TEDWomen 2010
Eve Ensler: Suddenly, my body
Eve Ensler: Aniden, bedenim
Filmed:
Readability: 3.3
1,526,914 views
Şair, yazar, aktivist Eve Ensler, kafasının içinde yaşıyordu. TEDWomen'dan bu güçlü konuşmada, yaşamboyu süren bedeninden kopukluğu hakkında konuşuyor - ve nasıl iki şok edici olayın gerçeklikle, insan olmanın fizikselliğiyle bağlantı kurmasına yardımcı olduğu hakkında.
Eve Ensler - Playwright, activist
Eve Ensler created the ground-breaking "Vagina Monologues," whose success propelled her to found V-Day -- a movement to end violence against women and girls everywhere. Full bio
Eve Ensler created the ground-breaking "Vagina Monologues," whose success propelled her to found V-Day -- a movement to end violence against women and girls everywhere. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
For a long time,
0
0
2000
Çok uzun bir süre,
00:17
there was me, and my body.
1
2000
3000
bir ben vardım bir de bedenim.
00:21
Me was composed of stories,
2
6000
3000
Ben hikayelerden, isteklerden,
00:24
of cravings, of strivings,
3
9000
2000
mücadelelerden, geleceğe
00:26
of desires of the future.
4
11000
2000
dair tutkulardan oluşuyordum.
00:28
Me was trying
5
13000
2000
Ben şiddetli
00:30
not to be an outcome of my violent past,
6
15000
3000
geçmişimin bir sonucu olmamak için uğraşıyordum
00:33
but the separation that had already occurred
7
18000
2000
ama zaten ben ve bedenim arasında
00:35
between me and my body
8
20000
2000
oluşmuş olan ayrışma
00:37
was a pretty significant outcome.
9
22000
3000
bir hayli belirgin bir sonuçtu zaten.
00:40
Me was always trying to become something, somebody.
10
25000
3000
Ben her zaman başka bir şey olmaya çalışıyordum, başka biri.
00:43
Me only existed in the trying.
11
28000
3000
Ben sadece çabalamayla var olabiliyordum.
00:46
My body was often in the way.
12
31000
3000
Bedenimse çoğu zaman yoluma çıkıyordu.
00:49
Me was a floating head.
13
34000
2000
Ben havada yüzen bir kafaydım.
00:51
For years, I actually only wore hats.
14
36000
3000
Yıllarca, gerçekten sadece şapka giydim.
00:54
It was a way of keeping my head attached.
15
39000
2000
Bu kafamı bağlı tutmanın bir yoluydu.
00:56
It was a way of locating myself.
16
41000
3000
Kendimi konumlandırmanın bir yolu.
00:59
I worried that [if] I took my hat off
17
44000
2000
Eğer şapkamı çıkarırsam
01:01
I wouldn't be here anymore.
18
46000
2000
artık burada olmayacağımdan korkuyordum.
01:03
I actually had a therapist who once said to me,
19
48000
3000
Aslında bir keresinde bir terapist bana dedi ki,
01:06
"Eve, you've been coming here for two years,
20
51000
2000
"Eve, iki yıldır buraya geliyorsun ve,
01:08
and, to be honest, it never occurred to me that you had a body."
21
53000
3000
doğrusunu söylemek gerekirse, bana hiç bir bedenin var gibi gelmedi."
01:11
All this time I lived in the city
22
56000
2000
Tüm bu zaman şehirde yaşıyordum,
01:13
because, to be honest,
23
58000
2000
çünkü, doğrusu,
01:15
I was afraid of trees.
24
60000
2000
ağaçlardan korkuyordum.
01:17
I never had babies
25
62000
2000
Hiç çocuğum olmadı
01:19
because heads cannot give birth.
26
64000
2000
çünkü kafalar doğuramaz.
01:21
Babies actually don't come out of your mouth.
27
66000
3000
Bebekler aslında ağzınızdan çıkıvermezler.
01:24
As I had no reference point for my body,
28
69000
3000
Bedenim için bir nirengi noktası olmadığından
01:27
I began to ask other women about their bodies --
29
72000
3000
diğer kadınlara bedenleri hakkında sormaya başladım -
01:30
in particular, their vaginas,
30
75000
2000
özellikle vajinaları hakkında,
01:32
because I thought vaginas were kind of important.
31
77000
2000
çünkü vajinaların bir şekilde önemli olduğunu düşünüyordum.
