EG 2007
Kevin Kelly: The next 5,000 days of the web
Kevin Kelly'den web'in gelecek 5000 günü üzerine
Filmed:
Readability: 3.3
1,751,618 views
2007'deki EG konferansında, Kevin Kelly ilginç bir bilgiyi paylaştı: World Wide Web (internet ağı), bildiğimiz haliyle, sadece 5,000 gün kadar eski. Kelly soruyor; bundan sonraki 5,000 günde bizi nelerin beklediğini nasıl öngörebiliriz?
Kevin Kelly - Digital visionary
There may be no one better to contemplate the meaning of cultural change than Kevin Kelly, whose life story reads like a treatise on the value and impacts of technology. Full bio
There may be no one better to contemplate the meaning of cultural change than Kevin Kelly, whose life story reads like a treatise on the value and impacts of technology. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
The Internet, the Web as we know it,
0
0
2000
İnternet, bildiğimiz haliyle web
00:18
the kind of Web -- the things we're all talking about --
1
2000
3000
bir tür ağ -- hepimizin üzerine konuştuğu tüm bu şeyler --
00:21
is already less than 5,000 days old.
2
5000
4000
halihazırda 5,000 günden daha eski bile değil.
00:25
So all of the things that we've seen come about,
3
9000
4000
Yani gördüğümüz, ortaya çıkmış tüm bu şeyler,
00:29
starting, say, with satellite images of the whole Earth,
4
13000
3000
tüm dünyanın uydu görüntüleri ile başlayan,
00:32
which we couldn't even imagine happening before,
5
16000
3000
daha önce hayal bile edemeyeceğimiz --
00:35
all these things rolling into our lives,
6
19000
4000
hayatımızın içine giren tüm bu şeyler,
00:39
just this abundance of things that are right before us,
7
23000
5000
hemen peşimizden gelen bu bolluk,
00:44
sitting in front of our laptop, or our desktop.
8
28000
2000
dizüstü ya da masaüstü bilgisayarımızın önünde duruyor.
00:46
This kind of cornucopia of stuff
9
30000
2000
Tüm bu şeylerin böylesi bir bollukla
00:48
just coming and never ending is amazing, and we're not amazed.
10
32000
6000
sürekli geliyor olması ve hiç bitmiyor olması oldukça şaşırtıcı, ve biz hiç şaşırmadık.
00:54
It's really amazing that all this stuff is here.
11
38000
4000
Tüm bu şeylerin var olması gerçekten inanılmaz.
00:58
(Laughter)
12
42000
1000
(Gülüşmeler)
00:59
It's in 5,000 days, all this stuff has come.
13
43000
4000
Sadece 5,000 gün oldu ve tüm bu şeyler geldi.
01:03
And I know that 10 years ago,
14
47000
3000
Ve ben biliyorum ki 10 yıl önce,
01:06
if I had told you that this was all coming,
15
50000
2000
tüm bunların geliyor olduğunu size söyleseydim,
01:08
you would have said that that's impossible.
16
52000
3000
bunun imkansız olduğunu söylerdiniz.
01:11
There's simply no economic model that that would be possible.
17
55000
5000
En basitinden, bunu mümkün kılacak bir ekonomik model yoktu.
01:16
And if I told you it was all coming for free,
18
60000
2000
Ve ben size deseydim ki tüm bunlar bedava olacak,
01:18
you would say, this is simply -- you're dreaming.
19
62000
2000
çok açık ki şunu derdiniz: rüya görüyorsun.
01:20
You're a Californian utopian. You're a wild-eyed optimist.
20
64000
4000
Ütopyacının birisin. Gözü kara bir iyimsersin.
01:24
And yet it's here.
21
68000
2000
Ama bakın hepsi oldu.
01:26
The other thing that we know about it was that 10 years ago,
22
70000
4000
10 yıl önce Wired dergisinin bile bahsettiği bu konu hakkında,
01:30
as I looked at what even Wired was talking about,
23
74000
3000
bildiğimiz bir diğer şey ise,
01:33
we thought it was going to be TV, but better.
24
77000
3000
aslında bunun TV olacağını düşünmüştük, ama daha iyisi oldu.
01:36
That was the model. That was what everybody was suggesting
25
80000
4000
Model buydu, herkesin kapıdaki şeyin ne olduğuyla ilgili
01:40
was going to be coming.
26
84000
2000
düşüncesi buydu.
01:42
And it turns out that that's not what it was.
27
86000
3000
Ama ortaya çıkan bu olmadı.
01:45
First of all, it was impossible, and it's not what it was.
28
89000
3000
Her şeyden önce, bu imkansızdı, sandığımız şey değildi.
01:48
And so one of the things that I think we're learning --
29
92000
1000
Ve öyle sanıyorum ki öğrendiğimiz şeylerden biri,
01:49
if you think about, like, Wikipedia,
30
93000
2000
mesela Wikipedia'yı düşünürseniz,
01:51
it's something that was simply impossible.
31
95000
2000
bu düpedüz imkansız bir şeydi.
01:53
It's impossible in theory, but possible in practice.
32
97000
4000
Teoride imkansız, ama pratikte mümkün.
01:57
And if you take all these things that are impossible,
33
101000
1000
Ve tüm bu imkansız şeyleri alırsanız,
01:58
I think one of the things that we're learning from this era,
34
102000
4000
bence bu dönemden, son on yıldan, öğrendiğimiz şeylerden biri,
02:02
from this last decade, is that we have to get good at believing in the impossible,
35
106000
4000
imkansıza inanmak konusunda kendimizi geliştirmek zorunda olduğumuzdur.
02:06
because we're unprepared for it.
36
110000
3000
çünkü buna hazırlıksızız.
02:09
So, I'm curious about what's going to happen in the next 5,000 days.
37
113000
3000
Bu yüzden önümüzdeki 5,000 günde neler olacağını merak ediyorum.
02:12
But if that's happened in the last 5,000 days,
38
116000
2000
Eğer geçtiğimiz 5,000 günde bunlar olduysa,
02:14
what's going to happen in the next 5,000 days?
39
118000
3000
bundan sonraki 5,000 günde neler olacak?
02:17
So, I have a kind of a simple story,
40
121000
3000
Anlatacağım küçük bir hikaye var,
02:20
and it suggests that what we want to think about is this thing that we're making,
41
124000
3000
ve şunu öneriyor; yapıyor olduğumuz şeyler, aslında düşünmek istediğimiz şeylerdir.
