ABOUT THE SPEAKER
Grace Kim - Architect
Grace H. Kim is an internationally recognized expert in cohousing -- the art and craft of creating communities.

Why you should listen

Grace H. Kim is an architect and co-founding principal of Schemata Workshop, an award-winning, 16-person architectural practice with a keen focus on building community and social equity. She brings innovative ideas to her projects that merge client goals and sustainability measures -- such as urban agriculture, modular construction, and a focus on building community.

Kim is also the founder of Capitol Hill Urban Cohousing, a collaborative residential community that includes her street-level office and a rooftop urban farm. She walks the talk of sustainability -- leaving a small ecological footprint while incorporating holistic ideals of social and economic resilience into her daily life.

More profile about the speaker
Grace Kim | Speaker | TED.com
TED2017

Grace Kim: How cohousing can make us happier (and live longer)

Grace Kim: Ortak barınma bizi nasıl daha mutlu yapar (ve uzun yaşatır)

Filmed:
2,237,287 views

Yalnızlık her zaman yalnız olmaktan kaynaklanmaz. Mimar Grace Kim için yalnızlık, çevremizdeki insanlara sosyal olarak nasıl bağlı olduğumuzun bir fonksiyonudur -- ve genellikle içinde yaşadığımız evlerin sonucudur. Tecrite karşı çok eski bir panzehiri paylaşıyor: ortak barınma, insanların komşularıyla alan paylaşmayı, onları tanımayı ve onlarla ilgilenmeyi seçtikleri bir yaşam biçimi. Evinizi ve içinde nasıl yaşadığınızı bu ufuk açıcı konuşma ile yeniden düşünün.
- Architect
Grace H. Kim is an internationally recognized expert in cohousing -- the art and craft of creating communities. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
LonelinessYalnızlık.
0
907
1212
Yalnızlık.
00:15
All of us in this roomoda
will experiencedeneyim lonelinessyalnızlık
1
3475
2351
Hepimiz hayatının bir noktasında
yalnızlık duygusunu yaşayacaktır.
00:17
at some pointpuan in our liveshayatları.
2
5850
1362
00:20
LonelinessYalnızlık is not
a functionfonksiyon of beingolmak aloneyalnız,
3
8014
2286
Yalnızlık yalnız olmanın işlevi değil
00:22
but ratherdaha doğrusu, a functionfonksiyon
of how sociallysosyal connectedbağlı you are
4
10989
2659
aksine çevrenizdeki kişilere sosyal olarak
ne kadar bağlı olduğunuzun
bir göstergesidir.
00:25
to those around you.
5
13672
1161
00:27
There could be somebodybirisi
in this roomoda right now
6
15959
2194
Şu an bu odada bulunan biri
binlerce insan
etrafını sarmış olsa dahi
00:30
surroundedçevrili by a thousandbin people
7
18177
1537
00:31
experiencingyaşandığı lonelinessyalnızlık.
8
19738
1354
yalnız hissedebilir.
Ve yalnızlık birçok şeye
dayandırılabilecekken,
00:35
And while lonelinessyalnızlık
can be attributedatfedilen to manyçok things,
9
23284
3653
00:38
as an architectmimar,
10
26961
1731
bir mimar olarak,
00:40
I'm going to tell you todaybugün
how lonelinessyalnızlık can be the resultsonuç
11
28716
2937
bugün size, yalnızlığın
inşa edilen çevrelerimizin
00:43
of our builtinşa edilmiş environmentsortamları --
12
31677
1956
- içinde yaşadığımız evlerimizin -
00:45
the very homesevler we chooseseçmek to livecanlı in.
13
33657
1910
nasıl bir sonucu olabileceğini
anlatacağım.
00:49
Let's take a look at this houseev.
14
37465
1596
Şimdi bu eve bir bakın.
00:51
It's a niceGüzel houseev.
15
39519
1221
Güzel bir ev.
00:52
There's a bigbüyük yardyard, picketkazık fenceçit,
16
40764
2415
Büyük bir bahçesi, çitleri,
00:55
two-carİki araba garagegaraj.
17
43203
1201
iki arabalık garajı var.
00:58
And the home mightbelki be
in a neighborhoodKomşuluk like this.
18
46198
2556
Ve ev böyle bir mahallede olabilir.
