TED2008
Isaac Mizrahi: Fashion and creativity
Isaac Mizrahi'den moda ve yaratıcılık üzerine
Filmed:
Readability: 2.5
1,094,176 views
Moda tasarımcısı Isaac Mizrahi, baş döndüren ilham kaynaklarını anlatıyor -- 50'lerin duvara asılan kadın posterlerinden "taksiyi durdurun" diye bağırmasına neden olan anlık gözüne çarpan tişört deliklerine kadar -- Bu, çeşitli konulara değinen konuşmanın içinde mutlu, yaratıcı bir hayatın gerçek ipuçlarını bulacaksınız.
Isaac Mizrahi - Fashion designer
Fashion designer Isaac Mizrahi mixes high fashion and the mass market, with a line of haute couture and a line for Target. Plus a talk show, a cabaret act, a movie, a new book ... Full bio
Fashion designer Isaac Mizrahi mixes high fashion and the mass market, with a line of haute couture and a line for Target. Plus a talk show, a cabaret act, a movie, a new book ... Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
I have, like, a thing about sleeping.
0
0
2000
Uykuyla aram pek iyi değildir.
00:20
I don't sleep that much,
1
2000
2000
Yani, pek fazla uyumam.
00:22
and I've come to this thing about, like, not sleeping much
2
4000
3000
Bu az uyuma konusunu son zamanlarda
00:25
as being a great virtue, after years of kind of
3
7000
2000
iyi bir özellik olarak görmeye başladım.
00:27
battling it as being a terrible detriment, or something.
4
9000
2000
Oysa önceleri bunu son derece zararlı bir şey gibi görüyordum.
00:29
And now I really like sort of sitting up, you know.
5
11000
3000
Şimdi uyanık kalmak gerçekten hoşuma gidiyor.
00:32
But for years I've been sitting up
6
14000
3000
Ama yıllarca geceleri uykum kaçıp durdu
00:35
and I think that, like, my creativity is greatly motivated by this kind of insomnia.
7
17000
6000
ama sanırım, bu uykusuzluk durumu yaratıcılığıma çok faydalı oldu.
00:41
I lie awake. I think thoughts. I walk aimlessly.
8
23000
5000
Uyumadan yatakta yatarım. Bir yığın şey düşünürüm. Amaçsız yürürüm.
00:46
Sometimes I used to walk more at night.
9
28000
2000
Bazen geceleri daha çok yürüdüğüm olmuştur.
00:48
I walk during the day and I follow people who I think look interesting.
10
30000
4000
Gündüz de yürürüm ve bana ilginç gözüken insanları takip ederim.
00:52
(Laughter)
11
34000
2000
(Gülüşmeler)
00:54
And sometimes -- actually, once it was on Page Six in the Post,
12
36000
4000
Bazen de-- aslında bu The Post gazetesinin altıncı sayfasındaydı,
00:58
that I was cruising this guy, like, sort of, whatever,
13
40000
3000
bir adamı takip ediyordu falan gibi bir şeyler yazmışlar,
01:01
but I was actually just following because he had these really great shoes on.
14
43000
3000
aslında ayakkabıları çok güzel olduğu için takip ediyordum.
01:04
And so I was following this guy.
15
46000
3000
Neyse adamı takip ettim.
01:07
And I took a picture of his shoes,
16
49000
1000
Ayakkabılarının resmini çektim,
01:08
and we thanked each other and just went on our way.
17
50000
2000
sonra birbirimize teşekkür edip kendi yolumuza gittik.
01:10
But I do that all the time.
18
52000
1000
Aslında ben bunu hep yapıyorum.
01:11
As a matter of fact, I think a lot of my design ideas
19
53000
4000
Aslında, bir çok dizayn fikrim bir takım yanlışlıklar
01:15
come from mistakes and tricks of the eye.
20
57000
4000
ve göz yanılmalarından kaynaklanıyor sanırım.
01:19
Because I feel like, you know, there are so many images out there,
21
61000
4000
Çünkü etrafta bir yığın şekil, görüntü
01:23
so many clothes out there.
22
65000
3000
bir yığın giysi olduğunu düşünüyorum.
01:26
And the only ones that look interesting to me
23
68000
2000
Ve bana ilginç gözükenler
01:28
are the ones that look slightly mistaken, of course,
24
70000
4000
biraz yanlış olanlar ya da
01:32
or very, very surprising.
25
74000
2000
çok şaşırtıcı olanlar.
01:34
And often, I'm driving in a taxi
26
76000
2000
Çoğu kez, takside giderken
01:36
and I see a hole in a shirt, or something
27
78000
2000
bir gömlekte delik ya da
01:38
that looks very interesting or pretty or functional
28
80000
3000
çok ilginç, hoş, fonksiyonel bir özellik görürüm.
01:41
in some way that I'd never seen happen before.
29
83000
4000
Bu daha önce hiç görmediğim bir şeydir.
01:45
And so I'd make the car stop, and I'd get out of the car and walk,
30
87000
4000
Arabayı durdurup, dışarı çıkar ve yaklaşırım ancak
01:49
and see that in fact there wasn't a hole, but it was a trick of my eye,
31
91000
3000
o zaman görürüm ki delik sandığım şey aslında bir göz yanılmasıdır,
01:52
it was a shadow, you know.
