ABOUT THE SPEAKER
Geoff Mulgan - Social commentator
Geoff Mulgan is director of the Young Foundation, a center for social innovation, social enterprise and public policy that pioneers ideas in fields such as aging, education and poverty reduction. He’s the founder of the think-tank Demos, and the author of "The Art of Public Strategy."

Why you should listen

Geoff Mulgan is director of the Young Foundation, a center for social innovation, social enterprise and public policy with a 50-year history of creating new organisations and pioneering ideas in fields as varied as aging, education, healthcare and poverty reduction.

Before the Young Foundation, Geoff Mulgan has held various roles in the UK government including director of the Government's Strategy Unit and head of policy in the Prime Minister's office, and he was the founder of the think-tank Demos. He is chairing a Carnegie Inquiry into the Future of Civil Society in the UK and Ireland. His most recent book is The Art of Public Strategy: Mobilising Power and Knowledge for the Common Good.

More profile about the speaker
Geoff Mulgan | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2009

Geoff Mulgan: Post-crash, investing in a better world

Geoff Mulgan: Çöküşün ardından daha iyi bir dünya için yatırım yapmak

Filmed:
358,863 views

Dünya ekonomisi yeniden başlatılırken Geoff Mulgan şu soruyu yöneltiyor: Kurtarma fonunu, körelmiş endüstrilere harcamak yerine neden yeni ve sosyal sorumlu şirketleri teşvik etmek ve böylece dünyayı biraz olsun iyileştirmek için kullanmıyoruz?
- Social commentator
Geoff Mulgan is director of the Young Foundation, a center for social innovation, social enterprise and public policy that pioneers ideas in fields such as aging, education and poverty reduction. He’s the founder of the think-tank Demos, and the author of "The Art of Public Strategy." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:19
It's hardzor to believe that it's lessaz than a yearyıl sincedan beri the extraordinaryolağanüstü momentan
0
1000
4000
Ekonominin direği kredilerde
işlerin durma noktasına geldiği
00:23
when the financemaliye, the creditkredi, whichhangi drivessürücüler our economiesekonomiler frozedondu.
1
5000
4000
o sıra dışı zamanlardan bu yana
bir yıl geçtiğine inanmak çok güç.
00:27
A massivemasif cardiackardiyak arresttutuklamak.
2
9000
3000
Şiddetli bir kalp durması.
00:30
The effectEfekt, the paybackgeri ödeme, perhapsbelki, for yearsyıl of vampirevampir predatorsyırtıcı like BernieBernie MadoffMadoff,
3
12000
4000
Geçmişte Bernie Madoff gibi
vampirlerin yarattığı etki
00:34
whomkime we saw earlierdaha erken.
4
16000
2000
ve ödenecek diyetler.
00:36
AbuseKötüye of steroidssteroidler, bingingbinging and so on.
5
18000
3000
Steroidlerin amaç dışı kullanımı,
yeme bozukluğu ve daha nicesi.
00:39
And it's only a fewaz monthsay sincedan beri governmentshükümetler
6
21000
2000
Üstelik devletler sistemdeki
akışın devamlılığı için
00:41
injectedenjekte enormousmuazzam sumstoplamları of moneypara to try and keep the wholebütün systemsistem afloatayakta.
7
23000
6000
büyük miktarlarda parayı piyasaya
enjekte edeli daha yeni birkaç ay oldu.
Şimdilerde oldukça değişik
bir alaca karanlık kuşağındayız,
00:47
And we're now in a very strangegarip sortçeşit of twilightalacakaranlık zonebölge,
8
29000
2000
00:49
where no one quiteoldukça knowsbilir what's workedişlenmiş, or what doesn't.
9
31000
4000
neyin işe yaradığı veya yaramadığı
konusunda kimsenin fikri yok.
00:53
We don't have any very clearaçık mapsharitalar, any compasspusula to guidekılavuz us.
10
35000
5000
Bize rehberlik edecek ne bir haritamız
ne de bir pusulamız var.
00:58
We don't know whichhangi expertsuzmanlar to believe anymoreartık.
11
40000
3000
Hangi uzmana inanacağımızı
şaşırmış durumdayız.
01:01
What I'm going to try and do is to give some pointersIşaretçi
12
43000
3000
Benim burada yapmak istediğim ise
size birkaç gösterge sunmak,
01:04
to what I think is the landscapepeyzaj on the other sideyan of the crisiskriz,
13
46000
4000
aslında bu da krizin
diğer tarafına dair bir manzara;
01:08
what things we should be looking out for
14
50000
2000
neleri gözetmemiz gerektiği
01:10
and how we can actuallyaslında use the crisiskriz.
15
52000
3000
ve krizi nasıl kullanabileceğimize
dair bir bakış açısı.
01:13
There's a definitiontanım of leadershipliderlik whichhangi saysdiyor,
16
55000
2000
Liderliğin şöyle bir tanımı var:
01:15
"It's the abilitykabiliyet to use the smallestEn küçük possiblemümkün crisiskriz
17
57000
4000
"En ufak krizi, mümkün olan
en büyük etkiyi yaratmak için
kullanabilme becerisi."
01:19
for the biggesten büyük possiblemümkün effectEfekt."
18
61000
2000
01:21
And I want to talk about how we ensuresağlamak that this crisiskriz,
19
63000
3000
Bugün sizlere, hiç de
ufak olmayan bu krizi
01:24
whichhangi is by no meansanlamına geliyor smallküçük, really is used to the fulltam.
20
66000
4000
nasıl en iyi şekilde kullanabileceğimizi
anlatmak istiyorum.
01:28
I want to startbaşlama just by sayingsöz a bitbit about where I'm cominggelecek from.
21
70000
3000
Size kendimle alakalı
biraz bilgi vererek başlayayım.
01:31
I've got a very confusedŞaşkın backgroundarka fon
22
73000
3000
Arka planım oldukça karmaşık,
01:34
whichhangi perhapsbelki makesmarkaları me appropriateuygun for confusedŞaşkın timeszamanlar.
23
76000
4000
bu da beni karmaşık zamanlarda
tercih edilebilir kılıyor.
01:38
I've got a PhPH.D. in TelecomsTelekom, as you can see.
24
80000
3000
Gördüğünüz gibi telekomünikasyon
alanında doktora yaptım.
Şu gördüğünüz adamdan
Budist rahibi olmak için eğitim aldım.
01:41
I trainedeğitilmiş brieflykısaca as a BuddhistBudist monkkeşiş underaltında this guy.
25
83000
3000
01:44
I've been a civilsivil servanthizmetçi,
26
86000
2000
Memurluk yaptım,
01:46
and I've been in chargeşarj etmek of policypolitika for this guy as well.
27
88000
3000
bu adamın da baş politika danışmanıydım.
01:49
But what I want to talk about beginsbaşlar when I was at this cityŞehir, this universityÜniversite, as a studentÖğrenci.
28
91000
5000
Fakat anlatacaklarım, bu şehirdeki
üniversite hayatıma dayanıyor.
01:54
And then as now, it was a beautifulgüzel placeyer of ballstaşaklar and puntsPunts, beautifulgüzel people,
29
96000
6000
Okul, şimdi olduğu gibi, top oynayan
güzel insanlarla dolu bir yerdi.
02:00
manyçok of whomkime tookaldı to heartkalp RonaldRonald Reagan'sReagan'ın commentyorum Yap
30
102000
3000
İnsanların birçoğu Ronald Reagan'ın
şu sözüne gönül vermişti:
02:03
that, "even if they say hardzor work doesn't do you any harmzarar,
31
105000
3000
"Çok çalışmanın zararı yoktur deseler bile
02:06
why riskrisk it?"
32
108000
2000
neden kendinizi riske atasınız ki?"