01:01
And for manyçok people around the globeküre,
19
49559
2521
Ve dünyadaki birçok insan için
01:04
this home, this neighborhoodKomşuluk --
20
52104
2220
bu ev, bu mahalle --
01:07
it's a dreamrüya.
21
55069
1176
bir rüya.
01:09
And yethenüz the dangerTehlike of achievingelde this dreamrüya
22
57021
2678
Ve bu rüyayı gerçekteştirmenin tehlikesi
01:11
is a falseyanlış senseduyu of connectionbağ
23
59723
1702
aldatıcı bir dostluk duyusu
01:14
and an increaseartırmak in socialsosyal isolationyalıtım.
24
62606
2114
ve sosyal izolasyonda bir artıştır.
01:17
I know, I can hearduymak you now,
25
65431
1457
Biliyorum, sizi duyabiliyorum,
01:18
there's somebodybirisi in the roomoda
screamingbağıran at me insideiçeride theironların headkafa,
26
66912
3327
odadakilerden birileri
kafalarının içinden bana bağırıyor:
01:22
"That's my houseev,
and that's my neighborhoodKomşuluk,
27
70263
2291
"Bu benim evim
ve bu benim mahallem
01:24
and I know everyoneherkes on my blockblok!"
28
72578
1673
ve etrafımdaki herkesi tanıyorum!"
01:27
To whichhangi I would answerCevap, "TerrificMüthiş!"
29
75056
2299
Ki buna cevabım ise, "Müthiş!"
01:29
And I wishdilek there were
more people like you,
30
77379
2146
Ve keşke sizin gibi daha çok insan olsa,
01:32
because I'd wagerbahis to guesstahmin
there's more people in the roomoda
31
80666
2868
çünkü bu odada aynı durumda olan
01:35
livingyaşam in a similarbenzer situationdurum
32
83558
1722
ve komşularını tanımayan
daha çok kişi olduğuna
01:37
that mightbelki not know theironların neighborsKomşular.
33
85304
1885
bahse girerim.
01:39
They mightbelki recognizetanımak them and say helloMerhaba,
34
87716
2741
Onları tanıyor ve
selam veriyor olabilirler
01:42
but underaltında theironların breathnefes,
35
90481
1340
ama belli etmeden
01:45
they're askingsormak theironların spouse,
36
93416
1803
eşlerine "Onların adı neydi?" diye
01:47
"What was theironların nameisim again?"
37
95243
1398
soruyorlardır ki böylece
isimlerini söyleyerek bir soru sorabilir
ve onları tanıdıklarını gösterebilirler.
01:49
so they can asksormak a questionsoru by nameisim
to signifybitişini işaret eder they know them.
38
97593
3081
01:55
SocialSosyal mediamedya alsoAyrıca contributeskatkıda bulunur
to this falseyanlış senseduyu of connectionbağ.
39
103155
4499
Sosyal medya da bu aldatıcı dostluk
duyusuna katkıda bulunuyor.
01:59
This imagegörüntü is probablymuhtemelen all too familiartanıdık.
40
107678
1998
Bu resim muhtemelen oldukça tanıdık.
02:01
You're standingayakta in the elevatorAsansör,
41
109700
1569
Asansörde dikiliyorsunuz,
02:03
sittingoturma in a cafeCafe,
42
111293
1154
kahvede oturuyorsunuz
02:04
and you look around,
43
112471
1636
ve etrafınıza bakınıyorsunuz
02:06
and everyone'sherkesin var on theironların phonetelefon.
44
114131
1444
ve herkes telefonlarına bakıyor.
Siz mesaj yazmıyor veya
Facebook'a bakmıyorsunuzdur
02:09
You're not textingmanifatura or checkingkontrol etme FacebookFacebook,
45
117055
2223
02:11
but everyoneherkes elsebaşka is,
46
119302
1407
ama herkes öyledir
02:12
and maybe, like me,
you've been in a situationdurum
47
120733
2219
ve belki de, benim gibi,
02:14
where you've madeyapılmış eyegöz contacttemas,
48
122976
1884
göz teması kurmuş,
02:16
smiledgülümsedi and said helloMerhaba,
49
124884
2293
gülümsemiş ve selam vermişken
02:19
and have that personkişi
yankYanki out theironların earbudskulaklıkları
50
127201
2691
o kişi kulaklıklarını çıkartarak
şöyle demiştir:
02:22
and say, "I'm sorry, what did you say?"
