TED2014
Elizabeth Gilbert: Success, failure and the drive to keep creating
Elizabeth Gilbert: Başarı, başarısızlık ve çalışmayı sürdürmek
Filmed:
Readability: 3.8
5,069,463 views
Elizabeth Gilbert önceleri "eserleri yayınlanmayan garson"du, red mektuplarından yılmıştı. Ve henüz, "Ye, dua et, sev"in başarısına ayılırken, kendini güçlü bir şekilde eskisi gibi tanımlarken buldu. Aydın ufkuyla, Gilbert başarının neden başarısızlık kadar yol kaybettirici olduğunu anlatıyor ve sonuçlarına bakmaksızın devamlılık için basit -aslında zor- bir yol öneriyor,
Elizabeth Gilbert - Writer
The author of 'Eat, Pray, Love,' Elizabeth Gilbert has thought long and hard about some big topics. Her fascinations: genius, creativity and how we get in our own way when it comes to both. Full bio
The author of 'Eat, Pray, Love,' Elizabeth Gilbert has thought long and hard about some big topics. Her fascinations: genius, creativity and how we get in our own way when it comes to both. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Birkaç sene önce JFK Havalimanı'nda
00:12
So, a few years ago I was at JFK Airport
0
797
2781
00:15
about to get on a flight,
1
3578
1792
uçağa binmek için beklerken,
00:17
when I was approached by two women
2
5370
1816
yanıma kendilerini
00:19
who I do not think would be insulted
3
7186
1662
"ufak, keskin konuşan İtalyan-Amerikan hatun"
00:21
to hear themselves described
4
8848
1394
olarak tanıtsam,
00:22
as tiny old tough-talking Italian-American broads.
5
10242
3942
alınmayacak iki kadın bana doğru yaklaştı.
00:26
The taller one, who is like up here,
6
14184
3146
Yaklaşık şu kadar olan uzun boylu olan
00:29
she comes marching up to me, and she goes,
7
17330
2051
bana bakıp şöyle dedi:
00:31
"Honey, I gotta ask you something.
8
19381
2319
"Tatlım, sana bir şey sormam lazım"
00:33
You got something to do with that whole
9
21700
1428
Senin şu "Ye, Dua et, Sev" şeyiyle ilgili
00:35
'Eat, Pray, Love' thing that's been going on lately?"
10
23128
3022
bir olayların var mı?
00:38
And I said, "Yes, I did."
11
26150
2114
Ben de "Evet, var" dedim
00:40
And she smacks her friend and she goes,
12
28264
1788
Sonra arkadaşını dürtüp,
00:42
"See, I told you, I said, that's that girl.
13
30052
2154
"Bak, gördün mü, sana demiştim odur diye.
00:44
That's that girl who wrote that book
14
32206
1950
Filmden esinlenip kitabını yazan
00:46
based on that movie."
15
34156
2034
bu kadın işte"
00:48
(Laughter)
16
36190
2154
(Gülüşmeler)
00:50
So that's who I am.
17
38344
2176
İşte ben buyum.
00:52
And believe me, I'm extremely
grateful to be that person,
grateful to be that person,
18
40520
3705
Ve emin olun böyle olmaktan fazlasıyla memnunum,
00:56
because that whole "Eat, Pray, Love" thing
19
44225
1998
çünkü bu "Ye, Dua et, Sev" şeyi
00:58
was a huge break for me.
20
46223
1744
benim için devasa bir çıkıştı.
01:00
But it also left me in a really tricky position
21
47967
2508
Fakat aynı zamanda kendini ilerletmeye çalışan
01:02
moving forward as an author
22
50475
1908
bir yazar olarak beni
01:04
trying to figure out how in the world
23
52383
1727
nasıl böylesine herkesi memnun edebilen
01:06
I was ever going to write a book again
24
54110
1254
bir kitap yazabilirim
01:07
that would ever please anybody,
25
55364
1845
diye düşünmeye sevk etti.
01:09
because I knew well in advance
26
57209
1990
Çünkü peşin olarak biliyorum ki
01:11
that all of those people who
had adored "Eat, Pray, Love"
had adored "Eat, Pray, Love"
27
59199
2952
"Ye, Dua et, Sev"e bayılan bütün insanlar
01:14
were going to be incredibly disappointed
28
62151
1589
ne yazarsam yazayım
01:15
in whatever I wrote next
29
63740
1383
inanılmaz hayal kırıklığına uğrayacaklar.
