TEDGlobal 2012
Michael Hansmeyer: Building unimaginable shapes
Michael Hansmeyer: Hayal edilemeyen biçimler inşa etmek
Filmed:
Readability: 4.1
927,090 views
Hücre bölünmesinden ilhamla, Michael Hansmeyer, milyonlarca kesimden oluşan inanılmaz derecede büyüleyici biçimler ve şekiller tasarlayan bir algoritma yazar. Hiç bir insanoğlu bu taslakları eliyle çizemez ama inşa edilebilirler-- ve bizim mimari formu algılayışımızı tamamen değiştirecekler.
Michael Hansmeyer - Computational architect
Michael Hansmeyer is an architect and programmer who explores the use of algorithms and computation to generate architectural form. Full bio
Michael Hansmeyer is an architect and programmer who explores the use of algorithms and computation to generate architectural form. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
As an architect, I often ask myself,
0
470
2449
Bir mimar olarak sık sık kendime
00:18
what is the origin of the forms that we design?
1
2919
2840
tasarladığımız formların kaynağını nedir diye sorarım.
00:21
What kind of forms could we design
2
5759
2905
Eğer artık hiç bir referansla çalışmasaydık
00:24
if we wouldn't work with references anymore?
3
8664
2823
nasıl formlar tasarlayabilirdik.
00:27
If we had no bias, if we had no preconceptions,
4
11487
3385
Hiçbir eğilimimiz hiç bir ön yargımız olmasaydı
00:30
what kind of forms could we design
5
14872
2207
nasıl biçimler tasarlayabililirdik?
00:32
if we could free ourselves from
6
17079
1600
Eğer kendimizi deneyimlerimizden
00:34
our experience?
7
18679
2136
bağımsız hale getirebilseydik?
00:36
If we could free ourselves from our education?
8
20815
4734
Eğer kendimizi eğitimimizden soyutlayabilseydik?
00:41
What would these unseen forms look like?
9
25549
3027
Bu görülmemiş biçimler neye benzerdi?
00:44
Would they surprise us? Would they intrigue us?
10
28576
3711
Bizi şaşırtırlar mıydı? İlgimizi çekerler miydi?
00:48
Would they delight us?
11
32287
2415
Bizi mutlu ederler miydi?
00:50
If so, then how can we go about creating something that is truly new?
12
34702
3921
Eğer öyleyse o zaman tamamen yeni bir şey tasarlamaya nasıl başlayabiliriz?
00:54
I propose we look to nature.
13
38623
2392
Ben doğaya bakmamızı öneriyorum.
00:56
Nature has been called the greatest architect of forms.
14
41015
4264
Doğa biçimlerin en büyük mimarı olarak tanımlanır
01:01
And I'm not saying that we should copy nature,
15
45279
3588
ve ben doğayı kopyalayalım demiyorum,
01:04
I'm not saying we should mimic biology,
16
48867
2380
biyolojiyi taklit edelim de demiyorum,
01:07
instead I propose that we can borrow nature's processes.
17
51247
3448
onun yerine doğanın süreçlerini ödünç alabiliriz.
01:10
We can abstract them and to create something that is new.
18
54695
4454
Onu ayrıştırıp yeni birşeyler üretmek için kullanabiliriz.
01:15
Nature's main process of creation, morphogenesis,
19
59149
3878
Doğanın ana yaratma süreci morfogenez
01:18
is the splitting of one cell into two cells.
20
63027
3829
bir hücrenin iki hücreye bölünmesidir.
01:22
And these cells can either be identical,
21
66856
2057
Ve bu hücreler tamamen aynı olabileceği gibi
01:24
or they can be distinct from each other
22
68913
2175
asimetrik hücre bölünmesiyle
01:26
through asymmetric cell division.
23
71088
2064
birbirinden farklı da olabilir.
