ABOUT THE SPEAKER
Chris Milk - Immersive storyteller
Working at the frontiers of interactive technology, Chris Milk stretches virtual reality into a new canvas for storytelling.

Why you should listen

Chris Milk is a visual artist who has created music videos for Kanye West, Arcade Fire, Beck, U2, Johnny Cash, Gnarls Barkley and many more. He is known for weaving artistic and technological innovations in pursuit of the next great platform for storytelling. Milk's acclaimed interactive projects include Wilderness Downtown (with Arcade Fire), The Johnny Cash Project and The Treachery of Sanctuary. His interactive installation artworks have been showcased at the MoMA, the Tate Modern and museums around the world.

Milk's most recent contribution to the art and tech frontier is as founder and CEO of the virtual reality company Within (formerly Vrse). In collaboration with the New York Times, Zach Richter and JR, Milk created two VR films, Walking New York and The Displaced, which were distributed along with Google Cardboard viewers to 1 million NYT subscribers in 2015. He has also collaborated on VR projects with the United Nations (Clouds Over Sidra and Waves of Grace), Vice, SNL and U2.

More profile about the speaker
Chris Milk | Speaker | TED.com
TED2016

Chris Milk: The birth of virtual reality as an art form

Chris Milk: Bir sanat çeşidi olarak sanal gerçekliğin dönüşü

Filmed:
905,305 views

Chris Milk kişisel, interaktif, insani hikâyeler yaratmak için yenilikçi teknolojileri kullanıyor. Milk, çelloda Joshua Roman ve piyanoda McKenzie Stubbert'in eşliğinde, müzik ve sanatla ilişkisinin izlerini sürüyor -- kulaklıklarını taktığını hatırladığı ilk andan, önemli sanal gerçeklik projelerini yaratmak üzere şimdiki çalışmasına dek. Sanal gerçekliğin hikâye anlatımında son araç olduğunu söylüyor, çünkü seyirci ve hikâye anlatan arasındaki boşluğu kapatıyor. Bunu göstermek üzere dünyanın en büyük toplu sanal gerçeklik deneyiminde TED seyircisini bir araya getirdi. Onlara katılarak, bir Google Cardboard (mukavva) alıp deneyimi with.in/TED'den yükleyerek bu interaktif konuşmada yer alın.
- Immersive storyteller
Working at the frontiers of interactive technology, Chris Milk stretches virtual reality into a new canvas for storytelling. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:14
When I was a kidçocuk,
0
2134
1159
Bir çocukken
00:15
I experienceddeneyimli something so powerfulgüçlü,
1
3317
2508
öyle güçlü bir şey deneyimledim ki
00:17
I spentharcanmış the restdinlenme of my life
searchingArama for it,
2
5849
3074
hayatım boyunca onu aradım
00:20
and in all the wrongyanlış placesyerler.
3
8947
1512
ve bütün yanlış yerlerde.
00:23
What I experienceddeneyimli wasn'tdeğildi virtualsanal realitygerçeklik.
4
11327
2593
Deneyimlediğim şey
sanal gerçeklik değildi.
00:26
It was musicmüzik.
5
14633
1183
Müzikti.
00:28
And this is where the storyÖykü beginsbaşlar.
6
16251
2296
İşte hikâye burada başlıyor.
00:31
That's me,
7
19797
1370
Bu benim,
00:33
listeningdinleme to the Beatles'Beatles "WhiteBeyaz AlbumAlbüm."
8
21191
1946
Beatles'ın "Beyaz Albüm"ünü dinliyorum.
00:35
And the look on my faceyüz is the feelingduygu
9
23161
3168
Yüzümdeki ifade
00:38
that I've been searchingArama for ever sincedan beri.
10
26353
2746
o zamandan beri aradığım şey.
00:41
MusicMüzik goesgider straightDüz to the emotionalduygusal veinven,
11
29938
2586
Müzik doğrudan duygusal damardan
00:44
into your bloodstreamkan dolaşımına
12
32548
1606
kan akışınıza ve oradan da
00:46
and right into your heartkalp.
13
34178
1331
direkt kalbinize gider.
00:48
It deepensderinleştirir everyher experiencedeneyim.
14
36157
2521
Her deneyimi derinleştirir.
00:51
FellasArkadaşlar?
15
39717
1166
Arkadaşlar?
00:53
(MusicMüzik)
16
41454
4218
(Müzik)
00:59
This is the amazingşaşırtıcı McKenzieMcKenzie StubbertStubbert
17
47472
2152
Bu inanılmaz McKenzie Stubbert
01:01
and JoshuaJoshua RomanRoma.
18
49648
1879
ve Joshua Roman.
01:03
MusicMüzik --
19
51551
1163
Müzik --
01:04
(ApplauseAlkış)
20
52738
1194
(Alkış)
01:05
Yeah.
21
53956
1158
Evet.
01:08
MusicMüzik makesmarkaları everything
have more emotionalduygusal resonancerezonans.
22
56630
3825
Müzik her şeyin daha fazla duygusal
rezonansının olmasını sağlar.
01:13
Let's see how it does for this talk.
23
61229
1929
Bu konuşmada neler yaptığına bakalım.
01:15
The right pieceparça of musicmüzik
at the right time fusesSigortalar with us
24
63825
3744
Doğru zamanda doğru müzik bizimle
01:19
on a cellularhücresel levelseviye.
25
67593
1325
hücresel seviyede kaynaşır.
01:21
When I hearduymak that one songşarkı
26
69382
2280
O yazdan
01:24
from that one summeryaz
27
72502
1303
o kızla ilgili
01:26
with that one girlkız,
28
74488
1177
bir şarkı duyduğumda,
01:28
I'm instantlyanında transportedtaşınan
back there again.
29
76480
2021
anında tekrar oraya dönerim.
01:31
Hey, StaceyStacey.
30
79963
1167
Merhaba, Stacey.
01:34
Here'sİşte a partBölüm of the storyÖykü, thoughgerçi,
where I got a little greedyaçgözlü.
31
82908
3278
Ancak hikâyenin biraz hırs
yaptığım bir bölümü var.