51
130534
1993
"Pardon, ne dediniz?"
02:25
I find this incrediblyinanılmaz isolatingyalıtma.
52
133877
2018
Bunu son derece tecrit edilmiş buluyorum.
02:28
The conceptkavram I'd like
to sharepay with you todaybugün
53
136501
2184
Bugün sizinle paylaşmak istediğim kavram
02:30
is an antidotepanzehir to isolationyalıtım.
54
138709
1584
tecrit edilmeye bir panzehir.
02:32
It's not a newyeni conceptkavram.
55
140703
1251
Yeni bir kavram değil.
02:33
In factgerçek, it's an age-oldasırlık way of livingyaşam,
56
141978
2103
Aslında, bu çok eski bir yaşam şekli
02:36
and it still existsvar in manyçok
non-EuropeanAvrupa dışı cultureskültürler
57
144105
2480
ve dünyadaki Avrupalı olmayan kültürlerde
02:38
around the worldDünya.
58
146609
1227
hâlâ mevcut.
02:40
And about 50 yearsyıl agoönce,
59
148517
1878
Ve yaklaşık 50 yıl önce,
02:42
the DanesDanimarkalılar decidedkarar to make up a newyeni nameisim,
60
150419
3117
Danimarkalılar
yeni bir isim bulmak istemiş
02:45
and sincedan beri then,
61
153560
1158
ve o zamandan beri
02:46
tensonlarca of thousandsbinlerce of DanishDanca people
have been livingyaşam in this connectedbağlı way.
62
154742
4097
on binlerce Danimarkalı
böyle sosyal bir hayat yaşıyormuş.
02:52
And it's beingolmak pursuedpeşine
more widelygeniş ölçüde around the globeküre
63
160470
3368
Ve bu, insanlar toplum ararken
dünya çapında daha yaygın
bir şekilde takip ediliyor.
02:55
as people are seekingarayan communitytoplum.
64
163862
2280
02:59
This conceptkavram
65
167445
1246
Bu kavram
03:01
is cohousingcohousing.
66
169818
1200
ortak barınma.
03:05
CohousingCohousing is an intentionalkasıtlı neighborhoodKomşuluk
where people know eachher other
67
173621
3253
Ortak barınma insanların birbirini
tanıdığı ve birbiriyle ilgilendiği
03:08
and look after one anotherbir diğeri.
68
176898
1351
maksatlı bir mahalle.
03:10
In cohousingcohousing, you have your ownkendi home,
69
178908
2500
Ortak barınmada kendi eviniz var
03:13
but you alsoAyrıca sharepay significantönemli spacesalanlarda,
bothher ikisi de indoorskapalı and out.
70
181432
3137
ama aynı zamanda dış ve iç mekânda
önemli bir bölümü paylaşıyorsunuz.
03:17
Before I showgöstermek you
some picturesresimler of cohousingcohousing,
71
185037
2322
Size ortak barınmadan
fotoğraflar göstermeden önce,
03:19
I'd like to first introducetakdim etmek you
to my friendsarkadaşlar SheilaSheila and SpencerSpencer.
72
187383
3092
ilk önce size arkadaşlarım
Sheila ve Spencer'i tanıtmak istiyorum.
03:22
When I first metmet SheilaSheila and SpencerSpencer,
they were just enteringgirme theironların 60s,
73
190499
3932
Sheila ve Spencer ile ilk tanıştığımda,
60 yaşlarına giriyorlardı
03:26
and SpencerSpencer was looking aheadönde
at the endson of a long careerkariyer
74
194455
2727
ve Spencer ilköğretimdeki
uzun kariyerinden sonra
03:29
in elementarytemel educationEğitim.
75
197206
1234
bir şeyler planlıyordu.
03:30
And he really dislikedSevmediği the ideaFikir
76
198956
1737
Ve o, emeklilikten sonra
03:32
that he mightbelki not have
childrençocuklar in his life
77
200717
2513
hayatında çocukların olmayacağı fikrini
03:35
uponüzerine retirementemeklilik.
78
203254
1189
gerçekten sevmiyordu.
03:39
They're now my neighborsKomşular.
79
207053
1421
Şimdi onlar benim komşularım.
