ABOUT THE SPEAKER
Peter Gabriel - Musician, activist
Peter Gabriel writes incredible songs but, as the co-founder of WITNESS and TheElders.org, is also a powerful human rights advocate.

Why you should listen

Peter Gabriel was a founding member of the extraordinarily successful progressive rock band Genesis. He left the band in 1975 to go solo and, in 1980, set up the international arts festival WOMAD (which stands for World of Music, Arts and Dance) and the record label Real World, both to champion music and artistic innovation from all over the world. Gabriel's stop motion video for "Sledgehammer" has been named the most-played music video in the history of MTV.  

Gabriel is also very interested in human rights. In 1992, he co-founded WITNESS.org, an organization that helps human rights activists and citizen witnesses worldwide make change happen through the use of video. The organization not only distributes digital cameras to empower people to document human-rights abuses, but provides a platform for the spread of video that reveals what is really going on in places all over the globe.

In 2007, Gabriel also co-founded theElders.org with Richard Branson and Nelson Mandela, an independent group of global leaders working together for peace and human rights.

More profile about the speaker
Peter Gabriel | Speaker | TED.com
TED2006

Peter Gabriel: Fight injustice with raw video

Peter Gabriel videolar ile adaletsizliğe karşı savaş veriyor

Filmed:
996,827 views

Müzisyen ve aktivist Peter Gabriel gözetim grubu WITNESS (şahit) ile insan hakları savunuculuğu yapmasının nedeni olan kişisel sebeplerini paylaşıyor, ayrıca vatandaş gazetecilerinin aktif olarak yaşadıkları hikayeleri anlatıyor.
- Musician, activist
Peter Gabriel writes incredible songs but, as the co-founder of WITNESS and TheElders.org, is also a powerful human rights advocate. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:25
I love treesağaçlar, and I'm very luckyşanslı,
0
0
3000
Ağaçlara bayılırım ve de evim muhteşem bir
00:28
because we livecanlı nearyakın a wonderfulolağanüstü arboretumbotanik bahçesi,
1
3000
3000
arboretuma yakın olduğu için çok şanslıyım,
00:31
and SundaysPazar günleri, usuallygenellikle, I'd go there with my wifekadın eş
2
6000
3000
pazar günleri genellikle eşim ve 4 yaşındaki
00:34
and now, with my four-year-oldDört yaşındaki,
3
9000
2000
çocuğum ile oraya gideriz,
00:36
and we'devlenmek climbtırmanış in the treesağaçlar, we'devlenmek playoyun hidesaklamak and seekaramak.
4
11000
3000
ağaçlara tırmanırız, saklambaç oynarız.
00:39
The secondikinci schoolokul I was at had bigbüyük treesağaçlar too,
5
14000
4000
İkinci okulumun da kocaman ağaçları vardı,
00:43
had a fantasticfantastik tuliplâle treeağaç, I think it was the biggesten büyük in the countryülke,
6
18000
4000
kocaman bir lale vardı, sanırım ülkedeki en büyük laleydi,
00:47
and it alsoAyrıca had a lot of wonderfulolağanüstü bushesçalılık and vegetationbitki örtüsü
7
22000
4000
ayrıca oyun alanının çevresinde muhteşem çalılar
00:51
around it, around the playingoynama fieldsalanlar.
8
26000
2000
ve bitkiler bulunuyordu.
00:53
One day I was grabbedyakaladı by some of my classmatessınıf arkadaşları,
9
28000
4000
Bir gün birkaç sınıf arkadaşım tarafından hırpalandım
00:57
and takenalınmış in the bushesçalılık -- I was strippedsıyrılmıştır; I was attackedsaldırıya;
10
32000
4000
ve çalılara atıldım, elbiselerim soyuldu, bana saldırdılar,
01:01
I was abusedistismar; and this camegeldi out of the bluemavi.
11
36000
3000
kötü şeyler yaşadım ve bunlar bir anda oldu.
01:06
Now, the reasonneden I say that, because, afterwardssonradan, I was thinkingdüşünme --
12
41000
4000
Şimdi, bunları anlatmamın sebebi, sonrasında, düşünüyordum ki --
01:10
well, I wentgitti back into the schoolokul -- I feltkeçe dirtykirli; I feltkeçe betrayedihanet;
13
45000
6000
okula geri gittiğimde, kendimi kirlenmiş, ihanete uğramış,
01:16
I feltkeçe ashamedutanmış, but mainlyağırlıklı olarak -- mainlyağırlıklı olarak, I feltkeçe powerlessgüçsüz.