01:38
I thought if I addedkatma more layerskatmanlar
on topüst of the musicmüzik,
32
86210
3598
Eğer müziğin üzerine
biraz katman eklersem,
01:42
I could make the feelingsduygular
even more powerfulgüçlü.
33
90394
3252
duyguları daha da güçlü
yapabilirim diye düşündüm.
01:45
So I got into directingyönetmenlik musicmüzik videosvideolar.
34
93670
2834
Böylece müzik videolarını
yönetmeye giriştim.
01:49
This is what they lookedbaktı like.
35
97432
1474
İşte bu şekilde oldular.
01:54
That's my brothererkek kardeş, JeffJeff.
36
102429
1243
Bu erkek kardeşim Jeff.
01:56
Sorry about this, JeffJeff.
37
104799
1322
Bundan dolayı pardon Jeff.
01:58
(LaughterKahkaha)
38
106145
1087
(Gülüşmeler)
01:59
Here'sİşte me, just so we're even.
39
107256
1947
İşte ben, eşit olalım diye.
02:02
Incredibleİnanılmaz moveshamle.
40
110682
1203
İnanılmaz hareketler.
02:04
Should'veKeşke been a dancerdansçı.
41
112444
1341
Dansçı olmalıydım.
02:05
(LaughterKahkaha)
42
113809
1122
(Gülüşmeler)
02:06
These experimentsdeneyler grewbüyüdü,
43
114955
1312
Bu deneyler büyüdü
02:08
and in time, startedbaşladı
to look more like this.
44
116291
2784
ve zamanla daha çok buna
benzemeye başladı.
02:13
In bothher ikisi de, I'm searchingArama
for the sameaynı thing, thoughgerçi,
45
121852
2640
Ancak ikisinde de şişedeki
şimşeği yakalamak için
02:16
to captureele geçirmek that lightningŞimşek in a bottleşişe.
46
124516
2659
aynı şeyi arıyorum.
02:20
ExceptHariç, I'm not.
47
128192
1673
Sadece öyle değil.
02:21
AddingEkleme movinghareketli picturesresimler over the musicmüzik
addedkatma narrativeöykü dimensionboyut, yes,
48
129889
3559
Müziğin üzerine hareketli resimler
eklemek öyküsel bir boyut eklese de,
02:26
but never quiteoldukça equatedeşdeğer the powergüç
49
134261
2524
benim için hiçbir zaman
sadece saf müziğin
02:28
that just rawçiğ musicmüzik had for me on its ownkendi.
50
136809
2744
tek başına verdiği güce eşit olmadı.
02:32
This is not a great thing to realizegerçekleştirmek
when you've devotedsadık your life
51
140795
3154
Hayatınızı ve profesyonel kariyerinizi
müzik videosu yönetmeni olmaya
02:35
and professionalprofesyonel careerkariyer
to becomingolma a musicmüzik videovideo directoryönetmen.
52
143973
2839
adadıysanız bunu fark etmek
pek de harika bir şey değil.
Kendime sorup durdum,
yanlış bir yol mu seçtim?
02:38
I kepttuttu askingsormak myselfkendim,
did I take the wrongyanlış pathyol?
53
146836
2301
02:42
So I startedbaşladı thinkingdüşünme: if I could
involvedahil you, the audienceseyirci, more,
54
150353
3851
Bu yüzden şöyle düşünmeye başladım:
Eğer sizi, dinleyiciyi daha fazla
işin içine katabilirsem,
02:46
I mightbelki be ableyapabilmek to make you
feel something more as well.
55
154228
3002
daha fazla şeyler hissetmenizi
de sağlayabilirim.
02:49
So AaronAaron KoblinKoblin'i and I beganbaşladı
auditioningseçmelere newyeni technologiesteknolojiler
56
157901
3185
Böylece Aaron Koblin ve ben sizi
çalışmanın içine daha fazla katabilecek
02:53
that could put more of you
insideiçeride of the work,
57
161110
3138
yeni teknolojileri
değerlendirmeye başladık,
02:56
like your childhoodçocukluk home
in "The WildernessVahşi hayat DowntownŞehir merkezinde,"
58
164272
3634
"Yaban Şehri"ndeki çocukluk eviniz,
03:00
your hand-drawnçizilmiş portraitsportreler,
in "The JohnnyJohnny CashNakit ProjectProje,"
59
168750
3760
"Johnny Cash Projesi"ndeki
el çizimi portreleriniz
03:05
and your interactiveinteraktif dreamsrüyalar
60
173581
1400
ve "3 Siyah Rüyası"ndaki
03:07
in "3 DreamsRüyalar of BlackSiyah."
61
175791
1697
interaktif rüyalarınız.
03:11
We were pushingitme beyondötesinde the screenekran,
62
179469
1957
Ekranının ötesine geçerek
03:13
tryingçalışıyor to connectbağlamak more deeplyderinden
63
181450
1981
insanların kalpleri ve hayal güçleri ile
03:15
to people'sinsanların heartskalpler and imaginationshayal.
64
183455
2377
daha derinden bağ kurmaya çalışıyorduk.
03:18
But it wasn'tdeğildi quiteoldukça enoughyeterli.
65
186745
1346
Ama pek yeterli değildi.
03:21
It still didn't have the rawçiğ
experientialdeneysel powergüç of puresaf musicmüzik for me.
66
189258
4799
Hâlâ benim için saf müziğin
saf deneysel gücü yoktu.
03:27
So I startedbaşladı chasingtakip a newyeni technologyteknoloji
67
195443
2061
Sadece bir bilim kurguda okuduğum
03:29
that I only had readokumak about
in scienceBilim fictionkurgu.
68
197528
2699
yeni bir teknolojiyi araştırmaya başladım.
03:32
And after yearsyıl of searchingArama,
I foundbulunan a prototypeprototip.
69
200826
2409
Yıllarca araştırdıktan sonra
bir prototip buldum.
03:35
It was a projectproje from NonnyNoni dede laLa PePEña
in MarkMark Bolas'sBolas'ın lablaboratuvar in USCUSC.