03:40
We livecanlı in a cohousingcohousing communitytoplum
that I not only designedtasarlanmış,
80
208498
3014
Tasarlamakla kalmayıp geliştirdiğim
ve mimarlığımı kullandığım
03:43
but developedgelişmiş
81
211536
1164
03:44
and have my architecturemimari practiceuygulama in.
82
212724
1824
bir ortak barınma topluluğunda yaşıyoruz.
03:47
This communitytoplum is very intentionalkasıtlı
about our socialsosyal interactionsetkileşimler.
83
215200
3286
Bu topluluk sosyal etkileşimlerimiz
hususunda çok istekli.
03:50
So let me take you on a tourtur.
84
218510
1515
Sizi bir gezintiye çıkarayım.
03:53
From the outsidedışında, we look like
any other smallküçük apartmentapartman buildingbina.
85
221496
3215
Dışarıdan diğer küçük apartman
binaları gibi gözüküyoruz.
Aslında, yandakiyle aynı gözüküyoruz,
03:56
In factgerçek, we look identicalözdeş
to the one nextSonraki doorkapı,
86
224735
2658
03:59
exceptdışında that we're brightparlak yellowSarı.
87
227417
1664
lakin biz açık sarıyız.
04:02
Insideİçinde, the homesevler are fairlyoldukça conventionalKonvansiyonel.
88
230266
2386
İçeriden, evler oldukça geleneksel.
04:04
We all have livingyaşam roomsOdalar and kitchensmutfaklar,
89
232676
2513
Hepimizin oturma odaları ve mutfakları,
04:07
bedroomsyatak odası and bathsHamam,
90
235213
1898
yatak odaları ve banyoları var
04:09
and there are ninedokuz of these homesevler
around a centralmerkezi courtyardavlu.
91
237135
3392
ve merkezi bahçenin etrafında
bu evlerden dokuz tane var.
04:12
This one'sbiri mineMayın,
92
240551
1169
Bu benim
04:14
and this one is SpencerSpencer and Sheila'sSheila'nın.
93
242450
1786
ve bu Spencer ve Shelia'nın evi.
04:16
The thing that makesmarkaları this buildingbina
uniquelybenzersiz cohousingcohousing
94
244935
2637
Bu binayı eşsiz bir ortak barınma yapan şey
04:19
are not the homesevler,
95
247596
1282
evler değil
04:21
but ratherdaha doğrusu, what happensolur here --
96
249743
1867
burada olan şey --
04:24
the socialsosyal interactionsetkileşimler that happenolmak
in and around that centralmerkezi courtyardavlu.
97
252430
3825
merkez bahçenin içinde ve etrafında
cereyan eden sosyal etkileşimler.
04:28
When I look acrosskarşısında the courtyardavlu,
98
256908
1686
Bahçeye doğru baktığımda
04:30
I look forwardileri to see SpencerSpencer and SheilaSheila.
99
258618
2015
Spencer ve Sheila'yı görmeyi bekliyorum.
04:32
In factgerçek, everyher morningsabah,
this is what I see,
100
260657
2036
Aslında, her sabah, gördüğüm şey
04:34
SpencerSpencer wavingsallama at me furiouslyöfkeyle
as we're makingyapma our breakfastsBS/Konuk evleri.
101
262717
3217
kahvaltı yaparken Spencer'ın
bana el sallaması.
04:39
From our homesevler, we look down
into the courtyardavlu,
102
267064
2490
Evlerimizden, bahçeye bakıyoruz
04:42
and dependingbağlı on the time of yearyıl,
103
270138
1792
ve yılın gününe bağlı olarak
04:43
we see this:
104
271954
1349
bunu görüyoruz:
04:45
kidsçocuklar and grownupsYetişkinler in variousçeşitli combinationskombinasyonlar
105
273327
3406
çocuklar ve büyükler çeşitli şekillerde
04:48
playingoynama and hangingasılı out with eachher other.
106
276757
2364
birbirleriyle oynuyor veya takılıyorlar.
04:51
There's a lot of gigglingkıkır kıkır gülme and chattersohbet eden.
107
279145
2310
Epey kıkırdama ve sohbet duyuluyor.
04:53
There's a lot of hula-hoopingHula doldurma.
108
281479
1635
Herkes çember çeviriyor.
04:56
And everyher now and then,
"Hey, quitçıkmak hittingisabet me!"