14
51000
5000
utandırılmış hissettim ama en çok da güçsüz hissettim,
01:23
And 30 yearsyıl latersonra I was sittingoturma in an airplaneuçak,
15
58000
3000
ve 30 yıl sonra bir uçakta oturuyordum,
01:26
nextSonraki to a ladybayan calleddenilen VeronicaVeronica, who camegeldi from ChileŞili,
16
61000
3000
Veronica isimli Şilili bir bayanın yanında
01:29
and we were on a humaninsan rightshaklar tourtur,
17
64000
3000
bir insan hakları turunda birlikteydik
01:32
and she was startingbaşlangıç to tell me what it was like to be torturedişkence,
18
67000
5000
ve o bana işkence görmenin nasıl bir şey olduğunu anlatmaya başladı,
01:37
and, from my very privilegedayrıcalıklı positionpozisyon,
19
72000
3000
ve benim açımdan da okuldaki anım
01:40
this was the only referencereferans pointpuan that I had.
20
75000
3000
benim yaşadığım tek dayanak noktamdı.
01:44
And it was an amazingşaşırtıcı learningöğrenme experiencedeneyim
21
79000
2000
Bu muhteşem bir öğrenim deneyimiydi,
01:46
because, for me, humaninsan rightshaklar have been something in whichhangi I had,
22
81000
3000
çünkü, bana göre, insan hakları her zaman kendimi
01:49
you know, a part-timeyarı zamanlı interestfaiz, but, mainlyağırlıklı olarak,
23
84000
3000
içinde hissettiğim bir konuydu, ama, aslen,
01:52
it was something that happenedolmuş to other people over there.
24
87000
3000
orada yaşayan diğer insanların başına gelen bir şeydi.
01:55
But I got a phonetelefon call from BonoBono in 1985 and, as you know,
25
90000
7000
1985 yılında Bono'dan bir telefon aldım, bildiğiniz gibi
02:02
he's a great singerşarkıcı, but he's a magnificentmuhteşem hustlerdolandırıcı, and --
26
97000
5000
harika bir şarkıcıdır ama muhteşem de bir aktif kişidir (hilebaz).
02:07
(LaughterKahkaha) --
27
102000
2000
(Gülüşmeler)
02:09
a very hardzor guy to say no to, and he was sayingsöz,
28
104000
3000
hayır denmesi çok zor birisidir ve ben Biko
02:12
you know, just after I'd donetamam the BikoBiko songşarkı,
29
107000
2000
şarkısını yaptıktan sonra,
02:14
we're going to do a tourtur for AmnestyAf Örgütü,
30
109000
2000
genel af için bir tura gidiyorduk,
02:16
you have to be on it, and really that was the first time
31
111000
3000
ilgilenilmesi gerekir, ve gerçekten bu benim ilk kez
02:19
that I'd been out and startedbaşladı meetingtoplantı people
32
114000
4000
çıkıp gözleri önünde ailelerinin vurulduğunu gören insanlarla,
02:23
who'dkim olur watchedizledi theironların familyaile beingolmak shotatış in frontön of them,
33
118000
3000
partnerleri gözü önünde uçaktan okyanusa atılan
02:26
who'dkim olur had a partnerortak thrownatılmış out of an airplaneuçak into an oceanokyanus,
34
121000
3000
insanlarla, tanışmaya başladığım zamandı
02:29
and suddenlyaniden this worldDünya of humaninsan rightshaklar arrivedgeldi in my worldDünya,
35
124000
5000
ve birden bu insan hakları dünyası benim dünyamın içine girdi,
02:34
and I couldn'tcould really walkyürümek away in quiteoldukça the sameaynı way as before.
36
129000
5000
ve gerçekten önceden yaptığım gibi bu konudan uzaklaşamadım.
02:39
So I got involvedilgili with this tourtur, whichhangi was for AmnestyAf Örgütü,
37
134000
4000
Bu genel af ile ilgili tura dahil oldum, sonra 1988'de
02:43
and then in '88 I tookaldı over Bono'sBono'nun job tryingçalışıyor to learnöğrenmek how to hustleacele.
38
138000
5000
Bono'nun işini devraldım ve nasıl aktif olunur öğrenmeye çalıştım.
02:48
I didn't do it as well, but we managedyönetilen to get YoussouYoussou N'DourN'Dour, StingSting,
39
143000
4000
Çok iyi değildim ama Youssou N'Dour, Sting, Tracy Chapman ve
02:52
TracyTracy ChapmanChapman, and BruceBruce SpringsteenSpringsteen to go 'round'yuvarlak the worldDünya for AmnestyAf Örgütü,
40
147000
5000
Bruce Springsteen'i genel af için dünyayı dolaşmaya ikna ettik,
02:57
and it was an amazingşaşırtıcı experiencedeneyim.
