TED2017
Prumsodun Ok: The magic of Khmer classical dance
Prumsodun Ok: Klasik Kmer dansının büyüsü
Filmed:
Readability: 4.1
1,616,145 views
Kamboçya'daki Kimmer dansçıları, bin yıldan daha fazla bir süredir cennet ve dünya arasındaki yaşayan köprüler olarak görülmektedirler. Bu muhteşem dans-konuşmasında; Kamboçya'nın ilk tamamı erkek ve eş cinsellerden oluşan dans şirketinin kurucusu, melez sanatçı Prumsodun Ok, bir sanatçının köklü ve eskimeyen görevi olan mesajcı rolüne girerek klasik Khmer dansının zengin tarihini ve günümüzde tekrar canlanmasını detaylandırıyor.
Prumsodun Ok - Interdisciplinary artist
TED Fellow Prumsodun Ok heals, empowers and advocates using the ancient art of Khmer classical dance. Full bio
TED Fellow Prumsodun Ok heals, empowers and advocates using the ancient art of Khmer classical dance. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
"Robam kbach boran,"
0
760
1776
'' Robam kbach boran, ''
00:14
or the art of Khmer classical dance,
1
2560
1776
ya da klasik Kmer dans sanatı,
00:16
is more than 1,000 years old.
2
4360
1800
bin yıldan daha eskidir.
00:19
It was developed as a prayer in movement
3
7000
2576
Tarım toplumlarında yağmurun
00:21
for rain and fertility,
4
9600
2176
bereket ve refah getirmesi için,
00:23
and a prosperity that this meant
for an agricultural society.
for an agricultural society.
5
11800
3400
hareketlerle yapılan bir dua biçimi
olarak geliştirildi.
olarak geliştirildi.
00:29
Dancers who were both men and women
6
17000
2736
Erkek ve kadın dansçılar
cennet ile dünya arasında
cennet ile dünya arasında
00:31
were offered to temples
7
19760
1256
yaşayan köprüler olarak
00:33
where they served as living bridges
between heaven and earth.
between heaven and earth.
8
21040
3080
hizmet ettikleri tapınaklara sunulurlardı.
00:36
Their dancing bodies carried the prayers
of the people up to the gods,
of the people up to the gods,
9
24800
4936
Onların dans eden vücutları
insanların dualarını tanrılara taşırdı
insanların dualarını tanrılara taşırdı
00:41
and the will of the deities
was delivered back through them
was delivered back through them
10
29760
3376
ve tanrıların kararları,
onlar aracılığıyla yeryüzüne
onlar aracılığıyla yeryüzüne
00:45
to the people and the land.
11
33160
1520
ve insanlara ulaşırdı.
00:49
There are a lot of curves in Khmer dance.
12
37720
2800
Kmer dansında çok kıvrım vardır.
00:53
Our backs are arched,
13
41440
1520
Sırtlarımız kavisli,
00:55
our knees are bent,
14
43760
1896
dizlerimiz çökük,
00:57
our toes are curled,
15
45680
2016
ayak parmaklarımız kıvrık,
00:59
our elbows are hyperflexed
16
47720
2336
dirseklerimiz çok esnek
01:02
and our fingers are curved backwards.
17
50080
2440
ve parmaklarımız tersine kıvrılmıştır.
01:05
All of these curves
create a serpentine impression,
create a serpentine impression,
18
53600
3656
Bütün bu kıvrımlar
yılanımsı bir izlenim yaratır.
yılanımsı bir izlenim yaratır.
01:09
and this is important because before
the introduction of major religions,
the introduction of major religions,
19
57280
4776
Bu çok önemlidir
çünkü temel dinlerden önce Kimmerler
çünkü temel dinlerden önce Kimmerler
01:14
Khmers, and people all over the world
practiced animism.
practiced animism.
20
62080
5760
ve tüm dünyadan insanlar
hayvanları tanrılaştırmışlardı.
hayvanları tanrılaştırmışlardı.
01:21
Serpents were especially important
in this belief system
in this belief system
21
69120
2896
Yılanlar bu inanç sisteminde
özellikle önem taşıyordu.
özellikle önem taşıyordu.
01:24
because in their fluid,
curvilinear movement,
curvilinear movement,
22
72040
4376
Çünkü akışkan, kıvrak hareketleriyle
01:28
they mimicked the flow of water.
23
76440
1640
suyun akışını taklit ederler.