01:34
This led to me writing "The Vagina Monologues,"
32
79000
2000
Bu beni 'Vajina Monologları'nı yazmaya götürdü,
01:36
which led to me obsessively and incessantly
33
81000
3000
ki bu da beni takıntılı ve sürekli bir şekilde
01:39
talking about vaginas everywhere I could.
34
84000
3000
gittiğim her yerde vajinalar hakkında konuşmaya götürdü.
01:42
I did this in front of many strangers.
35
87000
3000
Bunu birçok yabancının önünde yaptım.
01:45
One night on stage,
36
90000
2000
Bir akşam sahnede,
01:47
I actually entered my vagina.
37
92000
3000
hakikaten vajinamın içine girdim.
01:50
It was an ecstatic experience.
38
95000
3000
Mest edici bir deneyimdi.
01:53
It scared me, it energized me,
39
98000
3000
Beni korkuttu, bana enerji verdi,
01:56
and then I became a driven person,
40
101000
3000
ve sonra hırslı bir kişi haline geldim,
01:59
a driven vagina.
41
104000
2000
hırslı bir vajina.
02:01
I began to see my body like a thing,
42
106000
3000
Bedenimi bir 'şey' gibi görmeye başladım,
02:04
a thing that could move fast,
43
109000
2000
hızlı hareket edebilen bir şey,
02:06
like a thing that could accomplish other things,
44
111000
2000
diğer şeyleri başarabilecek bir şey gibi, birçok şeyi,
02:08
many things, all at once.
45
113000
3000
hepsini aynı anda.
02:11
I began to see my body like an iPad or a car.
46
116000
3000
Bedenim bir iPad ya da bir araba gibi görmeye başladım.
02:14
I would drive it and demand things from it.
47
119000
2000
Onu kullanabilir ve ondan şeyler isteyebilirdim.
02:16
It had no limits. It was invincible.
48
121000
3000
Sınırları yoktu. Yenilmezdi.
02:19
It was to be conquered and mastered like the Earth herself.
49
124000
3000
Fethedilecek ve idare edilecek bir şeydi, tıpkı Dünya gibi.
02:22
I didn't heed it;
50
127000
2000
Önemsemedim;
02:24
no, I organized it and I directed it.
51
129000
2000
hayır, organize ettim ve yönettim.
02:26
I didn't have patience for my body;
52
131000
2000
Bedenim için sabrım yoktu;
02:28
I snapped it into shape.
53
133000
2000
onu bir şekle tıkıştırdım.
02:30
I was greedy.
54
135000
2000
Açgözlüydüm.
02:32
I took more than my body had to offer.
55
137000
2000
Bedenimin sunduğundan fazlasını aldım.
02:34
If I was tired, I drank more espressos.
56
139000
3000
Yorgunsam, daha çok espresso içtim.
02:37
If I was afraid, I went to more dangerous places.
57
142000
3000
Korkuyorsam, daha tehlikeli yerlere gittim.
02:40
Oh sure, sure, I had moments of appreciation of my body,
58
145000
3000
A tabii, tabii, bedenimi takdir ettiğim anlar oldu,
02:43
the way an abusive parent
59
148000
2000
taciz eden bir ebeveynin
02:45
can sometimes have a moment of kindness.
60
150000
2000
bazen hissedeceği iyilik anları gibi.
02:47
My father was really kind to me
61
152000
2000
Babam 16'ıncı doğum günümde
02:49
on my 16th birthday, for example.
62
154000
2000
bana karşı gerçekten çok nazikti, örneğin.
02:51
I heard people murmur from time to time
63
156000
2000
İnsanların zaman zaman mırıldandıklarını
02:53
that I should love my body,
64
158000
2000
duydum, bedenimi sevmeliymişim,
02:55
so I learned how to do this.
65
160000
2000
ben de nasıl yapılacağını öğrendim.
02:57
I was a vegetarian, I was sober, I didn't smoke.
66
162000
3000
Vejetaryendim, ayıktım, sigara içmiyordum.
03:00
But all that was just a more sophisticated way
67
165000
2000
Ama tüm bunlar bedenimi kullanmanın
03:02
to manipulate my body --
68
167000
2000
sadece daha sofistike bir yoluydu -
03:04
a further disassociation,
69
169000
2000
daha fazla kopukluk,
03:06
like planting a vegetable field on a freeway.
70
171000
4000
çevreyolunda bir sebze bahçesi ekmek gibi.