02:09
But when I was here,
33
111000
2000
Fakat ben oradayken
02:11
a lot of my fellowadam teenagersgençler were in a very differentfarklı situationdurum,
34
113000
4000
akranlarımın birçoğu
oldukça zor bir durumdaydı,
02:15
leavingayrılma schoolokul at a time then of rapidlyhızla growingbüyüyen youthgençlik unemploymentişsizlik,
35
117000
4000
genç işsizliğinin hızla arttığı
bir dönemde okulu bırakıyorlar
02:19
and essentiallyesasen hittingisabet a bricktuğla wallduvar in termsşartlar of theironların opportunitiesfırsatlar.
36
121000
4000
ve bir anlamda, potansiyel fırsatlar
noktasında duvara tosluyorlardı.
02:23
And I spentharcanmış quiteoldukça a lot of time with them ratherdaha doğrusu than in puntsPunts.
37
125000
4000
Top oynamaktansa, bu arkadaşlarla
daha çok vakit geçirdim.
02:27
And they were people who were not shortkısa of witzekâ, or graceGrace or energyenerji,
38
129000
5000
Üstelik bu kişilerde zeka, istek
veya enerji eksikliği yoktu;
02:32
but they had no hopeumut, no jobsMeslekler, no prospectsumutlar.
39
134000
3000
fakat ne umutları, ne işleri
ne de beklentileri vardı.
02:35
And when people aren'tdeğil allowedizin to be usefulişe yarar,
40
137000
2000
İnsanların işe yaramasına izin vermezseniz
02:37
they soonyakında think that they're uselessyararsız.
41
139000
3000
kısa süre sonra kendilerini
işe yaramaz hissederler.
02:40
And althougholmasına rağmen that was great for the musicmüzik business at the time,
42
142000
3000
O zamanlar bu durum,
müzik piyasasının işine gelse de
02:43
it wasn'tdeğildi much good for anything elsebaşka.
43
145000
2000
diğer sektörler için pek hayırlı değildi.
02:45
And ever sincedan beri then, I've wonderedmerak why it is that capitalismkapitalizm
44
147000
3000
O zamandan beri, kapitalizmin
neden bazen çok faydalı
02:48
is so amazinglyinanılmaz efficientverimli at some things, but so inefficientyetersiz at othersdiğerleri,
45
150000
4000
bazen de faydasız olduğunu merak ederim;
02:52
why it's so innovativeyenilikçi in some waysyolları and so un-innovativeun-yenilikçi in othersdiğerleri.
46
154000
5000
neden bir yerde yenilikçiyken
başka bir noktada kısır kalıyor?
02:57
Now, sincedan beri that time,
47
159000
2000
Aslına bakarsanız, o dönemden bugüne
02:59
we'vebiz ettik actuallyaslında been throughvasitasiyla an extraordinaryolağanüstü boomBoom,
48
161000
3000
piyasada sıra dışı
bir artış tecrübe ettik,
03:02
the longestEn uzun boomBoom ever in the historytarih of this countryülke.
49
164000
4000
bu ülkenin tarihinde
en uzun süren canlılıktı.
03:06
UnprecedentedBenzeri görülme -miş wealthservet and prosperityrefah,
50
168000
2000
Eşi benzeri görülmemiş refah ve bolluk,
03:08
but that growthbüyüme hasn'tdeğil sahiptir always deliveredteslim what we neededgerekli.
51
170000
4000
fakat bu büyüme bize her zaman
ihtiyacımız olanı da vermedi.
03:12
H.L. MenckenMencken oncebir Zamanlar said that, "to everyher complexkarmaşık problemsorun,
52
174000
3000
H.L. Mencken şöyle demiş:
"Her kompleks problem için
03:15
there is a simplebasit solutionçözüm and it's wrongyanlış."
53
177000
4000
basit bir çözüm vardır
ve genelde yanlış çıkar."
03:19
But I'm not sayingsöz growthbüyüme is wrongyanlış,
54
181000
2000
Büyümenin yanlış olduğunu söylemiyorum,
03:21
but it's very strikingdikkat çekici that throughoutboyunca the yearsyıl of growthbüyüme,
55
183000
3000
fakat bu büyüme döneminde
birçok şeyin iyiye gitmemesi
03:24
manyçok things didn't get better.
56
186000
2000
gerçekten çarpıcı.
03:26
RatesOranları of depressiondepresyon carriedtaşınan on up, right acrosskarşısında the WesternWestern worldDünya.
57
188000
4000
Batı dünyasında depresyon oranları arttı.
Amerika'ya baktığınızda
kayda değer meseleleri
03:30
If you look at AmericaAmerika, the proportionoran of AmericansAmerikalılar
58
192000
2000
paylaşacak kimsesi olmayan
Amerikalıların oranı
03:32
with no one to talk to about importantönemli things
59
194000
2000
03:34
wentgitti up from a tenthonuncu to a quarterçeyrek.
60
196000
3000
yüzde onlardan yirmi beşlere çıktı.
03:37
We commutedçevirdi longeruzun to work, but as you can see from this graphgrafik,
61
199000
3000
İşe gidiş süremiz uzadı,
fakat grafikte de görüyorsunuz,
03:40
the longeruzun you commuteGidip the lessaz happymutlu you're likelymuhtemelen to be.
62
202000
4000
yol ne kadar uzarsa
biz de o kadar mutsuz oluyoruz.
03:44
And it becameoldu ever clearerdaha net that economicekonomik growthbüyüme
63
206000
3000
Artık gün gibi ortada,
ekonomik büyüme
03:47
doesn't automaticallyotomatik olarak translateÇevirmek into socialsosyal growthbüyüme or humaninsan growthbüyüme.
64
209000
4000
sosyal hayata veya insanlara öyle hemen
olumlu şekilde zuhur etmiyor.
03:52
We're now at anotherbir diğeri momentan
65
214000
2000
Şimdiyse başka bir döneme geçtik,
03:54
when anotherbir diğeri wavedalga of teenagersgençler are enteringgirme a cruelacımasız job marketpazar.
66
216000
5000
gençlerden oluşan bir başka dalga daha
acımasız iş dünyasına giriyor.
03:59
There will be a millionmilyon unemployedişsiz younggenç people here
67
221000
2000
Yıl sonunda burada bir milyon kadar
04:01
by the endson of the yearyıl,
68
223000
2000
işsiz genç olacak,
04:03
thousandsbinlerce losingkaybetme theironların jobsMeslekler everydayher gün in AmericaAmerika.
69
225000
3000
Amerika'da her gün binlerce
insan işinden oluyor.
04:06
We'veBiz ettik got to do whateverher neyse we can to help them,
70
228000
3000
Onlara yardım etmek için elimizden
ne geliyorsa yapmamız lazım.
04:09
but we'vebiz ettik alsoAyrıca got to asksormak, I think, a more profoundderin questionsoru
71
231000
3000
Fakat bir yandan daha
temel bir soru sormamız gerek:
04:12
of whetherolup olmadığını we use this crisiskriz to jumpatlama forwardileri
72
234000
3000
Bu krizi, insan ihtiyaçlarıyla
daha uyumlu olan
04:15
to a differentfarklı kindtür of economyekonomi that's more suiteduygun to humaninsan needsihtiyaçlar,
73
237000
4000
ekonomi modeline geçmek,
ekonomi ve toplum arası dengeyi
04:19
to a better balancedenge of economyekonomi and societytoplum.
74
241000
4000
daha iyi kurmak için mi kullanacağız?
Bence çıkarılacak
tarihi derslerden bir tanesi,
04:23
And I think one of the lessonsdersler of historytarih is that
75
245000
2000
04:25
even the deepesten derin criseskrizler can be momentsanlar of opportunityfırsat.