02:23
this thing that has happened in 5,000 days --
42
127000
2000
5,000 günde gerçekleşen bu şey --
02:25
that's all these computers, all these handhelds,
43
129000
3000
tüm bu bilgisayarlar, mobil aygıtlar,
02:28
all these cell phones, all these laptops, all these servers --
44
132000
4000
cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar, tüm bu sunucular --
02:32
basically what we're getting out of all these connections
45
136000
4000
temel olarak tüm bu bağlantıları çıkardığımız şey
02:36
is we're getting one machine.
46
140000
2000
aslında sadece bir makine.
02:38
If there is only one machine, and our little handhelds and devices
47
142000
4000
Sadece bir makine varsa, o zaman bizim küçük mobil aygıtlarımız
02:42
are actually just little windows into those machines,
48
146000
2000
aslında sadece bu makinelere açılan küçük bir pencere.
02:44
but that we're basically constructing a single, global machine.
49
148000
6000
ama bu bizim inşa ettiğimiz tek bir küresel makine.
02:50
And so I began to think about that.
50
154000
2000
Bunu düşünmeye başladım.
02:52
And it turned out that this machine happens to be
51
156000
3000
Ve öyle görünüyor ki bu makine
02:55
the most reliable machine that we've ever made.
52
159000
3000
şimdiye kadar yaptığımız en sağlam makine.
02:58
It has not crashed; it's running uninterrupted.
53
162000
2000
Hiç çökmedi, kesintisiz çalışıyor.
03:00
And there's almost no other machine that we've ever made
54
164000
3000
Ve neredeyse saatlerce, günlerce
03:03
that runs the number of hours, the number of days.
55
167000
4000
5,000 gündür kesintisiz çalışan
03:07
5,000 days without interruption -- that's just unbelievable.
56
171000
3000
bizim yaptığımız başka bir makine yok -- bu gerçekten inanılmaz.
03:10
And of course, the Internet is longer than just 5,000 days;
57
174000
2000
Ve tabi ki, İnternet aslında 5,000 günden daha yaşlı;
03:12
the Web is only 5,000 days.
58
176000
2000
5,000 gün kadar eski olan şey Web.
03:14
So, I was trying to basically make measurements.
59
178000
6000
Basit ölçümler yapmaya çalışıyordum.
03:20
What are the dimensions of this machine?
60
184000
3000
Bu makinenin boyutları nedir?
03:23
And I started off by calculating how many billions of clicks there are
61
187000
4000
Ve işe dünyadaki tüm bilgisayarlardaki tıklama sayısının
03:27
all around the globe on all the computers.
62
191000
3000
kaç milyar olduğunu hesaplamakla başladım.
03:30
And there is a 100 billion clicks per day.
63
194000
2000
Günde 100 milyar tıklama yapılıyor.
03:32
And there's 55 trillion links between all the Web pages of the world.
64
196000
6000
Ve dünyadaki tüm web sayfaları arasında 55 trilyon bağlantı var.
03:38
And so I began thinking more about other kinds of dimensions,
65
202000
3000
Sonra farklı boyutları hakkına daha fazla düşünmeye başladım,
03:41
and I made a quick list. Was it Chris Jordan, the photographer,
66
205000
5000
ve küçük bir liste yaptım -- Sayıların anlamsız derecede
03:46
talking about numbers being so large that they're meaningless?
67
210000
4000
büyük olduğunu söyleyen Chris Jordan mıydı? Fotoğrafçı olan?
03:50
Well, here's a list of them. They're hard to tell,
68
214000
2000
Pekala, işte sayıların bir listesi. İfade etmek zor,
03:52
but there's one billion PC chips on the Internet,
69
216000
4000
ama eğer internet alemindeki bilgisayarlarda bulunan tüm çipleri sayarsanız,
03:56
if you count all the chips in all the computers on the Internet.
70
220000
2000
internet üzerinde bir milyar bilgisayar çipinden söz edebiliriz.
03:58
There's two million emails per second.
71
222000
2000
Bir saniyede iki milyon eposta gönderiliyor.
04:00
So it's a very big number.
72
224000
2000
Bu çok büyük bir rakam.
04:02
It's just a huge machine,
73
226000
2000
Gerçekten bu olağanüstü bir mekanizma,
04:04
and it uses five percent of the global electricity on the planet.
74
228000
4000
ve bu sistem dünyadaki elektriğin %5 ini kullanıyor.
04:08
So here's the specifications,
75
232000
1000
Eğer internetin özellikleri diye bir liste yapıyor olsaydınız,
04:09
just as if you were to make up a spec sheet for it:
76
233000
2000
listeye yazacağınız özellikler:
04:11
170 quadrillion transistors, 55 trillion links,
77
235000
4000
170 katrilyon transistor, 55 trilyon bağlantı,
04:15
emails running at two megahertz itself,
78
239000
2000
2 megahertz hızla çalışan elektronik postalar,
04:17
31 kilohertz text messaging,
79
241000
3000
31 kilohertz metin mesajı,
04:20
246 exabyte storage. That's a big disk.
80
244000
4000
246 exabyte depolama alanı. Bu oldukça büyük bir disk boyutu.
04:24
That's a lot of storage, memory. Nine exabyte RAM.
81
248000
3000
Bu çok büyük bir depo alanı. 9 exabyte RAM.
04:27
And the total traffic on this
82
251000
4000
Ve üzerindeki toplam trafik
04:31
is running at seven terabytes per second.
83
255000
3000
saniyede yedi terabyte hızla akıyor.
04:34
Brewster was saying the Library of Congress is about twenty terabytes.
84
258000
3000
Brewster, Amerikan Kongre Kütüphanesi'nin yaklaşık yirmi terabayt olduğunu söylemişti.
04:37
So every second, half of the Library of Congress
85
261000
3000
Her saniye Kongre Kütüphanesi'nin yarısı
04:40
is swooshing around in this machine. It's a big machine.
86
264000
4000
bu bilgisayarın etrafında dolanıyor. Bu önemli bir makine.
04:44
So I did something else. I figured out 100 billion clicks per day,
87
268000
4000
Başka bir şey daha yaptım. Günlük yüz milyar tıklamanın,
04:48
55 trillion links is almost the same
88
272000
3000
55 milyon bağlantının, neredeyse
04:51
as the number of synapses in your brain.
89
275000
2000
beynimizdeki sinaptik bağlantılarla aynı sayıda olduğunu öğrendim.
04:53
A quadrillion transistors is almost the same
90
277000
2000
Bir katrilyon transistor yaklaşık olarak
04:55
as the number of neurons in your brain.