41
152000
2000
bu müthiş bir deneyimdi.
03:00
And, oncebir Zamanlar again, I got an extraordinaryolağanüstü educationEğitim,
42
155000
4000
Bir kez daha, olağanüstü bir ders aldım,
03:04
and it was the first time, really,
43
159000
2000
gerçekten bu ilk kez idi,
03:06
that I'd metmet a lot of these people in the differentfarklı countriesülkeler,
44
161000
4000
birçok ülkeden bir sürü insan ile tanıştım
03:10
and these humaninsan rightshaklar storieshikayeleri becameoldu very physicalfiziksel,
45
165000
5000
ve bu insan hakları hikayeleri çok gerçekçi olmaya başladı,
03:15
and, again, I couldn'tcould really walkyürümek away quiteoldukça so comfortablyrahatça.
46
170000
6000
ve tekrar, öyle rahatça bu konudan kaçmayı başaramadım.
03:21
But the thing that really amazedşaşırmış me, that I had no ideaFikir,
47
176000
3000
Ama fikrim olmayan bir konuda beni en çok şaşırtan şey
03:24
was that you could sufferacı çekmek in this way
48
179000
3000
bu şekilde acıya maruz kalıyorsunuz ve sonra
03:27
and then have your wholebütün experiencedeneyim, your storyÖykü, deniedinkar,
49
182000
6000
tüm yaşadıklarınız, hikayeniz sizinle kalıyor, inkar ediliyor,
03:33
buriedgömülü and forgottenunutulmuş.
50
188000
2000
gömülüyor ve unutuluyor.
03:36
And it seemedgibiydi that wheneverher ne zaman there was a camerakamera around,
51
191000
5000
Görünen o ki, ne zaman etrafta bir kamera olsa,
03:41
or a videovideo or filmfilm camerakamera,
52
196000
3000
video veya film kamerası,
03:44
it was a great dealanlaştık mı harderDaha güçlü to do -- for those in powergüç to burygömmek the storyÖykü.
53
199000
6000
o hikayeleri yok etmeye çalışan güçlerin işleri çok çok zorlaşıyor.
03:51
And ReebokReebok setset up a foundationvakıf after these Humanİnsan RightsHakları Now toursturlar
54
206000
4000
Ve Reebok bu İnsan Hakları Şimdi turundan sonra bir fon kurd
03:55
and there was a decisionkarar then --
55
210000
4000
ve orada bir karar alındı --
03:59
well, we madeyapılmış a proposalöneri, for a coupleçift of yearsyıl,
56
214000
3000
yani, birkaç yıl boyunca kameraları
04:02
about tryingçalışıyor to setset up a divisionbölünme
57
217000
2000
insan hakları aktivistlerine ulaştıracak
04:04
that was going to give cameraskameralar to humaninsan rightshaklar activistseylemciler.
58
219000
3000
bir bölüm kurulması teklifinde bulunduk.
04:09
It didn't really get anywhereherhangi bir yer,
59
224000
1000
Hiçbir şey elde edemedik,
04:10
and then the RodneyRodney KingKral incidentolay happenedolmuş, and people thought,
60
225000
3000
sonra Rodney King olayı yaşandı, ve insanlar şöyle düşündü,
04:13
OK, if you have a camerakamera in the right placeyer at the right time,
61
228000
3000
"Pekala, eğer doğru zamanda ve yerde kamera bulunursa
04:16
or, perhapsbelki, the wrongyanlış time, dependingbağlı who you are,
62
231000
4000
ya da belki, yanlış zamanda, kim olduğuna göre değişir,
04:20
then you can actuallyaslında startbaşlama doing something,
63
235000
5000
sonra gerçekten bir şeyler yapmaya başlayabilirsin,
04:25
and campaigningkampanya, and beingolmak heardduymuş,
64
240000
4000
kampanya yapmaya, sesini duyurmaya,
04:29
and tellingsöylüyorum people about what's going on.
65
244000
2000
ve insanlara neler olduğunu anlatmaya.
04:31
So, WITNESSTANIK was startedbaşladı in '92
66
246000
4000
Böylece, Witness (şahit) 1992 yılında başlatıldı
04:35
and it's sincedan beri givenverilmiş cameraskameralar out in over 60 countriesülkeler.