03:11
As a result of me talking so much about my vagina,
71
176000
3000
Vajinamla çok fazla konuşmamın sonucu olarak,
03:14
many women started to tell me about theirs --
72
179000
3000
birçok kadın bana kendilerininkini anlatmaya başladı -
03:17
their stories about their bodies.
73
182000
2000
kendi bedenleri hakkında kendi hikayeleri.
03:19
Actually, these stories compelled me around the world,
74
184000
3000
Aslında, bu hikayeler beni dünyayı dolaşmak zorunda bıraktı,
03:22
and I've been to over 60 countries.
75
187000
2000
ve 60'tan fazla ülkeye gittim.
03:24
I heard thousands of stories,
76
189000
2000
Binlerce hikaye dinledim.
03:26
and I have to tell you, there was always this moment
77
191000
2000
Ve söylemek zorundayım, kadınlar benimle bedenlerinden
03:28
where the women shared with me
78
193000
2000
ayrıldıkları o belirgin anı paylaştıklarında
03:30
that particular moment when she separated from her body --
79
195000
4000
her zaman o an vardı -
03:34
when she left home.
80
199000
2000
evi terk ettiklerinde.
03:36
I heard about women being molested in their beds,
81
201000
4000
Yataklarında taciz edilen kadınları, burkaları içinde
03:40
flogged in their burqas,
82
205000
2000
dövülen kadınları,
03:42
left for dead in parking lots,
83
207000
2000
parklarda ölüme terk edilen,
03:44
acid burned in their kitchens.
84
209000
2000
mutfaklarında asitle yakınları dinledim.
03:46
Some women became quiet and disappeared.
85
211000
3000
Bazı kadınlar sessizleşiyor ve yok oluyordu.
03:49
Other women became mad, driven machines like me.
86
214000
3000
Diğer kadınlar çılgın, hırslı makineler, benim gibi, oluyordu.
03:53
In the middle of my traveling,
87
218000
2000
Yolculuğumun ortasında,
03:55
I turned 40 and I began to hate my body,
88
220000
2000
40 yaşına geldim ve bedenimden nefret etmeye başladım,
03:57
which was actually progress,
89
222000
2000
ki aslında bir gelişmeydi bu,
03:59
because at least my body existed enough to hate it.
90
224000
3000
çünkü en azından bedenim ondan nefret edecek kadar var oluyordu.
04:02
Well my stomach -- it was my stomach I hated.
91
227000
3000
Midem - Nefret ettiğim midemdi.
04:05
It was proof that I had not measured up,
92
230000
3000
Yeterince iyi olmadığımın kanıtıydı bu,
04:08
that I was old and not fabulous and not perfect
93
233000
3000
yaşlıydım ve harika ve mükemmel değildim
04:11
or able to fit into the predetermined corporate image in shape.
94
236000
4000
ya da önceden belirlenmiş kolektif güzel beden imgesine uyamıyordum.
04:15
My stomach was proof that I had failed,
95
240000
3000
Midem başarısız olduğumun kanıtıydı,
04:18
that it had failed me, that it was broken.
96
243000
3000
beni başarısızlığa uğratmıştı, bozuktu.
04:21
My life became about getting rid of it and obsessing about getting rid of it.
97
246000
3000
Hayatım ondan kurtulmak üzerineydi ve ondan kurtulma konusunda takıntılıydım.
04:24
In fact, it became so extreme
98
249000
2000
Aslında, o kadar uçlara gitti ki
04:26
I wrote a play about it.
99
251000
2000
onun hakkında bir oyun yazdım.
04:28
But the more I talked about it,
100
253000
2000
Ama hakkında ne kadar çok konuşursam,
04:30
the more objectified and fragmented my body became.
101
255000
3000
bedenim o kadar nesneleşti ve parçalara ayrıldı.
04:33
It became entertainment; it became a new kind of commodity,
102
258000
3000
Eğlence haline geldi; yeni bir tür ticari mal haline geldi,
04:36
something I was selling.
103
261000
3000
sattığım bir şey.
04:39
Then I went somewhere else.
104
264000
2000
Sonra başka bir yere gittim.
04:41
I went outside
105
266000
2000
Dışarı çıktım,
04:43
what I thought I knew.
106
268000
2000
bildiğimi düşündüğüm bir yere.
04:45
I went to the Democratic Republic of Congo.
107
270000
4000
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne gittim.