109
284067
3560
Ve ara sıra, "Hey, bana vurmayı kes!"
sesleri veya çocuklardan birinin
05:00
or a cryağlamak from one of the kidsçocuklar.
110
288361
1772
ağlaması duyuluyor.
05:02
These are the soundssesleri of our dailygünlük liveshayatları,
111
290157
2311
Bunlar günlük yaşantımızın sesleri
05:05
and the soundssesleri of socialsosyal connectednessbağlantılılık.
112
293585
2121
ve sosyal bağlanmışlığın sesleri.
05:08
At the bottomalt of the courtyardavlu,
there are a setset of doubleçift doorskapılar,
113
296476
3391
Bahçenin sonunda,
birkaç çift kanatlı kapı bulunuyor
05:11
and those leadöncülük etmek into the commonortak houseev.
114
299891
2065
ve bunlar da ortak evlere açılıyor.
05:14
I considerdüşünmek the commonortak houseev
the secretgizli sauceSos of cohousingcohousing.
115
302503
3856
Ortak evleri ortak barınmanın
gizli sosu olarak düşünüyorum.
05:18
It's the secretgizli sauceSos
116
306383
1163
Gizli sos budur
05:19
because it's the placeyer
where the socialsosyal interactionsetkileşimler
117
307570
2874
çünkü burası sosyal etkileşimin
05:22
and communitytoplum life beginbaşla,
118
310468
2522
ve toplu yaşamın başladığı yerdir
05:25
and from there, it radiatesyayar out
throughvasitasiyla the restdinlenme of the communitytoplum.
119
313014
3659
ve oradan da bu, topluluğun
geri kalanına saçılıyor.
05:31
Insideİçinde our commonortak houseev,
we have a largegeniş diningyemek roomoda
120
319690
2537
Ortak evlerimizin içinde 28'imizin
ve misafirlerimizin oturabileceği
05:34
to seatoturma yeri all 28 of us and our guestsmisafir,
121
322251
2582
geniş yemek odamız var
05:36
and we dineyemek togetherbirlikte threeüç timeszamanlar a weekhafta.
122
324857
2174
ve haftada üç kez birlikte yemek yiyoruz.
05:40
In supportdestek of those mealsyemek,
we have a largegeniş kitchenmutfak
123
328158
2791
Bu yemekler için büyük bir mutfağımız var,
05:42
so that we can take turnsdönüşler
cookingyemek pişirme for eachher other
124
330973
2495
böylece dönüşümlü olarak
üçlü takımlar halinde
05:45
in teamstakımlar of threeüç.
125
333492
1238
yemek yapabiliyoruz.
05:46
So that meansanlamına geliyor, with 17 adultsyetişkinler,
126
334754
2199
Bu demek oluyor ki, 17 yetişkinle,
05:50
I leadöncülük etmek cookpişirmek oncebir Zamanlar everyher sixaltı weekshaftalar.
127
338096
2452
altı haftada bir yemek pişiriyorum.
05:52
Two other timeszamanlar, I showgöstermek up
and help my teamtakım
128
340572
2378
İki sefer de, takımıma hazırlık
05:54
with the preparationhazırlık and cleanupTemizleme.
129
342974
1797
ve temizlikte yardım ediyorum.
05:56
And all those other nightsgece,
130
344795
1565
Ve diğer gecelerde,
05:58
I just showgöstermek up.
131
346384
1237
sadece orada bulunuyorum.
06:00
I have dinnerakşam yemegi, talk with my neighborsKomşular,
132
348423
2452
Yemeğimi yiyor, komşularımla konuşuyor
06:02
and I go home, havingsahip olan been fedfederasyon
a deliciouslezzetli mealyemek
133
350899
2345
ve vejeteryan tercihimi
önemseyen birinin yaptığı
06:05
by someonebirisi who caresbakımları
about my vegetarianVejetaryen preferencesTercihler.
134
353268
2844
lezzetli bir yemek yemiş olarak
eve gidiyorum.
06:11
Our ninedokuz familiesaileleri
have intentionallykasten chosenseçilmiş
135
359239
2338
Dokuz ailemiz isteyerek diğer bir
06:13
an alternativealternatif way of livingyaşam.
136
361601
1521
yaşam biçimi seçtiler.