91
279000
2000
beyninizdeki nöronların sayısı kadardır.
04:57
So to a first approximation, we have these things --
92
281000
3000
Yani ilk bakışta, bu şeyler bizde var.
05:00
twenty petahertz synapse firings.
93
284000
2000
yirmi petahertz sinaps iletimi.
05:02
Of course, the memory is really huge.
94
286000
2000
Elbette bu hafıza oldukça büyük.
05:04
But to a first approximation, the size of this machine is the size --
95
288000
6000
Ama ilk bakışta, bu makinenin boyutu ya da karmaşıklığı,
05:10
and its complexity, kind of -- to your brain.
96
294000
5000
aslında insan beyni gibi.
05:15
Because in fact, that's how your brain works -- in kind of the same way that the Web works.
97
299000
4000
Çünkü aslında beynimiz de bu şekilde çalışır -- Web'in çalışma mantığıyla aynı.
05:19
However, your brain isn't doubling every two years.
98
303000
4000
Ancak, beyniniz her iki sene içinde kendini ikiye katlamaz.
05:23
So if we say this machine right now that we've made
99
307000
5000
Şimdi eğer yaptığımız bu makinenin
05:28
is about one HB, one human brain,
100
312000
3000
bir İB, yani "insan beyni" kadar olduğunu söylersek,
05:31
if we look at the rate that this is increasing,
101
315000
3000
bu yükselişin hızına bakarsak, makinenin gücü
05:34
30 years from now, there'll be six billion HBs.
102
318000
5000
önümüzdeki 30 yıl içinde, 6 milyar İB olacak.
05:39
So by the year 2040, the total processing of this machine
103
323000
4000
2040 yılına geldiğimizde, makinenin toplam işlem kapasitesi
05:43
will exceed a total processing power of humanity,
104
327000
3000
bütün insanlığın işlem kapasitesini geçecek,
05:46
in raw bits and stuff. And this is, I think, where
105
330000
3000
Ve bu, öyle sanıyorum ki Ray Kurzweil ve diğerlerinin
05:49
Ray Kurzweil and others get this little chart saying that we're going to cross.
106
333000
5000
geçeceğimizi söyledikleri şu tablonun oluştuğu nokta.
05:54
So, what about that? Well, here's a couple of things.
107
338000
6000
Ne demek bu? Biraz detaya girelim.
06:00
I have three kind of general things
108
344000
3000
Söylemek istediğim üç genel şey var.
06:03
I would like to say, three consequences of this.
109
347000
4000
Üç tane sonuçtan bahsetmek istiyorum.
06:07
First, that basically what this machine is doing is embodying.
110
351000
5000
Birincisi, bu makinenin yaptığı şey tam olarak somutlaştırmak.
06:12
We're giving it a body. And that's what we're going to do
111
356000
2000
Ona bir vücut veriyoruz. Önümüzdeki 5,000 gün içinde
06:14
in the next 5,000 days -- we're going to give this machine a body.
112
358000
3000
yapacağız şey işte bu -- bu makineye bir vücut veriyoruz.
06:17
And the second thing is, we're going to restructure its architecture.
113
361000
3000
İkinci şey, mimari yapısını değiştirmek.
06:20
And thirdly, we're going to become completely codependent upon it.
114
364000
4000
Ve üçüncüsü, tamamen bu yapıya bağlı olmaya başlıyoruz.
06:24
So let me go through those three things.
115
368000
2000
İzin verin konuyu biraz açayım.
06:26
First of all, we have all these things in our hands.
116
370000
3000
Öncelikle, tüm bu şeyler elimizin altında.
06:29
We think they're all separate devices,
117
373000
2000
Her birinin ayrı ayrı cihazlar olduğunu düşünüyoruz,
06:31
but in fact, every screen in the world
118
375000
3000
ama aslında, dünyadaki her saniye
06:34
is looking into the one machine.
119
378000
3000
tek bir makineye bakıyoruz.
06:37
These are all basically portals into that one machine.
120
381000
3000
Etrafımızdaki şeyler bu tek büyük makineye açılan kapılar.
06:40
The second thing is that -- some people call this the cloud,
121
384000
4000
İkinici şey -- bazıları buna bulut diyor,
06:44
and you're kind of touching the cloud with this.
122
388000
2000
be bu sayede bir anlamda buluta dokunuyoruz.
06:46
And so in some ways, all you really need is a cloudbook.
123
390000
4000
Ve bir bakıma, ihtiyacınız olan tek şey aslında bir diz üstü bulut.
06:50
And the cloudbook doesn't have any storage.
124
394000
3000
Dizüstü bulut'un depolama alanı yoktur.
06:53
It's wireless. It's always connected.
125
397000
3000
Kablosuzdur. Her zaman internete bağlıdır.
06:56
There's many things about it. It becomes very simple,
126
400000
2000
Hakkında söylenecek çok şey var. Çok basittir,
06:58
and basically what you're doing is you're just touching the machine,
127
402000
2000
ama size buluta dokunma imkanı verir,
07:00
you're touching the cloud and you're going to compute that way.
128
404000
3000
bulutla iletişime geçiyor ve işlerinizi bu şekilde hallediyorsunuz.
07:03
So the machine is computing.
129
407000
2000
Makine sizin işlemlerinizi yapıyor.
07:05
And in some ways, it's sort of back
130
409000
1000
Ve bu aslında, merkezi bilgi işlem
07:06
to the kind of old idea of centralized computing.
131
410000
3000
diye tabir edilen şeye dönüş oluyor.
07:09
But everything, all the cameras, and the microphones,
132
413000
4000
Ama her şey, bütün kameralar ve mikrofonlar,
07:13
and the sensors in cars
133
417000
4000
ve arabalardaki sensörler
07:17
and everything is connected to this machine.
134
421000
2000
bu makineyle bağlantılı oluyor.
07:19
And everything will go through the Web.
135
423000
2000
Ve her şey web tabanlı olma yolunda ilerliyor.
07:21
And we're seeing that already with, say, phones.
136
425000
2000
Ve görüyoruz ki, sürekli telefonlarla konuşuyoruz.
07:23
Right now, phones don't go through the Web,
137
427000
2000
Şimdilik, telefonlar internet tabanlı olma yoluna gitmiyor;
07:25
but they are beginning to, and they will.
138
429000
3000
ancak onlarda web tabanlı olmaya başlayacak ve olacaklar.
