TED2014
Nicholas Negroponte: A 30-year history of the future
Nicholas Negroponte: Geleceğin 30 yıllık geçmişi
Filmed:
Readability: 3.8
2,035,246 views
MIT Media Lab'ın kurucusu Nicholas Negroponte sizi teknolojinin son 30 yılında bir yolculuğa çıkarıyor. Bu mükemmel tahminci, 1970 ve 1980'lerde öngördüğü, o zamanlarda dalga geçilen, fakat şimdi gerçeğe dönüşen arayüz ve yeniliklere dikkat çekiyor. Sonra da önümüzdeki 30 yıl için sizi son bir öngürüyle (saçma? dahice?) başbaşa bırakıyor.
Nicholas Negroponte - Tech visionary
The founder of the MIT Media Lab, Nicholas Negroponte pushed the edge of the information revolution as an inventor, thinker and angel investor. He's the driving force behind One Laptop per Child, building computers for children in the developing world. Full bio
The founder of the MIT Media Lab, Nicholas Negroponte pushed the edge of the information revolution as an inventor, thinker and angel investor. He's the driving force behind One Laptop per Child, building computers for children in the developing world. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
(Video) Nicholas Negroponte:
Can we switch to the video disc,
Can we switch to the video disc,
0
657
2454
(Video) Nicolas Negroponte:
Çalma modundaki
Çalma modundaki
00:15
which is in play mode?
1
3111
2123
video diske geçebilir miyiz?
00:17
I'm really interested in how you put people and computers together.
2
5234
5230
İnsanlarla bilgisayarları nasıl bir araya
getirdiğinizle gerçekten ilgileniyorum.
getirdiğinizle gerçekten ilgileniyorum.
00:22
We will be using the TV screens or their equivalents
3
10464
3370
Geleceğin elektronik kitapları
için TV ekranları
için TV ekranları
veya eşdeğerlerini kullanıyor olacağız.
00:25
for electronic books of the future.
4
13834
4374
00:30
(Music, crosstalk)
5
18208
3614
(Müzik, karışık sesler)
00:50
Very interested in touch-sensitive displays,
6
38117
2252
Dokunmatik ekranlarla çok ilgilendim,
00:52
high-tech, high-touch, not having
to pick up your fingers to use them.
to pick up your fingers to use them.
7
40369
4327
yüksek teknoloji, insan etkileşimi,
kullanmak için parmaklarını kaldırmadan.
kullanmak için parmaklarını kaldırmadan.
00:56
There is another way where computers
8
44696
1800
Bilgisayarların insanlara temas ettiği
00:58
touch people: wearing, physically wearing.
9
46496
2463
başka bir yol var:
Giymek, fiziksel olarak giymek.
Giymek, fiziksel olarak giymek.
01:08
Suddenly on September 11th,
10
56646
2021
11 Eylül'de aniden
01:10
the world got bigger.
11
58667
2637
dünya büyüdü.
01:13
NN: Thank you. (Applause)
12
61304
2985
NN: Teşekkürler. (Alkışlar)
01:16
Thank you.
13
64289
2059
Teşekkürler.
Bunu yapmam istendiği zaman,
01:18
When I was asked to do this,
14
66348
2108
daha önce yaptığım 14 TED sunumuna da
01:20
I was also asked to look at all 14 TED Talks
15
68456
4196
bakmam istendi,
01:24
that I had given,
16
72652
1710
kronolojik olarak.
01:26
chronologically.
17
74362
1798
01:28
The first one was actually two hours.
18
76160
2274
İlki aslında iki saatti.
01:30
The second one was an hour,
19
78434
1456
İkincisi bir saatti
01:31
and then they became half hours,
20
79890
1549
ve sonra yarım saat oldular,
01:33
and all I noticed was my bald spot getting bigger.
21
81439
3936
tek farkettiğim ise
kelliğimin arttığı oldu.
kelliğimin arttığı oldu.
01:37
(Laughter)
22
85375
1620
(Gülüşmeler)
01:38
Imagine seeing your life, 30 years of it, go by,
23
86995
4168
Hayatınızı izlediğinizi hayal edin,
30 yılını, geçişini
30 yılını, geçişini
01:43
and it was, to say the least,
24
91163
3407
ve bu en azından
01:46
for me, quite a shocking experience.
25
94570
4373
benim için oldukça
şok edici bir deneyimdi.
şok edici bir deneyimdi.
Sürem içinde yapacağım şey,
01:50
So what I'm going to do in my time
26
98943
1593
01:52
is try and share with you what happened
27
100536
1544
30 yıl boyunca
neler olduğunu paylaşmak,
01:54
during the 30 years,
28
102080
1802
01:55
and then also make a prediction,
29
103882
2518
sonra bir tahmin yapmak
01:58
and then tell you a little bit
30
106400
2061
ve sonra ne yapıyor olduğumdan
02:00
about what I'm doing next.
31
108461
2654
size biraz bahsetmek.
02:03
And I put on a slide
32
111115
2951
Ve hayatımda TED 1'in nereye
02:06
where TED 1 happened in my life.
33
114066
4060
denk geldiği ile ilgili bir yansı koydum.
02:10
And it's rather important
34
118126
1914
Bu oldukça önemli,
02:12
because I had done 15 years of research before it,
35
120040
4060
çünkü ondan önce 15 yıl
araştırma yapmıştım.
araştırma yapmıştım.
02:16
so I had a backlog, so it was easy.
36
124100
2428
Yani birikimlerim vardı, bu sebeple kolaydı.
02:18
It's not that I was Fidel Castro
37
126528
1760
Fidel Castro olduğumdan
02:20
and I could talk for two hours,
38
128288
1833
ve iki saat konuşabileceğimden değil
02:22
or Bucky Fuller.
39
130121
1322
veya Bucky Fuller.
02:23
I had 15 years of stuff,
40
131443
1915
15 yıllık malzemem vardı
02:25
and the Media Lab was about to start.
41
133358
2472
ve Media Lab kurulmak üzereydi.
02:27
So that was easy.
42
135830
1800
Yani bu kolaydı.
02:29
But there are a couple of things
43
137630
2664
Fakat bu süreç hakkında
02:32
about that period
44
140294
1688
birkaç şey var
02:33
and about what happened that are
45
141982
2053
ve ne oldukları
02:36
really quite important.
46
144035
1855
gerçekten oldukça önemli.
02:37
One is that
47
145890
2556
Bunlardan biri,
02:40
it was a period when computers
48
148446
2896
henüz bilgisayarların
02:43
weren't yet for people.
49
151342
2637
insan kullanımına uygun hâle
gelmemiş olmadığı bir dönemdi.
gelmemiş olmadığı bir dönemdi.
