TEDSummit
Ngozi Okonjo-Iweala: How Africa can keep rising
Ngozi Okonjo-Iweala: Afrika yükselmeyi nasıl sürdürebilir
Filmed:
Readability: 4.2
918,971 views
"Afrika'nın büyümesi bir talih değil, bir trend" diyor ekonomist ve Nijerya'nın maliye eski bakanı Ngozi Okonjo-Iweala. Bu dürüst, samimi ve canlandırıcı konuşmada, Okonjo-Iweala kıtada olan pozitif gelişmeleri ve Afrika milletlerinin daha iyi bir gelecek için kendilerini adaması gereken sekiz mücadeleyi ana hatlarıyla anlatıyor.
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
The narrative of a rising Africa
is being challenged.
is being challenged.
0
480
3856
Yükselen Afrika'nın
öyküsünü anlatmak gittikçe zorlaşıyor.
öyküsünü anlatmak gittikçe zorlaşıyor.
00:16
About 10 years ago,
I spoke about an Africa,
I spoke about an Africa,
1
4360
4456
Yaklaşık 10 yıl önce,
bir tür Afrika'dan bahsetmiştim.
bir tür Afrika'dan bahsetmiştim.
00:20
an Africa of hope and opportunity,
2
8840
2696
Umut ve fırsatın Afrika'sından
00:23
an Africa of entrepreneurs,
3
11560
1936
girişimcilerin Afrika'sından.
00:25
an Africa very different from the Africa
that you normally hear about
that you normally hear about
4
13520
3456
Normalde duyduğunuz ölüm, yoksulluk
ve hastalıkların Afrika'sından
ve hastalıkların Afrika'sından
00:29
of death, poverty and disease.
5
17000
2776
çok farklı bir Afrika.
00:31
And that what I spoke about,
6
19800
2056
Bahsetmiş olduğum şey
00:33
became part of what is known now
as the narrative of the rising Africa.
as the narrative of the rising Africa.
7
21880
5456
şu anda yükselen Afrika öyküsünün
bilinen bir parçasıdır.
bilinen bir parçasıdır.
00:39
I want to tell you two stories
about this rising Africa.
about this rising Africa.
8
27360
3336
Size yükselen Afrika ile ilgili iki hikaye
anlatacağım.
anlatacağım.
00:42
The first has to do with Rwanda,
9
30720
1776
İlki, birçok sıkıntılı evreden geçen
00:44
a country that has gone
through many trials and tribulations.
through many trials and tribulations.
10
32520
3416
Ruanda ile ilgili.
00:47
And Rwanda has decided to become
the technology hub, or a technology hub
the technology hub, or a technology hub
11
35960
4496
Ruanda, kıtanın teknoloji
merkezi olmaya
merkezi olmaya
karar veren bir ülke.
00:52
on the continent.
12
40480
1336
00:53
It's a country with mountainous
and hilly terrain,
and hilly terrain,
13
41840
3016
Buraya benzer şekilde
dağlık ve tepelik
bir araziye sahip.
bir araziye sahip.
00:56
a little bit like here,
14
44880
1216
00:58
so it's very difficult
to deliver services to people.
to deliver services to people.
15
46120
3176
Yani insanlara hizmet ulaştırmak
oldukça zor.
oldukça zor.
Peki Ruanda bu duruma
nasıl cevap verdi?
nasıl cevap verdi?
01:01
So what has Rwanda said?
16
49320
1696
01:03
In order to save lives,
it's going to try using drones
it's going to try using drones
17
51040
3656
Ulaşılması zor yerde yaşayan
hayatları kurtarmak için,
hayatları kurtarmak için,
gerekli ilaçları, aşıları ve kanı
ulaştırmak için
ulaştırmak için
01:06
to deliver lifesaving drugs,
vaccines and blood
vaccines and blood
18
54720
3216
01:09
to people in hard-to-reach places
19
57960
2016
drone kullanmayı deneyecekler.
Zipline adında bir şirket ile, UPS ile
Zipline adında bir şirket ile, UPS ile
01:12
in partnership with
a company called Zipline,
a company called Zipline,
20
60000
2496
ve küresel aşı ittifakı Gavi ile
01:14
with UPS, and also with the Gavi,
a global vaccine alliance.
a global vaccine alliance.
21
62520
4536
ortaklık kurdular.
01:19
In doing this, it will save lives.
22
67080
2376
Bunu yapmak birçok hayat kurtaracak.
01:21
This is part of the type of innovation
we want to see in the rising Africa.
we want to see in the rising Africa.
23
69480
5296
Bu, yükselen Afrika'da görmek
istediğimiz türden bir yenilik.
istediğimiz türden bir yenilik.
01:26
The second story has to do with something
24
74800
2536
İkinci hikaye ise, pek çoğunuzun
bildiği ya da anımsayacağı
bir şeyle ilgili.
bir şeyle ilgili.
01:29
that I'm sure most of you
have seen or will remember.
have seen or will remember.
25
77360
3016
01:32
Very often, countries in Africa
suffer drought and floods,
suffer drought and floods,
26
80400
3896
Afrika'daki ülkelerin çoğu
kuraklık ve sellerden acı çeker.
kuraklık ve sellerden acı çeker.
01:36
and it's getting more frequent
because of climate change effects.
because of climate change effects.
27
84320
3696
Ve bunlar iklim değişikliği yüzünden
daha sık meydana gelmeye başladı.
daha sık meydana gelmeye başladı.
01:40
When this happens, they normally wait
for international appeals to raise money.
for international appeals to raise money.
28
88040
5696
Normalde bunlar olduğunda, para toplanması
için uluslararası çağrıda bulunulur.
için uluslararası çağrıda bulunulur.
01:45
You see pictures of children
with flies on their faces,
with flies on their faces,
29
93760
3376
Yüzünde sivrisinekler olan çocuklar,
ölü hayvanlar gibi içeriği olan
fotoğraflar görürsünüz.
fotoğraflar görürsünüz.
01:49
carcasses of dead animals and so on.
