TEDMED 2014
Kitra Cahana: My father, locked in his body but soaring free
Kitra Cahana: Babam, vücuduna hapsolmuş ama özgürce süzülüyor
Filmed:
Readability: 4.2
1,152,178 views
2011 yılında, Ronnie Cahana şiddetli bir inme geçirdi ve locked-in sendromuna yakalandı, gözleri hariç tamamen felçli haldeydi. Bu durum normal bir insanın ruh halini çökertebilecekken, Cahana bu "gevezeliğe ara verme" sürecinde huzur buldu ve "bedenine ve yaşamına yeniden bağlandı". Bu kasvetli, duygusal konuşmada, kızı Kitra, babasının bu manevi deneyimini, görünen çaresiz haline rağmen etrafındakilere rehberlik edişinin belgelerini paylaşıyor.
Kitra Cahana - Vagabond photojournalist + conceptual artist
Kitra Cahana is a Canadian photographer who blurs the line between anthropologist and journalist. Full bio
Kitra Cahana is a Canadian photographer who blurs the line between anthropologist and journalist. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I know a man who soars above the city every night.
0
603
5862
Her gece şehrin üstünde
yükselen bir adam biliyorum.
yükselen bir adam biliyorum.
00:18
In his dreams, he twirls and swirls
1
6465
2994
Rüyalarında, ayak parmakları yeri öperek
00:21
with his toes kissing the Earth.
2
9459
2867
dönüyor ve dönüyordu.
00:24
Everything has motion, he claims,
3
12326
2814
Her şey hareket eder ona göre
00:27
even a body as paralyzed as his own.
4
15140
4842
kendisi gibi felçli bir vücut bile.
00:31
This man is my father.
5
19982
4830
Bu adam benim babam.
00:36
Three years ago, when I found out
6
24812
1901
Üç yıl önce, babamın beyin sapında
00:38
that my father had suffered a severe stroke
7
26713
2587
şiddetli bir felç
00:41
in his brain stem,
8
29300
2126
geçirdiğini öğrendiğimde,
00:43
I walked into his room in the ICU
9
31426
3474
Montreal nöroloji enstitüsünde
00:46
at the Montreal Neurological Institute
10
34900
2984
yoğun bakım ünitesindeki
odasına girdim
odasına girdim
00:49
and found him lying deathly still,
11
37884
2643
ve onu oksijen cihazına bağlanmış
00:52
tethered to a breathing machine.
12
40527
2936
ölü gibi yatarken buldum.
00:55
Paralysis had closed over his body slowly,
13
43463
4431
Felç vücudunu yavaşça kapatmşıtı,
00:59
beginning in his toes, then legs,
14
47894
2071
ayak parmaklarından başlayarak,
bacaklarına
bacaklarına
01:01
torso, fingers and arms.
15
49965
2530
gövdesine, el parmaklarına ve kollarına.
01:04
It made its way up his neck,
16
52495
2205
Nefes alma yetisini keserek
01:06
cutting off his ability to breathe,
17
54700
2205
boynuna kadar çıkmış
01:08
and stopped just beneath the eyes.
18
56905
4477
ve tam gözlerinin altında durmuştu.
01:13
He never lost consciousness.
19
61382
2171
Bilincini hiç kaybetmedi.
01:15
Rather, he watched from within
20
63553
2587
Onun yerine, vücudu kendini kapatırken
01:18
as his body shut down,
21
66140
2306
o seyretti,
01:20
limb by limb,
22
68446
2137
bir uzuvdan diğerine,
01:22
muscle by muscle.
23
70583
2959
bir kastan diğerine.
01:25
In that ICU room, I walked up to my father's body,
24
73542
4558
O yoğun bakım odasında,
babamın bedenine doğru yürüdüm
babamın bedenine doğru yürüdüm
01:30
and with a quivering voice and through tears,
25
78100
3599
ve titreyen bir ses ve gözyaşlarıyla
01:33
I began reciting the alphabet.
26
81699
3413
alfabeyi saymaya başladım.
01:37
A, B, C, D, E, F, G,
27
85112
5898
A, B, C, D, E, F, G,
01:43
H, I, J, K.
28
91010
4130
H, I, J, K.
01:47
At K, he blinked his eyes.
29
95140
2952
K harfinde, gözlerini kırptı.
01:50
I began again.
30
98092
2154
Tekrar başladım.