02:45
And the other thing that sort of happened
50
153979
3145
Ve olan bir diğer şey de,
02:49
during that time is that
51
157124
3071
bu süreç boyunca
02:52
we were considered sissy computer scientists.
52
160195
3382
bizim bilgisayar uzmanları
olarak muhallebi çocuğu gibi görülmemizdi.
olarak muhallebi çocuğu gibi görülmemizdi.
02:55
We weren't considered the real thing.
53
163577
1563
Bizi ciddiye almıyorlardı.
02:57
So what I'm going to show you is, in retrospect,
54
165140
3999
Benim şimdi size göstereceğim şey,
geçmişe baktığımızda,
geçmişe baktığımızda,
03:01
a lot more interesting and a lot more accepted
55
169139
2508
şu anda o zamana göre daha ilgi çekici
ve daha çok kabul görüyor.
03:03
than it was at the time.
56
171647
2066
03:05
So I'm going to characterize the years
57
173713
2554
Bu sebeple yılları karakterize edeceğim
03:08
and I'm even going to go back
58
176267
1833
ve hatta benim bazı erken dönem
03:10
to some very early work of mine,
59
178100
2104
çalışmalarıma kadar gideceğim
03:12
and this was the kind of stuff I was doing in the '60s:
60
180204
2886
ve bu benim 60'larda
yaptığım türde bir şey:
yaptığım türde bir şey:
03:15
very direct manipulation,
61
183090
2187
Doğrudan manipüle edilmiş,
03:17
very influenced as I studied architecture
62
185277
2655
kendim de mimari okuduğumdan
03:19
by the architect Moshe Safdie,
63
187932
2087
Moshe Safdie'nin mimarisinden
oldukça etkilenmiş
oldukça etkilenmiş
03:22
and you can see that we even built robotic things
64
190019
2762
ve doğal ortam benzeri yapılar inşa eden
03:24
that could build habitat-like structures.
65
192781
2756
robotlar bile yaptığımızı görebilirsiniz.
03:27
And this for me was
66
195537
1687
Ve bu benim için
03:29
not yet the Media Lab,
67
197224
1916
henüz Media Lab değildi,
03:31
but was the beginning of what I'll call
68
199140
2817
ama duyusal hesaplama diyeceğim şeyin
03:33
sensory computing,
69
201957
1519
başlangıcıydı
03:35
and I pick fingers
70
203476
1872
ve parmakları seçtim,
03:37
partly because everybody thought it was ridiculous.
71
205348
4202
bunun kısmi sebebi ise bunu
herkesin tuhaf bulmasıydı.
herkesin tuhaf bulmasıydı.
03:41
Papers were published
72
209550
2155
Parmak kullanmanın ne kadar aptalca
03:43
about how stupid it was to use fingers.
73
211705
4252
olduğunu anlatan makaleler yayınlandı.
03:47
Three reasons: One was they were low-resolution.
74
215957
2818
Üç sebep var: İlki çok düşük
çözünürlüklü olmaları.
çözünürlüklü olmaları.
03:50
The other is your hand would occlude
75
218775
1929
Bir diğer sebep, elinizin görmek istediğiniz şeyi
03:52
what you wanted to see,
76
220704
1441
kapatacak olması,
03:54
and the third, which was the winner,
77
222145
1758
üçüncü ve kazanan sebep ise
03:55
was that your fingers would get the screen dirty,
78
223903
3656
parmaklarınızın ekranı kirletecek olması
03:59
and hence, fingers would never be
79
227559
2326
ve bu sebeple parmaklarınız hiçbir zaman
04:01
a device that you'd use.
80
229885
1788
kullanacağınız bir araç olmayacaktı.
04:03
And this was a device we built in the '70s,
81
231673
3049
Bu 70'lerde yaptığımız
04:06
which has never even been picked up.
82
234722
1871
ve hiç ortaya çıkmayan bir cihazdı.
04:08
It's not just touch sensitive,
83
236593
1441
Sadece dokunmaya değil,
04:10
it's pressure sensitive.
84
238034
2178
aynı zamanda basınca da duyarlıydı.
04:12
(Video) Voice: Put a yellow circle there.
85
240212
1977
(Video) Ses: Şuraya sarı bir daire koy.
04:14
NN: Later work, and again this was before TED 1 —
86
242189
3444
NN: Sonraki bir çalışma
ve yine TED 1'den önceydi -
ve yine TED 1'den önceydi -
04:17
(Video) Voice: Move that west of the diamond.
87
245633
2803
(Video) Ses: Onu elmasın batısına taşı.
04:20
Create a large green circle there.
88
248436
3212
Orada büyük yeşil bir daire oluştur.
04:23
Man: Aw, shit.
89
251648
2329
Adam: Kahretsin.
04:25
NN: — was to sort of do interface concurrently,
90
253977
3430
NN: Bir nevi eşzamanlı
bir arayüz kullanımıydı,
bir arayüz kullanımıydı,
04:29
so when you talked and you pointed
91
257407
1808
konuştuğun ve işaret ettiğin zaman
04:31
and you had, if you will,
92
259215
3187
ve bir bakıma
04:34
multiple channels.
93
262402
1559
çoklu kanal kullandığın zaman.
04:35
Entebbe happened.
94
263961
2007
Entebbe gerçekleşti.
04:37
1976, Air France was hijacked,
95
265968
3547
1976'da Air France kaçırıldı,
04:41
taken to Entebbe,
96
269515
1498
Entebbe'ye getirildi
04:43
and the Israelis not only did an extraordinary rescue,
97
271013
5057
ve İsrailliler sadece olağanüstü bir
kurtarma operasyonu gerçekleştirmedi,
kurtarma operasyonu gerçekleştirmedi,
04:48
they did it partly because they had practiced
98
276070
1963
bunu yapmalarının nedenlerinden biri
havaalanının fiziksel modeli
üzerinde çalışmış olmalarıydı,
üzerinde çalışmış olmalarıydı,
04:50
on a physical model of the airport,
99
278033
2495
04:52
because they had built the airport,
100
280528
1156
çünkü havaalanını inşa etmişlerdi,
04:53
so they built a model in the desert,
101
281684
1733
çöl içinde bir model yapmışlardı
04:55
and when they arrived at Entebbe,
102
283417
1716
ve Entebbe'ye vardıklarında,
orada önceden bulunduklarından
nereye gideceklerini biliyorlardı.
nereye gideceklerini biliyorlardı.
04:57
they knew where to go because
they had actually been there.
they had actually been there.
103
285133
2920
05:00
The U.S. government asked some of us, '76,
104
288053
3252
Amerikan hükümeti 76'da bazılarımıza
05:03
if we could replicate that computationally,
105
291305
2775
bunun aynısını programlayıp
programlayamayacağımızı sordu
programlayamayacağımızı sordu
05:06
and of course somebody like myself says yes.
