TEDxPhoenix
Kelli Anderson: Design to challenge reality
Filmed:
Readability: 4.1
364,850 views
Kelli Anderson shatters our expectations about reality by injecting humor and surprise into everyday objects. At TEDxPhoenix she shares her disruptive and clever designs.
(Filmed at TEDxPhoenix.)
Kelli Anderson - Artist, designer
From wedding invitations to Utopian newspapers, Kelli Anderson re-designs commonplace objects to go beyond their ordinary functions and create surprising experiences. Full bio
From wedding invitations to Utopian newspapers, Kelli Anderson re-designs commonplace objects to go beyond their ordinary functions and create surprising experiences. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
I'm Kelli Anderson.
0
51
1972
Ben Kelli Anderson.
00:19
I work as an artist and designer.
1
2573
2113
Bir sanatçı ve tasarımcıyım.
00:21
And I like to try to find
the hidden talents of everyday things.
the hidden talents of everyday things.
2
4710
4186
Bunun yanında, günlük yaşamın içindeki
gizli cevherleri bulmayı seviyorum.
gizli cevherleri bulmayı seviyorum.
00:25
So before I get started,
3
9354
1480
Başlamadan önce,
00:27
I want to show you a fast smattering
of some examples of what I do.
of some examples of what I do.
4
10858
3972
Sizlere yaptığım şeyin örneklerini
hızlıca bir göstermek istiyorum.
hızlıca bir göstermek istiyorum.
00:32
But this talk today
is really less about what I make
is really less about what I make
5
15877
2618
Ama bugün, bu konuşma ne yaptığımdan çok
00:35
and is more about why I make these things.
6
18519
2408
neden bunları yaptığım ile ilgili.
00:38
So, I get to tinker
with everyday experiences.
with everyday experiences.
7
22172
3502
Günlük deneyimleri
biraz kurcalamaya başladım.
biraz kurcalamaya başladım.
00:43
As we go through our everyday lives,
8
26809
1851
Biz günlük hayatlarımızı yaşarken
00:45
visual and experiential things
exert this invisible authority
exert this invisible authority
9
28684
4061
görsel ve yaşantısal şeyler
bu görünmez otoriteyi
bu görünmez otoriteyi
00:49
over our brains at all times.
10
32769
2401
beyinlerimizde daima ortaya çıkarır.
00:51
And they yield this power
in subtle and sneaky ways.
in subtle and sneaky ways.
11
35194
2572
Bu güce incelikle
ve gizliden gizliye teslim olur.
ve gizliden gizliye teslim olur.
00:54
So visuals, for example, speak volumes
through these teeny, tiny details,
through these teeny, tiny details,
12
38195
4804
Örneğin görseller bu küçücük
detaylarla bir çok şey anlatır.
detaylarla bir çok şey anlatır.
00:59
codified in things like type,
13
43023
2472
Yazı tipi, şekil, renk
01:03
shape,
14
47188
1272
ve doku özelliği gibi
01:05
color
15
49469
1150
şeylere
01:08
and texture.
16
51931
1185
kodlanmış biçimde.
01:10
So these small, picky things
form the vocabulary
form the vocabulary
17
53513
4377
Bu küçük, seçici şeyler bir araya gelip
01:14
that come together and make the sentences,
18
57914
2073
cümle kurabildiğimiz kelimeleri oluşturur
01:17
enabling us to make
tangible things like ...
tangible things like ...
19
61091
2620
ve güneş enerjisiyle çalışan
dondurma arabası gibi
dondurma arabası gibi
01:21
a solar-powered Popsicle truck.
20
65227
1713
somut şeyler yapabilmemizi sağlar.
01:23
(Laughter)
21
66964
1047
(Gülüşmeler)
01:24
It educates the public
about renewable energy.
about renewable energy.
22
68035
2340
Halkı yenilenebilir enerji
hakkında bilgilendiriyor.
hakkında bilgilendiriyor.
01:26
It's basically a physical
infographic on wheels.
infographic on wheels.
23
70399
2861
Aslında tekerlekleri olan
bir bilgi görseli.
bir bilgi görseli.
01:30
And this unexpected pairing
of sugar, bright colors
of sugar, bright colors
24
73934
3866
Şeker, canlı renkler
ve insanlığın kendi kendini öldürme
ve insanlığın kendi kendini öldürme
01:34
and the threat of humanity's
self-inflicted demise
self-inflicted demise
25
77824
3458
tehlikesinin bu beklenmedik birleşimi
aslında güneş enerjisi için
aslında güneş enerjisi için
01:37
actually makes for a pretty
convincing argument for solar.
convincing argument for solar.
26
81306
3019
oldukça ikna edici bir savunma yaratıyor.
01:43
People arrive at experiences
like these with expectations.
like these with expectations.
27
86562
3540
İnsanlar bu gibi deneyimlere
beklentiler ile yaklaşır.
beklentiler ile yaklaşır.
01:47
And when we make things,
28
90553
1162
Bir şeyler yaptığımızda
01:48
we're actively choosing
what to do with those expectations.
what to do with those expectations.
29
91739
3523
o beklentiler ile ne yapacağımızı
etkin bir şekilde seçeriz.
etkin bir şekilde seçeriz.
01:52
In my work, I want to create
disruptive wonder.
disruptive wonder.
30
96355
3480
Kendi çalışmamda, karışıklık yaratan
bir merak oluşturmak istedim.
bir merak oluşturmak istedim.
01:56
I want to confound these expectations,
31
99859
2643
Bu beklentileri yıkmak istedim
01:59
because I think that every day,
32
102526
2208
çünkü her gün, temel şeylerin
ve deneyimlerin
ve deneyimlerin
02:01
fundamental things
and experiences frame reality
and experiences frame reality
33
104758
3803
gerçekliği sıklıkla kıymetini
bilmediğimiz bir şekilde
bilmediğimiz bir şekilde
02:05
in a way that we often take for granted.
34
108585
2052
oluşturduğunu düşünüyorum.
02:07
The small things we make
35
111304
2026
Yaptığımız küçük şeyler
02:09
can work to reinforce
our assumptions about the world.
our assumptions about the world.
36
113354
3352
dünya ile ilgili varsayımlarımızı
güçlendirebilir.
güçlendirebilir.