07:28
And if you imagine what, say, just as an example, what Google Labs has
139
432000
4000
Ve düşünün ki, mesela, örnek olsun diye söylüyorum,
07:32
in terms of experiments with Google Docs, Google Spreadsheets, blah, blah, blah --
140
436000
4000
Google Labs servisinin bünyesinden Google Dökümanlar falan filan çıktı ---
07:36
all these things are going to become Web based.
141
440000
3000
tüm bu şeyler web tabanlı olmaya doğru gidiyor.
07:39
They're going through the machine.
142
443000
2000
Makineye dahil oluyorlar.
07:41
And I am suggesting that every bit will be owned by the Web.
143
445000
5000
Ve iddia ediyorum ki her bit veri Web'e ait olacak.
07:46
Right now, it's not. If you do spreadsheets and things at work,
144
450000
3000
Şu anda öyle değil. Ofisinizde evraklarla uğraşıyorsanız,
07:49
a Word document, they aren't on the Web,
145
453000
3000
mesela bir Word dosyasıyla falan, bu dosyalar Web'de değil.
07:52
but they are going to be. They're going to be part of this machine.
146
456000
2000
Ama yakında olacaklar. Büyük makinenin bir parçası olacaklar.
07:54
They're going to speak the Web language.
147
458000
2000
Web dilini konuşacaklar.
07:56
They're going to talk to the machine.
148
460000
2000
Makineyle konuşacaklar.
07:58
The Web, in some sense, is kind of like a black hole
149
462000
3000
Web, bir nevi, her şeyi içine çeken
08:01
that's sucking up everything into it.
150
465000
3000
bir karadeliğe benziyor.
08:04
And so every thing will be part of the Web.
151
468000
4000
Ve böylece her şey Web'in parçası olacak.
08:08
So every item, every artifact that we make, will have embedded in it
152
472000
5000
Her madde, yaptığımız her artefakt, Web'e dahil olacak.
08:13
some little sliver of Web-ness and connection,
153
477000
3000
Birazcık Web'leşme ve bağlantının ardından,
08:16
and it will be part of this machine,
154
480000
2000
makinenin parçası olacak,
08:18
so that our environment -- kind of in that ubiquitous computing sense --
155
482000
3000
yani çevremiz -- şu her yerde bulunabilen bilgisayar mantığı --
08:21
our environment becomes the Web. Everything is connected.
156
485000
5000
çevremiz tamamen Web olacak. Her şey bağlantılı.
08:26
Now, with RFIDs and other things -- whatever technology it is,
157
490000
3000
Şimdi, RFID ve diğer şeyler -- ne teknolojisi olursa olsun,
08:29
it doesn't really matter. The point is that everything
158
493000
3000
hiç farketmez. Mesele şu ki her şey
08:32
will have embedded in it some sensor connecting it to the machine,
159
496000
3000
bazı algılayıcılar sayesinde makineye aktarılmış olacak,
08:35
and so we have, basically, an Internet of things.
160
499000
3000
ve böylece, elimizde, herşeye dair bir İnternet olacak.
08:38
So you begin to think of a shoe as a chip with heels,
161
502000
4000
Mesela çip olarak kullanılabilen bir topuklu ayakkabı düşünün,
08:42
and a car as a chip with wheels,
162
506000
3000
veya arabanın tekerlekleri,
08:45
because basically most of the cost of manufacturing cars
163
509000
3000
Çünkü bir araba üretirken esas para götüren şey
08:48
is the embedded intelligence and electronics in it, and not the materials.
164
512000
6000
içindeki elektronik aksamdır, diğer ıvır zıvırlar değil.
08:54
A lot of people think about the new economy
165
518000
2000
Bir çok insan bu yeni ekonominin
08:56
as something that was going to be a disembodied,
166
520000
2000
ruhani bir yapısı olacağını düşünüyordu,
08:58
alternative, virtual existence,
167
522000
3000
alternatif, sanal bir varlık,
09:01
and that we would have the old economy of atoms.
168
525000
3000
ve böylece ekonomimiz eski maddi haliyle kalacaktı.
09:04
But in fact, what the new economy really is
169
528000
3000
Ama aslında, yeni ekonomi dediğimiz şey
09:07
is the marriage of those two, where we embed the information,
170
531000
4000
bu ikisinin evliliğidir, bilgiyi ve her şeyin dijital doğasını
09:11
and the digital nature of things into the material world.
171
535000
2000
maddi dünyaya eklediğimiz yerdir.
09:13
That's what we're looking forward to. That is where we're going --
172
537000
4000
İşte beklediğimiz şey bu. Gittiğimiz yer bu --
09:17
this union, this convergence of the atomic and the digital.
173
541000
7000
bu birlik, maddi ve dijital olanın bu kavuşması.
09:24
And so one of the consequences of that, I believe,
174
548000
2000
Ve bunun bir sonucu olarak, inanıyorum ki,
09:26
is that where we have this sort of spectrum of media right now --
175
550000
4000
şu anda sahip olduğumuz bu geniş medya spektrumu --
09:30
TV, film, video -- that basically becomes one media platform.
176
554000
3000
TV, film, video -- tek bir medya platformu haline dönüşüyor.
09:33
And while there's many differences in some senses,
177
557000
2000
Ve bir açıdan aralarında çok fark olsa da,
09:35
they will share more and more in common with each other.
178
559000
3000
gittikçe daha fazla ve daha fazla ortak yönleri olacak.
09:38
So that the laws of media, such as the fact that copies have no value,
179
562000
5000
Medyanın raconu budur, mesela korsanın bir değerinin olmaması gibi,
09:43
the value's in the uncopiable things,
180
567000
2000
değer kopyalanamayan şeylerdedir,
09:45
the immediacy, the authentication, the personalization.
181
569000
5000
yakınlıkta, doğrulukta, kişiselleştirmededir.
09:50
The media wants to be liquid.
182
574000
3000
Medya berrak olmak istiyor.
09:53
The reason why things are free is so that you can manipulate them,
183
577000
3000
Bazı şeylerin herkese açık olmasının sebebi onları yönlendirebiliyor olmamızdır,
09:56
not so that they are "free" as in "beer," but "free" as in "freedom."
184
580000
4000
Bu "bedava" olmak değil, "özgür" olmaktır.
10:00
And the network effects rule,
185
584000
2000
Bir ağ üzerindeki varlığın kuralı,
10:02
meaning that the more you have, the more you get.
186
586000
2000
ne kadar ekmek, o kadar köfte mantığıdır.
10:04
The first fax machine -- the person who bought the first fax machine
187
588000
3000
İlk faks makinesi -- ilk faks makinesini satın alan kişi
10:07
was an idiot, because there was nobody to fax to.
