sene web sitemize "Sizin Fotoğrafınız" adlı,
04:23
where anyone can submit photographs for possible publication.
78
245000
4000
herkesin yayınlamak üzere fotoğraf gönderebileceği bir bölüm ekledik.
04:27
And it has become a wild success,
79
249000
3000
Ve bu bölüm, hevesli fotoğraf camiasının ilgisini çekerek
04:30
tapping into the enthusiast photography community.
80
252000
3000
çok büyük bir üne kavuştu.
04:33
The quality of these amateur photographs
81
255000
2000
Bu amatör fotoğrafların kalitesi
04:35
can, at times, be amazing.
82
257000
2000
bazen şaşırtıcı olabiliyor.
04:37
And seeing this reinforces, for me,
83
259000
2000
Ve bunu görmek hepimizin içinde
04:39
that every one of us has at least one or two
84
261000
3000
en az bir iki güzel fotoğraf olduğu
04:42
great photographs in them.
85
264000
2000
fikrini güçlendiriyor.
04:44
But to be a great photojournalist,
86
266000
3000
Fakat çok iyi bir foto muhabiri olmak için
04:47
you have to have more than just one or two
87
269000
2000
içinde bir iki taneden daha fazla
04:49
great photographs in you.
88
271000
2000
fotoğraf barındırmalısın.
04:51
You've got to be able to make them all the time.
89
273000
2000
Sürekli bu fotoğrafları yaratabilmelisin.
04:53
But even more importantly,
90
275000
3000
Ama bundan önemlisi
04:56
you need to know how to create a visual narrative.
91
278000
3000
görsel bir anlatıyı nasıl yaratabileceğini bilmen gerekiyor.
04:59
You need to know how to tell a story.
92
281000
3000
Bir hikaye nasıl söylenir bilmen gerekiyor.
05:02
So I'm going to share with you some coverages
93
284000
2000
Ben de sizinle fotoğrafçılığın hikaye anlatma gücünü
05:04
that I feel demonstrate the storytelling power of photography.
94
286000
3000
gösterdiğine inandığım bazı haber yorumları paylaşacağım.
05:09
Photographer Nick Nichols went to document
95
291000
3000
Fotoğrafçı Nick Nichols Çad'da Zakouma adlı çok küçük
05:12
a very small and relatively unknown wildlife sanctuary
96
294000
3000
ve pek bilinmeyen bir yaban hayatı koruma alanını
05:15
in Chad, called Zakouma.
97
297000
2000
belgelemeye gitti.
05:18
The original intent was to travel there
98
300000
2000
Asıl amacı oraya seyahat edip
05:20
and bring back a classic story of diverse species,
99
302000
2000
egzotik bir bölgeden çeşitli türlerin
05:22
of an exotic locale.
100
304000
2000
klasik bir hikayesini paylaşmaktı.
05:24
And that is what Nick did, up to a point.
101
306000
2000
Ve Nick bunu bir ölçüde yaptı.
05:26
This is a serval cat.
102
308000
2000
Bu bir yabani kedi.
05:28
He's actually taking his own picture,
103
310000
2000
Aslında kamera tuzağı olarak adlandırdığımız bir şekilde
05:30
shot with what's called a camera trap.
104
312000
2000
kendi fotoğrafını çekiyor.
05:32
There's an infrared beam that's going across,
105
314000
2000
Bölgeyi çaprazlama kesen kızılötesi bir ışın var
05:34
and he has stepped into the beam and taken his photograph.
106
316000
2000
ve o ışının alanına girdiği zaman fotoğrafı çekilmiş oluyor.
05:36
These are baboons at a watering hole.
107
318000
4000
Bunlar bir su birintikisinin yanındaki babunlar.
05:41
Nick -- the camera, again, an automatic camera
108
323000
2000
Nick, yani otomatik kamera,
05:43
took thousands of pictures of this.
109
325000
2000
böyle binlerce fotoğraf çekti.
05:45
And Nick ended up with a lot of pictures
110
327000
2000
Ve şu an Nick'in elinde babunların arkalarını gösteren
05:47
of the rear ends of baboons.
111
329000
2000
bir sürü fotoğraf var.
