TEDxMidAtlantic
Rachel Wurzman: How isolation fuels opioid addiction
Rachel Wurzman: Sosyal izolasyon nasıl opioid bağımlılığını körükler
Filmed:
Readability: 5.6
1,794,730 views
Tourette Sendromu, eroin bağımlılığı ve sosyal medya takıntısının ortak noktası nedir? Beynin striyatum adı verilen bir bölgesinde buluştuklarını söylüyor, sinirbilimci Rachel Wurzman, ve bu kritik keşfin opioid krizine dair anlayışımızı yeniden şekillendirebileceğini. Araştırmasından içgörüler sunan Wurzman, sosyal izolasyonun nasıl tekrar kullanıma ve olası aşırı doz oranlarına katkısı olduğunu gösteriyor ve anlamlı insan bağlarının nasıl olası güçlü bir iyileşme kaynağı sunabileceğini ortaya koyuyor.
Rachel Wurzman - Neuroscientist
Through her nonprofit SeekHealing, Rachel Wurzman aims to reduce opioid overdose rates by building communities that are inherently resilient to addiction. Full bio
Through her nonprofit SeekHealing, Rachel Wurzman aims to reduce opioid overdose rates by building communities that are inherently resilient to addiction. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
What does it mean to be normal?
0
1634
2067
Normal olmak ne anlama gelir?
00:16
And what does it mean to be sick?
1
4857
1876
Peki hasta olmak ne anlama gelir?
00:21
I've asked myself this question
from the time I was about seven,
from the time I was about seven,
2
9087
3457
Yedi yaşında bana Tourette sendromu
tanısı koyulduğundan bu yana
tanısı koyulduğundan bu yana
00:24
when I was diagnosed
with Tourette syndrome.
with Tourette syndrome.
3
12568
2523
kendime bu soruyu sordum.
00:27
Tourette's is a neurological disorder
4
15115
2104
Tourette nörolojik bir rahatsızlıktır
00:29
characterized by stereotyped movements
I perform against my will, called tics.
I perform against my will, called tics.
5
17243
5436
ve istek dışı yapılan, tik adı verilen
stereotipik hareketlerle nitelendiriir.
stereotipik hareketlerle nitelendiriir.
00:35
Now, tics are technically involuntary,
6
23524
3015
Tikler, benden yana bir bilinçli
farkındalık ya da kasıt olmadan
farkındalık ya da kasıt olmadan
00:38
in the sense that they occur
without any conscious attention
without any conscious attention
7
26563
3215
gerçekleşmeleri bakımından
teknik olarak istemsizdir.
teknik olarak istemsizdir.
00:41
or intention on my part.
8
29802
1600
00:44
But there's a funny thing
about how I experience tics.
about how I experience tics.
9
32228
4769
Ancak tikleri nasıl deneyimlediğime
dair komik bir şey var.
dair komik bir şey var.
İstemsizden çok istem dışı
olduklarını hissediyorum
olduklarını hissediyorum
00:49
They feel more unvoluntary
than involuntary,
than involuntary,
10
37021
4620
çünkü omzumu kendim hareket
ettiriyorum gibi hissediyorum,
ettiriyorum gibi hissediyorum,
00:53
because I still feel like it's me
moving my shoulder,
moving my shoulder,
11
41665
2960
dışsal bir güç değil.
00:56
not some external force.
12
44649
1600
Ayrıca uyarıcı dürtü adı verilen
bir rahatsız bir his duyuyorum
bir rahatsız bir his duyuyorum
00:58
Also, I get this uncomfortable sensation,
called premonitory urge,
called premonitory urge,
13
46696
4825
01:03
right before tics happen,
14
51545
1370
tik gerçekleşmeden hemen önce
01:04
and particularly
when I'm trying to resist them.
when I'm trying to resist them.
15
52939
2384
ve özellikle onlara
direnmeye çalıştığımda.
direnmeye çalıştığımda.
Şimdi, sanıyorum ki çoğunuz
neden bahsettiğimi anlıyorsunuz,
neden bahsettiğimi anlıyorsunuz,
01:07
Now, I imagine most of you out there
understand what I'm saying,
understand what I'm saying,
16
55633
3048
ancak eğer Tourette sendromunuz yoksa,
belki de kavrayamadığınızı düşünüyorsunuz.
belki de kavrayamadığınızı düşünüyorsunuz.
01:10
but unless you have Tourette's,
you probably think you can't relate.
you probably think you can't relate.
17
58705
3472
01:15
But I bet you can.
18
63776
1266
Ama bahse varım kavrayabilirsiniz.
01:17
So, let's try a little experiment here
and see if I can give you
and see if I can give you
19
65664
3017
Öyleyse, burada küçük bir deney yapalım
ve görelim size benim deneyimimin
ve görelim size benim deneyimimin
01:20
a taste of what my experience feels like.
20
68705
3102
nasıl hissettirdiğini
tattırabilecek miyim.
tattırabilecek miyim.
01:23
Alright, ready?
21
71831
1150
Pekâlâ hazır mısınız?
01:25
Don't blink.
22
73776
1277
Göz kırpmayın.
01:27
No, really, don't blink.
23
75077
1611
Hayır, sahiden, göz kırpmayın.
01:28
And besides dry eyes, what do you feel?
24
76712
3206
Kuru gözler dışında ne hissediyorsunuz?
01:33
Phantom pressure?
25
81509
1348
Hayali bir baskı?
01:35
Eyelids tingling?
26
83794
1309
Göz kapaklarında karıncalanma?
01:37
A need?
27
85945
1150
Bir ihtiyaç?
01:39
Are you holding your breath?
28
87810
1595
Nefesinizi tutuyor musunuz?
01:41
(Laughter)
29
89429
1151
(Kahkahalar)
01:42
Aha.
30
90604
1151
İşte.
01:43
(Laughter)
31
91779
1150
(Kahkahalar)
01:47
That's approximately
what my tics feels like.
what my tics feels like.
32
95942
3516
Tiklerim aşağı yukarı böyle hissettiriyor.
01:52
Now, tics and blinking,
neurologically speaking, are not the same,
neurologically speaking, are not the same,
33
100315
3691
Şimdi, tikler ve göz kırpma
nörolojik açıdan aynı değiller
nörolojik açıdan aynı değiller
01:56
but my point is that you
don't have to have Tourette's
don't have to have Tourette's
34
104030
4548
ama anlatmak istediğim, benim uyarıcı
dürtülerimin hissini kavrayabilmek için
dürtülerimin hissini kavrayabilmek için
02:00
to be able to relate to my experience
of my premonitory urges,
of my premonitory urges,
35
108602
4999
Tourette'iniz olmasının gerekmediğidir
02:05
because your brain can give you
similar experiences and feelings.
similar experiences and feelings.
