TEDGlobal 2012
Daphne Koller: What we're learning from online education
Daphne Koller: Çevrim içi eğitimden ne öğreniyoruz
Filmed:
Readability: 4.8
2,603,043 views
Daphne Koller, en iyi üniversitelerin en ilgi çekici derslerini ücretsiz olarak çevrim içi eğitime açmak için akıllarını çeliyor - ve bunu bir hizmet amacıyla değil, insanların öğrenme biçimini araştırmanın bir yöntemi olarak yapıyor. Her tıklama, kavrama testi, etkileşimli tartışma sistemi ve kişinin kendini puanlandırdığı ödev sistemi, bilginin işlenmesi ve en önemlisi kavranması hakkında eşsiz bir veri havuzu oluşturur.
Daphne Koller - Educator
With Coursera, Daphne Koller and co-founder Andrew Ng are bringing courses from top colleges online, free, for anyone who wants to take them. Full bio
With Coursera, Daphne Koller and co-founder Andrew Ng are bringing courses from top colleges online, free, for anyone who wants to take them. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
Like many of you, I'm one of the lucky people.
0
725
3111
Çoğunuz gibi ben de
şanslı insanlardan biriyim.
şanslı insanlardan biriyim.
00:19
I was born to a family where education was pervasive.
1
3836
3400
Eğitimle çok haşır neşir
bir ailede doğdum.
bir ailede doğdum.
00:23
I'm a third-generation PhD, a daughter of two academics.
2
7236
4238
Üçüncü nesil doktoralıyım
ve her iki ebeveynim de akademisyen.
ve her iki ebeveynim de akademisyen.
00:27
In my childhood, I played around in my father's university lab.
3
11474
3794
Çocukluğumda, babamın üniversitedeki
laboratuvarında oynardım.
laboratuvarında oynardım.
00:31
So it was taken for granted that I attend some of the best universities,
4
15268
3849
Bu nedenle en iyi üniversitelerden
birkaçına girmem kolay oldu
birkaçına girmem kolay oldu
00:35
which in turn opened the door to a world of opportunity.
5
19117
3801
ve bu da bana fırsatlarla dolu
bir dünyanın kapısını açtı.
bir dünyanın kapısını açtı.
00:38
Unfortunately, most of the people in the world are not so lucky.
6
22918
4120
Ne yazık ki dünyadaki pek çok insan
bu kadar şanslı değil.
bu kadar şanslı değil.
00:42
In some parts of the world, for example, South Africa,
7
27038
3135
Dünyanın bazı bölgelerinde,
örneğin, Güney Afrika'da,
örneğin, Güney Afrika'da,
00:46
education is just not readily accessible.
8
30173
2705
eğitime erişim kolay değil.
00:48
In South Africa, the educational system was constructed
9
32878
2975
Güney Afrika'nın eğitim sistemi,
ırk ayrımı döneminde
ırk ayrımı döneminde
00:51
in the days of apartheid for the white minority.
10
35853
2873
beyaz azınlığa göre düzenlenmişti.
00:54
And as a consequence, today there is just not enough spots
11
38726
2700
Sonuç olarak bugün hâlâ,
yüksek kalitede eğitim isteyen
yüksek kalitede eğitim isteyen
00:57
for the many more people who want and deserve a high quality education.
12
41426
3852
ve bunu hak eden pek çok kişiye
yeterli kontenjan bulunmuyor.
yeterli kontenjan bulunmuyor.
01:01
That scarcity led to a crisis in January of this year
13
45278
3880
Bu yetersizlik, bu yıl Haziran ayında
Johannesburg Üniversitesi'nde
Johannesburg Üniversitesi'nde
01:05
at the University of Johannesburg.
14
49158
1836
bir krize yol açtı.
01:06
There were a handful of positions left open
15
50994
2131
Üniversitedeki standart kabul
işlemlerinden sonra
işlemlerinden sonra
01:09
from the standard admissions process, and the night before
16
53125
2969
çok az sayıda boş kontenjan kalmıştı
ve üniversitenin kayıtlar için
ve üniversitenin kayıtlar için
01:11
they were supposed to open that for registration,
17
56094
2560
açılacağı günün gecesinde
binlerce insan
binlerce insan
01:14
thousands of people lined up outside the gate in a line a mile long,
18
58654
4052
kapının dışında bir buçuk
kilometrelik bir kuyruk oluşturdu,
kilometrelik bir kuyruk oluşturdu,
01:18
hoping to be first in line to get one of those positions.
19
62706
3880
bu kontenjanlardan birine yerleşebilmek
için sıradaki ilk kişi olmayı umuyorlardı.
için sıradaki ilk kişi olmayı umuyorlardı.
01:22
When the gates opened, there was a stampede,
20
66586
2308
Kapılar açıldığında bir izdiham oldu,
01:24
and 20 people were injured and one woman died.
21
68894
3652
20 kişi yaralandı ve bir kadın öldü.
01:28
She was a mother who gave her life
22
72546
1940
Oğlununa daha iyi bir hayat sağlamaya
01:30
trying to get her son a chance at a better life.
23
74486
4063
çalışırken hayatını kaybeden bir anneydi.
01:34
But even in parts of the world like the United States
24
78549
3157
Fakat Amerika gibi dünyanın
eğitimin yaygın olduğu
eğitimin yaygın olduğu
01:37
where education is available, it might not be within reach.
25
81706
4356
bazı bölgelerinde bile
ona erişim kolay olmayabilir.
ona erişim kolay olmayabilir.
01:41
There has been much discussed in the last few years
26
86062
2672
Son birkaç yıldır,
sağlık hizmetlerinin artan ücretleri
sağlık hizmetlerinin artan ücretleri
01:44
about the rising cost of health care.
27
88734
1989
çok fazla tartışılıyor.
01:46
What might not be quite as obvious to people
28
90723
2642
İnsanların bu kadar
dikkatini çekmeyen diğer şey şu;
dikkatini çekmeyen diğer şey şu;
01:49
is that during that same period the cost of higher education tuition
29
93365
4022
aynı dönemde,1985'ten bu yana,
yüksek öğrenim ücretleri,
yüksek öğrenim ücretleri,
01:53
has been increasing at almost twice the rate,
30
97387
2480
neredeyse iki kat daha hızla,
01:55
for a total of 559 percent since 1985.
31
99867
4280
toplam %559 oranında arttı.
02:00
This makes education unaffordable for many people.
32
104147
4534
Bu durum, eğitimi pek çok kişi
için maddi olarak imkânsız kılıyor.
için maddi olarak imkânsız kılıyor.
02:04
Finally, even for those who do manage to get the higher education,
33
108681
3801
Sonunda, yüksek öğrenim
görmeyi başaranlara da
görmeyi başaranlara da
02:08
the doors of opportunity might not open.
34
112482
2625
fırsat kapıları açılmayabiliyor.
02:11
Only a little over half of recent college graduates
35
115107
3207
Birleşik Devletler'de
yüksek öğrenim gören
yüksek öğrenim gören
02:14
in the United States who get a higher education
36
118314
2313
üniversite mezunlarının
sadece yarısından biraz fazlası
sadece yarısından biraz fazlası
02:16
actually are working in jobs that require that education.
37
120627
3463
bu eğitimi gerektiren bir işte çalışıyor.
02:19
This, of course, is not true for the students
38
124090
1840
Bu durum elbette
en iyi üniversitelereden
en iyi üniversitelereden
02:21
who graduate from the top institutions,
39
125930
1952
mezun olanlar için geçerli değil.
02:23
but for many others, they do not get the value
40
127882
2632
Ancak diğer pek çok kişi
harcadığı zamanın
harcadığı zamanın
02:26
for their time and their effort.
41
130514
3536
ve çabalarının karşılığını alamıyor.
02:29
Tom Friedman, in his recent New York Times article,
42
134050
3030
Gazeteci Tom Friedman,
New York Times'daki son köşe yazısında,
New York Times'daki son köşe yazısında,
02:32
captured, in the way that no one else could, the spirit behind our effort.
43
137080
4368
hiç kimsenin yapamayacağı bir şekilde,
çabalarımızın ardındaki ruhu yakaladı.
çabalarımızın ardındaki ruhu yakaladı.