02:14
Or small things can come out of left field
37
117964
3198
Ya da küçük şeyler ansızın
ortaya çıkabilir ve bizi gerçeklik
ortaya çıkabilir ve bizi gerçeklik
02:17
and draw us into reassessing
our complacent expectations about reality.
our complacent expectations about reality.
38
121186
3993
hakkındaki kayıtsız beklentilerimizi
tekrar değerlendirmeye itebilir.
tekrar değerlendirmeye itebilir.
02:22
This doesn't happen often,
but when it does, it's awesome.
but when it does, it's awesome.
39
126240
3179
Bu çok sık olmaz ama olduğunda harikadır.
02:26
Because then, these small things act
as sort of a humble back door
as sort of a humble back door
40
129939
3670
Çünkü ondan sonra, bu küçük şeyler
son derece şaşırtıcı bir gerçekliği
son derece şaşırtıcı bir gerçekliği
02:30
into understanding a reality
that's infinitely surprising.
that's infinitely surprising.
41
133633
3477
anlamaya açılan
mütevazi bir arka kapı gibi davranır.
mütevazi bir arka kapı gibi davranır.
02:35
So, as a little demonstration,
42
139383
1674
Küçük bir demo olması için
02:37
back to the most basic
and fundamental part of myself again:
and fundamental part of myself again:
43
141081
3038
kendimin en temel ve önemli kısmına
dönecek olursam
dönecek olursam
02:40
my name, kellianderson.com,
spelled out in block letters.
spelled out in block letters.
44
144143
3554
benim adım, kellianderson.com,
büyük harflerle yazılıyor.
büyük harflerle yazılıyor.
02:44
This is how people find me in the world.
45
148207
1943
İnsanlar dünyada
bana bu şekilde ulaşıyor.
bana bu şekilde ulaşıyor.
02:46
It means me.
46
150174
1172
Yani bu benim.
02:48
But in a more objective sense,
47
152068
1725
Fakat nesnel açıdan bakacak olursak
02:50
it's really just this random
jumble of letters
jumble of letters
48
153817
2183
bu sadece, adımı oluşturacak
şekilde sınırladığım,
şekilde sınırladığım,
02:52
that I've confined to
the single possibility of making my name.
the single possibility of making my name.
49
156024
3296
bir araya getirilmiş
rastgele harfler karmaşası.
rastgele harfler karmaşası.
02:56
So naturally, I wondered:
What else can these letters spell?
What else can these letters spell?
50
159918
3013
Doğal olarak merak ettim.
Bu harflerle başka ne yazılabilirdi?
Bu harflerle başka ne yazılabilirdi?
02:59
Turns out, all kinds
of interesting phrases, like ...
of interesting phrases, like ...
51
162955
4273
Görünen o ki
oldukça ilginç şeyler, örneğin
oldukça ilginç şeyler, örneğin
03:06
"Ken doll is near dot com."
52
169732
2733
"Ken doll is near dot com."
(Ken bebeği yakında.com)
(Ken bebeği yakında.com)
03:08
(Laughter)
53
172489
1505
(Gülüşmeler)
03:11
A little bit creepy.
54
174853
1786
Biraz ürpertici.
03:14
And "A colder melon skin."
55
178474
2133
"A colder melon skin."
(Soğuk bir kavun kabuğu)
(Soğuk bir kavun kabuğu)
03:18
Period.
56
181503
1154
Nokta.
03:19
(Laughter)
57
182681
1114
(Gülüşmeler)
03:20
Far better use of those
kellianderson.com letters,
kellianderson.com letters,
58
183819
2412
kellianderson.com harflerinin
çok daha iyi kullanımları,
çok daha iyi kullanımları,
03:22
I'm sure you'll agree.
59
186255
1623
eminim hepimiz hemfikiriz.
03:26
This is a dumb game,
but it underscores a belief I have,
but it underscores a belief I have,
60
189545
4105
Bu saçma bir oyun fakat benim bir
inancımın altını çizmiş oluyor;
inancımın altını çizmiş oluyor;
03:30
that the world is full of order
61
193674
1687
dünya düzenlerle dolu
03:31
that doesn't necessarily
deserve our respect.
deserve our respect.
62
195385
2795
fakat bu düzenler her zaman
bizim saygımızı haketmiyor.
bizim saygımızı haketmiyor.
03:34
Sometimes, there's meaning, justice
and logic present in the way things are.
and logic present in the way things are.
63
198204
4353
Bazen bazı şeylerin arkasında bir anlam,
doğruluk ve bir mantık var.
doğruluk ve bir mantık var.
03:39
But sometimes there just isn't.
64
203163
1742
Fakat bazen yok.
03:42
I think that the moment we realize this
is the moment we become creative people,
is the moment we become creative people,
65
205579
4196
Bunu fark ettiğimiz an
yaratıcı insanlar oluyoruz
yaratıcı insanlar oluyoruz
03:46
because it prompts us to mess things up
66
209799
2764
çünkü bu bizi bir şeyleri
berbat etmeye ve sonrasında
berbat etmeye ve sonrasında
03:49
and do something better
with the basic pieces of experience.
with the basic pieces of experience.
67
212587
3164
en basit deneyimlerimizle daha
iyisini yapmaya teşvik ediyor.
iyisini yapmaya teşvik ediyor.
03:54
What I'm after in my work,
really, is this:
really, is this:
68
217823
3609
Yaptığım işle asıl peşinde olduğum şey,
03:57
the hidden talents of everyday things --
69
221456
2290
günlük yaşamın içindeki gizli cevherler,
04:00
all of those overlooked powers
bestowed on the things that surround us
bestowed on the things that surround us
70
224236
3506
çevremizdeki şeylere verilmiş
ama gözardı edilen tüm o güçler,
ama gözardı edilen tüm o güçler,
04:04
by the wonders of physics,
the complexities of cultural associations
the complexities of cultural associations
71
227766
4570
fiziğin mucizeleri,
kültürel ilişkilerin karmaşıklığı,
kültürel ilişkilerin karmaşıklığı,
04:08
and a gazillion other
only partially chartable things.
only partially chartable things.
72
232360
3380
ve bir kısmı kayda geçebilen
çok daha fazlası sayesinde.
