TEDWomen 2017
Felice Belle and Jennifer Murphy: How we became sisters
Felice Belle ve Jennifer Murphy: Nasıl kız kardeş olduk
Filmed:
Readability: 4
923,282 views
Şair Felice Belle ve Jennifer Murphy, Monica L. Williams tarafından oluşturulan ve Yönetilen ''Diğer Kadınlar'' adlı kitaplarından alıntılar sahneliyor. Bu büyüleyici yolculukta beraber kahkaha, bağlılık, trajedi ve kalp kırıklığı dolu anılar biriktirmiş, onları kız kardeş haline getiren anları yâd ediyorlar.
Felice Belle - Poet, playwright, pop culture enthusiast
Felice Belle consumes and creates stories to make sense of the world and her place in it. She spends her free time solving fictional crimes. Full bioJennifer Murphy - Writer, performer, private investigator
Jennifer Murphy is an award-winning writer, performer and private investigator who spends her time solving crimes -- some real, some imagined. Full bio
Felice Belle consumes and creates stories to make sense of the world and her place in it. She spends her free time solving fictional crimes. Full bioJennifer Murphy - Writer, performer, private investigator
Jennifer Murphy is an award-winning writer, performer and private investigator who spends her time solving crimes -- some real, some imagined. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
Chris Waddell: Felice Bell
and Jennifer Murphy
and Jennifer Murphy
0
560
2143
Felice Bell ve Jennifer Murphy
00:14
are going to do an excerpts
from their play "Other Women,"
from their play "Other Women,"
1
2727
2769
Monica L. Williams tarafından
00:17
which is created and directed
by Monica L. Williams,
by Monica L. Williams,
2
5516
3860
yönetilen ''Diğer Kadınlar''dan bir alıntı
yapacak,
yapacak,
00:21
so please welcome Felice Bell
and Jennifer Murphy.
and Jennifer Murphy.
3
9400
4136
karşınızda Felice Bell ve Jennifer Murphy.
00:25
(Applause)
4
13560
4088
(Alkış)
00:29
(Music)
5
17672
5086
(Müzik)
00:41
Felice Bell: Gambling.
6
29280
1240
Felice Bell:
Kumar oynamak.
Kumar oynamak.
00:44
Quit your job.
7
32240
1400
İşini bırak.
00:46
With no savings and a rough sketch
of the rest of your life.
of the rest of your life.
8
34320
5040
Hiçbir birikim olmadan hayatının geri
kalanının bir kaba taslağı ile.
kalanının bir kaba taslağı ile.
00:52
Withdraw money from your 401K,
9
40360
3136
Sigortadan parayı çek,
00:55
pay the penalty, why wait?
10
43520
2200
cezanı öde, neden olmasın ki?
00:58
In this economy, everything you own
is worth more than it will ever be.
is worth more than it will ever be.
11
46600
5480
Bu ekonomide, sahip olduğun her şey
şimdiye kadarkinden daha fazla edecektir.
şimdiye kadarkinden daha fazla edecektir.
01:05
Cut your hair, call yourself "new,"
12
53080
3576
Saçını kes, 'yenilendim' de,
01:08
call your ex, call Robin,
13
56680
2776
eski sevgilini, Robin'i ara,
01:11
tell her you bought a ticket to the Bay.
14
59480
2560
Bay'e bilet aldığını söyle.
01:14
Paso Robles road trip,
15
62640
2416
Şarap tadımı,
01:17
wine taste,
16
65080
1416
Paso Robles yolculuğu,
01:18
buy a Malbec and a tight red tee,
17
66520
2296
Bir Malbec ve dar kırmızı bir tişört al,
01:20
eat a cookie from an LA dispensary,
18
68840
2776
LA bakım evinden bir kurabiye ye,
01:23
chain-smoke around
bed and breakfast hillside fire pit
bed and breakfast hillside fire pit
19
71640
3656
yatakta peş peşe sigara yak ve
yamaç kenarında ocak başında kahvaltı yap,
yamaç kenarında ocak başında kahvaltı yap,
01:27
with San Diego newlyweds
and vineyard view.
and vineyard view.
20
75320
3416
yeni evli San Diego çiftleriyle
üzüm bağı manzarası eşliğinde.
üzüm bağı manzarası eşliğinde.
01:30
(Laughter)
21
78760
1416
(Kahkahalar)
01:32
Go to the water with your girls
22
80200
3176
Kızlarla suya gir,
01:35
and grease-stained
bags of burgers.
bags of burgers.
23
83400
3060
yağ lekeli keselerden hamburger keyfi.
01:38
Sit on driftwood.
24
86510
2220
Dalgaların taşıdığı odunlar üstünde.
01:40
Sunset.
25
88760
1400
Gün batımına karşı.
01:42
Remember you folded.
26
90560
2320
Yenildiğini hatırla.
01:45
Remember your place.
27
93680
2360
Ait olduğun yeri hatırla.