36
113625
5647
çünkü beyniniz size benzer
deneyimler ve hisler verebilir.
deneyimler ve hisler verebilir.
02:12
So, let's shift the conversation from
what it means to be normal versus sick
what it means to be normal versus sick
37
120078
5801
Peki, konuşmayı normal olmak
ve hasta olmak nedir sorusundan
ve hasta olmak nedir sorusundan
02:17
to what it means that a majority of us
are both normal and sick.
are both normal and sick.
38
125903
5278
çoğumuzun hem normal hem hasta olması
ne anlama gelir sorusuna kaydıralım.
ne anlama gelir sorusuna kaydıralım.
02:24
Because in the final analysis,
we're all humans
we're all humans
39
132697
3357
Çünkü sonuç olarak hepimiz insanız
02:28
whose brains provide
for a spectrum of experiences.
for a spectrum of experiences.
40
136078
4850
ve beyinlerimiz bir
spektrumda deneyim sunar.
spektrumda deneyim sunar.
Ve bu insan deneyimleri
spektrumundaki her şey
spektrumundaki her şey
02:34
And everything on that spectrum
of human experiences
of human experiences
41
142563
2746
02:37
is ultimately produced by brain systems
42
145333
4363
nihayetinde bir spektrum boyu
farklı durumlar üstlenen
farklı durumlar üstlenen
02:41
that assume a spectrum
of different states.
of different states.
43
149720
2933
beyin sistemleri tarafından üretilir.
02:45
So again, what does it mean to be normal,
44
153744
2675
Öyleyse normal olmak ne anlama gelir
02:48
and what does it mean to be sick,
45
156443
1960
ve hasta olmak ne anlama gelir,
02:50
when sickness exists on the extreme end
of a spectrum of normal?
of a spectrum of normal?
46
158427
5015
hastalık, normallik spektrumunun
uzak bir ucunda yer alıyorsa?
uzak bir ucunda yer alıyorsa?
02:57
As both a researcher who studies
differences in how individuals' brains
differences in how individuals' brains
47
165880
3698
Hem beyinlerin kendilerini nasıl
düzenlediği ve yeniden yapılandırdığı
düzenlediği ve yeniden yapılandırdığı
03:01
wire and rewire themselves,
48
169602
1770
üzerine çalışan bir araştırmacı olarak
03:03
and as a Touretter
with other related diagnoses,
with other related diagnoses,
49
171396
2999
hem de Tourette'li ve alakalı
diğer tanıları olan biri olarak
diğer tanıları olan biri olarak
03:06
I have long been fascinated
by failures of self-regulation
by failures of self-regulation
50
174419
4606
otokontrolün dürtüsel ve
kompulsif davranış spektrumları
kompulsif davranış spektrumları
03:11
on the impulsive and compulsive
behavioral spectrums.
behavioral spectrums.
51
179049
4269
üzerindeki başarısızlığı beni
uzun zamandır etkilemiştir.
uzun zamandır etkilemiştir.
03:15
Because so much of my own
experience of my own body
experience of my own body
52
183342
4124
Zira kendi bedenim ve davranışlarımla
ilgili deneyimimin büyük çoğunluğu
ilgili deneyimimin büyük çoğunluğu
03:19
and my own behavior
53
187490
1238
o haritanın her yerinde bulunuyordu.
03:20
has existed all over that map.
54
188752
2325
03:25
So with the spotlight
on the opioid crisis,
on the opioid crisis,
55
193561
4774
Opioid krizinin ön plana
çıktığı bu dönemde
çıktığı bu dönemde
03:31
I've really found myself
wondering lately:
wondering lately:
56
199636
3420
şunu merak etmeye başladım:
03:35
Where on the spectrum
of unvoluntary behavior
of unvoluntary behavior
57
203080
3616
Opioid ağrıkesici ve eroin
bağımlılığı gibi bir şeyi
bağımlılığı gibi bir şeyi
03:38
do we put something like abusing
opioid painkillers or heroin?
opioid painkillers or heroin?
58
206720
5147
istem dışı davranışlar spektrumunda
nereye yerleştiririz?
nereye yerleştiririz?
03:45
By now, we all know that the opioid crisis
and epidemic is out of control.
and epidemic is out of control.
59
213569
5810
Şu an hepimiz opioid krizi ve salgınının
kontrolden çıkmış olduğunu biliyoruz.
kontrolden çıkmış olduğunu biliyoruz.
03:52
Ninety-one people die every day
in this country from overdose.
in this country from overdose.
60
220084
3024
Bu ülkede her gün 91 kişi
doz aşımından hayatını kaybediyor.
doz aşımından hayatını kaybediyor.
03:55
And between 2002 and 2015,
61
223464
2649
Ve 2005 ila 2015 yılları arasında
03:58
the number of deaths from heroin
increased by a factor of six.
increased by a factor of six.
62
226137
3596
eroinden ölüm sayıları dört kat arttı.
Bağımlılığı nasıl tedavi ettiğimizle
ilgili yürümeyen bir şey var
ilgili yürümeyen bir şey var
04:04
And something about the way
that we treat addiction isn't working,
that we treat addiction isn't working,
63
232125
4539
04:08
at least not for everyone.
64
236688
1734
en azından herkes için.
04:11
It is a fact that people
suffering from addiction
suffering from addiction
65
239569
3436
Şu bir gerçektir ki
bağımlılıktan muzdarip kişiler
bağımlılıktan muzdarip kişiler
04:15
have lost free will
66
243029
1918
özgür iradelerini kaybetmiştir,
04:16
when it comes to their behavior
around drugs, alcohol, food
around drugs, alcohol, food
67
244971
6098
uyuşturucu, alkol, yemek
04:23
or other reward-system
stimulating behaviors.
stimulating behaviors.
68
251093
3067
veya ödül sistemini uyaran
diğer davranışlar konusunda.
diğer davranışlar konusunda.
04:26
That addiction is a brain-based
disease state
disease state
69
254792
4143
Bağımlılığın beyin-temelli
bir hastalık durumu olduğu
bir hastalık durumu olduğu
04:30
is a medical, neurobiological reality.
70
258959
3063
medikal ve nörolojik bir gerçektir.
04:35
But how we relate to that disease --
71
263625
2524
Ancak bu hastalığa nasıl baktığımız
04:38
indeed, how we relate to the concept
of disease when it comes to addiction --
of disease when it comes to addiction --
72
266173
5356
ve tabii bağımlılığa gelince
hastalık kavramına nasıl baktığımız
hastalık kavramına nasıl baktığımız
04:43
makes an enormous difference
for how we treat people with addictions.
for how we treat people with addictions.
