TED2019
Jonny Sun: You are not alone in your loneliness
Jonny Sun: Yalnızlığınızda yalnız değilsiniz
Filmed:
Readability: 3.8
2,799,364 views
Yalnızlığınız, üzüntünüz ve korkunuzla ilgili açık ve savunmasız olmak, teselli bulmanıza ve daha az yalnız hissetmenize yardım edebilir, diyor yazar ve ressam Jonny Sun. Kendine özgü çizimleriyle dolu içten konuşmasında, yabancı gibi hissetmekle ilgili yazdığı hikâyelerin, bir topluma katılmada ve karanlıkta minik bir ışık bulmada kendisine nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor.
Jonny Sun - Screenwriter, author, artist
Jonny Sun wears many hats, creating work across multiple fields and modes that speaks to the increasingly expansive society in which we live. Full bio
Jonny Sun wears many hats, creating work across multiple fields and modes that speaks to the increasingly expansive society in which we live. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
Hello.
0
1000
1976
Merhaba,
sizi biriyle tanıştırmak istiyorum.
00:15
I'd like to introduce you to someone.
1
3000
1976
Bu Jomny.
00:17
This is Jomny.
2
5000
2601
Aslında Jonny
00:19
That's "Jonny" but spelled
accidentally with an "m,"
accidentally with an "m,"
3
7625
2934
ama yanlışlıkla "m" ile telaffuz edilmiş
00:22
in case you were wondering,
4
10583
1310
çünkü hiçbirimiz mükemmel değiliz.
00:23
because we're not all perfect.
5
11917
1476
Jomny bir uzaylı
00:25
Jomny is an alien
6
13417
2017
ve insanlar üzerinde çalışma göreviyle
dünyaya gönderilmiş.
dünyaya gönderilmiş.
00:27
who has been sent to earth
with a mission to study humans.
with a mission to study humans.
7
15458
3060
Kaybolmuş, yalnız
ve evden uzakta hissediyor.
ve evden uzakta hissediyor.
00:30
Jomny is feeling lost and alone
and far from home,
and far from home,
8
18542
3851
Sanırım hepimiz böyle hissetmişizdir
00:34
and I think we've all felt this way.
9
22417
3226
ya da en azından
ben böyle hissetmiştim.
ben böyle hissetmiştim.
00:37
Or, at least I have.
10
25667
1767
00:39
I wrote this story about this alien
at a moment in my life
at a moment in my life
11
27458
2976
Hayatımda, özellikle uzaylı gibi
hissettiğim bir dönemde
hissettiğim bir dönemde
bu uzaylıyla ilgili bir hikâye yazmıştım.
00:42
when I was feeling particularly alien.
12
30458
2060
Cambridge'e yeni taşınmış
ve MIT'de doktora programına başlamıştım.
ve MIT'de doktora programına başlamıştım.
00:44
I had just moved to Cambridge
and started my doctoral program at MIT,
and started my doctoral program at MIT,
13
32542
3267
Herkesten uzakta ve korkmuş hissediyordum,
buraya ait değilmişim gibi geliyordu.
buraya ait değilmişim gibi geliyordu.
00:47
and I was feeling intimidated and isolated
and very much like I didn't belong.
and very much like I didn't belong.
14
35833
5810
Ama bir çeşit cankurtaranım vardı.
00:53
But I had a lifeline of sorts.
15
41667
2101
00:55
See, I was writing jokes
for years and years
for years and years
16
43792
4226
Mesela yıllarca espriler yazdım
ve onları sosyal medyada paylaştım
ve onları sosyal medyada paylaştım
01:00
and sharing them on social media,
17
48042
2309
01:02
and I found that I was turning
to doing this more and more.
to doing this more and more.
18
50375
3083
ve zaman geçtikçe
bunu daha çok yaptığımı fark ettim.
bunu daha çok yaptığımı fark ettim.
01:06
Now, for many people,
the internet can feel like a lonely place.
the internet can feel like a lonely place.
19
54250
4059
Birçok kişiye göre internet,
yalnız bir yer olabilir.
yalnız bir yer olabilir.
01:10
It can feel like this,
20
58333
1310
Sürekli seslendiğiniz
ama kimsenin dinlemediği,
ama kimsenin dinlemediği,
01:11
a big, endless, expansive void
21
59667
2767
büyük, sonsuz ve genişleyen
bir boşluk gibi hissettirebilir.
bir boşluk gibi hissettirebilir.
01:14
where you can constantly call out to it
but no one's ever listening.
but no one's ever listening.
22
62458
3209
01:18
But I actually found a comfort
in speaking out to the void.
in speaking out to the void.
