ABOUT THE SPEAKER
Jorge Ramos - Journalist, news anchor
Jorge Ramos's work covers the issues that affect the 55 million Latinos in the United States and immigrants all over the world.

Why you should listen

Jorge Ramos immigrated to the United States from Mexico City, on a student visa at the age of 24. What started as a street beat for a local Spanish-language broadcast in Los Angeles in the 1980s has evolved into a career of remarkable distinction and credibility. Today, Ramos co-anchors Univision's flagship Spanish-language broadcast, “Noticiero Univisión," writes a nationally syndicated column, hosts the Sunday Morning show "Al Punto" and now, the English language program, "America with Jorge Ramos." He is the winner of eight Emmys and the author of eleven books, including Take a Stand: Lessons from Rebels, 2016; A Country for All: An Immigrant Manifesto; and Dying to Cross: The Worst Immigrant Tragedy in American History.

In the absence of political representation in the United States, Jorge Ramos gives a face and voice to the millions of Latinos and immigrants living in the United States. He uses his platform to promote open borders and immigrants' rights and demands accountability from the world leaders he interviews. Nearly 1.9 million viewers tune into his program each night, and in 2015, Time named him one of "The World's 100 Most Influential People."

More profile about the speaker
Jorge Ramos | Speaker | TED.com
TED2017

Jorge Ramos: Why journalists have an obligation to challenge power

Jorge Ramos: Gazetecilerin niçin güce karşı koyma zorunluluğu vardır?

Filmed:
612,151 views

Jorge Ramos'u basın toplantısından dışarı atabilirsiniz (2015 yılında Donald Trump'ın yaptığı gibi) fakat onu susturamazsınız. 30 yılı aşkın gazetecilik tecrübesi ile Ramos, bir gazetecinin sorumluluğunun güç sahibi kişileri sorgulamak ve onlara meydan okumak olduğunu düşünüyor. Ayakta alkış alan bu konuşmasında Ramos, gazetecilerin bazı durumlarda niçin taraf tutması gerektiğini açıklıyor.
- Journalist, news anchor
Jorge Ramos's work covers the issues that affect the 55 million Latinos in the United States and immigrants all over the world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
I'm a journalistgazeteci,
0
1800
1247
Ben bir gazeteciyim
ve bir göçmenim.
00:15
and I'm an immigrantGöçmen.
1
3071
1939
00:17
And these two conditionskoşullar definetanımlamak me.
2
5034
3230
Bu iki husus beni tanımlıyor.
00:20
I was borndoğmuş in MexicoMeksika,
3
8288
1418
Meksika'da doğdum
00:21
but I've spentharcanmış more than halfyarım my life
reportingraporlama in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
4
9730
3726
ama hayatımın yarısından çoğu
ABD'de gazetecilik yaparak geçti,
00:25
a countryülke whichhangi was itselfkendisi
createdoluşturulan by immigrantsgöçmenler.
5
13480
2984
kendisi de göçmenler tarafından
oluşturulmuş bir ülke.
00:28
As a reportermuhabir
6
16488
2910
Gazeteci olarak,
00:31
and as a foreigneryabancı,
7
19422
1702
bir yabancı olarak,
00:33
I've learnedbilgili that neutralitytarafsızlık,
8
21148
2339
şunu öğrendim ki tarafsızlık,
00:36
silenceSessizlik
9
24319
1197
sessiz kalmak
00:38
and fearkorku aren'tdeğil the besten iyi optionsseçenekleri --
10
26024
2882
ve korku iyi tercihler değil,
00:40
not in journalismgazetecilik, norne de in life.
11
28930
2204
ne gazetecilikte ne de hayatta.
00:43
NeutralityTarafsızlık
12
31158
1179
Tarafsızlık,
00:45
is oftensık sık an excusebahane that we journalistsgazeteciler use
13
33226
3206
pek çok kez biz gazetecilerin,
asıl sorumluluklarımızı saklamak için
00:48
to hidesaklamak from our truedoğru responsibilitysorumluluk.
14
36456
3309
kullandığımız bir bahanedir.
00:51
What is that responsibilitysorumluluk?
15
39789
1814
Peki bu sorumluluk nedir?
00:54
It is to questionsoru
16
42300
1239
Güç sahibi kişileri
00:56
and to challengemeydan okuma
17
44232
1513
sorgulamak
00:57
those in positionspozisyonları of powergüç.
18
45769
1357
ve onlara meydan okumak.
Gazeteciliğin amacı budur.
00:59
That's what journalismgazetecilik is for.
19
47150
1459
Gazeteciliğin güzel yanı da budur:
01:00
That's the beautygüzellik of journalismgazetecilik:
20
48633
1775
01:02
to questionsoru and challengemeydan okuma the powerfulgüçlü.
21
50432
2493
Güçlüye karşı meydan okumak.
01:05
Of coursekurs, we have the obligationyükümlülük
to reportrapor realitygerçeklik as it is,
22
53581
3437
İşte bu yüzden gerçeği
olduğu gibi bildirmeye mecburuz,
01:09
not how we would like it to be.
23
57042
1738
istediğimiz şekilde değil.
Bu açıdan nesnellik ilkesine katılıyorum;
01:10
In that senseduyu, I agreeanlaşmak
with the principleprensip of objectivitytarafsızlık:
24
58804
3456
01:14
if a houseev is bluemavi, I say that it's bluemavi.
25
62284
2458
bir ev maviyse eğer, mavi derim.
01:16
If there are a millionmilyon unemployedişsiz people,
I say there are a millionmilyon.
26
64766
3228
Bir milyon işsiz varsa, bir milyon derim.
Ancak tarafsızlık
01:20
But neutralitytarafsızlık
27
68018
1280
01:21
won'talışkanlık necessarilyzorunlu olarak leadöncülük etmek me to the truthhakikat.
28
69322
3262
bizi her zaman doğruya götürmüyor.