01:52
A, B, C, D, E, F, G,
31
100246
4494
A, B, C, D, E, F, G,
01:56
H, I.
32
104740
2010
H, I.
01:58
He blinked again at the letter I,
33
106750
3138
İ harfinde tekrar gözlerini kırptı,
02:01
then at T, then at R, and A:
34
109888
3992
sonra T, sonra R ve A:
02:05
Kitra.
35
113880
1847
Kitra.
02:07
He said "Kitra, my beauty, don't cry.
36
115727
3958
"Kitra, güzelim, sakın ağlama.
02:11
This is a blessing."
37
119685
4455
Bu bir kutsama."
02:16
There was no audible voice, but my father
38
124140
2655
Ortada herhangi bir ses yoktu ama babam
02:18
called out my name powerfully.
39
126795
3048
ismimi o kadar güçlü söylemişti ki.
02:21
Just 72 hours after his stroke,
40
129843
3092
Felçten sadece 72 saat sonra,
02:24
he had already embraced
41
132935
1755
durumunu tamamiyle
02:26
the totality of his condition.
42
134690
3475
kabullenmişti.
02:30
Despite his extreme physical state,
43
138165
2500
Olağanüstü fiziksel durumuna rağmen
02:32
he was completely present with me,
44
140665
2956
o tamamen benimle beraberdi,
02:35
guiding, nurturing,
45
143621
2632
yol gösteriyor, büyütüyor
02:38
and being my father as much
46
146253
2250
ve daha önce hiç olmadığı kadar
02:40
if not more than ever before.
47
148503
3236
babalık yapıyordu.
02:43
Locked-in syndrome
48
151739
1563
Locked-in sendromu
02:45
is many people's worst nightmare.
49
153302
3401
çoğu insanın en kötü kabusudur.
02:48
In French, it's sometimes called
50
156703
2408
Fransızcada, bazen buna
02:51
"maladie de l'emmuré vivant."
51
159111
2080
"maladie de l'emmuré vivant." denir.
02:53
Literally, "walled-in-alive disease."
52
161191
5321
Harfi harfine, "canlı canlı kapana
kısılma hastalığı" manasına gelir.
kısılma hastalığı" manasına gelir.
02:58
For many people, perhaps most,
53
166512
1755
Bir çok insan, belki hepsi için
03:00
paralysis is an unspeakable horror,
54
168267
3532
felç tarifi imkansız bir dehşettir,
03:03
but my father's experience
55
171799
2341
fakat babamın deneyimi
03:06
losing every system of his body
56
174140
2371
vücudundaki her sistemi kaybetmek
03:08
was not an experience of feeling trapped,
57
176511
3061
kapana kısılma deneyimi değildi,
03:11
but rather of turning the psyche inwards,
58
179572
4161
daha çok derinlerdeki
bir şeyi ortaya çıkarmaktı,
bir şeyi ortaya çıkarmaktı,
03:15
dimming down the external chatter,
59
183733
3195
gevezeliğe ara vermek,
03:18
facing the recesses of his own mind,
60
186928
2925
zihninin derinlikleriyle yüzleşmek
03:21
and in that place,
61
189853
1837
ve orada,
03:23
falling in love with life and body anew.
62
191690
4780
bedenine ve yaşamına yeniden
bağlanmak idi.
bağlanmak idi.
03:28
As a rabbi and spiritual man
63
196470
2696
Tanrıya inanan, dindar bir adam olarak
03:31
dangling between mind and body, life and death,
64
199166
4114
bedeni ve zihni arasında, yaşam ve
ölüm arasında gidip gelmesiyle
ölüm arasında gidip gelmesiyle
03:35
the paralysis opened up a new awareness for him.
65
203280
4527
felç ona yeni bir farkındalık
düzeyi getirdi.
düzeyi getirdi.
03:39
He realized he no longer needed to look
66
207807
2414
Artık tanrıya ulaşmak için cismani
dünyanın
dünyanın
03:42
beyond the corporeal world
67
210221
3029
ötesine bakmasına
03:45
in order to find the divine.
68
213250
3249
gerek kalmadığını fark etti.
03:48
"Paradise is in this body.
69
216499
3889
"Cennet bu bedenin içinde.
03:52
It's in this world," he said.
70
220388
3762
O bu dünyada." dedi.