01:31
So to invoke the serpent
in your dancing body then
in your dancing body then
24
79520
3536
Yani, dans eden vücudunuzla
yılanı çağrıştırmak
yılanı çağrıştırmak
01:35
was to conjure the image
of rivers cutting across the earth:
of rivers cutting across the earth:
25
83080
3760
o zamanlar yeryüzünü kesen nehirlerin
görüntüsünü yansıtıyordu;
görüntüsünü yansıtıyordu;
01:39
inspire the flow of life-giving waters.
26
87680
2960
suyun akışını canlandırmak için.
01:45
As you can see then,
27
93440
1296
Gördüğünüz gibi,
01:46
Khmer classical dance
is a transformation of nature,
is a transformation of nature,
28
94760
3416
klasik Kmer dansı, doğanın
hem etrafımızdaki fiziksel dünyaya
hem etrafımızdaki fiziksel dünyaya
01:50
of both the physical world around us
and of our own internal universe.
and of our own internal universe.
29
98200
4120
hem de içimizdeki evrene dönüşümüdür.
01:55
We have four primary
hand gestures that we use.
hand gestures that we use.
30
103280
2976
Kullandığımız dört temel
el hareketi vardır.
el hareketi vardır.
01:58
Can we do them together?
31
106280
1200
Birlikte yapabilir miyiz?
02:00
Yeah? OK.
32
108640
1360
Olur mu?
Tamam.
Tamam.
02:04
This is a tree.
33
112080
1880
Bu bir ağaç.
02:07
That tree will grow,
34
115680
1520
Bu ağaç büyüyecek
02:10
and then it will have leaves.
35
118480
3040
ve sonra yaprakları olacak.
02:14
After it has leaves,
36
122600
1536
Yaprakları olduktan sonra,
02:16
it'll have flowers,
37
124160
2720
çiçekleri olacak
02:19
and after it has flowers,
38
127960
2296
ve çiçekleri açtıktan sonra,
02:22
it'll have fruit.
39
130280
1720
meyvesi olacak.
02:24
That fruit will drop
40
132880
2336
Bu meyve yere düşecek
02:27
and a new tree will grow.
41
135240
2016
ve yeni bir ağaç yetişecek.
02:29
And in those four gestures
42
137280
2056
Bu dört hareket
02:31
is the cycle of life.
43
139360
1600
yaşamın döngüsüdür.
02:40
These four gestures are then used
44
148920
2616
Bu dört hareket daha sonra
dansçıların kendilerini
dansçıların kendilerini
02:43
to create a whole entire language
with which dancers express themselves.
with which dancers express themselves.
45
151560
4656
ifade ettikleri kapsamlı
bir dil yaratmak için kullanıldı.
bir dil yaratmak için kullanıldı.
02:48
So for example,
46
156240
1296
Yani örneğin,
02:49
I can say,
47
157560
1336
şunu diyebilirim:
02:50
"I."
48
158920
1200
'' Ben. ''
02:53
"I."
49
161000
1200
'' Ben. ''
02:54
In dance that would be ...
50
162680
1440
Dansla şu şekilde olurdu:
02:58
"I."
51
166720
1576
'' Ben. ''
03:00
Or I can say ...
52
168320
1200
Ya da şöyle diyebilirim;
03:03
"Hey you, come here, come here."
53
171440
2936
'' Hey sen, gel buraya, gel buraya. ''
03:06
In dance ...
54
174400
1200
Dansla..
03:11
"Come here,"
55
179440
1256
'' Buraya gel, ''
03:12
or, "Go, go."
56
180720
1896
veya '' Git, git. ''
03:14
(Laughter)
57
182640
1200
(Gülüşmeler)
03:18
"Go."
58
186880
1416
'' Git. ''
03:20
And everything from ...
59
188320
1240
Ve
03:24
love ...
60
192280
1200
sevgiden,
03:31
to sadness,
61
199280
1280
üzüntüye
03:33
to --
62
201480
1216
ve
03:34
(Stomping)
63
202720
1016
(Tepinme)
03:35
anger
64
203760
1336
öfkeye,
03:37
can be expressed
through the dance as well.
through the dance as well.
65
205120
2240
her şey dansla ifade edilebilir.
03:42
There's a certain magic
66
210160
1656
Her şeyin sanatla
sınırsız imkân sağlanması için
sınırsız imkân sağlanması için
03:43
in the way that things are filtered,
transformed and put together
transformed and put together
67
211840
4136
süzülüp, dönüştürülüp
bir araya getirilmesinde
bir araya getirilmesinde
03:48
to create limitless possibilities in art.