32
94000
2000
anlayacağınız, bir gölgeden başka bir şey değildir.
01:54
Or if there was a hole I'd think like, oh damn,
33
96000
2000
Ya da bir delikse, hay aksi derim
01:56
there was actually someone thought of that thought already.
34
98000
2000
birisi bunu daha önce düşünmüş bile.
01:58
Someone made that mistake already so I can't do it anymore.
35
100000
4000
Birisi bu hatayı yapmış öyleyse artık ben yapamam.
02:02
I don't know where inspiration comes from.
36
104000
3000
İlham nereden gelir bilemiyorum.
02:05
It does not come for me from research.
37
107000
4000
Benim ilhamım araştırmadan gelmiyor.
02:09
I don't get necessarily inspired by research.
38
111000
2000
İncelemek, araştırmak benim için bir esin kaynağı değil.
02:11
As a matter of fact, one of the most fun things
39
113000
2000
Aslında tüm hayatım boyunca yaptığım
02:13
I've ever, ever done in my whole life,
40
115000
2000
en eğlenceli işleri bu sene Noel sıraları
02:15
was this Christmas season at the Guggenheim in New York.
41
117000
4000
New York'ta Guggenheim'da gerçekleştirdim.
02:19
I read "Peter and the Wolf" with this beautiful band from Juilliard.
42
121000
4000
Juillard'in güzel bandosu eşliğinde 'Peter ve Kurt' masalını okudum.
02:23
And I did like, you know, the narrator, and I read it.
43
125000
2000
Yani hikayeci gibiydim ve masalı okudum.
02:25
And I saw this really smart critic who I love.
44
127000
3000
Gerçekten çok zeki olan ve çok sevdiğim bir eleştirmeni gördüm.
02:28
This woman, Joan Acocella, who's a friend of mine,
45
130000
2000
Adı Joan Acocella olan hanım arkadaşım
02:30
and she came backstage and she said,
46
132000
1000
kulise geldi ve dedi ki
02:31
oh, you know, Isaac, did you know that, talking about Stalinism
47
133000
3000
biliyor musun Isaac, Stalinzm'den
02:34
and talking about, you know, like the '30s in Russia.
48
136000
3000
30'larin Rusyasindan bahset bana.
02:37
And I said, how do I know about Stalinism?
49
139000
3000
Ben de dedim ki, Stalinizm'den ne anlarım.
02:40
I know about a wolf and a bird and, you know,
50
142000
2000
Benim bildiğim bir kurt ve bir kuş var, anladın mı,
02:42
he ate the bird, and then in the end you hear, you know,
51
144000
3000
kurt kuşu yiyor ve en sonunda
02:45
you hear the bird squeaking, or something, you know?
52
147000
2000
kuşun ciyaklarını duyuyorsun, o kadar.
02:47
So I don't really know that. I don't really --
53
149000
3000
Yani ben bahsettiklerinden anlamam. Gerçekten--
02:50
actually I do my own kind of research, you know.
54
152000
3000
Aslında kendimce bir araştırma yaparım.
02:53
If I'm commissioned to do the costumes for an 18th-century opera, or something like that,
55
155000
5000
Eğer 18. yüzyıl opera kostümleri falan gibi bir iş aldıysam
02:58
I will do a lot of research, because it's interesting,
56
160000
3000
çok derin araştırma yaparım çünkü bu çok ilgimi çeker.
03:01
not because it's what I'm supposed to do.
57
163000
2000
Öyle yapmam gerektiği için değil yani.
03:03
I'm very, very, very inspired by movies.
58
165000
3000
Filmler benim için çok büyük ilham kaynağıdır.
03:06
The color of movies and the way light makes the colors,
59
168000
4000
Filmlerin renkleri, ışıkların renkleri oluşturması,
03:10
light from behind the projection,
60
172000
2000
projektörün arkasından gelen ışık,
03:12
or light from the projection, makes the colors look so impossible.
61
174000
5000
ya da projektörün ışığı bazen renkleri gerçekten imkansız hale getirir.
03:17
And anyway, roll this little clip, I'll just show you.
62
179000
3000
Neyse, kısa filmimizi oynatalım, size göstereyim.
03:20
I sit up at night and I watch movies
63
182000
3000
Geceleri oturup film seyrederim
03:23
and I watch women in movies a lot.
64
185000
3000
ve filmlerdeki kadınları seyrederim.
03:26
And I think about, you know, their roles,
65
188000
3000
Ve kadınların rolleri üzerine düşünürüm
03:29
and about how you have to, like, watch what your daughters look at.
66
191000
4000
ve kızlarınızın neleri seyrettiğini düşünürüm.
03:33
Because I look at the way women are portrayed all the time.
67
195000
4000
Çünkü sürekli olarak kadınların nasıl tasvir edildiğine bakarım.
03:37
Whether they're kind of glorified in this way,
68
199000
3000
Filmde yüceltilmişler mi
03:40
or whether they're kind of, you know, ironically glorified,
69
202000
5000
yoksa alaycı bir şekilde mi yüceltilmişler.
03:45
or whether they're, you know, sort of denigrated, or ironically denigrated.