03:56
I slept by my father's side for the first four months,
71
224150
3856
İlk dört ay boyunca babamın
yanı başında uyudum,
yanı başında uyudum,
04:00
tending as much as I could
72
228006
2114
yapabildiğim kadar sıkıntılarıyla
04:02
to his every discomfort,
73
230120
2645
ilgilendim.
04:04
understanding the deep
human psychological fear
human psychological fear
74
232765
3350
Yardım isteme yetisine sahip olmamanın
04:08
of not being able to call out for help.
75
236115
3485
verdiği derin insani
psikolojik korkuyu anladım
psikolojik korkuyu anladım
04:11
My mother, sisters, brother and I,
76
239600
3726
Annem, kız kardeşlerim,
erkek kardeşim ve ben,
erkek kardeşim ve ben,
04:15
we surrounded him in a cocoon of healing.
77
243326
4364
onu adeta bir sağlık kozasıyla
çepeçevre sardık.
çepeçevre sardık.
04:19
We became his mouthpiece,
78
247690
2100
Her gün saatlerce alfabeyi sıralayarak,
04:21
spending hours each day reciting the alphabet
79
249790
3829
onun ağzı olduk
04:25
as he whispered back sermons
80
253619
2362
o göz kırpmalarıyla bize
04:27
and poetry with blinks of his eye.
81
255981
3669
vaazlar ve şiirler fısıldarken.
04:31
His room, it became our temple of healing.
82
259650
5454
Onun odası, orası bizim sağlık
tapınağımız oldu.
tapınağımız oldu.
04:37
His bedside became a site for those
83
265104
2722
Onun yatağının yanı başı tavsiye ve
ruhani rehberlik
ruhani rehberlik
04:39
seeking advice and spiritual counsel, and through us,
84
267826
4085
arayanlar için ayrılmış bir mekan
haline geldi ve bize göre,
haline geldi ve bize göre,
04:43
my father was able to speak
85
271911
2540
babam konuşabiliyordu
04:46
and uplift,
86
274451
2194
bir harften diğerine,
04:48
letter by letter,
87
276645
1991
bir göz kırpıştan diğerine,
04:50
blink by blink.
88
278636
2464
gittikçe yüceliyordu.
04:53
Everything in our world became slow and tender
89
281100
3892
Hastane koğuşundaki patırtı,
dram ve ölümler
dram ve ölümler
04:56
as the din, drama and death of the hospital ward
90
284992
3364
arka planda kaybolurken
05:00
faded into the background.
91
288356
3504
bizim dünyamızdaki her şey
yavaş ve hassas hale geldi.
yavaş ve hassas hale geldi.
05:03
I want to read to you one of the first things
92
291860
2100
Size felci takip eden hafta kaydettiğimiz
05:05
that we transcribed in the week following the stroke.
93
293960
4241
ilk şeylerden birini okumak istiyorum.
05:10
He composed a letter,
94
298201
2380
Sinagog cemaatine gönderilmek üzere,
05:12
addressing his synagogue congregation,
95
300581
2621
bir mektup yazdı
05:15
and ended it with the following lines:
96
303202
3509
ve şu mısralarla bitirdi:
05:18
"When my nape exploded,
97
306711
2479
"Ensem patladığında,
05:21
I entered another dimension:
98
309190
2763
farklı bir boyuta geçtim:
05:23
inchoate, sub-planetary, protozoan.
99
311953
4657
tamamlanmamış, yarı gezegen,
tek gözenekli.
tek gözenekli.
05:28
Universes are opened and closed continually.
100
316610
4589
Evrenler tekrar tekrar açıldı ve kapandı.
05:33
There are many when low,
101
321199
2059
Alçaktayken büyümesi durmuş,
05:35
who stop growing.
102
323258
2205
onlarcası var.
05:37
Last week, I was brought so low,
103
325463
2104
Geçen hafta, tamamen bitmiştim
05:39
but I felt the hand of my father around me,
104
327567
3435
ama babamın elini etrafımda hissettim
05:43
and my father brought me back."
105
331002
3420
ve babam beni geri getirdi."
05:46
When we weren't his voice,
106
334422
2245
Onun sesi olmadığımız zamanlarda,
05:48
we were his legs and arms.
107
336667
3333
onun kolları ve bacaklarıydık.
05:52
I moved them like I know I would have wanted
108
340000
2652
Onları günün her saatinde,
05:54
my own arms and legs to be moved
109
342652
2597
kendi kol ve bacaklarımın şu anda
olduğu gibi
olduğu gibi
05:57
were they still for all the hours of the day.