02:37
He said the big breakthroughs are what happen
44
141448
3120
Büyük ilerlemelerin, yapılmasına
şiddetle ihtiyaç duyulan şeyle,
şiddetle ihtiyaç duyulan şeyle,
02:40
when what is suddenly possible meets what is desperately necessary.
45
144568
3899
yapılması birdenbire mümkün olan şeyin
buluştuğu anlarda gerçekleştiğini yazdı.
buluştuğu anlarda gerçekleştiğini yazdı.
02:44
I've talked about what's desperately necessary.
46
148467
2621
Şiddetle ihtiyaç duyulan şeyi söyledim.
02:46
Let's talk about what's suddenly possible.
47
151088
2512
Birdenbire mümkün olan şey
hakkında konuşalım.
hakkında konuşalım.
02:49
What's suddenly possible was demonstrated by
48
153600
3119
Aniden mümkün olan şey,
02:52
three big Stanford classes,
49
156719
1568
her birine 100.000 veya daha fazla kişinin
02:54
each of which had an enrollment of 100,000 people or more.
50
158287
3880
kaydolduğu üç büyük
Stanford dersiyle ispatlandı.
Stanford dersiyle ispatlandı.
02:58
So to understand this, let's look at one of those classes,
51
162167
3384
Daha iyi anlamak için
bu derslerden biri olan,
bu derslerden biri olan,
03:01
the Machine Learning class offered by my colleague
52
165551
1920
meslektaşım ve ortak kurucumuz
Andrew Ng tarafından verilen
Andrew Ng tarafından verilen
03:03
and cofounder Andrew Ng.
53
167471
1729
Makine Öğrenmesi dersine göz atalım.
03:05
Andrew teaches one of the bigger Stanford classes.
54
169200
2319
Andrew, en büyük Stanford
derslerinden birini veriyor.
derslerinden birini veriyor.
03:07
It's a Machine Learning class,
55
171519
1209
03:08
and it has 400 people enrolled every time it's offered.
56
172728
3518
Bu Makine Öğrenmesi dersine
her açıldığında 400 kişi kaydoluyordu.
03:12
When Andrew taught the Machine Learning class to the general public,
57
176246
3265
Andrew, Makine Öğrenme dersini
halka açık vermeyi düşündüğünde
halka açık vermeyi düşündüğünde
03:15
it had 100,000 people registered.
58
179511
2616
100.000 kişi kayıt yaptırdı.
03:18
So to put that number in perspective,
59
182127
2009
Bu sayıyı şöyle düşünelim,
03:20
for Andrew to reach that same size audience
60
184136
2359
Andrew'ın, Stanford'da ders vererek
03:22
by teaching a Stanford class,
61
186495
1826
aynı sayıda öğrenciye ulaşması
03:24
he would have to do that for 250 years.
62
188321
3926
250 yılını alacaktı
ve tabii ki bundan çok sıkılacaktı.
03:28
Of course, he'd get really bored.
63
192247
3486
03:31
So, having seen the impact of this,
64
195733
2737
Bunun etkisini görünce,
Andrew ve ben
Andrew ve ben
03:34
Andrew and I decided that we needed to really try and scale this up,
65
198470
3128
en üst kalitede bir eğitimi mümkün
olduğunca fazla kişiye ulaştırmak için
olduğunca fazla kişiye ulaştırmak için
03:37
to bring the best quality education to as many people as we could.
66
201598
4120
çaba sarf etmemiz ve çıtayı yükseltmemiz
gerektiğine karar verdik.
gerektiğine karar verdik.
03:41
So we formed Coursera,
67
205718
1495
Bu nedenle,
03:43
whose goal is to take the best courses
68
207213
3137
hedefi en iyi üniversitelerdeki
en iyi eğitmenlerden
en iyi eğitmenlerden
03:46
from the best instructors at the best universities
69
210350
3317
en iyi dersi sağlamak
ve bunu dünyadaki herkese
ve bunu dünyadaki herkese
03:49
and provide it to everyone around the world for free.
70
213667
4028
ücretsiz sunmak olan Coursera'yı kurduk.
03:53
We currently have 43 courses on the platform
71
217695
2600
Şu anda bu platformda,
03:56
from four universities across a range of disciplines,
72
220295
3199
dört üniversiteden çeşitli dallarda
03:59
and let me show you a little bit of an overview
73
223494
1833
43 ders var ve kısaca
nasıl bir şey olduğunu
nasıl bir şey olduğunu
04:01
of what that looks like.
74
225327
3278
açıklamama izin verin.
04:04
(Video) Robert Ghrist: Welcome to Calculus.
75
228605
1213
(Video) Robert Ghrist:
Kalkülüs'e hoş geldiniz.
Kalkülüs'e hoş geldiniz.
04:05
Ezekiel Emanuel: Fifty million people are uninsured.
76
229818
1880
Ezekiel Emanuel:
50 milyon kişi sigortasız.
50 milyon kişi sigortasız.
04:07
Scott Page: Models help us design more effective institutions and policies.
77
231698
3271
Scott Page: Modeller daha etkili kurumlar
ve politikalar tasarlamamıza yardım eder.
ve politikalar tasarlamamıza yardım eder.
04:10
We get unbelievable segregation.
78
234969
2408
İnanılmaz bir ayrımcılığa uğruyoruz.
04:13
Scott Klemmer: So Bush imagined that in the future,
79
237377
1792
Scott Klemmer: Yani, Bush gelecekte
04:15
you'd wear a camera right in the center of your head.
80
239169
2378
kafanızın tam ortasına
bir kamera takacağınızı hayal etti.
bir kamera takacağınızı hayal etti.
04:17
Mitchell Duneier: Mills wants the student of sociology to develop the quality of mind ...
81
241547
4254
M.Duneier: Mills sosyoloji öğrencilerinden
zihin kalitesini geliştirmesini ister...
zihin kalitesini geliştirmesini ister...
04:21
RG: Hanging cable takes on the form of a hyperbolic cosine.
82
245801
3665
RG: Sarkan kablo
hiperbolik bir kosinüs şeklini alır.
hiperbolik bir kosinüs şeklini alır.
04:25
Nick Parlante: For each pixel in the image, set the red to zero.
83
249466
3071
Nick Parlante: Görüntüdeki her piksel
için kırmızıyı sıfıra ayarlayın.
için kırmızıyı sıfıra ayarlayın.
04:28
Paul Offit: ... Vaccine allowed us to eliminate polio virus.
84
252537
2977
Paul Offit: Aşı, çocuk felci virüsünü
ortadan kaldırmamızı sağladı.
ortadan kaldırmamızı sağladı.
04:31
Dan Jurafsky: Does Lufthansa serve breakfast and San Jose? Well, that sounds funny.
85
255514
3623
Dan Jurafsky: Lufthansa kahvaltı ve
San Jose' mi servis ediyor? Bu komik geliyor.
San Jose' mi servis ediyor? Bu komik geliyor.
04:35
Daphne Koller: So this is which coin you pick, and this is the two tosses.
86
259137
3616
Daphne Koller: Bu, seçtiğiniz para
ve bu da iki yazı tura.
ve bu da iki yazı tura.
04:38
Andrew Ng: So in large-scale machine learning, we'd like to come up with computational ...
87
262753
3687
Andrew Ng: Büyük ölçekli makine
öğrenmesinde bilgisayımsal bir şeyle..
öğrenmesinde bilgisayımsal bir şeyle..
04:42
(Applause)
88
266440
5609
(Alkışlar)
04:47
DK: It turns out, maybe not surprisingly,
89
272049
2274
Pek şaşırtıcı gelmese de
bu bize gösteriyor ki
bu bize gösteriyor ki
04:50
that students like getting the best content
90
274323
2238
öğrenciler en iyi üniversitelerdeki
en iyi içeriğe
en iyi içeriğe
04:52
from the best universities for free.
91
276561
2887
ücret ödemeden ulaşmayı seviyor.
04:55
Since we opened the website in February,
92
279448
2522
Şubatta web sitesini açtığımızdan beri
04:57
we now have 640,000 students from 190 countries.
93
281970
4358
190 ülkeden 640.000 öğrenciye ulaştık.
05:02
We have 1.5 million enrollments,
94
286328
2152
1,5 milyon kayıtlı kullanıcımız var,
05:04
6 million quizzes in the 15 classes that have launched
95
288480
2850
bugüne kadar
başlatmış olduğumuz 15 derste
başlatmış olduğumuz 15 derste
05:07
so far have been submitted, and 14 million videos have been viewed.