01:29
If we abstract this process, and simplify it as much as possible,
24
73152
3799
Eğer bu süreci özümsersek ve mümkün olduğu kadar basitleştirirsek
01:32
then we could start with a single sheet of paper,
25
76951
2233
tek bir sayfa kağıtla,bir yüzeyle başlayabilir
01:35
one surface, and we could make a fold
26
79184
2496
ve katlayıp
01:37
and divide the surface into two surfaces.
27
81680
2936
ve yüzeyi iki yüzey oluşacak şekilde bölebiliriz.
01:40
We're free to choose where we make the fold.
28
84616
2263
Katlamayı nerden yapacağımız konusunda özgürüz.
01:42
And by doing so, we can differentiate the surfaces.
29
86879
4910
Böylece yüzeyleri farklılaştırabiliriz.
01:47
Through this very simple process,
30
91789
1894
Bu çok basit süreçte
01:49
we can create an astounding variety of forms.
31
93683
3612
hayret verici çeşitlilikte biçimler yaratabiliriz.
01:53
Now, we can take this form and use the same process
32
97295
2725
Şimdi, bu formu alalım ve aynı süreci kullanarak
01:55
to generate three-dimensional structures,
33
100020
1992
3 boyutlu yapılar oluşturalım
01:57
but rather than folding things by hand,
34
102012
2408
ama elimizle katlamaktansa,
02:00
we'll bring the structure into the computer,
35
104420
2585
bu yapıyı bilgisayara ortamına aktaralım
02:02
and code it as an algorithm.
36
107005
2975
ve onu bir algoritma olarak kodlayalım.
02:05
And in doing so, we can suddenly fold anything.
37
109980
3008
Böyle yaparak birden her şeyi katlayabilir hale geldik.
02:08
We can fold a million times faster,
38
112988
2159
bir milyon kat daha hızlı katlayabiliriz,
02:11
we can fold in hundreds and hundreds of variations.
39
115147
3161
yüzlerce ve yüzlerce çeşitte katlayabiliriz.
02:14
And as we're seeking to make something three-dimensional,
40
118308
2480
Ve üç boyutlu bir şey yapmaya çalıştığımız için
02:16
we start not with a single surface, but with a volume.
41
120788
3216
tek bir yüzeyle değil, bir hacimle başlayalım.
02:19
A simple volume, the cube.
42
124004
1353
Basit bir hacim, bir küp.
02:21
If we take its surfaces and fold them
43
125357
1720
Eğer yüzeylerinin alırsak ve katlarsak
02:22
again and again and again and again,
44
127077
2056
tekrar ve tekrar ve tekrar ve tekrar
02:25
then after 16 iterations, 16 steps,
45
129133
2863
16 yinelemeden,16 adımdan sonra
02:27
we end up with 400,000 surfaces and a shape that looks,
46
131996
3849
400.000 yüzeye sahip oluruz, ve mesela şuna benzeyen
02:31
for instance, like this.
47
135845
2535
bir şekle sahip oluruz.
02:34
And if we change where we make the folds,
48
138380
2712
Ve eğer katlama yerlerimizi değiştirirsek,
02:36
if we change the folding ratio,
49
141092
1641
katlama oranımızı değiştirirsek,
02:38
then this cube turns into this one.
50
142733
3423
o zaman bu küp, buna dönüşür.
02:42
We can change the folding ratio again to produce this shape,
51
146156
4139
Tekrar katlama oranını değiştirerek bu şekli elde edebiliriz,
02:46
or this shape.
52
150295
1827
veya bu şekli.
02:48
So we exert control over the form
53
152122
1623
Yani, katlamayı nereden yapacağımızı belirleyerek
02:49
by specifying the position of where we're making the fold,
54
153745
3504
form üzerindeki gücümüzü ortaya koyuyoruz,
02:53
but essentially you're looking at a folded cube.
55
157249
4706
ama özünde katlanmış bir kübe bakıyorsunuz.
02:57
And we can play with this.
56
161955
1064
Ve bununla oynayabiliriz.
02:58
We can apply different folding ratios to different parts
57
163019
2616
Bölgesel durumlar için farklı bölümlere
03:01
of the form to create local conditions.