05:49
(Laughter)
112
331000
1000
(Gülüşmeler)
05:50
A lion having a late night snack --
113
332000
3000
Gece geç saatte atıştıran bir aslan --
05:53
notice he's got a broken tooth.
114
335000
2000
fark ettiyseniz dişlerinden biri kırık.
05:58
And a crocodile walks up a riverbank toward its den.
115
340000
3000
Ve burada bir timsah, sığınağına doğru nehir kenarına yanaşıyor.
06:01
I love this little bit of water
116
343000
2000
Kuyruğunun arkasından akan su damlalarını
06:03
that comes off the back of his tail.
117
345000
2000
çok beğeniyorum.
06:07
But the centerpiece species of Zakouma are the elephants.
118
349000
3000
Fakat Zakouma'daki en etkileyici tür filler.
06:10
It's one of the largest intact herds in this part of Africa.
119
352000
4000
Afrika'nın bu bölgesindeki zarar görmemiş en büyük sürülerden biri.
06:14
Here's a photograph shot in moonlight,
120
356000
2000
Bu ay ışığında çekilmiş bir fotoğraf,
06:16
something that digital photography has made a big difference for.
121
358000
3000
bu tabi dijital fotoğrafçılığın yarattığı fark sayesinde oluyor.
06:19
It was with the elephants that this story pivoted.
122
361000
2000
Bu hikaye filler etrafında dönüyor.
06:21
Nick, along with researcher Dr. Michael Fay,
123
363000
4000
Araştırmacı Dr. Michael Fay ve Nick
06:25
collared the matriarch of the herd.
124
367000
2000
sürünün dişi reisine tasma taktılar.
06:27
They named her Annie,
125
369000
2000
İsmini Annie koyup
06:29
and they began tracking her movements.
126
371000
2000
onun hareketlerini izlemeye başladılar.
06:31
The herd was safe within the confines of the park,
127
373000
2000
Kendini işine adamış koruyucular sayesinde
06:33
because of this dedicated group of park rangers.
128
375000
2000
sürü parkın sınırları içinde güvendeydi.
06:35
But once the annual rains began,
129
377000
4000
Ancak yıllık yağmurlar başlayınca sürü
06:39
the herd would begin migrating to feeding grounds outside the park.
130
381000
3000
parkın dışındaki yerlerden otlanmak için göç etmeye başlıyordu.
06:42
And that's when they ran into trouble.
131
384000
2000
Böylece başlarını derde sokuyorlardı.
06:45
For outside the safety of the park were poachers,
132
387000
2000
Parkın güvenli alanın dışında onları değerli dişleri için
06:47
who would hunt them down only for the value of their ivory tusks.
133
389000
4000
yakalamayı bekleyen kaçak avcılar bulunuyordu.
06:52
The matriarch that they were radio tracking,
134
394000
2000
Vericiyle takip ettikleri dişi fil
06:54
after weeks of moving back and forth, in and out of the park,
135
396000
3000
parkın içinde ve dışında haftalarca ileri geri dolaştıktan sonra
06:57
came to a halt outside the park.
136
399000
2000
parkın dışında bir yerde duruverdi.
06:59
Annie had been killed, along with 20 members of her herd.
137
401000
5000
Sürüden 20 diğer hayvanla birlikte Annie öldürülmüştü.
07:07
And they only came for the ivory.
138
409000
2000
Ve sadece dişi için.
07:13
This is actually one of the rangers.
139
415000
2000
Bu parkın korumalarından biri.
07:15
They were able to chase off one of the poachers and recover this ivory,
140
417000
3000
Korumalar, kaçak avcıların birini yakalayıp fildişini geri aldılar.
07:18
because they couldn't leave it there,
141
420000
2000
Hala değerli olduğu için
07:20
because it's still valuable.
142
422000
2000
orada öylece bırakamazlardı.
07:22
But what Nick did was he brought back
143
424000
2000
Fakat Nick'in yaptığı, "Dünya muhteşem değil mi?" gibi
07:24
a story that went beyond the old-school method
144
426000
4000
basit ve eski moda hikaye biçimlerinin ötesine giden
07:28
of just straight, "Isn't this an amazing world?"
145
430000
2000
bir hikayeyi paylaşmak oldu.