23
66708
3476
Buna rağmen boşlukla konuşmak
beni rahatlattı.
beni rahatlattı.
Duygularımı boşlukla paylaştıkça
zamanla boşluk cevap vermeye başladı.
zamanla boşluk cevap vermeye başladı.
01:22
I found, in sharing
my feelings with the void,
my feelings with the void,
24
70208
2435
01:24
eventually the void started to speak back.
25
72667
2250
01:28
And it turns out that the void
isn't this endless lonely expanse at all,
isn't this endless lonely expanse at all,
26
76375
3434
Meğer boşluk, o sonsuz
ve yalnız enginlik değilmiş.
ve yalnız enginlik değilmiş.
Hatta her çeşit insanla doluymuş;
01:31
but instead it's full of
all sorts of other people,
all sorts of other people,
27
79833
2435
aynı benim gibi boşluğa bakan
ve duyulmak isteyen insanlarla.
ve duyulmak isteyen insanlarla.
01:34
also staring out into it
and also wanting to be heard.
and also wanting to be heard.
28
82292
3309
Sosyal medya birçok kötü şeye neden oldu,
bunu inkâr etmiyorum.
bunu inkâr etmiyorum.
01:37
Now, there have been many bad things
that have come from social media.
that have come from social media.
29
85625
3768
01:41
I'm not trying to dispute that at all.
30
89417
1851
Herhangi bir zamanda çevrim içi olmak,
01:43
To be online at any given point
is to feel so much sadness
is to feel so much sadness
31
91292
3892
çok fazla üzüntü, öfke
ve şiddet hissetmeye neden olur.
ve şiddet hissetmeye neden olur.
01:47
and anger and violence.
32
95208
2310
Dünyanın sonu gelmiş gibi hissettirir.
01:49
It can feel like the end of the world.
33
97542
1851
Ama aynı zamanda bir çelişkideyim
01:51
Yet, at the same time, I'm conflicted
34
99417
1851
çünkü yakın arkadaşlarımın çoğunun
01:53
because I can't deny the fact
that so many of my closest friends
that so many of my closest friends
35
101292
3642
aslında internette tanıştığım
kişiler olduğunu yadsıyamam.
kişiler olduğunu yadsıyamam.
01:56
are people that I had met
originally online.
originally online.
36
104958
2625
Sanırım bunun nedeni biraz da
sosyal medyanın itiraf etme doğası.
sosyal medyanın itiraf etme doğası.
02:00
And I think that's partly because
there's this confessional nature
there's this confessional nature
37
108458
3268
02:03
to social media.
38
111750
1250
02:05
It can feel like you are writing
in this personal, intimate diary
in this personal, intimate diary
39
113750
3893
Sanki kişisel, samimi
ve gizli bir günlük yazıyorsunuz gibi
ve gizli bir günlük yazıyorsunuz gibi
02:09
that's completely private,
40
117667
1476
ama aynı zamanda tüm dünyanın
bunu okumasını istiyorsunuz.
bunu okumasını istiyorsunuz.
02:11
yet at the same time you want
everyone in the world to read it.
everyone in the world to read it.
41
119167
3267
Galiba bunun eğlenceli yönü,
02:14
And I think part of that, the joy of that
42
122458
2768
02:17
is that we get to experience things
from perspectives from people
from perspectives from people
43
125250
3226
bizden tamamen farklı olan insanların
bakış açılarını deneyimleyebiliyor olmamız
bakış açılarını deneyimleyebiliyor olmamız
02:20
who are completely
different from ourselves,
different from ourselves,
44
128500
2059
ve bazen bu iyi bir şey.
02:22
and sometimes that's a nice thing.
45
130583
1643
Örneğin, Twitter'a ilk katıldığımda
02:24
For example, when I first joined Twitter,
46
132250
1976
02:26
I found that so many of the people
that I was following
that I was following
47
134250
2851
takip ettiğim birçok kişinin,
mental sağlık ve terapiye gitmekle ilgili
mental sağlık ve terapiye gitmekle ilgili
02:29
were talking about mental health
and going to therapy
and going to therapy
48
137125
2684
bu konu yüz yüze konuşulurken hissedilen
utanç olmadan konuştuğunu fark ettim.
utanç olmadan konuştuğunu fark ettim.
02:31
in ways that had none of the stigma
that they often do
that they often do
49
139833
3393
02:35
when we talk about these issues in person.