01:17
because it wasn't going to be "Eat, Pray, Love,"
30
65123
1828
Çünkü yazacağım "Ye, Dua et, Sev" olmayacak.
01:19
and all of those people who
had hated "Eat, Pray, Love"
had hated "Eat, Pray, Love"
31
66951
2446
ve "Ye, Dua et, Sev"den nefret eden bütün insanlar da
01:21
were going to be incredibly disappointed
32
69397
1368
ne yazarsam yazayım
01:22
in whatever I wrote next
33
70765
1443
inanılmaz hayal kırıklığına uğrayacaklar.
01:24
because it would provide evidence that I still lived.
34
72208
2453
Çünkü bu hala yaşadığıma dair bir kanıt oluşturacak.
01:26
So I knew that I had no way to win,
35
74661
3162
Hiçbir türlü kazanamayacağımı biliyordum,
01:30
and knowing that I had no way to win
36
77823
2456
ve kazanamayacağımı bilmek
01:32
made me seriously consider for a while
37
80279
1904
beni ciddi şekilde işi bırakmayı
01:34
just quitting the game
38
82183
1442
ve corgislerin (köpek cinsi) yetiştiği köye gitmeyi
01:35
and moving to the country to raise corgis.
39
83625
3642
düşünmeye sevk etti.
01:39
But if I had done that, if I had given up writing,
40
87267
2060
Fakat eğer böyle yapsaydım, eğer yazmayı bıraksaydım
01:41
I would have lost my beloved vocation,
41
89327
2064
çok sevdiğim mesleğimi kaybetmiş olacaktım.
01:43
so I knew that the task was that I had to find
42
91391
2208
Biliyordum ki benim işim
01:45
some way to gin up the inspiration
43
93599
2399
sonraki kitabı yazmam için
01:48
to write the next book
44
95998
1432
gereken ilhamı bulmaktı.
01:49
regardless of its inevitable negative outcome.
45
97430
2496
Kaçınılmaz olumsuz sonuçlara bakmaksızın.
01:52
In other words, I had to find a way to make sure
46
99926
1608
Diğer yandan, yaratıcılığımın kendi başarısıyla hayatta kaldığından
01:53
that my creativity survived its own success.
47
101534
2643
emin olmak için bir yol bulmak zorundaydım.
01:56
And I did, in the end, find that inspiration,
48
104177
2423
Ve buldum, en sonunda, o ilham geldi,
01:58
but I found it in the most unlikely
49
106600
1538
fakat onu en umulmadık
02:00
and unexpected place.
50
108138
1414
ve en alakasız yerde buldum.
02:01
I found it in lessons that I had learned earlier in life
51
109552
3140
Hayatta daha önce öğrenmem gereken
derslerin arasında buldum.
derslerin arasında buldum.
02:04
about how creativity can survive its own failure.
52
112692
3108
Yaratıcılığın, kendi beceriksizliğiyle
nasıl hayatta kalacağıyla ilgili.
nasıl hayatta kalacağıyla ilgili.
02:08
So just to back up and explain,
53
115800
1606
Açıklamak için biraz geriye gidelim,
02:09
the only thing I have ever wanted to be
54
117406
2313
tüm hayatım boyunca istediğim tek şey
02:11
for my whole life was a writer.
55
119719
1597
yazar olmaktı.
02:13
I wrote all through childhood,
all through adolescence,
all through adolescence,
56
121316
2372
Tüm çocukluğum boyunca yazdım,
ergenliğim boyunca yazdım,
ergenliğim boyunca yazdım,
02:15
by the time I was a teenager I was sending
57
123688
1816
20'li yaşlarıma gelene kadar The New Yorker'a
02:17
my very bad stories to The New Yorker,
58
125504
1836
berbat hikayelerimi gönderdim.
02:19
hoping to be discovered.
59
127340
1276
keşfedilmeyi umdum.