07:30
And instead, created a story that touched our audiences deeply.
146
432000
4000
Ve seyirciyi derinden etkileyen bir hikaye yarattı.
07:34
Instead of just knowledge of this park,
147
436000
2000
Sadece bu park hakkında bilgi vermek yerine
07:36
he created an understanding and an empathy
148
438000
2000
filler ve korumalar ile
07:38
for the elephants, the rangers and the many issues
149
440000
2000
insan ve vahşi hayat çevresindeki bir çok sorun hakkında
07:40
surrounding human-wildlife conflicts.
150
442000
3000
anlayış ve empati oluşturdu.
07:44
Now let's go over to India.
151
446000
2000
Şimdi Hindistan'a gidelim.
07:46
Sometimes you can tell a broad story in a focused way.
152
448000
3000
Bazen genel bir hikaye bir odak noktası üzerinden anlatılabilir.
07:49
We were looking at the same issue that Richard Wurman
153
451000
3000
Burada Richard Wurman'ın Yeni Dünya Nüfusu Projesi'nden
07:52
touches upon in his new world population project.
154
454000
3000
bahsettiği sayıya bakıyoruz.
07:55
For the first time in history,
155
457000
2000
Tarihte ilk defa
07:57
more people live in urban, rather than rural, environments.
156
459000
4000
daha fazla insan kırsal kesimlerden çok kentlerde yaşıyor.
08:01
And most of that growth is not in the cities,
157
463000
2000
Ve büyümenin çoğu şehirlerin içinde değil
08:03
but in the slums that surround them.
158
465000
2000
çevrelerindeki gecekondu semtlerinde oluyor.
08:06
Jonas Bendiksen, a very energetic photographer,
159
468000
3000
Çok hareketli bir fotoğrafçı olan Jonas Bendiksen
08:09
came to me and said,
160
471000
2000
bana gelip şöyle dedi,
08:11
"We need to document this, and here's my proposal.
161
473000
3000
"Bu durumu belgelememiz lazım ve teklifim şu:
08:14
Let's go all over the world and photograph every single slum around the world."
162
476000
3000
Dünyada her yere gidip her gecekondu mahallesinin fotoğrafını çekelim."
08:17
And I said, "Well, you know, that might be a bit ambitious for our budget."
163
479000
3000
Ben de dedim ki, "Biliyorsun ki bu bütçemiz için biraz iddialı olabilir."
08:20
So instead, what we did was
164
482000
2000
Biz de onun yerine,
08:22
we decided to, instead of going out and doing what would result
165
484000
3000
bizim araştırma hikayesi olarak adlandırdığımız şekilde
08:25
in what we'd consider sort of a survey story --
166
487000
2000
gidip herşeye kısaca göz atmak yerine,
08:27
where you just go in and see just a little bit of everything --
167
489000
3000
Jonas'ı Hindistan'da
08:30
we put Jonas into Dharavi,
168
492000
3000
Bombey'in bir parçası olan
08:33
which is part of Mumbai, India,
169
495000
2000
Dharavi'ye gönderdik,
08:35
and let him stay there, and really get into
170
497000
2000
ve onun orada kalıp şehrin bu önemli bölümünün
08:37
the heart and soul of this really major part of the city.
171
499000
6000
kalbine ve ruhuna giriş yapmasını sağladık.
08:44
What Jonas did was not just go and do a surface look
172
506000
2000
Jonas'ın yaptığı oraya gidip böyle yerlerde olan kötü koşullara
08:46
at the awful conditions that exist in such places.
173
508000
3000
yüzeysel bir şekilde bakmak değildi.
08:49
He saw that this was a living and breathing and vital part
174
511000
3000
Jonas bu koşulların bütün kentsel yaşamın işlevini nasıl yerine getirdiğinin
08:52
of how the entire urban area functioned.
175
514000
2000
yaşayan ve nefes alan önemli bir parçası olduğunu gördü.
08:55
By staying tightly focused in one place,
176
517000
2000
Tek bir yere iyice odaklanarak
08:57
Jonas tapped into the soul and the enduring human spirit
177
519000
3000
Jonas buradaki topluluğun temelini oluşturan
09:00
that underlies this community.