106
294080
2189
ve benim gibi biri tabii ki evet dedi.
05:08
Immediately, you get a contract,
107
296269
2026
Hemen Savunma Bakanlığı
05:10
Department of Defense,
108
298295
1485
anlaşma yaptı ve
05:11
and we built this truck and this rig.
109
299780
2688
biz bu taşıtı ve teçhizatı yaptık.
05:14
We did sort of a simulation,
110
302468
2520
Bir çeşit simülasyon yaptık,
05:16
because you had video discs,
111
304988
1826
çünkü video diskleriniz var
05:18
and again, this is '76.
112
306814
2328
ve tekrarlıyorum bu 76 senesi.
05:21
And then many years later,
113
309142
2697
Ve uzun yıllar sonra,
05:23
you get this truck,
114
311839
1469
bu aracı edindiniz
05:25
and so you have Google Maps.
115
313308
2958
ve Google Haritalar (Google Maps)'ınız oldu.
05:28
Still people thought,
116
316266
1520
İnsanlar hâlâ
05:29
no, that was not serious computer science,
117
317786
4020
bunun ciddi bilgisayar bilimi
olmadığını düşünüyorlardı
olmadığını düşünüyorlardı
05:33
and it was a man named Jerry Wiesner,
118
321806
2059
ve o zamanlar MIT başkanı
05:35
who happened to be the president of MIT,
119
323865
2407
olan Jerry Wiesner
05:38
who did think it was computer science.
120
326272
2348
bunun bilgisayar bilimi
olduğunu düşünen bir adamdı.
olduğunu düşünen bir adamdı.
05:40
And one of the keys for anybody
121
328620
2637
Hayatta bir şeye başlamak isteyen
05:43
who wants to start something in life:
122
331257
3384
herhangi biri için kilit noktalardan biri:
05:46
Make sure your president is part of it.
123
334641
3269
Başkanınızın o şeyin parçası
olduğundan emin olmaktır.
olduğundan emin olmaktır.
05:49
So when I was doing the Media Lab,
124
337910
3020
Media Lab'ı meydana getirirken,
05:52
it was like having a gorilla in the front seat.
125
340930
3157
bu ön koltuğunuzda
bir goril olması gibiydi.
bir goril olması gibiydi.
05:56
If you were stopped for speeding
126
344087
2185
Eğer hız sınırını aştığınız
için durdurulmuşsanız
için durdurulmuşsanız
05:58
and the officer looked in the window
127
346272
2240
ve trafik polisi camdan içeri bakıp
06:00
and saw who was in the passenger seat,
128
348512
2009
yolcu koltuğunda kimin
oturduğunu görmüşse,
oturduğunu görmüşse,
06:02
then, "Oh, continue on, sir."
129
350521
1962
"Devam edin efendim." der.
İşte böylece biz başardık
06:04
And so we were able,
130
352483
1685
06:06
and this is a cute, actually, device, parenthetically.
131
354168
3793
ve aslında bu şirin -parantez içinde-
bir cihaz.
bir cihaz.
06:09
This was a lenticular photograph of Jerry Wiesner
132
357961
3049
Bu Jerry Wiesner'in
lentiküler bir fotoğrafıydı
lentiküler bir fotoğrafıydı
06:13
where the only thing that changed in the photograph
133
361010
2363
ve fotoğrafta değişen tek şey
06:15
were the lips.
134
363373
1343
dudaklardı.
06:16
So when you oscillated that little piece
135
364716
2976
Fotoğraftaki bu küçük lentiküler
tabakayı hareket ettirdiğinizde,
tabakayı hareket ettirdiğinizde,
06:19
of lenticular sheet with his photograph,
136
367692
3230
06:22
it would be in lip sync
137
370922
2013
sıfır bant genişliğinde
bir dudak senkronizasyonu
meydana geliyordu.
meydana geliyordu.
06:24
with zero bandwidth.
138
372935
2239
06:27
It was a zero-bandwidth teleconferencing system
139
375174
2711
Bu o zaman için sıfır-bant
genişliğinde bir
genişliğinde bir
06:29
at the time.
140
377885
1842
telekonferans sistemiydi.
06:31
So this was the Media Lab's —
141
379727
3981
Bu Media Lab'ta bir nevi
06:35
this is what we said we'd do,
142
383708
1693
yapacağımızı söylediğimiz şeydi,
06:37
that the world of computers, publishing,
143
385401
2575
bilgisayarlar dünyası, yayıncılık
06:39
and so on would come together.
144
387976
2688
ve benzerleri bir araya gelecekti.
06:42
Again, not generally accepted,
145
390664
2104
Yine genel olarak kabul görmüyordu,
06:44
but very much part of TED in the early days.
146
392768
4972
ama ilk zamanlarda TED'in büyük bir parçasıydı.
06:49
And this is really where we were headed.
147
397740
3206
Ve bu bizim gerçekten yöneldiğimiz şeydi.
06:52
And that created the Media Lab.
148
400946
1687
Ve bu Media Lab'ı yarattı.
06:54
One of the things about age
149
402633
4251
Yaşla ilgili konulardan biri de
06:58
is that I can tell you with great confidence,
150
406884
4267
size büyük bir güvenle söyleyebilirim ki,
07:03
I've been to the future.
151
411151
2464
geleceğe gittim.
07:05
I've been there, actually, many times.
152
413615
3284
Orada bulundum, gerçekten, birçok defa.
07:08
And the reason I say that is,
153
416899
1508
Ve bunu söylememin sebebi,
07:10
how many times in my life have I said,
154
418407
2441
hayatımda kaç defa
07:12
"Oh, in 10 years, this will happen,"
155
420848
1777
"10 yıl içinde bu olacak" dediysem,
07:14
and then 10 years comes.
156
422625
2048
sonrasında 10 yıl geldi.
07:16
And then you say, "Oh, in
five years, this will happen."
five years, this will happen."
157
424673
1758
"5 yıl içinde bu olacak" dediğinizde,
07:18
And then five years comes.
158
426431
1684
sonrasında 5 yıl gelir.
07:20
So I say this a little bit with having felt
159
428115
3758
Bu yüzden bunu size orada
birkaç defa bulunduğunu
birkaç defa bulunduğunu
07:23
that I'd been there a number of times,
160
431873
2337
biraz hisseden bir adam olarak söylüyorum
07:26
and one of the things that is most quoted
161
434210
3640
ve söylediklerim içinde en çok
07:29
that I've ever said
162
437850
1149
alıntılananlardan birisi
07:30
is that computing is not about computers,
163
438999
2383
hesaplama (artık) bilgisayarla
ilgili değildir oldu,
ilgili değildir oldu,
07:33
and that didn't quite get enough traction,
164
441382
3556
bu cümle o zaman çok ilgi çekmedi
07:36
and then it started to.