çok daha fazlası sayesinde.
04:13
So today, I want to show you
three projects
three projects
73
236563
2218
Bugün, sizlere basmakalıp deneyimlerin
04:15
that reconsider the vast properties
of commonplace experience
of commonplace experience
74
238805
4462
tekrar ele alan
ve daha absürt bir şey yapma yoluyla
ve daha absürt bir şey yapma yoluyla
04:19
and try to do something better
by doing something more absurd.
by doing something more absurd.
75
243291
4171
daha iyi bir şey yapmayı deneyen
üç proje göstermek istiyorum.
üç proje göstermek istiyorum.
04:25
This first project is a holiday card
I made for my friends.
I made for my friends.
76
248864
3538
İlk proje arkadaşlarım için hazırladığım
bir tatil kartı.
bir tatil kartı.
04:28
My goal in this was
to get people to notice
to get people to notice
77
252426
2485
Buradaki amacım,
eminim ki hepimizin yaşadığı
eminim ki hepimizin yaşadığı
04:31
this going-through-the-motions holiday
thing that I'm sure we've all felt before.
thing that I'm sure we've all felt before.
78
254935
4246
ve isteksiz yaptığı bu tatil alışkanlığını
insanların fark etmesini sağlamaktı.
insanların fark etmesini sağlamaktı.
04:36
And I did that through a holiday card,
79
259624
2464
Ben bunu tabii ki de bir tatil kartı
04:38
of course.
80
262112
1495
yoluyla yaptım
04:40
From the outside, it looks pretty normal.
81
263631
2177
Dıştan bakınca, oldukça sıradan görünüyor.
04:43
But paper has this memory;
82
267019
2460
Ama kağıdın öyle bir hafızası vardır ki
04:46
paper never forgets how it was bent.
83
269503
2154
nasıl büküldüğünü asla unutmaz.
04:48
I was able to use that material memory
84
271681
1968
Kağıdın bu hafızasını kullanarak alıcıya
04:50
to guide the recipient
through the experience of the card.
through the experience of the card.
85
273673
2816
kartı tecrübe etmesi yoluyla
rehberlik edebiliyordum.
rehberlik edebiliyordum.
04:53
So when you first pick it up,
86
276513
1626
İlk elinize aldığınızda,
04:54
while floppy, it's clear it wants
to bend in all of these certain ways.
to bend in all of these certain ways.
87
278163
3664
gevşek bir şekilde durduğunda belirli
yönlere eğilip büküleceği anlaşılıyor.
yönlere eğilip büküleceği anlaşılıyor.
04:58
As people tinker with it,
88
281851
1695
İnsanlar kartı inceledikçe
05:00
they discover that bending the card
brings them through this simple story.
brings them through this simple story.
89
283570
3930
kartı farklı yönlere açmanın onlara basit
bir hikaye anlattığını fark edecekler.
bir hikaye anlattığını fark edecekler.
05:05
And as you can see,
it's a story about itself.
it's a story about itself.
90
288729
3135
Gördüğünüz gibi bu hikaye
yine kart almak hakkında.
yine kart almak hakkında.
05:08
(Laughter)
91
291888
3135
(Gülüşmeler)
05:11
This card is literally
a four-frame documentary
a four-frame documentary
92
295047
3789
Bu kağıt tam olarak kart almak hakkındaki
05:15
about receiving the card.
93
298860
1831
dört karelik bir belgesel.
05:17
(Laughter)
94
300715
2557
(Gülüşmeler)
05:20
So it's a recursive experience.
95
304499
2112
Yani bu tekrarlayan bir deneyim.
05:23
(Applause)
96
306635
1371
(Alkış)
05:24
Oh, well, thank you.
97
308030
1760
Teşekkür ederim.
05:28
This excites me, because it's a recursive
experience of a holiday card
experience of a holiday card
98
312252
3490
Bu beni heyecanlandırıyor çünkü bu bir
tatil kartının tekrarlanışı,
tatil kartının tekrarlanışı,
05:32
that gets the viewer to feel
this repetitive ritual
this repetitive ritual
99
315766
2412
kartı alan kişiye,
bu yinelenen kart verme alışkanlığını
bu yinelenen kart verme alışkanlığını
05:34
of all holiday cards.
100
318202
1370
yaşatmış oluyor.
05:37
And it begins life
as a humble piece of paper
as a humble piece of paper
101
320503
2369
Ve hayatına sadece benim yazıcımdan çıkan
05:39
that came out of my inkjet printer.
102
322896
1784
basit bir kağıt parçası olarak başlıyor.
05:41
I think that's pretty cool.
103
325412
1657
Bence bu oldukça iyi.
05:45
In a sense, that project was all about
ritual becoming empty gesture.
ritual becoming empty gesture.
104
328820
5539
Bir bakıma, bu proje bir alışkanlığın
boş bir jest halini alması hakkında.
boş bir jest halini alması hakkında.
05:50
And it speaks to the fact that the more
an experience repeats itself,
an experience repeats itself,
105
334383
4192
Ve bu bir deneyimin ne kadar tekrarlanırsa
o kadar az anlamlı olacağı
o kadar az anlamlı olacağı
05:55
the less it means --
106
338599
1185
gerçeğini gösteriyor.
05:56
(Laughter)
107
339808
1048
(Gülüşmeler)
05:57
because we begin to take it for granted.
108
340880
2628
Çünkü bizler bunu kanıksamaya başlarız.
06:00
And that's why cliches aren't interesting,
109
343532
2041
Ve bu yüzden klişeler artık ilginç değil,
06:02
and why people get in
car wrecks near their homes.
car wrecks near their homes.
110
345597
2357
insanların neden
evlerine yakın kaza yaptığı da.
evlerine yakın kaza yaptığı da.
06:04
When we experience things
over and over again,
over and over again,
111
347978
2191
Bir şeyleri tekrar tekrar
deneyimlediğimizde
deneyimlediğimizde
06:06
they just lose their gravity.
112
350193
1634
önemlerini kaybederler.