178
522000
2000
dayanıklı insan ruhunun içine girdi.
09:04
And he did it in a beautiful way.
179
526000
2000
Ve bunu çok güzel bir şekilde gerçekleştirdi.
09:09
Sometimes, though, the only way to tell a story is with a sweeping picture.
180
531000
3000
Fakat bazen, bir hikayeyi anlatmanın tek yolu kapsamlı bir fotoğraftan geçiyor.
09:12
We teamed up underwater photographer Brian Skerry
181
534000
3000
Dünyanın balık avlama bölgelerinin kaybolmasını belgelemek için
09:15
and photojournalist Randy Olson
182
537000
2000
sualtı fotoğrafçıcı Brian Skerry
09:17
to document the depletion of the world's fisheries.
183
539000
3000
ve foto muhabiri Randy Olson ile birleştik.
09:20
We weren't the only ones to tackle this subject,
184
542000
3000
Bu konu hakkında çalışan sadece biz değiliz,
09:23
but the photographs that Brian and Randy created
185
545000
3000
ama Brian ve Randy'nın yarattığı fotoğraflar
09:26
are among the best to capture both the human
186
548000
2000
aşırı avcılığın insan ve doğaya verdiği tahribatı yakalayan
09:28
and natural devastation of overfishing.
187
550000
2000
en iyi fotoğraflar arasında.
09:30
Here, in a photo by Brian,
188
552000
2000
Burada Brian'ın çektiği bir fotoğrafta
09:32
a seemingly crucified shark is caught up
189
554000
3000
çarmıha gerilmiş gibi duran bir köpekbalığı
09:35
in a gill net off of Baja.
190
557000
2000
Baja açıklarında bir ağa yakalanmış.
09:37
I've seen sort of OK pictures of bycatch,
191
559000
3000
Belirli balık türleri avlanırken
09:40
the animals accidentally scooped up
192
562000
2000
yanlışlıkla yakalanan hayvanları betimleyen
09:42
while fishing for a specific species.
193
564000
2000
sıradan bir sürü fotoğraf gördüm.
09:44
But here, Brian captured a unique view
194
566000
2000
Ama burada Brian kendisini teknenin altına yerleştirerek
09:46
by positioning himself underneath the boat
195
568000
3000
yanlışlıkla avlanan hayvanların denize geri atıldığı anın
09:49
when they threw the waste overboard.
196
571000
4000
eşsiz bir görüntüsünü yakaladı.
09:55
And Brian then went on to even greater risk
197
577000
2000
Ve Brian daha da büyük bir risk alarak
09:57
to get this never-before-made photograph
198
579000
2000
daha önce hiç yapılmamış bir şekilde
09:59
of a trawl net scraping the ocean bottom.
199
581000
2000
okyanusun zeminini parçalayan bir trolün fotoğrafını çekti.
10:04
Back on land, Randy Olson photographed
200
586000
2000
Karaya geri dönersek, Randy Olson Afrika'da
10:06
a makeshift fish market in Africa,
201
588000
2000
fileto yapılmış balık artıklarının yerli halka satılıp,
10:08
where the remains of filleted fish were sold to the locals,
202
590000
3000
filetoların Avrupa'ya gönderildiği
10:11
the main parts having already been sent to Europe.
203
593000
3000
bir balık pazarını fotoğrafladı.
10:14
And here in China, Randy shot a jellyfish market.
204
596000
3000
Ve burada Çin'de, Randy bir deniz anası pazarını çekti.
10:18
As prime food sources are depleted,
205
600000
2000
Başlıca besin kaynakları azaldıkça
10:20
the harvest goes deeper into the oceans
206
602000
2000
hasat, okyanusların daha da derinlerine iniyor
10:22
and brings in more such sources of protein.
207
604000
2000
ve daha fazla protein kaynağı getiriyor.
10:24
This is called fishing down the food chain.
208
606000
3000
Bunun adı beslenme zincirinde balık avlamak.
10:27
But there are also glimmers of hope,
209
609000
2000
Fakat umut ışığı da var
10:29
and I think anytime we're doing a big, big story on this,
210
611000
3000
ve inanıyorum ki
10:32
we don't really want to go
211
614000
2000
ne zaman bu konularda çok önemli bir haber yapsak
10:34
and just look at all the problems.