73
271553
4112
bağımlılıkları olan kişileri nasıl tedavi
ettiğimizde muazzam bir fark yaratır.
ettiğimizde muazzam bir fark yaratır.
04:49
So, we tend to think of pretty much
everything we do as entirely voluntary.
everything we do as entirely voluntary.
74
277420
5059
Yaptığımız aşağı yukarı her şeyin tamamen
istemli olduğunu düşünmeye meyilliyiz.
istemli olduğunu düşünmeye meyilliyiz.
04:55
But it turns out
that the brain's default state
that the brain's default state
75
283000
2887
Ancak görünen o ki beynin olağan durumu
04:57
is really more like a car
idling in drive than a car in park.
idling in drive than a car in park.
76
285911
5981
boştaki bir araçtan çok park
vitesindeki bir araca benziyor.
vitesindeki bir araca benziyor.
05:04
Some of what we think we choose to do
77
292672
2508
Tercihimizle yaptığımızı
düşündüklerimizin bir kısmı
düşündüklerimizin bir kısmı
05:07
is actually things that we
have become programmed to do
have become programmed to do
78
295204
4015
aslında freni bırakınca yapmaya programlı
05:11
when the brakes are released.
79
299243
1786
hâle geldiğimiz şeylerdir.
05:14
Have you ever joked that your brain
was running on autopilot?
was running on autopilot?
80
302950
4134
Hiç beyninizin otomatik pilotta çalıştığı
hakkında bir şaka yaptınız mı?
hakkında bir şaka yaptınız mı?
05:20
Guess what?
81
308196
1150
Bilin bakalım?
05:21
It probably was.
82
309744
1309
Muhtemelen öyle çalışıyordu.
05:23
OK?
83
311871
1158
Tamam?
05:25
And the brain's autopilot
is in a structure called the striatum.
is in a structure called the striatum.
84
313053
5164
Ve beynin otopilotu striyatum
adı verilen bir yapıdadır.
adı verilen bir yapıdadır.
05:31
So the striatum detects
emotional and sensory motor conditions
emotional and sensory motor conditions
85
319903
5712
Striyatum duygusal durumu ve
duyusal motor durumu tespit eder
duyusal motor durumu tespit eder
05:40
and it knows to trigger
whatever behavior you have done most often
whatever behavior you have done most often
86
328006
6429
ve geçmişte aynı şartlarda en çok hangi
davranışta bulunduysanız onu tetikler.
davranışta bulunduysanız onu tetikler.
05:46
in the past under those same conditions.
87
334459
2734
Neden bir sinirbilimci
olduğumu biliyor musunuz?
olduğumu biliyor musunuz?
05:51
Do you know why I became a neuroscientist?
88
339546
2444
05:55
Because I wanted to learn
what made me tick.
what made me tick.
89
343540
2371
Beni te'tik'leyen şeyi bulmak için.
05:57
(Laughter)
90
345935
2454
(Kahkahalar)
06:00
Thank you, thank you.
91
348413
1546
Teşekkürler, teşekkürler.
06:01
(Laughter)
92
349983
1263
(Kahkahalar)
06:03
I've been wanting to use that one
in front of an audience for years.
in front of an audience for years.
93
351270
3228
Yıllardır bunu izleyici karşısında
kullanmak istiyordum.
kullanmak istiyordum.
06:06
(Applause)
94
354522
1642
(Alkışlar)
06:08
So in graduate school,
I studied genetic factors
I studied genetic factors
95
356188
3255
Üniversitede eğitimimi gelişme
evresinde striyatuma bağlanmayı
evresinde striyatuma bağlanmayı
06:11
that orchestrate wiring
to the striatum during development.
to the striatum during development.
96
359467
3734
düzenleyen genetik
faktörler üzerine aldım.
faktörler üzerine aldım.
06:16
And yes, that is my former license plate.
97
364458
3545
Evet, o benim daha önceki plakam.
06:20
(Laughter)
98
368027
1412
(Kahkahalar)
06:21
And for the record, I don't recommend
99
369463
1810
Bilginiz olsun, hiçbir doktora öğrencisine
06:23
any PhD student get a license plate
with their thesis topic printed on it,
with their thesis topic printed on it,
100
371297
4110
tez konuları yazılı bir
plaka almalarını önermiyorum,
plaka almalarını önermiyorum,
06:27
unless they're prepared
for their experiments not to work
for their experiments not to work
101
375431
2673
tabi eğer gelecek iki yıl deneylerinin
yürümemesine hazırlarsa.
yürümemesine hazırlarsa.
06:30
for the next two years.
102
378128
1171
06:31
(Laughter)
103
379323
1154
(Kahkahalar)
06:32
I eventually did figure it out.
104
380501
1607
Ben de sonunda anladım.
06:34
So, my experiments were exploring
how miswiring in the striatum
how miswiring in the striatum
105
382132
5413
Neyse deneylerim striyatumdaki yanlış
bağlantılarla kompülsif davranışların
bağlantılarla kompülsif davranışların
06:39
relates to compulsive behaviors.
106
387569
2064
nasıl bir ilişkisi olduğunu inceliyordu.
06:41
Meaning, behaviors that are coerced
107
389657
2777
Kompülsif yani zoraki olan ve
06:44
by uncomfortable urges
you can't consciously resist.
you can't consciously resist.
108
392458
3377
bilinçli olarak direnemediğimiz
rahatsız dürtüler.
rahatsız dürtüler.
06:48
So I was really excited
when my mice developed
when my mice developed
109
396165
3952
Farelerim kompülsif
davranış geliştirdiğinde
davranış geliştirdiğinde
06:52
this compulsive behavior,
110
400141
2238
oldukça heyecanlandım.
06:54
where they were rubbing their faces
and they couldn't seem to stop,
and they couldn't seem to stop,
111
402403
3246
Yüzlerini ovalıyor ve bunu
durduramıyor gibi görünüyorlardı,
durduramıyor gibi görünüyorlardı,
06:57
even when they were wounding themselves.
112
405673
1928
kendilerini yaraladıklarında bile.
06:59
OK, excited is the wrong word,
113
407625
2865
Pekâlâ, heyecanlanmak yanlış kelime oldu,
07:02
I actually felt terrible for them.
114
410514
2920
onlar için sahiden de üzüldüm.
07:06
I thought that they had tics,
evidence of striatal miswiring.
evidence of striatal miswiring.
115
414514
4302
Striatumda yanlış bağlantının kanıtı
olan tiklere sahip olduklarını
olan tiklere sahip olduklarını
07:11
And they were compulsive,
116
419973
1809
ve kompülsif olduklarını düşündüm.
