TEDWomen 2018
Katharine Hayhoe: The most important thing you can do to fight climate change: talk about it
Katharine Hayhoe: İklim değişikliğiyle mücadelenin en önemli yolu: Bu konuda konuşmak.
Filmed:
Readability: 4
2,790,388 views
İklim değişikliğine inanmayan bir kişiyle nasıl konuşmalıyız? Katharine Hayhoe'ın dediği gibi yıllardır tartışılan aynı verileri ve gerçekleri yeniden yorumlayarak olmamalı. İlham veren, pragmatik konuşmasında Hayhoe, gerçek bir tartışmanın anahtarının aile gibi ortak değerler üzerinde nasıl bağlantılı olduğunu gösteriyor. Toplum ve Din -- Hemen insanların iklim değişikliğini dikkate almalarını sağlamalı. "Umutsuzluğa kapılamayız." diyor. "Dışarı çıkmalı ve ihtiyaç duyduğumuz umuda bakmalı ve verdiği ilhamla hareket etmeliyiz. Ve bu umut bugünkü konuşma ile başlar."
Katharine Hayhoe - Climate scientist
Katharine Hayhoe studies what climate change means to us in the places where we live. Full bio
Katharine Hayhoe studies what climate change means to us in the places where we live. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
It was my first year
as an atmospheric science professor
as an atmospheric science professor
0
746
3754
Atmosferik bilim profesörü olarak
Texas Tech University'de ilk yılımdı.
00:16
at Texas Tech University.
1
4524
1666
00:18
We had just moved to Lubbock, Texas,
2
6769
1747
Teksas Lubbock'a yeni taşınmıştık,
00:20
which had recently been named
the second most conservative city
the second most conservative city
3
8540
3502
ki orası o sıralar tüm ABD'de
en muhafazakar ikinci şehir
olarak ilan edilmişti.
olarak ilan edilmişti.
00:24
in the entire United States.
4
12066
1800
00:26
A colleague asked me to guest teach
his undergraduate geology class.
his undergraduate geology class.
5
14902
3698
Bir meslektaşım misafir öğretmen olarak
jeoloji dersine katılmamı istedi.
jeoloji dersine katılmamı istedi.
00:30
I said, "Sure."
6
18624
1150
"Zevkle" dedim.
00:32
But when I showed up,
the lecture hall was cavernous and dark.
the lecture hall was cavernous and dark.
7
20339
3331
Ben gittiğimde konferans salonu
mağara gibi ve karanlıktı.
mağara gibi ve karanlıktı.
00:36
As I tracked the history
of the carbon cycle
of the carbon cycle
8
24321
2193
Jeolojik zamandan günümüze kadar
00:38
through geologic time to present day,
9
26538
2626
olan karbon döngüsünün tarihini izlerken
00:41
most of the students were slumped over,
dozing or looking at their phones.
dozing or looking at their phones.
10
29188
4373
öğrencilerden bir çoğu çökmüş,
uyukluyor ya da telefonuna bakıyordu.
uyukluyor ya da telefonuna bakıyordu.
00:46
I ended my talk with a hopeful request
for any questions.
for any questions.
11
34124
3399
Konuşmamı gelecek sorulardan
umutlu bir taleple bitirdim.
umutlu bir taleple bitirdim.
00:49
And one hand shot up right away.
12
37879
2952
Ve bir kişi hemen el kaldırdı.
00:53
I looked encouraging, he stood up,
and in a loud voice, he said,
and in a loud voice, he said,
13
41370
4526
Cesaret verici bir şekilde baktım, ayağa
kalktı ve yüksek sesle dedi ki,
kalktı ve yüksek sesle dedi ki,
00:57
"You're a democrat, aren't you?"
14
45920
1817
"Sen bir demokratsın değil mi?"
00:59
(Laughter)
15
47761
2658
(Gülüşmeler)
01:02
"No," I said, "I'm Canadian."
16
50443
1935
"Hayır," dedim, "Kanadalıyım."
01:04
(Laughter)
17
52402
2395
(Gülüşmeler)
01:06
(Applause)
18
54821
5426
(Alkışlar)
01:13
That was my baptism by fire
19
61176
1810
Bu benim, şu sıra ABD'de
01:15
into what has now become a sad
fact of life here in the United States
fact of life here in the United States
20
63010
4075
ve giderek artan bir şekilde Kanada'da
hayatın üzücü bir gerçeği olan şeyle
hayatın üzücü bir gerçeği olan şeyle
01:19
and increasingly across Canada as well.
21
67109
2340
zorlu bir ilk deneyimimdi.
01:22
The fact that the number one predictor
22
70196
2032
Konu iklim değişikliği olduğunda
01:24
of whether we agree
that climate is changing,
that climate is changing,
23
72252
2793
iklimin ne kadar değiştiği
konusunda hemfikir olmamız,
konusunda hemfikir olmamız,
01:27
humans are responsible
24
75069
1714
insanların sorumlu olup olmaması
01:28
and the impacts are increasingly
serious and even dangerous,
serious and even dangerous,
25
76807
3635
ve etkilerinin giderek ciddileşerek
daha tehlikeli hâle gelmesi
daha tehlikeli hâle gelmesi
01:32
has nothing to do with how much we know
about science or even how smart we are
about science or even how smart we are
26
80466
4244
ne kadar bilimi anladığımızla ya da
ne kadar akıllı olduğumuzla ilgili değil
ne kadar akıllı olduğumuzla ilgili değil
01:36
but simply where we fall
on the political spectrum.
on the political spectrum.
27
84734
3374
siyasi yelpazede hangi
noktada olduğumuzla alakalı.
noktada olduğumuzla alakalı.
01:41
Does the thermometer give us
a different answer
a different answer
28
89585
2199
Termometre liberal ya da
muhafazakar oluşumuza göre
muhafazakar oluşumuza göre
01:43
depending on if we're liberal
or conservative?
or conservative?
29
91808
2279
bize farklı cevap mı veriyor?
01:46
Of course not.
30
94111
1460
Tabii ki hayır.
01:48
But if that thermometer tells us
that the planet is warming,
that the planet is warming,
31
96762
4142
Fakat termometre
bize gezegenin ısındığını,
bize gezegenin ısındığını,
01:52
that humans are responsible
32
100928
2191
bundan insanların sorumlu olduğunu
01:55
and that to fix this thing,
33
103143
1348
ve bunu toparlamamızı,
01:56
we have to wean ourselves off
fossil fuels as soon as possible --
fossil fuels as soon as possible --
34
104515
4991
en kısa sürede fosil yakıtlarından
vazgeçmemiz gerektiğini söylediği zaman,
vazgeçmemiz gerektiğini söylediği zaman,
02:01
well, some people would rather
cut off their arm
cut off their arm
35
109530
2607
bazı insanlar, hükûmete rahat
yaşamlarını bozacak bir sebep vermek
yaşamlarını bozacak bir sebep vermek
02:04
than give the government
any further excuse
any further excuse
36
112161
2345
ve birtakım konuda talimat almaktansa
02:06
to disrupt their comfortable lives
and tell them what to do.
and tell them what to do.