58
165635
2745
farklı katlama oranları uygulayabiliriz.
03:04
We can begin to sculpt the form.
59
168380
1943
Biçimi oymaya başlayabiliriz.
03:06
And because we're doing the folding on the computer,
60
170323
2888
Ve katlamayı bilgisayarda yaptığımız için,
03:09
we are completely free of any physical constraints.
61
173211
3696
herhangi bir fiziksel kısıtlamadan da muafız.
03:12
So that means that surfaces can intersect themselves,
62
176907
2951
Böylece yüzeyler kendileriyle kesişebilirler,
03:15
they can become impossibly small.
63
179858
1489
mümkün olamayacak kadar küçük olabilirler
03:17
We can make folds that we otherwise could not make.
64
181347
3601
Başka hiçbir şekilde yapamayacağımız katlamalar yapabiliriz.
03:20
Surfaces can become porous.
65
184948
1878
Yüzeyler gözenekli olabilir.
03:22
They can stretch. They can tear.
66
186826
2729
Uzayabilir, yırtılabilir.
03:25
And all of this expounds the scope of forms that we can produce.
67
189555
4635
Ve tüm bunlar üretebileceğimiz biçimlerin olanaklarını izah eder.
03:30
But in each case, I didn't design the form.
68
194190
2750
Ama her bir vak'ada formu ben tasarlamadım.
03:32
I designed the process that generated the form.
69
196940
4601
Ben, formu üreten süreci tasarladım.
03:37
In general, if we make a small change to the folding ratio,
70
201541
4488
Genel olarak eğer katlama oranında bir değişiklik yaparsak,
03:41
which is what you're seeing here,
71
206029
1595
Burada gördüğünüz üzere,
03:43
then the form changes correspondingly.
72
207624
3773
form da buna bağlı olarak değişmektedir.
03:47
But that's only half of the story --
73
211397
2256
Ama bu hikayenin sadece bir yarısı--
03:49
99.9 percent of the folding ratios produce not this,
74
213653
4323
Katlama oranının %99 unun ürettiği bu değildir, fakat
03:53
but this, the geometric equivalent of noise.
75
217976
4896
parazitin geometrik karşılığı olan, bunu üretir.
03:58
The forms that I showed before were made actually
76
222872
2120
Aslında size daha önceden gösterdiğim örnekler
04:00
through very long trial and error.
77
224992
1648
oldukça uzun bir deneme yanılmadan sonra yapıldılar.
04:02
A far more effective way to create forms, I have found,
78
226640
3216
Bu formları oluşturmada bulduğum çok daha etkili bir yöntem
04:05
is to use information that is already contained in forms.
79
229856
3888
halihazırda formun içinde gömülü olan bilgiyi kullanmaktır.
04:09
A very simple form such as this one actually contains
80
233744
2655
Bunun gibi çok basit bir form aslında
04:12
a lot of information that may not be visible to the human eye.
81
236399
3592
insan gözüyle anlaşılamayan pek çok bilgi içermektedir.
04:15
So, for instance, we can plot the length of the edges.
82
239991
2481
Bu yüzden örneğin, kenarların uzunluklarını grafikleştirebiliriz,
04:18
White surfaces have long edges, black ones have short ones.
83
242472
3336
Beyaz yüzeylerin uzun kenarları, siyahların kısa kenarları var.
04:21
We can plot the planarity of the surfaces, their curvature,
84
245808
3577
Yüzeylerin düzlemselliklerini grafikleştirebiliriz, kıvrımlılıklarını,
04:25
how radial they are -- all information that may not be
85
249385
4087
ne kadar daireseller-- tüm bilgi size
04:29
instantly visible to you,
86
253472
1947
birden görünmeyebilir,
04:31
but that we can bring out, that we can articulate,
87
255419
2425
ama bunu ortaya çıkarabilir, eklemleyebilir
04:33
and that we can use to control the folding.
88
257844
3376
ve katlamayı kontrol etmek için kullanabiliriz.