04:49
And I heard stories
108
274000
2000
Ve tüm diğer hikayeleri
04:51
that shattered all the other stories.
109
276000
2000
yerle bir eden hikayeler duydum.
04:53
I heard stories
110
278000
2000
Bedenimin içine
04:55
that got inside my body.
111
280000
2000
işleyen hikayeler duydum.
04:57
I heard about a little girl
112
282000
2000
Küçük bir kız çocuğu hakkında
04:59
who couldn't stop peeing on herself
113
284000
2000
anlatılanları duydum, altına kaçırmaya
05:01
because so many grown soldiers
114
286000
2000
engel olamıyordu çünkü bir sürü
05:03
had shoved themselves inside her.
115
288000
3000
yetişkin asker kızın içine girmişlerdi.
05:06
I heard an 80-year-old woman
116
291000
2000
80 yaşında bir kadın hakkında
05:08
whose legs were broken and pulled out of her sockets
117
293000
3000
bir hikaye duydum, bacakları kırılmış ve yuvalarından
05:11
and twisted up on her head
118
296000
2000
çıkmış ve kafasının üzerinde dolanmış halde
05:13
as the soldiers raped her like that.
119
298000
2000
duruyordu çünkü öyle tecavüz edilmişti.
05:15
There are thousands of these stories,
120
300000
2000
Bu hikayelerden binlerce var.
05:17
and many of the women had holes in their bodies --
121
302000
3000
Ve birçok kadının bedeninde boşluklar var -
05:20
holes, fistula --
122
305000
2000
boşluklar, fistüller -
05:22
that were the violation of war --
123
307000
3000
savaşın vahşeti olan -
05:25
holes in the fabric of their souls.
124
310000
3000
ruhlarının dokusunda boşluklar.
05:28
These stories saturated my cells and nerves,
125
313000
3000
Bu hikayeler hücrelerime ve sinirlerime işledi.
05:31
and to be honest,
126
316000
2000
Ve dürüst olmak gerekirse,
05:33
I stopped sleeping for three years.
127
318000
2000
üç yıl boyunca uyuyamadım.
05:35
All the stories began to bleed together.
128
320000
3000
Tüm bu hikayeler birlikte kanamaya başladı.
05:38
The raping of the Earth,
129
323000
2000
Dünyanın tecavüze uğrayışı,
05:40
the pillaging of minerals,
130
325000
2000
minerallerin yağmalanması,
05:42
the destruction of vaginas --
131
327000
2000
vajinaların tahrip edilmesi -
05:44
none of these were separate anymore
132
329000
3000
bunların hiçbiri artık birbirinden ayrı değildi
05:47
from each other or me.
133
332000
2000
ya da benden.
05:49
Militias were raping six-month-old babies
134
334000
3000
Milisler altı aylık bebeklere tecavüz ediyor
05:52
so that countries far away
135
337000
2000
ki uzaktaki ülkeler iPhone
05:54
could get access to gold and coltan
136
339000
2000
ve bilgisayarları için altın ve koltana
05:56
for their iPhones and computers.
137
341000
3000
ulaşabilsinler.
05:59
My body had not only become a driven machine,
138
344000
3000
Bedenim sadece hırslı bir makine değildi artık
06:02
but it was responsible now
139
347000
2000
şimdi kendi makinemin
06:04
for destroying other women's bodies
140
349000
2000
hızını ve etkinliğini desteklemek için
06:06
in its mad quest to make more machines
141
351000
2000
daha fazla makine yaratma amacındaki
06:08
to support the speed and efficiency of my machine.
142
353000
4000
çılgın arayışta, diğer kadınların bedenlerini yok etmekten sorumluydum.
06:12
Then I got cancer --
143
357000
2000
Sonra kanser oldum -
06:14
or I found out I had cancer.
144
359000
2000
ya da kanser olduğumu öğrendim.
06:16
It arrived like a speeding bird
145
361000
2000
Pencere camına hızla
06:18
smashing into a windowpane.
146
363000
3000
çarpan bir kuş gibi geldi.