37
114530
3277
kollarını kesip atmayı tercih ediyorlar.
02:10
But saying, "Yes, it's a real problem,
but I don't want to fix it,"
but I don't want to fix it,"
38
118736
3873
Fakat, “ Evet. Bu gerçek bir sorun
ama bunu düzeltmek istemiyoruz," demek
ama bunu düzeltmek istemiyoruz," demek
02:14
that makes us the bad guy,
and nobody wants to be the bad guy.
and nobody wants to be the bad guy.
39
122633
3595
bizi kötü adam yapar ve
kimse kötü adam olmak istemez.
kimse kötü adam olmak istemez.
02:18
So instead, we use arguments like,
"It's just a natural cycle."
"It's just a natural cycle."
40
126673
4761
Onun yerine biz "Sadece doğal bir döngü."
argümanını kullanırız.
argümanını kullanırız.
02:23
"It's the sun."
41
131458
1310
"Sadece Güneş'ten."
02:24
Or my favorite,
42
132792
1151
Ya da benim favorim
02:25
"Those climate scientists
are just in it for the money."
are just in it for the money."
43
133967
2626
"İklim bilimciler bunu
sadece para için yapıyor."
sadece para için yapıyor."
02:28
(Laughter)
44
136617
1928
(Kahkahalar)
02:30
I get that at least once a week.
45
138569
2421
Bunu haftada bir kez duyuyorum.
02:34
But these are just
sciencey-sounding smoke screens,
sciencey-sounding smoke screens,
46
142489
3849
Bunlar sadece bilimsel söylemlerden uzak,
02:38
that are designed to hide
the real reason for our objections,
the real reason for our objections,
47
146362
2905
itirazlarımızın gerçek sebeplerini
maskelemek için kurgulanan
maskelemek için kurgulanan
02:41
which have nothing to do with the science
48
149291
2286
bilimle hiçbir alakası olmayan
02:43
and everything to do
with our ideology and our identity.
with our ideology and our identity.
49
151601
3937
ideolojimiz ve kimliğimizle
yapılan söylemler.
yapılan söylemler.
02:49
So when we turn on the TV these days,
50
157131
1875
Bugünlerde televizyonu açtığınızda
02:51
it seems like pundit X is saying,
51
159030
2619
üstat X'in söylediği gibi,
02:53
"It's cold outside.
Where is global warming now?"
Where is global warming now?"
52
161673
2610
"Dışarısı soğuk.
Küresel ısınma hani nerede?"
Küresel ısınma hani nerede?"
02:56
And politician Y is saying,
53
164307
1743
Ve politikacı Y de der ki
02:58
"For every scientist
who says this thing is real,
who says this thing is real,
54
166074
2321
"Doğru olduğunu söyleyen
her bilim insanı için
her bilim insanı için
03:00
I can find one who says it isn't."
55
168419
1857
doğru değil diyen birini bulabilirim."
03:02
So it's no surprise that sometimes we feel
like everybody is saying these myths.
like everybody is saying these myths.
56
170680
4283
Bu yüzden bazen bu matematiği yapan
herkes gibi hissetmemiz sürpriz olmaz.
herkes gibi hissetmemiz sürpriz olmaz.
03:07
But when we look at the data --
57
175935
1869
Fakat verilere baktığımızda...
03:09
and the Yale Program
on Climate [Change] Communication
on Climate [Change] Communication
58
177828
2567
Yale Üniversitesi
İklim Değişikliği İletişim Programı
İklim Değişikliği İletişim Programı
03:12
has done public opinion polling across
the country now for a number of years --
the country now for a number of years --
59
180419
3738
son birkaç yıldır ülke genelinde yaptığı
kamuoyu anketinde,
kamuoyu anketinde,
03:16
the data shows that actually 70 percent
of people in the United States agree
of people in the United States agree
60
184181
4129
veriler Birleşik Devletler'de
insanların yüzde 70’inin
insanların yüzde 70’inin
iklim değişikliğine inandığını gösterdi.
03:20
that the climate is changing.
61
188334
1746
03:22
And 70 percent also agree
that it will harm plants and animals,
that it will harm plants and animals,
62
190104
3452
Ve ayrıca bu yüzde 70
bunun bitkilere ve hayvanlara
bunun bitkilere ve hayvanlara
hatta gelecek nesillere
zarar vereceğine de inanıyor.
zarar vereceğine de inanıyor.
03:25
and it will harm future generations.
63
193580
2119
03:28
But then when we dig down a bit deeper,
the rubber starts to hit the road.
the rubber starts to hit the road.
64
196942
4094
Ancak daha da derine indiğimizde
iş ciddileşmeye başlıyor.
iş ciddileşmeye başlıyor.
03:33
Only about 60 percent of people think it
will affect people in the United States.
will affect people in the United States.
65
201887
5190
Sadece %60 kişi Birleşik Devletler'deki
insanların etkileneceğini düşünüyor.
insanların etkileneceğini düşünüyor.
03:39
Only 40 percent of people
think it will affect us personally.
think it will affect us personally.
66
207101
4221
Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel
olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.
olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.
03:44
And then when you ask people,
"Do you ever talk about this?"
"Do you ever talk about this?"
67
212674
3967
Ve sonra insanlara sorduğunuzda
"Bu konu hakkında hiç konuşuyor musunuz?"
"Bu konu hakkında hiç konuşuyor musunuz?"
03:48
two-thirds of people in the entire
United States say, "Never."
United States say, "Never."
68
216665
4824
Birleşik Devletler genelindeki insanların
üçte ikisinin cevabı "Hayır" oldu.
üçte ikisinin cevabı "Hayır" oldu.
Ve daha da kötüsü “Medya da bunun
konuşulduğunu duyudunuz mu?" sorusuna.
konuşulduğunu duyudunuz mu?" sorusuna.
03:54
And even worse, when you say,
"Do you hear the media talk about this?"
"Do you hear the media talk about this?"
69
222878
3517
03:58
Over three-quarters of people say no.
70
226419
2466
İnsanların dörtte üçü "Hayır" dedi.
04:02
So it's a vicious cycle.
71
230633
1733
Bu yüzden bu bir kısır döngü.
04:05
The planet warms.
72
233860
1376
Gezegen ısınır.
04:07
Heat waves get stronger.
73
235260
1531
Isı dalgaları güçlenir.
04:08
Heavy precipitation gets more frequent.
74
236815
2135
Şiddetli yağış daha sık olur.
04:10
Hurricanes get more intense.
75
238974
1897
Kasırgalar daha da artar.
04:12
Scientists release yet another
doom-filled report.
doom-filled report.
76
240895
3400
Bilim insanları
yeni bir felaket raporu yayınlar.
yeni bir felaket raporu yayınlar.