06:15
InsteadBunun yerine of pursuingpeşinde the AmericanAmerikan dreamrüya,
137
363835
2120
Tek aileli evlerimizde
yalnız yaşayacağımız
06:17
where we mightbelki have been isolatedyalıtılmış
in our single-familyTek ailelik homesevler,
138
365979
2898
Amerikan rüyasının peşinde koşmak yerine
06:20
we insteadyerine choseseçti cohousingcohousing,
139
368901
1667
ortak barınmayı seçtik,
06:23
so that we can increaseartırmak
our socialsosyal connectionsbağlantıları.
140
371467
2263
böylece sosyalliğimizi artırabiliyoruz.
06:26
And that's how cohousingcohousing startsbaşlar:
141
374377
1862
Ve ortak barınma böyle başlıyor:
06:28
with a sharedpaylaşılan intentionniyet
142
376263
1654
işbirliği içerisinde yaşamak için
06:29
to livecanlı collaborativelyişbirliği içinde.
143
377941
1484
ortak bir amaç.
06:31
And intentionniyet is the singletek mostçoğu
importantönemli characteristickarakteristik
144
379449
2879
Maksat, ortak barınmayı herhangi bir
barınma modelinden ayıran
06:34
that differentiatesdiferansiyatları cohousingcohousing
from any other housingKonut modelmodel.
145
382352
3059
tek başına en önemli karakteristiktir.
06:38
And while intentionniyet is difficultzor to see
146
386725
2045
Maksadı görmek veya
06:40
or even showgöstermek,
147
388794
1830
hatta göstermek çok zor olsa da
06:42
I'm an architectmimar, and I can't help
but showgöstermek you more picturesresimler.
148
390648
2944
ben bir mimarım ve daha çok fotoğraf
göstermemek elimde değil.
06:45
So here are a fewaz examplesörnekler to illustrateörneklemek
149
393616
2066
Ziyaret ettiğim bazı topluluklarda
06:47
how intentionniyet has been expressedifade
150
395706
2284
maksadın nasıl belirtildiğini tasvir için
06:50
in some of the communitiestopluluklar I've visitedziyaret.
151
398014
2112
işte birkaç örnek.
06:54
ThroughAracılığıyla the carefuldikkatli
selectionseçim of furnituremobilya,
152
402459
2238
Birlikte yemeğe katkıda bulunacak
06:56
lightingaydınlatma and acousticakustik materialsmalzemeler
to supportdestek eatingyemek yiyor togetherbirlikte;
153
404721
3430
dikkatli bir mobilya, ışıklandırma
ve akustik malzeme seçimi ile;
07:02
in the carefuldikkatli visualgörsel locationyer
and visualgörsel accesserişim
154
410056
2414
ortak evlerin çevresindeki ve
içindeki çocuk oyun alanlarının
07:05
to kids'çocukların playoyun areasalanlar around
and insideiçeride the commonortak houseev;
155
413212
3718
görsel mekan ve görsel erişimi;
07:11
in the considerationdüşünce of scaleölçek
156
419398
2339
ve günlük yaşantımızı destekleyen
topluluğun içindeki
07:13
and distributiondağıtım of socialsosyal gatheringtoplama nodesdüğümleri
157
421761
2787
ve çevresindeki sosyal
toplanma ağlarının
07:16
in and around the communitytoplum
to supportdestek our dailygünlük liveshayatları,
158
424572
3317
ölçek ve dağılımı düşünüldüğünde,
07:19
all of these spacesalanlarda help
contributekatkıda bulunmak to and elevateyükseltmek
159
427913
3346
tüm bu boşluklar her toplulukta
"communitas" hissine katkıda bulunmada
07:23
the senseduyu of communitascommunitas
160
431283
1318
07:24
in eachher communitytoplum.
161
432625
1339
yardımcı olur ve bunu geliştirir.
07:27
What was that wordsözcük? "CommunitasCommunitas."
162
435073
1827
O kelime neydi? "Communitas."
07:30
CommunitasCommunitas is a fancyfantezi socialsosyal scienceBilim way
of sayingsöz "spiritruh of communitytoplum."
163
438117
4724
Communitas "topluluğun ruhu" demenin
daha süslü sosyal bilimsel bir yoludur.