01:25
Even if I'm unequivocallytümden scrupulousvicdanlı,
29
73201
3539
İnanılmaz detaycı olsam bile,
01:28
and I presentmevcut bothher ikisi de sidestaraf of a newshaber itemmadde --
30
76764
3669
ki bir haberin her zaman
iki yüzünü birden sunarım,
01:33
the DemocraticDemokratik and the RepublicanCumhuriyetçi,
31
81108
2111
Demokrat ve Cumhuriyetçi,
01:35
the liberalliberal and the conservativemuhafazakâr,
32
83243
1637
liberal ve muhafazakar,
01:36
the government'shükümetin and the opposition'smuhalefet --
33
84904
1949
hükümet ve muhalefet,
sonunda ne benim ne de sizin için
01:38
in the endson, I have no guaranteegaranti,
34
86877
2459
01:41
norne de are any of us guaranteedgarantili
that we'lliyi know what's truedoğru
35
89360
3191
neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair
hiçbir garanti yok.
01:44
and what's not truedoğru.
36
92575
1408
01:46
Life is much more complicatedkarmaşık,
37
94007
1901
Hayat bundan çok dafa fazla karmaşık,
01:47
and I believe journalismgazetecilik should reflectyansıtmak
that very complexitykarmaşa.
38
95932
5015
ve bence gazetecilik bu karmaşıklığı
aynı şekilde yansıtabilmeli.
01:53
To be clearaçık: I refuseçöp
39
101702
2494
Şunu açıklığa kavuşturayım:
Kayıt cihazı olmayacağım.
01:57
to be a tapebant recorderses kayıt cihazı.
40
105334
1342
01:58
I didn't becomeolmak a journalistgazeteci
to be a tapebant recorderses kayıt cihazı.
41
106700
2409
Kayıttan haberci
olmak için gazeteci olmadım.
Şunu diyeceğinizi biliyorum:
Artık kimse kayıt cihazı kullanmıyor.
02:01
I know what you're going to say:
no one useskullanımları tapebant recorderskayıt cihazları nowadaysşu günlerde.
42
109133
3308
(Kahkahalar)
02:04
(LaughterKahkaha)
43
112465
1067
Bu yüzden telefonumu çıkarıp
02:05
In that casedurum, I refuseçöp
to take out my cellhücre phonetelefon
44
113556
3790
02:09
and hitvurmak the recordkayıt buttondüğme
45
117370
2429
kayıt tuşuna dokunmak
02:11
and pointpuan it in frontön of me
as if I were at a concertkonser,
46
119823
2630
ve bir konserdeymişim gibi
önüme koymak istemiyorum,
02:14
like a fanyelpaze at a concertkonser.
47
122477
1475
tıpkı konsere giden bir hayran gibi.
02:16
That is not truedoğru journalismgazetecilik.
48
124526
2570
Bu gerçek gazetecilik değil.
02:19
ContraryTam tersine to what manyçok people think,
49
127120
2380
Çoğunuzun düşündüğünün aksine,
02:21
journalistsgazeteciler are makingyapma
valuedeğer judgmentsyargılar all the time,
50
129524
4549
gazeteciler her zaman
değer yargılarıyla karşı karşıya kalıyor;
02:26
ethicalahlâki and moralmanevi judgmentsyargılar.
51
134097
1849
etik ve ahlâki değer yargıları.
02:27
And we're always makingyapma decisionskararlar
that are exceedinglyson derece personalkişisel
52
135970
5154
Bizse her zaman
son derece kişisel
ve olağanüstü öznel
02:33
and extraordinarilyolağanüstü subjectiveöznel.
53
141822
2165
kararlar veriyoruz.
02:36
For exampleörnek:
54
144011
1204
Örneğin:
Şili'de Augusto Pinochet'in
veya Küba'da Fidel Castro'nun
02:37
What happensolur if you're calleddenilen
to coverkapak a dictatorshipdiktatörlük,
55
145977
2579
diktatörlüğü gibi bir durumu
02:40
like AugustoAugusto Pinochet'sPinochet regimerejim in ChileŞili
56
148580
2065
02:42
or FidelFidel Castro'sCastro'nun in CubaKüba?
57
150669
2820
örtbas etmeniz istense ne olur?
02:45
Are you going to reportrapor only what
the generalgenel and commanderKomutan want,
58
153513
3749
Yalnızca kumandanın veya generalin
istediğini mi haber yapacaksınız
02:49
or will you confrontkarşısına çıkmak them?
59
157286
1420
yoksa onlarla yüzleşecek misiniz?
02:51
What happensolur if you find out
that in your countryülke
60
159177
3131
Diyelim ki ülkenizde veya komşu ülkede
02:55
or in the countryülke nextSonraki doorkapı,
61
163099
1818
öğrencilerin kaybolduğunu,
02:56
studentsöğrencilerin are disappearingyok olan
62
164941
3012
ve gizli mezarların ortaya çıktığını
02:59
and hiddengizli gravesmezarlar are appearinggörünen,
63
167977
2001
veya bütçeden milyonların kaybolduğunu
03:02
or that millionsmilyonlarca of dollarsdolar
are disappearingyok olan from the budgetbütçe
64
170002
2968
ve sanki sihirli bir şekilde
eski devlet başkanlarının
multi milyoner olduğunu
03:04
and that ex-presidentsEski Başkanlar are magicallysihirle
now multimillionairesMulti?
65
172994
4410
fark etseniz ne olur?
03:09
Will you reportrapor only the officialresmi versionversiyon?
66
177428
2049
Sadece resmi açıklamayı mı iletirsiniz?
Veya şu olsa ne olur;
03:11
Or what happensolur
67
179501
1226
03:13
if you're assignedatanmış to coverkapak
68
181625
1325
en önemli süper gücün
başkanlık seçimlerini haber yapacaksınız
03:15
the presidentialCumhurbaşkanlığı electionsseçimleri
of the primarybirincil superpowersüper güç,
69
183946
5023
ve adaylardan biri
03:20
and one of the candidatesadaylar makesmarkaları
commentsyorumlar that are racistırkçı,
70
188993
4383
ırkçı, seksist ve yabancı düşmanı
söylemler yapıyor
ve sizden beklenen
03:26
sexistcinsiyet ayrımı
71
194577
1175
bunu örtbas etmeniz.