70
207000
6000
Yoksa yerilmişler mi ya da kinayeli bir şekilde alçaltılmışlar mı.
03:51
I go back to color all the time.
71
213000
2000
Her zaman renklere geri dönerim.
03:53
Color is something that motivates me a lot.
72
215000
4000
Renkler bana çok ilham verir.
03:57
It's rarely color that I find in nature,
73
219000
6000
Bu nadiren doğada bulunan renktir,
04:03
although, you know, juxtaposed next to artificial color,
74
225000
6000
ama bazen suni bir rengin yanında
04:09
natural color is so beautiful.
75
231000
2000
doğal bir renk çok güzel olabilir.
04:11
So that's what I do. I study color a lot.
76
233000
2000
İşte benim yaptığım bu. Renkler üzerinde çok dururum.
04:13
But for the most part, I think, like, how can I ever make anything
77
235000
7000
Çoğu zaman şunu düşünürüm, acaba nasıl olur da
04:20
that is as beautiful as that image of Natalie Wood?
78
242000
3000
Natalie Wood'un görüntüsü kadar hoş bir şey ortaya çıkarırım?
04:23
How can I ever make anything as beautiful as Greta Garbo?
79
245000
4000
Greta Garbo kadar hoş bir şey nasıl yaparim?
04:27
I mean, that's just not possible, you know.
80
249000
3000
Yani, aslında bu imkansız bir şey.
04:31
And so that's what makes me lie awake at night, I guess, you know.
81
253000
4000
Ve sanırım geceleri uykumu kaçıran bütün bunlar.
04:35
I want to show you -- I'm also like a big --
82
257000
3000
Size bir şey göstermek istiyorum--ben bir de--
04:38
I go to astrologers and tarot card readers often,
83
260000
4000
astrologlara ve tarot kartı okuyan falcılara bolca giderim;
04:42
and that's another thing that motivates me a lot.
84
264000
2000
bu da bana müthiş ilham verir.
04:44
People say, oh, do that. An astrologer tells me to do something.
85
266000
4000
İnsanlar bana "şunu yap" der. Oysa astrologlar "bir şey yap" derler.
04:48
So I do it.
86
270000
1000
Ben de yaparım.
04:49
(Laughter)
87
271000
1000
(Gülüşmeler)
04:50
When I was about 21, an astrologer told me
88
272000
4000
21 yaşındayken bir astrolog bana dedi ki
04:54
that I was going to meet the man of my dreams,
89
276000
2000
rüyalarının erkeği ile tanışacaksın
04:56
and that his name was going to be Eric, right?
90
278000
3000
ve bu adamın adı Eric olacak, tamam mı?
04:59
So, you know, for years I would go to bars
91
281000
2000
Ben de ne yaptım, yıllarca barlara gidip
05:01
and, sort of, anyone I met whose name was Eric
92
283000
2000
önüme gelen tüm Eric'lerle
05:03
I was humping immediately, or something.
93
285000
3000
birlikte oldum, falan.
05:06
(Laughter)
94
288000
2000
(Gülüşmeler)
05:08
And there were times when I was actually so desperate
95
290000
1000
Bir aralar o kadar ümitsizdim ki
05:09
I would just, you know, walk into a room and just go like, "Eric!"
96
291000
2000
bir yere girip "Eric" diye sesleniyordum.
05:11
And anybody who would turn around I would, sort of, make a beeline for.
97
293000
2000
Ve dönüp bakan herhangi biri olursa
05:13
(Laughter)
98
295000
3000
doğru ona yöneliyordum. (Gülüşmeler)
05:16
And I had this really interesting tarot reading a long time ago.
99
298000
4000
Eskiden bir tarot seansı sırasında çok ilginç bir şey oldu.
05:20
The last card he pulled, which was representing my destiny
100
302000
3000
Son çekilen ve geleceğimi temsil eden bir kartta
05:23
was this guy on like a straw boater with a cane
101
305000
2000
bir sandalda elinde değnek olan bir adam vardı.
05:25
and you know, sort of spats and this, you know, a minstrel singer, right?
102
307000
4000
Sanki bir saz şairi gibi bir şey, anladınız mı?
05:29
I want to show you this clip because I do this kind of crazy thing
103
311000
2000
Size bir klip daha göstereceğim, çılgınlıklarımdan biri daha;
05:31
where I do a cabaret act.
104
313000
3000
burada kabare gösterisi yapıyorum.
05:34
So actually, check this out.
105
316000
2000
Gerçekten, şuna bakın.
05:36
Very embarrassing.
106
318000
1000
Çok utanç verici.
05:38
(Video): Thank you. We can do anything you ask.
107
320000
3000
(Video bandı) Teşekkür ederim. İstediğiniz her şeyi yapabiliriz.
05:41
The name of the show is based on this story
108
323000
6000
Gösterinin başlığı bir hikayeye dayalı
05:47
that I have to tell you about my mother.
109
329000
1000
ve bu hikaye annemle ilgili.
05:48
It's sort of an excerpt from a quote of hers.
110
330000
3000
Annemin söylediği bir şeyden alıntı aslında.
05:51
I was dating this guy, right?