04:37
So now I'm not specifying a single
89
261220
1959
Artık bunu katlamak için
04:39
ratio anymore to fold it,
90
263179
2176
özel bir oran belirlemiyorum,
04:41
but instead I'm establishing a rule,
91
265355
2552
onun yerine bir kural oluşturuyorum,
04:43
I'm establishing a link between a property of a surface
92
267907
2436
Yüzeyin tabiatıyla, o yüzeyin nasıl katlanacağı
04:46
and how that surface is folded.
93
270343
2973
arasında bir bağlantı oluşturuyorum.
04:49
And because I've designed the process and not the form,
94
273316
2951
Ve ben formu değil süreci tasarladığım için,
04:52
I can run the process again and again and again
95
276267
2322
Bu işlemi defalarca, tekrar tekrar
04:54
to produce a whole family of forms.
96
278589
2535
tüm form grubunu oluşturmak için çalıştırabilirim.
05:09
These forms look elaborate, but the process is a very minimal one.
97
293385
4443
Bu biçimler çok incelikli görünüyor ama işlem çok basit.
05:13
There is a simple input,
98
297828
1129
Basit bir giriş var,
05:14
it's always a cube that I start with,
99
298957
1952
ben her zaman küple başlarım,
05:16
and it's a very simple operation -- it's making a fold,
100
300909
3576
ve bu çok kolay bir işlemdir--- katlama yapmaya başlar
05:20
and doing this over and over again.
101
304485
3952
ve tekrar tekrar defalarca devam ederim.
05:24
So let's bring this process to architecture.
102
308437
2280
O zaman bu süreci mimariye aktaralım.
05:26
How? And at what scale?
103
310717
1600
Nasıl? Ve ne ölçekte?
05:28
I chose to design a column.
104
312317
1728
Ben bir kolon tasarlamayı seçtim.
05:29
Columns are architectural archetypes.
105
314045
3376
Kolonlar, mimarinin temel modelleridir.
05:33
They've been used throughout history to express ideals
106
317421
3067
Tüm tarih boyunca, güzellik
05:36
about beauty, about technology.
107
320488
5075
ve teknoloji hakkındaki idealleri dışa vurmak için kullanıldılar.
05:41
A challenge to me was how we could express
108
325563
1922
Bu yeni algoritmayı bir kolonda nasıl
05:43
this new algorithmic order in a column.
109
327485
3296
ifade edebileceğimiz benim için bir meydan okumaydı.
05:46
I started using four cylinders.
110
330781
2984
4 tane silindir kullanarak başladım.
05:49
Through a lot of experimentation, these cylinders
111
333765
3776
Pek çok deneyden sonra, bu silindirler
05:53
eventually evolved into this.
112
337541
3135
sonunda buna dönüştüler.
05:56
And these columns, they have information at very many scales.
113
340676
4616
Ve bu kolonlar, pek çok ölçekte bilgi barındırıyorlar.
06:01
We can begin to zoom into them.
114
345292
2518
Yakınlaşmaya başlayabiliriz.
06:03
The closer one gets, the more new features one discovers.
115
347810
3555
Birisi bunlara yaklaştıkça, daha fazla özellik keşfedecektir.
06:07
Some formations are almost at the threshold of human visibility.
116
351365
3672
Bazı oluşumlar, insan görünürlüğünün eşiğinde.
06:10
And unlike traditional architecture,
117
355037
1952
Ve geleneksel mimarinin tersine,
06:12
it's a single process that creates both the overall form
118
356989
2784
tüm formu oluşturan ve mikroskopik yüzey detaylarını üreten
06:15
and the microscopic surface detail.
119
359773
5345
tek bir işlemdir.
06:21
These forms are undrawable.
120
365118
2691
Bu formlar çizilemez.
06:23
An architect who's drawing them with a pen and a paper
121
367809
3376
Bunu bir kalem ve kağıtla çizmeye çalışan mimarın
06:27
would probably take months,
122
371185
1792
büyük ihtimalle aylarını
06:28
or it would take even a year to draw all the sections,
123
372977
2384
veya eğer tüm kesitleri tüm cepheleri çizerse bir yılını alabilir,
06:31
all of the elevations, you can only create something like this
124
375361
2304
böyle bir şeyi ancak bir
06:33
through an algorithm.