67
250000
6000
ve bugüne kadar 60'dan fazla ülkeye kamera verildi.
04:41
And we campaignkampanya with activisteylemci groupsgruplar
68
256000
6000
Biz de aktivist gruplarla kampanyalar başlattık,
04:47
and help them tell theironların storyÖykü and, in factgerçek,
69
262000
4000
hikayelerini anlatmaya yardım ettik ve
04:51
I will showgöstermek you in a momentan one of the mostçoğu recentson campaignskampanyalar,
70
266000
4000
birazdan sizlere göstereceğim, son kampanyalardan biri,
04:55
and I'm afraidkorkmuş it's a storyÖykü from UgandaUganda,
71
270000
3000
korkarım ki Uganda'dan bir hikaye
04:58
and, althougholmasına rağmen we had a wonderfulolağanüstü storyÖykü from UgandaUganda yesterdaydün,
72
273000
4000
ve dün Uganda'dan muhteşem bir hikayemiz olmasına rağmen,
05:02
this one isn't quiteoldukça so good.
73
277000
2000
bu o kadar iyi değil.
05:04
In the northkuzeyinde of UgandaUganda,
74
279000
2000
Uganda'nın kuzeyinde
05:06
there are something like 1.5 millionmilyon internallyiçten displacedyerinden people,
75
281000
3000
yaklaşık 1.5 milyon kişi ülke içinde yerlerinden edildi,
05:09
people who are not refugeesmülteciler in anotherbir diğeri countryülke,
76
284000
3000
bunlar başka bir ülkede mülteci değiller
05:12
but because of the civilsivil warsavaş, whichhangi has been going on for about 20 yearsyıl,
77
287000
4000
ama son 20 yıldır süren iç savaş yüzünden,
05:16
they have nowhereHiçbir yerde to livecanlı.
78
291000
2000
yaşayacak yerleri yok.
05:18
And 20,000 kidsçocuklar have been takenalınmış away to becomeolmak childçocuk soldiersaskerler,
79
293000
6000
20,000 çocuk, asker çocuk yapılmak için ailelerinden alındı
05:24
and the InternationalUluslararası CriminalCeza CourtMahkeme is going after fivebeş of the leadersliderler of the --
80
299000
8000
ve Uluslararası Suç Mahkemesi'de ordunun beş liderinin
05:32
now, what's it calleddenilen?
81
307000
2000
peşine düştü,
05:34
I forgetunutmak the nameisim of the of the armyordu --
82
309000
2000
ordunun adını unuttum,
05:36
it's Lord'sTanrı'nın ResistanceDirenç ArmyOrdu, I believe --
83
311000
3000
sanırım Lordların Direniş Ordusu,
05:39
but the governmenthükümet, alsoAyrıca, doesn't have a cleantemiz sheettabaka,
84
314000
2000
ama hükümet de pek temiz bir geçmişe sahip değil,
05:41
so if we could runkoş the first videovideo.
85
316000
2000
ilk videoyu oynatabilir miyiz?
05:43
(MusicMüzik)
86
318000
2000
(Müzik)
05:46
WomanKadın: Life in the campkamp is never simplebasit. Even todaybugün life is difficultzor.
87
321000
3000
Kadın: Kampta hayat hiçbir zaman kolay değildir. Bugün bile zor.
05:49
We staykalmak because of the fearkorku that what pusheditilmiş us into the campkamp ...
88
324000
4000
Biz bizi bu kampa getiren korku yüzünden kalıyoruz ..
05:53
still existsvar back home.
89
328000
3000
hala geldiğimiz yerde mevcut.
05:59
TextMetin: "BetweenArasında Two FiresYangınlar: Tortureİşkence and DisplacementDeplasman in NorthernKuzey UgandaUganda"
90
334000
7000
"İki Ateş Arasında: Kuzey Uganda'da İşkence ve Yerdeğişim"
06:10
Man: When we were at home, it was Kony'sKony'nın [rebelasi] soldiersaskerler disturbingrahatsız edici us.
91
345000
7000
Adam: Biz evimizdeyken Kony'nin asi askerleri bizi rahatsız ediyordu.
06:17
At first, we were safekasa in the campkamp.
92
352000
3000
Başta kampta güvendeydik.
06:20
But latersonra the governmenthükümet soldiersaskerler beganbaşladı mistreatingkötü davranmakla us a lot.
93
355000
5000
Ama sonradan hükümetin askerleri de bize kötü davranmaya başladı.
06:25
(Chantingİlahi)
94
360000
2000
(Marş)
06:28
JenniferJennifer: A soldierasker walkedyürüdü ontoüstüne the roadyol, askingsormak where we'devlenmek been.