110
345249
3892
hareket etmesini isteyeceğimi bildiğim
gibi hareket ettirdim.
gibi hareket ettirdim.
06:01
I remember I'd hold his fingers near my face,
111
349141
3983
Sıcak ve yumuşak tutmak için her
eklemini bükerken
eklemini bükerken
06:05
bending each joint to keep it soft and limber.
112
353124
4286
parmaklarını yüzümde
gezdirdiğimi hatırlıyorum.
gezdirdiğimi hatırlıyorum.
06:09
I'd ask him again and again
113
357410
2351
Ona tekrar ve tekrar
06:11
to visualize the motion,
114
359761
2497
hareketi gözünde canlandırmasını,
06:14
to watch from within as the finger curled
115
362258
3521
zihninden parmaklarının açılıp gerilişini
06:17
and extended, and to move along with it
116
365779
4072
ve parmakları boyunca hareket edişini
06:21
in his mind.
117
369851
2711
seyretmesini söyledim.
06:24
Then, one day, from the corner of my eye,
118
372562
2013
Ve, bir gün, gözümün ucuyla,
06:26
I saw his body slither like a snake,
119
374575
3723
vücudunun bir yılan
gibi titrediğini gördüm,
gibi titrediğini gördüm,
06:30
an involuntary spasm passing through the course
120
378298
3305
uzuvlarına doğru istemsiz bir
06:33
of his limbs.
121
381603
2287
kasılma oldu.
06:35
At first, I thought it was my own hallucination,
122
383890
2215
Başta, halüsinasyon gördüğümü zannettim,
06:38
having spent so much time tending to this one body,
123
386105
3555
çaresizce kendiliğinden
bir hareket görmek için
bir hareket görmek için
06:41
so desperate to see anything react on its own.
124
389660
4660
o tek vücutla geçirdiğim onca zaman.
06:46
But he told me he felt tingles,
125
394320
2660
Ama o bana bir ürperti
hissettiğini söyledi,
hissettiğini söyledi,
06:48
sparks of electricity flickering on and off
126
396980
3535
derisinin hemen üstünden
06:52
just beneath the surface of the skin.
127
400515
3757
titreşimler bir çakıp bir sönüyordu.
06:56
The following week, he began ever so slightly
128
404272
3307
Takip eden hafta, oldukça
yüzeysel kas resiztansı
yüzeysel kas resiztansı
06:59
to show muscle resistance.
129
407579
2756
göstermeye başladı.
07:02
Connections were being made.
130
410335
2605
bağlantılar sağlanıyordu.
07:04
Body was slowly and gently reawakening,
131
412940
5224
Beden yavaşça ve nazikçe
tekrar uyanıyordu,
tekrar uyanıyordu,
07:10
limb by limb, muscle by muscle,
132
418164
3546
uzuv uzuv, kas kas,
07:13
twitch by twitch.
133
421710
2931
seğirti seğirti.
07:16
As a documentary photographer,
134
424641
2637
Bir belgesel fotoğrafçısı olarak,
07:19
I felt the need to photograph
135
427278
1802
yeni doğan bebeğiyle bir anne gibi
07:21
each of his first movements
136
429080
2200
onun ilk hareketlerinin her birinin
07:23
like a mother with her newborn.
137
431280
2650
fotoğrafını çekme ihtiyacı hissettim.
07:25
I photographed him taking his first unaided breath,
138
433930
4504
Yardım almadan çektiği ilk nefesi,
07:30
the celebratory moment after he showed
139
438434
2779
ilk defa kas direnci
07:33
muscle resistance for the very first time,
140
441213
4007
gösterdiği kutlamalık anı,
07:37
the new adapted technologies that allowed him
141
445220
2710
onun daha ve daha fazla özgürlük
kazanmasına izin veren
kazanmasına izin veren
07:39
to gain more and more independence.
142
447930
3880
yeni takılmış teknolojik
cihazları fotoğrafladım.
cihazları fotoğrafladım.
07:43
I photographed the care and the love
143
451810
2013
Onu çevreleyen ilgiyi ve sevgiyi
07:45
that surrounded him.
144
453823
2328
fotoğrafladım.