76
247000
5000
en derin krizlerin bile
fırsat yaratabileceği.
Uçlardaki fikirleri
toplumsal tercihlere dönüştürüyorlar.
04:30
They bringgetirmek ideasfikirler from the marginsmarjlar into the mainstreamana akım.
77
252000
3000
04:33
They oftensık sık leadöncülük etmek to the accelerationhızlanma of much-neededçok ihtiyaç duyulan reformsreformlar.
78
255000
4000
Genelde en çok ihtiyaç duyulan reformların
hız kazanmasına ön ayak oluyorlar.
04:37
And you saw that in the '30s,
79
259000
3000
Bunu 1930'larda gördük,
04:40
when the Great DepressionDepresyon paveddöşeli the way
80
262000
3000
Büyük Buhran zamanı Bretton Woods,
04:43
for BrettonBretton WoodsWoods, welfarerefah statesdevletler and so on.
81
265000
4000
refah devleti gibi kavramların önünü açtı.
04:47
And I think you can see around us now,
82
269000
2000
Farkındasınızdır, günümüzde de
04:49
some of the greenyeşil shootssürgünler of a very differentfarklı kindtür of economyekonomi and capitalismkapitalizm
83
271000
3000
çok farklı ekonomi ve kapitalizm
çeşitlerinin filizlendiğini
04:52
whichhangi could growbüyümek.
84
274000
2000
görebiliyoruz.
04:54
You can see it in dailygünlük life.
85
276000
2000
Bunu günlük hayatta gözlemleyebilirsiniz.
04:56
When timeszamanlar are hardzor, people have to do things for themselveskendilerini,
86
278000
2000
Kriz zamanı, insanlar
kendileri için adım atmak zorundalar;
04:58
and right acrosskarşısında the worldDünya, OxfordOxford, OmahaOmaha, OmskOmsk,
87
280000
4000
mesela dünyanın dört bir yanında,
Oxford, Omaha ve Omsk'ta
05:02
you can see an extraordinaryolağanüstü explosionpatlama of urbankentsel farmingtarım,
88
284000
3000
kentsel tarımın revaçta
olduğunu görebilirsiniz,
05:05
people takingalma over landarazi, takingalma over roofsçatılar,
89
287000
3000
insanlar arazileri,
çatı katlarını devralarak
05:08
turningdöndürme bargesMAVNA into temporarygeçici farmsçiftlikleri.
90
290000
2000
onları geçici çiftliklere dönüştürüyorlar.
05:10
And I'm a very smallküçük partBölüm of this.
91
292000
2000
Ben de bu işe ufaktan dahil oldum.
05:12
I have 60,000 of these things in my gardenBahçe.
92
294000
3000
Bahçemde bunlardan altmış bin adet var.
05:15
A fewaz of these. This is AtillaAtilla the hentavuk.
93
297000
3000
Bunlardan da birkaç tane var.
Tanıştırayım, Tavuk Atilla.
05:18
And I'm a very smallküçük partBölüm of a very largegeniş movementhareket,
94
300000
3000
Bu büyük hareketin çok ufak bir parçasıyım
zira bazıları için bu işler
yaşamsal bir değer taşıyor
05:21
whichhangi for some people is about survivalhayatta kalma,
95
303000
3000
fakat farklı türde bir ekonomi
ve değerler de işin içinde,
05:24
but is alsoAyrıca about valuesdeğerler, about a differentfarklı kindtür of economyekonomi,
96
306000
3000
05:27
whichhangi isn't so much about consumptiontüketim and creditkredi,
97
309000
2000
üstelik burada tüketim ve krediler yok,
05:29
but about things whichhangi mattermadde to us.
98
311000
3000
daha çok bize anlam
ifade eden şeylerle ilgili.
05:32
And everywhereher yerde too, you can see a proliferationçoğalma of time banksbankalar
99
314000
3000
Her yerde, zaman bankalarının
ve paralel para birimlerinin
05:35
and parallelparalel currenciespara birimleri,
100
317000
2000
çoğaldığını görüyoruz,
05:37
people usingkullanma smartakıllı technologiesteknolojiler to linkbağlantı up
101
319000
3000
insanlar akıllı teknolojileri,
pazarın sunduğu bütün kaynakları
bir araya getirmek için kullanıyorlar;
insan, bina, toprak gibi.
05:40
all the resourceskaynaklar freedserbest up by the marketpazar -- people, buildingsbinalar, landarazi --
102
322000
3000
05:43
and linkingbağlayıcı them to whomeverkişiye has got the mostçoğu compellingzorlayıcı needsihtiyaçlar.
103
325000
5000
Bunları da kimin daha çok ihtiyacı
varsa ona yönlendiriyorlar.
05:48
There's a similarbenzer storyÖykü, I think, for governmentshükümetler.
104
330000
3000
Kanımca aynı durum
hükûmetler için de geçerli.
05:51
RonaldRonald ReaganReagan, again, said the two funniestkomik sentencescümleler
105
333000
3000
Yine Ronald Reagan bu konuda
05:54
in the Englishİngilizce languagedil are,
106
336000
2000
İngilizcedeki en komik iki cümleyi kurmuş:
05:56
"I'm from the governmenthükümet. And I'm here to help."
107
338000
3000
"Hükûmetten geliyorum.
Size yardım etmek için buradayım."
06:00
But I think last yearyıl when governmentshükümetler did stepadım in,
108
342000
2000
Ama sanırım geçen yıl devlet
işe el koyduğunda
06:02
people were quiteoldukça gladmemnun that they were there, that they did actdavranmak.
109
344000
3000
insanlar aksiyon alınmasından
epey memnun kaldılar.
06:05
But now, a fewaz monthsay on,
110
347000
2000
Birkaç ay sonra bugüne geldiğimizde
06:07
howeverancak good politicianssiyasetçiler are at swallowingyutma frogskurbağalar
111
349000
3000
politikacılar, başkaları gibi
surat asmaksızın
06:10
withoutolmadan pullingçeken a faceyüz, as someonebirisi oncebir Zamanlar put it,
112
352000
2000
canlarını dişlerine takmış olsalar da
06:12
they can't hidesaklamak theironların uncertaintybelirsizlik.
113
354000
2000
gelgitlerini gizleyemediler.
06:14
Because it's alreadyzaten clearaçık
114
356000
2000
Zira her şey gün gibi ortadaydı:
06:16
how much of the enormousmuazzam amounttutar of moneypara they put into the economyekonomi,
115
358000
4000
Ekonomiye dökülen muazzam miktardaki
para, bizi geleceğe hazırlamak yerine
06:20
really wentgitti into fixingsabitleme the pastgeçmiş, bailingbalyalama out the banksbankalar, the cararaba companiesşirketler,
116
362000
5000
aslında geçmişi telafi etmek,
banka ve araba şirketlerinin kefaletini
06:25
not preparinghazırlamak us for the futuregelecek.
117
367000
2000
ödemek için harcanmıştı.
06:27
How much of the moneypara is going into concretebeton and boostingartırılması consumptiontüketim,
118
369000
4000
Bu paralar, çözmek zorunda olduğumuz
çok derin problemler yerine
06:31
not into solvingçözme the really profoundderin problemssorunlar we have to solveçözmek.
119
373000
4000
betona ve tüketimi artırmaya harcandı.