07:35
And in visitingziyaret
over 80 differentfarklı communitiestopluluklar,
164
443765
2462
Ve 80 farklı topluluğu
ziyaret ettikten sonra
07:38
my measureölçmek of communitascommunitas becameoldu:
165
446251
2456
değerlendirme kıstasım şu oldu:
Komşular ne kadar sık birlikte
yemek yiyorlar?
07:40
How frequentlysık sık did residentssakinleri eatyemek togetherbirlikte?
166
448731
2818
07:44
While it's completelytamamen up to eachher groupgrup
167
452845
2102
Ne kadar sıklıkla birlikte yemek yedikleri
07:46
how frequentlysık sık they have commonortak mealsyemek,
168
454971
2063
tamamen her bir gruba bağlı olsa da
07:50
I know some that have eatenyemiş togetherbirlikte
everyher singletek night
169
458406
3039
son 40 yıldır her akşam birlikte
07:53
for the pastgeçmiş 40 yearsyıl.
170
461469
1852
yemek yiyenleri biliyorum.
07:56
I know othersdiğerleri
171
464298
1211
Nadiren olsa da
07:58
that have an occasionalara sıra potluckyemeğini getir partisi
oncebir Zamanlar or twiceiki defa a monthay.
172
466239
2552
ayda birkaç kez grup yemeği
yiyenleri biliyorum.
08:01
And from my observationsgözlemler, I can tell you,
173
469751
1994
Ve gözlemlerime dayanarak diyebilirim ki,
08:03
those that eatyemek togetherbirlikte more frequentlysık sık,
174
471769
2089
daha sık birlikte yemek yiyenler
08:05
exhibitsergi higherdaha yüksek levelsseviyeleri of communitascommunitas.
175
473882
2745
daha yüksek seviyeli
communitas örneği gösterirler.
08:10
It turnsdönüşler out, when you eatyemek togetherbirlikte,
176
478170
2796
Görünen o ki, birlikte yemek yediğinizde,
08:12
you startbaşlama planningplanlama
more activitiesfaaliyetler togetherbirlikte.
177
480990
2163
birlikte daha çok faaliyet
planlamaya başlarsınız.
08:16
When you eatyemek togetherbirlikte,
you sharepay more things.
178
484200
2173
Birlikte yerken daha çok şey
paylaşıyorsunuz.
08:18
You startbaşlama to watch eachher other'sdiğer en kidsçocuklar.
179
486397
1784
Birbirinizin çocuklarını izlemeye
başlıyorsunuz.
08:20
You lendödünç our your powergüç toolsaraçlar.
You borrowödünç almak eachher other'sdiğer en carsarabalar.
180
488205
2915
Aletlerinizi ödünç verirsiniz.
Birbirinizin aracını ödünç alırsınız.
08:23
And despiterağmen all this,
181
491144
1321
Ve tüm bunların yanı sıra,
08:25
as my daughterkız evlat lovessever to say,
182
493578
1517
kızımın söylediği gibi,
08:27
everything is not rainbowsGökkuşağı
and unicornsTek boynuzlu atlar in cohousingcohousing,
183
495119
3448
ortak barınmada her şey
güllük gülistanlık değildir
08:31
and I'm not besten iyi friendsarkadaşlar
with everyher singletek personkişi in my communitytoplum.
184
499281
3777
ve toplumumuzdaki her bir kişiyle
çok iyi arkadaş değilim.
08:35
We even have differencesfarklar and conflictsçatışmalar.
185
503082
2419
Farklılıklarımız ve
uyuşmazlıklarımız bile var.
08:39
But livingyaşam in cohousingcohousing,
we're intentionalkasıtlı about our relationshipsilişkiler.
186
507414
3398
Fakat ortak barınmada yaşarken
ilişkilerimizde bir maksadımız var.
08:43
We're motivatedmotive
to resolveçözmek our differencesfarklar.
187
511685
2411
Bizler farklılıklarımızı çözmek için
motive olmuş durumdayız.
08:47
We followtakip et up, we checkKontrol in,
188
515089
1746
Birbirimizi takip ederiz,
kontrol ederiz,
08:49
we speakkonuşmak our personalkişisel truthsgerçekler
189
517446
2094
kişisel düşüncelerimizi söyleriz
08:51
and, when appropriateuygun,
190
519564
1339
ve yeri geldiğinde
08:53
we apologizeözür dilemek.
191
521732
1221
özür dileriz.