50
143250
2518
Aralarında, mental sağlıkla
ilgili konuşmak normalleşmişti,
ilgili konuşmak normalleşmişti,
02:37
Through them, the conversation
around mental health was normalized,
around mental health was normalized,
51
145792
3642
ve terapiye gitmenin bana da
yardım edeceğini fark etmemi sağladılar.
yardım edeceğini fark etmemi sağladılar.
02:41
and they helped me realize
that going to therapy was something
that going to therapy was something
52
149458
3018
02:44
that would help me as well.
53
152500
1601
02:46
Now, for many people,
54
154125
1809
Tüm bu konuları internette
herkesin önünde açıkça konuşmak
herkesin önünde açıkça konuşmak
02:47
it sounds like a scary idea
to be talking about all these topics
to be talking about all these topics
55
155958
4476
birçok insan için
korkunç bir fikir olabilir.
korkunç bir fikir olabilir.
02:52
so publicly and so openly on the internet.
56
160458
2893
02:55
I feel like a lot of people
think that it is a big, scary thing
think that it is a big, scary thing
57
163375
4809
Mükemmel ve tamamen biçimlenmeden
çevrim içi olmak,
çevrim içi olmak,
birçok insana göre çok korkunç bir şey.
03:00
to be online if you're not
already perfectly and fully formed.
already perfectly and fully formed.
58
168208
4143
Ama bence aslında internet,
bilmemek için güzel bir yer olabilir
bilmemek için güzel bir yer olabilir
03:04
But I think the internet can be
actually a great place to not know,
actually a great place to not know,
59
172375
3393
ve sanırım bu duruma
heyecanla yaklaşabiliriz
heyecanla yaklaşabiliriz
03:07
and I think we can
treat that with excitement,
treat that with excitement,
60
175792
3976
çünkü eksikliğinizi, kırılganlığınızı
ve güvensizliğinizi
ve güvensizliğinizi
03:11
because to me there's something
important about sharing your imperfections
important about sharing your imperfections
61
179792
4601
başka insanlarla paylaşmak önemli bir şey.
03:16
and your insecurities
and your vulnerabilities
and your vulnerabilities
62
184417
3142
03:19
with other people.
63
187583
1292
[Tüm bu katlarımın altında daha küçük,
daha korkmuş bir soğan var]
daha korkmuş bir soğan var]
03:22
(Laughter)
64
190083
1768
03:23
Now, when someone shares
that they feel sad or afraid
that they feel sad or afraid
65
191875
3559
Birisi üzgün, korkmuş
veya yalnız hissettiğini paylaştığında
veya yalnız hissettiğini paylaştığında
03:27
or alone, for example,
66
195458
1685
bu benim daha az
yalnız hissetmemi sağlıyor,
yalnız hissetmemi sağlıyor,
03:29
it actually makes me feel less alone,
67
197167
2142
yalnızlığımı azaltarak değil
03:31
not by getting rid of any of my loneliness
68
199333
3101
ama yalnız hissetmekte
tek başıma olmadığımı göstererek.
tek başıma olmadığımı göstererek.
03:34
but by showing me that I am not alone
69
202458
2435
03:36
in feeling lonely.
70
204917
1392
03:38
And as a writer and as an artist,
71
206333
1726
Yazar ve ressam olarak ben,
savunmasız olmanın rahatlığını
savunmasız olmanın rahatlığını
03:40
I care very much about making
this comfort of being vulnerable
this comfort of being vulnerable
72
208083
3643
toplumsal ve birbirimizle paylaştığımız
bir şey hâline getirmekle ilgileniyorum.
bir şey hâline getirmekle ilgileniyorum.
03:43
a communal thing, something that we
can share with each other.
can share with each other.
73
211750
3226
İçsel şeyleri dışsal hâle getirmek
konusunda heyecanlıyım.
konusunda heyecanlıyım.
03:47
I'm excited about
externalizing the internal,
externalizing the internal,
74
215000
2518
03:49
about taking those invisible personal
feelings that I don't have words for,
feelings that I don't have words for,
75
217542
4934
Dile getiremediğim görünmez
kişisel duygularıma ışık tutmak,
kişisel duygularıma ışık tutmak,
onları dile getirmek
03:54
holding them to the light,
putting words to them,
putting words to them,
76
222500
2518
ve başkalarının kendi duygularını
dile getirmelerine yardım eder umuduyla
dile getirmelerine yardım eder umuduyla
03:57
and then sharing them with other people
77
225042
1892
03:58
in the hopes that it might help them
find words to find their feelings as well.
find words to find their feelings as well.
78
226958
3715
bu duygularımı başka insanlarla
paylaşmak için heyecanlıyım.
paylaşmak için heyecanlıyım.