04:16
Politicians push back even more strongly,
77
244734
2874
Politikacılar aynı bilimsel olmayan
söylemleri tekrarlayarak
söylemleri tekrarlayarak
04:19
repeating the same
sciencey-sounding myths.
sciencey-sounding myths.
78
247632
2759
daha sert bir şekilde geri püskürtür.
04:23
What can we do to break
this vicious cycle?
this vicious cycle?
79
251885
2642
Bu kısır döngüyü kırmak için
ne yapabiliriz?
ne yapabiliriz?
04:27
The number one thing we can do
is the exact thing that we're not doing:
is the exact thing that we're not doing:
80
255085
4249
Birinci olarak yapmadığımız bir şeyi
kesinlikle yapabiliriz:
kesinlikle yapabiliriz:
Bu konuda konuşmak.
04:32
talk about it.
81
260307
1150
Şunu diyebilirsiniz
"Ben bir bilim insanı değilim.
"Ben bir bilim insanı değilim.
04:34
But you might say, "I'm not a scientist.
82
262851
1928
Nasıl iklim modelleri içinde
radyal kuvvetlendirme
radyal kuvvetlendirme
04:36
How am I supposed to talk
about radiative forcing
about radiative forcing
83
264803
2365
04:39
or cloud parametrization
in climate models?"
in climate models?"
84
267192
2936
ya da bulut parametreleştirmesi
hakkına konuşabilirim?"
hakkına konuşabilirim?"
04:42
We don't need to be talking
about more science;
about more science;
85
270779
2211
Fazla teknik konuşmaya gerek yok,
04:45
we've been talking about the science
for over 150 years.
for over 150 years.
86
273014
3063
teknik olarak zaten
150 yıldır konuşuyoruz.
150 yıldır konuşuyoruz.
04:48
Did you know that it's been
150 years or more since the 1850s,
150 years or more since the 1850s,
87
276585
5540
İklim bilimcilerin, kömür, gaz ve
petrolü kazıp yakmamızın
petrolü kazıp yakmamızın
04:54
when climate scientists first discovered
88
282149
2112
gezegenin etrafına fazladan bir örtü ören
04:56
that digging up and burning
coal and gas and oil
coal and gas and oil
89
284285
3563
ısı tutucu gazlar ürettiğini ilk
keşfettiğinden bu yana
keşfettiğinden bu yana
150 yıl geçtiğini
04:59
is producing heat-trapping gases
90
287872
1676
biliyor musunuz?
05:01
that is wrapping an extra blanket
around the planet?
around the planet?
91
289572
2695
05:04
That's how long we've known.
92
292291
1601
O zamandan beri biliyoruz.
05:05
It's been 50 years since scientists
first formally warned a US president
first formally warned a US president
93
293916
4177
Bilim adamlarının ilk kez resmen bir
ABD başkanını iklim değişikliği
ABD başkanını iklim değişikliği
05:10
of the dangers of a changing climate,
94
298117
1840
tehlikeleri için uyaralı 50 yıl oldu
05:11
and that president was Lyndon B. Johnson.
95
299981
2464
ve o Başkan Lyndon B. Johnson’dı.
05:15
And what's more,
the social science has taught us
the social science has taught us
96
303442
3413
Dahası sosyal bilimin bize öğrettiği
05:18
that if people have built their identity
on rejecting a certain set of facts,
on rejecting a certain set of facts,
97
306879
4946
insanlar kimliklerini net bir dizi gerçeği
reddetmek üzerine kurmuşlarsa
reddetmek üzerine kurmuşlarsa
05:24
then arguing over those facts
is a personal attack.
is a personal attack.
98
312642
5157
gerçeği tartışmak kişisel bir saldırıdır.
05:29
It causes them to dig in deeper,
99
317823
2103
Onları derine inmeye zorlarsak
05:31
and it digs a trench,
rather than building a bridge.
rather than building a bridge.
100
319950
3151
bu, köprü kurmak yerine,
bir hendek kazılmasına sebep olur.
bir hendek kazılmasına sebep olur.
05:36
So if we aren't supposed to talk
about more science,
about more science,
101
324083
2542
Eğer daha bilimsel olarak
konuşmak gerekmiyorsa
konuşmak gerekmiyorsa
05:38
or if we don't need to talk
about more science,
about more science,
102
326649
2396
ya da daha bilimsel
konuşmamıza gerek yoksa
konuşmamıza gerek yoksa
05:41
then what should we be talking about?
103
329069
2206
o halde biz ne hakkında konuşmalıyız?
05:43
The most important thing to do is,
104
331299
1652
Yapılacak en önemli şey,
05:44
instead of starting up with your head,
with all the data and facts in our head,
with all the data and facts in our head,
105
332975
3764
bizim aklımızdaki tüm veri ve gerçekleri
size aktarmaya çalışmak yerine
size aktarmaya çalışmak yerine
05:48
to start from the heart,
106
336763
1228
yürekten başlamak,
05:50
to start by talking about
why it matters to us,
why it matters to us,
107
338633
3730
bizler için meselenin neden önemli
olduğunu konuşmaya başlamak,
olduğunu konuşmaya başlamak,
05:55
to begin with genuinely shared values.
108
343708
3032
paylaşılan ortak değerlerle başlamaktır.
05:59
Are we both parents?
109
347335
1400
Hepimiz ebeveyn miyiz?
06:01
Do we live in the same community?
110
349296
1975
Aynı toplulukta mı yaşıyoruz?
06:03
Do we enjoy the same outdoor activities:
hiking, biking, fishing, even hunting?
hiking, biking, fishing, even hunting?
111
351628
5464
Aynı aktivitelerden hoşlanıyor muyuz:
Yürüyüş, bisiklet binmek hatta avlanmak?
Yürüyüş, bisiklet binmek hatta avlanmak?
06:10
Do we care about the economy
or national security?
or national security?
112
358215
2652
Ekonomiyi ya da ulusal güvenliği
önemsiyor muyuz?
önemsiyor muyuz?
06:13
For me, one of the most foundational ways
I found to connect with people
I found to connect with people
113
361660
3426
Benim için insanlarla en temel iletişim
kurmanın yollarından biri,
kurmanın yollarından biri,
06:17
is through my faith.
114
365110
1186
inancımdır.
06:18
As a Christian, I believe that God created
this incredible planet that we live on
this incredible planet that we live on
115
366705
4151
Bir Hıristiyan olarak Tanrı bu muhteşem
gezegeni biz yaşayalım diye yarattı
gezegeni biz yaşayalım diye yarattı
06:22
and gave us responsibility
over every living thing on it.
over every living thing on it.
116
370880
4277
ve yaşayan bütün canlılarla birlikte
sorumluluğunu bize verdiğine inanıyorum.
sorumluluğunu bize verdiğine inanıyorum.
06:27
And I furthermore believe
that we are to care for and love
that we are to care for and love
117
375181
2797
Ben şuna da inanıyorum ki bizler
aramızdaki şansız insanlarla
ilgilenmeli ve onları sevmeliyiz,
ilgilenmeli ve onları sevmeliyiz,
06:30
the least fortunate among us,
118
378002
1775
06:31
those who are already suffering
the impacts of poverty,
the impacts of poverty,
119
379801
2718
onlar zaten yoksulluk, açlık, hastalık
06:34
hunger, disease and more.