İnsanlar dört bir yanda krizi
yoğun bir şekilde hissederken
06:35
And everywhereher yerde, as people think about the unprecedentedeşi görülmemiş sumstoplamları
120
377000
3000
06:38
whichhangi are beingolmak spentharcanmış of our moneypara and our children'sçocuk moneypara,
121
380000
3000
bize ve çocuklarımıza ait harcanan
emsalsiz rakamları düşünerek
06:41
now, in the depthderinlik of this crisiskriz, they're askingsormak:
122
383000
2000
şunu sorguladılar:
06:43
SurelyKesinlikle, we should be usingkullanma this with a longer-termdaha uzun vadeli visionvizyon
123
385000
4000
Elbette bu parayı sadece sorumlulara
ödeme yapmak yerine,
06:47
to acceleratehızlandırmak the shiftvardiya to a greenyeşil economyekonomi,
124
389000
2000
yeşil ekonomiye geçişi hızlandırmak için,
06:49
to preparehazırlamak for agingyaşlanma, to dealanlaştık mı with some of the inequalitieseşitsizlikler
125
391000
3000
nüfusu yaşlanmaya hazırlamak için
06:52
whichhangi scaryara izi countriesülkeler like this and the UnitedAmerika StatesBirleşik
126
394000
4000
ve Birleşik Devletler gibi ülkelerde
derin bir iz bırakan eşitsizliklere karşı
06:56
ratherdaha doğrusu than just givingvererek the moneypara to the incumbentsincumbents?
127
398000
3000
mücadele etmek için kullanabilirdik.
06:59
SurelyKesinlikle, we should be givingvererek the moneypara to entrepreneursgirişimciler, to civilsivil societytoplum,
128
401000
3000
Elbette bu parayı girişimcilere,
sivil topluma, insanlara
07:02
for people ableyapabilmek to createyaratmak the newyeni,
129
404000
2000
yenilik yaratmaları için harcayabilirdik;
07:04
not to the bigbüyük, well-connectediyi bağlanmış companiesşirketler,
130
406000
3000
büyük, birbirine bağımlı şirketlere
07:07
bigbüyük, clunkyaksak governmenthükümet programsprogramlar.
131
409000
3000
ya da büyük ve hantal
hükûmet programlarına değil.
07:10
And, after all this, as the great ChineseÇince sageadaçayı LaoLao TzuTzu said,
132
412000
4000
Günün sonunda, Çinli büyük bilge
Lao Tzu'nun söylediği gibi
07:14
"GoverningYöneten a great countryülke is like cookingyemek pişirme a smallküçük fishbalık.
133
416000
3000
"Büyük bir ülkeyi yönetmek,
minik bir balığı pişirmeye benzer.
07:17
Don't overdoaşırıya it."
134
419000
3000
Dozunu kaçırmamak gerekir."
07:20
And I think more and more people are alsoAyrıca askingsormak:
135
422000
3000
Üstelik bana kalırsa artık
daha fazla insan şu soruyu soruyor:
07:23
Why boostalttan yukarıya ittirmek consumptiontüketim, ratherdaha doğrusu than changedeğişiklik what we consumetüketmek?
136
425000
3000
Neden tüketimi artırmak yerine,
tükettiklerimizi değiştirmiyoruz?
07:26
Like the mayorBelediye Başkanı of São PauloPaulo who'skim bannedyasaklı advertisingreklâm billboardsreklam panoları,
137
428000
4000
Tıpkı Billboard reklamlarını yasaklayan
São Paulo belediye başkanı
07:30
or the manyçok citiesşehirler like SanSan FranciscoFrancisco
138
432000
2000
ya da elektrikli arabalar için
07:32
puttingkoyarak in infrastructuresaltyapıları for electricelektrik carsarabalar.
139
434000
3000
altyapı oluşturan San Francisco gibi.
07:35
You can see a bitbit of the sameaynı thing happeningolay in the business worldDünya.
140
437000
6000
İş dünyasında da benzer olayların
bir nebze gerçekleştiğini görebilirsiniz.
07:41
Some, I think some of the bankersbankacılar
141
443000
2000
Birtakım bankacılar bir şey öğrenemezken
07:43
who have appeargörünmek to have learnedbilgili nothing and forgottenunutulmuş nothing.
142
445000
3000
bazıları da hiçbir şeyi
unutmamışa benziyor.
Kendinize sorun:
On, yirmi, otuz yılda ekonomide
07:46
But asksormak yourselveskendiniz: What will be the biggesten büyük sectorsSektörler of the economyekonomi
143
448000
3000
07:49
in 10, 20, 30 yearsyıl time? It won'talışkanlık be the onesolanlar liningastar up for handoutsdinleyici notları,
144
451000
4000
en büyük sektörler hangileri olacak?
Broşürlerde arabalar, uzay
07:53
like carsarabalar and aerospaceHavacılık ve uzay and so on.
145
455000
2000
ve benzeri şeyler olmayacak.
07:55
The biggesten büyük sectorsektör, by faruzak, will be healthsağlık --
146
457000
3000
En büyük sektör sağlık sektörü olacak,
07:58
alreadyzaten 18 percentyüzde of the AmericanAmerikan economyekonomi,
147
460000
3000
şimdiden Amerikan ekonomisinin
yüzde on sekizini kapsıyor
08:01
predictedtahmin to growbüyümek to 30, even 40 percentyüzde by mid-centuryOrta yüzyıl.
148
463000
4000
ve yüzyılın yarısında yüzde otuz,
hatta kırklara kadar büyümesi bekleniyor.
08:05
ElderYaşlı carebakım, childçocuk carebakım, alreadyzaten much biggerDaha büyük employersİşverenler than carsarabalar.
149
467000
4000
Yaşlı ve çocukların bakımı, şimdiden
arabalardan daha fazla yer kaplıyor.
08:09
EducationEğitim: sixaltı, sevenYedi, eightsekiz percentyüzde of the economyekonomi and growingbüyüyen.
150
471000
4000
Eğitim, ekonominin yüzde altısı,
yedisi, sekizini kapsıyor ve büyüyor.
08:13
EnvironmentalÇevre servicesHizmetler, energyenerji servicesHizmetler, the myriadsayısız of greenyeşil jobsMeslekler,
151
475000
4000
Çevresel hizmetler, enerji hizmetleri,
binlerce doğa dostu işin
08:17
they're all pointingişaret to a very differentfarklı kindtür of economyekonomi
152
479000
3000
her biri farklı türde
bir ekonomiyi işaret ediyor;
08:20
whichhangi isn't just about productsÜrünler, but is usingkullanma distributeddağıtılmış networksağlar,
153
482000
5000
bu ekonomi sadece ürünle ilgilenmiyor,
dağılımlı iş ağlarını kullanıyor,
08:25
and it's foundedkurulmuş aboveyukarıdaki all on carebakım, on relationshipsilişkiler,
154
487000
4000
bakım, ilişkiler, insanların
birbirleri üzerindeki etkisi,
08:29
on what people do to other people, oftensık sık one to one,
155
491000
3000
genelde birebir ilişkiler üzerine kurulu;
08:32
ratherdaha doğrusu than simplybasitçe sellingsatış them a productürün.
156
494000
3000
sadece ürün satışından ibaret değil.
08:37
And I think that what connectsbağlandığı the challengemeydan okuma for civilsivil societytoplum,
157
499000
3000
Bence sivil toplum, hükûmet
ve işletmelerin karşılaştıkları
08:40
the challengemeydan okuma for governmentshükümetler and the challengemeydan okuma for business now
158
502000
3000
ortak bir sıkıntı var
08:43
is, in a way, a very simplebasit one, but quiteoldukça a difficultzor one.
159
505000
4000
ve bu oldukça basit fakat bir o kadar zor.
08:47
We know our societiestoplumlar have to radicallykökünden changedeğişiklik.
160
509000
4000
Toplumumuzun radikal bir değişim
geçirmesi gerektiğinin farkındayız.
08:51
We know we can't go back to where we were before the crisiskriz.
161
513000
4000
Krizden önceki halimize
dönemeyeceğimizi biliyoruz.