165
444938
1519
ve sonra çekmeye başladı.
07:38
It started to because people caught on
166
446457
3695
İlgi çekmeye başladı, çünkü
insanlar mevcut ortamın asıl
mesaj olmadığını anladı.
mesaj olmadığını anladı.
07:42
that the medium wasn't the message.
167
450152
3138
07:45
And the reason I show this car
168
453290
2645
Bu gerçekten olduça çirkin yansıda
07:47
in actually a rather ugly slide
169
455935
2328
bu arabayı göstermemin sebebi,
07:50
is just again to tell you the kind of story
170
458263
2504
size hayatımı bir nebze de olsa
07:52
that characterized a little bit of my life.
171
460767
2828
karakterize eden türde
bir hikâyeyi anlatmak.
bir hikâyeyi anlatmak.
07:55
This is a student of mine
172
463595
2014
Bu, "Arka Koltuk Sürücüsü" adı
verilen bir doktora yapan
verilen bir doktora yapan
07:57
who had done a Ph.D. called "Backseat Driver."
173
465609
3551
öğrencilerimden biri.
08:01
It was in the early days of GPS,
174
469160
2082
Küresel konumlandırma sistemi (GPS)'nin ilk zamanlarıydı,
08:03
the car knew where it was,
175
471242
1566
araba nerede olduğunu biliyordu
08:04
and it would give audio instructions
176
472808
1915
ve sürücüye sesli talimatlar verecekti,
08:06
to the driver, when to turn right,
when to turn left and so on.
when to turn left and so on.
177
474723
3427
ne zaman sağa, ne zaman
sola dönecek ve bunun gibi talimatlar.
sola dönecek ve bunun gibi talimatlar.
08:10
Turns out, there are a lot of things
178
478150
1611
Belli oldu ki,
bu talimatların içindeki
birçok şey o dönemde
birçok şey o dönemde
08:11
in those instructions that back in that period
179
479761
3035
08:14
were pretty challenging,
180
482796
1250
oldukça zorlayıcıydı,
08:16
like what does it mean, take the next right?
181
484046
3228
mesela sonraki sağdan dön ne demekti?
08:19
Well, if you're coming up on a street,
182
487274
1900
Eğer bir caddede ilerliyorsanız,
08:21
the next right's probably the one after,
183
489174
2183
sonraki sağ muhtemelen bir sonrakiydi
08:23
and there are lots of issues,
184
491357
1231
ve birçok sorun vardı.
08:24
and the student did a wonderful thesis,
185
492588
2245
Öğrenci müthiş bir tez hazırladı
08:26
and the MIT patent office said "Don't patent it.
186
494833
4847
ve MIT patent ofisi dedi ki,
"Patent almayın.
"Patent almayın.
08:31
It'll never be accepted.
187
499680
1940
Hiçbir zaman kabul edilmeyecek.
08:33
The liabilities are too large.
188
501620
2310
Yükümlülükler çok fazla.
08:35
There will be insurance issues.
189
503930
1391
Sigorta sorunları olacaktır.
08:37
Don't patent it."
190
505321
1644
Patent almayın."
08:38
So we didn't,
191
506965
1093
Biz de patent almadık,
08:40
but it shows you how people, again, at times,
192
508058
3638
fakat bu tekrar gösterdi ki bazen insanlar
08:43
don't really look at what's happening.
193
511696
4199
gerçekten neler olup
bittiğine bakmıyorlar.
bittiğine bakmıyorlar.
08:47
Some work, and I'll just go
through these very quickly,
through these very quickly,
194
515895
2895
Bazı çalışmalar, ki bunları çok çabuk
bir şekilde geçeceğim,
bir şekilde geçeceğim,
08:50
a lot of sensory stuff.
195
518790
1605
sensörler ile alakalı birçok şey.
08:52
You might recognize a young Yo-Yo Ma
196
520395
2475
Genç Yo-Yo Ma'yı belki tanıyabilirsiniz
08:54
and tracking his body for playing
197
522870
3970
ve çello veya hiperçello çalarken
08:58
the cello or the hypercello.
198
526840
2348
vücudunun izlenmesi.
09:01
These fellows literally walked
around like that at the time.
around like that at the time.
199
529188
3977
Bu arkadaşlar o zamanlar etrafta
gerçekten bu şekilde dolaştılar.
gerçekten bu şekilde dolaştılar.
09:05
It's now a little bit more discreet
200
533165
2635
Şimdi bunlar biraz daha hoş görülebilir
09:07
and more commonplace.
201
535800
2041
ve daha olağan.
09:09
And then there are at least three heroes
202
537841
2269
Size hızlı bir şekilde bahsetmek istediğim
09:12
I want to quickly mention.
203
540110
1129
en az üç kahraman var.
09:13
Marvin Minsky, who taught me a lot
204
541239
2478
Marvin Minsky, bana
sağduyu hakkında çok şey öğretti
09:15
about common sense,
205
543717
1387
09:17
and I will talk briefly about Muriel Cooper,
206
545104
3441
ve Muriel Cooper ile ilgili
kısa konuşacağım,
kısa konuşacağım,
09:20
who was very important to Ricky Wurman
207
548545
2618
Ricky Wurman ve TED için çok önemlidir
09:23
and to TED, and in fact, when she got onstage,
208
551163
3735
ve hatta sahneye çıktığı zaman
09:26
she said, the first thing she said was,
209
554898
1947
söylediği ilk şey
09:28
"I introduced Ricky to Nicky."
210
556845
2154
"Ricky'i Nicky ile tanıştırdım" olmuştu.
09:30
And nobody calls me Nicky
211
558999
1700
Beni kimse Nicky diye çağırmaz
09:32
and nobody calls Richard Ricky,
212
560699
1759
ve kimse Richard'ı Ricky olarak çağırmaz,
09:34
so nobody knew who she was talking about.
213
562458
3402
yani kimse ne hakkında
konuştuğunu bilmiyordu.
konuştuğunu bilmiyordu.
09:37
And then, of course, Seymour Papert,
214
565860
2397
Ve tabii ki Seymour Papert,
09:40
who is the person who said,
215
568257
1505
şu sözü söyleyen kişiydi;
09:41
"You can't think about thinking
216
569762
1415
"Bir şey hakkında düşünmeyi düşünmedikçe
09:43
unless you think about thinking about something."
217
571177
2415
düşünme hakkında düşünemezsiniz."
09:45
And that's actually — you can unpack that later.
218
573592
5663
Bu gerçekten- bunu
daha sonra düşünebilirsiniz.
daha sonra düşünebilirsiniz.
09:51
It's a pretty profound statement.
219
579255
4106
Gerçekten oldukça derin bir ifade.