02:20
After college, I got a job as a diner waitress,
60
128616
2444
Üniversiteden sonra, garsonluk işine girdim,
02:23
kept working, kept writing,
61
131060
2136
yazmayı sürdürdüm, sürdürdüm,
02:25
kept trying really hard to get published,
62
133196
2248
yayınlanmaları için gerçekten çok uğraştım,
02:27
and failing at it.
63
135444
1712
ve başaramadım.
02:29
I failed at getting published
64
137156
1472
Yayınlatmakta başarısız oldum.
02:30
for almost six years.
65
138628
1576
Hemen hemen altı yıl.
02:32
So for almost six years, every single day,
66
140204
1608
Neredeyse altı yıl, her Allah'ın günü,
02:34
I had nothing but rejection letters
67
141812
1656
Elimde bir şey yoktu ancak
02:35
waiting for me in my mailbox.
68
143468
1652
posta kutumda red mektupları beni bekliyordu.
02:37
And it was devastating every single time,
69
145120
1750
Bu her seferinde yıkıcı oluyordu,
02:39
and every single time, I had to ask myself
70
146870
2244
ve her seferinde, kendime sordum
02:41
if I should just quit while I was behind
71
149114
2386
bu işi bırakmalı mıyım? Bu acıdan kaçmalı ve
02:43
and give up and spare myself this pain.
72
151500
3690
pes etmeli miyim?
02:47
But then I would find my resolve,
73
155190
1294
Ama sonra çözümümü buldum,
02:48
and always in the same way,
74
156484
1522
her zamanki yoldan,
02:50
by saying, "I'm not going to quit,
75
158006
2145
"Bırakmıyorum, eve gidiyorum."
02:52
I'm going home."
76
160151
1821
diyerek.
02:54
And you have to understand that for me,
77
161972
948
Şunu anlamak zorundasınız,
02:55
going home did not mean
returning to my family's farm.
returning to my family's farm.
78
162920
3572
eve gitmek ailemin yanına gitmek değil,
02:58
For me, going home
79
166492
1558
Benim için eve gitmek,
03:00
meant returning to the work of writing
80
168050
1551
yazmaya dönmek demek,
03:01
because writing was my home,
81
169601
1885
çünkü yazmak benim evim,
03:03
because I loved writing more
than I hated failing at writing,
than I hated failing at writing,
82
171486
3216
çünkü yazmaya, başarısız olmaya duyduğum
nefretten daha büyük bir aşkla bağlıyım.
nefretten daha büyük bir aşkla bağlıyım.
03:06
which is to say that I loved writing
83
174702
1505
Yazmaya aşığım derken,
03:08
more than I loved my own ego,
84
176207
1573
egomu sevdiğimden daha fazla,
03:09
which is ultimately to say
85
177780
1404
o kadar ki, sonunda söylenecek şey
03:11
that I loved writing more than I loved myself.
86
179184
2592
yazmaya kendimden daha çok aşığım demek.
03:13
And that's how I pushed through it.
87
181776
1966
İşte kendimi böyle zorluyorum.
03:15
But the weird thing is that 20 years later,
88
183742
1864
Fakat garip olan, 20 yıl sonra
03:17
during the crazy ride of "Eat, Pray, Love,"
89
185606
1498
"Ye, dua et, sev"'in çılgın gösterimi sırasında
03:19
I found myself identifying all over again
90
187104
2606
Kendimi tekrar o yayınlanmayan eserli genç garson
03:21
with that unpublished young diner waitress
91
189710
2400
olarak tanımlarken buldum.
03:24
who I used to be, thinking about her constantly,
92
192110
2168
Olmaya alıştığım kişi olarak.
Sürekli bunu düşünüyordum,
Sürekli bunu düşünüyordum,
03:26
and feeling like I was her again,
93
194278
1858
onun gibi hissediyordum,
03:28
which made no rational sense whatsoever
94
196136
1765
hiç gerçekçi bir his değildi
03:30
because our lives could not
have been more different.
have been more different.
95
197901
1977
çünkü bizim hayatlarımız daha farklı olamamıştı.
03:32
She had failed constantly.
96
199878
1448
O sürekli başarısız oldu.
03:33
I had succeeded beyond my wildest expectation.
97
201326
2644
Bense en vahşi ideallerimin de üstünde başarılı olmuştum.