212
616000
2000
sadece problemlere bakmak istemiyoruz.
10:36
We also want to look for solutions.
213
618000
1000
Aynı zamanda çözümleri görmek istiyoruz.
10:37
Brian photographed a marine sanctuary in New Zealand,
214
619000
4000
Brian Yeni Zelanda'da ticari balıkçılığın yasaklandığı
10:41
where commercial fishing had been banned --
215
623000
2000
bir deniz koruma alanını fotoğrafladı.
10:43
the result being that the overfished species have been restored,
216
625000
4000
Sonuç olarak burada fazla avlanan balık türleri canlandırıldı
10:47
and with them a possible solution for sustainable fisheries.
217
629000
3000
ve onlarla beraber sürdürülebilir balık alanları da.
10:50
Photography can also compel us to confront
218
632000
3000
Fotoğrafçılık aynı zamanda bizi üzücü ve tartışmalı olabilecek
10:53
issues that are potentially distressing and controversial.
219
635000
3000
konularla yüzleşmeye zorlayabilir.
10:56
James Nachtwey, who was honored at last year's TED,
220
638000
4000
Geçen sene TED'de onurlandırılan James Nachtwey
11:00
took a look at the sweep of the medical system
221
642000
2000
Irak'tan dönen yaralı Amerikalıların tedavisinde kullanılan
11:02
that is utilized to handle the American wounded coming out of Iraq.
222
644000
3000
tıbbi sistemin detaylarını ortaya çıkarttı.
11:05
It is like a tube where a wounded soldier enters on one end
223
647000
3000
Yaralı bir askerin bir ucundan girip
11:08
and exits back home, on the other.
224
650000
3000
diğer ucundan çıktığı bir boru gibi.
11:11
Jim started in the battlefield.
225
653000
2000
Jim işe savaş alanında başladı.
11:13
Here, a medical technician tends to a wounded soldier
226
655000
4000
Burada bir tıbbi teknisyen sahadaki hastaneye giden helikopterde
11:17
on the helicopter ride back to the field hospital.
227
659000
2000
yaralı bir askerle ilgileniyor.
11:20
Here is in the field hospital.
228
662000
2000
Burada askerler hastanede.
11:22
The soldier on the right has the name of his daughter
229
664000
3000
Sağdaki asker ona evini hatırlatsın diye
11:25
tattooed across his chest, as a reminder of home.
230
667000
3000
kızının ismini göğsüne dövme olarak yazdırmış.
11:28
From here, the more severely wounded are transported
231
670000
4000
Buradan daha ağır hastalar Almanya'ya nakliye ediliyor,
11:32
back to Germany, where they meet up with their families
232
674000
2000
ve ilk defa Almanya'da
11:34
for the first time.
233
676000
2000
aileleriyle buluşuyor.
11:39
And then back to the States to recuperate at veterans' hospitals,
234
681000
4000
Daha sonra buradaki Walter Reed gibi gazi hastanelerinde iyileşmek için
11:43
such as here in Walter Reed.
235
685000
2000
Amerika Birleşik Devletleri'ne dönüyorlar.
11:45
And finally, often fitted with high-tech prosthesis,
236
687000
2000
Ve son olarak ileri teknoloji protezleriyle
11:47
they exit the medical system and attempt
237
689000
2000
tıp merkezinden çıkıp
11:49
to regain their pre-war lives.
238
691000
2000
savaş öncesi yaşamlarını geri kazanmaya çalışıyorlar.
11:51
Jim took what could have been a straight-up medical science story
239
693000
3000
Jim basit olabilecek bir tıbbi bilim hikayesini alıp
11:54
and gave it a human dimension that touched our readers deeply.
240
696000
4000
ona okuyucularımızı derinden etkileyen insani bir boyut kattı.
12:00
Now, these stories are great examples
241
702000
2000
İşte bu hikayeler fotoğrafçılığın günümüzdeki en önemli konularına
12:02
of how photography can be used
242
704000
2000
dikkati çekmek için nasıl kullanılabileceğini gösteren
12:04
to address some of our most important topics.