Bunun büyük bir şey gibi
geldiğini biliyorum
geldiğini biliyorum
04:02
Now, I know that sounds like a big thing,
79
230697
2362
ama bütün bunları küçük, ulaşılabilir
paketler hâline getirmek istiyorum
paketler hâline getirmek istiyorum
04:05
but ultimately I'm interested
in putting all these things
in putting all these things
80
233083
2685
04:07
into small, approachable packages,
81
235792
2517
çünkü onları daha küçük parçalar
hâline getirirsek
hâline getirirsek
04:10
because when we can hide them
into these smaller pieces,
into these smaller pieces,
82
238333
2643
daha ulaşılabilir ve daha eğlenceli
olurlar diye düşünüyorum.
olurlar diye düşünüyorum.
04:13
I think they are easier to approach,
I think they're more fun.
I think they're more fun.
83
241000
2934
Böylece, paylaştığımız insanlığı görmemize
daha çok yardımcı olabilirler.
daha çok yardımcı olabilirler.
04:15
I think they can more easily help us
see our shared humanness.
see our shared humanness.
84
243958
2935
Bazen kısa bir hikâye olurlar;
04:18
Sometimes that takes the form
of a short story,
of a short story,
85
246917
2392
bazen sevimli çizimlerin olduğu
bir kitap olurlar;
bir kitap olurlar;
04:21
sometimes that takes the form of
a cute book of illustrations, for example.
a cute book of illustrations, for example.
86
249333
3560
bazense internette paylaşacağım
saçma bir espri olurlar.
saçma bir espri olurlar.
04:24
And sometimes that takes the form
87
252917
1601
04:26
of a silly joke
that I'll throw on the internet.
that I'll throw on the internet.
88
254542
2475
Örneğin birkaç ay önce,
bir uygulama fikri paylaşmıştım.
bir uygulama fikri paylaşmıştım.
04:29
For example, a few months ago,
I posted this app idea
I posted this app idea
89
257041
3476
Köpek gezdirme servisi gibi bir şeydi.
04:32
for a dog-walking service
90
260541
1935
Kapınıza bir köpek geliyor
ve onu gezdirmek için evden çıkıyorsunuz.
ve onu gezdirmek için evden çıkıyorsunuz.
04:34
where a dog shows up at your door
and you have to get out of the house
and you have to get out of the house
91
262500
3309
04:37
and go for a walk.
92
265833
1268
(Gülüşmeler)
04:39
(Laughter)
93
267125
1875
Eğer aranızda uygulama geliştiricisi varsa
lütfen konuşmamdan sonra beni bulun.
lütfen konuşmamdan sonra beni bulun.
04:42
If there are app developers
in the audience,
in the audience,
94
270333
2143
04:44
please find me after the talk.
95
272500
1458
Veya başka bir örnek,
her eposta gönderişimde huzursuzlanıyorum.
her eposta gönderişimde huzursuzlanıyorum.
04:46
Or, I like to share every time
I feel anxious about sending an email.
I feel anxious about sending an email.
96
274875
3601
"En iyi" diye bitirdiğimde
04:50
When I sign my emails "Best,"
97
278500
1434
bu, "Elimden gelenin en iyisini
yapıyorum"un kısaltması
yapıyorum"un kısaltması
04:51
it's short for "I am trying my best,"
98
279958
2101
ve bu da "Lütfen benden nefret etme,
04:54
which is short for "Please don't hate me,
I promise I'm trying my best!"
I promise I'm trying my best!"
99
282083
3417
yemin ederim elimden gelenin en iyisini
yapıyorum"un kısaltması.
yapıyorum"un kısaltması.
04:58
Or my answer to the classic icebreaker,
100
286708
2518
Başka bir örnek,
klasik espriye benim cevabım:
klasik espriye benim cevabım:
Eğer ölü ya da canlı biriyle yemeğe
gidebilseydim giderdim. Çok yalnızım.
gidebilseydim giderdim. Çok yalnızım.
05:01
if I could have dinner with anyone,
dead or alive, I would.
dead or alive, I would.
101
289250
2809
05:04
I am very lonely.
102
292083
1310
(Kahkahalar)
05:05
(Laughter)
103
293417
1625
05:09
And I find that when
I post things like these online,
I post things like these online,
104
297750
3893
Çevrim içinde bu tür şeyler paylaştığımda
tepkilerin çok benzer olduğunu görüyorum.
tepkilerin çok benzer olduğunu görüyorum.
05:13
the reaction is very similar.
105
301667
1434
İnsanlar bir kahkahayı ve bu hissi
paylaşmak için bir araya geliyorlar
paylaşmak için bir araya geliyorlar
05:15
People come together to share a laugh,
106
303125
1851
05:17
to share in that feeling,
107
305000
1309
05:18
and then to disburse just as quickly.