95
363000
4000
Jennifer: Bir asker yola doğru gelerek nereden geldiğimizi sordu.
06:32
EvelynEvelyn and I hidsakladı behindarkasında my motheranne.
96
367000
6000
Evelyn ve ben annemin arkasına saklandık.
06:38
EvelynEvelyn: He ordereddüzenli us to sitoturmak down, so we satoturdu down.
97
373000
3000
Evelyn: Bize oturmamızı emretti biz de oturduk.
06:41
The other soldierasker alsoAyrıca camegeldi.
98
376000
3000
Diğer asker de geldi.
06:44
JenniferJennifer: The man camegeldi and startedbaşladı undressingsoyunma me.
99
379000
4000
Jennifer: Adam geldi ve beni soymaya başladı.
06:48
The other one carriedtaşınan EvelynEvelyn asidebir kenara.
100
383000
3000
Diğeri Evelyn'i kenara taşıdı.
06:51
The one who was defilingdefiling me then left me and wentgitti to rapekolza EvelynEvelyn.
101
386000
5000
Beni kirleten asker beni bırakıp Evelyn'e tecavüz etmeye gitti.
06:56
And the one who was rapingtecavüz EvelynEvelyn camegeldi and defiledkirletti me alsoAyrıca.
102
391000
4000
Evelyn'e tecavüz eden de onu bırakıp beni kirletmeye geldi.
07:00
Man: The soldiersaskerler with clubskulüpleri this long beatdövmek us to get a confessionitiraf.
103
395000
8000
Adam: Askerler, bu kadar uzunlukta sopalarla bizleri itiraf etmemiz için dövüyorlar.
07:08
They kepttuttu tellingsöylüyorum us, "Tell the truthhakikat!" as they beatdövmek us.
104
403000
12000
Bir yandan döverken, "Gerçeği söyle!" deyip duruyorlar.
07:20
WomanKadın: They insistedısrar that I was lyingyalan söyleme.
105
415000
5000
Kadın: Yalan söylediğimi söyleyip durdular.
07:25
At that momentan, they firedateş and shotatış off my fingersparmaklar.
106
420000
5000
O anda ateş edip parmaklarımı kopardılar.
07:30
I felldüştü. They ranran to joinkatılmak the othersdiğerleri ... leavingayrılma me for deadölü.
107
425000
9000
Düştüm. Beni orada ölüme terk edip diğerlerine katılmak için koştular.
07:43
(MusicMüzik)
108
438000
2000
(Müzik)
07:45
TextMetin: UgandaUganda ratifiedonaylamış the ConventionKongre AgainstKarşı Tortureİşkence in 1986.
109
440000
9000
Uganda 1986'da İşkenceye Karşı Komitesine katıldı.
07:54
Tortureİşkence is definedtanımlanmış as any actdavranmak by whichhangi severeşiddetli painAğrı of sufferingçile,
110
449000
4000
İşkence, ister fiziksel olsun ister ruhsal, bir göz korkutma, caydırma,
07:58
whetherolup olmadığını physicalfiziksel or mentalzihinsel,
111
453000
3000
intikam alma, cezalandırma veya
08:01
is intentionallykasten inflicteddayakla by a personkişi actingoyunculuk in an officialresmi capacitykapasite
112
456000
4000
bilgi toplama aracı olarak bilinçli şekilde
08:05
to obtainelde etmek informationbilgi or a confessionitiraf, to punishcezalandırmak, coercezorlamak or intimidatekorkutmak.
113
460000
6000
insanlara ağır acı çektirmekte kullanılan her türden edimlerdir.
08:13
PeterPeter GabrielGabriel: So tortureişkence is not something that always happensolur on other soiltoprak.
114
468000
5000
Peter Gabriel: Yani işkence her zaman kendi ülkeniz dışında yaşadığınız bir şey değil.
08:19
In my countryülke, it was --
115
474000
2000
Vatanımda, --
08:21
we had been looking at picturesresimler of Britishİngiliz soldiersaskerler beatingdayak up younggenç IraqisIraklılar;
116
476000
6000
İngiliz askerlerin genç Iraklıları dövdükleri fotoğraflara bakıyorduk,
08:28
we'vebiz ettik got AbuAbu GhraibGarib; we'vebiz ettik got GuantanamoGuantanamo BayBay.
117
483000
2000
Ebu Garib, Guantanamo Körfezi'nden fotoğraflar
08:30
I had a driversürücü on my way to NewarkNewark AirportHavaalanı,
118
485000
3000
ve Newark havalanına giderken bir şöförüm vardı.