08:55
SkepticsŞüpheciler will say that cohousingcohousing
is only interestingilginç or attractiveçekici
192
523986
4136
Şüpheciler ortak barınmanın
çok küçük bir grup insan için
09:00
to a very smallküçük groupgrup of people.
193
528146
1585
ilginç ve çekici olduğunu söyleyecektir.
09:02
And I'll agreeanlaşmak with that.
194
530429
1459
Ve bununla hemfikirim.
09:04
If you look at WesternWestern cultureskültürler
around the globeküre,
195
532648
2341
Dünya çapında Batılı kültürlere
bakacak olursanız
09:07
those livingyaşam in cohousingcohousing
are just a fractionalKesirli percentyüzde.
196
535013
2716
ortak barınmayı
tercih edenlerin sayısı çok az.
09:10
But that needsihtiyaçlar to changedeğişiklik,
197
538910
1370
Fakat bu değişmeli
09:13
because our very liveshayatları dependbağımlı uponüzerine it.
198
541172
2083
çünkü hayatlarımız buna bağlı.
09:16
In 2015, BrighamBrigham YoungGenç UniversityÜniversitesi
completedtamamlanan a studyders çalışma
199
544820
3683
2015 yılında, Brigham Young Üniversitesi
tecritte yaşayanlarda
09:20
that showedgösterdi a significantönemli
increaseartırmak riskrisk of prematureerken deathölüm
200
548527
4729
erken ölüm riskini önemli derecede
artırdığını gösteren
09:25
in those who were livingyaşam in isolationyalıtım.
201
553280
2136
bir çalışmayı tamamladı.
09:28
The US SurgeonCerrah GeneralGenel
has declaredbeyan isolationyalıtım
202
556905
2394
ABD Sağlık Bakanı tecritin
halk sağlığı için salgın bir
hastalık olduğunu açıkladı.
09:31
to be a publichalka açık healthsağlık epidemicsalgın.
203
559323
1567
09:33
And this epidemicsalgın
is not restrictedkısıtlı to the US aloneyalnız.
204
561424
3590
Ve bu salgın hastalık
ABD ile sınırlı değil.
09:39
So when I said earlierdaha erken
205
567179
2074
Yani, daha önce ortak barınmanın
09:41
that cohousingcohousing
is an antidotepanzehir to isolationyalıtım,
206
569277
2878
tecrit için bir panzehir olduğunu
söylediğimde
09:45
what I should have said
207
573767
1621
söylemem gereken şey
09:47
is that cohousingcohousing can savekayıt etmek your life.
208
575412
3154
ortak barınmanın hayatınızı
kurtarabilir olduğuydu.
09:52
If I was a doctordoktor, I would tell you
to take two aspirinAspirin,
209
580840
2959
Bir doktor olsaydım,
iki asprin almanızı ve beni
09:55
and call me in the morningsabah.
210
583823
1359
sabah aramanızı söylerdim.
09:58
But as an architectmimar,
211
586536
1319
Fakar bir mimar olarak,
09:59
I'm going to suggestönermek
that you take a walkyürümek with your neighborkomşu,
212
587879
3031
size önerim şu:
Komşunuzla yürüyüşe çıkın,
10:02
sharepay a mealyemek togetherbirlikte,
213
590934
1459
bir yemeği paylaşın
10:05
and call me in 20 yearsyıl.
214
593281
1694
ve 20 sene içinde beni arayın.
10:08
Thank you.
215
596010
1278
Teşekkür ederim.
10:09
(ApplauseAlkış)
216
597312
3767
(Alkışlar)
Translated by Ramazan Şen
Reviewed by Havva Nur Aydın

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Grace Kim - Architect
Grace H. Kim is an internationally recognized expert in cohousing -- the art and craft of creating communities.

Why you should listen

Grace H. Kim is an architect and co-founding principal of Schemata Workshop, an award-winning, 16-person architectural practice with a keen focus on building community and social equity. She brings innovative ideas to her projects that merge client goals and sustainability measures -- such as urban agriculture, modular construction, and a focus on building community.

Kim is also the founder of Capitol Hill Urban Cohousing, a collaborative residential community that includes her street-level office and a rooftop urban farm. She walks the talk of sustainability -- leaving a small ecological footprint while incorporating holistic ideals of social and economic resilience into her daily life.

More profile about the speaker
Grace Kim | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee