TED2013
Dong Woo Jang: The art of bow-making
Dong Woo Jang: Yay yapma sanatı
Filmed:
Readability: 4.1
2,472,005 views
Dong Woo Jang'ın okul sonrası uğraşları biraz farklı. Jang, Seul'ün beton ormanındaki yaşamının onu mükemmel yay yapmaya nasıl yönlendirdiğini anlatıyor. 15 yaşındaki bu çocuğun kendi el yapımı zarif yaylarından biriyle yaptığı gösteriyi izleyin.
Dong Woo Jang - Bow designer
Dong Woo Jang turns an unusual stick of bamboo into an archer’s bow, an exploration of his cultural heritage and a metaphor for his perfect world. Full bio
Dong Woo Jang turns an unusual stick of bamboo into an archer’s bow, an exploration of his cultural heritage and a metaphor for his perfect world. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Çitin diğer tarafındaki çimenliğin
00:12
It is said that the grass is always greener
0
624
4048
00:16
on the other side of the fence,
1
4672
3054
her zaman daha yeşil olduğu söylenir,
00:19
and I believe this is true,
2
7726
3146
bunun doğruluğuna inanıyorum.
00:22
especially when I hear President Obama
3
10872
2584
Özellikle de Başkan Obama'nın
00:25
often talk about the Korean education system
4
13456
2498
Kore eğitim sistemiyle ilgili başarı
00:27
as a benchmark of success.
5
15954
3511
kıyaslamaları yaptığını duyduğumda.
00:31
Well, I can tell you that,
6
19465
2397
Size şunu söyleyebilirim,
00:33
in the rigid structure and highly competitive nature
7
21862
3547
sert yapısıyla ve oldukça rekabetçi doğasıyla
00:37
of the Korean school system,
8
25409
2191
Kore okul sistemi,
00:39
also known as pressure cooker,
9
27600
2334
düdüklü tencere olarak da bilinen ve
00:41
not everyone can do well in that environment.
10
29934
5659
herkesin başarılı olamadığı bir yerdir.
00:47
While many people responded in different ways
11
35593
2625
Herkesin farklı yollarla tepkisini gösterdiği
00:50
about our education system,
12
38218
3000
eğitim sistemimize,
00:53
my response to the high-pressure environment
13
41218
3376
bu baskıcı çevreye benim tepkim ise
00:56
was making bows with pieces of wood
14
44594
2930
apartman kenarında bulduğum
00:59
found near my apartment building.
15
47524
2744
birkaç odun parçasından yay yapmak oldu.
01:02
Why bows?
16
50268
2520
Neden yaylar?
01:04
I'm not quite sure.
17
52788
2751
Çok da emin değilim.
01:07
Perhaps, in the face of constant pressure,
18
55539
3945
Belki, daimi baskı karşısında,
01:11
my caveman instinct of survival
19
59484
2247
hayatta kalmaya dair ilkel içgüdülerim
01:13
has connected with the bows.
20
61731
4322
yaylarla bağlantıya geçmiştir.
01:18
If you think about it,
21
66053
1734
Eğer yayı düşünecek olursak,
01:19
the bow has really helped drive human survival
22
67787
3413
tarih öncesi çağlardan beri yay, insanların gerçekten
01:23
since prehistoric times.
23
71200
2725
hayatta kalmalarına yardımcı olmuştur.
01:25
The area within three kilometers of my home
24
73925
3267
Evimin etrafındaki üç kilometrelik alan
01:29
used to be a mulberry forest
25
77192
2183
bir zamanlar dut ormanıydı.
01:31
during the Joseon dynasty,
26
79375
2290
Joseon hanedanlığının
01:33
where silkworms were fed with mulberry leaves.
27
81665
4457
ipek böcekleri burada beslenirdi.
01:38
In order to raise the historical awareness of this fact,
28
86122
4706
Bu duruma dair tarihsel bilinci artırmak için,
01:42
the government has planted mulberry trees.
29
90828
4335
hükumet bölgeye dut ağaçları dikti.
01:47
The seeds from these trees
30
95163
1778
Bu ağaçlarda oluşan tohumlar
01:48
also have spread by birds here and there
31
96941
2799
kuşlar tarafından oraya buraya ve
01:51
nearby the soundproof walls of the city expressway
32
99740
3478
1988 Olimpiyatlarında inşa edilen ses geçirmez
01:55
that has been built around the 1988 Olympics.
33
103218
4366
otoban duvarlarının yanına saçıldı.
01:59
The area near these walls,
34
107584
2501
Bu duvarların yanındaki alan,
02:02
which nobody bothers to pay attention to,
35
110085
2980
kimsenin dikkat etmeyi önemsemediği,
02:05
had been left free from major intervention,
36
113065
3194
müdahaleden özgür bir yerdi ve
02:08
and this is where I first found my treasures.
37
116259
5900
ben ilk hazinelerimi burada buldum.
02:14
As I fell deeper into bow making,
38
122159
3201
Yay yapma fikri konusunda derinleştikçe,
02:17
I began to search far and beyond my neighborhood.
39
125360
4211
çevreden uzaklaşmaya, aradıklarımı uzakta aramaya başladım.
02:21
When I went on school field trips,
40
129571
2118
Okul gezilerine gittiğimde,
02:23
family vacations, or simply on my way home
41
131689
3224
aile tatillerinde ve ya müfredat dışı derslerden
02:26
from extracurricular classes,
42
134928
2835
eve dönerken
02:29
I wandered around wooded areas
43
137763
2099
ağaçlık alanlarda gezindim
02:31
and gathered tree branches
44
139862
1739
ve okul çantamda gizlice
02:33
with the tools that I sneaked inside my school bag.
45
141601
3971
taşıdığım aletlerle ağaç parçaları topladım.
02:37
And they would be somethings like saws, knives,
46
145572
3701
Bir parça havluyla sakaladığım o şeyler,
02:41
sickles and axes
47
149273
2246
testere, bıçak,
02:43
that I covered up with a piece of towel.
48
151519
4688
balta ve orak gibi aletlerdi.
02:48
I would bring the branches home,
49
156207
1881
Topladığım dalları elimde zar zor tutarak
02:50
riding buses and subways,
50
158088
1989
otobüslerde ve metroda
02:52
barely holding them in my hands.
51
160077
3389
binbir güçlükle eve getirebilirdim.
02:55
And I did not bring the tools here to Long Beach.
52
163466
3876
Long Beach' e gelirken aletleri getirmedim.
02:59
Airport security.
53
167342
1556
Havaalanı güvenliği.
03:00
(Laughter)
54
168898
2080
(Kahkaha)
03:02
In the privacy of my room, covered in sawdust,
55
170978
3719
Talaşla dolu olan kendime ait odamda,
03:06
I would saw, trim and polish wood all night long
56
174697
4054
ağaç parçasını yay şeklini alana kadar, gece boyunca
03:10
until a bow took shape.
57
178751
2467
keser, düzeltir ve cilalardım.
03:13
One day, I was changing the shape of a bamboo piece
58
181218
4495
Bir gün, bambu parçasının şeklini değiştiriyordum
03:17
and ended up setting the place on fire.
59
185713
4755
ve ortalığı ateşe vermemle çalışmam son buldu.
03:22
Where? The rooftop of my apartment building,
60
190468
4789
Nerede? 96 ailenin evi olarak nitelendirdiği
03:27
a place where 96 families call home.
61
195257
3640
apartmanımızın çatı katında.
03:30
A customer from a department store across from my building
62
198897
2591
Apartmanın karşısındaki mağaza dükkanından bir müşteri
03:33
called 911,
63
201488
1490
911'i aradı
03:34
and I ran downstairs to tell my mom
64
202978
2047
ve yarısı yanmış saçlarımla merdivenlerden
03:37
with half of my hair burned.
65
205025
5217
aşağıya inip anneme olayı anlattım.
03:42
I want to take this opportunity
66
210242
2128
Bugün huzurlarınızda, anneme
03:44
to tell my mom, in the audience today:
67
212370
3704
şunu söyleme fırsatı yakaladım:
03:48
Mom, I was really sorry,
68
216074
2341
Anne, gerçekten üzgünüm
03:50
and I will be more careful with open fire from now on.
69
218415
3646
bundan sonra ateş yakarken daha dikkatli olacağım.
03:54
My mother had to do a lot of explaining,
70
222061
2634
Annem, oğlunun önceden tasarlanmış
03:56
telling people that her son did not commit
71
224695
2329
bir kundakçılık suçu işlemediği hakkında
03:59
a premeditated arson.
72
227024
3459
çokça açıklama yapmak zorunda kaldı.
04:05
I also researched extensively on bows around the world.
73
233250
4155
Aynı zamanda yaylar hakkında dünya çapında geniş araştırmalar yaptım.
04:09
In that process, I tried to combine
74
237420
2046
Bu süreçte, en etkili yayı oluşturmak için
04:11
the different bows from across time and places
75
239466
2441
farklı zamanlarda ve mekanlarda kullanılan en etkili
04:13
to create the most effective bow.
76
241907
3783
yayları birleştirmeye çalıştım.
04:17
I also worked with many different types of wood,
77
245690
2353
Ayrıca birçok farklı türde odun ile çalıştım
04:20
such as maple, yew and mulberry,
78
248043
3188
akçaağaç, porsuk ağacı, dut bunlardan birkaçıydı.
04:23
and did many shooting experiments
79
251231
1940
Size daha önce de gösterdiğim
04:25
in the wooded area near the urban expressway
80
253171
2499
otoyol kenarındaki ağaçlık alanda çok sayıda
04:27
that I mentioned before.
81
255670
2835
atış denemesi yaptım.
04:30
The most effective bow for me
82
258505
2025
Benim için en etkili yay
04:32
would be like this.
83
260530
2767
bu şekilde olurdu.
04:35
One: Curved tips can maximize the springiness
84
263297
4213
Bir: Kıvrık uçlar sayesinde esneklik,
04:39
when you draw and shoot the arrow.
85
267510
3531
oku çekip attığınızda maksimum olur.
04:43
Two: Belly is drawn inward for higher draw weight,
86
271041
4897
İki: İç kısım çekim gücünün daha fazla olması için içe kıvrıktır.
04:47
which means more power.
87
275938
3661
Bu da daha fazla güç demektir.
04:51
Three: Sinew used in the outer layer of the limb
88
279599
4312
Üç: Dalın dış kısmında kullanılan sinirler,
04:55
for maximum tension storage.
89
283911
2905
sayesinde en fazla gerilime ulaşılır.
04:58
And four: Horn used to store energy in compression.
90
286816
8239
Ve dört: Enerji basıncını tutmak için kullanılan boynuzlar.
05:07
After fixing, breaking, redesigning,
91
295055
2998
Sabitleme, kırma, yeniden tasarlama,
05:10
mending, bending and amending,
92
298053
2931
tamir etme, bükme ve değiştirmeden sonra
05:12
my ideal bow began to take shape,
93
300984
3307
en sonunda hayalimdeki yay şekil almaya başlardı.
05:16
and when it was finally done,
94
304291
3855
Ve nihayet tamamlanınca,
05:20
it looked like this.
95
308146
3454
böyle görünürdu.
05:24
I was so proud of myself
96
312673
2237
Kendimle epey gurur duydum,
05:26
for inventing a perfect bow on my own.
97
314910
6074
çünkü kendi kendime mükemmel bir yay yapmıştım.
05:32
This is a picture of Korean traditional bows
98
320984
3432
Bu, Kore geleneksel yaylarının sergilendiği
05:36
taken from a museum,
99
324416
1896
bir müzede çekilen bir resim.
05:38
and see how my bow resembles them.
100
326312
5484
Benim yayıma nasıl da benzediklerine bakın.
05:43
Thanks to my ancestors
101
331796
1566
Atalarıma icadımı çaldıkları için
05:45
for robbing me of my invention. (Laughter)
102
333362
5291
teşekkür ediyorum. (Kahkaha)
05:51
Through bowmaking,
103
339542
1852
Yay yapımcılığı yoluyla
05:53
I came in contact with part of my heritage.
104
341394
3061
tarihimle bir etkileşime girebilmiştim.
05:56
Learning the information that has accumulated over time
105
344455
3563
Yıllar boyu birikmiş bu bilgiyi öğrenmek,
06:00
and reading the message left by my ancestors
106
348018
2838
ve atalarımın bıraktığı mesajı okumak,
06:02
were better than any consolation therapy
107
350856
2599
bütün teselli terapilerinden ya da
06:05
or piece of advice any living adults could give me.
108
353455
4949
yaşayan bir yetişkinin verebileceği bir öğütten daha iyiydi.
06:10
You see, I searched far and wide,
109
358404
2918
Gördüğünüz gibi, uzağı ve uzaktakini aramış,
06:13
but never bothered to look close and near.
110
361322
3476
fakat hiç yakınımda ve yanımdakilere bakmaya tenezzül etmemiştim.
06:16
From this realization,
111
364798
2245
Bunu anlamamla birlikte,
06:19
I began to take interest in Korean history,
112
367043
2821
Kore tarihi hiç ilgimi çekmezken,
06:21
which had never inspired me before.
113
369864
3397
bir anda ilham kaynağım olmuştu.
