TEDIndia 2009
Anil Gupta: India's hidden hotbeds of invention
Gizli buluşlar yatağı Hindistan
Filmed:
Readability: 3.7
764,089 views
Anil Gupta gelişen dünyanın saklı kalmış mucitlerinin avında, marifetleri fakirlik tarafından gizlenmiş dahi girişimciler pek çok insanın hayatını değiştirebilir. Anil Gupta “Bal Arıları iletişim Ağının" mucitlerin ihtiyaç duyduğu bağlantıları nasıl inşa ettiğini ve onlara hak ettikleri tanınmışlığı nasıl verdiğini anlatıyor.
Anil Gupta - Innovation advocate
Anil Gupta created the Honey Bee Network to support grassroots innovators who are rich in knowledge, but not in resources. Full bio
Anil Gupta created the Honey Bee Network to support grassroots innovators who are rich in knowledge, but not in resources. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
I bring to you
0
1000
2000
Size köylerde,
00:19
a message from
1
4000
2000
gecekondularda
00:22
tens of thousands of people --
2
7000
2000
ve ülkenin iç bölgelerinde
00:25
in the villages, in the slums,
3
10000
2000
yaşayan
00:27
in the hinterland of the country --
4
12000
2000
Problemlerini kendi imkanları ile
00:29
who have solved problems
5
14000
2000
herhangi bir yerden
00:31
through their own genius,
6
16000
2000
yardım almadan çözen
00:33
without any
7
18000
2000
onlarca, binlerce insandan
00:35
outside help.
8
20000
2000
bir mesaj getirdim.
00:37
When our home minister announces
9
22000
3000
Birkaç hafta önce
00:40
a few weeks ago
10
25000
3000
başbakanımız Hindistan'in
00:43
a war on
11
28000
2000
üçte birine
00:45
one third of India,
12
30000
2000
savaş ilan edeceğini açıkladığı zaman
00:47
about 200 districts that he mentioned
13
32000
3000
Ki 200 devlet kontrolünde olmayan
00:50
were ungovernable,
14
35000
2000
bölgeyi kastediyordu
00:52
he missed the point.
15
37000
2000
en önemli noktayı atlamıştı.
00:55
The point that we have been stressing
16
40000
2000
Bu nokta bizim 21 yıldan
00:57
for the last 21 years,
17
42000
2000
beri vurgulamaya çalıştığımız
00:59
the point that
18
44000
2000
insanların ekonomik anlamda
01:01
people may be economically poor,
19
46000
2000
fakir olabileceği ama
01:03
but they're not poor in the mind.
20
48000
3000
akıl olarak fakir olmadıklarıydı.
01:06
In other words,
21
51000
2000
Başka bir deyişle:
01:08
the minds on the margin
22
53000
2000
ekonomik olarak kenarda olmak
01:10
are not the marginal minds.
23
55000
3000
akıl olarakta kenarda olmak demek değildir
01:13
That is the message,
24
58000
2000
Bu bizim 31 yıl önce
01:15
which we started 31 years ago.
25
60000
2000
başlattığımız mesaj.
01:17
And what did it start?
26
62000
2000
Peki bu mesajı başlatan neydi?
01:19
Let me just tell you, briefly, my personal journey,
27
64000
2000
izninizle size beni bu noktaya getiren
01:21
which led me to come to this point.
28
66000
3000
kendi hikayemi anlatayım.
01:24
In '85, '86, I was in Bangladesh
29
69000
2000
1985’den 1986’ya kadar Bangladeş'te
01:26
advising the government and the research council there
30
71000
2000
hükümete ve araştırma konseyine danışmanlık yapıyor ve
01:28
how to help scientists work on the lands,
31
73000
2000
o bölgede çalışma yapan bilim adamlarına
01:30
on the fields of the poor people,
32
75000
3000
ve fakir insanlara nasıl yardım edilebileceğine
01:33
and how to develop research technologies,
33
78000
2000
ve araştırma teknolojilerinin nasıl geliştirileceğine dair
01:35
which are based on the knowledge of the people.
34
80000
3000
çalışmalar yapıyordum ki bu teknoloji insan bilgisine dayanıyordu.
01:39
I came back in '86.
35
84000
3000
1986’da geri geldim ve
01:42
I had been tremendously invigorated
36
87000
2000
%60’ ı iskansiz olan bu ülkede bulduğum
01:44
by the knowledge and creativity that I found in that country,
37
89000
2000
bilgi ve yaratıcılık karşısında
01:46
which had 60 percent landlessness
38
91000
2000
inanılmaz bir şekilde enerjiyle dolmuştum.
01:48
but amazing creativity.
39
93000
3000
Ama inanılmaz bir yaratıcılık
01:51
I started looking at my own work:
40
96000
2000
Kendi yaptığım işe bakmaya başladım.
01:53
The work that I had done
41
98000
2000
Geçmiş 10 yıl boyunca
01:55
for the previous 10 years,
42
100000
2000
yapmış olduğum
01:57
almost every time,
43
102000
2000
bu işte,nerdeyse her zaman
01:59
had instances of knowledge
44
104000
2000
insanların paylaştığı
02:01
that people had shared.
45
106000
2000
bilginin örnekleri vardı.
02:03
Now, I was paid in dollars as a consultant,
46
108000
3000
Şimdi bir danışman olarak maaşım Dolar üzerinden ödeniyordu,
02:06
and I looked at my income tax return
47
111000
2000
ve ben de gelir vergi iademe bakıp
02:08
and tried to ask myself: "Is there a line in my return,
48
113000
3000
kendime sordum: "Acaba vergi iademde
02:11
which shows how much of this income has gone
49
116000
2000
bu maaşı almama bilgisiyle sebep olan insanlara
02:13
to the people whose knowledge
50
118000
2000
bu verginin ne kadarını gittiğini gösteren
02:15
has made it possible?
51
120000
2000
bir satır var mı?
02:17
Was it because I'm brilliant
52
122000
2000
Bu maaşı çok
02:19
that I'm getting this reward, or because of the revolution?
53
124000
3000
zeki olduğum için mi aldım?
02:22
Is it that I write very well?
54
127000
2000
Çok iyi yazdığım için mi?
02:24
Is it that I articulate very well?
55
129000
2000
Çok iyi konuştuğum için mi?
02:26
Is it that I analyze the data very well?
56
131000
2000
Verileri çok iyi analiz ettiğim için mi?
02:28
Is it because I'm a professor, and, therefore,
57
133000
2000
Ya da profesor olduğum ve toplum tarafından
02:30
I must be entitled to this reward from society?"
58
135000
3000
bu maaşı almaya yükümlü tutulduğum için mi?
02:33
I tried to convince myself that, "No, no,
59
138000
2000
Buna kendimi ikna etmeyi denedim, "Hayır hayır,
02:35
I have worked for the policy changes.
60
140000
2000
Bende, politika değişikliklerinde çalıştım.
02:37
You know, the public policy will become
61
142000
2000
Bilirsiniz halk siyaseti fakirlerin ihtiyaçları konusunda
02:39
more responsive to the needs of the poor,
62
144000
2000
daha duyarlı hale gelecek ve bu yüzden
02:41
and, therefore I think it's okay."
63
146000
2000
bu oyu kullanmamda bir sakınca yok.
02:43
But it appeared to me
64
148000
3000
Ama sonunda anladım ki
02:46
that all these years that I'd been working on exploitation --
65
151000
3000
bu yıllar boyunca ben tüccarlar, para sahipleri
02:49
exploitation by landlords,
66
154000
2000
toprak sahiplerinin sömürmeleri üzerine çalışmışım
02:51
by moneylenders, by traders --
67
156000
3000
ve bu çalışmalar bende
02:54
gave me an insight that
68
159000
2000
benim de bir sömürgeci olduğum
02:56
probably I was also an exploiter,
69
161000
2000
hissini uyandırmış
02:58
because there was no line in my income tax return
70
163000
2000
çünkü benim vergi iademde
03:00
which showed this income accrued
71
165000
2000
gelirimin sayelerinde meydana geldiği
03:02
because of the brilliance of the people --
72
167000
2000
benimle bilgisini paylaşan,
03:04
those people who have shared their knowledge and good faith and trust with me --
73
169000
2000
iyi niyetli ve bana güvenen o fevkalade insanlara
03:06
and nothing ever went back to them.