09:55
I'm showing some slides
220
583361
1740
TED 2'den
09:57
that were from TED 2,
221
585101
2086
bazı yansılar gösteriyorum,
09:59
a little silly as slides, perhaps.
222
587187
3742
belki yansı olarak biraz saçmalar.
10:02
Then I felt television really was about displays.
223
590929
5341
Sonra televizyonun gerçekten görüntülerle
ilgili olduğunu hissettim.
ilgili olduğunu hissettim.
10:08
Again, now we're past TED 1,
224
596273
3063
Tekrar, TED 1'i geçtik,
10:11
but just around the time of TED 2,
225
599336
3026
TED 2 civarlarındayız
10:14
and what I'd like to mention here is,
226
602362
2149
ve burada bahsetmek istediğim şey,
10:16
even though you could imagine
227
604511
2115
cihazın içinde
10:18
intelligence in the device,
228
606626
2054
zekâ olduğunu hayal etseniz bile,
10:20
I look today at some of the work
229
608680
1432
bugün nesnelerin interneti ile ilgili
10:22
being done about the Internet of Things,
230
610112
2438
yapılan bazı çalışmalara bakıyorum
10:24
and I think it's kind of tragically pathetic,
231
612550
2940
ve ben bunun trajik bir biçimde
acıklı olduğunu düşünüyorum.
acıklı olduğunu düşünüyorum.
10:27
because what has happened is people take
232
615490
2430
Çünkü olan şey insanların
fırın panelini alıp
fırın panelini alıp
10:29
the oven panel and put it on your cell phone,
233
617920
3498
telefonunuza yerleştirmeleri
veya kapı anahtarını
telefona yerleştirmeleri,
telefona yerleştirmeleri,
10:33
or the door key onto your cell phone,
234
621418
1789
10:35
just taking it and bringing it to you,
235
623207
2173
sadece almak ve size getirmek
10:37
and in fact that's actually what you don't want.
236
625380
2721
ve aslında bu sizin gerçekten
istediğiniz şey değil.
istediğiniz şey değil.
10:40
You want to put a chicken in the oven,
237
628101
2058
Tavuğu fırına koymak istiyorsunuz,
fırın "a-ha, bu bir tavuk" diyor
10:42
and the oven says, "Aha, it's a chicken,"
238
630159
2328
ve tavuğu pişiriyor.
10:44
and it cooks the chicken.
239
632487
1149
10:45
"Oh, it's cooking the chicken for Nicholas,
240
633636
1766
"Tavuğu Nicholas için pişiriyor
10:47
and he likes it this way and that way."
241
635402
1834
ve o tavuğu böyle ya da şöyle seviyor".
10:49
So the intelligence, instead of being in the device,
242
637236
3053
Şimdilerde başladığımız şey
10:52
we have started today
243
640289
1709
aklı cihaza yüklemek yerine,
10:53
to move it back onto the cell phone
244
641998
2112
cep telefonuna geri taşımak
10:56
or closer to the user,
245
644110
2370
veya kullanıcıya daha yakına,
10:58
not a particularly enlightened view
246
646480
2188
özellikle nesnelerin interneti açısından
11:00
of the Internet of Things.
247
648668
2741
çok da parlak bir bakış açısı değil.
11:03
Television, again, television what I said today,
248
651409
3464
Tekrar televizyon, televizyonun
bugünü dediğim şey,
bugünü dediğim şey,
11:06
that was back in 1990,
249
654873
2622
bu 1990'daydı
11:09
and the television of tomorrow
250
657495
1470
ve geleceğin televizyonu
11:10
would look something like that.
251
658965
2323
bunun gibi görünecek.
11:13
Again, people, but they laughed cynically,
252
661288
3544
İnsanlar yine alaycı bir şekilde gülmüştü,
11:16
they didn't laugh with much appreciation.
253
664832
5251
pek beğeni ile gülmemişlerdi.
11:22
Telecommunications in the 1990s,
254
670083
2650
1990'lardaki telekomünikasyon;
11:24
George Gilder decided that he would call this diagram
255
672733
5700
George Gilder bu diyagramı Negroponte değişimi
11:30
the Negroponte switch.
256
678433
2429
olarak adlandırmaya karar verdi.
11:32
I'm probably much less famous than George,
257
680862
2006
Ben muhtemelen George'dan daha az ünlüyüm,
11:34
so when he called it the Negroponte switch, it stuck,
258
682868
3607
bu yüzden o Negroponte değişimi dediği
için kabul gördü,
için kabul gördü,
11:38
but the idea of things that came in the ground
259
686475
2665
fakat fikirler yeryüzüyle buluşur,
11:41
would go in the air and stuff in the air
260
689140
1715
havalanır, havayı doldurur
11:42
would go into the ground
261
690855
1459
ve toprağa geri dönerek
11:44
has played itself out.
262
692314
1885
rolünü tamamlar.
11:46
That is the original slide from that year,
263
694199
4745
Bu o yıldan orijinal bir yansı
11:50
and it has worked in lockstep obedience.
264
698944
3375
ve gerçekle sıkı sıkıya örtüştü.
11:54
We started Wired magazine.
265
702319
2167
Wired dergisini başlattık.
11:56
Some people, I remember we shared
266
704486
3736
Bazı insanlarla resepsiyon masasına
12:00
the reception desk periodically,
267
708222
2722
dönüşümlü olarak baktığımızı hatırlıyorum
12:02
and some parent called up irate that his son
268
710944
4058
ve bir ebeveyn oğlunun
Wired'a üye olmak için
Wired'a üye olmak için
12:07
had given up Sports Illustrated
269
715002
2229
Sports Illustrated'dan vazgeçtiğine
12:09
to subscribe for Wired,
270
717231
1879
sinirlenerek aramıştı,
12:11
and he said, "Are you some
porno magazine or something?"
porno magazine or something?"
271
719110
3197
"Porno dergi falan mısınız?" dedi
12:14
and couldn't understand why his son
272
722307
2584
ve oğlunun Wired ile neden ilgilenmiş
12:16
would be interested in Wired, at any rate.
273
724891
3899
olabileceğini hiçbir şekilde anlayamadı.
12:20
I will go through this a little quicker.
274
728790
2604
Bunu biraz hızlı geçeceğim.
12:23
This is my favorite, 1995,
275
731394
3499
Bu benim favorim, 1995 yılı,
12:26
back page of Newsweek magazine.
276
734893
3037
Newsweek dergisinin arka sayfası.
12:29
Okay. Read it. (Laughter)
277
737930
1969
Tamam. Okuyun. (Gülüşmeler)
["Nicholas Negroponte, MIT Media Lab'ın yöneticisi,
["Nicholas Negroponte, MIT Media Lab'ın yöneticisi,
12:31
["Nicholas Negroponte, director of the MIT Media Lab, predicts that we'll soon buy books and newspapers straight over the Internet. Uh, sure."