125
377665
2136
algoritma yoluyla oluşturabilirsiniz.
06:35
The more interesting question, perhaps, is,
126
379801
2032
Daha da ilginç bir soru belki de
06:37
are these forms imaginable?
127
381833
2629
bu biçimler hayal edilebilinir mi?
06:40
Usually, an architect can somehow envision the end state
128
384462
2635
Genelde bir mimar nasılsa, tasarladığı şeyin,
06:42
of what he is designing.
129
387097
1864
son halini tasavvur edebilir.
06:44
In this case, the process is deterministic.
130
388961
2825
Bu durumda ise, süreç belirleyici.
06:47
There's no randomness involved at all,
131
391786
2359
Hiç bir rastgelelik yok
06:50
but it's not entirely predictable.
132
394145
2007
ama tamamen öngörülebilir de değil.
06:52
There's too many surfaces,
133
396152
1576
Çok fazla yüzey var,
06:53
there's too much detail, one can't see the end state.
134
397728
3610
çok fazla detay var, birisinin bunu son halini düşünmesi mümkün değil.
06:57
So this leads to a new role for the architect.
135
401338
3214
Bu da mimar için yeni bir rol oluşturuyor.
07:00
One needs a new method to explore all of the possibilities
136
404552
3611
Tüm ihtimalleri keşfetmek için yeni bir metoda ihtiyaç duyan biri için
07:04
that are out there.
137
408163
1776
ordalar.
07:05
For one thing, one can design many variants of a form,
138
409939
3232
Evvela, bir kişi bir biçimin çeşitli varyasyonlarını tasarlayabilir,
07:09
in parallel, and one can cultivate them.
139
413171
2214
ve paralel olarak, birisi onu işleyebilir.
07:11
And to go back to the analogy with nature,
140
415385
2248
Doğayla ilgili benzetime dönülürse,
07:13
one can begin to think in terms of populations,
141
417633
2496
birisi, yoğunluk açışından düşünmeye başlayabilir,
07:16
one can talk about permutations, about generations,
142
420129
3528
permütasyonlar hakkında, nesiller hakkında,
07:19
about crossing and breeding to come up with a design.
143
423657
4863
çaprazlama ve üreme hakkında, bir tasarım yapmak için konuşabilir.
07:24
And the architect is really, he moves into the position
144
428520
2385
Ve mimar aslında, tüm bu süreçlerin
07:26
of being an orchestrator of all of these processes.
145
430905
3432
orkestra şefliğine gelir.
07:30
But enough of the theory.
146
434337
2344
Ama bu kadar teori yeter.
07:32
At one point I simply wanted to jump inside
147
436681
2527
Bir noktada, sadece bu görüntünün içine
07:35
this image, so to say, I bought these red and blue
148
439208
3829
atlamak istiyorum tabiri caizse, bu kırmızı ve mavi
07:38
3D glasses, got up very close to the screen,
149
443037
2936
3D gözlükleri aldım, ekrana baya yaklaştım,
07:41
but still that wasn't the same as being able to
150
445973
2072
ama bu yine de bir şeylerin etrafında
07:43
walk around and touch things.
151
448045
2352
yürüyebilmek ve bir şeylere dokunabilmek gibi değil.
07:46
So there was only one possibility --
152
450397
1903
O zaman geriye tek bir ihtimal kalıyordu,
07:48
to bring the column out of the computer.
153
452300
3097
kolonu bilgisayardan dışarı çıkarmak.
07:51
There's been a lot of talk now about 3D printing.
154
455397
2920
3D yazdırmayla ilgili çok haber dolaşıyordu.
07:54
For me, or for my purpose at this moment,
155
458317
2959
Benim için veya benim amacım için şu anda,
07:57
there's still too much of an unfavorable tradeoff
156
461276
3082
halen çok fazla olumsuz maliyet var,ölçek bir tarafta,
08:00
between scale, on the one hand, and resolution and speed, on the other.