108
306333
2101
ve aynı hızla dağılıyorlar.
05:20
(Laughter)
109
308458
1560
(Gülüşmeler)
05:22
Yes, leaving me once again alone.
110
310042
2958
Evet, beni bir kez daha
yalnız bırakıyorlar.
yalnız bırakıyorlar.
05:26
But I think sometimes these
little gatherings can be quite meaningful.
little gatherings can be quite meaningful.
111
314250
4351
Ama sanırım bazen bu küçük buluşmalar
oldukça anlamlı olabilir.
oldukça anlamlı olabilir.
Örneğin mimarlık bölümünden
mezun olup Cambridge'e taşındığımda
mezun olup Cambridge'e taşındığımda
05:30
For example, when I graduated
from architecture school
from architecture school
112
318625
2559
05:33
and I moved to Cambridge,
113
321208
1310
Şu soruyu paylaşmıştım:
05:34
I posted this question:
114
322542
1476
"Hayatınızda kaç kişiyle daha şimdiden
son konuşmanızı yaptınız?"
son konuşmanızı yaptınız?"
05:36
"How many people in your life
have you already had
have you already had
115
324042
2379
05:38
your last conversation with?"
116
326435
1435
05:40
And I was thinking about
my own friends who had moved away
my own friends who had moved away
117
328958
3810
Bunu sorarken başka şehirlere,
hatta başka ülkelere taşınan arkadaşlarımı
hatta başka ülkelere taşınan arkadaşlarımı
05:44
to different cities
and different countries, even,
and different countries, even,
118
332792
2351
ve onlarla iletişimde kalmanın
ne kadar zor olacağını düşünüyordum.
ne kadar zor olacağını düşünüyordum.
05:47
and how hard it would be
for me to keep in touch with them.
for me to keep in touch with them.
119
335167
2809
Ama diğer insanlar kendi deneyimlerini
paylaşarak cevap vermeye başladılar.
paylaşarak cevap vermeye başladılar.
05:50
But other people started replying
and sharing their own experiences.
and sharing their own experiences.
120
338000
3226
Birileri, kavga ettikleri
aile bireylerini anlattı.
aile bireylerini anlattı.
05:53
Somebody talked about a family member
they had a falling out with.
they had a falling out with.
121
341250
3143
Birisi, kendisi için değerli olan
ve aniden ölen birinden bahsetti.
ve aniden ölen birinden bahsetti.
05:56
Someone talked about a loved one
who had passed away
who had passed away
122
344417
2642
05:59
quickly and unexpectedly.
123
347083
1601
Bir başkası, uzaklara taşınan
okul arkadaşları hakkında konuştu.
okul arkadaşları hakkında konuştu.
06:00
Someone else talked
about their friends from school
about their friends from school
124
348708
2435
06:03
who had moved away as well.
125
351167
1684
Ama sonra çok hoş bir şey olmaya başladı.
06:04
But then something really nice
started happening.
started happening.
126
352875
2726
Sadece bana cevap vermek yerine,
06:07
Instead of just replying to me,
127
355625
1518
06:09
people started replying to each other,
128
357167
2392
birbirlerine de cevap vermeye,
birbirleriyle konuşmaya başladılar.
birbirleriyle konuşmaya başladılar.
06:11
and they started to talk to each other
and share their own experiences
and share their own experiences
129
359583
3310
Deneyimlerini paylaştılar,
birbirlerini teselli ettiler
birbirlerini teselli ettiler
06:14
and comfort each other
130
362917
1392
06:16
and encourage each other
to reach out to that friend
to reach out to that friend
131
364333
2935
ve bir süredir
konuşmadıkları arkadaşlarıyla
konuşmadıkları arkadaşlarıyla
ya da kavga ettikleri
aile bireyleriyle konuşmaları için
aile bireyleriyle konuşmaları için
06:19
that they hadn't spoken to in a while
132
367292
1809
06:21
or that family member
that they had a falling out with.
that they had a falling out with.
133
369125
2601
birbirlerini cesaretlendirdiler.
Zamanla bu minik mikrotopluluk oluştu.
06:23
And eventually, we got
this little tiny microcommunity.
this little tiny microcommunity.
134
371750
4768
Bu destek grubu, her türden insanın
bir araya gelmesiyle oluşmuştu.
bir araya gelmesiyle oluşmuştu.
06:28
It felt like this support group formed
135
376542
2476
06:31
of all sorts of people coming together.