03:28
and xenophobicyabancı düşmanı?
72
196244
1251
03:31
That happenedolmuş to me.
73
199184
1237
Bu benim başıma geldi.
03:33
And I want to tell you what I did,
74
201278
1876
Size ne olduğunu anlatmak istiyorum,
03:35
but first, let me explainaçıklamak
where I'm cominggelecek from,
75
203178
2568
fakat önce izninizle,
tepkimi anlayabilmeniz için
03:37
so you can understandanlama my reactionreaksiyon.
76
205770
2146
nereden geldiğimi açıklayayayım.
03:42
I grewbüyüdü up in MexicoMeksika CityŞehir,
the oldesten eski of fivebeş brothersKardeşler,
77
210690
2884
Mexico City'de büyüdüm.
Beş kardeşin en büyüğüydüm.
03:45
and our familyaile simplybasitçe couldn'tcould affordparası yetmek
to payödeme for all of our collegekolej tuitionözel ders.
78
213598
4672
Hepimizin üniversite masraflarını
karşılamak için
yeterli paramız yoktu,
03:50
So I studiedokudu in the morningsabah,
and workedişlenmiş in the afternoonöğleden sonra.
79
218294
3414
o yüzden gündüzleri okula gider,
geceleri çalışırdım.
03:53
EventuallySonunda,
80
221732
1493
Çok zaman sonra,
03:56
I got the job I had always wanted:
81
224018
3113
bana her zaman aradığım işi verdiler:
03:59
televisiontelevizyon reportermuhabir.
82
227155
1325
televizyon muhabiri.
04:00
It was a bigbüyük opportunityfırsat.
83
228504
1700
Büyük bir fırsattı.
Ancak üçüncü haberimde
04:02
But as I was workingçalışma on
my thirdüçüncü storyÖykü, I endedbitti up
84
230228
2749
04:05
criticizingeleştiren the presidentDevlet Başkanı,
85
233825
1404
kendimi başkanı
04:07
and questioningsorgulama the lackeksiklik
of democracydemokrasi in MexicoMeksika.
86
235856
3454
ve Meksika'daki demokrasi
noksanlığını eleştirirken buldum.
04:11
In MexicoMeksika, from 1929 to 2000,
electionsseçimleri were always riggedhileli;
87
239334
4871
1929'dan 2000 yılına kadar
Meksika'da seçimler hep hileliydi.
04:16
the incumbentgörevdeki presidentDevlet Başkanı
would hand-pickel-pick his successorhalef.
88
244229
4144
Başkan, halefini
kendi eliyle seçerdi.
04:20
That's not truedoğru democracydemokrasi.
89
248397
3362
Bu gerçek bir demokrasi değildi.
04:23
To me it seemedgibiydi like a brilliantparlak ideaFikir
to exposemaruz bırakmak the presidentDevlet Başkanı,
90
251783
3005
Bana göre başkanı ifşa etmek
harika bir fikirdi,
04:26
but to my bosspatron --
91
254812
1227
fakat işverenim...
04:28
(LaughterKahkaha)
92
256063
1833
(Kahkahalar)
04:29
My bosspatron didn't think
it was suchböyle a great ideaFikir.
93
257920
2206
İşverenim harika olduğunu düşünmüyordu.
O zamanlar Los Pinos Başkanlığı
medyaya karşı
04:32
At that time, the presidentialCumhurbaşkanlığı officeofis,
LosLos PinosPinos, had issuedVeriliş a directdirekt censurekınama
94
260150
3727
bir sansür kararı çıkarmıştı,
04:35
againstkarşısında the mediamedya.
95
263901
1474
04:37
My bosspatron, who, asidebir kenara from beingolmak in chargeşarj etmek
of the showgöstermek I workedişlenmiş for,
96
265399
3762
çalıştığım programın yetkilisi işverenim
04:41
was alsoAyrıca in chargeşarj etmek of a soccerFutbol teamtakım.
97
269185
3855
aynı zamanda bir futbol
takımının sorumlusuydu
04:45
I always suspectedşüpheli that he was more
interestedilgili in goalshedefleri
98
273064
2808
ve her zaman haberlerden ziyade
atılan gollerle ilgili olduğunu düşündüm.
04:47
than in the newshaber.
99
275896
1378
04:49
He censuredcensured my reportrapor.
100
277298
1318
Haberimi sansürlemişti.
04:51
He askeddiye sordu me to changedeğişiklik it, I said no,
101
279130
2121
Değiştirmemi istedi, kabul etmedim,
04:53
so he put anotherbir diğeri journalistgazeteci on the storyÖykü
102
281275
2936
o da yazılması beklenen şeyi yazması için
04:56
to writeyazmak what I was supposedsözde to say.
103
284235
2553
başka bir gazeteciyi görevlendirdi.
04:59
I did not want to be
a censuredcensured journalistgazeteci.
104
287989
3565
Sansürlü bir gazeteci olmak istemiyordum.
05:03
I don't know where I foundbulunan the strengthkuvvet,
105
291578
2255
O gücü nasıl bıulduğumu bilmiyorum,
05:05
but I wroteyazdı my lettermektup of resignationİstifa.
106
293857
1768
istifa mektubumu yazdım,
05:08
And so at 24 yearsyıl of ageyaş -- just 24 --
107
296152
4306
böylelikle henüz 24 yaşındayken
05:12
I madeyapılmış the mostçoğu difficultzor and mostçoğu
transcendentalaşkın decisionkarar of my life.
108
300482
3372
hayatımın en zor ve en büyük
kararını verdim.
Yalnızca televizyondan değil,
05:15
Not only did I resignİstifa from televisiontelevizyon,
109
303878
2153
05:18
but I had alsoAyrıca decidedkarar
to leaveayrılmak my countryülke.