—Clifford Stoll, Newsweek, 1995]
—Clifford Stoll, Newsweek, 1995]
278
739899
1901
yakında kitapları ve gazeteleri direkt olarak internetten alacağımızı tahmin ediyor. Ah, kesin."]
12:33
You must admit that gives you,
279
741800
1645
Birinin nasıl ölümüne yanlış
olduğunuzu söylemesinin
olduğunuzu söylemesinin
12:35
at least it gives me pleasure
280
743445
2227
size nasıl keyif verdiğini itiraf etmelisiniz,
12:37
when somebody says how dead wrong you are.
281
745672
3758
en azından bana veriyor.
12:41
"Being Digital" came out.
282
749430
2146
"Being Digital" çıktı.
12:43
For me, it gave me an opportunity
283
751576
2641
Bana ticari basında daha yer alma
12:46
to be more in the trade press
284
754217
2202
ve bunları halka
12:48
and get this out to the public,
285
756419
3271
açma fırsatı verdi
12:51
and it also allowed us to build the new Media Lab,
286
759690
3015
ve bize aynı zamanda yeni
Media Lab'ı kurma şansı verdi,
Media Lab'ı kurma şansı verdi,
12:54
which if you haven't been to, visit,
287
762705
1933
eğer ziyaret etmediyseniz edin,
12:56
because it's a beautiful piece of architecture
288
764638
3019
çünkü çalışmak için mükemmel
bir yer olmasının dışında
bir yer olmasının dışında
12:59
aside from being a wonderful place to work.
289
767657
2825
güzel bir mimari parça.
13:02
So these are the things we were saying in those TEDs.
290
770482
2695
Bunlar o TED'lerde söylediğimiz şeyler.
[Bugün aparatı çok kullanışsız olduğu için multimedya bir masaüstü veya oturma odası tecrübesi.
[Bugün aparatı çok kullanışsız olduğu için multimedya bir masaüstü veya oturma odası tecrübesi.
13:05
[Today, multimedia is a desktop or living room experience, because the apparatus is so clunky. This will change dramatically with small, bright, thin, high-resolution displays. — 1995]
291
773177
1567
Bu küçük, parlak, ince ve yüksek çözünürlüklü ekranlar ile dramatik bir şekilde değişecektir. - 1995]
13:06
We came to them.
292
774744
1492
Bunlara geldik.
13:08
I looked forward to it every year.
293
776236
1992
Her yıl dört gözle bekledim.
13:10
It was the party that Ricky Wurman never had
294
778228
3052
Ricky Wurman'ın hiç yapamadığı partiydi,
13:13
in the sense that he invited many of his old friends,
295
781280
2909
ben de dâhil olmak üzere birçok eski dostunu
13:16
including myself.
296
784189
1659
bir anlamda davet etmişti.
13:17
And then something for me changed
297
785848
2392
Ve sonra benim için bir şeyler
13:20
pretty profoundly.
298
788240
1469
oldukça ciddi bir şekilde değişti.
13:21
I became more involved with computers and learning
299
789709
3953
Bilgisayar ve öğrenme konularına
daha çok ilgi duymaya başladım
daha çok ilgi duymaya başladım
13:25
and influenced by Seymour,
300
793662
2462
ve Seymour'dan etkilendim,
13:28
but particularly looking at learning
301
796124
2615
fakat özellikle
13:30
as something that is best approximated
302
798739
3910
en çok bilgisayar programcılığını,
öğrenmeye yaklaşan bir şey olarak gördüm.
13:34
by computer programming.
303
802649
1754
13:36
When you write a computer program,
304
804403
2014
Bir bilgisayar programı yazdığınız zaman,
13:38
you've got to not just list things out
305
806417
2795
sadece maddeleri listeleyerek,
13:41
and sort of take an algorithm
306
809212
1728
bir çeşit algoritma hazırlayıp
13:42
and translate it into a set of instructions,
307
810940
2876
birtakım komutlara çevirmezsiniz,
13:45
but when there's a bug, and all programs have bugs,
308
813816
2683
bunun yanında bütün programlarda olduğu
gibi bir hata oluştuğunda
gibi bir hata oluştuğunda
13:48
you've got to de-bug it.
309
816499
1709
bu hatayı gidermek zorundasınızdır.
13:50
You've got to go in, change it,
310
818208
1990
Kodları açmalı, değiştirmeli,
13:52
and then re-execute,
311
820198
1622
sonra yeniden çalıştırmalı
13:53
and you iterate,
312
821820
1804
ve bunu tekrarlamalısınız,
13:55
and that iteration is really
313
823624
2907
bu tekrarlama öğrenmeye gerçekten
13:58
a very, very good approximation of learning.
314
826531
2903
çok çok güzel bir yaklaşımdır.
14:01
So that led to my own work with Seymour
315
829434
3667
Bu, Seymour'la Kamboçya gibi yerlerde
14:05
in places like Cambodia
316
833101
2358
kendi işimi yapmama
14:07
and the starting of One Laptop per Child.
317
835459
2904
ve Çocuk Başına Bir Dizüstü Bilgisayar'ın
başlamasına yol açtı.
başlamasına yol açtı.
Çocuk Başına Bir Dizüstü Bilgisayar üzerine
yeterince TED konuşması yapıldı,
yeterince TED konuşması yapıldı,
14:10
Enough TED Talks on One Laptop per Child,
318
838363
2814
14:13
so I'll go through it very fast,
319
841177
1761
bu yüzden oldukça çabuk geçeceğim,
14:14
but it did give us the chance
320
842938
3925
fakat bu bize öğrenme,
gelişim ve programlama
gelişim ve programlama
14:18
to do something at a relatively large scale
321
846863
3506
alanlarında nispeten büyük ölçüde
14:22
in the area of learning, development and computing.
322
850369
3993
bir şeyler yapma şansı verdi.
Çocuk Başına Bir Dizüstü Bilgisayar kampanyasının
1 milyar $'lık bir proje olduğunu
1 milyar $'lık bir proje olduğunu
14:26
Very few people know that One Laptop per Child
323
854362
2817
14:29
was a $1 billion project,
324
857179
2635
çok az insan biliyor
14:31
and it was, at least over the seven years I ran it,
325
859814
2647
ve öyleydi, en azından
benim yürüttüğüm 7 yıl boyunca
benim yürüttüğüm 7 yıl boyunca
14:34
but even more important, the World Bank
326
862461
2146
ve daha önemlisi, Dünya Bankası
14:36
contributed zero, USAID zero.
327
864607
3115
sıfır katkı yapmıştı, USAID de öyle.