01:49
Spend the night in Reno.
28
97040
1416
Geceyi Reno'da geçir.
01:50
Resent the safety of the slots,
sit at the blackjack table,
sit at the blackjack table,
29
98480
4776
Yerlerin güvenli oluşuna sinir ol,
kumar masasına otur,
kumar masasına otur,
01:55
hand the dealer rent, retirement,
30
103280
2616
kağıtçıyı pazarla,
köşeye çekil
köşeye çekil
01:57
pray God cares enough to pony up an ace.
31
105920
3976
ve umalım Tanrı sana
bir as yollayacak kadar umursasın.
bir as yollayacak kadar umursasın.
02:01
(Laughter)
32
109920
1576
(Kahkahalar)
02:03
Leaving.
33
111520
1216
Ve uzaklaş.
02:04
Lunch on Lake Tahoe, they say, is deep
34
112760
2696
Tahoe gölünde yemek, oranın bir insanı
02:07
and cold enough to preserve a body whole.
35
115480
3240
muhafaza edecek kadar derin ve soğuk
olduğunu söylerler.
olduğunu söylerler.
02:11
Railroad workers, mafia, military
and possibly a monster like Loch Ness --
and possibly a monster like Loch Ness --
36
119320
5656
Tren yolu işçileri, mafya, askerler,
muhtemelen Loch Ness gibi bir canavar--
muhtemelen Loch Ness gibi bir canavar--
02:17
no one can prove it.
37
125000
1360
kimse kanıtlayamaz.
02:18
Ignore the math.
38
126880
1240
Matematiği boş ver.
02:20
Odds are a distraction.
39
128919
2801
İhtimaller yanıltıcı.
02:24
What matters is the chip count.
40
132640
3000
Önemli olan basit hesaplar.
02:28
The cards on the table,
41
136120
1896
Masadaki kartlar,
02:30
the cards in your hand.
42
138040
2576
elindeki kartlar.
02:32
You must be willing to lose.
43
140640
2720
Kaybetmeye hevesli olman şart.
02:42
Jennifer Murphy:
When the dream was a notion,
When the dream was a notion,
44
150320
2136
Jennifer Murphy:
Hayal bir düşünce iken
Hayal bir düşünce iken
02:44
it lived in the desert
45
152480
1296
çölde yaşar,
02:45
near Edwards Air Force Base,
where NASA tested space ships.
where NASA tested space ships.
46
153800
5536
Edwards Hava Üssü'nün yakınlarında
NASA'nın uzay gemileri test ettiği yerde.
NASA'nın uzay gemileri test ettiği yerde.
02:51
It fed on cactus and stars,
but it kept being delayed.
but it kept being delayed.
47
159360
4136
Kaktüslerden ve yıldızlardan beslenir,
ama ertelenmeye devam eder.
ama ertelenmeye devam eder.
02:55
"It's not time," they said.
48
163520
2120
''Daha zamanı değil,'' derler.
02:58
The dream grew impatient,
49
166200
2336
Hayal sabırsızca büyümeye devam eder,
03:00
broke water, extracted from its mother
in a bed of wrecked strawberries.
in a bed of wrecked strawberries.
50
168560
5816
doğum anı gelir ve ezilmiş çileklerle
dolu yatakta annesinden çıkar.
dolu yatakta annesinden çıkar.
03:06
As a teenager, it cried,
took endless drives over the grapevine
took endless drives over the grapevine
51
174400
5176
Gençken ağlar, söylentilerin ortasında
sonsuz gezintilere çıkar,
sonsuz gezintilere çıkar,
03:11
out of a town ripe
with oranges and silence,
with oranges and silence,
52
179600
3176
portakallar ve sessizliğin yanında bir
kasaba ortasında,
kasaba ortasında,
03:14
"Get me out of here," it begged.
53
182800
2520
''Çıkar beni buradan,'' diye yalvarır.
03:18
It was so tiny and delicate,
you feared for its life.
you feared for its life.
54
186160
4496
Çok küçük ve narin olduğu için
ona bir şey olmasından korkarsın.
ona bir şey olmasından korkarsın.
03:22
It seemed a butterfly might land
on its face and crush it.
on its face and crush it.
55
190680
4296
Yüzüne bir kelebek çarpsa
parçalanabilir gibi görünüyordur.
parçalanabilir gibi görünüyordur.
03:27
It frightened you
to love something so much.
to love something so much.
56
195000
3160
Bir şeyi bu kadar
çok sevmek seni korkutur.
çok sevmek seni korkutur.
03:30
Later it rebelled, got drunk,
57
198800
2856
Sonra sana muhalif olmaya başlar,
sarhoş olur,
sarhoş olur,
03:33
handcuffed for urinating whiskey
on your neighbor's rose bushes.
on your neighbor's rose bushes.
58
201680
3136
viskili kafayla komşunun güllerinin üstüne
işemekten tutuklanır.
işemekten tutuklanır.
03:36
The dream had issues, needs.