07:13
but it turned out, on further testing,
117
421806
3873
Ama ilerleyen testlerde
07:17
that these mice showed
an aversion to interacting
an aversion to interacting
118
425703
4763
bu farelerin diğer yabancı farelerle
etkileşimde bulunmaktan ve onları
etkileşimde bulunmaktan ve onları
07:22
and getting to know other unfamiliar mice.
119
430490
2067
tanımaktan kaçındıkları ortaya çıktı.
07:24
Which was unusual, it was unexpected.
120
432581
2044
Bu durum olağandışı ve beklenmedikti.
07:26
The results implied that the striatum,
121
434649
3270
Sonuçlar kesin olarak kompülsif-spektrum
rahatsızlıklarında etkili olan striatumun
rahatsızlıklarında etkili olan striatumun
07:29
which, for sure, is involved
in compulsive-spectrum disorders,
in compulsive-spectrum disorders,
122
437943
2999
aynı zamanda insan sosyal
bağlarıyla ve bağlanma becerimiz --
bağlarıyla ve bağlanma becerimiz --
07:32
is also involved in human
social connection and our ability to --
social connection and our ability to --
123
440966
5162
07:38
not human social connection,
but our ability to connect.
but our ability to connect.
124
446152
2961
insan sosyal bağları değil ama bağlanma
becerimizle de ilişkili olduğunu gösterdi.
becerimizle de ilişkili olduğunu gösterdi.
07:44
So I delved deeper,
125
452387
2087
Bunun üzerine ben de sosyal nörobilim
07:46
into a field called social neuroscience.
126
454498
2825
adında bir alanda yoğunlaştım.
07:49
And that is a newer,
interdisciplinary field,
interdisciplinary field,
127
457347
2294
Bu daha yeni, disiplinlerarası bir alan
07:51
and there I found reports
that linked the striatum
that linked the striatum
128
459665
2692
ve burada striatumu yalnızca farelerdeki
sosyal anomalilere değil
sosyal anomalilere değil
07:54
not just to social anomalies in mice,
129
462381
2815
aynı zamanda insanlardakine de
bağlayan çalışmalar buldum.
bağlayan çalışmalar buldum.
07:57
but also in people.
130
465220
1452
07:59
As it turns out, the social
neurochemistry in the striatum
neurochemistry in the striatum
131
467458
5677
Görünen o ki striyatumdaki
sosyal nörokimya
sosyal nörokimya
08:06
is linked to things
you've probably already heard of.
you've probably already heard of.
132
474243
4707
büyük ihtimalle daha önce
duyduğunuz şeylerle ilişkili.
duyduğunuz şeylerle ilişkili.
08:10
Like oxytocin,
133
478974
1429
Örneğin oksitosin gibi,
08:12
which is that hormone that makes
cuddling feel all warm and fuzzy.
cuddling feel all warm and fuzzy.
134
480427
4175
bu hormon sarılmayı huzur verici kılar.
08:17
But it also implicates
signaling at opioid receptors.
signaling at opioid receptors.
135
485475
3608
Ama aynı zamanda opioid reseptörlerinde
bir sinyal gönderimini işaret eder.
bir sinyal gönderimini işaret eder.
08:21
There are naturally occurring
opioids in your brain
opioids in your brain
136
489943
2436
Beyninizde doğal olarak
oluşan opioidler vardır,
oluşan opioidler vardır,
08:24
that are deeply linked
to social processes.
to social processes.
137
492403
3389
ve bunlar sosyal süreçlerle
derinden ilişkilidir.
derinden ilişkilidir.
08:30
Experiments with naloxone,
which blocks opioid receptors,
which blocks opioid receptors,
138
498754
4739
Opioid reseptörlerini bloke
eden naloksonla yapılan deneyler
eden naloksonla yapılan deneyler
08:35
show us just how essential
this opioid-receptor signaling is
this opioid-receptor signaling is
139
503517
5334
bize opioid-reseptörü sinyallerinin
sosyal etkileşim için ne kadar vazgeçilmez
sosyal etkileşim için ne kadar vazgeçilmez
08:40
to social interaction.
140
508875
1572
olduğunu göstermiştir.
08:45
When people are given naloxone --
it's an ingredient in Narcan,
it's an ingredient in Narcan,
141
513736
4318
İnsanlara verildiğinde nalokson --
Narcan'ın bir bileşendir,
Narcan'ın bir bileşendir,
08:50
that reverses opioid overdoses
to save lives.
to save lives.
142
518078
3284
opioid dozaşımlarını tersine
çevirir ve hayat kurtarır.
çevirir ve hayat kurtarır.
08:53
But when it's given to healthy people,
143
521386
2461
Ancak sağlıklı insanlara verildiğinde
08:55
it actually interfered
with their ability to feel connected
with their ability to feel connected
144
523871
3666
onların halihazırda
tanıdıkları ve önemsedikleri
tanıdıkları ve önemsedikleri
08:59
to people they already knew
and cared about.
and cared about.
145
527561
2812
insanlara karşı bağlı hissetme
kabiliyetlerini etkiledi.
kabiliyetlerini etkiledi.
09:03
So, something about not having
opioid-receptor binding
opioid-receptor binding
146
531275
5881
Yani, opioid reseptörü bağlantısına
sahip olmamakla ilgili bir şey
sahip olmamakla ilgili bir şey
09:09
makes it difficult for us to feel
the rewards of social interaction.
the rewards of social interaction.
147
537180
3965
sosyal etkileşimin sağladığı ödülü
hissetmemizi güçleştiriyor.
hissetmemizi güçleştiriyor.
09:14
Now, for the interest of time,
148
542270
1492
Eldeki zamanı göz önüne alarak
09:15
I've necessarily gotten rid
of some of the scientific details,
of some of the scientific details,
149
543786
3008
bazı bilimsel detayları es geçtim
09:18
but briefly, here's where we're at.
150
546818
2166
ancak özetle, şuradayız;
09:22
The effects of social disconnection
through opioid receptors,
through opioid receptors,
151
550228
3976
Sosyal bağlantısızlığın opioid
reseptörleri üzerinden etkileri,
reseptörleri üzerinden etkileri,
09:26
the effects of addictive drugs
152
554228
2286
bağımlılık yapan uyuşturucuların etkileri
09:28
and the effects of abnormal
neurotransmission
neurotransmission
153
556538
2491
ve anormal sinir iletiminin
istemsiz hareketler
istemsiz hareketler
09:31
on involuntary movements
and compulsive behaviors
and compulsive behaviors
154
559053
2857
ve kompülsif davranışlar üzerinde etkileri
09:33
all converge in the striatum.