08:55
But we alsoAyrıca know it's only throughvasitasiyla experimentdeney
162
517000
3000
Fakat şunu da biliyoruz ki
şehirlerde karbon üretimini azaltmayı,
08:58
that we'lliyi discoverkeşfetmek exactlykesinlikle how to runkoş a lowdüşük carbonkarbon cityŞehir,
163
520000
4000
çok yaşlanmış nüfusa nasıl bakacağımızı,
09:02
how to carebakım for a much olderdaha eski populationnüfus,
164
524000
3000
madde bağımlılığı gibi durumlarla nasıl
baş edeceğimizi deneyimle öğreneceğiz.
09:05
how to dealanlaştık mı with drugilaç addictionbağımlılığı and so on.
165
527000
4000
09:09
And here'sburada the problemsorun.
166
531000
2000
Şöyle bir problem var:
09:11
In scienceBilim, we do experimentsdeneyler systematicallysistematik olarak.
167
533000
3000
Bilimde deneyleri,
sistematik şekilde yaparız.
09:14
Our societiestoplumlar now spendharcamak two, threeüç, fourdört percentyüzde of GDPGSYİH
168
536000
5000
Günümüzde toplumlar, gayri safi yurtiçi
hasılanın yaklaşık yüzde üçünü, dördünü
09:19
to investyatırmak systematicallysistematik olarak in newyeni discoverykeşif, in scienceBilim, in technologyteknoloji,
169
541000
3000
sistematik olarak yeni keşiflere,
bilime, teknolojiye yatırarak
09:22
to fuelyakıt the pipelineboru hattı of brilliantparlak inventionsbuluşlar
170
544000
3000
bu tarz toplantılar gibi
etkinliklere ilham olan
09:25
whichhangi illuminateaydınlatmak gatheringstoplantılar like this.
171
547000
3000
muhteşem buluşları besliyorlar.
09:28
It's not that our scientistsBilim adamları are necessarilyzorunlu olarak much smarterdaha akıllı
172
550000
2000
Mesele, bilim insanlarımızın
100 yıl öncesine göre
09:30
than they were a hundredyüz yearsyıl agoönce, maybe they are,
173
552000
3000
daha zeki olmaları değil; belki öyledir.
09:33
but they have a hellcehennem of a lot more backingarkalık than they ever did.
174
555000
4000
Fakat elimizde eskiye nazaran
onları besleyecek daha çok şey var.
09:37
And what's strikingdikkat çekici thoughgerçi,
175
559000
2000
Buna karşın çapıcı olan şu ki
toplumda şefkat, empati,
ilişkiler veya bakım gibi
09:39
is that in societytoplum there's almostneredeyse nothing comparablekarşılaştırılabilir,
176
561000
2000
09:41
no comparablekarşılaştırılabilir investmentyatırım,
177
563000
2000
kapitalizmin pek iyi olmadığı konularda
09:43
no systematicsistematik experimentdeney, in the things capitalismkapitalizm isn't very good at,
178
565000
4000
ne benzer bir yatırım
ne de sistematik bir deney var,
09:47
like compassionmerhamet, or empathyempati, or relationshipsilişkiler or carebakım.
179
569000
5000
elle tutulur hiçbir şey yok.
09:52
Now, I didn't really understandanlama that untila kadar I metmet this guy
180
574000
3000
Bu adamla tanışana kadar
meselenin farkında değildim,
09:55
who was then an 80-year-old-yaşında, slightlyhafifçe shambolicshambolic man
181
577000
3000
o zamanlar seksenlerinde olan bu adam
birazcık kaotik biriydi;
09:58
who livedyaşamış on tomatodomates soupçorba and thought ironingÜtü was very overratedoverrated.
182
580000
5000
mesela domates çorbasıyla beslenir
ve ütü yapmayı pek gerekli görmezdi.
10:03
He had helpedyardım etti shapeşekil Britain'sİngiltere'nin post-warSavaş sonrası institutionskurumlar,
183
585000
3000
Savaş sonrası Britanya kurumlarını,
kamusal hizmetleri
10:06
its welfarerefah statebelirtmek, bildirmek, its economyekonomi,
184
588000
3000
ve ekonomiyi düzenlemeye yardım etmişti.
10:09
but had sortçeşit of reinventedyeniden keşfedilmiş himselfkendisi as a socialsosyal entrepreneurgirişimci,
185
591000
3000
Fakat sonradan sosyal bir girişimci olarak
kendini yeniden buldu,
10:12
becameoldu an inventormucit of manyçok, manyçok differentfarklı organizationsorganizasyonlar.
186
594000
3000
çok sayıda çok farklı
organizasyonun mucidi oldu.
10:15
Some famousünlü onesolanlar like the OpenAçık UniversityÜniversitesi, whichhangi has 110,000 studentsöğrencilerin,
187
597000
5000
Bunlardan en çok bilinenler;
110.000 öğrencili Open University,
10:20
the UniversityÜniversitesi of the ThirdÜçüncü AgeYaş, whichhangi has nearlyneredeyse halfyarım a millionmilyon olderdaha eski people
188
602000
3000
yaşlı insanların yarım milyon
yaşlı insana ders verdiği
10:23
teachingöğretim other olderdaha eski people,
189
605000
2000
Third Age Üniversitesi,
10:25
as well as strangegarip things like DIYDIY garagesgarajlar and languagedil lineshatlar
190
607000
5000
kendin tamir et garajları
ve dil hizmeti gibi ilginç organizasyonlar
10:30
and schoolsokullar for socialsosyal entrepreneursgirişimciler.
191
612000
2000
ve sosyal girişimciler için okullar.
10:32
And he endedbitti his life sellingsatış companiesşirketler to venturegirişim capitalistskapitalistler.
192
614000
4000
Sonunda bu şirketleri
büyük sermayedarlara sattı.
10:36
He believedinanılır if you see a problemsorun, you shouldn'tolmamalı tell someonebirisi to actdavranmak,
193
618000
3000
Bir problemi fark edince
birine söylemek yerine
bizzat aksiyon alınması
gerektiğine inanıyordu;
10:39
you should actdavranmak on it yourselfkendin, and he livedyaşamış long enoughyeterli
194
621000
2000
10:41
and saw enoughyeterli of his ideasfikirler first scorneddüşürülmüş and then succeedbaşarılı olmak
195
623000
4000
fikirlerinin beğenilmediğini ama sonradan
başarılı olduğunu görecek kadar yaşadı.
10:45
that he said you should always take no as a questionsoru and not as an answerCevap.
196
627000
6000
"Hayır kelimesini bir cevap olarak değil,
bir soru olarak almanız gerekir." derdi.
10:51
And his life was a systematicsistematik experimentdeney to find better socialsosyal answerscevaplar,
197
633000
4000
Hayatı, sosyal sorunlara cevap ürettiği
sistematik bir deneydi;
10:55
not from a theoryteori, but from experimentdeney, and experimentdeney involvingiçeren the people
198
637000
5000
kaynağını teoriden değil
deneyden alıyordu,
bazı sosyal ihtiyaçlar içindeki insanlarla
11:00
with the besten iyi intelligencezeka on socialsosyal needsihtiyaçlar,
199
642000
2000
11:02
whichhangi were usuallygenellikle the people livingyaşam with those needsihtiyaçlar.
200
644000
2000
en akılcı çözümü geliştiren deneylerden.
11:04
And he believedinanılır we livecanlı with othersdiğerleri, we sharepay the worldDünya with othersdiğerleri
201
646000
3000
Dünyayı diğer insanlarla paylaştığımıza,
11:07
and thereforebu nedenle our innovationyenilik mustşart be donetamam with othersdiğerleri too,
202
649000
4000
dolayısıyla yeniliğin diğeriyle birlikte
gerçekleşmesi gerektiğine inanıyordu,
11:11
not doing things at people, for them, and so on.
203
653000
4000
insanlar adına, insanlar için
yapılmış şeylerle değil.