136
379042
2601
Bence her çevrim içi paylaşım yaptığımızda
06:33
And I think every time we post online,
137
381667
3101
böyle minik mikrotoplulukların
oluşma ihtimali var.
oluşma ihtimali var.
06:36
every time we do this, there's a chance
138
384792
1892
06:38
that these little
microcommunities can form.
microcommunities can form.
139
386708
2143
Her tür farklı varlığın bir araya gelme
ve yakınlaşma ihtimali var.
ve yakınlaşma ihtimali var.
06:40
There's a chance that all sorts
of different creatures
of different creatures
140
388875
4018
06:44
can come together and be drawn together.
141
392917
2184
Bazen internetin pisliği içinde
kafa dengi bir arkadaşa rastlarsınız.
kafa dengi bir arkadaşa rastlarsınız.
06:47
And sometimes, through
the muck of the internet,
the muck of the internet,
142
395125
2268
06:49
you get to find a kindred spirit.
143
397417
2208
Bu, bazen yorumlara bakarken kibar, komik
veya anlayışlı bir yorum bulduğunuzda;
veya anlayışlı bir yorum bulduğunuzda;
06:53
Sometimes that's
in the reading the replies
in the reading the replies
144
401333
3018
06:56
and the comments sections and finding
a reply that is particularly kind
a reply that is particularly kind
145
404375
3476
06:59
or insightful or funny.
146
407875
1684
bazen birini takip edecekken onun
sizi çoktan takip ettiğini gördüğünüzde;
sizi çoktan takip ettiğini gördüğünüzde;
07:01
Sometimes that's
in going to follow someone
in going to follow someone
147
409583
2893
07:04
and seeing that they
already follow you back.
already follow you back.
148
412500
2726
bazense gerçek hayatta
tanıdığınız birinin hesabına bakarken
tanıdığınız birinin hesabına bakarken
07:07
And sometimes that's in looking at someone
that you know in real life
that you know in real life
149
415250
3268
07:10
and seeing the things that you write
and the things that they write
and the things that they write
150
418542
3184
kendi yazdıklarınızı
ve onun yazdıklarını okuyup
ve onun yazdıklarını okuyup
sizi ona yakınlaştıran birçok ortak
yönünüzün olduğunu fark ettiğinizde olur.
yönünüzün olduğunu fark ettiğinizde olur.
07:13
and realizing that you share so many
of the same interests as they do,
of the same interests as they do,
151
421750
3309
07:17
and that brings them
closer together to you.
closer together to you.
152
425083
2185
07:19
Sometimes, if you're lucky,
153
427292
2184
Bazen, eğer şanslıysanız
başka bir uzaylıyla karşılaşırsınız.
07:21
you get to meet another alien.
154
429500
1958
[İki uzaylı, yabancı bir ortamda
karşılaştıklarında
karşılaştıklarında
07:24
[when two aliebns find each other
in a strange place,
in a strange place,
155
432874
2477
daha az evden uzakta hissederler.]
07:27
it feels a litle more like home]
156
435375
1601
Ama ben de endişeliyim
07:29
But I am worried, too,
because as we all know,
because as we all know,
157
437000
2184
çünkü hepimiz biliyoruz ki
genellikle internet böyle hissettirmez.
genellikle internet böyle hissettirmez.
07:31
the internet for the most part
doesn't feel like this.
doesn't feel like this.
158
439208
3018
07:34
We all know that for the most part,
159
442250
1726
Hepimiz biliyoruz ki genellikle internet,
birbirimizi yanlış anladığımız,
birbirimizi yanlış anladığımız,
07:36
the internet feels like a place
where we misunderstand each other,
where we misunderstand each other,
160
444000
3684
birbirimizle ters düştüğümüz
07:39
where we come into conflict
with each other,
with each other,
161
447708
3792
07:44
where there's all sorts of confusion
and screaming and yelling and shouting,
and screaming and yelling and shouting,
162
452583
5268
ve her türlü karmaşa, çığlık, bağırış
ve haykırışın olduğu
bir yer gibi hissettirir.
bir yer gibi hissettirir.
07:49
and it feels like
there's too much of everything.
there's too much of everything.
163
457875
2309
Her şeyden çok fazla barındırıyormuş gibi,
kaos gibi hissettirir
kaos gibi hissettirir
07:52
It feels like chaos,
164
460208
1351
07:53
and I don't know how to square away
the bad parts with the good,
the bad parts with the good,
165
461583
4226
ve ben bu kötü yönleri, iyiyle
nasıl uzaklaştıracağımı bilmiyorum
nasıl uzaklaştıracağımı bilmiyorum
çünkü bildiğimiz ve gördüğümüz gibi
kötü yönler canımızı gerçekten yakabilir.
kötü yönler canımızı gerçekten yakabilir.