30
97160
2496
01:51
Now these countries,
32 countries, came together
32 countries, came together
31
99680
3016
Şimdilerde, 32 ülke Afrika Birliği
himayesi altında
himayesi altında
01:54
under the auspices of the African Union
32
102720
2456
bir araya geldiler ve
01:57
and decided to form an organization
called the African Risk Capacity.
called the African Risk Capacity.
33
105200
5016
Afrika Risk Kapasitesi adlı
bir organizasyon kurmaya karar verdiler.
bir organizasyon kurmaya karar verdiler.
02:02
What does it do?
34
110240
1216
Peki bu kurum ne yapar?
02:03
It's a weather-based insurance agency,
35
111480
2096
Hava koşullarına dayalı bu sigorta kurumu
02:05
and what these countries do
is to pay insurance each year,
is to pay insurance each year,
36
113600
4376
bu ülkelerden sigorta karşılığı
olarak kendi kaynaklarından
olarak kendi kaynaklarından
02:10
about 3 million dollars a year
of their own resources,
of their own resources,
37
118000
2936
yılda yaklaşık 3 milyon
dolar alıyor.
dolar alıyor.
02:12
so that in the event they have
a difficult drought situation or flood,
a difficult drought situation or flood,
38
120960
4816
Böylece çetin bir kuraklık
durumu ya da sel
durumu ya da sel
olduğunda bu para onlara verilecek
02:17
this money will be paid out to them,
39
125800
2616
ki yardımın gelmesini
beklemektense, haklarıyla
beklemektense, haklarıyla
02:20
which they can then use
to take care of their populations,
to take care of their populations,
40
128440
2736
02:23
instead of waiting for aid to come.
41
131200
2776
ilgilenecek paraları bulunsun.
02:26
The African Risk Capacity
last year paid 26 million dollars
last year paid 26 million dollars
42
134000
4216
Geçen yıl, Afrika Risk Kapasitesi
Moritanya, Senegal ve Nijerya'ya
Moritanya, Senegal ve Nijerya'ya
02:30
to Mauritania, Senegal and Niger.
43
138240
2496
toplamda 26 milyon dolar ödeme yaptı.
02:32
This enabled them to take care
of 1.3 million people affected by drought.
of 1.3 million people affected by drought.
44
140760
5456
Bu parayla, kuraklıktan mağdur olan
1,3 milyon insana yardım edilebildi.
1,3 milyon insana yardım edilebildi.
02:38
They were able to restore livelihoods,
45
146240
2336
İnsanlar, geçim kaynaklarını
yenileyebilme,
yenileyebilme,
02:40
buy fodder for cattle,
feed children in school
feed children in school
46
148600
2696
hayvanlarına yem verebilme,
çocuklarını besleyebilme imkanı buldular.
çocuklarını besleyebilme imkanı buldular.
02:43
and in short keep the populations home
instead of migrating out of the area.
instead of migrating out of the area.
47
151320
5776
Kısaca göç etmek yerine evlerinde
kalabildiler.
kalabildiler.
02:49
So these are the kinds of stories
48
157120
1856
Bunlar, Afrika'nın kendi sorumluluğunu
alabilmeye hazır olduğunu
alabilmeye hazır olduğunu
02:51
of an Africa ready
to take responsibility for itself,
to take responsibility for itself,
49
159000
3616
ve problemleri için kendi
çözümlerini arayabileceğini
çözümlerini arayabileceğini
02:54
and to look for solutions
for its own problems.
for its own problems.
50
162640
3176
gösteren örnekler.
02:57
But that narrative is being challenged now
51
165840
2496
Fakat bu hikaye şu an bazı sorunlarla
karşılaşıyor,
karşılaşıyor,
03:00
because the continent has not
been doing well in the last two years.
been doing well in the last two years.
52
168360
4816
çünkü kıta son 2 yıldır pek de iyi
idare edemiyor.
idare edemiyor.
03:05
It had been growing
at five percent per annum
at five percent per annum
53
173200
2936
Geçtiğimiz 5-10 yıldır
03:08
for the last one and a half decades,
54
176160
1936
senelik %5 büyüme gösterirken
03:10
but this year's forecast
was three percent. Why?
was three percent. Why?
55
178120
2776
bu yılın tahminleri %3.
Peki neden?
Peki neden?
03:12
In an uncertain global environment,
commodity prices have fallen.
commodity prices have fallen.
56
180920
4176
Değişken küresel ortamda emtia
fiyatları düştü.
fiyatları düştü.
03:17
Many of the economies
are still commodity driven,
are still commodity driven,
57
185120
3176
Birçok ekonomi hala emtia
güdümlü olduğundan
güdümlü olduğundan
03:20
and therefore their
performance has slipped.
performance has slipped.
58
188320
2560
performansları kötüye gitti.
03:23
And now the issue of Brexit
doesn't make it any easier.
doesn't make it any easier.
59
191480
3976
Şu sıralar Brexit, işleri pekte
kolaylaştırmadı.
kolaylaştırmadı.
03:27
I never knew that the Brexit could happen
60
195480
3616
Brexit'in olabileceğini hiç düşünmemiştim
03:31
and that it could be one of the things
that would cause global uncertainty
that would cause global uncertainty
61
199120
4136
ve bu, bizde olduğu gibi
küresel çapta belirsizliğe
küresel çapta belirsizliğe
neden olabilecek bir faktör.
03:35
such as we have.
62
203280
1296
03:36
So now we've got this situation,
63
204600
2176
Ortada böyle bir hal var
03:38
and I think it's time to take stock
64
206800
2856
ve bence şu an stok yapma
ve Afrika ülkelerinin doğru yaptığı şeyler
nelerdi sorusunu sorma zamanı.
nelerdi sorusunu sorma zamanı.
03:41
and to say what were the things
that the African countries did right?
that the African countries did right?
65
209680
4856
03:46
What did they do wrong?
66
214560
1640
Neyi yanlış yaptılar?
03:48
How do we build on all of this
and learn lessons
and learn lessons
67
216840
2456
Bu kadar şeyi nasıl oluşturduk
ve nasıl dersler aldık?
ve nasıl dersler aldık?
03:51
so that we can keep Africa rising?
68
219320
2800
Bunlarla Afrika'nın büyümeye devam
etmesini nasıl sağlarız?
etmesini nasıl sağlarız?