06:09
So while paper does have
113
353207
1251
Bu yüzden kağıdın hala
06:10
all of these astonishing,
overlooked capabilities,
overlooked capabilities,
114
354482
3233
tüm o şaşırtıcı,
gözden kaçan etkileri varken
gözden kaçan etkileri varken
06:15
it takes a hell of a lot of intervention
into getting us to see it as new again.
into getting us to see it as new again.
115
358534
3908
onu yeni gibi görmemiz için çok
fazla müdahale gerekiyor.
fazla müdahale gerekiyor.
06:19
This next project I want to show you
is a wedding invitation,
is a wedding invitation,
116
363313
3489
Size göstermek istediğim diğer proje
bir düğün davetiyesi
bir düğün davetiyesi
06:23
which is a format
practically begging for reinvention.
practically begging for reinvention.
117
366826
3151
ki kesinlikle yeniden icat edilmesi
gereken bir format.
gereken bir format.
06:26
(Laughter)
118
370001
1702
(Gülüşmeler)
06:28
This is a card I made
for my friends Mike and Karen,
for my friends Mike and Karen,
119
371727
2519
Bu arkadaşlarım Mike ve Karen için
yaptığım bir kart,
yaptığım bir kart,
06:30
who happen to be really awesome people.
120
374270
2127
harika insanlardır.
06:33
Far more awesome, in fact,
than the format of wedding invitations.
than the format of wedding invitations.
121
377118
3163
Hatta düğün davetiyesi
formatından da harikalar.
formatından da harikalar.
06:36
So it was a really good excuse
to push the boundaries of this format.
to push the boundaries of this format.
122
380305
3331
O yüzden bu, formatın sınırlarını
zorlamak için güzel bir mazeretti.
zorlamak için güzel bir mazeretti.
06:41
And as far as how to push it,
123
384783
1485
Nasıl zorlayacağımız konusunda,
06:42
the facts of our shared
history made it clear
history made it clear
124
386292
2346
ortak geçmişimizi de düşününce,
bu davetiyenin
bu davetiyenin
06:45
that this card should be about music.
125
388662
1991
müzik ile ilgili olacağı kesindi.
06:47
We're all total music nerds,
126
390677
2007
Hepimiz müzik bağımlısıydık,
06:49
and Karen and Mike
have even recorded songs together.
have even recorded songs together.
127
392708
2666
Karen ve Mike'ın birlikte
şarkı kayıtları bile vardı.
şarkı kayıtları bile vardı.
06:52
But you know, you also find inspiration
in the darnedest of places.
in the darnedest of places.
128
396128
4106
Ama bilirsiniz, ilhamı hiç beklemediğiniz
yerlerden de bulabilirsiniz.
yerlerden de bulabilirsiniz.
06:57
And we found some
with this guy, Mr. Wizard --
with this guy, Mr. Wizard --
129
400766
3706
Ve biz ilhamı bu adam
sayesinde bulduk, Mr. Wizard,
sayesinde bulduk, Mr. Wizard,
07:00
(Laughter)
130
404496
1176
(Gülüşmeler)
07:02
who had a much-beloved TV show,
131
405696
1626
çok sevilen bir TV programı vardı,
07:03
teaching kids about the science
behind everyday things.
behind everyday things.
132
407346
2923
çocuklara gündelik yaşamın
ardında olan bilimi öğretiyordu.
ardında olan bilimi öğretiyordu.
07:06
And I remembered this episode
that demonstrated sound is physical,
that demonstrated sound is physical,
133
410293
3775
Ve sesin fiziksel olduğunu
basit bir deneyle
basit bir deneyle
07:10
with this simple experiment.
134
414092
1589
gösterdiği bölümü hatırlıyorum.
07:12
He rolled up a cone of paper,
he taped it shut,
he taped it shut,
135
416408
2440
Bir kağıdı koni yapıyor,
bir bant ile o şekli koruyor,
bir bant ile o şekli koruyor,
07:15
he taped a needle to the end of it,
and -- voilà! -- it was a record player.
and -- voilà! -- it was a record player.
136
418872
5096
uç kısmına bir iğne bantlıyor
ve - tamamdır! - bir pikap yapmış oluyor.
ve - tamamdır! - bir pikap yapmış oluyor.
07:21
I remember seeing this as a kid,
and it totally blew my mind.
and it totally blew my mind.
137
424554
4129
Bunu çocukken gördüğümü hatırlıyorum,
ve kesinlikle aklımı başımdan almıştı.
ve kesinlikle aklımı başımdan almıştı.
07:25
If you can make a record player
out of a piece of paper
out of a piece of paper
138
429368
2620
Eğer bir kağıt parçasından
ve bir dikiş iğnesinden
ve bir dikiş iğnesinden
07:28
and a sewing needle,
139
432012
1156
pikap yapabiliyorsanız
07:29
what isn't possible out of the world?
140
433192
2077
dünyada neyi yapmak mümkün olmazdı ki?
07:32
So I explained this idea
to Mike and Karen,
to Mike and Karen,
141
436058
2352
Sonra bu fikri Mike ve Karen'a anlattım
07:34
and we all decided
that it would be way better
that it would be way better
142
438434
2176
ve misafirlerini kağıt pikaplar yapmanın
07:37
to make their guests paper record players,
143
440634
2143
alışılmış, sıkıcı davetiyelerden
07:39
rather than traditional,
boring invitations.
boring invitations.
144
442801
2057
çok daha iyi olacağına karar verdik.
07:41
We started getting really, really excited.
145
444882
2448
Oldukça heyecanlanmıştık.
07:43
And I started getting really nervous,
146
447354
1906
Ama ben de oldukça gerilmiştim.
07:45
because I'm the one
who had to actually make it work.
who had to actually make it work.
147
449284
2579
Çünkü bunu yapacak olan bendim.
07:48
So I began spending an inordinate amount
of time thinking about needles:
of time thinking about needles:
148
451887
3895
Bu yüzden iğneler hakkında düşünmeye
oldukça fazla zaman ayırdım.
oldukça fazla zaman ayırdım.
07:52
Like, would we find needles
with the right fidelity?
with the right fidelity?
149
455806
2639
Mesela, uygun boyutlarda
iğne bulabilecek miydik?
iğne bulabilecek miydik?
07:55
I started calling paper suppliers,
150
459047
1651
Kağıt tedarikçilerini araştırmaya,
07:57
looking for the paper
with the best audio properties.
with the best audio properties.