188
591000
5000
aptalın biriydi, çünkü faks çekecek kimse yoktu.
10:12
But here she became an evangelist, recruiting others
189
596000
4000
Fakat işte diğerlerine ilham kaynağı oldu,
10:16
to get the fax machines because it made their purchase more valuable.
190
600000
3000
diğer insanlara faks makinesi almanın işlerini daha değerli yapacağını gösterdi.
10:19
Those are the effects that we're going to see.
191
603000
2000
İşte göreceğimiz etkiler bunlar.
10:21
Attention is the currency.
192
605000
2000
Para birimimiz; dikkatli olmak.
10:23
So those laws are going to kind of spread throughout all media.
193
607000
5000
Yakında bu kurallar bütün medyaya yayılacak.
10:28
And the other thing about this embodiment
194
612000
2000
Bu konu hakkında söylenmesi gereken başka bir şey,
10:30
is that there's kind of what I call the McLuhan reversal.
195
614000
3000
ismine McLuhan dönüşü dediğim bir olay.
10:33
McLuhan was saying, "Machines are the extensions of the human senses."
196
617000
2000
McLuhan şöyle diyordu, "Makineler insanın duygularının uzantılarıdır."
10:35
And I'm saying, "Humans are now going to be
197
619000
2000
Ben de diyorum ki, kesin bir şekilde,
10:37
the extended senses of the machine," in a certain sense.
198
621000
3000
"İnsanlar makinelerin genişletilmiş duygularıdır."
10:40
So we have a trillion eyes, and ears, and touches,
199
624000
4000
Sahip olduğumuz onca dijital fotoğraflar ve kameralar sayesinde,
10:44
through all our digital photographs and cameras.
200
628000
3000
bir trilyon gözümüz, kulağımız, cildimiz var.
10:47
And we see that in things like Flickr,
201
631000
5000
Bunu Flickr gibi şeylerde görüyoruz,
10:52
or Photosynth, this program from Microsoft
202
636000
3000
ya da Photosynth, Microsoft'un programı,
10:55
that will allow you to assemble a view of a touristy place
203
639000
4000
bu bize turistik bir yerin binlerce turist tarafından
10:59
from the thousands of tourist snapshots of it.
204
643000
4000
çekilmiş fotoğraflarını bir araya getirme fırsatı veriyor.
11:03
In a certain sense, the machine is seeing through the pixels of individual cameras.
205
647000
6000
Kesin bir ifadeyle, makine bireysel kameraların pikselleri aracılığıyla görüyor.
11:09
Now, the second thing that I want to talk about was this idea of restructuring,
206
653000
4000
Şimdi, bahsetmek istediğim ikinci konu, yeniden yapılanma fikri,
11:13
that what the Web is doing is restructuring.
207
657000
2000
Web'in yaptığı şey bir yeniden yapılanmadır.
11:15
And I have to warn you, that what we'll talk about is --
208
659000
2000
Sizi konuşacağımız konu hakkında bilgilendirmem gerek.
11:17
I'm going to give my explanation of a term you're hearing, which is a "semantic Web."
209
661000
4000
Son zamanlarda sıkça duyduğunuz "semantik Web" kavramının tanımını yapmak istiyorum.
11:21
So first of all, the first stage that we've seen
210
665000
3000
En başta, bize göre İnternet'in ilk basamağı
11:24
of the Internet was that it was going to link computers.
211
668000
3000
bilgisayarları bağlayacak olmasıydı.
11:27
And that's what we called the Net; that was the Internet of nets.
212
671000
3000
İşte Net dediğimiz şey bu; ağlar arası bir ağ.
11:30
And we saw that, where you have all the computers of the world.
213
674000
3000
Ve gördük ki, dünyanın bütün bilgisayarları buna dahil.
11:33
And if you remember, it was a kind of green screen with cursors,
214
677000
4000
Ve eğer hatırlarsanız, üzerinde imleçler olan yeşil bir ekrandı,
11:37
and there was really not much to do, and if you wanted to connect it,
215
681000
2000
yapabileceğiniz pek bir şey yoktu, ve eğer bağlantı kurmak isterseniz,
11:39
you connected it from one computer to another computer.
216
683000
3000
bir bilgisayardan diğer bilgisayara bağlamanız gerekirdi.
11:42
And what you had to do was -- if you wanted to participate in this,
217
686000
2000
Ve yapmanız gereken şey -- eğer ortak olmak isterseniz,
11:44
you had to share packets of information.
218
688000
4000
bilgi paketleri paylaşmanız gerekirdi.
11:48
So you were forwarding on. You didn't have control.
219
692000
2000
Böylece ilerlerdiniz. Kontrol sizde değildi.
11:50
It wasn't like a telephone system where you had control of a line:
220
694000
2000
Hattını kontrol edebileceğiniz bir telefon sistemi gibi değildi:
11:52
you had to share packets.
221
696000
2000
paketleri paylaşmanız gerekiyordu.
11:54
The second stage that we're in now is the idea of linking pages.
222
698000
5000
Şu anda içinde bulunduğumuz ikinci basamak, sayfaları bağlama fikriydi.
11:59
So in the old one, if I wanted to go on to an airline Web page,
223
703000
3000
Yani eskiden, eğer bir havayolu şirketinin Web sayfasına girmek istersem,
12:02
I went from my computer, to an FTP site, to another airline computer.
224
706000
4000
bilgisayarımdan bir FTP sitesine, oradan da havayolu bilgisayarına girmem gerekirdi.
12:06
Now we have pages -- the unit has been resolved into pages,
225
710000
5000
Şimdi sayfalar var -- çözüm sayfalarda bulundu,
12:11
so one page links to another page.
226
715000
2000
bir sayfa başka bir sayfaya bağlantı veriyor.
12:13
And if I want to go in to book a flight,
227
717000
3000
Ve eğer bir uçakta yer ayırtmak istersem,
12:16
I go into the airline's flight page, the website of the airline,
228
720000
5000
havayolu şirketinin web sitesine girip,
12:21
and I'm linking to that page.
229
725000
2000
ilgili sayfaya bağlanıyorum.
12:23
And what we're sharing were links, so you had to be kind of open with links.
230
727000
4000
Bağlantıları paylaşıyorduk, yani bağlantı konusunda biraz açık olmanız gerekirdi.
12:27
You couldn't deny -- if someone wanted to link to you,
231
731000
2000
Eğer biri size bağlantı vermek isterse reddedemezdiniz.