59
204840
2576
Hayalin problemleri ve ihtiyaçları vardır.
03:39
"Don't ignore me," it screamed.
60
207440
3096
''Beni görmezden gelme,'' diye bağırır.
03:42
It needed skyscrapers and nicotine,
61
210560
3056
Gökdelenler ve nikotin ister,
03:45
needed to stay home
reading the "Easter Parade"
reading the "Easter Parade"
62
213640
2336
evde kalıp ''Easter Parade'' okumak ister,
03:48
instead of going to its job
as a waitress at a restaurant
as a waitress at a restaurant
63
216000
3336
yemeklerini yemeye parası yetmeyen
03:51
where it could not afford the food.
64
219360
2216
restoranda garsonluk yapmaya
gitmek yerine.
gitmek yerine.
03:53
It was a dream, for Christ's sake,
it had better things to do.
it had better things to do.
65
221600
3816
Sonuçta o bir hayal,
yapabileceği daha iyi şeyler var.
yapabileceği daha iyi şeyler var.
03:57
It had to write, pray,
dispatch fleets of messages to God
dispatch fleets of messages to God
66
225440
5056
Yazması, dua etmesi,
Tanrıya gün ışığında nasıl görünür
Tanrıya gün ışığında nasıl görünür
04:02
about how to make
itself known in daylight.
itself known in daylight.
67
230520
3520
olabileceğini sorduğu mesajlar
göndermesi gerek.
göndermesi gerek.
04:06
All its life, the dream made plans.
68
234680
3296
Hayal, yaşamı boyunca planlar yapar.
04:10
It planned to write,
publish, get rich, publish,
publish, get rich, publish,
69
238000
3296
Yazmayı, yazdıklarını yayınlamayı,
zengin olmayı, yine yayınlamayı,
zengin olmayı, yine yayınlamayı,
04:13
have sex with reckless, attractive men
in the backseats of taxis,
in the backseats of taxis,
70
241320
4256
taksinin arka koltuğunda yakışıklı
adamlarla düşünmeden sevişmeyi,
adamlarla düşünmeden sevişmeyi,
04:17
yes, that happened -- no, it didn't.
71
245600
3456
evet, cidden oldu-- yok, hayır olmadı.
04:21
The dream argued with itself,
with the truth.
with the truth.
72
249080
3296
Hayal kendiyle tartışır,
yani gerçekle.
yani gerçekle.
04:24
You didn't have the dream,
the dream had you.
the dream had you.
73
252400
2800
Senin bir hayalin yok,
aslında hayal sana sahip.
aslında hayal sana sahip.
04:27
Every single one
of its plans fell through.
of its plans fell through.
74
255880
3240
Planlarının hepsi suya düşer.
04:31
"I give up," it cried, "I quit."
75
259560
2880
''Vazgeçtim,'' diye ağlar. ''Bırakıyorum''
04:34
Hid itself in the dark until finally
it heard its name being called.
it heard its name being called.
76
262880
5880
Biri ismini söyleyene kadar
kendini karanlığa gömer.
kendini karanlığa gömer.
04:41
Pondered the unspeakable miracle
of sticking around long enough to be seen.
of sticking around long enough to be seen.
77
269440
6400
Ayağına dolanmış gitmeyen
ağza alınmaz düşüncelere kafa yorar.
ağza alınmaz düşüncelere kafa yorar.
04:48
Now it looks around for the ones
who've waited years for its arrival.
who've waited years for its arrival.
78
276400
6440
Artık ortaya çıkmak için yıllarca
bekleyenleri arar.
bekleyenleri arar.
04:55
They always come for you,
don't they, your girls?
don't they, your girls?
79
283320
4000
Hep geliyorlar sana zaten,
hani sizin kızlar,
hani sizin kızlar,
04:59
With their crossed fingers
and belief in you,
and belief in you,
80
287840
2816
çaprazlanmış parmaklarıyla
umutla sana bakanlar,
umutla sana bakanlar,
05:02
"No destination," they say,
"No maps, no idea where we're headed."
"No maps, no idea where we're headed."
81
290680
6360
''Rota yok,'' derler,''Harita yok,
nereye gideceğimize dair fikrimiz yok.''
nereye gideceğimize dair fikrimiz yok.''
05:09
And even though you
cannot believe this is happening,
cannot believe this is happening,
82
297640
4376
Bunun gerçekleştiğine inanmasan da
05:14
even though you are
hallucinating with fear,
hallucinating with fear,
83
302040
3656
korkudan halüsinasyon görüyor da olsan,
05:17
you hear yourself say it,
84
305720
1856
kendini şunu derken bulursun,
05:19
"I am ready, I am ready, let's go!"
85
307600
3360
''Hazırım, hazırım hadi gidelim!''
05:28
FB: Episode one.
86
316040
1760
FB: Birinci bölüm.
05:30
JM: Everyone always wants to know
how we became sisters.
how we became sisters.