11:15
Now, what he did didn't used to have a nameisim,
204
657000
4000
Yaptığı işlerin o zamanlar bir adı yoktu,
11:19
but I think it's rapidlyhızla becomingolma quiteoldukça mainstreamana akım.
205
661000
3000
fakat artık ana akım olmaya başladılar.
Adını taşıyan kurumda
yaptığımız iş de bu aslında,
11:22
It's what we do in the organizationorganizasyon namedadlı after him
206
664000
3000
11:25
where we try and inventicat etmek, createyaratmak, launchbaşlatmak newyeni venturesgirişimler,
207
667000
3000
burada deniyor ve icat ediyoruz,
yeni girişimler oluşturuyoruz,
11:28
whetherolup olmadığını it's schoolsokullar, web companiesşirketler, healthsağlık organizationsorganizasyonlar and so on.
208
670000
4000
bazen bir okul, bazen bir web şirketi,
sağlık kurumu gibi...
11:32
And we find ourselveskendimizi partBölüm of a very rapidlyhızla growingbüyüyen globalglobal movementhareket
209
674000
4000
Nihayetinde kendimizi çok hızlı gelişen
bir küresel hareketin içinde bulduk,
11:36
of institutionskurumlar workingçalışma on socialsosyal innovationyenilik,
210
678000
3000
bunlar içerisinde
sosyal yenilik üzerine çalışan,
11:39
usingkullanma ideasfikirler from designdizayn or technologyteknoloji or communitytoplum organizingdüzenleme
211
681000
4000
tasarım veya teknolojiden
fikir edinen kuruluşlar,
11:43
to developgeliştirmek the germsmikroplar of a futuregelecek worldDünya, but throughvasitasiyla practiceuygulama and throughvasitasiyla demonstrationgösteri
212
685000
5000
gelecek dünyanın filizlerini büyütmek
üzere organize olan bir topluluk var,
11:48
and not throughvasitasiyla theoryteori.
213
690000
3000
ne söylem ne de teori üretiyorlar,
yalnızca deneyim var.
11:51
And they're spreadingyayma from KoreaKore to BrazilBrezilya to IndiaHindistan to the USAABD
214
693000
3000
Üstelik Kore'den Brezilya'ya,
Hindistan'dan ABD'ye
11:54
and acrosskarşısında EuropeEurope.
215
696000
3000
ve Avrupa'ya yayılıyorlar.
11:57
And they'veonlar ettik been givenverilmiş newyeni momentummoment by the crisiskriz, by the need for better answerscevaplar
216
699000
6000
Krizle birlikte işsizliğe,
toplumun çöküşü gibi problemlere
daha iyi cevaplar verme ihtiyacıyla
birlikte hız kazanıyorlar.
12:03
to joblessnessişsizlik, communitytoplum breakdownarıza and so on.
217
705000
3000
12:06
Some of the ideasfikirler are strangegarip.
218
708000
2000
Ortaya çıkan fikirlerin bazıları ilginç.
12:08
These are complaintsşikayetler choirskorolar.
219
710000
2000
Bu, bir şikayet korosu.
İnsanlar sinirlerini bozan şeylere
bir araya gelip türkü yakıyorlar.
12:10
People come togetherbirlikte to singşarkı söyle about the things that really bugböcek them.
220
712000
3000
12:13
(LaughterKahkaha)
221
715000
2000
(Gülüşmeler)
12:15
OthersDiğerleri are much more pragmaticpragmatik: healthsağlık coacheskoçlar, learningöğrenme mentorsmentorların, job clubskulüpleri.
222
717000
4000
Bazı topluluklar daha pragmatik:
Sağlık ve eğitim koçları ve iş kulüpleri.
Bazıları ise daha yapısal işliyor;
gençlerin suç işlemelerini engellemek
12:19
And some are quiteoldukça structuralyapısal, like socialsosyal impactdarbe bondstahviller
223
721000
3000
12:22
where you raiseyükseltmek moneypara to investyatırmak in divertingaktarma teenagersgençler from crimesuç
224
724000
4000
ya da yaşlı insanların sağlığını
korumak gibi işler için
12:26
or helpingyardım ediyor oldeski people keep out of hospitalhastane,
225
728000
2000
para toplayan sosyal fayda grupları gibi,
12:28
and you get paidödenmiş back accordinggöre to how successfulbaşarılı your projectsprojeler are.
226
730000
5000
projenizin başarısına göre
geri ödeme alıyorsunuz.
12:34
Now, the ideaFikir that all of this representstemsil,
227
736000
2000
Bence bu işlerin temelindeki fikir,
12:36
I think, is rapidlyhızla becomingolma a commonortak senseduyu
228
738000
3000
artık daha çok insana makul geliyor
12:39
and partBölüm of how we respondyanıtlamak to the crisiskriz,
229
741000
2000
ve teknoloji kadar sosyal gelişime de
12:41
recognizingtanıyan the need to investyatırmak in innovationyenilik for socialsosyal progressilerleme
230
743000
4000
yatırım yapmak gerekliliğine aymış
insanların krize verdiği tepkinin de
12:45
as well as technologicalteknolojik progressilerleme.
231
747000
2000
bir parçası halini alıyor.
12:47
There were bigbüyük healthsağlık innovationyenilik fundspara
232
749000
3000
Bu ülkede yılın başında yüksek meblağlı
kamu hizmeti inovasyon
laboratuvarlarına ek olarak
12:50
launchedbaşlattı earlierdaha erken this yearyıl in this countryülke,
233
752000
2000
12:52
as well as a publichalka açık servicehizmet innovationyenilik lablaboratuvar.
234
754000
2000
sağlık inovasyon fonları çıkarıldı.
12:54
AcrossArasında northernkuzey EuropeEurope, manyçok governmentshükümetler
235
756000
2000
Kuzey Avrupa'da birçok hükûmet
12:56
now have innovationyenilik laboratorieslaboratuarlar withiniçinde them.
236
758000
3000
inovasyon laboratuvarı kurdu.
12:59
And just a fewaz monthsay agoönce, PresidentBaşkan ObamaObama
237
761000
2000
Sadece birkaç ay önce, Başkan Obama
13:01
launchedbaşlattı the OfficeOffice of SocialSosyal InnovationYenilik in the WhiteBeyaz HouseEv.
238
763000
3000
Beyaz Saray'da
Sosyal İnovasyon Ofisi'ni hayata geçirdi.
13:04
And what people are beginningbaşlangıç to asksormak is:
239
766000
2000
İnsanlar ise şunu sormaya başladı:
13:06
SurelyKesinlikle, just as we investyatırmak in R and D, two, threeüç, fourdört percentyüzde,
240
768000
4000
Elbette GSYİH'nin yüzde ikisini,
üçünü, dördünü Ar-Ge'ye,
13:10
of our GDPGSYİH, of our economyekonomi,
241
772000
2000
ekonomimize yatırmalıyız
13:12
what if we put, let's say, one percentyüzde of publichalka açık spendingharcama
242
774000
3000
ama misal kamu harcamalarının yüzde birini
13:15
into socialsosyal innovationyenilik, into elderyaşça büyük carebakım, newyeni kindsçeşit of educationEğitim,
243
777000
4000
sosyal inovasyona, yaşlı bakımına,
yeni eğitim türlerine, engelli desteğinde
13:19
newyeni waysyolları of helpingyardım ediyor the disabledengelli?
244
781000
2000
yeni yollar bulmaya ayırsak nasıl olur?
13:21
PerhapsBelki de we'devlenmek achievebaşarmak similarbenzer productivityverimlilik gainskazançlar in societytoplum
245
783000
4000
Belki de toplum içerisinde de
ekonomi ve teknolojide
13:25
to those we'vebiz ettik had in the economyekonomi and in technologyteknoloji.