08:33
and he told me a storyÖykü that, in the middleorta of the night, 4 a.m.,
119
488000
6000
Bana hikayesini anlattı, gecenin saat 4'ünde
08:39
he'diçin ona been takenalınmış out of his home in QueensQueens -- takenalınmış to a placeyer in the MidwestMidwest,
120
494000
6000
Queens'deki evinden alınmıştı -- Midwest'te bir yere götürülmüştü,
08:45
that he was interrogatedsorguya and torturedişkence
121
500000
4000
soruşturulmuş ve işkenceye uğramıştı,
08:49
and returnediade to the streetsokak fourdört weekshaftalar latersonra,
122
504000
4000
dört hafta sonra evine geri gönderilmişti
08:53
because he had the sameaynı -- he was MiddleOrta EasternDoğu,
123
508000
3000
çünkü o da aynı şeye sahipti -- Orta doğulu idi
08:56
and he had the sameaynı nameisim as one of the 9/11 pilotspilotlar,
124
511000
4000
ve 11 eylül pilotlarından biri ile aynı isme sahipti
09:00
and that mayMayıs ayı or mayMayıs ayı not be truedoğru --
125
515000
4000
ve bu gerçek de olabilir yalan da
09:04
I didn't think he was a liaryalancı, thoughgerçi.
126
519000
3000
ama ben onun yalan söylediğini düşünmüyorum.
09:07
And, I think, if we look around the worldDünya,
127
522000
3000
Bence, eğer dünyada etrafımıza bakarsak,
09:11
as well as the polarkutup icebuz capskapaklar meltingerime,
128
526000
2000
eriyen kutuplardaki buzullar gibi,
09:13
humaninsan rightshaklar, whichhangi have been foughtkavga etti for,
129
528000
3000
yüzyıllardır bir çok olayda
09:16
for manyçok hundredsyüzlerce of yearsyıl in some casesvakalar,
130
531000
3000
savaşını verdiğimiz insan haklarının da
09:19
are, alsoAyrıca, erodingaşındırma very fasthızlı,
131
534000
3000
çok hızlı eridiğini görmeliyiz
09:22
and that is something that we need to take a look at
132
537000
4000
ve bu belki de dikkatlice bakmamız gereken ve
09:26
and, maybe, startbaşlama campaigningkampanya for.
133
541000
4000
hatta kampanya başlatmamız gereken bir konudur.
09:30
I mean, here, too, one of our partnersortaklar was at VanVan JonesJones
134
545000
5000
Burada da iş ortaklarımızdan biri -- Van Jones ve
09:35
and the BooksKitaplar Not BarsBarlar projectproje -- they have managedyönetilen,
135
550000
4000
Barlar Değil Kitaplar projesinde, görüntüleri ile
09:39
with theironların footagekamera görüntüsü in CaliforniaCalifornia
136
554000
3000
Kaliforniya'daki yürürlükteki gençlik ıslah sisteminin
09:42
to changedeğişiklik the youthgençlik correctiondüzeltme systemssistemler employedçalışan,
137
557000
5000
değiştirilmesini sağladılar
09:47
and it's much -- much -- I think, more humaneinsancıl methodsyöntemleri
138
562000
5000
ve sanırım çok çok daha fazla insani metot aranıyor,
09:52
are beingolmak lookedbaktı at, how you should lockkilitlemek up younggenç kidsçocuklar,
139
567000
4000
genç çocukları nasıl hapisaneye koymalıyız,
09:56
and that's questionablekuşkulu to startbaşlama off.
140
571000
2000
bu başlangıç sorusu
09:58
And as the storyÖykü of MrBay. MoralesMorales, just down the roadyol,
141
573000
4000
ve bay Morales'in hikayesi gibi,
10:04
excusebahane me, MrBay. GabrielGabriel,
142
579000
2000
afedersiniz bay Gabriel,
10:06
would you mindus if we delayedgecikmiş your executionicra a little bitbit?
143
581000
4000
eğer sizin operasyonunuzu biraz ertelersek bir sorun olur mu?
10:10
No, not at all, no problemsorun, take your time.
144
585000
3000
Hayır, hiç sorun değil, acele etmeyin.
10:13
But this, surelyelbette, whoeverher kim that man is, whateverher neyse he's donetamam,
145
588000
6000
Ama bu kesinlikle, her kim her ne yaptıysa,
10:19
this is cruelacımasız and unusualolağandışı punishmentceza.