74
171000
2000
gittiğini gösteren bir satır yoktu.
03:08
So much so, that much of my work till that time
75
173000
2000
öyle ki o zamana kadar yaptığım
03:10
was in the English language.
76
175000
2000
bütün işler ingilizceydi.
03:12
The majority of the people from whom I learned didn't know English.
77
177000
3000
Oysa bilgisinden faydalandığım insanların çoğunluğu ingilizce bilmiyordu.
03:15
So what kind of a contributor was I?
78
180000
2000
Ben ne çeşit katkıda bulunan biriydim?
03:17
I was talking about social justice,
79
182000
2000
Sosyal adaletten konuşuyordum
03:19
and here I was, a professional
80
184000
2000
ve bir profesyonel olarak
03:21
who was pursuing the most unjust act --
81
186000
2000
en adaletsiz hareketi,
03:23
of taking knowledge from the people, making them anonymous,
82
188000
3000
insanlarda bilgi alarak ama onların adını vermeden
03:26
getting rent from that knowledge
83
191000
2000
bu bilgiyi paylaşıp kendime rant sağlayarak
03:28
by sharing it and doing consultancy, writing papers and
84
193000
2000
danışmanlık yaparak, makaleler yazıp,
03:30
publishing them in the papers,
85
195000
2000
bunları dergilerde yayınlayıp,
03:32
getting invited to the conferences,
86
197000
2000
konferanslardan davetler alarak,
03:34
getting consultancies and whatever have you.
87
199000
3000
başka danışmanlık işleri alarak ben sürdürüyordum
03:37
So then, a dilemma rose in the mind that,
88
202000
2000
Daha sonra kafamda bir çıkmaz oluştu,
03:39
if I'm also an exploiter, then this is not right;
89
204000
3000
eğer bende bir sömürgeciysem ki bu doğru değil,
03:42
life cannot go on like that.
90
207000
3000
hayatım bu şekilde devam edemez.
03:45
And this was a moment of great pain and trauma
91
210000
3000
Ve o an büyük bir acı ve travma anıydı benim için,
03:48
because I couldn't live with it any longer.
92
213000
3000
çünkü bununla daha fazla yaşayamazdım.
03:52
So I did a review of
93
217000
2000
Ben de bir inceleme yaptım,
03:54
ethical dilemma and value conflicts and management research,
94
219000
2000
araştırdım, yazdım,
03:56
wrote, read about 100 papers.
95
221000
3000
neredeyse 100 makale okudum
03:59
And I came to the conclusion that
96
224000
2000
ve bir sonuca vardım:
04:01
while dilemma is unique,
97
226000
2000
içinde bulunduğum çıkmaz eşsiz
04:03
dilemma is not unique; the solution had to be unique.
98
228000
3000
yada değil ama çözümü eşsiz olmalıydı.
04:06
And one day -- I don't know what happened --
99
231000
2000
Ve birgün-- ne olduğunu bilmiyorum,
04:08
while coming back from the office towards home,
100
233000
3000
ofisten eve gelirken
04:11
maybe I saw a honey bee
101
236000
2000
belki bir bal arısı gördüm
04:13
or it occurred to my mind that if I only could be like the honey bee,
102
238000
3000
yada ben öyle zannettim ve düşündümki
04:16
life would be wonderful.
103
241000
2000
eğer bir bal arısı olsaydım hayat mükemmel olurdu.
04:18
What the honey bee does: it pollinates,
104
243000
3000
Bir bal arısı ne yapar? Polen yayar
04:21
takes nectar from the flower,
105
246000
2000
çiçeklerden şerbet toplar,
04:23
pollinates another flower, cross-pollinates.
106
248000
2000
başka bir çiçeğe polen taşır,
04:25
And when it takes the nectar,
107
250000
2000
ayrı cinsten olan çiçekleri çiftleştirir.
04:27
the flowers don't feel shortchanged.
108
252000
3000
Bir arı şerbetini aldığı zaman, çiçekler
04:30
In fact, they invite the honey bees
109
255000
2000
kendilerini eksik hissetmezler. Hatta
04:32
through their colors,
110
257000
2000
renkleriyle bal arılarını onlar davet ederler.
04:35
and the bees don't keep all the honey for themselves.
111
260000
3000
Ve arılar bütün balı kendileri için tutmazlar
04:38
These are the three guiding principles of the Honey Bee Network:
112
263000
3000
"Bal Arısı iletişim Ağı'nın" üç ana ilkesi vardır.
04:42
that whenever we learn something from people
113
267000
2000
Bu da ne zaman insanlardan bir şeyler öğrenirsek
04:44
it must be shared with them in their language.
114
269000
3000
bu onlarla onların dilinde paylaşılmalıdır
04:47
They must not remain anonymous.
115
272000
2000
ve bu insanların ismi gizli kalmamalıdır
04:49
And I must tell you that after 20 years,
116
274000
3000
Ve size 20 yıl sonra mutlaka şunu söylemeliyim
04:52
I have not made one percent of change
117
277000
3000
bu sanatın profesyonel icrasında
04:55
in the professional practice of this art.
118
280000
2000
%1 bile değişiklik yapmadım.
04:57
That is a great tragedy -- which I'm carrying still with me
119
282000
2000
Bazıları tarafından, insanların bilgisi yayınlanırken
04:59
and I hope that all of you will carry this with you --
120
284000
2000
onların adının belirtilmemesi
05:01
that the profession still legitimizes publication
121
286000
3000
onlara kredi verilmemesi hala meşru sayılıyor.
05:04
of knowledge of people without attributing them
122
289000
3000
Bu benim taşıdığım büyük bir trajedi
05:07
by making them anonymous.
123
292000
2000
ve ümit ederim sizlerde bu trajediyi taşıyacaksınız.
05:09
The research guidelines of U.S. National Academy of Sciences
124
294000
2000
Amerika Ulusal Bilim Akademisi,
05:11
or Research Councils of the U.K.
125
296000
2000
Ingiltere Araştırma Konseyi ya da
05:13
or of Indian Councils of Science Research
126
298000
2000
Hindistan Bilim Araştırma Konseyinin araştırma rehberleri
05:15
do not require
127
300000
2000
insanlardan her ne
05:17
that whatever you learn from people, you must share back with them.
128
302000
3000
öğrenirseniz öğrenin bunu onlarla geri paylaşmanızı gerek görmez.
05:20
We are talking about an accountable society,
129
305000
2000
Burda sorumlu ve
05:22
a society that is fair and just,
130
307000
2000
adil olan bir topluluktan bahsediyoruz.
05:24
and we don't even do justice in the knowledge market.
131
309000
2000
Oysa biz bilgi marketinde bile adaleti sağlayamıyoruz.
05:26
And India wants to be a knowledge society.
132
311000
2000
Ve Hindistan bir bilgi toplumu olmak istiyor
05:28
How will it be a knowledge society?
133
313000
2000
Nasıl bir bilgi toplumu olur?
05:30
So, obviously, you cannot have two principles of justice,
134
315000
2000
Bariz bir şekilde adaletin iki ilkesine sahip olamazsınız
05:32
one for yourself and one for others.
135
317000
2000
bir kendiniz için, bir başkası için.
05:34
It must be the same.
136
319000
2000
ikiside aynı olmalı
05:36
You cannot discriminate.
137
321000
2000
Ayrım yapamazsınız
05:38
You cannot be in favor of your own values,
138
323000
2000
Kendi değerlerinizi
05:40
which are at a distance from
139
325000
2000
başkalarından aldığınız değerlerden
05:42
the values that you espouse.