07:56
But my photographs only told the outside story
145
464890
3414
Fakat fotoğraflarım yalnızca oksijen
makinesine bağlanmış
makinesine bağlanmış
08:00
of a man lying in a hospital bed
146
468304
3312
ve hastanede yatmakta olan bir
adamın dışarıdan
adamın dışarıdan
08:03
attached to a breathing machine.
147
471616
1654
gözüken hikayesini anlatıyordu.
08:05
I wasn't able to portray his story from within,
148
473270
3622
Asıl hikayeyi tasvir edemiyordum
08:08
and so I began to search for a new visual language,
149
476892
3323
ve bende yeni bir görsel dil
aramaya başladım,
aramaya başladım,
08:12
one which strived to express the ephemeral quality
150
480215
3298
onun kısacık nitelikli ruhani deneyimini
08:15
of his spiritual experience.
151
483513
3896
göstermesini sağlayacak bir dil.
08:38
Finally, I want to share with you
152
506026
2258
Son olarak, sizinle üzerinde çalıştığım
08:40
a video from a series that I've been working on
153
508284
3358
bir diziden, babamın deneyimlediği,
08:43
that tries to express the slow, in-between existence
154
511642
3268
varoluşun arasındaki yavaşlığı
göstermeye çalışan
göstermeye çalışan
08:46
that my father has experienced.
155
514910
2710
bir video paylaşmak istiyorum.
08:49
As he began to regain his ability to breathe,
156
517620
3550
Nefes alma yetisini tekrar
kazanmaya başladığında,
kazanmaya başladığında,
08:53
I started recording his thoughts,
157
521170
2632
onun düşüncelerini kaydetmeye başladım,
08:55
and so the voice that you hear in this video
158
523802
1924
ve bu videoda duyacağınız ses
08:57
is his voice.
159
525726
2610
onun sesidir.
09:00
(Video) Ronnie Cahana: You have to believe
160
528336
3082
(Video) Ronnie Cahana: Bir felçlinin
09:03
you're paralyzed
161
531418
2734
bölümünü oynamak için
09:06
to play the part
162
534152
2755
felçli kaldığına
09:08
of a quadriplegic.
163
536907
5233
inanmalısın.
09:14
I don't.
164
542140
1968
Ben inanmıyorum.
09:16
In my mind,
165
544108
2586
Zihnimde
09:18
and in my dreams
166
546694
2762
ve rüyalarımda
09:21
every night
167
549456
2840
her gece
09:24
I Chagall-man float
168
552296
4915
ben chagall adam şehrin
09:29
over the city
169
557211
3128
üstünde süzülüyorum
09:32
twirl and swirl
170
560339
3217
dönüyor ve dönüyorum
09:35
with my toes kissing the floor.
171
563556
7919
parmaklarım yeri öperek.
09:43
I know nothing about the statement
172
571475
6907
Ben hareketsiz bir adamın durumuyla
09:50
of man without motion.
173
578382
5793
ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
09:56
Everything has motion.
174
584175
3624
Her şey hareket eder.
09:59
The heart pumps.
175
587799
3351
Kalp atar.
10:03
The body heaves.
176
591150
4296
Vücut kabarır.
10:07
The mouth moves.
177
595446
4714
Ağız oynar.
10:12
We never stagnate.
178
600160
4071
Asla durmayız.
10:16
Life triumphs up and down.
179
604231
6824
Hayat inişler ve çıkışlarla doludur.
10:23
Kitra Cahana: For most of us,
180
611055
2076
Kitra Cahana: Çoğunluğumuz için
10:25
our muscles begin to twitch and move
181
613131
2734
kaslarımız biz bilincimize kavuşmadan
çok önce
çok önce
10:27
long before we are conscious,
182
615865
2508
seğirmeye ve hareket etmeye başlar,
10:30
but my father tells me his privilege
183
618373
2917
fakat babam bana insani deneyimlerin
10:33
is living on the far periphery
184
621290
2179
ötesinde yaşamanın, onun kendi
10:35
of the human experience.
185
623469
3003
ayrıcalığı olduğunu söyler.
10:38
Like an astronaut who sees a perspective
186
626472
2632
Tıpkı çok azımızın paylaşma şansı
10:41
that very few of us will ever get to share,
187
629104
3218
olan şeyler gören bir astronot gibi.
10:44
he wonders and watches as he takes
188
632322
3106
O, ilk nefesini alırken ve eve
sürünerek dönmeyi
sürünerek dönmeyi
10:47
his first breaths
189
635428
1877
hayal ederken,
10:49
and dreams about crawling back home.