110
306055
2879
ülkeden de ayrılma kararıydı bu.
05:21
I soldsatıldı my cararaba, a beat-updövmek
little redkırmızı VolkswagenVolkswagen,
111
309508
3717
Arabamı sattım,
kırık dökük kırmızı bir Volkswagen,
05:25
camegeldi up with some moneypara
112
313249
1791
biraz para buldum
05:27
and said goodbyeGüle güle to my familyaile,
113
315064
1774
ve aileme, arkadaşlarıma,
05:28
to my friendsarkadaşlar,
114
316862
1199
sokaklarıma, kaldığım evlere
05:30
to my streetssokaklar,
115
318085
1356
05:31
to my favoritesevdiğim hauntsziyaret ediyor -- to my tacosTacos --
116
319465
2089
ve tabii takolarıma hoşçakal dedim.
(Kahkahalar)
05:33
(LaughterKahkaha)
117
321578
1277
Los Angeles, Kaliforniya'ya
05:34
and I boughtsatın a one-wayTek yönlü ticketbilet
118
322879
2197
05:37
to LosLos AngelesAngeles, CaliforniaCalifornia.
119
325100
1522
tek yön gidiş bileti aldım.
05:39
And so I becameoldu
120
327303
1227
Böylelikle dünyadaki
05:41
one of the 250 millionmilyon immigrantsgöçmenler
that existvar olmak in the worldDünya.
121
329232
4826
250 milyon göçmenden
birine dönüştüm.
05:46
AskSormak any immigrantGöçmen
122
334082
1816
Herhangi bir göçmene
05:47
about the first day they arrivedgeldi
in theironların newyeni countryülke,
123
335922
2546
yeni ülkelerindeki ilk günlerini sorun,
05:50
and you'llEğer olacak find that they rememberhatırlamak
absolutelykesinlikle everything,
124
338492
2727
her şeyi hatırlıyor olacaklardır,
tıpkı arka planında
müzik olan bir film gibi.
05:53
like it was a moviefilm with backgroundarka fon musicmüzik.
125
341243
2058
05:55
In my casedurum, I arrivedgeldi in LosLos AngelesAngeles,
the sunGüneş was settingayar,
126
343325
3992
Los Angeles'a vardım,
güneş parlıyordu
05:59
and everything I ownedSahip olunan --
127
347341
1741
ve sahip olduğum her şey
06:01
a guitargitar, a suitcasebavul and some documentsevraklar --
128
349106
2608
bir gitar, bir valiz
ve bir deste belgeden ibaretti.
06:03
I could carrytaşımak all of it
129
351738
1861
İki elimle taşıyabileceğim
06:06
with my two handseller.
130
354139
1159
tüm her şey.
06:07
That feelingduygu of absolutekesin freedomözgürlük,
131
355322
2942
O nihai özgürlük duygusunu
06:10
I haven'tyok experienceddeneyimli sincedan beri.
132
358288
1781
bir daha asla hissetmedim.
06:12
And I survivedhayatta with what little I had.
133
360093
2651
Sahip olduklarımla yaşadım.
06:15
I obtainedelde edilen a studentÖğrenci visavize; I was studyingders çalışıyor.
134
363530
4035
Öğrenci vizesi almıştım,
okuyordum.
06:20
I ateyemek yedi a lot of lettucemarul and breadekmek,
because that's all I had.
135
368156
2955
Bol bol marul ve ekmek yerdim,
çünkü fazlasını alamıyordum.
06:23
FinallySon olarak, in 1984,
136
371135
2079
Sonunda 1984'te
06:26
I landedindi my first job as a TVTV reportermuhabir
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
137
374188
4223
televizyon habercisi olarak
ABD'de ilk işime girdim.
06:30
And the first thing I noticedfark
was that in the US,
138
378435
4047
Fark ettiğim ilk şey
Amerika'daki iş arkadaşlarımın
06:34
my colleaguesmeslektaşlar criticizedeleştirdi --
and mercilesslyacımasızca --
139
382506
2183
o zamanki başkan Donald Reagan'ı
çok sert bir dille eleştirmeleriydi
06:36
then presidentDevlet Başkanı RonaldRonald ReaganReagan,
140
384713
1485
ve hiçbir şey olmuyordu;
06:38
and absolutelykesinlikle nothing happenedolmuş;
no one censuredcensured them.
141
386222
2888
kimse sansür koymuyordu
06:41
And I thought:
142
389134
1240
ve kendime dedim ki:
06:42
I love this countryülke.
143
390846
1498
Bu ülkeye bayıldım!
06:44
(LaughterKahkaha)
144
392368
2934
(Kahkahalar)
06:47
(ApplauseAlkış)
145
395326
3372
(Alkışlar)
06:50
And that's how it's been
146
398722
1538
Böylece
06:52
for more than 30 yearsyıl:
147
400889
1600
tamamen özgür habercilikle
06:55
reportingraporlama with totalGenel Toplam freedomözgürlük,
148
403361
1930
30 yılı geride bıraktım
06:57
and beingolmak treatedişlenmiş as an equaleşit
despiterağmen beingolmak an immigrantGöçmen --
149
405315
2906
ve göçmen olmama rağmen
eşit koşullarda çalışıyordum,
taa ki kısa bir süre önce
07:00
untila kadar, withoutolmadan warninguyarı,
150
408245
1650
07:01
I was assignedatanmış to coverkapak the recentson
US presidentialCumhurbaşkanlığı electionseçim.
151
409919
4575
geçtiğimiz başkanlık seçimlerini
haber yapmakla görevlendirilene kadar.
07:08
On JuneHaziran 16, 2015,
152
416536
3046
16 Temmuz 2015'te
07:12
a candidateaday who would eventuallysonunda becomeolmak
the presidentDevlet Başkanı of the UnitedAmerika StatesBirleşik
153
420328
4093
en sonunda ABD başkanı
olacak bir aday
07:16
said that MexicanMeksika immigrantsgöçmenler
154
424445
2986
meksikalı göçmenlerin suçlu,
07:20
were criminalssuçlular,
155
428448
1598
uyuşturucu satıcısı
07:23
drugilaç traffickersKaçakçılar
156
431276
1808
ve tecavüzcü
07:25
and rapiststecavüzcüler.