87
318800
4096
JM: Herkes nasıl kardeş olduğumuzu
öğrenmek istiyor.
öğrenmek istiyor.
''Nasıl tanıştınız?'' diye soruyorlar,
sanki evli çiftiz gibi.
sanki evli çiftiz gibi.
05:34
"How did you two meet?"
Like we're a married couple.
Like we're a married couple.
88
322920
2616
05:37
I like to say we met online.
89
325560
2136
İnternette tanıştık diyorum genelde.
05:39
(Laughter)
90
327720
1016
(Kahkahalar)
05:40
FB: We met at the Nuyorican
Poets Café in 1999.
Poets Café in 1999.
91
328760
4976
FB: Nuyorican Şairleri kafesinde
1999'da tanıştık.
1999'da tanıştık.
05:45
Every Friday night of our young lives
spent in the audience or on the mic.
spent in the audience or on the mic.
92
333760
4816
Gençliğimizin her Cuma gecesi izleyici
ya da mikrofon kısmında geçti.
ya da mikrofon kısmında geçti.
Bir Cuma kaçırsan hemen bir şairin
ortalığı kasıp kavurduğunu duyardın.
ortalığı kasıp kavurduğunu duyardın.
05:50
Miss one Friday, and you would hear
about the poet who killed it.
about the poet who killed it.
93
338600
3176
05:53
You should have been there!
94
341800
1336
Orada olmalıydınız!
05:55
JM: I killed it.
95
343160
1656
JM: Ben ortalığı kasıp kavurdum!
05:56
FB: The night I met Jen, she was sitting
on the lap of my archnemesis.
on the lap of my archnemesis.
96
344840
5320
FB: Tanıştığımız gece benim
baş düşmanımın kucağında oturuyordu.
baş düşmanımın kucağında oturuyordu.
06:02
I swear we are never going to be friends.
97
350640
4480
Yemin ederim ki arkadaş olmamızın
imkanı yoktu.
imkanı yoktu.
06:07
JM: Really?
98
355480
1216
JM: Cidden mi?
06:08
We are not going to be friends
99
356720
1976
Sırf sevmediğin biriyle arkadaşım diye
06:10
because I'm friends
with someone you don't like?
with someone you don't like?
100
358720
2696
biz arkadaş olmayacak mıydık?
06:13
FB: Absolutely. Without a doubt.
101
361440
2096
FB: Kesinlikle. Şüphesiz.
06:15
(Laughter)
102
363560
1216
(Kahkaha)
06:16
JM: Misdemeanor one: menacing.
103
364800
2576
JM: Kusurlu davranış bir: tehdit.
06:19
I love it when women
size me up and spit me out
size me up and spit me out
104
367400
2936
Kadınların daha benimle tanışmadan,
ben daha tek kelime etmeden
ben daha tek kelime etmeden
06:22
before they've ever met me,
before I've said one word.
before I've said one word.
105
370360
3016
beni ölçüp biçmelerine bayılıyorum.
06:25
The phrase "dismissed
before investigation" comes to mind.
before investigation" comes to mind.
106
373400
3856
''Yargısız infaz'' tam
bunun için söylenmiş.
bunun için söylenmiş.
06:29
Misdemeanor two: fraud.
107
377280
2696
Kusurlu davranış iki: düzenbazlık.
06:32
Felice likes to claim
she believes in science and math,
she believes in science and math,
108
380000
4216
Felice bilime ve matematiğe inandığını,
hayatı bir erkek gibi mantık
çerçevesinde algıladığını iddia eder.
çerçevesinde algıladığını iddia eder.
06:36
that she proceeds through life
with logic, like a man.
with logic, like a man.
109
384240
3120
06:39
Lot of logic in this example,
lot of fairness and justice,
lot of fairness and justice,
110
387800
3256
Bu örnekte o bir sürü mantık,
insaf ve adalet,
insaf ve adalet,
06:43
real open-minded play.
111
391080
2056
gerçek açık fikirliliği
görebilirsiniz.
görebilirsiniz.
06:45
Felice is not a detective,
she only plays one onstage.
she only plays one onstage.
112
393160
4176
Felice bir araştırmacı değil,
o sadece bir sahnede oynuyor.
o sadece bir sahnede oynuyor.
06:49
And when I say that,
I say it as a private investigator,
I say it as a private investigator,
113
397360
3016
Bunu gerçek bir araştırmacı,
yani New York'a bağlı ruhsatlı
bir özel dedektif olarak söylüyorum.
bir özel dedektif olarak söylüyorum.
06:52
licensed in the state of New York.
114
400400
2056
06:54
(Laughter)
115
402480
2016
(Kahkaha)
06:56
FB: Sherlock Holmes
doesn't need a license.
doesn't need a license.
116
404520
3136
FB: Sherlock Holmes'ün
ruhsata ihtiyacı yoktur.
ruhsata ihtiyacı yoktur.