68
216000
2640
belli bir büyü vardır.
03:51
The Khmer word for art,
69
219600
1736
Kimmer dilinde sanat kelimesi,
03:53
silapak,
70
221360
1216
'' silapak ''
03:54
in fact, at its root, means "magic."
71
222600
2600
aslında, kökeni
'' büyü '' kelimesine dayanır.
'' büyü '' kelimesine dayanır.
03:58
The artist --
72
226320
1216
Sanatçı,
03:59
the silapakar,
73
227560
1496
'' silapakar ''
04:01
or the silapakarani, then,
74
229080
1416
ya da '' silapakarani ''
04:02
is nothing short of a magician.
75
230520
2160
büyücüden başka bir şey değildir.
04:06
I am very proud to say
76
234360
1936
Köklü bir büyücü soyuna ait olduğumu
04:08
that I belong to a long line of magicians,
77
236320
3016
söylemekten gurur duyuyorum.
04:11
from my teacher, Sophiline Cheam Shapiro,
78
239360
2280
Kökenim; öğretmenim
Sophiline Cheam Shapiro'nun
Sophiline Cheam Shapiro'nun
04:14
to her teachers who were stars
in the royal palace,
in the royal palace,
79
242480
3040
asiller sarayında
yıldız olan öğretmenlerinden,
yıldız olan öğretmenlerinden,
04:18
to the ancient dancers of Angkor
80
246360
2776
antik Angkor dansçılarına
04:21
and to the primal villagers
81
249160
1536
ve sanatın ortaya çıktığı
04:22
from which the art form
originally took life.
originally took life.
82
250720
2560
ilk köylülere dayanıyor.
04:27
That said,
83
255480
1216
Derler ki;
04:28
our cherished heritage was once
almost completely destroyed.
almost completely destroyed.
84
256720
3760
sevgiyle anılan miraslarımız
bir zamanlar neredeyse tamamen yok edildi.
bir zamanlar neredeyse tamamen yok edildi.
04:36
If you are wearing glasses,
85
264760
1776
Gözlük takıyorsanız,
04:38
please stand up.
86
266560
1200
lütfen ayağa kalkın.
04:44
If you speak more than one language,
87
272760
2376
Birden fazla dil konuşuyorsanız,
04:47
please stand up.
88
275160
1200
lütfen ayağa kalkın.
04:53
If you have light skin,
89
281320
1576
Açık tenliyseniz,
04:54
please stand up.
90
282920
1200
lütfen ayağa kalkın.
05:03
Your glasses meant
that you could afford health care.
that you could afford health care.
91
291800
3240
Gözlükleriniz, sağlık için
para harcayabildiğinizi gösterirdi.
para harcayabildiğinizi gösterirdi.
05:08
That second or third language you spoke
indicated your elite education.
indicated your elite education.
92
296960
4480
Konuştuğunuz ikinci ya da üçüncü dil,
yüksek düzey eğitim aldığınızı gösterirdi.
yüksek düzey eğitim aldığınızı gösterirdi.
05:15
Your light skin meant
you didn't have to work beneath the sun.
you didn't have to work beneath the sun.
93
303320
3400
Açık tenli olmanız, güneş altında
çalışmanız gerekmediğini gösterirdi.
çalışmanız gerekmediğini gösterirdi.
05:20
Under the Khmer Rouge,
94
308040
1536
Kamboçya'yı 1975-1979 yıllarında
05:21
who took over Cambodia from 1975 to 1979,
95
309600
4336
ele geçiren, '' Khmer Rouge '' yönetiminde
05:25
we would all be dead now,
96
313960
2176
hepimiz ayrıcalıklı görülüp
hedeflendiğimizden
hedeflendiğimizden
05:28
targeted because of our assumed privilege.
97
316160
2880
ölmüş olurduk.
05:37
You see,
98
325160
1216
Görüyorsunuz ki;
05:38
the Khmer Rouge looked to Cambodia,
99
326400
2136
Kmer yönetimi Kamboçya'ya baktı
05:40
and they saw centuries
of rigid inequality.
of rigid inequality.
100
328560
3616
ve yüzyıllardır kalıplaşmış
bir eşitsizlik gördü.
bir eşitsizlik gördü.