120
382543
1667
ve daha pek çok şeyden etkileniyor.
06:37
If you don't know what
the values are that someone has,
the values are that someone has,
121
385313
3629
Siz birinin değerlerinin
ne olduğunu bilmiyorsanız
ne olduğunu bilmiyorsanız
06:40
have a conversation, get to know them,
figure out what makes them tick.
figure out what makes them tick.
122
388966
3611
sohbet edin, onları tanımaya çalışın,
onların neden böyle davrandığını bulun.
onların neden böyle davrandığını bulun.
06:45
And then once we have,
123
393427
2007
Sonra bunları öğrenince
06:47
all we have to do is connect the dots
between the values they already have
between the values they already have
124
395458
5349
bütün yapmanız gereken, sahip
oldukları değerlerle iklim değişikliğine
oldukları değerlerle iklim değişikliğine
önem verecekleri noktalar
arasında bağ kurmak.
arasında bağ kurmak.
06:52
and why they would care
about a changing climate.
about a changing climate.
125
400831
2524
06:55
I truly believe, after thousands
of conversations that I've had
of conversations that I've had
126
403815
3514
Son on yılda veya daha fazla sürede
06:59
over the past decade and more,
127
407353
1992
yaptığım binlerce konuşmadan sonra
07:01
that just about every single
person in the world
person in the world
128
409369
2264
gerçekten inanıyorum ki
dünyadaki her bir insan
dünyadaki her bir insan
07:03
already has the values they need
to care about a changing climate.
to care about a changing climate.
129
411657
3126
iklim değişikliğini dikkate alması
için gerekli değerlere sahip.
için gerekli değerlere sahip.
07:06
They just haven't connected the dots.
130
414807
2380
Onlar sadece noktaları birleştirmediler.
07:09
And that's what we can do
through our conversation with them.
through our conversation with them.
131
417211
3454
Ve onlarla konuşmak ile
yapabileceğimiz şey bu.
yapabileceğimiz şey bu.
07:13
The only reason why I care
about a changing climate
about a changing climate
132
421791
2475
Değişen bir iklimi önemsememin tek nedeni,
07:16
is because of who I already am.
133
424290
1673
zaten kim olduğumdur.
07:18
I'm a mother, so I care
about the future of my child.
about the future of my child.
134
426614
2976
Ben bir anneyim, bu yüzden çocuğumun
geleceğini önemsiyorum.
geleceğini önemsiyorum.
07:21
I live in West Texas,
where water is already scarce,
where water is already scarce,
135
429614
3158
Suyun çok az olduğu
Batı Teksas'ta yaşıyorum.
Batı Teksas'ta yaşıyorum.
07:24
and climate change is impacting
the availability of that water.
the availability of that water.
136
432796
3267
ve iklim değişikliği
suyun varlığını etkiliyor.
suyun varlığını etkiliyor.
Ben bir Hristiyanım,
iklim değişikliğinden kaygılıyım
iklim değişikliğinden kaygılıyım
07:28
I'm a Christian, I care
about a changing climate
about a changing climate
137
436903
2302
07:31
because it is, as the military calls it,
a "threat multiplier."
a "threat multiplier."
138
439229
3381
çünkü askeriyede dendiği gibi,
bu bir "tehdit çoğaltıcı."
bu bir "tehdit çoğaltıcı."
07:35
It takes those issues,
139
443109
1794
Şu konuları tartışır:
07:36
like poverty and hunger and disease
and lack of access to clean water
and lack of access to clean water
140
444927
3610
yoksulluk, açlık, hastalık ve
temiz suya erişim eksikliği gibi
temiz suya erişim eksikliği gibi
07:40
and even political crises
that lead to refugee crises --
that lead to refugee crises --
141
448561
3476
ve hatta mülteci krizlerine yol açan
politik krizleri...
politik krizleri...
07:44
it takes all of these issues
and it exacerbates them,
and it exacerbates them,
142
452061
2517
Tüm bu sorunları alır
ve onları azdırır,
ve onları azdırır,
07:46
it makes them worse.
143
454602
1333
onları daha da kötüleştirir.
Ben Rotary kulübü üyesi değilim.
07:49
I'm not a Rotarian.
144
457046
1266
07:50
But when I gave my first talk
at a Rotary Club,
at a Rotary Club,
145
458784
2198
Ama ilk Rotary Kulübü
konuşmamı yaptığımda
konuşmamı yaptığımda
07:53
I walked in and they had this giant banner
that had the Four-Way Test on it.
that had the Four-Way Test on it.
146
461006
4578
içeri girdim ve "Dört Yönlü Test"
yazılı dev bir afiş gördüm.
yazılı dev bir afiş gördüm.
07:58
Is it the truth?
147
466800
1317
Bu gerçek mi?
08:00
Absolutely.
148
468141
1150
Kesinlikle.
08:01
Is it fair?
149
469611
1158
Adil mi?
08:02
Heck, no, that's why I care
most about climate change,
most about climate change,
150
470793
2635
Hayır, bu yüzden iklim
değişikliğini çok önemsiyorum
değişikliğini çok önemsiyorum
08:05
because it is absolutely unfair.
151
473452
1563
çünkü kesinlikle adil değil.
08:07
Those who have contributed
the least to the problem
the least to the problem
152
475039
2389
Probleme en az katkıda bulunanlar da
08:09
are bearing the brunt of the impacts.
153
477452
1786
etkilerin sıkıntısını çekiyor.
08:11
It went on to ask:
154
479262
1196
Sormaya devam etti:
08:12
Would it be beneficial to all,
would it build goodwill?
would it build goodwill?
155
480482
2722
Herkese faydalı olur mu?
İyi niyet inşa eder mi?
İyi niyet inşa eder mi?
08:15
Well, to fix it certainly would.
156
483228
1595
Kesinlikle düzeltmek için olurdu.
08:16
So I took my talk, and I reorganized it
into the Four-Way Test,
into the Four-Way Test,
157
484847
4873
Ben konuşmamı alıp onu
Dört Yönlü Teste göre organize ettim
Dört Yönlü Teste göre organize ettim
08:21
and then I gave it to this group
of conservative businesspeople
of conservative businesspeople
158
489744
3095
ve sonra bunu Batı Teksas'taki
muhafazakar iş adamları
muhafazakar iş adamları
08:24
in West Texas.
159
492863
1150
grubuna verdim.
08:26
(Laughter)
160
494037
1080
(Kahkahalar)
Sonunda asla unutamayacağım bir şey oldu,
08:27
And I will never forget at the end,
161
495141
1888
yüzündeki en şaşkın bakışıyla
bir yerel banka sahibi yanıma geldi.
bir yerel banka sahibi yanıma geldi.
08:29
a local bank owner came up to me
with the most bemused look on his face.
with the most bemused look on his face.