157
433108
1160
olduğunu söyledi.
07:26
And I knewbiliyordum
158
434292
1184
Biliyordum,
07:28
that he was lyingyalan söyleme.
159
436305
1152
yalan söylüyordu.
07:29
I knewbiliyordum he was wrongyanlış
for one very simplebasit reasonneden:
160
437481
2841
Yalan söylediğini tek bir
sebepten biliyordum:
07:32
I'm a MexicanMeksika immigrantGöçmen.
161
440346
1512
Ben Meksikalı bir göçmenim
07:34
And we're not like that.
162
442457
1359
ve biz böyle değiliz.
Ben de her gazetecinin
yapacağı bir şey yaptım:
07:35
So I did what any other reportermuhabir
would have donetamam:
163
443840
3358
Kendisine bir mektup yazdım,
07:40
I wroteyazdı him a lettermektup by handel
164
448113
1885
07:43
requestingisteyen an interviewröportaj,
165
451173
1771
röportaj talebinde bulundum
07:44
and I sentgönderilen it to his TowerKule in NewYeni YorkYork.
166
452968
2378
ve mektubu New York'taki
kulesine gönderdim.
Ertesi gün,
07:47
The nextSonraki day
167
455370
1230
07:49
I was at work,
168
457285
1199
ofisteydim ve ansızın
07:50
and I suddenlyaniden beganbaşladı to receiveteslim almak
hundredsyüzlerce of callsaramalar and textsmetinler
169
458508
3573
telefonuma yüzlerce arama
ve mesaj gelmeye başladı,
07:54
on my cellhücre phonetelefon,
170
462105
1489
07:55
some more insultinghakaret than othersdiğerleri.
171
463618
1542
hepsi hakaret içeriyordu.
07:57
I didn't know what was happeningolay
untila kadar my friendarkadaş camegeldi into my officeofis
172
465184
3497
Neler olduğunu anlayamadım,
taa ki iş arkadaşım ofise varıp
08:00
and said, "They publishedyayınlanan
your cellhücre numbernumara onlineinternet üzerinden."
173
468705
3768
''Telefon numaranı internette
yayınlamışlar.'' diyene kadar.
08:05
They actuallyaslında did that.
174
473608
1445
Bunu gerçekten yaptılar.
İşte numaramı ifşa ederek
08:07
Here'sİşte the lettermektup they sentgönderilen
175
475944
3374
08:11
where they gaveverdi out my numbernumara.
176
479342
2218
gönderdikleri yazı.
08:13
Don't botherrahatsız writingyazı it down, OK?
I alreadyzaten changeddeğişmiş it.
177
481980
2662
Boşuna uğraşmayın,
numarayı çoktan değiştirdim.
08:16
(LaughterKahkaha)
178
484666
1512
(Kahkahalar)
08:18
But I learnedbilgili two things.
179
486202
1608
Bundan iki şey öğrendim.
08:19
The first one is that you should
never, never, ever
180
487834
3539
Birincisi asla, asla ve asla
08:24
give your cellhücre numbernumara to DonaldDonald TrumpKoz.
181
492309
2865
telefon numaranızı
Donald Trump'a vermeyin.
08:27
(LaughterKahkaha)
182
495198
2804
(Kahkahalar)
08:30
(ApplauseAlkış)
183
498026
3376
(Alkışlar)
08:33
The secondikinci lessonders was that
I neededgerekli to stop beingolmak neutralnötr
184
501426
4337
İkinci şey ise artık tarafsız olmaktan
08:37
at that pointpuan.
185
505787
1161
vazgeçmem gerektiğiydi.
08:38
From then on, my missionmisyon
as a journalistgazeteci changeddeğişmiş.
186
506972
2681
O andan itibaren
gazetecilik misyonum değişti.
08:41
I would confrontkarşısına çıkmak the candidateaday
187
509677
2622
Adayla yüzleşecek ve ona
08:44
and showgöstermek that he was wrongyanlış,
188
512323
1649
Amerika'daki göçmenler hakkında
08:45
that what he said about immigrantsgöçmenler
in the US was not truedoğru.
189
513996
3350
söylediklerinin doğru olmadığını
gösterecektim.
08:49
Let me give you some figuresrakamlar.
190
517370
1418
Bazı veriler paylaşayım.
08:50
Ninety-sevenDoksan yedi percentyüzde of all undocumentedbelgesiz
people in the UnitedAmerika StatesBirleşik
191
518812
4170
Amerika'daki kayıtsız insanların
% 97'si
08:55
are good people.
192
523006
1308
iyi insanlar.
08:56
LessDaha az than threeüç percentyüzde
have committedtaahhüt a seriousciddi crimesuç,
193
524338
2853
Yüzde 3'ünden daha azı
ciddi bir suç işlemişler,
08:59
or "felonysuç," as they say in Englishİngilizce.
194
527215
1732
buna İngilizcede ''felony'' deniyor.
09:00
In comparisonkarşılaştırma, sixaltı percentyüzde of US citizensvatandaşlar
have committedtaahhüt a seriousciddi crimesuç.
195
528971
4570
Buna karşın,
Amerikalıların yüzde 6'sı
ciddi bir suç işlemiş.
09:05
The conclusionSonuç is that undocumentedbelgesiz
immigrantsgöçmenler behaveDavranmak much better
196
533565
5838
Karşılaştırma gösteriyor ki
kayıtsız göçmenler Amerikalılara kıyasla
09:11
than US citizensvatandaşlar.
197
539427
1513
çok daha az suç işliyor.
09:12
BasedDayalı on that dataveri, I madeyapılmış a planplan.
198
540964
2844
Bu verilerden sonra bir plan yaptım.