190
637305
4039
merak eder ve seyreder.
10:53
So begins life at 57, he says.
191
641344
3779
Yani hayat 57 sinde başlıyor, der.
10:57
A toddler has no attitude in its being,
192
645123
3499
yeni yürümeye başlayan bir
çocuk tavır yapmaz,
çocuk tavır yapmaz,
11:00
but a man insists on his world every day.
193
648622
5703
ama bir adam her gün dünyaya direnir.
11:06
Few of us will ever have to face physical limitations
194
654325
3645
Çok azımız benim babamınki kadar
fiziksel kısıtlamalarla
fiziksel kısıtlamalarla
11:09
to the degree that my father has,
195
657970
2958
yüzleşmek zorunda kalacağız,
11:12
but we will all have moments of paralysis
196
660928
3151
fakat hepimizin yaşamlarında
felç geçirdiği
felç geçirdiği
11:16
in our lives.
197
664079
2361
zamanlar olacak.
11:18
I know I frequently confront walls
198
666440
3218
Sık sık duvara tosladığımı biliyorum
11:21
that feel completely unscalable,
199
669658
3239
ki bu duygunun tarifi mümkün değil,
11:24
but my father insists
200
672897
2260
ama babam çıkmaz yol diye bir şeyin
11:27
that there are no dead ends.
201
675157
2873
olmadığını iddia eder.
11:30
Instead, he invites me into his space of co-healing
202
678030
5210
Onun yerine,onun için kendimi en iyi
şekilde verebilmem
şekilde verebilmem
11:35
to give the very best of myself, and for him
203
683240
3604
ve kendisini en iyi şekilde bana
verebilmesi için
verebilmesi için
11:38
to give the very best of himself to me.
204
686844
3430
beni ortak iyileşme alanına davet ediyor.
11:42
Paralysis was an opening for him.
205
690274
3037
Felç onun için bir fırsattı.
11:45
It was an opportunity to emerge,
206
693311
2351
Meydanlara çıkmak için, yaşam
11:47
to rekindle life force,
207
695662
2194
inancını tekrar tutuşturmak için
11:49
to sit still long enough with himself
208
697856
2034
kendi başına yeterince uzun oturmak için
11:51
so as to fall in love with the full continuum
209
699890
3310
ve böylece yaratılış sürecine aşık
olmak için
olmak için
11:55
of creation.
210
703200
2294
bir fırsattı.
11:57
Today, my father is no longer locked in.
211
705494
3982
Bu gün babam artık felçli değil.
12:01
He moves his neck with ease,
212
709476
3161
Boynunu rahatlıkla oynatıyor,
12:04
has had his feeding peg removed,
213
712637
2731
beslenme cihazını kaldırttı,
12:07
breathes with his own lungs,
214
715368
2782
kendi akciğerleriyle nefes alıyor,
12:10
speaks slowly with his own quiet voice,
215
718150
3484
kendi sakin sesiyle yavaşça konuşuyor,
12:13
and works every day
216
721634
2304
felçli vücuduna daha fazla hareket
12:15
to gain more movement in his paralyzed body.
217
723938
5210
kazandırmak için her gün çalışıyor.
12:21
But the work will never be finished.
218
729148
2351
Fakat bu hiç bitmeyecek.
12:23
As he says, "I'm living in a broken world,
219
731499
4713
"Bozuk bir dünyada yaşıyorum ve
12:28
and there is holy work to do."
220
736212
3031
yapılacak kutsal bir iş var." diyor.
12:31
Thank you.
221
739243
2020
Teşekkür ederim.
12:33
(Applause)
222
741263
3857
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Kitra Cahana - Vagabond photojournalist + conceptual artistKitra Cahana is a Canadian photographer who blurs the line between anthropologist and journalist.
Why you should listen
Kitra Cahana is a wanderer. The American-born photographer was raised in Canada and Sweden, with a father who worked as a rabbi and took his family along with him everywhere he traveled. Cahana's itinerant childhood is evident in her work, which has taken her to teenage "rainbow parties," Venezuelan spiritual rituals, Ukranian Ultra-Orthodox prayer sites, American boxcars and bus stops and many more places. The 2014 TED Fellow embeds herself in the societies she documents, playing the part of photojouralist as well as enthnographer.
Kitra Cahana | Speaker | TED.com