157
464358
6783
çözünürlük ve hız öbür tarafta.
08:07
So instead, we decided to take the column,
158
471141
2257
Onun yerine, kolonu alıp
08:09
and we decided to build it as a layered model,
159
473398
2439
katmanlı bir model olarak inşa etmeye karar verdik,
08:11
made out of very many slices, thinly stacked over each other.
160
475837
4128
ince ince üst üste yığılmış dilimlerden yapıldı.
08:15
What you're looking at here is an X-ray
161
479965
1897
Burada gördüğünüz, az önceki kolonun
08:17
of the column that you just saw, viewed from the top.
162
481862
2775
kuş bakışı düzlemden X-Ray'i.
08:20
Unbeknownst to me at the time,
163
484637
2000
O sırada benim için bilinmezdi,
08:22
because we had only seen the outside,
164
486637
2376
Çünkü sadece dışını görmüştük ve
08:24
the surfaces were continuing to fold themselves,
165
489013
2160
yüzeyler kolonun içinde de büyüyecek şekilde
08:27
to grow on the inside of the column,
166
491173
2264
kendilerini katlamaya devam etmişlerdi, ki
08:29
which was quite a surprising discovery.
167
493437
2546
bu oldukça şaşırtıcı bir buluştu.
08:31
From this shape, we calculated a cutting line,
168
495983
3614
Bu şekilden, bir kesit çizgisi belirledik,
08:35
and then we gave this cutting line to a laser cutter
169
499597
3024
ve bu kesit çizgisini lazer kesiciye verdik,
08:38
to produce -- and you're seeing a segment of it here --
170
502621
3814
--burada bir parçasını gördüğünüz--- çok ince dilimleri
08:42
very many thin slices, individually cut, on top of each other.
171
506435
4891
bağımsızca birbirinin üstüne gelecek şekilde üretmesi için.
08:49
And this is a photo now, it's not a rendering,
172
513480
2813
Bu bir fotoğraf, bilgisayar görselleştirmesi değil,
08:52
and the column that we ended up with
173
516293
1800
ve çok ciddi emekten sonra elimizdeki kolon,
08:53
after a lot of work, ended up looking remarkably like the one
174
518093
3047
daha önce bilgisayarda tasarladığımıza,
08:57
that we had designed in the computer.
175
521140
3710
inanılmaz derece benziyordu.
09:00
Almost all of the details, almost all of the
176
524850
2121
Neredeyse tüm detaylar, neredeyse
09:02
surface intricacies were preserved.
177
526971
3040
tüm yüzey girinti çıkıntılar korunmuştu.
09:08
But it was very labor intensive.
178
532626
2346
Ama yoğun bir iş gücü gerekti.
09:10
There's a huge disconnect at the moment still
179
534972
2401
Halen, sanal olan ile fiziksel olan arasında
09:13
between the virtual and the physical.
180
537373
2760
büyük bir kopukluk var.
09:16
It took me several months to design the column,
181
540133
2126
Kolonu tasarlamak benim aylarımı aldı,
09:18
but ultimately it takes the computer about 30 seconds
182
542259
2718
ama sonuçta tüm 16 milyon yüzeyi hesaplamak
09:20
to calculate all of the 16 million faces.
183
544977
2848
bilgisayarın 30 saniyesini aldı.
09:23
The physical model, on the other hand,
184
547825
1961
Öbür taraftan, fiziksel model
09:25
is 2,700 layers, one millimeter thick,
185
549786
4208
1 mm kalınlığında 2700 katmandan oluşmakta,
09:29
it weighs 700 kilos, it's made of sheet that can cover
186
553994
4147
700 kg gelmekte ve bu tüm oditoryumu kaplayacak
09:34
this entire auditorium.
187
558141
2138
kadar kağıttan yapıldı.
09:36
And the cutting path that the laser followed
188
560279
2088
Ve lazerin izlediği kesit yolu,
09:38
goes from here to the airport and back again.