140
327000
3000
üstün tutamazsınız.
05:45
So, fairness to one and to the other
141
330000
2000
Birine veya bir başkasına
05:47
is not divisible.
142
332000
2000
yapılan adalet bölünemez.
05:49
Look at this picture.
143
334000
2000
şu fotoğrafa bakın
05:51
Can you tell me where has it been taken from,
144
336000
2000
Biriniz bana nerde ve hangi amaçla
05:53
and what is it meant for? Anybody?
145
338000
3000
çekildiğini söyleyebilir mi?
05:56
I'm a professor; I must quiz you. (Laughter)
146
341000
3000
Ben bir profesorüm, sizi sınav yapmalıyım?
06:00
Anybody? Any guess at all?
147
345000
3000
Herhangi biri? Herhangi bir tahmin?
06:03
Pardon? (Audience Member: Rajasthan.)
148
348000
2000
Pardon? (dinleyicilerden biri: Rajasthan)
06:05
Anil Gupta: But what has it been used for? What has it been used for?
149
350000
2000
Anil Gupta : ama ne için kullanılyor? Ne için kullanılmış?
06:07
(Murmuring)
150
352000
2000
(mırıldanma)
06:09
Pardon?
151
354000
2000
Pardon?
06:11
You know, you're so right. We must give him a hand,
152
356000
3000
Biliyor musun? çok haklısın. Bu adam bir alkışı hak etti,
06:14
because this man knows how insensitive our government is.
153
359000
3000
çünkü bu adam hükümetimizin ne kadar duyarsız olduğunu biliyor.
06:17
Look at this. This is the site of the government of India.
154
362000
2000
şuna bakın, burası Hindistan'ın hükümet bölgesi,
06:19
It invites tourists
155
364000
2000
bizim ülkemizin utancını göstermek için
06:21
to see the shame of our country.
156
366000
2000
turistleri davet eder.
06:23
I'm so sorry to say that.
157
368000
2000
Bunu söylediğim için çok üzgünüm.
06:25
Is this a beautiful picture
158
370000
2000
Bu güzel mi yoksa
06:27
or is it a terrible picture?
159
372000
2000
berbat bir fotoğraf mı?
06:29
It depends upon how you look at the life of the people.
160
374000
3000
Bu insanların hayatına nasıl baktığınıza göre değişir.
06:32
If this woman has to carry water on her head
161
377000
2000
Eğer bu kadın kafasının üzerinde
06:34
for miles and miles and miles,
162
379000
2000
miller boyunca su taşımak zorunda ise,
06:36
you cannot be celebrating that.
163
381000
3000
bunu kutluyor olamazsınız.
06:39
We should be doing something about it.
164
384000
2000
Bunun için birşeyler yapmalıyız.
06:41
And let me tell you, with all the science and technology at our command,
165
386000
3000
Ve izninizle söyleyeyim; emrimizdeki bunca bilim ve teknolojiye rağmen
06:44
millions of women still carry water on their heads.
166
389000
3000
hala milyonlarca kadın kafasının üzerinde su taşıyor.
06:47
And we do not ask this question.
167
392000
2000
Ve biz bu soruyu sormuyoruz.
06:49
You must have taken tea in the morning.
168
394000
3000
Sabahları mutlaka çay alıyor olmalısınız,
06:52
Think for a minute.
169
397000
2000
bir dakika düşünün:
06:54
The leaves of the tea, plucked from the bushes;
170
399000
3000
çay yaprakları çalılıklardan toplanır.
06:57
you know what the action is? The action is:
171
402000
2000
Hareketi biliyormusunuz? Haraket şudur:
06:59
The lady picks up a few leaves, puts them in the basket on the backside.
172
404000
3000
Bir kadın birkaç yaprağı toplar ve sırtındaki sepetin içine koyar.
07:02
Just do it 10 times;
173
407000
2000
Bunu 10 defa yapın
07:04
you will realize the pain in this shoulder.
174
409000
2000
omzunuzdaki acıyı farkedeceksiniz.
07:06
And she does it a few thousand times
175
411000
2000
Ve bu kadın bunu hergün
07:08
every day.
176
413000
2000
birkaç bin defa yapıyor.
07:11
The rice that you ate in the lunch, and you will eat today,
177
416000
3000
öğle yemeğinde yediğiniz pirinç ve bugün de yiyeceksiniz,
07:14
is transplanted by women
178
419000
2000
Bu pirinç her çeltik sezonunda
07:16
bending in a very awkward posture,
179
421000
2000
ayakları suyun içinde
07:18
millions of them,
180
423000
2000
bir pozisyonda çok rahatsiz eğilmiş
07:20
every season, in the paddy season,
181
425000
2000
milyonlarca kadın tarafından toplanıyor.
07:22
when they transplant paddy
182
427000
3000
Ve suyun içindeki
07:25
with their feet in the water.
183
430000
2000
bir ayakta mantar ve enfeksiyon
07:27
And feet in the water will develop fungus,
184
432000
2000
gelişir ve bu enfeksiyon
07:29
infections,
185
434000
2000
ağrı yapar çünkü
07:31
and that infection pains
186
436000
2000
başka haşerat o bölgeyi ısırır.
07:33
because then other insects bite that point.
187
438000
3000
Ve her yıl,
07:36
And every year,
188
441000
2000
bu çeltiklerin
07:38
99.9 percent of the paddy is transplanted manually.
189
443000
3000
%99.9’u elle toplanıyor.
07:41
No machines have been developed.
190
446000
2000
Bir makina hala geliştirilemedi.
07:43
So the silence of scientists,
191
448000
2000
Yani bilim,teknoloji adamlarının
07:45
of technologists, of public policy makers,
192
450000
3000
halk için siyaset yapanların ve değişim ajanlarının
07:48
of the change agent, drew our attention that this is not on, this is not on;
193
453000
3000
sessizliği, bizim dikkatimizi
07:51
this is not the way society will work.
194
456000
2000
halkın bu şekilde çalışmaması gerektiğine çekti.
07:53
This is not what our parliament would do. You know,
195
458000
3000
Bilirsiniz bu parlementomuzun yapacağı birşey değil.
07:56
we have a program for employment:
196
461000
2000
Bir istihdam programımız var.
07:58
One hundred, 250 million people
197
463000
2000
Bu büyük ülke 100 gün içinde
08:00
have to be given jobs for 100 days by this great country.
198
465000
3000
bu programla 100, 250 milyon insana iş vermeli.
08:03
Doing what? Breaking stones, digging earth.
199
468000
3000
Ne yapmak için?Taş kırmak, toprağı kazmak için!
08:06
So we asked a question to the parliament:
200
471000
3000
Biz de parlamentoya bir soru sorduk.
08:09
Do poor have heads?
201
474000
3000
Fakirlerin kafası var mı?
08:12
Do poor have legs, mouth and hands, but no head?
202
477000
3000
bacakları, ağızları ve elleri var mı? Ama akılları yok mu?
08:15
So Honey Bee Network builds upon the resource in which poor people are rich.
203
480000
3000
"Bal Arıları iletişim Ağı", fakir insanların zengin olduğu
08:18
And what has happened?
204
483000
2000
bir kaynak üzerine kurulmuştur. Ve ne oldu?
08:20
An anonymous, faceless, nameless person
205
485000
3000
Bilinmeyen, tanınmayan, isimsiz kişi
08:23
gets in contact with the network,
206
488000
2000
kişi bu iletişim ağıyla kontağa geçer ve
08:25
and then gets an identity.
207
490000
2000
sonra bir kimlik alır
08:27
This is what Honey Bee Network is about.
208
492000
2000
işte bu Bal Arıları iletişim Ağının ne olduğudur.
08:29
And this network grew voluntarily,
209
494000
2000
bu iletişim ağı gönüllü olarak büyüdü
08:31
continues to be voluntary,
210
496000
2000
gönüllü olmaya da devam edecek.