146
594000
3000
bu zalimce ve alışılmadık bir ceza.
10:23
AnywayYine de, WITNESSTANIK has been tryingçalışıyor to armkol the bravecesur people
147
598000
6000
Her neyse, Witness dünyanın her bir yanında hayatlarını tehlikeye
10:29
who oftensık sık put theironların liveshayatları at riskrisk around the worldDünya, with cameraskameralar,
148
604000
4000
atan insanları kamera ile silahlandırmaya çalışıyor
10:33
and I'd like to showgöstermek you just a little more of that. Thank you.
149
608000
3000
ve size birkaç görüntü daha göstermek istiyorum. Teşekkürler.
10:41
(ThunderGök gürültüsü) TextMetin: You can say a storyÖykü is fabricatedfabrikasyon.
150
616000
2000
Bir hikayenin uydurma olduğunu söyleyebilirsin.(Gürleme)
10:44
(MusicMüzik)
151
619000
4000
(Müzik)
10:48
TextMetin: You can say a juryjüri is corruptyozlaşmış.
152
623000
2000
Jürinin ahlaksız olduğunu söyleyebilirsin.
10:53
You can say a personkişi is lyingyalan söyleme.
153
628000
2000
Birinin yalan söylediğini söyleyebilirsin.
11:00
You can say you don't trustgüven newspapersgazeteler.
154
635000
2000
Gazetelere güvenmediğini söyleyebilirsin.
11:06
But you can't say
155
641000
2000
Ama gördüğün şeyin
11:12
what you just saw
156
647000
3000
aslında gerçekleşmediğini
11:15
never happenedolmuş.
157
650000
3000
söyleyemezsin.
11:22
Help WITNESSTANIK give cameraskameralar to the worldDünya.
158
657000
5000
WITNESS (şahit)'in dünyaya kamera sağlamasına yardımcı olun.
11:27
ShootAteş a videovideo;
159
662000
2000
Bir video çekin,
11:36
exposemaruz bırakmak injusticeadaletsizlik;
160
671000
2000
adaletsizliği gözler önüne serin,
11:42
revealortaya çıkartmak the truthhakikat;
161
677000
2000
gerçekleri ortaya koyun,
11:47
showgöstermek us what's wrongyanlış with the worldDünya;
162
682000
2000
bize dünyada neyin
11:52
and maybe
163
687000
2000
yanlış olduğunu gösterin
11:54
we can help
164
689000
2000
ve belki de
11:56
make it
165
691000
2000
dünyanın düzeltilmesine
11:58
right.
166
693000
5000
yardımcı olabiliriz.
12:06
WITNESSTANIK.
167
701000
4000
WITNESS (şahit)
12:12
All the videovideo you have just seengörüldü was recordedkaydedilmiş by
168
707000
2000
Az önce izlediğiniz görüntülerin hepsi
12:14
humaninsan rightshaklar groupsgruplar workingçalışma with WITNESSTANIK.
169
709000
3000
WITNESS ile çalışan insan hakları grubu tarafından çekildi.
12:17
(ApplauseAlkış)
170
712000
3000
(Alkışlar)
12:22
PGPG: WITNESSTANIK was borndoğmuş of technologicalteknolojik innovationyenilik --
171
717000
4000
PG: WITNESS teknolojik yenilikler ile ortaya çıktı,
12:26
in a senseduyu the smallküçük, portabletaşınabilir, DVDV camkam
172
721000
2000
yani, ufak, taşınabilir, DV kameralar
12:28
was really what allowedizin it to come into beingolmak.
173
723000
3000
bu yaptıklarımızı mümkün kıldı.
12:32
And we'vebiz ettik alsoAyrıca been tryingçalışıyor to get computersbilgisayarlar out to the worldDünya,
174
727000
4000
Ayrıca bilgisayarları dünyaya açmaya çabalıyoruz, böylece gruplar
12:36
so that groupsgruplar can communicateiletişim kurmak much more effectivelyetkili bir şekilde,
175
731000
2000
çok daha etkin iletişim kurabilecekler,
12:38
campaignkampanya much more effectivelyetkili bir şekilde,
176
733000
2000
daha etkin kampanyalar yapacaklar,
12:40
but now we have the wonderfulolağanüstü possibilityolasılık,
177
735000
4000
ama şu anda kameralı cep telefonlarının
12:46
whichhangi is givenverilmiş to us from the mobileseyyar phonetelefon with the camerakamera in it,
178
741000
4000
bize vermiş olduğu muhteşem bir fırsata sahibiz,
12:50
because that is cheapucuz; it's ubiquitousher yerde birden bulunan; and it's movinghareketli fasthızlı
179
745000
5000
çünkü bu ucuz, her yerde mevcut ve tüm dünyada hızlıca
12:55
all around the worldDünya -- and it's very excitingheyecan verici for us.