03:54
So let me talk about six things
that I think we did right.
that I think we did right.
69
222720
3360
Bana göre doğru yaptığımız 6 şeyi
size söyleyeyim.
size söyleyeyim.
03:58
The first is managing
our economies better.
our economies better.
70
226720
3296
İlk olarak ekonomimizi
daha iyi yönettik.
daha iyi yönettik.
04:02
The '80s and '90s were the lost decades,
when Africa was not doing well,
when Africa was not doing well,
71
230040
4256
80'ler ve 90'lar kayıp yıllardı.
Afrika pek iyi gitmiyordu.
Afrika pek iyi gitmiyordu.
04:06
and some of you will remember
an "Economist" cover
an "Economist" cover
72
234320
3616
Bazılarınız "Economist" dergisinin
"Kayıp Kıta" adlı
"Kayıp Kıta" adlı
04:09
that said, "The Lost Continent."
73
237960
2016
kapağını hatırlar.
04:12
But in the 2000s, policymakers learned
74
240000
4096
Fakat 2000'lere gelindiğinde
04:16
that they needed to manage
the macroeconomic environment better,
the macroeconomic environment better,
75
244120
4256
politika belirleyiciler istikrarı
korumak, enflasyonu
korumak, enflasyonu
tek haneli rakamlarda tutmak,
04:20
to ensure stability,
76
248400
1536
bütçe açığını GSYİH'in %3'ünün
altında tutmak için,
altında tutmak için,
04:21
keep inflation low in single digits,
77
249960
2616
04:24
keep their fiscal deficits low,
below three percent of GDP,
below three percent of GDP,
78
252600
5576
makroekonomiyi daha iyi yönetmeleri
gerektiğini öğrendiler.
gerektiğini öğrendiler.
04:30
give investors, both domestic and foreign,
79
258200
3896
Ayrıca yerli ve yabancı yatırımcılara
04:34
some stability so they'll have confidence
to invest in these economies.
to invest in these economies.
80
262120
3816
kararlı bir ekonomi ve bu ekonomilere
yatırım yapmak için güven verdiler.
yatırım yapmak için güven verdiler.
04:37
So that was number one.
81
265960
1496
Bu birinciydi.
04:39
Two, debt.
82
267480
1336
İkicisi: Borç.
04:40
In 1994, the debt-to-GDP ratio
of African countries was 130 percent,
of African countries was 130 percent,
83
268840
5696
1994'te Afrika ülkelerinde borcun GSYH'ye
oranı %130'du
oranı %130'du
04:46
and they didn't have fiscal space.
84
274560
2256
ve mali olanakları yoktu.
04:48
They couldn't use their resources
to invest in their development
to invest in their development
85
276840
3016
Kaynaklarını gelişmek için
kullanamıyorlardı,
kullanamıyorlardı,
04:51
because they were paying debt.
86
279880
1456
çünkü borç ödüyorlardı.
04:53
There may be some of you in this room
who worked to support African countries
who worked to support African countries
87
281360
4736
Belki aranızda Afrika ülkelerinin
borçlarının hafifletilmesi için
borçlarının hafifletilmesi için
destek vermiş olanlarınız vardır.
04:58
to get debt relief.
88
286120
1296
04:59
So private creditors, multilaterals
and bilaterals came together
and bilaterals came together
89
287440
4456
Böylece borç veren özel kurumlar, ikili
veya çoklu biraraya geldiler.
veya çoklu biraraya geldiler.
05:03
and decided to do the Highly Indebted
Poor Countries Initiative
Poor Countries Initiative
90
291920
3616
Ağır Borç Yükü Altındaki Fakir
Ülkeler İnsiyatifini oluşturdular
Ülkeler İnsiyatifini oluşturdular
05:07
and give debt relief.
91
295560
1256
ve borçları hafiflettiler.
05:08
So this debt relief in 2005
92
296840
2096
2005'teki bu borç rahatlaması
05:10
made the debt-to-GDP ratio
fall down to about 30 percent,
fall down to about 30 percent,
93
298960
3936
borcun GSYH'ye oranını %30'lara
kadar düşürdü.
kadar düşürdü.
05:14
and there was enough resources
to try and reinvest.
to try and reinvest.
94
302920
3896
Böylece tekrardan yatırım yapabilmek
için yeterli kaynak oluştu.
için yeterli kaynak oluştu.
05:18
The third thing was
loss-making enterprises.
loss-making enterprises.
95
306840
2456
Üçüncü şey zarar eden girişimler.
05:21
Governments were involved in business
96
309320
2056
Hükümetler yürümeyen işlere
05:23
which they had no business being in.
97
311400
2256
dahil oldular.
05:25
And they were running businesses,
they were making losses.
they were making losses.
98
313680
3096
İşleri idare ediyorlardı,
zarar da ediyorlardı.
zarar da ediyorlardı.
05:28
So some of these enterprises
were restructured,
were restructured,
99
316800
2736
Bu yüzden bu girişimlerden bazıları
yeniden yapılandırıldı,
yeniden yapılandırıldı,
05:31
commercialized, privatized or closed,
100
319560
2416
ticarileştirildi, özelleştirildi
veya kapatıldı.
veya kapatıldı.
05:34
and they became
less of a burden on government.
less of a burden on government.
101
322000
3200
Böylece hükümetlerin yükleri
azaltıldı.
azaltıldı.
05:38
The fourth thing
was a very interesting thing.
was a very interesting thing.
102
326080
2400
Dördüncüsü oldukça ilginç.
05:41
The telecoms revolution came,
103
329200
2296
Telekomünikasyon devrimi oldu
05:43
and African countries jumped on it.
104
331520
2576
ve Afrika ülkelerinde hemen kabul gördü.
05:46
In 2000, we had 11 million phone lines.
105
334120
2616
2000'de,11 milyon telefon hattı vardı.
05:48
Today, we have about 687 million
mobile lines on the continent.
mobile lines on the continent.
106
336760
5336
Bugün, kıtada yaklaşık 687 milyon
hata sahibiz.
hata sahibiz.