70
203871
4224
USC'de Mark Bolas'ın laboratuvarında
Nonny de la Peña'nın bir projesiydi.
03:41
And when I trieddenenmiş it, I knewbiliyordum I'd foundbulunan it.
71
209102
3068
Bunu denediğimde bulduğumu biliyordum.
03:45
I could tastedamak zevki the lightningŞimşek.
72
213095
1492
Şimşeği tadabilirdim.
03:47
It was calleddenilen virtualsanal realitygerçeklik.
73
215334
1650
Adı sanal gerçeklikti.
03:50
This was it fivebeş yearsyıl agoönce
when I ranran into it.
74
218047
2256
Bu onunla karşılaştığım
ben sene öncesiydi.
03:53
This is what it looksgörünüyor like now.
75
221530
2062
Şimdi böyle görünüyor.
03:56
I quicklyhızlı bir şekilde startedbaşladı buildingbina things
in this newyeni mediumorta,
76
224846
3905
Hemen bu yeni araçla bir şeyler
yapmaya başladım
04:00
and throughvasitasiyla that processsüreç
we realizedgerçekleştirilen something:
77
228775
2217
ve bu süreçte bir şey fark ettik:
04:03
that VRVR is going to playoyun
an incrediblyinanılmaz importantönemli rolerol
78
231664
3417
Sanal gerçeklik, araç tarihinde inanılmaz
04:07
in the historytarih of mediumsortamlar.
79
235105
1715
önemli bir rol oynayacak.
04:09
In factgerçek, it's going to be the last one.
80
237681
2717
Aslında bu sonuncusu olacak.
04:13
I mean this because it's the first mediumorta
that actuallyaslında makesmarkaları the jumpatlama
81
241390
3615
Ciddiyim, çünkü aslında bir deneyimin
yazarın ifadesinin
04:17
from our internalizationiçselleştirilmesi
of an author'syazarın expressionifade
82
245029
3288
içselleştirilmesinden
ilk elden yaşanmasına
04:20
of an experiencedeneyim,
83
248341
1670
sıçrayış yapması
04:22
to our experiencingyaşandığı it firsthandilk elden.
84
250035
2652
için ilk araç.
04:25
You look confusedŞaşkın.
I'll explainaçıklamak. Don't worryendişelenmek.
85
253691
2164
Kafanız karışmış gibi. Açıklayacağım.
Endişelenmeyin.
04:27
(LaughterKahkaha)
86
255879
1394
(Gülüşmeler)
04:29
If we go back to the originskökenleri of mediumsortamlar,
87
257830
3190
Eğer araçların başlangıcına
en iyi tahminleri yaparak gidersek,
04:33
by all besten iyi guessestahmin,
88
261044
1364
04:34
it startsbaşlar around a fireateş,
with a good storyÖykü.
89
262432
2966
iyi bir hikâye ile ateşle başlar.
04:37
Our clanklan leaderlider is tellingsöylüyorum us
90
265986
1465
Klan liderimiz o gün bize
04:39
about how he huntedav the woollyyünlü mammothmamut
on the tundraTundra that day.
91
267475
3629
tundrada tüylü mamutu
nasıl avladığını anlatıyordu.
04:44
We hearduymak his wordskelimeler
92
272069
1339
Sözlerini duyup
04:46
and translateÇevirmek them
into our ownkendi internal truthsgerçekler.
93
274090
3273
kendi iç gerçekliğimize dönüştürürüz.
04:50
The sameaynı thing happensolur
94
278839
1165
Hikâyenin
04:52
when we look at the caveMağara paintingboyama
versionversiyon of the storyÖykü,
95
280028
2642
mağara resimleri versiyonuna,
mamut avı kitabına,
04:56
the bookkitap about the mammothmamut huntav,
96
284241
1583
oyuna, radyo yayınına,
04:58
the playoyun,
97
286472
1234
televizyon şovuna
05:00
the radioradyo broadcastYayın,
98
288109
1186
veya filme
05:01
the televisiontelevizyon showgöstermek
99
289749
1165
baktığımızda
05:03
or the moviefilm.
100
291582
1155
aynı şey olur.
05:05
All of these mediumsortamlar requiregerektirir
what we call "suspensionsüspansiyon of disbeliefgüvensizlik,"
101
293532
3732
Bütün bu araçlar "inançsızlığın
askıya alınması" denen şeyi gerektirir,
05:09
because there's a translationçeviri gapboşluk
betweenarasında the realitygerçeklik of the storyÖykü
102
297288
4058
çünkü hikâyenin gerçekliği ile hikâyeyi
05:13
and our consciousnessbilinç
interpretingyorumlama the storyÖykü
103
301370
3422
gerçeğe aktarma bilincimiz arasında
05:16
into our realitygerçeklik.
104
304816
1268
tercüme boşluğu var.
05:19
I'm usingkullanma the wordsözcük "consciousnessbilinç"
as a feelingduygu of realitygerçeklik that we get
105
307081
4076
Çevremizdeki dünyayı
deneyimlerken hissettiğimiz
05:23
from our sensesduyular experiencingyaşandığı
the worldDünya around us.
106
311181
3336
gerçeklik duygusu olarak "bilinç"
kelimesini kullanıyorum.
05:28
VirtualSanal realitygerçeklik bridgesköprü that gapboşluk.
107
316580
2797
Sanal gerçeklik o boşluğu kapatır.
05:31
Now, you are on the tundraTundra
huntingavcılık with the clanklan leaderlider.
108
319985
4213
Şimdi klan lideriyle
tundrada avlanıyorsunuz.
05:36
Or you are the clanklan leaderlider.
109
324222
2354
Ya da siz klan liderisiniz.
05:38
Or maybe you're even the woollyyünlü mammothmamut.
110
326600
2702
Ya da belki de tüylü mamut.
05:41
(LaughterKahkaha)
111
329326
1635
(Gülüşmeler)
05:46
So here'sburada what specialözel about VRVR.
112
334218
1612
İşte sanal gerçeklikle ilgili
özel olan şey bu.