155
561934
2889
hepsi striyatumda birleşiyor.
09:38
And the striatum
and opioid signaling in it
and opioid signaling in it
156
566839
3532
Ve striyatumla içindeki
opioid sinyalleşmesinin
opioid sinyalleşmesinin
09:42
has been deeply linked with loneliness.
157
570395
2888
yalnızlıkla derinden ilişkilendirilmiştir.
09:48
When we don't have enough signaling
at opioid receptors,
at opioid receptors,
158
576877
3517
Opioid reseptörlerimizde yeterli
sinyalleşme olmadığında, önemsediğimiz
sinyalleşme olmadığında, önemsediğimiz
09:52
we can feel alone in a room full of people
we care about and love, who love us.
we care about and love, who love us.
159
580418
5713
sevdiğimiz ve bizi seven insanlarla
dolu bir odada bile yalnız hissedebiliriz.
dolu bir odada bile yalnız hissedebiliriz.
09:58
Social neuroscientists, like Dr. Cacioppo
at the University of Chicago,
at the University of Chicago,
160
586774
4509
Chicago Üniversitesi'nden Dr. Cacioppo
gibi sosyal sinirbilimciler
gibi sosyal sinirbilimciler
10:03
have discovered that loneliness
is very dangerous.
is very dangerous.
161
591307
2840
yalnızlığın çok tehlikeli
olduğunu keşfettiler
olduğunu keşfettiler
10:06
And it predisposes people
162
594873
1260
ve insanları spektrumlar dolusu fiziksel
ve ruhsal hastalıklara yatkınlaştırdığını.
ve ruhsal hastalıklara yatkınlaştırdığını.
10:08
to entire spectrums
of physical and mental illnesses.
of physical and mental illnesses.
163
596157
4173
10:16
Think of it like this:
when you're at your hungriest,
when you're at your hungriest,
164
604515
3358
Şunun gibi düşünün:
en aç olduğunuz zaman
en aç olduğunuz zaman
10:19
pretty much any food
tastes amazing, right?
tastes amazing, right?
165
607897
3206
neredeyse her yiyeceğin tadı
muhteşem gelir, değil mi?
muhteşem gelir, değil mi?
10:23
So similarly, loneliness
creates a hunger in the brain
creates a hunger in the brain
166
611127
4720
Benzer şekilde, yalnızlık da
beyinde bir açlık yaratır
beyinde bir açlık yaratır
10:27
which neurochemically hypersensitizes
our reward system.
our reward system.
167
615871
5192
ve bu ödül sistemimizi nörokimyasal
olarak aşırı duyarlı hâle getirir.
olarak aşırı duyarlı hâle getirir.
10:34
And social isolation
acts through receptors
acts through receptors
168
622355
2953
Ve sosyal izolasyon bu doğal olarak oluşan
opioidlerle diğer sosyal sinirileticilerin
opioidlerle diğer sosyal sinirileticilerin
10:37
for these naturally occurring opioids
and other social neurotransmitters
and other social neurotransmitters
169
625332
3951
10:41
to leave the striatum in a state
170
629307
2429
reseptörleri üzerinden striyatumu ödül
ve keyif sinyali veren şeylere karşı
ve keyif sinyali veren şeylere karşı
10:43
where its response to things
that signal reward and pleasure
that signal reward and pleasure
171
631760
4150
aşırı derecede fazla tepki verecek
bir hâle getirir.
bir hâle getirir.
10:47
is completely, completely over the top.
172
635934
2947
10:51
And in this state of hypersensitivity,
173
639307
3032
Ve bu aşırı duyarlılık durumunda
10:54
our brains signal deep dissatisfaction.
174
642363
4214
beynimiz derin bir
tatminsizliğin sinyallerini verir.
tatminsizliğin sinyallerini verir.
10:59
We become restless,
irritable and impulsive.
irritable and impulsive.
175
647976
4775
Huzursuz, fevri ve dürtüsel
bir hâle geliriz.
bir hâle geliriz.
11:05
And that's pretty much when I want you
to keep the bowl of Halloween chocolate
to keep the bowl of Halloween chocolate
176
653769
3707
İşte aşağı yukarı o zaman Cadılar Bayramı
çikolatası kasesini benden uzakta,
çikolatası kasesini benden uzakta,
11:09
entirely across the room for me,
because I will eat it all.
because I will eat it all.
177
657500
2854
odanın öbür ucunda tutmanızı istiyorum,
yoksa hepsini yerim.
yoksa hepsini yerim.
11:12
I will.
178
660378
1151
Yaparım bunu.
11:13
And that brings up another thing
that makes social disconnection
that makes social disconnection
179
661553
3666
Ve bu da sosyal bağlantısızlığı bu kadar
tehlikeli yapan başka bir şeyi öne çıkarır
tehlikeli yapan başka bir şeyi öne çıkarır
11:17
so dangerous.
180
665243
1444
11:19
If we don't have the ability
to connect socially,
to connect socially,
181
667346
2334
Eğer sosyal bağlantı
kurma kabiliyetimiz yoksa
kurma kabiliyetimiz yoksa
11:21
we are so ravenous for our social
neurochemistry to be rebalanced,
neurochemistry to be rebalanced,
182
669704
4841
sosyal nörokimyamızın tekrar dengelenmesi
için öylesine açızdır ki
için öylesine açızdır ki
11:26
we're likely to seek relief from anywhere.
183
674569
2294
yardımı herhangi bir
yerden almaya yatkınızdır.
yerden almaya yatkınızdır.
11:28
And if that anywhere
is opioid painkillers or heroin,
is opioid painkillers or heroin,
184
676887
5841
Ve bu herhangi bir yer opioid ağrı
kesiciler veya eroin ise,
kesiciler veya eroin ise,
11:34
it is going to be a heat-seeking missile
for our social reward system.
for our social reward system.
185
682752
6061
sosyal ödül sistemimiz için bu
güdümlü bir füze gibi olacaktır.
güdümlü bir füze gibi olacaktır.
11:42
Is it any wonder people in today's world
are becoming addicted so easily?
are becoming addicted so easily?
186
690601
5704
Günümüz dünyasında insanların kolayca
bağımlı olması şaşırtıcı bir şey midir?
bağımlı olması şaşırtıcı bir şey midir?
11:51
Social isolation --
187
699022
1817
Sosyal izolasyon --
11:56
excuse me --
188
704926
1150
afedersiniz --
11:59
contributes to relapse.
189
707736
1467
tekrarlamaya sebep olur.