09:15
EightSekiz weekshaftalar after they publishedyayınlanan
my cellhücre numbernumara,
199
543832
3325
Numaramı yayınladıktan sekiz hafta sonra,
09:20
I obtainedelde edilen a pressbasın passpas
for a pressbasın conferencekonferans
200
548054
2715
bir basın toplantısına giriş izni aldım,
anketlerde öne çıkan adayla
09:22
for the candidateaday
gainingkazanma momentummoment in the pollsAnket.
201
550793
3424
09:26
I decidedkarar to confrontkarşısına çıkmak him
202
554242
1537
bizzat yüzleşme kararı
09:28
in personkişi.
203
556541
1175
almıştım.
09:30
But ...
204
558520
1154
Fakat...
09:32
things didn't turndönüş out exactlykesinlikle
as I had plannedplanlı; watch:
205
560372
3555
İşler tam olarak beklendiği gibi gitmedi:
09:37
[DonaldDonald TrumpKoz PressBasın ConferenceKonferans
DubuqueDubuque, IowaIowa]
206
565529
2902
[Donald Trump basın toplantısı
- Dubuque, Iowa]
Jorge Ramos: Sayın Trump,
göçmenlikle ilgili bir sorum var.
09:42
(VideoVideo) JorgeJorge RamosRamos: MrBay. TrumpKoz,
I have a questionsoru about immigrationGöçmenlik.
207
570889
3200
Donald Trump: Sıradaki? Evet, lütfen.
09:46
DonaldDonald TrumpKoz: Who'sKim'ın nextSonraki? Yes, please.
208
574113
1866
JR: Göçmenlikle ilgili planınız
boş vaatlerle dolu.
09:48
JRJR: Your immigrationGöçmenlik planplan
is fulltam of emptyboş promisessözler.
209
576003
2437
DT: Otur. Sana söz hakkı verilmedi.
JR: Gazeteciyim.
09:50
DTDT: ExcuseBahane me, you weren'tdeğildi calleddenilen.
SitSit down. SitSit down!
210
578464
2533
Gazeteci ve ABD vatandaşı olarak
soru sorma hakkım var.
09:53
JRJR: I'm a reportermuhabir; as an immigrantGöçmen
and as a US citizenvatandaş,
211
581021
2678
DT: Hayır, sana söz hakkı verilmedi.
JR: Soru sorma hakkım --
09:55
I have the right to asksormak a questionsoru.
212
583723
1675
09:57
DTDT: No you don't.
JRJR: I have the right to asksormak --
213
585422
2283
DT: Univision'a geri dön.
09:59
DTDT: Go back to UnivisionUnivision.
214
587729
1193
Soru şu:
10:00
JRJR: This is the questionsoru:
215
588946
1196
11 milyon insanı
ülkeden çıkaramazsınız.
10:02
You cannotyapamam deportsınır dışı 11 millionmilyon people.
216
590166
2432
10:05
You cannotyapamam buildinşa etmek a 1900-mile-mil wallduvar.
217
593008
3163
3,000 km'lik bir duvar inşa edemezsiniz.
10:08
You cannotyapamam denyreddetmek citizenshipvatandaşlık
to childrençocuklar in this countryülke.
218
596195
3685
Bu ülkedeki çocukları
vatandaşlıktan mahrum edemezsiniz.
10:11
DTDT: SitSit down.
JRJR: And with those ideasfikirler --
219
599904
1941
DT: Otur yerine lütfen.
JR: Bu fikirler --
10:13
DTDT: You weren'tdeğildi calleddenilen.
220
601869
1152
DT: Söz hakkı verilmedi.
10:15
JRJR: I'm a reportermuhabir and I have --
Don't touchdokunma me, sirBayım.
221
603045
2643
JR: Ben gazeteciyim ve --
Bana dokunmayın.
Koruma 1: Lütfen bölmeyin.
Bölüyorsunuz.
10:18
GuardBekçi 1: Please don't disruptbozmak.
You're beingolmak disruptiveyıkıcı.
222
606093
2598
JR: Soru sorma hakkım var.
K1: Evet, sırayla, sıranızı bekleyin.
10:20
JRJR: I have the right to asksormak a questionsoru.
G1: Yes, in ordersipariş. In turndönüş, sirBayım.
223
608715
3558
Koruma 2: Basın kimliğiniz var mı?
10:24
GuardBekçi 2: Do you have
your mediamedya credentialkimlik bilgisi?
224
612297
2021
JR: Soru sorma hakkım --
10:26
JRJR: I have the right --
225
614342
1153
K2: Nerede? Görmek istiyorum.
JR: Orada.
10:27
G2: Where? Let me see.
JRJR: It's over there.
226
615519
2009
Başka biri: Çıkın dışarı.
10:29
Man: Whoever'sKim var cominggelecek out, staykalmak out.
227
617552
1730
K2: Sıranızı beklemeniz gerek.
10:31
G2: You've just got to wait your turndönüş.
228
619306
1842
O kişi: Kabasınız.
Bu sizinle ilgili değil.
10:33
Man: You're very rudekaba. It's not about you.
229
621172
2027
O kişi: Ülkemden gidin!
10:35
JRJR: It's not about you --
Man: Get out of my countryülke!
230
623223
2528
O kişi: Konu sizinle ilgili değil.
10:37
Man: It's not about you.
231
625775
1169
Ben de ABD vatandaşıyım.
10:38
JRJR: I'm a US citizenvatandaş, too.
232
626968
1252
Her neyse. Univison. Olmaz.
Konu sizle ilgili değil.
10:40
Man: Well ...whateverher neyse.
No, UnivisionUnivision. It's not about you.
233
628244
2677
10:42
JRJR: It's not about you.
It's about the UnitedAmerika StatesBirleşik.
234
630945
2639
JR: Konu sizle de ilgili değil,
ABD ile ilgili.