06:59
(Laughter)
117
407680
1016
(Kahkahalar)
07:00
He solves crime. So do I.
118
408720
2496
İkimiz de vukuat çözüyoruz.
07:03
Using science and my intuition.
119
411240
2776
Bilgi ve sezgilerimi kullanarak.
Dedektiflikle ilgili bildiğim her şeyi
televizyondan öğrendim.
televizyondan öğrendim.
07:06
Everything I know about
detective work, I learned on TV.
detective work, I learned on TV.
120
414040
2896
07:08
JM: Episode two.
121
416960
2056
JM: İkinci bölüm.
07:11
How we became sisters.
122
419040
2256
Biz nasıl kardeş olduk.
07:13
FB: Right, so about a year later,
123
421320
1576
FB: Evet, yaklaşık bir yıl sonra,
07:14
Jen and I were invited to read poems
in the basement of Two Boots pizzeria.
in the basement of Two Boots pizzeria.
124
422920
4496
Jen ile Two Boots pizzacısının bodrumuna
şiir okumaya davet edildik.
şiir okumaya davet edildik.
07:19
JM: Our careers had taken off!
125
427440
1816
JM: Kariyerimiz zirvedeydi!
07:21
(Laughter)
126
429280
1336
(Kahkahalar)
07:22
FB: After the pizzeria reading,
we have a slice.
we have a slice.
127
430640
2880
FB: Pizzacı okumasından sonra
bir dilim aldık.
bir dilim aldık.
07:26
I don't know why, but I tell her
something I hadn't told anyone.
something I hadn't told anyone.
128
434280
3480
Neden bilmiyorum ama ona daha önce
kimseye söylemediğim bir şey söyledim.
kimseye söylemediğim bir şey söyledim.
07:30
I spent the weekend in Reno
with Nacho Velasquez.
with Nacho Velasquez.
129
438560
3416
Hafta sonu Nacho Velasquez'le Reno'daydım.
07:34
First thing she says --
130
442000
1696
Söylediği ilk şey --
07:35
JM: Did you see Nacho's little nacho?
131
443720
2400
JM: Nacho'nun küçük nachosunu gördün mü?
FB: İşte o an arkadaş olduk.
07:38
FB: And we were friends.
132
446800
1256
07:40
JM: That --
133
448080
1216
JM: Ben--
07:41
(Laughter)
134
449320
1016
(Kahkahalar)
07:42
That is not how I remember it.
135
450360
2776
Ben böyle hatırlamıyorum.
07:45
In my mind, we became friends
after I was diagnosed with cancer.
after I was diagnosed with cancer.
136
453160
4896
Benim aklımda kalan, bana kanser
tanısı konulduktan sonra arkadaş olduk.
tanısı konulduktan sonra arkadaş olduk.
07:50
You came with me to Sloan Kettering,
because my family wasn't handy.
because my family wasn't handy.
137
458080
3776
Ailem yakında değil diye
benimle Sloan Kettering'e gelmiştin.
benimle Sloan Kettering'e gelmiştin.
07:53
FB: OK, let's hear that version.
138
461880
1936
FB: Tamam, o versiyonu dinleyelim.
07:55
JM: So, we walk into Sloan Kettering,
139
463840
2936
JM: Sloan Kettering'e yürüyorduk,
07:58
and I have never seen my sister happier.
140
466800
4016
kız kardeşimi daha önce hiç bu kadar
mutlu görmemiştim.
mutlu görmemiştim.
08:02
Reminder: we are at the cancer hospital.
141
470840
3496
Bu arada bir kanser tedavi merkezindeydik.
08:06
There are people limping by
with carved faces and missing ears.
with carved faces and missing ears.
142
474360
4936
Kulaksız ve oyulmuş yüzlü
insanlar topallıyordu etrafta.
insanlar topallıyordu etrafta.
08:11
FB: This place has everything.
143
479320
2656
FB: Orada her şey var.
08:14
There is a waterfall, there are orchids,
little packets of graham crackers.
little packets of graham crackers.
144
482000
4176
Şelale, orkideler, ve minik paketlerde
mısır unu krakerleri vardı.
mısır unu krakerleri vardı.
08:18
JM: I am sitting in the waiting room,
sweating through my dress,
sweating through my dress,
145
486200
4016
JM: Bekleme odasında terlemekten
sırılsıklam olmuş şekilde oturuyordum,
sırılsıklam olmuş şekilde oturuyordum,
08:22
she's making herself a cappuccino.
146
490240
1800
o da kendine kapuçino yapıyordu.
08:24
FB: It's delicious.
147
492064
1192
FB: Ama tadı harika.
08:25
JM: I cannot handle you right now.
148
493280
2920
FM: Şimdi seninle uğraşamam.
08:29
FB: Episode three.
149
497880
1560
FB: Üçüncü bölüm.
08:32
JM: Six years after we first met.
150
500560
3656
JM: Tanışmamızdan altı yıl sonrası.
08:36
FB: My childhood best friend dies.