12:01
Studies have shown that people
who tend to avoid relapse
who tend to avoid relapse
190
709953
4127
Araştırmalar göstermiştir ki
tekrarlamadan kaçınabilen insanlar
tekrarlamadan kaçınabilen insanlar
12:06
tend to be people who have broad,
reciprocal social relationships
reciprocal social relationships
191
714104
4799
daha geniş ve karşılıklı
sosyal ilişkilere sahiptir
sosyal ilişkilere sahiptir
12:10
where they can be
of service to each other,
of service to each other,
192
718927
2029
ve bu ilişkilerde
birbirlerine yardımcı olabilirler.
birbirlerine yardımcı olabilirler.
12:12
where they can be helpful.
193
720980
1264
12:14
Being of service lets people connect.
194
722268
1808
Bu insanların bağlanmasına imkân tanır.
12:18
So --
195
726101
1150
Öyleyse --
12:21
if we don't have the ability
to authentically connect,
to authentically connect,
196
729863
5402
eğer gerçek bağ kurabilme
kabiliyetimiz yoksa
kabiliyetimiz yoksa
12:27
our society increasingly lacks
this ability to authentically connect
this ability to authentically connect
197
735289
4252
toplumumuz da gittikçe bu
gerçek bağ kurabilme kabiliyetinden
gerçek bağ kurabilme kabiliyetinden
12:33
and experience things that
are transcendent and beyond ourselves.
are transcendent and beyond ourselves.
198
741101
4254
ve aşkın ve bizden üstün şeyleri
deneyimleyebilmekten mahrum kalır.
deneyimleyebilmekten mahrum kalır.
12:37
We used to get this transcendence
199
745379
1598
Önceden bu aşkınlığı
12:39
from a feeling of belonging
to our families and our communities.
to our families and our communities.
200
747001
3213
ailemize ve toplumumuza ait
olmak hissinden alırdık.
olmak hissinden alırdık.
12:42
But everywhere, communities are changing.
201
750238
3074
Ama her yerde toplumlar değişiyor.
12:45
And social and economic disintegration
is making this harder and harder.
is making this harder and harder.
202
753800
6561
Ve bu sosyal ve ekonomik çözünme
bunu gittikçe zor hale getiriyor.
bunu gittikçe zor hale getiriyor.
12:54
I'm not the only person to point out
203
762414
2556
Şunu öne süren tek kişi ben değilim;
12:56
that the areas in the country
most economically hard hit,
most economically hard hit,
204
764994
3444
ülkede ekonomik olarak en
çok sıkıntı yaşayan, insanların
çok sıkıntı yaşayan, insanların
13:00
where people feel most desolate
about their life's meaning,
about their life's meaning,
205
768462
3470
hayatlarının anlamı konusunda
oldukça kimsesiz hissettiği bölgeler
oldukça kimsesiz hissettiği bölgeler
13:03
are also the places
206
771956
2144
aynı zamanda
13:06
where there have been communities
most ravaged by opioids.
most ravaged by opioids.
207
774124
6554
opioidlerin harap ettiği
toplulukların bulunduğu bölgelerdir.
toplulukların bulunduğu bölgelerdir.
13:14
Social isolation acts
through the brain's reward system
through the brain's reward system
208
782284
3468
Sosyal izolasyonun beynin
ödül sistemi üzerinde
ödül sistemi üzerinde
13:17
to make this state of affairs
literally painful.
literally painful.
209
785776
3000
bu gidişatı tam anlamıyla acı
verici kılacak bir etkisi vardır.
verici kılacak bir etkisi vardır.
13:21
So perhaps it's this pain,
this loneliness,
this loneliness,
210
789720
4310
Belki de bu acı, bu yalnızlık,
13:26
this despondence
211
794054
2984
bu umutsuzluktur
13:29
that's driving so many of us
to connect with whatever we can.
to connect with whatever we can.
212
797062
3378
bir çoğumuzu ne bulursak
onunla bağlanmaya iten şey.
onunla bağlanmaya iten şey.
13:33
Like food.
213
801434
1150
Örneğin yemeğe.
13:35
Like handheld electronics.
214
803757
1800
Veya elimizdeki elektronik cihazlara.
13:38
And for too many people,
to drugs like heroin and fentanyl.
to drugs like heroin and fentanyl.
215
806360
3508
Ve bir çok insan için de eroin ya da
fetanil gibi uyuşturuculara.
fetanil gibi uyuşturuculara.
13:41
I know someone who overdosed,
who was revived by Narcan,
who was revived by Narcan,
216
809892
3733
Aşırı doz kullanıp sonra Narcan ile
hayata döndürülen birini tanıyorum,
hayata döndürülen birini tanıyorum,
13:46
and she was mostly angry
that she wasn't simply allowed to die.
that she wasn't simply allowed to die.
217
814753
3682
en çok ölmesine izin
verilmediği için öfkeliydi.
verilmediği için öfkeliydi.
13:50
Imagine for a second how that feels,
that state of hopelessness, OK?
that state of hopelessness, OK?
218
818459
4198
Bir an bunun nasıl hissettirdiğini, bu
noktada bir umutsuzluğu düşünün, tamam mı?
noktada bir umutsuzluğu düşünün, tamam mı?
13:55
But the striatum is also a source of hope.
219
823959
4029
Ancak striyatum aynı zamanda
bir umut kaynağıdır da.
bir umut kaynağıdır da.
14:00
Because the striatum gives us a clue
of how to bring people back.
of how to bring people back.
220
828012
3683
Çünkü insanları nasıl geri döndüreceğimiz
konusunda bize bir ipucu verir.
konusunda bize bir ipucu verir.
14:05
So, remember that the striatum
is our autopilot,
is our autopilot,
221
833560
3096
Hatırlayın, striyatum bizim otopilotumuz,
ve alışkanlıklarla davranışları yönetiyor
ve alışkanlıklarla davranışları yönetiyor
14:08
running our behaviors on habit,
222
836680
1562
14:10
and it's possible to rewire,
to reprogram that autopilot,
to reprogram that autopilot,
223
838266
4367
ve bu otopilotu yeniden bağlamak,
programlamak mümkün,
programlamak mümkün,
14:14
but it involves neuroplasticity.
224
842657
1681
ama bu nöroplastisiteyi içerir.
14:16
So, neuroplasticity
is the ability of brains
is the ability of brains
225
844362
2723
Nöroplastisite, beyinlerin kendilerini
14:19
to reprogram themselves,
226
847109
2762
yeniden programlama ve bağlantı
oluşturma kabiliyetidir,
oluşturma kabiliyetidir,
14:21
and rewire themselves,
so we can learn new things.
so we can learn new things.
227
849895
2484
bu sayede yeni şeyler öğrenebiliriz.