111
333000
1000
O zamanlar çıktığım birisi var, tamam mı?
05:52
And this has to do with being happy, I swear.
112
334000
4000
Yemin ederim bu mutlu bir hikaye.
05:56
I was dating this guy and it was going on for about a year, right.
113
338000
6000
Neyse bu adamla flört ediyoruz ve bir senedir falan devam ediyor.
06:02
And we were getting serious,
114
344000
1000
İlişki ciddileşiyor,
06:03
so we decided to invite them all to dinner, our parents.
115
345000
2000
derken anne-babalarımızı akşam yemeğine davet edelim dedik.
06:05
And we, you know, sort of introduced them to each other.
116
347000
1000
Ve onları birbirleri ile tanıştırdık.
06:06
My mother was, sort of, very sensitive to his mother,
117
348000
4000
Annem bir şekilde onun annesine karşı çok alıngan bir havaya girdi,
06:10
who it seemed was a little bit skeptical about the whole alternative lifestyle thing.
118
352000
5000
çünkü annesi bizim alternatif yasam tarzımıza biraz şüpheyle bakıyordu.
06:15
You know, homosexuality, right?
119
357000
2000
Yani, homoseksüellik falan.
06:17
So my mother was a little offended. She turned to her and she said,
120
359000
2000
Annem biraz alınmış olacak. Döndu ve dedi ki,
06:19
"Are you kidding? They have the greatest life together.
121
361000
3000
"Neden bahsediyorsunuz? Birlikte mükemmel bir yaşantıları var.
06:22
They eat out, they see shows."
122
364000
3000
Dışarıda yiyorlar, şovlara gidiyorlar."
06:25
They eat out, they see shows.
123
367000
2000
Dışarıda yiyorlar, şovlara gidiyorlar.
06:27
(Laughter)
124
369000
2000
(Gülüşmeler)
06:29
That's the name of the show, they eat out, they --
125
371000
1000
İşte şovun adı bu, Dışarıda yiyorlar, şovlara--
06:30
that's on my tombstone when I die.
126
372000
2000
öldüğümde mezar taşımda bu yazacak.
06:32
"He ate out, he saw shows," right?
127
374000
3000
"Dışarıda yedi, şovlara gitti," tamam mı?
06:38
So in editing these clips, I didn't have the audacity
128
380000
3000
Bu klibi hazırlarken Joe's Pub'da
06:41
to edit a clip of me singing at Joe's Pub.
129
383000
4000
şarkı söylediğim bölümü koymaya cesaret edemedim.
06:45
So you'll have to, like, go check it out and come see me or something.
130
387000
2000
Gelip beni orada seyretmeniz gerekecek.
06:47
Because it's mortifying, and yet it feels ...
131
389000
6000
Çünkü çok korkutucu ama bir o kadar da ...
06:53
I don't know how to put this.
132
395000
1000
Nasıl anlatsam?
06:54
I feel as little comfort as possible is a good thing, you know.
133
396000
6000
Ne kadar az rahat hissedersem o kadar iyi.
07:00
And at least, you know, in my case,
134
402000
4000
En azından benim durumumda öyle,
07:04
because if I just do one thing all the time,
135
406000
3000
çünkü devamlı aynı şeyi yaparsam,
07:07
I don't know, I get very, very bored. I bore very easily.
136
409000
6000
nedense bıkkınlık geliyor. Çok çabuk canım sıkılıyor.
07:13
And you know, I don't say that I do everything well,
137
415000
6000
Yanlış anlamayın, her şeyi iyi yapıyorum demiyorum.
07:19
I just say that I do a lot of things, that's all.
138
421000
3000
Sadece bir sürü şey yapıyorum diyorum.
07:22
And I kind of try not to look back, you know.
139
424000
4000
Ve dönüp arkama bakmamaya calışıyorum.
07:26
Except, I guess, that's what staying up every night is about.
140
428000
3000
Sanırım bu da geceleri uykumun kaçması ile ilgili.
07:29
Like, looking back and thinking, what a fool you made of yourself, you know.
141
431000
4000
Geriye bakıp, kendini nasıl aptal durumuna düşürdün diye düşünmek falan.
07:33
But I guess that's okay. Right?
142
435000
4000
Ama sanırım bu normal, değil mi?
07:37
Because if you do many things
143
439000
1000
Çünkü bir sürü şey yaptığınızda
07:38
you get to feel lousy about everything,
144
440000
2000
tümü hakkında kendinizi berbat hissedebilirsiniz,
07:40
and not just one, you know.
145
442000
2000
sadece biri değil.
07:42
You don't master feeling lousy about one thing.
146
444000
3000
Sadece bir konuda berbat hissetmekte uzmanlaşmazsınız.
07:45
Yeah, exactly.
147
447000
3000
Evet, işte tam böyle.
07:48
I will show you this next thing,
148
450000
3000
Opera kostümlerinden bahsetmişken
07:51
speaking of costumes for operas.
149
453000
1000
başka bir şey göstermek istiyorum.
07:52
I do work with different choreographers.
150
454000
2000
Değişik koreograflarla calışıyorum.