08:33
and has tried to map the minds
211
498000
2000
bu ağ bizim ülkemizdeki ve
08:35
of millions of people
212
500000
2000
dünyanın diğer yerlerindeki milyonlarca
08:37
of our country and other parts of the world who are creative.
213
502000
3000
yaratıcı insanin akıllarının haritasını çıkarmayı denedi.
08:41
They could be creative in terms of education,
214
506000
2000
Bu insanlar eğitim alanında yaratıcı olabilirler,
08:43
they may be creative in terms of culture,
215
508000
2000
kültür alanında,kurum alanında yaratıcı olabilirler
08:45
they may be creative in terms of institutions;
216
510000
2000
ama bizim işimizin büyük bölümü
08:47
but a lot of our work is in the field of technological creativity,
217
512000
2000
teknoloji alanındaki yaratıcılıktır
08:49
the innovations,
218
514000
2000
icatlar, ki bunlar
08:51
either in terms of contemporary innovations,
219
516000
2000
modern icatlar da, geleneksel bilgi de olabilir
08:53
or in terms of traditional knowledge.
220
518000
3000
Ve bunların hepsi
08:56
And it all begins with curiosity.
221
521000
2000
bir merakla
08:58
It all begins with curiosity.
222
523000
2000
bir ilgiyle başlar.
09:00
This person, whom we met -- and you will see it on the website,
223
525000
2000
Görüştüğümüz bu kişi web sayfasında göreceksiniz
09:02
www.sristi.org -- this tribal person,
224
527000
3000
kabile üyesi Soshidoto Arjii.
09:05
he had a wish.
225
530000
2000
Tanıdığı birileri hastaymış ve
09:07
And he said, "If my wish gets fulfilled" --
226
532000
3000
Soshidoto’da ona bakıyormuş
09:10
somebody was sick and he had to monitor --
227
535000
3000
bir dilek tutmuş ve demiş ki;
09:13
"God, please cure him.
228
538000
2000
"Tanrım, lütfen bu kişiyi iyileştir, eğer bu kişiyi iyileştirisen
09:15
And if you cure him, I will get my wall painted."
229
540000
3000
ben de duvarlarımı boyatacağım".
09:18
And this is what he got painted.
230
543000
2000
işte bu da duvarlarını nasıl boyattığı.
09:20
Somebody was talking yesterday about Maslowian hierarchy.
231
545000
2000
Dün birileri Maslowian hiyerarşisi hakkında konuşuyordu.
09:22
There could be nothing more wrong than
232
547000
2000
Bu ülkenin en fakir insanları
09:24
the Maslowian model of hierarchy of needs
233
549000
2000
ilim sahibi olabilirler
09:26
because the poorest people in this country can get enlightenment.
234
551000
3000
Bu yüzden Maslowian ihtiyaçlar hiyerarşisi kadar yanlış bir model olamaz.
09:29
Kabir, Rahim, all the great Sufi saints,
235
554000
3000
Kabir, Rahim, bütün büyük Sufi azizleri,
09:32
they were all poor people,
236
557000
2000
hepsi fakir insanlardı
09:34
and they had a great reason. (Applause)
237
559000
2000
ve büyük birer sebepleri vardı.
09:36
Please do not ever think that
238
561000
2000
Lütfen şunu sakın düşünmeyin;
09:38
only after meeting your physiological needs and other needs
239
563000
2000
aydınlanmanız için önce psikolojik ihtiyaçlarınızın
09:40
can you be thinking about your spiritual needs or your enlightenment.
240
565000
3000
sonra ruhsal ihtiyaçlarınızın karşılanması gerekemez.
09:43
Any person anywhere is capable
241
568000
2000
Herhangi bir yerdeki herhangi bir insan
09:45
of rising to that highest point of attainment,
242
570000
3000
ancak kafasında birşeyleri mutlaka başaracağına inanırsa,
09:48
only by the resolve that they have in their mind that they must achieve something.
243
573000
3000
bu kişi başarının en yüksek noktasına erişebilir
09:51
Look at this.
244
576000
2000
şuna bakın.
09:53
We saw it in Shodh Yatra. Every six months we walk
245
578000
2000
Biz bunu bir yerde gördük. Her 6 ayda bir
09:55
in different parts of the country.
246
580000
2000
bir ülkenin farklı yerlerine yürürüz.
09:57
I've walked about 4,000 kilometers in the last 12 years.
247
582000
2000
Geçen 12 yılda yaklaşık 4000km. yürümüşüm
09:59
So on the wayside
248
584000
2000
Yol kenarında
10:01
we found these dung cakes,
249
586000
2000
yakıt olarak kullanılan
10:03
which are used as a fuel.
250
588000
2000
bu tezekleri bulduk
10:05
Now, this lady, on the wall of the dung cake heap,
251
590000
3000
Simdi Bu kadın tezek yığınının duvarına,
10:08
has made a painting.
252
593000
2000
bir resim yapmış
10:10
That's the only space she could express her creativity.
253
595000
2000
O duvar bu kadının yaratıcılığını gösterebileceği tek yerdi.
10:12
And she's so marvelous.
254
597000
2000
Ve bu kadın harikulade.
10:14
Look at this lady, Ram Timari Devi,
255
599000
2000
Ram Timari Devi, bu kadına bakın
10:16
on a grain bin. In Champaran, we had a Shodh Yatra
256
601000
2000
Champaran’da bir tahıl ambarının üzerine ne yaptığına.
10:18
and we were walking
257
603000
2000
Biz sayın Gandi’nin trajedi ve acılarını
10:20
in the land where Gandhiji went
258
605000
2000
öğrenmeye gittiği çivit yetiştiricilerinin
10:22
to hear about the tragedy, pain
259
607000
2000
olduğu bölgede yürürken
10:24
of indigo growers.
260
609000
2000
, (Bankura Purulia’daki Bhabi Mahato)
10:26
Bhabi Mahato in Purulia and Bankura.
261
611000
2000
Bu kadının yaptığına bakın
10:28
Look at what she has done.
262
613000
2000
tüm duvar onun tuvali,
10:30
The whole wall is her canvas. She's sitting there with a broom.
263
615000
3000
oda orda bir süpürgeyle oturuyor.
10:33
Is she an artisan or an artist?
264
618000
2000
Bu kadın bir esnaf mı yoksa artist mi?
10:35
Obviously she's an artist; she's a creative person.
265
620000
2000
Bariz olarak bu kadın bir artist, yaratıcı birisi.
10:37
If we can create markets for these artists,
266
622000
3000
Eğer biz bu artistler için bir market yaratabilirsek,
10:40
we will not have to employ them for digging earth and breaking stones.
267
625000
3000
onları toprak kazmak ve taş kırmak için işe almak zorunda kalmayacağız.
10:43
They will be paid for what they are good at, not what they're bad at.
268
628000
3000
becerdikleri iş için para alacaklar, beceremedikleri iş için değil.
10:46
(Applause)
269
631000
4000
(alkışlama)
10:51
Look at what Rojadeen has done.
270
636000
2000
Rojadeen’in yapmış olduğu şeye bir bakın,
10:53
In Motihari in Champaran,
271
638000
2000
Champaran Motihari'e pek çok insan
10:55
there are a lot of people who sell tea on the shack
272
640000
2000
barakalarda çay satar, ve ortada olduğu gibi
10:57
and, obviously, there's a limited market for tea.
273
642000
3000
çay için limitli bir market vardır.
11:00
Every morning you have tea, as well as coffee.
274
645000
2000
Her sabah çay alırsınız aynı şekilde kahvede
11:02
So he thought, why don't I convert
275
647000
2000
ve bu adam “Ben düdüklü tencereyi
11:04
a pressure cooker into a coffee machine?
276
649000
2000
neden kahve makinesine dönüştürmüyorum?” diye düşünüyor.
11:06
So this is a coffee machine. Just takes a few hundred rupees.