14:24
And maybe you've heard the classic
adage of plasticity:
adage of plasticity:
228
852403
2587
Plastisiteye dair klasik deyişi
belki duymuşsunuzdur:
belki duymuşsunuzdur:
14:27
neurons that fire together, wire together.
229
855014
2800
birlikte ateşlenen nöronlar,
birlikte bağlanır.
birlikte bağlanır.
14:30
Right?
230
858323
1184
Değil mi?
14:31
So we need to practice social
connective behaviors
connective behaviors
231
859531
4308
Bu yüzden, kompülsif davranışları yerine
sosyal olarak birleştirici davranışlar
sosyal olarak birleştirici davranışlar
14:35
instead of compulsive behaviors,
when we're lonely,
when we're lonely,
232
863863
3103
gerçekleştirmemiz gerek
yalnız kaldığımızda
yalnız kaldığımızda
14:38
when we are cued to remember our drug.
233
866990
3738
ya da uyuşturucumuzu hatırladığımızda.
14:45
We need neuronally firing
repeated experiences
repeated experiences
234
873371
4087
Nöronları ateşleyen tekrarlanmış
deneyimlere ihtiyacımız var
deneyimlere ihtiyacımız var
14:49
in order for the striatum to undergo
that necessary neuroplasticity
that necessary neuroplasticity
235
877482
3674
ki striyatum ihtiyacımız olan
nöroplastisiteyi yaşayabilsin,
nöroplastisiteyi yaşayabilsin,
14:53
that allows it to take
that "go find heroin" autopilot offline.
that "go find heroin" autopilot offline.
236
881180
6000
ve böylece "git eroin bul" diyen
otopilotu devredışı bırakabilsin.
otopilotu devredışı bırakabilsin.
14:59
And what the convergence
of social neuroscience, addiction
of social neuroscience, addiction
237
887204
4849
Sosyal sinirbilim, bağımlılık
ve kompülsif-spektrum rahatsızlıklarının
ve kompülsif-spektrum rahatsızlıklarının
15:04
and compulsive-spectrum disorders
in the striatum suggests
in the striatum suggests
238
892077
2794
striyatumda birleşmesi
striyatuma sadece kompülsif dürtülere
15:06
is that it's not simply enough
239
894895
1706
15:08
to teach the striatum healthier
responses to compulsive urges.
responses to compulsive urges.
240
896625
3015
karşı sağlıklı tepkiler
öğretmenin yetmediğini göstermektedir.
öğretmenin yetmediğini göstermektedir.
15:12
We need social impulses
to replace drug-cued compulsive behaviors,
to replace drug-cued compulsive behaviors,
241
900038
5769
Sosyal dürtülerin, uyuşturucu temelli
kompülsif davranışları değiştirmesi gerek
kompülsif davranışları değiştirmesi gerek
15:17
because we need to rebalance,
neurochemically, our social reward system.
neurochemically, our social reward system.
242
905831
6214
çünkü sosyal ödül sistemimizi nörokimyasal
olarak tekrar dengelememiz gerek.
olarak tekrar dengelememiz gerek.
15:24
And unless that happens,
243
912069
1165
Bu olmadığı sürece
15:25
we're going to be left
in a state of craving.
in a state of craving.
244
913258
2663
bir açlık durumunda
takılıp kalmış olacağız.
takılıp kalmış olacağız.
15:28
No matter what besides our drug
we repeatedly practice doing.
we repeatedly practice doing.
245
916331
3476
Uyuşturucu kullanmakla birlikte
ne yapmaya devam edersek edelim.
ne yapmaya devam edersek edelim.
15:37
I believe that the solution
to the opioid crisis
to the opioid crisis
246
925539
4857
İnanıyorum ki opioid krizinin çözümü
15:42
is to explore how social
and psychospiritual interventions
and psychospiritual interventions
247
930420
3625
sosyal ve psikospiritüel
müdahalelerin nasıl
müdahalelerin nasıl
15:46
can act as neurotechnologies in circuits
248
934069
3921
sosyal ve uyuşturucu-temelli
ödüllendirmeleri işleyen devreler için
ödüllendirmeleri işleyen devreler için
15:50
that process social
and drug-induced rewards.
and drug-induced rewards.
249
938014
3392
nöroteknolojiler olarak işleyebildiğini
keşfetmekten geçmektedir.
keşfetmekten geçmektedir.
15:54
One possibility is to create
and study scalable tools
and study scalable tools
250
942783
5111
Bir olasılık ise insanların psikospiritüel
pratikler yoluyla tedavi konusunda
pratikler yoluyla tedavi konusunda
15:59
for people to connect with one another
251
947918
2485
ortak çıkar üzerinde
birbirleriyle bağlanmaları için
birbirleriyle bağlanmaları için
16:02
over a mutual interest
252
950427
1602
ölçeklenebilir araçlar yaratıp
16:04
in recovery through
psychospiritual practices.
psychospiritual practices.
253
952053
2167
bunlarla çalışmaktır.
16:06
And as such, psychospiritual practice
could involve anything
could involve anything
254
954244
3262
Böyle bir psikospiritüel pratik
her şeyi içerebilir;
her şeyi içerebilir;
16:09
from people getting together
as megafans of touring jam bands,
as megafans of touring jam bands,
255
957530
3484
gezici müzik gruplarının büyük
hayranları olarak bir araya gelmek
hayranları olarak bir araya gelmek
16:14
or parkour jams, featuring
shared experiences of vulnerability
shared experiences of vulnerability
256
962959
4016
veya paylaşılan zafiyet ve kişisel gelişim
deneyimlerini içeren parkur etkinlikleri
deneyimlerini içeren parkur etkinlikleri
16:18
and personal growth,
257
966999
1190
16:20
or more conventional things,
like recovery yoga meetups,
like recovery yoga meetups,
258
968213
3105
veya daha bilindik şeyler, mesela
yoga terapi toplantıları,
yoga terapi toplantıları,
16:23
or meetings centered
around more traditional conceptions
around more traditional conceptions
259
971342
2866
ya da daha geleneksel spiritüel deneyim
kavrayışlarına odaklanan toplanmalar.
kavrayışlarına odaklanan toplanmalar.
16:26
of spiritual experiences.
260
974232
1848
16:28
But whatever it is,
261
976104
2206
Ancak her ne olursa olsun,
16:30
it needs to activate
262
978334
2600
bunun striyatumdaki
16:32
all of the neurotransmitter
systems in the striatum
systems in the striatum
263
980958
2921
sosyal bağlantıların işlenmesinde rol alan
16:35
that are involved
in processing social connection.
in processing social connection.
264
983903
2777
siniriletici sistemlerin tamamını
etkinleştirmesi gerek.
etkinleştirmesi gerek.