96
291330
4916
6 milyon sınav tamamlandı
ve 14 milyon kez video izlendi.
ve 14 milyon kez video izlendi.
05:12
But it's not just about the numbers,
97
296246
2518
Ancak bu sadece rakamlar değil,
05:14
it's also about the people.
98
298764
1641
insanlarla da ilgili.
05:16
Whether it's Akash, who comes from a small town in India
99
300405
2976
Örneğin, Hindistan'da
küçük bir kasabada yaşayan Akash
küçük bir kasabada yaşayan Akash
05:19
and would never have access in this case
100
303381
2175
bu olmasaydı, Stanford kalitesinde
05:21
to a Stanford-quality course
101
305556
1489
bir derse asla erişemezdi
05:22
and would never be able to afford it.
102
307045
2515
ve buna parası asla yetmezdi.
05:25
Or Jenny, who is a single mother of two
103
309560
2038
Ya da geri dönüp yüksek lisansını
05:27
and wants to hone her skills
104
311598
1967
tamamlamak için
bilgilerini tazelemek isteyen
bilgilerini tazelemek isteyen
05:29
so that she can go back and complete her master's degree.
105
313565
3135
iki çocuk sahibi bekâr
bir anne olan Jenny.
bir anne olan Jenny.
05:32
Or Ryan, who can't go to school,
106
316700
3136
Veya bağışıklık yetmezliği yüzünden
05:35
because his immune deficient daughter
107
319836
1865
evine mikrop getirme korkusuyla
05:37
can't be risked to have germs come into the house,
108
321701
3383
kızını riske atmak istemeyen
ve bu sebeple evden ayrılamayıp
ve bu sebeple evden ayrılamayıp
05:40
so he couldn't leave the house.
109
325084
1840
okula gidemeyen Ryan gibi.
05:42
I'm really glad to say --
110
326924
1632
Söylemekten mutluyum,
05:44
recently, we've been in correspondence with Ryan --
111
328556
2252
geçenlerde Ryan'la yazıştık,
05:46
that this story had a happy ending.
112
330808
1932
hikâyesi mutlu sonla bitti.
05:48
Baby Shannon -- you can see her on the left --
113
332740
1903
Shannon bebek, sol taraftaki,
05:50
is doing much better now,
114
334643
1351
şimdi çok daha iyi
05:51
and Ryan got a job by taking some of our courses.
115
335994
4198
ve Ryan derslerimizden bazılarını
alarak bir işe girdi.
alarak bir işe girdi.
05:56
So what made these courses so different?
116
340192
2244
Peki bu dersleri
bu kadar farklı kılan nedir?
bu kadar farklı kılan nedir?
05:58
After all, online course content has been available for a while.
117
342436
3720
Öncelikle, çevrim içi ders içeriği
bir süredir kullanılabilir durumda.
bir süredir kullanılabilir durumda.
06:02
What made it different was that this was real course experience.
118
346156
3712
Bizi farklı kılan şey,
bunun gerçek ders deneyimi olması.
bunun gerçek ders deneyimi olması.
06:05
It started on a given day,
119
349868
1726
Belirli bir günde başladıktan sonra
06:07
and then the students would watch videos on a weekly basis
120
351594
3634
öğrenciler videoları
haftalık olarak izleyip
haftalık olarak izleyip
06:11
and do homework assignments.
121
355228
1855
ev ödevleri yapar.
06:12
And these would be real homework assignments
122
357083
1791
Ve bunlar gerçek bir teslim tarihi olan
06:14
for a real grade, with a real deadline.
123
358874
3304
gerçek bir not verilen
gerçek ödevler olur.
gerçek ödevler olur.
06:18
You can see the deadlines and the usage graph.
124
362178
2056
Son teslim tarihleri
ve kullanım yoğunluğu grafiğine bakın.
ve kullanım yoğunluğu grafiğine bakın.
06:20
These are the spikes showing
125
364234
2088
Bunlar erteleme alışkanlığının
06:22
that procrastination is global phenomenon.
126
366322
3789
küresel bir olgu olduğunu gösteren zirveler.
06:26
(Laughter)
127
370111
2576
(Gülüşmeler)
06:28
At the end of the course,
128
372687
1672
Kurs bitiminde ise
06:30
the students got a certificate.
129
374359
1856
öğrenciler sertifikalarını alır.
06:32
They could present that certificate
130
376215
2160
Bu sertifikayı potansiyel
bir işverene sunabilirler
bir işverene sunabilirler
06:34
to a prospective employer and get a better job,
131
378375
2153
ve daha iyi bir iş bulabilirler
06:36
and we know many students who did.
132
380528
2060
ve bunu yapan birçok öğrenci biliyoruz.
06:38
Some students took their certificate
133
382588
1919
Bazı öğrenciler ise
sertifikalarını aldılar
sertifikalarını aldılar
06:40
and presented this to an educational institution at which they were enrolled
134
384507
3122
ve bunu gerçek üniversite kredisi
için kayıtlı oldukları
için kayıtlı oldukları
06:43
for actual college credit.
135
387629
1841
eğitim kurumuna sundular.
06:45
So these students were really getting something meaningful
136
389470
2214
Dolayısıyla bu öğrenciler,
harcadıkları zaman ve emek karşılığında
harcadıkları zaman ve emek karşılığında
06:47
for their investment of time and effort.
137
391684
2834
gerçekten önemli bir şey kazanıyorlar.
06:50
Let's talk a little bit about some of the components
138
394518
2555
Bu derslerin bazı özelliklerinden
06:52
that go into these courses.
139
397073
1892
birazcık bahsedelim.
06:54
The first component is that when you move away
140
398965
2628
İlk özellik, fiziksel bir sınıfın
06:57
from the constraints of a physical classroom
141
401593
2297
kısıtlamalarından uzaklaşıp
içeriği belirgin olarak
içeriği belirgin olarak
06:59
and design content explicitly for an online format,
142
403890
2840
çevrim içi formata göre tasarladığınızda,
07:02
you can break away from, for example,
143
406730
2528
örneğin, bir saatlik yekpare dersi
07:05
the monolithic one-hour lecture.
144
409258
2415
bölebiliyorsunuz.
07:07
You can break up the material, for example,
145
411673
1785
Materyali, örneğin her biri
07:09
into these short, modular units of eight to 12 minutes,
146
413458
3376
8 ila 12 dakikalık, tutarlılığı olan
07:12
each of which represents a coherent concept.
147
416834
2974
kısa modüler birimlere bölebilirsiniz.
07:15
Students can traverse this material in different ways,
148
419808
2570
Öğrenciler bu materyali, kendi temelleri
07:18
depending on their background, their skills or their interests.
149
422378
3704
yetenekleri veya ilgi alanlarına göre
farklı biçimde tekrar inceleyebilirler.
farklı biçimde tekrar inceleyebilirler.
07:21
So, for example, some students might benefit
150
426082
2520
Örneğin bazı öğrenciler,
07:24
from a little bit of preparatory material
151
428602
2760
diğer öğrencilerin hazırlık
materyallerinden yararlanabilirler.
07:27
that other students might already have.
152
431362
2071
07:29
Other students might be interested in a particular
153
433433
2440
Başka öğrenciler ise,
kişisel tercihleri gereği
kişisel tercihleri gereği
07:31
enrichment topic that they want to pursue individually.
154
435873
3086
belirli bir konuyla
derinlemesine ilgilenebilir.
derinlemesine ilgilenebilir.
07:34
So this format allows us to break away
155
438959
3235
Dolayısıyla bu format,
07:38
from the one-size-fits-all model of education,
156
442194
2824
tek tip eğitim modelinden uzaklaşıp
07:40
and allows students to follow a much more personalized curriculum.
157
445018
3992
öğrencilerin çok daha kişiselleştirilmiş
bir müfredat izlemelerine olanak tanır.
bir müfredat izlemelerine olanak tanır.
07:44
Of course, we all know as educators
158
449010
2343
Tabii ki eğitimciler olarak
hepimiz biliyoruz ki
hepimiz biliyoruz ki
07:47
that students don't learn by sitting and passively watching videos.
159
451353
3360
öğrenciler sadece pasif bir
şekilde video izleyerek öğrenmez.