151
504240
3240
FB: En yakın çocukluk arkadaşım ölür.
08:40
The day of his wake
there is a transit strike.
there is a transit strike.
152
508960
3680
Taziye gününde dışarıda
bir işçi grevi vardır.
bir işçi grevi vardır.
08:46
Jen walks from Cobble Hill
to Crown Heights
to Crown Heights
153
514039
6137
Jen, Cobble Hill'den Crown Heights'a kadar
08:52
so she can go with me.
154
520200
1520
sırf benimle olmak için yürür.
08:54
There are moments that bond,
and this one is key.
and this one is key.
155
522600
3816
Bu bağı oluşturan böyle
kilit anlar vardır.
kilit anlar vardır.
08:58
When there is no train,
no car service, no bus,
no car service, no bus,
156
526440
4736
Tren, araba, servis, otobüs,
hiçbir şey yokken
hiçbir şey yokken
09:03
my sister will walk miles
just to be by my side.
just to be by my side.
157
531200
5240
kız kardeşim sırf yanımda olmak için
kilometrelerce yürür.
kilometrelerce yürür.
09:09
JM: When a sister loves a sister.
158
537600
3520
JM: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde.
09:14
When she says, "It's time for bibimbap,"
159
542640
2576
Eğer ''Bibimbap yiyelim,'' diyorsa
09:17
she means, "I need to talk,
I'm having a meltdown."
I'm having a meltdown."
160
545240
3096
''Çöküşteyim, konuşmamız gerek.''
demektir.
demektir.
09:20
And when she says,
161
548360
1216
Eğer
09:21
"Did you sleep with my man,
Nacho Velasquez,"
Nacho Velasquez,"
162
549600
3496
''Benimkiyle, Nacho Valesquez'le mi
yattın?'' diyorsa
yattın?'' diyorsa
09:25
she means, "I'm having trust issues
around our friendship again.
around our friendship again.
163
553120
3096
''Arkadaşlığımızda güven eksikliği
yaşıyorum,
yaşıyorum,
ama bunu zaten bilmen gerekir.''
demektir.
demektir.
09:28
You are supposed to know this."
164
556240
1616
09:29
(Laughter)
165
557880
1016
(Kahkahalar)
09:30
FB: When a sister loves a sister,
166
558920
1856
FB: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde,
09:32
you are in Crown Heights
and she is in Bedford-Stuyvesant.
and she is in Bedford-Stuyvesant.
167
560800
3016
sen Crown Heights'tasın,
o Bedford-Stuyvesant'ta.
o Bedford-Stuyvesant'ta.
09:35
Or you're in Spain, sipping absinthe,
and she is in Paris, writing.
and she is in Paris, writing.
168
563840
4936
Ya da sen İspanya'da apsentini yudumlarken
o Paris'te yazıyordur.
o Paris'te yazıyordur.
09:40
Or you are in your apartment,
sun-glassed and hoodied,
sun-glassed and hoodied,
169
568800
3136
Ya da sen evde güneş gözlüğü
ve kapüşon takmış,
ve kapüşon takmış,
en uygun şarkıya yeni bir
koreografi oluşturuyorsundur.
koreografi oluşturuyorsundur.
09:43
creating new choreography
to the right soundtrack.
to the right soundtrack.
170
571960
2536
09:46
JM: While you're home
having flashbacks to 9/11,
having flashbacks to 9/11,
171
574520
2976
JM: Evde 11 Eylül'ü hatırlayıp
Kuzey Kulede mahvolan
itfaiyeci arkadaşının
itfaiyeci arkadaşının
09:49
listening to the last call of your friend,
172
577520
2096
09:51
a firefighter who perished
in the North Tower.
in the North Tower.
173
579640
3096
attığı son sesli mesajı dinlersin.
09:54
His last words, "Thank you."
174
582760
2776
Sana son söylediği şey
''Teşekkür ederim.''
''Teşekkür ederim.''
09:57
You find it difficult to say goodbye.
175
585560
2456
Hoşça kal demesi zor gelir.
10:00
FB: When a sister loves a sister,
176
588040
2056
FB: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde
10:02
it is five o’clock in the morning,
you are asleep and she is calling.
you are asleep and she is calling.
177
590120
3496
saat sabah beşte
sen daha uyurken o arar.
sen daha uyurken o arar.
10:05
You say, "Hey, sis, did someone die?"
178
593640
2616
''Biri mi öldü kızım?'' diye sorarsın,
JM: Hıçkırarak ağlarken polis olan erkek
arkadaşının vurulduğunu söylersin
arkadaşının vurulduğunu söylersin
10:08
JM: You are sobbing, saying
your boyfriend, the cop, got shot
your boyfriend, the cop, got shot
179
596280
3136
10:11
and straight away, her voice contains
the depth and calm of a windless lake.
the depth and calm of a windless lake.
180
599440
6336
ve sesi rüzgarsız bir göl gibi
sakin ve derin gelir.
sakin ve derin gelir.