162
497053
4129
08:33
And he said, "You know, I wasn't sure
about this whole global warming thing,
about this whole global warming thing,
163
501601
3623
Ve dedi ki; ''Bu bütün küresel ısınma
olayından emin değildim
olayından emin değildim
08:37
but it passed the Four-Way Test."
164
505248
2620
ama Dört Yönlü Test'i geçti."
08:39
(Laughter)
165
507892
2554
(Kahkahalar)
08:42
(Applause)
166
510470
3889
(Alkışlar)
08:50
These values, though --
they have to be genuine.
they have to be genuine.
167
518037
2752
Bu değerler sahici olmak zorunda.
08:53
I was giving a talk at a Christian college
a number of years ago,
a number of years ago,
168
521345
3095
Birkaç yıl önce bir Hristiyan okulunda
konuşma yapıyordum
konuşma yapıyordum
08:56
and after my talk, a fellow scientist
came up and he said,
came up and he said,
169
524464
3476
ve konuşmadan sonra
bir bilim insanı geldi ve dedi ki
bir bilim insanı geldi ve dedi ki
08:59
"I need some help.
170
527964
1201
"Yardıma ihtiyacım var.
09:01
I've been really trying hard
to get my foot in the door
to get my foot in the door
171
529189
3321
Bölgemizdeki kiliselerin kapısından
içeri adımımı atmayı
içeri adımımı atmayı
09:04
with our local churches,
172
532534
1773
gerçekten deniyorum
09:06
but I can't seem to get any traction.
173
534331
1924
fakat herhangi bir çekicilik görmüyorum.
09:08
I want to talk to them
about why climate change matters."
about why climate change matters."
174
536279
2789
Onlara iklim değişikliğinin
önemini anlatmak istiyorum."
önemini anlatmak istiyorum."
09:11
So I said, "Well, the best thing to do
175
539092
1842
Bende dedim ki "Yapılacak en iyi şey,
09:12
is to start with the denomination
that you're part of,
that you're part of,
176
540958
2739
sizin bir parçası olduğunuz
mezheple başlamak olmalı,
mezheple başlamak olmalı,
09:15
because you share the most values
with those people.
with those people.
177
543721
2491
çünkü siz o toplulukla
en fazla değeri paylaşırsınız.
en fazla değeri paylaşırsınız.
09:18
What type of church do you attend?"
178
546236
1871
Ne tür bir kiliseye bağlısınız?"
09:20
"Oh, I don't attend any church,
I'm an atheist," he said.
I'm an atheist," he said.
179
548609
2682
"Hiçbir kiliseye bağlı değilim.
Ben bir Ateistim," dedi.
Ben bir Ateistim," dedi.
09:23
(Laughter)
180
551315
1169
(Kahkahalar)
09:24
I said, "Well, in that case,
starting with a faith community
starting with a faith community
181
552508
2944
Dedim ki; "Öyleyse bir inananlar
grubuyla başlamak
grubuyla başlamak
09:27
is probably not the best idea.
182
555476
1669
iyi bir fikir değil.
09:29
Let's talk about what you do enjoy doing,
what you are involved in."
what you are involved in."
183
557633
3220
Neler yapmaktan hoşlandığından
nelerle ilgilendiğinden konuşalım."
nelerle ilgilendiğinden konuşalım."
09:32
And we were able to identify
a community group
a community group
184
560877
2168
Ve kendisine bir
grup kimliği kazandırmak için
grup kimliği kazandırmak için
09:35
that he was part of,
that he could start with.
that he could start with.
185
563069
2293
parçası olacağı bir tane belirledik.
Sonuçta bizim değişen
iklimle ilgilenmek için
iklimle ilgilenmek için
09:37
The bottom line is, we don't have to be
a liberal tree hugger
a liberal tree hugger
186
565830
2878
bir çevreci liberal olmamız gerekmez.
09:40
to care about a changing climate.
187
568732
1919
09:42
All we have to be is a human
living on this planet.
living on this planet.
188
570675
3408
Yapmamız gereken tek şey,
bu gezegende yaşayan bir insan olmak.
bu gezegende yaşayan bir insan olmak.
09:46
Because no matter where we live,
189
574913
2095
Nerede yaşadığımızın bir önemi yok
09:49
climate change is already
affecting us today.
affecting us today.
190
577032
3840
zaten iklim değişikliği
bizleri bugün bile etkiliyor.
bizleri bugün bile etkiliyor.
09:54
If we live along the coasts,
191
582525
2261
Eğer kıyı kesimlerinde yaşıyorsak
09:56
in many places, we're already seeing
"sunny-day flooding."
"sunny-day flooding."
192
584810
3932
çoğu yerde sürekli "gelgit selleri"
olduğunu görüyoruz.
olduğunu görüyoruz.
10:02
If we live in western North America,
193
590190
2284
Kuzey Amerika'nın batısında yaşıyorsak
10:04
we're seeing much greater area
being burned by wildfires.
being burned by wildfires.
194
592498
3445
orman yangınlarında yanan
çok büyük alanlar görüyoruz.
çok büyük alanlar görüyoruz.
Eğer farklı sahil bölgelerinde yaşıyorsak
10:09
If we live in many coastal locations,
195
597098
1911
Meksika Körfezi’nden Güney Pasifik’e
kadarki bölümde
kadarki bölümde
10:11
from the Gulf of Mexico
to the South Pacific,
to the South Pacific,
196
599033
2430
10:13
we are seeing stronger hurricanes,
typhoons and cyclones,
typhoons and cyclones,
197
601487
4130
ısınan okyanus sebebiyle güçlenen
tayfunları, kasırgaları
tayfunları, kasırgaları
10:17
powered by a warming ocean.
198
605641
1800
ve siklonları görürüz.
10:19
If we live in Texas
or if we live in Syria,
or if we live in Syria,
199
607950
2611
Teksas’ta ya da Suriye’de yaşıyorsak
10:22
we're seeing climate change
supersize our droughts,
supersize our droughts,
200
610585
2429
iklim değişikliğinin
kuraklığımızı arttırdığını,
kuraklığımızı arttırdığını,
10:25
making them more frequent and more severe.
201
613038
2098
daha sık ve ciddi hale
getirdiğini görürüz.
getirdiğini görürüz.
10:28
Wherever we live, we're already
being affected by a changing climate.
being affected by a changing climate.
202
616244
3302
Nerede yaşarsak yaşayalım,
iklim değişikliğinden etkileniyoruz.
iklim değişikliğinden etkileniyoruz.
10:31
So you might say, "OK, that's good.
We can talk impacts.
We can talk impacts.
203
619570
2767
Şunu diyebilirsiniz, "Güzel.
Etkilerinden konuşabiliriz.
Etkilerinden konuşabiliriz.
10:34
We can scare the pants off people,
because this thing is serious."
because this thing is serious."
204
622361
4151
İnsanların canını sıkabiliriz
çünkü bu durum çok ciddi."
çünkü bu durum çok ciddi."