05:48
In all other mediumsortamlar,
113
336726
1579
Diğer araçlarda
05:50
your consciousnessbilinç interpretsYorumlar the mediumorta.
114
338329
2270
bilinciniz aracı yorumlar.
05:53
In VRVR, your consciousnessbilinç is the mediumorta.
115
341044
4170
Sanal gerçeklikte bilinciniz araçtır.
05:58
So the potentialpotansiyel for VRVR is enormousmuazzam.
116
346399
2434
Yani sanal gerçekliğin
potansiyeli devasadır.
06:00
But where are we now?
117
348857
1674
Ama şimdi neredeyiz?
06:02
What is the currentşimdiki statebelirtmek, bildirmek of the artSanat?
118
350555
2586
Sanatın şimdiki durumu nedir?
06:06
Well,
119
354318
1150
İşte
06:08
we are here.
120
356746
1189
biz buradayız.
06:10
We are the equivalenteşdeğer
of yearyıl one of cinemasinema.
121
358724
3148
Sinemanın ilk senesine eşitiz.
06:13
This is the LumiLumièreRe BrothersKardeşler filmfilm
122
361896
1626
Bu bir söylentiye göre trenin kendilerine
06:15
that allegedlyİddiaya göre sentgönderilen a theatertiyatro fulltam
of people runningkoşu for theironların liveshayatları
123
363546
3359
doğru geldiğini düşündükleri için bir
tiyatro dolusu insanın hayatlarını
06:18
as they thought a traintren
was cominggelecek towardkarşı them.
124
366929
2293
kurtarmak için kaçmasına
sebep olan Lumière Brothers filmi.
06:22
SimilarBenzer to this earlyerken stageevre
of this mediumorta,
125
370136
3276
Bu aracın erken evrelerine benzer şekilde
06:25
in VRVR, we alsoAyrıca have to movehareket
pastgeçmiş the spectaclegözlük
126
373436
3541
sanal gerçeklikte de gözlüğü geçip
06:29
and into the storytellinghikaye anlatımı.
127
377001
1886
hikâye anlatımına geçmemiz gerek.
06:30
It tookaldı this mediumorta decadeson yıllar
128
378911
1747
Bu aracın tercih ettiği
06:32
to figureşekil out its preferredtercihli
languagedil of storytellinghikaye anlatımı,
129
380682
2658
hikâye anlatım şeklini
sinema filmi formunda
06:35
in the formform of a featureözellik filmfilm.
130
383364
1776
anlamak onlarca yıl aldı.
06:37
In VRVR todaybugün, we're more learningöğrenme grammardilbilgisi
131
385164
3354
Bugün sanal gerçeklikte yazılı dilden çok
06:40
than writingyazı languagedil.
132
388542
1291
gramer öğreniyoruz.
06:42
We'veBiz ettik madeyapılmış 15 filmsfilmler in the last yearyıl
at our VRVR companyşirket, VrseVrse,
133
390880
3551
Geçen sene sanal gerçeklik şirketimiz
Vrse ile 15 film yaptık
ve birkaç şey öğrendik.
06:46
and we'vebiz ettik learnedbilgili a fewaz things.
134
394455
1617
06:48
We foundbulunan that we have a uniquebenzersiz,
directdirekt pathyol into your sensesduyular,
135
396801
3315
Hislerinize, duygularınıza
ve hatta vücudunuza eşsiz,
06:52
your emotionsduygular, even your bodyvücut.
136
400140
2809
doğrudan bir yol olduğunu bulduk.
06:55
So let me showgöstermek you some things.
137
403897
1675
O zaman size bir şeyler göstereyim.
06:57
For the purposeamaç of this demodemo,
138
405596
1398
Bu gösterimin amacı olarak
06:59
we're going to take everyher directionyön
that you could possiblybelki look,
139
407018
3065
görebileceğiniz her yönü alarak,
07:02
and stretchUzatmak it into this giantdev rectangledikdörtgen.
140
410107
2213
bu devasa dikdörtgene genişleteceğiz.
07:05
OK, here we go.
141
413083
1950
Tamam, işte burada.
07:09
So, first: camerakamera movementhareket
is trickyhileli in VRVR.
142
417642
4281
Öncelikle, sanal gerçeklikte
kamera hareketi hassastır.
07:13
DoneBitmiş wrongyanlış, it can actuallyaslında make you sickhasta.
143
421947
2102
Yanlış yapılırsa sizi rahatsız edebilir.
07:16
We foundbulunan if you movehareket the camerakamera
at a constantsabit speedhız in a straightDüz linehat,
144
424930
4499
Ancak düz bir çizgide sabit hızda
kamerayı hareket ettirseniz,
07:21
you can actuallyaslında get away with it, thoughgerçi.
145
429453
2217
bundan kurtulabileceğinizi bulduk.
07:23
The first day in filmfilm schoolokul,
146
431694
1727
Film okulundaki ilk gün
07:25
they told me you have to learnöğrenmek
everyher singletek rulekural
147
433445
2587
kuralları yıkmadan önce
her kuralı öğrenmek
07:28
before you can breakkırılma one.
148
436056
1758
zorunda olduğumu söylediler.
07:29
We have not learnedbilgili everyher singletek rulekural.
149
437838
2174
Her kuralı öğrenmedik.
07:32
We'veBiz ettik barelyzar zor learnedbilgili any at all,
150
440036
1528
Çok azını öğrendik,
ama ne tür yaratıcı şeyler
başarabileceğimizi
07:33
but we're alreadyzaten tryingçalışıyor to breakkırılma them
151
441588
1817
07:35
to see what kindtür of creativeyaratıcı things
we can accomplishbaşarmak.
152
443429
2529
görmek için onları zaten
bozmaya çalışıyorduk.
Buradaki çekimde yerden
uzaklaşırken hız ekledim.
07:37
In this shotatış here, where we're movinghareketli up
off the groundzemin, I addedkatma accelerationhızlanma.
153
445982
3712
07:41
I did that because I wanted
to give you a physicalfiziksel sensationduygu
154
449718
2833
Bunu yaptım, çünkü yerden
uzaklaşmanın verdiği
fiziksel hissi vermek istedim.