10:48
(ApplauseAlkış)
235
636275
2913
(Alkışlar)
(Alkışlar)
10:59
(ApplauseAlkış endsuçları)
236
647361
1900
11:02
WheneverNe zaman I see that videovideo,
237
650951
1835
Bu videoyu ne zaman izlesem
11:04
the first thing I always
think is that hatenefret
238
652810
3290
ilk düşündüğüm şey şu olur:
Nefret bulaşıcıdır.
11:08
is contagiousbulaşıcı.
239
656124
1269
11:09
If you noticeihbar, after the candidateaday saysdiyor,
"Go back to UnivisionUnivision" -- that's codekod;
240
657417
4290
Adayın ''Univision'a geri dön'' deyişini
fark ettiyseniz eğer,
bu sözler kod gibi;
11:13
what he's tellingsöylüyorum me
is, "Get out of here."
241
661731
2195
aslında bana ''git buradan'' diyor,
11:15
One memberüye of his entourageEntourage,
as if he had been givenverilmiş permissionizin, said,
242
663950
3837
korumalarından biri
sanki buna izni varmış gibi
11:19
"Get out of my countryülke,"
243
667811
2395
''Ülkemden git'' diyor,
11:22
not knowingbilme that I'm alsoAyrıca a US citizenvatandaş.
244
670230
2804
benim de Amerikan vatandaşı
olduğumdan habersiz.
11:27
After watchingseyretme this videovideo manyçok timeszamanlar,
245
675083
2513
Bu videoyu defalarca
seyrettikten sonra anladım ki
11:29
I alsoAyrıca think that in ordersipariş
to breakkırılma freeücretsiz from neutralitytarafsızlık --
246
677620
2994
tarafsızlıktan kopmak için,
11:32
and for it to be a truedoğru breakkırılma --
247
680638
1549
gerçekten kopmak için
11:34
one has to losekaybetmek theironların fearkorku,
248
682211
2172
korkularımızı aşmamız
11:36
and then learnöğrenmek how to say, "No;
249
684407
2205
ve ''Hayır'' demeyi öğrenmemiz gerek.
''Hayır susmayacağım.
11:38
I'm not going to be quietsessiz.
250
686636
1489
11:40
I'm not going to sitoturmak down.
251
688748
1534
Oturmayacağım
11:43
And I'm not going to leaveayrılmak."
252
691079
1349
ve gitmeyeceğim.''
''Hayır'' kelimesi
11:44
The wordsözcük "no" --
253
692975
1485
11:46
(ApplauseAlkış)
254
694484
4605
(Alkışlar)
11:51
"no" is the mostçoğu powerfulgüçlü wordsözcük
that existsvar in any languagedil,
255
699113
3872
''Hayır'' tüm dillerde
en güçlü kelime
11:55
and it always precedesönce gelen
any importantönemli changedeğişiklik in our liveshayatları.
256
703009
3272
ve her zaman hayatımızda
her önemli değişiklikte var.
11:58
And I think there's enormousmuazzam dignityhaysiyet
257
706305
2193
Bence gruptan ayrılıp direnmek
12:00
and it generatesüretir a great dealanlaştık mı of respectsaygı
258
708522
1930
ve ''hayır'' diyebilmek için
büyük itibar
12:02
to be ableyapabilmek to stepadım back
259
710476
1529
12:04
and to pushit back and say,
260
712029
1611
ve saygınlık
12:06
"No."
261
714189
1166
gerekiyor.
12:07
ElieElie WieselWiesel -- HolocaustHolokost survivorSurvivor,
262
715379
2582
Yahudi soykırımından sağ kalan,
12:09
NobelNobel PeaceBarış PrizeÖdülü recipientalıcı
263
717985
1334
Nobel Barış Ödülü alan
ve kısa süre önce kaybettiğimiz
12:11
and who, unfortunatelyne yazık ki,
we lostkayıp very recentlyson günlerde --
264
719343
2814
Elia Wiesel
12:14
said some very wisebilge wordskelimeler:
265
722181
2327
çok bilgece sözler söylemişti:
''Taraf tutmalıyız.
12:16
"We mustşart take a sideyan.
266
724532
1409
12:18
NeutralityTarafsızlık helpsyardım eder only the oppressorbaskıcı,
267
726956
2516
Tarafsızlık yalnızca zalime yardım eder,
12:21
never the victimkurban."
268
729496
1151
mağdura değil.''
12:22
And he's completelytamamen right.
269
730671
1245
Tamamen haklı.
Biz gazeteciler belli koşullar altında
taraf tutmak zorundayız.
12:23
We journalistsgazeteciler are obligatedyükümlü
to take sidestaraf in certainbelli circumstanceskoşullar;
270
731940
3842
12:27
in casesvakalar of racismırkçılık,
271
735806
1429
Irkçılık durumlarında,
12:29
discriminationayrımcılık,
272
737656
1202
ayrımcılık,
12:31
corruptionbozulma,
273
739426
1371
yozlaşma,
12:32
lyingyalan söyleme to the publichalka açık,
274
740821
1484
kamu yalanları,
12:34
dictatorshipsdiktatörlükler and humaninsan rightshaklar,
275
742329
1912
diktatörlük ve insan hakları durumunda,
12:36
we need to setset asidebir kenara
neutralitytarafsızlık and indifferencekayıtsızlık.
276
744265
2927
tarafsızlık ve kaygısızlığı
bir kenara bırakmamız gerek.
12:39
Spanishİspanyolca has a great wordsözcük
277
747796
1976
İspanyolca'da gazetecilerin sahip olması
12:42
to describetanımlamak the stanceduruş
that journalistsgazeteciler should take.
278
750320
4039
gereken tutumu tarif eden
çok güzel bir kelime var.
12:46
The wordsözcük is
"contrapodercontrapoder [anti-establishmentAnti-kuruluş]."
279
754383
2238
Contrapoder (güç karşıtı).
Gazeteciler gücün olduğu yerin
12:48
BasicallyTemel olarak, we journalistsgazeteciler
should be on the oppositekarşısında sideyan
280
756645
3261
12:52
from those in powergüç.
281
760566
1592
diğer tarafında olmalılar.