07:54
I work with Twyla Tharp a lot,
151
456000
2000
Twyla Tharp ile çok çalışıyorum,
07:56
and I work with Mark Morris a lot,
152
458000
2000
Mark Morris'le çalışıyorum,
07:58
who is one of my best friends.
153
460000
1000
Mark en iyi arkadaşlarımdan biridir.
07:59
And I designed three operas with him,
154
461000
4000
Ve onunla beraber üç opera tasarladım.
08:03
and the most recent one, "King Arthur."
155
465000
3000
En sonuncusu "Kral Arthur" du.
08:06
I'd been very ingrained in the dance world
156
468000
2000
Gençlik yıllarımdan beri dansla
08:08
since I was a teenager.
157
470000
1000
çok içiçeyim.
08:09
I went to performing arts high school,
158
471000
2000
Konservatuar tarzı bir okula gittim,
08:11
where I was an actor.
159
473000
1000
aktörlük öğreniyordum.
08:12
And many of my friends were ballet dancers.
160
474000
3000
Ve bir çok arkadaşım da bale bölümündeydi.
08:15
Again, I don't know where inspiration comes from.
161
477000
3000
Tekrar ediyorum, ilhamın nereden geldiğini bilmiyorum.
08:18
I don't know where it comes from.
162
480000
3000
Nereden gelir bilmem.
08:21
I started making puppets when I was a kid.
163
483000
2000
Çocukken kukla yapmaya başlamıştım.
08:23
Maybe that's where the whole inspiration thing started from, puppets, right.
164
485000
4000
Belki de ilham kaynağımın başlama noktası buydu, kuklalar yani.
08:27
And then performing arts high school.
165
489000
3000
Ve arkadan konservatuar.
08:30
There I was in high school,
166
492000
1000
Lisedeyken dansçılarla tanışıyor
08:31
meeting dancers and acting.
167
493000
2000
ve rol yapmayı oğreniyordum.
08:33
And somehow, from there, I got interested in design.
168
495000
4000
Ve nasılsa arkasından tasarıma merak sardım.
08:37
I went to Parsons School of Design
169
499000
3000
Parsons School of Design'a gittim
08:40
and then I began my career as a designer.
170
502000
3000
ve tasarımcılık kariyerime başladım.
08:43
I don't really think of myself as a designer,
171
505000
2000
Aslında kendimi bir tasarımcı olarak görmüyorum.
08:45
I don't really think of myself necessarily as a fashion designer.
172
507000
3000
Kendimi bir moda tasrımcısı olarak da görmüyorum.
08:48
And frankly, I don't really know what to call myself.
173
510000
2000
Aslında kendimi nasıl adlandırabileceğimi bilmiyorum.
08:50
I think of myself as a ... I don't know what I think of myself as.
174
512000
5000
Kendimi bir...Ne olduğumu bilmiyorum.
08:55
It's just that.
175
517000
1000
İşte böyle.
08:56
(Laughter)
176
518000
4000
(Gülüşmeler)
09:00
But I must say, this whole thing about being slightly bored all the time,
177
522000
4000
Bu devamlı bıkkın olmak konusunda bir şey daha söylemeliyim--
09:04
that is what -- I think that is a very important thing for a fashion designer.
178
526000
3000
sanırım bir moda tasarımcısı için bu çok önemli bir konu.
09:07
You always have to be slightly bored with everything.
179
529000
3000
Sürekli bir bıkkınlık içinde olmak gerekiyor.
09:10
And if you're not, you have to pretend to be slightly bored with everything.
180
532000
3000
Aslında bıkkın olmasak bile öyleymiş gibi davranmak gerekiyor.
09:13
(Laughter)
181
535000
2000
(Gülüşmeler)
09:15
But I am really a little bored with everything.
182
537000
2000
Ama gerçekten her şey biraz canımı sıkıyor.
09:17
I always say to my partner, Marisa Gardini, who books everything --
183
539000
4000
Ortağım Marissa Gardini'ye hep derim ki--
09:21
she books everything and she makes everything happen.
184
543000
2000
tüm işleri çekip çeviren odur.
09:23
And she makes all the deals.
185
545000
1000
Tüm iş sözleşmelerini de o yapar.
09:25
And I always tell her that I find myself
186
547000
2000
Ve ona hep derim ki bilgisayar
09:27
with a lot of time on the computer bridge program.
187
549000
3000
başında biraz fazla briç oynuyorum galiba.
09:30
Too much time on computer bridge, which is, you know, like that's
188
552000
5000
Bilgisayar başında briç oynamak...
09:36
so ... somehow, like, about ten years ago
189
558000
3000
sanırım bu çok demode bir şey.
09:39
I thought that the most unboring place in the world
190
561000
3000
Düşündüm ki bende en az bıkkınlık yaratacak
09:42
would be like a T.V. studio,
191
564000
2000
yer bir televizyon stüdyosu olsa gerek,
09:44
like for a day show. Some kind of day talk show.
192
566000
2000
mesela herhangi bir gündüz programı.
09:46
Because it's all of these things that I love
193
568000
4000
Çünkü yapmaya bayıldığım bütün --
09:50
all kind of in one place.
194
572000
1000
şeyler birarada.
09:51
And if you ever get bored you can look at another thing,
195
573000
2000
Birinden sıkılırsan başka bir yöne dönebilirsin,
09:53
and do another thing and talk about it, right?