151
460722
2492
ses gereklilikleri için en uygun kağıdı
aramaya başladım.
aramaya başladım.
07:59
(Laughter)
152
463238
1189
(Gülüşmeler)
08:00
And they thought I was crazy.
153
464451
1656
Ve tabii ki deli olduğumu düşündüler.
08:05
Meanwhile, Mike and Karen
were recording a song,
were recording a song,
154
468504
2365
Bu sırada ise Mike ve Karen
şeffaf bir diske
şeffaf bir diske
08:07
which they had mastered
to a clear flexi disc.
to a clear flexi disc.
155
470893
2364
artık ustası oldukları şarkıyı
kaydediyorlardı.
kaydediyorlardı.
08:10
I had this black-and-white
character printed on it,
character printed on it,
156
473770
2628
Üstüne siyah ve beyazdan
karakterler de eklemiştik ki
karakterler de eklemiştik ki
08:12
so that way, when the disc is turned,
157
476422
1859
bu sayede disk döndüğünde
08:14
it completes the couple
in all of these different guises.
in all of these different guises.
158
478305
2934
farklı görünüşlerle
çifti tamamlamış oluyordu.
çifti tamamlamış oluyordu.
08:17
(Laughter)
159
481263
1780
(Gülüşmeler)
08:20
So we did it, we really did it!
160
484356
1546
En sonunda yapmıştık!
08:22
We made a paper record player --
161
485926
1810
Kağıttan pikap yapmıştık,
08:24
200 recipient-operated
paper record players.
paper record players.
162
487760
3292
200 tane elle döndürülerek çalışan
kağıt pikap.
kağıt pikap.
08:27
This is an actual recording
of how it sounds.
of how it sounds.
163
491076
2935
Bu kaydın davetiyeden nasıl duyulduğu.
08:30
And then it segues into
the real song for comparison.
the real song for comparison.
164
494035
3300
Ve bu da karşılaştırmak için
kaydın orijinali.
kaydın orijinali.
08:36
(Music and singing)
165
500446
1679
(Müzik)
09:00
(Music ends)
166
523873
1498
(Müzik biter)
09:03
We were so excited
when we finally got that to work.
when we finally got that to work.
167
526785
2512
Çalıştığında o kadar heyecanlanmıştık ki.
09:05
(Laughter)
168
529321
1545
(Gülüşmeler)
09:07
And I was excited that we uncovered
this hidden talent of paper
this hidden talent of paper
169
530890
3448
Ben de kağıdın böyle gizli bir
kullanımını süreç içinde fark ettiğim için
kullanımını süreç içinde fark ettiğim için
09:10
in the process.
170
534362
1279
çok heyecanlıydım.
09:13
I also love that project
because it brings attention to the fact
because it brings attention to the fact
171
537405
3919
Bu projeyi medyaya
aslında ihtiyacımız olmayan
aslında ihtiyacımız olmayan
09:17
that we approach media
with all these expectations
with all these expectations
172
541348
2744
tüm bu beklentilerle yaklaştığımıza
09:20
that we do not necessarily need.
173
544116
2162
dikkat çektiği için de seviyorum.
09:23
We have assumptions
about material experience,
about material experience,
174
547313
2704
Maddeler hakkında
hepimizin varsayımları var,
hepimizin varsayımları var,
09:26
like that paper should be silent
or that websites should be flat.
or that websites should be flat.
175
550041
3294
kağıdın sessiz olması veya bir
web sitesinin tekdüze olması gibi.
web sitesinin tekdüze olması gibi.
09:30
But we also have these assumptions --
176
554191
1905
Ama aynı zamanda,
09:32
(Laughter)
177
556120
1254
(Gülüşmeler)
09:33
that should be a lot scarier
in a democracy,
in a democracy,
178
557398
2736
demokrasiye dair daha korkutucu olan
varsayımlarımız da var
varsayımlarımız da var
09:36
because they're like
these little thought loopholes.
these little thought loopholes.
179
560158
2519
çünkü onlar küçük birer
düşünce boşluğu gibiler.
düşünce boşluğu gibiler.
09:39
We sleepwalk through our assumptions
about the authority in media
about the authority in media
180
562701
3108
Medyadaki güç hakkındaki varsayımlarımızı
ve siyasi gerçekler hakkında
ve siyasi gerçekler hakkında
09:42
and assumptions put forth about political
realities by media, like newspapers.
realities by media, like newspapers.
181
565833
4989
gazetelerdeki gibi medyanın yaptığı
varsayımları uyurgezer gibi okuyoruz.
varsayımları uyurgezer gibi okuyoruz.
09:47
But I, for one, have faith
in these small, hacked experiences
in these small, hacked experiences
182
571427
4306
Ama ben, kendi adıma,
bize verilen bu sınırlı gerçekliğe
bize verilen bu sınırlı gerçekliğe
09:52
to inspire a sense of skepticism
183
575757
2168
bir şüpheyle yaklaşım oluşturmak için
09:54
at this limited reality we've been handed.
184
577949
2593
bu küçük, değiştirilmiş
deneyimlere inanıyorum.
deneyimlere inanıyorum.
09:57
And this next project
demonstrates just that.
demonstrates just that.
185
581026
2947
Ve bu diğer proje tam olarak
bunu gösteriyor.
bunu gösteriyor.
10:02
Imagine your normal, everyday
commuter-newspaper-reading ritual.
commuter-newspaper-reading ritual.
186
585510
3489
Her gün yaptığınız gazete okuma
ritüelinizi düşünün.
ritüelinizi düşünün.
10:06
But what if you are handed a paper filled
with stories from an alternate reality?
with stories from an alternate reality?
187
589852
5263
Peki ama size alternatif bir gerçeklikten
haberlerle dolu bir gazete verilseydi?
haberlerle dolu bir gazete verilseydi?
10:11
(Laughter)
188
595139
2038
(Gülüşmeler)
10:13
Specifically: What if some crazy person
had meticulously recreated a typical paper
had meticulously recreated a typical paper
189
597201
4692
Daha ayrıntılı söylersem çılgın bir insan
alışılmış bir gazeteyi titizlikle
alışılmış bir gazeteyi titizlikle
10:18
depicting an alternate reality?