05:54
And this has enabled us
107
342120
1816
Bu bize, Afrika'nın
05:55
to go, move forward
with some mobile technology
with some mobile technology
108
343960
2656
gerçekten liderlik ettiği
mobil teknoloji ile
mobil teknoloji ile
05:58
where Africa is actually leading.
109
346640
2616
ileriye gitme olanağı tanıdı.
06:01
In Kenya, the development
of mobile money --
of mobile money --
110
349280
2536
Kenya'da geliştirilen
hepinizin bildiği,
hepinizin bildiği,
06:03
M-Pesa, which all of you
have heard about --
have heard about --
111
351840
2776
mobil para M-pesa'yı ve bu
teknolojide Afrika'nın
teknolojide Afrika'nın
06:06
it took some time for the world
to notice that Africa was ahead
to notice that Africa was ahead
112
354640
3456
önlerde olduğunu
dünyanın farketmesi
dünyanın farketmesi
06:10
in this particular technology.
113
358120
1536
biraz zaman aldı.
06:11
And this mobile money
is also providing a platform
is also providing a platform
114
359680
3216
Ayrıca bu mobil para
alternatif enerjiye
alternatif enerjiye
06:14
for access to alternative energy.
115
362920
2456
ulaşmak için bir platform
görevi de görüyor.
görevi de görüyor.
06:17
You know, people who can now pay for solar
116
365400
3496
Bildiğiniz gibi, güneş enerjisine
ödeme yapan insanlar
ödeme yapan insanlar
06:20
the same way they pay
for cards for their telephone.
for cards for their telephone.
117
368920
4216
aynı zamanda telefonları
için kartlarına ödeme yapıyorlar.
için kartlarına ödeme yapıyorlar.
06:25
So this was a very good development,
something that went right.
something that went right.
118
373160
4520
Yani bu iyi giden, çok başarılı
bir gelişmeydi.
bir gelişmeydi.
06:30
We also invested more
in education and health, not enough,
in education and health, not enough,
119
378240
4496
Yeterli olmasa da eğitime ve
sağlığa da yatırım yaptık
sağlığa da yatırım yaptık
ve bazı gelişmeler sağlandı.
06:34
but there were some improvements.
120
382760
1656
06:36
250 million children were immunized
in the last one and a half decades.
in the last one and a half decades.
121
384440
5520
Son 5-10 yıl içerisinde 250 milyon çocuğa
bağışıklık kazandırıldı.
bağışıklık kazandırıldı.
06:42
The other thing was
that conflicts decreased.
that conflicts decreased.
122
390520
3376
Başka bir ilerleme ise iç
çatışmaların azalmasıydı.
çatışmaların azalmasıydı.
06:45
There were many conflicts
on the continent.
on the continent.
123
393920
2056
Kıtada birçok çekişme vardı.
06:48
Many of you are aware of that.
124
396000
1456
Birçoğunuz farkındasınızdır.
06:49
But they came down, and our leaders
even managed to dampen some coups.
even managed to dampen some coups.
125
397480
4816
Bunlar azaltıldı. Hatta liderlerimiz
bazı darbe girişimlerini bile önledi.
bazı darbe girişimlerini bile önledi.
06:54
New types of conflicts have emerged,
and I'll refer to those later.
and I'll refer to those later.
126
402320
4056
Yeni türlerde anlaşmazlıklar da ortaya
çıktı, bunlara daha sonra değineceğim.
çıktı, bunlara daha sonra değineceğim.
06:58
So based on all this, there's also
some differentiation on the continent
some differentiation on the continent
127
406400
3616
Bunlardan yola çıkarak, bilmenizi
isterim ki
isterim ki
07:02
that I want you to know about,
128
410040
1456
kıtada bazı ayrılıklar olsa da
07:03
because even as
the doom and gloom is here,
the doom and gloom is here,
129
411520
2496
bütün bu kötü talihe ve
sıkıntıya rağmen
sıkıntıya rağmen
07:06
there are some countries --
Côte d'Ivoire, Kenya, Ethiopia,
Côte d'Ivoire, Kenya, Ethiopia,
130
414040
3976
Fildişi Sahili, Kenya, Etiyopya,
Tanzanya ve Senegal
Tanzanya ve Senegal
07:10
Tanzania and Senegal are performing
relatively well at the moment.
relatively well at the moment.
131
418040
4280
gibi ülkeler nispeten iyi
performans sergiliyorlar.
performans sergiliyorlar.
07:15
But what did we do wrong?
132
423120
2136
Fakat neyi yanlış yaptık?
07:17
Let me mention eight things.
133
425280
1376
8 şeyden bahsedeyim.
07:18
You have to have
more things wrong than right.
more things wrong than right.
134
426680
2176
Doğrularınızdan daha
fazla yanlışınız olmalı.
fazla yanlışınız olmalı.
07:20
(Laughter)
135
428880
1456
(Gülüşmeler)
07:22
So there are eight things we did wrong.
136
430360
2376
Yaptığımız 8 tane yanlış var.
07:24
The first was that even though we grew,
we didn't create enough jobs.
we didn't create enough jobs.
137
432760
3520
İlki, büyüme göstermemize rağmen
yeni iş alanları geliştirmedik.
yeni iş alanları geliştirmedik.
07:28
We didn't create jobs for our youth.
138
436800
1896
Gençler için iş üretmedik.
07:30
Youth unemployment on the continent
is about 15 percent,
is about 15 percent,
139
438720
2936
Kıtadaki genç nüfusun işsizlik oranı
%15 civarlarında
%15 civarlarında
07:33
and underemployment is a serious problem.
140
441680
3040
ve istihdam yetersizliği
ciddi bir problem.
ciddi bir problem.
07:37
The second thing that we did is that
the quality of growth was not good enough.
the quality of growth was not good enough.
141
445400
5536
Yaptığımız ikinci hata ise yeterince
nitelikli bir büyüme sağlayamamamızdı.
nitelikli bir büyüme sağlayamamamızdı.
07:42
Even those jobs we created
were low-productivity jobs,
were low-productivity jobs,
142
450960
3536
Bizim ürettiğimiz işler bile
düşük verimli işlerdi.
düşük verimli işlerdi.