12:29
you couldn't stop them. You had to participate in this idea
232
733000
4000
Durduramazdınız. Sayfalarınıza herhangi biri tarafından
12:33
of opening up your pages to be linked by anybody.
233
737000
3000
bağlantı verilebilmesi durumuna ortak olmanız gerekirdi.
12:36
So that's what we were doing.
234
740000
2000
İşte yaptığımız şey bu.
12:38
We're now entering to the third stage, which is what I'm talking about,
235
742000
4000
Şimdi üçüncü basamağa giriyoruz, bahsettiğim şeye,
12:42
and that is where we link the data.
236
746000
2000
verileri birbirine bağladığımız yere.
12:44
So, I don't know what the name of this thing is.
237
748000
2000
Bu şeyin adının ne olduğunu bilmiyorum.
12:46
I'm calling it the one machine. But we're linking data.
238
750000
2000
Ben "Bir" makinesi diyorum. Ama aslında verileri bağlıyoruz.
12:48
So we're going from machine to machine,
239
752000
2000
Makineden makineye geçiyoruz,
12:50
from page to page, and now data to data.
240
754000
2000
sayfadan sayfaya, ve şimdi de veriden veriye.
12:52
So the difference is, is that rather than linking from page to page,
241
756000
4000
Aradaki fark şu, bir sayfayı başka bir sayfaya bağlamaktansa,
12:56
we're actually going to link from one idea on a page
242
760000
4000
bir sayfadaki bir düşünceyi,
13:00
to another idea, rather than to the other page.
243
764000
2000
başka bir sayfadaki bir düşünceye bağlıyoruz.
13:02
So every idea is basically being supported --
244
766000
3000
Yani her bir fikir destekleniyor --
13:05
or every item, or every noun -- is being supported by the entire Web.
245
769000
3000
her parça, her isim -- Web'in tamamı tarafından destekleniyor.
13:08
It's being resolved at the level of items, or ideas, or words, if you want.
246
772000
6000
Olay parçalar veya düşünceler veya isterseniz kelimeler düzeyinde bitiyor.
13:14
So besides physically coming out again into this idea
247
778000
4000
Yani mesele sanaldan ibaret değil, elle tutulur bir şeyler sunuyor,
13:18
that it's not just virtual, it's actually going out to things.
248
782000
4000
sanal olmaktan çıkıp fiziksel olarak kendini gösteriyor.
13:22
So something will resolve down to the information
249
786000
3000
Bir şeyler belirli bir insan hakkındaki bilgiyi çözümleyecek,
13:25
about a particular person, so every person will have a unique ID.
250
789000
4000
böylece herkesin kendine ait bir ID numarası olacak.
13:29
Every person, every item will have a something
251
793000
2000
Her insanın, her parçanın kendine has bir özelliği olacak
13:31
that will be very specific, and will link
252
795000
2000
ve o düşüncenin veya o parçanın
13:33
to a specific representation of that idea or item.
253
797000
4000
bir temsiline bağlanacak.
13:37
So now, in this new one, when I link to it,
254
801000
3000
Yani şimdi, bu yeni şeye bağlandığımda,
13:40
I would link to my particular flight, my particular seat.
255
804000
6000
belli bir uçak yolculuğumdaki koltuğuma ulaşabilirim.
13:46
And so, giving an example of this thing,
256
810000
3000
Mesela bir örnek verecek olursak,
13:49
I live in Pacifica, rather than -- right now Pacifica
257
813000
2000
ben Pacifica'da yaşıyorum -- şu anda Pacifica
13:51
is just sort of a name on the Web somewhere.
258
815000
3000
Web üzerinde bir yerin adıdır.
13:54
The Web doesn't know that that is actually a town,
259
818000
2000
Web bunun bir kasaba olduğunu bilmez,
13:56
and that it's a specific town that I live in,
260
820000
2000
ya da özellikle benim yaşadığım kasaba olduğunu,
13:58
but that's what we're going to be talking about.
261
822000
3000
ama işte yakında bahsedeceğimiz şey bu.
14:01
It's going to link directly to --
262
825000
2000
Direk olarak bağlanacak --
14:03
it will know, the Web will be able to read itself
263
827000
3000
bilecek, Web bunu okumayı öğrenecek,
14:06
and know that that actually is a place,
264
830000
2000
aslında bir yer adı olduğunu bilecek,
14:08
and that whenever it sees that word, "Pacifica,"
265
832000
2000
ve bu kelimeyi her gördüğünde, "Pacifica"nın
14:10
it knows that it actually has a place,
266
834000
1000
bir yerde bulunduğunu,
14:11
latitude, longitude, a certain population.
267
835000
3000
enlemini, boylamını, tam nüfusunu...
14:14
So here are some of the technical terms, all three-letter things,
268
838000
3000
Karşımızda bazı teknik terimler var, hepsi üç harfli şeyler,
14:17
that you'll see a lot more of.
269
841000
2000
yakında bunlardan çok fazla göreceksiniz.
14:19
All these things are about enabling this idea of linking to the data.
270
843000
5000
Bütün bu şeyler bilgiye bağlanabilme fikrini hayata geçirebilmek için.
14:24
So I'll give you one kind of an example.
271
848000
3000
Size bir örnek vereceğim.
14:27
There's like a billion social sites on the Web.
272
851000
4000
İnterter üzerinde tonlarca sosyal site mevcut.
14:31
Each time you go into there, you have to tell it again who you are
273
855000
3000
Bu ağlara ne zaman girseniz, kendinizi tekrar tanıtmak zorundasınızdır,
14:34
and all your friends are.
274
858000
1000
ve tabi sizin bütün arkadaşlarınız da.
14:35
Why should you be doing that? You should just do that once,
275
859000
2000
Bunu neden yapasınız ki? Bunu sadece bir kere yapmalısınız,
14:37
and it should know who all your friends are.
276
861000
3000
ve sistem sizin bütün arkadaşlarınızı tanımalı.
14:40
So that's what you want, is all your friends are identified,
277
864000
2000
istediğiniz şey bu, bütün arkadaşlarınızın tanımlanabilmesi,
14:42
and you should just carry these relationships around.
278
866000
2000
ki siz sadece ilişkilerinize sürdürmekle ilgilenesiniz.
14:44
All this data about you should just be conveyed,
279
868000
3000
Sizin hakkınızdaki bu veri iletilebilir olmalı,
14:47
and you should do it once and that's all that should happen.
280
871000
3000
sadece bir kere yapmalasınız ve hepsi bu kadar olmalı.
14:50
And you should have all the networks
281
874000
2000
Bu verilerden yola çıkarak,
14:52
of all the relationships between those pieces of data.