Gerçek. İnanın bana.
Bilim insanıyım. Biliyorum.
Bilim insanıyım. Biliyorum.
10:38
And it is, believe me.
I'm a scientist, I know.
I'm a scientist, I know.
205
626536
2238
10:40
(Laughter)
206
628798
1454
(Kahkahalar)
10:42
But fear is not
what is going to motivate us
what is going to motivate us
207
630276
3611
Fakat korku, uzun süreliğine
bu durumu sürekli olarak
bu durumu sürekli olarak
10:45
for the long-term, sustained change
that we need to fix this thing.
that we need to fix this thing.
208
633911
3798
değiştirmek için gerekli
olan motivasyon kaynağı değil.
olan motivasyon kaynağı değil.
10:50
Fear is designed to help us
run away from the bear.
run away from the bear.
209
638680
3381
Korku, bizim ayılardan kaçmamız için var.
10:54
Or just run faster
than the person beside us.
than the person beside us.
210
642085
2357
Ya da yanımızdaki kişiden
daha hızlı koşmak için.
daha hızlı koşmak için.
10:56
(Laughter)
211
644466
1150
(Kahkahalar)
10:59
What we need to fix this thing
is rational hope.
is rational hope.
212
647374
4518
Bu şeyi düzeltmek için
ihtiyacımız olan akılcı umut.
ihtiyacımız olan akılcı umut.
11:04
Yes, we absolutely do need
to recognize what's at stake.
to recognize what's at stake.
213
652939
3440
Evet. Kesinlikle neyin tehlikede
olduğunu bilmemiz gerekiyor.
olduğunu bilmemiz gerekiyor.
11:08
Of course we do.
214
656403
1150
Elbette bilebiliriz.
11:10
But we need a vision of a better future --
215
658673
3553
Fakat daha iyi bir gelecek
vizyonuna ihtiyacımız var.
vizyonuna ihtiyacımız var.
11:15
a future with abundant energy,
216
663179
2000
Bol enerjili,
11:17
with a stable economy,
217
665814
1849
istikrarlı bir ekonomiyle,
11:19
with resources available to all,
218
667687
2133
herkesin kullanabileceği,
11:22
where our lives are not worse
but better than they are today.
but better than they are today.
219
670218
4292
hayatımızın kötü olmadığı ama bugünden
daha iyi olduğu bir gelecek.
daha iyi olduğu bir gelecek.
11:27
There are solutions.
220
675747
2269
Çözümler var.
11:30
And that's why the second important
thing that we have to talk about
thing that we have to talk about
221
678040
4111
işte bu sebepten konuşmamız
gereken ikinci konu çözümlerdir.
gereken ikinci konu çözümlerdir.
11:34
is solutions -- practical, viable,
accessible, attractive solutions.
accessible, attractive solutions.
222
682175
6492
Pratik, uygulanabilir,
erişilebilir, çekici çözümler.
erişilebilir, çekici çözümler.
11:41
Like what?
223
689307
1334
Ne gibi mi?
11:42
Well, there's no
silver bullet, as they say,
silver bullet, as they say,
224
690665
2143
Denildiği gibi gümüş bir kurşun yok
11:44
but there's plenty of silver buckshot.
225
692832
2444
ama bir sürü gümüş tüfek saçması var.
11:47
(Laughter)
226
695300
1769
(Kahkahalar)
11:50
There's simple solutions
that save us money
that save us money
227
698593
2103
Bize para kazandırıp ve aynı zamanda
11:52
and reduce our carbon footprint
at the same time.
at the same time.
228
700720
2357
karbon ayak izimizi azaltan
basit çözümler.
basit çözümler.
11:55
Yes, light bulbs.
229
703736
1412
Evet. Ampuller.
11:57
I love my plug-in car.
230
705911
1466
Elektirikli arabamı seviyorum.
11:59
I'd like some solar shingles.
231
707841
1933
Bir güneş panelli çatı istiyorum.
12:02
But imagine if every home
came with a switch beside the front door,
came with a switch beside the front door,
232
710159
4964
Yani evinizin ön kapısının yanında
bir düğme olduğunu,
bir düğme olduğunu,
12:07
that when you left the house, you could
turn off everything except your fridge.
turn off everything except your fridge.
233
715147
3739
siz evden ayrıldığınızda buzdolabı hariç
her şeyi kapatabildiğinizi hayal edin.
her şeyi kapatabildiğinizi hayal edin.
12:10
And maybe the DVR.
234
718910
1225
Hatta DVR kayıt cihazını.
12:12
(Laughter)
235
720159
1490
(Kahkahalar)
12:13
Lifestyle choices: eating local,
eating lower down the food chain
eating lower down the food chain
236
721673
5502
Yaşam tarzı seçimleri: yerel yemekler,
besin zinciri altından beslenmek
besin zinciri altından beslenmek
12:19
and reducing food waste,
which at the global scale,
which at the global scale,
237
727199
3096
ve küresel ölçekte israfı azaltmak,
12:22
is one of the most important things
that we can do to fix this problem.
that we can do to fix this problem.
238
730319
3991
bu problemi düzeltebilmek için yapılacak
en önemli şeylerden biridir.
en önemli şeylerden biridir.
12:26
I'm a climate scientist,
239
734334
1648
Ben bir iklim bilimciyim,
12:28
so the irony of traveling around
to talk to people about a changing climate
to talk to people about a changing climate
240
736006
4178
insanlarla değişen iklimi konuşmak için
etrafta dolaşma gerçeği
etrafta dolaşma gerçeği
12:32
is not lost on me.
241
740208
1612
beni pek etkilemiyor.
12:33
(Laughter)
242
741844
1291
(Kahkahalar)
12:35
The biggest part of my personal
carbon footprint is my travel.
carbon footprint is my travel.
243
743755
3466
Kişisel karbon ayak izimin
en büyük kısmı seyahatim.
en büyük kısmı seyahatim.
12:39
And that's why I carefully
collect my invitations.
collect my invitations.
244
747675
3684
Bu sebepten davetleri
dikkatlice topluyorum.
dikkatlice topluyorum.
12:43
I usually don't go anywhere
unless I have a critical mass
unless I have a critical mass
245
751383
2841
Genellikle hiçbir yere gitmem,
tabii ciddi bir kitleye sahip
tabii ciddi bir kitleye sahip
12:46
of invitations in one place --
246
754248
1770
bir yerdeki davetlerden başka...
12:48
anywhere from three to four
247
756042
1355
Farklı yerlerde 3 veya 4,
12:49
to sometimes even as many as
10 or 15 talks in a given place --
10 or 15 talks in a given place --
248
757421
3733
bazen de 10 veya 15 konuşma olsa bile…
12:53
so I can minimize the impact
of my carbon footprint
of my carbon footprint
249
761178
2794
Böylece karbon ayak izimin etkisini
olabildiğince en aza indirebilirim.
12:55
as much as possible.