07:46
so we moved people
from low-productivity agriculture
from low-productivity agriculture
143
454520
3496
Bu yüzden, insanları düşük
verimli tarımdan
verimli tarımdan
07:50
to low-productivity commerce
and working in the informal sector
and working in the informal sector
144
458040
3936
şehirlerdeki düşük verimli
ticarete ve gayri resmi
ticarete ve gayri resmi
sektörlere yönlendirdik.
07:54
in the urban areas.
145
462000
1720
07:56
The third thing
is that inequality increased.
is that inequality increased.
146
464240
3800
Üçüncü yanlış eşitsizliğin artmasıydı.
08:00
So we created more billionaires.
147
468600
4976
Daha fazla milyarder ortaya çıktı.
08:05
50 billionaires worth 96 billion dollars
148
473600
2696
Kıtada 96 milyon dolara sahip 50 milyoner,
08:08
own more wealth than the bottom
75 million people on the continent.
75 million people on the continent.
149
476320
4840
toplumun alt tabakasındaki 75 milyon
vatandaştan daha fazla varlığa sahip.
vatandaştan daha fazla varlığa sahip.
08:13
Poverty,
150
481920
1576
Dördüncü sorun olan yoksulluğun,
08:15
the proportion of people in poverty --
that's the fourth thing -- did decrease,
that's the fourth thing -- did decrease,
151
483520
4376
halk içindeki oranı azaldı, fakat sayısı
08:19
but the absolute numbers did not
because of population growth.
because of population growth.
152
487920
4096
nüfus büyümesinden dolayı değişmedi.
08:24
And population growth is something
153
492040
2576
Ve kıtadaki bu nüfus büyümesi
08:26
that we don't have enough
of a dialogue about on the continent.
of a dialogue about on the continent.
154
494640
3416
üstünde çok fazla diyaloğun
kurulmadığı bir konu.
kurulmadığı bir konu.
08:30
And I think we will need
to get a handle on it,
to get a handle on it,
155
498080
3136
Bence bunun üstünde durmalıyız,
08:33
particularly how we educate girls.
156
501240
3256
özellikle kızların eğitimi konusu.
08:36
That is the road to really working
on this particular issue.
on this particular issue.
157
504520
4640
Bu meselede izlenmesi gereken,
işe yarar yol bu.
işe yarar yol bu.
08:41
The fifth thing is that we didn't invest
enough in infrastructure.
enough in infrastructure.
158
509880
6816
Beşinci hata altyapı sistemlerine
yeterince yatırım yapmamamız.
yeterince yatırım yapmamamız.
08:48
We had investment from the Chinese.
159
516720
2096
Çin'den yatırım aldık.
08:50
That helped some countries,
but it's not enough.
but it's not enough.
160
518840
3216
Bu yatırım bazı ülkelere yardımcı oldu,
fakat yeterli değil.
fakat yeterli değil.
08:54
The consumption of electricity
in Africa on the continent
in Africa on the continent
161
522080
3336
Sahra altındaki
Afrika ülkelerinin
Afrika ülkelerinin
elektrik tüketimi
İspanya'nınki ile eşdeğer.
İspanya'nınki ile eşdeğer.
08:57
in Sub-Saharan Africa
is equivalent to Spain.
is equivalent to Spain.
162
525440
3576
Toplam tüketim İspanya'nın
tüketimi kadar.
tüketimi kadar.
09:01
The total consumption
is equivalent to that of Spain.
is equivalent to that of Spain.
163
529040
3456
09:04
So many people are living in the dark,
164
532520
2656
Yani birçok insan karanlıkta yaşıyor
09:07
and as the President of the African
Development Bank said recently,
Development Bank said recently,
165
535200
3576
ve Afrika Kalkınma Bankası
başkanının da söylediği gibi
başkanının da söylediği gibi
09:10
Africa cannot develop in the dark.
166
538800
2280
Afrika karanlıkta gelişemez.
09:14
The other thing we have not done
167
542120
2136
Yapmadığımız bir diğer şey ise
09:16
is that our economies
retain the same structure
retain the same structure
168
544280
5416
on yıllardır aynı ekonomi yapısını
sürdürüyor olmamız.
09:21
that we've had for decades.
169
549720
1616
09:23
So even though we've been growing,
170
551360
1656
Yani yükselişte olduğumuz halde
09:25
the structure of the economies
has not changed very much.
has not changed very much.
171
553040
2696
ekonominin yapısı pek fazla
değişmedi.
değişmedi.
09:27
We are still exporting commodities,
172
555760
2576
Hala emtia ihraç ediyoruz.
09:30
and exporting commodities is what?
It's exporting jobs.
It's exporting jobs.
173
558360
3856
Emtia ihracı ne demek?
İş ihraç etmek demek.
İş ihraç etmek demek.
09:34
Our manufacturing value-added
is only 11 percent.
is only 11 percent.
174
562240
3296
Üretim katma değerleri
sadece %11.
sadece %11.
09:37
We are not creating enough
decent manufacturing jobs for our youth,
decent manufacturing jobs for our youth,
175
565560
4536
Gençler için yeterli uygun
üretim işleri sağlamıyoruz
üretim işleri sağlamıyoruz
09:42
and trade among ourselves is low.
176
570120
2616
ve kendi aramızda ticaret oranları düşük.
09:44
Only about 12 percent of our trade
is among ourselves.
is among ourselves.
177
572760
3496
Ticaretin sadece %12'si
kendi aramızda gerçekleşiyor.
kendi aramızda gerçekleşiyor.
09:48
So that's another serious problem.
178
576280
2696
İşte bu diğer ciddi bir problem.
09:51
Then governance.
179
579000
2096
Sonra yönetim.
09:53
Governance is a serious issue.
180
581120
2416
Yönetim ciddi bir mesele.
09:55
We have weak institutions,
181
583560
2216
Güçsüz kurumlarımız var
09:57
and sometimes nonexistent institutions,
and I think this gives way for corruption.
and I think this gives way for corruption.
182
585800
5016
ve aslında var olmayan kurumlara sahibiz.
Bence bu durum yolsuzluğun önünü açıyor.
Bence bu durum yolsuzluğun önünü açıyor.