06:21
Suddenly, I had a body,
147
366000
2000
Aniden, bir bedenim vardı,
06:23
a body that was pricked
148
368000
2000
yaralanmış ve ötelenmiş
06:25
and poked and punctured,
149
370000
2000
ve delinmiş bir beden,
06:27
a body that was cut wide open,
150
372000
3000
kesilip açılmış bir beden,
06:30
a body that had organs removed
151
375000
2000
organları alınmış, taşınmış
06:32
and transported and rearranged and reconstructed,
152
377000
3000
ve yeniden düzenlenmiş ve yeniden yapılmış,
06:35
a body that was scanned
153
380000
2000
taranmış bir beden
06:37
and had tubes shoved down it,
154
382000
2000
ve tüpler sokulmuş,
06:39
a body that was burning from chemicals.
155
384000
3000
kimyasallardan yanıyor olan bir beden.
06:42
Cancer exploded
156
387000
2000
Kanser benim
06:44
the wall of my disconnection.
157
389000
3000
bağlantısızlık duvarımı havaya uçurdu.
06:47
I suddenly understood that the crisis in my body
158
392000
3000
Birdenbire bedenimdeki krizin dünyadaki kriz olduğunu
06:50
was the crisis in the world,
159
395000
2000
fark ettim ve daha sonra
06:52
and it wasn't happening later,
160
397000
2000
olan bir şey değildi,
06:54
it was happening now.
161
399000
2000
şimdi oluyordu.
06:56
Suddenly, my cancer was a cancer that was everywhere,
162
401000
3000
Birden bire, kanserim her yerde olan bir kanserdi,
06:59
the cancer of cruelty, the cancer of greed,
163
404000
3000
zulüm kanseri, açgözlülük kanseri,
07:02
the cancer that gets inside people
164
407000
2000
kimyasal fabrikalarına yakın caddelerde
07:04
who live down the streets from chemical plants -- and they're usually poor --
165
409000
4000
yaşayan insanların içine giren kanser - ve genelde bunlar fakir insanlar -
07:08
the cancer inside the coal miner's lungs,
166
413000
2000
madencinin ciğerlerindeki kanser,
07:10
the cancer of stress for not achieving enough,
167
415000
3000
yeterince başarılı olmamaktan dolayı oluşan stresin kanseri,
07:13
the cancer of buried trauma,
168
418000
2000
gömülmüş travmanın kanseri,
07:15
the cancer in caged chickens and polluted fish,
169
420000
3000
kümeslenmiş tavukların ve zehirlenmiş balıkların kanseri,
07:18
the cancer in women's uteruses from being raped,
170
423000
3000
tecavüze uğramış kadınların rahimlerindeki kanser,
07:21
the cancer that is everywhere from our carelessness.
171
426000
3000
dikkatsizliğimizden her yerde olan kanser.
07:24
In his new and visionary book,
172
429000
3000
Yeni ve ilerici kitabında,
07:27
"New Self, New World,"
173
432000
2000
"Yeni Benlik, Yeni Dünya"
07:29
the writer Philip Shepherd says,
174
434000
2000
yazar Philip Shepherd diyordu ki,
07:31
"If you are divided from your body,
175
436000
3000
"Eğer bedeninizde ayrılmışsanız,
07:34
you are also divided from the body of the world,
176
439000
3000
dünyanın bedeninden (bütünlüğünden) de ayrılmışsınızdır,
07:37
which then appears to be other than you
177
442000
2000
ki bu sonra sizden farklı ya da sizden
07:39
or separate from you,
178
444000
2000
ayrı olarak ortaya çıkar,
07:41
rather than the living continuum
179
446000
2000
ait olduğunuz yaşayan
07:43
to which you belong."
180
448000
2000
bütün olarak ortaya çıkacağına.
07:45
Before cancer,
181
450000
2000
Kanserden önce,
07:47
the world was something other.
182
452000
2000
dünya başka bir şeydi.
07:49
It was as if I was living in a stagnant pool
183
454000
3000
Sanki durgun bir havuz içinde yaşıyor gibiydim
07:52
and cancer dynamited the boulder
184
457000
2000
ve kanser beni daha büyük denizden
07:54
that was separating me from the larger sea.
185
459000
3000
ayıran kaya parçasını dinamitledi.
07:57
Now I am swimming in it.
186
462000
3000
Şimdi içinde yüzüyorum.
08:00
Now I lay down in the grass
187
465000
2000
Şimdi çimenler üzerinde uzanıyor
08:02
and I rub my body in it,
188
467000
2000
ve bedenimi ona sürtüyorum,
08:04
and I love the mud on my legs and feet.
189
469000
3000
ve bacaklarımda ve ayaklarımdaki çamuru seviyorum.