05:44
The king and the few elites around him
101
332200
2176
Kral ve etrafındaki birkaç soylu,
05:46
had all the pleasures
and comforts of the world
and comforts of the world
102
334400
2856
çoğunluk yıpratıcı çalışma şartları
05:49
while the mass majority
suffered from backbreaking labor
suffered from backbreaking labor
103
337280
3216
ve acımasız güçlerle uğraşırken,
dünyanın tüm zevklerine
dünyanın tüm zevklerine
05:52
and harsh poverty.
104
340520
1240
ve rahatlığa sahiplerdi.
05:54
You don't need a history book
to see that this is true.
to see that this is true.
105
342720
2640
Bunun doğruluğunu görmek için
tarih kitabına gerek yok.
tarih kitabına gerek yok.
05:58
The Khmer word for "I,"
106
346120
2216
Kimmer dilinde '' Ben'' kelimesi
06:00
for "me,"
107
348360
1200
veya '' benim''
06:02
is khnhom.
108
350480
1360
'' khnhom.''
06:05
This very same word can also mean "slave"
109
353240
3696
Bu kelime köle anlamına da geliyor.
06:08
and dancers were in fact known
as knhom preah robam,
as knhom preah robam,
110
356960
3736
Dansçılar aslında
'' Khnhom preah robam''
'' Khnhom preah robam''
06:12
or "slaves of the sacred dance."
111
360720
2600
veya '' kutsal dansın köleleri''
olarak bilinirler.
olarak bilinirler.
06:17
The Khmer Rouge sought
to end slavery in Cambodia,
to end slavery in Cambodia,
112
365200
3056
''Khmer Rouge'' Kamboçya'da
köleliğe son vermeye çalıştı
köleliğe son vermeye çalıştı
06:20
yet somehow they turned
everyone into slaves to do it.
everyone into slaves to do it.
113
368280
3480
fakat bunu yapmak için herkesi
bir şekilde köle yaptılar.
bir şekilde köle yaptılar.
06:24
They became the oppression
that they sought to end.
that they sought to end.
114
372400
3000
Sonlandırmaya çalıştıkları
baskıyı uyguladılar.
baskıyı uyguladılar.
06:28
They evacuated the capital
115
376360
1696
Başkenti tahliye ettirdiler
06:30
and forced people into labor camps.
116
378080
2496
ve insanları çalışma kamplarında
yaşamaya zorladılar.
yaşamaya zorladılar.
06:32
They tore families apart
117
380600
1896
Aileleri birbirinden ayırdılar
06:34
and brainwashed children
against their own parents.
against their own parents.
118
382520
2760
ve kendi ailelerine karşı çocukların
beyinlerini yıkadılar.
beyinlerini yıkadılar.
06:38
Everywhere, people were dying
and being killed,
and being killed,
119
386080
3256
Her yerde, insanlar ölüyor
ve öldürülüyorlardı.
ve öldürülüyorlardı.
06:41
losing their lives from disease,
120
389360
2056
Hastalıktan hayatlarını kaybediyorlardı
06:43
overwork,
121
391440
1216
ya da aşırı çalışmaktan
06:44
execution and starvation.
122
392680
2000
veya idamdan ve açlıktan.
06:48
The result of this is that an entire third
of Cambodia's population was lost
of Cambodia's population was lost
123
396640
4696
Bunun sonucunda,
Kamboçya nufüsunun tam üçte biri,
Kamboçya nufüsunun tam üçte biri,
06:53
in less than four years,
124
401360
1816
dört yıldan kısa bir sürede yok oldu
06:55
and in that number were 90 percent
of Khmer dance artists.
of Khmer dance artists.
125
403200
3840
bu sayının yüzde 90'ı Kmer dansçılarıydı.
07:00
In other words,
126
408280
1216
Başka bir deyişle,
07:01
nine out of 10 visions
for the tradition and future were lost.
for the tradition and future were lost.
127
409520
4600
gelenek ve gelecek görüşlerinin
onda dokuzu gitmişti.
onda dokuzu gitmişti.
07:07
Thankfully, however,
128
415760
1696
Buna rağmen, çok şükür,
07:09
it was my teacher's teachers,
129
417480
2056
öğretmenimin öğretmenleri;
07:11
Chea Samy, Soth Sam On and Chheng Phon,
130
419560
3736
Chea Samy, Soth Sam On ve Cheng Phon,
07:15
who would lead the revival of the art form
131
423320
2056
sanatın soykırımdan ve savaşın küllerinden
07:17
from the ashes of war and genocide:
132
425400
2240
dirilmesine önderlik ettiler.
07:20
one student,
133
428760
1536
Bir öğrenci,
07:22
one gesture,
134
430320
1576
bir el işareti
07:23
one dance at a time.