10:02
Corruption is an issue that we have not
yet gotten a good enough handle on,
yet gotten a good enough handle on,
183
590840
5216
Yolsuzluk, henüz yeterince iyi
çözüm bulamadığımız bir problem.
çözüm bulamadığımız bir problem.
10:08
and we have to fight tooth and nail,
184
596080
2616
Bununla dişimizi canımıza takarak
mücadele etmemiz gerek.
mücadele etmemiz gerek.
10:10
that and increased transparency
in the way we manage our economies
in the way we manage our economies
185
598720
3576
Ekonomi ve maliyeyi yönetim
biçimimizde
biçimimizde
10:14
and the way we manage our finances.
186
602320
2456
saydamlığı arttırmalıyız.
10:16
We also need to be wary of new conflicts,
187
604800
4736
Diğer bir yandan da
yeni türden anlaşmazlıklara
yeni türden anlaşmazlıklara
karşı ihtiyatlı davramamız gerek.
10:21
new types of conflicts,
188
609560
1936
10:23
such as we have with Boko Haram
in my country, Nigeria,
in my country, Nigeria,
189
611520
3216
Örnek olarak benim ülkem Nijerya'daki
Boko Haram ve Kenya'daki
Boko Haram ve Kenya'daki
10:26
and with Al-Shabaab in Kenya.
190
614760
2056
Eş-Şebab arasındaki çekişme gibi.
10:28
We need to partner
with international partners,
with international partners,
191
616840
3336
Buna karşı birlikte savaşacağımız
ortağa ihtiyacımız var,
ortağa ihtiyacımız var,
10:32
developed countries,
to fight this together.
to fight this together.
192
620200
2856
uluslararası ortaklar,
gelişmiş ülkeler.
gelişmiş ülkeler.
10:35
Otherwise, we create a new reality
193
623080
1896
Aksi takdirde yükselen Afrika'da
10:37
which is not the type
we want for a rising Africa.
we want for a rising Africa.
194
625000
3256
istemediğimiz tarzda yeni
bir gerçeklik ortaya çıkacak.
bir gerçeklik ortaya çıkacak.
10:40
And finally, the issue of education.
195
628280
3536
Ve son olarak, eğitim sorunu.
10:43
Our education systems
in many countries are broken.
in many countries are broken.
196
631840
3296
Birçok ülkemizde eğitim sistemi
çökmüş durumda.
çökmüş durumda.
10:47
We are not creating the types of skills
needed for the future.
needed for the future.
197
635160
4536
İleride ihtiyacımız olacak iş gücünü
eğitmiyoruz.
eğitmiyoruz.
10:51
So we have to find a way
to educate better.
to educate better.
198
639720
2640
Yani daha iyi eğitebilmek için
yeni bir yola ihtiyacımız var.
yeni bir yola ihtiyacımız var.
10:54
So those are the things
that we are not doing right.
that we are not doing right.
199
642920
2720
Bunlar doğru yapmadığımız şeyler.
10:58
Now, where do we go from there?
200
646240
2400
Peki buradan nereye gideceğiz?
11:01
I believe that the way forward
is to learn to manage success.
is to learn to manage success.
201
649240
4696
İlerlemenin yolunun başarıyı
yönetmekten geçtiğine inanıyorum.
yönetmekten geçtiğine inanıyorum.
11:05
Very often, when people succeed
or countries succeed,
or countries succeed,
202
653960
3736
İnsanlar veya ülkeler başarıya
ulaştıklarında,
ulaştıklarında,
11:09
they forget what made them succeed.
203
657720
2200
onları neyin başarıya götürdüğünü
sıklıkla unutuyorlar.
sıklıkla unutuyorlar.
11:12
Learning what you're successful at,
204
660680
2536
Neyde başarılı olduğunu öğrenmek
ve bunu yönetip sürdürebilmek
bizler için hayati değer taşıyor.
bizler için hayati değer taşıyor.
11:15
managing it and keeping it
is vital for us.
is vital for us.
205
663240
2416
11:17
So all those things I said we did right,
206
665680
2216
Bu yüzden doğru yaptığımızı
söylediğim şeyleri
söylediğim şeyleri
11:19
we have to learn to do it right again,
keep doing it right.
keep doing it right.
207
667920
3896
tekrar yapmayı ve bunu sürdürmeyi
öğrenmemiz gerek.
öğrenmemiz gerek.
11:23
Managing the economy well,
creating stability is vital,
creating stability is vital,
208
671840
3576
Ekonomiyi idare ederken kararlılığı
sağlamak çok önemli.
sağlamak çok önemli.
11:27
getting prices right,
and policy consistency.
and policy consistency.
209
675440
3496
Fiyatlar istenildiği gibi olmalı ve
politikalarda istikrar sağlanmalı.
politikalarda istikrar sağlanmalı.
11:30
Very often, we are not consistent.
210
678960
2376
Çok sıklıkla kararsız davranıyoruz.
11:33
One regime goes out, another comes in
211
681360
2256
Bir rejim gidip diğeri geldiğinde
11:35
and they throw away even the functioning
policies that were there before.
policies that were there before.
212
683640
3456
işlevsel olan politikaları bile
bir köşeye atıyor.
bir köşeye atıyor.
Bu durum ne ile sonuçlanır?
11:39
What does this do?
213
687120
1256
11:40
It creates uncertainty
for people, for households,
for people, for households,
214
688400
2376
İnsanlar için, ev halkı için,
işletmeler için
işletmeler için
11:42
uncertainties for business.
215
690800
1376
istikrarsızlık doğar.
11:44
They don't know whether and how to invest.
216
692200
2696
Yatırım yapılır mı ya da
nasıl yapılır bilmiyorlar.
nasıl yapılır bilmiyorlar.
11:46
Debt: we must manage
the success we had in reducing our debt,
the success we had in reducing our debt,
217
694920
4336
Borçları azaltma hususunda başarımızı
idare etmemiz gerekirken
idare etmemiz gerekirken
11:51
but now countries
are back to borrowing again,
are back to borrowing again,
218
699280
2536
bazı ülkeler tekrar
borçlanmaya başladı.
borçlanmaya başladı.