243
706000
3000
muhteşem örnekler.
12:07
But there are also times when photographers
244
709000
2000
Fakat bazen fotoğrafçılar
12:09
simply encounter things that are, when it comes down to it,
245
711000
2000
herşeyden önce
12:11
just plain fun.
246
713000
2000
komik şeylerle de karşılaşıyorlar.
12:13
Photographer Paul Nicklin traveled to Antarctica
247
715000
2000
Fotoğrafçı Paul Nicklin leopar foklarıyla ilgili bir hikaye çekmek için
12:15
to shoot a story on leopard seals.
248
717000
2000
Antarktika'ya seyahat etti.
12:17
They have been rarely photographed, partly because they are considered
249
719000
3000
Foklar okyanustaki en tehlikeli yırtıcı hayvanlardan biri olarak algılandıkları için
12:20
one of the most dangerous predators in the ocean.
250
722000
2000
çok az fotoğraflandırıldılar.
12:23
In fact, a year earlier, a researcher had been
251
725000
2000
Aslında bir sene önce bir araştırmacı
12:25
grabbed by one and pulled down to depth and killed.
252
727000
2000
foklardan biri tarafından yakalanıp aşağı çekilip öldürülmüştü.
12:27
So you can imagine Paul was maybe a little bit hesitant
253
729000
2000
Yani tahmin edersiniz ki Paul
12:29
about getting into the water.
254
731000
2000
suya girme konusunda belki biraz tereddütteydi.
12:32
Now, what leopard seals do mostly is, they eat penguins.
255
734000
3000
Leopar foklarının en çok yaptığı şey penguenleri yemek.
12:35
You know of "The March of the Penguins."
256
737000
2000
"Penguenlerin Yürüyüşü"nü biliyorsanız
12:37
This is sort of the munch of the penguins.
257
739000
2000
bu daha çok penguenlerin yenmesi.
12:39
(Laughter)
258
741000
2000
(Gülüşmeler)
12:42
Here a penguin goes up to the edge and looks out
259
744000
3000
Burada bir penguen kıyıya gidip
12:45
to see if the coast is clear.
260
747000
2000
kıyının güvenli olup olmadığına bakıyor.
12:47
And then everybody kind of runs out and goes out.
261
749000
3000
Ve sonra hepsi koşup atlıyor.
12:53
But then Paul got in the water.
262
755000
2000
Fakat daha sonra Paul suya giriyor.
12:55
And he said he was never really afraid of this.
263
757000
3000
Ve bundan hiç korkmadığını söyledi.
12:58
Well, this one female came up to him.
264
760000
2000
Bu dişi fok onun yanına geliyor.
13:00
She's probably -- it's a shame you can't see it in the photograph,
265
762000
3000
Muhtemelen, bu fotoğrafta gözükmemesi çok yazık ama
13:03
but she's 12 feet long.
266
765000
2000
3.5 metre uzunluğunda.
13:05
So, she is pretty significant in size.
267
767000
2000
Yani kayda değer bir büyüklükte.
13:08
And Paul said he was never really afraid,
268
770000
1000
Ve Paul hiç korkmadığını söyledi
13:09
because she was more curious about him than threatened.
269
771000
3000
çünkü fok tehdit edilmiş olmaktan çok Paul'u merak ediyormuş.
13:12
This mouthing behavior, on the right,
270
774000
2000
Sağdaki gibi ağzını açması
13:14
was really her way of saying to him, "Hey, look how big I am!"
271
776000
3000
aslında onun "Hey ne kadar büyük olduğuma bak!" deme şekli.
13:17
Or you know, "My, what big teeth you have."
272
779000
3000
Ya da "Ne kadar büyük dişlerin var!"
13:20
(Laughter)
273
782000
1000
(Gülüşmeler)
13:21
Then Paul thinks that she simply took pity on him.
274
783000
2000
Sonra Paul fokun ona acımış olabileceğini düşünüyor.
13:23
To her, here was this big, goofy creature in the water
275
785000
4000
Foka göre denizde
13:27
that for some reason didn't seem to be interested
276
789000
2000
penguenleri yakalamakla ilgilenmeyen
13:29
in chasing penguins.