07:44
of movinghareketli up off the groundzemin.
155
452575
1383
07:45
In VRVR, I can give that to you.
156
453982
2493
Sanal gerçeklikte bunu size verebilirim.
07:49
(MusicMüzik)
157
457797
4074
(Müzik)
07:55
Not surprisinglyşaşırtıcı biçimde, musicmüzik mattershususlar a lot
in this mediumorta as well.
158
463882
3547
Sürpriz değil, bu araçta da
müzik çok önemli.
07:59
It guideskılavuzları us how to feel.
159
467842
1874
Ne hissetmemiz gerektiğiyle
ilgili bize bir rehber.
08:02
In this projectproje we madeyapılmış
with the NewYeni YorkYork TimesKez, ZachZach RichterRichter
160
470354
3321
New York Times'la yaptığımız
bu projede Zach Richter
08:05
and our friendarkadaş, JRJR,
161
473699
1755
ve arkadaşımız JR'la
08:07
we take you up in a helicopterhelikopter,
162
475478
1885
sizi helikoptere alıyoruz
08:09
and even thoughgerçi you're flyinguçan
2,000 feetayaklar aboveyukarıdaki ManhattanManhattan,
163
477387
3938
ve Manhattan'ın 610 metre
üstünde uçtuğunuz hâlde
08:13
you don't feel afraidkorkmuş.
164
481349
1588
korkmuyorsunuz.
08:14
You feel triumphantmuzaffer for JR'sJR'ın characterkarakter.
165
482961
2908
JR'in karakteri için iftihar ediyorsunuz.
08:19
The musicmüzik guideskılavuzları you there.
166
487022
1479
Müzik size rehberlik ediyor.
08:20
(MusicMüzik)
167
488525
2000
(Müzik)
08:29
ContraryTam tersine to popularpopüler beliefinanç,
168
497364
1607
Genel kanının aksine
08:30
there is compositionbileştirme, kompozisyon in virtualsanal realitygerçeklik,
169
498995
2666
sanal gerçeklikte kompozisyon bulunur,
08:33
but it's completelytamamen
differentfarklı than in filmfilm,
170
501685
2061
ama dikdörtgen çerçevelerinizin olduğu
08:35
where you have a rectangulardikdörtgen frameçerçeve.
171
503770
1725
filmdekinden tamamen farklıdır.
08:37
CompositionKompozisyon is now
where your consciousnessbilinç existsvar
172
505519
2512
Artık kompozisyon bilincinizin
var olduğu yerdir
ve dünyanın etrafınızda nasıl döndüğüdür.
08:40
and how the worldDünya moveshamle around you.
173
508055
1947
08:42
In this filmfilm, "WavesDalgalar of GraceGrace,"
whichhangi was a collaborationişbirliği betweenarasında VrseVrse,
174
510927
3364
Vrse, Birleşmiş Milletler, Gabo Arora,
ve İmraan İsmail ile
08:46
the UnitedAmerika NationsMilletler, GaboGabo AroraArora,
and ImraanImraan IsmailIsmail,
175
514315
2909
bir işbirliği olan
"Zerafet Dalgası" filminde
08:49
we alsoAyrıca see the changingdeğiştirme rolerol
of the close-upkapatmak in virtualsanal realitygerçeklik.
176
517248
3242
sanal gerçekliğin değişen rolünü
yakından da gördük.
08:53
A close-upkapatmak in VRVR meansanlamına geliyor
you're actuallyaslında closekapat up to someonebirisi.
177
521139
4213
Sanal gerçeklikte yakın çekim demek
birine yakın çekim demek.
08:57
It bringsgetiriyor that characterkarakter insideiçeride
of your personalkişisel spaceuzay,
178
525954
2643
Karakteri genelde
sevdiğiniz insanlar için
09:00
a spaceuzay that we'devlenmek usuallygenellikle reserverezerv
for the people that we love.
179
528621
3845
ayırdığınız bir alan olan
kişisel alanınıza getirir.
09:04
And you feel an emotionalduygusal
closenessyakınlık to the characterkarakter
180
532490
3170
Karaktere duygusal bir
yakınlık hissedersiniz,
09:07
because of what you feel
to be a physicalfiziksel closenessyakınlık.
181
535684
2708
çünkü hissettiğiniz şey
fiziksel yakınlıktır.
09:16
DirectingYönetmenlik VRVR is not like
directingyönetmenlik for the rectangledikdörtgen.
182
544639
4339
Sanal gerçekliği yönetmek
dikdörtgeni yönetmek gibi değil.
09:21
It's more of a choreographyKoreografi
of the viewer'sizleyicinin attentionDikkat.
183
549002
3084
Bu daha çok seyircinin
dikkatinin koreografisi.
09:24
One toolaraç we can use
to guidekılavuz your attentionDikkat
184
552864
2594
Dikkatinizi yönlendirmek için
kullanabileceğimiz araçlardan birine
09:27
is calleddenilen "spatializedspatialized soundses."
185
555482
1433
"uzamsal ses" adı verilir.
09:28
I can put a soundses anywhereherhangi bir yer
in frontön of you, to left or right,
186
556939
2968
Önünüzde, solunuzda veya sağınızda,
hatta arkanızda bile,
09:31
even behindarkasında you,
187
559931
1379
herhangi bir yere ses koyabilirim
09:33
and when you turndönüş your headkafa,
the soundses will rotatedöndürmek accordinglyBuna göre.
188
561334
2996
ve başınızı çevirdiğinizde,
ses ona göre dönecektir.
09:36
So I can use that to directdirekt your attentionDikkat
to where I want you to see.
189
564354
3502
Bu yüzden bunu dikkatinizi görmek
istediğim yere çekmek için kullanabilirim.
09:40
NextSonraki time you hearduymak someonebirisi
singingşan over your shoulderomuz,
190
568308
2578
Bir daha omzunuzun arkasında
şarkı söyleyen birini duyarsanız,
o Bono olabilir.
09:42
it mightbelki be BonoBono.