11:53
and we see our debt-to-GDP ratio
beginning to creep up,
beginning to creep up,
219
701840
3416
Borçların GSYH'ye oranının iyiye
gitmediğini görüyoruz.
gitmediğini görüyoruz.
11:57
and in certain countries,
220
705280
1456
Ve belli başlı bazı ülkelerde,
11:58
debt is becoming a problem,
so we have to avoid that.
so we have to avoid that.
221
706760
2496
borçlar problem olmaya başladı.
Bunu önlememiz gerek.
Bunu önlememiz gerek.
12:01
So managing success.
222
709280
1456
Bu yüzden başarı yönetilmeli.
12:02
The next thing
is focusing with a laser beam
is focusing with a laser beam
223
710760
2656
Bir sonraki şey,
iyi olmadığımız şeylere
iyi olmadığımız şeylere
12:05
on those things we did not do well.
224
713440
1856
gerçekten odaklanmak.
12:07
First and foremost is infrastructure.
225
715320
1856
İlki ve en baştaki: Altyapı.
12:09
Yes, most countries now recognize
they have to invest in this,
they have to invest in this,
226
717200
3576
Evet, bazı ülkeler bu konuda
yaptığı yatırımlarla anılıyor
yaptığı yatırımlarla anılıyor
12:12
and they are trying to do
the best they can to do that.
the best they can to do that.
227
720800
2616
ve yapabileceklerinin en iyisini
yapmaya çalışıyorlar.
yapmaya çalışıyorlar.
12:15
We must.
228
723440
1216
Yapmamız gerek.
En önemli şey enerji.
12:16
The most important thing is power.
229
724680
1656
Karanlıkta geleceğe doğru yürüyemezsiniz.
12:18
You cannot develop in the dark.
230
726360
2256
12:20
And then governance and corruption:
231
728640
2256
Mücadele etmemiz gereken bir diğer şey
yönetim biçimi ve yolsuzluk.
12:22
we have to fight.
232
730920
1216
12:24
We have to make our countries transparent.
233
732160
2776
Ülkelerimiz yapılan şeylerde saydam olmalı
12:26
And above all, we have to
engage our young people.
engage our young people.
234
734960
3576
ve bunlardan da önemlisi
genç nüfusu kullanmalıyız.
genç nüfusu kullanmalıyız.
12:30
We have genius in our young people.
235
738560
2216
Gençlerimiz arasında dehalar yatıyor.
12:32
I see it every day.
236
740800
1256
Onları her gün görüyorum.
12:34
It's what makes me wake up
in the morning and feel ready to go.
in the morning and feel ready to go.
237
742080
3536
Sabah uyanıp, gitmeye hazır hissetmemi
sağlayan şey bu.
sağlayan şey bu.
12:37
We have to unleash
the genius of our young people,
the genius of our young people,
238
745640
2376
Genç beyinleri serbest bırakmalıyız,
önlerini açıp
önlerini açıp
12:40
get out of their way,
support them to create and innovate
support them to create and innovate
239
748040
3256
yeni şeyler üretmeleri ve
geliştirmeleri için onları desteklemeliyiz
geliştirmeleri için onları desteklemeliyiz
12:43
and lead the way.
240
751320
1216
ve yol göstermeliyiz.
12:44
And I know that they will lead us
in the right direction.
in the right direction.
241
752560
2696
Bizi doğru yere yönlendireceklerini
biliyorum.
biliyorum.
Konu kadınlarımız ve kızlarımıza
geldiğinde ise,
geldiğinde ise,
12:47
And our women, and our girls:
242
755280
2176
12:49
we have to recognize
that girls and women are a gift.
that girls and women are a gift.
243
757480
3056
onların birer lütuf olduğunun
farkında olmalıyız.
farkında olmalıyız.
12:52
They have strength,
244
760560
1496
Onlar çok güçlüler.
12:54
and we have to unleash that strength
245
762080
2136
Bu gücü serbest bırakmalıyız ki
12:56
so that they can
contribute to the continent.
contribute to the continent.
246
764240
2936
kıta için katkıda bulunabilsinler.
12:59
I strongly believe
that when we do all of these things,
that when we do all of these things,
247
767200
3816
Gerçekten inanıyorum ki
eğer bunları yaparsak
eğer bunları yaparsak
13:03
we find that the rising Africa narrative
248
771040
3216
yükselen Afrika'nın öyküsünün
talih olmadığını göreceğiz.
13:06
is not a fluke.
249
774280
1576
13:07
It's a trend.
250
775880
1240
Bir trend.
13:09
It's a trend, and if we continue,
if we unleash our youth,
if we unleash our youth,
251
777720
3816
Bu bir trend ve
bazen geriye gitsek de,
bazen geriye gitsek de,
13:13
if we unleash our women,
252
781560
1336
bazen yana doğru kaysak da,
13:14
we may step backwards sometimes,
253
782920
2016
kadınların ve gençliğin gücünü
13:16
we may even step sideways,
254
784960
1896
açığa çıkardığımız sürece,
13:18
but the trend is clear.
255
786880
1616
bir trend olacaktır.
13:20
Africa will continue to rise.
256
788520
2016
Afrika büyümeye devam edecek.
13:22
And I tell you businesspeople
in the audience,
in the audience,
257
790560
3736
Seyircilerin arasındaki iş insanlarına
söylüyorum,
söylüyorum,
Afrika'ya yatırım yapmanın, bugün veya
yarın için getirisi olmayabilir.
yarın için getirisi olmayabilir.
13:26
investment in Africa is not for today,
is not for tomorrow,
is not for tomorrow,
258
794320
3456
13:29
it's not a short-term thing,
it's a longer term thing.
it's a longer term thing.
259
797800
3256
Afrika'ya yapılacaklar, uzun vadede bir
yatırımdır.
yatırımdır.
13:33
But if you are not invested in Africa,
260
801080
2416
Fakat Afrika'ya yatırım yapmazsanız,
13:35
then you will be missing
261
803520
1416
dünyadaki yeni ve en önemli
13:36
one of the most important
emerging opportunities in the world.
emerging opportunities in the world.
262
804960
4256
fırsatlardan birini kaçırmış olacaksınız.
13:41
Thank you.
263
809240
1216
Teşekkür Ederim.
13:42
(Applause)
264
810480
2520
Alkışlar
13:51
Kelly Stoetzel: So you mentioned
corruption in your talk,
corruption in your talk,
265
819227
2669
Kelly Stoetzel: Konuşmanda yolsuzluktan
bahsettin
bahsettin
13:53
and you're known, well-known
as a strong anticorruption fighter.
as a strong anticorruption fighter.
266
821920
3496
ve yolsuzluğa karşı savaşan,
güçlü, tanınmış bir kişiliksin.
güçlü, tanınmış bir kişiliksin.
13:57
But that's had consequences.
267
825440
2536
Fakat bunun doğurduğu sonuçlar da var.
14:00
People have fought back,
and your mother was kidnapped.
and your mother was kidnapped.
268
828000
2936
İnsanlar mücadele verdi ve
senin annen kaçırıldı.
senin annen kaçırıldı.
Bununla nasıl başa çıkabildin?
14:02
How have you been handling this?
269
830960
1560
14:05
Ngozi Okonjo-Iweala:
It's been very difficult.
It's been very difficult.
270
833280
2176
Ngozi Okonjo-Iweala:
Bu çok zor oldu.
Bu çok zor oldu.
Annemin kaçırılma konusunu açtığın
için teşekkür ederim.
için teşekkür ederim.
14:07
Thank you for mentioning
the issue of the kidnap of my mother.
the issue of the kidnap of my mother.
271
835480
4336
14:11
It's a very difficult subject.
272
839840
2576
Bu ağır bir mesele.
14:14
But what it means
is that when you fight corruption,
is that when you fight corruption,
273
842440
3856
Fakat yolsuzlukla savaşırken
para çalan insanların ceplerine
para çalan insanların ceplerine
14:18
when you touch the pockets
of people who are stealing money,
of people who are stealing money,
274
846320
3416
dokunduğunuz zaman,
14:21
they don't just keep quiet.
275
849760
1856
sadece susup oturmuyorlar.
14:23
They fight back, and the issue for you
is when they try to intimidate you,
is when they try to intimidate you,
276
851640
3656
Buna karşı koyuyorlar. Burada asıl mesele,
gözünü korkutmaya çalıştıklarında
gözünü korkutmaya çalıştıklarında
14:27
do you give up, or do you fight on?
277
855320
3456
mücadele etmeye devam mı edeceksin,
yoksa elini çekecek misin?
yoksa elini çekecek misin?
14:30
Do you find a way
to stay on and fight back?
to stay on and fight back?
278
858800
3136
Ayakta kalmanın bir yolunu bulup
savaşmaya devam edecek misin?
savaşmaya devam edecek misin?
14:33
And the answer that I had
with the teams I worked with
with the teams I worked with
279
861960
4256
Ve takımımla beraber bunun cevabını
mücadeleye devam etmek zorundayız
şeklinde verdik.
şeklinde verdik.
14:38
is we have to fight on.
280
866240
1776
14:40
We have to create those institutions.
281
868040
1816
Bu kurumları kurmak zorundayız.
14:41
We have to find ways to stop these people
282
869880
3216
Gelecek mirasımızı sömüren bu insanları
14:45
from taking away
the heritage of the future.
the heritage of the future.
283
873120
3176
durdurmanın yollarını
bulmak zorundayız.
bulmak zorundayız.
14:48
And so that's what we did.
284
876320
1896
Ve biz de bunu yaptık.
14:50
And even out of government,
we continued to make that point.
we continued to make that point.
285
878240
3616
Hükümet dışı olsa bile
bunu yapmaya devam ettik.
bunu yapmaya devam ettik.
14:53
In our countries, nobody,
nobody is going to fight corruption
nobody is going to fight corruption
286
881880
3976
Bizim ülkelerimizde, yolsuzluk için
bizden başka kimse,
bizden başka kimse,
14:57
for us but us.
287
885880
1536
hiç kimse savaşmayacak.
14:59
And therefore,
that comes with consequences,
that comes with consequences,
288
887440
2216
Bu durum bir takım bedeller içeriyor
15:01
and we just have to do the best we can.
289
889680
1896
ve biz elimizden gelenin en iyisini
yapmalıyız.
yapmalıyız.
15:03
But I thank you and thank TED
for giving us a voice
for giving us a voice
290
891600
3416
Bize, bu insanlara kazanamayacaklarını
ve bizim korkup çekilmeyeceğimizi
söyleme şansı
söyleme şansı
15:07
to say to those people, you will not win,
291
895040
3296
verdiğiniz için size ve
TED'e çok teşekkür ederim.
TED'e çok teşekkür ederim.
15:10
and we will not be intimidated.
292
898360
2336
15:12
Thank you.
293
900720
1216
Teşekkür Ederim.
15:13
(Applause)
294
901960
1216
(Alkışlar)
Kelly Stoetzel: Harika konuşma ve önemli
çalışmalarınız için ben teşekkür ederim.
çalışmalarınız için ben teşekkür ederim.
15:15
Kelly Stoetzel: Thank you so much
for your great talk and important work.
for your great talk and important work.
295
903200
3466
15:18
(Applause)
296
906690
3370
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Ngozi Okonjo-Iweala - EconomistNgozi Okonjo-Iweala is a respected global economist.
Why you should listen
Okonjo-Iweala was the Finance Minister of Nigeria, Africa’s largest economy, from 2003 to 2006, and then briefly the country’s Foreign Affairs Minister, the first woman to hold either position. From 2011 to 2015 she was again named Minister of Finance and Coordinating Minister for the Economy of Nigeria. Between those terms, from 2007 to 2011, she was one of the managing director of the World Bank and a candidate to the organization’s presidency. She is now a senior advisor at financial advisory and asset management firm Lazard, and she chairs the Board of the Global Alliance for Vaccines and Immunization. At the World Bank, she worked for change in Africa and assistance for low-income countries. As Finance Minister, she attacked corruption to make Nigeria more transparent and desirable for investment and jobs, an activism that attracted criticism from circles opposed to reform.
Ngozi Okonjo-Iweala | Speaker | TED.com