03:36
We had nothing in common.
98
203970
1350
Ortak bir yanımız yoktu.
03:37
Why did I suddenly feel like I was her all over again?
99
205320
3166
Niçin tekrar aniden onun gibi hissediyordum?
03:40
And it was only when I was trying to unthread that
100
208486
2370
Bu sadece ben bir çıkış yolu ararken olurdu
03:43
that I finally began to comprehend
101
210856
1602
sonunda anlamaya başlamıştım
03:44
the strange and unlikely psychological connection
102
212458
2404
bize yabancı gelen ve alışılmadık psikolojik bağ
03:47
in our lives between the way
we experience great failure
we experience great failure
103
214862
2534
hayatta büyük başarısızlıklarımıza giden
03:49
and the way we experience great success.
104
217396
2236
ve büyük başarılarımıza giden yolun arasındaydı.
03:51
So think of it like this:
105
219632
1470
Bunu şöyle düşünün:
03:53
For most of your life, you live out your existence
106
221102
1750
Yaşamınızın çoğunda, varlığınızın dışında yaşıyorsunuz
03:55
here in the middle of the chain of human experience
107
222852
2443
başınıza gelen olaylar zincirinde
03:57
where everything is normal
and reassuring and regular,
and reassuring and regular,
108
225295
3078
her şeyin normal olduğu yerde,
güvenli ve düzenli şekilde,
güvenli ve düzenli şekilde,
04:00
but failure catapults you abruptly way out over here
109
228373
3460
ama başarısızlık sizi bu yerden birden fırlatır atar
04:04
into the blinding darkness of disappointment.
110
231833
2934
hayal kırıklığının o kör karanlığının tam içine.
04:06
Success catapults you just as abruptly but just as far
111
234767
3554
Başarı ise yine aynı hızla fakat aynı uzaklıkta
04:10
way out over here
112
238321
1368
diğer tarafa yollar
04:11
into the equally blinding glare
113
239689
1862
aynı derecede göz kamaştıran körlüğün içine
04:13
of fame and recognition and praise.
114
241551
2852
şöhretin, tanınmanın ve övgünün.
04:16
And one of these fates
115
244403
1202
Bunun akibetlerinden biri
04:17
is objectively seen by the world as bad,
116
245605
2217
tarafsız olarak dünyayı kötü görmek,
04:20
and the other one is objectively
seen by the world as good,
seen by the world as good,
117
247822
2057
diğeri ise tarafsızca dünyayı iyi görmek,
04:22
but your subconscious is completely incapable
118
249879
2648
fakat bilinçaltınız tamamen yeteneksiz
04:24
of discerning the difference between bad and good.
119
252527
2728
iyi ve kötü arasındaki farkı ayırt etmekte.
04:27
The only thing that it is capable of feeling
120
255255
2141
Yetenekli olduğu tek şey
04:29
is the absolute value of this emotional equation,
121
257396
3460
bu duygusal denklemin kesin değerini hissetmek.
04:33
the exact distance that you have been flung
122
260856
2615
Kendinizden ne kadar uzağa fırlatıldığınızın
04:35
from yourself.
123
263471
1368
tam mesafesini hissetmek.
04:37
And there's a real equal danger in both cases
124
264839
2056
Ve iki olayda da gerçek bir denklik tehlikesi var
04:39
of getting lost out there
125
266895
1546
oradan kaybolmakla ilgili
04:40
in the hinterlands of the psyche.
126
268441
2024
zihnin içlerinde bir yerde.
04:42
But in both cases, it turns out that there is
127
270465
1533
Fakat iki olayda da, kendini yenileme açısından
04:44
also the same remedy for self-restoration,
128
271998
2824
aynı şey meydana geliyor,
04:47
and that is that you have got to
find your way back home again
find your way back home again
129
274822
3598
ve bu, sizin eve geri dönmek için
yolunuzu bulmanız oluyor.
yolunuzu bulmanız oluyor.
04:50
as swiftly and smoothly as you can,
130
278420
2267
Yapabildiğiniz kadar hızlı ve pürüzsüz,
04:52
and if you're wondering what your home is,
131
280687
1472
eğer evinizin ne olduğunu merak ediyorsanız,
04:54
here's a hint:
132
282159
1086
işte ipucu:
04:55
Your home is whatever in this world you love
133
283245
2226
Eviniz bu dünyada kendinizden çok sevdiğiniz
04:57
more than you love yourself.