08:07
Now I make a daily pilgrimage
190
472000
3000
Şimdi Seine kenarındaki
08:10
to visit a particular weeping willow by the Seine,
191
475000
3000
salkımsöğüde günlük haccımı gerçekleştiriyorum,
08:13
and I hunger for the green fields
192
478000
2000
ve Bukavu dışındaki çalılık içindeki
08:15
in the bush outside Bukavu.
193
480000
2000
yeşil kırlara hasret kalıyorum.
08:17
And when it rains hard rain,
194
482000
2000
Ve yağmur kuvvetlice yağdığında,
08:19
I scream and I run in circles.
195
484000
3000
çığlık atıyor ve çemberler çiziyorum koşarak.
08:22
I know that everything is connected,
196
487000
4000
Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyorum
08:26
and the scar that runs the length of my torso
197
491000
3000
ve gövdemi baştan aşağıya geçen bu yaranın
08:29
is the markings of the earthquake.
198
494000
2000
bir depremin kalıntıları olduğunu.
08:31
And I am there with the three million in the streets of Port-au-Prince.
199
496000
4000
Ve Port-au-Prince caddelerindeki üç milyonla beraber oradayım.
08:35
And the fire that burned in me
200
500000
2000
Ve üçüncü günde altı kemoterapiden sonra
08:37
on day three through six of chemo
201
502000
3000
içimde yanan ateş dünyanın
08:40
is the fire that is burning
202
505000
2000
ormanlarında yanan ateşle
08:42
in the forests of the world.
203
507000
2000
aynı ateş.
08:44
I know that the abscess
204
509000
2000
Ameliyattan sonra
08:46
that grew around my wound after the operation,
205
511000
3000
yaramın etrafında oluşan apsenin, 450 gr cerahatin
08:49
the 16 ounces of puss,
206
514000
2000
kirlenmiş Meksika Körfezi
08:51
is the contaminated Gulf of Mexico,
207
516000
3000
olduğunu ve içimde petrole bulanmış
08:54
and there were oil-drenched pelicans inside me
208
519000
3000
pelikanların ve su üzerine çıkmış ölü balıkların
08:57
and dead floating fish.
209
522000
2000
yüzdüğünü biliyorum.
08:59
And the catheters they shoved into me without proper medication
210
524000
3000
Ve adamakıllı ilaç vermeden bana batırdıkları kateterler
09:02
made me scream out
211
527000
2000
Dünyanın sondajlanırken
09:04
the way the Earth cries out from the drilling.
212
529000
4000
çıkardığına benzer çığlıklar atmama neden oluyor.
09:08
In my second chemo,
213
533000
2000
İkinci kemoterapide,
09:10
my mother got very sick
214
535000
2000
annem çok hastalandı ve
09:12
and I went to see her.
215
537000
2000
onu görmeye gittim.
09:14
And in the name of connectedness,
216
539000
2000
Ve bağlantılı olma adına,
09:16
the only thing she wanted before she died
217
541000
3000
ölmeden önce istediği tek şey
09:19
was to be brought home
218
544000
2000
Meksika Körfezi yakınındaki
09:21
by her beloved Gulf of Mexico.
219
546000
3000
evine götürülmekti.
09:24
So we brought her home,
220
549000
2000
Biz de onu evine götürdük
09:26
and I prayed that the oil wouldn't wash up on her beach
221
551000
2000
ve ben dua ettim, o ölmeden petrol onun kıyısına
09:28
before she died.
222
553000
2000
vurmasın diye.
09:30
And gratefully, it didn't.
223
555000
2000
Ve şükürler olsun ki vurmadı.
09:32
And she died quietly in her favorite place.
224
557000
3000
Ve en sevdiği yerde sessizce öldü.
09:35
And a few weeks later, I was in New Orleans,
225
560000
2000
Ve birkaç hafta sonra, New Orleans'taydım,
09:37
and this beautiful, spiritual friend
226
562000
2000
ve güzel, spritüel arkadaşım
09:39
told me she wanted to do a healing for me.
227
564000
2000
benim için bir sağaltım yapmak istediğini söyledi.
09:41
And I was honored.
228
566000
2000
Ve onur duydum.
09:43
And I went to her house, and it was morning,
229
568000
2000
Ve onun evine gittim, sabahtı,
09:45
and the morning New Orleans sun was filtering through the curtains.
230
570000
3000
New Orleans'ın sabah güneşi perdelerin arasından sızıyordu.