07:57
because as we know and as we've seen,
166
465833
1810
07:59
the bad parts can really, really hurt us.
167
467667
3750
08:04
It feels to me that the platforms
that we use to inhabit these online spaces
that we use to inhabit these online spaces
168
472417
5059
Gördüğüm kadarıyla, çevrim içi boşluklarda
yaşamak için kullandığımız platformlar
yaşamak için kullandığımız platformlar
bilerek ya da bilmeyerek
öyle bir şekilde tasarlanmış ki,
öyle bir şekilde tasarlanmış ki,
08:09
have been designed
either ignorantly or willfully
either ignorantly or willfully
169
477500
2601
tacize ve kötüye kullanmaya izin veriyor,
yanlış bilgi yayıyor.
yanlış bilgi yayıyor.
08:12
to allow for harassment and abuse,
to propagate misinformation,
to propagate misinformation,
170
480125
3768
Nefrete, nefret söylemlerine
ve bundan doğan şiddete olanak tanıyor
ve bundan doğan şiddete olanak tanıyor
08:15
to enable hatred and hate speech
and the violence that comes from it,
and the violence that comes from it,
171
483917
3684
ve sanırım mevcut platformların hiçbiri
08:19
and it feels like
none of our current platforms
none of our current platforms
172
487625
2351
bunu ifade etmek ve düzeltmek için
yeteri kadar uğraşmıyor.
yeteri kadar uğraşmıyor.
08:22
are doing enough
to address and to fix that.
to address and to fix that.
173
490000
2083
08:24
But still, and maybe
probably unfortunately,
probably unfortunately,
174
492792
3684
Ama yine de, ve sanırım maalesef,
08:28
I'm still drawn to these online spaces,
as many others are,
as many others are,
175
496500
3643
başka birçok kişi gibi,
hâlâ bu çevrim içi boşluklara çekiliyorum,
hâlâ bu çevrim içi boşluklara çekiliyorum,
08:32
because sometimes it just feels
like that's where all the people are.
like that's where all the people are.
176
500167
4267
çünkü bazen herkes oradaymış gibi geliyor.
08:36
And I feel silly
177
504458
1810
Bazen aptal ve salak hissediyorum,
08:38
and stupid sometimes
178
506292
2101
08:40
for valuing these small moments
of human connection in times like these.
of human connection in times like these.
179
508417
4891
böyle zamanlarda insan ilişkilerinin
böyle küçük anlarına değer verdiğim için.
böyle küçük anlarına değer verdiğim için.
Ama her zaman, bu küçük insanlık anlarının
gereksiz olmadığı düşüncesiyle çalıştım.
gereksiz olmadığı düşüncesiyle çalıştım.
08:45
But I've always operated under this idea
180
513332
2311
08:47
that these little moments of humanness
are not superfluous.
are not superfluous.
181
515667
4851
08:52
They're not retreats
from the world at all,
from the world at all,
182
520542
2059
Bu anlar, dünyadan geri çekiliş değil,
böyle boşluklara gelmemizin nedeni.
böyle boşluklara gelmemizin nedeni.
08:54
but instead they're the reasons
why we come to these spaces.
why we come to these spaces.
183
522625
2851
Önemli ve son derece gerekliler
ve bize hayat veriyorlar.
ve bize hayat veriyorlar.
08:57
They are important and vital
and they affirm and they give us life.
and they affirm and they give us life.
184
525500
3167
09:02
And they are these tiny,
temporary sanctuaries
temporary sanctuaries
185
530333
2810
Düşündüğümüz kadar yalnız olmadığımızı
gösteren minik, geçici sığınaklar.
gösteren minik, geçici sığınaklar.
09:05
that show us that we are not
as alone as we think we are.
as alone as we think we are.
186
533167
2708
09:09
And so yes, even though life is bad
and everyone's sad
and everyone's sad
187
537792
2809
Yani evet, hayat zor olsa da,
herkes üzgün olsa da
herkes üzgün olsa da
ve bir gün ölecek olsak da...
09:12
and one day we're all going to die --
188
540625
2726
[Bak, hayat kötü, herkes üzgün.
09:15
[look. life is bad. everyones sad.
189
543375
1643
Hepimiz bir gün öleceğiz
ama çoktan bu şişme şatoyu aldım.
ama çoktan bu şişme şatoyu aldım.
09:17
We're all gona die, but i alredy bought
this inflatable bouncey castle
this inflatable bouncey castle
190
545042
3309
Yani şimdi ayakkabılarını çıkaracak mısın
çıkarmayacak mısın?]