16:41
Social media can't go
deep enough for this.
deep enough for this.
265
989411
2364
Sosyal medya bunun için
yeterli derinliği veremez.
yeterli derinliği veremez.
16:43
Social media doesn't so much
encourage us to share,
encourage us to share,
266
991799
3278
Sosyal medya bizi
karşılaştırmaya teşvik ettiği kadar
karşılaştırmaya teşvik ettiği kadar
16:47
as it does to compare.
267
995101
1587
paylaşmaya teşvik etmiyor.
16:48
It's the difference between having
superficial small talk with someone
superficial small talk with someone
268
996712
4500
Buradaki fark, biriyle yüzeysel bir
havadan sudan konuşma yapmak ile
havadan sudan konuşma yapmak ile
16:53
and authentic, deeply connected
conversation with eye contact.
conversation with eye contact.
269
1001236
4535
gerçek, derinden bağlı ve göz teması olan
bir şekilde sohbet etmek arasındaki fark.
bir şekilde sohbet etmek arasındaki fark.
16:58
And stigma also keeps us separate.
270
1006442
3291
Ayrıca yaftalama da bizi
ayrı tutan şeylerden biri.
ayrı tutan şeylerden biri.
17:01
There's a lot of evidence
that it keeps us sick.
that it keeps us sick.
271
1009757
3427
Bizi hasta bıraktığı yönünde
birçok bulgu mevcut.
birçok bulgu mevcut.
17:05
And stigma often makes it safer
for addicts to connect with other addicts.
for addicts to connect with other addicts.
272
1013806
4240
Ve yafta çoğu zaman bağımlılar için diğer
bağımlılarla bağlantıyı daha güvenli kılar
bağımlılarla bağlantıyı daha güvenli kılar
17:10
But recovery groups centered around
reestablishing social connections
reestablishing social connections
273
1018656
4793
Ancak sosyal bağları yeniden kurmayı
merkez alan terapi grupları
merkez alan terapi grupları
17:15
could certainly be inclusive
of people who are seeking recovery
of people who are seeking recovery
274
1023473
4885
çeşitli ruhsal sağlık sorunları için çözüm
arayan insanları içinde bulundurabilir.
arayan insanları içinde bulundurabilir.
17:20
for a range of mental health problems.
275
1028382
2960
17:24
My point is, when we connect
around what's broken,
around what's broken,
276
1032093
3822
Vurgulamak istediğim nokta şu; sorunlu
olan şeyin etrafında bağlandığımızda
olan şeyin etrafında bağlandığımızda
17:29
we connect as human beings.
277
1037902
2928
insanlar olarak bağlanırız.
17:33
We heal ourselves
from the compulsive self-destruction
from the compulsive self-destruction
278
1041998
5926
Kendimizi bağlantısızlığın acısına
karşı tepkimiz olan
karşı tepkimiz olan
17:39
that was our response
to the pain of disconnection.
to the pain of disconnection.
279
1047948
3399
kompülsif olarak kendimize zarar verme
eyleminden kurtarırız.
eyleminden kurtarırız.
17:44
When we think of neuropsychiatric
illnesses as a spectrum of phenomenon
illnesses as a spectrum of phenomenon
280
1052180
6191
Nöropsikiyatrik hastalıkları, bizi insan
yapan şeyin bir parçası olan
yapan şeyin bir parçası olan
17:50
that are part of what make us human,
281
1058395
2865
olguların bir spektrumu olarak düşünürsek
17:53
then we remove the otherness of people
who struggle with self-destruction.
who struggle with self-destruction.
282
1061284
3563
kendine zarar verme ile boğuşan insanların
yabancılıklarını gidermiş oluruz.
yabancılıklarını gidermiş oluruz.
17:57
We remove the stigma
283
1065307
3405
Yaftalama ve önyargıyı gidermiş oluruz,
18:01
between doctors and patients
and caregivers.
and caregivers.
284
1069924
3462
doktorlar, hastalar
ve bakıcılar arasında olan.
ve bakıcılar arasında olan.
18:05
We put the question of what it means
to be normal versus sick
to be normal versus sick
285
1073966
5333
Normal olmak ve hasta
olmak nedir sorusunu
olmak nedir sorusunu
18:11
back on the spectrum
of the human condition.
of the human condition.
286
1079323
3000
tekrar insan durumu spektrumuna
yerleştirmiş oluruz.
yerleştirmiş oluruz.
18:14
And it is on that spectrum
where we can all connect
where we can all connect
287
1082831
5010
İşte bu spektrumdur
hepimizin bağlanabileceği
hepimizin bağlanabileceği
18:19
and seek healing together,
for all of our struggles with humanness.
for all of our struggles with humanness.
288
1087865
4142
ve birlikte insan olmaya dair
mücadelelerimiz için çare arayabileceği.
mücadelelerimiz için çare arayabileceği.
18:24
Thank you for letting me share.
289
1092873
1563
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
18:26
(Applause)
290
1094460
4055
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Rachel Wurzman - NeuroscientistThrough her nonprofit SeekHealing, Rachel Wurzman aims to reduce opioid overdose rates by building communities that are inherently resilient to addiction.
Why you should listen
A neuroscientist and neuroethicist by training, Rachel Wurzman is passionate about two-way communication between the neuroscientific community and lay public that inspires transformative change in how human beings connect with each other, with technology and with institutions like medicine and government. She has authored more than 20 peer-reviewed articles and book chapters in the fields of neuroscience, neuroethics and policy, including Wiley's number one most frequently downloaded article out of over 20 neurology journals in 2016.
Wurzman serves as director of science for the nonprofit, SeekHealing, which implements creative ways to connect people intentionally and authentically in order to build communities that are inherently resilient to addiction. SeekHealing serves people at risk for overdose and provides free, connection-oriented support services to anyone at any stage in the addiction healing process.
Wurzman believes that an appreciation for how brain systems filter the various spectrums of human experience can be used to transform how society responds to current crises, ranging from the opioid epidemic to political hyperpolarization. In addition to studying the effects of SeekHealing's programs in opioid-ravaged lives and communities, Wurzman's ongoing research in neuroethics also addresses the implications of a biopsychosocial and "systems-oriented" perspective on neuropsychiatric spectrum phenomena (such as addiction) for research, treatment and social policy. Her advice and insights into neurocognition have been utilized to inform policy in past positions as a neuroscience and neuroethics advisor to the Pentagon, an intern in the White House Office of Science and Technology Policy under the Obama administration, and through her involvement with the International Neuroethics Society. Wurzman completed her doctoral and postdoctoral training at Georgetown University and the University of Pennsylvania, respectively.
Rachel Wurzman | Speaker | TED.com