277
651000
2000
işte bu birkaç yüz Rupiye mal olan kahve makinası
11:08
People bring their own cooker,
278
653000
2000
Insanlar kendi tencerelerini getirebilirler,
11:10
he attaches a valve and a steam pipe,
279
655000
3000
adamda bir vana ve buhar borusunu tencereye bağlar
11:13
and now he gives you espresso coffee. (Laughter)
280
658000
2000
ve size expresso kahvenizi verir
11:15
Now, this is a real, affordable
281
660000
3000
işte bu gerçek, paranızın yetebileceği
11:18
coffee percolator that works on gas.
282
663000
2000
gazla çalışan filtreli kahve makinesidir.
11:20
(Applause)
283
665000
2000
(alkışlama)
11:22
Look at what Sheikh Jahangir has done.
284
667000
3000
Sheikh Jahangir’in ne yaptığına bakın.
11:25
A lot of poor people do not have
285
670000
2000
Pek çok fakir insanın
11:27
enough grains to get ground.
286
672000
2000
öğütmeye yetecek kadar tahılı yoktur
11:29
So this fellow is bringing
287
674000
2000
Bu arkadaş, un öğütme makinesini
11:31
a flour-grinding machine on a two-wheeler.
288
676000
2000
motorsikletine takmış,
11:33
If you have 500 grams, 1000, one kilogram,
289
678000
3000
tahılınız 500 gram yada bir kilo olsa bile, onu sizin için
11:36
he will grind it for it for you; the flourmill will not grind such a small quantity.
290
681000
3000
öğütür. Un değirmenleri bu kadar küçük miktari öğütmez.
11:39
Please understand the problem of poor people.
291
684000
2000
Lütfen fakir insanların problemlerini anlayın
11:41
They have needs which
292
686000
2000
Onların enerji, maliyet ve kalite
11:43
have to be met efficiently
293
688000
2000
bakımından verimli bir şekilde
11:45
in terms of energy, in terms of cost, in terms of quality.
294
690000
3000
giderilmesi gereken ihtiyaçları var.
11:48
They don't want second-standard, second-quality outputs.
295
693000
3000
ikinci standart, ikinci kalite ürün istemezler.
11:51
But to be able to give them high-quality output
296
696000
2000
Onlara yüksek kalitede ürün verebilmek için
11:53
you need to adapt technology to their needs.
297
698000
2000
teknolojiyi onların ihtiyaçlarına adapte etmelisiniz.
11:55
And that is what Sheikh Jahangir did.
298
700000
2000
Sheikh Jahangir’in yaptığı da bu.
11:57
But that's not enough, what he did. Look at what he did here.
299
702000
2000
Ama bu yaptığının hepsi değil, burda ne yaptığına bakın.
12:02
If you have clothes, and you don't have enough time to wash them,
300
707000
3000
eğer kıyafetleriniz varsa ve onları yıkamak için yeterince zamanınız yoksa,
12:05
he brought a washing machine
301
710000
2000
motorsikletine taktığı çamaşır makinesini
12:07
to your doorstep, mounted on a two-wheeler.
302
712000
2000
kapınızın önüne getiriyor
12:09
So here's a model where
303
714000
2000
işte bu model
12:11
a two-wheeler washing machine ...
304
716000
2000
Bu iki tekerlekli çamaşır makinesi.
12:13
He is washing your clothes and drying them at your doorstep.
305
718000
2000
çamaşırınızı kapınızın önünde yıkıyor ve kurutuyor.
12:15
(Applause)
306
720000
2000
(alkışlama)
12:17
You bring your water, you bring your soap,
307
722000
3000
Siz sabununuzu suyunuzu getirirsiniz
12:20
I wash the clothes for you. Charge 50 paisa, one rupee
308
725000
3000
ben de çamaşırlarınızı sizin için yük başına
12:23
for you per lot,
309
728000
2000
50 paisa'ya, 1 rupiye yıkarım.
12:25
and a new business model can emerge.
310
730000
2000
Yeni bir iş modeli doğabilir.
12:27
Now, what we need is, we need
311
732000
2000
şimdi bizim ihtiyacımız olan
12:29
people who will be able to scale them up.
312
734000
2000
kendilerini yukarı büyütebilecek insanlardır.
12:31
Look at this.
313
736000
2000
şuna bakın,
12:33
It looks like a beautiful photograph.
314
738000
2000
güzel bir fotoğraf gibi görünüyor
12:35
But you know what it is? Can anybody guess what it is?
315
740000
2000
ama bu ne biliyor musunuz? Birileri tahmin edebilir mi?
12:37
Somebody from India would know, of course.
316
742000
2000
Hindistan’dan biri kesinlikle bilir.
12:39
It's a tawa.
317
744000
3000
Bu bir tava.
12:42
It's a hot plate made of clay.
318
747000
3000
topraktan yapılmış sıcak tabak
12:46
Now, what is the beauty in it?
319
751000
3000
peki bundaki güzellik nedir?
12:49
When you have a non-stick pan,
320
754000
2000
yapışmaz bir tencereniz olduğunda
12:51
it costs about,
321
756000
2000
size belki
12:53
maybe, 250 rupees,
322
758000
2000
250 rupi’ye 5-6 dolara mal olabilir.
12:55
five dollars, six dollars.
323
760000
2000
Bu bir dolardan daha az.
12:57
This is less than a dollar
324
762000
2000
Bu yapışmaz
12:59
and this is non-stick;
325
764000
2000
gıdada kullanılan bir maddeyle kaplanmıştır
13:01
it is coated with one of these
326
766000
2000
ve en iyi yönüde
13:03
food-grade materials.
327
768000
2000
pahalı yapışmaz tencereler kullandığınız zaman
13:05
And the best part is that,
328
770000
2000
Teflon yada teflona benzer maddeyi yersiniz.
13:07
while you use a costly non-stick pan,
329
772000
2000
çünkü bir zaman sonra teflon yok olur,
13:09
you eat the so-called Teflon
330
774000
2000
nereye gitmiştir?
13:11
or Teflon-like material
331
776000
2000
Midenize…
13:13
because after some time the stuff disappears. Where has it gone?
332
778000
2000
halbuki bu amaçla yapılmamıştır
13:15
It has gone in your stomach. It was not meant for that. (Laughter)
333
780000
3000
Ama burda, bu sıcak toprak tava
13:18
You know? But here
334
783000
2000
asla midenize gitmez.
13:20
in this clay hot plate,
335
785000
3000
Daha iyidir, daha güvenlidir,
13:23
it will never go into your stomach.
336
788000
2000
ekonomik ve verimlidir.
13:25
So it is better, it is safer;
337
790000
2000
başka bir deyişle
13:27
it is affordable, it is energy-efficient.
338
792000
3000
fakir insanların ihtiyaçlarına
13:30
In other words, solutions by the poor people need not be cheaper,
339
795000
3000
bulduğu çözümler ucuz olmayabilir
13:33
need not be, so-called, jugaad, need not be some kind of makeshift arrangement.
340
798000
3000
geçici bir çözüm olmaya da ihtiyacı yoktur.
13:36
They have to be better, they have to be more efficient,
341
801000
2000
Daha iyi, daha verimli ve
13:38
they have to be affordable.
342
803000
2000
daha ekonomik olmak zorundadırlar
13:40
And that is what Mansukh Bhai Prajapati has done.
343
805000
2000
Ve işte bu Mansukh Bhai Parajapati'nin yapmış olduğu şey.
13:42
He has designed this plate with a handle.
344
807000
3000
Bu adam kulplu bir tava dizayn etmiş
13:45
And now with one dollar,
345
810000
2000
siz bir Dolarla
13:47
you can afford a better alternative
346
812000
2000
marketin size sunduğundan
13:49
than the people market is offering you.
347
814000
2000
çok daha ekonomik bir alternatife sahip olabilirsiniz.
13:51
This lady, she developed
348
816000
2000
Bu kadın bitkisel bir haşere ilacı geliştirmiş
13:53
a herbal pesticide formulation.
349
818000
2000
bizde onun için
13:55
We filed the patent for her,
350
820000
2000
için "Ulusal icatlar Kurumu''nda
13:57
the National Innovation Foundation.