196
575000
4000
başka bir şey yapıp başka şeylerden bahsedebilirsin, değil mi?
09:57
And so I had this T.V. show.
197
579000
2000
Ve bu televizyon şovuna basladık.
09:59
And that was a very, very, very big part of my process.
198
581000
3000
Ve bu benim hayatımın bir parçası oldu.
10:02
Actually, could you roll the clip, please?
199
584000
2000
Aslında filmi oynatalım lütfen.
10:04
This is one of my favorite clips of Rosie.
200
586000
2000
Bu Rosie'yi çektiğimiz en beğendiğim kliplerden biri.
10:06
(Video) Isaac Mizrahi: We're back on the set.
201
588000
2000
(Video bandı) Isaac Mizrahi: Tekrar setteyiz.
10:08
Hi there.
202
590000
1000
Merhaba.
10:09
Rosie O'Donnell: Hello, Ben.
203
591000
1000
Rosie O'Donell: Merhaba Ben.
10:10
IM: Look how cute she looks with this, just a slick back.
204
592000
1000
IM: Şuna bakın bu saçla ne kadar sevimli oldu.
10:11
Man: Her grandmother says, "Delish!"
205
593000
2000
Adam: Annesi "Leziz!" derdi.
10:13
IM: Ah, wow, delish. All right. So now where should I position myself?
206
595000
6000
IM: Ah, evet, leziz. Tamam. Nerede dursam şimdi?
10:19
I want to stay out of the way.
207
601000
1000
Ayak altında olmak istemiyorum.
10:20
I don't want to be -- okay. Here we go.
208
602000
2000
İstemiyorum -- oldu mu? İşte böyle.
10:22
Do you get nervous, Ashleigh?
209
604000
2000
Bu iş seni geriyor mu, Asleigh?
10:24
Ashleigh: Doing what?
210
606000
1000
Asleigh: Hangi iş?
10:25
ROD: Cutting hair.
211
607000
1000
Saç kesmek.
10:26
A: Cutting hair? Never, never.
212
608000
1000
Saç kesmek mi? Asla, asla.
10:27
I don't think there was ever a day where I cut hair I was nervous.
213
609000
3000
Saç keserken sinirli olduğumu hiç hatırlamıyorum.
10:30
IM: You look so cute already, by the way.
214
612000
1000
Bu arada, şimdiden çok tatlı gözüküyorsun.
10:31
ROD: You like it? All right.
215
613000
1000
Beğendin mi? Pekala.
10:33
IM: Do you have a problem with looking cute? You want to look cute.
216
615000
1000
Sevimli gözükmek seni rahatsız eder mi?
10:34
ROD: Of course I want to look cute.
217
616000
2000
Sevimli gözükmeyi istersin sanırım. Tabi ki sevimli gözükmek isterim.
10:36
IM: Just checking, because some people want to look, you know,
218
618000
1000
IM: Bir sorayım dedim çünkü bazı insanlar şey
10:37
aggressively ugly.
219
619000
1000
gibi gözükmek ister-- korkunç çirkin.
10:38
ROD: No, not me, no.
220
620000
1000
ROD: Hayır, ben onlardan değilim.
10:39
IM: You read about all these people who have a lot of money
221
621000
4000
IM: Çok zengin insanlarla ilgili haberler okuyoruz
10:43
and they have kids and the kids always end up somehow, like,
222
625000
3000
hani çocukları nasıl saçma sapan ve mutsuz
10:46
really messed up, you know what I mean?
223
628000
2000
bireyler olarak yetişiyor falan gibi haberler, anlatabildim mi?
10:48
And there's got to be some way to do that, Rosie.
224
630000
3000
Bunun üstesinden gelmenin bir yolu olmalı, Rosie.
10:51
Because just because if you're fabulously rich, and fabulously famous,
225
633000
4000
Çok zengin ve meşhursan
10:55
does that mean you shouldn't have kids,
226
637000
2000
bu çocuk sahibi olmamalısın anlamına mı geliyor,
10:57
because you know they're going to end up getting messed up?
227
639000
1000
çünkü biliyorsun ki mutlu, düzgün çocuklar yetiştiremeyeceksin?
10:58
ROD: No, but it means that your priority has to be
228
640000
2000
ROD: Yok hayır, ama çocuğunu her zaman
11:00
their well-being first, I think.
229
642000
3000
birinci planda tutmalısın, sanırım.
11:03
But you have to make the decision for yourself.
230
645000
2000
Kararları kendin almalısın.
11:05
My kids are seven, who the hell knows.
231
647000
2000
Çocuklarım yedi yaşında, kim bilebilir.
11:07
They're going to be like 14 and in rehab.
232
649000
2000
Belki 14 yaşına gelince rehabilitasyonda olacaklar.
11:09
And they're going to be playing this clip:
233
651000
1000
Ve bu klibi seyredecekler:
11:10
"I'm such a good mother."
234
652000
2000
"Ben çok iyi bir anneyim."
11:14
My God, this is the shortest I've ever had.
235
656000
2000
Aman Tanrım, saçım hiç bu kadar kısa olmamıştı.
11:16
IM: It looks good, yeah?