189
562367
5117
buradan havalimanına kadar gider ve geri gelir.
09:43
But it is increasingly possible.
190
567484
1749
Ama gittikçe daha mümkün oluyor.
09:45
Machines are getting faster, it's getting less expensive,
191
569233
2611
Makineler hızlanıyor, daha ucuz oluyor,
09:47
and there's some promising technological developments
192
571844
2760
ufukta bazı umut veren teknolojik
09:50
just on the horizon.
193
574604
1783
gelişmeler var.
09:52
These are images from the Gwangju Biennale.
194
576387
3072
Bu resimler Gwangju bienalinden.
09:55
And in this case, I used ABS plastic to produce the columns,
195
579459
3524
Bu sefer, kolonları üretmek için ABS plastiği kullandık,
09:58
we used the bigger, faster machine,
196
582983
1854
daha büyük ve hızlı bir makine kullandık,
10:00
and they have a steel core inside, so they're structural,
197
584837
3057
ve içlerinde çelik çekirdekleri var bu yüzden strüktüreller,
10:03
they can bear loads for once.
198
587894
2976
bu sefer yük taşıyabiliyorlar.
10:06
Each column is effectively a hybrid of two columns.
199
590870
2015
Her bir kolon 2 kolonun etkili bir hibridi.
10:08
You can see a different column in the mirror,
200
592885
3409
Aynada farklı bir kolon görebilirisiniz,
10:12
if there's a mirror behind the column
201
596294
2050
eğer kolonun arkasında ayna varsa,
10:14
that creates a sort of an optical illusion.
202
598344
3072
bu bir çeşit optik yanılsama yaratmaktadır.
10:17
So where does this leave us?
203
601431
1831
Peki bu bizi nereye getiriyor?
10:19
I think this project gives us a glimpse of the unseen objects that await us
204
603262
4468
Bence, bu proje bize, bizi bekleyen görülmemiş nesnelerin küçük bir bölümünü veriyor,
10:23
if we as architects begin to think about designing not the object,
205
607730
3883
eğer biz mimarlar nesneyi tasarlamayı değil de,
10:27
but a process to generate objects.
206
611613
3393
nesne yaratacak süreci tasarlamayı düşünmeye başlarsak.
10:30
I've shown one simple process that was inspired by nature;
207
615006
3273
Ben sadece doğadan esinlenilmiş, basit bir süreci gösterdim;
10:34
there's countless other ones.
208
618279
2848
sayısız başkaları da var.
10:37
In short, we have no constraints.
209
621127
3447
Kısaca, Hiç bir sınırımız yok.
10:40
Instead, we have processes in our hands right now
210
624574
3570
Yerine, hayal bile edemeyeceğimiz,
10:44
that allow us to create structures at all scales
211
628144
4581
her ölçekte strüktürler yaratmamıza izin veren
10:48
that we couldn't even have dreamt up.
212
632725
3032
bir süreç avucumuzda artık.
10:51
And, if I may add, at one point we will build them.
213
635757
4819
Ve, ekleyecek olursam, bir gün, bunları inşa edeceğiz.
10:56
Thank you. (Applause)
214
640576
6623
Teşekkürler. (Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Michael Hansmeyer - Computational architectMichael Hansmeyer is an architect and programmer who explores the use of algorithms and computation to generate architectural form.
Why you should listen
Classical architecture is defined by "orders" -- ways to connect a column to a building, to articulate the joining of materials and structural forces. Colloquially, these orders are based on elemental forms: the tree trunk, the plank, the scroll, the leaf. Michael Hansmeyer is adding a new elemental form: the subdivision algorithm. He turns his math and programming skills to making ornate, organic, hyperdetailed columns generated from lines of code and then comped up in cross-sections of cardboard, almost as if they're being 3D printed.
His recent work with cupolas and domes is even more mesmerizing, like looking deep inside an organic form of near-unbearable complexity. See images at digital-grotesque.com >>
Michael Hansmeyer | Speaker | TED.com