250
763996
1253
12:57
And I've transitioned nearly
three-quarters of the talks I give
three-quarters of the talks I give
251
765273
3388
Ve videolardaki konuşmalarımın
neredeyse dörtte üçünü
neredeyse dörtte üçünü
13:00
to video.
252
768685
1150
değiştirdim.
13:02
Often, people will say,
"Well, we've never done that before."
"Well, we've never done that before."
253
770284
3134
Çoğu zaman insanlar der ki
"Bunu daha önce hiç yapmadık."
"Bunu daha önce hiç yapmadık."
13:05
But I say, "Well, let's give it a try,
I think it could work."
I think it could work."
254
773442
3032
Ancak ben de; "Bir deneyelim.
Sanırım işe yarayabilir," derim.
Sanırım işe yarayabilir," derim.
13:10
Most of all, though,
255
778815
1231
Her şeyden önce,
dünyada bugün gerçekte neler
olup bittiğini konuşmamız gerek
olup bittiğini konuşmamız gerek
13:12
we need to talk about what's already
happening today around the world
happening today around the world
256
780070
4341
13:16
and what could happen in the future.
257
784435
1928
ve gelecekte neler olabileceğini de.
13:18
Now, I live in Texas,
258
786910
1524
Şimdi, Teksas'ta yaşıyorum
13:20
and Texas has the highest carbon emissions
of any state in the United States.
of any state in the United States.
259
788458
4341
ve Teksas, Birleşik Devletler'in en yüksek
karbon emisyonuna sahip eyaleti.
karbon emisyonuna sahip eyaleti.
13:24
You might say, "Well,
what can you talk about in Texas?"
what can you talk about in Texas?"
260
792823
2913
"Teksas'ta ne hakkında konuşabilirsiniz?"
diyebilirsiniz.
diyebilirsiniz.
13:27
The answer is: a lot.
261
795760
2007
Cevap : Çok şey.
13:30
Did you know that in Texas
there's over 25,000 jobs
there's over 25,000 jobs
262
798601
4804
Teksas'ta 25.000'den fazla işin
rüzgar enerjisi endüstrisinde
rüzgar enerjisi endüstrisinde
13:35
in the wind energy industry?
263
803429
1367
olduğunu biliyor muydunuz?
13:37
We are almost up to 20 percent
of our electricity
of our electricity
264
805315
3064
Elektriğimizin neredeyse
yüzde 20'sinden fazlası, temiz,
yüzde 20'sinden fazlası, temiz,
13:40
from clean, renewable sources,
most of that wind,
most of that wind,
265
808403
2365
yenilenebilir kaynaklardan,
ve rüzgardan geliyor,
ve rüzgardan geliyor,
13:42
though solar is growing quickly.
266
810792
1619
güneş enerjisi hızla büyüyorsa da.
13:44
The largest army base
in the United States, Fort Hood,
in the United States, Fort Hood,
267
812917
2689
Birleşik Devletler'deki
en büyük ordu üssü Fort Hood
en büyük ordu üssü Fort Hood
13:47
is, of course, in Texas.
268
815630
1804
elbette Teksas'ta.
13:50
And they've been powered
by wind and solar energy now,
by wind and solar energy now,
269
818175
3428
Ve şimdi rüzgar ve güneş
enerjisiyle çalışıyor,
enerjisiyle çalışıyor,
13:53
because it's saving taxpayers
over 150 million dollars.
over 150 million dollars.
270
821627
3747
çünkü vergi mükelleflerine 150 milyon
dolardan fazla tasarruf sağlıyor.
dolardan fazla tasarruf sağlıyor.
13:58
Yes.
271
826096
1151
Evet.
13:59
(Applause)
272
827271
4412
(Alkışlar)
14:04
What about those who don't have
the resources that we have?
the resources that we have?
273
832445
3278
Peki bizim sahip olduğumuz
kaynaklara sahip olmayanlar?
kaynaklara sahip olmayanlar?
14:07
In sub-Saharan Africa,
there are hundreds of millions of people
there are hundreds of millions of people
274
835747
2970
Sahra altı Afrika'da
yüz milyonlarca insan var ve
yüz milyonlarca insan var ve
14:10
who don't have access to any type
of energy except kerosine,
of energy except kerosine,
275
838741
2884
herhangi bir enerji kaynağına
erişimleri yok, gaz yağı hariç
erişimleri yok, gaz yağı hariç
14:13
and it's very expensive.
276
841649
1793
ve o da çok pahalı.
14:15
Around the entire world,
277
843466
1825
Bütün dünyada
14:17
the fastest-growing type
of new energy today is solar.
of new energy today is solar.
278
845315
4928
en hızlı büyüyen enerji kaynağı güneş.
14:22
And they have plenty of solar.
279
850911
2000
Onlar buna miktarda sahipler.
14:26
So social impact investors,
nonprofits, even corporations
nonprofits, even corporations
280
854196
4516
Sıradan yatırımcılar, kar amacı gütmeyen
kuruluşlar hatta şirketler
kuruluşlar hatta şirketler
14:30
are going in and using innovative
new microfinancing schemes,
new microfinancing schemes,
281
858736
3589
bu işe girişiyor ve yeni
mikro finansman programları da
mikro finansman programları da
14:34
like, pay-as-you-go solar,
282
862349
1929
güneş enerjisiyle öde şeklinde.
14:36
so that people can buy
the power they need in increments,
the power they need in increments,
283
864981
2716
Bu yüzden insanlar kazançlarında
ihtiyaç duydukları gücü
ihtiyaç duydukları gücü
14:39
sometimes even on their cell phone.
284
867721
1688
cep telefonuyla bile satın alıyor.
14:41
One company, Azuri, has distributed
tens of thousands of units
tens of thousands of units
285
869942
3197
Azuri isimli bir şirket, on bir ülkede
on binlerce birimini
on binlerce birimini
14:45
across 11 countries,
from Rwanda to Uganda.
from Rwanda to Uganda.
286
873163
3204
Ruanda'dan Uganda'ya kadar dağıttı.
14:48
They estimate that they've powered
over 30 million hours of electricity
over 30 million hours of electricity
287
876790
3985
Onlar tahminen 30 milyon
saatin üzerinde elektrik
saatin üzerinde elektrik
14:52
and over 10 million hours
of cell phone charging.
of cell phone charging.
288
880799
2534
ve 10 milyon saat cep telefonu şarjı için
güç kullanıyor.
güç kullanıyor.
14:56
What about the giant growing
economies of China and India?
economies of China and India?
289
884792
3788
Peki ya Çin ve Hindistan'ın
büyüyen dev ekonomileri?
büyüyen dev ekonomileri?
15:01
Well, climate impacts might seem
a little further down the road,
a little further down the road,
290
889502
3016
İklime etkileri daha
yolun başında görünebilir
yolun başında görünebilir
15:04
but air quality impacts
are right here today.
are right here today.
291
892542
2540
ama hava kalitesi üzerindeki
etkileri ortada.
etkileri ortada.
15:07
And they know that clean energy
is essential to powering their future.
is essential to powering their future.