135
431920
1976
ve bir dansın bir anda olması.
07:25
They wrote the love,
136
433920
1896
Onlar sevgiyi,
07:27
magic,
137
435840
1456
büyüyü,
07:29
beauty,
138
437320
1216
güzelliği,
07:30
history and philosophy of our lineage
139
438560
2336
kökenimizin tarihini ve felsefesini
07:32
into the bodies of the next generation.
140
440920
2480
gelecek neslin vücutlarına yazdılar.
07:37
Nearly 40 years later,
141
445640
1896
Yaklaşık 40 yıl sonra
07:39
Khmer classical dance
has been revived to new heights.
has been revived to new heights.
142
447560
3520
klasik Kimmer dansı
yeni doruklara ulaşmıştı.
yeni doruklara ulaşmıştı.
07:44
Yet somehow it still exists
in a vulnerable environment.
in a vulnerable environment.
143
452080
3560
Yine de hâlâ savunmasız bir çevresi var.
07:48
The disastrous effects of war
still haunt Khmer people today.
still haunt Khmer people today.
144
456640
4176
Savaşın feci etkileri hâlâ
Kimmerler'in peşini bırakmıyor.
Kimmerler'in peşini bırakmıyor.
07:52
It is written in our bodies,
145
460840
2096
Bu vücutlarımızda yazılıdır,
07:54
manifested in a genetic passage of PTSD
146
462960
3536
genetik travma sonrası
stres bozukluğu metinlerinde,
stres bozukluğu metinlerinde,
07:58
and in families facing cyclical poverty
147
466520
2776
döngüsel güçle çevrili ailelerde,
08:01
and immense cultural rifts
and language barriers.
and language barriers.
148
469320
2720
sonu gelmeyen kültürel çatlaklarda
ve dil sınırlarında açıkça bellidir.
ve dil sınırlarında açıkça bellidir.
08:06
Yet beauty is a most resilient thing.
149
474760
2640
Fakat güzellik en dirençli şeydir.
08:11
Beauty has this ability
to grow anywhere and everywhere
to grow anywhere and everywhere
150
479080
3856
Güzelliğin herhangi bir yerde
ve herhangi bir zamanda
ve herhangi bir zamanda
08:14
at any time.
151
482960
1200
gelişebilme yeteneği var.
08:17
Beauty is what connects people
through time and place.
through time and place.
152
485560
3640
Güzellik, zaman ve yer aracılığıyla
insanları birbirine bağlar.
insanları birbirine bağlar.
08:22
Beauty is a liberation from suffering.
153
490640
3080
Güzellik, acı çekmekten kurtulmaktır.
08:28
As Khmer artists work to revive
our culture and country,
our culture and country,
154
496400
3576
Kimmer sanatçılarının ülkemizi ve kültürü
canlandırmaya çalıştıkları gibi,
canlandırmaya çalıştıkları gibi,
08:32
we find that there are many paths
in which to move forward into the future.
in which to move forward into the future.
155
500000
4240
biz de geleceğe ilerleyebilmek için
birçok yol olduğunu gördük.
birçok yol olduğunu gördük.
08:38
And in a tradition where we often
don't know the dancer's names,
don't know the dancer's names,
156
506000
4336
Geleneğimize göre, çoğu zaman
dansçıların isimlerini,
dansçıların isimlerini,
08:42
who they were,
157
510360
1216
kim olduklarını,
08:43
what their lives were like,
158
511600
1496
hayatlarının nasıl olduğunu,
08:45
what they felt,
159
513120
1856
ne hissettiklerini bilmeyiz.
08:47
let me propose that we move forward
honestly and openly from "khnhom."
honestly and openly from "khnhom."
160
515000
5200
Size teklifim, dürüstçe
''khnhom'' kelimesiyle yola çıkalım.
''khnhom'' kelimesiyle yola çıkalım.
08:53
Khnhom not as in slave,
161
521520
2056
Köle olarak ''khnhom'' değil,
08:55
but as in conscious service.
162
523600
1920
bilinçli hizmet ederek.
08:58
Khnhom:
163
526720
1496
Khnhom der ki:
09:00
"I,"
164
528240
1616
'' Ben,''
09:01
"me,"
165
529880
1496
''benim, ''
09:03
"flowering."
166
531400
1200
''çiçek açan.''
09:06
My name is Prumsodun Ok.
167
534520
2256
Benim adım Prumsodun Ok.