236
658000
1000
IM: Güzel oluyor, değil mi?
11:17
A: I was going to ask you, has your hair ever been --
237
659000
1000
A: Bir şey soracaktım, saçın--
11:18
ROD: No! It's all right -- go crazy.
238
660000
2000
ROD: Yok! Devam et--dağıt kendini.
11:20
IM: I feel like it needs to be a little closer down here.
239
662000
2000
IM: Şuraları daha kısa olsa diye düşünüyorum.
11:22
A: Oh no, we're just staging,
240
664000
2000
A: Daha yeni başlıyoruz.
11:24
ROD: We're just staging it.
241
666000
1000
ROD: Daha yeni başlıyoruz.
11:25
IM: Are you freaking out? You look so cute.
242
667000
1000
IM: Dehşete mi kapıldın? Çok şeker gözüküyorsun.
11:26
ROD: No, I love it. It's the new me.
243
668000
2000
ROD: Hayır, çok beğendim. İşte yeni ben.
11:28
IM: Oh, it's so fabulous!
244
670000
1000
IM: Muhteşem oluyor.
11:29
ROD: Flock of Rosie. Wooo!
245
671000
2000
ROD: Rosie'nin saçları. Hey!
11:33
IM: So by the way. Of all the most unboring things in the world, right.
246
675000
5000
Bu arada. Bu hiç can sıkan bir iş değil.
11:38
I mean, like making someone who's already cute look terrible like that.
247
680000
4000
Yani, zaten güzel birini böyle feci bir hale getirmek.
11:42
That is not boring. That is nothing if it's not boring.
248
684000
4000
Hiç de can sıkıcı değil. Buna kesinlikle bıkkınlık verici diyemeyiz.
11:46
Actually, I read this great quote the other day, which was,
249
688000
4000
Aslında geçenlerde çok güzel bir deyiş okudum,
11:51
"Style makes you feel great because it takes your mind off the fact that you're going to die."
250
693000
5000
"Moda kendimizi iyi hissetmemizi sağlar çünkü bizleri ölüm düşüncesinden uzak tutar."
11:56
Right? And then I realized, that was on my website,
251
698000
5000
Sonra fark ettim ki, bu benim websitemde var,
12:01
and then it said, like, you know, the quote was attributed to me
252
703000
2000
ve bu deyiş bana atfedilmiş,
12:03
and I thought, oh, I said something, you know, in an interview.
253
705000
2000
sonra hatırladım ki bunu bir röportaj sırasında söylemiştim.
12:05
I forgot that I said that. But it's really true.
254
707000
4000
Söylediğimi unutmuşum. Ama doğru söylüyorum.
12:09
I want to show you this last clip because it's going to be my last goodbye.
255
711000
4000
Bu son klipten sonra sizlere veda edeceğim.
12:13
I'll tell you that I cook a lot also. I love to cook.
256
715000
3000
Oldukça fazla yemek yaparım. Yemek pişirmeye bayılırım.
12:16
And I often look at things as though they're food.
257
718000
3000
Bazen objeleri yemekmiş gibi düşünürüm.
12:19
Like I say, oh, you know, would you serve a rotten chicken?
258
721000
3000
Mesela, birilerine kokmuş bir tavuk ikram eder misiniz?
12:22
Then how could you serve, you know, a beat up old dress or something.
259
724000
2000
O zaman neden paralanmış, kötü bir elbise sunarsınız.
12:24
How could you show a beat up old dress?
260
726000
1000
Nasıl olur da kötü bir elbiseyi ortaya çıkarırısınız?
12:25
I always relate things to kitchen-ry.
261
727000
5000
Böyle mutfaksal bağlantılar kurarım.
12:30
And so I think that's what it all boils down to.
262
732000
4000
Her şeyin dönüp dolaşıp geldiği yer bu diye düşünüyorum.
12:34
Everything boils down to that.
263
736000
1000
Her şey buna bağlı.
12:35
So check this out.
264
737000
1000
Şuna bir bakın.
12:36
This is what I've been doing because I think it's the most fun thing in the world.
265
738000
3000
Son zamanlarda yaptığım bu, çünkü bence çok zevkli.
12:39
It's, like, this website.
266
741000
1000
İşte bu websitesi.
12:40
It's got a lot of different things on it.
267
742000
2000
İçinde bir yığın değişik şey var.
12:42
It's a polymathematical website.
268
744000
2000
Çok yönlü bir site.
12:44
We actually shoot segments like T.V. show segments.
269
746000
4000
Televizyon dizileri için çekimler yapıyoruz.
12:48
And it's kind of my favorite thing in the world.
270
750000
3000
İşte yapmaya bayıldığım işlerden biri bu.
12:51
And it just began like in the beginning of February. So who knows?
271
753000
2000
Şubat başları gibi bu işe girdik. Kim bilir.
12:53
And again, I don't say it's good, I just think it's not boring, right?
272
755000
4000
Tekrar söylüyorum, başarılı demiyorum sadece eğlenceli diyorum.
12:57
And here is the last bit.
273
759000
2000
Ve bu da son.
13:02
(Video) IM: I have to tell you, I make buttermilk pancakes or buttermilk waffles all the time.