246
787000
4000
elde ettiklerimize benzer
kazançlar elde ederdik.
13:29
And if, a generationnesil or two agoönce, the bigbüyük challengeszorluklar
247
791000
2000
Belki bundan birkaç nesil önce
13:31
were onesolanlar like gettingalma a man on the moonay,
248
793000
3000
en büyük meydan okuma
Ay'a insan göndermekti,
13:34
perhapsbelki the challengeszorluklar we need to setset ourselveskendimizi now
249
796000
3000
fakat bugün koyacağımız hedefler,
13:37
are onesolanlar like eliminatingortadan kaldırarak childçocuk malnutritionyetersiz beslenme, stoppingDurduruluyor traffickingkaçakçılık,
250
799000
5000
çocukların yetersiz beslenmesini
engellemek, kaçakçılığı durdurmak olabilir,
13:42
or one, I think closeryakın to home for AmericaAmerika or EuropeEurope,
251
804000
2000
Amerika'ya ya da Avrupa'ya gelecek olursak
13:44
why don't we setset ourselveskendimizi the goalhedef
252
806000
2000
neden bugünün vatandaşlarının ömrünü
13:46
of achievingelde a billionmilyar extraekstra yearsyıl of life for today'sbugünkü citizensvatandaşlar.
253
808000
3000
bir milyar yıl uzatmayı hedeflemeyelim?
13:49
Now those are all goalshedefleri whichhangi could be achievedelde withiniçinde a decadeonyıl,
254
811000
4000
Artık bunlar yalnızca radikal
ve sistematik deneylerle
13:53
but only with radicalradikal and systematicsistematik experimentdeney,
255
815000
4000
sadece on yılda ulaşılabilecek hedefler,
13:57
not just with technologiesteknolojiler, but alsoAyrıca with lifestylesyaşam and culturekültür
256
819000
4000
sadece teknoloji değil, hayat tarzı,
kültür ve politikayla birlikte
14:01
and policiespolitikaları and institutionskurumlar too.
257
823000
3000

kurumların da dahil edilmesi gerek.
14:05
Now, I want to endson by sayingsöz a little bitbit about what I think this meansanlamına geliyor for capitalismkapitalizm.
258
827000
5000
Şimdi bunların kapitalizm için ne ifade
ettiğini anlatarak bitirmek istiyorum.
14:11
I think what this is all about, this wholebütün movementhareket
259
833000
2000
Bence toplumun uç kesimlerinde filizlenmiş
14:13
whichhangi is growingbüyüyen from the marginsmarjlar, remainskalıntılar quiteoldukça smallküçük.
260
835000
3000
bu hareketin özünde çok ufak bir şey var.
14:16
Nothing like the resourceskaynaklar of a CERNCERN or a DARPADARPA or an IBMIBM or a DupontDupont.
261
838000
4000
CERN, DARPA ya da IBM
veya Dupont'a dökülen paralar değil.
14:20
What it's tellingsöylüyorum us is that capitalismkapitalizm is going to becomeolmak more socialsosyal.
262
842000
4000
Söylemek istediği şey, kapitalizmin daha
sosyal bir yapıya bürüneceği.
14:24
It's alreadyzaten immerseddalmış in socialsosyal networksağlar.
263
846000
2000
Sosyal ağlar çoktan işe dahil oldu bile.
14:26
It will becomeolmak more involvedilgili in socialsosyal investmentyatırım, and socialsosyal carebakım
264
848000
5000
Sosyal yatırımlarda, sosyal hizmetlerde
14:31
and in industriesEndüstriyel where the valuedeğer comesgeliyor from what you do with othersdiğerleri,
265
853000
4000
ve sadece insanlara satış yapmakla değil,
14:35
not just from what you sellsatmak to them,
266
857000
3000
ortak eylemle, tüketim kadar üretimle
14:38
and from relationshipsilişkiler as well as from consumptiontüketim.
267
860000
3000
değer yaratan sanayilerde
daha çok kendini gösterecek.
14:41
But interestinglyilginç biçimde too, it impliesanlamına gelir a futuregelecek where societytoplum learnsöğrenir a fewaz trickspüf nokta from capitalismkapitalizm
268
863000
5000
Ama ilginçtir ki gelecekte kapitalizm,
sonsuz devinen inovasyonu
toplumun DNA'sına yerleştirmenin,
bir şeyleri denemenin ve içlerinden
14:46
about how you embedGöm the DNADNA of restlesshuzursuz continualsürekli innovationyenilik
269
868000
4000
işe yarayanlarla devam etmenin
yollarını topluma öğretecek.
14:50
into societytoplum, tryingçalışıyor things out and then growingbüyüyen and scalingölçekleme the onesolanlar that work.
270
872000
7000
14:57
Now, I think this futuregelecek will be quiteoldukça surprisingşaşırtıcı to manyçok people.
271
879000
4000
Sanırım böyle bir gelecek birçok insana
son derece şaşırtıcı gelecektir.
15:01
In recentson yearsyıl, a lot of intelligentakıllı people thought that capitalismkapitalizm had basicallytemel olarak wonwon.
272
883000
5000
Son yılllarda çok sayıda zeki insan,
kapitalizmin kazandığını düşünüyordu.
Artık tarih yazılamazdı
15:06
HistoryGeçmiş was over
273
888000
2000
15:08
and societytoplum would inevitablykaçınılmaz have to take secondikinci placeyer to economyekonomi.
274
890000
5000
ve toplum kaçınılmaz biçimde ekonomi
karşısında ikinci plana itilmişti.
15:13
But I've been struckvurdu with a parallelparalel in how people oftensık sık talk about capitalismkapitalizm todaybugün
275
895000
5000
Fakat ben, bugün insanların kapitalizm
hakkındaki konuşmalarıyla,
iki yüz yıl önce Fransız Devrimi
ve Fransa'da monarşi geri geldikten sonra
15:18
and how they talkedkonuştuk about the monarchymonarşi 200 yearsyıl agoönce,
276
900000
3000
15:21
just after the FrenchFransızca RevolutionDevrim and the restorationrestorasyon of the monarchymonarşi in FranceFransa.
277
903000
4000
monarşi hakkındaki konuşmaları arasında
çarpıcı bir paralellik görüyorum.
15:25
Then, people said monarchymonarşi dominatedhakim everywhereher yerde
278
907000
3000
O zaman insanlar monarşinin
her şeye üstün geldiğini söylüyorlardı
15:28
because it was rootedköklü in humaninsan naturedoğa.
279
910000
2000
çünkü bu, insanın doğasında vardı.
15:30
We were naturallydoğal olarak deferentialdeferansiyel. We neededgerekli hierarchyhiyerarşi.
280
912000
3000
Doğamız gereği itaat ediyorduk.
Hiyerarşiye ihtiyacımız vardı.
15:33
Just as todaybugün, the enthusiastsmeraklıları of unrestrainedkontrolsüz capitalismkapitalizm
281
915000
4000
Bugün de kontrolsüz kapitalizm hayranları
bunun insan doğasında olduğunu söylüyorlar
15:37
say it's rootedköklü in humaninsan naturedoğa,
282
919000
2000
fakat bugün bireysellik,
meraklılık gibi meseleleri konuşuyoruz.
15:39
only now it's individualismbireycilik, inquisitivenessmeraklılık, and so on.
283
921000
3000
15:42
Then monarchymonarşi had seengörüldü off its bigbüyük challengerChallenger, masskitle democracydemokrasi,
284
924000
5000
O zamanlar monarşi, en büyük rakibi
kitle demokrasisini alt etmişti;
15:47
whichhangi was seengörüldü as a well-intentionediyi niyetli but doomedölüme mahkum experimentdeney,
285
929000
3000
iyi niyetli ama başarısız bir denemeydi,
15:50
just as capitalismkapitalizm has seengörüldü off socialismSosyalizm.