10:17
For hours, she stays on the line
and remains very quiet and very kind.
and remains very quiet and very kind.
181
605800
6000
Saatlerce telefonu kapatmadan
sessizce ve sakince kalır.
sessizce ve sakince kalır.
10:23
FB: Whatever you need to get through this.
182
611824
2136
FB: Bunu atlatman için her şeye varım.
10:26
JM: When she says,
"Let's see each other this week,"
"Let's see each other this week,"
183
614480
2456
JM: ''Bu hafta görüşelim,'' dediğinde
10:28
she means, "Let's cancel
and talk on the phone instead."
and talk on the phone instead."
184
616960
2936
aslında ''boş ver telefonda konuşalım.''
demek istiyordur.
demek istiyordur.
10:31
When she says,
185
619920
1216
Şunu dediğinde
10:33
"This thing Tara Brach said
reminded me of you,"
reminded me of you,"
186
621160
2736
''Tara Brach'ın dediği şey aklıma
seni getirdi,''
seni getirdi,''
10:35
she means it reminded her
of her and then you.
of her and then you.
187
623920
3056
aslında aklına kendisini sonra seni
getirdi demektir.
getirdi demektir.
Yine, yönlendirmeli meditasyonlar yapıp
köklü kabullenmeler hakkında manevi
köklü kabullenmeler hakkında manevi
10:39
It means she's been doing
guided meditations again,
guided meditations again,
188
627000
3136
10:42
is about to drop
some spiritual-wisdom-type shit
some spiritual-wisdom-type shit
189
630160
3016
bilgelik tarzı bir şey
patlatmak üzere olduğu
patlatmak üzere olduğu
10:45
about radical acceptance, ergo --
190
633200
2056
anlamına geli--
10:47
FB: The only way to live is by accepting
each minute as an unrepeatable miracle.
each minute as an unrepeatable miracle.
191
635280
3920
FB: Yaşamak için tek yol her dakikayı
tekrarlanamaz bir mucize kabul etmek.
tekrarlanamaz bir mucize kabul etmek.
10:51
JM: In the '90s, you fought
with the constancy of dawn.
with the constancy of dawn.
192
639840
3936
JM: 90'larda, şafağın sabitliğiyle
savaşıyordun.
savaşıyordun.
10:55
It was entertaining, a sport, a pastime.
193
643800
2016
Eğlenceliydi, spor gibi vakit geçirmelik.
10:57
FB: What is wrong with you?
JM: What's wrong with you?
JM: What's wrong with you?
194
645840
2216
FB: Senin sorunun ne?
JM: Senin sorunun ne?
JM: Senin sorunun ne?
11:00
FB: I'm not the one being aggressive.
195
648080
1696
FB: Agresif davranan ben değilim.
11:01
JM: I'm relaxed.
196
649800
1216
JM: Ben gayet rahatım.
11:03
FB: I'm not doing this with you.
197
651040
1776
FB: Yok bunu yapmayacağım.
11:04
JM: Your wide-eyed friends
would raise their hands and say,
would raise their hands and say,
198
652840
3136
JM: Açık gözlü arkadaşların
elini kaldırır ve
elini kaldırır ve
11:08
"What is going on with you two?"
199
656000
3336
''Ne oluyor size?'' derdi.
11:11
One winter, when you had no money,
200
659360
2576
Bir kış, hiç paran yokken
11:13
you mailed her flowers from Paris
because she was having surgery.
because she was having surgery.
201
661960
3336
Paris'ten ona ameliyat oldu diye
çiçek göndermiştin.
çiçek göndermiştin.
11:17
One spring in your deepest heartbreak
202
665320
3120
En kötü kalp kırıklığını
yaşadığın bir baharda
yaşadığın bir baharda
11:20
she stood with you in the rain
on Fulton Street.
on Fulton Street.
203
668464
3152
seninle Fulton Caddesi'nde
yağmur altında dikilmişti.
yağmur altında dikilmişti.
11:23
FB: This isn't your dream, sis.
204
671640
1976
FB: Bu senin hayalin değil, kardeşim.
11:25
You can leave him.
205
673640
1456
Bırakabilirsin.
11:27
JM: One winter, one spring,
two decades, two women, one dream.
two decades, two women, one dream.
206
675120
5520
JM: Bir kış, bir bahar,
yirmi yıl, iki kadın, bir hayal.
yirmi yıl, iki kadın, bir hayal.
11:33
Your mothers' names are Sheila.
207
681360
2336
Annelerinizin adları Sheila.
11:35
They quote the Bible, say --
208
683720
1416
İncil'den alıntılar yaparlar --
11:37
FB: "You are fearfully
and wonderfully made."
and wonderfully made."
209
685160
2216
FB: ''Sen korkak ve meraklı yaratıldın.''
11:39
JM: Say --
210
687400
1256
JM: Der ki--
FB: ''Oğlum, aylaklık günlerin
geride kaldı,''
geride kaldı,''
11:40
FB: "Boy, it's good
you're done with that MFA."
you're done with that MFA."