çıkarmayacak mısın?]
09:20
so are u gona take Ur shoes off or not]
191
548375
1934
09:22
I think the inflatable metaphorical
bouncy castle in this case
bouncy castle in this case
192
550333
4560
Sanırım bu durumda metaforik şişme şato,
gerçekten de diğer insanlarla olan
ilişkimiz ve bağlantımız.
ilişkimiz ve bağlantımız.
09:26
is really our relationships
and our connections to other people.
and our connections to other people.
193
554917
4875
09:34
And so one night,
194
562542
1309
Üzgün ve umutsuz hissettiğim bir gece,
boşluğa, yalnız karanlığa doğru bağırdım
boşluğa, yalnız karanlığa doğru bağırdım
09:35
when I was feeling particularly sad
and hopeless about the world,
and hopeless about the world,
195
563875
3101
09:39
I shouted out to the void,
196
567000
2184
09:41
to the lonely darkness.
197
569208
1310
ve "Bu noktada, sosyal medyaya girmek,
09:42
I said, "At this point,
logging on to social media
logging on to social media
198
570542
3142
dünyanın sonu geldiğinde birinin
elini tutmak gibi hissettiriyor." dedim.
elini tutmak gibi hissettiriyor." dedim.
09:45
feels like holding someone's hand
at the end of the world."
at the end of the world."
199
573708
2976
09:48
And this time, instead of
the void responding,
the void responding,
200
576708
2476
Bu sefer, boşluğun cevap vermesi yerine,
bana cevap veren ve sonra birbirleriyle
konuşan insanlar göründü
konuşan insanlar göründü
09:51
it was people who showed up,
201
579208
2643
09:53
who started replying to me and then
who started talking to each other,
who started talking to each other,
202
581875
3684
09:57
and slowly this little
tiny community formed.
tiny community formed.
203
585583
3226
ve yavaş yavaş bu küçük topluluk oluştu.
Herkes bir araya gelip el ele tutuştu.
10:00
Everybody came together to hold hands.
204
588833
2125
10:03
And in these dangerous and unsure times,
205
591875
4184
Böyle tehlikeli ve güvensiz zamanlarda,
tam da böyle zamanlarda,
tam da böyle zamanlarda,
10:08
in the midst of it all,
206
596083
2101
diğer insanlara tutunmalıyız
diye düşünüyorum
diye düşünüyorum
10:10
I think the thing that we have
to hold on to is other people.
to hold on to is other people.
207
598208
4393
ve bunun küçük anılardan oluşan
küçük bir şey olduğunu biliyorum
küçük bir şey olduğunu biliyorum
10:14
And I know that is a small thing
made up of small moments,
made up of small moments,
208
602625
4434
10:19
but I think it is one tiny,
tiny sliver of light
tiny sliver of light
209
607083
3435
ama bence bu, karanlığın içinde
minicik bir ışık.
minicik bir ışık.
10:22
in all the darkness.
210
610542
1809
10:24
Thank you.
211
612375
1268
Teşekkür ederim.
10:25
(Applause)
212
613667
4517
(Alkışlar)
Teşekkür ederim.
10:30
Thank you.
213
618208
1268
(Alkışlar)
10:31
(Applause)
214
619500
3875
ABOUT THE SPEAKER
Jonny Sun - Screenwriter, author, artistJonny Sun wears many hats, creating work across multiple fields and modes that speaks to the increasingly expansive society in which we live.
Why you should listen
Jonny Sun never felt that the multi-hyphenate description of screenwriter/humorist/author/artist/researcher/technologist made much sense. He is a writer for the Netflix original series BoJack Horseman and is currently writing the screenplay for an original idea with Fox Family and Chernin Entertainment. He also wrote and illustrated the best-selling graphic novel Everyone's a Aliebn When Ur a Aliebn Too, illustrated Lin-Manuel Miranda's GMorning, Gnight! and regularly writes online.
Sun is currently pursuing a PhD at MIT, where he's studying social media communities and making art about artificial intelligence with the metaLAB at Harvard. He helped develop The Laughing Room, a self-aware sitcom set that plays a laugh track based on what participants say in the room. His work explores how technology interfaces with our lived, human experiences, believing that this critical eye on technology is essential to the stories we tell about contemporary life.
Sun's work comes from deeply personal places, asking: "Does anyone else feel this way too?" He seeks to feel less alone in the world and to try to help others feel less alone, too -- by making things that connect to people, and then connect people; by making work that helps people feel seen and find each other.
Jonny Sun | Speaker | TED.com