286
932000
3000
kapitalizmin sosyalizmi alt etmesi gibi.
15:53
Even FidelFidel CastroCastro now saysdiyor that the only thing worsedaha da kötüsü
287
935000
3000
Artık Fidel Castro bile
çok uluslu kapitalizm tarafından
15:56
than beingolmak exploitedistismar by multinationalçok uluslu capitalismkapitalizm
288
938000
2000
sömürülmekten daha beter olan tek şeyin,
15:58
is not beingolmak exploitedistismar by multinationalçok uluslu capitalismkapitalizm.
289
940000
3000
sömürülmemek olduğunu söylüyor.
16:03
And whereasbuna karşılık then monarchiesMonarşiler, palacessaraylar and fortskaleleri dominatedhakim everyher cityŞehir skylineufuk çizgisi
290
945000
4000
Eskiden monarşi, saray
ve kaleler şehirlere hakimken
16:07
and lookedbaktı permanentkalıcı and confidentkendine güvenen,
291
949000
2000
ve hiç gitmeyecekmiş gibi dururken
16:09
todaybugün it's the gleamingpırıl pırıl towerskuleler of the banksbankalar whichhangi dominatehükmetmek everyher bigbüyük cityŞehir.
292
951000
4000
bugün büyük şehirler banka kulelerinin
parıltılı gölgeleri altında.
16:13
I'm not suggestingdüşündüren the crowdskalabalıklar are about to stormfırtına the barricadesBarikatlar
293
955000
3000
Kalabalıkların barikatlara hücum ederek
16:16
and stringsicim up everyher investmentyatırım bankerbankacı from the nearesten yakın lamppostelektrik direği,
294
958000
4000
her bankacıyı tutup direklere
bağlayacaklarını söylemiyorum,
16:20
thoughgerçi that mightbelki be quiteoldukça temptingcazip.
295
962000
2000
gerçi kulağa oldukça çekici geliyor.
16:22
But I do think we're on the vergemeyletmek of a perioddönem when,
296
964000
3000
Fakat bana kalırsa artık monarşide
16:25
just as happenedolmuş to the monarchymonarşi and, interestinglyilginç biçimde, the militaryaskeri too,
297
967000
4000
ve ilginç biçimde
militarizmde de olduğu gibi,
16:29
the centralmerkezi positionpozisyon of financemaliye capitalBaşkent is going to come to an endson,
298
971000
4000
finans kapitalin hakim pozisyonunu
kaybettiği bir dönemdeyiz
16:33
and it's going to steadilysürekli movehareket to the sidestaraf, the marginsmarjlar of our societytoplum,
299
975000
4000
ve toplum artık marjinal hale gelerek
16:37
transformeddönüştürülmüş from beingolmak a masterana into a servanthizmetçi,
300
979000
3000
efendilikten hizmetkârlığa doğru kayıyor,
16:40
a servanthizmetçi to the productiveüretken economyekonomi and of humaninsan needsihtiyaçlar.
301
982000
4000
üretken ekonomiye
ve insan ihtiyaçlarına hizmet ediyor.
16:44
And as that happensolur,
302
986000
2000
Bütün bunlar gerçekleşirken
16:46
we will rememberhatırlamak something very simplebasit and obviousaçık about capitalismkapitalizm,
303
988000
3000
kapitalizm hakkında çok basit
ve bariz bir şeyi hatırlayacağız;
16:49
whichhangi is that, unlikeaksine what you readokumak in economicsekonomi bilimi textbooksders kitapları,
304
991000
3000
ekonomi kitaplarında yazanların aksine,
16:52
it's not a self-sufficientkendi kendine yeten systemsistem.
305
994000
3000
kapitalizm kendi kendine
yetebilen bir sistem değil.
16:55
It dependsbağlıdır on other systemssistemler,
306
997000
2000
Diğer sistemlere,
16:57
on ecologyekoloji, on familyaile, on communitytoplum,
307
999000
3000
ekolojiye, aileye, topluma bağlı
17:00
and if these aren'tdeğil replenisheddoldurulan, capitalismkapitalizm suffersuğrar too.
308
1002000
4000
ve bu sistemler tazelenmezse
kapitalizm de zarar görür.
17:04
And our humaninsan naturedoğa isn't just selfishbencil, it's alsoAyrıca compassionateşefkatli.
309
1006000
5000
İnsan doğası yalnızca bencil değil,
aynı zamanda merhametli de.
17:09
It's not just competitiverekabetçi, it's alsoAyrıca caringsempatik.
310
1011000
4000
Yalnızca rekabet etmiyor,
değer de veriyor.
17:14
Because of the depthderinlik of the crisiskriz, I think we are at a momentan of choiceseçim.
311
1016000
5000
Krizin derinliği sebebiyle,
seçim arifesinde olduğumuzu düşünüyorum.
17:19
The crisiskriz is almostneredeyse certainlykesinlikle deepeningderinleştirilmesi around us.
312
1021000
3000
Açık bir şekilde kriz,
bizim etrafımızda derinleşiyor.
17:22
It will be worsedaha da kötüsü at the endson of this yearyıl,
313
1024000
2000
Bu yılın sonunda daha da kötü olacak,
17:24
quiteoldukça possiblybelki worsedaha da kötüsü in a year'syılın time than it is todaybugün.
314
1026000
3000
muhtemelen bir yıl sonra daha da kötü.
17:27
But this is one of those very rarenadir momentsanlar
315
1029000
3000
Ama bu çok ender rastlanan anlardan biri;
17:30
when we have to chooseseçmek whetherolup olmadığını we're just pedalingpedal furiouslyöfkeyle
316
1032000
3000
bir ya da iki yıl önceki
konumumuza dönmek için
17:33
to get back to where we were a yearyıl or two agoönce,
317
1035000
3000
telaşla pedala basmayı
17:36
and a very narrowdar ideaFikir of what the economyekonomi is for,
318
1038000
4000
ve ekonominin neye hizmet ettiğine dair
sınırlı fikirlerle yaşamayı seçeceğiz
17:40
or whetherolup olmadığını this is a momentan to jumpatlama aheadönde, to rebootyeniden doğmuş gibi
319
1042000
5000
ya da ileri bir hamleyle
sistemi yeniden başlatmayı
17:45
and to do some of the things we probablymuhtemelen should have been doing anywayneyse.
320
1047000
3000
ve yapmış olmamız gereken şeylerden
bazılarını gerçekleştirmeyi seçeceğiz.
17:48
Thank you.
321
1050000
2000
Teşekkürler.
17:50
(ApplauseAlkış)
322
1052000
3000
(Alkış)
Translated by Meltem Erdoğan
Reviewed by Merve Kılıç

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Geoff Mulgan - Social commentator
Geoff Mulgan is director of the Young Foundation, a center for social innovation, social enterprise and public policy that pioneers ideas in fields such as aging, education and poverty reduction. He’s the founder of the think-tank Demos, and the author of "The Art of Public Strategy."

Why you should listen

Geoff Mulgan is director of the Young Foundation, a center for social innovation, social enterprise and public policy with a 50-year history of creating new organisations and pioneering ideas in fields as varied as aging, education, healthcare and poverty reduction.

Before the Young Foundation, Geoff Mulgan has held various roles in the UK government including director of the Government's Strategy Unit and head of policy in the Prime Minister's office, and he was the founder of the think-tank Demos. He is chairing a Carnegie Inquiry into the Future of Civil Society in the UK and Ireland. His most recent book is The Art of Public Strategy: Mobilising Power and Knowledge for the Common Good.

More profile about the speaker
Geoff Mulgan | Speaker | TED.com