12:54
But if you're in bedyatak with politicianssiyasetçiler,
282
762182
2574
Çünkü bir politikacıyla
birlik halindeyseniz,
12:56
if you go to the baptismvaftiz or weddingDüğün
of the governor'sVali sonoğul
283
764780
2697
valinin oğlunun vaftiz töreni
veya düğünü olsun
ya da başkanla arkadaş olmak isterseniz,
12:59
or if you want to be
the president'sBaşkan'ın buddyarkadaş,
284
767501
2049
onu nasıl eleştireceksiniz?
13:01
how are you going to criticizeeleştirmek them?
285
769574
1841
13:03
When I'm assignedatanmış to interviewröportaj
a powerfulgüçlü or influentialetkili personkişi,
286
771439
3289
Güç sahibi insanlarla ne zaman
röportaj yapacak olsam
13:06
I always keep two things in mindus:
287
774752
1749
her zaman iki şey düşünürüm:
Eğer o zor ve rahatsız edici
soruyu ben sormazsam,
13:08
if I don't asksormak this difficultzor
and uncomfortablerahatsız questionsoru,
288
776525
2744
başka kimse sormayacak.
13:11
no one elsebaşka is going to;
289
779293
1280
13:13
and that I'm never going to see
this personkişi again.
290
781898
2943
Üstelik o kişiyi
bir daha asla görmeyeceğim.
13:16
So I'm not looking to make
a good impressionizlenim
291
784865
3140
O yüzden iyi intiba bırakma
veya bir bağ kurma amacım yok.
13:20
or to forgeForge a connectionbağ.
292
788952
1304
Sonuç olarak, başkanın dostu veya düşmanı
olmak arasında seçim yapmak gerekse,
13:22
In the endson, if I have to chooseseçmek
betweenarasında beingolmak the president'sBaşkan'ın friendarkadaş
293
790280
3243
13:25
or enemydüşman,
294
793547
1158
düşmanı olmayı tercih ederim.
13:26
I always prefertercih etmek to be theironların enemydüşman.
295
794729
2824
13:31
In closingkapanış:
296
799181
1166
Kısacası,
13:33
I know this is a difficultzor time
to be an immigrantGöçmen and a journalistgazeteci,
297
801340
4894
hem bir göçmen hem de bir gazeteci
olmanın çok zor olduğu bir zamandayız
13:38
but now more than ever,
298
806258
1878
ama eskisine nazaran
yeri geldiğinde
13:40
we need journalistsgazeteciler who are preparedhazırlanmış,
299
808160
3161
tarafsızlığını bırakmaya hazır
13:43
at any givenverilmiş momentan,
300
811345
1571
daha fazla gazeteciye
13:44
to setset neutralitytarafsızlık asidebir kenara.
301
812940
1794
ihtiyacımız var.
13:47
PersonallyŞahsen, I feel like
I've been preparinghazırlamak for this momentan
302
815357
2838
Şahsen, her zaman bu ana hazırmışım
gibi hissediyorum.
13:50
my wholebütün life.
303
818219
1154
24 yaşında işime sansür koyduklarında
13:51
When they censuredcensured me when I was 24,
304
819397
2286
13:53
I learnedbilgili that neutralitytarafsızlık, fearkorku
and silenceSessizlik oftensık sık make you an accomplicesuç ortağı
305
821707
6670
tarafsızlık, korku ve sessizliğin,
pek çok kez suç, suistimal
14:00
in crimesuç, abusetaciz
306
828401
1857
ve adaletsizliğe
14:02
and injusticeadaletsizlik.
307
830847
1547
yardım ettiğini öğrendim.
14:04
And beingolmak an accomplicesuç ortağı to powergüç
308
832418
2025
Güce yardım etmek
14:06
is never good journalismgazetecilik.
309
834467
2540
hiçbir zaman iyi gazetecilik değildir.
14:09
Now, at 59 yearsyıl oldeski,
310
837574
2670
Bugün 59 yaşında,
14:12
I only hopeumut to have a tinyminik bitbit
311
840268
1814
24 yaşında sahip olduğum
14:15
of the couragecesaret and mentalzihinsel
clarityberraklık I had at 24,
312
843090
4007
değerler ve kararlılığın sadece
küçük bir kısmına sahip olmayı
14:19
and that way, never again
313
847121
1473
ve böylelikle asla
14:21
remainkalmak quietsessiz.
314
849465
1373
sessiz kalmamayı umuyorum.
14:22
Thank you very much.
315
850862
1268
Çok teşekkür ederim.
14:24
(ApplauseAlkış)
316
852154
2639
(Alkışlar)
14:26
Thank you.
317
854817
1183
Teşekkürler.
14:28
(ApplauseAlkış)
318
856024
2000
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Selda Yener

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jorge Ramos - Journalist, news anchor
Jorge Ramos's work covers the issues that affect the 55 million Latinos in the United States and immigrants all over the world.

Why you should listen

Jorge Ramos immigrated to the United States from Mexico City, on a student visa at the age of 24. What started as a street beat for a local Spanish-language broadcast in Los Angeles in the 1980s has evolved into a career of remarkable distinction and credibility. Today, Ramos co-anchors Univision's flagship Spanish-language broadcast, “Noticiero Univisión," writes a nationally syndicated column, hosts the Sunday Morning show "Al Punto" and now, the English language program, "America with Jorge Ramos." He is the winner of eight Emmys and the author of eleven books, including Take a Stand: Lessons from Rebels, 2016; A Country for All: An Immigrant Manifesto; and Dying to Cross: The Worst Immigrant Tragedy in American History.

In the absence of political representation in the United States, Jorge Ramos gives a face and voice to the millions of Latinos and immigrants living in the United States. He uses his platform to promote open borders and immigrants' rights and demands accountability from the world leaders he interviews. Nearly 1.9 million viewers tune into his program each night, and in 2015, Time named him one of "The World's 100 Most Influential People."

More profile about the speaker
Jorge Ramos | Speaker | TED.com