190
601917
2466
başka bir gerçekliğe
göre tekrar hazırlamış olsaydı?
göre tekrar hazırlamış olsaydı?
10:22
This is something we actually did do
in the fall of 2008,
in the fall of 2008,
191
606121
3422
Bu bizim, 2008 sonbaharında
10:26
in a project that was conceptualized
by artist Steve Lambert,
by artist Steve Lambert,
192
609567
2859
sanatçı Steve Lambert tarafından
projelendirilmiş,
projelendirilmiş,
10:28
organized by The Yes Men
193
612450
1375
The Yes Men'in organize ettiği,
10:30
and executed by many, many people,
some of whom are me.
some of whom are me.
194
613849
4055
içlerinde benim de olduğum bir çok insanla
gerçekleştirdiğimiz bir şey.
gerçekleştirdiğimiz bir şey.
10:35
We made a perfectly counterfeited
"New York Times."
"New York Times."
195
618511
3142
"New York Times" ın mükemmel bir
sahte basımını yaptık.
sahte basımını yaptık.
10:38
We didn't ask anyone
for permission, we just did it.
for permission, we just did it.
196
622288
2558
Kimseden izin de almadık, sadece yaptık.
10:41
(Laughter)
197
624870
1044
(Gülüşmeler)
10:42
We had it mass-produced,
198
625938
1221
Toplu bir üretim yaptırıp
10:43
and we put it in the hands of hundreds
of thousands of commuters
of thousands of commuters
199
627183
3102
bir perşembe sabahı işe giden
10:46
on a Thursday morning in New York City.
200
630309
2172
New York sakinlerine dağıttık.
10:49
(Laughter)
201
632505
1211
(Gülüşmeler)
10:50
(Applause and cheers)
202
633740
2728
(Alkışlar)
10:52
Thanks!
203
636492
1151
Teşekkür ederim!
10:54
(Applause)
204
637667
1511
(Alkışlar)
10:58
"Why?," you might ask.
205
641573
1444
"Neden?" diye sorabilirsiniz.
10:59
"Why make a fake newspaper?"
206
643041
2516
"Neden sahte bir gazete bastınız?"
11:04
Well, quite frankly, because the real
newspaper is depressing.
newspaper is depressing.
207
648079
3277
Çünkü açıkça konuşursak
gerçek gazeteler çok moral bozucu.
gerçek gazeteler çok moral bozucu.
11:07
We ostensibly live in a democracy
208
651380
1835
Görünürde, dünyada olanlar hakkında
11:09
where we should have some say
in what happens in the world.
in what happens in the world.
209
653239
2802
söz sahibi olmamız gereken
bir demokraside yaşıyoruz.
bir demokraside yaşıyoruz.
11:12
But the truth is, we never see the stories
we want to see in the newspaper.
we want to see in the newspaper.
210
656065
3575
Ama gerçekte, görmek istediklerimizi
asla gazetelerde göremiyoruz.
asla gazetelerde göremiyoruz.
11:16
So we made a paper with only good news.
211
660198
2503
Biz de sadece iyi haberlerle
dolu bir tane yaptık.
dolu bir tane yaptık.
11:19
(Laughter)
212
662725
1031
(Gülüşmeler)
11:20
We put in all the policy ideas
we thought would actually help the world.
we thought would actually help the world.
213
663780
3603
Dünyaya gerçekten yardımı olacağını
düşündüğümüz siyasi fikirleri koyduk.
düşündüğümüz siyasi fikirleri koyduk.
11:23
Years before the withdrawal
was even discussed,
was even discussed,
214
667407
3127
Geri çekilmenin söz konusu
olmasından yıllar önce
olmasından yıllar önce
11:27
we ended the war in Iraq.
215
670558
2008
Irak'taki savaşı bitirdik.
11:29
Years before Occupy Wall Street,
216
673226
1752
Wall Street'i İşgal Et
eyleminden yıllar önce
eyleminden yıllar önce
11:31
we put in a maximum wage law --
217
675002
2007
yüksek ve düşük gelirliler arasındaki
11:33
(Laughter)
218
677033
1312
(Gülüşmeler)
11:36
to end the ginormous wage inequities
219
679682
1924
ücret adaletsizliklerini bitirmek için
11:38
between the lowest and highest
income earners.
income earners.
220
681630
2171
tavan ücret yasasını çıkarmıştık.
11:42
We returned civics class
to high school curriculum.
to high school curriculum.
221
685525
2940
Yurttaşlık eğitimini
ders programlarına tekrar ekledik.
ders programlarına tekrar ekledik.
11:44
(Laughter)
222
688489
1773
(Gülüşmeler)
11:46
See? These are good ideas!
223
690286
1410
Gördünüz mü? Harika fikirler!
11:48
So then students would know
how their government works again.
how their government works again.
224
691720
2994
Böylece, öğrenciler hükumetlerinin
nasıl yönetildiğini öğrenmiş olurdu.
nasıl yönetildiğini öğrenmiş olurdu.
11:53
There's a very important difference
between these two papers.
between these two papers.
225
696744
3321
Bu iki gazete arasında
oldukça önemli bir fark vardı.
oldukça önemli bir fark vardı.
11:56
(Laughter)
226
700089
1802
(Gülüşmeler)
11:58
While the real "New York Times"
has this slogan of,
has this slogan of,
227
701915
3238
Gerçek "New York Times"ın sloganı
12:01
"All the News that's Fit to Print,"
228
705177
2201
"Basılabilecek Tüm Haberler" iken
12:03
we offered a more
forward-thinking message of,
forward-thinking message of,
229
707402
2364
biz daha geleceği düşünen
bir mesaj seçtik,
bir mesaj seçtik,
12:06
"All the News We Hope to Print."