şekilde video izleyerek öğrenmez.
07:50
Perhaps one of the biggest components of this effort
160
454713
2945
Bu girişimin belki de
en temel bileşenlerinden biri
en temel bileşenlerinden biri
07:53
is that we need to have students
161
457658
2592
öğrencilerin konuyu iyi anlamaları için
07:56
who practice with the material
162
460250
2409
materyal ile alıştırma yapmalarına
07:58
in order to really understand it.
163
462659
3156
gerek görmemizdir.
08:01
There's been a range of studies that demonstrate the importance of this.
164
465815
3268
Bunun önemini gösteren
bir dizi çalışma yapılmıştır.
bir dizi çalışma yapılmıştır.
08:04
This one that appeared in Science last year, for example,
165
469083
2532
Örneğin, geçen yıl
Science Dergisi'ndeki yazı
Science Dergisi'ndeki yazı
08:07
demonstrates that even simple retrieval practice,
166
471615
2832
öğrencilerin öğrendikleri
konularda yaptığı
konularda yaptığı
08:10
where students are just supposed to repeat
167
474447
2792
basit bir tekrar alıştırmasının bile
08:13
what they already learned
168
477239
1400
girilen başarı sınavlarının sonucunu
08:14
gives considerably improved results
169
478639
1920
diğer birçok eğitim uygulamasına göre
08:16
on various achievement tests down the line
170
480559
2269
çok daha fazla iyileştirdiğini
08:18
than many other educational interventions.
171
482828
4304
söylüyor.
08:23
We've tried to build in retrieval practice into the platform,
172
487132
2962
Platforma tekrarlama alıştırması
08:25
as well as other forms of practice in many ways.
173
490094
2254
ve çeşitli alıştırma formları
dahil etmeye çalışıyoruz.
dahil etmeye çalışıyoruz.
08:28
For example, even our videos are not just videos.
174
492348
4144
Örneğin, bizim videolarımız
sıradan videolar değil.
sıradan videolar değil.
08:32
Every few minutes, the video pauses
175
496492
2043
Birkaç dakikada bir video duraklıyor
08:34
and the students get asked a question.
176
498535
2151
ve öğrencilere soru soruluyor.
08:36
(Video) SP: ... These four things. Prospect theory, hyperbolic discounting,
177
500686
2221
(Video) SP: Şu dört şey. Beklenti teorisi,
hiperbolik indirgeme, statüko ön yargısı,
hiperbolik indirgeme, statüko ön yargısı,
08:38
status quo bias, base rate bias. They're all well documented.
178
502907
3092
taban değer ön yargısı.
Hepsi ayrıntılı araştırılmıştır.
Hepsi ayrıntılı araştırılmıştır.
08:41
So they're all well documented deviations from rational behavior.
179
505999
2767
Yani, hepsinin rasyonel davranıştan
sapma olduğu da belgelenmiştir.
sapma olduğu da belgelenmiştir.
08:44
DK: So here the video pauses,
180
508766
1624
DK: Video burada duruyor
08:46
and the student types in the answer into the box
181
510390
2256
ve öğrenci kutuya cevabı yazıyor
08:48
and submits. Obviously they weren't paying attention.
182
512646
3223
sonrada gönderiyor.
Belli ki dikkat etmiyorlardı.
Belli ki dikkat etmiyorlardı.
08:51
(Laughter)
183
515884
869
08:52
So they get to try again,
184
516753
2010
(Gülüşmeler)
Şimdi tekrar deniyorlar
08:54
and this time they got it right.
185
518763
2536
ve bu sefer doğru yaptılar.
08:57
There's an optional explanation if they want.
186
521299
2193
Arzu ederlerse isteğe bağlı
açıklama da var.
açıklama da var.
08:59
And now the video moves on to the next part of the lecture.
187
523492
4257
Ve şimdi video dersin
bir sonraki bölümüne geçiyor.
bir sonraki bölümüne geçiyor.
09:03
This is a kind of simple question
188
527749
1878
Bu basit bir soru,
09:05
that I as an instructor might ask in class,
189
529627
2081
öğretmen olarak benim de
sınıfta sorabileceğim tarzda bir soru
sınıfta sorabileceğim tarzda bir soru
09:07
but when I ask that kind of a question in class,
190
531708
2500
ama ben bu tarz bir soruyu
sınıfta sorduğumda,
sınıfta sorduğumda,
09:10
80 percent of the students
191
534208
1300
öğrencilerin %80'i
09:11
are still scribbling the last thing I said,
192
535508
1866
en son söylediğim şeyi
kâğıda karalamakla uğraşıyor,
kâğıda karalamakla uğraşıyor,
09:13
15 percent are zoned out on Facebook,
193
537374
3321
%15'i Facebook'a dalmış oluyor
09:16
and then there's the smarty pants in the front row
194
540695
2456
ve en ön sırada cevabı kimsenin
düşünmesine fırsat vermeden
düşünmesine fırsat vermeden
09:19
who blurts out the answer
195
543151
1359
söyleyiveren çok bilmiş var,
09:20
before anyone else has had a chance to think about it,
196
544510
2207
ben de öğretmen olarak
09:22
and I as the instructor am terribly gratified
197
546717
2872
birinin cevabı bilmesinden
09:25
that somebody actually knew the answer.
198
549589
1648
son derece mutlu oluyorum
09:27
And so the lecture moves on before, really,
199
551237
2792
ve sonra ders devam ediyor, gerçekten,
09:29
most of the students have even noticed that a question had been asked.
200
554029
3529
öğrencilerin çoğu
soru sorulduğunu bile fark etmiyor.
soru sorulduğunu bile fark etmiyor.
09:33
Here, every single student
201
557558
2607
Burada, her bir öğrencinin
09:36
has to engage with the material.
202
560165
2784
kendini konuya vermesi şart.
09:38
And of course these simple retrieval questions
203
562949
1936
Tabii ki bu pekiştirme,
tekrarlama soruları
tekrarlama soruları
09:40
are not the end of the story.
204
564885
1662
hikâyenin tamamı değil.
09:42
One needs to build in much more meaningful practice questions,
205
566547
2970
Birinin buraya
daha anlamlı alıştırmalar eklemesi
daha anlamlı alıştırmalar eklemesi
09:45
and one also needs to provide the students with feedback
206
569517
2353
ve birinin de öğrencilere sorular için
09:47
on those questions.
207
571870
1663
geri dönüşler sağlaması gerekli.
09:49
Now, how do you grade the work of 100,000 students
208
573533
2888
10.000 öğretim görevlin yoksa
09:52
if you do not have 10,000 TAs?
209
576421
3082
100.000 öğrencinin
sınavını nasıl okur ve not verirsin?
sınavını nasıl okur ve not verirsin?
09:55
The answer is, you need to use technology
210
579503
2354
Cevap; bunu senin yerine yapması için
09:57
to do it for you.
211
581857
1495
teknolojiyi kullanman gerekir.
09:59
Now, fortunately, technology has come a long way,
212
583352
2648
Neyse ki teknoloji bir hâyli yol kat etti
10:01
and we can now grade a range of interesting types of homework.
213
586000
3268
ve bir dizi ilginç ev ödevine
not verebiliyoruz.
not verebiliyoruz.
10:05
In addition to multiple choice
214
589268
1527
Çoktan seçmeli ve videoda gördüğünüz
10:06
and the kinds of short answer questions that you saw in the video,
215
590795
3153
kısa cevaplı sorulara ek olarak,
10:09
we can also grade math, mathematical expressions
216
593948
3260
matematik, matematiksel ifade
10:13
as well as mathematical derivations.
217
597208
1952
ve matematiksel türevleri de
notlandırabiliyoruz.
notlandırabiliyoruz.
10:15
We can grade models, whether it's
218
599160
2874
Gerek işletme sınıfındaki
finansal modeller olsun,
finansal modeller olsun,
10:17
financial models in a business class
219
602034
2176
gerekse bilim veya mühendislik
sınıfındaki fiziki modeller olsun,
sınıfındaki fiziki modeller olsun,
10:20
or physical models in a science or engineering class
220
604210
2984
modelleri de notlandırabiliyoruz.
10:23
and we can grade some pretty sophisticated programming assignments.
221
607194
3744
Ayrıca bazı oldukça gelişmiş programlama
ödevlerini de notlandırabiliyoruz.
ödevlerini de notlandırabiliyoruz.
10:26
Let me show you one that's actually pretty simple
222
610938
1919
Sizlere aslında basit
ama görselliği yüksek
ama görselliği yüksek
bir örnek göstereyim.
10:28
but fairly visual.
223
612857
1480
10:30
This is from Stanford's Computer Science 101 class,
224
614337
2477
Bu Standford Üniversitesi'nin
Bilgisayar Bilimi 101 dersinden.
Bilgisayar Bilimi 101 dersinden.
10:32
and the students are supposed to color-correct
225
616814
1604
Öğrencilerden resimdeki
bulanık kırmızı görüntüyü
bulanık kırmızı görüntüyü
10:34
that blurry red image.
226
618418
1592
10:35
They're typing their program into the browser,
227
620010
2018
düzeltmesi iseniyor.
Tarayıcıya kendi programlarını
yazıyorlar ve görüyorsunuz ki
yazıyorlar ve görüyorsunuz ki
10:37
and you can see they didn't get it quite right, Lady Liberty is still seasick.
228
622028
4058
pek beceremediler, Özgürlük Heykeli'ni
hâlâ deniz tutuyormuş gibi.
hâlâ deniz tutuyormuş gibi.
10:41
And so, the student tries again, and now they got it right, and they're told that,
229
626086
3756
Ve sonra öğrenciler tekrar denediler,
bu defa doğru yaptılar,
bu defa doğru yaptılar,
10:45
and they can move on to the next assignment.
230
629842
2359
doğru yaptıkları söylendi
ve şimdi diğer soruya geçebilirler.
ve şimdi diğer soruya geçebilirler.
10:48
This ability to interact actively with the material
231
632201
3148
Öğrenciler için materyal ile
aktif olarak etkileşimde olma
aktif olarak etkileşimde olma
10:51
and be told when you're right or wrong
232
635349
1684
ve yanlış ya da doğru
yaptıklarının söylenmesi
yaptıklarının söylenmesi
10:52
is really essential to student learning.
233
637033
3126
öğrenmeleri açısından oldukça önemli.
10:56
Now, of course we cannot yet grade
234
640159
2275
Şimdilik tabii ki birinin tüm dersler için
10:58
the range of work that one needs for all courses.
235
642434
2834
ihtiyaç duyduğu çalışma alanını
notlandıramıyoruz.
notlandıramıyoruz.
11:01
Specifically, what's lacking is the kind of critical thinking work
236
645268
3301
Özellikle eksik olan şey,
11:04
that is so essential in such disciplines
237
648569
1922
beşeri bilimler, sosyal bilimler,
işletme ve diğer alanlarda
işletme ve diğer alanlarda
11:06
as the humanities, the social sciences, business and others.
238
650491
3597
fazlasıyla önemli olan
eleştirel düşünme çalışmalarıdır.
eleştirel düşünme çalışmalarıdır.
11:09
So we tried to convince, for example,
239
654088
2249
Örneğin, insani bilimler ve
edebiyat fakültesini,
edebiyat fakültesini,
11:12
some of our humanities faculty
240
656337
1616
çoktan seçmelinin
11:13
that multiple choice was not such a bad strategy.
241
657953
2696
kötü bir strateji olmadığına
ikna etmeye çalıştık.
ikna etmeye çalıştık.
11:16
That didn't go over really well.
242
660649
2191
Gerçekten iyi gitmedi.
11:18
So we had to come up with a different solution.
243
662840
2433
Bu yüzden farklı bir çözüm
üretmek zorunda kaldık.
üretmek zorunda kaldık.
11:21
And the solution we ended up using is peer grading.
244
665273
3074
Sonunda bulduğumuz çözüm
akran puanlamasıydı.
akran puanlamasıydı.
11:24
It turns out that previous studies show,
245
668347
2422
Sadler ve Good gibi önceki araştırmalar,
akran puanlamasının
akran puanlamasının
11:26
like this one by Saddler and Good,
246
670769
1672
tekrarlanabilir notlar sağlamada
11:28
that peer grading is a surprisingly effective strategy
247
672441
2488
şaşırtıcı derecede
11:30
for providing reproducible grades.
248
674929
3214
etkili bir strateji olduğunu
ortaya koymuştur.
ortaya koymuştur.
Sadece küçük sınıflarda denendi
11:34
It was tried only in small classes,
249
678143
1770
11:35
but there it showed, for example,
250
679913
1487
ancak burada görüldü ki,
11:37
that these student-assigned grades on the y-axis
251
681400
2482
y ekseni üzerinde
sınıflandırılmış bir öğrenci ile
sınıflandırılmış bir öğrenci ile
11:39
are actually very well correlated
252
683882
1311
x ekseni üzerinde
sınıflandırılmış bir öğretmen
sınıflandırılmış bir öğretmen
11:41
with the teacher-assigned grade on the x-axis.
253
685193
2296
aslında fazlasıyla
birbirleri ile doğru orantılı.
birbirleri ile doğru orantılı.
11:43
What's even more surprising is that self-grades,
254
687489
3160
En şaşırtıcı olan kısım
kendini derecelendirme,
kendini derecelendirme,
11:46
where the students grade their own work critically --
255
690649
2311
yani öğrencinin kendi çalışmasını
eleştirel olarak notlandırdığı kısım,
eleştirel olarak notlandırdığı kısım,
11:48
so long as you incentivize them properly
256
692960
1737
11:50
so they can't give themselves a perfect score --
257
694697
1938
-onları düzgün şekilde teşvik ederseniz,
11:52
are actually even better correlated with the teacher grades.
258
696635
3191
kendilerine mükemmel puanlar veremezler-
notlar aslında öğretmenlerin
notlarıyla dahada ilintililer.
notlarıyla dahada ilintililer.
11:55
And so this is an effective strategy
259
699826
1607
11:57
that can be used for grading at scale,
260
701433
2104
Ve bu gerçekten iyi bir stratejidir,
11:59
and is also a useful learning strategy for the students,
261
703537
2736
derecelendirme ölçeği için kullanılabilir
ve öğrenciler için de
yararlı bir öğrenme stratejisidir,
yararlı bir öğrenme stratejisidir,
12:02
because they actually learn from the experience.
262
706273
2255
12:04
So we now have the largest peer-grading pipeline ever devised,
263
708528
4649
çünkü aslında onlar
deneyimlerinden bir şeyler öğrenirler.
deneyimlerinden bir şeyler öğrenirler.
Şunu söylemeliyim ki,
birbirlerinin çalışmalarını
derecelendirdiği ve oldukça başarılı olan
derecelendirdiği ve oldukça başarılı olan
12:09
where tens of thousands of students
264
713177
2504
12:11
are grading each other's work,
265
715681
1198
on binlerce öğrenciyle
şimdiye kadar geliştirilmiş
şimdiye kadar geliştirilmiş
12:12
and quite successfully, I have to say.
266
716879
3069
en büyük akran derecelendirme
ağına sahibiz.
ağına sahibiz.
12:15
But this is not just about students
267
719948
2260
Ama bu sadece odalarında oturup
12:18
sitting alone in their living room working through problems.
268
722208
3041
problemlerle uğraşan
öğrencilerle ilgili değil.
öğrencilerle ilgili değil.
12:21
Around each one of our courses,
269
725249
1807
Derslerimizin her birinde,
12:22
a community of students had formed,
270
727056
2160
bir öğrenci topluluğu ve
12:25
a global community of people
271
729216
1880
paylaşılan entellektüel
çabanın etrafında
çabanın etrafında
12:26
around a shared intellectual endeavor.
272
731096
2532
küresel bir insan topluluğu oluştu.
12:29
What you see here is a self-generated map
273
733628
2652
Burada gördüğünüz,
Princeton Sosyoloji 101 sınıfı
Princeton Sosyoloji 101 sınıfı
12:32
from students in our Princeton Sociology 101 course,
274
736280
2961
öğrenciler tarafından oluşturulan
bir harita ve burada
bir harita ve burada
12:35
where they have put themselves on a world map,
275
739241
2759
kendilerini bir dünya
haritasına yerleştirmişler.
haritasına yerleştirmişler.
12:37
and you can really see the global reach of this kind of effort.
276
742000
2960
Bu tür bir çabanın
küresel boyutunu gözlemleyebilirsiniz.
küresel boyutunu gözlemleyebilirsiniz.
12:40
Students collaborated in these courses in a variety of different ways.
277
744960
4567
Öğrenciler bu derslerde
farklı şekillerde iş birliği yaparlar.
farklı şekillerde iş birliği yaparlar.
12:45
First of all, there was a question and answer forum,
278
749527
2639
Her şeyden önce,
öğrencilerin soru gönderdiği
öğrencilerin soru gönderdiği
12:48
where students would pose questions,
279
752166
2144
ve diğer öğrencilerin cevapladığı
12:50
and other students would answer those questions.
280
754310
2424
bir soru-cevap forumu var.
12:52
And the really amazing thing is,
281
756734
1713
Gerçekten şaşırtıcı olan şeyse,
12:54
because there were so many students,
282
758447
1670
çok sayıda öğrenci olduğundan
12:56
it means that even if a student posed a question
283
760117
2365
biri dünyanın herhangi bir yerinde
12:58
at 3 o'clock in the morning,
284
762482
1632
sabahın saat 3'ünde
13:00
somewhere around the world,
285
764114
1582
biri soru sorduğunda, başka bir yerde
13:01
there would be somebody who was awake
286
765696
2074
uyanık ve aynı problem üzerinde çalışan
13:03
and working on the same problem.
287
767770
2313
başka biri olacağı anlamına geliyor.
13:05
And so, in many of our courses,
288
770083
1958
Yani, derslerin çoğunda,
13:07
the median response time for a question
289
772041
2329
soru-cevap sayfasındaki bir soruya
13:10
on the question and answer forum was 22 minutes.
290
774370
3418
ortalama yanıt süresi 22 dakikaydı.
13:13
Which is not a level of service I have ever offered to my Stanford students.
291
777788
4577
Ki bu da benim Stanford öğrencilerime
asla veremeyeceğim seviyede bir hizmet.
asla veremeyeceğim seviyede bir hizmet.
13:18
(Laughter)
292
782365
1341
(Gülüşmeler)
13:19
And you can see from the student testimonials
293
783706
1942
Öğrencilerin referanslarından da
görebileceğiniz üzere
görebileceğiniz üzere
13:21
that students actually find
294
785648
1687
öğrenciler birbirleriyle
13:23
that because of this large online community,
295
787335
2521
bu büyük çevrim içi topluluk aracılığıyla
13:25
they got to interact with each other in many ways
296
789856
2599
fiziksel sınıf bağlamında
yaptıklarından daha derin
yaptıklarından daha derin
13:28
that were deeper than they did in the context of the physical classroom.
297
792455
4193
ve çeşitli şekillerde
bağlantılar kurdular.
bağlantılar kurdular.
13:32
Students also self-assembled,
298
796648
2344
Öğrenciler ayrıca
13:34
without any kind of intervention from us,
299
798992
1863
bizim herhangi bir müdahalemiz olmadan
13:36
into small study groups.
300
800855
1903
çalışma grupları kuruyor.
13:38
Some of these were physical study groups
301
802758
2362
Bunların bazıları
coğrafi zorluklara rağmen,
coğrafi zorluklara rağmen,
13:41
along geographical constraints
302
805120
1826
problemler üzerinde çalışmak için
13:42
and met on a weekly basis to work through problem sets.
303
806946
2722
haftada bir buluşan fiziksel gruplardı.
13:45
This is the San Francisco study group,
304
809668
1900
Bu, San Francisco çalışma grubu
13:47
but there were ones all over the world.
305
811568
2319
ama her biri dünyanın farklı yerinden.
13:49
Others were virtual study groups,
306
813887
2032
Diğer gruplarsa bazen
13:51
sometimes along language lines or along cultural lines,
307
815919
2989
dil hatları veya kültürel hatlar
boyunca oluşan
boyunca oluşan
13:54
and on the bottom left there,
308
818908
1444
sanal çalışma gruplarıydı
ve orada, sol altta,
ve orada, sol altta,
13:56
you see our multicultural universal study group
309
820352
3796
insanların açıkça
diğer kültürlerden insanlarla
diğer kültürlerden insanlarla
bağlantı kurmak istediği
çok kültürlü evrensel
çok kültürlü evrensel
14:00
where people explicitly wanted to connect
310
824148
1763
14:01
with people from other cultures.
311
825911
3006
çalışma grubumuzu görüyorsunuz.
14:04
There are some tremendous opportunities
312
828917
2111
Bu tür bir yapıdan elde edebileceğiniz
14:06
to be had from this kind of framework.
313
831028
3325
bazı muazzam fırsatlar var.
14:10
The first is that it has the potential of giving us
314
834353
3654
Birincisi, bize insan öğrenmesini anlamada
14:13
a completely unprecedented look
315
838007
2434
benzeri görülmemiş bir bakış açısı
14:16
into understanding human learning.
316
840441
2289
verme potansiyeline sahip olmasıdır.
14:18
Because the data that we can collect here is unique.
317
842730
3463
Çünkü buradan toplayabileceğimiz
veriler benzersizdir.
veriler benzersizdir.
14:22
You can collect every click, every homework submission,
318
846193
4009
Her tıklamayı, her ev ödevi teslimini,
14:26
every forum post from tens of thousands of students.
319
850202
4363
on binlerce öğrenciden gelen
her forum yazısını toplayabilirsiniz.
her forum yazısını toplayabilirsiniz.
14:30
So you can turn the study of human learning
320
854565
2343
Böylece, insan öğrenmesi çalışmalarını,
14:32
from the hypothesis-driven mode
321
856908
1933
hipotez temelli moddan,
14:34
to the data-driven mode, a transformation that,
322
858841
2858
örneğin biyolojide
devrim yaratan bir dönüşüm olan
devrim yaratan bir dönüşüm olan
14:37
for example, has revolutionized biology.
323
861699
3041
veri tabanlı moda dönüştürebilirsiniz.
14:40
You can use these data to understand fundamental questions
324
864740
3424
Bu verileri ' Etkili olan ve olmayan
14:44
like, what are good learning strategies
325
868164
1880
öğrenme stratejileri nelerdir? ' gibi
14:45
that are effective versus ones that are not?
326
870044
2696
temel soruları
anlamak için kullanabilirsiniz.
anlamak için kullanabilirsiniz.
14:48
And in the context of particular courses,
327
872740
2240
Belirli derslerin bağlamına dayanarak ise
14:50
you can ask questions
328
874980
1537
şöyle sorular sorabilirsiniz, örneğin,
14:52
like, what are some of the misconceptions that are more common
329
876517
3255
derslerde sık sık yanlış anlaşılan şeyler
nelerdir ve biz öğrencilere
nelerdir ve biz öğrencilere
14:55
and how do we help students fix them?
330
879772
2177
bunları düzeltmede
nasıl yardımcı oluruz?
nasıl yardımcı oluruz?
14:57
So here's an example of that,
331
881949
1424
Burada yine Andrew’un
14:59
also from Andrew's Machine Learning class.
332
883373
2016
Makine Öğrenmesi
dersinden bir örneğe bakalım.
dersinden bir örneğe bakalım.
15:01
This is a distribution of wrong answers
333
885389
2208
Bu Andrew’un ödevine verilen
yanlış cevapların bir dağılımı.
15:03
to one of Andrew's assignments.
334
887597
1610
15:05
The answers happen to be pairs of numbers,
335
889207
1893
Cevaplar rakam çiftleri olarak dağılmış,
15:07
so you can draw them on this two-dimensional plot.
336
891100
2271
bu sayede iki boyutlu bir şema
üzerinde gösterilebiliyor.
üzerinde gösterilebiliyor.
15:09
Each of the little crosses that you see is a different wrong answer.
337
893371
3778
Her bir çarpı işareti
farklı bir yanlış cevabı temsil ediyor.
farklı bir yanlış cevabı temsil ediyor.
15:13
The big cross at the top left
338
897149
2406
Yukarıdaki büyük çarpı işareti ise
15:15
is where 2,000 students
339
899555
2148
2.000 öğrencinin verdiği
15:17
gave the exact same wrong answer.
340
901703
3045
aynı yanlış cevabı temsil ediyor.
15:20
Now, if two students in a class of 100
341
904748
2327
Şimdi, eğer 100 kişilik bir sınıfta
15:22
give the same wrong answer,
342
907075
1287
2 kişi aynı yanlış cevabı verseydi
15:24
you would never notice.
343
908362
1351
bunu asla fark edemezdiniz.
15:25
But when 2,000 students give the same wrong answer,
344
909713
2560
Ama 2.000 öğrenci
aynı yanlış cevabı verdiğinde
aynı yanlış cevabı verdiğinde
15:28
it's kind of hard to miss.
345
912273
1697
bunu kaçırmak bir hâyli güç.
15:29
So Andrew and his students went in,
346
913970
2192
Andrew ve öğrencileri
15:32
looked at some of those assignments,
347
916162
1520
bazı ödevleri gözden geçirerek
15:33
understood the root cause of the misconception,
348
917682
4088
bu yanlış anlaşılmanın
neden kaynaklandığını buldu.
neden kaynaklandığını buldu.
15:37
and then they produced a targeted error message
349
921770
2520
Ardından bu yanlış cevaba göre
15:40
that would be provided to every student
350
924290
2249
bir uyarı mesajı hazırlayarak
15:42
whose answer fell into that bucket,
351
926539
2179
Aynı yanlışı yapan öğrencilerin
15:44
which means that students who made that same mistake
352
928718
2084
bu yanlışlarını daha verimli bir şekilde
15:46
would now get personalized feedback
353
930802
2026
düzeltebilecekleri
kişisel bir geri bildirim
kişisel bir geri bildirim
15:48
telling them how to fix their misconception much more effectively.
354
932828
4399
almalarını sağladılar.
15:53
So this personalization is something that one can then build
355
937227
3811
Bu kişiselleştirme ancak bu denli büyük
15:56
by having the virtue of large numbers.
356
941038
3140
rakamlara ulaşıldığında başarılabilir
16:00
Personalization is perhaps
357
944178
2312
Kişiselleştirme muhtemelen
16:02
one of the biggest opportunities here as well,
358
946490
2423
en büyük avantajlarımızdan biri
16:04
because it provides us with the potential
359
948913
2345
ve bize 30 yıllık bir problemi
16:07
of solving a 30-year-old problem.
360
951258
2690
çözme potansiyeli sağlıyor.
16:09
Educational researcher Benjamin Bloom, in 1984,
361
953948
3349
Eğitim bilimci Benjamin Bloom 1984’te,
16:13
posed what's called the 2 sigma problem,
362
957297
2251
3 farklı popülasyonu inceleyerek
16:15
which he observed by studying three populations.
363
959548
3062
2 sigma problemini ortaya attı.
16:18
The first is the population that studied in a lecture-based classroom.
364
962610
3608
Birincisi ders tabanlı
öğrenim gören bir popülasyondu.
öğrenim gören bir popülasyondu.
16:22
The second is a population of students that studied
365
966218
2777
İkincisi ise yine ders tabanlı;
16:24
using a standard lecture-based classroom,
366
968995
1719
ancak uzmanlık yaklaşımı gözetilerek
16:26
but with a mastery-based approach,
367
970714
2080
öğrenim gören popülasyondan oluşuyordu.
16:28
so the students couldn't move on to the next topic
368
972794
1920
Yani öğrenciler bir konuda uzmanlaşmadan
16:30
before demonstrating mastery of the previous one.
369
974714
3354
diğer bir konuya geçemiyordu.
16:33
And finally, there was a population of students
370
978068
2294
Ve son olarak,
özel öğretmen yardımıyla birebir
özel öğretmen yardımıyla birebir
16:36
that were taught in a one-on-one instruction using a tutor.
371
980362
4528
öğrenim gören öğrencilerden
oluşan bir popülasyon vardı.
oluşan bir popülasyon vardı.
16:40
The mastery-based population was a full standard deviation,
372
984890
3272
Uzmanlık bazlı öğrenen popülasyonun
16:44
or sigma, in achievement scores better
373
988162
2288
standart sapması yüksekti
ve bir sigma kazandırıyordu.
ve bir sigma kazandırıyordu.
16:46
than the standard lecture-based class,
374
990450
2394
Diğer ders tabanlı öğrenen gruptan
daha iyi performans veriyordu.
daha iyi performans veriyordu.
16:48
and the individual tutoring gives you 2 sigma
375
992844
2144
Özel öğrenme yöntemi ise performansta
16:50
improvement in performance.
376
994988
1830
2 sigma artış sağlıyordu.
16:52
To understand what that means,
377
996818
1463
Bunu daha iyi anlamak için,
16:54
let's look at the lecture-based classroom,
378
998281
1833
ders tabanlı öğrenen sınıfa bakalım
16:56
and let's pick the median performance as a threshold.
379
1000114
2919
ve medyan performansı eşik olarak alalım.
16:58
So in a lecture-based class,
380
1003033
1338
Yani ders tabanlı bir sınıfta,
17:00
half the students are above that level and half are below.
381
1004371
3879
öğrencilerin yarısı bu seviyenin
üstündeyken yarısı altında.
üstündeyken yarısı altında.
17:04
In the individual tutoring instruction,
382
1008250
2098
Özel öğrenme yönteminde ise
17:06
98 percent of the students are going to be above that threshold.
383
1010348
4801
böğrencilerin %98'lik bir kısmı
bu eşiğin üzerinde.
bu eşiğin üzerinde.
17:11
Imagine if we could teach so that 98 percent of our students
384
1015149
3920
Öğrencilerimizin %98'ine
ortalamanın üzerinde
ortalamanın üzerinde
17:14
would be above average.
385
1019069
2198
öğretebildiğimiz bir sistem düşünün.
17:17
Hence, the 2 sigma problem.
386
1021267
3423
Bu nedenle 2 sigma problemi de.
17:20
Because we cannot afford, as a society,
387
1024690
2399
Çünkü toplum olarak her öğrenciye
17:22
to provide every student with an individual human tutor.
388
1027089
3072
özel bir öğretmen sağlayamayız
17:26
But maybe we can afford to provide each student
389
1030161
2249
ama belki de her öğrenciye
bir akıllı telefon
bir akıllı telefon
17:28
with a computer or a smartphone.
390
1032410
2019
veya bilgisayar imkânı sağlayabiliriz.
17:30
So the question is, how can we use technology
391
1034429
2189
Şimdi soru şu, teknolojiyi,
grafiği sol taraftaki
grafiği sol taraftaki
17:32
to push from the left side of the graph, from the blue curve,
392
1036618
3375
mavi eğriden itibaren sağ tarafa doğru
17:35
to the right side with the green curve?
393
1039993
2738
yeşil eğri ile birlikte itmesi için
nasıl kullanabiliriz.
nasıl kullanabiliriz.
17:38
Mastery is easy to achieve using a computer,
394
1042731
2337
Bilgisayar kullanarak
uzmanlık kazanmak kolaydır;
uzmanlık kazanmak kolaydır;
17:40
because a computer doesn't get tired
395
1045068
1405
çünkü bilgisayarlar size aynı videoyu
17:42
of showing you the same video five times.
396
1046473
3073
5 defa göstermekten yorulmaz.
17:45
And it doesn't even get tired of grading the same work multiple times,
397
1049546
3251
Daha önce size gösterdiğim
örneklerde de gözlemlediğimiz üzere
örneklerde de gözlemlediğimiz üzere
17:48
we've seen that in many of the examples that I've shown you.
398
1052802
3026
bilgisayarlar aynı çalışmayı tekrar
tekrar değerlendirmekten bile yorulmaz.
tekrar değerlendirmekten bile yorulmaz.
17:51
And even personalization
399
1055828
1854
Kişiye özel müfredat programı
17:53
is something that we're starting to see the beginnings of,
400
1057682
2136
ve size daha önce gösterdiğim
17:55
whether it's via the personalized trajectory through the curriculum
401
1059818
3192
kişiye özel geri bildirim yöntemi ile
17:58
or some of the personalized feedback that we've shown you.
402
1063010
3264
kişiselleştirilmiş eğitimin
başlangıcını gözlemliyoruz.
başlangıcını gözlemliyoruz.
18:02
So the goal here is to try and push,
403
1066274
2488
Buradaki amaç deneyerek
18:04
and see how far we can get towards the green curve.