351
822000
2000
patent başvurusunda bulunduk
13:59
And who knows? Somebody will license this technology
352
824000
3000
birileri bu teknolojinin lisansını alabilir,
14:02
and develop marketable products,
353
827000
3000
pazarlanabilir bir ürün geliştirir
14:05
and she would get revenue.
354
830000
2000
ve bu kadın bundan kazanç sağlayabilir.
14:07
Now, let me mention one thing:
355
832000
2000
şimdi izninizle birşey tavsiye etmek istiyorum
14:09
I think we need a polycentric model of development,
356
834000
2000
Gelişimin çok merkezli bir modeline
14:11
where a large number of initiatives in different parts of the country,
357
836000
3000
ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum
14:14
in different parts of the world,
358
839000
2000
bu şekilde ülkedeki ve dünyanın
14:16
would solve the needs of locality
359
841000
2000
yerlerindeki pek çok girişimci bölgenin ihtiyaçları
14:18
in a very efficient and adaptive manner.
360
843000
2000
etkili ve uyarlanabilir bir tarzda çözülmüş olur.
14:20
Higher the local fit,
361
845000
2000
Yerel uyum ne kadar yüksek olursa
14:22
greater is the chance of scaling up.
362
847000
2000
küreselleşme de o kadar büyük olur.
14:24
In the scaling up,
363
849000
2000
Ancak yaptığınız ürünlerle
14:26
there's an inherent inadequacy
364
851000
2000
yerel insanların ihtiyaçlarını karşılamada
14:28
to match the needs of the local people,
365
853000
3000
küreselleşmenin doğasından gelen bir eksiklik vardır.
14:31
point by point, with the supply that you're making.
366
856000
2000
Peki insanlar neden
14:33
So why are people willing to adjust with that mismatch?
367
858000
3000
bu uyumsuzluğa ayak uydurmaya can atar?
14:36
Things can scale up, and they have scaled up.
368
861000
3000
Bazı şeyler küreselleşebilir, küreselleşti de.
14:39
For example, cell phones: We have 400 million cellphones in this country.
369
864000
3000
örneğin; cep telefonları bu ülkede 400 milyon cep telefonu var.
14:42
Now, it is possible that I use only two buttons on the cellphone,
370
867000
3000
şimdi muhtemelen ben cep telefonundaki sadece iki tuşu
14:45
only three options on the cellphone.
371
870000
2000
üç seçeneği kullanıyorum,
14:47
It has 300 options, I'm paying for 300; I'm using only three
372
872000
3000
300 özelliği var, ayda 300 ödüyorum, sadece üç özelliği kullanıyorum
14:50
but I'm willing to live with it, therefore it is scaling up.
373
875000
3000
Ama ben bununla yaşamaya razıyım, bu yüzden bu ölçeklenebilir.
14:53
But if I had to get a match to match,
374
878000
2000
Ama eğer ihtiyacıma uyumlu bir cep telefonu alacaksam
14:55
obviously, I would need a different design of a cellphone.
375
880000
3000
bariz bir şekilde daha farklı bir dizayna ihtiyacım olacak.
14:58
So what we're saying is that scalability
376
883000
2000
Yani söylediğimiz şey şudur: ölçeklendirme
15:00
should not become an enemy of sustainability.
377
885000
2000
sürdürülebilirliğin düşmanı haline gelmemelidir
15:02
There must be a place in the world
378
887000
2000
Dünyada mutlaka sadece
15:04
for solutions that are only relevant for a locality,
379
889000
3000
yerellikle ilgili çözümleri olan
15:07
and yet, one can be able to fund them.
380
892000
3000
ve birinin de bunlara yatırım yapacağı bir yer olmak zorundadır.
15:11
One of the greatest studies that we've been finding is
381
896000
2000
Bizim bulmuş olduğumuz harika çalışmalardan birine
15:13
that many times investors would ask this question --
382
898000
2000
yatırımcılar pek çok kez şu soruyu sorabilir:
15:15
"What is a scalable model?" --
383
900000
2000
ölçeklenebilir model nedir?
15:17
as if the need of a community, which is only
384
902000
2000
Yani belli bir yerde ,zamanda ve bölgedeki
15:19
located in a space and time
385
904000
2000
bir topluluğun ihtiyaçları
15:21
and has those needs only located in those places,
386
906000
3000
sadece o bölgede ihtiyaç haline geliyorsa,
15:24
has no legitimate right to get them for free
387
909000
2000
büyük bir ölçeğin parçası olmadıkları için
15:26
because it's not part of a larger scale.
388
911000
2000
bu ihtiyaçların bedava karşılanması meşru değildir.
15:28
So either you sub-optimize your needs to a larger scale
389
913000
2000
Yani ya siz ihtiyaçlarınızı daha büyük bir ölçeğe uygun hale getireceksiniz,
15:30
or else you remain out.
390
915000
2000
ya da dışarda kalacaksınız
15:32
Now, the eminent model, the long-tail model
391
917000
3000
şimdi daha üstün bir model,
15:35
tells you that small sales
392
920000
2000
“uzun kuyruk modeli” size bir sürü kitabın,
15:37
of a large number of books, for example,
393
922000
2000
azar miktarlarda satışının, mesela sadece bir kaç
15:39
having only a few copies sold
394
924000
2000
kaç kopya satılsa bile, hala
15:41
can still be a viable model.
395
926000
2000
geçerli bir model olabilir
15:43
And we must find a mechanism where
396
928000
2000
Biz insanların bir portfölye havuzunda
15:45
people will pool in the portfolio, will invest in the portfolio,
397
930000
3000
birleşeceği mekanizmayı bulmalıyız.
15:48
where different innovations will go to
398
933000
2000
Biz bu portfölyeye yatırım yapacağız
15:50
a small number of people in their localities,
399
935000
2000
böylece farklı buluşlar bölgedeki az sayıdaki insana gidecek
15:52
and yet, the overall platform of the model will become viable.
400
937000
2000
ve dahada fazlası model daha geçerli bir hale gelecek
15:54
Look at what he is doing.
401
939000
2000
Adamın yaptığına bakın.
15:56
Saidullah Sahib is an amazing man.
402
941000
3000
Saidullahsahip inanılmaz bir adam,
15:59
At the age of 70,
403
944000
2000
70 yaşında
16:01
he is linking up something very creative.
404
946000
3000
çok yaratıcı birşeyler yapıyor.
16:04
(Music)
405
949000
5000
♫♪ (müzik) ♫♪ Md. Saidullah Denizde ve karada giden bisiklet
16:10
Saidullah Sahib: I couldn't wait for the boat.
406
955000
3000
Saidullahsahip: Bot için bekleyemiyordum,
16:17
I had to meet my love.
407
962000
3000
Aşkımla görüşmem gerekiyordu
16:27
My desperation made me an innovator.
408
972000
3000
çaresizliğim beni bir mucid yaptı.
16:38
Even love needs help from technology.
409
983000
5000
Aşk bile teknolojinin yardımına ihtiyaç duyar
16:47
Innovation is the light of my wife, Noor.
410
992000
3000
icat eşim Noor’un hakkıdır,
16:51
New inventions are the passion of my life.
411
996000
3000
yeni icatlar hayatımın tutkusu
16:57
My technology.
412
1002000
2000
Benim teknolojim.
17:00
(Applause)
413
1005000
6000
(alkışlama)
17:06
AG: Saidulluh Sahib is
414
1011000
2000
AG: Champaran, Motihari’den
17:08
in Motihari, again in Champaran.
415
1013000
2000
Saidullahsahip.
17:10
Wonderful human being,
416
1015000
3000
Muhteşem bir adam
17:13
but he stills sells, at this age,
417
1018000
3000
ve bu yaşta nafakasını kazanmak için
17:16
honey on a cycle to earn his livelihood,
418
1021000
2000
bisikletinin üzerinde hâla bal satışı yapıyor.