14:39
It was mostly the countries
using their own treasuries,
using their own treasuries,
328
867722
4155
Genellikle ülkeler kendi
hazinelerini kullandılar,
hazinelerini kullandılar,
14:43
which is very interesting,
329
871877
1603
ki bu ilginçtir,
en azından benim için daha sonra
14:45
at least to me it was very interesting
330
873480
1356
14:46
in terms of what I plan to do next.
331
874836
3144
yapmayı planladıklarım açısından ilginçti.
14:49
So these are the various places it happened.
332
877980
3025
Bunlar gerçekleştiği bazı yerler.
14:53
I then tried an experiment,
333
881005
2902
Sonra ben bir deney yapmaya çalıştım
14:55
and the experiment happened in Ethiopia.
334
883907
4281
ve deney Etiyopya'da gerçekleşti.
15:00
And here's the experiment.
335
888188
2642
Ve işte deney.
15:02
The experiment is,
336
890830
1631
Deney şuydu,
15:04
can learning happen where there are no schools.
337
892461
3780
okulun olmadığı yerde
öğrenim olabilir mi?
öğrenim olabilir mi?
15:08
And we dropped off tablets
338
896241
2530
Hiçbir talimat olmadan
15:10
with no instructions
339
898771
2243
tabletleri bıraktık
15:13
and let the children figure it out.
340
901014
3273
ve çocukların çözümlemesine izin verdik.
15:16
And in a short period of time,
341
904287
3647
Kısa bir zaman dilimi içinde
15:19
they not only
342
907934
2098
sadece açmayı,
15:22
turned them on and were using 50 apps per child
343
910032
3072
5 gün içinde çocuk başına
15:25
within five days,
344
913104
2102
50 uygulama kullanmayı,
15:27
they were singing "ABC" songs within two weeks,
345
915206
2934
iki hafta içinde "ABC"
şarkıları söylemeyi değil,
şarkıları söylemeyi değil,
15:30
but they hacked Android within six months.
346
918140
3893
aynı zamanda 6 ay içinde Android'i hacklemeyi başardılar.
15:34
And so that seemed sufficiently interesting.
347
922033
3518
Ve bu yeterince ilginç görünüyordu.
15:37
This is perhaps the best picture I have.
348
925551
2559
Bu belki bendeki en iyi resim olabilir.
15:40
The kid on your right
349
928110
4151
Size göre sağdaki çocuk
15:44
has sort of nominated himself as teacher.
350
932261
2475
bir çeşit öğretmenmiş gibi davranıyordu.
15:46
Look at the kid on the left, and so on.
351
934736
2520
Soldaki çocuğa bakın ve diğerlerine.
15:49
There are no adults involved in this at all.
352
937256
3150
Buna hiçbir yetişkin karışmadı.
15:52
So I said, well can we do this
353
940406
1424
"Bunu daha geniş bir ölçekte
15:53
at a larger scale?
354
941830
1597
yapabilir miyiz?" dedim.
15:55
And what is it that's missing?
355
943427
2481
Peki eksik olan nedir?
15:57
The kids are giving a press conference at this point,
356
945908
2269
Burada çocuklar basın
toplantısı yapıyorlar
toplantısı yapıyorlar
16:00
and sort of writing in the dirt.
357
948177
2685
ve toprağa yazıyorlar.
16:02
And the answer is, what is missing?
358
950862
3445
Ve cevap, eksik olan nedir?
16:06
And I'm going to skip over my prediction, actually,
359
954307
2536
Aslında tahminimi atlayacağım,
16:08
because I'm running out of time,
360
956843
1528
çünkü zamanım bitiyor
16:10
and here's the question, is what's going to happen?
361
958371
3968
ve işte soru, ne olacak?
16:14
I think the challenge
362
962339
1487
Sanıyorum ki sorun,
16:15
is to connect the last billion people,
363
963826
2628
son bir milyar insanı dâhil etmek
16:18
and connecting the last billion
364
966454
2651
ve son bir milyarı dâhil etmek
16:21
is very different than connecting the next billion,
365
969105
3397
sıradaki bir milyarı dâhil
etmekten çok farklı
etmekten çok farklı
16:24
and the reason it's different
366
972502
1394
ve farklı olmasının sebebi
16:25
is that the next billion
367
973896
1864
sıradaki bir milyarın
16:27
are sort of low-hanging fruit,
368
975760
1950
ulaşılabilir olması,
16:29
but the last billion are rural.
369
977710
3367
fakat son milyar kırsalda.
16:33
Being rural and being poor
370
981077
3752
Kırsalda olmak ve fakir olmak
16:36
are very different.
371
984829
1132
çok farklıdır.
16:37
Poverty tends to be created by our society,
372
985961
3633
Yoksulluk toplumumuz tarafından
yaratılma eğilimindedir
yaratılma eğilimindedir
16:41
and the people in that community are not poor
373
989594
5450
ve o topluluktaki insanların yaşadığı yokluk
aynı anlama gelmemektedir.
16:47
in the same way at all.
374
995044
1909
16:48
They may be primitive,
375
996953
1405
İlkel olabilirler,
16:50
but the way to approach it and to connect them,
376
998358
4044
fakat onlara ulaşma ve onları dâhil etme yolu,
16:54
the history of One Laptop per Child,
377
1002402
2531
Çocuk Başına Bir Dizüstü Bilgisayar'ın geçmişi
16:56
and the experiment in Ethiopia,
378
1004933
3656
ve Etiyopya'daki deney,
17:00
lead me to believe that we can in fact
379
1008589
3275
beni aslında bunu çok kısa bir süre içinde
17:03
do this in a very short period of time.
380
1011864
2801
gerçekleştirebileceğimize inandırdı.
17:06
And so my plan,
381
1014665
1841
Evet, benim planım
17:08
and unfortunately I haven't been able
382
1016506
2234
ve maalesef ki partnerlerimi
17:10
to get my partners at this point
383
1018740
2868
onları duyurmama müsaade edecek
17:13
to let me announce them,
384
1021608
1291
noktaya getiremedim,
17:14
but is to do this with a stationary satellite.
385
1022899
4907
bunu bir sabit uydu ile yapmak.
17:19
There are many reasons
386
1027806
2459
Sabit uyduların en iyi şey olmadığıyla
17:22
that stationary satellites aren't the best things,
387
1030265
4515
ilgili çok gerekçe var,
17:26
but there are a lot of reasons why they are,
388
1034780
2937
fakat neden olduklarıyla ilgili de var
17:29
and for two billion dollars,
389
1037717
3095
ve iki milyar dolarla,
17:32
you can connect a lot more than 100 million people,
390
1040812
3684
100 milyondan çok daha fazla
insanı dâhil edebilirsiniz,
insanı dâhil edebilirsiniz,
17:36
but the reason I picked two,
391
1044496
2661
fakat ikiyi seçmemin nedeni
17:39
and I will leave this as my last slide,
392
1047157
3383
ve bunu son yansım olarak bırakacağım,
17:42
is two billion dollars
393
1050540
1784
iki milyar dolar
17:44
is what we were spending
394
1052324
2919
Afganistan'da
17:47
in Afghanistan
395
1055243
2093
her hafta
17:49
every week.