230
709790
2134
"Basılmasını Umduğumuz Tüm Haberler"
12:08
(Laughter)
231
711948
1214
(Gülüşmeler)
12:09
And that's because our paper is postdated
six months into the future,
six months into the future,
232
713186
3335
Ve bizim gazetemiz altı ay sonraki
tarihten olduğu için
tarihten olduğu için
12:13
so when people are handed
these on the street,
these on the street,
233
716545
2170
insanlar sokakta gazeteyi
ellerine aldığında
ellerine aldığında
12:15
they were literally getting an artifact
from the utopian future,
from the utopian future,
234
718739
3779
aslında ütopik gelecekten
uydurma haberler almış oluyorlar,
uydurma haberler almış oluyorlar,
12:19
sort of a blueprint
for an attainably utopian future
for an attainably utopian future
235
722542
2541
bir nevi ulaşılabilir bir ütopik
gelecek şablonunu
gelecek şablonunu
12:21
brought about by this very important idea
of popular pressure.
of popular pressure.
236
725107
3398
popüler baskının bu önemli
fikri sayesinde alıyorlar.
fikri sayesinde alıyorlar.
12:26
And our hoax worked perfectly.
237
729931
2025
Ve oyunumuz tam istediğimiz gibi işledi.
12:28
We suspended people
in this strange mental space,
in this strange mental space,
238
731980
2354
İnsanları bu garip
zihinsel boşluğa almış olduk
zihinsel boşluğa almış olduk
12:30
because while the stories
in the paper couldn't be real,
in the paper couldn't be real,
239
734358
2736
çünkü gazetedeki haberler
gerçek olamasa da
gerçek olamasa da
12:33
it just felt so perfectly,
impeccably real.
impeccably real.
240
737118
3023
olması gerektiği gibi,
kusursuzca gerçek hissettiriyordu.
kusursuzca gerçek hissettiriyordu.
12:36
Here's a video showing --
241
740165
2019
Buradaki video
12:38
(Laughter)
242
742208
2198
(Gülüşmeler)
12:40
yes, we did that! --
243
744430
1800
-evet, onu biz yaptık!-
12:42
showing the first few seconds
of conflicted belief,
of conflicted belief,
244
746254
2431
ilk birkaç saniye çatışan düşünceleri
12:45
where people could feel
for a moment what --
for a moment what --
245
748709
2147
ve insanların bir an durup...
12:47
(Laughter)
246
750880
2449
(Gülüşmeler)
12:56
Yes!
247
759996
1219
Evet!
12:58
(Laughter)
248
761960
2000
(Gülüşmeler)
13:06
This guy's good.
249
769866
1367
Bu adamın tepkisi çok iyi.
13:09
(Laughter)
250
773439
2000
(Gülüşmeler)
13:13
But in order to get this type of reaction,
251
777453
3113
Ama böyle bir tepki alabilmek için
13:17
our paper had to be radically believable.
252
780590
3838
bizim gazetemizin büyük ölçüde
inandırıcı olması gerekiyordu.
inandırıcı olması gerekiyordu.
13:20
And Daniel Dunnam, my other half, and I
formed the believability team.
formed the believability team.
253
784452
4285
Daniel Dunnam, eşim ve ben
inandırıcılık ekibini oluşturduk.
inandırıcılık ekibini oluşturduk.
13:26
He made sure that the typography,
254
789728
1869
Basımın, yerleşim planının,
mürekkep kokusunun
mürekkep kokusunun
13:28
the layout, the smell
of the ink -- everything --
of the ink -- everything --
255
791621
2330
-her şeyin-
gerçek "New York Times" gibi
gerçek "New York Times" gibi
13:30
was just like a real "New York Times."
256
793975
1840
olduğundan emin oldu.
13:32
And I supplied fake advertisements
from the utopian future.
from the utopian future.
257
795839
4963
Ve ben de ütopik gelecekten sahte
reklamlar yazdım.
reklamlar yazdım.
13:37
(Laughter)
258
800826
1571
(Gülüşmeler)
13:38
We decided that the utopian future
would be a perfect venue
would be a perfect venue
259
802421
2800
Ütopik geleceğimizin,
geçmişte hatalar yapan şirketlere
geçmişte hatalar yapan şirketlere
13:41
to help these companies
who had done wrong in the past
who had done wrong in the past
260
805245
2554
yaptıklarını değiştirmelerine
yardım etmek için
yardım etmek için
13:44
try making amends for that wrongdoing.
261
807823
1876
mükemmel bir yer olduğuna karar verdik.
13:46
(Laughter)
262
809723
1485
(Gülüşmeler)
13:47
And we do this through the vocabulary
of their own advertising.
of their own advertising.
263
811232
3514
Ve bunu aslında onların reklam
kelimelerini kullanarak yaptık.
kelimelerini kullanarak yaptık.
13:51
So for Ikea, what if
instead of cheap furniture,
instead of cheap furniture,
264
815280
3701
Mesela Ikea için ucuz mobilya yerine
kendi rüzgar santralinizi
kendi rüzgar santralinizi
13:55
you could buy your own wind farm?
265
819005
1780
alabilirsiniz reklamı olsaydı?
13:57
It comes flat-packed,
clearly easy to assemble --
clearly easy to assemble --
266
820809
3939
parçalanmış şekilde gelir
ve kolay monte edilir,
ve kolay monte edilir,
14:01
(Laughter)
267
824772
3009
(Gülüşmeler)
14:04
with that little zigzag tool
and the wooden pegs.
and the wooden pegs.
268
827805
2319
yanında ufak zikzaklı aleti
ve tahta çivileriyle.
ve tahta çivileriyle.
14:06
That would be awesome, right?
269
830148
1572
Bu harika olurdu, değil mi?
14:09
More nefarious are companies
like De Beers,
like De Beers,
270
833068
2038
Daha kötü şirketlere gelirsek,
De Beers gibi,
De Beers gibi,
14:11
who are making amends
for their sale of blood diamonds
for their sale of blood diamonds
271
835130
2581
savaşta zarar görmüş Afrika
ülkelerine protez bağışlayarak
ülkelerine protez bağışlayarak
14:14
by donating prosthetics
to war-torn African countries.
to war-torn African countries.
272
837735
2643
kanlı elmas satışlarını telafi ediyor.
14:19
And this is our take
on a used car dealership ad.
on a used car dealership ad.
273
842726
2305
Bu, kullanılmış araba bayileri
için olan reklamımız.
için olan reklamımız.
14:21
They're now offering
a "cash for polluters" program.
a "cash for polluters" program.
274
845055
2490
"Çevreyi kirletenler için nakit"
programı sunuyor.
programı sunuyor.