211
688680
2216
11:42
JM: You and your sister laugh,
thank God that pesky dream is finished,
thank God that pesky dream is finished,
212
690920
4496
JM: Sen ve kız kardeşin gülersiniz,
Tanrıya şükür sinir bozucu hayal biter,
Tanrıya şükür sinir bozucu hayal biter,
11:47
now you can finally get back
to peeling potatoes and shucking corn.
to peeling potatoes and shucking corn.
213
695440
3736
artık patates ve mısır soymaya
dönebilirsiniz.
dönebilirsiniz.
FB: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde,
11:51
FB: When a sister loves a sister,
214
699200
1776
Washington DC'de Ulusal Tiyatro'da
ilk gösterini oynarken
ilk gösterini oynarken
11:53
you want her in the audience
when your play premieres
when your play premieres
215
701000
2576
11:55
at the National Theatre in Washington DC.
216
703600
2336
kardeşinin seyirciler arasında
olmasını ister.
olmasını ister.
11:57
JM: When a sister loves a sister,
217
705960
1936
JM: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde
11:59
she cheers and screams when an agent
agrees to send out your stories.
agrees to send out your stories.
218
707920
4816
bir yayıncı onun hikâyelerini yayınlamak
istediğinde çığlıklar atarak sevinir.
istediğinde çığlıklar atarak sevinir.
12:04
FB: When a sister loves a sister,
219
712760
2256
FB: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde
12:07
she celebrates your artistic,
romantic and spiritual victories.
romantic and spiritual victories.
220
715040
4616
sanatsal, romantik ve manevi
başarılarını kutlar.
başarılarını kutlar.
12:11
JM: You are like young girls becoming
221
719680
2776
JM: Büyüdüğünde olmak istediği kişi
12:14
what they always dreamed
of becoming when they grew up.
of becoming when they grew up.
222
722480
3936
olmaya yaklaşan genç kızlar gibisinizdir.
12:18
FB: When a sister loves a sister,
223
726440
2936
FB: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde
12:21
you listen to her read, thinking --
224
729400
2616
onun okumasını dinleyip şöyle
düşünürsün --
düşünürsün --
12:24
JM: As heaven to the gods
is poetry to the beloved.
is poetry to the beloved.
225
732040
4560
JM: Cennet nasıl Tanrı'ya aitse
edebiyatta ona ait.
edebiyatta ona ait.
12:30
(Applause)
226
738840
2576
(Alkış)
12:33
JM: Love you.
227
741440
1216
JM: Seni seviyorum.
12:34
(Applause)
228
742680
5680
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKERS
Felice Belle - Poet, playwright, pop culture enthusiastFelice Belle consumes and creates stories to make sense of the world and her place in it. She spends her free time solving fictional crimes.
Why you should listen
Felice Belle is a poet, playwright and pop culture enthusiast. She has performed at Joe’s Pub, the Apollo Theater and the American Museum of Natural History. Belle was a featured poet at TED’s City2.0 conference and her young audiences play, Game On!, premiered at the Kennedy Center as part of the One Mic: Hip Hop Culture Worldwide festival.
Belle co-wrote and performs alongside Jennifer Murphy in Other Women, a two-woman show about the enduring nature of sisterhood that interrogates ideas about women as artists, lovers, and friends. A unique theatrical experience with stories, poems and images, Other Women invites audiences to choose what’s real, what’s fantasy, and what lies between. Other Women was created by Monica L. Williams and produced by #LoveHustle, a global dialogue and performance series.
Belle holds a B.S. in Industrial Engineering from Columbia University, an M.A. in Individualized Study from NYU’s Gallatin School and an M.F.A. in Creative Writing from Long Island University. She spends her free time solving fictional crimes.
Felice Belle | Speaker | TED.com
Jennifer Murphy - Writer, performer, private investigator
Jennifer Murphy is an award-winning writer, performer and private investigator who spends her time solving crimes -- some real, some imagined.
Why you should listen
Jennifer Murphy is an award-winning writer and performer whose work has been published in numerous literary journals and anthologies. A recipient of the PEN Oakland-Josephine Miles Literary Award honoring excellence in multicultural literature, she has performed at Joe’s Pub at The Public Theater, Knitting Factory and The Nuyorican Poets Café, among other performance venues. Murphy also maintains a parallel career as a private investigator, specializing in online investigations and threat monitoring for high-consequence events.
Murphy co-wrote and performs alongside Felice Belle in Other Women, a two-woman show about the enduring nature of sisterhood that interrogates ideas about women as artists, lovers, and friends. A unique theatrical experience with stories, poems and images, Other Women invites audiences to choose what’s real, what's fantasy, and what lies between. Other Women was created by Monica L. Williams and produced by #LoveHustle, a global dialogue and performance series.
Jennifer Murphy | Speaker | TED.com