191
570910
1261
09:44
(LaughterKahkaha)
192
572195
1207
(Gülüşmeler)
09:50
VRVR makesmarkaları us feel
like we are partBölüm of something.
193
578539
2755
Sanal gerçeklik bizi bir şeyin
parçası gibi hissettirir.
09:54
For mostçoğu of humaninsan historytarih,
we livedyaşamış in smallküçük familyaile unitsbirimler.
194
582459
3509
İnsanlık tarihinin büyük bölümünde
küçük aile üniteleri şeklinde yaşadık.
09:57
We startedbaşladı in cavesmağaralar,
195
585992
1511
Mağaralarda başladık,
09:59
then movedtaşındı to clansklanlar and tribeskabileler,
then villagesköyler and townskasabalar,
196
587527
3433
sonra klanlara ve kabilelere,
sonra köylere ve kasabalara taşındık
10:02
and now we're all globalglobal citizensvatandaşlar.
197
590984
2692
ve şimdi hepimiz küresel vatandaşlarız.
10:06
But I believe that we are still
hardwiredKablolu to carebakım the mostçoğu
198
594211
3800
Ama inanıyorum ki hâlâ bize yerel
gelen şeyleri daha çok
10:10
about the things that are localyerel to us.
199
598035
2497
önemsemek üzere donanmışız.
10:13
And VRVR makesmarkaları anywhereherhangi bir yer
and anyonekimse feel localyerel.
200
601325
4958
Sanal gerçeklikse her yere ve
herkese yerellik hissi veriyor.
10:18
That's why it worksEserleri as an empathyempati machinemakine.
201
606307
2508
Bu yüzden empati makinesi olarak çalışır.
Filmimiz "Sidra Üzerinde Bulutlar" sizi
bir Suriye mülteci kampına götürüyor
10:20
Our filmfilm "CloudsBulutlar Over SidraTolga"
takes you to a SyrianSuriye refugeemülteci campkamp,
202
608839
3224
10:24
and insteadyerine of watchingseyretme a storyÖykü
about people over there,
203
612087
4551
ve oradaki insanların
hikâyelerini seyretmektense,
10:28
it's now a storyÖykü about us here.
204
616662
3823
artık orada bizimle ilgili hikâye oluyor.
10:34
But where do we go from here?
205
622386
1510
Fakat buradan nereye gideriz?
10:36
The trickyhileli thing is that
with all previousönceki mediumsortamlar,
206
624432
2457
Garip olan şey daha önceki araçlarda
10:38
the formatbiçim is fixedsabit at its birthdoğum.
207
626913
2370
format çıktığında sabitlenmişti.
10:42
FilmFilm has been a sequencesıra of rectanglesdikdörtgenler,
208
630182
1889
Film sıralanan dikdörtgenlerdi,
10:44
from MuybridgeMuybridge and his horsesatlar to now.
209
632095
2839
Muybridge ve atlarından günümüze,
10:47
The formatbiçim has never changeddeğişmiş.
210
635377
1550
format hiç değişmedi.
10:49
But VRVR as a formatbiçim, as a mediumorta,
211
637654
3447
Ama sanal gerçeklik
format olarak, araç olarak
10:54
isn't completetamamlayınız yethenüz.
212
642370
1249
henüz tamamlanmış değil.
10:56
It's not usingkullanma physicalfiziksel celluloidselüloit
or paperkâğıt or TVTV signalssinyalleri.
213
644767
3199
Fiziki selüloit, kâğıt veya
TV sinyalleri kullanmıyor.
10:59
It actuallyaslında employsistihdam what we use
to make senseduyu of the worldDünya.
214
647990
3819
Aslında dünyayı anlamlandırmak için
kullandığımız şeyden yararlanıyor.
11:04
We're usingkullanma your sensesduyular
as the paintsboyalar on the canvastuval,
215
652642
3903
Kanvastaki boyalar gibi
sezgilerinizi kullanıyoruz,
11:08
but only two right now.
216
656569
1322
ama şimdi sadece iki tane.
11:11
EventuallySonunda, we can see if we will have
all of our humaninsan sensesduyular employedçalışan,
217
659653
3840
Sonunda bütün insani hislerimizin
kullanılıp kullanılmadığını göreceğiz
11:15
and we will have agencyAjans to livecanlı
the storyÖykü in any pathyol we chooseseçmek.
218
663517
4195
ve seçtiğimiz yoldaki hikâyemizde
yaşamak için aracımız olacak.
11:20
And we call it virtualsanal realitygerçeklik right now,
219
668575
2456
Ona şimdi sanal gerçeklik diyoruz,
11:23
but what happensolur when we movehareket
pastgeçmiş simulatedtaklit realitiesgerçekler?
220
671055
2794
ama simule edilmiş gerçekleri
geçince ne oluyor?
11:27
What do we call it then?
221
675345
1430
O zaman ona ne deriz?
11:29
What if insteadyerine of verballysözlü
tellingsöylüyorum you about a dreamrüya,
222
677503
2836
Size sözel olarak bir rüyadan
bahsetmek yerine,
11:32
I could let you livecanlı insideiçeride that dreamrüya?
223
680363
2774
o rüyanın içinde yaşamanıza izin versem?
11:35
What if insteadyerine of just experiencingyaşandığı
visitingziyaret some realitygerçeklik on EarthDünya,
224
683860
3627
Dünyadaki bazı gerçek yerleri sadece
ziyaret ederek deneyimlemek yerine,
11:39
you could surfsörf gravitationalyerçekimi wavesdalgalar
on the edgekenar of a blacksiyah holedelik,
225
687511
4426
kara deliğin kenarında yerçekimsel
dalgalarla sörf yapabilseniz
11:43
or createyaratmak galaxiesgalaksiler from scratchçizik,
226
691961
2776
veya sıfırdan galaksiler yaratabilseniz
11:46
or communicateiletişim kurmak with eachher other
not usingkullanma wordskelimeler
227
694761
3084
veya birbirinizle kelimeleri değil,
ham düşünceleri kullanarak
iletişim kurabilseniz ne olurdu?
11:49
but usingkullanma our rawçiğ thoughtsdüşünceler?