292
895455
4029
Ve onlar temiz enerjinin geleceklerini
güçlendirmedeki gerekliliğini biliyorlar.
güçlendirmedeki gerekliliğini biliyorlar.
15:11
So China is investing hundreds
of billions of dollars in clean energy.
of billions of dollars in clean energy.
293
899981
5601
Bu yüzden Çin, temiz enerjiye
yüz milyarlarca dolar yatırım yapıyor.
yüz milyarlarca dolar yatırım yapıyor.
15:17
They're flooding coal mines,
294
905606
1503
Kömür madenini suyla dolduruyor
15:19
and they're putting floating
solar panels on the surface.
solar panels on the surface.
295
907133
2819
ve üzerine de yüzen güneş
panelleri yerleştiriyor.
panelleri yerleştiriyor.
15:22
They also have a panda-shaped solar farm.
296
910482
1968
Panda şekilli bir güneş çiftlikleri var.
15:24
(Applause)
297
912474
1151
(Alkışlar)
15:25
(Laughter)
298
913649
1460
(Kahkahalar)
15:27
Yes, they're still burning coal.
299
915133
1920
Evet, hala kömür yakıyorlar.
15:29
But they've shut down
all the coal plants around Beijing.
all the coal plants around Beijing.
300
917395
2773
Ancak Pekin'deki tüm kömür
santrallerini kapattılar.
santrallerini kapattılar.
15:32
And in India, they're looking to replace
301
920538
2331
Ve Hindistan, çeyrek milyar
15:34
a quarter of a billion
incandescent light bulbs with LEDs,
incandescent light bulbs with LEDs,
302
922893
3891
akkor ampulünü LED'ler ile
değiştirmenin yolunu aramakta ki
değiştirmenin yolunu aramakta ki
15:38
which will save them
seven billion dollars in energy costs.
seven billion dollars in energy costs.
303
926808
3269
bu, enerji maliyetlerinde
yedi milyar dolar tasarruf demek.
yedi milyar dolar tasarruf demek.
15:42
They're investing in green jobs,
304
930720
2062
Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar
15:45
and they're looking to decarbonize
their entire vehicle fleet.
their entire vehicle fleet.
305
933448
3241
ve araç filosunun tamamını
karbondan arındırmak istiyorlar.
karbondan arındırmak istiyorlar.
15:48
India may be the first country
to industrialize
to industrialize
306
936713
2996
Hindistan, belki de fosil
yakıtına bel bağlamadan
yakıtına bel bağlamadan
15:51
without relying primarily on fossil fuels.
307
939733
2800
endüstrileşen ilk ülke olabilir.
15:55
The world is changing.
308
943760
1817
Dünya değişiyor.
15:57
But it just isn't changing fast enough.
309
945990
2740
Ama sadece yeterince hızlı değişmiyor.
16:01
Too often, we picture this problem
310
949236
1754
Bu sorunu bir tepenin dibinde duran
16:03
as a giant boulder
sitting at the bottom of a hill,
sitting at the bottom of a hill,
311
951014
2555
dev bir kaya olarak tasvir edersek
16:05
with only a few hands on it,
trying to roll it up the hill.
trying to roll it up the hill.
312
953593
2992
sadece birkaç el üstünde ve
tepeye doğru çıkarmaya çalışıyor.
tepeye doğru çıkarmaya çalışıyor.
16:08
But in reality, that boulder
is already at the top of the hill.
is already at the top of the hill.
313
956609
3095
Ama gerçekte, bu kaya
zaten tepenin zirvesinde.
zaten tepenin zirvesinde.
16:11
And it's got hundreds of millions
of hands, maybe even billions on it,
of hands, maybe even billions on it,
314
959728
3314
Ve üstündeki yüz milyonlarca
belki de milyarlarca el
belki de milyarlarca el
16:15
pushing it down.
315
963066
1230
onu aşağıya itiyor.
16:16
It just isn't going fast enough.
316
964320
2305
Sadece yeterince hızlı gitmiyor.
16:19
So how do we speed up that giant boulder
so we can fix climate change in time?
so we can fix climate change in time?
317
967292
4420
Dev kayayı nasıl hızlandırırız ki zamanla
iklim değişikliğini düzeltebilelim?
iklim değişikliğini düzeltebilelim?
16:24
You guessed it.
318
972641
1324
Bildiniz.
16:25
The number one way is by talking about it.
319
973989
2989
Bir numaralı yol bunun hakkında konuşmak.
16:29
The bottom line is this:
320
977781
1707
Sözün özü:
16:32
climate change is affecting you and me
right here, right now,
right here, right now,
321
980797
4294
iklim değişikliği şu anda
burada sizi ve beni,
burada sizi ve beni,
16:37
in the places where we live.
322
985115
1681
yaşadığımız yerleri etkiliyor.
16:40
But by working together, we can fix it.
323
988875
2603
Fakat birlikte çalışarak
bunu düzeltebiliriz.
bunu düzeltebiliriz.
16:43
Sure, it's a daunting problem.
324
991502
1493
Şüphesiz korkutucu bir problem.
16:45
Nobody knows that more
than us climate scientists.
than us climate scientists.
325
993019
2874
Kimse bunu biz iklim
bilimcilerden daha iyi bilemez.
bilimcilerden daha iyi bilemez.
16:48
But we can't give in to despair.
326
996458
2134
Ama umutsuzluğa teslim olamayız.
16:50
We have to go out and actively look
for the hope that we need,
for the hope that we need,
327
998965
3509
Dışarı çıkmalı ve ihtiyaç duyduğumuz
ve bizi harekete geçirecek
ve bizi harekete geçirecek
16:54
that will inspire us to act.
328
1002498
2092
umudu aramalıyız.
16:57
And that hope begins
with a conversation today.
with a conversation today.
329
1005465
4545
Ve bu umut bugünki konuşma ile başlar.
17:03
Thank you.
330
1011053
1197
Teşekkür ederim.
17:04
(Applause)
331
1012274
6069
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Katharine Hayhoe - Climate scientistKatharine Hayhoe studies what climate change means to us in the places where we live.
Why you should listen
As Katharine Hayhoe writes: "I'm a climate scientist: I crunch the data, I analyze the models, and I help people like engineers and city managers and water planners prepare for the ways climate change affects all of us. I'm a professor in political science at Texas Tech University, where I direct the Climate Science Center. I'm also a lead author for the US National Climate Assessment; I host the PBS Digital Series Global Weirding; and I spend a lot of time talking to people about climate science, impacts, solutions and how they connect to our values. I've been named one of TIME's "100 Most Influential People," Fortune's "50 Greatest Leaders" and Foreign Policy's "100 Leading Global Thinkers."
"These are all tremendous honors, for which I'm enormously grateful. What means the most, though, is when just one person tells me sincerely that they had never cared about climate change before, or even thought it was real: but now, because of something they heard me say, they've changed their mind. That's what makes it all worthwhile."
Katharine Hayhoe | Speaker | TED.com