17:18
because we haven't been able to convince the water park people,
419
1023000
3000
Biz hâla su kenarında, göl kenarında yaşayan insanları,
17:21
the lake people, in [unclear] operations.
420
1026000
3000
şirketleri Mumbai’deki itfaiyecileri, ikna edemedik.
17:24
And we have not been able to convince the fire brigade people
421
1029000
2000
Birkaç sene önce sel oldu,
17:26
in Mumbai -- where there was a flood a few years ago
422
1031000
2000
insanlar 20 km. zorlukla suyun içinde
17:28
and people had to walk 20 kilometers, wading in the water --
423
1033000
3000
yürümek zorunda kaldı.
17:31
that, look, you should have this cycle in your fire brigade office
424
1036000
2000
Bakın itfaiye ofisinde bu bisiklete sahip olmalısınız
17:33
because you can then go to those lanes
425
1038000
2000
çünkü ancak bu şekilde otobüslerinizin,
17:35
where your buses will not go, where your transport will not go.
426
1040000
3000
araçlarınızın gidemeyeceği yollara gidebilirsiniz.
17:38
So we have not yet cracked the problem
427
1043000
2000
Yani hala uygun kurtarma araçları
17:40
of making it available as a rescue device,
428
1045000
3000
problemini düzeltemedik.
17:43
as a vending device during the floods in eastern India,
429
1048000
2000
Mesela Doğu Hindistan'da seller sırasında
17:45
when you have to deliver things to people
430
1050000
2000
farklı adalarda mahsur kalmış insanlara
17:47
in different islands
431
1052000
2000
dağıtım yapabilecek
17:49
where they're marooned.
432
1054000
2000
bir otomat aracı gibi
17:51
But the idea has a merit. The idea has a merit.
433
1056000
3000
Fikrin bir değeri vardır
17:54
What has Appachan done? Appachan, unfortunately, is no more,
434
1059000
3000
Apachan ne yapmış? Malesef artık yaşamıyor,
17:57
but he has left behind a message.
435
1062000
2000
ama bize
17:59
A very powerful message
436
1064000
2000
çok güçlü bir mesaj bıraktı.
18:04
Appachan: I watch the world wake up every day.
437
1069000
3000
Appachan: Her gün dünyanın uyanışını izlerim
18:07
(Music)
438
1072000
3000
(müzik)
18:22
It's not that a coconut fell on my head,
439
1087000
2000
kafama bir hindistan cevizi düştü de
18:24
and I came upon this idea.
440
1089000
2000
aklıma bu fikir geldi değil
18:31
With no money to fund my studies,
441
1096000
3000
çalışmalarım için sermaye yapacak param yokken
18:34
I scaled new heights.
442
1099000
3000
yeni yükseklere çıktım
18:38
Now, they call me the local Spiderman.
443
1103000
3000
şimdi beni yerel örümcek adam diye çağırıyorlar
18:50
My technology.
444
1115000
2000
Benim teknolojim.
18:52
(Applause)
445
1117000
3000
(alkışlama)
18:55
AG: Many of you
446
1120000
2000
Pek çoğunuz farkına varmayabilir
18:57
might not realize and believe
447
1122000
3000
ve inanmayabilirsiniz ama
19:00
that we have sold this product internationally --
448
1125000
2000
benim G2G ismini verdiğim bu ürünü
19:02
what I call a G2G model,
449
1127000
2000
farklı ülkelere sattık
19:04
grassroots to global.
450
1129000
2000
evet taşradan dünyaya…
19:06
And a professor in the University of Massachusetts,
451
1131000
2000
Massachusetts üniversitesi, zooloji bölümünden
19:08
in the zoology department,
452
1133000
2000
bir bayan profesör
19:10
bought this climber because she wanted
453
1135000
3000
bu tırmanıcıdan aldı çünkü
19:13
to study the insect diversity
454
1138000
2000
ağaçların tepesindeki cibinlikte
19:15
of the top of the tree canopy.
455
1140000
3000
böcek çeşitliliği üzerine çalışıyordu.
19:18
And this device makes it possible
456
1143000
2000
Bu alet, onun az miktarda örnek yerine
19:20
for her to take samples from a larger number of palms,
457
1145000
2000
avuç dolusu örnek toplamasına olanak verdi,
19:22
rather than only a few,
458
1147000
2000
diğer türlü
19:24
because otherwise she had to make a big platform
459
1149000
2000
büyük bir tuğla yapi insa edip
19:26
and then climb her [unclear] would climb on that.
460
1151000
2000
arastirma ogrencilerinin ona tırmanması gerekebilirdi.
19:28
So, you know, we are advancing the frontiers of science.
461
1153000
2000
biliyorsunuz bir zamanlar biz bilimin öncüsüydük.
19:30
Remya Jose has developed ...
462
1155000
2000
Remya Jose, Youtube’ a gidip
19:32
you can go to the YouTube and find India Innovates
463
1157000
2000
Hindistan icatları bulabilirsiniz,
19:34
and then you will find these videos.
464
1159000
2000
sonra bu videolarıda bulabilirsiniz.
19:36
Innovation by her when she was in class 10th:
465
1161000
2000
Bu kız henüz 10.sınıftayken bir icat yaptı:
19:38
a washing machine-cum-exercising machine.
466
1163000
2000
hem çamaşır hem egzersiz makinesi.
19:40
Mr. Kharai who is a physically challenged person,
467
1165000
3000
Fiziksel sakatlığı olan Kharai bey,
19:43
one and a half foot height, only.
468
1168000
2000
sadece 45cm. boyunda,
19:45
But he has modified a two-wheeler so that he can get autonomy
469
1170000
3000
motorsikletini modifiye ederek
19:48
and freedom and flexibility.
470
1173000
3000
hareket özgürlüğü, ve esneklik kazanmıştır
19:51
This innovation is from the slums of Rio.
471
1176000
3000
Bu buluşta Brazilya Rio'nun
19:54
And this person, Mr. Ubirajara.
472
1179000
2000
gecekondularından Ubirajara beye ait,
19:56
We were talking about, my friends in Brazil,
473
1181000
2000
Brezilya’da arkadaşlarımızla bu buluşun
19:58
how we scale up this model in China and Brazil.
474
1183000
2000
çin ve Brezilya'da üretimini nasıl artırırız diye konuşuyorduk.
20:00
And we have a very vibrant network in China, particularly,
475
1185000
3000
özellikle Çin’de çok canlı bir iletişim ağımız var
20:03
but also emerging in Brazil and other parts of the world.
476
1188000
3000
ama bu Brezilya’ya ve dünyanın diğer yerlerine de yayılıyor.
20:06
This stand on the front wheel, you will not find on any cycle.
477
1191000
3000
ön tekerdeki bu duruşu başka bir bisiklette bulamazsınız,
20:09
India and China have the largest number of cycles.
478
1194000
2000
Hindistan ve Çin’de ki çok miktardaki bisiklete rağmen.
20:11
But this innovation emerged in Brazil.
479
1196000
3000
Ama bu buluş Brezilya’da ortaya çıktı.
20:14
The point is, none of us should be parochial,
480
1199000
3000
hiç birimiz dar görüşlü olmamalıyız.
20:17
none of us should be so nationalistic to believe
481
1202000
2000
Ulusçu olup tüm iyi fikirlerin,
20:19
that all good ideas will come only from our country.
482
1204000
2000
sadece bizim ülkemizden geleceğine inanmamalıyız.
20:21
No, we have to have the humility to learn
483
1206000
3000
Hayır hepimiz, her neredeyseler ekonomik olarak fakir insanların
20:24
from knowledge of economically poor people, wherever they are.
484
1209000
3000
bilgisindeki tevazuyu öğrenmek zorundayiz.
20:27
And look at this whole range of cycle-based innovations:
485
1212000
3000
şu her çeşitteki bisiklet icatlarına bir bakın,
20:30
cycle that's a sprayer, cycle that
486
1215000
2000
spreyli bisiklet.Bu bisiklet
20:32
generates energy from the shocks on the road.