228
697869
1903
11:53
That's not a virtualsanal realitygerçeklik anymoreartık.
229
701254
2081
Bu artık sanal gerçeklik değil.
11:56
And honestlydürüstçe I don't know
what that's calleddenilen.
230
704052
2346
Dürüst söylemek gerekirse
ona ne dendiğini bilmiyorum.
11:58
But I hopeumut you see where we're going.
231
706884
2332
Ama umarım nereye doğru
gittiğimizi görüyorsunuz.
12:02
But here I am, intellectualizingintellectualizing
a mediumorta I'm sayingsöz is experientialdeneysel.
232
710629
3722
Ama işte burada, deneysel olduğunu
söylediğim bir araçtan bahsediyorum.
12:06
So let's experiencedeneyim it.
233
714839
1426
Haydi onu deneyimleyelim.
12:08
In your handseller, you hopefullyinşallah holdambar
a pieceparça of cardboardkarton.
234
716845
3195
Ellerinizde umarım bir
mukavva parçası tutuyorsunuz.
12:13
Let's openaçık the flapkapak.
235
721143
1633
Haydi kanadını açalım.
12:14
TapDokunun on the powergüç buttondüğme
to unlockkilidini the phonetelefon.
236
722800
2533
Telefonu açmak için aç düğmesine basın.
12:18
For the people watchingseyretme at home,
237
726145
1624
Evde seyredenler için
12:19
we're going to put up a cardkart right now
238
727793
1836
bir kart koyarak şimdi
sizlere telefonunuzda
12:21
to showgöstermek you how to downloadindir
this experiencedeneyim on your phonetelefon yourselfkendin,
239
729653
3230
kendinizin bu deneyimin nasıl
yükleyeceğinizi ve onunla beraber
12:24
and even get a GoogleGoogle cardboardkarton
of your ownkendi to try it with.
240
732907
3301
denemek için Google Cardboard (mukavva)'u
nasıl edineceğinizi göstereceğim.
12:29
We playedOyunun in cardboardkarton boxeskutuları as kidsçocuklar,
241
737275
2527
Çocukken mukavva kutularla oynadık
12:31
and as adultsyetişkinler, I'm hopingumut we can all find
a little bitbit of that lightningŞimşek
242
739826
4584
ve büyüyünce birine
tekrar kafamızı geçirip
12:36
by stickingyapışkan our headkafa in one again.
243
744434
2774
bir parça şimşek bulmamızı umuyorum.
12:41
You're about to participatekatılmak
244
749615
1429
Tarihteki en büyük
12:43
in the largesten büyük collectivetoplu
VRVR viewinggörüntüleme in historytarih.
245
751068
4452
toplu sanal gerçeklik gösterimine
katılmak üzeresiniz.
12:48
And in that classicklasik old-timeyeski timey
stylestil of yesteryearyesteryear,
246
756236
3618
Geçen senenin klasik, eski zaman stilinde
12:51
we're all going to watch something
247
759878
2231
aynı zamanda, hep birlikte
12:54
at the exactkesin sameaynı time, togetherbirlikte.
248
762133
1997
bir şeyler seyredeceğiz.
12:57
Let's hopeumut it worksEserleri.
249
765019
1423
Umarım işe yarar.
12:58
What's the countdowngeri sayım
look like? I can't see.
250
766466
2185
Geriye sayım nasıl oluyor? Göremiyorum.
13:04
AudienceSeyirci: ...15, 14, 13, 12, 11, 10, 9,
251
772564
6994
Seyirci: ...15, 14, 13, 12, 11, 10, 9,
13:11
8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1
252
779582
6864
8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1
13:22
(BirdsKuşlar singingşan)
253
790327
3828
(Kuşlar ötüyor)
13:34
(TrainTren enginemotor)
254
802508
2660
(Tren motoru)
13:45
AudienceSeyirci: (ShreiksShreiks)
255
813351
2000
Seyirci: (Çığlıklar)
14:03
(VideoVideo) JRJR: Let me tell you
256
831285
1290
(Video) JR: İzin verin size
14:04
how I shotatış the coverkapak
of the NewYeni YorkYork TimesKez MagazineDergi,
257
832599
2477
New York Times Magazine'nin
"New York'ta Yürümek"
14:07
"WalkingYürüyüş NewYeni YorkYork."
258
835100
2094
adlı kapağını nasıl çektiğimi anlatayım.
14:18
I just got strappedsarılı on
outsidedışında the helicopterhelikopter,
259
846577
3410
Helikopterin dışına bağlanmıştım
14:22
and I had to be perfectlykusursuzca
verticaldikey so I could grabkapmak it.
260
850011
4244
ve çekim yapmak için mükemmel
dik açım olmalıydı.
14:26
And when I was perfectlykusursuzca aboveyukarıdaki --
261
854279
1618
Tam yukarıdayken --
bilirsiniz, rüzgârla beraber birkaç kere
tekrarlamak zorunda kaldık --
14:27
you know, with the windrüzgar,
we had to redoYinele it a fewaz timeszamanlar --
262
855921
2737
14:30
then I kepttuttu shootingçekim.
263
858682
1794
sonra çekim yapmaya devam ettim.
14:39
(VideoVideo) Woman'sKadının voiceses: DearSevgili LordLord,
264
867598
1698
(Video): Kadın sesi: Sevgili Tanrı,
14:41
protectkorumak us from evilkötülük,
265
869900
1320
bizi şeytandan koru,
14:44
for you are the LordLord,
266
872654
1211
çünkü sen Tanrı'sın,
14:47
the lightışık.
267
875044
1187
ışık.
14:53
You who gaveverdi us life tookaldı it away.
268
881824
2383
Bize hayat veren sen, geri aldın.
14:58
Let your will be donetamam.
269
886191
1580
Bitmesine izin ver.
15:00
Please bringgetirmek peaceBarış to the manyçok
who have lostkayıp lovedsevilen onesolanlar.
270
888941
4564
Sevdiklerini kaybeden nicelerine
lütfen huzur ver.
15:05
Help us to livecanlı again.
271
893529
1743
Tekrar yaşamamıza yardımcı ol.