396
1057336
1912
yaptığımız harcamaydı.
17:51
So surely if we can connect
397
1059248
3307
Eğer Afrika
ve son bir milyar insanı böyle rakamlarla
17:54
Africa and the last billion people
398
1062555
2700
dâhil edebiliyorsak, bunu kesinlikle
17:57
for numbers like that,
399
1065255
1554
yapmamız gerekiyor.
17:58
we should be doing it.
400
1066809
1313
18:00
Thank you very much.
401
1068122
2297
Çok teşekkürler.
18:02
(Applause)
402
1070419
3529
(Alkışlar)
18:05
Chris Anderson: Stay up there. Stay up there.
403
1073948
4330
Chris Anderson: Orada kal, orada kal.
18:10
NN: You're going to give me extra time?
404
1078278
2030
NN: Bana ek süre mi vereceksiniz?
18:12
CA: No. That was wickedly clever, wickedly clever.
405
1080308
2362
CA: Hayır. Bu çok zekiceydi, çok zekice.
18:14
You gamed it beautifully.
406
1082670
1865
Çok güzel bir şekilde sundun.
18:16
Nicholas, what is your prediction?
407
1084535
2630
Nicholas, tahminin ne?
18:19
(Laughter)
408
1087165
2026
(Gülüşmeler)
18:21
NN: Thank you for asking.
409
1089191
2436
NN: Sorduğun için teşekkürler.
18:23
I'll tell you what my prediction is,
410
1091627
2773
Sana tahminimin ne olduğunu söyleyeceğim
18:26
and my prediction, and this is a prediction,
411
1094400
2700
ve benim tahminim, bu bir tahmin,
18:29
because it'll be 30 years. I won't be here.
412
1097100
2662
çünkü 30 sene geçecek.
Ben burada olmayacağım.
Ben burada olmayacağım.
18:31
But one of the things about learning how to read,
413
1099762
4728
Fakat okumayı öğrenmekle
ilgili şeylerden biri,
ilgili şeylerden biri,
18:36
we have been doing a lot of consuming
414
1104490
2849
gözümüz yoluyla bilgi edinirken
18:39
of information going through our eyes,
415
1107339
2285
çok ziyan ediyoruz,
18:41
and so that may be a very inefficient channel.
416
1109624
3076
yani bu çok etkin bir kanal olmayabilir.
18:44
So my prediction is that we are
going to ingest information
going to ingest information
417
1112700
5085
Benim tahminim bilgiyi yutacağımız.
18:49
You're going to swallow a pill and know English.
418
1117785
3197
Bir hap yutacak ve İngilizce
biliyor olacaksın.
biliyor olacaksın.
18:52
You're going to swallow a
pill and know Shakespeare.
pill and know Shakespeare.
419
1120982
2692
Bir hap yutacak ve
Shakespeare biliyor olacaksın.
Shakespeare biliyor olacaksın.
18:55
And the way to do it is through the bloodstream.
420
1123674
2609
Ve bunu yapmanın yolu
kan akışından geçiyor.
kan akışından geçiyor.
18:58
So once it's in your bloodstream,
421
1126283
1857
Bir defa kan akışına girdiğinde,
19:00
it basically goes through it and gets into the brain,
422
1128140
2218
içinden ilerleyecek ve beyine ulaşacak,
19:02
and when it knows that it's in the brain
423
1130358
2182
beyinde farklı yerlerde
19:04
in the different pieces,
424
1132540
1322
olduğunu bildiğinde,
19:05
it deposits it in the right places.
425
1133862
2625
doğru bölgelerde depolayacak.
19:08
So it's ingesting.
426
1136487
1332
Yani bu yutmakla ilgili.
CA: Son zamanlarda Ray Kurzweil ile
takılmış olma ihtimalin var mı?
takılmış olma ihtimalin var mı?
19:09
CA: Have you been hanging out
with Ray Kurzweil by any chance?
with Ray Kurzweil by any chance?
427
1137819
2520
19:12
NN: No, but I've been hanging
around with Ed Boyden
around with Ed Boyden
428
1140339
3213
NN: Hayır, fakat Ed Boyden ile takılıyordum
ve burada olan konuşmacılardan
19:15
and hanging around with one of the speakers
429
1143552
1845
19:17
who is here, Hugh Herr,
430
1145397
1813
biri ile takılıyordum, Hugh Herr
19:19
and there are a number of people.
431
1147210
1897
ve birkaç kişi daha.
19:21
This isn't quite as far-fetched,
432
1149107
1397
Bu o kadar da zorlama değil,
19:22
so 30 years from now.
433
1150504
2945
yani 30 yıl sonrası.
19:25
CA: We will check it out.
434
1153449
1742
CA: Bunu kontrol edeceğiz.
Geri dönecek ve 30 yıl sonra
bu klibi tekrar oynatacağız
bu klibi tekrar oynatacağız
19:27
We're going to be back and we're going
to play this clip 30 years from now,
to play this clip 30 years from now,
435
1155191
2302
19:29
and then all eat the red pill.
436
1157493
3031
ve sonra kırmızı hapı yutacağız.
19:32
Well thank you for that.
437
1160524
2185
Bunun için teşekkürler.
19:34
Nicholas Negroponte.
438
1162709
1444
Nicholas Negroponte.
19:36
NN: Thank you.
439
1164153
1348
NN: Teşekkürler.
19:37
(Applause)
440
1165501
814
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Nicholas Negroponte - Tech visionaryThe founder of the MIT Media Lab, Nicholas Negroponte pushed the edge of the information revolution as an inventor, thinker and angel investor. He's the driving force behind One Laptop per Child, building computers for children in the developing world.
Why you should listen
A pioneer in the field of computer-aided design, Negroponte founded (and was the first director of) MIT's Media Lab, which helped drive the multimedia revolution and now houses more than 500 researchers and staff across a broad range of disciplines. An original investor in Wired (and the magazine's "patron saint"), for five years he penned a column exploring the frontiers of technology -- ideas that he expanded into his 1995 best-selling book Being Digital. An angel investor extraordinaire, he's funded more than 40 startups, and served on the boards of companies such as Motorola and Ambient Devices.
But his latest effort, the One Laptop per Child project, may prove his most ambitious. The organization is designing, manufacturing and distributing low-cost, wireless Internet-enabled computers costing roughly $100 and aimed at children. Negroponte hopes to put millions of these devices in the hands of children in the developing world.
Nicholas Negroponte | Speaker | TED.com