274
764000
4000
Video klibi: IM: Şunu söylemeliyim buttermilk'li krep ve waffle'i hep yaparım.
13:06
Chef: Do you?
275
768000
1000
Şef: Öyle mi?
13:07
IM: Yeah, but I can never find buttermilk, ever.
276
769000
2000
IM: Evet, ama buttermilk hiç bulamıyorum.
13:09
Chef: Oh.
277
771000
1000
Şef: Aa.
13:10
IM: You can't find buttermilk at Citarella; you can't find buttermilk.
278
772000
2000
IM: Citeralla'da buttermilk hiç bulunmuyor.
13:12
Chef: You can't?
279
774000
1000
Şef: Bulamıyor musunuz?
13:13
IM: It's always low-fat buttermilk.
280
775000
1000
IM: Sadece az yağlısını buluyorum.
13:14
Chef: No, but that's all it is.
281
776000
1000
Şef: Yok, zaten tek cesidi o.
13:15
IM: Is that all it is?
282
777000
1000
IM: Sadece az yağlısı mı var yani?
13:16
Chef: Oh, you don't know? Let me tell you something.
283
778000
2000
Şef: Bilmiyor musunuz? Anlatayım.
13:18
Let me tell you something interesting.
284
780000
1000
İlginç bir şey söyleyeceğim.
13:19
IM: You know what? Stop laughing. It's not funny.
285
781000
1000
IM: Bir dakika. Gülmeyi kesin. Hiç komik değil.
13:20
Just because I don't know that whole -- that there's no such thing as whole buttermilk.
286
782000
5000
Yağlı buttermilk diye bir şey olmadığını bilmeyebilirim.
13:25
Sorry, what?
287
787000
1000
Pardon, ne?
13:26
Chef: Well, here's the deal. Let me tell you the deal.
288
788000
1000
Şef: Bir dakika, nasıl olduğunu açıklıyayım.
13:27
In the old days when they used to make butter,
289
789000
2000
Eskiden tereyağı yaptıklarında,
13:29
you know how you make butter?
290
791000
1000
tereyağ nasıl yapılır bilir misiniz?
13:30
IM: Churns?
291
792000
1000
IM: Yayıkta?
13:31
Chef: For cream?
292
793000
1000
Sef: Yağı için?
13:32
IM: Yeah, exactly.
293
794000
1000
IM: Evet, kesinlikle.
13:33
Chef: So you take heavy, high-fat milk, which is cream,
294
795000
3000
Şef: İşte, yağlı süt alınır,
13:36
and you churn it until it separates into these curds and water.
295
798000
5000
Kaymağı, yağı ayrışana kadar yayıkta dövülür.
13:41
The liquid is actually that clear liquid.
296
803000
2000
Ayrılan sıvı şeffaf bölümdür.
13:43
If you've ever overbeaten your whipped cream,
297
805000
1000
Kremayı fazla cırparsanız,
13:44
it's actually buttermilk.
298
806000
3000
buttermilk'e döner.
13:47
And that's what it was in the early days.
299
809000
1000
İşte eskiden böyleydi.
13:48
And that's what people used for baking and all sorts of things.
300
810000
3000
Hamur işlerinde falan bu kullanılırdı.
13:51
Now, the buttermilk that you get is actually low-fat or skim milk.
301
813000
3000
Şimdi, aldığımız buttermilk aslında ya az yağlı ya da yağsızdır.
13:54
IM: Excuse me, I didn't know. All right?
302
816000
2000
IM: Özür dilerim, bilmiyordum. Tamam mı?
13:56
Chef: The reason he thought that is because buttermilk is so wonderfully thick and delicious.
303
818000
5000
Şef: Öyle zannetmesi buttermilk'in son derece kıvamlı ve lezzetli olmasından.
14:01
IM: Yeah, it is, exactly.
304
823000
1000
IM: Evet, aynen oyle.
14:02
So who would think that it was low-fat?
305
824000
2000
Kim az yağlı olduğunu tahmin edebilirdi?
14:04
Well, that's it. Thank you very much.
306
826000
3000
Evet, işte bu kadar. Çok teşekkür ederim.
14:07
Happy TED. It's so wonderful here. I love it. I love it. I love it.
307
829000
3000
Mutlu TED. Burada olmak çok güzel. Bayıldım. Bayıldım. Bayıldım.
14:10
Thanks. Bye.
308
832000
1000
Teşekkürler. Hoşçakalın.
ABOUT THE SPEAKER
Isaac Mizrahi - Fashion designerFashion designer Isaac Mizrahi mixes high fashion and the mass market, with a line of haute couture and a line for Target. Plus a talk show, a cabaret act, a movie, a new book ...
Why you should listen
Design-wise, Isaac Mizrahi is best known for bridging the gap between high and low -- creating gorgeous couture confections for the likes of Eartha Kitt and others, as well as a hugely popular, groundbreakingly affordable line for Target.
His design mission comes wrapped in endless charisma. He's a talk-show host, he's performed his own one-man show Off-Broadway, he was the subject of the hilarious documentary Unzipped, and he does regular cabaret nights at Joe's Pub in New York City. His new book is called How to Have Style .
Isaac Mizrahi | Speaker | TED.com