15:10
(MusicMüzik)
272
898564
3119
(Müzik)
15:29
(VideoVideo) (Children'sÇocuk voicessesleri)
273
917066
1461
(Video) (Çocukların sesleri)
15:31
Child'sÇocuğun voiceses: There are more kidsçocuklar
in ZaatariZaatari than adultsyetişkinler right now.
274
919504
4665
Çocuk sesi: Zaatari'de şimdi
yetişkinlerden daha fazla çocuk var.
15:41
SometimesBazen I think
275
929924
2029
Bazen bizim sorumlular
15:43
we are the onesolanlar in chargeşarj etmek.
276
931977
2434
olduğumuzu düşünüyorum.
15:51
ChrisChris MilkSüt: How was it?
277
939410
1375
Chris Milk: Nasıldı?
15:52
(ApplauseAlkış)
278
940809
3715
(Alkış)
15:56
That was a cheapucuz way of gettingalma you
to do a standingayakta ovationalkış yağmuru.
279
944548
2929
Bu sizi ayakta alkışlatmanın
ucuz bir yoluydu.
Hepinizi ayağa kaldırdım.
En sonda alkışlayacağınızı biliyordum.
15:59
I just madeyapılmış you all standdurmak.
I knewbiliyordum you'dşimdi etsen applaudalkışlıyorum at the endson.
280
947501
2808
16:02
(ApplauseAlkış)
281
950333
1641
(Alkış)
16:03
I believe that everyoneherkes on EarthDünya
needsihtiyaçlar to experiencedeneyim
282
951998
3819
Biraz önce deneyimlediğiniz şeyi
dünyadaki herkesin deneyimlemesi
16:07
what you just experienceddeneyimli.
283
955841
1580
gerektiğini düşünüyorum.
16:10
That way we can collectivelytopluca
startbaşlama to shapeşekil this,
284
958036
3167
Bu şekilde bunu bir teknoloji
platformu olarak değil,
bir insanlık platformu olarak birlikte
16:13
not as a techteknoloji platformplatform
285
961227
1774
16:15
but as a humanityinsanlık platformplatform.
286
963025
1575
şekillendirmeye başlayabiliriz.
16:17
And to that endson, in NovemberKasım of last yearyıl,
287
965498
3184
Bu amaçla, geçen sene Kasım ayında
New York Times and Vrse "Mülteci"
adında bir sanal gerçeklik projesi yaptı.
16:20
the NewYeni YorkYork TimesKez and VrseVrse madeyapılmış
a VRVR projectproje calleddenilen "The DisplacedZorla göç ettirilmiş."
288
968706
3286
16:24
It launchedbaşlattı with one millionmilyon
GoogleGoogle CardboardsKartonlar
289
972016
2346
Her Pazar abonesine
gazeteleriyle birlikte
16:26
sentgönderilen out to everyher SundayPazar subscriberabone
with theironların newspapergazete.
290
974386
3473
bir milyon Google Cardboard gönderdi.
16:29
But a funnykomik thing happenedolmuş
that SundayPazar morningsabah.
291
977883
2518
Ama o Pazar sabahı komik bir şey oldu.
16:32
A lot of people got them
292
980425
1322
Posta adresinde adı olan alıcılar
16:33
that were not the intendedistenilen recipientsAlıcılar
on the mailingposta labeletiket.
293
981771
4206
dışındaki bir sürü kişi onları aldı.
16:38
And we startedbaşladı seeinggörme this
all over InstagramInstagram.
294
986001
3544
Bunları Instagram'da görmeye başladık.
16:45
Look familiartanıdık?
295
993059
1180
Tanıdık geliyor mu?
16:48
MusicMüzik led me on a pathyol
296
996252
2143
Müzik çok uzun süre
16:50
of searchingArama for what seemedgibiydi
like the unattainableulaşılamaz
297
998419
3049
bana ulaşılmaz gibi gelen şeyi
16:53
for a very long time.
298
1001492
1253
aramak için yol açtı.
16:55
Now, millionsmilyonlarca of kidsçocuklar just had
the sameaynı formativebiçimlendirici experiencedeneyim
299
1003466
3971
Şimdi milyonlarca çocuk,
çocukluklarında benimki
16:59
in theironların childhoodçocukluk
300
1007461
1741
gibi geliştirici bir deneyime
17:01
that I had in mineMayın.
301
1009226
2304
sahip olmuş oldu.
17:04
Only I think this one
302
1012316
2229
Bence sadece bu
17:06
surpassesaşan it.
303
1014569
1158
onu gölgede bırakıyor.
17:08
Let's see
304
1016358
1150
Görelim,
17:09
where this
305
1017859
1150
bu onları
17:11
leadspotansiyel müşteriler them.
306
1019573
1150
nereye götürecek.
17:13
Thank you.
307
1021384
1151
Teşekkürler.
17:14
(ApplauseAlkış)
308
1022559
6482
(Alkış)
Translated by Eren Gokce
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Chris Milk - Immersive storyteller
Working at the frontiers of interactive technology, Chris Milk stretches virtual reality into a new canvas for storytelling.

Why you should listen

Chris Milk is a visual artist who has created music videos for Kanye West, Arcade Fire, Beck, U2, Johnny Cash, Gnarls Barkley and many more. He is known for weaving artistic and technological innovations in pursuit of the next great platform for storytelling. Milk's acclaimed interactive projects include Wilderness Downtown (with Arcade Fire), The Johnny Cash Project and The Treachery of Sanctuary. His interactive installation artworks have been showcased at the MoMA, the Tate Modern and museums around the world.

Milk's most recent contribution to the art and tech frontier is as founder and CEO of the virtual reality company Within (formerly Vrse). In collaboration with the New York Times, Zach Richter and JR, Milk created two VR films, Walking New York and The Displaced, which were distributed along with Google Cardboard viewers to 1 million NYT subscribers in 2015. He has also collaborated on VR projects with the United Nations (Clouds Over Sidra and Waves of Grace), Vice, SNL and U2.

More profile about the speaker
Chris Milk | Speaker | TED.com