404
1068762
3497
yeşil eğriye ne kadar
yaklaşabileceğimizi görmek.
yaklaşabileceğimizi görmek.
18:08
So, if this is so great, are universities now obsolete?
405
1072259
5359
Peki bu sistem bu kadar iyiyse, şimdiki
üniversiteler modası geçmiş kurumlar mı?
üniversiteler modası geçmiş kurumlar mı?
18:13
Well, Mark Twain certainly thought so.
406
1077618
2992
Galiba, Mark Twain
kesinlikle böyle düşünüyordu.
kesinlikle böyle düşünüyordu.
18:16
He said that, "College is a place where a professor's lecture notes
407
1080610
2545
Mark Twain, " Üniversiteler,
profesörün ders notlarının
profesörün ders notlarının
18:19
go straight to the students' lecture notes,
408
1083155
1703
öğrencinin ders notlarına
ikisinin de beynini pas geçerek
doğrudan gittiği kurumlardır" demişti.
doğrudan gittiği kurumlardır" demişti.
18:20
without passing through the brains of either."
409
1084858
2376
18:23
(Laughter)
410
1087234
4047
(Gülüşmeler)
18:27
I beg to differ with Mark Twain, though.
411
1091281
2668
Ben Mark Twain’e maalesef katılmıyorum.
18:29
I think what he was complaining about is not
412
1093949
2665
Bence o üniversiteleri değil de
18:32
universities but rather the lecture-based format
413
1096614
2750
üniversitelerin üzerine çok zaman ayırdığı
18:35
that so many universities spend so much time on.
414
1099364
2784
ders bazlı sistemi eleştiriyordu.
18:38
So let's go back even further, to Plutarch,
415
1102148
3159
Daha da geriye "Akıl doldurulması
gereken bir tas değil,
gereken bir tas değil,
18:41
who said that, "The mind is not a vessel that needs filling,
416
1105307
2227
ateşlenmesi gereken bir tahtadır."
18:43
but wood that needs igniting."
417
1107534
2023
diyen Plutarch’a gidelim.
18:45
And maybe we should spend less time at universities
418
1109557
2190
Belki de öğrencilerin aklını
içerikle doldurmak yerine
içerikle doldurmak yerine
18:47
filling our students' minds with content
419
1111747
2571
onların yaratıcılığını, hayal gücünü
18:50
by lecturing at them, and more time igniting their creativity,
420
1114318
3800
ve problem çözme yeteneklerini
18:54
their imagination and their problem-solving skills
421
1118118
3255
onlarla iletişim kurarak
alevlendirmeliyiz.
18:57
by actually talking with them.
422
1121373
2498
18:59
So how do we do that?
423
1123871
1367
Peki bunu nasıl yapacağız?
19:01
We do that by doing active learning in the classroom.
424
1125238
3431
Elbette, sınıflarda aktif öğrenme
teknikleri kullanarak.
teknikleri kullanarak.
19:04
So there's been many studies, including this one,
425
1128669
2449
Bizim çalışmamızla birlikte
birçok çalışma gösteriyor ki
birçok çalışma gösteriyor ki
19:07
that show that if you use active learning,
426
1131118
2080
öğrenciler ile etkileşim hâlinde,
19:09
interacting with your students in the classroom,
427
1133198
2416
aktif öğrenme teknikleri kullanıldığında
19:11
performance improves on every single metric --
428
1135614
2696
performans her alanda artış gösteriyor.
19:14
on attendance, on engagement and on learning
429
1138310
2449
-- Katılımda, etkileşimde
ve standartlaştırılmış
ve standartlaştırılmış
19:16
as measured by a standardized test.
430
1140759
2055
bir testte ölçüldüğü üzere öğrenmede. --
19:18
You can see, for example, that the achievement score
431
1142814
1864
Bu çalışmada görüldüğü üzere
19:20
almost doubles in this particular experiment.
432
1144678
2870
başarım puanları
neredeyse ikiye katlanıyor.
neredeyse ikiye katlanıyor.
19:23
So maybe this is how we should spend our time at universities.
433
1147548
4401
Belki de üniversitelerde
bu şekilde çalışıyor olmalıyız.
bu şekilde çalışıyor olmalıyız.
19:27
So to summarize, if we could offer a top quality education
434
1151949
4577
Özetlemek gerekirse,
dünyanın her köşesine
dünyanın her köşesine
üst düzey eğitimi ücretsiz sunabilseydik
19:32
to everyone around the world for free,
435
1156526
1903
19:34
what would that do? Three things.
436
1158429
2821
bu ne işe yarardı? 3 şeye.
19:37
First it would establish education as a fundamental human right,
437
1161250
3421
İlk olarak eğitim
dünyanın her bir köşesinde
dünyanın her bir köşesinde
gerekli ilgi ve donanıma sahip insanların
19:40
where anyone around the world
438
1164671
1366
19:41
with the ability and the motivation
439
1166037
1921
kendileri ve içinde bulundukları toplumu
19:43
could get the skills that they need
440
1167958
1951
daha iyi bir hâle getirebilecek donanımı
19:45
to make a better life for themselves,
441
1169909
1585
edinebilecekleri temel bir
19:47
their families and their communities.
442
1171494
2017
hak hâline gelirdi.
19:49
Second, it would enable lifelong learning.
443
1173511
2631
İkincisi, hayat boyu öğrenme
imkânı sunardı.
imkânı sunardı.
19:52
It's a shame that for so many people,
444
1176142
1951
Birçok insan için öğrenimin
19:53
learning stops when we finish high school or when we finish college.
445
1178093
3312
lise veya yüksek öğrenimden
sonra bitmesi çok yazık.
sonra bitmesi çok yazık.
19:57
By having this amazing content be available,
446
1181405
2481
Bu sistem sayesinde
19:59
we would be able to learn something new
447
1183886
2743
ister hayatınızı değiştirmek
ister ufkunuzu genişletmek için olsun
20:02
every time we wanted,
448
1186629
1136
20:03
whether it's just to expand our minds
449
1187765
1329
istediğiniz zaman yeni bilgilere
20:04
or it's to change our lives.
450
1189094
1959
erişim sağlayabileceksiniz.
20:06
And finally, this would enable a wave of innovation,
451
1191053
3145
Ve son olarak, bu sistem
bir yenilik dalgası getirebilir;
bir yenilik dalgası getirebilir;
20:10
because amazing talent can be found anywhere.
452
1194198
3072
çünkü parlak zekâlar
herhangi bir yerde olabilir.
herhangi bir yerde olabilir.
20:13
Maybe the next Albert Einstein or the next Steve Jobs
453
1197270
3008
Belki de bir sonraki
Albert Einstein ya da Steve Jobs
Albert Einstein ya da Steve Jobs
20:16
is living somewhere in a remote village in Africa.
454
1200278
2615
Afrika’nın ücra bir köyünde yaşıyor.
20:18
And if we could offer that person an education,
455
1202893
2656
Ve biz bu insanlara eğitim sunabilirsek
20:21
they would be able to come up with the next big idea
456
1205549
2356
dünyayı hepimiz için
daha iyi bir yer hâline
daha iyi bir yer hâline
20:23
and make the world a better place for all of us.
457
1207905
2404
getirebilecek yeniliklere
imza atabilirler.
imza atabilirler.
20:26
Thank you very much.
458
1210309
1160
Çok teşekkür ederim.
20:27
(Applause)
459
1211469
7583
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Daphne Koller - EducatorWith Coursera, Daphne Koller and co-founder Andrew Ng are bringing courses from top colleges online, free, for anyone who wants to take them.
Why you should listen
A 3rd generation Ph.D who is passionate about education, Stanford professor Daphne Koller is excited to be making the college experience available to anyone through her startup, Coursera. With classes from 85 top colleges, Coursera is an innovative model for online learning. While top schools have been putting lectures online for years, Coursera's platform supports the other vital aspect of the classroom: tests and assignments that reinforce learning.
At the Stanford Artificial Intelligence Laboratory, computer scientist Daphne Koller studies how to model large, complicated decisions with lots of uncertainty. (Her research group is called DAGS, which stands for Daphne's Approximate Group of Students.) In 2004, she won a MacArthur Fellowship for her work, which involves, among other things, using Bayesian networks and other techniques to explore biomedical and genetic data sets.
Daphne Koller | Speaker | TED.com