282
876000
2000
bütün ağlar, bütün ilişkiler elinizin altında olmalı.
14:54
That's what we're moving into -- where it sort of knows these things down to that level.
283
878000
5000
Buna doğru gidiyoruz -- meselenin bu seviyeye kadar genişleyeceği yere.
14:59
A semantic Web, Web 3.0, giant global graph --
284
883000
3000
Semantik Web, Web 3.0, dev evrensel çizelge --
15:02
we're kind of trying out what we want to call this thing.
285
886000
3000
şimdi bu şeyin ismi ne olsun diye düşünüyoruz.
15:05
But what's it's doing is sharing data.
286
889000
2000
Ama yapacağı şey belli, veriyi paylaşmak.
15:07
So you have to be open to having your data shared, which is a much bigger step
287
891000
5000
Verilerinizi paylaşma fikrine açık olmalısınız, ki bu web sitenizi ya da
15:12
than just sharing your Web page, or your computer.
288
896000
2000
bilgisayarınızı paylaşmaktan çok daha büyük bir adımdır.
15:14
And all these things that are going to be on this
289
898000
4000
Ve buna dahil olacak olan şeyler
15:18
are not just pages, they are things.
290
902000
3000
sadece sayfalar değil, bütün "şey"lerdir.
15:21
Everything we've described, every artifact or place,
291
905000
4000
Tanımladığımız her şeyin, her ayrıntının ya da yerin,
15:25
will be a specific representation,
292
909000
2000
spesifik bir temsili olacak,
15:27
will have a specific character that can be linked to directly.
293
911000
5000
direk bağlanabileceğimiz kendine has bir kimliği olacak.
15:32
So we have this database of things.
294
916000
2000
Böylece elimizde bütün bu şeylerin bir veritabanı olacak.
15:34
And so there's actually a fourth thing that we have not get to,
295
918000
4000
Ve aslında, önümüzdeki 10 yılda, ya da 5,000 günde
15:38
that we won't see in the next 10 years, or 5,000 days,
296
922000
2000
göremeyeceğimiz dördüncü bir şey de var.
15:40
but I think that's where we're going to. And as the Internet of things --
297
924000
5000
Ama sonuçta oraya doğru gidiyoruz diye düşünüyorum.
15:45
where I'm linking directly to the particular things of my seat on the plane --
298
929000
4000
Uçaktaki koltuğumun spesifik temsiline bağlanıyorum
15:49
that that physical thing becomes part of the Web.
299
933000
3000
ve bu fiziksel şey Web'in parçası oluyor.
15:52
And so we are in the middle of this thing
300
936000
2000
Şu anda bu şeyin ortasındayız.
15:54
that's completely linked, down to every object
301
938000
3000
Sahip olduğu her bağlantıyla, her bir eşyaya kadar inen,
15:57
in the little sliver of a connection that it has.
302
941000
2000
bu tamamen bağlantılı şeyin ortasındayız.
15:59
So, the last thing I want to talk about is this idea
303
943000
2000
Bahsetmek istediğim son şey,
16:01
that we're going to be codependent.
304
945000
3000
kısmen bağlımlı olacağımız fikri.
16:04
It's always going to be there, and the closer it is, the better.
305
948000
4000
Her zaman oralarda bir yerlerde olacak, ve ne kadar yakın olursa o kadar iyi.
16:08
If you allow Google to, it will tell you your search history.
306
952000
3000
Eğer Google'a izin verirseniz, size arama geçmişinizi söyleyecek.
16:11
And I found out by looking at it
307
955000
2000
Ve buna bakarak anlayacağım ki,
16:13
that I search most at 11 o'clock in the morning.
308
957000
2000
en çok sabah 11'de arama yapıyoruım.
16:16
So I am open, and being transparent to that.
309
960000
3000
Yani açığım, bu şeye karşı şeffaf oluyorum.
16:19
And I think total personalization in this new world will require total transparency.
310
963000
6000
Ve bu yeni dünyada tam bir kişiselleştirilme için tam şeffaflık gerekecek.
16:25
That is going to be the price.
311
969000
2000
Bedeli bu olacak.
16:27
If you want to have total personalization,
312
971000
1000
Eğer kişiselleştirme istiyorsanız,
16:28
you have to be totally transparent.
313
972000
2000
tamamen şeffaf olmanız gerekecek.
16:30
Google. I can't remember my phone number, I'll just ask Google.
314
974000
3000
Google. Telefon numaramı hatırlayamıyorum, hemen Google'a soracağım.
16:33
We're so dependent on this that I have now gotten to the point
315
977000
2000
Bu yapıya o kadar bağımlıyız ki, hiç bir şeyi hatırlamamın gerekmediği
16:35
where I don't even try to remember things --
316
979000
2000
bir noktaya geldik --
16:37
I'll just Google it. It's easier to do that.
317
981000
2000
Sadece Google'layacağım. Bunu yapmak daha kolay.
16:39
And we kind of object at first, saying, "Oh, that's awful."
318
983000
3000
Böyle bir şeye tepkimiz "Oo bu berbat bir şey!" olur.
16:42
But if we think about the dependency that we have on this other technology,
319
986000
3000
Ama halihazırda diğer teknolojilere olan bağımlılığımızı düşünürsek,
16:45
called the alphabet, and writing,
320
989000
2000
mesela alfabe dediğimiz şeye, ve yazıya,
16:47
we're totally dependent on it, and it's transformed culture.
321
991000
3000
tamamen bağımlıyız, artık medeniyetimize dönüştü.
16:50
We cannot imagine ourselves without the alphabet and writing.
322
994000
4000
Harflerin ve dolasıyla yazının olmadığı bir hayat düşünemeyiz.
16:54
And so in the same way, we're going to not imagine ourselves
323
998000
3000
Ve bir şekilde, kendimizi bu makine olmadan da
16:57
without this other machine being there.
324
1001000
2000
düşünemiyor hale geleceğiz.
16:59
And what is happening with this is
325
1003000
3000
Bununla gerçekleşecek olan şey,
17:02
some kind of AI, but it's not the AI in conscious AI,
326
1006000
2000
"her şey dahil" gibi bir şey, ama bildiğimiz anlamda değil.
17:04
as being an expert, Larry Page told me
327
1008000
3000
Bu konularda uzman olan Larry Page,
17:07
that that's what they're trying to do,
328
1011000
1000
yapmaya çalıştıkları şeyin bu olduğunu söylemişti,
17:08
and that's what they're trying to do.