134
285471
1914
herhangi bir şeydir.
04:59
So that might be creativity, it might be family,
135
287385
2086
Yaratıcılık olabilir, aile olabilir,
05:01
it might be invention, adventure,
136
289471
1976
icatlar olabilir, macera,
05:03
faith, service, it might be raising corgis,
137
291447
2792
inanç, hizmet, corgis beslemek olabilir,
05:06
I don't know, your home is that thing
138
294239
1900
bilmiyorum, eviniz bu
05:08
to which you can dedicate your energies
139
296139
1772
bireysel fedakarlığınızla
05:10
with such singular devotion
140
297911
2046
sonunda sonucu önemsiz olarak
05:12
that the ultimate results become inconsequential.
141
299957
3402
enerjinizi verebileceğiniz şey.
05:15
For me, that home has always been writing.
142
303359
2504
Benim için, o ev her zaman yazmaktı.
05:18
So after the weird, disorienting success
143
305863
2572
O gariplikten sonra, "Ye, dua et, sev"in yolunu şaşırmış
05:20
that I went through with "Eat, Pray, Love,"
144
308435
1698
başarısıyla yürüdüm.
05:22
I realized that all I had to do was exactly
145
310133
1414
Her zaman yapmaya alıştığım gibi yine
05:23
the same thing that I used to have to do all the time
146
311547
1984
aynı şeyi yapmak zorunda olduğumu farkettim.
05:25
when I was an equally disoriented failure.
147
313531
2230
Yolunu kaybetmiş şekilde başarısız olduğumda.
05:27
I had to get my ass back to work,
148
315761
1778
Kıçımı kaldırıp işime başlamak zorundaydım,
05:29
and that's what I did, and that's how, in 2010,
149
317539
2508
ve yaptığım buydu, ve nasıl, 2010'da,
05:32
I was able to publish the dreaded follow-up
150
320047
2354
"Ye, dua et, sev"i korkunç takibimle
05:34
to "Eat, Pray, Love."
151
322401
888
yayınlatabilmiştim
05:35
And you know what happened with that book?
152
323289
1576
Ve o kitapla ne oldu biliyor musunuz?
05:37
It bombed, and I was fine.
153
324865
2711
Patladı, ve ben iyiydim.
05:39
Actually, I kind of felt bulletproof,
154
327576
1849
Aslında, kendimi kurşun geçirmez gibi hissettim,
05:41
because I knew that I had broken the spell
155
329425
2120
çünkü o dönemi atlattığımı biliyordum
05:43
and I had found my way back home
156
331545
1645
ve eve dönüş yolumu bulmuştum
05:45
to writing for the sheer devotion of it.
157
333190
2611
kendimi tamamen adayarak yazmak için.
05:48
And I stayed in my home of writing after that,
158
335801
2136
Onu yazdıktan sonra evimde kaldım,
05:50
and I wrote another book that just came out last year
159
337937
1832
ve geçen yıl yayınlanan başka bir kitap yazdım
05:51
and that one was really beautifully received,
160
339769
1645
ve hakikaten oldukça iyi kabul gördü,
05:53
which is very nice, but not my point.
161
341414
1496
çok hoştu, ama derdim bu değil.
05:55
My point is that I'm writing another one now,
162
342910
2290
Benim derdim, şu anda başka bir tane yazıyorum
05:57
and I'll write another book after that
163
345200
1187
ve ondan sonra başka bir tane yazacağım
05:58
and another and another and another
164
346387
1830
ve başka, başka, başka
06:00
and many of them will fail,
165
348217
1198
ve onların çoğu başarısız olacak
06:01
and some of them might succeed,
166
349415
1628
ve bazıları başarılı,
06:03
but I will always be safe
167
351043
1596
ama ben her zaman güvende olacağım
06:04
from the random hurricanes of outcome
168
352639
2372
sonuçların rastgele fırtınalarından.
06:07
as long as I never forget where I rightfully live.
169
355011
3550
Gerçekten yaşadığım yeri unutmadığım sürece
06:10
Look, I don't know where you rightfully live,
170
358561
2402
Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum,
06:13
but I know that there's something in this world
171
360963
1670
ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum
06:14
that you love more than you love yourself.
172
362633
2072
kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey.
06:16
Something worthy, by the way,
173
364705
1415
Değerli bir şeyler, bu arada,
06:18
so addiction and infatuation don't count,
174
366120
1991
aşırı bağımlılık ve karasevda sayılmaz,
06:20
because we all know that those
are not safe places to live. Right?
are not safe places to live. Right?
175
368111
4107
çünkü hepimiz biliyoruz ki bunlar yaşamak
için elverişli yerler değil, değil mi?
için elverişli yerler değil, değil mi?
06:24
The only trick is that you've got to identify
176
372218
2047
Tek numarası sizin en sevdiğiniz, en değer verdiğiniz
06:26
the best, worthiest thing that you love most,
177
374265
2464
şey olarak tanımlanması,
06:28
and then build your house right on top of it
178
376729
2371
sonra evinizi bunun tepesine inşa edin,
06:31
and don't budge from it.
179
379100
1877
ve oradan kımıldatmayın.
06:33
And if you should someday, somehow
180
380977
2344
Eğer bir gün bir şekilde
06:35
get vaulted out of your home
181
383321
1944
evinizin çatısının üstünden atlarsanız,
06:37
by either great failure or great success,
182
385265
2440
büyük bir başarı veya başarısızlıkla,
06:39
then your job is to fight your
way back to that home
way back to that home
183
387705
2165
işiniz, eve dönme yolunuz için savaşmak olmalı,
06:42
the only way that it has ever been done,
184
389870
1785
tek yol, daha önce yapıldığı gibi
06:43
by putting your head down and performing
185
391655
2189
başınızı öne eğip çalışarak
06:46
with diligence and devotion
186
393844
1822
çaba gösterip kendinizi adadığınızda,
06:47
and respect and reverence
187
395666
1686
saygınlık ve hayranlıkla
06:49
whatever the task is that love
188
397352
2044
aşk dediğiniz her neyse
06:51
is calling forth from you next.
189
399396
2080
görevi, ilerideki diğer sizi çağırmaktır.
06:53
You just do that, and keep doing that
190
401476
2184
Sadece bunu yapın, ve devam edin
06:55
again and again and again,
191
403660
1649
tekrar tekrar
06:57
and I can absolutely promise you,
from long personal experience
from long personal experience
192
405309
2656
ve size yemin ederim ki,
uzunca kişisel deneyimlerden
uzunca kişisel deneyimlerden
07:00
in every direction, I can assure you
193
407965
2255
her koşulda, sizi temin ederim
07:02
that it's all going to be okay.
194
410220
2070
her şey iyi olacak.
07:04
Thank you.
195
412290
1691
Teşekkür ederim.
07:06
(Applause)
196
413981
4000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Elizabeth Gilbert - WriterThe author of 'Eat, Pray, Love,' Elizabeth Gilbert has thought long and hard about some big topics. Her fascinations: genius, creativity and how we get in our own way when it comes to both.
Why you should listen
Elizabeth Gilbert faced down a premidlife crisis by doing what we all secretly dream of -- running off for a year. Her travels through Italy, India and Indonesia resulted in the megabestselling and deeply beloved memoir Eat, Pray, Love, about her process of finding herself by leaving home.
She's a longtime magazine writer -- covering music and politics for Spin and GQ -- as well as a novelist and short-story writer. Her books include the story collection Pilgrims, the novel Stern Men (about lobster fishermen in Maine) and a biography of the woodsman Eustace Conway, called The Last American Man. Her work has been the basis for two movies so far (Coyote Ugly, based on her own tale of working at the famously raunchy bar in New York City), and Eat, Pray, Love, with the part of Gilbert played by Julia Roberts. Not bad for a year off.
In 2010, Elizabeth published Committed, a memoir exploring her ambivalent feelings about the institution of marriage. And her 2013 novel, The Signature of All Things, is "a sprawling tale of 19th century botanical exploration."
Gilbert also owns and runs the import shop Two Buttons in Frenchtown, New Jersey.
Elizabeth Gilbert | Speaker | TED.com