09:48
And my friend was preparing this big bowl,
231
573000
2000
Arkadaşım büyük bir tası hazırlıyordu
09:50
and I said, "What is it?"
232
575000
2000
ve ben dedim ki, "Bu nedir?"
09:52
And she said, "It's for you.
233
577000
2000
Ve dedi ki "Bu senin için.
09:54
The flowers make it beautiful,
234
579000
3000
Çiçekler onu güzel yapacak,
09:57
and the honey makes it sweet."
235
582000
2000
ve bal tatlı yapacak."
09:59
And I said, "But what's the water part?"
236
584000
2000
Ben de dedim ki, "Ama su kısmı nedir?"
10:01
And in the name of connectedness,
237
586000
2000
Ve bağlantılı olma adına,
10:03
she said, "Oh, it's the Gulf of Mexico."
238
588000
3000
dedi ki, "Ha, o Meksika Körfezi."
10:06
And I said, "Of course it is."
239
591000
2000
Ve ben dedim ki, "Elbette öyle."
10:08
And the other women arrived and they sat in a circle,
240
593000
2000
Diğer kadınlar geldi ve bir çember şeklinde oturdular,
10:10
and Michaela bathed my head with the sacred water.
241
595000
3000
ve Michaela başımı kutsal suyla yıkadı.
10:13
And she sang -- I mean her whole body sang.
242
598000
3000
Ve şarkı söyledi - demek istediğim, tüm vücuduyla söyledi.
10:16
And the other women sang
243
601000
2000
Ve diğer kadınlar şarkı söylediler
10:18
and they prayed for me and my mother.
244
603000
2000
ve benim için ve annem için dua ettiler.
10:20
And as the warm Gulf washed over my naked head,
245
605000
3000
Ve ılık Körfez çıplak başımı yıkarken fark ettim,
10:23
I realized that it held
246
608000
2000
en iyi tarafımızı, aynı zamanda
10:25
the best and the worst of us.
247
610000
3000
en kötü tarafımızı barındırıyor.
10:28
It was the greed and recklessness
248
613000
2000
Bu delici patlamaya sürükleyen
10:30
that led to the drilling explosion.
249
615000
3000
açgözlülük ve zarar verme haliydi.
10:33
It was all the lies that got told
250
618000
2000
Eskiden ve sonradan söylenmiş
10:35
before and after.
251
620000
2000
yalanların tümüydü.
10:37
It was the honey in the water that made it sweet,
252
622000
2000
Sudaki baldı, onu tatlı hale getiren,
10:39
it was the oil that made it sick.
253
624000
3000
petroldü hasta eden.
10:42
It was my head that was bald --
254
627000
2000
Benim başımdı, şapkasız
10:44
and comfortable now without a hat.
255
629000
2000
kel ve rahat olan şimdi.
10:46
It was my whole self
256
631000
2000
Tüm benliğimdi
10:48
melting into Michaela's lap.
257
633000
2000
Michaela'nın kucağında eriyen.
10:50
It was the tears that were indistinguishable from the Gulf
258
635000
3000
Gözyaşlarıydı Körfez'den ayırt edilemeyen
10:53
that were falling down my cheek.
259
638000
2000
yanaklarımdan süzülen.
10:55
It was finally being in my body.
260
640000
5000
Sonunda bedenimin içinde olmaktı.
11:00
It was the sorrow
261
645000
2000
Kederdi,
11:02
that's taken so long.
262
647000
2000
bu kadar uzun süren.
11:04
It was finding my place
263
649000
2000
Yerimi bulmaktı
11:06
and the huge responsibility
264
651000
2000
ve bu bağlantıyla gelen
11:08
that comes with connection.
265
653000
2000
muazzam sorumluluktu.
11:10
It was the continuing devastating war in the Congo
266
655000
3000
Kongo'da devam eden yıkıcı savaştı
11:13
and the indifference of the world.
267
658000
2000
ve Dünyanın umursamazlığı.
11:15
It was the Congolese women
268
660000
2000
Kongolu kadınlardı
11:17
who are now rising up.
269
662000
2000
şimdi ayağa kalkan.
11:19
It was my mother leaving,
270
664000
2000
Annemdi, terk eden
11:21
just at the moment
271
666000
2000
tam da benim doğduğum
11:23
that I was being born.
272
668000
2000
anda.