06:25
In the end, the grass is often greener
114
373261
3376
Sonuçta, çimen çoğunlukla,
06:28
on my side of the fence,
115
376637
1790
çitin bu yanında daha yeşil.
06:30
although we don't realize it.
116
378427
3177
Her ne kadar farkında olmasak da.
06:33
Now, I am going to show you how my bow works.
117
381604
4751
Şimdi, size yayımın nasıl çalıştığını göstereceğim.
06:38
And let's see how this one works.
118
386355
3121
Ve, bakalım bu nasılmış.
06:43
This is a bamboo bow,
119
391568
2137
Bu yay bambudan yapılma
06:45
with 45-pound draw weights.
120
393705
3932
ve 20 kiloluk bir çekiş kapasitesi var.
06:49
(Noise of shooting arrow)
121
397637
2184
(Okun fırlama sesi)
06:51
(Applause)
122
399821
4958
(Alkış)
07:00
A bow may function in a simple mechanism,
123
408285
4409
Bir yay basit bir mekanizmayla çalışabilir,
07:04
but in order to make a good bow,
124
412694
2551
ama iyi bir yay yapmak için
07:07
a great amount of sensitivity is required.
125
415245
4012
büyük miktarda duyarlılık gereklidir.
07:11
You need to console and communicate
126
419257
2530
Ahşap malzeme ile iletişim kurmalı
07:13
with the wood material.
127
421787
2746
ve onu rahatlatmalısınız.
07:16
Each fiber in the wood
128
424533
1692
Akşaptaki her bir lifin
07:18
has its own reason and function for being,
129
426225
2826
kendi varolma nedeni ve işlevi vardır.
07:21
and only through cooperation and harmony among them
130
429051
3395
Ve ancak aralarındaki uyum ve işbirliği yoluyla
07:24
comes a great bow.
131
432446
3597
muhteşem yay oluşur.
07:28
I may be an [odd] student
132
436043
1790
Ben garip bir öğrenci olabilirim,
07:29
with unconventional interests,
133
437833
2191
sıradışı ilgi alanlarım olabilir.
07:32
but I hope I am making a contribution
134
440024
2942
Ama hikayemi sizlerle paylaşarak,
07:34
by sharing my story with all of you.
135
442966
3889
bir katkıda bulunduğumu umuyorum.
07:38
My ideal world is a place
136
446855
2253
Benim için ideal dünya,
hiçkimsenin geride bırakılmadığı,
07:41
where no one is left behind,
137
449108
2213
07:43
where everyone is needed exactly where they are,
138
451321
3293
herkesin tam da olduğu yerde istenildiği bir yer.
07:46
like the fibers and the tendons in a bow,
139
454614
3596
Tıpkı bir yaydaki lifler ve tendonlar gibi.
07:50
a place where the strong is flexible
140
458210
3269
Güçlü olanın esnek
07:53
and the vulnerable is resilient.
141
461479
3793
ve savunmasız olanın dayanıklı olduğu bir yer.
07:57
The bow resembles me,
142
465272
1651
Yay bana benziyor,
07:58
and I resemble the bow.
143
466923
3048
ve ben de yaya benziyorum.
08:01
Now, I am shooting a part of myself to you.
144
469971
4864
Şimdi, size bir parçamı atıyorum.
08:06
No, better yet, a part of my mind
145
474835
2750
Hayır, daha iyisi, zihnimin bir parçasını
08:09
has just been shot over to your mind.
146
477585
2839
az önce sizin zihninize attım.
08:12
Did it strike you?
147
480424
2244
Sizi vurdu mu?
08:14
Thank you.
148
482668
1540
Teşekkür ederim.
08:16
(Applause)
149
484208
5662
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Dong Woo Jang - Bow designerDong Woo Jang turns an unusual stick of bamboo into an archer’s bow, an exploration of his cultural heritage and a metaphor for his perfect world.
Why you should listen
His parents wouldn’t let him play video games, so Dong Woo Jang had to invent other ways to entertain himself in and around his Seoul apartment. First, he studied spider anatomy and hunting skills for three years, creating their habitat in his room. Next, Dong headed outside, where he picked up fallen tree branches and turned them into archery bows.
Later, while researching the age-old craft, he discovered that his optimal design was strikingly similar to that of his ancestors. Though he concedes that, during his process of “fixing, breaking, redesigning, mending, bending, and amending” bows, he accidently set his building on fire. The 15-year-old says that working with wood -- and traveling back and forth in time -- makes him feel free.
Dong Woo Jang | Speaker | TED.com