329
1012000
2000
yapmaya çalıştıkları şey tam olarak bu.
17:10
But when six billion humans are Googling,
330
1014000
3000
Ama altı milyar insan Google'ladığı zaman,
17:13
who's searching who? It goes both ways.
331
1017000
2000
kim kimi arıyor olacak? İki yönlü olacak.
17:15
So we are the Web, that's what this thing is.
332
1019000
4000
Biz Web'in ta kendisiyiz, mesele aslında bu.
17:19
We are going to be the machine.
333
1023000
2000
Makine'nin kendisi olacağız.
17:21
So the next 5,000 days, it's not going to be the Web and only better.
334
1025000
5000
Önümüzdeki 5,000 günde olacak olanlar Web'ten ibaret olmayacak.
17:26
Just like it wasn't TV and only better.
335
1030000
2000
Tıpkı vaktiyle sadece TV'den ibaret olmadığı gibi.
17:28
The next 5,000 days, it's not just going to be the Web
336
1032000
3000
Gelecek 5,000 günde -- bahsettiğimiz şey sadece Web olmayacak,
17:31
but only better -- it's going to be something different.
337
1035000
2000
daha iyi, daha farklı bir şey olacak.
17:33
And I think it's going to be smarter.
338
1037000
4000
Ve bence daha akıllı olacak.
17:37
It'll have an intelligence in there, that's not, again, conscious.
339
1041000
4000
Bir zekası olacak, ama tekrar ediyorum, bilinç değil.
17:41
But it'll anticipate what we're doing, in a good sense.
340
1045000
4000
Ama yaptığımız şeyleri tahmin edebilecek, iyi yönde.
17:45
Secondly, it's become much more personalized.
341
1049000
3000
İkinci şey, bu olay çok daha fazla kişisel hale geldi.
17:48
It will know us, and that's good.
342
1052000
2000
Bizi tanıyacak, ki bu iyi bir şey.
17:50
And again, the price of that will be transparency.
343
1054000
4000
Tekrarlıyoorum, bunun bedeli şeffaflık olacak.
17:54
And thirdly, it's going to become more ubiquitous
344
1058000
2000
Ve üçüncüsü,
17:56
in terms of filling your entire environment, and we will be in the middle of it.
345
1060000
5000
bütün çevrenizi hissedebilecek, ve biz de bunun ortasında olacağız.
18:01
And all these devices will be portals into that.
346
1065000
3000
Ve bütün bu cihazlar ona açılan kapılar olacak.
18:04
So the single idea that I wanted to leave with you
347
1068000
3000
Yani size aktarmaya çalıştığım temel fikir
18:07
is that we have to begin to think about this as not just "the Web, only better,"
348
1071000
6000
bunu sadece Web olacak görmekten vazgeçmeliyiz,
18:13
but a new kind of stage in this development.
349
1077000
3000
gelişimdeki yeni bir adım olarak bakmalıyız.
18:16
It looks more global. If you take this whole thing,
350
1080000
3000
Daha evrensel görünüyor. Eğer bütün bu şeyi ele alırsanız,
18:19
it is a very big machine, very reliable machine,
351
1083000
3000
oldukça büyük ve güvenilir bir makine olacak,
18:22
more reliable than its parts.
352
1086000
2000
onu oluşturan parçalardan çok daha güvenilir.
18:24
But we can also think about it as kind of a large organism.
353
1088000
3000
Ama onu bir çeşit büyük organizma olarak da düşünebiliriz.
18:27
So we might respond to it more as if this was a whole system,
354
1091000
5000
Onu bütün bir sistem olarak düşünürsek,
18:32
more as if this wasn't a large organism
355
1096000
2000
sadece büyük bir organizma değil de,
18:34
that we are going to be interacting with. It's a "One."
356
1098000
4000
daha geniş olarak hayal edersek daha çok iletişime geçeriz. O bir "Bir".
18:38
And I don't know what else to call it, than the One.
357
1102000
3000
Ona "Bir"den başka nasıl bir isim taksak bilmiyorum.
18:41
We'll have a better word for it.
358
1105000
1000
Daha güzel bir kelime bulacağız.
18:42
But there's a unity of some sort that's starting to emerge.
359
1106000
3000
Ama bunun içinden zuhur eden bir tür "birlik" var.
18:45
And again, I don't want to talk about consciousness,
360
1109000
3000
Tekrar edeyim, bilinçten bahsetmek istemiyorum,
18:48
I want to talk about it just as if it was a little bacteria,
361
1112000
2000
ondan sanki küçük bir bakteriymiş gibi bahsetmek istiyorum,
18:50
or a volvox, which is what that organism is.
362
1114000
3000
ya da su yosunu, organizma böyle bir şey.
18:53
So, to do, action, take-away. So, here's what I would say:
363
1117000
6000
Ve işte diyorum ki:
18:59
there's only one machine, and the Web is its OS.
364
1123000
4000
Sadece bir makine var, ve işletim sistemi Web.
19:03
All screens look into the One. No bits will live outside the Web.
365
1127000
4000
Bütün ekranlar Bir'e bakıyor. Web'in dışında bir bit bile kalmayacak.
19:07
To share is to gain. Let the One read it.
366
1131000
4000
Paylaşmak kazanmakdır. Bırakalım Bir bunu okusun.
19:11
It's going to be machine-readable.
367
1135000
1000
Makinenin okuyabileceği bir şey olacak.
19:12
You want to make something that the machine can read.
368
1136000
3000
Makinenin okuyabileceği şeyler yapabileceksiniz.
19:15
And the One is us. We are in the One.
369
1139000
5000
"Bir" biziz, biz "Bir"deyiz.
19:20
I appreciate your time.
370
1144000
2000
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
19:22
(Applause)
371
1146000
3000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Kevin Kelly - Digital visionaryThere may be no one better to contemplate the meaning of cultural change than Kevin Kelly, whose life story reads like a treatise on the value and impacts of technology.
Why you should listen
Kelly has been publisher of the Whole Earth Review, executive editor at Wired magazine (which he co-founded, and where he now holds the title of Senior Maverick), founder of visionary nonprofits and writer on biology, business and “cool tools.” He’s renounced all material things save his bicycle (which he then rode 3,000 miles), founded an organization (the All-Species Foundation) to catalog all life on Earth, championed projects that look 10,000 years into the future (at the Long Now Foundation), and more. He’s admired for his acute perspectives on technology and its relevance to history, biology and society. His new book, The Inevitable, just published, explores 12 technological forces that will shape our future.
Kevin Kelly | Speaker | TED.com