14:24
So now you can trade in your car
275
847569
2018
Böylece arabanızı verip
14:26
for a non-polluting
type of transportation:
type of transportation:
276
849611
3542
çevre dostu bir ulaşım aracı
alabiliyorsunuz:
alabiliyorsunuz:
14:29
a bicycle!
277
853177
1325
bir bisiklet!
14:31
(Laughter)
278
854526
1848
(Gülüşmeler)
14:32
And here's my favorite, Dr. Zizmor,
279
856398
2309
Ve şimdi de benim favorim, Dr. Zizmor,
14:35
who is giving you
a beautiful, clear conscience.
a beautiful, clear conscience.
280
858731
3165
sizlere güzel, temiz bir vicdan veriyor.
14:38
If you haven't taken a ride
on the New York City subway,
on the New York City subway,
281
861920
2699
Eğer New York metrosunda bir
yolculuk yapmadıysanız
yolculuk yapmadıysanız
14:41
you may not know Dr. Z.
282
864643
1506
Dr.Z.'yi tanımayabilirsiniz.
14:42
But if you have, then you do,
283
866173
1847
Eğer yaptıysanız tanırsınız
14:44
because his cheesy rainbow ads
are everywhere.
are everywhere.
284
868044
3423
çünkü onun sıradan gökkuşağı
reklamları her yerdeler.
reklamları her yerdeler.
14:48
But now he is foregoing
these superficial services.
these superficial services.
285
872149
2401
Ama şimdi bu yüzeysel reklamları aşmış.
14:51
He's no longer cleaning up your face,
286
874574
2243
Artık yüzünüzü temizlemiyor,
14:53
now he's cleaning up our mess in Iraq.
287
876841
2065
Irak'ta yarattığımız pisliği temizliyor.
14:55
(Laughter)
288
878930
1479
(Gülüşmeler)
14:58
So the news of our fake paper
made it onto the real news
made it onto the real news
289
881567
4587
Bu sayede gazetemizin
sahte haberleri tüm dünyada
sahte haberleri tüm dünyada
15:02
all around the world.
290
886178
1352
gerçek haberlerde yer aldı.
15:04
These unexpected messages of hope
were able to get out there
were able to get out there
291
887554
3009
Bu beklenmeyen umut mesajları,
"New York Times"ı tam anlamıyla
"New York Times"ı tam anlamıyla
15:07
through our sheer brazenness
in ripping off the "New York Times,"
in ripping off the "New York Times,"
292
890587
4036
çekinmeden değiştirmemiz ve
aynı zamanda bu yolu kimsenin
aynı zamanda bu yolu kimsenin
15:11
but also because we leveraged this pathway
that no one had expected.
that no one had expected.
293
894647
4573
beklemediği gibi açmamız sayesinde
ortaya çıkmış oldu.
ortaya çıkmış oldu.
15:15
We pushed our paper beyond
its expected role in reporting the news,
its expected role in reporting the news,
294
899244
3658
Biz gazetemizi bizden beklenen haber
iletmenin ötesine taşıdık
iletmenin ötesine taşıdık
15:19
and we made a blueprint
for a better world.
for a better world.
295
902926
2422
ve daha iyi bir dünya için
bir kılavuz oluşturduk.
bir kılavuz oluşturduk.
15:24
With those three projects, I demonstrate
that by rejecting normal order,
that by rejecting normal order,
296
907746
4321
Bu üç proje yoluyla, normal kabul edilen
düzeni reddederek
düzeni reddederek
15:28
by messing things up
and by rearranging the pieces,
and by rearranging the pieces,
297
912091
2855
bir şeyleri bozup
parçaları tekrar düzenleyerek
parçaları tekrar düzenleyerek
15:31
we can expand our notion
of what we demand from reality.
of what we demand from reality.
298
914970
3819
gerçeklikten ne beklediğimizi
genişletebileceğimizi gösteriyorum.
genişletebileceğimizi gösteriyorum.
15:35
So today, I want to put forth this idea
that an avenue to better
that an avenue to better
299
919428
3849
Bugün ortaya bu fikri atmak istiyorum,
daha iyiye doğru olan ve önünüzde bekleyen
daha iyiye doğru olan ve önünüzde bekleyen
15:39
is through a million teeny,
tiny disruptions
tiny disruptions
300
923301
2271
her ne varsa ona giden yol,
15:42
to whatever is sitting in front of you.
301
925596
2277
milyonlarca ufak aksaklıktan geçer.
15:44
So go mess with the complacently rational.
302
927897
2822
Kendinizden memnun bir şekilde
onlarla uğraşın.
onlarla uğraşın.
15:47
And you can see more of my work at:
303
930743
2002
Çalışmalarımın dahası için adres:
15:50
I'll snore naked dot com.
304
934153
2065
I'll snore naked dot com
(Çıplak horlayacağım.com)
(Çıplak horlayacağım.com)
15:52
(Laughter)
305
936242
1338
(Gülüşmeler)
15:54
Thank you.
306
937604
1275
Teşekkür ederim.
15:55
(Applause)
307
938903
1487
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Kelli Anderson - Artist, designerFrom wedding invitations to Utopian newspapers, Kelli Anderson re-designs commonplace objects to go beyond their ordinary functions and create surprising experiences.
Why you should listen
Kelli Anderson is an artist, designer, and tinkerer who pushes the limits of ordinary materials and formats by seeking out hidden possibility in the physical and digital world. In 2008, she worked as part of a large team, including the Yes Men, to distribute a meticulously recreated copy of the New York Times -- filled only with articles from a Utopian future. As a group, they won the Ars Electronica Prix Award of Distinction in 2009. In 2011, she created a paper record player that garnered major attention from numerous media outlets including Mashable, Kottke, Slashdot, Make, PCWorld, Swiss Miss, Wired, the Toronto Star, and NPR. Her work has been published by Wired UK, Gestalten, Rockport Publishing, iDN, How Design Magazine, and Hemispheres Magazine. In 2011, she left her position as a digital collections photographer at the American Museum of Natural History to focus on independent work. Her live/work space houses a 1919 letterpress and “an assortment of other benevolent contraptions.” She teaches art history as part of Pratt’s PreCollege program every summer.
Kelli Anderson | Speaker | TED.com