11:25
It was the realization
273
670000
2000
Ölüme çok yaklaştığımın
11:27
that I had come very close to dying --
274
672000
2000
farkındalığıydı - Dünyanın, annemizin
11:29
in the same way that the Earth, our mother,
275
674000
3000
aynı şekilde güçlükle dayandığını
11:32
is barely holding on,
276
677000
3000
fark etmek gibi,
11:35
in the same way that 75 percent of the planet
277
680000
4000
gezegenin yüzde 75'inin güçlükle
11:39
are hardly scraping by,
278
684000
3000
geçindiği gibi,
11:42
in the same way
279
687000
2000
yaşamın devam
11:44
that there is a recipe for survival.
280
689000
3000
edebilmesi için bir tarifin olması gibi.
11:47
What I learned
281
692000
2000
Öğrendiğim
11:49
is it has to do with attention and resources
282
694000
3000
dikkat ve herkesin hak ettiği kaynaklarla
11:52
that everybody deserves.
283
697000
2000
ilgili olduğuydu.
11:54
It was advocating friends
284
699000
2000
Savunan arkadaşlar
11:56
and a doting sister.
285
701000
2000
ve üzerine titreyen bir kız kardeşti.
11:58
It was wise doctors and advanced medicine
286
703000
2000
Bilge doktorlar ve gelişmiş tıptı
12:00
and surgeons who knew what to do with their hands.
287
705000
3000
ve cerrahlardı, elleriyle ne yapması gerektiğini bilen.
12:03
It was underpaid and really loving nurses.
288
708000
4000
Az kazanan ve gerçekten sevgi dolu hemşirelerdi.
12:07
It was magic healers and aromatic oils.
289
712000
3000
Büyülü sağaltıcılar ve aromatik yağlardı.
12:10
It was people who came with spells and rituals.
290
715000
2000
İnsanlardı, büyülerle ve törenlerle gelen.
12:12
It was having a vision of the future
291
717000
3000
Bir gelecek hayaline ve savaşacak
12:15
and something to fight for,
292
720000
2000
bir şeye sahip olmaktı,
12:17
because I know this struggle isn't my own.
293
722000
3000
çünkü biliyorum bu mücadele bana ait değil.
12:20
It was a million prayers.
294
725000
2000
Bir milyon duaydı.
12:22
It was a thousand hallelujahs
295
727000
2000
Bin haleluyaydı ve
12:24
and a million oms.
296
729000
2000
bir milyon omdu.
12:26
It was a lot of anger,
297
731000
2000
Çokça öfke,
12:28
insane humor,
298
733000
2000
çılgın neşe,
12:30
a lot of attention, outrage.
299
735000
2000
çokça dikkat, zulümdü.
12:32
It was energy, love and joy.
300
737000
3000
Enerji, sevgi ve coşkuydu.
12:35
It was all these things.
301
740000
2000
Bunların hepsiydi.
12:37
It was all these things.
302
742000
2000
Bunların hepsiydi.
12:39
It was all these things
303
744000
2000
Suda, dünyada, bedenimde
12:41
in the water, in the world, in my body.
304
746000
3000
bunların hepsiydi.
12:44
(Applause)
305
749000
8000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Eve Ensler - Playwright, activistEve Ensler created the ground-breaking "Vagina Monologues," whose success propelled her to found V-Day -- a movement to end violence against women and girls everywhere.
Why you should listen
Inspired by intimate conversations with friends, Eve Ensler wrote The Vagina Monologues. The play recounts tender, funny, gripping and horrifying stories she gathered from hundreds of women about their bodies, their sexual experiences, and yes, their vaginas. Since its first staging in 1996, it has been translated into more than 45 languages, performed in more than 120 countries and re-created as an HBO film.
The Vagina Monologues' success allowed Ensler to create V-Day, a global activist movement to end violence against women and girls, which has so far raised $85 million to prevent violence and protect abused women. In February 2011, Ensler received the Isabelle Stephenson Tony Award for her philanthropic work. Ensler has also drawn praise for The Good Body, a play that cuts to women's obsession with their appearance, and her film What I Want My Words to Do to You, which portrays a writing group she leads at a correctional facility for women. Today, she continues to find new projects and push the envelope. Her latest play, I Am an Emotional Creature: The Secret Life of Girls Around the World, hit the New York Times bestseller list and just wrapped a workshop production in Johannesburg -- nest stop is Paris and then Berkeley in June 2012.
Eve Ensler | Speaker | TED.com