180
750000
3000
yayılıyor bu da bizim için çok heyecan verici.
12:58
And so, the dreamrüya is that we could have a worldDünya
181
753000
4000
Düşümüz, başına bu tür kötü bir şey gelen
13:02
in whichhangi anyonekimse who has anything badkötü happenolmak to them of this sortçeşit
182
757000
6000
herkesin hikayesini internete yükleyebildiği
13:08
has a chanceşans of gettingalma theironların storyÖykü uploadedyüklenen,
183
763000
4000
insanların görmesini sağlayabildiği, izletebildiği
13:12
beingolmak seengörüldü, beingolmak watchedizledi,
184
767000
3000
bir dünya yaratmak,
13:15
that they really know that they can be heardduymuş,
185
770000
3000
böylece gerçekten seslerinin duyulduğunu bilebilirler,
13:18
that there would be a giantdev websiteWeb sitesi,
186
773000
4000
orada belki Google Earth gibi
13:22
maybe, a little like GoogleGoogle EarthDünya,
187
777000
2000
kocaman bir internet sayfası olacak,
13:24
and you could flyuçmak over and find out the realitiesgerçekler of what's going,
188
779000
4000
insanların girip dünyada olan gerçeklerden haberdar olacağı
13:28
for the world'sDünyanın en inhabitantssakinleri. In a way
189
783000
3000
bir sayfa, dünyadaki herkes için, bir açıdan --
13:31
what this technologyteknoloji is allowingizin is, really,
190
786000
3000
bu teknolojinin bizlere mümkün kıldığı şey aslında
13:34
that a lot of the problemssorunlar of the worldDünya can have a humaninsan faceyüz,
191
789000
4000
dünyanın birçok probleminin temsili bir yüzü olabilir,
13:38
that we can actuallyaslında see who'skim dyingölen of AIDSAIDS
192
793000
3000
AIDS'ten kimin öldüğünü görebiliriz,
13:41
or who'skim beingolmak beatendövülmüş up, for the first time,
193
796000
5000
ya da, ilk kez, kimin dayak yediğini
13:46
and we can hearduymak theironların storieshikayeleri in a way that the bloggerblogger culturekültür --
194
801000
4000
ve blog kültürü gibi bizlere hikayelerini duyurabilirler --
13:50
if we can movehareket that into these sortçeşit of fieldsalanlar,
195
805000
3000
bunu eğer bu tür alanlara taşıyabilirsek,
13:53
I think we can really transformdönüştürmek the worldDünya in all sortssıralar of waysyolları.
196
808000
5000
bence dünyamızı gerçekten birçok şekilde değiştirebiliriz.
14:00
There could be a newyeni movementhareket growingbüyüyen up,
197
815000
4000
Yepyeni bir oluşum doğabilir,
14:04
risingyükselen from the groundzemin, reachingulaşan for the lightışık,
198
819000
5000
yerden yükselmeye başlayan, ışığa doğru giden
14:09
and growingbüyüyen stronggüçlü, just like a treeağaç. Thank you.
199
824000
3000
ve güçlü olan, tıpkı bir ağaç gibi. Teşekkür ederim.
Translated by yasin alp aluç
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Peter Gabriel - Musician, activist
Peter Gabriel writes incredible songs but, as the co-founder of WITNESS and TheElders.org, is also a powerful human rights advocate.

Why you should listen

Peter Gabriel was a founding member of the extraordinarily successful progressive rock band Genesis. He left the band in 1975 to go solo and, in 1980, set up the international arts festival WOMAD (which stands for World of Music, Arts and Dance) and the record label Real World, both to champion music and artistic innovation from all over the world. Gabriel's stop motion video for "Sledgehammer" has been named the most-played music video in the history of MTV.  

Gabriel is also very interested in human rights. In 1992, he co-founded WITNESS.org, an organization that helps human rights activists and citizen witnesses worldwide make change happen through the use of video. The organization not only distributes digital cameras to empower people to document human-rights abuses, but provides a platform for the spread of video that reveals what is really going on in places all over the globe.

In 2007, Gabriel also co-founded theElders.org with Richard Branson and Nelson Mandela, an independent group of global leaders working together for peace and human rights.

More profile about the speaker
Peter Gabriel | Speaker | TED.com