487
1217000
2000
yoldaki çukurlardan enerji topluyor
20:34
I can't change the condition of the road,
488
1219000
1000
Ben yolların durumunu düzeltemiyorum,
20:35
but I can make the cycle run faster.
489
1220000
2000
bisikleti daha hızlı gider hale getirebilirim
20:37
That is what Kanak Das has done.
490
1222000
2000
Iste Kanakdas'in yaptigi bu.
20:39
And in South Africa,
491
1224000
2000
Ve Güney Afrika'ya
20:41
we had taken our innovators,
492
1226000
2000
mucitlerimizide yanımıza alıp
20:43
and many of us had gone there share with the colleagues in South Africa
493
1228000
3000
ordaki meslektaşlarımızla buluşların
20:46
as to how innovation can become
494
1231000
2000
nasıl insanları ağır işlerinden
20:48
a means of liberation
495
1233000
2000
kurtarma anlamına geldiğini
20:50
from the drudgery that people have.
496
1235000
2000
paylaşmaya gittik.
20:52
And this is a donkey cart which they modified.
497
1237000
2000
Ve burda bir eşek arabasıni
20:54
There's an axle here, of 30, 40 kg,
498
1239000
2000
modifiye etmişler burda 30-40 kg.
20:56
serving no purpose.
499
1241000
2000
ağırlığında hiç bir işe yaramayan bir dingil var,
20:58
Remove it, the cart needs one donkey less.
500
1243000
3000
onu çıkarınca araba daha az eşeğe ihtiyaç duyar.
21:01
This is in China. This girl needed a breathing apparatus.
501
1246000
3000
Burası çin bu kızın bir solunum cihazına ihtiyacı varmış
21:04
These three people in the village
502
1249000
2000
köydeki bu üç kişi oturup
21:06
sat down and decided to think,
503
1251000
2000
“köyümüzdeki bu kızın
21:08
"How do we elongate the life of this girl of our village?"
504
1253000
2000
hayatını nasıl uzatırız? ”diye düşünmüşler.
21:10
They were not related to her, but they tried to find out,
505
1255000
2000
. Bu kızın akrabası falan değiller, ama bir şeyler yapmaya çabalamışlar,
21:12
"How can we use ... "
506
1257000
3000
çamaşır makinesinin borusunu nasıl kullanabiliriz,
21:15
They used a cycle, they put together a breathing apparatus.
507
1260000
3000
bisikleti kullanmışlar ve hepsinden
21:18
And this breathing apparatus now saved the life,
508
1263000
2000
bir solunum cihazı yapmışlar.
21:20
and she's very welcome.
509
1265000
2000
Ve bu cihaz bir hayat kurtarmış
21:22
There's a whole range of innovations that we have.
510
1267000
2000
Pek çok alanda buluşlarımız var
21:24
A car, which runs on compressed air
511
1269000
3000
sıkıştırılmış havayla kilometre başına
21:27
with six paisa per kilometer.
512
1272000
2000
0.60 rupi harcayan bir araba,
21:29
Assam, Kanak Gogoi.
513
1274000
2000
Assan Kanak Gogai yapmış
21:31
And you would not find this car in U.S. or Europe,
514
1276000
2000
ve bu araba yı Amerika yada Avupada bulamazsınız,
21:33
but this is available in India.
515
1278000
2000
ama Hindistanda mevcut.
21:35
Now, this lady, she used to do the winding of the yarn
516
1280000
3000
Bu kadın iplik sarma işi yapıyormuş eskiden,
21:38
for Pochampally Saree.
517
1283000
2000
bir günde, 18.000 defa
21:40
In one day, 18,000 times,
518
1285000
2000
2 tane Sari ( geleneksel Hint kıyafeti)
21:42
she had to do this winding
519
1287000
2000
yapabilmek için
21:44
to generate two sarees.
520
1289000
2000
bu sarmayı yapmak zorundaymış.
21:46
This is what her son has done after seven years of struggle.
521
1291000
3000
Bu oğlunun 7 yıllık uğraşı sonunda yaptığı şey,
21:49
She said, "Change your profession."
522
1294000
2000
Oğluna “mesleğini değiştir” demiş,
21:51
He said, "I can't. This is the only thing I know, but I'll invent a machine,
523
1296000
2000
oğluda “yapamam, bildiğim tek iş bu, ama senin problemini çözecek
21:53
which will solve your problem."
524
1298000
2000
bir makine icat edeceğim” demiş.
21:55
And this is what he did, a sewing machine in Uttar Pradesh.
525
1300000
2000
Işte bu Uttar Pradesh’in yaptığı dikis makinesi.
21:57
So, this is what SRISTI is saying:
526
1302000
2000
. Sristi şunu söyler:
21:59
"Give me a place to stand, and I will move the world."
527
1304000
3000
Bana tutacak bir yer verin dünyayı yerinden oynatayım.”
22:02
I will just tell you that we are also doing a competition among children
528
1307000
3000
Biz aynı zamanda çocuklar arasında da yaratıcılık
22:05
for creativity, a whole range of things.
529
1310000
3000
ve daha pek çok şey için yarışma düzenliyoruz.
22:08
We have sold things all over the world,
530
1313000
2000
bütün dünyaya birşeyler sattık.
22:10
from Ethiopia to Turkey to U.S. to wherever.
531
1315000
3000
Etiyopya’ya, Türkiye’ye, Amerika’ya ve pek çok ülkeye
22:13
Products have gone to the market, a few.
532
1318000
2000
ürünlerden az bir kısmı markete girdi.
22:15
These are the people whose knowledge made
533
1320000
2000
Bunlarda egzema için
22:17
this Herbavate cream for eczema possible.
534
1322000
2000
bitkisel krem yapan insanlar.
22:19
And here, a company which licensed this herbal pesticide
535
1324000
2000
Ve burda bir şirket bitkisel haşere ilacının lisansını alıyor,
22:21
put a photograph of the innovator on the packing
536
1326000
2000
bunu icad eden kişinin resminide ambalaja ekliyor
22:23
so that every time a user uses it,
537
1328000
2000
böylece müşteri bu ürünü her kullandığında
22:25
it asks the user, "You can also be an innovator.
538
1330000
2000
müşteriye “ sen de bir mucid olabilirsin, ve
22:27
If you have an idea, send it back to us."
539
1332000
3000
eğer bir fikrin varsa, bize gönder” diyor.
22:30
So, creativity counts, knowledge matters,
540
1335000
3000
Yani yaratıcılık önemsenir, bilgi fark yaratır,
22:33
innovations transform, incentives inspire.
541
1338000
3000
buluşlar dönüştürür,teşvikler ilham verir,
22:36
And incentives: not just material, but also non-material incentives.
542
1341000
3000
sadece maddi değil manevi teşviklerde.
22:39
Thank you.
543
1344000
2000
Teşekkür ederim
22:41
(Applause)
544
1346000
6000
Teşekkür ederim
ABOUT THE SPEAKER
Anil Gupta - Innovation advocateAnil Gupta created the Honey Bee Network to support grassroots innovators who are rich in knowledge, but not in resources.
Why you should listen
Looking to the poor of India, business professor Anil Gupta saw innovations and talent that were not being supported. In response, he started the Honey Bee Network and began searching the country with colleagues, often on foot, finding a myriad of inventions developed out of necessity. These discoveries are documented and often shared with the global community, just as pollen is gathered by the honeybee to the benefit of both. Since 1988, the network's database of original inventions has grown to over 12,000, and its newsletter is now published in eight languages and distributed to 75 countries.
Gupta also worked with the government of India to establish the National Innovation Foundation, which holds national competitions to encourage new inventors and helps sustain them through the National Micro Venture Innovation Fund. Through his efforts, Gupta has uncovered groundbreakingly useful devices such as a pedal-operated washing machine, a micro-windmill battery charger, a hoe powered by a bicycle, and many more.
Anil Gupta | Speaker | TED.com