09:08
I am Khmer,
168
536800
1216
Ben bir Kmerim
09:10
and I am American.
169
538040
1976
ve bir Amerikanım.
09:12
I am the child of refugees,
170
540040
2336
Mültecilerin,
09:14
a creator, a healer,
171
542400
1936
bir yaratıcının, bir iyileştiricinin
09:16
and a builder of bridges.
172
544360
1720
ve köprüler inşa edenin çocuğuyum.
09:18
I am my teacher's first male student
173
546880
2376
Kadınların dansa uygun görüldüğü
bir anlayışta,
bir anlayışta,
09:21
in a tradition understood
by many as female,
by many as female,
174
549280
3296
öğretmenimin ilk erkek öğrencisiyim
09:24
and I founded Cambodia's first
gay dance company.
gay dance company.
175
552600
3080
ve Kamboçya' nın ilk eş cinsel
dans kumpanyasını kurdum.
dans kumpanyasını kurdum.
09:28
I am the incarnation
of the beauty, dreams and power
of the beauty, dreams and power
176
556800
4176
Benden önce gelmiş olan güzelliğin
hayallerin ve gücün vücut bulmuş hâliyim.
09:33
of those who came before me.
177
561000
1936
09:34
The convergence
of past, present and future,
of past, present and future,
178
562960
3496
Geçmiş, bugün ve geleceğin,
09:38
and of individual and collective.
179
566480
2440
bireyselliğin ve topluluğun
bir araya gelmesiyim.
bir araya gelmesiyim.
09:43
Let me then play
that ancient and ageless role
that ancient and ageless role
180
571080
3216
İzin verin, sanatçının köklü
ve değişmez rolü olan
ve değişmez rolü olan
09:46
of the artist as messenger,
181
574320
2096
mesajcı olayım,
09:48
by sharing the words of Chheng Phon
182
576440
2240
Cheng Phon'un şu sözlerini paylaşayım:
09:52
"A garden with only one type of flower,
183
580240
3576
''Tek çeşit çiçeği olan bahçeler
09:55
or flowers of only one color,
184
583840
2016
ya da tek rengi olan çiçekler,
09:57
is no good."
185
585880
1200
iyi değildir. ''
10:00
This is a reminder that our strength,
186
588640
2880
Bu şunun hatırlatıcısır; gücümüz,
10:04
growth,
187
592200
1216
gelişmemiz,
10:05
survival
188
593440
1216
hayatta kalmamız
10:06
and very existence,
189
594680
1216
ve var olmamız,
10:07
lies in diversity.
190
595920
1360
çeşitliliğe dayanır.
10:10
It is, however,
191
598680
1256
Ancak, aynı zamanda
10:11
a message of courage as well.
192
599960
1800
bir cesaret mesajıdır.
10:15
For a flower does not ask
for anyone's permission to bloom.
for anyone's permission to bloom.
193
603200
3680
Çünkü bir çiçek, açmak için
kimseden izin almaz.
kimseden izin almaz.
10:20
It was born to offer itself to the world.
194
608000
2600
Kendini dünyaya sunmak için doğmuştur.
10:23
Fearless love is its nature.
195
611480
2840
Korkusuz sevgi onun doğasıdır.
10:26
Thank you.
196
614880
1216
Teşekkürler.
10:28
(Applause)
197
616120
5360
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Prumsodun Ok - Interdisciplinary artistTED Fellow Prumsodun Ok heals, empowers and advocates using the ancient art of Khmer classical dance.
Why you should listen
Prumsodun Ok groundbreaking performances have been described as "radical beauty" by the Bangkok Post and have been staged throughout Cambodia, Thailand, Mexico, Greece and the United States. Ok's 2013 book Moni Mekhala and Ream Eyso was reviewed in the Asian Theatre Journal as “a sampeah kru ritual of a sort: an offering to teachers living and deceased and to Moni Mekhala [the Goddess of the Ocean] herself.”
Ok has brought a diverse group of artists, activists and scholars together for Children of Refugees, a program of talks and performances raising awareness for the Syrian refugee crisis. Among many honors, Ok is a TED Senior Fellow and was named by Tea Uglow, creative director of Google Creative Lab in Sydney, an LGBT+ Creative Leader of Tomorrow for The Dots's and WeTransfer's Championing Diversity Initiative. Ok is based in Phnom Penh where he founded Prumsodun Ok & NATYARASA, Cambodia’s first gay dance company.
Prumsodun Ok | Speaker | TED.com