277
791000
2000
büyük ve şapsal bir yaratık var.
13:31
So what she did was she started to bring penguins to him,
278
793000
4000
Fok da bu nedenle ona canlı olarak yakaladığı penguenleri getirip
13:35
alive, and put them in front of him.
279
797000
3000
önüne koymaya başlıyor.
13:38
She dropped them off, and then they would swim away.
280
800000
3000
Onları bırakıyor, penguenler de yüzerek kaçıyorlar.
13:41
She'd kind of look at him, like "What are you doing?"
281
803000
2000
Fok da Paul'e "Ne yapıyorsun?" der gibi bakıp
13:43
Go back and get them, and then bring them back
282
805000
3000
gidip penguenleri geri getirip
13:46
and drop them in front of him.
283
808000
2000
tekrar onun önüne bırakıyor.
13:48
And she did this over the course of a couple of days,
284
810000
3000
Ve fok bunu birkaç gün boyunca yaptı,
13:51
until the point where she got so frustrated with him
285
813000
2000
hatta o kadar sinirlendi ki
13:53
that she started putting them directly on top of his head.
286
815000
3000
penguenleri Paul'un direk kafasına koymaya başladı.
13:56
(Laughter)
287
818000
2000
(Gülüşmeler)
13:58
Which just resulted in a fantastic photograph.
288
820000
3000
Böylece harika bir fotoğraf ortaya çıktı.
14:01
(Laughter)
289
823000
3000
(Gülüşmeler)
14:04
Eventually, though, Paul thinks that she just figured
290
826000
3000
Fakat sonunda, Paul'e göre, fok onun yemek yemediği için
14:07
that he was never going to survive.
291
829000
2000
hayatta kalmayacağını kabullenmiş.
14:09
This is her just puffing out, you know,
292
831000
3000
Bu onun nefretle homurdanarak
14:12
snorting out in disgust.
293
834000
2000
iç çekmesi.
14:14
(Laughter)
294
836000
2000
(Gülüşmeler)
14:16
And lost interest with him, and went back to what she does best.
295
838000
3000
Ve fok, Paul'a olan ilgisini kaybedip her zaman en iyi yaptığı şeye yöneldi.
14:19
Paul set out to photograph a relatively
296
841000
2000
Paul nispeten gizemli ve bilinmeyen bir hayvanı
14:21
mysterious and unknown creature,
297
843000
2000
fotoğraflamak için yola çıktı
14:23
and came back with not just a collection of photographs,
298
845000
2000
ve sadece bir fotoğraf koleksiyonuyla değil,
14:25
but an amazing experience and a great story.
299
847000
3000
inanılmaz bir deneyim ve muhteşem bir hikayeyle geri döndü.
14:29
It is these kinds of stories,
300
851000
2000
İşte acele ve yüzeysel olanların ötesine geçen
14:31
ones that go beyond the immediate or just the superficial
301
853000
3000
ve fotomuhabirliğin gücünü ortaya çıkaran
14:34
that demonstrate the power of photojournalism.
302
856000
2000
böyle hikayelerdir.
14:37
I believe that photography can make a real connection to people,
303
859000
5000
Fotoğrafçılığın insanları birleştirdiğine
14:42
and can be employed as a positive agent
304
864000
3000
ve dünyamızın bugün karşılaştığı
14:45
for understanding the challenges and opportunities
305
867000
2000
sorunları ve olanakları anlamak için
14:47
facing our world today.
306
869000
2000
olumlu bir etken olarak kullanılabileceğine inanıyorum.
14:49
Thank you.
307
871000
1000
Teşekkürler.
14:50
(Applause)
308
872000
4000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
David Griffin - Director of photography, National GeographicAs director of photography for National Geographic, David Griffin works with some of the most powerful photographs the world has ever seen.
Why you should listen
David Griffin has one of the world's true dream jobs: He's the director of photography for National Geographic magazine. He works with photo editors and photographers to set the visual direction of the magazine -- which in turn raises the bar for photographers around the world.
Griffin offers an intriguing look into the magazine's creative process on his blog, Editor's Pick, where he talks about how the magazine uses its extraordinary photos to tell compelling stories.
David Griffin | Speaker | TED.com